İkinci Dünya Savaşı Ansiklopedisi Vol.2 [2]

Table of contents :
a - 0001a
a - 0002
a - 0003
a - 0004
a - 0005
a - 0006
a - 0007
a - 0008
a - 0009
a - 0010
a - 0011
a - 0012
a - 0013
a - 0014
a - 0015
a - 0016
a - 0017
a - 0018
a - 0019
a - 0020
a - 0021
a - 0022
a - 0023
a - 0024
a - 0025
a - 0026
a - 0027
a - 0028
a - 0029
a - 0030
a - 0031
a - 0032
a - 0033
a - 0034
a - 0035
a - 0036
a - 0037
a - 0038
a - 0039
a - 0040
a - 0041
a - 0042
a - 0043
a - 0044
a - 0045
a - 0046
a - 0047
a - 0048
a - 0049
a - 0050
a - 0051
a - 0052
a - 0053
a - 0054
a - 0055
a - 0056
a - 0057
a - 0058
a - 0059
a - 0060
a - 0061
a - 0062
a - 0063
a - 0064
a - 0065
a - 0066
a - 0067
a - 0068
a - 0069
a - 0070
a - 0071
a - 0072
a - 0073
a - 0074
a - 0075
a - 0076
a - 0077
a - 0078
a - 0079
a - 0080
a - 0081
a - 0082
a - 0083
a - 0084
a - 0085
a - 0086
a - 0087
a - 0088
a - 0089
a - 0090
a - 0091
a - 0092
a - 0093
a - 0094
a - 0095
a - 0096
a - 0097
a - 0098
a - 0099
a - 0100
a - 0101
a - 0102
a - 0103
a - 0104
a - 0105
a - 0106
a - 0107
a - 0108
a - 0109
a - 0110
a - 0111
a - 0112
a - 0113
a - 0114
a - 0115
a - 0116
a - 0117
a - 0118
a - 0119
a - 0120
a - 0121
a - 0122
a - 0123
a - 0124
a - 0125
a - 0126
a - 0127
a - 0128
a - 0129
a - 0130
a - 0131
a - 0132
a - 0133
a - 0134
a - 0135
a - 0136
a - 0137
a - 0138
a - 0139
a - 0140
a - 0141
a - 0142
a - 0143
a - 0144
a - 0145
a - 0146
a - 0147
a - 0148
a - 0149
a - 0150
a - 0151
a - 0152
a - 0153
a - 0154
a - 0155
a - 0156
a - 0157
a - 0158
a - 0159
a - 0160
a - 0161
a - 0162
a - 0163
a - 0164
a - 0165
a - 0166
a - 0167
a - 0168
a - 0169
a - 0170
a - 0171
a - 0172
a - 0173
a - 0174
a - 0175
a - 0176
a - 0177
a - 0178
a - 0179
a - 0180
a - 0181
a - 0182
a - 0183
a - 0184
a - 0185
a - 0186
a - 0187
a - 0188
a - 0189
a - 0190
a - 0191
a - 0192
a - 0193
a - 0194
a - 0195
a - 0196
a - 0197
a - 0198
a - 0199
a - 0200
a - 0201
a - 0202
a - 0203
a - 0204
a - 0205
a - 0206
a - 0207
a - 0208
a - 0209
a - 0210
a - 0211
a - 0212
a - 0213
a - 0214
a - 0215
a - 0216
a - 0217
a - 0218
a - 0219
a - 0220
a - 0221
a - 0222
a - 0223
a - 0224
a - 0225
a - 0226
a - 0227
a - 0228
a - 0229
a - 0230
a - 0231
a - 0232
a - 0233
a - 0234
a - 0235
a - 0236
a - 0237
a - 0238
a - 0239
a - 0240
a - 0241
a - 0242
a - 0243
a - 0244
a - 0245
a - 0246
a - 0247
a - 0248
a - 0249
a - 0250
a - 0251
a - 0252
a - 0253
a - 0254
a - 0255
a - 0256
a - 0257
a - 0258
a - 0259
a - 0260
a - 0261
a - 0262
a - 0263
a - 0264
a - 0265
a - 0266
a - 0267
a - 0268
a - 0269
a - 0270
a - 0271
a - 0272
a - 0273
a - 0274
a - 0275
a - 0276
a - 0277
a - 0278
a - 0279
a - 0280
a - 0281
a - 0282
a - 0283
a - 0284
a - 0285
a - 0286
a - 0287
a - 0288
a - 0289
a - 0290
a - 0291
a - 0292
z

Citation preview

.dünya savası -

ansiklopedisi

yener

llJ yayınları

s·ATIDA SONUN BASLANGICI .

Dımkerque limanına yığılan Fransız, İngiliz ve Belçika ordularına mensup yarım ıııilyon insan kendilerini İngiltere'ye ger;irecek gemileri ümitle bekliyordu.

imanların üstün gücü karşısında Fran­ sızlar ve İng i l izler bir direnme göstere· miyorlordı. Fransızlar değil korşı koymak. Al manlar karşısında e t k i l i bir savun· mo bile yopomıyorlordı. Ancak i k i kez A l · monlora karşı sal d ı rma olası!ığ ı n ı b u l d u lar Bu nlardan i l k i 1 7 Moyıs 'to. i k i n c i s i ise 1 9 Moyıs'to oldu. Albay de Gouııe komutasın·

«0 gün de Gaulle'un tankları Halnon ormanına detjin yaklaşmış olan karargôhı­ mın iki kilometre kadar yakınına geldi. Ka­ rcrgôhım yalnızca 20 milimetrı;lik toplarla korunduğu için oldukça sıkıntılı anlar ge­ çirdim. Ama sıkıntım bu ziyaretçiler geri dö· nünce sona erdi. 11 General

emir

Georges'don

olan

de

doki 4 . Zırhlı Tümen. ünlü Guderio n ' ı n ko­

Goulle başka b i r göreve gönderild i ğ i için

ınutosındoki 19. Panzer tümenine saldırdı.

saldırısından vazgeçer

B u i ki saldırı bile

şomı açıklanan yeni kabine y ü reklere biraz su serpti. Bu orada Fransızların y ü reğine su ser­ pen başka bir g irişimde doho b u l u n d u hü­ k ü met. 1 7 Mayıs günü Orta Doğu'do gö· revlendi r i l m i ş olan General Weygond ece· le alarak Paris'e çağırı!dı. Beyrut'ton özel uçağı i'e hareket eden Weygand Tunus'to bir gece ge:çirdikten sonra 20 Mayıs "saat

14.30'ca

günü

h ü k ümet başkanının odasına

Düşman hatları n ı n 30 kilometre kadar ge­

akıllıca düzenlenmiş ve soğukkanlılıkla yö­

g i rd i . 73 yaşındaki general kısa bir görüş·

risine kadar ilerleyen de Goulle. 1 20 esirle

neti l m iş bir tQmenin Almanlar karşısında

meden sonra Fransız Orduları Komutanl ı ·

dönmeyi boşardı. 19 Moyıs'toki ikinci sol·

başarı kazanab ileceğ i n i ortaya koymuştur

d ı rısındo ·ise Guderi o n ' ı n kororgôhıno ol­ dukça

yaklaştı.

G uderion

onılorındo

Gou l le'un sald ı r ı s ı n ı şöyle an l a t ı r :

de

Herşeyin

tepetaklak

gittiğini

gören

Fransız hük ümeti kabinede değişik l i k yap­ mak zoru n l u l u!junu hissetti.

18

Mayıs ak·

ğ ı nr kabul etti. ileri yaşına rağmen bu denir

güç

ve ağ ır bir görevi neden kobullendiğinr

şöyle ocıklodı 1950'de Weygond:

«Bugün bütün bildiklerimle ve bütün 303

Alman tanklarının ardından piyade geliyordu. Tankların açtığı gediklerden ilerleyen askerler son direnme merkezlerini de yok ederek bu toprakları Alman İmparatorluğuna katıyorlardı.

bana malolanlarla şu gerçeğe vardım. Eğer o gün bana tevdi edilmek istenen gö­ revi kabul etmeseydim bugün yüzüm kı­ zarırdı.ıı Fakat bu üstü n görev

uÇok kötü bir gün. Führer korkunç si­ nirli. Başaramayacağından korkuyor, hiç­ bir tehlikeyi göze almıyor ve bizi zorluyor. Bahanesi de sol kanatla fazla ilgilenmesi. Korku ve şüphe içinde.ıı

ord u s u n u n

Ertesi g ü n d u r u m u n iyiye g i t t i ğ i n i bil­

Bu sözler 73 yaşındaki bu adamda ne denli üstün bir görev duygusu olduğunu or­ taya kaymaktad ı r duygulu

general

bile

Fransız

A l m a n ordusu hızla ilerlerken H i t l e r 1 7 M:ıyıs'ta şaş k ın l ı k tan bir s i n i r b u h ranı ge­ çirdi. O g ü n Panzer Kalordularıyla Manşa doğru g i t me k te alan kuvvetlerden üçüncü­ s ü n ü n başında b u l u nan Guderian yürüyü­ ş ü n ü durdurma emrini a l d ı . Z i ra Alman Ha­ va Kuvvetleri. Sedan'dan

Batı'ya uzanan

ince uzun Alman kollarını kesmek için Fran­ sızların yeni bir karşı saldırıya geçecekle­ haber ver m i ş t i .

H i t le r d u r u m u Brou­

Antlaşmada amaçlar belirtilecek: Alman halkının elinden 400 yıldanberi alınmış olan topraklar ve değerler geri verilecek . . . 2 1 Mayıs g ü n ü Fransız orduları komu­ tan l ı ğ ı

tam

bir

keşmekeş

Gaulle bu d u rumu

içindeydi.

De

«periskopu olmayan bir

de niza l t rnya benzet:niş t i . Weygand o gün

1.

G r u p Orduları ko­

Hitler

mutan l ı ğ ı n a gitti. Saat 14'de Ypres'te Bel­

g ü ncesinde

çika Kralı ve askeri danışmanı ile b u l u ş ·

uFührer'in güney kanadı üzerinde sa­ yısız kuşkuları var. Bütün harekôtı berbat ettiğimiz ve yenilgiye. dağru gittiğimizi öf­ ke.li öfkeli ve bağıra bağıra söyleyip du­ ruyor. Değil güney-batıya, batıya bile yü­ rüyüşe devam etmek istemiyor. Aklı fikri kuzey-coğuya atılmakta.11

şündüğü planı açı k ladı. K r a l adına konuşan

d i ren

yenil mes i n i önleyemeyece k t i .

rini

Holder'in güncesinde ise 17 Mayıs a k ­ ş a m ı için şu notlar düşül müş:

hôlô

haberler gelmes i n e köpürüyordu.

rağmen.

Halder'iri

ayın 18'i için şunlar yazılıydı:

Amo

Fransızların

güneyden

hücuma

tu. Beyrut'tan Paris'e g e l i r ken uçakta d ü ­ General Van Overstraeten bu denli u z u n b i r g e r i çek i l me birl i k l e r i n mora l i n i bazaco· ğ ı n ı öne sürerek General Weygand ' ı n pla­ n ı n a karşı çıktı. Weygand ' ı n b i r an önce uygulamak i s ­ ted i ğ i p l a n büyük b i r güç i s tiyordu. Amaç Manş':ı doğru bir e l i n parmağı g i b i uzanan sald ı r ı s ı n ı

kesme k t i .

Bu

nedenle

chitsch ve Halder ile görüştü. Güneyden

geçecek kuvvetleri yoktu. 20 Mayıs akşamı

Alman

ciddi bir Fransız saldırıs ı n ı n geleceğine i y i ­

ıse Hitler 2 . Panzer Tümen i n i n Somme neh­

Gort ve B i l lotte g ü neyden sal d ı racak, Frere

ce kanaat geti r m i ş t i . O akşam A Grubu

rinin ağ zındaki Abbeville kasabasına ulaş­

Orduları Komu ta n ı R undstedt de onun fik­

tığını

öğrendi

Belçikalılar.

lngiliz Seferi

ise

kuzeyden

önlerine

çıkacak t ı .

Belçika

crdusundan istenen m ü m k ü n olduğu kadar

rini destekleyince H i tler'in için i bir korku

Kuvveti ve 3 Fransız Ordusu tuzağa düşü­

geri çekilmeleri ve müttefik askerlerine yer

Marme

r ü l m üştü. Jodl güncesine o akşam şunları

kozandırmalarıydı.

yazdı:

plana karşı çıkarken Belçikalıların yorgun

kapladı.

Kafasında

korkusu

bel i rd i .

yeniden

M ussolini 'ye

bir

ertesi

yazdığı mektupta ş u n l a r ı söylüyordu:

gün

«Durumu yakından izliyorum. 1914'teki Marne mucizesi tekrar etmeyecektir.11

304

«Führer sevinçte.n yerinde duramıyor. Alman ordusunu ve önderlerini öve öve bitiremiyor. Barış antlaşmasını hazırlıyor.

Van

Overstraeten

bu

o l d u k larını ve iki gün d i n lenmeleri gerek t i ­ ğ i n i de ö n e sürd ü . Belç i k a l ı generalin kar­ şı c ı ktığı başka b i r nokta daha vardı. Bel·

Tankların en büyük yardımcısı «PAKıı adı verilen tanksavar toplarıydı. Panzer tümenleri­ nin hemen arkasın­ ian geldik­ leri için düşman tanklarını ağır bir yenilgiye uğratıyor­ lar ve dirençleri­ ni kırıyor­ lardı.

ciko l ı ların Yser'e kadar geri ç e k i l meleri de­ mek.

ü lkelerin

önemli bir böl ü m ü n ü boşo l t ­

nıoları· a n la m ı n a

geliyordu.

Belçikalıların

savaş amacı topra k la r ı n ı terketmek değil. korumak olduğ u n u sözlerine e k l e d i . Belçika kral ı askeri dan ışmanını konuş t uruyor , k e n ·

d i düşüncesini s o n r a oc ı klayaco ğ ı n ı söy­ lüyordu.

d

Donanma Komutanı Abrial ona b i r ge·

m ı vermeyi ve Cherbourg·a götürmeyi öner­

d:

Ypres " ten

D u n kerque'e

kadar yaptığı

araçla çarpıştı.

1.

Frans ı z Ordusu Komutanı

ertesi gün Ypres'teki hastanede öldü. Ayın 22"sinde öğlene doğru Weygand,

yolculukta savaş ı n gerçek yüzünü gördü.

Vincennes'de

Alm::ın uçak larının bombaları halkın pan i ­

C h u rc h i l l . General Sir John Dili, General

bet alan bir benzin deposu doyınağa baş­

buluşmn gerçekleşirken bir gün önce Bel­

ğ i n i daha d a art tı rıyordu. Bombalardan isa­ layan günün manzara s ı n ı t amam l ıyord u .

Paul

Reynoud,

Winston

Hastings ısmay ve Pierce ile buluştu. Bu çikal ıların k e n d i lerine önerilen plan gere­

g o n d ' ı n söylediği plan uygulanmağa baş­

W eygand " ı n gemisi «La Floreıı bom­ baların o r tasından gec t i . Weygan d ' ı n g i d i ­

üzerine C h u r c h i l l ' i n de onaylamasıyla aşa­

landı. B i llotte. kuvve tlerini savaşa yeni plan

şinden

ğ:daki kararlar alındı:

gereğince soktu. Ancak Gort'u bekl iyorlar­

6 i llotte d u r u m u

dı. B i r türlü görünm üyordu Gort. B i l lotte ve

rallerine karşı kö"ükörüne bağ l ı l ı k duyan

Weygo n d ' ı n içine bir kuşku d ü ş m ü ş t ü . Yok­ sa Garı kuv vetlerin i çekip, İ n g i l tere'ye mi

Gort plana fazla karşı çıkmadı. Ama Som­ me·a kadar bir yol açacağ ı n ı pek ummu­

ume ve Camroi yönünde en kısa

dönmeyi planl ıyordu?

yordu. Bütün b u n lara rağmen elindeki tüm

zamanda elde b u l u nan kuvvetlerle

kuvvetleri savaş a l a n ı na s ü rd ü .

saldırıya geçecek. Muhtemelen ya­

Biraz sonra ayrı l d ı l a r

Ertesi

Bu o rada Wey­

sobalı saat 7'ye doğdu Wey­

b ı r saat k a d a r sonra G o r t geldi.

Gort"a

a ç t ı . Fransız gene­

gand. Reynaud ile buluşmak için geri dön­

B i l l o tt e v e G o r t k ı s a süren görüşme­

mek istedi. Ancak uçakla bir kez daha yol­

lerinden sonra ayr ı l d ı l a r B i l lotte arabasına

culuk yapmas ı n ı n t e h l i keli olacağı söylen-

b i n d i . B a i l l e u ! yakınlarında ise b i r askeri

ğ i nce hareket ettikleri haberi geldi. Bunun

1 J Belçika ordusu Yser hattına değ i n çekilecek v e b u rad::ı kalacak , 2) l n g i l i z ve Fransız k uvvetleri Bopo­

r ı n ve

8

tümenle,

3) Bu m u h a rebe her iki ordu için bü­ yük

önem

taşıd ı ğ ı

ve

Amiens'in

305

Batıclaki sara� sırasında en beklenmedik yerden

Alman Hava J\ııı·l'etleri çıkıyordu. Attıkları bomba/arlı. or"i alığ; celıeımeme çeuriyorlardı. Resimde. kara dumanlar çıkararak yanan bir benzin deposu görü/uyar

4)

al ınması lngiliz ı;ıava Kuvvetlerinin

önem taşımaktaydı. Belki de hür yaşamamı­

sakıncalar doguroca k t ı . Bunlar Alman top­

haberleşmesi içın elzem olduğun­

zın tek temeli buydu. Fransa'ya hareket et­

çuları için rahat birer hedef olacaklardı

dan nıutıarebe bitene değin lngiliz

tiğim sabah hükümet bana Fransa'nın em­

lk ı n c ı b.ı ııeC:en ıse l n g ı lı z uçakları n ı n Brı­

Hava Kuvvetleri gece ve g u ndüz

rine yaln:zca dfüt savaş filosu verebilece­

,an�::ı

lıer türlü yard ı m ı yapacaktır.

giıni bildirdi.

ıunc!o cldukla:,

Semme

konuyu Dili ile tartışt:ktan sonra hükümet­

k ı y ıs ı nca uzanan ve A m i ­

6

Elç:Jige dondüğümde ve bu

ıç ı ı1

karo

sovasları s ı ra­

sınca ya;r.ızco 20 c l a k ;ka l ı k bir ciestek gös­

ı ueb i lmeıerıydı

ens"e d o ğ r u ilerleyen F r a n s ı z or­

ten

duları kuzeye yönelecekler ve Ba·

tEmege karar verdim. Elimizde yalnızca

paume yon ü n d e g ü neye doğru sal·

l ı lc kciıyordu ki

d ı ran

kmara varıncaya keder çek zorluk çektim.

lıcsıu . .ı

Sonundc lsmay'a Londra'ya �aber gönder­

nA l mcm crdusu karşı hücumlarla yenilgiye

l n g ı liz kuvvetleriyle birlef'l­

cekler

acıet yeni filo için izin vermesini is­

odas;ncl::ıkı uslerınden kal kmak ıa­

bu

26

C:a son gücümüzdü. Bu

General ıı.ı

Wey g a ııd

liegenendırınesıı ıı cl d ug uıı u

alırıaıı

y a pa r a k

açıklıyordu

kararların d u rumdan Ona

göre

Fronsızl:ıro yardım etmek ıçın onenıiı

mEsini ve hükümetin toplanarak, bir saat

ugr oı ı ıa ca kııtı Salclırıııın hcdefını ıse şöyle

oranda l ngilız ucag ı n ı n gönderilmesı ka­

keder sonra ellerine geçEcek olan bir tel­

acıklıyor'.lu.

g;afı incelemesini �öyledim. lsmay habe­

küstahlıkla atıldıkları alan;ara hapsedile­ cekler. Buradan C:a bir daha çıkamayacak­

oldu kça

rarı

uzun

s ü ren

tartışmalardan

sonra alınmıştır Bu tartışmaların kökenin­

rini

cıe savaş ı n koybedılnıekte oldu ğ u n u gören

nnı::ye giderse gitsin, bürosunda Hint or­

far.ıı ErlESı gün

lngilizlerin bir on önce odalarına çekilme

dusundan bir subay; bırakmadan edemi­

bir maceraya atılmaları halinde»

ve

yordu.

dogru bır yol aç:ııo lar ı n ı engel lemek ıçin

oradan

savaşına

isteğı

yatmak tadır

Churçhill toplantıda a l ı nan kararlar konu­ sunda şöyle diyor· «Bizim için lngil!er& adalarında bulu­

Londrc.'ya

Hintçe

gönderdi.

General

«Panzer tümenleri büyük bir

Gorusnıe:ıer sırasında ?ıerce alınan n uınura l ı bır

3

kaıcıı· konusunda oldukça uzun

tcırtı!;ınoyu gırdı.

Z ı ro agır bonıbardı·

nan �avoş uçcklarımızı hangi nedenle olur­

nıcn uccı klar ı n ı ı ı . azellıkle «Wellingtanıı tip­

sa olsun yerindEn oynatmamak hoyoti bir

ıP.ııııııı gu•ıciuzuıı kullonılınalar"ı çok büyük

306

ı

ve

3.

Pa nz e r l e ı ı n

«denize doğru

uoğuya

ordu gruplcı ı ına soglonı bır baraj

kurarck gerıye gelnıelerı n ı engellemelerini b!iclırdi . Weygond"ın bütün bu emirl erden sonra vard ı ğ ı sonuç suydu «Bir macEraya atılmış bulunan Panzer

Orta Dn,ıjıı Kahramanı General Weygwıd.

çağzrılclı.

17 Mayıs günü Paris'e

Onun gelmesiyle miillefiklerin morali biraz düzeldi,

a1ıw sanışı kazanamadılar

dığı etkinlik bir anda yok oluyordu. Yerine

tümenlerinin sonu gelecektir.»

12

na geçememiş ve Bopoume'o dogru ilerle­

Aıno işler h i ç de Weyg o n d ' ın duşundü :

tayin edilen general Belı;ika'da yaptığı

günlük savaş;n moral çöküntüsü içindeydi.

eden

gü gibi g itmeyecek t i

yemenıiştir

Burada

General

kuvvetlere

k o m u ta

Frere'de b i r kabahat ara­

Z i r a l n g i l izlerle bırl ı k t e yuka rıda aç ı k ­

Ustelik lngiliz ve Belçikalılara karşı gös­

mak dcgru olmaz. General Weyg o n d ' ı n san­

lanan kara r l a r çe rcevesi nde uyg u l a ma olo­

•erdiği yönetim ve anlayış bozukluğu ha·

d ı ğ ı n ı n aksine savaş bir noktada toplana­

n;no koııınok istenen Fransız k a rşı lıücu­

rekatın gidişatını önemli oranda etkileye­

cak yerde Percnne. Amiens ve Abbeville'e

ıııu hıcbir zaman yapıloıııod ı . Ne «yorınıı ne

cekti.»

de «ertesi günıı. Weygond'ın büyük bir k o ­ rcırl ı l ı k l a Popou ıııe v e Coıııbroi yön ü n e d o g ­ r u clüşüncesinde gönderdiği

8

t ü m e n hiç­

b i r zoıııon saldırıya gecemedi yük etkenlerden bıri general B i l l ot t e ' u n az «saçma»

rumun giCiışotı k c n u s u n d o ayr ı n t ı l ı b i l g i ve

cnıır olnıodıgından ya k ı n mı ş t ı r yerıne gecen Blanchard

Bu hücumun yop ı l o ıııonıosındo en bü­ once de o n l o t t ı g ı ın!Z

dogru

Gerçektrn de Lord Gort g ü n l e rce d u ­

1.

yayılınca

General

Frere

e l i ndeki

kuvvetleri yaymak zorunda k a l m ı ş t ı . Hore k ô t ı n boşloyonıomosı n ı n b i r d i ğ e r

Billotte'un

ııcdenı c. i e Koro O r d u l a r ı komutanl ı ğ ı i l e

Ord u n u n yöne­

1 . Ord u n u n Kuzey Dogu'do b u l u n a n k o r o r ­

t ı ııııni General Prioux'yo. o do emrindeki

gô h ı orasında yeterince telefon i r t i batının

suvarı

soglono ııooı1ıış oııııosıdır

t ümenleri n i n

yöne t i m i n i

General

Fransız ordusu ­

bir trafik

Langlcis'yo ve r m i ş t i . Bu yönetim devirleri

nun hoberleşınesınde b i r a k sa k l ı k ve d ü ­

kozasında ö l ıııesi ycli . Bu d u r u m u n yara t t ı ğ ı

sal d ı r ı n ı n sürdürülmesini ve e t k ili önlem­ ler a l ı ı;mos ı n ı büyük ölçüde gecik t i rrııiştir

uyum v e çabu k l u l u k görülüyordu. Bu ora·

Ö te ya n d a n Somıne boyunca uzanan

do Al ıııo n l o rııı elirıdeki ho be r:eşnıe orac­

sonuçları g e n e r a l Beoufre a n ı l a r ı nda şöyle a n latıyor· «Böylece cesur bir generalin

i .. ıaı ıd ı r-

7

Fransız ordusu h i ç b i r zonıon karşı ya-

zensi z l i k

lorının

vardı.

A l m o ıılordo

ü�iünlüğü

ve

ise

tanı

bıı

rad iogonıoıncırı ııııı

307

Belçikalıların unutamayacakları bir manzara. Gamalı Haç, Brüksel'deki Kral Sarayının direğine çekiliyor

yard ı m ı .

a n l ara

savaş

alanında

a l a n la r ı

anmda değerlendirme olana ğ ı n ı kazandırı­

vell€rını yenı bır karşı saldırı icın 1. F r an­ Gort 21 Mayıs'ta Arra s

yord u. Müttefiklerin bu yavaş haberleşme­ ci

kuvvetlerin

şcı ş k ı n l ığa ve

icincle komuta

yanl•ş

a n l a m a l ara.

bozu k l u k larına

yol

acmıştır.

t a n k l a gücle n d i r ı l m ı ş gonderd i .

Bu

5

uLcrıne 74

adcı

ve 50. ı uıııenleriııı

k u vvetler kenıın guııeyınde

calıya dcgru hareket eden 7

O gun yal n ızca Fransızların 3. Moto­ rıze tümeninin bir b ö l ü m ü l n g i l iz kcırşı sai­

sız Ord u s u n u n emrıne vernıışıır

Panzer Tu­

liırısına

katıld ı .

komutasınd a k i

General Rene Altmayer'ın 5. Tan k Ord usunun öncüsu

25. Motorize Tümen (General M o l i n ier ka­ ımıtasınc!a) Cambrai üzerine lıücuma ge­

rneniyle Tctenkopl SS T(ı ınenıne saldırdı­

cerken

döndüğünü gören Lord Gorl'ın ilk düşün­

lar

Froıısızlar hem sonradan gelrnisler hem

cesi emrinde bulLPıan l n g i l i z Seferi Birlik­

g i l izler

lerini

Ama Panzer tümen ı n ı n arkasından

Durumun

cldu

yavaş

yavaş

Dun kerqur. üzerinden

c.ıleyhlerine

geri

çek me:
'ye doğru kaçıyorlardı. Fransızlar Almanlara karşı 29 Mayıs günü çetin sa­ vaşlar verirlerken. 47 bin 310 İngiliz su­ bay ve askeri Dunkerque'i terketmişti.. 27 ve 28 Mayıs günlerinde ise Dunkerque'i boşaltan İngilizlerin sayısı 25 bin 473 idi. Bu boşa lmada en büyük poy lngiliz Amirali Sir Bertrom Romsoy'o düşüyordu. Aynı amiral 6 Haziran 1 944'do da Alman J Hovo Kuvvetlerinin korkunç d i renmesi kar­ şısında müttefiklerin Avrupa topraklarına çıkmasını soğloyocoktı. Daha 20 Mayısta İngiltere Başkanı «ihtiyari bir tedbir olarak» Deniz Kuvvetle­ rine gönderdiği bir yazıda İngiltere'nin ein­ de bulunan tüm gemileri biroroyo toplan­ masını ve her on Fransa kıyıları ve liman­ larına çıkartma yapacak bicimde hazır tut­ masını bildirdi. Savaş kabinesi nin bu ka­ rarından sonra Amiral Ramsal kolları sı­ vadı. İngiltere kıyılarında yolcu gemilerin-

Alman Hava Kuvvetlerinin ardarda gelen hücumları sonucunda Dunkerque limanı gemi yığınları ile doldu. lngilizler bu gemileri yanyana koyarak bir köprü oluşturmuşlar ve askerleri üzerinden geçirmişlerdi. 3llotlar arasında «Paddy• Finucane adlı bir subay da bu­ lunuyordu. F\loya yeni tayin edilmişti. Da­ .ha .o. sabah bir göreve cıkmış ve arkadaş­ larıyla birlikte 30 Me. 109'1a çarpışmak zo­ runda kalmıştı. içlerinden birini düşürmeyi de başarmıştı. Bu kez Monston üzerinde

Dowding'in kurduğu radar istasyonları düşmanın gelişini bf,dıriyor ve İngiliz karşı sıııldınsının daha etkili olmasına yardım ediyordu.

lnpiliz uçaklan sayıca az oldukları için sürekli olarak gözden geçirilmeleri gerekiyordu. iyi bir bakımla çolc daha fazla uçabiltyorlardı.

419

Hitler lngilizleri banş masasına oturtmak için ülkenin büyük kentlerini ve canalıcı merkezlerini yoğun bir bombardımana tuttu.

bir başka Me. 1 09'u avlamıştı. Ken d i s i n i a r t ı k 32 ucak düşürme başa rısına kadar götürecek olan bir yol u n başlangıcındaydı. Manston. Hawkinge ve Lympne saldı­ rıdan oldukca etkilenmişlerd i . Hawki nge'de J u 88'1er iki hangarla birli kte atölyeleri t o h r ı p etmişler ve pisti bir köstebek yuva -

420

sına döndürmüşlerdi. Luftwaffe' n i n o günkü saldırısı yal nız alanlara ve radar üslerine karşı yapılma­ mıştı. Dcwd ing Taym ıs'ın ağzında hareket­ lenmiş olan iki konvoya ve Portsmouth l i ­ man ına karşı saldırılar düzenlendiğini öğ­ ren d i .

..

İ n g i l tEre Sa " a ş ı n ı n en şiddet l i saldı­ rılarından bıri burada oldu. Lima n ı n dar girişinden yararlanan ve balonların gözle­ m i n den kocmak ;cin cok sayıda Stuka da­ l ışa gecti . Ancak bu denli sıkışık ve mü­ kemmel hedeflerin bulunduğu l i ma n da te­ sisler ve askeri yapı lar fazla zarar qörme­ di. «Altımızda bir bombc:cının rüyasında

. . Ye Londra'ya saldırdı

Spitfire'lar biıyıik bir hızla cl iıs111a11 uçakları 1 1 1 11 112eri11t' saldırzyorlardz. Bu uçaklar Lu ft ıcaf f e ' n i n çe/,·i11cli(Ji uçaklarm başmda geliyord u .

görebileceği tüm hedefler vardı, demişti ::aldırıdan sonra bir Alman pilotu radyoda yaptığı konuşmada. Dokların boyuna de­ miı lerr.iş bir sürü gemi. Hedefler birbirine ::ı denli yakındı ki ıskalamak olanaksızdı.;>

Ama buna rağmen ıskalad ı l a r. Bom­ baları Almanlara büyük bir zafer getirme­ d iği gibi. l n g i l i z den:zcilerinin mora l i n i de fazla etki lemed i . Akşam olduğunda. İ ng i lizler eğer Al-

mon!or tüm gücleriyle radar üslerine ve olanlara karşı t ü m gücleriyle soldı rmoğo devam ederlerse başlarına neler gelebile­ ceğini tahmin e : meğe çal ışıyorlard ı . Al­ manlar ise bayra•n sevinci yaşıyorlardı. Her rütbedeki asker eğleniyord u . Sa n k i saldır­ d ı kları t ü m hedefleri yok etmişler gibi. ha­ rita üstünde b u n l a r ı ·kara lamaktan çek i n ­ memişl e r d i . Gerçekte bu d e n l i büyük b i r güçle yapılan saldırı i ç i n Almanların yarım

bir başarı kazand ı g ı n ı soylemek yerınde olur Alınan pi lotlar 60 d ü şman uça g ı n ı sof d rşı bıraktıklarını öne s ü rüyorla rdı. Aslın­ da L u l twcıffe 31. RAF ıse 22 uçak yitirmiş­ t i Mons·�on ise ancak 24 saat hava tra­ fiğine kapalı ka l d ı . Ventnor rad a r üssü n ün yeri ne. o n u n görev i n i görebi lecek b i r baş­ kası Bembridge yakınla rında kuru l magc başlanmıştı bi le.

42 1

İngilizlerin 1 75 Al man uç ağını düşürdüğünü yazan gazetenin sayfası . �::;y..��'�

ILY

':/'"�>ij'::-�'}

·aıiy·@ •



· ı rror

oın: Pl:N!IY

42�

-'.·,-�,-,,

KARTAL SALDIRIYOR

zun süre geciktirildikten ve birçok kez ertelendikten sonra Almanların büyük bir gururla bekledikleri söz­ cükler kullanıldı. Ama Kcrrtol'ın Saldırısı umulduğu gibi gerçekleşmek bir yona. a­ çıkça söylemek gerekirse tam bir fiyasko oldu. Ancak saldırının ilk onlarında savun­ madakiler bu durumun önemini ve neler ge;tirebileceğini anlamak.ton oldukça uzak­ ta idiler. Onlar hôlô geçmişteki sofdırilorı örnek olarak. bunun bir çıkartma haberci­ si olduğunu sanıyorlardı. Burada, daha saldırının ilk gününde, Almanların yaptığı bir hataya işaret etmek gerekir. Luftwoffe daha işe boşlar boşlamaz büyük bir yanıt yapmıştı. Soldırırı:n boşlamasından kısa bir süre sonra, ikinci bir emirle hareket öğ-

U

leden sonraya bırakılmıştı. Ancak havalan­ mış olan ilk filolar bu emirden haberdar değildiler. Almanların bu değişikliğini, İngilizle­ rin şansına yorumlamak gerekir. İngilizle-· rin şansını ise yaşadıkları ülkenin havası­ nın değişkenliğine bağlamak yerinde olur. 13 Ağustos salı sabahı hiçte ic açıcı bir havayla başlamamıştı. Gök pek açık değildi. Fransa ve Belçika hovoolonlorındo ise görüş mesafesi iyi idi. Güney İngiltere'­ de ise hava bulutluydu: Ancak İnglltere'­ nin işinin kıştan önce qitirilmesi isteniyor­ sa Kartal Harekatında oldukça geç kalın­ dığı da ortadaydı. Meteoroloji raporları, denizaltılardan gelen raporlar ve şifresi bilinen lngiltere radyosunu dinledikten son­ ra Almanlar o sabah saldırıya geçmeyi ka'

rarloştırdılar. Ancak kısa bir süre sonra İngiltere üzerinde havanın gerçekte sanıl­ dığı kadar iyi olmadığı anlaşılınca Goering saldırıyı birkaç saat ertelemeyi kararlaş­ tırdı. : . Ama havalanmış olan filoların du­ rumdan haberleri yoktu. Her iki tarafın pilotları ve habercileri içinde Kartol'ın Günü erkenden başladı. Sabah saat 5.30 sularında 70 tane Dornier 17 havalanmıştı bile. Eğer Dornierlerin komutanı Albay Fink, harekatın ertelendiğine dair gönde­ ri!en ikinci emri daha önce alsaydı, pi­ lotlarıyla birlikte birkaç saat doha fozıo · uyuma olanağına kavuşabilirdi. Gün do­ ğarken Fink ve arkadaşları üslerinin te­ pesinde kendilerine eşlik edecek olan av­ cı uçaklarını beklerken sıkıntıdan patlı'ı'or- . 423

Tüm İngiliz halkı birlik olmuş düşmana karşz kaymağa çalışıyordu. Yukarıdaki resimde düşman uçaklarının gelişini gözleyen iki gönüllü sivil görülüyor

lard ı . . . Avcı uçakları ise kalktıktan kısa bir süre sonra harekatın ertelendiğlne dair gönderilen ikinci emri almışlardı. Av­ cı uçaklarının eşlik edecekler( bombardı­ man uçakları ile hiçbir radyo bağlantıla­ rı yoktu. Durumu anlayan avcı uçakları­ nın kumandanı Fink'in uçağının önünde birkaç akrobatlk hareket yapmıştı. Ama

boşunaydı. Avcı uçakları dönmek için e­

mir almışlardı. Bomba rdıman uçakları ise bombalamak için emir almışlardı. Emir

emirdir. . . Harekatın ertelendiğine dair gön­ derilen emir Kesselring'in Komutanlık üs­ sünün radyosu tarafından birçok kez tek­

rarlandı. Ancak alıcısı boz•ılmuş ve yerle bağlantısı kesilmrş olan Fink'e hiç bir za­ man ulaşmadı. Ancak mesaj filoda bulu­ nan bombardıman uçaklarının biri tarafın­ dan alınmış fakat yanlış yorumlanmıştı. . . Yalnızca harekatın teyid edildiğini sanmış­ lardı! Böylece Flnk ve pilotları uçaklarıyla birlikte gökte yalnız başlarına kalmışlardı.

Kartalın ilk gününde Fink ve arkadaşları

avcı uçaklarının neden geriye döndükleri­ ni anlamamışlardı. Ancak şansı onu ta­ mamen terketmemiştl .. Önünde büyük bir bulut denizi uzanıyordu. İkinci emrin ve• rilmeııine o neden olmuştu. Fakat bu bu­ lut radarları yanıltmış ve avcı uçaklarına hedeflerin i belirten gözleyicileri etkisiz bı­ rakmıştı 8,pmbordımon uçaklarının işi sa­

nıldığı kadar zor değildi. Fink ' in yardımcısı rotayı çok iyi sop tomıştı. Tam bulutlar dağılmoğo · boşlar­ ken 3 bin metre altlarında Eastchurch ola­ nı belirdi. Luftwaffe'nin pilotları birbiri ar-

424

dıno dizilmiş RAF'ın uçaklarını gördüler.

Sanki barış zamanında halkın ziyareti için açılmış bir hava sergisindeymişler gibi... Ancak hedefin önemi pek büyük de­ ğtldl. Ziya Eastchurch olanında dizilmiş olan uçaklar Avcı Komutanlığının değil, Kı­ yı Koruma Komutanlığınındı. Eğer avcı u­ çakları yanlarında olsaydı, Almanlar bu a­ lanı bombalamayı düşünmezlerdi. Zira bu bombalama sonucunda Dowding'in avcı u­ çakları hemen üslerinden kalkıp üstlerine saldıracaklardı. Avcı uçakları eşliğlndekl

Alman filoları için ·bu bulunmaz bir fırsat­ tı. Böylece RAF'o ağır bir darbe indlrebl­

Fink üssüne sağ salim dönmeyi ba­ şardı. Ancak ·badireyi sağ olarak atlattığı için mutlu değildi. Yaşı elllye yaklaştığı

için pilotları arasında bir baba olarak ta­ nınıyor ve kendisini 'onlardan sorumlu tu­ tuyordu. Bu nedenle doğrudan doğruya

filo komutanı Kesselring'in karşısına çıka­

rak durumu protesto etti. Kesselring bu subayının davranışını haklı bularak yanı­

na kadar gitti ve kendisinden özür diledi. Bir hata sonucunda havalanan Dor­ nierlerin şansı biraz olsun yaver gitmiş ve ikinci derecede önemi olan Eastchurçh a­ lanını bombalamışlardı. Ancak onlardan

lirlerdi. Fakat bu kez yanlarında avcı u­ çakları yoktu ve aldıkları emir bombala­

daha batıda sald ırıya geçme emri alan Ju. 88'1erden kurulu bir filonun şansı pek o kadar iyi gitmemiş ve bulutların arasında

lığından ve kalın bir bulut tabakasının ört­ mesinden yararlanan Fink'in uçakları ilk

deki bu grup ikiye ayrıldı ve Odlham ile Farnborough olanlarına karşı saldırıya geç­ meyi planladı, Arıcak bu alanların önemi

moktı. Radar istasyonunda çalışanların dalgın­

bombalarını saat 7 dolaylarında

Alan cehennem yerine dönmüştü.

attılar.

lngiliz uçaklarının işi bu kez kolay­ dı. Almanlara dönüş yolunda saldırıp iş­ lerini bitirmeyi amaçlıyorlardı. John Thom­ pson komutasında bulunan, 111. Filo'ya ait

Hurricane'ler, Folkestone üzerind& görev uçuşu yaparlarken aldıkları emir gereğin­ ce Dornier'lerin üzerine saldırdılar. Birkaç dakika içinde 5 düşman uçağını düşürdü­ ler. Yeniden ülkelerine dönme şansları çok

azalan Dornierlerin pilotları kendilerini yal­ nız bırakan avcı uçaklarına lanet .yağdırı­

yorlardı. Almanlar yalnızca 111. Filonun Hıir­ riconeleriyle karşılaşmamışlardı. 74. Fi­

lonun Spitfireleri ve 1 51 . Filonun Hurrica­ neleri ile çarpışmak zorunda kalmışlardı.

kaybolmuşlardı. Avcı uçaklarının eşliğin­

·büyük değildi. Kartalın Günü gibi önemli bir saldırıda bu denli ikinci planda ·kolan alanlara karşı saldırıya geçilmesi Alman­ lar için hiçte bir zafer belirtisi g ibi gös­

terilemez. Almanların bu denli soldırışlarla

4 gün içinde lngiliz göklerinin hôki miyeti­ ni sağlamalarına yardım etmezdi. Ju. 88'1er ne hedeflerine ulaşabildiler nede rahatça geriye dönme olanağına kavuşabildiler. Üs­

telik olanları arayışları sırasında 43., 64. ve 601 . filolara mensup uçaklar tarafın­ dan etkil.i bir bicimde rahatsız edildiler. 601 . Filonun pilotlarından biri de gö­ nüllü Amerikan subaylarından Billy Fiııke'y­ di. Tangmere'deki alandan ilk kez saat 6.45'de ayrılırken lngiliz göklerinde başı-

Alman uçakları 15 Ağustos günü dalga dalga Ingiltere üzerine geldiler. Resimde «Vıı uçuş biçimindeki Alman uçakları görülüyor.

na bir bela almaktan çekiniyordu. Ancak 13 Ağustos günü birçok kez havalanmak zorunda kalacaktı. O anda kahvaltısını yap­ madığını düşünüyordu. Ülkesi fiilen sava­ şa katılmadığı içinde RAF'ın üniforması altında başına bir iş gelmesin diye dua edip duruyordu. Amerikalı gönüllülerden oluşan Kartal Filosu henüz savaşa katıl­ mamıştı. Fakat buna rağmen Fiske daha ilk çıkışında iki Ju.88 uçağını sof dışı bı­ raktı. Sabahın biraz daha ilerlemiş saatle­ rinde Luftwoffe'nin verdiği geri dön em­ ri, Almanların yine kayıp vermesine neden · Oldu. Portlond limanı üzerine saldırıya geç­ mesi emredilen bir grup bombardıman u­ çağı yalda geri dön emrini aldı. Ancak kendilerine eşlik ı:den 30 tane Me. 1 1 0 em­ ri olmadı ve yola devam etti. Portlond ü-

zerine geldiklerinde ummadıkları bir sal­ dırıyla karşılaştılar. Altı dakika içinde 5 tane Me. 1-10 sof dışı olmuştu. Geriye ko­ lonlar hiç beklemeden Fronsa'nın yolunu tuttulor. 601 . Filonun pilotlarından Teğ­ men Archibold Hope güncesine şunları yazmış:

«Önüme doğru yaklaşan bir düşman uçağına kısa aralıklarla ateş aç ıyorum. Hemen onu geçiyorum. Aynı işlemi bir başkasıyla tekrarlıyorum. Bu kez ani bir dönüş yapıyor. Tam altımda mavi renkli gövdesini görünce bütün cephanem! üze­ rine boşaltıyorum . • ..

Kendilerinden çok daha üstün düş­ man uçaklarıyla savaşmaya alışan lngiliz­ ler, Almanların hemen geri dönmelerine şaşırmışlardı. Bu çarpışmadan sonra, o yoz boyunca yapılan her çarpışmadan son-

ro olduğu gibi, denizin üstündeki gök sa­ kinleşti ve boşaldı. Kavga bitmişti. Ama bu hemen üsse dönmek için bir neden de­ ğildi. Yakıtları kaldığı sürece denizin üs­ tünde daima yapacak birşey bulurlardı. O gün 601. Filonun komutanı Hope suda ar­ kadaşlarının bulunup bulunmadığını anla­ mak için alçaldı. Bu hareketi yapmakla hergün denize düşen bir çok pilotun ha­ yatının kurtulduğunu biliyordu. Hem deni­ ze düşen arkadaşlarının yerini saptıyorlar hem de onları kcruyorlardı. Şimdi Hope'u dinleyelim:

•Eğer üstlerinde dolı:ışmazScık onların denizden çıkarılamayacağına karar ver­ miştik. Onları yukarıdan . rahatça göreblll· yorduk. Tabii paraşütler! · suyun üstünde kaldığı sürece. Bu da aşağİ yukarı yarım saat demekti.• 425

İngilizlerin, Alman saldınsına karşı koymak için kullandıkları uçaklardan biri de Hurrıcane'lerdi.

Hope bu dalışında pilotlarından birini suyun üstünde görmüştü. Etrafında daire­ ler çizerek bir torı;idobotun arkadaşını bul­ masına yardım etti. Pilot kurtarıldıktan he­ men sonra bir hastahaneye götürüldü. Ak­ şama doğru ise üssü Tangmere'e döndü. Eğer pilotlar arasında bu arkadaşlık ve dayanışma olmasaydı, bir coğu denize düştükten sonra bulunmayacak ve ölüp gideceklerdi. Bu anlattığımız olay 1 940 ya­ zında İngi lizlerin Deniz Arama ve Kurtar­ ma Örgütünün ne denli aciz olduğunu gös­ termek icin yeterlidir. 1 940 Ağustosunda RAF'ın elinde bütün İngiltere kıyıları için yalnızca 1 4 adet kurtarma gemisi bulun­ maktaydı. Bir keresinde denize düşen bir pilotu .sandalıyla kurtaran gene bir kadın Kral tarafından madalya ile taltif edilmişti. Bu küçük olay bile lngiliz halkının düşma­ na karşı nasıl yekvücut olduğunu ve da­ yanışma içinde bulunduğunu göstermek­ tedir Tabii bunun yanısıra RAF'ın denize düşen pilotlarının kurtarılması için de et­ kili bir arama örgütünün kurulması gerek­ tiğini de ortaya koymaktadır. Bu tür olay­ ların artması üzerine Kara, Hava ve Den!z orduları Pas de Calais dolaylarında RAF'­ ın küçük gemilerinden, Deniz Kuvvetlerinin hücumbotlarından ve Kara Kuvvetlerinin, 426

gerektiğinde denizbotları atabilen, 12 adet Lysander tipi keşif uçağından kurulu bir Kurtarma örgütü oluşturdular. Almanların tarafında ise durum çok daha değişikti. Manşa düşen tüm pilotla­ rı kurtarmak ve en kısa zamanda üslerine dönmelerine yardımcı olmak için etkili bir kurtarma örgütü kurmuşlardı. Luftwaffe' nin elinde bu iş için He. 59 tipi denizucak­ ları ve hücumbotlar vardı. Savaşın hara­ retlenmesi üzerine icinde yataklar, örtü­ ler, yiyecekler ve içecek su bulunan sal· ları kullanmağa başladı. Me. 109 ucaklarının pilctlarının şişi­ rebilinen denizbotıarı vardı. Buna karşılık Spitfire ve Hurricane pilotlarının yalnızca cankurtaran yelekleri vardı. Kötü hava koşullarının sürmesine rağ­ men Almanlar, 13 Ağustos günü öğleden sonra akınlarını yoğunlaştırdılar. Ulkenin güneyini kaplayan kalın bir bulut tabaka­ sı işlerini zorlaştıracak, lngiliz ucpklarıyla yapacakları carpışmaları gücleştirecekti. Ancak bütün bunlara rağmen Almanlar İn­ giltere semalarına kısa bir sürede hôkim olmayı planl ıyorlardı. Öğleden sonra Alman atakları sıklaş­ tı . Taymıs nehril"'.in ağzından Southomp· ton'a kadar olan bölge bombard ıman u·

çoklarının hedef alanını oluşturdu. Güçlü bir avcı ucağı filosuyla korun­ muş olan 90 adet bombardıman ucağı, İn­ giltere'nin Güneyinde bulunan hava sa­ vunma tesislerini, havaalanlarını ve Sout­ hampton dokların, imha etme emrini al­ mıştı. lngiliz Genelkurmayında kaşlar ça­ tılmıştı. Ju.88 uçakları Southampton dokları­ nın önemli bir bölümünü yakıp yıktılar. An­ cak önemli havcialanlorından hiçbirinde zarar yoktu. Üsteılik bulutların her arala­ nışında Almanların başı, lngiliz avcı uçak· ıiırıyla belaya giriyordu. içinde daha öncede sözünü ettiğimiz Amerikalı gönüllülerin bulunduğu 1 0. Gru­ ba ait uçakların neler yaptığını bir gün­ ceden izleyelim:

•Warmwell'den kalkan 13 tane Spitfire­ Lyriıe körfezi üzerinde bulunan Ju.87'1erin 14 tanesini düşürdü. Bu arada onlara eş­ lik eden 5 tane l\l!esserschmitt'de saf dışı kaldı.Düşman uçakları eşit oranda dağıl­ mış ve dört adet «Vı (cVı harfi biçimindeki uçuş şekli) grubu oluşturmuşlardı. üstlerinde ise Me.109 ve 1 1 0'1ardan oluşan avcı uçakları vardı. Güneşi arkalarına alan 609. Filonun uçakları onları şaşkına çe­ virdi. 13 uçakta aynı anda ateş açtı. .. »

fnglltz Sav(lf Malzemesi Baleanı Beaverbrok ha�ada 100 yeni uçlJ#ı RAl"a tuUm ederek kayıplannı tamamlamasına yardım ediyordu. Restmde Beaverbrok'u, Churchill Ue btrltkte görlll1lyor



Bu olayı anlatan pilot 12 Ağustos gü· yapılan çarpışmalara katılmamanın

acısını taşıyordu.

Ancak

609. Filonun 13

Ağusios günü elde ettiği büyük başarı mo­ ralini yükseltti.

Öğleden sonra RAF'ın bir saniyesi bi­

le boş geçmedi. Özellikle doğu kısmında çek uı:iraştı. Luftwaffe bu bölgede, Detling alanına saldırdı. Gerçi bu dlan da East­ church gibi Kıyı Komutanlığına bağlı idi ama oldukça önemli hasar vardı. Saldırı sırasında üssün komutanı ölmüş, harekat edaları,

yemekhane ve sosyal

tesislerin

önemli bir bölümü harap olmuştu. Ancak ertesi gün herşey yine normale dönmüş· tü.

428

Akşama doğru, lngillz Hava Kuvvet­ lerinln yok edilmesin! amaçlayan Kartalın Gün ü · aslında tam bir fiyaskoya dönmüş­ tü. Güneş batarlıen hesaplar ortaya çık­

maya başladı. Luttwaffe'de çıkış yapan u­

çakların sayısı bin 485 idi. Bunların yarısı bombardıman uçağı idi. RAF ise 700 çıkış kaydetmişti .Savaştan sonra yapılan bi­

lançoya göre Luftwaffe

45, RAF ise 13



cak kaybetmiştir. Ancak o gün Luftwaffe

şlerin iyi gittiğini sanmıştı. 88 İngiliz uça­ Ejını düşürdüğünü öne sürerek, kötü hava koşulları içinde elde ettiği bu hayall ba­ şarının tadını çıkarmağa uğraşıyordu. İn­ giliz göklerine yakında hakim olacağı inancındaydı.

İngiliz Hava Kuvvetleri 13 Ağustos'da elde ettıı:ıı bu başarıya rağmen endişeliy­ di. Durum giderek güçleşiyordu. Zira Luft­ waffe'nln akınları artmış ve hedeflerin a­

lanları genişlemişti. Bu nedenle RAF'ın da­ ha çok sayıda filoyu savaşa sokması gere­ kiyordu. 14 AEjustos güriü, bir gün öncesine o­ ranla daha az yoEjun olmasına rağmen, ln­

gillzlere daha aEjır geldi. LuftwaHe kötü hava koşulları nedeniyle hem saldırılarının yarattığı sonuçları iyi değerlendiremiyor hem de ikinci derece önemi olan alanla'ra saldırıyordu. Ancak Luftwaffe'nln yaptığı

akınlar şaşkınlık yaratıyordu. Radar ve gözcüler düşman uçaklarının gelişini Elow-

Yukarıdaki restmde de görüldü-qü gf.l>t �man uçakları lngtliz kıyılarında serbestçe dda§ıyc;rıfmk. Me 109'ların arkasında lngiltere kıyılan giitül1i:yor .

dlng ve filo komutanlarına haber veriyor. ıardı ama Luftwaffe'nln saldırı alonlarırjı genişletmesi ve ikinci derecedeki hedefle­ re saldırmağa başlaması İnglllzlerln sa­

vunmalarını zorlaştırıyordu. 400 kllometre­ llk bir alana yayılan üslerin korunması git­ tikçe zorlaşıyordu. üstelik Luttwaffe'nin son darbesini nasıl karşılayacoı:Jını düşü­ nüyordu. lnglllzler Fronsa'nın düşmes!n­ ,den beri bekledikleri tek şey buydu. Son ve güçlü bir saldırıya karşı koyabilme. 15 Ağustos günü Luftwaffe üç ona ha­ va filosunu birden lngiltere üzerine gön­ derdi. Bu Kartalın Günü için seeııen en et­ kili saldırıların başında gellyo:rdu. Batı­ dan, doğudan kısacası cephenin her ya­

nından saldırı boşlamıştı. Programda ra­ dar istasyonları. üsler ve uçak namına ne varsa hepsinin imhası vardı.

15 Ağustos Reich'in

generallerinin bekledikleri gündü. Alman gazetelerinde yayınlanan karikatürlerde Alman Kartal ı tarafından sarılan lnglltere.'.nl.n acıklı hali gösteriliyordu. Alman geiiıerollerl bu Kar­ talın bir on önce saldırmasını ve avını yok etmesini istiyorlardı. Alman radyosu lngi­ llzce yayınında şöyle diyordu: · •Gümüş bir tepsi, ·ıclnde bulunan ln­ glltrıre Alman uçaklarının saldırısına su­ nulmuştur. Kurtulmasına olanak yoktur. John Bull bir tilki gibi kapana kısılmıştır.

Va teslim olacaktır ya da İngiltere yok o­ lacaktır.ıı İngiltere adaları üzerinde gün doğar­ ken, düşman uçakları yalnızca keşif uçuş­

gOn daha değişik bir kalıpta olduğu fork­ edillYordu. Ayrı ayrı bölgelere yönelmişler­ dl Bu arada sdbohton ·beri alarm durumu­ na geçen filoların sayısı artmaktaydı. Bu­

rada bir noktaya işaret etmek gerekir. Sa­ vaşın şiddetlenmesiyle birlikte İngi lizlerin !lavunmosındoki aksaklıklar su yüzüne Çikmoğo boşlamıştı. H erşeyden önce clorm durumunda tutulan uçakların sayısının art­ ması nedeniyle bunların bakımı ve ikmali

zorloşmoğo boşlamıştı. üstelik devamlı o­

larak harekata hazır beklemek zorunda ol­ maları verimlerinin düşmesine yol_ açıyor­ du. İngilizlerin radar ve haberalmo sis­

temleri, Almanların hovaolanlarının Meuse ırmağının öte _yokasındo kurulu olması var­

sayımından hareket edilerek kurulmuştu. Ancak a!onlorın buralarda yapılmaması ne­ deniyle ingi ltere'nin iç bölgelerinde kolon üslerin bile ani saldırılara hedef olmasına

yolaçıyordu -üstelik lngiliz pilotları sava­ şabilmek için yeterli yükseliğe ulaşabil­ mek amacıyla. önce lngiltere'nln le bÖlge­

ıerine yöneliyorlar ancak ondan sonra düş­ manın üzerine gidebiliyorlardı.

Öğlene kadar Güney-Doğu ve Pas de Cala!s çevresinde bulunan birçok üs ani saldırılara hedef oldu. O güne değin tozla rahatsız edilmeyen İngilterenin kuzeyinde

de bazı olaylar meydana gelmeğe başla­ dı. Norveç ve Danimarka'da üslenmiş bu­

lunan Stumpff'un 5. Luftflotte'una bağlı pi­

lotlar. 2. ve 3. Luftflotte'de bulunan arka­ daşlarının devamlı olarak savaşa katılıp

larında bulunuyorlor$ll. Lympne ve Haw­ kinge üslerine yopıfon saldırılar ne denli

üslenmelerine icerlemeğe başlamışlardı. Artık sıra onlaroda gelmişti. Sonları yak­

lardan sayılmoğo boşlandığı için artık ö­ nemsenmiyordu bile. Ancak düşmanın o

şuno cıkıyormuşcasına rahat

görkemli olursa olsun artık günlük olay­

laşan RAF'a vuracakları bir darbe onları cocuk oyuncağı gibi geliyordu. Keşif ucu­ hissediyor-

ıardı kendilerini. Stumpff'tan aldıkları em­ re göre İnglltere'rıin Kuzey-Doğusunda ve Vorkshire çevresinde bulunan üslere kar­ şı saldırıya geçeceklerdi. İngiltere'nin Ku­ zeyinde ve Ortasında bulunan filolardan bazılannın Güneyin yardımına gitmek için yerlerini terk ettiklerini biliyorlardı.

Ancak Alman Hoberalma Servisleri dıı yanılmışlardı. Kuzey ve Güney arasında

yapılan filo değişimi gerçekte istirahate ihtiyacı olanların Kuzeye yenilerinin ·ise Güneye gönderilmesi biçiminde bir al ışve­

riş olmuştu. Birinci Dünya Savaşı sırasın­ da düşülen hatayı tekrarlamadı. 14-18 yıl­

ları arasında güçlerinin son noktasına ge­ len pilotların, yorgunluk nedeniyle öldük, lerini biliyordu. Bu nedenle yorulanları ge­ riye çekip, dinlendiriyor, yedekleri öne sü­

rerek herkesin çarpışmasını sağl ıyordu. Dowding'in bu akıllıca davranışı sonucun­ da 5. Luftflotte'nin pilotlarını kötü bir sürp­ riz •bekliyordu. Öğleyi az gece Avcı Komutanlığı düş­ man uçaklarının lskoçyo kıyılarında bulu­

nan Firt hol Forth'ton 1 50 kilometre öte­ de bulunduğunu öğrendi. Çok daha önce­

den bu· haberin alınması Mareşal R.E. So­ ul komutasındaki 13. Grubun önceden dav­ ranmasına yol açtı. Düş'manı denizin üze­ rinde karşılama olanağını elde etmişltır· dl. Doğu kıyısında bulunan radarlar gü:

neydekilere oranla çok daha az çalıştık­ ları için gelen düşman uçakları konusun.do kesin bir bilgi edinmek olanaksızdı. Ancak bu pek de önemli değildi� Almonlar 65 adet

He. 1 1 1 tipi bombardıman uçağı ve 34 adet de Me. 1 1 0 tipi avcı uçağıyla geliyorlardı. Soul elinde bulunan tüm kullanılabilir uçak­ lara havalanma emrini verdi. üc Spitfire

429

Mareşal Goering, kurmay subaylan ile birlikte, uçaklarının nereleri bombalaması gerektiğini hartta üzerinde tartışırken.

ve bir Hurricane filasu düşmanı karşıla­ mak için havalandı. Ardından da bir Blen­ heim filosu. üssü terk etti. Kıyıdan elli kilometre kadar uzakta Farne odaları acıklorındo 72. Filonun pi­ lotları düşmanı gördüler. Ancak tahmin et­ medikleri kadar korkunç bir manzarayla karşılaştılar. Karşılarında 100'e yakın bam­ bordımon ucaı)ı gördüler. Aslında kabaca uçakların sayısını tutturmuşlardı oma Me. 1 1 0'1ar. Üstünde yanılgıya düşmüşlerdi. As­ lında bir avcı ucoğı olan Me. 1 10'1or lskan­ dinavya'doki üslerinin hedeflerinden uzak alması nedeniyle yedek yakıt depoları kul­ lanıyorlardı. Teğmen Edword Gronam göz­ lerine inanamıyordu. Sanki küçük bir co­ cu�o boyundan büyük bir doı)um günü postası sunulmuştu. Çocuk postayı nere­ sinden ısıracağını bilemiyordu. Grohom ve arkadaşları uzun zamandır oc kalmış kurt­ lar gibi saldırdılar. Güneydeki arkadaşlarının aksine yük­ selmek için ülkenin içine yönelmeyen Gro­ hom ve a rkodoşlorı Almonloro oranla bi­ raz daha ovontojlı durumdaydılar. Güneşi­ de sırtlarına alıp Heinkel ve Messerchmitt' 430

lerin ortasına daldılar. Savaşta en cok darbeyi Messersch­ mitt'ler yedi. Zira uzun mesafeyi oşobll­ mek için arka mitralyözlerin yerine yedek yakıt depolarını koymuşlardı. Goering'in •destroyer> adını taktıOı Me. 1 10'lorın pi­ lotlarından bazıları depolarını atarak sa­ vunma bicimine girdiler. Bazıları ise olco­ larak dönüşler yapmakla yetindiler. Daha uzun mesafe u cağı olan Hein­ kel'lerin cevabı ağır oldu. İkiye ayrılarak kıyıya doğru gitmeyi omaclodılor. Ancak Saul'un ucoklorının olşuturduı)u savunma hattını yaramodıİ ar ve hedeflerini bombo­ layomodan Norvec'te bulunan Stovanger üssüne döndüler. üstelik sekiz ucok yitir· diler. Eğer yitirilen 5 Me. 1 1 0'u do sayıp, buna karşılık RAF'ın hiç kayıp vermediğini eklersek, büyük bir gururla saldırıya ge­ cen Stumpff'un 5. Luftllotte'nun yediı)i dar­ benin b.üyüklüğünü acıklayabilirlz. Ancak 150 kilometre doho güneyden saldırıya gecen 5. Luftflotte'o bağlı 50'ye yakıiı Ju.BB'in şansı daha yaver gitti. Ku­ zey Denizi boyunca hareketlenip Kuzey Danimarka üzerinden gelen bu filo Hovo

Bu afişte şunlar yazılı: Adamlar hazır . . . Onlara yalnız siz kanat verebilirsiniz lngilizler, ülkelerinin savunmasında en önemli unsurun uçak olduğunu biliyorlardı. Bu nedenle uçak konusuna çok im.em veriyorlardı.

Mareşali Trafford Leigh-Mallory'nin ko­ mutasındaki 12. Grup tarafından saptandı. 12. Gruba bağlı uçaklar saldırıya karşı koy­ mak icin havalandılar. lngilizlerin iştahını arttırmak için Al­ manların Ju.BB'Jeri avcı uçakları tarafın­ dan eşlik edilmeden geliyorlardı. Flambo­ rcugh Head üzerine yaklaşırlarken 606. Fi­ lonun 12 Spitfire'ıve 73. Filonun 6 Hurrica­ ne'i saldırıya geçti. Ancak İngilizler kısa bir sürede sekiz uçaklarını yitirdiler. Çar­ pışmanın şiddetinden birkaç gruba ayrılan Junkers'lerden 30'u barajı aşıp Yorkshire yakınlarında bulunan Great Driffield üs­ süne saldırdılar. Zarar oldukça önemliydi ve 10 ucok yerde tahrib edildi. RAF'ın ka­ yıpları büyüktü oma Genelkurmay yine de derin bir oh çekmişti. Zira Almanların bom­ baladığı üs bombardıman uçaklarının ya­ rarlandığı yerdi. Eğer 5. Luftflotte avcı u­ çaklarının kullandığı bir üssü tohrib et­ seydi, lngilizlerin zararları cok daha fazla olacaktı. Dowding ve arkadaşları zararın neresinden dönülürse kardır düşüncesine sarılmışlardı. Gerçekten de savaşın o anında bir

bombardımon üssüne saldırmak Almanla­ ra fazla birşey kazandırmazdı. Zira lngiliz savunmasının kilidi olan Avcı Komu\anlığı durdukça bombardıman uçaklarının büyük bir etkinliği olduğunu öne sürmek yanlış olur. Sırf bu havaalanını bombalamak ama­ cıyla Ju.88'1er 8 kayıp vermişlerdi. O gün 5. Luftflotte 123 bombardıman ve 34 avcı ucağındçın 23 tanesini kaybetmişlerdir. Bu kayıplardan sonra 5. Luftflotte bir daha İn­ giltere üzerinde görülmedi. Güneyde ise 2. ve 3. Luftflotte'un sal­ dırıları acımasızdı. Savunucular 5. Luft­ flotte�a karşı kazandıkları başarının zev­ kini daha tatmadan birçok alanların·ın Al­ manlar tarafındcm bombalandıklarını gö­ rüyorlardı. Sabahleyin 60 avcı uçağının eşliğin­ deki 40 odet Ju.87 bombardıman uçağı Lympne ve Howkinge üslerine saldırdı. Bu alanlordon ilki tahrib edildi ve iki gün bo­ yunca kullanılmadı. i kincisinin zararları bi­ F«Z daha azdı. Ancak bunlardan daha ö­ nemlisi elektrik noksanlığı yüzünden ra­ dar dizisine bağl ı iki istasyon devreden cıktı.

432

Bir saat kadar sonra 12 adet Me. 1 09 Manston falezlerinde bulunan havaalanı­ na karşı saldırıya geçti. Bombalama sonu­ cunda 2 Spitfire alanda tahrip edildi. Öğ­ leden sonra saat üçe doğrusıra Martles­ ham Heath'a bulunan avcı ·uçaklarının üs­ süne ,geldi. Çok sayıda uçak tarafından eş­ lik edilen Stuka'lar acımadan saldırdılar. Aynı saatlerde 100'e yakın avcı ve bom­ bardım an uçağından kurulu bir filo Kent şehrine 'doğru yaklaşıyordu. Yarım saat kadar sonra 1 50'ye yakın uçak ikinci bir dalga oluşturarak aynı hedef üzerine yö­ neldi. Artık bıçak kemiğe dayanmıştı! il. Grubun ucoklarını yedekte saklama­ nın bir anlamı yoktu. Avcı Komutanlığı üs­ leri nin birer birer yok edilmesi karşısında seyirci kalacak değildi. KuŞlar yuvalarını kartaidan korumak zorurıdaydılar. Toplam olarak yedi adet Spitfire ve Hurricane filo­ ·su güçlü düşman ucakl başlamıştır. 25-26 Ağustos gecesi İngilizlerin ağır bombardıman uçakları Wellington, Hamp­ den ve Whitley'ler ölüm saçmağa gider­ lerken Dowding, bu hareketin Hitler'i ne denli kızdıracağını � ilmiyordu. Bilmediği başka bir nokta da bu kızgınlığın sonu­ cunda savunma hatlarının ilk sırasını o­ luşturan radar istasyonları ile üslerinin yı­ kılmaktan kurtulacağı idi. Dowding'i düşündüren başka bir nokta ise Luftwaffe'nin bombardıman uçaklarının geceleri daha fazla sayıda İngiltere üzerin­ de dolaşmaya başlamaları idi. İngilizler bu hücumlar karşısında çoğu kez etkisii ka­ lıyorlardı. Uçaksavar bataryaları gece sa­ vaşlarında aydınlatma eksikliği yüzünden çoğu kez etkisiz kalıyorlardı. Bu hücumla454

ra karşı lyi teçpiz edilmeyen RAF ise et­ kisiz kalıyordu. Ancak Almanların bu hü­ cumlardan umdukları başarıyı elde eth·siz kalıyordu. Ancak Almanların bu hücumlar­ dan umdukları boşarıyı elde ettikleri de pek fazla iddia edilemez. Çoğu kez onlar da hedeflerini şaşırıyorlardı. Örneğin üç gece üst üste Liverpool doklarını bomba­ lamağa. gelen 150'ye yakın Alman bom­ bardıman uç·ağı hedeflerinin o denli uza­ ğından geçtiler ki l ngilizler bu uçakları­ nın amacının Liverpaol olduğunu güçlükle kestirebildiler. Ancak Almanlar ne denli hedeflerin i şaşı rsalarda bu hücumlar İn­ giliz toplumu üzerinde büyük etkiler ya­ pıyordu. Her gece verilen alarmlar yüzün­ den zaten yorgun olan binlerce işçi, me­ mur uykularından oluyor yeni bir iş güriü­ ne bitik bir biçimde başlıyorlardı. Bu da İngilizlerinin sinirlerinin gerilmesine ve morallerinin bozularak verim düşmesine neden oluyordu. Fakat o sıralarda savun­ mada kalanlar· veni bir bilimsel saptama

yöntemi buluncaya deği n Almanların ge­ çişlerini omuz silkmekle geçiştirmek zo­ runda kalıyorlardı. Goering bu bombardımanlar sonucun­ da İngilizlerin pes edeceğine iyice inan­ mıştı. Ancak işler umduğu gibi gitmiyor­ du. Üstelik «Ayı Balığı Harekatına» baş­ lanılması için son karar günü olarak 27 Ağustos seçilmişti. Ancak o gün geldiğin­ de Hitler yine kuşkuluydu. Karar vereme­ mişti. Kesselring'in avcı uçaklarının ko­ mutanı Kurt von Doering her seferinde uçaklarını nezici üstünlüğünü öne sürme­ sine rağmen Hitler kararsızdı. Zira Luftwaf­ fe'nin kayıpları onu bu denli iyimser ol­ maktan vazgeçiriyordu. Hitler sonunda 10 gün daha beklemeğe karar verdi. Belki bu süre zarfında lngjltere barış ister ve o da bu çıkartma probleminden kendisini kur­ tarırdı. Bu süre zarfında da Luftwaffe'ye üstünlüğünü sağlaması için olanak veriyor­ du. Ancak Doering'in tüm iyimserliğine

·

fivasm silahları

PzKpfw ili Ausf F

Ağırlık: 20;3 ton Ekip: 5 kişi

KwK L/4.2 topu ve 2 adet 7,92 mm'lik MG 34

Silah: 1 adet 50 mm'lik makineli tüfeğ i .

Zırh: 30 cm Motor: 1 adet 300 beygir .gücünde HL 1 20TRM İ/-12 motoru.

Hız: Saatte 40 k i lometre

·. Uzunluk: 5.41 metre GertiŞlik: 2,92 metre YÜkseklik: · 2,51 metre

/

,/

lngiliz gençleri Howard uçaklarında kısa bir talin; gördükten sonra kendilerini savaşın içinde bulugorlcırr11

rağmen bir gün lngilizlerin bin çıkış yap­ tığı saptanın Almanların tepesi attı! Bu hiçbir zaman Dowding'in elinde aynı on­ da havalanabilecek bin adet uçak bulun­ duğu anlamına gelmez. İlk savunma hattı­ nı oluşturan grupta 200 adet Spitfire ve Hurricane vardı. Savaşın giderek yoğun­ laş ması üzerine bunlar günde birçok kez havalanıyordu. Bunun sonucunda pilotlar yorgun düşüyor uçakların verimi azalıyor­ du. Üstelik yeni yeni gelen pilotların ço­ . ğu genç olduğu için tecrüpesizlikleri ko­ mu tanlarını kara kara düşündürüyordu. İlk savunma hattında çarpışan pilotlar sık s ık dinlenmek amacıyla Kuzey'e gidiyor yerl erine hiç savaş tecrübesi olmayan, ü­ niversiteyi ya da okulu yeni bitirmiş genç­ ler geliyordu. Bu gençlerin çoğu da asil

ailelerin çocuklarıydı . Ellerinde tüfek kuş vurmakla uçak sava�;ını aynı şey sanıyor­ lardı. Dowding işte tıu koşullar çerçeve­ ' sinde artan Alman sa.ldırılarına karşı koy­ mak zorund_a ydı. Ağustos sonundanı eylül başına kadar gecen .süre içinde istisnasız hergün Al­ manlar İngiliz üslerini bombaladılar. Ancak bu saldırılardan iki tanesi İngiltere savaşı içinde ayrı birer savaş oldukları için bura­ da anlatılmağa değer. B u savaşın adı Big­ gin Hill Sovaşı'dır. Luftwoffe'nin en ccık içini gıcıklayan hedeflerden biri alon Bıiggin Hill. Park'ın emri altında ve Londra ifokınlarındo bulu­ nuyordu. 30 Ağustos gür,ıü alçak irtifadan gelen Alman uçaklarının .kısa saldırısı so­ nucunda 39 kişi (?lmüş. 26 kişi yaralanmış

ve birçok bina harap olmuştu. Genelli�le bu tür saldırılar sonucun.do üs boşaltılır­ dı. Ancak geriye kolanlar insanüstü bir gayret sonucundı:ı ertesi gün herşeyin nor­ male dönmesine olanak sağlamışlardı. Büyük bir şans eseri olarak harekat odasının bulunduğu blok sağlam kalmıştı. Başlarında miğferler bulunduğu halde ça­ lışan kadınların bir bölümü dış dünya ile olan telefon irtibatını sağlamağa çatışı­ yordu. Diğerleri ise yaklaşan diğer saldı­ rıları masa üzerindeki büyük haritada gös­ teriyorlardı. Üstlerinde çarpışma olurken bile kad.ınlar görevlerini terk etmiyorlardı. O gün tam bulundukları blokun üzerine bir bomba düşmüştü. Ancak bu 1 Eylül günü düşe cekle rin yanın da bir hiç kalırd ı. 0 gün kadın lar üstle rinde bulu nan bombardım an 457

l ransa üzerinde görülen bu Me 110 biraz sonra b mbardıman uçaklarıyla lngi1.tere•ye yönelecek çoklarının sayısını harita üzerinde gös­ ermeğe çalışıyorlardı. Üç gün içinde uğ­ adıkları altıncı saldırıydı bu. O gün dü­ en bombalar büyük bir titizlikle hedefleri­ i buluyorlardı. Harekat odası tahrip oldu. Almanların savaşı kazanabilmeleri ve AF'ın da kaybetmesi için Güney İngiltere'­ e buiunan üslerin tahrip edilmesi gere­ iyordu. Biggin Hill bu nedenle. hallaç pa­ uğu gibi atılan tek üs değildi. Manston, awkinge ve Lympne'de ağır saldırılara edef olmuş ve kullanılmaz hole gelmişti. � undan sonra sıra daha içerlerde bulunan slerdeydi. Hergün 200 ya da 300 uçaktan oluşan �ruplor sabah ve öğleyin Pos de Colais :izerinde toplanıyorlar ve 1 0'ar, 20'şer ya jo 30'cirlık gruplar halinde havaalonlorıno �aldırıyorlardı. Bu saldırılar geceleyin de �ynen tekrarlanıyordu. 6 Eylül günü Londro'nın güneyinde ko­ ı an ve çıkartma nın beklendiği üçgende du­ ru m dayanılmaz . bir hal almıştı. Harekat odaları tahrip edilmiş, pistler ise köstebek 1 �uvasına dönmüştü. Avcı. Komutanlığı ne yapacağını bilmiyordu. Ancak tam o sıra­ da zafere çok az kala Luftwaffe Londra ile ğraşmak için buralardan uzaklaştı. Churchill'in intikam olmak amacıyla Berlin üzerine saldırması Hitler'i çılgına ce­ �irmişti. 4 Eylül günü Berlin'deki Spor Sa­ ciyı 'nın mikrofonundan Churchill ve İngll­ tere'ye şöyle haykırmıştı: «Önerilerime üc aydır bir cevap bek­ liyorum. Bay Churchill büyük bir güçle kentlerimize saldıracaklarını söylüyor. Ben nlarınkini haritadan sileceğimizi öne .? uruyorum.»

D

µ [

� /·

b�

. I i:tnO

Ancak konuşurken yalnızca bir tek kenti düşünüyordu. Cevreslndeki danış­ manlard an hiç biri Führer'e yanlış adım attığını söylemek cesaretinde bulunamı­ yordu. işin garip yanı Goering ve yanında­ kiler işin başlangıcında l'.ıuhun hatalı bir davranış olduğunu bilmelerine rağmen, gi­ derek bunun aksini kabullenmişler ve Lon­ dra'yı bombalamakla amaclarına ulaşabile­ ceklerini kendi kendilerine kabul ettirmiş­ lerdir. Haber alma servislerinin son derece iyimser davranışları sonucunda Almanlar Londra'yı bombalamakla İngilizleri perişan edeceklerine inanıyorlardı. Dowding'in elin­ de kalan son yedekleri de Londra üzerine çekerek Alman uçakları karşısına çıkara­ cağını ve bunları rahatlıkla hokloyocaklorı­ nı hesaplıyorlardı. H iç karşılık verilmeyen gece saldırıları sonucunda Londro dokla­ rını kolaylıkla imha edeceklerine inanıyor­ lardı. Onlara göre Londra olgun bir mey­ ve idi ve artık koporılmos.ı nın zamanı gel­ mişti. Pilotlarının başarısını daha iyi seyret· mek ve lngiltere'nin çöküşünü izlemek için Goering özel treniyle Pos de Colois'ye gel­ mişti. 7 Eylül günü sisler içinde kaybolma­ ğa yüz tutan lrigiltere kıyılarını izliyordu. Uzerinde toplanmış olan 300 bombardıman ve 600 avcı uçağını selamlamak için bu kıyıya kadar gelmişti. Uçakların önünde 35 kilometreli k deniz ve BO kilometrelik de kora üzerinden aşılması gereken yol var­ dı. Bu yolculuk bir bombardıman uçağı için kısaydı ama gidiş ve dönüş yolu üzerinde her an savaşabilecek olan avcı uçakları icin uzundu.

Uçakların başında D.17 filosuyla ko­ mutan Flnk vardı. 13 Ağustos günü yanın· do avcı uçaklarını bulamayınca ağır ka· yıplor veren Fink bu kez de endişeliydi. Avcı uçaklarının her an · yakıt yetersllzl(ıi nedeniyle yanından kaybolabileceğini bili­ yordu. Eyltil ayının öğleden sonrasında Fink ve arkadaşları için gidiş oldukça iyiy­ di. İngiliz avcı uçakları fazla boy göste­ remeyince hedeflerini kolaylıkla buldular ve Londro'nın doğusundaki doklara 300 tondan fazla bomba attılar. Son günlerde Almanların üslere de­ vamlı olarak saldırması sonucunda savun· mado kolonlar bu kez de Almanların bir hovoolonıno karşı harekata giriştiklerini sanarak üstlerine fazla gitmediler. Sabah­ leyin Hawkinge üssü saldırıya uğramış ol­ dukça için bu akının da bir hovoolanına karşı girişileceğini sanmışlardı. Ancak Lon· dra'nın kenar mahallelerine ilk bombaların düşmesiyle yanıldıklarını anladılar. Luffwoffe'nin dönüşü gidişi kadar ko­ lay olmadı. Bombardıman uçakları dönüş yolu içinde Norholt üzerinden gelen 309. Filo ile karşılaştılar. Bu filo İngilizlerin en seçkin filolarından biriydi. Polonyo'dan kocan pilotlar ülkelerini yerle bir eden Luftwaffe'den öc olmoğo yemin etmişler­ di. ' Başlarında tecrübeli komutan Kellet olduğu holde bin 200 metre altlarında 40 adet Dornier uçağını görünce çılgına dön­ düler. Spitfire'lorı ile doışo geçtiler. Maki­ neli tüfeklerinden çıkan kurşunlar sonu­ cunda Alman uçaklarının dörtte biri sof dışı oldu. 7 Eylül günü Luftwoffe ard ar­ da il. Gruba bağlı 1 6, 1 2. Gruba bağlı 3 ve 1 0. Gruba bağlı bir filonun saldırısına

Savasın uçakları

MESSERSCHMITT B F 1 096G-G Tipi: Tek kişilik avcı uçağı Motoru: 1 adet 1 2 sil indirli, 1 475 beygir gücünde, Daimler-Benz DB 605AM motoru

Silahı: 1 adet 30 mm'lik MK 1 08 topu burunda ve 2 adet 1 3. 1 mm'lik MG 1 3 1 makineli tüfeği.

Hızı: 6 bin 900 metrede saatte .620 ki lometre.

Tırmanma hızı: Saatte 550 ki lometre. Tırmanma süresi: 5 bin 700 metreye 6 dakikada.

Etki alanı: 5 bin 800 metrede 560 kilometre.

Ağırlık: Boş 2 bin 673 kilogram. dolu 3 bin 398 kilogram.

Kanat açıklığı: 9,92 metre Uzunluk: 8,85 metre Yükseklik: 2,50 metre Kanat alanı: 1 6,20 metrekare

461

\i

1l .1

Savasın üniformaları

Alman tank tegmenl, ·Fransa 1940 Tank subayları karo subaylarından ayrılmak için siyah giysi ve bere giyerlerdi. Yalnızca M.08 tipi Parabellum (luger) tabanca taşırlardı.

10. Panzer tilmenl 'eri, Fransa 1940 Panzer tümenlerinde çarpışanlar. araçlarla taşındıkları için daha o!jır teçhizat taşırlardı. Normal teçhizatın dışında gaz moskelerl, el ·bombaları taşırlardı. 98 K türü bir tüfek taşırlardı

�Alman piyade genercill, .'Fransa 1940 Alman generôıie�I orrTıoıorla diğer subaylardan ayırtiıdillrlerdi. ı?ontolonlorının .kert>

İşte Nazi İmparatorluğunun stratejisi­ ni çizen bir odamın anatomisi. Aslın tüm bu çelişkili görüşlerin ora­ sından bir özümleme yaparak, doğru ka­ rarlar vermek zorundayız. Hitler'in savaş teknikleri konusunda büyük bir bilgiye sa­ hip olduğu tartışılmaz. Büyük ı;=rederic. Clouse:witz, Moltke, Schlieffen gibi osker­ İerin- eserlerini okumuş, Ludendorff gibi bir askerin ise yanında bulunmuştur. Gö­ reve bağlılığı ve insani duygulardan yok­ sunluğu bu dehasının çok ilerilere gitme­ sine yol açmıştır. Almanların 1 940'1orda kazandığı zafer­ lerin Hitler'e ait olduğu bir gerçektir. Nor­ veç'e yaptığı beş çıkartma büyük bir cesa­ ret örneğidir. Zira İngilizlerin güçlü donan­ masıyla baş etmek kolay değildir. Fransa

savaşı sırasında General Monstein'ın öner­ diği değişik taktiği büyük bir hızla kavra­ mış ve uygulama olanına koymasını bil­ miştir. Napolyon bir savaş planı hazırladığın­ da çocuk doğuran kadın» kaçlar sıkıntılı olduğunu söyler. Ancak iş savaş alanları­ na dökülünce kesin kararlı, rahat ve acı­ masız olduğunu do ekler. Hitler ise aksine. Savaş planını hazırlarken uyurgezerler gi­ bi adımlarını emin. otar. Ancak orduyu i::la­ re etmeğe kolkıştfğındo ayni kararlılığı ve ce:soreti gösteremez. Uygulama safhasında kararsız, şüphe­ li, mızmız, ne: söylediğini bilmeyen ve üste­ lik bir on için aklına gelen bir düşünceyi en doğru çözüm olarak kabullenip inat eden bir insandır. Hitler generallerine de pek güvenme­ yen bir insandır. Norveç ve Fransa Savaş­ larından sonra, kendisine karşı tutum alan

bazı generalle r süt dökmüş kediye benze­ mişlerdir. Führer'in askeri planlarını n fi­ yasko ile sonuçlan acağını öne sürenler seslerini çıkarama z olmuşlard ır. Blosko­ witz, Witzleben ve von Leeb'in huysuzluk ­ ları dinmiş ' Bfouchits ch ve Holder'in ka­ rarsızlıkla rı geçmiştir. Rejimin kuralların a körü körüne uymasala r bile, Führer'in ver­ diği emirlere gecen kışa orar;ııa daha yu­ muşak davroncnoktodırlar. Zafer toçlorıyJq dona!ılon Führer'in önünde �Hgel yoktut -----< artık,.'� ,,-1:' Hitler ile generalleri fo rosıhdo bu dö­ 0 nemde pek sürtüşme görülm.et 'Nüremberg duruşırıaıarı sırçısıridtı .birci>k''general, Hit­ ler'in Scvyetleref;sqldıtriıoga korı:ir verdiği­ n i söylediği ancio şaşırdıklonni.. ifade et­ mişlerdir. Barborcısso ' tiareki:l.tıfı dan kalan belgelerden anlaşıldığına g Ö re g eneroller­ den hiçbiri bu karara karşı çıkmamıştır. Emir direkt olarak Hitler'den gelmiştir. .

552

Almanya'da Fabrikalar Ordu'nun

ihtiyacı olan

malzemeleri yapmak

için üretimi maksimum düzeye çıkarmıştı.

savaşırken. Kadınlar

Fabrikalarda ordunun ihtiyaçlarını karşılamada büyük yardımları oluyordu.



«Hür1iyetimiZin savunulması fabrikalardan başlarıı Amerika Birleşik Devletleri büyük bir hızla endüstri çarklarını döndürmeğe başlayınca ülke gerçekten «Demokrasilerin cep 'uıneliğiıı haline geldi.

Onun tutumuna karşı olan askerler dahil, hiçbir yüksek rütbeli bu karara karşı çık­ mak cesaretir.i göstermemiştir. Bu durum da emirleri veren Führer'in, generalleri üzerinde tam bir hakimiyet kurduğunu gös­ terir. Hitler ve generalleri arasındaki sür­ tüşme 1941 yazında tekrar başladı. Doğu cephesindeki harekatlar nedeniyle başla­ yan sürtüşmeler sonucunda, Hitler Brauc­ hitsch'in elindEn Karo Kuvvetleri Komu­ tanlığını 19 Aralık'ta aldı.

554

Kıyıdan seyreden bir ticaret konvoyu Alman uçaklarının saldırısından korunmaya çalışıyor.

Bu tarihten sonra Hitler hem Devlet Başkanı, Hükümet Başkanı, Genelkurmay Başkanı, Kara Kuvvetleri Komuta n ı hem de Nasyonal-Sosyalist parti başkanıdır. Almaıı tcplumunun d:zginlerini tamamiyle eline geçirmiştir.

Sabır denen şey, der Halder anıların­ da, onun yanından bile geçmemiştir. Ger­ çek bir şef g_ibi harekatın tamamiyle oluş­ masını bekleyemezdi. Ordu komutanları­ nın daha önceden tahmin ettiği kritik an­ larda sabırsızlıktan yerincl"e duramaz ve şdlerine haber vermeden birçok subaya aklına gelen emri verirdi. Bu durumda bir komuta dengesizliği doğardı.»

Birçok kimse bu denli çok görevi yük­ lenen Hitler'in acaba fiziksel ve z i h i nsel alarak. bunlar; yerine getirebilecek güce sahip midir diye sorar. 1 944 yılında Cassino'da yaptığı başarılı savunma nedeniy� le mükafatlandırılan zırhlı birlikler. gene­ rali Frido von Senger und Ette�lin şöyle der:

«Genç subayların ondan nası: etkile­ neceklerini meıak ediyordum. Alman top­ lumunun körü körüne inandığı bu adam onların gözünde bir «Yarı-Tanruı gibi idi. Güven duyulan gözlere karşı kaldırılan sı­ kılmış yumruklar, kendile_rine güç veriyor­ du. Sarı bir ceketi, beyaz bir gömleği, sa­ rı bir kravatı ve siyah pantolonu vardı. Kı­ sa boynu, garip bir fiziği vardı. Yüzünün derisi gevşekti. Solgun yüzünde. uykusuz­ luğun derin izleri görülmekteydi. Binlerce insanı büyülediği söylenen riıavi gözleri, 555

durmadan verilen uyuşturucular nedeniyle donuklaşmıştı. İnsanın elini sıkan bir pel­ teydi sanki. Sol kolu sarkıktı. Titriyordu. Söylevlerdekinin aksine ağır ve monoton bir sesi vardı. Belki de onu, a anda etkili tek şey sesiydi.»

1943 yılında İsviçre'ye gelen haberle­ re göre Hitler Parkinson hastalığına yaka­ lanmıştı. Bu nedenle sol kolu devamlı ola­ rak titriyordu. Bazıları ise cnun saraya yakaland ığını öne sürerler. Yukarıda anla­ tılan duruma düşmesinde ve hastalanma­ sına neden ola n şey, Hitler'in yaşadığı ha­ yat ve düzendır. Saatlerce generalleriyle toplantı yapardı. Onlara çok kısa sürelerle söz hakkı tan ır, hep kendisi konuşurdu. · Bü tün gecelerini sabah saa t üçe değin parti sorunlarıyla uğraşarak geçirirdi. Mar­ tin Borma.nn'a steno ettirdiği bir sürü ipe sapa gelmez notları vardır. Birkaç saat uyur, sıcak bir banyo alır ve yeniden hari­ tanın başına geçerdi. Günden güne yoğunlaşan bu koşulla­ ra dayanabilmek için Doktor Morell'in ilôç­ lor!llQ ihtiyacı vardı. Burada küçük bir pa­ rantez oçıp, Doktor Morell'in Almanyo'da­ ki meslektaşları orasında bir şarlatan ola ­ rak tanındığını do belirtelim. Bu doktor ge­ ce çalışmalarından çıkan Hitler'e yüksek dozda uyku ilacı sabah kalktıktan sonra do zindelik kazandırsın diye' özü «Striknin» olan bir esrarı enjekte ederdi. Zindeliğin daha uzun .sürmesi için bazı tabletler de yuttururdu. Bu son verilen ilaç H itler'in üzerinde

büyük etkiler yapmıştır. Zamansız sinir krizleri ve zihirı bulanıklığı. Bu anlarda Hit­ ler'den dcğru dü_r üst bir kararın çıkması olanaksızdı. Yalnız bir noktayı aydınlatmak gerekmektedir. Yukarıda o nlatılan duruma düşmesine neden olan gerçekten Doktor Morell'in verdiği ilaçlar mıdır? Yoksa bu ilaçlar gerçekte var olan bif hastal ığın et­ kilerini azaltmış mıdır? Ne olursa clsun 1 94 1 '1erde Hitler du­ rumun tek hakirnid:r Generalleriyle yaptı­ ğı yazışmalardan anlaşıldığına göre karar­ larını alırken son derece enerjik hareket etmE.ktedir. Ancak bazı dengesizlikler o ta­ rihten t:eri farKedilmektedir. Biraz da o günlerde savaşın aldığı du­ rumdan söz edelim. 1 940 yılında İtalyanların karoda ve de­ nizde uğradıkları başarısızl ıklar Almanla" rın kayıtsız Kalmalarına engel olmuştur. Eğer Mussoli n i ' n in yarattığı politik ve as­ keri durum çözülmezse Führer'in prestij i tehl ikeye girecekti. Mussclini · nin doğurduğu ortamın et­ kileri kısa sürede görülmeğe başlamıştı. 1 1 Kasım 1 940'aa bir grup öğrenci Paris' te aleyhte bir gösteri düzenledi. Bir süFe sonra da Fransız-İtalyan sınırının geçtiği yerde bulunan Menton'da üzerinde şu ya­ zılar bulunan tabelalar görülmeğe başlan­ dı: «Burası Fransız toprağıdır. Yunanlılar kcvalamacanızı burada bitiri n'" 1 0 Aralık günü Hitıer kara. hava ve de­ niz komutanlıklarına gönderdiği 19 numa-

Sava.sın uçakları ----

�'

HE�NSCHEL 123A, AL�Al')I UÇAGI M6toru � 1'· .adet, dokuz . �ilin'dirli, 870 beygir gücünde B.M.W. 'l32D "motoru. Silôhı : 2 adet 7,92 m�.'lik MG17 makineli tüfeği . ve 250 kg.'.lık bir bomba. Hızı : Saatte 345 kilometre. Tırmandığı yükseklik :• 9 bin metre Aldığı yoi : �52 kilom�tre Ağırlık : Baş bin 400 ",kilogram, dolu 2 bin 110 kilogram · Kanat açıklığı : 10,51 ·metre U � İıriluk : İ3,3 metre • Yüks� klik :' 3,20 metre



.

•'lf

;

,

· ·' • • • •• • ••••ı...:.•.:'.c•. •,

556

n üniformaları ÇSavası j, ız:�2

� ·-

İngiliz piyadeleri, Libya 1940

- ·1�� -�:f}:�_.�··1·

İngiliz erleri haki üniforma. kısa ·pontaicn · giyerler. kum fırtınalarına karşı gözlük kullanırlardı. Gaz maskeleri, metro ve asker techizatı taşırlardı. Mark 1 1 1 tüfeği kullanırlardı.

lngiliz subayı, Libya

Aralık 1940

İngiliz subayları çölde ·uzun pantolonlar ve süveterle dolaşıyorlardı. Miğferlerinin üstü bezle örtülüydü'ı\O ürbün contaları vardı. Ellerınde ise subaylara mahsus öze l '" contaları bulunmaktaydı. Mark VI iabancalarını .kuJlanırlardı: ·

�: 'f - . '-�,��1�:.:ı;�::t. ,,. �·t""::'.!:�� fögiliz generali · Sir­ !; '

�rchibold Wovell, Ü.pya 1940

Wavell İngiliz subayı Ütıifarrıiası üzerine palto ve :·azün çizmeler giyerdi. •

\:.�'· �;::�-.

557

Sicilya'ya yerleşen Luftwaf!e'nin amacı Akdeniz'dekı ingüiz ef!emenli_ijine son vermekti.

Bir lngiliz askeri Cebelitarık'taki silah depolarının birinde nöbet tutuyor.

ralı emirle, fransızların serbest bölgesinin işgali için gerekli önlemlerin alınmasını is­ tedi. Bu amaçla kuvvetlerin bir bölümü, Di­ jcn'dan hareketlenerek Saône ve Rhône vadilerine inecek, Morsilya'yı işgal edecek ve Beziers'de Bordeoux, ToLİlouse ve Nor­ bonne'dan geien ikinci bir kuvvetle birle­ şecekti. «Atilla» adını alon bu harekata 2 zırhlı ve 4 motorize tümen katılacaktı. Bu orada Deniz ve Hava Kuvvetleri, Fransız Donanmasının Toulon'don çıkmasını önle­ yEcekti. Fakat bu bölgelerin işgali Kuzey Afriko'da durumun İtalyanların lehine ge­ lişmesine yardım etmeyecekti. Arnavutluk' ta ise mevsim'den yararlanarak ilerleyen Yunanlılar, ilkbaharla birlikte durdurula­ bilirdi. Marita harekatıyla 5 ordu grubu, 4 zırhlı tümen. bir motorize ve 10 piyade tü­ meni karşı saldırıya geçecekti. Libya'da ise Sidi-Barrani yenilgisiyle durum İtalyan­ lar için hiç de parlak değildi. 1 C Aralık'ta, bu durumu düzeltebilmek için Luftviıoffe Sicilya'ya yerleşti. Junkers Ju 87 ve BB'lerin de bulunduğ ugüçlü bir filo üslendi adaya. Kuvvetlerin başına ge­ çirilen Hava Generali Geissler bir yıl ön­ ce Norveç'te müttefik hava ve deniz kuv- . vEtlerine zor onlar yaşatmıştı. Bu kez gö­ revi Sicilya Boğazını İngiliz Donanmasına kapamak ve Malta'daki müttefik uçaklarıy­ la uğraşmaktı.

558

Ertesr g ü n H itler «Akdeniz bölgesin­ deki savaşlarda alman kuvvetlerinin uyu­ şumun a d ı n ı taş;yan 22 numara l ı bildir'.sini yayımlad ı : «Müttefikimizden güçlü olan İ ngiltere'­ , nin Akdeniz'de yarattığı durum karşısın­ da, . politik, stratejik ve psikolojik neden­ lerdE.n ötürü bir alman müdahalesi gerek­ mektedir. «Tripoli tutulmalıdır. Arnavutluk cep­ hesinin çökme tehlikesi önlenmelidir. Ca­ vallero'nun kuvvEtlerinin, 12 Ordunun ile­ ride yapacağı harekatlara yardım edebil­ mesi için saldırıya geçebilecek biçime ge­ tirilmesi gerekmektedir. lngiliz zırhlı birliklerinin hücumu kar­ şısında müttefiklerimizin dayanabilmesi için, Tripoli bölgEsinde bir baraj kuvveti­ nın bulundurulınası zcrunluC:ur.ıı Daha sonra bir dağ tümenin Arnavut­ l u k 'ta kullanıl ması bildir'.l mektedir. Öte yandaıı Almanlar Kuzey Afrika'da bulunan Sır Archibald Wavel l ' i n elinde ha­ len 1 7 tümen i n b u l u nduğunu. 4 tane yeni tüme n i n de kendisine katılmukta olduğu­ nu sanıyorlard ı . Uçak sayıs ı n ı ise bin 1 0C alarak hesaplorı ı ışlard ı . B ütün b u n l a r o l u r k e n M i hver devlet­ lere Cebeli larık·ı kazandıracak olan hare­ katın planları bir sonuca erişmekteydi. Fe­ lix adını ta şıyo r ı harekatın komutasını Ma­ reşal van Reichenou üstlenecekt:. Reic­ hen ·u · n u n elinde 2 zırhlı, 4 motorize ve 1 tane de doğ tümeni b u l u nacaktı. Bu ara­ da Luftwoffe'rıin 8. Filosun u n gücünden de yararlanaca k t ı . Portekiz sorunu da plan­ da öngörülmüştü. Eğer Führer'in çağrısına rağmen. Salazar bekler ve İngi ltere'yi yar-

ci

559

dıma coğırırsu, 39. Pazar Tümeni lrun­ Burgcs-Seville üzerinden Lizbon'a yürü­ yecekti. B u arada güçlü toplar ve bol malzeme sağlanacaktı. Cebelitorık hare­ katı dolayısıyla gönderilecek elan silah­ ların arasında bulunan ı