Tus Deneme Sınavı Açıklamalı Cevap Kitapçığı [51 ed.]

TUSWORLD 51.TUS DENEME SINAVI AÇIKLAMALI CEVAP KİTAPÇIĞI BY WWW.ANTİTUSİF.COM

1,631 315 6MB

Turkish Pages 50 Year 2019

Report DMCA / Copyright

DOWNLOAD FILE

Polecaj historie

Tus Deneme Sınavı Açıklamalı Cevap Kitapçığı [51 ed.]

Citation preview

DENEME

TUSWORLD 51. 43. DENEME

TEMEL BİLİMLER SORULARI KLİNİK BİLİMLER SORULARI

EN ÇOK BİREBİR SORU YAKALAYAN TUS DENEMESİ ! tusworld.com.tr tusworld.com

Kazananların

dünyası

1

TEMEL BİLİMLER 1. Yüksekten düşme sonrası acil serviste değerlendirilen ve genel durumu iyi olan hastanın yapılan görüntülemelerinde processus corocoideus’unda kırık tespit ediliyor. Buna göre; I. M. pectoralis major II. M. pectoralis minor III. M. coracobrachialis IV. M. biceps brachii’nin uzun başı V. M. biceps brachii’nin kısa başı numaralandırılmış olarak verilen kaslardan hangilerinde fonksiyon kaybı beklenebilir? A) I, II ve III B) II, III ve V C) III, IV ve V D) II, IV ve V E) I, II ve IV Processus corocoideus scapula’ya ait olup, m. biceps brachii caput breve ve m. corocobrachialis için origo teşkil eder. M. pectoralis minor ise burada sonlanır. CEVAP: B

CEVAP: C 4. Mimik kasları ile ilgili olarak verilen ifadelerden hangisi yanlıştır? A) Facia superficialis ile fascia profunda arasında bulunurlar. B) İkinci faringeal arktan gelişirler. C) N. facialis ile innerve edilirler. D) İnsersiyoları yüzün derisidir. E) Platysma boyun bölgesinde bulunan bir mimik kasıdır. Yüz bölgesinde fascia profunda bulunmaz. Mimik kasları fascia superficialis’in iki yaprağı arasında bulunurlar.

DENEME

2. Kafa travması sonucu kafa kemiklerinde kırık gelişmesi neticesinde epidural hematomu olan hastada, aşağıdaki seçeneklerde verilen kemiklerden hangisinin kırılmış olması öncelikle düşünülmez? A) Os temporale B) Os sphenoidale C) Os parietale D) Os zygomaticum E) Os frontale

CEVAP: A

Epidural hematomlar dura mater’in üzerinde ve genel olarak a. meningea media hasarlarında meydana gelir. A. meningea media seyri esnasında pterion noktasına izdüşümü denk gelir. Pterion bölge kırıklarında hasarlanarak epidural hematoma neden olabilir. Pterion; os frontale, os parietale, os sphenoidale ve os temporale tarafından oluşturulur.

Akciğer grafisinde orta hat sağında v. cava superior ve atrium dextrum gölgesi görülürken; orta hat solunda ise arcus aortae, truncus pulmonalis, auricula sinistra ve ventriculus sinister gölgesi yer alır. Ventriculus dexter ise görülemez.

CEVAP: D

6. 78 yaşındaki erkek hasta iki gündür olan denge kaybı şikayeti ile acil servise başvuruyor. Serebellar muayenesi doğal olan hastanın kas gücü değerlendirildiğinde sağ alt ekstremitede kuvvet kaybı olduğu farkediliyor. Bahsi geçen hastanın yapılan görüntülemelerinde öncelikle hangi damar tıkanıklığına bağlı enfarkt beklenir? A) Sağ a. cerebri media B) Sol a. cerebri media C) Sol a. cerebri anterior D) Sağ a. cerebri anterior E) Sol a. cerebri posterior

3. 28 yaşındaki erkek hasta motorsiklet kazası sonucu acil servise ambulans ile getiriliyor. Sol bacağı motorsiklet altında kalmış olan hastanın hemodinamisi stabil olup bilinci açık, gks:15’tir. Sol alt ekstremite hareket kısıtlılığı olan hastanın yapılan tetkik ve görüntülemelerinde sol caput ve collum fibula hizasında parçalı kırık tespit ediliyor. Ek patolojik duruma rastlanmıyor. Buna göre hastada hangi kasta fonksiyon kaybının olması daha muhtemeldir? A) M. gastrocnemius B) M. popliteus C) M. tibialis anterior D) M. flexor hallucis longus E) M. flexor digitorum longus

2

Caput ve collum fibula komşuluğunda n. fibularis communis bulunur ve bu bölge kırıklarında zedelenebilir. N. fibularis communis’in iki kolu; n. fibularis superficialis bacak lateral yüzündeki kasların, n. fibularis profundus ise bacak anterior grubundaki kasların innervasyonunu sağlar. M. tibialis anterior bacak ön yüzünde bulunmakta olup n. fibularis profundus tarafından innerve edilir. Diğer seçenekler bacak posterior grubu kaslarından olup n. tibialis tarafından innerve edilirler.

Kazananların

dünyası

5. PA Akciğer grafisi değerlendirilen sağlıklı bir insanın kalp ve çevresine ait hangi yapı hakkında yorum yapılamaz? A) V. cava superior B) Arcus aortae C) Atrium dextrum D) Ventriculus dexter E) Ventriculus sinister

CEVAP: D

Vücudun sol yarımının motor fonksiyonunu kontrol eden lifler çapraz yapması nedeni ile sağ hemisferden köken alır. Motor fonksiyon gösteren bölgenin, özellikle de hemisferin medial kısmı alt ekstremitenin kontrolünü sağlar. Hemisferlerin medial yüzleri a. cerebri anterior tarafından kanlandırılır.

tusworld.com.tr

7. Vena intercostalis posterior I’in drenajı öncelikle hangi yapıya olur? A) V. brachiocephalica B) V. intercostalis superior C) V. azygos D) V. hemiazygos accessoria E) V. hemiazygos 11 çift olan vv. intercostales posteriores’lerin ilki, iki tarafta da o tarafın v. brachiocephalica’sına drene olur. 2. ve 3. V. intercostalis posterior’lar birleşerek v. intercostalis superior’u oluşturur. Bunlar da sağda v. azygos’a, solda ise v. brachiocephalica’ya dökülür. Sağ taraftaki diğer v. intercostalis posterior’lar v. azygos’a drene olurlar. Solda ise 9, 10 ve 11. v. intercostalis posterior’lar v. hemiazygos’a diğer kalanlar da v. hemiazygos accessoria’ya dökülürler. CEVAP: A 8. 50 yaşındaki erkek hastanın 60 paket/yıl sigara kullanım öyküsü mevcut olup; ses kısıklığı, ciddi kilo kaybı, dirençli öksürük ve kanlı balgam şikayetleri vardır. Tetkiklerinde akciğer kanseri tanısı konan hastanın özellikle sol bronkomediastinal lenf düğümlerinde büyüme tespit ediliyor. Buna göre hastadaki ses kısıklığının, lenf düğümlerinin öncelikle hangi sinire bası yapması nedeniyle olduğu düşünülebilir? A) N. phrenicus B) N. laryngeus superior r. externus C) N. laryngeus superior r. internus D) N. laryngeus recurrens E) Truncus sympathicus lifleri N. vagus seyri esnasında sağ ve sol taraflı larynx’e gidecek olan n. laryngeus recurrens dallarını verir. N. laryngeus recurrens sağda a. subclavia’nın altından ayrılırken, solda ise arcus aortae’nın altından ayrılır. Solda seyri esnasında bronkomediastinal lenf nodları ile komşuluk yapar. N. laryngeus recurrens, m. cricothyroideus dışındaki tüm larynx kaslarının motor innervasyonunu sağlar ve felcinde hastalarda ses kısıklığı gelişir. CEVAP: D 9. Karın ağrısı, bulantı ve gaz-gaita yapamama şikayeti ile değerlendirilen hastaya ileus tanısı konuluyor. Bu hastada tıkanıklığın hangi kolon bölümünde olması daha az ihtimallidir? A) Rectum B) Colon sigmoideum C) Colon descendens D) Colon ascendens E) Caecum Caecum kalın bağırsağın başlangıç kısmı olup en geniş bölümüdür. Colon ascendens olarak devam eder ve intraperitonealdir.

10. Gl. paratoidea içine yerleşik ve bez dışına yayılım olmayan hastada tümörün aşağıdaki seçeneklerde verilen yapılardan hangisine bası yapması öncelikle beklenmez? A) N. facialis B) A. carotis interna C) V. temporalis superficialis D) A. auricularis posterior E) N. auriculotemporalis Gl. paratoidea içinden geçen oluşumlar: - A. carotis externa - A. auricularis posterior - A. temporalis superficialis - A. maxillaris - V. temporalis superficialis - V. maxillaris - V. retromandibularis - N. auriculotemporalis (N. mandibularis) - N. facialis CEVAP: B 11. Karanlık bir salonda gösteri yapan bir sanatçıya gösteri bitiminde spot ışıkları birden açılarak kendisine doğru tutuluyor. Bu esnada istemsizce yüzünü çevirip, elini de yüzüne doğru kaldırarak kaçınma, korunma hareketi yapıyor. Sanatçının bahsi geçen hareketinin yapılmasında görev alan temel efferent yol aşağıdakilerden hangisidir? A) Tr. corticospinalis B) Tr. reticulospinalis C) Tr. rubrospinalis D) Tr. tectospinalis E) Tr. corticonuclearis

DENEME

CEVAP: C

Tr. tectospinalis colliculus superior seviyesinden başlar ve omurilik servikal segmentlerdeki somatomotor nöronlarda sonlanır. Işık ve ses ile ilgili baş – boyun ve üst ekstremitelerin refleks hareketlerini düzenler. CEVAP: D 12. Beyin – omurilik sıvısı ventriculus lateralis’ten ventriculus tertius’a hangi yapı yardımı ile geçebilir? A) Aquaductus mesencephali B) Foramen Luschka C) Foramen Monro D) Foramen Magendie E) Canalis centralis BOS ventriculus lateralis’ten for. Monro aracılığı ile ventriculus tertius’a buradan da aquaductus mesencephali aracılığı ile ventriculus quartus’a geçer. Ventriculus quartus medulla spinalis ortasında canalis centralis olarak ufak bir kanal şeklinde devam eder. Venticulus quartus’tan subaraknoid aralığı da for. Luschka ve Magendie aracılığı ile geçer. CEVAP: C

CEVAP: E

tusworld.com.tr

Kazananların

dünyası

3

13. N. glossopharyngeus hasarında aşağıdaki seçeneklerde verilen kaslardan hangisinde fonksiyon kaybı görülebilir? A) M. stylopharyngeus B) M. stylohyoideus C) M. mylohyoideus venter posterior D) M. tensor veli palatini E) M. styloglossus N. glossopharyngeus motor, duyu ve parasempatik fonksiyonları olan mix tip bir kranial sinir olup, motor fonksiyonunu sadece m. stylopharyngeus’u innerve ederek gösterir. Tüm pharynx kasları plexus pharyngeus tarafından innerve edilirken sadece m. stylopharyngeus’un innervasyonu farklılık gösterir.

Primer ve sekonder beyin veziküllerinin farklı olduğuna dikkat edelim. Bunların geliştirdiği sinir sistemi yapılarını ve boşlukları bilelim. 16. Aşağıdaki proteinlerden hangisi mitokondrinin iç zarından yağ asitlerinin geçmesinde görev alır? A) Klatrin B) Karnitin C) Keratin D) Kardiyolipin E) Kalsekestrin Lizin ve metiyonin amino asitlerinden meydana gelen karnitin yağ asitlerinin sitoplazmadan mitokondri matriksine taşınmasında görev alır.

DENEME

CEVAP: A

Cevap: B

14. Humor aquosus salgılanmasından itibaren drenajına kadar; I. Ön kamara II. Arka kamara III. Pupilla IV. Schlemm kanalı numaralı yapılardan hangi sıra ile geçer? A) I – II – III – IV B) I – III – II – IV C) II – I – III – IV D) II – III – I – IV E) IV – II – III – I

17. Blastokistin endometriuma gömülmesi kaçıncı günde başlar? A) 8. Gün B) 12. Gün C) 16. Gün D) 20. Gün E) 24. Gün

Humor aquosus proc. ciliares epitelinde yapılıp salgılanır ve arka kamaraya verilir. Pupilla aracılı ile ön kamaraya geçer. Ön kamaradan da Fontana boşluklarından geçip Schlemm kanalına boşalır. Kanal vv. ciliares anteriores’lere drene olur. CEVAP: D 15. Sinir sistemi gelişimi değerlendirildiğinde pons hangi sekonder beyin vezikülünden gelişir? A )Prosensefalon B) Mezensefalon C) Rhombensefalon D) Metensefalon E) Myelensefalon Cevap: D

7-8. Günlerde gömülmeye başlar. Cevap: A 18. Hangisi ikinci ve üçüncü faringeal arkusların ikisinin de katkısıyla meydana gelir? A) Timus B) Hyoid Kemik C) Paratiroid bezi D) Parafoliküler C hücreleri E) Östaki borusu Hyoid kemiğin üst ve küçük kısmı 2. Faringeal arkus, alt ve büyük kısmı 3. Faringeal arkustan meydana gelir. Cevap B 19. Aşağıdaki reseptörlerden hangisi iyon kanalıdır? A) mGluR B) Alfa 2 reseptör C) M2 reseptörü D) NMDA E) 5HT-1 Cevap: D Reseptörü iyon kanalı olan bazı önemli nörotransmitterler • • • • •

4

Kazananların

dünyası

Asetilkolin Nikotonik Reseptör 5 HT-3 Reseptörü GABA-A ve GABA-C Reseptörü Glisin reseptörü Glutamat (NMDA,AMPA,KAİNAT)

tusworld.com.tr

20. Hipofiz ve hipotalamus arasındaki bağlantı kesildiğinde prolaktinin artmasının sebebi nedir? A) Depolanmış tüm prolaktinin bu değişiklik sonucu birden kana verilmesi B) Oluşan kesintinin yarattığı travmaya kompanze etmek istemesi C) Hipotalamusun prolaktinin salgılanmasını baskılayan etkisinin ortadan kalkması D) Hipotalamusun hipofize salgı yaptırıcı etkisinin ortadan kalkması ve bu etkiyi kompanze etmek istemesi E) Bu bağlantı kesildiğinde prolaktin seviyesi azalır

24. Yalancı çok katlı sterosilialı silendirik epitel ile döşeli yapı aşağıdakilerden hangisidir? A) Trakea B) Özefagus C) Mide D) Epididim E) Konjunktiva Cevap: D •

Yalancı çok katlı silli silendirik epitel : Büyük solunum yollarının epitelidir (trakea,bronş) . Bazı hücreleri yüzeye ulaşır. Bazı hücreler ise bazal tabakada kaldığı için bu ad verilmiştir.



Yalancı çok katlı sterosilialı silendirik epitel : Epididim epiteli,duktus deferens

Cevap: C

21. Aşağıdakilerden hangisinin en çok geri emildiği nefron segmenti diğerlerinden farklıdır? A) Su B) Magnezyum C) Glikoz D) Kalsiyum E) Sodyum Genel olarak herşeyin en fazla emildiği segment proksimal tübüldür. Bu bilginin istisnası ise en fazla çıkan kalın henle ve distal tübülden emilen magnezyumdur. Cevap: B

25. Yağ dokusunda bol miktarda bulunan insülin bağımlı glukoz transportunda görev alan GLUT aşağıdakilerden hangisidir? A) GLUT 1 B) GLUT 2 C) GLUT 3 D) GLUT 4 E) GLUT 5 Cevap: D DENEME

Hipotalamustan salınan prolaktin inhibe edici hormon (PIH) olarak da bilinen dopaminin prolaktin salınımı üzerine etkisi negatiftir. Bu etki ortadan kalkınca prolaktin artar.

22. Aşağıdakilerden hangisi ADH salgısının artmasına neden olmaz? A) Plazma osmolaritesinin artması B) Arteryel kan basıncının artması C) Kanama ile volüm kaybı olması D) Kusma E) Ayakta bekleme Şıklara bakacak olursak bir hariç hepsi kan volümünün azalığı durumlarla ilişkilidir. Kan basıncının artması ise ADH miktarının azalmasına sebep olur. Cevap B 23. Hangi şıkta verilen maddelerin ikisi de reseptör aracılı endositozla hücre içine alınabilir? A) A ve B12 vitamini B) B12 ve E vitamini C) HDL ve LDL D) LDL ve transferrin E) B12 ve HDL

26. Osteoblastlar tarafından salgılanan, RANKL’a bağlanarak etki gösteren ve RANKL-RANK etkileşimini bozan aşağıdakilerden hangisidir? A) M-CSF B) Osteopontin C) Osteokalsin D) Osteonektin E) Osteoprotegerin Cevap: E

B12, LDL ve transferrin hücre içine reseptör aracılı endositoz ile alınır. Cevap:D

tusworld.com.tr

Kazananların

dünyası

5

H+ artması pH azalması Hemoglobinopatiler 29. Sinaptik veziküllerde lokalize, veziküllerin yönlendirilmesi ve ekzositozun düzenlenmesinde görevli küçük G proteini aşağıdakilerden hangisidir? A) Rab B) Ran C) Ras D) Rho E) Eftu Cevap: A

DENEME

27. Sinir kas kavşağı değerlendirildiğinde motor son plak potansiyellerinden sorumlu olan kanal tipi aşağıdakilerden hangisidir? A) Na/K ATPaz kanalları B) Voltaj bağımlı Na kanalları C) Voltaj bağımlı Ca kanalları D) K sızma kanalları E) Nikotinik kanallar Cevap: E • • • • •

Presinatik alana aksiyon potansiyeli ulaşır. İmpuls sinir ucuna geldiğinde voltaj bağımlı Ca kanalları açılır ve Ca sinir içine girer. Asetil kolin vezikülleri kas sinir kavşağına ekzositozla açılır. Asetil kolin reseptörlerine bağlanır. Bununla beraber ligant bağımlı nikotinik kanallar (Na kanalları) açılır. Depolarizson oluşarak lokal jenaratör potansiyel olan motor son plak potansiyeli oluşur.

30. Aşağıdakilerden hangisi ekstraselüler alanla kıyaslandığında intraselüler alanda daha yüksek oranda bulunur? A) Klor B) Kalsiyum C) Bikarbonat D) Magnezyum E) Sodyum Cevap: D

28. Aşağıdakilerden hangisi oksijenin hemoglobinden ayrılmasını kolaylaştırır? A) pCO2 nin artması B) Methemoglobinemi C) Sıcaklığın azalması D) 2,3-difosfogliseratın azalması E) pH nin artması Cevap: A Hb-O2 eğrisini SAĞA KAYDIRANLAR (AFİNİTEYİ AZALTAN) pCO2’nin artması Isının artması 2,3 DPG artması 6

Kazananların

dünyası

tusworld.com.tr

Pasif difüzyon hızı; Konsantrasyon farkı, Sıcaklık, pH , Molekül büyüklüğü, Molekül yükü , Molekülün lipid çözünürlüğü, Membranın yüzey alanı ve Moleküllerin dağılım katsayısından etkilenir. Basit difüzyonda taşıyıcı proteinlere ihtiyaç duyulmaz. Maddelerin geçtiği kanallar hareketsizdir.

Cevap: C

34. GlcNAC fosfotransferaz geninde oluşan bir mutasyon sonucu görülen, lizozomda işlev görecek enzimlerin yapısındaki mannozun fosforillenemediği hastalık aşağıdakilerden hangisidir? A) Gaucher hastalığı B) I-hücre hastalığı C) Paroksismal Nokturnal Hemoglobinüri D) Fabry Hastalığı E) Kistik Fibrozis



Cevap:B

I. Alfa MSH II. Peptid YY III. Nöropeptid Y IV. Aguti-ilişkili protein V. Melanin-yoğunlaştırıcı hormon



NO membranlardan kolaylıkla diffüze olur ve düz kas stoplazmasındaki solubl guanilat siklaz enzimine bağlanır. ANP ise düz kas membranındaki guanilat siklaza bağlanıp etki eder.

32. Yukarıda verilenlerden kaç tanesi iştah artırıcı etkiye sahiptir? A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E) 5 Cevap: C

Hücre membran protein bozukluklarından birisi olan I-hücre hastalığında GlcNAC fosfotransferaz gen mutasyonu görülmektedir. Lizozomlarda görev alacak proteinler, Golgide lokalize mannoz-6-fosfatlar tarafından fosforillendikten sonra lizozoma doğru taşınırlar. Bu enzimin defektif olduğu kişilerde, muskuloskeletal sistem başta olmak üzere birçok sistemde etkilenim gözlenmekte ve hastalar genellikle yaşamın ilk dekadında hayatlarını kaybetmektedirler. 35. Alerji ve anaflaksinin kimyasal mediyatörü olan histamin, histidinden hangi reaksiyonla sentez edilir? A) Deaminasyon B) Dekarboksilasyon C) Transaminasyon D) Dehidrogenasyon E) Hidroksilasyon

DENEME

31. Aşağıdaki ajanlardan hangisi membrandaki guanilat siklazı aktifler? A) NO B) ACTH C) ANP D) LH E) İnsülin

Cevap: B HİSTAMİN: Histidin dekarboksilasyonu ile oluşur. Bütün dekarboksilasyon reaksiyonlarında olduğu gibi bu reaksiyonun da koenzimi pridoksal fosfattır. 36. Aşağıdaki aminoasitlerden hangisi süksinil koA’ya çevrilemez? A) Metiyonin B) Valin C) İzolösin D) Histidin E) Treonin 33. Aşağıdakilerden hangisi, basit difüzyon ile hücre zarından geçiş yapan bir maddenin, geçiş hızını etkileyen faktörlerden birisi değildir? A) Sıcaklık B) pH C) Membran yüzey alanı D) Maddeye ait taşıyıcı protein miktarı E) Konsantrasyon Farkı

Cevap: D

Cevap: D

tusworld.com.tr

Kazananların

dünyası

7

KSENOBİYOTİK METABOLİZMASI Ksenobiyotikler vücuda alınan ilaç ve kimyasallar gibi yabancı maddelere verilen isimdir. Bu yabancı maddelerin vücuttan atılmaları gerekir. Metabolizmaları genellikle karaciğerde gerçekleştirilir. Metabolizmalarında iki faz vardır. Faz I reaksiyonunda başlıca hidroksilasyon gerçekleştirilir. Faz I reaksiyonu karaciğer ve diğer birçok hücrenin düz endoplazmik retikulumunda bulunan, çalışmak için NADPH++H+ve O2 kullanan monooksijenaz enzim sistemi tarafından gerçekleştirilir. 37. Sitrik asit siklusunda GTP’nin sentezlendiği reaksiyon aşağıdakilerden hangisidir? A) İzositrat>>>Alfa-ketoglutarat B) Alfa-ketoglutarat>>>Süksinil KoA C) Süksinil KoA>>>Süksinat D) Süksinat>>>Fumarat E) Fumarat>>>Malat Cevap:C Sitrik asit siklusunda (TCA) GTP oluşan basamak subtrat düzeyinde fosforilasyon basamağıdır. Bu basamağı katalizleyen enzim “süksinat tiokinaz” dır. Bu basamakta yüksek enerjili bir tioester olan süksinil KoA süksinata çevirilir.

Faz II’de Faz I’de elde edilmiş moleküller konjuge edilerek suda çözünürlükleri arttırılır. Konjugasyon reaksiyonları başlıca metilasyon (SAM), asetilasyon (Asetil KoA), sülfatasyon (PAPS) , glutatyon ve gilisin ile konjugasyon ve UDP-Glukronil transferaz enzimi ile bilurubinin konjugasyonunu içerir.

DENEME

39. Aşağıdaki aminoasitlerden hangisi/hangileri yapısında bazik yan zincir bulundurur? I. Lösin II. Histidin III. Aspartat A) Yalnız I B) I-III C) I-II D) Yalnız II E) I-II-III Cevap: D Aminoasitlerin Sınıflandırılması: Histidin, Arjinin ve Lizin bazik aminoasitlerdir. Aminoasitlerin detaylı sınıflandırılması için tabloya lütfen göz atınız.

38. Aşağıdakilerden hangisi ksenobiyotiklerin metabolizmasında gerçekleşen birinci faz reaksiyonlarından biridir ? A) Asetilasyon B) Glisin ile konjugasyon C) Glutatyon ile konjugasyon D) Metilasyon E) Oksidasyon Cevap: E

8

Kazananların

dünyası

tusworld.com.tr

Ancak, histidinin neden bu regülasyonda önemli bir rol üstlendiği beklenen sorulardan birisidir. Aminoasitlerin yapısında bulunan R grupları, aminoasitlere karakteristik özelliklerini verir. Histidin’in yapısında bulunan imidazol halkası, bu işlevin yürütülmesini sağlar. Prolin bir amino asit değil bir imino asittir. Amino grubu yan zincirle reaksiyona girerek beşli pirol halkasını oluşturur (imino grubu). Tüm amino asitler ninhidrinle mavi-mor boyanırken imino asit olan prolin sarı boyanır. Prolinin amin grubu halka içine katılır ve diğer tüm amino asitler primer amin grubuna sahipken prolin sekonder amin grubuna sahiptir. Fenilalanin, Tirozin (Benzen halkası), Triptofan (İndol halkası), Histidin (İmidazol halkası) aromatik amino asitleridir. 41. Sistein sentezinde kullanılan aminoasit ikili aşağıdakilerden hangisidir? A) Serin—Glisin B) Serin—Metiyonin C) Triptofan—Tirozin D) Fenilalanin—Metiyonin E) Triptofan—Glisin Cevap:B DENEME

Serin, bir glikoliz ara ürünü olan 3, fosfogliserattan sentezlenir. Serin homosistein ile birleşir(sistatiyonin sentaz), sistatiyonin oluşur. Sistatiyonin homoserin ve sisteine(sistationaz) parçalanır. Homosistein metiyonin metabolizması ara ürünüdür ve metiyonin amino asidi esansiyeldir. Bu durumda metiyonin eksikliği durumunda sistein amino asidi de sentezlenemez. Sistein sentezinde kullanılan aminoasitler =SisteiM (Serin+ Metiyonin) 42. Krebs siklusunda Asetil KoA ile oksaloasetatın birleştiği reaksiyonu katalizleyen enzim aşağıdakilerden hangisi tarafından inhibe edilmez ? A) ATP B) NADH C) Süksinil KoA D) Ca+2 E) Sitrat 40. Aşağıdaki aminoasitlerden hangisi, içerdiği imidazol halkası nedeniyle kan pH regülasyonunda önemli bir rol üstlenir? A) Prolin B) Triptofan C) Tirozin D) Histidin E) Fenilalanin

Cevap: D Reaksiyonun adı sitrat sentazdır. Bu reaksiyon yüksek enerji göstergeleri ve ürünü olan sitrat tarafından inhibe edilir. Ancak kalsiyum tarafından inhibe edilmez.

Cevap: D Histidin’in kan pH regülasyonunda oynadığı rol, TUS’ta birkaç kez sorgulandı.

tusworld.com.tr

Kazananların

dünyası

9

43. TCA da izositrattan fumarat oluşumuna kadar geçen reaksiyonlar için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır ? A) 2 mol NADH oluşur B) 2 mol CO2 oluşur C) Yüksek enerjili tioester olan Süksinil KoA ara ürünlerden biridir D) 1 mol GTP oluşur E) Enzimlerin hepsi mitokondri iç zarı üzerindedir Cevap : E Güzel bir soru. TCA reaksiyonlarını sırası ile bilmeliyiz. İzositrattan fumarata kadar gerçekleşen reaksiyonlar

DENEME

1) İzositrat dehidrogenaz: TCA nın düzenleyici basamaklarından. Bu basamak bir oksidatif dekarboksilasyon basamağıdır ve 1 mol NADH ile 1 mol CO2 oluşur. 2) Alfa ketoglutarat dehidrogenaz: TCA nın düzenleyici basamaklarından. Bu basamak da oksidatif dekarboksilasyon basamağıdır ve 1 mol NADH ile 1 mol CO2 oluşur. Reaksiyon sonunda yüksek enerjili tioester olan süksinil KoA sentezlenir. 3) Süksinat tiokinaz: TCA da substrat düzeyinde fosforilasyon basamağıdır. Bu basamakta 1 mol GTP sentezi olur. 4) Süksinat dehidrogenaz: Hem TCA enzimi hem de ETZ nin kompleks II elemanıdır. Dolayısı ile tüm TCA enzimleri mitokondri matriksindeyken süksinat dehidrogenaz iç zar üzerindedir. 44. Aşağıdaki vitaminlerden hangisinin koenzim fonksiyonu bulunmaz? A) C vitamini B) K vitamini C) A vitamini D) B12 vitamini E) Pantoteik Asit

Vitamin-Koenzim ilişkisini irdeleyen güzel bir soru. HMPY’deki non-oksidatif evrede amaç, DNA ve RNA öncülü olan Riboz-5-P’ları üretmektir. Bu üretim esnasında rol alan enzimlerden transketolaz, koenzim olarak Tiamin kullanır. Tiamin enziminin eksikliği tanısı, ortama tiamin pirofosfat eklendikten sonra, eritrosit transketolaz enzim aktivitesinde artış ile konulur. 46. Aşağıdaki mitokondriyel dehidrogenazlardan hangisi elektron taşıma zinciri ile doğrudan ilişkili bir flavoproteindir ? A) Malat dehidrogenaz B) Süksinat dehidrogenaz C) Piruvat dehidrogenaz D) Alfaketoglutarat dehidrogenaz E) İzositrat dehidrogenaz Cevap: B Süksinat dehidrogenaz: Hem bir TCA enzimi hem de ETZ nin kompleks II elemanıdır. TCA da bu reaksiyonda açığa çıkan elektronlar enzimin kendi bünyesinde bulunan önce FAD lara ordan Fe-S merkezlerine (rieske santralleri) ordan da direk ETZ elemanı olan Koenzim Q ya aktarılır. 47. Serbest kolesterol, aşağıdakilerden hangisinin inhibe ederek kolesterol biyosentezini azaltabilir? A) Skualenin halka kapanmasıyla lanosterole dönüşümü B) 7-dehidrokolesterolün kolesterole indirgenmesi C) Hidroksimetilglutaril koA’dan mevalonik asit oluşumu D) Hidroksimetil glutaril koA redüktazın fosforilasyonu E) Asetil koA ile asetoasetilkoA’nın birleşmesi Cevap: C

Cevap: C Vitaminler, yağda çözünen ve suda çözünen vitaminler olmak üzere iki grupta incelenir. Yağda çözünen vitaminlerin (A,D,E ve K) koenzim fonksiyonları bulunmaz, (İstisna: K vitaminin koenzim fonksiyonu vardır: Gama karboksilasyon reaksiyonunda koenzim olarak K vitamini kullanılır. Ne demiştik? TUS istisnayı sever) Suda çözünen vitaminlerin ise koenzim fonksiyonları vardır. 45. Heksoz Monofosfat Yolağı’nda DNA/RNA öncülü olan Riboz-5-P üretimi için gerekli olan vitamin aşağıdakilerden hangisidir? A) Kobalamin B) Tiamin C) Askorbik Asit D) Retinoik Asit E) Biyotin

KOLESTEROL SENTEZİNİN DÜZENLENMESİ Kolesterol sentezinde hız kısıtlayıcı enzim HMG KoA Redüktazdır. Plazmada kolesterol en fazla LDL şeklinde taşınır. Hücreler LDL’yi reseptör aracılı endositoz ile hücreye alırlar. Hücre içinde kolesterol elde edilmiş olur. Bu kolesterol Açilkolesterol: açil transferaz ACAT enzimi ile esterleştirilir ve depolanır. Hücre içinde artan kolesterol miktarı ve sentez sırasında artan mevalonat, HMG KoA Redüktaz enzimini inhibe ederek kolesterol sentezini azaltırlar.

Cevap: B 10

Kazananların

dünyası

tusworld.com.tr

ile hücrede kolesterol sentezi azalır. Hücre ihtiyacı olan kolesterolü kandan alabilmek için LDL reseptörlerinde up-regülasyona gider. Böylece kandaki kolesterol hücre içine çekilmiş olur. İnsülin kolesterol sentezini arttırır. 48. Aşağıda lipoproteinlerle ilgili olarak verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A) Kolesterol içeriği en fazla olan lipoprotein LDL’dir B) Apo CII, lipoprotein lipazın aktivatörüdür. C) Pre-beta lipoprotein, HDL’yi ifade etmektedir D) Artık(remnant) lipoproteinlerin reseptör aracılı endositozunda apo E rol oynar E) Ailesel tip II hiperkolesterolemide LDL reseptör defekti vardır Cevap : C Beta lipoprotein bandı LDL Pre beta lipoprotein bandı VLDL Alfa lipoprotein bandı ise HDL yi oluşturu. 49. 1,25 dihidrokolekalsiferol hangi yolla barsaklardan kalsiyum emilimini etkiler ? A) Adenilat siklaz aktivasyonu B) Adenilat siklaz inhibisyonu C) TRPV 5 aktivasyonu D) Ca-ATPaz inhibisyonu E) Kalbindin D yapımı Cevap: E Aktif vitamin D3 (1,25 dihidrokolekalsiferal/kalsitriol) intestinal hücrelere girer ve ilk olarak sitoplazmik reseptörlerine bağlanır. Sonrasında hormon reseptör kompleksi nükleusa gider ve kalsiyum bağlayıcı protein olan kalbindin sentezini arttırıcı etki gösterir. Böylece barsaklardan kalsiyum emiliminde artış olur. 50. Aşağıdakilerden hangisi enzimler için yanlış bir ifadedir? A) Enzimler, biyokimyasal reaksiyonları katalizleyen maddelerdir B) Katalizledikleri reaksiyonun aktivasyon enerjisini azaltarak reaksiyonu hızlandırırlar. C) Stereospesifik moleküllerdir D) Substratlarına kovalent olarak bağlanırlar E) Aktif bölgeleri polar aminoasitlerden zengindir.

Enzim-Substrat İlişkisi. Enzimler; biyokimyasal reaksiyonları katalizleyen moleküllerdir. Hepsi protein yapıdadır(RNA yapılı RİBOZİM’ler hariç). Dolayısıyla pH ve ısı değişikliği gibi durumlarda denatüre olabilirler, fonksiyonları bozulabilir. Uygun pH ve sıcaklıkta çalışmaları gerekir. Katalizledikleri reaksiyonlara aynı miktarda girer ve çıkarlar. Bir reaksiyonun aktivasyon enerjisini azaltarak reaksiyonu hızlandırırlar. Denge sabitini DEĞİŞTİRMEZLER. Substratlarına özgüldürler. Stereospesifiktirler.(D ve L izomerlere özgüldürler). Birkaç substratla etkileşebilir ancak tek tip reaksiyonu katalizlerler. Substratlarına non-kovalent olarak bağlanırlar(Hidrojen bağları, hidrofobiketkileşimler, iyonik bağlar, Van der Waals bağları bu bağlanmada rol oynar). Özel kompartmanlarda yerleşirler (Organa özel, organale özel). Üzerlerinde substratın bağlandığı aktif bölge yer alır. Aktif bölge polar amino asitlerden zengindir. 51. Alkalen fosfataz enziminin aktif bölgesindeki aminoasit dizilimi, çeşitli yöntemler kullanılarak çıkarılmıştır. Bu aminoasit dizisinde, aşağıdaki aminoasitlerden hangisinin bulunması, daha düşük bir olasılıktadır? A) Glutamat B) Histidin C) Valin D) Arjinin E) Serin

DENEME

Ayrıca statin grubu ilaçlar, HMG KoA Redüktaz inhibitörleridirler. Bu ilaçların kullanımı

Cevap: C Enzimler, özel kompartmanlarda yerleşirler (Organa özel, organale özel). Üzerlerinde substratın bağlandığı aktif bölge yer alır. Aktif bölge polar amino asitlerden zengindir. Sorudaki şıklardan, polar aminoasit olmayan valindir. 52. Bakterilerde replikasyon esnasında oluşan torsiyonel stresi aşağıdaki enzimlerden hangisi azaltır? A) DNA ligaz B) DNA giraz C) Helikaz D) DNA polimeraz 1 E) DNA polimeraz 3 Cevap: B DNA Giraz (topoizomeraz II) : DNA süpersarmalını açıp kapatır ve torsiyonel stresi azaltır. Zincirlerin birbirlerinden ayrılması sonucu çift sarmal heliks DNA yapısında oluşan topolojik gerilimi giderir. Bakteri DNA’sına “negatif süpercoil” ekler.

Cevap: D

tusworld.com.tr

Kazananların

dünyası

11

53. Pürinlerin sentezinde kullanılan PRPP-Glutamil Amidotransferaz enzimi ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) PRPP ile inhibe olur B) Pürin de novo sentezinin kontrol basamağını katalizler C) Allosterik bir enzimdir D) Baz-şeker arasındaki N-Glikozid bağ oluşturur E) Sitoplazmik bir enzimdir Cevap: A PÜRİNLERİN DE NOVO SENTEZİ İlk basamakta riboz-5-fosfat; ATP’den pirofosfat grubu alır ve PRPP oluşur. Enzim PRPP Sentazdır. PRPP SENTAZ;Substratı olan riboz-5-P ve inorganik fosfat(Pi) tarafından aktive edilir. Ürün olan AMP ve GMP ile ADP ve GDP, PRPP Sentazı inhibe eder.

DENEME

İkinci basamakta PRPP’ye glutaminden bir amino grubu aktarılır. Fosforibozilamin oluşur. Enzim PRPP-GLUTAMİL AMİDOTRANSFERAZdır. Bu basamak pürin sentezinin hız kısıtlayıcı basamağıdır. Bu basamakta glutaminden verilen azot pürinlerin 9. Konumundaki azotu oluşturur(N-9). PRPP-Glutamil amidotransferaz enzimi AMP ve GMP ile inhibe edilir. Bu enzimin substratı olan PRPP tarafından da aktive edilir. Üçüncü basamakta; glisin amino asidinin tamamı yapıya katılır. Sonra metilentetrahidrofolattan bir karbon atomu (C8), CO2’den bir karbon atomu (C6), formiltetrahidrofolattan bir karbon (C2) ve aspartattan bir azot (N1) yapıya eklenir. Sonuçta hipoksantin ribonükleotidi inozin monofosfat (IMP) sentezlenmiş olur. 54. Glikolizde 1,3 Bifosfogliseratı 3-fosfogliserata çevirerek ilk substrat düzeyinde fosforilasyonu gerçekleştiren enzim aşağıdaki enzim ailelerinden hangisinde bulunmaktadır? A) Transferazlar B) Hidrolazlar C) Oksidoreduktazlar D) Liyazlar E) Ligazlar Cevap: A Reaksiyonu katalizleyen enzimin adı fosfogliserat kinaz. Bu reaksiyonda 1.3 bifosfogliseratın 1. Pozisyonunda bulunan fosfat koparılarak ATP ye aktarılır. Fosfat transferi yapan enzimlerdir kinazlar ve kinazlar Transferaz ailesine ait enzimlerdir.

12

Kazananların

dünyası

55- Bakterilerde hücre duvarı ile ilgili olarak verilen aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? A) Pentapeptit ve glikan alt birimlerden oluşur. B) Glikan alt birimler arasında beta 1,4 endoglikozid bağı bulunur. C) Hücre duvarı sentezinde en kritik basamağı transpeptidaz enzimi katalizler. D) Duvarlarını kaybeden ve çoğalamayan bakteri formlarına L-form bakteri adı verilir. E) Pentapeptit yapının son iki amino asiti D-alanin, D-alanin dir. Cevap: D Duvarını kaybetmiş bakterilerin çoğalabilen formlarına ise L form bakteri adı verilir. L form bakteriler, çoğalabilirler, relapslara neden olabilirler. Mycoplasma cinsi bakterilerden farklı olarak, hücre duvarlarını yeniden kazanabilirler ve hücre zarlarında sterol içermezler.

56- Aşağıdaki bakteri ve izole edildiği besiyeri eşleştirmelerinden hangisi yanlıştır? A) E.coli O157 H7 ------ Sorbitollü MacConkey agar B) Bordatella pertusis ------ Regan Lowe besiyeri C) Clostridium difficile ----- Tinsdale agar D) Helicobacter pylori ----- Skirrow agar E) Neisseria spp. ----- Thayer martin agar Cevap: C

tusworld.com.tr

Bu hastada olası etken aşağıdakilerden hangisidir? A) Salmonella typhimurium B) Yersinia enterocolitica C) Enteroinvaziv E. coli D) Campylobacter jejuni E) Shigella flexneri Cevap: A SALMONELLA KLİNİĞİ · Salmonellaya ba­l1 klini­i dört başlık altında toplayabiliriz · Gastroenterit · Enterik ateş · Bakteriyemi   · Sepsis · Taşıyıcılık Gastroenterit · Non tifoidal etkenlerle oluşur (Salmonella Enteritidis, Salmonella Typhimurium). Kümes hayvanlarının etleri, yumurtaları ve süt ürünleri en sık geçiş yoludur. · Kontamine g1dan1n yenilmesinden 6 - 48 saat sonra bulantı, kusma ve kansız ishal ile başlar. · Enterik ateşten farklı olarak dışkı kültürü başlangıçtan itibaren pozitiftir.

57- Aşağıdaki bakteri virulans faktörlerinden hangisi kolonizasyon ile ilişkili değildir? A) Afimbriyal adezin B) Teikoik asit C) İgA proteaz D) Biyofilm E) M proteini Cevap: E KOLONİZASYONLA İLİŞKİLİ VİRÜLANS FAKTÖRLERİ · Fibria · Afimbrial adezinler o Mycoplasma pneumonia’ nın solunum yolu siliyer epiteline tutunmasını sağlayan P1 adezinleri · Biyofilm oluşumu (Slime tabaka) · Teikoik asit · IgA proteazlar 58- 30 yaş erkek hasta bulantı, kusma, karın ağrısı, halsizlik, bol miktarda kansız ve mukussuz dışkılama ile acil servise başvuruyor. Alınan anamnezde akşam yemeğinde tavuk yediği öğreniliyor. Hastaya yapılan gaita kültüründe laktoz negatif, H2S pozitif, üreaz ve oksidaz negatif gram negatif basil rapor ediliyor.

tusworld.com.tr

DENEME

59- Aşağıda verilen bakterilerden hangisinde sefalosporinlere karşı doğal direnç söz konusudur? A) Neisseriae gonorrheae B) Fusobacterium nucleatum C) Listeria monocytogenes D) Streptococcus agalactiae E) Salmonella typhi Gastroenterit · Non tifoidal etkenlerle oluşur (Salmonella Enteritidis, Salmonella Typhimurium). Kümes hayvanlarının etleri, yumurtaları ve süt ürünleri en sık geçiş yoludur. · Kontamine g1dan1n yenilmesinden 6 - 48 saat sonra bulantı, kusma ve kansız ishal ile başlar. · Enterik ateşten farklı olarak dışkı kültürü başlangıçtan itibaren pozitiftir. 60- 42°C’de üreme özelliği bulunan, mikroskop altında gram negatif martı kanadı şeklinde görülen, oksijen kullanımına göre mikroaerofil özellik gösteren kanatlı hayvan ürünlerinden bulaşıp kanlı ishale sebep olabilen etken aşağıdakilerden hangisidir? A) Campylobacter jejuni B) Salmonella enteridis C) Shigella flexneri D) Yersinia enterocolitica E) Clostridium difficile Cevap: ?

Kazananların

dünyası

13

DENEME

CAMPYLOBACTER JEJUNI · Martı kanadı gibi ince, kıvrık (S şeklinde) gram negatif, oksidaz pozitif, mikroaerofilik basillerdir. · Bakteri filtrelerinden kolaylıkla süzülebilir (bu özelliği ile diğer ishal etkenlerinden ayrılır). · 42°C’de üreyebilmesi önemli bir özelliğidir (diğer ishal etkenlerinden ayrımını sağlar). · Primer patojendir. Primer olarak yaptığı enfeksiyon gastroenterittir. Enflamatvuar ya da non-enflamatuvar olabilir. · Kontamine g1da, pastörize edilmemiş süt ve kontamine su tüketimi ile bulaşabilmektedir. · Kişiden kişiye yayılım nadiren görülmektedir. · Kümes hayvanlarından feko oral yolla bulaşır. Komplikasyon olarak HLA-B27 (+) kişilerde reaktif artrit, Reiter sendromu gelişebilir. · Yaklaşıkk beş kişiden birinde Guillain – Barre sendromu gelişebilir (enfeksiyon sonrası bilateral, asendan motor ve duyu kusuru ile birlikte giden akut demyelinizan hastalık). Guillain – Barre sendromunun patogenezinde antijenik çapraz reaksiyon yer almaktadır. Bakterinin yüzey lipopolisakkaridiyle periferik sinirlerin gangliozidleri arası benzerlikten dolayı, bakterinin lipopolisakkardine karşı oluşan antikorlar periferik sinirleri etkilemektedir. · Campylobacter enfeksiyonlarının bir dei­er geç komplikasyonu da reaktif artrittir. · Şiddetli gastroenterit ve septisemisi eritromisin ya da azitromisin ile tedavi edilir. 61- Aşağıda verilen hasta örneklerinin hangisinden anaerobik kültür çalışılması uygun değildir? A) Boğaz sürüntüsü B) Cilt altı apse C) Trakeal aspirat materyali D) Beyin omurilik sıvısı E) Kemik iliği aspirasyon materyali Cevap: A Anaerobların tanısı · Normal anaerob floranın bulunduğu boğaz sürüntüsü, balgam ve dışkı örnekleri uygun değildir. Bunun dışında steril olan kan, doku, vücut sıvıları (plevra, periton vs.), trakeal aspirat gibi örnekler uygundur. 62- 40 yaş erkek hasta, iş başlangıcı sebebiyle çekilen PAAC grafisinde sağ akc alt lobda çapı 2-2.5 cm olan radyografik opasite izlenmiştir. Hastaya ileri inceleme için yapılan toraks BT de opaitenin normal akciğer dokusu ile çevrili olduğu ve eşlik eden LAP ve atelektazi olmadığı rapor edilmiştir. Yukarıda tarif edilen tabloya yol açma olasılığı en fazla olan mikobakteri türü aşağıdakilerden hangisidir? A) M. tuberculosis B) M. avium-intracellure C) M. fortutium D) M. marinum E) M. bovis 14

Kazananların

dünyası

Cevap: B Vakada tarif edilen tablo akciğerdeki soliter pulmoner nodül tablosudur. En sık yol açan mikobakteri ise M. avium-intracellure’dir. 63- Aortit şeklinde kardiyovaskuler tutulum yapan ve torasik aort da dejeneratif dilatasyona yol açan bakteriyel etken aşağıdakilerden hangisidir? A) Borrelia burgdorferi B) Brucella melitensis C) Treponema pallidum D) Chlamidya pneumoniae E) Salmonella typhi Cevap: C Tersiyer sifiliz o Tipik lezyonu tip 4 aşırı duyarlılık reaksiyonu sonucu oluşan gomdur. Deride ve kemikte görülür. Bulaştırıcı değildir. o Bir kronik menenjit olan nörosifiliz tablosu da bu dönemde görülür. Nörosifiliz geç döneme has bir bulgu değildir. Hastalığın erken dönemlerinde de görülebilir. o Medulla spinalisin arka kök ganglionlarının tutulumu sonucunda tabes dorsalis gelişebilir. Hastalarda romberg testi pozitiftir. o Kardiyovasküler tutulumda, çıkan aortada vazo vazorumlarda (damarı besleyen damarlarda) endarteritis obliterans meydana gelir. Endarteritis obliterans sadece üçüncü döneme ait bir bulgu değildir. Her üç dönem de görülebilir. En sık kardiyovasküler tutulumu aortittir. o Karaciğerdeki gomlar iyileşirken, yerini nedbe dokusuna bırakır. Düzensiz haldeki bu karaciğer görünümüne hepar lobatum adı verilir. 64- Yanık ünitesinde takip edilen olgunun takibinin 5.gününde yanık yarasında gelişen koyu renkli lezyonlara ektima gangrenosum tanısı konulmuştur. Bu klinik tablodan sorumlu bakteriyel patojen büyük olasılıkla aşağıdakilerden hangisidir? A) Vibrio vulnificus B) Bacillus antrachis C) Pseudomonas aureginosa D) Burkholderia cepacia E) Acinetobacter baumanii CEVAP: C PSEUDOMONAS AERUGINOSA · Gram (-) oksidaz (+), non-fermentatif, aerobik basildir. · Besiyerinde üredi­inde asetaminofene bağlı verdiğ­i meyve kokusu tipiktir. · Çevrede, suda hatta dezenfektanların içinde dahi üreyebildiği için hastane ortamında kolayca enfeksiyon yapabilmektedir. Özellikle hijyen koşullarına dikkat edilmediğinde kolayca yayılabilir. · Nötrofiller, Pseudomonasa karşı gelişen yanıttta temel rol oynadığı için nötropenik hastalar hedef kitlesidir. · Hedef Kitle

tusworld.com.tr

65- Corynebacterium diphteriae nın en önemli virulans faktörü olan difteri toksini aşağıdaki mekanizmaların hangisi ile kazanılır? A) Re-arrangment B) Transformasyon C) F faktörü D) Transpozisyon E) Transdüksiyon CEVAP: E Difteri toksini bakteriyofaj tarafından sentezlenir. Bakteriyofajın rol oynadığı DNA aktarımı mekanizması transdüksiyondur. 66- Makrofajlar antijen sunumunu hangi proteinleri aracılığı ile yaparlar? A) CD3 B) CD4 C) CD8 D) TNF-Alfa E) MHC Sınıf II Cevap: E (B lenfositler, makrofajlar ve langerhans hücreleri yüzeylerinde bulunan majör histokompatibilite kompleks II molekülleri ile antijeleri T helper lenfositlere sunarlar. M.tuberculosis gibi hücre içi ajanlara karşı bu mekanizma ile cevap verilir).

tusworld.com.tr

67- Aşağıdaki immun sistem hücrelerinden hangisi granzimleri ile enfekte hücrede internal apopipozise sebep olur? A) Natural Killer B) CD4 Th2 Lenfositler C) Mast hücreleri D) Eozinofiller E) Makrofajlar Cevap: A (Enfekte hücre MHC-I molekülleri ile sitotoksik T lenfositleri veya Natural Killer hücrelerine sunulduğunda, sitotoksik T lenfositi spesifik olarak, Natural Killer hücresi ise nonspesifik olarak perforinleri aracılığı ile enfekte hücrede porlar açarak, granzimleri aracılığı ile internal apopitozise ve faz-faz ligant oluşumu ile eksternal apopitozise sebep olmak kaydıyla öldürürler). 68- Aşağıdakilerden hangisi pozitif polariteli RNA virüslerinin en önemli özelliğidir? A) Zarflı virüslerdir B) Çift iplikli RNA içerirler C) RNA polimeraz enzimi içerirler D) Dış koşullara oldukça dirençlidirler E) Kendi RNA’larını m-RNA olarak okuturlar Cevap: E (Konak hücreye girdiklerinde kendi RNA’larını m-RNA olarak kullanırlar. Bu nedenle RNA polimeraz enzimi bulundurmaları gerekmez). 69- Negatif polariteli RNA virüslerinde olması gereken en önemli özellik aşağıdakilerden hangisidir? A) Çift iplikli RNA bulundurmalıdırlar B) Zarf bulunmamaktadır C) Segmentli genoma sahip virüslerdir D) RNA polimeraz enzimi içerirler E) Diploid virüslerdir

DENEME

o Nötropenik hasta o Yoğun bakım hastası o Yanıklı hasta o Ventilatör tedavisi alan hasta o Daha önce yoğun antibiyotik kullanımı olan hasta · Virülans Faktörleri o Piluslar tutunmayı sağlar. o Alginat yapıda kapsül; mukoid tarzda kolonilerin oluşumunu sağlar. Bu yapı bakterinin sindirimini güçleştirmektedir. Kapsül oluşumu, özellikle Kistik Fibrozis hastalarında pnömoni gelişimi ile ilişkili tutulmuştur. o Elastaz enzimi; özellikle yanıklarda görülen ektima gangrenozum adı verilen tipik tablodan sorumludur. o Ekzotoksin A; Difteri ekzotoksinine benzer bir şekilde ADP ribozilasyonu ile Elongasyon – Faktör -2’yi inhibe etmek suretiyle translokasyonu engelleyerek protein sentezini durdurur. Protein sentezinin durmasıyla yanık yarasındaki dermonekroz, kronik akciğer hastalarındaki doku hasarı gibi klinik tablolar meydana gelir. o Pyosiyanin; solunum yolu silyalarını ve mukoza hücrelerini tahrib eder, ayrıca IL-8 salıverilmesi ile nötrofillerin olay yerine göçünü sağlar. Sadece Pseudomonas aeruginosa türünde bulunur. Tipik mavi renk oluşumunu sağlar. Piyoverdin, yeşil renk oluşumundan piyorubin ise kırmızı renk oluşumundan sorumludur. Cerahatta ve bazı besiyerlerinde görülen tipik mavi-yeşil renk sahip olduğu bu virülans faktörleri nedeniyledir. o Tip 3 Salgı Sistemi; Yandaki hücreye (marofajlara) virülans faktörlerinin aktarımını sağlayan borular sistemidir.

Cevap: D (Negatif polariteli RNA virüslerinin çoğalabilmeleri için pozitif polariteli RNA üretmeleri gerekir. Bunun için de RNA bağımlı RNA polimeraz enzimi bulundururlar). 70- Retrovirüslerde RNA’dan DNA oluşturan enzim aşağıdakilerden hangisidir? A) DNA bağımlı DNA polimeraz B) DNA bağımlı RNA polimeraz C) RNA bağımlı RNA polimeraz D) Revers transkriptaz E) DNA bağımlı RNA transkriptaz Cevap: D (Retrovirüsler konak hücreye girdikten sonra viral RNA kapsidden soyunup RNA’ya bağımlı DNA polimeraz enzimi, bir diğer adı ile revers transkriptaz enzimi vasıtasıyla DNA üretir. Bu DNA konak hücre çekirdeğine gidip konak DNA ile integre olur). 71- Virüslerle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? A) Poxvirüsler DNA virüsleri olup sitoplazmada replike olurlar B) Pozitif polariteli RNA virüsleri RNA polimeraz enzimi taşırlar C) Reovirüsler çift sarmal, haploid RNA virüsleridir D) İnfluenzae virüsler RNA virüsleri olup çekirdekte replike olurlar E) Parvovirüsler tek sarmallı DNA virüsleridir.

Kazananların

dünyası

15

Cevap: B (Pozitif polariteli RNA virüsleri kendi genomlarını m-RNA olarak kullanabilir. Bu nedenle RNA polimeraz enzimi bulundurmazlar. Reovirüslerde birbirinden farklı iki adet RNA bulunur. Bu nedenle haploid yapıdadır. Retrovirüslerde ise birbirinin aynı iki adet RNA bulunur. Bu nedenle retrovirüsler diploid yapıdadır). 72- Aşağıdaki virüslerden hangisi segmentli genoma sahip değildir? A) Bunyavirüsler B) Ortomiksovirüsler C) Reovirüsler D) Arenavirüsler E) Picornavirüsler Cevap: E (Picornavirüsler hariç, diğer seçeneklerdeki tüm virüsler segmenter yapıda genoma sahiptirler, dolayısı ile genomlarında drift ve shift oluştuğunda epidemilere sebep olurlar. Shift oluşursa pandemiler görülebilir). 73- Aşağıdaki mantarlardan hangisi insandan insana bulaşabilir? A) Penisillium marnafeii B) Cryptococcus neoformans C) Aspergiilus flavus D) Candida albicans E) Histoplasma capsulatum DENEME

Cevap: D (Mantarlar doğada küf şeklinde yaygın olarak bulunmaktadırlar. Toprak, çürümüş bitkiler ve hayvanlardan bulaş söz konusu olabilir. İnsanlar arası bulaş ise dermatofitler ve candida türleri ile olabilmektedir).

76- Giardiazis için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) Yağlı dışkılama görülür B) A vitamini yetersizliğine sebep olur C) Tanıda ip testinden faydalanılır D) IgG yetersizliğinde ağır seyreder E) Pankreatit yapabilir Cevap: D (Giardia duodenuma yerleşir, buradan yağların ve A, D, E, K vitaminlerinin emilimini engeller. Asendan yolla pankreatite sebep olabilir. IgA yetersizliği, hipogamaglobulinemi ve divertikülit varlığında ağır klinik verir. Tanıda ip testi kullanılabilir). 77- Plazma hücresi sitoplazmasında protein birikimi ile oluşan cisimciğe ne ad verilir ? A) Dutcher B) Hematoksilen C) Russel D) Bunina E) Councilman CEVAP: C Russel cisimciği plazmosit sitoplazmasında görülen protein birikimidir. Dutcher cisimciği ise plazmosit çekirdeğinde görülen protein birikimidir. Hematoksilen cisimleri SLE hastalarında görülür. Bunina cisimleri ALS’de görülür. Councilman cisimleri ise viral hepatit sonrası hepatositlerin apopitoz ile ölümü sonrası ortaya çıkan cisimlerdir. Diğer adı asidofilik cisimlerdir.

74- Bir ökaryotik hücre olan mantar hücresi ile insan hücrelerinin arasındaki farklı yapı aşağıdakilerden hangisidir? A) Kitin B) Endotoksin C) Eksotoksin D) Çekirdeklerinin olmaması E) Teikoik asit

78- Aşağıdakilerden hangisinin ülseratif görülmesi en az olasıdır ? A) Psödopolip B) Diffüz tutulum C) Vitamin malabsorbsiyonu D) Rektumdan başlayan inflamasyon E) Primer sklerozan kolanjit birlikteliği

Cevap: A (Mantarların hücre duvarı bulunmaktadır. Hücre duvarı kitinden oluşur. Hücre zarında ise insan hücre zarındaki kolesterolün yerine ergosterol bulunmaktadır. Birçok mantar ilacı buraya etki etmektedir. Mantarlar antibiyotiklere cevap vermezler).

CEVAP: C Vitamin ve yağ malasorbsiyonu ince barsak tutulumu yapan Crohn hastalığında görülür. Ülseratif kolitten beklenmez. Diğer seçenekler ülseratif kolit için tipik bulgulardır.

75- Entamoeba histolytica’nın insana bulaşan formu aşağıdakilerden hangisidir? A) Trofozoid B) Kist C) Amastigot D) Promastigot E) Serkarya

79- Primer yara iyileşmesi ile ilgili aşağıda verilen bilgilerden hangisi doğrudur ? A) Hücre ya da doku kaybının fazla olduğu durumlarda görülen iyileşme tipidir. B) Granülasyon dokusu sekonder iyileşmeye göre daha az miktarda ortaya çıkar. C) Miyofibroblastların etkisi ile yara kontraksiyonu gelişir. D) Tamir süreci rejenerasyon ve skarlaşmayı içerir. E) Abseleşme, ülserasyon ve parankimal organlarda iskemik nekroz sonrası görülen iyileşme primer iyileşmenin örneklerindendir.

Cevap: B (E.histolytica’nın insana bulaşan formu zimodem enzim sistemini taşıyan kistleridir. Trofozoid formu ise yaptığı klinikten sorumludur. Gaita mikroskopisinde eritrositleri fagosite eden trofozoidler görülür. Zimodem enzim sistemleri dolayısı ile lökositlerin gaitada görülmemesi de tipiktir).

kolitte

CEVAP: B Primer iyileşmede hafif hasar durumlarında görülür. 16

Kazananların

dünyası

tusworld.com.tr

Her şeyin daha azı vardır. Sekonder iyileşme ise daha ciddi durumlarda görüldüğü için her şeyin daha fazlası görülür. Primer iyileşmede granülasyonu dokusu daha az görülür. ETKİ-TEPKİ olarak düşünelim. Diğer seçenekler sekonder yara iyileşmesinin tipik bulgularıdır.

83- Aşağıda verilen nekroz tipi – görüldüğü hastalık eşleştirmelerinden hangisi doğru değildir ? A) Bakteriyel abse – Koagülasyon nekrozu B) Memeye travma – Yağ nekrozu C) Malign hipertansiyon – Fibrinoid nekroz D) Tüberküloz – Kazeöz nekroz E) Beyinde hipoksi – Likefaksiyon nekrozu

80- Aşağıdaki damar tümörlerinden hangisi malign ya da benign olarak sınıflandırılamayan orta-derece (borderline) neoplazi grubunda yer alır? A) Hemanjiyoperisitoma B) Glomanjiyoma C) Kavernöz lenfanjiyom D) Kaposi sarkomu E) Anjiyosarkom

CEVAP: A Nekroz tipleri sıklıkla sorulmaktadır. Hangi hastalıkta hangi nekroz tipi görülür mutlaka bilinmelidir. Bakteriyel absede görülen nekroz tipi likefaksiyon nekrozudur. Diğer seçenekler doğrudur.

81- Aşağıdaki sendromlardan hangisi 11. kromozomdaki WT1 geninin delesyonu sonrasında gelişir ? A) WAGR sendromu B) Danny-Drash sendromu C) Beckwith-Wiedemann sendromu D) Perlman sendromu E) Williams sendromu CEVAP: A WAGR sendromu WT1 geninin delesyonu ile gelişir. Danny-drash sendromu ise WT1 geninin inaktive edici mutasyonu ile gelişir. Beckwith-Wiedemann sendromu WT2 lokusu ile ilişkilidir. WT1 ve WT2 11. kromozomunda yer alırlar. 82- Aşağıdaki inflamasyon mediyatörlerinden hangisi plazma protein-kaynaklı olup hücrelerden salınmaz ? A) TNF B) İnterlökin-8 C) Bradikinin D) Prostaglandin E2 E) Serotonin CEVAP: C İnflamasyon mediyatörleri hücre kaynaklı ya da plazmaprotein kaynaklıdır. • Kinin sistemi, kompleman ürünleri ve koagülasyon sistemi faktörleri plazma protein kaynaklıdırlar. Bunun dışındakiler hücre kaynaklıdır. Tek tek ezberlemeyin.

tusworld.com.tr

CEVAP: D Lökosit adezyon defekti-1 hastalığında stabil adezyon için gerekli olan CD11/CD18 integrinlerinin beta zincirinde mutasyon vardır. Bu hastalıkta görülenler: • İLK BULGU: Göbek bağının geç düşmesi • Tekrarlayan bakteriyel enfeksiyonlar • Yara iyileşmesinde bozulma

DENEME

CEVAP: D Kaposi sarkomu adında sarkom bulunmasına rağmen malign damar tümörü grubunda yer almaz. İntermediate-grade yani borderline damar tümörü grubunda yer alır. Bir başka borderline damar tümörü ise –oma eki ile bitmesine rağmen; hemanjiyoendotelyomadır. • Hemanjioperisitoma ise –oma eki ile bitmesine rağmen malign damar tümörü grubunda yer alır.

84- Aşağıdaki genetik lökosit fonksiyon hastalıklarından hangisinde CD11 ve CD18 integrinlerinin beta zincirinde mutasyon görülmesi en olasıdır ? A) Cheidak-Higashi sendromu B) Kronik granülomatöz hastalık C) Lökosit adezyon defekti 2 D) Lökosit adezyon defekti 1 E) Maküler dejenerasyon

85- On dört yaşında erkek hasta karın ağrısı, diyare ve kilo kaybı şikayetleri ile başvuruyor. Fizik muayenede pigmente maküller görülen hastaya kolonoskopi yapılıyor ve kolonda çok sayıda polip tespit ediliyor. Poliplerden biyopsi yapılıyor ve hamartomatöz tipte geliyor. Bu hastada beklenen en olası gen mutasyonu aşağıdakilerden hangisidir ? A) STK11 B) APC C) SMAD4 D) MSH6 E) PTEN CEVAP: A Hamartomatöz poliplerle birlikte pigmente maküller görülüyorsa Peutz-Jeghers sendromu düşünülmelidir. Dolayısıyla en çok beklenen gen mutasyonu STK11’dir. 86- Aşağıdaki santral sinir sistemi tümörlerinden hangisinin 9p ve 10q kromozomlarında delesyon sonrası gelişmesi en olasıdır ? A) Medulloblastom B) Oligodendrogliyom C) Atipik teratoid/rabdoid tümör D) Pleomorfik ksantoastrositom E) Anaplastik menenjiyom

Kazananların

dünyası

17

CEVAP: B Oligodendrogliyom 9p ve 10q delesyonu ile ilişkili SSS tümörüdür. Bunun dışında 1p ve 19q delesyonu sonrasında da oligodendrogliyom görülebilir. 87- I. Hipertrofik kardiyomyopati II. Dilate kardiyomyopati III. Restriktif kardiyomyopati Yukarıda verilen kardiyomyopati tiplerinden hangisinde diyastolik disfonksiyon beklenir ? A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II D) I ve III E) II ve III CEVAP: D Hipertrofik ve restriktif kardiyomiyopatide kompliyans bozukluğu olduğu için diyastolik disfonksiyon beklenir. • Dilate kardiyomiyopatide ise kontraktilite bozukluğu olduğu için sistolik disfonksiyon görülür.

90- Beş yaşında bir erkek çocukta orbita içinde yer alan yuvarlak iğsi hücrelerden oluşan malign bir tümör tespit ediliyor. Tümörün immunohistokimyasal olarak incelemesinde desmin pozitif olarak saptanıyor. Buna göre bu hastadaki en olası tümörün en sık görülen tipi aşağıdakilerden hangisidir ? A) Alveoler B) Pleomorfik C) Embriyonel D) Sarkomatoid E) Epiteloid CEVAP: C

DENEME

88- Akciğerde hiler lenf nodlarında yumurta kabuğu şeklinde kalsifikasyon görüntüsü aşağıdaki akciğer hastalıklarından hangisinde en çok beklenir ? A) Kömür işçisi pnömokonyozu B) Asbestoz C) Silikoz D) Stannoz E) Bisinoz

Hastanın çocuk olması, tümörün baş ve boyun bölgesinde yerleşmesi, yuvarlak hücreler içermesi ve desmin pozitif olması nedenleriyle en olası tanı rabdomiyosarkomdur. Çünkü rabdomyosarkom en sık birinci dekatta görülür, özellikle baş ve boyun bölgesinde yerleşir ve kas doku tümörü olduğu için desmin pozitiftir. • Rabdomiyosarkomun en sık görülen tipi embriyonel tiptir.

CEVAP: C Silikozda akciğerin üst zonlarını ve hiler lenf nodlarını tutar. Lenf nodlarında radyolojide yumurta kabuğu şeklinde kalsifikasyon izlenir. Ayrıca silika partikülleri polarize ışık altında zayıf da olsa çift kırınım görüntüsü verir (AMİLOİDOZ GİBİ).

91- Aşağıdaki mikroorganizmalardan hangisinin torasik aortada anevrizma ve aort yetmezliği, mikroskopik olarak yoğun plazmosit infiltrasyonu ve obliteratif endarterit yapması en olasıdır ? A) Trypanosoma cruzi B) Trepenoma pallidum C) Mycobacterium tuberculosis D) E.coli E) Kokzaki B

89- Aşağıdaki hepatobiliyer anomalilerden hangisi frigyalı başlığı görüntüsü verir ? A) Von meyenburg kompleksi B) Fundus katlanması C) Konjenital hepatik fibrozis D) Caroli hastalığı E) Alagille sendromu CEVAP: B

Fundus katlanması safra yollarının en sık görülen anomalisidir. Safra kesesinin fundus korpusunun üzerine katlanır. 18

Bu katlantı görüntüsü frigyalı başlığına benzetilir.

Kazananların

dünyası

CEVAP: B Torasik aort anevrizması ve aort yetmezliği yapan hastalık sifilizdir. Sifilizin tersiyer evresinde plazmositlerden zengin granülomlar (GOM) ve obliteratif endarterit izlenir. Sifilizin etkeni trepenoma pallidum’dur. 92- Aşağıdaki primer kalp tümörlerinden hangisi daha az görülür ? A) Rabdomyom B) Anjiyosarkom C) Lipom D) Fibrom E) Papiller fibroelastom

tusworld.com.tr

93- Aşağıdaki kromozomlardan hangisinde bulunan bir genin delesyonu mezotelyoma ile reaktif mezotelyal proliferasyonun ayrımında kullanılır ? A) 1p B) 3p C) 9p D) 12p E) 17p

95- I. Kötü diferansiyedir. II. E-cadherin mutasyonu ile ilişkilidir. III. H. pylori kronik gastriti ile ilişkilidir. IV. İleri yaş erkeklerde daha sıktır. V. Ekspansif büyüme paterni vardır. VI. Barsak epitel hücrelerine benzeyen tümör hücreleri vardır. Yukarıda verilenlerden hangileri intestinal tip mide adenokarsinomu ile ilişkili değildir ? A) I ve II B) II ve III C) III ve IV D) IV ve V E) I ve VI

CEVAP: C Mezotelyoma ile reaktif mezotelyal proliferasyon ayrımında CDKN2A gen delesyonuna bakılır. Bu gen 9. kromozomun kısa kolunda yer alır (9p). • Mezotelyomaların %80’nde CDKN2A gen delesyonu vardır.

CEVAP: A Mide adenokarsinomunun iki tane morfolojik tipi vardır: • Diffüz tip (her şeyin kötüsü burada) • İntestinal tip (her şeyin iyisi burada) İntestinal tip iyi diferansiye bir tümördür. E-cadherin mutasyonu ile ilişkili olan diffüz mide adenokarsinomudur.

94- On dört yaşında kadın hastanın deri lezyonlarından yapılan biyopside venüllerin etrafında atnalı şeklinde çekirdekli ve bol sitoplazmalı malign lenfositler görülüyor. Ayrıca tümör hücrelerinin lenfoid sinüsleri infiltre ettiği ve metastatik karsinom görüntüsü verdiği izleniyor. Tümör hücreleri CD30 ile pozitif reaksiyon veriyor. Buna göre en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir ? A) Hairy cell lösemi B) Büyük granüler lenfositik lösemi C) Anaplastik büyük hücreli lenfoma D) Diffüz büyük B hücreli lenfoma E) Periferik T hücreli lenfoma, spesifiye edilmemiş CEVAP: C Hastanın yaşı, tümör hücrelerinin atnalı şeklinde çekirdekleri bulunması, metastatik karsinom görüntüsü izlenmesi ve CD30 ile pozitif reaksiyon vermesi nedenleriyle en olası tanı anaplastik büyük hücreli lenfomadır. ANAPLASTİK BÜYÜK HÜCRELİ LENFOMA (ALK+) Bu tanım 2p23 üzerindeki ALK geninde yeniden düzenlemelerin varlığı ile tanımlanır. Adından anlaşılacağı gibi büyük anaplastik hücreler vardır, bazen atnalı şeklinde çekirdek ve bol sitoplazmaya sahiptirler (hallmark (damga) hücreleri). Tümör hücreleri sıklıkla venüller etrafında toplanırlar ve lenfoid sinüsleri infiltre ederler, böylece metastatik karsinom görüntüsünü taklit ederler. ALK normal lenfositlerde bulunmaz. Çocuk ya da genç erişkinlerde görülme eğilimindedirler. Çok iyi prognozludurlar. Kür oranı KT ile %75-80’dir. ALK inhibitörleri kullanılır (crizotinib). ALK geni anormallikleri olmayan tümörler yaşlı erişkinlerde görülür ve prognozu kötüdür. ALK+ ve ALK- olguların her ikisi de genellikle TNF reseptör ailesinin bir üyesi olan CD30 ekspresse ederler. Rekombinan antikor tedavisinde hedef olarak kullanılır.

tusworld.com.tr

Yani cevap I ve II olmalıdır. Diğer özellikler (III, IV, V ve VI) intestinal mide adenokarsinomu için geçerli olan özelliklerdir. DENEME

CEVAP: B Primer kalp tümörleri arasında en az görülen anjiyosarkomdur. En sık görülen primer kalp tümörü ise miksomadır. • Rabdomiyom çocukların en sık görülen primer kalp tümörüdür.

96- Aşağıdaki sendromlardan hangisinde sebase neoplaziler ve kolon kanseri görülmesi en olasıdır ? A) Naxos sendromu B) Birt-Hogg-Dube sendromu C) Loeys-Dietz sendromu D) Williams sendromu E) Muir-Torre sendromu CEVAP: E Muir-Torre sendromunda DNA mismatch tamir defekti vardır. MSH2/MLH1 genleri ile ilişkilidir. Bu sendromda sebase neoplaziler ve kolon karsinomu gibi kanserler görülür. 97- Translokasyon (11;22) ile ilişkili olan yumuşak doku tümörü aşağıdakilerden hangisidir ? A) Dezmoplastik küçük yuvarlak hücreli tümör B) Alveoler yumuşak parça tümörü C) Nodüler fasiit D) Dermatofibrosarkoma protuberans E) Konjenital infantil fibrosarkom CEVAP: A Dezmoplastik küçük yuvarlak hücreli tümör translokasyon (11;22) ile ilişkilidir. Aynı translokasyon ile ilişkili bir diğer tümör ise Ewing sarkomdur.

Kazananların

dünyası

19

98- Overin seröz tümörleri ile ilgili aşağıdakilerden hangisi doğrudur ? A) Overin en sık kanserleri seröz kanserlerdir. B) Tubal ligasyon ve oral kontraseptif kullanımında oluşma riski artırır. C) Borderline tümörlerinde stromal invazyon vardır. D) Benign tümörler epitelyal kalınlaşma içermezken siliya içerir. E) Seröz karsinomların yarısından fazlası tek taraflıdır.

DENEME

CEVAP: D Overin seröz tümörlerinin benign tiplerinde bol miktarda siliyar varken, epitelyal kalınlaşma yoktur. SERÖZ OVER TÜMÖRLERİ • Bu kistik neoplaziler overin en sık malign tümörleridir. • Nullparite, aile hikayesi ve kalıtsal mutasyonlar risk faktörüdür. • OKS ve tubal ligasyon riski azaltır. • BRCA1 ve BRCA2 mutasyonları riski artırır. • Düşük-derece karsinomlar, KRAS, BRAF, ERBB2 ve TP53 mutasyonları içerir. • Yüksek-derece tümörler, TP53 mutasyonu çok sıktır. KRAS ya da BRAF mutasyonu yoktur. • Sporadik yüksek-derece seröz karsinomlarda BRCA1/2 mutasyonu nadirdir. • Bilateralite sıktır, benign seröz kistadenomların %2’si, seröz borderline tümörlerin %30’u ve seröz karsinomların yaklaşık %60’ı bilateraldir. • Benign tümörlerde epitelyal kalınlaşma yoktur. Benign tümörler kolumnar epitel ile döşelidir ve bol miktarda siliya içerir. • Seröz borderline tümörlerde stromal invazyon yoktur (mikropapiller karsinom). 99- Aşağıdaki antiaritmik ilaçlardan hangisi sınıf IC grubuna dahil olup en uzun Trec süresine sahiptir? A) Flekainid B) Prokainamid C) Propafenon D) Meksiletin E) Lidokain

Recovery süresi (Trec) en uzun sodyum kanal blokörüdür. QRS kompleksini en fazla uzatan antiaritmiktir. Supraventriküler aritmili hastalarda kullanılır. Flekainid prematür ventiküler kontraksiyonları baskılamada çok etkilidir. Ancak önceden var olan ventriküler taşiaritmilerde, önceden MI ve ventüküler ektopiye sahip hastalarda normal dozlarda bile aritmi alevlenmelere neden olurlar. 100- Teratojenik risk sınıflandırmasına göre aşağıdakilerden hangisi B kategorisine dahildir? A) Hayvan çalışmalarında teratojenik yan etkiler gösterilmiştir fakat insanda yeterli çalışma yapılmamıştır. B) Ne hayvanlarda ne de insanlarda ilacın teratojenik etkilerine ilişkin yeterli çalışma vardır. C) Hayvan çalışmalarında teratojenik yan etkiler (fertilitedeki azalma dışında) gösterilmiştir fakat insan çalışmalarında bu etkiler üç trimesterde de doğrulanmamıştır. D) İnsanda kullanım durumunda fetal riske ilişkin kesin kanıt vardır fakat bu grup ilaçlar kar-zarar hesabına göre kullanılabilir. E) İnsan ve hayvan çalışmaları ilacın gebelikte güvenli olduğunu kanıtlamıştır. Cevap: C Kategori A

Sınıf IB

Kinidin

Lidokain Meksiletin Fen-

Prokainamid Disopiramid

itoin

Sınıf IC

Sınıf II

Flekainid Propafenon

Sınıf III

Sınıf IV

Propranolol

Amiodaron

Verapamil

Adenozin

Esmolol

Selivaron

Diltiazem

Dijtoksin

Atenolol

Dronedaron

Sotalol

Metoprolol

Bepridil

Diğerleri

Magnezyum Vernakalant

Flekainid Flekainid sodyum ve potasyum kanallarını güçlü şekilde bloke eder. 20

Kazananların

dünyası

İnsan ve hayvan çalışmaları ilacın gebelikte güvenli olduğunu kanıtlamıştır. a. Hayvan çalışmaları ilacın güvenli olduğunu kanıtlamıştır fakat insanda yeterli çalışma yoktur ya da;

B

C

b. Hayvan çalışmalarında teratojenik yan etkiler (fertilitedeki azalma dışında) gösterilmiştir fakat insan çalışmalarında bu etkiler üç trimesterde de doğrulanmamıştır. a. Hayvan çalışmalarında teratojenik yan etkiler gösterilmiştir fakat insanda yeterli çalışma yapılmamıştır ya da; b. Ne hayvanlarda ne de insanlarda ilacın teratojenik etkilerine ilişkin yeterli çalışma vardır.

Cevap: A Sınıf IA

Tanım

D

İnsanda kullanım durumunda fetal riske ilişkin kesin kanıt vardır fakat bu grup ilaçlar kar-zarar hesabına göre kullanılabilir.

X

Gebede ve gebelik düşünen kadınlarda kesin kontrendike olan ilaçlardır.

101- Penisilin türevleriyle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? A) Amoksisilinin oral biyoyararlanımı çok yüksektir. B) Nafsilin güçlü antipsödomonal etkinliğe sahiptir. C) Penisilin G türevleri B. Fragilis dışında birçok anaeroba etkilidir. D) Penisilin V gibi aside dayanıklı penisilinler oral yoldan kullanılabilirler. E) Yüksek dozlarda renal yetmezliği olanlarda konvülziyonlara neden olabilirler. Cevap: B

tusworld.com.tr

Nafsilin ise anti-stafilokokkal etkinliğe sahip olan penisilinaza dayanıklı penisilindir. MRSA’ya etkisizdir. 102- İştah azaltıcı obezite ilacı olarak endikasyon almış olan 5HT2C agonisti ilaç aşağıdakilerden hangisidir? A) Ritanserin B) Fentermin C) Orlistat D) Bupropion E) Lorkaserin Cevap: E Lorkaserin bahsedilen etki mekanizmasına sahip yeni bir iştah kesicidir. Ritanserin seratonesrjik antagonisttir ve obezite tedavisinde yeri yoktur. 103- Aşağıdaki anksiyolitik ilaçlardan hangisinin akut anksiyete tedavisinde etkinliği diğerlerine göre daha düşüktür? A) Midazolam B) Zolpidem C) Klordiazepoksit D) Buspiron E) Hidroksizin Cevap: D Buspiron, etkisi 1-2 hafta içerisinde başlayan ve taşıt kullanımını olumsuz etkilemeyen, sedatif etkisi olmayan bir anksiyolitiktir. Akut anksiyetede etkisinin geç başlamasından ötürü kullanılmaz. 104- Diabet tedavisinde oral yoldan kullanılan aşağıdaki ilaçlardan hangisi SGLT2 inhibisyonu üzerinden etki gösterir? A) Albiglutid B) Dapagliflozin C) Sitagliptin D) Nateglinid E) Gliklazid Cevap: B Kanagliflozin ve dapagliflozin, SGLT2 inhibisyonu yaparak etki gösteren oral antidiyabetiklerdir. Bu etkileriyle 180 mg/dL olan böbrek glukoz eşiğini 70-90 mg/dL düzeylerine düşürürler. 105- Aşağıdaki antidepresan ilaçlardan hangisinin kullanımı sonucunda idrar tutukluğu, midriyazis ve terlemede azalma gibi bulguların gözlenmesi ihtimali daha yüksektir? A) Essitalopram B) Duloksetin C) Mirtazapin D) Maprotilin E) Trazodon Cevap: D

siklik benzeri bir antidepresan olup gelirgin antimuskarinik yan etkiye sahiptir. Soru kökünde belirtilen bulgular atropin benzeri antimuskarinik yan etkilerdir. Belirgin antimuskarinik etkili antidepresanlar: TAD’lar, Maprotilin, Amoksapin 106- Aşağıdaki antikoagülan ilaç ve etki mekanizması eşleştirmelerinden hangisi yanlıştır? A) Ksimelagatran: Direkt trombin inhibisyonu B) Fondaparinuks: Antitrombin 3 üzerinden faktör Xa inhibisyonu C) Varfarin: K vitamini bağımlı faktör sentezinde azalma D) Lepirudin: Direkt trombin inhibisyonu E) Rivaroksaban: Antitrombin 3 üzerinden faktör Xa inhibisyonu Cevap: E Rivaroksaban, direkt faktör Xa inhibisyonu yapan (rivaroXaban = oral Xa inh.) ve oral yoldan etkili bir antikoagülandır. Diğer şıklardaki tüm ilaçların etki mekanizmaları doğru eşleştirilmiştir. 107- İlaçların farmakokinetik özellikleri ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) Hidrofilitesi yüksek ilaçlar böbreklerden daha kolay atılırlar. B) Daha lipofilik ilaçların proteine bağlanma ve metabolize olma oranları daha yüksektir. C) Hidrofilik ilaçlar proteine düşük oranda bağlandıklarından dolayı santral sinir sistemine daha yüksek oranlarda geçiş gösterirler. D) Proteine yüksek bağlanma oranı ilacın glomeruler filtrasyonunu azaltırken tübüler sekresyon üzerine etkisi daha düşüktür. E) Böbrek tübüllerinde bulunan p-glikoprotein gibi taşıyıcılar digoksin gibi ilaçların tübüler sekresyonuna katılırlar.

DENEME

Antipsödomonal etkinliği en güçlü olan penisilin türevi piperasilindir.

Cevap: C Santral sinir sistemine ilaçların geçebilmeleri için yüksek lipofiliteye sahip olmaları gerekir. Astrositler tarafından oluşturulan kan-beyin bariyeri, hidrofilik toksinler ya da ilaçlar için önemli bir engel oluşturur. 108- Jenerik (muadil) bir ilaç aşağıdaki ilaç geliştirme aşamalarından hangisinden sonra ruhsat alır? A) İn vitro test fazları B) Preklinik hayvan çalışmaları C) Faz I D) Faz II E) Faz III Cevap: C Jenerik ilaçların ruhsat alabilmeleri için ilk ruhsatlanmış olan ilaçla farmakokinetik özelliklerinin, özellikle de biyoyararlanımlarının benzer olduğunu ıspatlamaları gerekir. Bu da farmakokinetik verilerin değerlendirildiği faz I’de ortaya koyulur. Bu şekilde biyoyararlanımları benzer olan ilaçlara aynı zamanda ‘’biyoeşdeğer ilaç’’ da denir.

Maprotilin, tri

tusworld.com.tr

Kazananların

dünyası

21

109- Aşağıdaki enzimlerden hangisinin düşük aktiviteli genetik polimorfizmi durumunda 6-tiyoguanin kemik iliğini daha belirgin baskılar? A) Tiyopürin-S-metiltransferaz B) Ksantin oksidaz C) Ürik asit oksidaz D) Dihidroprimidin dehidrojenaz E) N-Asetil transferaz 2

Anti-Tüberküloz İlaçlar İlaç

Özellik & Yan Etki

İzoniazid

Mikolik asit sentez inhibitörüdür. Mikrozomal enzimleri hem indükler hem de inhibe eder. Sadece tüberkülozda kullanılır. Hepatotoksiktir. Pridoksin eksikliği nedeniyle; santral konvülziyon periferde nöropatiye neden olabilir. En güçlü ajandır. Tüberküloz profilaksisinde tek başına kullanılabilir. N-asetilasyon ile metabolize olur.

Pirazinamid

Makrofajlarca alınıp, lizozomlardaki asidik ortamda etkilidir. Akut gut tablosu benzeri diz ağrısı yapabilir. Hiperürisemi yapabilir.

Cevap: A CYP2C9 Polimorfizmi: Eksik olan kişilerde tolbutamid, daha derin hipoglisemi yapar. Varfarin’in etkinliği de bu enzimin polimorfizmine göre kişiden kişiye değişkenlik gösterir. CYP2C19 Polimorfizmi: Polimorfizminde klopidogrel’in aktif metabolitine dönüşümü ve dolayısıyla etkinliği azalır. Tiyopürin-S-Metil Transferaz polimorfizmi: Bu enzimin eksik olduğu kişilerde merkaptopürinin ve tiyoguaninin myelotoksisitesi artar. Dihidroprimidin Dehidrojenaz Polimorfizmi: Artmış 5-florourasil ve kapesitabin toksisitesiyle ilişkilidir. UDP-Glukuronil Transferaz Polimorfizmi: Artmış irinotekan toksisitesiyle ilişkilidir. DENEME

110- D2 reseptör antagonizması yapan, kan-beyin bariyerini aşmamasından ötürü ekstrapiramidal yan etkilere neden olmayan antiemetik ve prokinetik etkili ilaç aşağıdakilerden hangisidir? A) Domperidon B) Metaklopramid C) Fenoldopam D) Kariprazin E) Ondansetron Cevap: A Sorunun iki olası cevabı vardır; Domperidon ve metoklopramid. Ancak metoklopramid domperidonun aksine SSS’ne yüksek oranda geçmektedir ve dolayısıyla ekstrapiramidal yan etkilere neden olabilmektedir. Domperidon ise bu yan etkilere neden olmadığından daha güvenli bir antiemetik/prokinetiktir. 111- Aşağıdaki antitüberküloz ilaçlardan hangisinin hepatotoksik yan etki ihtimali diğerlerine göre daha düşüktür? A) İzoniazid B) Rifampin C) Pirazinamid D) Etambutol E) Aminosalisilik asit Cevap: D

22

Kazananların

dünyası

Etambu- Arabinozil transferaz inihibisyonu ile hücre duvar tol sentezini engeller. Retrobulber nörit ve kırmızıyeşil diskromatopsi yapabilir. Hepatotoksik etkisi azdır. Bakteriostatiktir. Rifampin

RNA polimeraz inhibe eder. Mikrozomal enzimleri indükler. Vücut sıvılarında turuncu renk değişimi ve grip benzeri tabloya neden olabilir. Antibakteriyal ve antiviral olarak da kullanılır.

Aminosalisilat

İkinci sıra tüberküloz ilacıdır. Hepatotoksisiteye neden olabilir.

Bedakuilin

ATP sentetaz inhibitörüdür. Dirençli olgularda tercih edilir.

112- Aşağıdaki antiromatizmal ilaçlardan hangisi JAK-1/3 inhibisyonu yaparak etki gösterir? A) Lapatinib B) İbrotinib C) Erlotinib D) Pazopanib E) Tofasitinib Cevap: E Tofasitinib romatoid artrit tedavisinde kullanılmak üzere endikasyon almış olan JAK3 inhibitörü ilaçtır ve hastalık aktivitesini belirgin azaltabilir. Diğer şıklarda verilen ilaçlar tirozin kinaz inhibisyonu üzerinden etki gösteren çelitli antikanser ilaçlardır. 113- Aşağıdakilerden hangisi oral yoldan kullanılan opiad tam antagonisti alkol bağımlılığı ilacıdır? A) Alvimopan B) Naltrekson C) Buprenorfin D) Pentazosin E) Levorfanol Cevap: B Naltrekson ve nalmefen; Alkol bağımlılığının tedavisinde ve oral yoldan kullanılırlar. β-endorfin salınımını arttırarak alkol özlemini azaltırlar. 114- Aşağıdaki reseptörlerden hangisi Gi proteini ile kenetli sinyal yolağı üzerinden etki göstermez? A) Pürinerjik P2Y12 B) Seratonerjik 5HT4 C) Adrenerjik α2 D) Dopaminerjik D2 E) Histaminerjik H3

tusworld.com.tr

G-Protein

İkinci Haberci Yanıtı

Reseptörler

IP3: Hücre içi Ca+2 ↑ ·

Gq

Hücre içi kalsiyum artışı sonucu düz kas kontraksiyonu, enzim aktivasyonu ve sekresyon gibi aktiviteler düzenlenir.

DAG: Protein kinaz C aktivasyonu ·

Çeşitli enzimlerin aktivitelerini düzenler.

cAMP ↑: Protein kinaz A aktivitesinde artış

Gs

Gi

α1 M1-3-5 H1 5-HT2 V1 P2Y1-2-4-6-11

Β1-2-3

·

Çeşitli enzimlerin aktivitelerini düzenler.

D1-5

·

Düz kasta gevşeme,

H2

·

Sekresyon,

V2

·

SSS aktivasyonu,

5-HT4

·

Kardiyak stimülasyon gibi etkileri vardır.

cAMP ↓: Protein kinaz A aktivitesinde azalma ·

Gs proteininin yarattığı etkilere zıt etkiler meydana getirir.

Hiperprolaktinemi tedavisinde kullanılan diğer önemli ilaçlar ergon türevi olan bromokriptin ve kabergolindir. 116- β-tübülin proteinine bağlanarak mikrotübül dinamiğini inhibe eden ve metastatik meme kanseri için endikasyon almış olan anti-kanser ilaç aşağıdakilerden hangisidir? A) Vinkristin B) Paklitaksel C) İrinotekan D) Etopozid E) İksabepilon Cevap: E İksabepilon: Epotilon türevi olup mikrotübül üzerindeki β-tübüline bağlanır. Hücre G2-M aşamasında çoğalması durarak apoptozise girer. Metastatik meme ca ‘da kullanılır. Vinkristin mikrotübül polimerizasyonunu baskılarken, paklitaksel ise aşırı ve fonksiyonsuz mikrotübül polimerizasyonuna neden olur. İrinotekan topoizomeraz 1, etopozid de topoizomeraz 2 inhibitörüdür.

α2

117- Aşağıdakilerden hangisinin intravenöz enjeksiyonu durumunda kalp hızı üzerine etkisi diğerlerinden farklıdır? A) Glukagon B) Epinefrin C) İzoproterenol D) Fenilefrin E) Atropin

M2-4

Cevap: D

D2-3-4

Fenilefrin enjeksiyonu durumunda α1 reseptörleri üzerinden cilt ve iç organ damarlarında vazokonstrüksiyon ile buna bağlı olarak periferik vasküler dirençte artış meydana gelecektir. Bunun sonucunda ise kalpte refleks bradikardi oluşur.

A2A-2B

5-HT1A-1D H3 GABAB P2Y12

DENEME

Cevap: B

Diğer seçeneklerdeki tüm ilaçlar taşikardiye neden olan ilaçlardır.

A1-3

115- Hiperprolaktinemi tedavisinde kullanılan ve ergot türevi olmayan dopaminerjik etkili ilaç aşağıdakilerden hangisidir? A) Bromokriptin B) Kabergolin C) Kinagolid D) Pergolid E) Lizurid Cevap: C Kinagolid ergot türevi olmayan bir dopaminerjik agonisttir ve hiperprolaktinemi tedavisinde kullanılmak üzere endikasyon almıştır. İsim benzerliğinden ötürü sınavda kafa karıştırabilir, o yüzden bu özelliğiyle bilinmesi önemlidir.

tusworld.com.tr

Kazananların

dünyası

23

118- Aşağıdaki şekilde A, B, C ve D ilaçlarının logaritmik doz-yanıt ilişkileri verilmiştir.

Yandaki Şeklin Yorumu; B ilacının etkisi çok daha düşük konsantrasyonlarda başlamıştır ve bu yüzden diğer üç ilaca göre daha potenttir. Potens sıralaması büyükten küçüğe B, A, C ve D şeklidedir. A, C ve D ilaçlarının Emaks’ları birbirine eşittir ve B ilacından daha yüksektir. Sonuç: B ilacı en potent olandır ancak A,C ve D ilaçları yükselen dozlarda daha şiddetli etki ortaya çıkarırlar.

Bu şekilde verilen bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi doğrudur?

DENEME

A) D ilacının diğerlerine göre düşük dozlarının kullanılması eşdeğer etkinin ortaya çıkması için yeterlidir. B) A, C ve D ilaçlarının potensleri birbirine eşittir. C) B ilacının yüksek dozları diğerlerine göre daha yüksek etkinliğe sahiptir. D) D ilacı en düşük efikasiteye sahip olandır. E) B ilacı en yüksek potens değerine sahiptir. Cevap: E

119- Seratonin 5HT3 antagonisti antiemetikler ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) Hareket hastalığına karşı etkisizdirler. B) Dolasetron EKG’de QT uzamasına neden olabilir. C) Deksametazon ile birlikte kullanıldıklarında antiemetik etkinlikleri artar. D) Palonosetron ek kısa yarı ömre sahip olandır. E) Kemoterapi sonrası geç (24 saatten sonra) gözlenen kusmalarda etkisizdirler. Cevap: D Palonosetron yarı ömrü ve etki süresi en uzun olan 5HT3 antagonisti ilaçtır. Bu ilaçlar kemoterapi ilaçlarına bağlı erken dönem kusmalarda etkili iken 24 saatten sonra ortaya çıkan kusmalara ve taşıt tutmalarında gözlenen kusmalarda etkisizdirler. 120- Proteaz aktive reseptör-1 (PAR-1) antagonizması yaparak etki gösteren antiagregan ilaç aşağıdakilerden hangisidir? A) Varopaksar B) Apiksaban C) Dazoksiben D) Sulotroban E) Dipridamol Cevap: A Varopaksar PAR-1 antagonizması yaparak etki gösteren yeni bie antiagregan ilaçtır. Antiagregan ilçalar içerisinde sorulmamış olan az sayıda örnekten biridir. Diğer sorulmamış önemli antiagreganlar; P2Y12 reversibl inhibitörleri: Tikagrelor ve kangrelor

24

Kazananların

dünyası

tusworld.com.tr

1. 70 yaşında bilinen tip 2 diyabet ve kronik böbrek yetmezliğine bağlı hemodiyalize girme öyküsü bulunan erkek hasta, sağ kalçada birkaç aydır mevcut olan ağrı şikayeti nedeniyle hastaneye başvuruyor. Yapılan görüntüleme tetkiklerinde koksartroz tespit edilen hasta için operasyon kararı alınıyor. Başarılı bir operasyondan sonra hasta serviste takip edilmekte iken postoperatif 2.günde aynı bölgede hastanın ağrısı ve beraberinde üşüme, titreme şikayeti olduğu gözleniyor. Fizik muayenede sağ kalçada hassasiyet, şişlik, kızarıklık ve pürülan akıntı olduğu tespit edilen hastanın ateşi 39,5°C olarak ölçülüyor. Akıntıdan alınan sürüntü örneğinden yapılan mikrobiyolojik incelemede gram (+), katalaz (+), koagülaz (+), kanlı agarda beta hemoliz yapan bir etkenin ürediği gözleniyor. Bu hastada mevcut tabloya yol açan en olası etken aşağıdakilerden hangisidir? A) Pseudomonas aeruginosa B) Streptococcus pneumoniae C) Staphylococcus aureus D) Staphylococcus epidermidis E) Propionibacterium acnes Soruda hastada gelişen bir artrit tablosu ve buna sebep olan etken sorgulanmakta.. Hastanın tip 2 diyabet ve hemodiyaliz gibi predispozan faktörlerinin olması, artritin postoperatif dönemde gelişmesi ön planda S.aureus artritini düşündürmektedir. Yapılan mikrobiyolojik değerlendirme de bunun kanıtıdır. S.aureus gram (+), katalaz (+), koagülaz (+), beta hemolitik bir mikroorganizmadır. ENFEKSİYÖZ ARTRİT Akut bakteriyel enfeksiyon tipik olarak tek veya az sayıda eklemi tutar. Subakut veya kronik monoartrit veya oligoartrit, mikobakteriyel ya da fungal enfeksiyonu düşündürür. Epizodik inflmasyon sifiiz, Lyme hastalığı ve reaktif artritte görülür. Akut poliartiküler inflmasyon; endokardit, romatizmal ateş, dissemine neisseria enfeksiyonu ve akut hepatit B sırasında immünolojik reaksiyon olarak ortaya çıkar. Akut Bakteriyel Artrit En sık hematojen yolla gelişir. İnfantlarda grup B streptokoklar, gram negatif enterik basiller ve S. aureus en sık etkenlerdir. 5 yaş altındaki çocuklarda baskın olan mikroorganizmalar ise S. aureus, S. pyogenes (grup A streptokok) ve Kingella kingae ‘dır. Adolesan ve genç erişkinlerde en sık etken N. gonorrhoeae ‘dır. Tüm erişkin yaş gruplarında nongonokokkal enfeksiyonlarda en sık rastlanan ise S. aureus ‘tur. Cerrahi operasyon veya penetre edici yaralanmalardan sonra gelişen bakteriyel artritin en sık nedeni yine S. aureus iken, nadir olarak diğer gram pozitif bakteriler veya gram negatiflr de görülebilir. İnsan ısırıklarından sonra, dekübit ülseri ve intraabdominal apselerin komşu eklemlere yayılımından sonra ise anaerobik bakterilerin olduğu görülmüştür. Kedi ve diğer hayvanların ısırması veya tırmalaması sonrası Pasteurella multocida veya Bartonella henselae, insan ısırığından sonra ise etken olarak Eikenella corrodens ve oral floranın diğer elemanları saptanabilir.

tusworld.com.tr

Sivri bir cismin ayağa penetre olması sonrasında ayakta meydana gelen artritten Pseudomonas aeruginosa sorumludur. S. aureus, H. inflenzae ve piyojenik streptokoklara bağlı enfeksiyonlar sağlıklı bireylerde gelişebilmekle birlikte septik artritli birçok bireyde altta yatan bir predispoze edici faktör söz konusudur. Enfektif artrit insidansı en yüksek olarak romatoid artritli hastalarda görülür. Romatoid artritte eklemlerde kronik inflamasyon; glukokortikoid tedavisi; romatoid nodüllerde, vaskülitik ülserlerin ve deforme eklemlerin altındaki deride bozulma olması buna zemin hazırlar. Diyabet, steroid tedavisi, hemodiyaliz ve malignite, S. aureus ve gram negatif basil kaynaklı enfeksiyon riskini artırır. TNF inhibitörleri (etanercept, inflximab vs.) mikobakteriyel ve diğer piyojenik bakteriyel enfeksiyonlara zemin hazırlar. Pnömokok, Salmonella türleri ve H. influenzae, HIV ile enfekte kişilerde septik artrite neden olur. Primer immunoglobulin eksikliği olan kişilerde mikoplazma artriti riski artmıştır. IV ilaç kullanıcıları kendi floralarından kaynaklı olarak stafilokokkal ve streptokokkal enfeksiyonları alırlarken psödomonal ve diğer gram negatif enfeksiyonları ilaçlar ve enjeksiyon materyalleri yoluyla alırlar. Cevap: C 2. Yukarıda bahsi geçen hasta için en uygun tedavi seçeneği aşağıdakilerden hangisidir? A) Penisilin G B) Amikasin + Seftazidim C) Levofloksasin D) Vankomisin E) Doksisiklin

DENEME

KLİNİK BİLİMLER

Peki S.aureus ‘a bağlı artritte tedavide ne vermeliyiz? Eğer duyarlı ise oksasilin, nafsilin gibi antistafilokoksik penisilinler verilebilir. MRSA düşünülüyorsa vankomisin tercih edilmelidir. Hastanede yatmakta olan bir hastada gelişen artritte MRSA olasılığı daha yüksek olduğundan vankomisin doğru tercih olacaktır. Nongonokokkal Bakteriyel Artrit Tedavisi Sistemik antibiyotiklerin hızlıca başlanması ve tutulan eklemin drene edilmesi; eklem deformitesinin önüne geçilmesi, kıkırdak hasarının engellenmesi, eklem stabilizasyonu ve postenfeksiyöz dejeneratif artrit gelişiminin önlenmesi açısından önemlidir. Sefotaksim veya seftriakson gibi 3. kuşak bir sefalosporin toplumdan edinilmiş enfeksiyonların ampirik tedavisinde yeterlidir. Alınan örnekte gram pozitif koklar var ise intravenöz vankomisin kullanılmalıdır. MRSA şüphesi yoksa oksasilin veya nafsilin verilmelidir. İntravenöz madde kullanıcılarına ve P. aeruginosa ‘nın etken olduğu düşünülen durumlarda bir aminoglikozid veya 3. kuşak sefalosporin kullanılmalıdır. Stafilokoklara bağlı enfeksiyonda oksasilin, nafsilin veya vankomisin 4 hafta boyunca verilmelidir. Penisiline duyarlı pnömokokkal veya streptokokkal enfeksiyonlar 2 haftalık penisilin G tedavisine (4 saatte bir 2 milyon ünite IV) yanıt verir. Penisiline rezistan H. influenzae veya S. pneumoniae ‘nin etken olduğu durumlarda ise 2 hafta boyunca sefotaksim ya da seftriakson verilir. Enterik gram negatiflerin etken olduğu enfeksiyonlarda ise 3-4 hafta boyunca IV olarak 2. ya da 3. kuşak sefalosporin veya levofloksasin gibi bir florokinolon kullanılır.

Kazananların

dünyası

25

Psödomonal enfeksiyonlar en az 2 hafta boyunca aminoglikozide ek olarak geniş spektrumlu bir penisilin (mezlosilin) veya seftazidim gibi bir antipsödomonal sefalosporin ile tedavi edilmelidir. Bazı vakalarda lokülasyonları, enfekte sinovyumu, kıkırdağı ve kemiği ortadan kaldırmak için artrotomi gereklidir. Özellikle genç çocuklarda kalçanın septik artriti femur başının canlılığını tehdit ettiğinde bu durum en iyi artrotomi ile tedavi edilir. Cevap: D 3. Yaygın kas ağrısı, geceleri bol terleme, lomber bölgede ve sol dizde ağrıya bağlı yürüme güçlüğü şikayeti ile polikliniğe başvuran 25 yaşında bir erkek hastanın bu şikayetlerinin yaklaşık 1 aydır mevcut olduğu ve ara ara tekrar ettiği öğreniliyor. Fizik muayenede hepatosplenomegali ve aksiller lenfadenopati saptanan hastanın ailesinde de benzer şikayetlerin olduğu saptanıyor. Çekilen lomber manyetik rezonans görüntülemede osteomiyelit tespit edilen hastanın tanı amaçlı yapılan lenf nodu biyopsisinde asit fast basil içermeyen non-kazeöz granülomlar görülüyor. Bu hastadaki mevcut tablonun oluşumunda aşağıdakilerden hangisi en önemli role sahiptir? A) Pastörize edilmemiş süt tüketimi B) Cinsel temas C) Kontamine olmuş su tüketimi D) Sivrisinek ısırığı E) Kene ısırığı DENEME

Endemik bölgelerde (çoğunlukla Ortadoğu) bir hasta ateş ve yürüme güçlüğü ile geliyorsa aksi kanıtlanıncaya kadar Bruselloz olarak kabul edilmelidir. BRUSELLOZ Bruselloz insanlara direkt veya indirekt olarak özellikle enfekte domuz ve geviş getiren hayvanlardan bulaşan bir zoonozdur. Remittan karakteri nedeniyle ondülan ateş olarak bilinir. Semptomatik hastalığın en yaygın nedeni B. melitensis ‘tir. Koyun keçi ve develerden bulaşır. B. abortus genellikle sığır ve bufalolardan geçmektedir. B. suis genellikle domuzlardan bulaşmakla birlikte geyik ve kemirgenlerden de bulaşabilir. B. canis ise çoğunlukla köpeklerden bulaşmaktadır. İnsan brusellozu genellikle mesleki bulaş (endemik bölgelerde çiftçi, çoban, veteriner, mezbaha ve işlenmiş et tesisi çalışanları vs.) veya enfekte evcil hayvan teması ile ilişkilidir. Enfekte örnekle çalışan laboratuvar çalışanları da risk altındadır. Günlük ürünler, özellikle yumuşak peynirler, pastörize edilmemiş sütler ve dondurma enfeksiyonun en sık kaynaklarıdır. Çiğ et ve kemik iliği de kaynak olabilmektedir. Fetal orijinli kozmetik ürünlerin kullanılmasıyla oluşan enfeksiyonlar da söz konusudur. Kan veya doku nakli ile insandan insana bulaş son derece nadirdir KLİNİK BULGULAR Bol gece terlemesi ve ateşe yol açar. Özellikle iki bulgu, tifo ve malarya gibi tropik ateş etkenlerinden ayrımını sağlar: 1) tedavi edilmediğinde haftalar boyunca devam eden ve relapslarla seyredebilen ondülan paternde ateşe yol açar. 2) Bruselloz ateşi iskelet-kas sistemi semptomlarıyla ilişkilidir ve hastaların yarısında bu semptomlar görülür.

26

Kazananların

dünyası

Farklı türler benzer semptomlara yol açmakla birlikte B. melitensis akut ve agresif başlangıçla seyreder ve B. suis fokal apse yapar. Hastalığın 3 farklı prezentasyonu vardır: 1) tifoid ateşi taklit eden fakat daha az ciddi olan hastalık, 2) çocukta ateş ve tipik olarak kalça veya dizde monoartrit, 3) yaşlı erkekte uzun süren ateş, bel veya kalça ağrısı. Endemik bölgelerde (çoğunlukla Ortadoğu bölgesi) ateş ve yürüme güçlüğü ile gelen bir hasta aksi kanıtlanıncaya kadar bruselloz olarak kabul edilmelidir. Endemik bölgelerde vakaların yaklaşık %50 ‘sinde aile öyküsü vardır. En yaygın semptomlar iskelet-kas ağrıları ve periferal ve aksiyal iskelet bulgularıdır. Osteomiyelit daha çok lomber ve alt torasik vertebralarda görülür. En sık septik artrit görülen tek eklemler ise diz, kalça, sakroiliak, omuz ve sternoklavikuler eklemlerdir. Monoartrit veya poliartrit şeklinde olabilir. Septik artrite osteomiyelit eşlik edebilir. Kuru öksürük, pnömoni, ampiyem, intratorasik adenopati, akciğer apsesi gelişebilir. Hastaların %25 ‘inde hepatosplenomegali ve %10-20 sinde önemli lenfadenopati vardır. Epididimoorşit, prostatit, seminal veziküllerin inflmasyonu, salpenjit ve pyelonefrit görülebilir. Nörolojik tutulum yaygındır. Depresyon, letarji, lenfositik meningoensefalit gelişebilir. Endokardit hastaların yaklaşık %1 ‘inde görülür. En sık aort kapağını tutar (doğal veya prostetik). Metastatik apseler vücudun herhangi bir yerinde oluşabilmekle birlikte özellikle meme ve tiroid bezinde ortaya çıkar TANI Karaciğer enzimleri ve bilirubin yüksekliği görülebilir. Rölatif lenfositozla birlikte lökosit sayısı genellikle normal veya azalmıştır. Hafi anemi görülebilir. Trombositopeni ve dissemine intravasküler koagülasyon gelişebilir. BOS, eklem sıvısı gibi vücut sıvılarında lenfositoz ve glukoz düşüklüğü görülür. Biyopsi materyalinde (lenf nodu, karaciğer vs) asit/alkol fast basil görülmeyen nonkazeöz granülom vardır. Periferik kandan yapılan PCR; bakteremi ve relapsı göstermede ve kronik brusellozu ekarte etmede büyük öneme sahiptir. Bu yöntem kan kültüründen daha sensitif ve daha çabuktur. Serolojik tanıda çoğu merkezde standart brucella aglütinasyon testi kullanılmaktadır (bazı merkezlerde rose bengal testi). Yersinia enterocolitica O:9, E. coli O157, F. tularensis, Salmonella enterica, Stenotrophomonas maltophilia ve Vibrio cholerae gibi gram negatif bakterilerin O antijenleri ile çapraz reaksiyon verebilir TEDAVİ En etkili kombinasyon streptomisin ile birlikte tetrasiklinlerin verilmesidir. Beta laktamlar etkili değildir. Florokinolonların kullanımı ise tartışmalıdır. Tedavide altın standart streptomisin (günde 0,75-1 gr toplam 14-21 gün) ile doksisiklin (100 mg 2x1 şeklinde 6 hafta boyunca) kombinasyonudur. Rifampin ile doksisiklin kombinasyonu alternatif tedavi seçeneğidir. Tetrasiklinleri tolere edemeyen veya alamayanlara (çocuklar, gebeler gibi) tetrasiklin yerine yüksek doz TMP-SMX verilebilir. Komplike hastalık durumunda doksisiklin-rifampin-aminoglikozid üçlü tedavisi göz önünde tutulmalıdır.

tusworld.com.tr

4. Aşağıdaki durumlardan hangisinde Salmonella typhi’ye bağlı enterik ateş gelişme olasılığı en azdır? A) Aşırı antibiyotik kullanımı B) Aklorhidri C) Mide mukozasında Helicobacter pylori enfeksiyonu D) Crohn hastalığı E) 1 yaşın üstünde olmak Tifo gelişimine yatkınlık oluşturan durumları bilmeliyiz.. TİFO (ENTERİK ATEŞ) Karın ağrısı ve ateş ile karakterize olan enterik ateşten sorumlu iki mikroorganizma Salmonella typhi ve Salmonella paratyphi ‘dir. Sadece insanda çoğalırlar. Bütün Salmonella enfeksiyonları sindirim sistemi yoluyla vücuda alınarak başlar. Çoğunlukla kontamine yiyecek ve su ile bulaşır. Mide asiditesini azaltan durumlar (1 yaşın altında olmak, antasit kullanımı, aklorhidri, H. pylori enfeksiyonu) ya da intestinal bütünlüğün bozulduğu durumlarda (inflamatuar barsak hastalığı, geçirilmiş GIS ameliyatı, antibiyotik kullanımına bağlı değişmiş intestinal flora) Salmonella enfeksiyonlarına yatkınlık artar. Enterik ateşte ince barsak mukozasında mononükleer hücre infitrasyonu görülürken, nontifoidal salmonella gastroenteritinde hem ince hem de kalın barsak mukozasında masif polimorfonükleer hücre infitrasyonu görülür. Çoğunlukla kontamine olmuş su veya yiyecek yoluyla bulaşır. Seksüel yolla geçiş de bildirilmiştir. Cevap: E 5.

56 yaşındaki erkek hasta acil servise çarpıntı yakınması ile başvuruyor. Çekilen elektrokardiyografisi yukarıdaki gibi olan hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir? A) Atriyal fibrilasyon B) Atriyal flutter C) Atriyal taşikardi D) Bigemine ekstrasistol E) Torsades de pointes Hastanın EKG sinde bigemine ektrasistoller mevcuttur.

tusworld.com.tr

Bir normal bir ekstra atımın izlendiği ritim. Cevap: D 6. Akut mitral yetmezliğinin en sık nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Enfektif endokardit B) Paraşüt mitral kapak C) Miksomatöz dejenerasyon D) Travma E) Miyokart enfarktüsü Mitral yetmezliğin en sık nedeni mitral valv prolapsusudur (miksomatöz dejenerasyon). Akuy MY nin en sık nedeni ise iskemi nedeniyle miyokart infarktüsüdür. Cevap: E 7. 45 yaşında erkek hasta acil servise 30 dakikadır devam eden baskı tarzında göğüs ağrısı ile başvuruyor. Hastanın çekilen eletrokardiyografisinde II, III ve aVF derivasyonlarında T dalga negatifliği saptanıyor. Gelişte ve ağrının ikinci saatinde alınan kardiak enzim düzeyleri normal olarak bulunuyor. Hastaya bu aşamada uygulanacak en uygun yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir? A) Acil serviste gözlem ve kardiak enzim tekrarı B) Acil koroner anjiografi C) Efor testi D) Ekokardiyografi E) Hastanın taburcu edilmesi Hasta unstabil anjina kliniği ile başvurmuş. Bu hastada Non-ST miyokart infarktüsünü ekarte etmek için öncelikle troponin bakılmalıdır. Troponin düzeyleri ağrının başlangıcından 4-6 saat sonra yükselmeye başlar. Dolayısıyla bu hasta için en uygun yaklaşım hastanın takip edlmesi ve troponin tekrarıdır. Not: Yeni bir kit olan high sensitif troponin T 1. ve 3. saatte bakılarak MI da erken tanıya olanak sağlar. Cevap: A

DENEME

Brusella ‘ya bağlı önemli nörolojik hastalık durumunda standart tedaviye seftriakson da eklenerek tedavi süresi uzatılmalıdır (3-6 ay). Brusella endokarditi en az üç antibiyotikle tedavi edilmelidir (aminoglikozid – tetrasiklin – rifampin). Kapak replasman ihtiyacını azaltmak amaçlı olarak çoğu zaman bu üçlüye seftriakson ve/ veya flrokinolon da eklenmektedir. Düşük riskli maruziyet durumunda 3 hafta boyunca rifampin ile doksisiklin kullanımı önerilmektedir. Majör bir maruziyette bu süre 6 hafta olmalıdır. Bruselloz nedeniyle ölüm, hastaların %1 ‘inden daha azında meydana gelir. Sebep genellikle kardiyak tutulumdur. Çok nadir olarak ciddi nörolojik hastalık da ölüme yol açabilir. Hastalıktan korunmada hayvanların aşılanması, süt ve süt ürünlerinin pastörizasyonu önemlidir. Cevap: A

8. 55 yaşında erkek hasta 6 aydır olan efor dispnesi yakınması ile başvuruyor. Hastanın öyküsünden 35 paket/yıl sigara içicisi olduğu ve 5 yıl önce koroner bypass operasyonu geçirdiği öğreniliyor. Bu hastanın ayırıcı tanısında aşağıdaki tetkiklerden hangisinin yapılması en az yararlıdır? A) D-dimer B) PA akciğer grafisi C) Ekokardiyografi D) Solunum fonksiyon testi E) Pro-BNP Hastada kronik dispne yakınması mevcut. Kronik dispnede ayırıcı tanıda kronik kalp ve akciğer hastalıkları düşünülmelidir. Dispne Akut dispne

• • • •

Kronik dispne

Pulmoner emboli • Pnömotoraks • Akut kalp yetmezliği • Astım atağı

KOAH Kronik kalp yetmezliği İnterstisyel akciğer hastalığı

D-dimer akut pulmoner embolide negatif prediktif değeri yüksek bir belirteçtir. Pulmoner emboliyi ekartasyon amaçlı kullanılır.

Kazananların

dünyası

27

Düşük olasılıklı pulmoner emboli tanısı düşünülen vakalarda ilk istenmesi gereken tahlildir. Bu hastada bakılmasının tanıya yararı yoktur. Cevap:A 9. Ateş, öksürük, pürülan balgam ve yan ağrısı ile başvuran hastanın alınan plevral mayisinde ph>7.20, glilkoz>60 mg/dl , plevral sıvı LDH%90’dan fazlasında kardiyak malformasyon görülür. CEVAP: D 47. Dismorfik yüz görünümü nedeniyle genetik polikliniğine yönlendirilen 5 günlük bebeğin bakılan fizik muayenesinde belirgin eklemlerde hareket kısıtlılığı, yaygın kosta anomalileri, derin palmar ve plantar çizgilenmesi ve ikinci ve beşinci el ve ayak parmakları arasında kamptodaktili saptanıyor. Bu hastanın en olası tanısı aşağıdakilerden hangisidir? A) Trizomi 8 B) Trizomi 9 C) Trizomi 13 D) Trizomi 18 E) Trizomi 21

Enzim replasman tedavileri Gaucher hastalığı, Fabry hastalığı, bazı mukopolisakkaridozlar (MPS I, II, IVA, VI), asit lipaz eksikliği ve Pompe hastalığında kullanılmaktadır. CEVAP: C 45. Aşağıdaki mitokondriyal kalıtım gösteren hastalıklardan hangisi erkeklerde daha sık görülür? A) Pearson B) Kearns-Sayre sendromu C) MELAS D) MERRF E) Leber’in herediter optik nöropatisi Leber’in herediter optik nöropatisi (LHON), oksidatif fosforilasyon bozukluğuna bağlı mitokondriyal DNA nokta mutasyonları sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır.

36

Kazananların

dünyası

tusworld.com.tr

Fenotipik olarak anormal kafatası kemiği, dismorfik yüz, korpus kallozum agenezisi, kardiyak ve renal anomaliler, eklemlerde hareket kısıtlılığı, değişik vertebra ve kosta anomalileri gözde strabismus, ikinci ve beşinci el ve ayak parmakları arasında kamptodaktili, derin palmar ve plantar çizgilenmesi gibi bulguları içerir. Trizomi 8’lilerde ikinci ve beşinci el ve ayak parmakları arasında kamptodaktili karakteristik. CEVAP: A 48. Fetal dolaşımın özellikleri ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? A) Pulmoner vasküler direnç yüksektir B) Pulmoner kan akımı düşüktür C) Gaz alışverişi plasentadan olur D) Pulmoner vasküler rezistans gebelik süresi ile doğru orantılı olarak artar E) Sistemik vasküler rezistans düşüktür Fetusta, akciğerler yerine gaz alışverişini sağlayan yapı plasentadır.Fetal dolaşımda pulmoner vasküler direnç (rezistans) yüksek iken sistemik vasküler direnç ise düşüktür. Bundan dolayı fetal kan akımı pulmoner yatağa daha az yönelir (%10) ve sonuçta pulmoner kan akımı düşük kalır. Doğumla birlikte yenidoğan bir bebekte ise pulmoner direnç düşük iken sistemik vasküler direnç yüksektir. Yani pulmoner vasküler direnç gebelikte doğru orantılı olarak artmaz. Pulmoner vasküler direnç

Sistemik vasküler direnç

FETÜS

Yüksek

Düşük

YENİDOĞAN

Düşük

Yüksek

Doğum sonrası

Yüksek

Düşük

Persistan fetal dolaşım

CEVAP:D

50. Aşağıdakilerden hangisi kızamıkta beklenen olası komplikasyonlarından biri değildir? A) Krup B) Akut otitis media C) Dev hücreli pnömoni D) Glomerulonefrit E) Trombositopeni KIZAMIĞIN KOMPLİKASYONLARI 1) Respiratuar komplikasyonlar: Otitis media, pnömoni, bronşiolit, krup benzeri semptomlar 2) Serebral komplikasyonlar: Ensefalit (genellikle döküntünün ortaya çıkmasından sonraki 1 hafta içinde görülür. Baş dönmesi, ataksi, kusma, konvülsiyonlar ve koma), Subakut sklerozan panensefalit (SSPE): beynin yavaş zamık virüs enfeksiyonudur ve daha önce enfekte olmuş çocuklarda yıllar sonra ortaya çıkar. Myoklonik jerkler ve tipik EEG bulguları (diazemle baskılanmayan epileptik deşarjlar) ile karakterizedir. Genellikle 6-12 ayda ölümle sonuçlanır. Serum ve BOS’ta kızamık antikorları çok yüksek titrededir. 3) Diğer komplikasyonlar: Hemorajik kızamık (multiorgan kanaması ,ateş ve serebral semptomlarla karakterize),trombositopeni, apandisit, keratit, miyokardit, optik nörit, gastroentrerit Tüberkülozun reaktıvasyonu veya ilerlemesi, prematür doğum ve ölü doğum diğer önemli komplikasyonlarındandır. Nefrit döküntülü hastalıklarda özellikle kızıl ve suçiçeğinde beklenir. Kızamıkta beklenen bir komplikasyon değildir. CEVAP:D 51. İntrauterin dönemde glomerüler filtrasyon kaçıncı haftadan itibaren başlamaktadır? A) 4 B) 6 C) 9 D) 12 E) 21 Glomerüler filtrasyon fetal yaşamın 6. haftasında başlamaktadır. CEVAP:B

49. Fetal dolaşımda oksijen satürasyonu aşağıdakilerin hangisinde en düşüktür? A) Ductus venosus B) Pulmoner arter C) Superior vena cava D) Pulmoner ven E) İnferior vena cava

52. Aşağıdakilerden hangisi glomerül kaynaklı hematürinin özelliklerinden biri değildir? A) İdrar rengi sıklıkla kahverengidir B) Üriner eritrositlerin morfolojisi deformedir C) Proteinüri dipstick ile 100 mg/dl yi aşar D) Terminal hematüri mevcuttur ve kan pıhtılıdır E) İdrarda lökosit hücre parçalarına rastlanır

Fetal dolaşımda parsiyel O2 basıncı en yüksek olan yerler sırasıyla: Umblikal ven, ductus venosus, karaciğerin sol lobu ve vena cava inferior dur.Parsiyel O2 basıncı en düşük olan yer ise Vena Cava Süperior dur.

A) Glomerül kaynaklı hematüri özellikleri: • idrar sıklıkla kahverengi kola – çay renginde • üriner RBCler deforme-fragmente • proteinüri dipstick ile 100 mg/dl’i aşar • toplayıcı kanallardan kaynaklanıyorsa idrarda lökosit ya da renal tübüler hücre parçalarına rastlanır.

CEVAP:C

tusworld.com.tr

DENEME

Trizomi 8 mozaisizm (T8M) göreceli olarak sık görülen bir kromozom kusurudur (1/20bin doğumda). Yaşayan trizomi 8 olguları daima mozaisizmle birliktedir. Komplet trizomi 8 hayatla bağdaşmaz. İkisinin de klinik bulguları aynıdır.

Kazananların

dünyası

37

B) Diğer üriner sistem kaynaklı hematüri özellikleri: • gros hematüri • terminal hematüri mevcuttur, kan pıhtılıdır • üriner RBC morfolojisi normal • proteinüri hafif

• Evre IV: Evre III’ e ilaveten periventrikiler intraparenkimal kanama

Unutmayalım!

CEVAP: B 53. Aşağıdakilerden hangisi Potter sendromunda görülmez? A) Renal agenezi B) Polihidramnios C) Pulmoner Hipoplazi D) Clubfood deformitesi E) Oligoüri

55. Aşağıdakilerden hangisi X’e bağlı primer immün yetmezlikler arasında yer almaz? A) Hiper IgM sendromu B) Hiper IgE sendromu C) Ağır kombine immun yetmezlik D) Kronik granülomatöz hastalık E) Wiskot-Aldrich sendromu X’e bağlı Primer İmmün Yetmezlikler: 1. X’e bağlı agammaglobülinemi 2. Hiper IgM sendromu 3. Ağır kombine immün yetmezlik 4. Wiskot-Aldrich sendromu 5. Kronik granülomatöz hastalık 6. X’e bağlı lenfoproliferaif hastalık CEVAP: B

DENEME

Potter sendromunda polihidramnios değil oligohidramios görülür. Oligohidramiyozunda esas nedeni renal agenezi kaynaklı oliguri/anüridir. CEVAP: B 54. Prematüre bir bebeğin transfontanel USG’sinde lateral ventrikülün %20-30’unu dolduran ancak ventrikülde dilatasyon yapmayan intraventriküler hemoraji saptanıyor. Bu bebeğin intraventriküler hemoraji evresi aşağıdakilerden hangisidir? A) Evre 1 B) Evre 2 C) Evre 3 D) Evre 4 E) Evre 5 Intraventriküler kanamada tanı USG ile konur. USG ile hem kanamanın varlığı hem de yaygınlığı gösterilir. Papile ve Volpe evrelendirmesine göre: • Evre I: Kanama subepandimal bölgeye sınırlı veya ventrikül %10’dan azı dolmuş • Evre II: İntraventriküler kanama, ventrikülün %10-50’si dolu, dilatasyon yok • Evre III: Ventriküler dilatasyonla birlikte %50’den fazla kanama

38

Kazananların

dünyası

56. Gebeliğin erken döneminde karşılaşıldığında aşağıdaki maddelerden hangisinin zekâ geriliği, körlük, sağırlık ve mikrosefali ile seyreden konjenital “minamata” hastalığına neden olması en olasıdır? A) Lityum B) Alkol C) Kurşun D) Civa E) Fenitoin Cıva özellikle orta yaş grubunda zararlı bir element olarak bilinmektedir. Son zamanlarda çevre kirliliğinin sembolü haline gelmiştir. Civa zehirlenmesi anne karnındaki bebeği çok kolay bir şekilde etkileyebilir ve sonuç olarak bebekte mikrosefali, sağırlık, zeka geriliği ve körlüğü aynı anda yapabilir. Minamata hastalığı ilk olarak Japonya’ nın Minamata körfezinde civa birikimi olan balıkların tüketilmesiyle ortaya çıkan konjenital hastalıklar sonrası tariflenmiştir. CEVAP: D 57. Aşağıdakilerden hangisi piramidal traktus veya kortikospinal yol hasarları bulgularındandır? A) Fasikulasyonlar B) Babisnki pozitifliği C) Derin tendon reflekslerinde azalma D) Atrofi E) Gevşek paralizi CEVAP:B

tusworld.com.tr

Piramidal traktus ve kortikospinal yol demek üst motor nöron yani birinci motor nöron demektir.Sorumuz da bize üst motor nöron hasarında oluşan durumlardan birini sormaktadır. Üst motor nöron lezyonu › Spastik paralizi › Hiperrefleksi › Babinski var › Artmış kas tonusu

58. Aşağıdakilerden hangisi görülenlerden birisi değildir? A) Perioral parestezi B) Tinnitus C) Vertigo D) Nistagmus E) Dizartri

baziller

migrende

60. Hem migren profilaksisinde hem de krizinde kullanılabilecek ilaç hangisidir? A) Ergotamin B) Flunarizin C) Gabapentin D) Verapamil E) NSAID CEVAP:B

DENEME

Alt motor nöron lezyonu › Gevşek paralizi › Arefleksi › Babinski yok › Atrofi › Fasikülasyon

CEVAP:D Baziller migrenin kliniğinde tam körlüğe ek olarak; › Dizartri › Tinnitus › Vertigo › Perioral parestezi bulunmaktadır. Aynı zamanda 30 dakika süren zonklayıcı tarzda oksipital baş ağrısı olmaktadır. 59. 46 yaşındaki erkek hastanın acil serviste yapılan muayenesinde anizokori tablosu tespit ediliyor. Aşağıdaki vaskuler yapılardan hangisinin anevrizması’nın bu tabloya neden olma olasılığı en azdır? A) Anterior komunikan arter B) Posterior komunikan arter C) Baziller arter D) Posterior serebral arter E) Superior serebellar arter CEVAP:A

61. Aşağıdaki konjonktivit tiplerinin hangisinde steroidler kontrendikedir ve kullanıldığında coğrafik ülserasyonlar oluşturabilmektedir? A) Epidemik keratokonjonktivit B) Faringokonjonktival ateş C) Herpes konjonktiviti D) Membranöz konjonktivit E) Alerjik vernal konjonktivit CEVAP:C Herpes simpleks konjonktivitinde göz kapağında veziküller görülebilmektedir. Aynı taraf konjonktivada foliküler konjonktivit görülebilir.

tusworld.com.tr

Kazananların

dünyası

39

Tekrarlayan konjonktivitlere sebebiyet verebilmektedir. Kortikosteroid kullanımı kontrendikedir ve kullanıldığında coğrafik ülserasyonlar yapabilir. Tedavide asiklovir kullanılabilir. 62. Aşağıdakilerden hangisinin tedavisinde kalsiyumdan zengin diyet kullanılmaktadır? A) Kalsiyum B) Strüvit C) Ürik asit D) Oksalat E) Sistin

64. Psikoz nedeniyle 7 senedir takipli hasta ismini bilmediği doktoru tarafından reçete edilen antipsikotik ilacını habersiz kesmesinin ardından 24 saat geçmeden acil servise psikotik bulgularla başvuruyor. Bu hastanın kullandığı antipsikotik en olası hangisidir? A) Molindon B) Risperidon C) Klozapin D) Aripiprazol E) Olanzapin CEVAP:C KLOZAPİN-DİRENÇLİ ŞİZOFRENİ ARİPİPRAZOL-HEM ANKSİYOLİTİK HEM NÖROLEPTİK

CEVAP:D Oksalat taşı

RİSPERİDON-HİPERPROLAKTİNEMİ

Crohn, ülseratif kolit gibi barsak hastalıkları ve kalsiyumdan fakir diyet almak oksalat taşı oluşumunu artırmaktadır. Oksalattan fakir ve kalsiyumdan zengin diyet tedavide kullanılabilir.

DENEME

Normalde vücudun oksalata hiç ihtiyacı olmadığı için tamamı böbreklerden atılır. Kalsiyum oksalataı bağlayıp atılmasını sağlamaktadır. 63. Kemik metastazı gelişmiş meme kanserli hastalarda lezyonların ilerlemesini yavaşlatarak iskelet sistemi komplikasyon görülme sıklığını azaltan ajan aşağıdakilerden hangisidir? A) Kalsitonin B) Paklitaksel C) Bisfosfanat D) Adrenokortikotropik hormon E) Ondansetron

OLANZAPİN-PEDİATRİK DÜRTÜ BOZUKLUĞU VAKALARI 65. Gastroşizis ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? A) Göbek kordonunun sağ lateralinde yer alır. B) Defekt genişliği genellikle 4 cm’nin altındadır. C) Bağırsaklar; ödemli, kalınlaşmış ve mat görünümdedir. D) Karaciğer sıklıkla defektten dışarı çıkar. E) Ek anomali görülme sıklığı omfalosele göre daha azdır. CEVAP:D OMFALOSEL VE GASTROŞİZİS ARASINDAKİ KLİNİK FARKLILIKLAR

OMFALOSEL

GASTROŞİZİS

KARACİĞER HERNİASYONU

Genellikle vardır

Enderdir

MALROTASYON

Vardır

Vardır

ABDOMİNAL KAVİTE

Küçük

Genellikle normal

CEVAP: C

BİRLİKTE ANOMALİLER

% 40 – 80 vardır

Enderdir

Bifosfanatlar kemik metastazlarının tedavisinde ve komplikasyonların profilaksisinde son yıllarda tedavide yer alan ajanlardır.

BARSAK Ender STRANGÜLASYONU

Büyük risk

BARSAK ATREZİSİ

Ender

Oldukça sık

BİRLİKTE ANOMALİLER

Sık

Ender

Bifosfonatların esas etki mekanizması osteoklastik aktivitenin inhibe edilmesidir. Ayrıca, bifosfonatları alan osteoklastlar apoptozise uğrarlar. Kemik metastazının ilerlemesini yavaşlatmaktadır.

40

Kazananların

dünyası

tusworld.com.tr

O MFALOSEL

GATROŞİZİS

LOKALİZASYON

Göbek halkası

Göbeğin dışında

FASYAL DEFEKT

4 – 10 cm

4 cm’ den küçük

KESE

Vardır (rüptüre olmuş olabilir)

Yok (Kalıntısı da yok)

KORDIN DURUMU

Kesenin tepesinde

Normal yerinde

BARSAKLARIN GÖRÜNÜMÜ

Genellikle normal (prenatal rüptür hariç)

Ödemli, eksudalı ve duvarı kalınlaşmış

66. Trafik kazası sonucu pelvis kırığı ile hastaneye yatırılan kırkbeş yaşındaki kadın hastada yatışından 36 saat sonra ateş yükselmesi, dispne görülüyor. Muayenede aksiller bölgede ve konjonktivasında peteşilere rastlanıyor. Hemoglobin değerinde azalma ve arteryal pO2 seviyesinin 45 mm Hg olduğu gözleniyor. Akciğer grafisinde ise konsolidasyon alanlarına rastlanıyor. Bu hastanın en olası tanısı aşağıdakilerden hangisidir? A) Pnömoni B) Dissemine intravasküler koagülasyon C) Akciğer bronşektazı D) Yağ embolisi sendromu E) Atelektazi CEVAP:D Yağ embolisi sendromu • Uzun kemik kırıkları ve major travmadan sonra kanda yağ embolilerinin bulunması(24-72 saat) Major bulguları:

67. Sekiz yaşında erkek hasta, üç saat önce bisikletten düşme sonucu kolunda şiddetli ağrı şikayetiyle acil servise getiriliyor. Fraktürü görülerek alçıya alınıyor fakat yarım saat sonrasında elinin volar yüzünde şişlik ve kızarıklık oluşuyor. Parmaklar extansiyona getirildiğinde ağrı artmaktadır. Duyu muayenesinde dokunma hissinde azalma saptanan hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir? A) Perthes-Calve Legg hastalığı B) Yağ embolisi sendromu C) Volkmann iskemik kontraktürü D) Osteokondritis dissekans E) Osgood-Schlatter hastalığı CEVAP:C • Travma,tümör,yanık,yılan sokması,anjionörotik ödem sonrası görülmektedir. • Kompartman içi basınç >30 üstü de görülebilmektedir. • Arteriolar spazmàilk belirti şiddetli ağrı(bacak ve önkol)dır. • İlk etapta sıcaklık artışı ve kızarıklık olurken ileri dönemlerde solukluk ve soğukluk olmaktadır. • Erken dönemde nabız alınabilir. ileri dönemde 5 P bulgusu meydana gelebilir. • İlk 24 saatte sirküler alçı mutlaka kontrol edilmelidir • Tedavide fasiotomi yapılır.

Ateş(39-40),taşikardi,KC yetmezliği,oligüri,anüri

68. Aşağıdakilerden hangisi sürekli, yineleyici ve inflammatuar bir yağ bezi hastalığı olan akne rozasea için doğru değildir? A) Sarışın, açık tenlilerde daha sıktır. B) Rinofima erkeklerde en ileri formudur. C) Lezyonları eritem,telenjiektazi ve papüldür. D) Güneş ışığı lezyonları arttırır. E) Primer lezyon komedondur.

Anemi,Trombositopeni,lökositoz

CEVAP:E

Respiratuar yetmezlik (PaO255) Serebral tutulum:Peteşial kanamalar,retinal bulgular Minor bulgular:

DENEME

OMFALOSEL VE GASTROŞİZİS AARSINDAKİ KLİNİK FARKLILIKLAR

Tanı:Yağ globulinleri+ 1 major+4 minor • En önemli önlem kırığın en erken dönemde immobilize edilmesidir. 69. DSM V kriterlerine göre aşağıdakilerden hangisi major depresyonda mutlak tanı kriteri olarak yer almaktadır? A) Özbenlikte azalma B) Uykusuzluk C) İntihar düşüncesi D) İlgi-istek kaybı E) Huzursuzluk- irritabilite

tusworld.com.tr

Kazananların

dünyası

41

3.İştah azalması ya da artması

71. 38 yaşındaki kadın hastada yaklaşık birkaç gündür devam eden bacaklarda güçsüzlük, diplopi, parestezi ve tek taraflı görme kaybı mevcut olup bu şikayetlerle nöroloji polikliğine başvuruyor. Yapılan fizik muayene sonrası hastanın kontrastlı kraniyal MR’ı isteniyor. MR incelemede lateral ventriküllere dik yerleşimli 3-4 adet geç fazda kontrastlanma gösteren plak formasyonları saptanıyor. Bu tariflenen hastalığa göre aşağıdakilerden hangisi kötü prognostik faktördür? A) Lhermitte bulgusu B) Sfinkter tutulumu C) Kadın cinsiyet D) Göz şikayetleri ile başvuru  E) Duyu kusurlarının varlığı

4.Uyku azalması ya da artması

CEVAP:B

CEVAP:D MAJOR DEPRESİF BOZUKLUK TANI KRİTERLERİ (DSM V) A. Aşağıdakilerden en az 5’inin en az 15 gün süre ile gün boyu bulunması (1.veya 2. kriter mutlaka bulunmalı) 1.Depresif duygudurum 2.Anhedoni, ilgi-istek azalması

5.Psikomotor yavaşlama ya da ajitasyon 6.Enerji azalması, yorgunluk 7.Suçluluk, değersizlik hissi 8.Konsantrasyon güçlüğü 9.İntihar eğilimi

DENEME

70. Aşağıdakilerden hangisi anksiyete bozukluklarından birisidir? A) Konversiyon bozukluğu B) Somatizasyon bozukluğu C) Hipokondriyazis D) Obsesif kompulsif bozukluk E) Ağrı bozukluğu

MS’DE ORAL TEDAVİ • FİNGOLİMODE • TERİFLUNAMİD • DİMETİF FUMARAT • LAQUİNİMOD

CEVAP:D Anksiyete Bozuklukları • Panik Atak • Özgül Fobi • Sosyal Fobi • Obsesif-Kompulsif Bozukluk • Post Travmatik Stres Bozukluğu • Yaygın anksiyete bozukluğu • Akut stres bozukluğu Somatoform Bozuklukları • Somatizasyon bozukluğu • Konversiyon bozukluğu • Ağrı bozukluğu • Hipokondriazis • Beden dismorfik bozukluğu

72. Aşağıdaki çalışmalardan hangisi neden- sonuç ilişkisini açıklamayan prevalansın tanımlandığı analitik bir çalışmadır? A) Tanımlayıcı B) Vaka-kontrol C) Kohort D) Kesitsel E) Deneysel CEVAP: D Epidemiyolojik Araştırma Tiplerinin Sınıflandırılması I- Gözlemsel Araştırmalar 1. Tanımlayıcı Araştırmalar 2. Analitik Araştırmalar i. Kesitsel tipte araştırmalar (Prevalans araştırmaları)

42

Kazananların

dünyası

tusworld.com.tr

Hipopotasemi Belirtileri

iii. Kohort tipi araştırmalar II- Deneysel Araştırmalar (Müdahale Araştırmaları) 1. Profilaktik önlemlere yönelik deneysel araştırmalar 2. Terapötik önlemlere yönelik araştırmalar III- Metodolojik Araştırmalar (Geçerlilik ve güvenilirlik araştırmaları) 73. Kısa süreli tek taraflı gün içinde onlarca kez olan nevraljiform başağrısı atakları, konjunktivada kızarıklık ve göz yaşarması olan hastada ilk akla gelmesi gereken aşağıdakilerden hangisidir? A) Küme tipi baş ağrısı B) Auralı migren C) Gerilim tipi baş ağrısı D) Kr.paroksismal hemikrania E) Sunct CEVAP:E SUNCT • SHORT • UNİLATERAL • NEURALGİFORM • CONJONCTİVAL İNJECTİON • TEARİNG

74. 5 yaşında erkek hasta göz polikliniğine gözde kızarıklık şikayeti ile başvuruyor. Yapılan muayenede retinal kanamaları görülen hastanın telenjiektazileri düşündüren bulguları olması bu hastada hangi tanıyı öncelikle düşündürür? A) Cogan sendromu B) Cockayne sendromu C) Albinizm D) Coats hastalığı E) Behçet hastalığı

GİS

Hafif hipopotasemi

Şiddetli hipopotasemi

İştahsızlık

İleus

Kusma Kabızlık Nöromuskuler

Letarji

Konfüzyon

Yorgunluk

Paralizi

Azalmış refleksler Kramplar Kardiyovasküler

Düşük voltaj

Yüksek P

Düz T dalgası

Uzamış PR

Deprese ST

U dalgaları

75. Plazma potasyum düzeyi 3.0 mEq/L olan 72 yaşındaki erkek hastada aşağıdaki bulgulardan hangisinin görülmesi beklenmez ? A) Kusma B) İshal C) Kramplar D) EKG’de düz T dalgası E) İştahsızlık CEVAP:D Çocuk hasta,retinada telenjiektazileri,eksudatif retina dekolmanı olan hastada Coats hastalığını düşünmek gerekir.

DENEME

ii. Vaka-kontrol tipi araştırmalar

76. Gelişen hipovolemiyi şiddetli hipovolemi demek için vücut ağırlığının % … dan fazla kaybetmek gerekir? A) % 5 B) %10 C) %20 D) %30 E) % 40 KAYIP %5 den az –- hafif hipovolemi %5 -10 — orta hipovolemi %10 dan fazla --- şiddetli hipovolemi CEVAP: B

Cevap : B Hipopotasemide ishal beklenmez. Tam tersine kabızlık ve şiddetli hipopotasemi vakalarında paralitik ileus görülür.

tusworld.com.tr

Kazananların

dünyası

43

77. Travmanın şiddeti ile ters orantılı olan parametreler hangileridir? 1) Ketogenez artışı 2) Protein ihtiyacı 3) Glikojenaliz 4) Protein dışı kalori / nitrojen 5) Kalori ihtiyacı A) 5-3 B) 5-2 C) 1-2 D) 1-3 E) 1-4 CEVAP: E Travmanın şiddeti ile protein dışı kalori ve ketogenez artışı ters orantılıdır. 78. Aşağıdakilerden hangisi uzun süreli parenteral beslenmenin komplikasyonlarından biri değildir? A) Hiperglisemi B) Solunum yetmezliği C) Hipokapni D) Safra taşı oluşumu E) Hepatik steatoz

DENEME

CEVAP: C Nutrisyonel desteğin komplikasyonları; Fazla miktarda glukoz verilmesi, birlikte yağın da kullanılmasına oranla daha çok CO2 yapılması demektir. Bu CO2 yükü, dakika ventilasyonda kompansatuar bir artış meydana gelmesini gerektirir ve daha önceden mevcut olabilecek bir akciğer fonksiyon bozukluğunu şiddetlendirebilir veya mekanik ventilasyonun sona erdirilmesini engelleyebilir. 79. 75 yaşında diabet hastasında ortaya çıkan selülit ile birlikte aşağıdakilerden hangisinin olması nekrotizan enfeksiyonu en az düşündürür ? A) Yoğun ödem B) Dermal gangren C) Bül D) Peteşi E) Krepitasyon Cevap : D Selülit ile birlikte ekimoz (>10 mm) olması nekrotizan enfeksiyonu düşündürür, peteşi değil(