Osmanlı Ekonomisi ve Kurumları [4 ed.]

Citation preview

ŞEVKET PAMUK

OSMANLI EKONOMİSİ ve KURUMLARI

Şevket Pamuk

seçme eserleri I

Üsil1anlı Ekono01isi ve

Kuru01ları

5., 7., 9., 10., 12. bölümleri

Çeviren: Gökhan Aksay

TÜRKiYE

$BANKA.Si

K.:.ltür" V..,

İÇİNDEKİLER Sunuş.......

.

. . . . . . . . . . . ................ . . . ........... . .

IX

Seçici Kurumsal Değişim ve Osmanlının Uzun Ömürlülüğü . . ... . ........ ..... ... .. . .1 .

İktisadi ve Mali Kurumlar

4

Osmanlılar ve Faiz

.5 7

Ekonomide Devlet Müdahaleciliğinin Sınırları İmparatorluk İçinde Para Bölgeleri

.11

İç Borçlanma Kurumlarının Evrimi

.12

Sonuç.

..16

il

Osmanlı Ekonomisinde Devlet Müdahaleciliğine Yeniden Bakış

.19

....

.19

Giriş Osmanlı İktisadi Politikaları..

.20

Para, Ekonomi ve Osmanlı Devleti

. 25

Osmanlılar Niçin Merkantilist Politikalar İzlemediler?

29

m Para, Tarih ve Nümizmatik

..31

Sikkelerin Tarihinde Ü ç Ana Gelenek

.34

tlhanlı Sikkeleri ve Anadolu'daki Türkmen Beylikleri

.39

iV

Geniş İmparatorlukta Para Politikası: Devlet Ne Kadar Müdahaleciydi, Ne Kadar Güçlüydü? .. ........ ................... . .

............ ........

.....43 45

İstikrarlı Bir Para Düzeninin Güçlükleri. Osmanlıların Parasal Uygulamaları: Ne Kadar Müdahalecilik? Para Bölgeleri

..

. .... 46

. 52

v

Osmanlı Para Düzeni ve Avrupa'daki Sınır Bölgeleri, 1500-1700

..55

İmparatorluğun İçindeki Para Bölgeleri

56

Avrupa'da Merkez ve Sınır ya da Çevre

.58

Macaristan Eflak ve Bağdan.

.. 59 .

60

Kırım Hanlığı

. 61

Sonuç

.63

VI

Osmanlılarda Gümüş Madenleri ve Darphaneler

65

Osmanlılar İçin Paranın Önemı

65

Gümüş Madenleri

66

Darphaneler

70

Sonuç

74

Belgeler

75

VII

Fiyat Devrimi'nin Osmanlı İmparatorluğu'ndaki Yansımalarına Yeniden Bakış..

. ... 77

Farklı Yaklaşımlar

79

Yeni Kanıtlar ve Eskilerin Yeniden Değerlendirilmesi

.84

Osmanlı'da Fiyatlar Neden Yükseldi?

95

Fiyat Devrimi'nin Uzun Vadeli Sonuçları

97

VIII Osmanlı İmparatorluğu'nda Fiyatlar ve Enflasyon, 1469- 1 9 1 4

... . 103

Tüketici Fiyat Endeksinin Oluşturulması

105

Sonuçların Kısaca Değerlendirilmesi

110

Fiyat Değişimlerinin Nedenleri ve Sonuçları

113

Avrupa ile Karşılaştırmalar

1 17

Sonuç

119

Ek 1

:

Endeksin Uzun Dönemli Eğilimleri

120

Ek 2

:

Endekse Daha Ayrıntılı Bir Bakış

121

ı:x

En Büyük Tağşiş, 1 808-1844

. . . .... 123

Tağşişlerin Boyutları

124

Tağşişlerin Yararı ve Maliyetleri

125

Tağşişlerin Sonu

129

x

Osmanlı Devletinin İç Borçlanma Kurumlarının Evrimi 1 600- 1 850 . 1 8. Y üzyıl Öncesinde Maliye ve Devlete Verilen Borçlar Devletin İç Borçlanmasının Evrimi, 1 700-1 850

. 133 134 . 1 37

Bir İç Borçlanma Aracı Olarak Kaime

13 9

Devletin İç Borçlanmasında Galata Bankerleri

141

Tuğ�n&fu��



Son Yöntem: Dış Borçlanma

144

Sonuç

.145

XI

Osmanlı Zenginleri Servetlerini Nasıl Kullanıyorlardı? .....

. ....... 1 47

Osmanlı Tereke Kayıtları.

1 47

Makro Hedefli Çalışma

1 49

Mikro Amaçlı Çalışma

1 50

XIl

Osmanlı İmparatorluğu'nda ve Avrupa'da Ücretler, 1 4 8 9- 1 9 1 4 ...

...... 155

Fiyatlar

159

Ücretler

168

Avrupa ile Karşılaştırma

171

Yaşam Standartlarının Göstergesi Olarak Ücretler

175

Sonuçlar

1 78

Ek: Endekslerdeki Uzun Dönemli Eğilimler

1 80

Notlar

181

Kaynakça

193

Dizin

.203 HARİTA, TABLOLAR ve GRAFİKLER

Osmanlı döneminde Balkanlar'daki madenler (harita)

68

lstanbul'da Tüketici Fiyatları, 1469-1700

.87

İstanbul için tüketici fiyat endeksleri, 1 469-1700.

88

lstanbul'da Tüketici Fiyatları, 1469-1700

92 95

Osmanlı Kentlerinde Gıda Fiyatları, 1469-1700

Fiyat Endeksleri Özeti (on yıllık ortalamalar) lstanbul'da Tüketici Fiyatları, 1469-1914

Osmanlı Para Biriminin Gümüş içeriği, 1469-1914

lstanbul'da Tüketici Fiyatları, 1469-1914

Osmanlı Kentlerinde Gıda Fiyatları, 1469-1865 ...

Avrupa Kentlerinde Tüketici Fiyatları, 1450-1913

GümüşJu wruşü benimsemişti:

79

80

OSMANLI EKONOMİSİ VE KURUMLAR!

Yeni Dünya'dan gelen altın ve gümüşün etkileri konusunda hiçbir şüphe ola­ maz. Amerika'dan akan değerli maden akımlarını gösteren eğri ile fiyatların eğri­ si 1 6. yüzyıl boyunca o denli açık bir biçimde çakışmaktadı r ki, ikisi arasında ne­ redeyse fiziksel, mekanik bir ilişki vardır. Herşey değerli maden stokundaki artış tarafından yönetilmektedir. 1 1

Miktar kuramı açıklaması, 1 970'li yıllarda ödemeler dengesine pa­ rasal yaklaşım olarak bilinen kuramsal çerçeveyi kullanan Dennis Flynn tarafından yeniden ifade edildi. Uluslararası ticarete konu olan her malın tek fiyatı olması gerektiği noktasından hareket eden Flynn, ödemeler dengesi etkileri sayesinde, Ispanya'da fiyat artışlarına neden olan değerli maden akımlarının Ispanya'dan dışarıya değerli maden akımı olmasa bile diğer ülkelerde fiyatları ve paraya olan talebi artıra­ cağını savundu. Bir başka deyişle, Flynn lspanya'ya gelen değerli ma­ denler yer değiştirmese bile, enflasyonun başka ülkelere aktarılabilece­ ğini söylemekteydi. Bu durumda, Ispanya'dan diğer ülkelere yönelen değerli maden akımlarının hacmini veya zamanlamasını izlemeye ve bu akımları diğer ülkelerdeki enflasyonun zamanlamasıyla ilişkilendirme­ ye gerek kalmıyordu.12 Flynn aynı savı kullanarak Eski Dünya'daki pek çok devletin sikkelerinde niçin Güney Amerika'daki Potosi madenlerin­ den gelen gümüşe az miktarlarda rastlandığını da açıklamaktaydı.n Ancak, paranın miktar kuramına dayanan bu görüş, son yıllarda önemli bir eleştiriyle karşılaştı. Amerika'dan Avrupa'ya gemiyle ula­ şan değerli maden akımlarının miktarları hakkında Hollanda ve Bel­ çika'daki gazete kayıtlarını inceleyen Michel Morineau, Yeni Dün­ ya'dan gelen değerli maden akımlarının fiyatların düşmeye başladığı 1 7. yüzyılda daha da artarak sürdüğünü gösterdi. Morineau'nun ay­ rıntılı çalışması, Avrupa'ya ulaşan gümüş miktarının 1 7. yüzyılın ilk yarısında yılda 200 tondan 250 tona, yüzyılın ikinci yarısında ise yıl­ da 300 tona çıktığını göstermekte. Bu veriler, incelediği resmi kayıt­ lardan Avrupa'ya kaçak olarak giren gümüşün boyutlarını izleyeme­ yen Hamilton'ın hesaplarının yanlış olduğunu ortaya koyuyor. 17. yüzyılda Avrupa'da fiyatların düştüğünü anımsarsak, Morineau'nun bulguları miktar kuramından yola çıkan parasal açıklamaya ciddi bir darbe vurmuş oluyor. Bu bulgular, en azından, aynı kuramsal çerçe­ venin 17. yüzyıla uygulanamayacağını gösteriyor .14

FİYAT DEVRİMİ'NIN OSMANLI İMPARATORLU(°;U'NDAI< 't'ANS'LIA...AR INA YENİDEN BAKIŞ

Son yıllarda yaptıkları çalışmalarda, Dennis Flynn ile Arturo Gi­ raldez ve Richard Yon Glahn Fiyat Devrimi'ne parasal yaklaşımlara yeni ve daha küresel bir boyut getiriyorlar. Avrupa'dan Asya'ya de­ ğerli maden akımlarının Avrupa-merkezci tarihçiler tarafından, Avru­ pa'nın dış ticaret açıklarından kaynaklandığı biçiminde yorumlandı­ ğına dikkati çekiyorlar. Çünkü bu tarihçiler Avrupa'nın Asya malları­ na olan talebini dinamik ve canlı, Asya'nın Avrupa ürünleri için tale­ bini ise zayıf ve edilgen olarak görmekte. Oysa, Flynn, Giraldez ve Yon Glahn düzenli olarak Eski Dünya'ya tüm değerli madenlerin de­ ğil, sadece gümüşün aktığının altını çiziyorlar. Ayrıca, gümüş sadece Avrupa üzerinden değil, aynı zamanda Pasifik Okyanusu üzerinden ve Japonya' dan, tüm Asya'ya değil, özellikle Çin'e akıyordu. Altın ise aynı dönemde ters yönde akmaktaydı. Büyük miktarlarda gümüşün Çin'e akmasının nedeni, en yüksek gümüş fiyatlarının bu ülkede ol­ masıydı. Çünkü, 1 6. yüzyılda dünyanın bu en kalabalık ülkesinde pa­ ra ve vergi düzeni gümüşe bağlanmıştı ve vergiler artık gümüş olarak toplanıyordu.ıs Fiyat Devrimi'nin nedenleri tartışmasının diğer kanadında ise, fi­ yat artışlarını reel değişkenlerle, özellikle de nüfus artışı ve kentleşme ile açıklamaya çalışanlar var. Tartışmanın en erken aşamalarından iti­ baren, açıklayıcı bir etken olarak nüfus artışlarının üzerinde durulma­ sının nedeni, 1 6 . yüzyılda tarımsal malların fiyatlarının mamul mal­ ların fiyatlarından daha hızlı artmasıdır. Bu açıklamayı savunanlar, tarımsal üretim nüfus artışının gerisinde kaldığı için, gıda mallarının fiyatlarının bu denli arttığını vurguluyorlardı. 1 6 Ancak bu yaklaşımda önemli bir hata vardı. Daha sonraları Do­ nald McCloskey'nin işaret ettiği gibi, diğer değişkenler sabit kaldığı takdirde, nüfus artışı ekonomideki işlem ve faaliyet hacmini artıra­ caktır. Irving Fisher tarafından geliştirilen ve M x Y = P x T olarak ifade edilen temel özdeşlikten izlenebileceği gibi, eğer paranın dola­ şım hızında bir değişiklik olmazsa, faaliyet hacminin artmasıyla bir­ likte fiyatların artması değil, azalması gerekecektir. ( Bu özdeşlikte M para arzını, Y paranın dolaşım hızını, P genel fiyat düzeyini, T de iş­ lem hacmini göstermektedir. ı Bir başka deyişle, bu özdeşlik, tarımda arz esnekliğinin sınırlı kalması nedeniyle göreli fiyatlar tarımın lehi­ ne kaysa bile, nüfus artışıyla birlikte işlem hacmi artarken, genel fi-

81

82 OSMANLI EKONOMİSİ VE KURUMLAR!

yat düzeyinin düşmesi gerektiğini gösterir. Ancak McCloskey, bir yandan bu temel hataya işaret ederken, öte yandan da nüfus artışını artan fiyatlarla ilişkilendirebilecek daha farklı bir mantık zincirinin bulunabileceğini de eklemiştirF Özetleyecek olursak, bu tartışmalar­ da iki kanat da Amerika'dan gelen gümüşün fiyat artışlarını destek­ lediğini kabul ediyor, ancak fiyat artışlarına hangi değişkenin neden olduğu konusunda anlaşamıyorlar. Para tarihi ve para kuramı açısın­ dan bakıldığında, paranın fiyat artışlarına neden olduğu veya sadece bu artışları desteklediği ekseni çevresinde gelişen bu tartışma son de­ rece önemlidir. Uluslararası literatürdeki Fiyat Devrimi tartışmaları, son yıllarda para arzındaki artışlardan, para talebindeki değişikliklere ve paranın tedavül hızındaki artışa kaydı. Bu konudaki en önemli katkılardan bi­ ri, nüfus artışı ile enflasyon arasında dolaylı bir ilişki olup olmadığı­ nı soran Harry Miskimin'den geldi. Miskimin nüfus artışıyla birlikte giderek artan sayıda insanın birbirleriyle dolaysız ilişki kurmaya baş­ layacağı, mübadele ve ticaret fırsatlarının artacağı ve bunların sonu­ cunda paranın tedavül hızının yükseleceğini savunuyordu. ı s jack Goldstone da bu düşünceyi izleyerek kentleşmeyle birlikte gi­ derek yoğunlaşan mübadele ağları sayesinde, aynı miktarda gümüş sikke ile giderek artan miktarlarda işlem yapılabileceğini gösteren ba­ sit bir model geliştirdi. Bu model artan nüfus yoğunluğu ve hanelerin uzmanlaşmasıyla birlikte büyüyen işlem hacminin, işlemlerin daha sık ve daha küçük miktarlarda yapılmasına yol açacağını, böylece insan­ ların nakit tutma talebinin düşeceğini, bir başka deyişle, paranın te­ davül hızının artacağını gösteriyordu. Devletler de artan fiyatlar kar­ şısında, azalmakta olan gelirlerini telafi etmek amacıyla, darphane üretimini ve tağşişleri hızlandırmak zorunda kalmışlardı. Böylece, ar­ tan para arzının yükselen fiyatların nedeni olmadığı, tam tersine bi­ rincinin ikinciyi izlediği sonucu çıkıyor. İthalat yoluyla ülkeye giren değerli madenler bu sarmalı desteklemekte, ancak onu başlatan neden olmamaktaydı. ::\'üfus artışı ve kentleşmenin durmasıyla birlikte, pa­ ranın tedavül hızının düşmesi beklenmelidir. 19 Miskimin'in açtığı yo­ lu izleyen bir dığer ıkrısat tarihçisi de Peter Lindert'dir. Lindert İngil­ tere'de paranın redavü hızının miktar kuramının varsaydığı gibi sa­ bit kalmadığına. tersıne 1 500 ile 1 700 yılları arasında önemli dalga-

YENiDEN BAKIŞ

!anmalar gösterdiğine işaret eden kanıtlar sunmuşrur. .:: �on yıllarda yayımlanan bir makalede ise, N. J. �layhew 1 O öncesinde İngilte­ re' de paranın tedavül hızının uzun dönemli da.galanmalar gösterdiği­ ni ve 1 6. yüzyılda arttığını belirtmekte, ancak bu artışın kentleşme ve artan parasallaşma ile ilgili olmadığını savunmaktadır.21 Böylece son yıllardaki araştırmalar, tartışmaların odak noktasını para arzından paraya olan talebe ve paranın tedavül hızına kaydır­ mıştır. Daha önceki tartışmalarda miktar kuramı yanlıları paranın te­ davül hızının sabit ya da istikrarlı olduğunu varsayarlarken, son dö­ nemdeki tartışmalarda para talebinin daha geniş bir çerçeve içinde in­ celenmesi gerektiği görüşü ağır basıyor. Bu yeni çerçevenin, sadece ti­ carileşme ve para kullanımının artması gibi bilinen değişkenleri değil, onların yanısıra demografik değişiklikleri ve daha da genel olarak toplumsal ve kültürel unsurları da içermesi gerektiği ortaya çıkıyor. Bu gelişmelerin ışığında, paraya olan talebin sabit ya da istikrarlı kal­ dığı konusunda ısrar etmek artık çok basit kaçacaktır. Elimizde, Avrupalı olsun olmasın birçok ülke için, paraya olan ta­ lebi ya da paranın tedavül hızını tahmin etmek için yararlanacağımız, para arzına ve üretim ya da işlem hacmine ilişkin niceliksel veriler ol­ mamakla birlikte, söz konusu değişkenlerin pek çoğu hem zaman içinde hem de bir toplumdan diğerine önemli değişiklikler gösterdiği­ ne göre, paraya olan talebin zaman içinde ve ülkeler arasında önemli farklılıklar göstermesi doğal karşılanmalıdır.22 Bu sayede, para talebi­ ne katkıları olan etkenler konusunda şimdiye kadar kabul edilen Av­ rupa-merkezci yaklaşımlar terk edilerek, oluşturulacak yeni çerçeveye Batı Avrupa'dan Hindistan ve Çin'e, bu arada Osmanlı İmparatorlu­ ğu'na kadar Eski Dünya'nın değişik alanlarının farklı deneyimlerini de dahil etmek mümkün olacaktır. Fiyat Devrimi tartışmalarının bir boyutu da uzun vadeli sonuçla­ rı üzerinedir. Hamilton, fiyat artışlarının eski yapıları zayıflatarak ve servetlerin yeni bir düzen kurmak isteyen kesimlerin elinde birikme­ sine olanak sağlayarak, Avrupa'nın kapitalizme geçişi sürecine önemli katkılarda bulunduğunu, bu nedenle de etkilerinin devrimci olduğunu savunmuştu.23 Oysa, o tarihten bu yana sürdürülen tartış­ malar, Fiyat Devrimi sırasında tarımsal fiyatların ve toprak kiraları­ nın mamul malların fiyatlarından ve ücretlerden daha hızlı arttığını -

83

84

OSMANLI EKONOMiSI VE KURUMLAR!

gösteriyor. Fiyat hareketlerinden en fazla yararlananların -devrimci bir sınıf sayılması epey zor gözüken- toprak sahipleri olduğu ortaya çıkıyor. Mamul mallar üretenlerin bu fiyat hareketlerinden yararlan­ madıkları açıktır. Fiyat hareketlerinden en fazla zarar görenler ise, yaşam standartlarında ani bir düşüş görülen kentlerdeki çalışanlardı. En azından Avrupa örneğinde, Fiyat Devrimi'nin eski düzenin yıkılı­ şını ve sanayi kapitalizmine geçişi hızlandırdığını savunmak müm­ kün değildir. Daha genel olarak da, bir hatta iki önceki kuşağın Fi­ yat Devrimi'nin sonuçlarına ilişkin olarak sunduğu büyük iddialara kıyasla, bugünün Avrupa tarihçilerinin Fiyat Devrimi'nin uzun vade­ li sonuçlarını fazla önemsemek istemediklerini söyleyebiliriz.24

Yeni Kanıtlar ve Eskilerin Yeniden Değerlendirilmesi Uzun bir süre, Osmanlı İmparatorluğu'nda pazarların ve paranın kullanımının uzun mesafeli ticaretle ve kentlerle sınırlı olduğu varsa­ yıldı.25 Ancak, son dönemlerdeki araştırmalar, 1 5 . yüzyılın sonuna gelindiğinde, kentli nüfusun ve taşranın da parasal ekonominin bir parçası olduğunu gösteriyor. Daha da önemlisi, 1 6 . yüzyılda, sikke­ lerin erişilebilirliğinin ve kırsal ekonomide ticarileşmenin artmasıyla birlikte, paranın kullanımında önemli bir artış olmuştur. Köylülerin ve büyük toprak sahiplerinin, ürünlerinin bir bölümünü kentlilere sattıkları dönemsel pazarlar ve panayırlar da yaygın bir biçimde ku­ rulmaya başlanmıştır. Bu pazarlar, göçerler için de, köylüler ve kent­ lilerle ilişki kurma olanağı sağlamıştır. Kırsal nüfusun büyük bir bö­ lümü, bu pazarlara katılarak, sikkeleri, özellikle de küçük gümüş ak­ çeyi ve bakır mangırı kullanmaya başlamıştır.26 İkincisi, kent merkezlerinde ve çevresinde, küçük ölçekli ama yo­ ğun bir kredi ilişkileri ağı ortaya çıkmıştır. Bu kent ve kasabalarda kredi verenler ve borç alanlarla ilgili binlerce mahkeme kaydı kent­ sel toplumun tamamında, kırsal toplumun ise bir bölümünde kredi kuHanımının yaygın olduğunu açıkça gösteriyor. Osmanlı toplumun­ da kredinin yaygınlaşmasını ne fa iz ve tefecilik konusundaki İslami yasaklar ne de resmi bankacılık kurumunun olmayışı engelleyebil­ miştir.2"' Son çalışmalar sayesinde, fiyatların ve enflasyonun Osman-

FİYAT DEVRİMİ'NİN OSMANU İMPARATORLUGU'NDAKİ YANSIMALARINA YENiDEN BAKIŞ

lı toplumundaki bütün grupları önemli ölçüde etkilediği ve her biri­ nin bu gelişmeler karşısında belli bir tutum takındığı konusunda, bu­ gün, çeyrek yüzyıl öncesine göre çok daha bilgiliyiz. Kentsel ve kır­ sal alanda, kadın ve erkeklerin çoğu, fiyatlar ve parayla ilişki kurma­ nın farklı yollarının ne gibi sonuçlar doğuracağını, kimin kazanıp ki­ min kaybedeceğini biliyorlardı. Barkan'ın Fiyat Devrimi ile ilgili ampirik çalışmasını da bu bağ­ lamda değerlendirmek gerekiyor. Barkan, İstanbul'da önde gelen bir­ kaç imaretin 148 9-90 ile 1 655-56 yılları arasında tutulan hesap def­ terlerini kullanarak genel enflasyon oranını ve zamanlamasını belir­ lemeye çalışmış, veri bulabildiği 24 yıl için 16 gıda maddesiyle odu­ nu kapsayan ağırlıklı fiyat endeksleri hesaplamıştı. Ancak Barkan, fi­ yatları büyük ölçüde etkileyen 1 5 85-86 tağşişinin öncesi için Os­ manlı arşivlerinde imaretlere ait sadece bir hesap defteri bulabilmiş­ ti. Bu defter de çalışmasının baz yılını oluşturan 1489-90'a aitti. Bu boşluğu kapatabilmek için Barkan, oluşturduğu dizilere 1 555-56 ve 1 5 73 yıllarına ait saray mutfağı hesap defterlerini de dahil etmişti. Ayrıca, Bursa ve Edirne'deki imaretlerin aynı döneme ait hesap def­ terlerini de incelemişti.28 İstanbul Başbakanlık Osmanlı Arşivle­ ri'ndeki malzemenin zenginliği sayesinde, Barkan'ın kullandıgı veri­ ler Fiyat Devrimi üzerine Asya için bulunabilen tüm verilerden ve Avrupa'nın pek çok ülkesi için bulunabilen verilerden daha zengin­ dir. Yine de kullanılan fiyat verilerinin sınırlı niteliği ve devletle iliş­ kisi olan büyük imaretlerin ödediği fiyatların piyasa fiyatlarını yan­ sıtmayabileceği gerekçeleriyle, Barkan'm çalışması ve sonuçları tar­ tışma konusu olmuştur. 15. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar İstanbul'daki -ve daha sınırlı bir ölçüde de Osmanlı İmparatorluğu'nun önde gelen diğer kentlerinde­ ki- fiyatlar ve ücretlerle ilgili kapsamlı bir çalışmayı kısa süre önce tamamladım.29 İstanbul'daki Osmanlı arşivlerinde bulunan 6 binden fazla hesap defteri ve fiyat listelerinden derlenen standart mallara ilişkin fiyat verilerinin kullanıldığı bu çalışmanın ilk aşamasında, üç ayrı gıda fiyatı endeksi oluşturulmuştur. Bunların birinde, irili ufak­ lı vakıflar ve onlara ait imaretlerin, diğerinde ise Topkapı Sarayı mutfağının hesap defterleri esas alındı. Üçüncü endekste, başkentte­ ki temel ihtiyaç maddelerine ilişkin narhlar kullanılmıştır.30

85

86

OSMANLI EKONOMiSi VE KURUML.ARı

Kalite farklılıklarının etkisini en aza indirmek için, mümkün ol­ duğunca standart mallar kullanılan bu endekslerin her birinde, un, pirinç, sadeyağ, bal, koyun eti, nohut, süt, yumurta ve zeytinyağı gi­ bi, sayıları sekiz ile on arasında değişen temel gıda mallarının fiyat­ ları yer almaktadır. Her malın endeks içindeki ağırlığı, o malın ilgili kurumun toplam harcamaları içindeki ağırlığına oranlı olarak he­ saplanmıştır. Bu ağırlıklar her yıl için sabit tutulmuştur. Herhangi bir yılda bu mallardan birinin veya birkaçının fiyatlarının bulunamadı­ ğı durumlarda, eksik fiyat değerleri, eldeki diğer fiyatlara regresyon tekniklerinin uygulanması yoluyla belirlenmiştir. Bu üç gıda fiyatı endeksinin yıllık değerleri birbirine oldukça ya­ kındır. Ancak, saray mutfağının ödediği fiyatlar ve narhlar devlet denetimindeki fiyatları yansıttığı için, son endekste vakıf hesap def­ terlerinden alınan fiyatlar kullanılmıştır. Sadece 1 6 . yüzyılın bu kaynağa ulaşılamayan 1 5 85'ten önceki yılları için, endekste, Bar­ kan'ın yaptığı gibi, saray mutfağı tarafından ödenen fiyatlar esas alınmıştır. Ortalama kentli tüketicinin harcama alışkanlıkları dikkate alına­ rak, gıda mallarının toplam endeks içindeki ağırlığı yüzde 75 ile 8 0 arasında tutulmuştur. Çeşitli gıda mallarının endeks içindeki ağırlık­ ları ise kullandığımız hesap defterlerindeki alımların miktarlarına ve toplam gıda harcamaları içindeki paylarına göre belirlenmiştir. Ör­ neğin ekmek fiyatları ile ilgili uzun diziler oluşturulamazken, unun -genellikle beyaz un- fiyat dalgalanmalarına bağlı olarak, gıda har­ camaları içindeki ağırlığı yüzde 32 ile 40 arasında, toplam harcama­ lardaki payı ise yüzde 24 ile 32 arasında; koyun etinin genel bütçe­ deki ağırlığı ise yüzde 5 ile 8 arasında değişmektedir. Başkentteki özel hanelerin satın almakta olduğu gıda maddelerinin dağılımı, bü­ yük olasılıkla vakıflarınkinden farklıdır. Ancak, özel hanelerin hangi gıda mallarını tükettiklerini daha kesin bir biçimde belirlemek bu aşamada mümkün gözükmüyor. İkinci aşamada, çeşitli kaynaklardan, ama daha çok saray hesap defterlerinden elde edilen gıda dışı kalemlerin fiyatları endekslere ek­ lendi. Bu kalemler sabun, odun, kömür ve çividir. Bir yaşam standar­ dı endeksi kumaş fiyatlarını ve kiraları da içermelidir. Ama bu aşa­ mada, bu mallar için yeterli diziler oluşturulamadı.Jı

FiYAT DEVRIMİ'NIN OSMANLI İMPARATORLUGU'NDAKI YANSIMALARINA YENİDEN

E U