Coğrafya 2002 975845840X

“Coğrafya 2002”, ülkemizde yurttaşlık kimliğinin geliştirilmesini amaçlayan dünya ölçeğinde bir coğrafya çözümlemesine d

257 80 27MB

Turkish Pages 274 [276] Year 2002

Report DMCA / Copyright

DOWNLOAD FILE

Polecaj historie

Coğrafya 2002
 975845840X

Citation preview

T Ü R K S A N AY ‹ C ‹ L E R ‹ V E ‹ fi A D A M L A R I D E R N E ⁄ ‹

COĞRAFYA 2002 Prof. Dr. Füsun ÜSTEL Yay›n Yönetmeni Marmara Üniversitesi Frans›zca Kamu Yönetimi Bölümü

Yrd. Doç. Dr. Engin AKYÜREK

Serhat GÜVENÇ

‹stanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi

‹stanbul Bilgi Üniversitesi

Doç. Dr. Rahmi Nurhan ÇEL‹K

Doç. Dr. O¤uz IÞIK

‹stanbul Teknik Üniversitesi ‹nßaat Fakültesi

Orta Do¤u Teknik Üniversitesi Þehir ve Bölge Planlama Bölümü

Dilek DURGUNAY

Yrd. Doç. Dr. Muharrem KES‹K

Turizm Bakanl›¤›

‹stanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi

Prof. Dr. Edhem ELDEM

Tuba Ak›nc›lar ONMUÞ

Bo¤aziçi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi

Galatasaray Üniversitesi Ekonomi Bölümü

Lütfi ELVAN

Doç. Dr. Mihriban ÖZBAÞARAN

Devlet Planlama Teßkilat›

‹stanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi

Umut ERGEZER

‹brahim TOLUNAY

Avrupa Komisyonu Türkiye Temsilcili¤i

Özel Yüzy›l Iß›l Okullar›

Sinan TÜRKYILMAZ Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü

Aralõk 2002 (Yayõn No. TÜSİAD-T/2002/11-330) Meßrutiyet Caddesi, No.74 80050 Tepebaß›/‹stanbul Telefon: (212) 249 54 48 - 249 07 23 • Telefax: (212) 249 13 50

© 2002, TÜS‹AD Tüm haklar› sakl›d›r. Bu eserin tamam› ya da bir bölümü, 4110 say›l› Yasa ile de¤ißik 5846 say›l› FSEK.’nu uyar›nca, kullan›lmazdan önce hak sahibinden 52. Maddeye uygun yaz›l› izin al›nmad›kça, hiçbir ßekil ve yöntemle ißlenmek, ço¤alt›lmak, ço¤alt›lm›ß nüshalar› yay›lmak, sat›lmak, kiralanmak, ödünç verilmek, temsil edilmek, sunulmak, telli/telsiz ya da baßka teknik, say›sal ve/veya elektronik yöntemlerle iletilmek suretiyle kullan›lamaz. “Co¤rafya 2002” kitab›n›n 1. ve 2. bölümü “GÉOGRAPHIE, Terminales L, ES, S de Christian Bouvet, Patrick Berthiaud, Jean Bidron, Alain Chemin, Marie-Christine Doceul, Joseph Douillard, Dominique Girard, Alain Joyeux, Pierre Péré, Serge Pouzol; Hachette Livre - Éducation, 1998” kitab›n›n 1. ve 2. bölümlerinin aynen yap›lm›ß çevirisidir. “Co¤rafya 2002” kitab›n›n 3. bölümü “GÉOGRAPHIE Première de Christian Bouvet, Jean Bidron, Alain Chemin, Marie-Christine Doceul, Joseph Douillard, Dominique Girard, Alain Joyeux, Alain Laurent, Pierre Péré, Serge Pouzol; Hachette Livre - Éducation, 1997” kitab›n›n 1. bölümünün aynen yap›lm›ß çevirisidir.

ISBN : 975-8458-40-X Birinci Bask› - Ocak 2001 / 5 000 adet bas›lm›ßt›r. ‹kinci Bask› - Aral›k 2002 / 5 000 adet bas›lm›ßt›r. Lebib Yalk›n Yay›mlar› ve Bas›m ‹ßleri A.Þ.

Önsöz

TÜS‹AD, özel sektörü temsil eden sanayici ve ißadamlar› taraf›ndan 1971 y›l›nda, Anayasam›z›n ve Dernekler Kanunu’nun ilgili hükümlerine uygun olarak kurulmuß, kamu yarar›na çal›ßan bir dernek olup gönüllü bir sivil toplum örgütüdür. TÜS‹AD, demokrasi ve insan haklar› evrensel ilkelerine ba¤l›, girißim, inanç ve düßünce özgürlüklerine sayg›l›, yaln›zca asli görevlerine odaklanm›ß etkin bir devletin varoldu¤u Türkiye’de, Atatürk’ün ça¤daß uygarl›k hedefine ve ilkelerine sad›k toplumsal yap›n›n gelißmesine ve demokratik sivil toplum ve laik hukuk devleti anlay›ß›n›n yerleßmesine yard›mc› olur. TÜS‹AD, piyasa ekonomisinin hukuksal ve kurumsal altyap›s›n›n yerleßmesine ve iß dünyas›n›n evrensel iß ahlak› ilkelerine uygun bir biçimde faaliyette bulunmas›na çal›ß›r. TÜS‹AD, uluslararas› entegrasyon hedefi do¤rultusunda Türk sanayi ve hizmet kesiminin rekabet gücünün art›r›larak, uluslararas› ekonomik sistemde belirgin ve kal›c› bir yer edinmesi gerekti¤ine inan›r ve bu yönde çal›ß›r. TÜS‹AD, Türkiye’de liberal ekonomi kurallar›n›n yerleßmesinin yan›s›ra, ülkenin insan ve do¤al kaynaklar›n›n teknolojik yeniliklerle desteklenerek en etkin biçimde kullan›m›n›; verimlilik ve kalite yükselißini sürekli k›lacak ortam›n yarat›lmas› yoluyla rekabet gücünün art›r›lmas›n› hedef alan politikalar› destekler. TÜS‹AD, misyonu do¤rultusunda ve faaliyetleri çerçevesinde, ülke gündeminde bulunan konularla ilgili görüßlerini bilimsel çal›ßmalarla destekleyerek kamuoyuna duyurur ve bu görüßlerden hareketle kamuoyunda tart›ßma platformlar›n›n olußmas›n› sa¤lar. TÜS‹AD, e¤itim sistemi ve e¤itim politikalar› konular›nda daha önce yap›lm›ß olan çal›ßmalar›n›, “Co¤rafya 2001” baßl›kl› örnek bir lise yard›mc› kitab› ile sürdürdü. Haziran 2001’de yay›mlanm›ß olan “Co¤rafya 2001”in, ortaö¤retim kurumlar›nda kaynak kitap olarak kullan›labilmesi için Milli E¤itim Bakanl›¤› Talim ve Terbiye Kurulu’na baßvuruda bulunulmuß ve haz›rlanan “E¤itim Arac› ‹nceleme Raporu”nda ßekil ve içerik yönünden “E¤itim arac›n›n, ortaö¤retim ö¤rencilerinin yaß ve bilgi düzeylerinin üzerinde oldu¤u” saptamas›na yer verilmißtir. “Co¤rafya 2002”de bu eleßtiri d›ß›ndaki önerilerin tamam› gözönünde bulundurularak gerekli düzeltmeler yap›lm›ßt›r. “Co¤rafya 2002”, ülkemizde yurttaßl›k kimli¤inin gelißtirilmesini amaçlayan dünya ölçe¤inde bir co¤rafya çözümlemesine dayanmaktad›r. Bu çal›ßman›n öncelikli hedefi, uluslaras› mal, hizmet, insan ve bilgi ak›mlar› ile iletißim a¤lar›n›n giderek karmaß›k bir hale geldi¤i, küreselleßme ve yerelleßme süreçlerinin ülkelerin siyasal s›n›rlar›n› zorlad›¤› 21. yüzy›l›n eßi¤inde disiplinler aras› bir mekân/co¤rafya okumas›ndan hareketle Türkiye’deki okul kitaplar›na yönelik bir tart›ßma zemini yaratmakt›r. 3

Kitapta, genç bireyi dünyada ve bölgesinde yaln›zl›k ve yal›t›lm›ßl›k duygusuna itmeyen, bilgilenmeye - sorgulamaya - çözümlemeye dayal› bir bak›ß aç›s›ndan hareketle kendisini ülke - bölge - dünya ölçeklerinde konumlamas›na, her düzeyden sorunlara karß› duyarl›l›k gelißtirmesine, ißbirli¤i ve dayan›ßma ilkelerine dayal› evrensel demokratik yurttaßl›k de¤erleri ile bulußmas›na yard›mc› olacak bir yaklaß›m izlenmißtir. Bu çal›ßma, Marmara Üniversitesi Frans›zca Kamu Yönetimi Bölümü ö¤retim üyesi Prof. Dr. Füsun Üstel’in koordinatörlü¤ünde gerçekleßtirilmißtir. Koordinasyon yard›mc›l›¤› Koç Üniversitesi Tarih Bölümü Okutman› Hande Özkan taraf›ndan üstlenilmißtir. Marmara Üniversitesi Frans›zca Kamu Yönetimi Bölümü ö¤retim üyesi Yrd. Doç. Dr. Ümit Arat’›n katk›lar›ndan yararlan›lm›ßt›r. “Co¤rafya 2002”, dört ana bölümden olußmaktad›r. “Dünya” baßl›¤›n› taß›yan ilk iki bölüm ve “Avrupa” baßl›¤›n› taß›yan üçüncü bölüm, Hachette Yay›nevi’nin, “Hachette Education” serisi içinde yeralan Christian Bouvet yönetimindeki lise son s›n›flara yönelik “Géographie Terminales” ile lise ikinci s›n›flara yönelik “Géographie Première” kitaplar›n›n ilgili bölümlerinin çevirisinden olußmaktad›r. Bu bölümlerin çevirisini Hande Özkan gerçekleßtirmißtir. “Co¤rafya 2002” kitab›n›n dördüncü bölümü olan “Türkiye”, konunun uzmanlar›ndan olußan bir grup araßt›rmac› taraf›ndan haz›rlanm›ßt›r. Projede, Ortado¤u Teknik Üniversitesi ö¤retim üyesi Doç. Dr. Murat Güvenç, Eyübo¤lu Lisesi co¤rafya ö¤retmeni Figen Alp, Frans›z Anadolu Araßt›rmalar› Enstitüsü görevlisi Dr. Jean - François Pérouse ve ‹stanbul Teknik Üniversitesi ‹nßaat Fakültesi Kartografya Ana Bilim Dal› ö¤retim üyesi Doç. Dr. Necla Ulu¤tekin’in görüßlerinden yararlan›lm›ßt›r.

4

İçindekiler DÜNYA

1

Dünya: Jeopolitik ve Kültürel Gezegen

13

Miras: Sömürge Döneminden Siyasal Parçalanma Dönemine Harita: Bugünkü Jeopolitik Dünya, Belirsizlikler ve Bölünmeler

14 16

1

2

11

Günümüz Dünyasõnõn Jeopolitiği

18

A. Parçalanm›ß ve Tedirgin Bir Siyasal Dünya B. Yeni Bir Dünya Düzenine Do¤ru mu? Harita: Diller Mozai¤i Harita: Dünyadaki Dinler

18 20 22 24

2

26

Büyük Uygarlõk Alanlarõ Sorgulanõyor mu?

A. Baßl›ca Kültür Alanlar› B. Dünya Kültürünün Gerçekleri ve S›n›rlar› Kroki: Harita Okuma Kroki: Dünyadaki Dinsel Alanlar Yöntem: Ça¤›m›z›n Çat›ßmalar›, Yeni Jeopolitik Riskler Kompozisyon: Baßl›ca Jeokültürel Alanlar, Süreklilikler ve De¤ißimler

26 28 30 32 34 36

Dünya: Eşitsizlikler ve Farklõ Gelişme Kutuplarõ

39

Miras: Dünkü ve Bugünkü Göçler Dünyan›n ‹ßleyißini Aç›kl›yor mu? Harita: Dünyadaki Demografik Z›tl›klar Harita: Dünyadaki Gelißme Eßitsizlikleri

40 42 44

1

Dünyadaki Gelişme Eşitsizlikleri

48

A. Parçalanm›ß ve Tedirgin Bir Siyasal Dünya B. Kuzey - Güney Eßitsizliklerinin Azalmas›na Do¤ru C. Uluslararas› Göçler Harita: 20. Yüzy›l›n Sonunda Dünya Mekân›n›n Örgütlenmesi

48 50 52 54

2

Dünyanõn Jeoekonomik Örgütlenmesi

56

A. Küreselleßmenin Aktörleri ve ‹tici Güçleri B. Çokmerkezli ve Metropolleßmiß Bir Dünya Harita: Dünyadaki Taß›mac›l›k A¤lar›

56 58 60 5

3

Birbirine Bağõmlõ Topraklar

62

A. Giderek Daha Fazla Aç›lan Ticari ‹lißkiler Dünyas› B. Ticari ‹lißki Yerleri ve Araçlar› C. Uluslararas› Turizm, Dünya Ekonomik Sisteminin Yans›mas› m›? Belge İncelemesi: Dünyadaki Petrol Ak›mlar›n›n Olußturdu¤u Riskler Nelerdir? Kroki: Dünyadaki Merkez ve Çevreler Kompozisyon: Uluslararas› Ticaretteki Büyüme ve Dünya Mekân›n›n Örgütlenmesi Üzerindeki Sonuçlar›

AVRUPA

3

62 64 66 68 70 72

75

Avrupa: Yeniden Örgütlenmekte Olan Jeopolitik Bir Mekân

77

Harita: Avrupa: Kendisi Küçük, Dünyadaki Önemi Büyük Bir K›ta

78

Dünden Bugüne: Küreselleßme ve Süreklilikler

80

Harita: Avrupa: Yeniden Örgütlenmekte Olan Jeopolitik Bir Mekân

82

Harita: Avrupa: Yeryüzündeki Üçüncü Büyük Nüfus Oda¤›

84

Harita: Avrupa’n›n Yer Þekilleri ve Jeolojik Yap›s›

86

Harita: Avrupa’daki ‹klim Ortamlar›n›n Çeßitlili¤i

88

1

90

Avrupa Nedir?

A. Yay›lmac› Avrupa’dan Rekabetçi Avrupa’ya B. Avrupa: Kültürel Bir Mekân m›? Belge İncelemesi: Avrupa: Kültürel Bir Gerçek

90 90 92

2

94

Avrupa: Yeniden Örgütlenmekte Olan Bir Mekân

A. Miras ve Yeniden Düzenleme B. Avrupa Mekân›n›n Örgütlenmesi Harita: Avrupa Birli¤i, De¤ißken Geometrili Bir Mekân

94 94 96

3

98

Avrupa Birliği: Barõş ve Karşõlõklõ İlişkiler Mekânõ

A. Avrupa’n›n ‹nßas›ndan Bar›ß›n ‹nßas›na B. Çok Yönlü Ticari ‹lißkilerle Örgütlenen Avrupa Mekân› Durum İncelemesi: Avrupa: Bar›ß› Karß›l›kl› ‹lißkiler Üzerine Kurmak

98 98 100

4

102

Avrupa Mekânõndaki Dönüşümler

A. Ortak Tar›m Politikas›: Büyük Dönüßümlerin Kayna¤› B. ‹ßbirli¤i, Avrupa Mekân›ndaki Birlikteli¤i Güçlendiriyor Durum İncelemesi: Avrupa Birli¤i Ortak Tar›m Politikas› (OTP) 6

102 102 104

5

Avrupa Birliği: Güçlüklerle Karşõ Karşõya Bir Merkez

A. Avrupa Birli¤i, Çekici Bir Mekân B. Güçlükler Karß›s›ndaki Avrupa Birli¤i Durum İncelemesi: Avrupa Birli¤i’ndeki Bölgesel Eßitsizlikler Yöntem: Avrupa’n›n Dünyadaki Gücü Yöntem: Avrupa Birli¤i, Birbiriyle Çelißen Mekânlar

TÜRKİYE

4

KISIM 1: Anadolu’nun Kültür ve Yerleşme Coğrafyasõ

Tarih Öncesi Dönemlerden Hellenistik Öncesine A. Anadolu’nun Tarih Öncesi Ça¤lar› B. Anadolu’nun Tarih Ça¤lar› Yaz›yla Baßl›yor

2

Hellenistik ve Roma Dönemleri (M.Ö. 334 - 330)

Anadolu Ortaçağõ: Bizans (330 -1453)

5

118

118

130 130 132

136

A. Roma ‹mparatorlu¤u’nun A¤›rl›k Merkezi Anadolu’ya Kay›yor B. Co¤rafyan›n Belirleyicili¤i

4

117

118 124

A. Anadolu’da Hellenistik Dönem (M.Ö. 334-30) B. Anadolu’da Roma Egemenli¤i (M.Ö. 30-330)

3

106 106 108 110 112

115

Türkiye: Yeni Bir Jeopolitik Bölgesel Güç Odağõ

1

106

136 138

Selçuklular Zamanõnda Anadolu (1071 - 1308)

144

A. Anadolu Selçuklular›’nda Devletin Olußum Süreci B. Anadolu Selçuklu Devleti’nde Ekonomik Yap›lanma

144 146

Osmanlõ Döneminde Yerleşim ve Kentleşme (1299 - 1922)

A. Erken Dönem Osmanl› Tarihinde Kentleßme (14.-16. Yüzy›l) B. Olgunluk Dönemi: Gelißen Kentler (16.-18. Yüzy›l) C. H›zl› De¤ißim Dönemi: Modernleßme Kentleri Etkiliyor (18.-20. Yüzy›l) Durum İncelemesi: Konstantinopolis - ‹stanbul: Siyasal Gücün Merkezi Durum İncelemesi: Konstantinopolis - ‹stanbul: Dinsel Gücün Merkezi Durum İncelemesi: Konstantinopolis - ‹stanbul: Ekonomik Gücün Merkezi 7

152 152 154 158 164 166 168

KISIM 2: Fiziki, Beşeri ve Ekonomik Coğrafya

6

Yükselen Bir Bölgesel Güç

170

A. Osmanl› Devleti, Avrupa Devletler Sistemine Eklemleniyor B. Avrupa Uyumunun Sonu: Yeni Yüzy›l, Yeni Sistem ve Yeni Ülke C. Türkiye Cumhuriyeti: Avrupa ile Yeni ‹lißkiler Baßl›yor D. Avrupa ile Ba¤lar Pekißiyor E. Süper Güçlerin Rekabetindeki Yumußama, ‹lißkileri Çeßitlendiriyor F. So¤uk Savaß’›n Bitißi Yeni ‹ßbirli¤i Aray›ßlar›n› Getiriyor G. Küreselleßme ve Türkiye’nin Yeni Jeopoliti¤i: Yeni Komßular, Yeni Olanaklar H. Avrupa’ya Eklemlenmenin Son Aßamas› Avrupa Birli¤i Üyeli¤i mi? I. Yeni Bir Dünya Kurulurken Türkiye’nin Yönü (Yeni Alt Bölüm)

7 8

192

A. Türkiye’nin Co¤rafi Konumu

192

B. Türkiye’nin Fiziki Co¤rafyas› C. Türkiye, Tektonik Yap›s› Nedeniyle Bir Deprem Ülkesi

194 202

Nüfus Yapõsõ ve Demografi

204

Kent ve Kentleşme

Çevre Sorunlarõ

214 216

222

A. Dünyay› Gelecek Kußaklara Nas›l B›rakaca¤›z? B. Türkiye’yi Gelecek Kußaklardan Ödünç Ald›k C. Çevresel Sorunlar Uluslararas› Toplumun Gündeminde

11

204 208 212

214

A. Kent ve Kentleßme: Çok Boyutlu Bir Olgu B. Türkiye Kentleßmesi 1990’larda Yeni Bir Döneme Giriyor

10

170 170 172 174 176 176 178 182 186

Coğrafi Konum ve Fiziki Yapõ

A. Dünyan›n En Yüksek Nüfuslu Ülkelerinden Biri B. Türkiye Nüfusunun Yap›s› ve Sosyo-Ekonomik Farkl›l›klar C. Türkiye Nüfusunun Hareketleri

9

170

Turizm Coğrafyasõ

222 224 226

228

A. Dünyadaki Her Dokuz Kißiden Birini ‹stihdam Eden Sektör B. Bir Turizm Ülkesi Olarak Türkiye C. Turizm: Türk Ekonomisinin Umut Sektörü

8

228 228 232

12

Türkiye Ekonomisi

13

Bölgesel Gelişme (Yeni Bölüm)

A. Ekonomik Büyüme ve Kalk›nma Eßanlaml› De¤ildir B. Gelir Ekonominin Büyüklü¤ünü, Gelir Da¤›l›m› ise Eßitsizliklerin Boyutunu Gösteriyor C. ‹ßsizlik Tar›m D›ß› Sektörlerde Önemli Bir Sorun D. Gerçek Ücretlerin Seyri Ekonomik Kriz Dönemleri ile ‹lißkili E. Ekonominin Seyrini Etkileyen Sektörler F. Gelir Düzeyi, Tüketim Kal›plar›n› Belirliyor G. Türk Sanayiinde Þirketler ve Yat›r›mlar H. Devletin Ekonomideki Rolü De¤ißme Sürecinde I. Kronik Dengesizlikler: Bütçe ve D›ß Ticaret Aç›klar› J. Türkiye Dünya Ekonomisinin Neresinde?

234 234 236 236 238 238 244 244 246 246 248

250

A. Türkiye’de Bölgesel Gelißme: Yeni Bir Kalk›nma Yaklaß›m› B. Türkiye’de Bölgesel Gelißme Politikalar› C. Avrupa Birli¤i’nde Bölgesel Gelißme D. Bölgesel Gelißmede Yeni Yaklaß›mlar Yöntem: Kentleßme, Türkiye’de Ülke Geneline Yay›lmakta Yöntem: Türkiye ve Avrupa: Zamanla Gelißen Bir Bütünleßme Yöntem: Türkiye’de Sismik Risklerle Mücadele Yöntem: Türkiye’de ‹l ve ‹lçelerin Sosyo-ekonomik Gelißmißlik S›ralamas› (Yeni Yöntem) Yöntem: Türkiye’de ‹statistiki Bölge Birimleri S›n›fland›r›lmas› (Yeni Yöntem)

Dizin

250 252 254 256 260 262 264 266 268

271

9

D ÜNYA B İ Rİ NC İ BÖLÜM Jeopolitik ve Kültürel Gezegen İ K İ NC İ BÖLÜM Dünyadaki Eßitsizlikler ve Farkl› Gelißme Kutuplar›

Bilgi Otoyollarõ ve Küresel Köy Ekonomik ilißkilerin küreselleßti¤i bir dönemde “küresel” ile “yerel”in, devletlerin iktidar›yla toplumlar›n iktidar›n›n, bölgesel kültürlerle ‹ngiliz ve Amerikan medyalar›n›n ortaya ç›kard›¤› “dünya kültürü”nün aras›ndaki ilißkiler de sorgulanmaktad›r.

12

1 Dünya: Jeopolitik ve Kültürel Gezegen Berlin Duvarõ’nõn 1989 yõlõnda yõkõlmasõyla, 1945 sonrasõnda oluşan iki kutuplu dünya ortadan kalktõ. İki farklõ “model”in karşõtlõğõ üzerine kurulu olan kapalõ bir dünyadan, liberal demokrasinin tek siyasal iktidar modeli olarak görüldüğü, açõk ve istikrarsõz bir dünyaya doğru sert bir geçiş yaşandõ. Bu gelişmelere paralel olarak, modern iletişim araçlarõ, zaman ve mekân farklõlõklarõnõ ortadan kaldõrmaktadõr. Medya, bu araçlarõ kontrol edenlere önemli bir siyasal ve kültürel güç sağlamaktadõr. Medya, aynõ zamanda, bilimin ve evrensel değerlerin hizmetine sunulabilecek önemli bir yaratõcõlõk aracõ da olabilmektedir.

Sorunsallar İktidar Demokrasi

Günümüzde, ABD tek süper güç, liberal demokrasi ise tek siyasal model olarak alg›lanmaktad›r. Bununla birlikte, yeni güç odaklar›n›n varl›¤›ndan söz edilebilir mi?

Kültürel Kimlik

ABD kaynakl› kültürel ak›mlardaki ço¤alma, tek bir dünya kültürünün ortaya ç›k›ß› olarak yorumlanabilir mi? Dünya çap›nda bir kültürel standart›n do¤ußundan söz edebilir miyiz? Farkl› kültürel topluluklar bu gelißmeye nas›l tepki gösteriyorlar? Toplumsal tepkilerde, kimlik tan›mlar›n›n d›ßlay›c›l›¤a dayand›r›lmas›yla, içe kapanma e¤ilimlerinin ortaya ç›kmas›ndan endiße etmeli miyiz?

Bölüm Planõ 1. Günümüz Dünyas›n›n Jeopoliti¤i

18

2. Büyük Uygarl›k Alanlar› Sorgulan›yor mu?

26

Hong Kong: Jonk ve M‹A (Merkezi ‹ß Alan›). Bir tür bal›kç› teknesi ve bölgesel bir ticari ulaß›m arac› olan jonk, ak›llara hemen Uzakdo¤u’yu getirir. Arka planda görünen iß merkezi, Hong Kong’un son otuz y›lda geçirdi¤i ve sadece ekonomiyle s›n›rl› kalmayan devrime tan›kl›k etmektedir. Dünyadaki tüm büyük metropollerde, zengin ve yoksul ülkelerde benzerleri bulunan bu gökdelenler, giderek h›z kazanan küreselleßmenin de göstergesidir.

13

Miras

Sömürge Döneminden Siyasal Parçalanma Dönemine

1

9. yüzy›l›n sonunda dünya topraklar›n›n neredeyse tamam›, ço¤u Avrupal› olan sömürgeci devletler aras›nda bölüßülmüßtür. Devletler aras›ndaki bu bölüßüm, s›n›rlar› daha farkl› ve çok daha belirsiz olan dinsel, kültürel ve dilsel alanlar aras›ndaki bölüßümle örtüßmemektedir. Sömürge döneminin sona ermesi ve daha sonra Sovyet blokunun y›Hukuken eßit olan devletler büyüklükleri, tarihleri ve ekonomileri bak›m›ndan birbirlerinden farkl›d›rlar.

k›lmas›yla devletlerin say›s› sürekli art›ß göstermißtir: 1945 y›l›nda dünyada 78 devlet varken bugün uluslararas› düzeyde tan›nan 192 devlet vard›r. Bu devletlerin 185’i Birleßmiß Milletler’e üyedir. Bu siyasal parçalanma, çat›ßmalara ve gerilimlere de yol açmaktad›r. S›n›rlar›n ço¤almas›, ülkeler aras›ndaki anlaßmazl›k risklerini art›rmaktad›r.

Pasifik Okyanusu

Çin

ABD Rusya

Hindistan

Fransa Brezilya

Türkiye

Suudi Arabistan Hint

Atlas Cezayir

Okyanusu

Okyanusu

20. yüzy›lda devletlerin olußumu 1914’te egemen olanlar 1914 - 1944 aras›nda ba¤›ms›z olanlar 1944 - 1989 aras›nda ba¤›ms›z olanlar 1990 sonras›nda ba¤›ms›z olanlar Özel statüye sahip topraklar (eyalet, özerk bölge, vb)

Güney Afrika

1 1998’de devletlerin durumu: Siyasal parçalanma dönemi. 14

YENİ ZELANDA

Pasifik Okyanusu

AVUSTRALYA JAPONYA ABD

KANADA

GRÖNLAND (Danimarka’ya bağlõ)

GUYANA

BREZİLYA

RUS İMPARATORLUĞU

DOĞU HİNT ADALARI

ÇİNHİNDİ

ÇİN

BİRMANYA

Hint HİNDİSTAN

Atlas Okyanusu TUNUS FAS MISIR CEZAYIR RİO DE ORO LİBYA FRANSIZ BATI AFRİKASI SUDAN GAMBİA PORTEKİZ GİNESİ NİJERYA ETYOPYA SİERRA LEONE LİBERYA ALTIN SAHİLİ KONGO TOGO KAMERUN FRANSIZ EKVATOR AFRİKASI ANGOLA

Okyanusu

OSMANLI İMPARATORLUĞU

ERİTRE FRANSIZ SOMALİ SAHİLİ İTALYAN SOMALİSİ KENYA ALMAN DOĞU AFRİKASI MADAGASKAR MOZAMBİK

ALMAN GÜNEYBATI AFRİKASI

GÜNEY AFRİKA BİRLİĞİ

Frans›z ‹mparatorlu¤u

Portekiz ‹mparatorlu¤u

Hollanda ‹mparatorlu¤u

Britanya ‹mparatorlu¤u

‹spanyol ‹mparatorlu¤u

Alman ‹mparatorlu¤u

‹talyan ‹mparatorlu¤u

Belçika ‹mparatorlu¤u

Osmanl› ‹mparatorlu¤u

2 Dünyan›n 1914’teki durumu: Büyük imparatorluklar dönemi.

Avrupa Geçmißte Avrupa’ya ba¤l› olan topraklar Ba¤›ms›zl›¤›n› korumuß olan ülkeler Japonya

Çin

Tayland

Afganistan İran Türkiye Arabistan

Liberya

3 Avrupa taraf›ndan sömürgeleßtirilen topraklar. 15

Harita

Bugünkü Jeopolitik Dünya, Belirsizlikler Pasifik

Okyanusu

Meksika ABD

KANADA

Küba

Brezilya BİRLEŞİK KRALLIK

I- YEN‹DEN YAPILANMAKTA OLAN B‹R DÜNYA 1. Amerika’n›n gücü

FRANSA

ABD topraklar› NAFTA Müttefikler = NATO

Cezayir

Do¤al nüfuz alan›

Libya

2. Komünist ideolojinin toprak kayb› Eski SSCB Eski SSCB’den ba¤›ms›zl›¤›n› kazanan topraklar Günümüzdeki komünist ülkeler

Atlas

3. Çokkutuplulu¤un unsurlar›

Okyanusu

Kongo Demokratik Cumhuriyeti Angola

Avrupa Birli¤i ASEAN

ÇİN

Güney Afrika

BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi olan ülkeler Büyük ekonomik gruplaßmalar Olußmakta olan kutuplar

16

ve Bölünmeler Mekânõn Örgütlenmesi Jeopolitik dünya bugün, birbiriyle çelißen iki harekete göre yeniden biçimlenmektedir. Bir yandan ekonomi küreselleßip uluslararas› örgütler gelißirken, öte yandan devletler ve s›n›rlar ço¤almaktad›r.

JAPONYA AVUSTRALYA

Do¤u-Bat› gerilimi ortadan kalkm›ß ve ABD’nin dünya çap›ndaki rolü daha da önem kazanm›ßt›r. Öte yandan, eski karß›tl›klar›n yeniden ortaya ç›kmas› ya da gelißme düzeyindeki farkl›l›klar gibi yeni k›r›lma hatlar› ortaya ç›km›ßt›r. Bunlar dünyan›n birçok bölgesinde siyasal istikrar› tehdit etmektedir.

RUSYA ÇİN

1. Bu haritaya bakarak, neden günümüz dünyas›n›n yeniden yap›lanmakta oldu¤undan söz edilebilece¤ini aç›klay›n.

Hindistan

H i n t O k y a n u s u

II- ‹ST‹KRARSIZLIK UNSURLARI Çat›ßma alanlar› Yo¤un göç bask›s› Nükleer, bakteriyolojik ve kimyasal silahlanma tehlikesi Uyußturucu üreten baßl›ca bölgeler Eski Kuzey-Güney (sanayileßmiß ülkeler/ Üçüncü dünya) s›n›r›

17

2. Baßl›ca çat›ßma bölgelerinin nerelerde yer ald›¤›n› gösterin. Farkl› aç›klama biçimlerini araßt›r›n ve bunlar›n listesini ç›kar›n.

1

Günümüz Dünyasõnõn Jeopolitiği

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Balkanlaşma: AvusturyaMacaristan ve Osmanl› ‹mparatorluklar›n›n parçalanmas›n› tan›mlayan terim (Balkan sorunu). Bugün, eski sömürge imparatorluklar›n›n çok say›da devlet olußturacak biçimde parçalanmas›n› tan›mlad›¤› gibi, SSCB’nin parçalanmas›n› da ifade etmektedir. *Jeopolitik: Co¤rafya ve siyaset aras›ndaki ilißkilerin incelenmesi; iktidar çat›ßmalar›n›n ve bu çat›ßmalar›n ülkelerin kendi içinde olußturdu¤u risklerin ve en önemlisi, devletler aras›ndaki uluslar aras› ilißkilerin incelenmesi.

A. Parçalanmõş ve Tedirgin Bir Siyasal Dünya 1. Bir “Dünya Sistemi”nden Söz Edilebilir mi? Dünya bugün, devletleri, toplumlar› ve ßirketleri karmaß›k bir ekonomik, siyasal ve kültürel ilißkiler ve hiyerarßiler sistemi içinde bir araya getiren bir bütün olarak ißlemektedir. Bugünkü sistem, siyasal olarak 19. yüzy›lda, Afrika ve Asya topraklar›n›n Avrupal› güçler aras›nda paylaß›m› sonucunda ortaya ç›km›ßt›r. Bu paylaß›ma teknolojik yenilikler ve ulaß›mdaki ilerlemeler de yard›mc› olmußtur. Bu, büyük sömürge imparatorluklar›yla karß›laßt›r›labilecek ilk “dünya sistemi”dir. Bundan böyle güç, kaynaklar›n ve uçsuz bucaks›z topraklar üzerindeki nüfusun denetimine dayanacakt›r. Avrupal› güçlere (‹ngiltere, Fransa, Almanya ve Rusya) 20. yüzy›l›n baß›nda Japonya ve ABD de kat›l›r. ‹kinci “dünya sistemi”, ‹kinci Dünya Savaß›’n›n bir ürünüdür. Avrupa harap olmuß ve Japonya kara topraklar›n› yitirmißtir. ABD siyasal ve ekonomik bak›mdan dünyaya hâkim olurken (New York, Birleßmiß Milletler’in merkezi olarak seçilir), “Sovyet ‹mparatorlu¤u” Do¤u Avrupa’da yay›lmaktad›r. SSCB/ABD rekabeti, k›sa sürede, “nükleer savaß” korkusunun, ßiddetli siyasal gerilimlerin ve y›k›c› “bölgesel savaßlar”›n -Kore, Vietnam...- belirledi¤i iki kutuplu bir sistemin ortaya ç›kmas›na yol açar. Bu dönemde, ekonomik ve demografik büyümenin ola¤anüstü düzeyde oldu¤u söylenebilir, fakat, ayn› zamanda, Kuzey’in sanayileßmiß ülkelerini Güney’deki ülkelerden ay›ran uçurum da derinleßmektedir. 2. Soğuk Savaş Sonrasõ Gerçekleşen Önemli Dönüşümler 1989 - 1991 döneminde Avrupa’da çok önemli olaylar gerçekleßir: Halk demokrasilerinde komünist iktidar›n sonu, Berlin Duvar›’n›n y›k›lmas› ve Almanya’n›n yeniden birleßmesi, SSCB’nin parçalanmas›. Bu gelißmelerin sonucunda dünyan›n jeopolitik* haritas›nda önemli bir dönüßüm gerçekleßir. ‹ki siyasal ve ideolojik merkezden geriye sadece Washington kal›r.

Japonya

ABD

AB

Dünyadaki merkezler Güç halkas› Çat›ßma halkas›

1 Dünyadaki güç ve çat›ßma halkalar›.

Ancak, 1992’de Somali’ye ve 1991’den itibaren eski Yugoslavya’ya yap›lan müdahalelerinin de gösterdi¤i gibi, ABD dünya üzerinde mutlak bir hareket özgürlü¤üne de sahip de¤ildir. Washington ve Moskova’n›n güvence alt›na ald›¤› siyasal düzen, yerini, Avrupa Birli¤i, Japonya, Brezilya, Çin ve Hindistan (1. belge) gibi yeni bölgesel güçlerin kat›l›m›yla dünyada bar›ßa olan inanç ve pek çok çat›ßman›n bir arada var oldu¤u aç›k bir kargaßa ortam›na b›rakm›ßt›r. 3. Yeni Tehlikelerden Söz Edilebilir mi? Günümüze hâkim olan jeopolitik manzara, yeryüzünün Balkanlaßmas›* ve devletlerin parçalanmas›d›r. Bu durum, etnik verileri (dil, din ve toprak) yücelten milliyetçilik ak›mlar› taraf›ndan da desteklenmekte ve dünyan›n hemen hemen her yerinde ciddi çat›ßmalara yol açmaktad›r: Kafkaslar, eski Yugoslavya, Orta Asya, Ortado¤u, Ekvator Afrikas›, vb. bu bölgelerden baßl›calar›d›r (2. belge). Uyußturucu ticareti, birçok ülkenin ekonomik ve demokratik ißleyißi aç›s›ndan büyük bir tehlike olußturmaktad›r (3. belge). Uyußturucu üretiminden ve trafi¤inden etkilenen Latin Amerika, Afrika ve Asya ülkelerinin say›s› 1989’dan beri artmaktad›r. Uyußturucu gelirleri o kadar yüksektir ki günümüzün politikalar›, köylüleri yasak ama kârl› olan bu ürünleri yetißtirmekten cayd›rmamakta ve devletler uyußturucu çetelerine karß› mücadelede etkisiz kalmaktad›r. Uyußturucu piyasas›, So¤uk Savaß sonras› dünyan›n yeni düzensizlikleri bak›m›ndan aç›klay›c›d›r ve bütün devletlerin kat›laca¤› bir dünya politikas› gerektirmektedir. 18

U l ster Ç eçen ya Kuzey Irak

Guerrero Ch i a pa s

Okyanusu

Atlas

S p ratly Min d an ao A d alarõ (E n d on ezya)

Hint

Ekvator

Okyanusu

Okyanusu Dönence

es i Yen geç D ön en c

Ca sa ma nce

Pasifik

Oğlak

Pasifik

Keşmir (Hindistan) Assam (Hindistan)

Okyanusu

si

3 000 km Atlas des relations internationales, Hatier, 1997.

D oğu Timor (E n d on ezya)

Ülke içi çat›ßmalar

Devletleraras› gerilimler

Yayg›n ayaklanmalar

Sürmekte olan bar›ß görüßmeleri

Ayr›l›kç› ayaklanmalar

1 Ocak 1997’de BM güçlerinin bulundu¤u yerler

2 Günümüz dünyas›ndaki çat›ßmalar ve gerilimler.

K A NADA

RUS YA A V RUPA UKRAY N A

A BD ÇİN

Ka narya Ba ha ma l a r

Adalarõ

Altõn Üçge n

es Y eng e ç Dö ne nc

HİNDİSTAN

Hong Kong

Atlas Ekvator

PANAMA

Lagos

Hint

KOLOM Bİ YA

P a s i f i k P ERU

B an gk o k

Pasifik

Okyanusu

Okyanusu

Okyanusu

en ce s i O ğl ak D ön

Mau ritius A V U S TR A L Y A

Okyanusu

• Üreticiler ve tüketiciler 3 000 km

• Uyußturucunun olußturdu¤u riskler

Afyon, haßhaß ve koka üretimi

-Atlas du nouvel état du monde, Yay. La Découverte.

Tüketici ülkeler

-L’économie de la drogue, Yay. Le Monde.

Ç›k›ß ve geçiß noktalar›

Uyußturucunun ekonomide önemli bir yere sahip oldu¤u ülkeler ‹ktidar›n uyußturucu trafi¤iyle ba¤lant›l› oldu¤u devletler

Baßl›ca ak›mlar

3 Uyußturucu ekonomisi. 19

Uyußturucu ve suç örgütlerinin baßl›ca merkezleri (karteller, mafya) Kara para aklama merkezleri Uyußturucudan kazan›lan parayla finanse edilen baßl›ca çat›ßmalar

i

B. Yeni Bir Dünya Düzenine Doğru mu?

Coğrafyacõnõn Sözlüğü * Uluslararasõ: Devletler aras›ndaki ilißkileri tan›mlar. * Uluslarötesi: Etkinlikleri “denetimsiz” bir biçimde devletlerin s›n›rlar›n›n d›ß›na taßan kurumlar› ya da ßirketleri tan›mlar. Bu terim, bilgi, fikirler ve ekonomi alanlar›nda kullan›lmaktad›r: Çokuluslu ßirketler, kiliseler, mezhepler, diasporalar, vb. * UNDP: Birleßmiß Milletler Kalk›nma Program›.

1. “Amerikan Barõşõ (Pax Americana)”: Gerçekler ve Sõnõrlar ABD, 1990’dan beri dünya çap›nda bir süper güç oldu¤unu iddia edebilecek tek ülkedir. ABD, dünyadaki siyasal krizlerde hakem rolünü oynayabilen tek güç olarak ortaya ç›kmaktad›r ve uluslararas› siyasal davran›ß normlar›n› belirlemektedir. Kuzey Atlantik ‹ttifak›’n› (NATO) denetlemekte ve 1997’de Polonya, Çek Cumhuriyeti ve Macaristan’›n kat›l›m› s›ras›nda görüldü¤ü gibi, bu örgütün genißlemesinde etkili olabilmektedir. NATO, kilit komuta noktalar›nda, ABD ordusu subaylar›n›n etkili oldu¤u ortak bir komutanl›¤a sahiptir. Ancak, Amerika’n›n liderli¤i s›n›rl›d›r ve kimi durumlarda tart›ßmalara yol açmaktad›r. Örne¤in, Suudi Arabistan, Körfez Savaß› s›ras›nda ‹slam’›n kutsal topraklar›nda “kâfir birlikleri”nin varl›¤›n› eleßtiren kesimlerin düßmanca duygular›n›n yaratt›¤› bask› nedeniyle ABD’yle aras›na mesafe koymußtur. Amerikan diplomasisi, ‹sraillilerle Filistinliler aras›ndaki görüßmelerde ve Irak meselesinin çözümünde etkili olamamaktad›r. ABD, Uzakdo¤u’da, “Asya Devleri” olarak nitelenen Japonya ve Çin’in dünya sahnesine geri dönüßünü dikkate almak zorundad›r. 2. Birleşmiş Milletler ve Uluslararasõ Hukuk

Toplam ciro (çokuluslu şirketler) veya GSYİH (devletler) milyar dolar

0

30

60

90

120

150

180

Endonezya General Motors Türkiye Danimarka

1945 y›l›nda kurulmuß olan Birleßmiß Milletler’in (BM) görevi “gelecek nesilleri savaß felaketinden korumak”t›r. Bu örgütün ißleyißi, büyük güçlerin genelde oybirli¤i içinde olmas› ve devletlerin kendi iç sorunlar›ndan kaynaklanan çat›ßmalardaki art›ß nedeniyle,1990’dan beri bir hayli de¤ißmiß durumdad›r. Çokuluslu kuvvetlerin, BM bayra¤› alt›nda Irak ve Kuveyt’te, Somali, Ruanda ve daha pek çok ülkede s›k s›k askeri operasyonlara baßvurmas› bu de¤ißimi yans›tmaktad›r (4. belge). Ancak BM çok farkl› durumlarla karß› karß›ya kalmaktad›r. Üstelik devletlerin egemenli¤i ilkesine sayg› ile çat›ßmalar›n kurban› olan sivil halka yap›lacak insani yard›m görevi aras›nda da çelißkiler ortaya ç›kmaktad›r. BM’nin rolü, bar›ß›n korunmas›ndan bar›ß›n zorla kabul ettirilmesine dönüßmüßtür. BM giderek daha fazla önem kazanan sivil görevleri de üstlenmek zorundad›r (2. belge). BM’ye ba¤l› kurulußlar (UNDP*, UNICEF, FAO, UNESCO...) devletlerin içißlerine kar›ßmama ilkesine sayg› göstererek yeryüzünün en yoksul insanlar› için çal›ßmaktad›r. Sivil Toplum Kurulußlar› (STK) ise, insani konularda içißlerine kar›ßma hakk›n›, yani sivil halka yard›m götürmek ya da çevreyi korumak için devletlerin iradesine kimi zaman karß› gelerek s›n›rlar› aßma hakk›n› talep etmektedir.

Ford Güney Afrika Toyota Exxon

3. Devletlerin Yeri?

Royal Dutch/Shell

Dünya devletleri, bugün, egemenlik haklar›n› zay›flatan, uluslararas›* ve uluslarötesi* üç d›ß güç alan›yla uyum içinde olmak zorundad›r: Politika alan› (BM, Avrupa Birli¤i, ASEAN...), ekonomi alan› (WTO, NAFTA...ve çokuluslu ßirketlerin stratejileri) ve kültür alan› (dinler, dünya medyas›...).

Norveç Polonya Portekiz

Bölgesel örgütler, ßirket stratejileri, ticaret ak›mlar›, iletißim a¤lar› ve dinsel ve kültürel kimlikler, mekân›n inßas›nda giderek daha belirleyici olmaktad›r (3. belge).

IBM Malezya Venezuela Kaynak : BM, UNDP, 1997.

1 Baz› devletlerin ve uluslararas› ßirketlerin karß›laßt›rmal› gücü.

Siyasal, ekonomik ve kültürel küreselleßme, ulusal toplumlar›n d›ß›nda yer alan ikinci bir düzeyin ortaya ç›kmas›na yol açmaktad›r. Bölgesel örgütlerin kendi yasalar›, çokuluslu ßirketlerin kendi hissedarlar› ve yöneticileri, kiliselerin kendi hiyerarßileri, STK’lar›n kendi üyeleri vard›r. Haritalarda devletlerin baßkentleriyle bu güçlerin merkezleri örtüßmektedir (New York, Londra, Brüksel, Roma, Tokyo gibi). 20

2

DEVLETLER - karar al›rlar - idare ederler -düzenleme yaparlar -e¤itirler

BM'nin Yeni Misyonlarõ

Bar›ß›n yeniden sa¤lanmas› art›k sadece çat›ßmalar›n sona ermesiyle s›n›rl› de¤ildir. Uluslararas› toplumdan, dolay›s›yla BM’den krizdeki devletlerin toparlanmalar› için hem askeri hem de sivil bir eylem beklenmektedir. BM taraf›ndan gönderilen kuvvetlerden, belirli gruplar›n silahs›zland›r›lmas›, topraklar›n may›nlardan temizlenmesi, el konmuß silahlar›n yok edilmesi, kuvvetlerin yeniden birleßtirilmesi, ulusal ordular›n yeniden kurulmas› vb. talep edilmektedir... Bu taleplere, giderek daha fazla önem kazanan sivil görevler de eklenmekte, insani boyut öncelik kazanmaktad›r. Güvenlik Konseyi, konvoylar› korumak ve mavi berelilerin çat›ßma kurbanlar›na yard›mlar› da¤›tmas›n› sa¤lamak amac›yla “güvenli bölgeler” ya da “insani koridorlar” olußturmaktad›r. ‹stikrar bir kez sa¤lan›p s›n›rlar yeniden olußturuldu¤unda ulusal uzlaßmay› sa¤lamak ve devleti yeniden inßa etmek; örne¤in demokratik ilkeleri yüceltmek, hukuk devletine kaybetti¤i gücü kazand›rmak vb. gerekmektedir. Bütünü sa¤lamlaßt›rmak için, kurumlarda reform yapmak, istikrarl› bir hükümet ve etkin bir yönetim kurmak, gerekli altyap›lar› kurup ulusal ekonomiyi yeniden ißler hale getirmek gerekmektedir. Baßka bir deyißle tam anlam›yla bir siyasal yap›lanma söz konusu olmaktad›r. H. Mazeran, “L’ONU et les crises contemporaines”, Universalia, Encyclopaedia Universalis , 1996.

MINUGUA Guatemala

MITNUH Haiti

MINUBH Bosna-Hersek

MONUP Hõrvatistan

ATNUSO Hõrvatistan

GENEL ÖRGÜTLER - karß›l›kl› ilißkileri desteklerler - üyelerini korurlar

ULUSLARARASI ÖRGÜTLER - uluslararas› bir hukuk olußtururlar - çat›ßmalar› çözerler

MEGALOPOLLER yetkilerin topland›¤› noktalar

BANKALAR yat›r›m yaparlar

STK - fikirleri harekete geçirirler - çat›ßma noktalar›na müdahale ederler

B‹REYLER - karar verenler - kat›lanlar - sonuçlara katlananlar

ÇOKULUSLU Þ‹RKETLER önemli bir ekonomik rol oynarlar

Kaynak: Sciences humaines, no.17, Temmuz 1997.

3 “Dünya sistemi”nde aktörlerin rolleri.

FORDEPRENU Makedonya

UNFICYP Kõbrõs

FINUL Lübnan

FNUOD Golan

ONUST Ortadoğu

Pasifik Yen geç Dön enc esi

Atlas Pasifik

Okyanusu

Okyanusu Hint

Ekvator

Okyanusu

Okyanusu es i Oğ la k Dö ne nc

3 000 km MONUA Halen devam eden misyonlar Angola Tamamlanm›ß misyonlar Kaynak: BM ‹nternet sitesi, Eylül 1997.

MINURSO Batõ Sahra

MONUL Liberya

4 BM’nin 1997 sonunda yürütmekte oldu¤u bar›ß operasyonlar›. 21

MONUA Angola

MONUG Gürcistan

MONUIK Kuveyt

MONUT Tacikistan

UNMOGIP PakistanHindistan

Harita

Diller Mozaiği Mekânõn Çeßitlenmesi mas› gibi. Çözüm, kimi zaman, bir devletin topraklar›n›n tamam› üzerinde tek bir dilin resmi dil olarak kabul edilmesiyle sonuçlanmaktad›r.

Dil, bir toplulu¤a ve bir topra¤a ait olman›n göstergelerinden biridir. Kültürel kimli¤in güçlü bir unsurudur. Dünyadaki yaklaß›k 200 ülkede 5 000’in üzerinde dil konußuldu¤u saptanm›ßt›r. Dolay›s›yla, çokdillilik, resmi dillerle az›nl›k dilleri aras›ndaki ilißkilerde kimi zaman sorun ç›karmaktad›r. Bu sorunlarla karß›laßan devletler, bir dil politikas› belirlemek zorundad›r: Bir ya da daha fazla resmi dilin benimsenmesi, bölgesel dillerin tan›n-

Giderek küçülen günümüz dünyas›nda ‹ngilizce kendisini zorla kabul ettirmektedir. Ancak, dünyadaki ekonomik ve politik gelißmeler sonucunda, Asya’da Çince ve Hintçe’nin ya da Amerika’da ‹spanyolca gibi baßka dillerin daha fazla önem kazanmayaca¤› da söylenemez.

P a s i f i k O k y a n u s u Japonca ABD

RUSYA Endonezya

ÇİN

Malaycasõ

BREZİLYA

Bengalce

Almanca Urduca

A t l a s

Hintçe H i n t

O k y a n u s u

O k y a n u s u

•En az 100 milyon kißinin konußtu¤u diller (milyon kißi) Çince (Mandarin) ...........................1 000 ‹ngilizce................................................480 Hintçe ...................................................450 ‹spanyolca ...........................................390 Rusça.....................................................280 Arapça ..................................................225 Bengalce ...............................................200 Portekizce ............................................184 Endonezya Malaycas›.......................160 Japonca .................................................126 Frans›zca ..............................................125 Almanca ...............................................123 Türkçe ...................................................120 Urduca ..................................................103

Dünyada en yayg›n konußulan diller

• Resmi dil Tek dil Arapça Çince ‹spanyolca Portekizce Türkçe

1 Dünyada en yayg›n diller. 22

•!‹letißim dili ‹ngilizce Tek dil

Çokdilli çerçeve ‹ngilizce Frans›zca Rusça

Frans›zca Rusça

Laponca

• Hint-Avrupa dilleri

İzlandaca

Kelt dilleri Karelyaca

Germen dilleri Roman dilleri

Fince

Atlas

Slav dilleri

Norveççe

Okyanusu

İsveççe

Yunanca

Estonca

Gaelce

Rusça

Letonca Danca Gaelce

Farsça

Frizce

Galce

Bretonca Fransõzca

Slovakça • Di¤er diller

Macarca Slovence

Romence

Sõrpça-Hõrvatça

Portekizce Katalanca

Korsikaca

Gürcüce

Ukraynaca Çekçe

Baskça Galiciaca

Ermenice

Lehçe

Hollandaca Almanca

İspanyolca

Arnavutça

Litvanca

İngilizce

Balt›k dilleri

İtalyanca Arnavutca

Karadeniz

Bask Fin- Ugor dilleri

Bulgarca

Altay dilleri Türkçe

Sardca

Arapça

Yunanca

Akdeniz

500 km

Maltaca

2 Avrupa’daki dillerin kal›c›l›¤›.

3 ‹spanya’daki diller.

Özerk topluluk s›n›r› • Devletin resmi dili ‹spanyolca (Kastilyaca) • Bölgesel resmi diller (çift dillilik) Katalanca

BASK ÜLKESİ

NAVARİN

GALICIA ARAGON KATALONYA BALEAR ADALARI

Baskça Galiciaca

VALENCIA TOPLULUĞU

1. Dünyada önemli dillerin da¤›l›m co¤rafyas›n› aç›klay›n›z ve s›n›rlar›n› çiziniz.

• Di¤er diller Aragonca AsturiasLeonca

100 km

23

2. Avrupa’da konußulan diller devletlerin s›n›rlar›yla neden örtüßmemektedir?

Harita

Dünyadaki

Dinler

Mekânõn Çeßitlenmesi dedir. Örne¤in, bugün Rusya’da nüfusun % 60’›ndan fazlas›, Ortodoks kilisesine ba¤l› oldu¤unu aç›klamaktad›r. Din, ekonomik küreselleßmeye ba¤l› olarak ortaya ç›kan kültürel tektipleßmeye direnebilen kimlik hareketlerini do¤urabilmektedir. Dinler, dünyay› din yayma çabalar›, modern iletißim araçlar› ve göçler nedeniyle de¤ißebilen ama oldukça istikrarl› co¤rafyalar halinde aralar›nda paylaßm›ßlard›r.

Din, uygarl›klar›n özgün niteliklerini bulduklar› en belirleyici unsurdur. Dünya üzerinde Müslüman uygarl›¤›, H›ristiyan uygarl›¤›, Hindu uygarl›¤› gibi farkl› uygarl›klar mevcuttur. Avrupa’da, H›ristiyanl›k’tan uzaklaßma ve laikleßme, dinlerin gerilemekte oldu¤u inanc›n› do¤urdu. Oysa 1980’li y›llar›n sonlar›ndan bu yana dinlerin sosyal ve siyasal düzende oynad›klar› önemli rol inkâr edilemez bir düzey-

Pasifik Okyanusu KUZEY AMERİKA

ENDONEZYA

GÜNEY AMERİKA

ÇİN RUSYA

Atlas Okyanusu

Benares HİNDİSTAN

AVRUPA Roma

Hint

Kudüs •!En çok inanan› olan dinler (1994 tahmini, milyon kißi)

AFRİKA

Okyanusu

Mekke

H›ristiyanlar: Katolikler Protestanlar Ortodokslar Müslümanlar

1 060 400 180 1 040

Hindular

770

Budistler

340

Özellikle Do¤u dinleri söz konusu oldu¤unda tahminler bir kaynaktan

• Tektanr›l› dinler

di¤erine büyük farkl›l›klar

H›ristiyanlar

göstermektedir.

• Di¤er dinler

Katolikler

Kutsal yerler

Protestanlar

Az›nl›klar

Ortodokslar

Müslümanlar

Hindular

Animist dinler

Museviler

Budistler

Þintoizm

Çin dinleri

1 Günümüzde dünyadaki dinler. 24

• H›ristiyanl›k Katolikler

İZLANDA

Ortodokslar Protestanlar FİNLANDİYA NORVEÇ

Kuzey Denizi İRLANDA

BİRLEŞİK KRALLIK

Ortodoks az›nl›k

BELÇİKA

Okyanusu

• ‹slamiyet

ESTONYA

ALMANYA

RUSYA

LETONYA

DANİMARKA

BELARUS

• Di¤er

POLONYA

Yahudi az›nl›k

UKRAYNA ÇEK CUM. SLOVAKYA MOLDOVA İSVİÇRE AVUSTURYA MACARİSTAN SLOVENYA HIRVATİSTAN ROMANYA Karadeniz İTALYA B.H.

FRANSA

YUGOSLAVYA BULGARİSTAN

PORTEKİZ Roma

İSPANYA

Müslümanlar Müslüman az›nl›k

LİTVANYA

HOLLANDA

Atlas

Katolik az›nl›k

İSVEÇ

MAKEDONYA ARNAVUTLUK YUNANİSTAN

Gelißen “yeni dini ak›mlar”

Dinin rol oynad›¤› çat›ßmalar

TÜRKİYE B.H.: Bosna-Hersek

Akdeniz

500 km

2 Avrupa’daki dinler.

• Mahalleler H›ristiyan

1967 öncesi sõnõr çizgisi

Yahudi

Meryem Ana’nõn Mezarõ

Müslüman Ermeni

Tapõnak Dağõ

KUTSAL KABİR Via Dolorosa

• Dinsel yap›lar

Maria Magdelana

KUBBETÜ’S -SAHRA

Kilise Sinagog Cami

Kale

300 m

Kilisesi

1. Dünyada en çok inanan› olan dinler hangileridir? Nerelerde tutunmußlard›r? 2. Avrupa’da en çok inanan› olan dinler hangileridir?

AĞLAMA DUVARI Hurva Ramban

Mescid-i Aksa

Aziz Yakup Katedrali

KUZEY

3 Kudüs Kenti’nin plan›.

Getsemani Kilisesi

3. Eski Yugoslavya’da ve Fransa’da çok say›da Müslüman’›n bulunmas› nas›l aç›klanabilir? 4. Kudüs’ü kutsal bir kent olarak kabul eden üç büyük dini say›n. Bu dinlerin her birinin kentte kutsal bir merkezi vard›r. Bu merkezler hangileridir?

Meryem Ana’nõn Ölümü Kilisesi Hz. Davud’un mezarõ

25

2

Büyük Uygarlõk Alanlarõ Sorgulanõyor mu? A. Başlõca Kültür Alanlarõ

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Kültür: Bu sözcük geniß anlam›yla, özellikle de “kültürel alan” ifadesinde, uygarl›kla eßanlaml› olarak kullan›lmaktad›r. *Uygarlõk: Bir toplum ya da toplumlar grubundaki nesnel, ekonomik, sosyal, kültürel ve tarihsel gerçekler bütünü. % olarak

Asya 3 457

22

milyon

37

kißi

10

9 Amerika

9 21

90 61

Afrika

11

728 milyon kißi

14

48

41 17 Avrupa 726 milyon kißi

37 15 23 76

28 milyon kißi

Uygarl›klar›n ve kültür alanlar›n›n say›m›n› yapmak çok zordur. Bununla birlikte, ortak siyasal kurumlara, etkinlik biçimlerine, sosyal yap›lara ve inançlara sahip olmalar›yla tan›mlanan alt› ya da sekiz büyük uygarl›k alan›ndan bahsedilmektedir (2. belge). Afrika’daki Sahraalt› ve Pasifik uygarl›klar› bütünlüklü büyük kümeler olußturmamaktad›r.

1

16 30 30

{

83

Katolikler Protestanlar ve H›ristiyanlar Anglikanlar Müslümanlar Ortodokslar Hindular Budistler Di¤er dinler ve dini olmayanlar Kaynak: Encyclopaedia Britannica, 1996 Book of the year.

1 K›talara göre dinler.

‹slamiyet’in bir milyardan fazla inanan› vard›r. Bu din, Atlantik’ten Endonezya’ya kadar uzanmakta ve birkaç kültürel alan› kapsamaktad›r: Fas’tan Irak’a kadar uzanan Arapça konußan ülkeler; Türkiye’den Orta Asya’ya kadar uzanan Türkçe konußan ülkeler; ‹ran grubu; Hindistan Yar›madas›; Malezya kümesi; Siyah Afrika. ‹slamiyet, Afrika’da, Asya’da ve Avrupa’da gelißmesini sürdürmektedir. H›ristiyanl›¤›n da bir milyardan fazla inanan› vard›r. Bu din, birbirinden aç›k bir biçimde farkl›laßm›ß kültürel alanlar›n do¤mas›na yol açan derin bölünmeler geçirmißtir. 11. yüzy›lda Roma kilisesiyle Ortodoks kilisesinin (Bizans uygarl›¤›) ayr›lmas› Avrupa’y› ikiye bölmüßtür. 16. yüzy›lda Bat› Avrupa H›ristiyanl›¤› Protestanlar ve Katolikler olarak bölünmüßtür. Avrupa’n›n yay›lmac›l›¤›, Amerika’da iki farkl› kültürel alan›n do¤mas›na yol açm›ßt›r (2. belge). Musevilik, H›ristiyanl›k ve ‹slamiyet’le birlikte üçüncü tektanr›l› dindir. Bu din 1948’den beri, geçmißi çok eskiye dayanan bir ülkenin, dilin ve kültürün yeniden dirilißini ifade eden ‹srail Devleti’yle birlikte an›lmaktad›r. Dünyadaki Museviler’in (Diaspora) hemen hemen yar›s› ABD’de yaßamaktad›r.

20 4

Okyanusya

Her uygarl›k, s›n›rlar› oldukça sabit bir topra¤a ve siyasal, ekonomik, sosyal, dinsel ve sanatsal nitelikli ortak unsurlara ba¤l›d›r. Her büyük uygarl›k alan›n›n içerisinde daha k›s›tl› kültürel birimler bulunur. Bu durumda, Avrupa’da Rus, Polonya, Frans›z vb. “kültürlerinden” söz edilebilir.

2. Dünyadaki Dinler ve Kültürel Alanlar

1

774 milyon kißi

Uygarl›k* kavram› karmaß›k bir niteli¤e sahiptir ve bu sözcük her zaman ayn› anlamda kullan›lmam›ßt›r. Eskiden, henüz uygarl›k düzeyine ulaßmam›ß halklar›n karß›s›nda “uygar halklar›” tan›mlamaktayd›: Barbarlar’a karß› Yunanl›lar, Afrikal›lar’a karß› Avrupal›lar gibi. “Uygar” olmak, kendini “uygar” olarak tan›mlayan insan grubunun yaßam tarz›n› ve de¤erlerini benimsemek demekti. Kültürlerle* ilgili bilgilerdeki gelißme, bu hiyerarßik ayr›m›n terk edilmesine yol açt›.

Bu kültürel alanlar›n s›n›rlar› siyasal s›n›rlar kadar kesin de¤ildir ve dikkate al›nan ölçütlere göre de¤ißebilmektedir. Örne¤in, Bangladeß’te yaßayanlar Hint kültürel alan›n›n içinde bulunmalar›na ra¤men ço¤unlukla kendilerini Müslüman dünyas›yla özdeßleßtirmektedirler.

22 3

1. Uygarlõklarõn Tanõmõ ve Coğrafyasõ

Hinduizm, Hindistan nüfusunun % 85’ini biraraya getirmektedir. ‹nanç yayma çabas› bu dine yabanc› oldu¤undan, Hinduizm, Hint Okyanusu’nun çevresi, ‹ngiltere ve ABD’ye göç etmiß olan gruplar d›ß›nda Hindistan’la s›n›rl›d›r. M.Ö. 6. yüzy›lda Hindistan’da do¤an Budizm, bu ülkede neredeyse tamamen silinmiß ve yerel dinleri ve felsefeleri -Konfüçyüsçülük, Taoizm, Þintoizm- etkiledi¤i Do¤u ve Güneydo¤u Asya’n›n tamam›na yay›lm›ßt›r. Bugün de Bat›’da yay›lmaya devam etmektedir. Dünyada daha az yayg›n olan çok say›da din ve dindarl›k biçimi de bulunmaktad›r: Hindistan’da Sihlik, Afrika’da Animizm, dünya çap›ndaki yeni dinsel hareketler vb. 26

POLİNEZYA ALANI

POLİNEZYA

Pasifik

ALANI

Okyanusu

AVUSTRALYA ALANI

KUZEY AMERİKA ALANI

ARKTİK ALANI

LATİN AMERİKA

KUZEY ASYA ALANI UZAKDOĞU

ALANI

ALANI

GÜNEYDOĞU ASYA ALANI

AVRASYA ALANI AVRUPA ALANI

Atlas Okyanusu

HİNT ALANI

ORTADOĞU KUZEY AFRİKA ALANI

ALANI H i n t O k y a n u s u

AFRİKA ALANI

2 Büyük jeokültürel alanlar.

3

Din ve Kültür

Büyük dinlerin hiç ßüphesiz uzun bir tarihsel geçmißi vard›r: ‹slamiyet için yaklaß›k 14 yüzy›l, H›ristiyanl›k için yaklaß›k 20 yüzy›l, Budizm için 25 yüzy›ldan uzun bir süre. Üstelik dünyan›n tan›d›¤› uygarl›klardan hiçbiri, belirli bir döneminde bir dinsellik evresi geçirmeden gelißmemißtir [...]. Dinlere paralel olarak, bugünkü anlamlar›na yak›n zamanda kavußmuß olan, uygarl›k ve kültür ad›n› verdi¤imiz kavramlar ortaya ç›km›ßt›r [...]. Böylece tarih, binlerce y›l›n sonunda günümüz dünyas›na alt› büyük kültür alan›n› miras b›rakm›ßt›r: Uzakdo¤u kültür alan›, Hindu kültür alan›, ‹slam kültür alan›, Bizans miras› ve iki k›y›s›yla birlikte Atlantik kültür alan›. Atlantik’in iki k›y›s›ndaki bu iki kültür alan›, Bat›l› olarak tan›mlansa da, asl›nda ikisini birbirinden ay›ran özellikler de vard›r. Yeni Dünya, Avrupa K›tas›n› on yüzy›ld›r kaplayan manast›r a¤›n›n ve Avrupa’ya kendisini yaratma f›rsat›n› veren Rönesans ve Reform deneyimlerinin eksikli¤ini her zaman duyacakt›r [...]. Dinler, uygarl›klar ve kültürler, daha sonra dünya olarak belirecek olußumun gebelik aßamas›ndaki temel a¤lard›r. Ch.-P. Péguy, L’Horizontal et le Vertical, Reclus, 1996.

27

4 Bat› ile Do¤u’nun bulußmas›. ‹ki kültürün bulußmas› karß›l›kl› zenginleßme f›rsat› sa¤lar. Villeneuve - lès Avignon Manast›r›’n›n binalar› aras›nda duran Do¤u gongu, Japon besteci Takemitsu’nun Do¤u ile Bat› aras›ndaki ayr›l›klar›n ötesine geçen müzi¤ini simgelemektedir.

B. Dünya Kültürünün Gerçekleri ve Sõnõrlarõ

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Bilgi otoyollarõ: Optik elyaf kullanan ve dünyadaki tüm yerleßim ve etkinlik noktalar›n› birbirine eklemleyen, yüksek debili ve yüksek h›zl› mültimedya a¤lar›. *Medya: Bas›n, televizyon, radyo, sinema ve internet gibi baßl›ca yaz›l› ve görsel-ißitsel iletißim araçlar›n›n olußturdu¤u bütün.

12

8

37

4 7

29

• 1993’te % 1,5 2

Devletlere dünya topraklar›n› paylaßma imkân›n› tan›yan sanayi ça¤›n›, bilgi ve iletißim ça¤lar› izlemißtir. Yeni teknolojiler (bilgisayarlar, uydular, optik elyaflar, vb) sayesinde dünyan›n her yerindeki gelißmeler an›nda izlenebilmektedir. ‹nternet bu bilgi otoyollar›n›n* simgesi durumundad›r. Teknolojik araßt›rman›n ve ekonomik gücün ürünü olan modern medya*, co¤rafi olarak belirli noktalarda toplanm›ßt›r. Dünya çap›ndaki iletißim, ABD, Avrupa Birli¤i ve Japonya’daki özel sektör kurulußlar›n›n egemenli¤indedir. En güçlü gruplar Amerika’dad›r: CNN’in sahibi Time Warner - Turner, Disney - ABC, Westinghouse CBS gibi. Baßlang›çta seçkinlere yönelen ve daha sonra, tarihe damgas›n› vurmuß olan kültürlerini halka yayan Avrupa’daki geleneksel kültür odaklar›n›n tersine, Amerikan ßirketleri, yerel kökleri olmayan popüler bir kültür üretmekte ve bunu ihraç etmektedir. Amerikan ßirketleri, baßka ülkelere herkes taraf›ndan bilinen üç tip mekân arac›l›¤›yla -dolaß›m (otoyollar, havaalanlar›), tüketim (hipermarketler, Mac Donald’s), iletißim (uydular, internet)- küresel bir modernlik modeli sunmaktad›r. 2. Dünya Kültürü ve Toplumlarõn Tektipleşmesi

• 1982’de % 0,5 2,5

1. Günümüz Dünyasõndaki İletişim Araçlarõ ve Odaklarõ

13

4

35

4,5

Kentsel nüfusun artmas›, “dünya kültürü”nün gelißmesini kolaylaßt›rmaktad›r. Amerikan kültürü de buna kendi damgas›n› vurabilmektedir. Bu kültürün Amerikan ‹ngilizcesi denen bir dili ve büyük tüketim ürünleri vard›r. Manila’dan Buenos Aires’e, Cape Town’dan Moskova’ya kadar, giyim tarzlar›nda (jean, tißört), beslenme al›ßkanl›klar›nda (fast food), yap›lan ya da televizyondan izlenen sporlarda (futbol, Olimpiyat Oyunlar›, otomobil yar›ßlar›), müzikte ve sosyo-kültürel davran›ßlarda (dünya müzi¤i, sinema, gösteriler) ayn› e¤ilimler göze çarpmaktad›r. Öte yandan dünya kültürü, bazen yerel düzeyde tart›ßmalar do¤uran, bireysel özgürlük, kad›n erkek eßitli¤i, çocuk haklar› gibi de¤erlerin de taß›y›c›l›¤›n› üstlenmektedir. Kültürün bu jeoekonomik dinami¤i yerel toplumlar›n co¤rafyas›n› alt üst etmektedir. Manhattan’da yaßayan bir kißi, Paris, Abidjan ya da Bombay’›n ß›k mahallelerinde yaßayan bir kißiye, Bronx’ta yaßayan New York’lu komßusundan daha yak›nd›r. Geçmißte, mesafeler toplumlar›n olußumu ve iç dinami¤i için gerekli olan uzakl›¤› sa¤lamaktayd›; bugün bu mesafeler ortadan kalkm›ßt›r ve bu durum toplumlar›n bütünlü¤ü için bir tehdit olarak görülebilmektedir. Bu tehdit karß›s›nda, 1980’li y›llar›n sonundan beri, bir gruba ya da bir toprak parças›na ait olma ihtiyac›n›n yeniden ve yo¤un bir biçimde dile getirildi¤i gözlenmektedir. 3. Topluluklarõn Direnci

8

32

ABD

BDT/SSCB

Avrupa Birli¤i

Hindistan

Japonya

Çin

Kanada

Di¤erleri

Kaynak: OST, Économica, 1997.

1 Dünyada bilimsel üretim (yaz›l› yay›nlar).

Günümüzde kültürlerin ve de¤erlerin evrenselli¤i ilkesi hem yayg›nlaßmakta hem de tart›ß›lmaktad›r. Güneydo¤u Asya Uluslar Birli¤i (ASEAN) ülkeleri, Temmuz 1997’deki y›ll›k toplant›lar›nda ABD’nin insan haklar› anlay›ß›na karß› ç›km›ß ve Asya’ya özgü aile, topluluk, disiplin ve otorite anlay›ßlar›n› savunmußlard›r. Hemen hemen her yerde belirli kültürel alanlara aidiyet duygusu kendisini göstermektedir. Bat› toplumlar› d›ß›nda din, dil ile birlikte en güçlü cemaat referans› olmay› sürdürmektedir. Yerel kültürlere canl›l›k kazand›rmaya yönelik bu kararl›l›k, ‹ran, Cezayir ya da Afganistan’da oldu¤u gibi ßiddet içeren ya da d›ßlayan biçimlere bürünebilmektedir. Kültürel alanlar›n savunulmas›, ço¤u zaman özerk bir yönetimin elde edilmesi (Katalonya, Quebec, ‹skoçya) ya da yerel kültürel özgünlüklerin canland›r›lmas›yla s›n›rl› kalmaktad›r. 28

ABD - Kanada

AVRUPA

ASYA

* *

*

YAKINDOĞU

* GÜNEY AMERİKA

* *

Japonya

Hindistan

*

Avustralya

AFRİKA

*

* Güney Afrika

*

Büyük spor merkezleri

‹ngiliz sporlar›n›n yay›l›ß›

‹kincil spor merkezleri

Kuzey Amerika sporlar›n›n yay›l›ß›

Küçük spor merkezleri

Dövüß sporlar›n›n yay›l›ß›

Geleneksel oyunlar›n yaßad›¤› yerler

‹kincil yay›lmalar

Yeni Zelanda

Kaynak: J.-P. Augustin, Mappemonde, Nisan 1996.

2 20. yüzy›l›n sonunda dünyadaki spor merkezleri.

Toprak: Küreselleşmeye Karşõ Bir Direniş Alanõ mõ? 3

Co¤rafya gibi tarih de, uluslar›n, halklar›n ve kültürel gruplar›n topraklar›na ba¤l›l›¤›n›n insan tecrübesinin de¤ißmez bir gerçe¤i oldu¤unu ö¤retmektedir. Ak›mlar›n ve karß›l›kl› ilißkilerin kazand›¤› yeni evrensellik ve dünya pazar›n›n ya da a¤lar›n ortaya ç›k›ß›, önceki tarihsel ve kültürel ba¤lar›n ortadan kalkmas›na yol açmayacakt›r. Geçici olarak bunlar›n üzerini örtse bile kesinlikle eritemeyecektir. Ayn› ßekilde dünya ekonomisinin ortaya ç›k›ß› da “küresel köy”ün geri dönülemez bir kültürel türdeßleßmeye do¤ru gitti¤ini göstermemektedir. Asl›nda her ßey bunun tam tersini kan›tlar gibidir. Evrensellik iddias›nda bulunan ideolojilerin zaman› geçmißtir; art›k, kimlikle toprak aras›ndaki ba¤›n gücünü yeniden gündeme getiren yerel ve bölgesel özgünlükler a¤›rl›¤›n› hissettirmektedir. J. Bonnemaison et L.Cambrezy, “Le Lien Territorial”, Géographie et cultures, no. 20, 1996.

4 Suriye Arap Cumhuriyeti’nde gelenekler ve modernlik. Çöldeki Bedeviler. 29

Kroki

Harita Okuma

Kullan›lan izdüßüm yöntemi ya da seçilen ölçek ne olursa olsun, co¤rafi bir olgunun harita üzerindeki yerini saptayabilmek, incelenen topraklar›n ya da konular›n anlaß›lmas› için vazgeçilmez bir unsurdur.

I. Tanõmak İçin Yer Belirlemek OKYANUSYA

4 Avustralya

ABD p K u zey Kutu

AMERİKA

Brezilya

6

KK

5

Rusya Çin

D

ai

re

W

ASYA

si

45 °

x

Hindistan

AVRUPA

1

y

2

z AFRİKA

3

W

1 Yeryüzü üzerindeki baz› büyük nirengi noktalar›.

1. al›ßt›rma

İsimlendirmek

• 1’den 6’ya kadar numaraland›r›lm›ß olan deniz ve okyanuslar›n isimlerini belirtin. • Haritada w, x, y ve z harfleriyle gösterilen hayali çizgiler nelerdir? • En büyük alt› ülkenin isimlerini belirtin. • Haritada yer almayan k›tan›n ismi nedir?

2. al›ßt›rma

Yerleştirmek

• Topraklar›n ço¤unlu¤u hangi yar›kürede yer almaktad›r? • Tamam› kuzey yar›kürede bulunan k›ta hangisidir? • 45° Kuzey enlemine göre ABD, Avrupa Birli¤i ve Japonya’n›n konumlar›n› belirleyin. • Baßlang›ç meridyenini ç›k›ß noktas› olarak al›p bat›ya do¤ru ilerleyerek, aßa¤›daki ßehirleri haritada yerlerine yerleßtirin: Kahire, Paris, Londra, New York, Hong Kong, Los Angeles, Singapur, Cape Town, Frankfurt, Tokyo. 30

3. al›ßt›rma

Bağlantõ Kurmak

• Japonya’ya en yak›n olan ülke hangisidir? • New York ile Japonya aras›ndaki en k›sa havayolu hangisidir? • Avrupa’yla Güneydo¤u Asya aras›ndaki en k›sa deniz yolu hangisidir? • ABD’nin Meksika ve Kanada’yla bir kara s›n›r› vard›r. ABD hangi ülkeden sadece bir bo¤azla ayr›l›r?

II. Anlamak İçin Bilgileri Okumak ABD

1

Japonya 9 Tayvan 3 1 Güney Kore

10 Avustralya

Çin

Rusya

62

Ek va to r

2 Hollanda İsveç 8 Birleşik Krallõk 4 7 9 6 Hindistan 5 10Belarus Ukrayna Fransa 3 7 5 Kuveyt Almanya 8 4 Türkiye Suudi Arabistan Mõsõr

• 1996’da ilk on satõcõ ve ilk on müşteri 10 milyar $’dan fazla 5 milyar $ 1 milyar $ 250 milyon $

5 Kaynak: Institut international de recherche sur la paix, Stockholm, 1996.

İhracat

her ülkenin sõrasõ

7 İthalat

2 Dünyada silah ticareti.

4. al›ßt›rma

(2. belge)

• Haritada yer alan bilgilerin ana temas› nedir? • ‹hracat yapan ülkeler dünyan›n hangi bölgelerinde yer almaktad›r? Bunlar›n aras›nda BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri var m›d›r? • Dünyada silah ithalat› yapan baßl›ca iki bölge hangisidir?

Kaynak: Atlas des relations internationales, Hatier, 1997. “Géopolitique du chaos”, Le Monde, Manière de voir, Þubat 1997.

(3. belge)

JAPONYA

ÇİN HALK CUMHURİYETİ

P a s ifik

Tachen

Matsu Quemoy

Okyanusu

Senkaku TAYVAN

Hong Kong Çin Denizi Paraçel (Çin)

5. al›ßt›rma

GÜNEY KORE

FİLİPİNLER

VİETNAM

Hak iddia edilen adalar ya da tak›madalar Sahip olunan adalar ya da tak›madalar Tart›ßmal› adalar ya da tak›madalar (Çin) ‹ßgal alt›ndaki tak›mada

• Pasifik’te yer alan Spratly Adalar›’n› haritada yerleßtirin. • Bu adalar üzerinde kaç ülke hak iddia etmektedir? • Bu adalar›n a盤›ndan geçen deniz yolu hangi ülke için hayati önem taß›maktad›r? • Çin Denizi’ndeki ülkeleri karß› karß›ya getiren üç çat›ßma konusunu belirtin.

Spratly

Talep edilen s›n›rlar ve talep eden ülke Çin Halk Cumhuriyeti

BRUNEİ MALEZYA SİNGAPUR ENDONEZYA

3 Çin Denizi’ndeki tart›ßmal› adalar. 31

Vietnam Demokratik Cumhuriyeti Malezya Filipinler Do¤algaz ya da petrol yata¤›

Kroki

Dünyadaki Dinsel Alanlar

• Konuyu okumak ve bir sorunsal ç›karmak • Bilgileri harekete geçirmek ve s›n›fland›rmak • Bir altyaz› haz›rlamak ve do¤rulu¤unu kan›tlamak • Kroki çizmek

1. al›ßt›rma -

Kroki çizildikten sonra baßl›ca hedef, bu krokinin neye dayanarak ve nas›l çizildi¤ini anlamakt›r. Bir kroki çizmeden önce konunun sorunsal›n› anlamak (1. al›ßt›rma), bilgileri harekete geçirmek (2. al›ßt›rma) ve bu bilgileri sadece gerekli olanlar› b›rakacak ßekilde s›n›fland›rmak ve önem s›ras›na göre dizmek (3. al›ßt›rma) gerekmektedir.

Sorunsalõ Çõkarmak İçin Konunun Başlõğõnõ Okumak ve Anlamak

Dinsel bir alan› tan›mlamak için gerekli ölçütler nelerdir? Bu ölçütler tüm dinler için ayn› m›d›r? Bu alanlar tarih içinde de¤ißmiß midir? Dinlerin günümüzdeki co¤rafi dinamikleri nelerdir: Genißleme mi, dura¤anl›k m›, yoksa gerileme mi?

»» Sorunsal: Günümüzdeki dinsel alanlar sabit topraklar m›d›r, yoksa de¤ißmekte olan topraklar m›d›r?

2. al›ßt›rma

Bilgileri Harekete Geçirmek

- Dünyadaki baßl›ca dinler hangileridir? - Bu dinler nerelerde do¤mußtur? Ço¤unlukta olduklar› yerler nereleridir? Az›nl›kta olduklar› yerler nereleridir? - Bu dinler tarih boyunca nas›l yay›lm›ßt›r: Fetihler, sömürgecilik, ißgücü göçü, yeni üyeler kazanmaya yönelik etkinlikler, nüfus? - Bu dinlerin bugün sahip oldu¤u topraksal dinamikler nelerdir? - Baßkentleri ve kutsal yerleri var m›d›r? - Dinler bugün toprak çat›ßmalar›n›n kökeninde yer almakta m›d›r? - Yeni dinler ortaya ç›kmakta m›d›r?

3. al›ßt›rma

Bilgileri Sorunsala Göre Sõnõflandõrmak ve Önem Sõrasõna Koymak

• Haritay› çizmek için aßa¤›da s›ralanan unsurlar ak›lda bulundurulmal›d›r: - Baßl›ca dinler ve bu dinlerin yay›lma alanlar›; - Dinlerin tarih içindeki ve bugünkü yay›lma eksenleri; - En tan›nm›ß kutsal ßehirler; - Yeni dinsel ak›mlar›n kendilerini gösterdikleri mekânlar. • Bilgileri (2. al›ßt›rma) yukar›daki dört konuyla karß›laßt›rmak - Kroki dinlerin mekânsal da¤›l›m›n› nas›l temsil etmektedir? - En çok ziyaret edilen kutsal yerler gösterilmiß midir? - Din olgusunun güncelli¤i nas›l gösterilmißtir? 32

RUSYA

ABD

Roma

JAPONYA

ÇİN

Kudüs ARABİSTAN Benares HİNDİSTAN Mekke

ENDONEZYA

BREZİLYA

Kuzey 3 000 km

• Dinlerin yay›lma alanlar›

• Büyük yay›lma eksenleri Tarihsel

Güncel

Katoliklik Protestanl›k

Kutsal kentler

• Yeni dinsel merkezler

H›ristiyanl›k

Yeni dinsel hareketlerin ortaya ç›kt›¤› ülkeler: tarikatlar, ba¤daßt›rmac› dinler vb.

Ortodoksluk

• Gerilim noktalar›

‹slamiyet

Büyük gerilim noktalar›

Budizm Budizm ve Do¤u dinleri

• Baßl›ca dinsel merkezler

Dünyada büyük dinlerin da¤›l›m› ve mekânsal dinamikleri.

Hinduizm Di¤er dinler

Haritanõn Yorumlanmasõ

Musevilik

• “Unsurlara” göre: - Konuya ve sorunsal›na uygun bir baßl›k; - Alanlar› ifade etmek için kullan›lan yüzeyler; - Belirli yerleri göstermek için kullan›lan noktalar; - ‹lerleme eksenlerini göstermek için kullan›lan çizgiler; - Yer tespiti için isimler; - Yap›lan tercihleri anlaml› k›lmak ve konuya ve sorunsal›na cevap vermek amac›yla düzenlenmiß bir altyaz›.

Öneri • Bir haritada kullan›lmas› zorunlu olan “unsurlar” 1. Baßl›k: Her zaman aç›k ve k›sa olmal›d›r. 2. Alt yaz›lar: Önem s›ras›na göre düzenlenmeli; ya haritan›n yak›n›na ya da ayr› bir sayfaya yerleßtirilmelidir. 3. Ölçek: Gösterilmelidir. 4. Yön bilgisi. 5. ‹simler : Çok fazla olmamal› ve yatay olarak yaz›lmal›d›r. Ayn› olgu söz konusu oldu¤unda ayn› renk ve yaz› karakteri kullan›lmal›d›r.

• ‹çeri¤e göre: Bu kroki aßa¤›da s›ralanan konularda bilgi vermektedir: - Büyük dinlerin dünya topraklar› üzerindeki da¤›l›m›; - Geçmißteki ve bugünkü co¤rafi ilerlemeler; - Dört büyük dinsel merkezin konumu; - Gerilim noktalar›n›n varl›¤›. 33

Yöntem

Çağõmõzõn Çatõşmalarõ, Yeni Jeopolitik Riskler

• Belgeleri sunmak • Bilgileri konular›na göre ay›rmak, s›n›fland›rmak, karß›laßt›rmak ve gruplara ay›rmak • Sentez yapmak

1. Belge : Yeni bir jeopolitik ba¤lam. 2. Belge : 1975 - 1997 aras›nda UNHCR’›n (Birleßmiß Milletler Mülteciler Yüksek Komiserli¤i) gözetimindeki insan say›s›nda kaydedilen art›ß. 3. Belge : 1990 - 1995 döneminde ßiddet sonucu gerçekleßen ölümlerin bölgelere göre da¤›l›m›. 4. Belge : Risk mekân› Ortado¤u. 5. Belge : Günümüzün jeopolitik dünyas›: Belirsizlikler ve bölünmeler (s. 16-17).

• ‹lk hedef, belgeleri tan›mlayarak sunmakt›r: Türlerini (harita, metin, uydu görüntüsü, istatistik, grafik...), kaynaklar›n› (yazar›, nereden al›nd›¤›) ve tarihlerini (1. al›ßt›rma) belirlemek. ‹kinci hedef, söz konusu co¤rafi mekân› s›n›rland›rmak ve konuyu anlamak için konunun baßl›¤›n› okumakt›r (2. • al›ßt›rma).

1

Yeni bir jeopolitik bağlam

Bat› dünyas›yla Sovyet dünyas› aras›ndaki nükleer denge, 1980’li y›llar›n sonunda, yani So¤uk Savaß’›n baßlamas›ndan k›rk y›l sonra, “devletler aras›ndaki çat›ßmalar› çözümleme arac› olarak savaß” fikrinin art›k aß›ld›¤› görüßünün do¤mas›na yol açt›. Bu çerçevede So¤uk Savaß’›n sona ermesi ve bununla birlikte birçok bölgesel çat›ßman›n çözülmesi (Orta Amerika, Güney Afrika, Afrika Boynuzu...) söz konusu iddian›n kan›t› olarak görüldü. Ancak bu heyecan, k›sa bir süre sonra yerini, devrini tamamlam›ß bir ça¤›n son serüveni olarak görülen ‹kinci Körfez Savaß›’n›n ve daha yo¤un olarak, Avrupa’n›n çevresinde (eski Yugoslavya, Kafkaslar) ve eski Üçüncü Dünya’da (Somali, Liberya, Ruanda...) giderek yo¤unlaßan iç savaßlar sonucunda olußan bir hayal k›r›kl›¤›na b›rakt›. Böylece devletler aras›nda savaß›n art›k geçmißte kald›¤› tezinden, devletlerin içinde her an savaß yaßanabilece¤i tezine geçildi. “Un contexte géopolitique bouleversé”, Cahiers français, no. 283, La Documentation française, 1997.

30

Her y›l›n 1 Ocak günü (milyon)

Kaynak: UNHCR, 1997

Diğer kişiler 25 20 15

Mülteciler

10 5 0 1975

1980

1985

1990

1995

1997

2 1975 - 1997 döneminde UNHCR’›n gözetimindeki kißilerin say›s›ndaki gelißme: Bu rakamlara Filistinliler (1995’te 2,8 milyon) dahil de¤ildir. Birleßmiß Milletler Mülteciler Yüksek Komiserli¤i’nin gözetimindeki “di¤er kißiler”, kendi ülkelerinde yerlerinden edilenler, ülkelerine geri gönderilenler ve savaßtan etkilenen topluluklard›r.

Avrupa

Asya

250 000

1,5 milyon

Amerika 180 000

Orta ve Yakõndoğu 200 000

Afrika

3,5 milyon

Dünya toplam› 5,6 milyon Kaynak: D. SMITH, Atlas des conflits fin de siècle, Autrement, 1997.

1990 - 1995 döneminde ölümlerin bölgelere göre da¤›l›m› (%) = %2 = %1

3 1990 - 1995 döneminde ßiddet sonucu ölümlerin bölgelere göre da¤›l›m›. 34

TÜRKMENİSTAN

TÜRKİYE D

Hazar Denizi

ic le

Erbil F›

KKTC

Şam

İSRAİL Kudüs

Tahran

Kerkük

t

Beyrut

SURİYE

ra

Lefkoşa GKRY LÜBNAN

IRAK

Bağdat İRAN

Amman

AFGANİSTAN

KUVEYT Kuveyt

K›

SUUDİ ARABİSTAN

z›l den

Kuzey

BAHREYN

iz

MISIR

PAKİSTAN

Basra Körfezi

500 km

Kaynak: Le Monde diplomatique, Aral›k 1997, Atlas des relations internationales, Hatier, 1997 ve The Economist, 23 Aral›k 2000.

• Dinler ve dinsel cemaatler Sünni Müslümanlar Þii Müslümanlar Ermeniler

4 Ortado¤u: Risk mekân›.

1. al›ßt›rma

KATAR

Riyad Ortodoks H›ristiyanlar

Umman Körfezi

Filistin kökenlilerin yaßad›¤› topraklar (bin)

Yahudiler Lübnan (Müslümanlar: Sünniler, Þiiler ve Dürziler, H›ristiyanlar: Maruniler ve Ortodokslar)

KUVEYT Amerikan üslerinin bulundu¤u ülkeler

Büyük su kaynaklar›

Yasak hava sahas›

Baßl›ca petrol yataklar›

5 Günümüzün jeopolitik dünyas›: Belirsizlikler ve bölünmeler (sayfa 16-17).

Belgeleri Sunmak

• Belgelerin türü (5. belgeyi unutmay›n) - Kaç tür belge vard›r? - Üç haritay› (sayfa 16-17, 34 ve 35) ölçekleri, mekânlar› ve kullan›lan harita yöntemlerini dikkate alarak karß›laßt›r›n. - Metnin türü nedir: Edebi, tarihsel...?

2. al›ßt›rma

BAE

• Belgelerin kaynaklar› ve tarihleri - Bu belgeler özel kaynaklardan m› yoksa uluslararas› kurulußlardan m› al›nm›ßt›r? - Her belgenin yay›mland›¤› tarih ile aç›klanan olgular›n tarihlerini karß›laßt›r›n.

Konunun Mekânõnõ ve Temasõnõ Anlamak

• Konunun baßl›¤› ve kullan›lan çeßitli belgeler, dünya genelinde bir inceleme oldu¤unu göstermektedir. Dünyan›n belirli bir bölgesi üzerinde yo¤unlaßan 4. belgenin hedefi, genel fikirleri yans›tmakt›r. • 20. yüzy›l›n ilk yar›s›n›n tarihi, dünya çap›nda iki büyük çat›ßman›n damgas›n› taß›maktad›r. 1945’ten beri devletleraras› çat›ßmalar azal›rken devletlerin içindeki çat›ßmalar artmaktad›r. - Bu gelißme ne bak›mdan yeni risklerin ifadesi olarak görülebilir? - Bu gelißmeye bakarak ideolojilerin sonunu, demokrasinin ilerleyißini, küreselleßmenin sonuçlar›n› görebiliyor muyuz? 35

Öneri • Çok uzun sunußlardan kaç›n›n. Belgeleri mümkün oldu¤unca konular›na ya da türlerine göre gruplara ay›r›n.

• Kaynaklarla ilgili gereksiz bilgiler vermemeye dikkat edin. Örne¤in 2. belgede UNHCR’›n amac›n›n, mültecileri uluslararas› alanda korumak olan, BM’ye ba¤l› resmi bir organ oldu¤unu belirtmek yeterli olacakt›r.

Kompozisyon

Başlõca Jeokültürel Alanlar, Süreklilikler ve Değişimler

• Konuyu okumak ve bir sorunsal ç›karmak • Bilgileri gözden geçirmek ve plan yapmak • Giriß ve/veya sonuç bölümünü yazmak • Bir kroki çizmek ve/veya kullanmak

1. al›ßt›rma

Ele al›nan konuya, ek olarak sunulan bir istatistik tablosu eßlik etmektedir. Tamamlanm›ß harita konunun parças› de¤ildir; düßünmeye yard›mc› olmas› için verilmißtir. Kompozisyonun yaz›lmas›ndaki ilk aßama konunun incelenmesi; bir baßka deyißle konuyu anlamak, zaman ve mekân içinde s›n›rland›rmak, istenen çal›ßma türünü (betimleme, karß›laßt›rma, tart›ßma...) tan›mlamak için dikkatlice okumakt›r (1. al›ßt›rma). Bunun ard›ndan çal›ßman›n ana eksenini olußturacak olan sorunsal›n araßt›r›lmas› gerekmektedir (2. al›ßt›rma).

Öneri

Konuyu incelemek

• Konuyu anlamak - “Jeokültürel alan” ifadesini tan›mlay›n. Temel özellikler her alan için ayn› m›d›r? - “Süreklilikler”: Süreklilik gösteren unsurlar hangileridir? Bu alanlar› çevreleyen çizgiler sabit midir? - “De¤ißimler”: Her alan›n nitelikleri ve her toprak parças›n›n s›n›rlar› düzeyinde ortaya ç›kan de¤ißimler nelerdir? De¤ißimlerin aktörleri (devletler, ßirketler...) ve unsurlar› (araçlar›) nelerdir? Sonuçlar alanlara göre farkl›l›k göstermekte midir? • Konuyu s›n›rland›rmak - Bu co¤rafya konusu, zaman içindeki s›n›rlar› belirtmemektedir. Dolay›s›yla bugünkü durumu, her co¤rafi olgunun anlaß›lmas› için gerekli olan tarihsel miras› dikkate alarak incelemek gerekmektedir. - Co¤rafi çerçeveye gelince, burada tüm dünya söz konusudur.

2. al›ßt›rma

• Ek belgeler kullan›labilir. Bu belgeler, konunun daha iyi anlaß›lmas› için de¤erli bir kaynak olußturmaktad›r.

• Bu durumda tablo, say›sal verilerin kullan›lmas›n› ve aßa¤›daki konular hakk›nda sorular sorulmas›n› sa¤layacakt›r: - Bir kültürel alan› tan›mlamak için kullan›lan ölçütlerin uygunlu¤u; - Alanlar›n s›n›rland›r›lmas› (seçilen devletlere bak›n›z); - De¤ißime yol açmas› beklenen unsurlar.

Öneri

Bir sorunsal saptamak

• Konunun ele al›n›ß biçimine göre farkl› sorunsallar ortaya koymak mümkündür. Aßa¤›da üç sorunsal örne¤i yer almaktad›r. Bu sorunsallar› tart›ß›n ve yeni sorunsallar önerin. »» Büyük jeokültürel alanlar, Kuzey ülkeleri taraf›ndan arzulanan ve düzenlenen küreselleßmeden etkilenmekte midir? »» Dünyan›n büyük jeokültürel alanlara bölünmesi, ekonominin küreselleßmesi ve Amerikanlaßmayla anlam›n› kaybetmekte midir? »» Zamanda ve mekânda gerçekleßen son dönüßümlerin kültürel sonuçlar› nelerdir? 36

• Sorunsal› saptamak, sunußun ipucunu belirtmek anlam›na gelmektedir. Bunun için 1. al›ßt›rmadaki bütün sorular› tek bir soru haline getirmek gerekmektedir.

Londra Paris

San Francisco Los Angeles ABD

Moskova

AVRUPA

JAPONYA ÇİN

Amerikan

JAPONYA

megalopolü

Tokyo Osaka Taipei Hong Kong

Emirlikler

Mexico

Bombay Bangkok Abidjan Lagos

Singapur Cakarta

Sao Paulo Buenos Aires

3 000 km

Cape Town

• Büyük tarihsel kültür alanlar› Avrupa Sistemi

Sydney

• Gelißme ve birleßme unsurlar› Dünya çap›nda kültürel üretim merkezleri

Avrupa alan›

‹slam alan›

Kuzey Amerika alan›

Afrika alan›

Latin Amerika alan›

Hint - Malezya alan›

Rus alan›

Çin - Japon alan›

Avustralya alan›

Polinezya alan›

Kentsel aktarma merkezleri “Üçlü kutup”un olußturdu¤u egemen halka “Dünya toplumu”nun yay›lma ekseni

• Farkl›laßma unsurlar› Güçlü bir kültürel kimli¤e sahip olan bölgeler ‹slamiyet’in yay›lmas›

Büyük jeokültürel alanlar. ÜLKE

Baßl›ca dinler (%)

Kißi baß›na ‹nsani Yetißkinlerde Kentleßme 1 000 kißiye okuma Gelißme oran› düßen bilim adam› GSMH yazma Endeksi (%) say›s›(1988-1995) (1994, oran› (%) dolar)

ABD

Protestanlar (53) Katolikler (26)

25 880

0,942

99

76

4

Brezilya

Protestanlar (89)

2 970

0,783

83

78

0,2

Almanya

Protestanlar (41) Katolikler (36)

25 580

0,924

99

86

3

Arabistan

Müslümanlar

7 050

0,774

62

80



280

0,393

56

39



Güney Afrika

Müslümanlar (45) Animistler Müslümanlar H›ristiyanlar

3 040

0,716

82

50

0,3

Fas

Müslümanlar

1 440

0,566

42

48



Hindistan

Hindular (82) Müslümanlar (32)

320

0,446

51

27

0,1

Çin

Budistler Taoistler

530

0,626

81

29

0,3

Endonezya

Müslümanlar (87)

880

0,668

83

34

0,2

Avustralya

H›ristiyanlar (75)

18 000

0,931

99

85

2

Rusya

Ortodokslar

2 650

0,792

98

76

4

Nijerya

Ek: Baz› göstergeler.

Temel Kaynak: BM, ‹nsani Gelißme Dünya Raporu, 1997.

37

• Bu harita aßa¤›daki unsurlar› dikkate almaktad›r: - Dünyay› büyük alanlara bölen tarihsel miras (yüzeylerle gösterilmißtir). Alanlar›n alt yaz›da gösterilmesi, bu alanlar› s›n›rland›rmak için dikkate al›nan niteliklerin çeßitlili¤inin anlaß›lmas›n› sa¤lamaktad›r. - ABD ve di¤er sanayileßmiß ülkelerin baßlatt›klar›, bir dünya kültürü yaratmaya yönelik de¤ißimler. Kentler (noktalarla gösterilmißtir) ve ulaß›m ve iletißim araçlar› (çizgilerle gösterilmißtir) bunlar›n baßl›ca unsurlar›d›r. - Farkl› “bölgesel” kültürlerin korunmas›. Kültürel tektipleßmeye karß› tepkiler her yerde ulusal ve dinsel ak›mlarla kendini göstermektedir.

38

2 Dünya: Eşitsizlikler ve Farklõ Gelişme Kutuplarõ

Dünyada pek çok farklõ siyasal sistem, din ve kültür vardõr. Aynõ çoğulluk, kaynaklarõn eşit olmayan bir biçimde paylaşõlmasõ, sanayileşmiş ülkelerin ekonomik hegemonyasõ, yaşam seviyelerindeki çarpõcõ farklõlõklar, ticari ilişkilerin düzenlenmesindeki hiyerarşi ve coğrafi olarak zõt yönde hareket eden turist ve işçi akõmlarõ için de geçerlidir.

Sorunsallar Gelişme Kuzey-Güney

En zengin 29 ülke, dünya üzerindeki kaynaklar›n % 80’ine sahipken, bu ülkelerde yaßayan insan say›s› dünya nüfusunun sadece % 16’s›n› olußturmaktad›r. Buna karß›l›k en az gelißmiß 40 ülke, dünyada her y›l yarat›lan de¤erlerin % 2’sinden az›n› üretirken, dünya nüfusunun % 20’sini bar›nd›rmaktad›r. Bu uçurumlar›n arkas›nda yatan nedenler nelerdir? Kuzey ile Güney aras›ndaki farkl›l›klar bugün ne durumdad›r?

Merkez Çevreler

ABD, Japonya ve Avrupa Birli¤i dünyaya ekonomik aç›dan egemen olan “Üçlü Kutup”u olußturmaktad›r. Ayn› anda hem rakip olan, hem de dayan›ßma içinde hareket eden bu üçlü, dünya ekonomisini kendi ç›karlar› do¤rultusunda düzenlemektedir. Bu ülkelerin sahip oldu¤u güç, ne gibi özelliklere sahiptir ve ne kadar yayg›nd›r? “Çevre” olarak adland›r›lan di¤er ülkelere düßen rol nedir?

Karşõlõklõ bağõmlõlõk Ağlar Akõmlar

Dünya ekonomisine egemen olan bu üçlünün gücü, pazarlar›n aç›lmas›, iletißim ve ulaß›m araçlar›n›n ço¤almas› ve ekonominin dünya ölçe¤inde düzenlenmesi sonucunu do¤urmaktad›r. Dünya çap›ndaki bu karß›l›kl› ba¤›ml›l›k nas›l ißlemektedir? Ak›mlar ve a¤lar hangi aç›lardan gelißmedeki eßitsizliklerin göstergesidir?

Bölüm Planõ 1. Dünyadaki Gelißme Eßitsizlikleri

48

2. Dünyan›n Jeoekonomik Örgütlenmesi

56

3. Birbirine Ba¤›ml› Topraklar

62

Chicago Tah›l Borsas›. Birkaç temel tar›m ürünü, Chicago Borsas›’nda telefon ve bilgisayarlar arac›l›¤›yla yürütülen al›m sat›mlar›n egemen oldu¤u bir dünya pazar›na sahiptir.

39

Miras

Dünkü ve Bugünkü Göçler Dünyanõn İşleyişini Açõklõyor mu?

D

ünya ekonomisi günümüzde, “Üçlü Kutup”un (ABD, Japonya ve Avrupa Birli¤i) ekonomi alan›ndaki egemenli¤i ile faaliyetlerin büyük ekonomi bölgelerinde -Avrupa’n›n “kalbi”, Amerikan ve Japon megalopolleri...- kutuplaßmas›yla tan›mlanmaktad›r.

1920’li y›llar›n nüfus hareketleri, dünyan›n sömürgeci güçler taraf›ndan sömürgeleßtirilmesine ve sömürülmesine ortam sa¤lamaktayd›. Bugünkü ak›mlar ise, gelißmedeki eßitsizlikleri ve ekonomik bölgeler aras›ndaki hiyerarßiyi yans›tmaktad›r.

Bu “büyük ekonomik tak›madalar”, özellikle en yoksul ülkelerden gelen ißçiler için büyük bir çekicili¤e sahiptir. Ak›mlar, art›k iki savaß aras› dönemin tam tersine dönmüßtür.

1. 1920’li y›llar›n ve günümüzün göç alan ve veren merkezlerini belirtin. 2. Her dönem için büyük ißçi ak›mlar›n›n aktörlerini ve onlar› harekete geçiren etkenleri belirtin. Pasifik Okyanusu

Japonya

Avustralya

ABD

Arjantin

Kanada GÜNEYDOĞU ASYA

LATİN AMERİKA

AVRUPA BİRLİĞİ Atlas Okyanusu

Arabistan Hint Okyanusu AFRİKA

Güney Afrika

•So¤uk Savaß sonras› iktisadi

Çal›ßanlar›n en çok hareketlilik gösterdi¤i bölgeler

göç ak›mlar›

• Uzun dönemde gerçekleßen iktisadi göç ak›mlar›

Göç veren yeni bölgeler

Ekonomik aç›dan göç veren büyük bölgeler

‹kincil ak›mlar

Büyük iktisadi göç ak›mlar›: Nitelikli ve niteliksiz ißçiler

Çok nitelikli göçmen ißçilerin olußturdu¤u büyük ak›mlar, “beyin göçü”

1 Günümüzde ißçilerin göç ak›mlar›. 40

Yeni göç ak›mlar› Kaynak: Sciences humaines, no.17,1997.

Wellington

Honolulu

Auckland P a s i f i k

Sydney

O k y a n u s u San Francisco Osaka ABD KANADA 5

Şanghay

Montreal

Buenos Aires 3 Montevideo 8 4 ARJANTİN Santos BREZİLYA Rio de Janerio 3

New York

0,7 AVUSTRALYA

JAPONYA Nagazaki

13 ŞİLİ

Melbourne

142

Perth

82

0,9 Halifax 2

Manila

Saygon ÇİN

1,5 Singapur

AVRUPA H i n t O k y a n u s u

10 8

Kopenhag

Liverpool 52

14

250

3 28 48

209 247 Hamburg Anvers

Cherbourg 71 Bordeaux 65 41 Lizbon

AFRİKA A t l a s O k y a n u s u

Cenova 124 Napoli

5 Ümit Burnu

Kaynak: F. MAURETTE, “Atlas pratique”, Hachette,1929.

1929 y›l›ndaki s›n›rlar

Göç veren ülkeler

Göç veren büyük limanlar

Göç alan ülkeler

Göç alan büyük limanlar

Nüfus yo¤unlu¤u (km2’ye düßen kißi say›s›) Göç ak›mlar›

2 1920’li y›llarda Avrupa göçleri. SANAY‹ ÇAÚI

DÜNYA ÇAPINDA ‹LET‹Þ‹M ÇAÚI

Dönem Girißimciler

19.-20. yüzy›llar

20. yüzy›l›n sonu

- Devletler - Ulusal ßirketler

-

Devletler Büyük bölgesel örgütler Özel ßirketler Çokuluslu ßirketler

Yöntemler

-

-

Uluslararas› ißbölümü Mal ve hizmet üretimi Mal ve hizmet al›ßverißi S›n›rötesi ekonomik bölgeler Dünya ölçe¤inde kentsel y›¤›ß›mlar

Kazananlar

Devletler: - ABD (kuzeydo¤usu) - Bat› Avrupa ülkeleri - Japonya

Fetihler ve iskân ‹malat ürünleri Mal ihracat› S›n›rlar›n güçlendirilmesi Ulusal sanayiler

Kentleßmiß bölgeler: - ABD’nin güneyi ve bat›s› - Londra’dan Milano’ya uzanan “Avrupa’n›n kalbi” - Japon k›y›lar› - Çin’in k›y› ßeridi - Güney Kore - Singapur - Malezya - Brezilya üçgeni, vb...

3 Ekonomik karar süreçlerindeki de¤ißimler. 41

Harita

Dünyadaki

Demografik

Pasifik Ye ng eç Dö ne nc esi

Okyanusu Pasifik

Hint

Atlas

Okyanusu

Ekvator

Okyanusu

Okyanusu i Oğ lak Dö ne nc es

• 1996’da kad›n baß›na düßen çocuk say›s› 6,6 - 7,4 5,1 - 6,5 3,6 - 5

3 000 km Kaynak: INED, Population et Sociétés, Temmuz - A¤ustos 1997.

2 - 3,5 2’den az

1 Do¤urganl›k.

Pasifik Yen geç Dön enc esi

Okyanusu Pasifik

Atlas

Hint Okyanusu

Ekvator

Okyanusu

Okyanusu i Oğ lak Dö ne nc es

3 000 km Kaynak: INED, Population et Sociétés, Temmuz - A¤ustos 1997.

• 1996’da 15 yaß›ndan küçükler (%) • 65 yaß ve üzerindekilerin 15

20

28

35

43

49

2 Genç ülkeler, yaßl› ülkeler. 42

52

% 12’den fazla oldu¤u yerler

Zõtlõklar

Pasifik Ye ng eç Dö ne nc esi

Okyanusu

Hint

Pasifik

Atlas

Okyanusu

Ekvator

Okyanusu

Okyanusu

i Oğ lak Dö ne nc es

• 1996’da do¤umda beklenen ortalama ömür 75 yaß ve üzeri

3 000 km Kaynak: INED, Population et Sociétés, Temmuz - A¤ustos 1997.

70 - 74 yaß

55 - 64 yaß

65 - 59 yaß

55 yaß ve alt›

Veri yok

3 Do¤umda beklenen ortalama ömür.

Mekânõn Çeßitlenmesi zey ülkelerinde 74 y›ldan daha fazlayken, Güney ülkelerinde en çok 62 y›ld›r. Bununla birlikte iki küme aras›ndaki bu uçurum, Do¤u Asya ve Latin Amerika’da kaydedilen ilerlemeler sonucunda giderek kapanmaktad›r.

Dünya nüfusuna her y›l yaklaß›k 90 milyon kißi eklenmektedir. Bu art›ß, yüksek do¤um oranlar›na sahip olan Güney’deki gelißmekte olan ülkelere özgü bir olgudur. Bununla birlikte Güney’deki durum da kendi içinde karß›tl›klarla doludur: Güneydo¤u Asya ve Latin Amerika’daki baz› ülkeler birçok Afrika ülkesinin tersine demografik dönüßümlerini tamamlam›ß durumdad›r.

• 1, 2 ve 3 numaral› haritalardan ve 2 ve 3 numaral› ek haritalardan yararlanarak dünyadaki büyük co¤rafi kümelerin demografik özelliklerini gösteren bir tablo olußturun.

Nüfusun yaßa göre da¤›l›m›, çeßitli riskleri de beraberinde getirmektedir. Kuzey ülkeleri nüfusun yaßlanmas›n›n do¤uraca¤› sonuçlar üzerine kafa yorarken, Güney’dekiler genç bir nüfusun e¤itim, bar›nma ve istihdam sorunlar›yla karß› karß›yad›r. Ortalama ömür bak›m›ndan zengin ülkelerle gelißmekte olan ülkeler aras›nda her zaman büyük bir uçurum yer almaktad›r: Bu süre Ku-

Demografik özellikler: Nüfus yo¤unlu¤u, nüfus art›ß›, yaß yap›s›, ortalama ömür, kentsel / k›rsal nüfus. Büyük kümeler: Bat› Avrupa, Do¤u Avrupa, Kuzey Amerika, Latin Amerika, Bat› Asya, Güney Asya, Do¤u Asya, Afrika, Okyanusya. 43

Harita

Dünyadaki

Gelişme

Pasifik Ye ng eç Dö ne nc

Okyanusu

Atlas

Ekvator

Okyanusu

Okyanusu

Hint

Pasifik

es i

Okyanusu

es i Oğ la k Dö ne nc

3 000 km Kaynak: INED, Population et Sociétés, Temmuz - A¤ustos 1997.

1 ‹nsani gelißme.

• ‹nsani Gelißme Endeksi Çok yüksek (0,9’un üzerinde)

Orta (0,5 - 0,8)

Yüksek (0,8 - 0,9)

Düßük (0,5’in alt›nda)

Pasifik Ye ng eç Dö ne nc

Okyanusu

Hint

Pasifik

Okyanusu

Atlas

Ekvator

Okyanusu

Okyanusu

es i Oğ la k Dö ne nc

3 000 km Kaynak: INED, Population et Sociétés, Temmuz - A¤ustos 1997.

2 Beslenme.

• 1995’te kißi baß›na al›nan kalori miktar› 3 000’den fazla

2 300 - 2 600

2 600 - 3 000

2 300’den az

44

es i

Veri yok

Eşitsizlikleri

Pasifik Ye ng eç Dö ne nc

Hint

Pasifik

es i

Okyanusu

Okyanusu

Atlas Ekvator

Okyanusu

Okyanusu

es i Oğ la k Dö ne nc

• 1995’te yetißkinlerde okuryazarl›k oran› (%)

3 000 km Kaynak: INED, Population et Sociétés, Temmuz - A¤ustos 1997.

95 ve üzeri

61 - 80

81 - 94

60’›n alt›nda

Veri yok

3 Yetißkinlerde okuryazarl›k oran›.

Mekânõn Çeßitlenmesi Endeksi, Þili’ninkinden net bir biçimde daha düßükken, bu ülkede kißi baß›na düßen GSY‹H Þili’dekine oranla çok yüksekti.

Dünyada, gelißme konusunda önemli farkl›l›klar vard›r. Gelißme, niteliksel (kalitatif) kavramlara (beslenme, sa¤l›k, e¤itim, yaßam süresi gibi) bak›larak belirlenmekte ve ‹nsani Gelißme Endeksi ve kißi baß›na düßen GSMH gibi, ülkeler aras›nda karß›laßt›rma yapmaya olanak veren göstergeler yard›m›yla ölçülmektedir. Genel olarak, bir ülke ne kadar sanayileßmiß ve zenginse gelißme düzeyi de o kadar yüksek olmaktad›r. Ancak bir ülkenin içindeki sosyal eßitsizlikler, daha az dikkat çeken küçük farkl›l›klara da yol açabilmektedir. Örne¤in, 1997 y›l›nda Kanada, Fransa ve Norveç’in ‹nsani Gelißme Endeksi, Amerika Birleßik Devletleri’ninkine k›yasla daha yüksek oldu¤u halde, ABD’de kißi baß›na düßen reel GSY‹H bu üç ülkedekinden daha yüksekti. Ayn› ßekilde, Suudi Arabistan’›n ‹nsani Gelißme

Gelißme, bir ülkedeki büyümeyi nicelik bak›m›ndan ölçen ekonomik büyüme kavram›ndan farkl›d›r. 1985 - 1995 aras›nda Þili ve Hindistan’da kißi baß›na düßen GSMH’deki büyüme oran›, ABD, Japonya ve Avrupa Birli¤i ülkelerindekinden daha yüksek olmußtur! 1. Sayfa 44 - 47’de yer alan haritalar›n yard›m›yla Kuzey ve Güney ülkelerinin özelliklerini belirtin. 2. Kuzey’de ve Güney’de yer alan kümeleri birbirinden ay›ran özellikleri s›ralay›n. 45

KANADA

İSVEÇ

İZLANDA

NORVEÇ

FİNLANDİYA

DANİMARKA

İNGİLTERE İRLANDA

12 10 11

JAPONYA

HOLLANDA

ABD

BELÇİKA

RUSYA

ALMANYA

LÜKSEMBURG

BELA RUSYA

POLONYA FRANSA

İSVİÇRE AVUSTURYA

TAYVAN

HİNDİSTAN

BANGLADEŞ

VENEZUELA

TAYLAND FİLİPİNLER

MALEZYA

SİNGAPUR

İSRAİL ENDONEZYA

BREZİLYA FAS

URUGUAY PARAGUAY BOLİVYA ARJANTİN

• 1996’da kißi baß›na düßen GSY‹H (dolar)

SRİ LANKA

TUNUS

P ER U

ŞİLİ

KIBRIS

İRAN

KOLOMBİYA EKVADOR

İTALYA

TÜRKİYE

BELIZE GUATEMALA H O N D UR A S SALVADOR KOSTARİKA PANAMA

İSPANYA

DOMİNİK CUMHURİYETİ

5

8 7 6

PAKİSTAN

123 4 BULGARİSTAN MACARİSTAN ROMANYA

MEKSİKA

ÇİN

9

UKRAYNA

CEZAYİR

MISIR

AVUSTRALYA

ÇAD ORTA AFRİKA

1. MOLDOVA 2. ERMENİSTAN 3. GÜRCİSTAN 4. AZERBAYCAN 5. ÖZBEKİSTAN 6. TÜRKMENİSTAN 7. TACİKİSTAN 8. KIRGIZİSTAN 9. KAZAKİSTAN 10.LİTVANYA 11.LETONYA 12.ESTONYA

KAMERUN MORİTANYA UGANDA GİNE KENYA NİJERYA SIERRA LEONE RUANDA BURUNDİ FİLDİŞİ SAHİLİ ZIMBABWE MADAGASKAR GANA MAURICE BURKİNA FASO MALAWI TOGO MOZAMBİK KONGO LESOTHO GABON GÜNEY AFRİKA NAMİBYA

• 1996’da toplam GSY‹H (milyar dolar)

3 000 - 6 000 3 000’den az

FİJİ YENİ ZELANDA

1 000 500

10 000’den fazla 6 000 - 10 000

PAPUA YENİ GİNE

100 10

Kaynak: INED, Population et Sociétés, Temmuz - A¤ustos 1997 ve Dünya Bankas›, 1997.

4 Ülkelerin zenginli¤i: GSY‹H. Baz› ülkeler veri eksikli¤i nedeniyle gösterilmemißtir.

Pasifik

Yen geç Dön enc esi

Pasifik

Hint

Atlas

Okyanusu

Ekvator

Okyanusu

Okyanusu

es i Oğ la k Dö ne nc

3 000 km Kaynak: INED, Population et Sociétés, Temmuz - A¤ustos 1997.

• 1995’te tar›m›n GSY‹H içindeki pay› (%) 30 ve üzeri

10 - 19

6’n›n alt›nda

20 - 29

6-9

Veri yok

5 Tar›m›n GSY‹H içindeki pay›. 46

Okyanusu

Pasifik

Ye ng eç Dö ne nc

es i

Hint

Pasifik

Atlas

Okyanusu

Okyanusu

Ekvator

Okyanusu Okyanusu es i Oğ la k Dö ne nc

3 000 km Kaynak: INED, Population et Sociétés, Temmuz - A¤ustos 1997.

• Temiz suya ulaßabilen nüfus (1988-1993) % 90 ve üzeri

% 50 - % 69

% 70 - % 89

% 50’den az

Veri yok

6 Temiz içme suyuna ulaßabilme.

Pasifik

Ye ng eç Dö ne nc

Pasifik

Hint

Atlas

Okyanusu

Okyanusu

Ekvator

Okyanusu Okyanusu es i Oğ la k Dö ne nc

3 000 km Kaynak: INED, Population et Sociétés, Temmuz - A¤ustos 1997.

es i

• 1996’da kißi baß›na enerji tüketimi (petrole eßde¤er, kg) 3 000’den fazla

1 000 - 2 000

2 000 - 3 000

1 000’den az

7 Kißi baß›na enerji tüketimi. 47

Veri yok

1

Dünyadaki Gelişme Eşitsizlikleri

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Beslenme Bozukluğu: Hem nitelik, hem de miktar bak›m›ndan dengeli olmayan beslenme (fazla beslenmeyi ve özellikle de eksik beslenmeyi ifade etmektedir). Beslenme bozuklu¤u önemli sorunlara yol açmaktad›r. *Kuzey ve Güney: Co¤rafi konuma göre kullan›lan kavramlard›r. ”Kuzey”, ço¤unlu¤u Kuzey Yar›mküre’nin ›l›man iklim kußa¤›nda yer alan zengin ülkeleri ifade etmekte; “Güney” ise, bu zengin ülkelerin güneyinde konumlanm›ß olan yoksul ülkelerden söz ederken kullan›lmaktad›r. *Üçüncü Dünya: Frans›z iktisatç› Alfred Sauvy’nin 1952 y›l›nda, ne liberal ekonomi anlay›ß›n› benimsemiß olan gelißmiß ülkeler blokunun, ne de Sovyet Bloku’nun parças› olan, gelißmekte olan yoksul ülkeleri tan›mlamak için önerdi¤i kavram.

1

İnsani Gelişmenin Hizmetindeki Büyüme

• “‹yi” bir ekonomik büyüme: - Geçim olanaklar›n› güvence alt›na al›r; - Tam istihdam sa¤lar; - F›rsatlar› adil bir biçimde da¤›t›r; - Toplumsal bütünlü¤ü destekler; - ‹nsani gelißmenin gelece¤ini korur. • Karar vericiler her aßamada kendilerine büyümenin nereye do¤ru gitti¤ini sormal›d›r: - Büyümeden yararlananlar kimlerdir? - Büyüme iß olanaklar› yaratmakta m›d›r? - Büyüme gelecek nesiller için yeni f›rsatlar yaratmakta m›d›r? - Bireyler büyümeye kat›lmakta m›d›r? - Büyüme kültürel çeßitlili¤e sayg› göstermekte midir?

A. Parçalanmõş ve Tedirgin Bir Siyasal Dünya 1. Gelişmeyi Tanõmlamak ve Değerlendirmek Bir milyar üç yüz milyondan fazla kißi her gün bir dolardan daha az bir gelirle yaßamaktad›r. En zenginlerle, en yoksullar aras›ndaki uçurum giderek derinleßmektedir: En zengin % 20’nin elde etti¤i gelirin en yoksul % 20’nin elde etti¤i gelire oran›, 1960 y›l›nda 30’a 1 iken, 1994’te 78’e 1’e yükselmißtir. Ayn› zamanda, en zengin ülkeleri en yoksul ülkelerden ay›ran uçurum da derinleßmektedir: En yoksul 40 ülkede kißi baß›na düßen GSY‹H, 1960 - 1994 tarihleri aras›nda 247 dolardan 254 dolara yükselirken, gelißmiß ülkelerde, 6 448 dolardan 14 473 dolara ç›km›ßt›r. 1950’li ve 1960’l› y›llarda sadece ekonomik aç›dan yap›lan gelißme analizleri, yavaß yavaß kültürel ve sosyal olgular›n da dikkate al›nmas›yla zenginleßmißtir. GSMH ve GSY‹H kußkusuz çok de¤erli göstergelerdir, ancak gelißme sadece maddi zenginli¤in art›ß›na indirgenemez. Bu ba¤lamda Birleßmiß Milletler, ekonomik, sosyal ve kültürel verileri -do¤umda beklenen ortalama ömürle ölçülen yaßam süresi, yetißkinlerin okuryazarl›k oran›yla ve her düzeydeki brüt okullaßma oran›yla ölçülen e¤itim düzeyi, kißi baß›na düßen GSMH’yle ölçülen yaßam düzeyi- dikkate alan ‹nsani Gelißme Endeksini gelißtirmißtir. Bu gösterge 0’la 1 aras›ndaki bir ölçekte ifade edilmektedir. Zengin ülkelerle yoksul ülkeler aras›ndaki karß›tl›klar› dikkate alan baßka ölçütler de vard›r. - Bir günde al›nan kalori miktar›: Gelißmekte olan ülkelerdeki her beß kißiden biri yeterli beslenememektedir. Beslenme bozuklu¤u* çok say›da hastal›¤a ve çocuk ölümü oran›n›n yüksek olmas›na yol açmaktad›r. - ‹ßgücünün ekonominin üç büyük sektörü aras›ndaki da¤›l›m›: Tar›m, sanayileßmiß ülkelerde faal nüfusun % 10’undan az›n› istihdam ederken, yoksul ülkelerde bu oran hâlâ % 60 dolaylar›ndad›r. Yoksul ülkelerde sanayileßme, s›n›rl› ve ba¤›ml›d›r. Heterojen bir görünüm sergileyen üçüncü sektör ise, fazla üretken de¤ildir. - Enerji tüketimi: Enerji tüketimi, sanayileßmiß ülkelerde 1994 y›l›nda kißi baß›na 4 500 kg petrol eßde¤erine yükselirken, bu rakam gelißmekte olan ülkelerde 570 kg’da kalm›ßt›r. - Do¤al afetlerle mücadele yollar›: Birçok yoksul ülkede önleyici tedbirlerin yoklu¤u ve teknik imkânlar›n yetersizli¤i do¤al afetleri insani felaketlere dönüßtürmektedir. 2. Kuzey ve Güney Yoksul ülkeler, uzun bir süre, Kuzey’deki iki blokun karß›t› olarak Üçüncü Dünya* terimiyle an›lm›ßt›r. Yak›n zamanlardaki ekonomik ve siyasal gelißmeler, bu indirgemeci ßemay› geçersiz k›lm›ßt›r. Kuzey’*deki zengin ülkelerde yaßam düzeyi yüksektir: ABD, Kanada, Japonya ve Avrupa Birli¤i ile Avustralya ve Yeni Zelanda (2. belge). Do¤u Avrupa’daki yaßam düzeyi ise, daha düßüktür. Güney* ülkeleri aras›ndaki farkl›l›klar daha da büyüktür. Yeni sanayileßmiß ülkeler, daha ßimdiden, birçok alanda, Kuzey’deki ülkelerin gelißmißlik düzeyine ulaßm›ßt›r. Orta düzeyde bir gelire sahip olan devletler ço¤unlu¤u olußturmakta ve son derece heterojen bir görünüm sunmaktad›r. Düßük gelirli ülkeler (kißi baß›na 1 000 dolardan düßük y›ll›k gelir), özellikle Afrika’da ve Asya’da yer almaktad›r. Bunlar›n aras›ndaki en yoksul 40 ülke, en az gelißmiß ülkeler grubunu olußturmaktad›r. Bu grupta yer alan Çin ve Hindistan, co¤rafi, demografik ve kültürel alandaki güçlü konumlar›yla di¤er ülkelerden ayr›lmaktad›r. 48

Sanayileßmiß Gelißmekte En az ülkeler gelißmiß olan toplam› ülkeler ülkeler toplam› ‹nsani Gelißme Endeksi ‹nsan kaynaklar› • Nüfus (milyon kißi) • 1960 - 1994 dönemindeki y›ll›k nüfus art›ß oran› • Do¤umda beklenen ortalama ömür (y›l) • Yetißkinlerin okuryazarl›k oran› • Kentleßme oran›

0,576

0,336

0,991

0,760

4 325 % 2,2 61,8 y›l % 69,7 % 37

534 % 2,5 50,4 % 48,1 % 22

1 228 % 0,8 74,1 98,5 % 74

400 % 0,8 68,1 98,1 % 66

763 15 36 61 7 82

74 37 19 74 16 66

7 154 3 35 10 6 100

4 269 12 39 19 11 -

4 536 1 053 %4 % 38

80 210 2,5 % 106

20 849 17 221 2,3 -

812 2 125 -1,4 % 27

3,3 14 5,8 4

0,3 2 0,5 1

40,1 50 74 26

15 30 6 -

Ekonomik etkinlikler ve beslenme • Kißi baß›na elektrik tüketimi (kW/sa) • Tar›m›n GSY‹H’ye oran› • Sanayinin GSY‹H’ye oran› • Tar›mda çal›ßan faal nüfus oran› • G›da ürünleri ithalat› (mal ithalat›na oranla) • Kißi baß›na al›nan kalori miktar› (Kuzey=100) Makroekonomik veriler • GSMH (milyar ABD dolar›) • Kißi baß›na GSMH (dolar) • GSMH’nin y›ll›k büyüme oran› • Toplam d›ß borç (GSMH’ye oranla)

Do¤u Avrupa ve BDT

‹letißim • 100 kißiye düßen telefon hatt› • 100 kißiye düßen TV al›c›s› •!Yaz›l› ve bas›l› k⤛t tüketimi (1 000 kißiye düßen miktar, ton cinsinden) • 100 kißiye düßen günlük gazete say›s›

2 Dünyadaki gelißme eßitsizliklerinin baßl›ca göstergeleri (Kaynak: UNDP, 1997)

Pasifik

Ye ng eç Dö ne nc

es i

Hint

Pasifik

Atlas

Okyanusu

Ekvator

Okyanusu

Okyanusu

Oğ lak Dö nen ces i

3000 km

Kaynak: INED, Population et Sociétés, Temmuz - A¤ustos 1997.

• 1995’te kißi baß›na düßen GSMH (dolar) 10 000’in üzerinde

1 000 - 3 000

3 000 - 10 000

1 000’in alt›nda

3 Kißi baß›na düßen GSMH : Kuzey ve Güney ülkeleri 49

En az gelißmiß ülkeler

Okyanusu

B. Kuzey-Güney Eşitsizliklerinin Azalmasõna Doğru

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Gelişme bozukluğu: Gelißme, ekonomik büyüme ile yaßam koßullar›ndaki iyileßmenin bir arada gitmesini varsayar. Büyüme çok yüksek oldu¤unda sosyal, kültürel ve ekolojik sorunlara yol açabilir. Birleßmiß Milletler taraf›ndan gelißtirilen ‹nsani Gelißme Endeksi gerçek insani gelißmeyi ölçmeyi amaçlamaktad›r. *Sanayileşme: Sadece günlük tüketim mallar›yla s›n›rl› kalmay›p, çeßitlenmiß ve eksiksiz bir sanayi dokusunun yarat›lmas›na dayanan gelißme süreci.

1. Gelişme Bozukluğunun Kökenleri Gelißme bozuklu¤unun* nedenleri tart›ßmal›d›r. 17. yüzy›la kadar Avrupa’n›n gelißimi insanl›¤›n geri kalan k›sm›ndan farkl› de¤ildi. Sanayi Devrimi kentleßme, sanayileßme ve teknik ilerlemelerle birlikte temel bir kopußa neden oldu. Güney’in yaßad›¤› güçlükleri aç›klamak için öne sürülen iç etkenler aras›nda do¤al nedenlerin büyük bir önemi yoktur; bunlar›n yol açt›¤› felaket boyutundaki sonuçlar her ßeyden önce imkân yetersizli¤inden kaynaklanmaktad›r. Nüfusun, iß olanaklar›ndan ve üretilen zenginliklerden daha h›zl› büyüdü¤ü yerlerde olumsuz bir etki ortaya ç›kmaktad›r. Sosyo-kültürel etkenler, sosyal yap›lar t›kand›¤›nda gelißmeyi frenleyebilmektedir, ancak yeni sanayileßmiß ülkelerin baßar›s› ve Hindistan’›n bilimsel alandaki canl›l›¤›, Bat›’n›n teknik-ekonomik etkinli¤iyle Do¤u’nun yaßam felsefesi aras›nda bir ba¤daßmazl›k olmad›¤›n› göstermektedir. Gelißmede tart›ßmas›z bir rol oynayan iki d›ß etken vard›r. Birincisi, sömürgecilik, yerel ekonomik yap›lar› bozmuß ve yiyecek üretimine dayal› kültürler aleyhine, ticari kültürleri teßvik etmißtir. ‹kinci olarak, Uluslararas› ekonomik düzen, tüm karar ve yenilik yapma yetkilerinin Kuzey’in elinde oldu¤u, eßitlikçi olmayan Kuzey - Güney ilißkilerini oldu¤u gibi korumaktad›r. 2. Kuzey ve Güney Arasõndaki Zor İlişkiler Güney ülkeleri Kuzey ülkeleriyle olan ilißkilerinde dört farkl› alanda ba¤›ml›l›k sorunlar›yla karß›laßmaktad›r: Ticaret, yat›r›mlar, borçlar ve teknoloji transferleri.

A. Al›nan yard›m (1994)

- Dünya ticaretinin yap›s› Güney ülkelerinin aleyhinedir. Bu ülkelerin üretti¤i petrol d›ß›ndaki hammaddeler, Kuzey ülkeleri için gerekli olan temel ürünler aras›nda yer almamaktad›r. Bu ürünlerin fiyatlar› düßerken, kalk›nma için gerekli teknik ithal ürünlerinin fiyatlar› yükselmektedir.

• Kißi baß›na, dolar Do¤u Asya 10 Güney Asya

- Kuzey ülkeleri taraf›ndan gerçekleßtirilen do¤rudan yat›r›mlar çok seçicidir: Güney’e yönelen ak›mlar›n % 60’› Asya’ya gitmekte, bunlar›n % 37’si de Çin’e ulaßmaktad›r. Sahraalt› Afrikas›’n›n pay›na ise sadece % 2 düßmektedir.

6 Latin Amerika 12

- Güney ülkelerinin çok h›zl› geçen “Otuz Alt›n Y›l” s›ras›nda ald›¤› d›ß borç, son on y›lda üç kat›na ç›km›ßt›r. Afrika’n›n d›ß borç toplam› y›ll›k gelirine eßittir. IMF ve Dünya Bankas›’n›n politikalar›, Güney ülkelerinin ba¤›ml›l›¤›n› artt›ran politikalarla birlikte yürütülmektedir (3. belge).

Ortado¤u ve Kuzey Afrika 24 Sahraalt› Afrikas› 33

B. Verilen yard›m (1994) • Kißi baß›na, dolar

3. Uluslararasõ Yardõm ve Sürdürülebilir Gelişme Sorunu

ABD-Kanada 54 Avrupa Birli¤i 83 ‹skandinav ülkeleri 161 • GSY‹H’ye oran› ABD-Kanada......................................%0,12 Avrupa Birli¤i ...................................%0,37 ‹skandinav ülkeleri ........................%0,76 Kaynak: BM, UNDP, 1997.

1 Resmi kalk›nma yard›mlar›.

- Gelißmekte olan birçok ülke, ne yeni teknolojilere hâkim olmak için gerekli unsurlara, ne de lisans ya da patent almak için yeterli fonlara sahiptir. Oysa, sanayileßmeye* dayal› kalk›nma, bu yeni teknolojilere gereksinim duymaktad›r.

Zengin ülkelerin yoksul ülkelere verdi¤i resmi kalk›nma yard›mlar› Kuzey - Güney ilißkilerinin önemli bir aya¤›n› olußturmaktad›r (1. belge). Ancak, iki tarafl› (bir devletten di¤erine) olarak ya da uluslararas› örgütler (WHO, FAO, IMF) arac›l›¤›yla çoktarafl› olarak gerçekleßtirilen bu yard›mlar yetersiz kalmaktad›r. Yoksul ülkelere 1994 y›l›nda yap›lan resmi yard›mlar, bu ülkelerin borçlar›n›n faizinden daha düßüktü. Öte yandan birçok Kuzey ülkesi bu yard›mlar› azaltmakta, söz konusu yard›mlar›n kötü kullan›ld›¤›ndan ve uzun bir süreye yay›ld›¤›nda tehlikeli oldu¤undan söz etmektedirler. Her ßeye ra¤men, en az gelißmiß ülkelerin GSMH’sinin % 17,5’ine karß›l›k gelen bu yard›mlar, bu ülkeler için vazgeçilmez bir önem taß›maktad›r. Sürdürülebilir gelißme, Kuzey’in teknik ve mali aç›lardan Güney’e yard›m etmesi gerekti¤ini varsayar. Bu, ayn› zamanda, çevreye verilen zararlar›n da s›n›rland›r›laca¤› anlam›na gelmektedir. 50

A. 1985 - 1995 aras›nda büyümede görülen y›ll›k ortalama de¤ißiklik (%) GSY‹H’deki büyüme (y›ll›k, %) 8

Kißi baß›na büyüme oran› (y›ll›k, %)

7

7

6

6

5,5 Gelißmekte olan ülkeler

4

En az gelißmiß 3,2 ülkeler

3

2,6 Latin Amerika 2,5 Sanayileßmiß kapitalist 2,1 ülkeler

2 1

Çin 6,0 Asya Hindistan

5 4

Gelißmekte 3,3 olan ülkeler

3

Sanayileßmiß kapitalist 1,8 ülkeler

2 1

Afrika 0

0

-1

-1

-2

-2

-3

-3 -3,9 Rusya ve Do¤u Avrupa

-4 -5

-4

1995

1985

Arap ülkeleri

0,7 Afrika

Do¤u Avrupa ve BDT

1995

Kaynak: IMF.

3

Di¤er Asya ülkeleri

En az gelißmiß 0,5 ülkeler 0,5 Latin Amerika

-4,2 Rusya ve Do¤u Avrupa

ülke say›s›

Sanayileßmiß OECD ülkeleri

Latin Amerika ve Karayibler

-5

1985

nüfus, milyon

0 0 0 0 0 0 0 0 0 00 00 00 10 20 30 40 50 60 70 80 90 1 0 1 1 1 2

0 0 0 0 0 50 40 30 20 10 0

8

7,8 Asya

5

B. Dünya nüfusunun dörtte biri büyümeden yararlanamamaktad›r

Sahraalt› Afrikas›

20

21

7

14

2 Þu an kißi baß›na düßen gelir düzeyine, 1990’l› y›llardan önce hiç ulaßamam›ß olan ülkelerin nüfusu

20

22

35

Þu an kißi baß›na düßen gelir düzeyine, 1990’l› y›llardan önce ulaßm›ß olan ülkelerin nüfusu

12

8

Kaynak: BM, UNDP, ‹nsani Gelißme Dünya Raporu, 1996.

2 Büyüme mi, kriz mi?

TÜRKİYE 66 milyar GSMH’nin %51’i

GÜNEY KORE 55 milyar GSMH’nin %15’i ÇİN 100 milyar GSMH’nin %19’u

NİKARAGUA 11 milyar GSMH’nin %801’i MEKSİKA 128 milyar GSMH’nin %35’i

HİNDİSTAN 99 milyar GSMH’nin %34’ü

FİLDİŞİ KIYISI 18 milyar GSMH’nin %340’õ

ENDONEZYA 96 milyar GSMH’nin %57’si

BREZİLYA 151 milyar GSMH’nin %28’i

3 000 km

VİETNAM 25 milyar GSMH’nin %161’i

ARJANTİN 72 milyar GSMH’nin %28’i

• 1994’te en fazla borcu olan ülkeler De¤er olarak borcu 50 milyar dolar›n üzerinde olan ülkeler Kaynak: BM, UNDP, ‹nsani Gelißme Dünya Raporu, 1997.

GSMH’ye oranla, borcu GSMH’nin % 100’ünden fazla olan ülkeler

3 Gelißmekte olan ülkeler aras›nda en fazla borcu olanlar. 51

C. Uluslararasõ Göçler

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Asimilasyon: Yabanc›lar›n kendilerine özgü niteliklerini -dil, âdetler, din- terk ederek baßka bir topluluk içinde erimeleri. *Diaspora: Etnik ya da dinsel topluluklar›n as›l topraklar›n›n d›ß›na da¤›lmas›. Diasporalar›n en belirgin özelli¤i güçlü bir kültürel kimli¤i korumalar›d›r. *Entegrasyon: Yabanc›lar›n kendilerine özgü kültürel niteliklerini kaybetmeden baßka bir toplulukla bütünleßmeleri. *Mülteci: Cenevre Antlaßmas›’na (1951) göre, “Irk›, dini, milliyeti, belirli bir sosyal gruba ya da siyasal fikirlere ba¤l›l›¤› nedeniyle bask›ya u¤rayaca¤› konusunda hakl› bir endiße duyan ve uyru¤unda bulundu¤u ülkenin d›ß›nda bulunan her kißi” mültecidir. *Yabancõ: Do¤um yeri neresi olursa olsun, bir ülkede yabanc› uyru¤u taß›yan kißi. 1990: Yaklaß›k 17 milyon % 9,3

%8,1

%0,7

%5,4

%45,6

Ocak 1997: 22,7 milyon %3,2 %0,3 %37,9

%25,3

Diasporalar* ve uluslararas› nüfus hareketleri her zaman varolmußtur (2. belge). Bu hareketler demografik, sosyal ve ekonomik eßitsizliklere ve ülkeler ile bölgeler aras›ndaki siyasal ilißkilere bir yan›t niteli¤indedir ve günümüzde modern ulaß›m a¤lar› sayesinde kolayl›kla gerçekleßmektedir. Zengin ve “yaßl›” Kuzey ile yoksul ve “genç” Güney aras›nda gerçekleßen göçler, önüne geçilemez hareketlerdir. 1950’li ve 1960’l› y›llarda Bat› Avrupa’da Akdeniz ülkelerinden daha kuzeydeki ülkelere do¤ru büyük bir ißçi göçü yaßanm›ßt›r. KuzeyGüney bölünmesi böylece Avrupa’n›n içinde de kendisini göstermißtir. Ancak, Avrupa Birli¤i’nin kurulmas›yla durum de¤ißmißtir. Göçler art›k Afrika ve Asya kaynakl›d›r. Demir Perde’nin y›k›lmas›, Do¤u - Bat› yönünde ak›mlar›n olußmas›na da yol açm›ßt›r. ABD, Kanada ve Avustralya’ya yönelik göçler, yüksek nitelikli göçmenler ile (beyin göçü), düßük ücretleri ve zor ißleri kabul eden e¤itimsiz ißçileri kapsamaktad›r. Güney’de de iç göçler yaßanmaktad›r: Güneydo¤u Asya’da (3. belge), Kuzey ve Güney Afrika’dan petrol üreticisi ülkelere, Sahil ülkelerinden Gine k›y›lar›na, yüksek And ülkelerinden Arjantin ve Brezilya’ya göçler gibi. 20. yüzy›lda birçok kad›n ve erkek savaßtan ya da siyasal, dinsel ve etnik zulümden kaçmak için zorunlu göçlerle tan›ßm›ßt›r: Ermeniler, Yahudiler, ‹spanyollar, Almanlar, Hintliler, Vietnaml›lar, Afganlar, Haitililer vb. 1997 baß›nda Birleßmiß Milletler Mülteciler Yüksek Komiserli¤i’nin (UNHCR) sorumlu¤undaki 23 milyon kißiden 13 milyonu mülteciydi* (1. ve 4. belge). 2. Uluslararasõ Göçlerin Sonuçlarõ ‹lgili bütün ülkeler için bu tip göçlerin ekonomik, demografik ve sosyo-kültürel sonuçlar› vard›r. - Göç veren ülkeler için göçlerin k›sa vadeli sonuçlar› olumludur: ‹ßgücü piyasas›ndaki bask›n›n azalmas›, göçmen ißçilerin gönderdi¤i paralar›n transferi. Pakistan, Mali ve Burkina Faso’nun baz› bölgeleri esas olarak, dünya toplam› 30 milyar dolar› aßan bu gelirlerle geçinmektedir. Ancak göç, uzun vadede olumsuz sonuçlar da do¤urabilmektedir. Göçmenler genelde genç, bazen de nitelikli olduklar›ndan kendi toplumlar›n›n gelißimi bak›m›ndan çok önemli bir role sahiptir. - Göçmenlerin gittikleri ülkelerdeki etkiler ise daha karmaß›kt›r. Göç, toplam nüfusu art›rmakta ve yaßlanmay› yavaßlatmaktad›r. Bir yüzy›l önce, yani göç almaya baßlamad›¤› dönemde, Fransa’n›n nüfusu 10 milyon kißiydi. Göçmen ißçiler ekonomi alan›nda genellikle az nitelikli ya da niteliksiz, çok düßük ücretli ißleri üstlenmektedir.

%30,9

%0,7

1. Göçler, Kuzey - Güney Eşitsizliklerinin Sonucu mu?

%35,6 Kaynak: UNHCR.

1 Ocak 1997’de UNHCR’›n sorumlulu¤u alt›nda olan mülteciler ve yerinden edilmiß kißiler.

Yabanc›lar sosyal, ekonomik ve kültürel nedenlerden ötürü büyük ßehirlerde ve bu ßehirlerdeki ihmal edilmiß mahallelerde toplanmaktad›r. Yabanc›lar*, asimile* olmaktansa göç ettikleri toplumla entegrasyonu* tercih etmektedirler. Göç edilen ülkeyle kültürel farkl›l›klar göçmenlerin toplumla bütünleßmesini güçleßtirebilmektedir. Kendilerine özgü kültürel özelliklerini korumalar› durumunda az›nl›k konumuna geçmektedirler. Bu durum da ißsizli¤in artmas›yla birlikte büyüyen yabanc› düßman› ak›mlar›n ortaya ç›kmas›na yol açmaktad›r. Sanayileßmiß ülkeler, giderek karmaß›klaßan göç ak›mlar›n› s›n›rlamak ve kontrol alt›na almak amac›yla 1970’li y›llar›n ortalar›ndan beri kurumsal önlemler almaktad›r. Ancak kaçak göçlerin sürmesi ve ekonominin küreselleßmesi, göç karß›s›nda al›nacak önlemlerin, öncelikli olarak göç veren ülkelere yönelik düßünülmesinin gerekli oldu¤unu göstermektedir. 52

Ülke başõna düşen göçmen sayõsõ 11 000 000

Pasifik Okyanusu

1 000 000 100 000 50

Pasifik

BİRMANYA 400

Okyanusu

FİJİ

50

FİLİPİNLER

60

SRİ LANKA

Hint

Hint

Okyanusu

Okyanusu

MAURICE GÜNEY AFRİKA

10 0

Kaynak: F. THUAL ve M. GERMANANGUE, “Les Diasporas”, Atlas des relations internationales, Hatier, 1997

2 Hint Okyanusu çevresindeki Hint diasporas›: Önemli kültürel etkileri olan eski bir gelenek.

25

TAYLAND

ENDONEZYA SİNGAPUR

60 50

MALEZYA

0

1

2

60

12

22

BRUNEİ MALEZYA SİNGAPUR 3

350 ENDONEZYA 0 30

Bin

1 000 km

3 Güneydo¤u Asya’daki göçmen ißçi ak›mlar› (1996): Ekonomik büyümeyle yak›ndan ba¤lant›l› göçler.

Pasifik

Okyanusu

Atlas Okyanusu

Hint Okyanusu

• Gittikleri ülkelere göre Ocak 1997’de mülteci nüfus 2 000 000 1 000 000 500 000 100 000

S›n›rdaß ülkelerdeki mülteci y›¤›lmalar›ndan kaynaklanan çat›ßmalar

1 000 - 20 000 Yaln›zca en az 1 000 mülteci kabul eden ülkeler gösterilmißtir. Kaynak: UNHCR, Kas›m 1997.

4 Dünyadaki mülteciler. 53

Harita

20. Yüzyõlõn Sonunda Dünya Mekânõnõn Kuz

ey K utup

Dair

esi

BATI AVRUPA

KANADA

Londra Brüksel

Chicago

Paris Los Angeles

ABD

New York

Madrid

Amsterdam Frankfurt Milano İstanbul Roma

Washington

MEKSİKA Ye ng eç Dö ne nc

es i

Mexico City

A t l a s O k y a n u s u

Ekvator

P a s i f i k BREZİLYA

O k y a n u s u Sao Paulo es i Oğ la k Dö ne nc

Johannesburg GÜNEY

Buenos Aires

AFRİKA

ARJANTİN 3 000 km

• Çevreler “Üçlü kutup”un merkezleri

• Merkez: “Üçlü kutup”un üç merkezi

Bütünleßmiß veya ortak Orta düzeyde bütünleßmiß

54

Örgütlenmesi Mekânõn Örgütlenmesi

Moskova

Pekin

JAPONYA

Seul

Tokyo ÇİN

Osaka Şanghay

HİNDİSTAN Hong Kong

P a s i f i k

Bombay

O k y a n u s u

Singapur

H i n t O k y a n u s u

AVUSTRALYA Sydney

• Megalopoller Az bütünleßmiß ‹nsan yaßamayan bölge (askeri s›n›r ya da stratejik rezerv)

Kumanda merkezi konumundaki büyük metropollerin olußturdu¤u a¤

55

‹nsanl›k birkaç yüzy›l içinde, birbirinden az çok yal›t›lm›ß özerk birimler aßamas›ndan, art›k ba¤›ms›z mekânlar›n kalmad›¤› bir dünya sistemi aßamas›na geçmißtir. Ancak bu dünya mekân› türdeß (homojen) de¤ildir. Dünya ekonomisinin ißleyißindeki rolleri ve yerleriyle farkl›laßan mekânlardan olußmaktad›r. Üç “merkez” (ABD, Avrupa Birli¤i, Japonya ve yeni sanayileßmiß ülkeler) baßl›ca zenginlikleri ve karar yetkisini elinde tutmaktad›r. "Çevreler" (yani dünyan›n geri kalan›), yenilik yapma konusundaki göreli zay›fl›klar› ve merkezlere olan ba¤›ml›l›k dereceleriyle tan›mlanmaktad›r. Bu çizimde görüldü¤ü gibi merkezler ile çevrelerin kaderi birbirine ba¤l›d›r. 1945 - 1985 dönemindeki devletleraras› ekonomik ilißkilerin miras› olan bu ßema, günümüz gerçekli¤ini tam olarak yans›tmamaktad›r. Dünya mekân›n› örgütleyen yeni a¤lar, her ßeyden önce büyük metropolleri birbirine ba¤lamaktad›r. Merkezlerin ve çevrelerin hiyerarßik "dikey" ßemas›, büyük metropollerin "yatay" ßemas›yla örtüßmekte ve giderek yerini bu ikincisine b›rakmaktad›r.

2

Dünyanõn Jeoekonomik Örgütlenmesi A. Küreselleşmenin Aktörleri ve İtici Güçleri

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Uluslararasõ İşbölümü: Çok uluslu ßirketler ve devletler taraf›ndan örgütlenen ve ülkelerin ya da bölgelerin en baßar›l› olduklar› faaliyetlerde uzmanlaßmalar›yla sonuçlanan sistem.

Dolar cinsinden sabit fiyatlar 1920 = 100 100

Havayolu taß›mac›l›¤›

60

36

40 20

16 23

Te l e f o n l a iletißim

0,7

0 1920

1960

1990

Kaynak: Capital, Temmuz 1997.

1 Hizmet fiyatlar›ndaki düßüß.

180°

San Fransisco

Tokyo

00:00 - 06:00

Hong Kong

New York 13:30 - 21:00

Londra

08:00 - 16:00

D

ü

ny

õn

ken

- Taß›mac›l›k alan›ndaki devrim 1950'den beri h›z kazanm›ßt›r. Hava taß›mac›l›¤›n›n maliyeti 1960 - 1990 aras›nda yar› yar›ya azalm›ßt›r (1. belge). Bilißim alan›ndaki ilerleme daha da müthißtir: 1975 (bir IBM bilgisayar) ile 1995 (bir Pentium mikroißlemci) aras›nda, bir birim bilginin ißlenme maliyeti 1/10 000 oran›nda azalm›ßt›r. - Mesafeye ba¤l› maliyet ile zaman kayb›ndaki azalma ve uzmanl›klar›n uluslararas›laßmas› sayesinde, çokuluslu ßirketler etkinliklerini ç›karlar› do¤rultusunda tüm dünyaya yaymaktad›r. Bunun sonucunda bir ßirketin merkezi Fransa'da, bilgisayar yönetimi Hindistan'da, fabrikalar› ise baßka ülkelerde yer alabilmektedir. ‹ßte buna uluslararas› ißbölümü* denmektedir.

Paris Singapur Frankfurt Bahreyn

di çevresinde dön

Uluslararas› finans sistemi, a¤lar›n birbirlerine ba¤lanmas› sonucunda tek bir pazara dönüßmüßtür. Bu pazar, borsalar›n aç›l›ß saatlerine göre kesintisiz biçimde ißlemektedir (2. belge). Sanayi ve finans ßirketleri bu ßekilde istedikleri zaman, zorlay›c› düzenlemelerle karß›laßmadan, do¤rudan borçlanabilmektedir. Yabanc› ßirketleri sat›n almak, ya da ßubeler açmak için yap›lan do¤rudan yabanc› yat›r›mlar da bu sayede h›zl› bir ilerleme kaydetmißtir. Bu yat›r›mlar ço¤unlukla Kuzey’den Kuzey’e gerçekleßirken, 1990'dan beri Kuzey’den Asya’n›n ve Latin Amerika’n›n yeni sanayileßmiß ülkelerine yönelen yat›r›mlar›n hacminde art›ß gözlenmektedir. Bu durum, yeni sanayileßmiß ülkelerin dünya sistemiyle bütünleßmekte oldu¤unu kan›tlamaktad›r. Mali piyasalar de büyük bir at›l›m içindedir. 1995'te al›ßveriß hacmi günde 1 200 milyar dolara yükselmißtir. K›sa vadeli ve spekülasyona dayal› hareketlerin yerini s›nai ve ticari amaçl› do¤rudan yat›r›mlar alm›ßt›r. Bu olgu, mali kriz riskini art›rmakta ve para otoritelerinin spekülasyon karß›s›nda zay›flamas›na yol açmaktad›r. Çokuluslu ßirketler hareket olana¤› elde edebilmek için sanayi, ticaret ve finans ßirketlerini biraraya getiren büyük gruplar halinde yap›lanmaktad›r. Kendi aralar›nda ittifaklar kurmakta, taßeronluk ve kat›l›m anlaßmalar› yapmaktad›r. Bugün, say›lar› 40 000’i bulan çokuluslu ßirket ve bunlara ba¤l› 270 000 ßube, dünyadaki üretimi ve ticareti kontrol etmektedir (4. belge). Çokuluslu ßirketlerin birbirlerine ba¤›ml›l›¤› ulusal üretim sistemlerinin özerkli¤ini s›n›rlamaktad›r. 3. Dünya Ticaret Örgütü ve Bölgesel Bütünleşmeler

0° an

Küreselleßme, hem ekonomik ilißkilerin dünyan›n tüm bölgelerine co¤rafi olarak yay›lmas›n›, hem de bütün faaliyet alanlar›n›n -araßt›rma, üretim, pazarlama, finansman, örgütlenme- bu gelißmeye dahil olußunu ifade etmektedir.

2. Finans Piyasalarõnõn ve Çokuluslu Şirketlerin Küreselleşmesi

100 80

1. Teknolojik İlerlemeler

yö üş



2 Büyük borsa merkezlerinin olußturdu¤u halka.

1994 y›l›nda kurulan Dünya Ticaret Örgütü (WTO), özellikle gümrük vergilerinin düßürülmesini destekleyerek, ticari ilißkilerin liberalleßmesi ve uluslararas› ticaret kurallar›n›n birleßtirilmesi için çal›ßmaktad›r. Dünya Ticaret Örgütü’nün denetimi ABD, Japonya ve Avrupa Birli¤i ülkelerinin elindedir. Bölgesel örgütler, etkili olmak ve d›ß bask›lara karß› koyabilmek amac›yla belirli bir ekonomik a¤›rl›¤a ulaßma ihtiyac› sonunda do¤mußtur (3. belge). Bu örgütler, bölgeleraras› ticari ilißkilerde (NAFTA, Avrupa Birli¤i, MERCOSUR, vb.) büyük bir art›ß olmas›n› sa¤lam›ßt›r. Ancak, bölgeleraras› ticaretin 1990'dan beri kaydetti¤i ilerlemeden de anlaß›laca¤› gibi, bölgesel örgütlerin korumac› bir boyutu da vard›r. 56

P a s i f i k 1983

O k y a n u s u

1992

1969

1989

1991

1991

1967

A t l a s O k y a n u s u 1957 Ortak Pazar, AET ve son olarak Avrupa Birli¤i ASEAN Güneydo¤u Asya Ülkeleri Birli¤i And Toplulu¤u

H i n t

CER Ekonomik Yak›nlaßma Antlaßmas›

O k y a n u s u

APEC Asya Pasifik Ekonomik ‹ßbirli¤i MERCOSUR Latin Amerika Ülkeleri Ortak Pazar› BDT Ba¤›ms›z Devletler Toplulu¤u

Sadece en ileri düzeyde bütünleßmiß b ö l g e s e l e k o n o m i k ö rg ü t l e r g ö s t e r i l m i ß t i r.

NAFTA Kuzey Amerika Serbest De¤ißim Antlaßmas›

3 Ekonomik amaçl› baßl›ca bölgesel örgütlenmeler.

Pasifik

1 9 9 7 ’ d e ç o k u l u s l u ß i r k e t l e r, u l u s l a r a r a s › t i c a re t i n ü ç t e i k i s i n e h a k i m d i r l e r.

Okyanusu

Atlas Hint

Okyanusu

Okyanusu 203 ßirket 11 0 42 1

Kaynak: Financial Times, 24 Ocak 1997.

57

4 En büyük çokuluslu ßirketlerin 1997 y›l›ndaki yönetim merkezleri.

B. Çokmerkezli ve Metropolleşmiş Bir Dünya 1. Baskõn Bir Merkez ABD, Japonya ve Avrupa Birli¤i, dünyadaki üretimin ve ticaretin üçte ikisini gerçekleßtirmekte, her alandaki -siyasal, mali, bilimsel ve kültürel- karar, kumanda ve yenilik yetkisini elinde tutmakta ve tüm dünyada arac›lar bulundurmaktad›r. Bu yap›lanma “Üçlü kutup” denen merkezi* olußturmaktad›r. - ABD en güçlü ve en eksiksiz kutup olarak yerini korumaktad›r. Bu ülkenin gücü yüksek bir yaßam düzeyine, uluslararas› bir para birimine, çok etkin araßt›rma merkezlerine, yay›lmac› bir kültüre ve eßi olmayan bir siyasal ve askeri güce dayanmaktad›r. ABD tüm uluslararas› örgütlenmelerde a¤›rl›kl› bir role sahiptir: Güvenlik Konseyi, IMF, G7, Dünya Bankas› vb. - 370 milyonluk nüfusu ve ABD'ninkinden daha yüksek olan GSMH'siyle Avrupa Birli¤i çok say›daki antlaßma sayesinde, tüm Avrupa ekonomisini tek merkezde toplamaktad›r. Afrika, Karayibler ve Pasifik’teki 60 ülkeyle imzalanan Lomé Antlaßmalar› çerçevesinde birli¤in çekim alan› güneye do¤ru genißlemektedir. Ancak, Avrupa Birli¤i henüz gerçek bir ortak siyasal kimlik olußturamam›ßt›r. - Japonya 1950 - 1992 aras›nda sanayileßmiß ülkeler aras›nda en yüksek büyümeyi kaydetmißtir. Dünyadaki d›ß yat›r›mlar›n önemli bir k›sm›n› Japonya gerçekleßtirmektedir (Tokyo dünyadaki en büyük finans merkezlerinden biridir). Japonya, yeni Güneydo¤u Asya ülkelerini de gelißme kervan›na katmaktad›r. 2. Çok Sayõda Çevre Çevreler* merkezin üç kutbunun tersine çok daha düßük yaßam düzeyleri, karar alma özerkliklerinin ve üretimlerinin zay›fl›¤› ve merkezlere ißgücü ve hammadde sa¤lamalar›yla ay›rt edilmektedir. Çevre ülkeleri genelde merkezin egemenli¤i alt›ndad›r, fakat bu egemenlik farkl› durumlarda farkl› düzeylerde gerçekleßmektedir. - Merkezle bütünleßmiß olan çevreler çok çeßitlidir. Baz›lar› (bunlara ortak ülkeler denir) topraklar›nda gerçekleßtirilen yat›r›mlar, ticari ak›mlar ve sa¤lanan gelißmeyle merkezin etkinliklerine kat›lmaktad›r. Bu durum, örne¤in yeni sanayileßmiß ülkeler, Meksika, Güney Avustralya ve Çin k›y›lar› için geçerlidir. Baßka ülkeler (bunlara sömürülen ülkeler denir) ya sahip olduklar› kaynaklar nedeniyle (petrol üreticisi ülkeler) ya da sunduklar› ucuz ißgücü ve uzmanl›k olanaklar›yla (Güneydo¤u Asya) ekonomik etkinliklere az çok kat›lmaktad›r.

Dünya GSY‹H’sindeki göreli pay (%) 50 Asya -Pasifik (Japonya hariç)

40

35

30 26,6

Doğu Avrupa

28,9 21

20

19

13,2

10

0 1980

1990

2000

2010

Kaynak: Capital, Temmuz 1997.

2 Asya’n›n dünya GSY‹H’sindeki pay›. Önümüzdeki 20 y›lda Avrupa’n›n dünya GSY‹H’sindeki pay› sürekli bir azalma kaydederken, Asya’n›n pay› h›zla artacakt›r. Kuzey Amerika ise, % 21’lik bir payla bugünkü a¤›rl›¤›n› koruyacakt›r.

- Kendi haline b›rak›lm›ß çevre ülkeleri olan en az gelißmiß ülkeler, yani Orta Amerika ve Orta Asya ülkeleri, çok ciddi iç sorunlarla karß› karß›ya bulunmalar›n›n (Haiti, Somali, Ruanda, Burundi, eski Zaire, vb) da etkisiyle merkezler için ekonomik aç›dan fazla önem taß›mamaktad›r. Günümüzde, bu ülkelerin küreselleßmeye kat›l›m› hammadde ihracat› ve zengin ülkelerden ald›klar› yard›mlarla s›n›rl›d›r. 3. Metropol Dinamikleri Merkez - çevre modeli dünyan›n jeoekonomik dinami¤ini eksiksiz bir biçimde yans›tmamaktad›r. Güney’de dinamik bölgeler de vard›r (1. belge). Uzakdo¤u'da yoksullar›n say›s› 1985 - 1995 aras›nda % 35 oran›nda azalm›ßt›r. Bunun tersine Kuzey, kendi çevre bölgelerinden baz›lar›n›n gerileyißine ve sosyal d›ßlanman›n ve yoksullu¤un art›ß›na tan›k olmaktad›r. Günümüzde ekonominin co¤rafyas›, büyük metropoller ile bu metropollerin bulunduklar› bölgeler etraf›nda örgütlenmektedir (2. belge). Teknolojik güç, son derece uzmanlaßm›ß hizmetler, zenginlikler ve insanlar giderek, 20 - 25 metropolden olußan ve dünya çap›nda bir a¤ meydana getiren s›n›rl› say›da merkezde toplanmaktad›r. Bu metropollerin birço¤u k›y›larda yer almaktad›r. Küreselleßme bu metropoller aras›ndaki ilißkileri o kadar yo¤unlaßt›rm›ßt›r ki, bugün art›k dünya ekonomisine hayat veren büyük bir kentsel sistemden söz etmek mümkündür. 58

2

Büyük metropoller dönemi

Günümüzde dünya ekonomisinin gerçek anlamda “metropolleßme”sine tan›k olunmaktad›r. Bu çerçevede, büyük kentler büyümenin, zenginli¤in ve gücün çok büyük bir k›sm›n› kendilerine do¤ru çekmektedir. Bugün Tokyo'nun üretimi ‹ngiltere'nin üretimiyle karß›laßt›r›labilir düzeydedir; Brezilya'n›n - dörtte birinden ço¤u Sao Paulo ve Rio'da gerçekleßen - üretiminin ise, iki kat› kadard›r. Dünya ekonomisi bugün uluslararas› oldu¤u kadar, metropolleraras› bir nitelik de kazanm›ß durumdad›r. Metropol dinamikleri yeni dünya kapitalizminin sadece fiziksel çerçevesini de¤il, itici gücünü ve özünü de olußturmaktad›r. Bu dinamikler dünya kapitalizminin sosyal, kurumsal ve kültürel biçimine giderek daha fazla damgas›n› vuracakt›r […]. Bu - eski ya da yeni - metropol ekonomileri geleneksel nüfuz alanlar›nda yaßanan gelißmelerden giderek kopma e¤ilimindedir. Kentleri hinterlandlar›na ba¤layan "dikey" yak›nlaßma a¤lar› giderek gerileme kaydederken, megakentler aras›ndaki "yatay" a¤lar güçlenmekte ve baz› mali ya da teknolojik etkinlik alanlar›nda etkinlikleri ve ticari ilißkileri tekelleßtiren bir "tak›mada ekonomisi"nin do¤mas›na yol açmaktad›r. P. Veltz, "L’économie mondiale, une économie d’archipel", La Mondialisation au-delà des mythes, La Découverte, 1997.

3 Shenzen. Çin’in dünya ekonomik sistemine dahil olußunu simgeleyen ve son derece Bat›l›laßm›ß bir görünüm sergileyen M‹A (Merkezi ‹ß Alan›), baß döndürücü bir büyüme yaßamaktad›r. Böylece iki Çin yan yana yürümektedir...

4 Malezya’n›n baßkenti Kuala Lumpur’un merkezi. Kuala Lumpur, ikiz kuleleri ve çok say›daki gökdeleniyle, yeni Asya ülkelerinin ekonomik dinamizm merkezlerinden biridir. 59

Harita

Dünyadak i Pasifik

Ta ş õ macõ lõ k

Hawai, Pasifik

Avustralya Yeni Zelanda

Okyanusu Los Angeles ORTAGÜNEY AMERİKA Güney Pasifik Amerikasõ

Atlanta GÜNEYDOĞU AMERİKA

BATI AMERİKA JAPONYA KORE

Dallas

Tokyo Güney Çin

Chicago

New York Karayipler Antiller KUZEYDOĞU AMERİKA

Doğu Avrupa

Güney Atlantik Amerikasõ

Güneydoğu Asya

Orta Asya

Londra Paris Güney Asya Kuzey Afrika

Atlas

Ortadoğu

Okyanusu

Batõ Afrika

Okyanusu

Hint

Ekvator Afrikasõ

Doğu Afrika

• 1996 y›l›ndaki baßl›ca havaalanlar› (milyon yolcu) 123456789101112131415-

Londra New York Chicago Tokyo Dallas Los Angeles Paris Atlanta San Francisco Frankfurt Houston Seul Miami Denver Osaka

85,4 84,1 78,9 72,0 65,0 64,2 59,0 58,0 39,2 38,7 35,0 34,7 33,5 32,2 31,9

Güney Afrika • Havayolu aktarma merkezleri

• Hava Yollar›

Baßl›ca havayolu kavßaklar›

Çok önemli

Daha az önemli baßka havayolu kavßaklar›

Önemli

Çok büyük havaalanlar› (y›lda 50 milyon yolcudan fazla)

Daha az önemli

Di¤er önemli havaalanlar› (y›lda 18 - 50 milyon yolcu)

1 Büyük havayolu hatlar›.

Mekânõn Örgütlenmesi yaßanan art›ß›n hem nedeni hem de sonucudur. Tüm bu etkenler, devletler taraf›ndan desteklenen, dünya çap›nda ulaß›m a¤lar›n›n olußturulmas›na katk›da bulunmußtur.

Teknik ilerlemeler (h›z, büyüklük, uzmanlaßma) insanlar›n hareketlili¤i ve bölgesel ya da uluslararas› ekonomik örgütler, dünya genelinde ticari ilißkilerde 60

Ağl arõ

Pasifik Okyanusu Bering Boğazõ

Tasmanya Boğazõ

JAPONYA

KUZEY AMERİKA Lucon Boğazõ

Macellan Boğazõ Panama Kanalõ

Makkasar Boğazõ Sonde Boğazõ Malakka Boğazõ

AVRUPA BİRLİĞİ Hürmüz Boğazõ Cebelitarõk Boğazõ

Süveyş Kanalõ

Babülmendep Boğazõ

H i n t O k y a n u s u

Atlas Okyanusu

Ümit Burnu Deniz yollar› (kal›nl›klar trafi¤in büyüklü¤üyle orant›l›d›r)

Deniz k›y›s›

Bo¤az

Denize k›y›s› olmayan mekân

Okyanuslararas› kanal

Dünya “merkezi”

• 1 Ocak 1997’deki baßl›ca filolar (birim: 1 000 dwt)

Afrika’n›n gelißmemiß kesimleri Baßl›ca rekreatif limanlar

123456789-

Yunanistan 115 000 Japonya 87 000 Çin ve Hong Kong 68 000 ABD 48 000 Norveç 40 000 Güney Kore 21 000 ‹ngiltere 20 000 Almanya 17 000 Rusya 15 000

dünya çap›ndaki filolara oran› (%)

16,1 12,2 9,5 6,7 6,6 3,2 2,8 2,4 2,1

2 Büyük deniz yollar›, bo¤azlar ve okyanuslararas› kanallar.

1. Deniz ve hava yolu a¤lar›n›n baßl›ca özelliklerini aç›klay›n.

Üç büyük k›y›, deniz yoluyla gerçekleßen ticari al›ßverißin ana merkezleri durumundad›r: Kuzeybat› Avrupa'daki Northern Range, ABD'nin Kuzeydo¤usu ve Japonya megalopolü. Hava taß›mac›l›¤›n›n merkezleri de yo¤un ve tamamlay›c› karayolu a¤lar›na sahip olan bu bölgelerde yer almaktad›r.

2. Bu iki harita "merkez - çevre" modelini ne oranda yans›tmaktad›r?

61

3

Birbirine Bağõmlõ Topraklar A. Giderek Daha Fazla Açõlan Ticari İlişkiler Dünyasõ

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Dünya Ticaret Örgütü, (WTO): 23 ülke 1947 y›l›nda GATT Anlaßmas› (Ticaret ve Tarifeler Genel Anlaßmas›) çerçevesinde gümrük tarifelerini düßürme karar› ald›. Bu tarihten sonra gerçekleßen uzun görüßmeler sonucunda 1947’de ortalama % 40 olan gümrük vergileri 1994'te % 4,7'ye indirildi. 1995 y›l›n›n Ocak ay›nda GATT'›n yerini DTÖ ald›. Merkezi Cenevre'de olan örgütün ticari al›ßverißler konusundaki pazarl›k alan›, tar›m ve hizmetler (mali, telekomünikasyon, ulaß›m) gibi yeni alanlar›n eklenmesiyle genißlemißtir.

1. Ticari İlişkilerin Uluslararasõlaşmasõnõn Unsurlarõ Mal, hizmet, sermaye ve bilgi al›ßverißinde yaßanan dünya çap›ndaki güçlü ve düzenli bir art›ß, 20. yüzy›l›n ikinci yar›s›na damgas›n› vurmußtur. Bu art›ß, özellikle nüfus art›ß›, yaßam düzeyindeki yükselme, teknolojik ilerlemeler, çokuluslu ßirketlerin stratejileri ve Dünya Ticaret Örgütü* gibi uluslararas› örgütler çerçevesinde uygulanan liberal politikalarla aç›klanmaktad›r. Yaßam düzeyinin yükselmesi, özellikle zengin ülkelerde imalat sanayi ve enerji ürünleri ile hammaddelere olan talebin artmas›na yol açm›ßt›r. Gelißmekte olan ülkelerde Amerikan tüketim modeli, modern bir yaßam tarz›n›n sembolleri olan hayvansal ürünlere ve imalat sanayi ürünlerinin ithalat›na yönelik talebi canland›rm›ßt›r. Yeni sanayileßen ülkelerdeki ucuz ve bol ißgücü, ihracata yönelik imalat sanayii ürünlerinin üretilmesinde kullan›lm›ßt›r. Gelißmekte olan di¤er ülkelerde, kimi zaman g›da ürünlerindeki art›ßtan çok daha h›zl› bir seyir izleyen demografik büyüme, tar›m ürünleri ve özellikle de bu¤day piyasas›n›n gelißmesini sa¤lam›ßt›r. 2. Ticari İlişkilerin Doğasõ - Mal ve hizmet al›ßverißleri, 1967 y›l›nda dünya GSY‹H'sinin sadece % 13'nü olußtururken, 1996 y›l›nda dünya GSY‹H'sinin neredeyse dörtte birine ulaßm›ßt›r. Bununla birlikte, bu gelißme düzenli de¤ildir ve ekonomik sektörlere (2. belge) ve bölgelere (3. belge) göre farkl›l›k göstermektedir. - Ticaret, en önemli rolü imalat ürünleri alan›nda oynamaktad›r. Tekstil ve metalürji dallar›n›n pay› gerilerken, elektrik ve mekanik sanayilerinin pay› artmaktad›r. - 1979'a kadar süren bir büyüme döneminden sonra hammaddelerin ticaretteki pay›, petrol fiyatlar›ndaki art›ß ve tar›m ürünlerinin düßük de¤eri nedeniyle net bir biçimde de¤er kaybetmißtir.

% 45

- Hizmet sektörü sanayileßmiß ülkelerde en fazla say›da iß olana¤›n› ve geliri sa¤lad›¤› halde, karß›l›kl› ilißkilerde göreceli olarak daha mütevaz› bir yere sahiptir. Yine de, bu sektör yak›n zamanda önemli bir gelißme kaydetmißtir ve bunu sürdürmesi beklenmektedir.

40

35 30

3. Karmaşõk ticari akõmlar

25

Ticari ilißkilerin co¤rafyas› dünya ekonomisinin büyük etkinlik alanlar›na -Kuzey Amerika, Avrupa ve Uzakdo¤u- s›k› s›k›ya ba¤l›d›r (4. belge).

20

- Bölgesel ekonomik gruplar›n yak›nl›¤› ve olußumu Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika'daki bölgeleraras› ak›mlar›n önemini aç›klamaktad›r. Bunun en iyi göstergesi, Avrupa'n›n hem bölgeleraras›, hem de dünya çap›ndaki ilißkilerde en önemli yere sahip olmas›d›r.

15 10

5

00 20

90 19

80 19

70 19

60 19

50 19

19

40

0

Kaynak: Dünya Ticaret Örgütü, 1997.

1 Sanayileßmiß ülkelerdeki gümrük tarifeleri (1940 - 2000).

- K›talararas› ilißkiler, öncelikle ABD, Japonya ve Avrupa Birli¤i ülkeleri aras›nda gerçekleßmektedir. ‹malat ürünlerinin ticaretine dayanan bu ilißkiler, söz konusu ülkelerin ekonomik alanda ne kadar iç içe geçmiß olduklar›n› yans›tmaktad›r. Gelißmekte olan Asya'n›n ald›¤› pay da, bu mekân›n sanayileßmiß dünyayla bütünleßmesini yans›tmaktad›r. - Merkezlerle gelißmekte olan çevreler aras›ndaki ticari ilißkiler zay›ft›r. Çevrelerden öncelikli olarak hammaddeler ç›kmaktad›r. Buna karß›l›k, imalat ürünleri, bu¤dayla birlikte, sanayileßmiß ülkelerden ithal edilen ürünlerin önemli bir bölümünü olußturmaktad›r. 62

Uluslararasõ ticaretteki üç sektörün dünya GSYİH’sindeki payõ (%)

1991-1995 döneminde mal ve hizmet ihracatõndaki artõş (%)

14

0

5

10

15

20

Do¤u Asya

12 ikincil

Ye n i s a n a y i l e ß m i ß ülkeler

10

Güney Asya 8

Latin Amerika ve Karayipler

6

OECD

4

Av r u p a v e Orta Asya

üçüncül

Güney Sahra Afrikas›

2

birincil

0 1967 1970

1975

1980

1985

1990

Ortado¤u ve Kuzey Afrika 1994

Mal

Kaynak: G. LAFAY, Comprendre la Mondialisation, Economica, 1997.

2 Dünya ticaretindeki üç etkinlik sektörü.

Hizmet

3 Mal ve hizmetlerin ihracat›.

P a s i f i k O k y a n u s u JAPONYA

KUZEY AMERİKA

% 10

% 17,5 GELİŞMEKTE OLAN AMERİKA

% 15,5 GELİŞMEKTE OLAN ASYA VE OKYANUSYA

%5

AVRUPA % 47,5 % 3,5 ORTADOĞU AFRİKA %1

A t l a s

H i n t O k y a n u s u

O k y a n u s u

•1995’te ortak bölgelere yönelik dünya ticareti (toplam ticarete oranla, %)

%4 %2

• Bölgesel kümenin 1995’te dünya ticaretindeki pay› Bölgesel kümenin pay›, bölgelerin içindeki ticari ilißkileri kapsar. (Avrupa ticaretinin % 68’i, Kuzey Amerika ticaretinin % 37’si)

%1

4 Dünya ticareti: Büyük bölgesel kümeler ve baßl›ca ak›mlar. 63

% 17,5

B. Ticari İlişki Yerleri ve Araçlarõ

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Entermodalite: Bir taß›mac›l›k biçiminden di¤erine, tamamlay›c› taß›ma araçlar›n› kullanarak, yüklemenin yol açt›¤› kesintileri ortadan kald›ran aktarma sistemi. Entermodalite pek çok ulaß›m arac›n› birleßtirir. *Konteynõrla taşõma: Standart boyutlarda kasalarla gerçekleßtirilen taß›ma biçimi. Temel konteyn›r, 6,058 m boyunda ve 20,32 tonluk bir kapasiteye sahip olan bir kutudur.

A . 1983-1994 döneminde dünyadaki konteyn›r say›s›nda kaydedilen gelißme 125 milyon 1994

En büyük 15 ülkenin pay› % 71

1983

1. Taşõma Araçlarõndaki Teknik Dönüşümler Taß›ma araçlar›nda gerçekleßen teknik dönüßümler, ticari ilißkilerin ve insan hareketlili¤inin boyutlar›n› belirleyen temel etkenlerden biridir. 1980 - 1995 döneminde dünyadaki mal ve hizmet ticareti üç kat›na ç›km›ßt›r. Daha fazla yük taß›yabilmek için taß›ma araçlar›n›n uzmanlaßmas›na ve yük kapasitelerinin art›r›lmas›na gidilmißtir. Belirli amaçlara yönelik gemiler, devasa petrol tankerleri, s›v› gaz taß›yan gemiler, konteyn›r taß›yan gemiler çok amaçl› ßileplerin yerini alm›ßt›r. Büyük uçaklar 500’ün üzerinde yolcu (1960’takinin üç kat›) taß›yabilmektedir. Tekniklerdeki gelißme, demir ve hava yolu taß›mac›l›¤›n›n giderek daha h›zlanmas›na olanak sa¤lam›ßt›r. Günümüzde ekspres ba¤lant› kavram›, kentsel çevreye uyarlanmaya çal›ß›lmaktad›r: Ile - de - France’taki (Paris) Bölgesel Ekspres A¤› (RER) fikri bu çaban›n hayata geçirilmiß bir örne¤idir. Bu a¤, bir yandan, çok daha yayg›n olan metro ve otobüs a¤lar›yla, di¤er yandan da H›zl› Tren (TGV) ve havayollar› gibi yüksek h›zl› taß›mac›l›k a¤lar›yla eklemlenmektedir. Farkl› taß›mac›l›k biçimleri aras›nda gerçekleßen bu eklemlenmenin, yani entermodalitenin* önemli co¤rafi sonuçlar› olmaktad›r. Bu tip bir eklemlenme, farkl› bölgelere ba¤l› ba¤lant› araçlar›n›n ayn› yerde toplanmas›na yol açmakta ve kullan›c›lara yerel bir düzeyden ulusal ya da uluslararas› bir düzeye geçme f›rsat›n› vermektedir. Konteyn›rla taß›ma*, mal taß›mac›l›¤› alan›nda gerçek bir devrime yol açm›ßt›r (1. ve 3. belge). Konteyn›rlar ayn› hat üzerinde pek çok farkl› taß›ma arac›n› kullanabilmektedir: Kamyon, tren, gemi, dibi düz tekneler yönetme ve sürme ißlemlerinin otomatikleßmesiyle bunu daha da kolaylaßt›rmaktad›r. 2. Ulaşõm Ağlarõnõn Coğrafyasõ

Di¤er ülkeler % 29

% 25,3 En büyük 15 ülkenin pay› % 74,7

Di¤er ülkeler

45 milyon

B . 1994’te konteyn›r trafi¤inde yer alan ilk 15 ülke 1. ABD 2. Hong Kong 3. Singapur 4. Japonya 5. Tayvan 6. Hollanda 7. ‹ngiltere 8. Almanya 9. Çin 10. Güney Kore 11. Birleßik Arap Emirlikleri 12. Belçika 13. ‹spanya 14. ‹talya 15. Avustralya

2 Konteyn›rlarla gerçekleßtirilen deniz ticareti.

20. yüzy›l›n ikinci yar›s›, ara bölgeleri ihmal ederek, büyük metropolleri birleßtiren tercihli yollar›n giderek daha çok kullan›ld›¤› bir dönem olmußtur. Uluslararas› mal, hizmet ya da insan ak›mlar› dünyan›n üç ekonomik merkezi olan Kuzey Amerika, Bat› Avrupa ve Japonya’yla yeni sanayileßmiß ülkeleri birleßtirmektedir. En s›k kullan›lan havayollar› bu üç kümenin baßl›ca ßehirlerini birbirine ba¤lamaktad›r. Hong Kong hariç, dünyan›n en büyük 25 havaalan› da bu bölgelerde bulunmaktad›r. Mallar›n dörtte üçü deniz yoluyla taß›nmaktad›r. Bu durum, denizyollar›n›n ve limanlar›n siyasal ve ekonomik aç›dan ne kadar büyük önem taß›d›¤›n› göstermektedir. Karayolu a¤lar›, k›talara göre eßitsiz bir biçimde gelißmißtir: Kuzey Amerika ve özellikle Avrupa, karayollar› ve demiryollar› aras›ndaki yo¤un ilmiklenmeyle dikkat çekmektedir. Karayolu taß›mac›l›¤›, esnekli¤i nedeniyle en çok tercih edilen taß›mac›l›k biçimi haline gelmißtir (2. belge). Taß›mac›l›k a¤lar›n›n günümüzdeki gelißimi, ak›mlar›n birkaç büyük eksen ve kavßakta toplulaßmas›yla dikkat çekmektedir. Bunun sonucunda da olumsuz durumlar ortaya ç›kmaktad›r: Gürültü, kirlilik, trafik s›k›ß›kl›¤›, zaman kayb› ya da ulaß›m› iyi olmayan mekânlar›n d›ßlanmas›. Gelißmekte olan ülkelerde taß›mac›l›k alan›nda yaßanan devrim, kimi zaman sadece büyük kentler ile limanlar›n etraf›ndaki yollar›n düzenlenmesiyle s›n›rl› kalmaktad›r. Sanayileßmiß ülkelerin taß›mac›l›k alan›ndaki yat›r›m çabalar›, bu ülkeler ile, etraflar›nda gelißmiß konteyn›r gemilerinin ve ißadamlar›yla turistleri taß›yan büyük gemilerin doland›¤› Güney ülkeleri aras›ndaki uçurumu derinleßtirmektedir. 64

Pasifik

24

Okyanusu 1 AVUSTRALYA

ABD

7

ASYA

LATİN AMERİKA 2

Atlas Okyanusu

AVRUPA 6

• Karayolu taß›mac›l›¤› Hint

Yo¤un Gevßek A¤ yok

Okyanusu AFRİKA

• Denizyolu taß›mac›l›¤› Denize k›y›s› olmayan ülkeler Büyük liman k›y›lar›

• Havayolu taß›mac›l›¤› ‹lk 40’ta yer alanlar›n havaalan› say›s›

2 Taß›mac›l›ktaki yo¤unluklar.

3 Singapur’da günlük yaßam›n küreselleßmesi: ‹ß merkezinin yan› baß›nda konteyn›r liman›. 65

C. Uluslararasõ Turizm, Dünya Ekonomik Sisteminin Yansõmasõ mõ? A. 1970

1. Turizm: Güçlü Bir Ekonomik Etkinlik

500 -

Uluslararas› turizm 1950 y›l›nda sadece 25 milyon kißiyi ilgilendirmekteydi; bugün ise bu say› 530 milyonun üzerine ç›km›ßt›r. Turizm, 20. yüzy›l›n sonunda önemli bir sosyal ve ekonomik olgu durumuna gelmißtir (1. belge). Yaßam düzeyinin yükselmesi, sosyal düzenlemeler, ulaß›m araçlar› ve reklamc›l›kla canl›l›k kazanan e¤lence ekonomisi üçüncü sektörün en önemli unsuru haline gelmißtir.

400 300 200 100 -

117 38

5

0-

3

Turistlerin en çok ziyaret etti¤i ülkelere bak›ld›¤›nda turizmin, bu ülke gelirlerinin (GSMH’nin) önemli bir bölümünü olußturdu¤u görülmektedir. Turizm bu ülkelerde do¤rudan (konaklama, beslenme, tur operatörlü¤ü, seyahat acenteleri...) ve dolayl› (tüccarlar, zanaatkârlar...) birçok iß olana¤› yaratmaktad›r.

3

B. 1994

Günümüzün küreselleßen dünyas›nda turizm, dünya ekonomisini düzenleyen mekanizmalar›n tam anlam›yla içinde yer almaktad›r. Turizm sektörü, sunulduklar› yer neresi olursa olsun, kültürel bak›mdan giderek daha standart ürünler sunan gelißmiß ülkelerin çokuluslu ßirketlerinin egemenli¤indedir. Devletler, ya yabanc› sermaye girißini kolaylaßt›rarak ya da turistik mekânlar› bizzat kendileri düzenleyerek turizmin gelißmesine katk›da bulunmaktad›r.

500 400 320 300 200 108

100 -

75 18

0-

2. Turist Akõmlarõ: Devamlõlõklar ve Değişimler

12

C . 2010’daki tahmini gelißme 500 -

476

400 300 207

200 -

190

100 -

36

Baßl›ca uluslararas› turist ak›mlar› her ßeyden önce dünyadaki ekonomik düzeni yans›tmaktad›r (3. belge). Gidiß gelißlerin % 80’inden fazlas› sanayileßmiß ülkelerde gerçekleßmektedir. Avrupa Birli¤i, ABD karß›s›nda dünyan›n en büyük turizm merkezi olarak yerini korumaktad›r. Kuzey ülkelerinin içindeki ak›mlar genelde meridyen çizgisinde ilerlemektedir. Örne¤in Avrupa’daki turistler, ‹skandinav ve Anglo - Sakson ülkelerinden Akdeniz’e do¤ru seyahat etmektedir. Frans›zlar’›n gittikleri yerler (2. belge) uluslararas› turizmin esas olarak hâlâ yak›n mesafelere dayand›¤›n› göstermektedir.

28

0milyon turist Avrupa Amerika Do¤u Asya / Pasifik Afrika Ortado¤u / Güney Asya

1 Uluslararas› turizm: Bölgesel kümelerin pay›. 1995 (%) Afrika

Latin Amerika Kuzey Amerika Do¤u Avrupa

3 3

4

4

Asya / Pasifik

Bat› Avrupa

6

Kitleselleßme, talepte daha büyük bir çeßitlenmeye yol açm›ß olsa da, turistik ürünlerin zaman içinde çok de¤ißmedi¤i görülmektedir. Sayfiyelerdeki yaz turizmi, büyük kent merkezlerine -Londra, Paris, Atina...- yönelik kültür turizmi karß›s›nda hâlâ üstün konumdad›r. Baßka turizm türleri de gelißmektedir: Kutsal yerlere (Lourdes, Kudüs, Mekke) yap›lan ziyaretler ve festivaller (Avignon, Bayreuth...); spor etkinliklerine (kayak, av sporlar›, golf...) ya da büyük spor olaylar›na (Olimpiyat Oyunlar›...) ba¤l› turistik hareketler.

‹spanya

49

31

Kaynak: L’Écho touristique, Eylül 1996.

2 Frans›z turistlerin gittikleri yerler.

Kuzey - Güney ak›mlar›, özellikle de Asya’ya ve Okyanusya’ya do¤ru olanlar ilerleme kaydetmißse de genel olarak hâlâ zay›f durumdad›r (1. belge). Bu ak›mlar›n en önemlileri Karayibler Havzas›’na, Akdeniz’in güney k›y›lar›na ve Asya - Pasifik’e yönelmektedir. 3. Turizm Güney Ülkeleri İçin Bir Fõrsat mõ? Güney ülkelerine giden turistlerin say›s› giderek artmaktad›r. Turistler bu ülkelere, sadece petrol gelirlerinden yüksek olmayan, göz ard› edilemeyecek bir ek kaynak götürmektedirler. Ancak turizm günümüzdeki biçimiyle, ço¤u zaman sanayileßmiß ülkeler taraf›ndan dayat›lan ßemalara göre düzenlenmiß mekânlar üretmektedir. Kitle turizmi yoksul ülkelerde önemli sorunlara yol açmaktad›r: Kültürel temas eksikli¤i, kimi zaman yerel toplumlardaki yap›sal bozulma ve seks turizminin varl›¤›; su ve toprak konulu ç›kar çat›ßmalar› - örne¤in, Tunus’ta (4. belge) bir turist, bu ülkede yaßayan bir kißiye k›yasla 5 kat daha fazla su tüketmektedir -; mali kazançlar›n düßüklü¤ü; siyasal gelißmelere son derece duyarl› olan böylesi bir faaliyetin k›r›lganl›¤›. Kap›lar›n› turistlere açan ülkeler taraf›ndan denetlenmedi¤i ve küresel bir gelißim projesiyle bütünleßmedi¤i takdirde, turizmin bir gelißme arac› olarak görülmesi olanaks›zd›r. 66

KANADA Londra Paris

Niagara

New York

ABD Orlando

Karayibler

Acapulco

Pekin

nc es i Ye ng eç Dö ne

Mekke

Okyanusu

Okyanusu

KENYA Seyşel ler

Atlas PERU

Pasifik

BREZİLYA

Okyanusu

i

Réunion

Rio de Janeiro

AVUSTRALYA

GÜNEY AFRİKA

Okyanusu

3 000 km

Bangkok

TAYLAND

FİLDİŞİ KIYISI

Ekvator

nences Oğlak Dö

Pasifik

HİNDİSTAN

Hint

ANTİLLER

Kyoto

ÇİN

Kahire

Florida

MEKSİKA

JAPONYA

FRANSA İTALYA YUNANİSTAN İSPANYA Atina Roma Balear Adalarõ Kanarya TUNUS Adalarõ FAS Kudüs

Turist veren baßl›ca ülkeler Turist alan baßl›ca ülkeler

Baßl›ca ak›mlar

kent TUNUS devlet Niagara yer ya da bölge

}

yo¤un turistik ziyaretler

3 Uluslararas› turist ak›mlar›.

4 Cerbe (Tunus): Turizm, Tunus’taki k›y› ßeridinin planlamas›nda büyük rol oynamaktad›r. Ço¤unlu¤u Avrupal› olan turistleri a¤›rlayabilmek için destek teknik birimler otellerin çevresine yerleßtirilmektedir. 67

Belge İncelemesi

Dünyadaki Petrol Akõmlarõnõn Oluşturduğu Riskler Nelerdir?

• Belgeleri sunmak • Bilgileri konular›na göre seçmek, s›n›fland›rmak, karß›laßt›rmak ve gruplara ay›rmak • Bilgilerin sentezini yapmak

1. Belge : 1995 y›l›nda dünyadaki petrol ak›mlar›. 2. Belge : Günümüzde petrol. 3. Belge : 1995 y›l›nda dünyan›n ilk on petrol ßirketi. 4. Belge : Petrol fiyatlar›n›n 1973 - 1997 aras›ndaki evrimi.

• Konunun ifade ediliß biçiminin ißaret etti¤i sorunsal üzerine düßünülmesi önerilir. • Baßl›ca hedef, belgelerden sorular yard›m›yla ve sorunsalla ba¤lant›l› bilgi ç›karabilmektir (1. al›ßt›rma). • ‹kinci hedef, bu bilgileri konu baßl›klar›n› veren bir tablo halinde s›n›fland›rmak ve gruplamakt›r (2. al›ßt›rma). P

a

s

i

f

i

k

Panama Kanal›

O

7,7

k

y

a

s

u

AVUSTRALYA

7,8

4,4

5,7

LATİN AMERİKA

BDT DOĞU AVRUPA

Malakka Bo¤az›

BATI AVRUPA 1,5 Hürmüz Bo¤az›

OPEC üyesi ülkeler

Süveyß ORTADOĞU Kanal›

Stratejik geçiß noktas›

65,5

O k y a n u s u

1995’teki petrol ak›mlar› (milyon ton):

H i n t 7,3 AFRİKA

Kaynak: Frans›z Petrol Enstitüsü (IFP), 1997.

u

JAPONYA

ABD KANADA

A t l a s

n

215 95 45 10

O k y a n u s u

4,4

Ümit Burnu

Bilinen rezervler (dünya toplam›n›n %’si)

1 1995 y›l›nda dünyadaki petrol ak›mlar›.

2

Günümüzde petrol

Günümüzde petrol

Petrol, 20. yüzy›lda do¤al gazla birlikte sanayi dünyas›n›n tek enerji kayna¤› olan kömürü taht›ndan indirmißtir. Petrol, hem ça¤daß peyzajlar› hem de yaßam tarz›m›z› de¤ißtiren savaß sonras› büyük banliyöleßme hareketinin de temeli oldu. [...] Bugün bulundu¤umuz yerlerde, bu ßekilde yaßamam›z›, iße giderken trene binmemizi sa¤layan petroldür. Petrol ve do¤al

gaz dünya tar›m› için vazgeçilmez olan kimyasal gübrelerin temel maddesidir. Petrol, temel ihtiyaçlar›n› karß›layamayan megakentlerin iaeßelerinin taß›nmas›n› sa¤lamaktad›r. Günümüz uygarl›¤›n›n yap› harc› ve tu¤las› olan plastik ve kimyasal maddeleri sa¤layan da yine petroldür. D.Yergin, Les Hommes du Pétrole, Stock, 1991

68

1995 s›ralamas› 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

Þirket Aramco PDVSA RD/Shell NIOC Exxon Pemex Mobil KPC Pertamina BP

Ülke

Petrol rezervleri (milyon varil)

Suudi Arabistan Venezuela Hollanda ‹ran ABD Meksika ABD Kuveyt Endonezya ‹ngiltere

261 450 66 328 8 846 93 700 6 670 48 796 3 419 96 500 4 259 6 577

Petrol üretimi (gün baß›na bin varil)

Bir varil “hafif Arap” petrolü baß›na dolar olarak

Ar›tma kapasitesi (gün baß›na bin varil)

8 585 2 885 2 254 3 720 1 726 2 722 810 2 070 1 065 1 213

4035-

2 000 2 402 3 594 1 092 3 422 1 520 2 256 955 986 2 000

3025201510501973

Not. Bu s›ralama alt› kesin ölçüte dayanmaktad›r: Petrol rezervleri, do¤al gaz rezervleri, petrol üretimi, do¤al gaz üretimi, ar›tma kapasitesi ve sat›ß hacmi.

1990

1997

Kaynak: British Petroleum, 1998.

Kaynak: Petroleum Intelligence Weekly, 16 Aral›k 1996.

4 Petrol fiyatlar›n›n 1973 - 1997 aras›ndaki evrimi.

3 1995 y›l›ndaki ilk on petrol ßirketi.

Sorunsal Üzerine Düşünmek >>> Petrolle ilgili pek çok risk bulunmaktad›r: - Toplumsal riskler: Yaßam biçimleri ve gelißme az ya da çok petrole dayanmaktad›r; - Ekonomik riskler: Dünyan›n en büyük piyasas›n› olußturan petrolün üretildi¤i ve tüketildi¤i bölgeler aras›nda uyumsuzluklar bulunmaktad›r; - Jeopolitik riskler: Petrolün taß›nmas›na, fiyatlar›n belirlenmesine, rezervlere, araßt›rma çal›ßmalar›na, vb. ba¤l›d›r.

1. al›ßt›rma

1980

Öneri • Belgelerin hepsi ortaya konan konuyu bütünüyle ele alamaz. Dikkat: Bu çal›ßmay› verili bir konudan yola ç›k›larak yürütülen bir çal›ßma olan kompozisyonla kar›ßt›rmay›n. • Belgelerden al›nan bilgilerin hepsi her zaman için konunun sundu¤u sorunsalla ilißkili olmal›d›r.

Belgelerden Bilgi Çõkartmak

Sorular her belgeden bilgi ç›kar›lmas›n› sa¤lamaktad›r. Bunlara ek sorular da sorulabilir. Bu deneme, riskler aç›s›ndan bakarak bilgi ç›karma ve aç›klama al›ßt›rmas›d›r. • 1. Belge - Petrol ihraç eden ve petrol ithal eden baßl›ca bölgeleri belirtin. - Ortado¤u’nun petrol ak›mlar›ndaki yeri nedir? - Petrol yollar›ndaki stratejik geçiß noktalar› nerelerdedir? Bu noktalar›n kimlerin hakimiyetinde oldu¤unu araßt›r›n. • 2. Belge - Petrolün farkl› kullan›m alanlar›n› say›n. - Bu, devletlerin politikalar›n› hangi aç›lardan etkilemektedir?

2. al›ßt›rma

• 3. Belge - Petrol ßirketlerini ithalatç› ya da ihracatç› devletlere ba¤l› olmalar›na göre s›n›fland›r›n. Bu gruplar›n rezervler, üretim ve ar›tma kapasitesi bak›m›ndan durumu nedir? • 4. Belge - Petrol fiyatlar›ndaki büyük de¤ißikliklerin kökenindeki olaylar nelerdir? - Petrolün olußturdu¤u riskleri ihracatç›lar›n hesaplar›na ve ithalatç›lar›n tepkilerine göre grupland›r›n.

Bilgileri Tablo Haline Getirmek

1. Al›ßt›rma’da elde etti¤iniz bilgilerin hepsini aßa¤›daki tabloda yer alan üç konu baßl›¤›na göre s›n›fland›r›n ve gruplay›n: Toplumsal riskler

Ekonomik riskler

1. Belge 2. Belge 69

Jeopolitik riskler

Kroki

Dünyadaki Merkez ve Çevreler

• Konuyu okumak ve bir sorunsal ç›karmak • Bilgileri harekete geçirmek ve s›n›fland›rmak • Bir harita aç›klamas› olußturmak ve bunun do¤rulu¤unu kan›tlamak • Krokiyi çizmek

Konunun sunumuyla oldu¤u kadar gerekli bilgilerle ilgili düßünceler de sunulmaktad›r. Al›ßt›rmalar›n amac› haritalar›n haz›rlanmas› ve do¤rulu¤unun kan›tlanmas› konular›nda yol göstermektir: Haritaya geçirilecek unsurlar› seçmek (1. al›ßt›rma); kullan›lacak renkleri ve ßekilleri belirlemek (2. al›ßt›rma); haritay› düzenlemek ve haz›rlamak (3. al›ßt›rma); haritan›n do¤rulu¤unu kan›tlamak (4. al›ßt›rma). Sunulan ßema daha sonra konuyla birlikte da¤›t›lan haritan›n temelini olußturacak olan bir deneme çal›ßmas› olarak kabul edilmelidir.

Konunun İfade Ediliş Biçimi Üzerinde Düşünmek Bu konu, bütün devletlerin birbirine ba¤›ml› ancak eßitsiz oldu¤u dünya ekonomisi ba¤lam›nda ele al›nmaktad›r. Baz› devletlerin ekonomik egemenlikleri topraklar aras›nda bir hiyerarßi olußmas› sonucunu do¤urmakta ve bu da merkez ve çevre kavramlar›yla ifade edilmektedir. Merkezdeki topraklar karar, yönetim ve yenilik yetkilerini ellerinde tutmaktad›r. Çevreler merkeze göre tan›mlanmaktad›r: Daha düßük bir yaßam düzeyi, daha “basit” bir üretim, karar aßamas›nda daha az özerklik. Merkez ya da “Üçlü Kutup” üç merkeze bölünmüßtür: ABD, Avrupa Birli¤i ve Japonya. Çevreler çok say›dad›r ve ekonomik aç›dan merkezle bütünleßme düzeylerine göre birbirlerinden ayr›lmaktad›r. Bu durumda krokide merkezin büyük güçleri ile dünyan›n geri kalan ülkeleri aras›ndaki güç ilißkilerine ißaret etmek gerekmektedir. ‹ßte sorunsal budur.

1. al›ßt›rma

Temsil Edilecek Unsurlarõ Seçmek ve Sõnõflandõrmak • S›n›rland›r›lm›ß mekânlar aras›ndaki ilißkiler - Üç kutup aras›ndaki ilißkiler. - Kutuplarla yak›n çevreleri aras›ndaki ayr›cal›kl› ilißkiler. - Merkezden çevreye yönelik ak›mlar: Sermaye, mal, silah, yard›m, vb. - Çevreden merkeze yönelik ak›mlar: ‹nsan, hammadde, imalat ürünleri, borç faizleri, vb.

• Merkez - Merkezin üç kutbunun co¤rafi boyutlar› - Bu topraklardaki komuta metropollerini belirlemek. - Merkezin sahip oldu¤u gücün sembolü olarak kabul edilebilecek olan dünya çap›ndaki ekonomik örgütlenmeler hangileridir? • Çevreler - Dünya ekonomisiyle bütünleßme biçimleri ve dereceleri bak›m›ndan çevre say›s›n› belirlemek. - Kenarda kalan mekânlar› tan›mlay›n.

2. al›ßt›rma

Şekilleri ve Renkleri Seçmek

- Merkezin ve çevrenin topraklar›n› haritaya geçirmek için, merkez için en s›cak rengi kullanarak yüzey ßekillerini ve renk aç›lmalar›n› benimsemek. - Topraklar aras›ndaki ilißkileri, daha önce kullan›lm›ß olan renkleri de dikkate alarak çizgilerle ifade etmek.

- Büyük önem taß›yan baz› yerleri noktalarla belirlemek: IMF, WTO (Dünya Ticaret Örgütü) ya da FAO’nun merkezleri, çevrelerdeki büyüme kutuplar›, büyük finans merkezleri.

70

3. al›ßt›rma

Lejandõ Hazõrlamak ve Yazmak

Bu lejand› 1 ve 2 numaral› al›ßt›rmalar› ve aßa¤›daki ßemay› dikkate alarak tamamlay›n.

Meksika

JAPONYA ABD

Çin

Rusya

Brezilya AVRUPA BİRLİĞİ

Hindistan

Güney Afrika

Dünya ekonomisini ateßleyen merkez

.............................................................................. ..............................................................................

Merkez - çevre sisteminin örgütlenmesi

Güçlü bir bütünleßme : stratejik yak›nl›k ya da zenginlikler

..............................................

Yenilik ve hakimiyet merkezi

.........................................

..............................................

karß›l›kl› ilißkiler

.........................................

‹nsan, hammadde ve kâr ak›mlar›

• Yönetim merkezleri IMF WTO (Dünya Ticaret Örgütü)

Büyüme kutuplar›

FAO

4. al›ßt›rma

Ölü nokta ya da rezerv

Öneri

Lejandõ Kanõtlamak

• ‹ßaret ve renk seçimi düzeyinde: - Dünyan›n örgütlenmesini ve büyük kümeler aras›ndaki ilißkileri nas›l yans›tmaktad›r? • Üç baßl›k alt›nda toplanma düzeyinde: - Bu üç baßl›k krokinin içeri¤ine nas›l cevap vermektedir? 71

• Krokinin son halinin okunabilir olmas›n› sa¤lamak için, bazen as›l çizime geçmeden önce çok basit bir ßema çizmek faydal› olmaktad›r.

Kompozisyon

Uluslararasõ Ticaretteki Büyüme ve Dünya Mekânõnõn Örgütlenmesi Üzerindeki Sonuçlarõ

• Konuyu okumak ve bir sorunsal ç›karmak • Bilgileri harekete geçirmek ve bir plan yapmak • Giriß ve/veya sonuç bölümünü yazmak • Bir kroki çizmek ve/veya kullanmak

Konunun ifade ediliß biçimine ek olarak iki grafik verilmißtir (s. 73). Çizilen harita konunun parças› de¤ildir; düßünmeye yard›mc› olmas› için verilmißtir. Konunun incelenmesi ve sorunsal sunulmußtur. Konuya, inceleme biçimine ve bunun sonuçlar›na göre uyarlanm›ß co¤rafi bir yöntem izleyerek bilgileri harekete geçirmek (1. al›ßt›rma) ve plan yapmak (2. al›ßt›rma).

Konuyu ve Sorunsalõ Düşünmek • Konunun kavranmas›

- Bu ekonomik etkinliklerin co¤rafyas› da gelißmeler sonucunda de¤ißmißtir: Limanlar›n yer ald›¤› k›y›lar›n ve dünya piyasas›yla bütünleßen bölgelerin dinamizmi, marjinalleßmiß mekânlar›n gerilemesi.

- Uluslararas› ticaret 1950’den beri, gerek mal ticareti (hammaddeler ve imalat ürünleri) gerek hizmet ve sermaye ak›mlar› aç›s›ndan, çok say›da teknik ve insani etkenle ba¤lant›l› olarak, gerçek bir patlama yaßamaktad›r.

Sorunsal: Uluslararas› ticaretteki büyüme, dünyan›n co¤rafi ve ekonomik örgütlenmesini ne ölçüde etkilemektedir?

-Giderek artan say›da toprak parças›, dünya ticaretiyle bütünleßmekte ve dünya çap›ndaki ak›mlar giderek daha karmaß›klaßmakta ve önem kazanmaktad›r.

1. al›ßt›rma

Bilgileri Harekete Geçirmek ve Sõnõflandõrmak

Aßa¤›da bilgileri aramak ve yeniden grupland›rmak için bir taslak verilmißtir. • Uluslararas› ticari ilißkilerdeki at›l›m ve bu at›l›m›n co¤rafyas› - Ticari ilißkilerin genel evrimi nedir? - Dünyadaki baßl›ca ak›mlar› (hacim, yollar, ilgili ülkeler, vb.) s›ralay›n: Hammadde (bu¤day, hidrokarbür...), imalat ürünleri, sermaye. • Ticari ilißkilerdeki büyüme ve küreselleßme etkenleri nelerdir? - Co¤rafi etkenler: Üretim bölgeleriyle tüketim bölgeleri aras›ndaki uyußmazl›k;

2. al›ßt›rma

- Teknolojik etkenler: Teknik düzey, ulaß›m araçlar›, bilgi, finansman; - Kurumsal etkenler: Dünya çap›ndaki ya da bölgesel örgütler; - Ekonomik ve sosyal etkenler: Çokuluslu ßirketlerin stratejileri, yaßam tarzlar›n›n benzeßmesi. • Ticaretteki küreselleßmenin sonuçlar› nelerdir? - Dünya çap›ndaki sonuçlar›: Ülkeleri ya da ülke gruplar›n› dünya ticaretindeki yerlerine göre s›n›fland›rmak. - Devletler düzeyindeki sonuçlar›: Bu ticari ilißkilerle bütünleßmek için yap›lan düzenlemeleri s›ralamak (limanlar, havaalanlar›, ulaß›m a¤lar›, vb.).

Plan Yapmak

Sorunsala getirilen yan›t co¤rafyada uygulanan geleneksel yöntemi izlemektedir: Olgular› tan›mlamak, bunlar›n nedenlerini araßt›rmak, sonuçlar›n› incelemek. Birinci bölüm için bir öneri yap›lmaktad›r. Al›ßt›rmaya, 1. al›ßt›rmada seçilen bilgileri kullanarak devam edin. • Birinci Bölüm: Olgular Günümüzde uluslararas› ticaretin büyümesi ve önemi

- 1945’ten beri hacim ve de¤er bak›m›ndan, dikkat çekici bir büyüme. - Sektörlere göre az çok güçlü bir büyüme. - Dünya topraklar›n›n büyük bir bölümünü birbirleriyle ilißkiye sokan ak›mlar. • ‹kinci Bölüm: Aç›klamalar • Üçüncü Bölüm: Sonuçlar 72

İhracat ASYA

Alt› Do¤u Asya ülkesi*

Alt› Do¤u Asya ülkesi* Çin 3,1

KUZEY AMER‹KA

15,8

10,5

Japonya 9,1

26,7

Di¤er 3,9 ORTADOÚU 2,9 2,1 AFR‹KA 3,1 ORTA VE DOÚU AVRUPA ve BDT

4,6

3,3

LAT‹N AMER‹KA

41,5

2000-

‹malat ürünleri

2,5 6,6

2,5 4,9

4,7 2,6 2,4 2,9

43,5

Avrupa Birli¤i

ASYA

Çin

11,2

18,7

BATI AVRUPA

44,8

1950=100

İthalat

%olarak

3,5

40

Japonya

1000-

Madencilik ürünleri

Di¤er 500-

ORTA-DOÚU AFR‹KA ORTA VE DOÚU AVRUPA ve BDT

Tar›msal ürünler

200100-

Di¤er * Hong Kong, Malezya, Güney Kore, Singapur, Tayvan ve Tayland

1950 55

Kaynak: Dünya Ticaret Örgütü, 1997.

60

65

70

75

80

85

90

1 Ek 1: Ülkelere ve bölgesel kümelere göre dünya mal ticareti (1990 - 1995).

2 Ek 2: Ürünlere göre dünya mal ticareti.

P a s i f i k

Okyanus u

ALENA JAPONYA ABD

ASYA PASİFİK

AVUSTRALYA

ÇİN BREZİLYA

SİNGAPUR

RUSYA HİNDİSTAN

AVRUPA EKONOMİK ALANI

At l a s ORTADOĞU

O k y a n u s u

H in t Okyan u s u

] Deniz yollar›

Merkezin üç kutbu ve do¤rudan ticari nüfuz alanlar›

Birincil ‹kincil

Öncelikli ticari ortaklar

Okyanuslararas› kanallar Bo¤azlar Limanlar

ABD’nin Avrupa Birli¤i’nin Japonya’n›n

Baßl›ca havayolu hatlar› Dünya metropollerinin büyük havaliman› kavßaklar›

3 Dünyada ticaret. 73

95

Kaynak: DTÖ, 1997.

Merkezin petrol rezervleri Denize k›y›s› olmayan topraklar K›tasal nüfus yay›lma ekseni

A VRUPA Ü ÇÜNCÜ BÖLÜM Yeniden Örgütlenmekte Olan Jeopolitik Bir Mekân

eEurope Projesi Dünyam›zda de¤ißimi, baßdöndürücü bir h›za ulaßt›ran iki temel olgu Küreselleßme ve Teknolojidir. Küreselleßme ve teknolojik gelißmenin ortaya ç›kard›¤› olanaklar› iyi kullanan ülkelerle di¤erleri aras›ndaki fark h›zla aç›lmaktad›r. Avrupa Birli¤i, bilgi toplumu ve bilgi temelli ekonomi aç›s›ndan ABD ile aras›ndaki fark› kapatmak için eEurope projesini ortaya atm›ßt›r. Türkiye de, AB’ye uyum sürecinde bir eTürkiye projesi olußturmuß bulunmaktad›r.

Kuzey Denizi Almanya - Polonya Ovasõ

Atlas

la

Pannonia Ovasõ

at r

re

ler

rp

Pi

Alp

Ka

Paris Havzasõ

Okyanusu

ne

le

r

Akdeniz

76

3 Avrupa: Yeniden Örgütlenmekte Olan Jeopolitik Bir Mekân

Avrupa nedir? Devletlerin farklõlõğõnõn damgasõnõ vurduğu siyasal bir mekân mõ? Urallar’la sõnõrlanan coğrafi bir mekân mõ? Yunan - Latin ve Hõristiyan mirasõnõn üzerine kurulmuş kültürel bir mekân mõ? Avrupa Birliği’nin Batõ, Doğu, Kuzey ve Güney “Avrupa” arasõndaki eski karşõtlõklarõ ortadan kaldõrmaya yöneldiği, dünya çapõnda bir güce sahip, yapõlanmakta olan yeni bir mekân mõ?

Sorunsallar Miras Avrupa uygarlõğõ Demokrasi

Avrupa sözcü¤ünün ard›nda farkl› gerçekler gizlidir. “Belle¤in topra¤›” olarak nitelendirilebilecek Avrupa’n›n gücünü olußturan bütünlük ve farkl›l›k unsurlar› nelerdir?

Sõnõr Jeopolitik açõdan yeniden düzenlenme

‹kinci Dünya Savaß›’n›n ürünü olan s›n›rlar›n de¤ißmezli¤i, Berlin “Duvar›”n›n y›k›lmas›yla ortadan kalkm›ßt›r. Duvar›n y›k›lmas›yla ortaya ç›kan ekonomik, siyasal ve ulusal dengesizlikler Avrupa’n›n farkl› düzeylerde yeniden düzenlenmesine ne bak›mdan katk›da bulunmaktad›r?

Avrupa’nõn inşasõ Karşõlõklõ bağõmlõlõk Üçlü Kutup

Avrupa Birli¤i, Avrupa bar›ß co¤rafyas›n› yeniden olußturmußtur. Benimsenen ortak politikalar toplumlar›n ve topraklar›n uyumlulaßt›r›lmas›na katk›da bulunmaktad›r. Avrupa Birli¤i, genißlemesinin getirdi¤i sorunlarla ve dünya çap›ndaki rolünü koruma gereklili¤iyle, kendisinden ödün vermeden nas›l baßa ç›kabilir?

Bölüm Planõ 1. Avrupa Nedir? ............................................................................................ 90 2. Avrupa: Yeniden Örgütlenmekte Olan Bir Mekân ................................ 94 3. Avrupa Birli¤i: Bar›ß ve Karß›l›kl› ‹lißkiler Mekân› ............................... 98 4. Avrupa Mekân›ndaki Dönüßümler .........................................................102 5. Avrupa Birli¤i: Güçlüklerle Karß› Karß›ya Bir Merkez .........................106 Avrupa’n›n uzaydan görünümü. Uydu görüntülerinden olußan bu foto¤raf Avrupa’daki yer ßekillerinin düzenlenißini ve deniz ve okyanuslar›n k›talar›n içlerine kadar girmiß oldu¤unu göstermektedir. Bu görüntüler Avrupa’n›n Afrika ve Asya s›n›rlar›n›n ne kadar mu¤lak ve tart›ßmal› oldu¤unu da ortaya koymaktad›r. Neticede Avrupa, Avrasya k›tas›n›n bir ç›k›nt›s› gibi görünmektedir.

77

Harita

Avrupa: Kendisi Küçük,

P O

a k

s y

i a

f n

i u

k s

u

ABD Orta Amerika ve Karayibler

KUZEY AMERİKA

Avru p a : A v ra s y a ’ nõ n ucu

Kuzey Amerika’nõn Orta-Doğusu

A

Güney Amerika’nõn Atlantik kõyõsõ

O

k

t y

l a

a n

s

ir e

u

s

u

Birleşik Krallõk

Urallara kadar Avrupa

g

N ü fu s :

si

AVRUPA

n Ye

Avru p a : Gel i ş m i ş b ir n ü fu s

Kutbu

a

A vr u pa ’ n õ n s õ n õ rl a rõ

AMERİKA

Kuzey

D

D e v le t sõ n õ r l a rõ

up Ku zey Kut

Kanada

GÜNEY

e

Fransa

ç

1 milyar kişiden fazla

D

Almanya

ö n

e

Ek

v

c

e

İtalya s

to

a ğl

a

O

700 milyon kişi

n

i

r

k

D

400 milyon kişi

ö n

e n

100 milyon kişi

c

e s i

AFRİKA Gine Körfezi

Gelißme: BM’ye göre 1996 y›l› ‹nsani Gelißme Endeksi Çok yüksek Yüksek Ortalama Düşük

Avrupa : Ö n em l i b i r r ol G7 üyesi ülkeler

A

BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi olan ülkeler

O

Kaynak: UNDP, BM, 1996.

78

k

t y

l a

a n

s u

s

u

Dünyadaki Önemi Büyük Bir Kõta Mekânõn P O

a k

s y

i a

f n

i u

Örgütlenmesi

k s

u

Hemen hemen tamam› kuzey yar›mküredeki ›l›man kußakta yer alan küçük Avrupa, uçsuz bucaks›z Avrasya’n›n üçgen biçimindeki bir uzant›s› gibi görünmektedir.

Japonya

Ancak Avrupa, nüfusu ve dünya çap›ndaki rolü bak›m›ndan önem taß›maktad›r: Kitapta kullan›lan haritalarda k›tan›n bu özellikleri dikkate al›nm›ßt›r.

Doğu Asya

Çin Rusya Güneydoğu Asya

A S Y A r

la

al

Ur

Alõştõrma 1. “Avrupamerkezcilik” Avrupa’y› dünyan›n merkezine yerleßtirmek anlam›na gelmektedir: Bu, yeryüzü uzaydan gözlemlendi¤inde mi, yoksa kutupsal bir izdüßüm kullan›ld›¤›nda m› mümkün olmaktad›r?

Güney Asya Hindistan

Yakõn ve Ortadoğu

O

k

H

i

n

t

y

a

n

u

s

2. Avrupa ülkelerinin ortalama ‹nsani Gelißme Endeksini (HDI) di¤er k›talardaki ülkelerin ‹nsani Gelißme Endeksleriyle karß›laßt›r›n.

u

3. Harita üzerinde Avrupa’n›n dünyadaki önemini ortaya koyan unsurlar› belirleyin.

Kuzey Buz Denizi 3 M km2

KUZEY AMERİKA 24 M km2 (% 16)

AVRUPA

Atlas Okyanusu 106 M km2

GÜNEY AMERİKA 18 M km2 (% 12)

10,5 M km2 (% 7)

AFRİKA

30,5 M km2 (% 20,4)

ASYA

44 M km2 (% 29,3)

Pasifik Okyanusu 155 M km2

Hint Okyanusu OKYANUSYA 2 75 M km2

9 M km (% 6)

ANTARKTİKA 14 M km2 (% 9.3)

M: Milyon

79

4. Kolayca ak›lda tutabilmek için Avrupa’n›n dünyadaki konumu ve yeriyle ilgili temel özelliklerin basit bir özetini ç›kar›n.

Dünden Bugüne

Kü res el l eş m e v e S ür e k l il ik l e r

A

vrupa ülkelerinin ve halklar›n›n uzun ve zengin tarihi, k›ta topraklar›n›n biçimlenmesine katk›da bulunmußtur. Örne¤in, yay›lmac› bir anlay›ßa dayanan Avrupa uygarl›¤›, geçmißte dünyan›n birçok bölgesine baßl›ca Avrupa dillerini götürmüßtür. Bu diller, bugün hâlâ Avrupa’n›n dünya çap›ndaki rolü aç›s›ndan önem taß›maktad›r. 21. yüzy›la girerken Avrupa topraklar› büyük kent merkezlerini birbirine ba¤layan dolaß›m eksenleriyle yap›lanm›ß durumdad›r. Bu eksenlerin bugünkü rolleri yüzy›llardan beri var olan sürekliliklere dayanmaktad›r.

RESMİ DİLLER

İLETİŞİM DİLLERİ

İngilizce

İngilizce

İspanyolca

Fransõzca

Fransõzca

İki dillilik: İngilizce - Afrikaan

Pasifik

Portekizce

Okyanusu

Diğer diller

Pasifik Okyanusu

Hint Okyanusu

Avrupa dilleri Atlas Okyanusu

Günümüzde başlõca Avrupa dillerinin dünya üzerinde dağõlõşõ Gidenler : Avrupalõlar (milyon)

Avrupa’daki büyük dolaşõm eksenleri

KUZEY AMERİKA ABD 2,3 * 33,6 KANADA

2

Avustralya Ç‹N

GÜNEY AMERİKA

0,6

RUSYA

3,6

AVRUPA

Do¤ru

• A. Günümüzdeki baßl›ca kara ve deniz yollar›n› gösterin. Belgede yer almayan di¤er dolaß›m biçimlerini belirtin. • B. Dolaß›m eksenlerinin yüzy›llar boyunca sergiledi¤i süreklilikleri gösterin. Ortaça¤’daki baz› limanlar›n üstünlü¤ünün niçin ortadan kalkm›ß oldu¤unu araßt›r›n.

ASYA

BREZ‹LYA

’ya

• A. Avrupa dilleri bugün esas olarak nerelerde konußulmaktad›r? • B. Bu dillerin Avrupa d›ß›ndaki varl›¤› nas›l aç›klanabilir? • C. Bu dillerin dünya üzerinde yay›lmas›n›n söz konusu Avrupa ülkeleri için yarar› ne olabilir?

an

da

1,5 Kuzey Afr‹ka

Z

el

AFRİKA

n

i

Günümüz Avrupas›’n› tan›mlayan çeßitli unsurlar›n kökenlerinin tarihte aranabilece¤ini belirtin.

Kap Kolonisi

t Av u s

ral

ya

1820 - 1920 yõllarõ arasõnda Avrupa göçleri 80

ve

Ye

Gelenler : Asyalõlar dahil (milyon) * 1821 - 1920 arasõ 2

Balt›k Kuzey Avrupa’nõn kalbi Temel eksen

Hamburg

Önemli eksen Büyük kavşak Diğer kavşaklar

Berlin

Rotterdam

Londra Le Havre

500 km

Denizi

Denizi

Köln

Anvers Lille

Paris

ade

Milano

Lyon

At l as

niz

Basel

Kar

Cenova Marsilya Barselona

O k ya n u su

İstanbul

ASYA Ege Akdeniz

AFRİKA

Denizi

Avrupa’nõn bugünkü büyük dolaşõm eksenleri Novgorod

Başlõca kara ve

Balt›k

nehir güzergâhlarõ Karayollarõ Denizyollarõ

Kuzey

Büyük

500 km

Lübeck Amsterdam

Londra

Manß Denizi

Denizi

Kiel

Denizi

ticaret merkezleri

Bruges

Köln

Leipzig

Paris

niz

At l as

Baset

Venedik

Milano

ade

Troyes

Kar

Cenova

Konstantinopol

O k ya n u su Roma

Akdeniz

Napoli

Hindistan ve Çin’e do¤ru Et

Ege

iy

81

ya

Avrupa ticaretinin Ortaçağ sonundaki büyük eksenleri

op

AFRİKA

Denizi

ASYA

Harita

Avrupa: Yeniden Örgütlenmekte Olan Barents Denizi

İZLANDA Reykjavik

FİNLANDİYA

A tl a s NORVEÇ

Ok y an us u

İSVEÇ Oslo

Helsinki Tallinn

Stockholm

Kuzey

ESTONYA

Denizi

İRLANDA Dublin

BİRLEŞİK

Riga

DANİMARKA

KRALLIK

LETONYA

Kopenhag

LİTVANYA Vilnius

Londra

Amsterdam

HOLLANDA

BELÇİKA

Manß Denizi

ALMANYA

Brüksel

Minsk

POLONYA

Berlin

BELARUS

Varşova Kiev

LÜKS.

Paris

Lüksemburg

UNESCO

FRANSA

SLOVAKYA

AVUSTURYA

İSVİÇRE

i

MAKEDONYA

ARNAVUTLUK

Denizi

A k d e n i z

Sofya

Üsküp Tiran

Tiren

BULGARİSTAN

YUGOSLAVYA

iz

Roma

Bükreş

Belgrad

en

FAO

Saraybosna

aD

SAN MARINO

İSPANYA

BOSNA HERSEK

riy

Andorra la Vieja

Kisinev

MACARİSTAN MOLDOVA ROMANYA

S.Marino

Lizbon

Bratislava Budapeşte

Ljubljana HIRVATİSTAN SLOVENYA Zagrep

Ad

Madrid

ANDORRA

AIEA Viyana

Vaduz LIECHT.

UPU

İTALYA PORTEKİZ

UKRAYNA

ÇEK CUMHURİYETİ

Bern

Cenevre DTÖ, WHO, ILO,...

Prag

‹yon

YUNANİSTAN Atina

TÜRKİYE

Denizi

FAS

CEZAYİR

TUNUS 82

Ege La Valetta

MALTA

Denizi

KKTC

Lefkoşa GKRY

Harita

Avrupa: Yeryüzündeki Barents Denizi

A tla s Helsinki

Ok ya nus u Stockholm Glasgow

Göteborg

Kuzey Dublin

Denizi

Leeds

Liverpool

Vilnius

Hamburg

Amsterdam

Lille

Hanover

Essen

Aix-la Chap.

Minsk

Bremen

Bielefeild Rotterdam Brüksel

Düsseldorf Köln

Berlin

Poznan

Dresden

Leipzig

Wroclaw

Frankfurt

Lvov

Prag

Dniepropetrovsk

Münih

Viyana

Zürih

Torino

Budapeşte

Milano

Lizbon

Madrid

Marsilya

Belgrad

Bükreş

Valencia

İstanbul

Sofya

Roma Napoli

Sevilla Malaga

Boğazõ

Odesa

Nice

Barselona

Cebelitarõk

Chisinau

Zagreb

Cenova Saragosa

Kiev

Katowice

Nürnberg Stuttgart

Lyon

Varşova Lodz

Mannheim

Paris

Bordeaux

Denizi

Kopenhag

Birmingham

Londra

Riga

Balt›k

Sheffield

Manchester

St. Petersburg

İstanbul Boğazõ Selanik

A k d e n i z

Palermo

İzmir Atina

500 km

84

Ege Denizi

Üçüncü Büyük Nüfus Odağõ Mekânõn

Nüfus yoğunluğu

km başõna düşen kişi sayõsõ 2

a Ur

Çeßitlenmesi

a ll

200 100 50

r

Avrupa, yeryüzündeki üçüncü büyük yerleßim oda¤›d›r. Kilometrekareye düßen yaklaß›k 72 kißi ile dünya ortalamas›n›n hemen hemen iki kat› bir nüfus yo¤unlu¤una sahiptir.

Büyük kentler 5 milyon kißiden fazla Perm

1 - 5 milyon kißi 500 000 - 1 milyon kißi Kaynak: BM

Ijevsk

DEVLETLER Kazan

Ufa

Yaroslav

Moskova

Yüzölçümü Nüfus (bin km 2 ) (milyon kişi)

Kuzey Avrupa

Nijni- Novgorod Simbirsk

Samara

Penza

Tula

Saratov

Voronej

Birleßik Krall›k Danimarka Estonya Finlandiya ‹rlanda ‹sveç ‹zlanda Letonya Litvanya Norveç Bat› Avrupa

Harkov

Almanya Avusturya Belçika Fransa Hollanda ‹sviçre Liechtenstein Lüksemburg

Volgograd

Donetsk

Marioupol

Rostov-na-donu

Do¤u Avrupa Belarus Bulgaristan Çek Cumhuriyeti Macaristan Moldova Polonya Romanya Slovakya Ukrayna

Krasnodar

K a r a d e n i z

Güney Avrupa Van Ankara

KKTC GKRY

Arnavutluk Bosna-Hersek H›rvatistan ‹spanya ‹talya Makedonya Malta Portekiz San Marino Slovenya Türkiye Yugoslavya Yunanistan

1 650

94,0

241 42 45 304 69 411 100 64 65 307

58,6 5,2 1,5 5,1 3,6 8,9 0,3 2,5 3,7 4,3

1 049

1810

349 83 30 550 34 40 0,1 3

81,7 8,1 10,2 58,1 15,5 7,0 0,03 0,4

1 713

162,0

208 111 79 92 37 304 230 49 603

10,3 8,5 10,4 10,2 4,3 38,6 22,7 5,4 52,0

2 079

210,0

27 51 57 499 294 26 0,3 92 0,06 20 780 102 131

85

3,5 3,5 4,5 39,1 57,7 2,1 0,4 9,9 0,03 2 65,8 10,8 10,5

Ancak Avrupal›lar bu topraklar›n üzerinde eßit bir biçimde da¤›lmamaktad›r. Elbette hiçbir bölge boß de¤ildir, ancak nüfus yo¤unlu¤u bir devletten di¤erine büyük ölçüde de¤ißmekte, Finlandiya’da kilometrekare baß›na 15 kißi düßerken, bu say› Hollanda’da 450 kißiyi geçebilmektedir. Benzer bir karß›tl›k bölgeler düzeyinde de söz konusudur: Örne¤in, Finlandiya’n›n kuzeyinde kilometrekareye 1 kißi, Paris’te ise 20 000 kißi düßmektedir. Nüfusu bir milyonun üzerindeki büyük yerleßme yerleri Avrupa topraklar›na daha iyi da¤›lm›ß durumdad›r.

Alõştõrma 1. Çok kalabal›k ve çok tenha olan bölgeleri gösterin. Karß›laß›lan farkl› durumlar için aç›klamalar yap›n. 2. Baßl›ca kentsel toplulaßmalar nerelerde yer almaktad›r? 3. Nüfusun çok az ya da çok fazla oldu¤u bölgelerde ortaya ç›kabilecek sorunlar› belirtin.

To

AFRİKA

r

D os



lar

õ

Kuz

ey K

utup

Dairesi

60º N

Okyanusu

Baltõk Kõvrõmõ

D e n iz

i

Atlas

Rus Platformu

B a lt ›k

Kuzey Denizi 50º N

Almanya-Polonya Çöküntüsü İngiliz-Paris Havzasõ

Manß Denizi

A

r

dr

iy

a

D

en

iz

i

Eg

Ti re n

e

‹ y on

D

D e ni z i

K arad en i z

i

ele

iz

en

en rD

Pir 40º N

Pannonia Havzasõ

r

za

A

r lple

Ha

Kafkasla

en iz

D en i zi

i 500 km

A k d e n i z Büyük fay ve çöküntü hendeği

Cambrian öncesi kõvrõm

Alp kõvrõlma bölgeleri

1. Zaman kõvrõlma bölgeleri

1. Zaman’dan 4. Zaman’a kadar tortullarla örtülü kalan bölgeler

4. Zaman buzullarõnõn en yaygõn hali 3. ve 4. Zaman’dan kalma yanardağlar

3 Avrupa’n›n jeolojik yap›s›.

Mekânõn Çeßitlenmesi Atlas Okyanusu ile onun uzant›s› olan Akdeniz, ada ve yar›madalarla bölünmüß olan Avrupa’ya iyice sokulmuß durumdad›r. Akdeniz’de dar olan k›ta sahanl›¤›, Kuzey Denizi’nde geniß bir alana yay›lmaktad›r.

Güney Avrupa da¤ zincirleri daha yenidir. Bunlar, hâlâ depremlere ve yanarda¤ etkinliklerine yol açan Afrika ve Avrasya levhalar›n›n karß›laßmas›ndan do¤mußtur. Üçüncü Zaman’da Alpler’in olußumu baz› durumlarda eski masifleri yerinden oynatm›ß, ço¤u zaman da çöküntü hendeklerini (Alsace) altüst etmiß ve parçalam›ßt›r.

Avrupa’n›n kuzeyi genelde Birinci Zaman’da olußmuß, erozyon sonucu düzleßmiß ve Üçüncü Zaman’da gençleßmiß çok yaßl› masiflerden olußmaktad›r.

Dördüncü Zaman’da buzullar, Kuzey Avrupa’y› büyük ölçüde biçimlendirmiß, rüzgârlar da daha güneyde yer alan topraklar› (Börde) verimli löslerle örtmüßtür. Denizlerin seviyesinin yükselmesi bugünkü k›y›lar› çizmißtir.

Çökmüß bölümlerde denizler, bugün ovalar›n ve tortul havzalar›n olußturdu¤u platolar›n özünü meydana getiren tortullar› b›rakm›ßt›r. 87

Harita

Avrupa’daki İklim Ortamlarõnõn Çeşitliliği 70

Ku

º

ze

yK

u tu

pD

air

Barents Denizi

500 km

Kutup etkisi

esi

60º

Kutup etkisi

Atlas

Okyanusu Trondheim

z

tla

nt i

õnt

õsõ

Kara etkisi

Denizi

Ku

A ey

k kA

Moskova

Balt›k

Kuzey Denizi Valencia 50º

Okyanus etkisi ye

l

at

la

Kafkaslar

izi

r

en

Bo

A dr

40º

rp

rD

r

za

Ka

le Alp

Davos

Mistral

ra

Ha

Strasbourg

Ka

Karadeniz

ra

iy a

İstanbul

D en iz i

Tiren

Sirokko Y. (mm)

izi

D. (C°)

en

Denizi

A k d e n i z

Valencia

Y. (mm)

Atina

‹yon

eD

Trondheim D. (C°)

Denizi

Eg

Akdeniz ve tropik bölge etkisi

Strasbourg D. (C°)

160

Moskova

Y. (mm)

D. (C°)

Davos

Y. (mm)

D. (C°)

Atina

Y. (mm)

D. (C°)

Y. (mm)

140 120 100

80

80

80

80

80

60

60

60

60

60

40

40

40

40

40

20

20

20

20

20 10 0

120

100

0 O Þ MNMH T A E E K A

10 0

0

100

20 10 0

O Þ MNMH T A E E K A

10 0 -10

0 O Þ MNMH T A E E K A

0 O Þ MNMH T A E E K A

10 0 -10

0 O Þ MNMH T A E E K A

60 40 20

20 10 0

0 O Þ MNMH T A E E K A

Y : Ya¤›ßlar

Okyanus iklimi

Akdeniz iklimi

Dağ iklimi

Hava kütlelerinin etkisi

Kara iklimi

Kutup iklimi

Yarõ kurak iklim

Deniz akõntõsõ

1 Avrupa’daki iklimler. 88

Mekânõn

500 km

Çeßitlenmesi Atlas Okyanusu

Kuzey Denizi

Hazar Denizi

Karadeniz

Akdeniz Kuzey sõnõrõ: Tundra

Akdeniz bitki örtüsü

Tahõl (arpa)

İğneyapraklõ ormanlar

Çayõrlõ bozkõrlar

Üzüm

Geniş yapraklõ ormanlar

Yüksek dağ bitki örtüsü

Zeytin

2 Avrupa’daki bitki örtüsü.

Tundra topraklarõ Podzoller

Atlas Okyanusu

Kahverengi orman topraklarõ

Avrupa -kuzeyde yer alan topraklar› d›ß›nda- okyanus, kutup ve tropik bölge etkilerinin kavßa¤› olan ›l›man bir iklim kußa¤›nda yer al›r. Peyzajlardaki farkl›laßma yer ßekillerinin, iklimlerin, topraklar›n, bitki örtüsünün ve insan müdahalelerinin çeßitlili¤ini yans›t›r. Bat›da, okyanustan gelen yumußak ve nemli hava, mevsimler aras›ndaki farkl›l›klar› azalt›r. Yaprakl› a¤açlar ço¤u zaman yerlerini çay›rlara ya da fundal›klara b›rak›r. Mevsimsel farkl›l›klar k›ta Avrupas›’nda daha belirgindir. Kuzeyden güneye do¤ru gidildi¤inde reçineli a¤açlar yerlerini yavaß yavaß tar›m alan› açmak amac›yla kesilen meßelere ve gürgenlere b›rak›r. Akdeniz ortam› her ßeyden önce, güçlü bir ayd›nl›k, s›cak ve kurak yazlar ve topraklar› aß›nd›ran ßiddetli bahar ya¤murlar›yla ay›rt edilir. Ormanlar yerlerini büyük ölçüde makilere ve ißlenmemiß topraklara b›rakm›ßt›r. Da¤lar ise, çok çeßitli yerel özelliklerin ortaya ç›kmas›na katk›da bulunmaktad›r.

Siyah topraklar

Kuzey

Kõzõl - kahverengi Akdeniz topraklarõ

Denizi

Yakõn zamanda oluşmuş alüvyonlu topraklar

Manß Denizi

Dağ topraklarõ

Alõştõrma

Karadeniz

500 km

Akdeniz

3 Avrupa’daki ana toprak tipleri. 89

1. Verilen diyagramlara bakarak her iklimin özelliklerini belirtin. 2. Büyük çevrelerin her birinin insan etkinlikleri için sundu¤u avantajlar› ve k›s›tlamalar› belirtin.

1

Avrupa Nedir? A. Yayõlmacõ Avrupa’dan Rekabetçi Avrupa’ya

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Kültür: Bir insan grubuna özgü olan, e¤itim ve bellek yoluyla aktar›labilen yaßam biçimleri ve uygulamalar. *İnsani Gelişme Endeksi (HDI): BM’nin 1990 y›l›nda insani gelißmeyi temsil eden üç unsurdan -yaßam süresi, okuryazarl›k ve e¤itim, gelir- yola ç›k›larak gelißtirdi¤i ölçüt. *Uygarlõk: Bir toplumu tan›mlayan siyasal, ekonomik, sosyal, kültürel ve dinsel olgular bütünü. *Habeas Corpus: Latince deyim. ‹ngiltere’de suçlunun kendisini savunabilmesi için fiziki olarak mahkemenin önüne getirilmesini zorunlu k›larak ‹ngiliz yurttaßlar›n›n bireysel haklar›n› garanti alt›na alan meßhur yasa.

1. Toprak ve İnsanlar Avrupa, zaman içinde s›n›rlar› de¤ißen tarihsel bir kavramd›r. Bu kavram önceleri Yunanistan’›, sonra da Akdeniz’in kuzeyinden Urallar’a kadar uzanan topraklar› ifade etmekteydi. Avrupa, bugün giderek Avrupa Birli¤i’yle özdeßleßmektedir. Yerkürenin üçüncü büyük nüfus oda¤› olan Avrupa, demografik dönüßümünü 19. yüzy›lda geçirmißtir. Ancak, k›ta nüfusunun dünyadaki pay› azalmaya devam etmektedir. Avrupa’n›n bugün yaßad›¤› demografik büyüme, her ßeyden önce göçlere dayanmaktad›r. K›y›lardaki vadiler ve ovalar giderek insanlar›n ve dev kentlerdeki etkinliklerin yo¤unlaßt›¤› yerler olmaktad›r: Avrupal›lar’›n % 75’inden fazlas› kentlidir. Genel olarak bak›ld›¤›nda Avrupa ülkelerinin yüksek bir ‹nsani Gelißme Endeksine (HDI)* sahip oldu¤u görülmektedir. 2. Dünkü Yayõlmacõ Avrupa Avrupa, dünya örgütlenmesinin en önemli aktörlerinden biridir. Büyük Keßifler sonras›nda baßl›ca Avrupal› güçler, büyük sömürge imparatorluklar› kurmußlar; bu topraklarda yaßayan halklara kendi dillerini ve yaßam biçimlerini zorla kabul ettirmiß ve kendi gelißmelerine katk›da bulunacak kaynaklara el koymußlard›r. Demografik fazlal›k günümüzde "yeni dünyalar"a yönelmißtir. Avrupa, tar›m ve sanayi devrimlerinin beßi¤i olmußtur. 3. Bugünkü Rekabetçi Avrupa Dünyadaki sanayi üretiminin büyük bir bölümü ve dünya ticaretinin yar›s›ndan fazlas› Kuzey Amerika ve Japonya'yla büyük bir rekabet içinde olan Avrupa'da gerçekleßtirilmektedir (1. ve 3. belgeler). Avrupa ülkeleri çok say›da uluslararas› örgütte yer almaktad›r (2. belge). Kazan›lan çok say›da Nobel ödülü ve bilimsel keßifler Avrupa'n›n entelektüel ve bilimsel gücünü yans›tmakta, Ariane (uzay program›) ise bu baßar›y› uzay›n fethine kadar taß›maktad›r.

B. Avrupa: Kültürel Bir Mekân mõ? 1. Avrupa: Kültürel Kaynaklarõn Çeşitliliği

ABD

JAPONYA AVRUPA BİRLİĞİ

Farkl› insan topluluklar›n›n çok eski bir dönemde yo¤un bir biçimde kar›ßm›ß olmas›, Avrupa topraklar›n›n erken bir tarihte de¤erlendirilmesini sa¤lam›ß; teknik ve kültürel gelißmeyi h›zland›rm›ßt›r. Roma ‹mparatorlu¤u, H›ristiyanl›k, sanat ve ekonomi farkl› halklar› birleßtirmißtir. Avrupa'da k›rk kadar dil kullan›mdad›r; buna karß›l›k genelde Latin alfabesinin hakimiyetinden söz edilebilir. Avrupa topraklar›nda farkl› dinler karß› karß›ya gelmiß, ancak bunlar›n içinde H›ristiyanl›k, ortak de¤erlerin olußturulmas›na zemin haz›rlam›ßt›r. Avrupa'n›n Yunanistan'dan Ayd›nlanma Ça¤›'na ve sonra da günümüze kadar farkl› demokrasi biçimlerini uygulam›ß olmas›, ayn› co¤rafyada yaßanan mutlakiyet, diktatörlük ve totalitarizm evrelerinin göz ard› edilmesine yol açmamal›d›r. 2. Avrupa "Evrensel Değerler"in Yurdu mu?

Dünyanõn merkezleri Çevreler Dünya çapõndaki etkileri

1 Avrupa: Dünyan›n merkezlerinden biri.

Avrupa uygarl›¤›* zamanla Bat› uygarl›¤› durumuna gelmißtir. Habeas Corpus'un* ard›ndan özgürlük, eßitlik ve kardeßlik ideallerini yayan Frans›z Devrimi, 1948 tarihli ‹nsan Haklar› Evrensel Bildirgesi'ne ilham kayna¤› olmußtur. Hoßgörü ve düßünce özgürlü¤ü art›k tüm dünyada talep edilmektedir. Yüzy›llarca süren Avrupa uygarl›¤›, peyzajlara oldu¤u kadar an›tlara da yans›m›ß ve ço¤u zaman bunlar› ortak miras durumuna getirmißtir. Parthénon ya da Eifel Kulesi dünyan›n "bellek yerleri"dir. 90

AGİT

EFTA

İsviçre Liechtenstein

NATO: 1949 y›l›nda kurulan Kuzey Atlantik Antlaßmas› Örgütü. Savunmaya yönelik olan bu askeri ve siyasal ittifaka Kuzey Amerika ile Bat› Avrupa ülkelerinin ço¤u üyedir.

KAİK

EES

Ermenistan Gürcistan Moldavya

Estonya Letonya Litvanya

NATO ABD ve Kanada NATO’nun üyesidir.

İzlanda Norveç

Çek Cum. Macaristan Polonya Slovenya

AB Avusturya Finlandiya Irlanda İsveç

VG

Almanya Belçika Birleşik Krallõk Danimarka Fransa Hollanda İspanya İtalya Lüksemburg Portekiz Yunanistan

AGİT: Avrupa Güvenlik ve ‹ßbirli¤i Konferans›’n›n kurumsall›¤a dönüßümünü ifade eden örgüttür. Konferans›n örgüte dönüßtürülmesine 1994’te karar verilmißtir.

BDT

Türkiye

Bulgaristan Romanya

KOP

AGİT

EFTA: 1960 y›l›nda do¤an Avrupa Serbest Ticaret Birli¤i. AB’nin 1994’ten beri EES (Avrupa Ekonomik Alan›) dahilinde ilißki içinde bulundu¤u, ancak üyesi olmayan Bat› Avrupa ülkelerini (‹sviçre hariç) bir araya getirmektedir.

ve Avrupalõ olmayan diğer cumhuriyetler

Visegrad Grubu (VG): 1991 y›l›ndan beri Polonya, Macaristan, Çek ve Slovak Cumhuriyetleri’ni bir serbest ticaret bölgesi olußturmak amac›yla bir araya getirmektedir.

Gürcistan Rusya Ukrayna

BDT: Ba¤›ms›z Devletler Toplulu¤u (12/1991), Balt›k devletleri hariç eski SSCB’den do¤an cumhuriyetleri bir araya getirmektedir.

Arnavutluk Hõrvatistan Kõbrõs Malta Monako San Marino Slovenya Vatikan Yugoslavya

KAİK: 1991 y›l›nda kurulan Kuzey Atlantik ‹ßbirli¤i Konseyi. Orta ve Do¤u Avrupa’da güvenli¤i gelißtirmek amac›yla eski Varßova Pakt› ülkeleriyle NATO üyelerini bir araya getirmektedir. KOP: 1992 y›l›nda olußturulan Karadeniz Ortak Pazar›.

2 Avrupa’daki siyasal, ekonomik ve askeri örgütlenmeler: Birbiriyle iç içe geçmiß farkl› co¤rafyalar. Avrupa, uluslararas› ilißkilerin vazgeçilmez bir aktörüdür.

% 17

% 19

%9 Japonya

%2

Batõ Avrupa (iç ticaret) % 68

Kuzey Amerika (iç ticaret) % 37

Doğu Avrupa, eski SSCB

%4

Kuzey Amerika

%8 %3

% 16 %3

Diğer Asya Ülkeleri % 14

%7

Japonya ve diğer Asya Ülkeleri

%3

(iç ticaret) % 48

Ortadoğu

% 27

Afrika

%3 Latin Amerika

%2 Bölgesel kümelerin dünya ticaretindeki payõ

Bir merkezin toplam ticareti % 100‘dür. Bunun bir bölümü, iç ticaretten, geri kalan› ise, di¤er ülke ya da olußumlarla yap›lan ticaretten olußmaktad›r. Bat› Avrupa, dünya ticaretinin % 44’ünü gerçekleßtirmekte; bunun % 68’i ise, Avrupa içinde yap›lmaktad›r. % 2’nin alt›ndaki ak›mlar gösterilmemißtir.

Latin Amerika % 4,5

Avustralya ve Yeni Zelanda

%2 % 16,5 Kuzey Amerika

% 25,5 Japonya ve Güneydo¤u Asya

Ortado¤u %3 % 44 Bat› Avrupa Afrika % 3 % 3 Do¤u Avrupa ve eski SSCB

3 Bat› Avrupa’n›n dünya ticaretindeki yeri. Avrupa, özellikle de Bat› Avrupa, dünya ticaretinin önemli bir merkezidir. Ak›mlar›n büyük bölümü, Avrupa ülkeleri aras›ndaki al›ßverißlere denk düßmektedir. 91

Avrupal›l›¤›n dayand›¤› bu ortak payda, Rönesans’›n getirdi¤i hümanizm, Reform’la gelen sosyal ve siyasal kurtuluß, ‹ngiliz ve Frans›z devrimlerinden sonra yavaß yavaß kazan›lan bireysel özgürleßme ve Ayd›nlanma Ça¤›’n›n miras› olan Bilime duyulan inanc›n bileßimi olarak tan›mlanabilir. ‹ßin derinine inildi¤inde Yunan ve Yahudi - H›ristiyan uygarl›klar› Avrupa’ya damgalar›n› vurmaya devam etmektedir. Nihayet, ça¤lar boyunca y›k›nt›lar›n ve mezarl›klar›n üzerinde yeni bir hayat inßa etmek için tekrarlanan çabalar›n ve “trajik olan›n” süreklili¤ine de rastlanmaktad›r. Bu ortak paydan›n de¤eri, yak›n ya da uzak geçmißteki unutulmuß tecrübelerin farkl›laßt›¤› noktalarda yükselmektedir: [...] Avusturyal›lar, Macarlar, Almanlar, Yunanl›lar ve Bulgarlar, hepsi kendi kültürlerinin derinli¤inde Avrupal›d›r. [...] Öte yandan, Avrupal›lar bilinçaltlar›nda, onlar› kimlik özelliklerine göre farkl›laßt›ran bir Avrupa kültürünü farkl› ölçeklerde taß›maktad›rlar (Avrupal›, ulusal ve bölgesel, örne¤in Fransa için Alsace’l› ya da Breton).

Çocuk ölümleri

Kişi başõna GSMH

Her bin çocuk için ölüm oranlarõ 8’den az

Kişi başõna gelir, dolar 8,1 - 15 arasõ

15,1’den fazla

10 000’den az

20 000’den fazla

3 Avrupa devletlerinin eßitsiz zenginli¤i.

2 Avrupa’da çocuk ölümleri konusundaki eßitsizlik.

Atlas

10 000 - 20 000 arasõ

1- Yoğunluğu eşit olmayan bir yol örgüsü

Okyanusu

Büyük kent merkezleri

Stockholm

Kuzey

Ana denizyolu ekseni

Denizi

Ana karayolu ekseni

Kophenhag Manchester Londra

2- Hiyerarşik mekânlar

Amsterdam Rotterdam Brüksel

Paris

Berlin • Avrupa’nõn Kalbi:

Frankfurt

• Çevre:

Stuttgart

Kişi başõna düşen GSMH oranõ Avrupa ortalamasõnõn % 75’inden az olan mekânlar

Münih Cenevre Lyon Torino

Zürih

Atlantik Kuşağõ

Milano

Akdeniz Kuşağõ

Madrid

Barcelona

Roma

3- Şimdiden çeşitli anlaşmalarla Avrupa Birliği’ne ortak olan Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinin Batõ’ya dahil olma arzusu Atina

Akdeniz

500 km

4 Avrupa mekân›n›n örgütlenmesi: Avrupa co¤rafyas› merkez/çevre modeline göre düzenlenmektedir. Avrupa’n›n Kalbi, insanlar› ve gücü biraraya getirmektedir. Çevre devletlerle de karß›l›kl› ba¤›ml›l›k ilißkileri kurmaktad›r. 95

Harita

Avrupa Birliği, Değişken Geometrili İZLANDA

AVRUPA BİRLİĞİ’NİN SEMBOLLERİ

A t l a s • Bayrak:

O k y a n u s u

1955 y›l›nda Avrupa Konseyi taraf›ndan benimsenen, on iki y›ld›zl› mavi bayrak, 26 May›s 1986 tarihinde resmen Avrupa Toplulu¤u’nun bayra¤› olmußtur.

FİNLANDİYA İSVEÇ NORVEÇ

• Marß:

1995 BİRLEŞİK KRALLIK

Denizi

1973

“Avrupa bir anda ya da topyekûn bir inßayla olußmayacakt›r. Önce fiili bir da- M a nß D e ni z i yan›ßma yaratarak somut ad›mlarla kurulacakt›r.”

LETONYA

DANİMARKA

Kopenhag

LİTVANYA RU

S

HOLLANDA

LA

Milano’daki zirve s›ras›nda devlet ve hükümet baßkanlar› Schuman’›n aßa¤›daki aç›klamas›n›n an›s›na 9 May›s’›, Avrupa Günü olarak kabul etmißlerdir:

ESTONYA

Kuzey

İRLANDA Dublin

• Avrupa Bayram›:

Stockholm

Amsterdam

Londra

BE

Ludwig von Beethoven’›n “Neßeye Övgü” isimli bestesi, topluluk üyesi 12 devletin, 1985 y›l›n›n Haziran ay›nda Milano’da bir araya gelen devlet ve hükümet baßkanlar› taraf›ndan Avrupa Marß› olarak benimsenmißtir.

Helsinki

Berlin

ALMANYA

Brüksel

POLONYA

Bonn

BELÇİKA

Lüksemburg

ÇEK CUMHURİYETİ Strasbourg

SLOVAKYA

Viyana

FRANSA

İSVİÇRE

1958

LIECHT.

1995

AVUSTURYA MACARİSTAN

MOLDOVA

SLOVENYA

ROMANYA

HIRVATİSTAN

PORTEKİZ

iy

SANMARINO

a

YUGOSLAVYA

D

Madrid

en

Lizbon

BOSNAHERSEK

dr

İTALYA

ANDORRA

A

1986

iz i

BU

Roma

İSPANYA

TUNUS

500 km

96

ATİNA

D en i zi MALTA

A

k

d

e

n

i

z

Ege D

YUNANİSTAN

‹ y on

CEZAYİR

AN

1981

D en i zi

FAS

ST

MAKEDONYA

ARNAVUTLUK

Ti ren

LG

İ AR

enizi

Paris

LÜKS.

Bir Mekân Barents Denizi

• Avrupa’nõn inşasõnõn evreleri

Mekânõn Örgütlenmesi

1958: Roma Antlaßmas›’n›n yürürlü¤e girdi¤i y›l Altõlar Avrupasõ: Avrupa’da uzlaşma Dokuzlar Avrupasõ: Birleşik Krallõk “ Avrupalõ” oluyor Onlar Avrupasõ: Balkanlar ve Orta Doğu’ya açõlan kapõ, Yunanistan On İkiler Avrupasõ: İber Yarõmadasõ’ndaki yeni demokrasiler On Beşler Avrupasõ: İskandinavya’ya ve Orta Avrupa’ya doğru açõlma

RUSYA

Yeniden birleşen Almanya

• Avrupa’nõn merkezleri Büyük kurucu anlaşma Kurucu eksen Avrupa Parlamentosu’nun merkezi Avrupa Komisyonu’nun merkezi Adalet Divanõ’nõn merkezi UKRAYNA

Avrupa İmar ve Kalkõnma Bankasõ

• Cazip bir ekonomik mekân

Robert Schuman, 9 May›s 1950’de Fransa ile Federal Almanya’n›n kömür ve çelik kaynaklar›n› ortaklaßa kullanmalar›n› önererek Avrupa’n›n inßa sürecini baßlat›r. Avrupa Kömür ve Çelik Toplulu¤u (ECSC) 1951’de kurulur. Topluluk Fransa, Federal Almanya, ‹talya ve Benelüks ülkelerini kapsamaktad›r. Bu alt› devlet 25 Mart 1957 tarihinde Roma’da Avrupa Ekonomik Toplulu¤u’nu (AET) kurarlar. AET 1973’te ‹rlanda, Danimarka ve ‹ngiltere’nin kat›l›m›yla kuzeye do¤ru genißler. 1981’de Yunanistan’›n, 1986’ da da ‹spanya ve Portekiz’in kat›l›m›yla güneye do¤ru genißleyerek kendisini dengeler. 1993’te Avrupa Birli¤i ad›n› alan topluluk, 1995’te Avusturya, ‹sveç ve Finlandiya’y› da üyeli¤e kabul eder. Burada verilen harita, söz konusu mekânsal inßa sürecini göstermekte ve “Avrupa’n›n merkezlerini” sunarak ißleyißine ilißkin bir fikir vermektedir.

Birliğe katõlmayõ bekleyen ülke

K a r a d e n i z

1993 yõlõnda Avrupa Birliği’yle (İsviçre hariç) Avrupa ekonomisine ortak olan Avrupa Serbest Ticaret Birliği

Visegrad Grubu

TÜRKİYE

Alõştõrma 1. Avrupa Birli¤i’nin baßkentleri ve bünyesinde bar›nd›rd›¤› kurumlar hangileridir? 2. Kitab›n›z› ve baßka kaynaklar› kullanarak aßa¤›daki konular› araßt›r›n: - EFTA ve EES nedir?

LÜKS: Lüksemburg Liecht: Liechtenstein

KKTC GKRY

97

- Orta ve Do¤u Avrupa ülkelerinin kat›l›m› Avrupa Birli¤i için neden sorun olußturmaktad›r?

3

Avrupa Birliği: Barõş ve Karşõlõklõ İlişkiler Mekânõ A. Avrupa’nõn İnşasõndan Barõşõn İnşasõna

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Marshall Planõ: 1947’de Avrupa’ya verilen, SSCB ve bu ülkenin etkisindeki Orta ve Do¤u Avrupa ülkeleri taraf›ndan reddedilen Amerikan yard›m›. *Schengen Anlaşmalarõ: 1985’te Lüksemburg’da imzalanan, birkaç kez gözden geçirilerek tamamlanan bu anlaßmalar imzac› devletlerin, Avrupa Birli¤i yurttaßlar›na s›n›rlarda uygulanan kontrolü aßamal› olarak kald›rmalar›n› ve di¤er ülkelerin yurttaßlar›na yönelik politikalar›n› uyumlu hale getirmelerini öngörmektedir.

1. Avrupa’nõn İnşasõ Uluslararasõ Bağlamda Yerini Almakta Komünizmle mücadelenin kalelerinden biri olan Bat› Avrupa, 1947 y›l›ndan itibaren Marshall Plan›’ndan* yararlanm›ßt›r. ‹ki büyük savaß sonucu zay›f düßen, So¤uk Savaß’›n yaratt›¤› parçalanmadan kayg› duyan baz› Bat› Avrupa ülkeleri yeni bir savaß› önlemek ve ekonomik gelißmelerini teßvik etmek için birbirleriyle yak›nlaßt›lar (1. ve 2. belge). Frans›z - Alman yak›nlaßmas›, 1951 y›l›nda Avrupa Çelik ve Kömür Birli¤i’nin (ECSC), 1957 y›l›nda da Avrupa Ekonomik Toplulu¤u’nun (AET) kurulmas›yla sonuçland›. Ortak Pazar Avrupas› -Bat› Avrupa-, söz konusu devletler aras›ndaki ilißkilerin gelißmesine s›k› bir biçimde ba¤l›d›r. Pazar›n, Yunanistan ve ‹ber Yar›madas›’nda yer alan devletler lehine genißlemesi, demokrasiyi yerleßtirme çabalar›nda zaman içinde yaßanan baßar›s›zl›klar›n telafisi niteli¤indedir. Öte yandan, Demir Perdenin çöküßü, Avrupa Birli¤i’ni Avrupa mekân›n› yeniden düßünmeye yöneltmektedir. 2. Dayanõşma Barõşõn ve Demokrasinin Hizmetinde Dayan›ßma anlay›ß›, hümanizmin ve ço¤ulcu demokrasinin de¤erlerini korumak zorundad›r. ‹nsanlar›n, mallar›n ve sermayenin serbest dolaß›m› ve ulusal politikalar›n uyumlu hale getirilmesi, Maastricht Antlaßmas›’n›n öngördü¤ü geniß iç pazar dahilinde üye devletler aras›ndaki eßitsizlikleri azaltmay› hedeflemektedir. Birli¤in genißlemesi için olußturulan ortak kurumlar ve kurallar (5. belge) da dayan›ßma anlay›ß› do¤rultusunda biçimlendirilmektedir. Komisyon’un hükümetler taraf›ndan belirlenen üyeleri, tekliflerini kararlar› alan Avrupa Birli¤i Konseyi’ne sunmaktad›rlar. Avrupa Konseyi’nde bir araya gelen devlet ve hükümet baßkanlar› temel e¤ilimleri belirlemektedir. Avrupa Parlamentosu, Komisyon’un teklifleriyle ilgili görüß bildirmekte; belirli alanlarda, bütçe yetkisini paylaßt›¤› Avrupa Konseyi’yle birlikte karar vermektedir.

B. Çok Yönlü Ticari İlişkilerle Örgütlenen Avrupa Mekânõ 1. Topluluk İçinde Karşõlõklõ Bağõmlõlõğõ Yaratan Ticaret Ağlarõ 1951 ECSC

1957 Avrupa Ekonomik Topluluğu

1973

1981

1986

6

lar

9

lar

10

lar

12

ler

15

ler

Tek Senet

1991 Maastricht Antlaşmasõ

1993

Avrupa Birliği

1995

1999 Avrupa Para Birliği

... 30 lar?

1 Avrupa’n›n inßas›.

Avrupa Birli¤i, her ßeyden önce üyesi olan devletler aras›nda hiçbir gümrük engelinin bulunmad›¤› bir ortak pazard›r. Üye 15 devlet, dünya ticaretinin % 40’›ndan fazlas›n› gerçekleßtirmektedir. 1958’den beri 8 kat›na ç›kan topluluk içi ticaret, bu oran›n yaklaß›k üçte ikisini temsil etmektedir. Dünya Ticaret Örgütü’nün* üyesi olan Avrupa Birli¤i, bir ticaret kalesi de¤ildir. Ortak d›ß tarife, dünyadaki en düßük tarifedir. Avrupa Birli¤i öncelikli olarak imalat sanayii ürünlerinin ticaretini yapmaktad›r (ihracat›n 3/4’ü). Ticaretin yaklaß›k yar›s› sanayileßmiß ülkelerle gerçekleßmekle birlikte, Birlik, gelißmekte olan ülkelerin en büyük ticaret orta¤›d›r (ticaretin 1/3’ü). Birli¤in Orta ve Do¤u Avrupa devletleriyle olan ticareti ise, topluluk d›ß› toplam ticaretin sadece % 7’sini olußturmaktad›r. Ancak 1990’dan beri büyük bir gelißme içindedir. 2. Her Türden Karşõlõklõ İlişki Desteklenmektedir Avrupa Birli¤i, Avrupal›lara ayn› co¤rafyada dolaßma, e¤itim görme, çal›ßma ve yaßama imkân›n› vermektedir. Avrupal›lar, topluluk içindeki turistik dolaß›ma da önem vermektedirler. “Ö¤rencilerin Avrupas›”, Avrupa e¤itim planlar› sayesinde “Araßt›rmac›lar›n Avrupa”s›yla bir arada var olmaktad›r. Sermaye ve hizmet sektörü de üye devletler aras›ndaki ba¤›ml›l›¤› pekißtirmektedir. Ancak, insanlar›n serbest dolaß›m› çok hassas bir biçimde uygulanan Schengen Anlaßmas›’yla* çat›ßmaktad›r. Avrupa’n›n Kalbi olarak adland›rd›¤›m›z alan›n s›n›rdaß bölgeleri, ekonomik ve kültürel bütünleßmeden en çok yararlanan alanlard›r. 98

GELİRLER

A V R U PA

HARCAMALAR

1995

% 0,7 % 19,5

%

AVR

U

% 28,4

PA

16 ,

2

%5

,0 % 3,8

% 46,8

% 6,1

R

Çeşitli Gümrük vergileri ve kesintiler GSMH’ye dayalõ kaynaklar KDV

V

U

6 %

RU P A AV

A

5

8,

13 ,

%

% 51,4

P

A

2 Avrupa’da bar›ß› uzlaßmayla inßa etmek (Plantu’nun deseni).

15 Ülkenin Birbirini Anlamasõ İçin Kaç Farklõ Dil Konuşulmaktadõr? 4

Üye say›s› on ikiyken Avrupa Konseyi’nin herhangi bir toplant›s›ndaki bir tur, üç saat sürmekte ve 33 çevirmen gerektirmekteydi. Üye say›s›n›n on beße ç›kmas›yla günümüzde konußulan dokuz dilden on bir dile geçilmiß, çeviri esnas›nda olußan kombinasyonlar›n say›s› ise, 81’den 121’e yükselmißtir. Üstelik genelde Danca’dan Yunanca’ya hâlâ Almanca arac›l›¤›yla geçilmektedir. Bundan böyle Fince gibi çok az konußulan bir dili de bu bütüne dahil etmek ve hiç ßüphesiz halen çal›ßmakta olan 700 çevirmene 400 kißi daha eklemek gerekecektir. Üye ülkelerin dillerine eßit muamelede bulunulmas›, baßlang›çta elde edilmiß bir kazan›md›r. Bu kazan›m, do¤makta olan ortak pazarda Frans›zca kadar Flamanca’n›n da konußulmas›n› talep eden Flamanlar’›n eseridir. […] Gelecekteki kat›l›mlar, Avrupa Birli¤i’nin bugünkü on bir resmi diline ek olarak hiç ßüphesiz Lehçe, Macarca, Çekçe ya da Slovakça bas›lm›ß bir y›¤›n yeni belgeyi de beraberinde getirecektir. Y. Pitette, La Croix l’Événement, 14 Ocak 1995

Tarõm ve balõkçõlõk Bölgesel politika ve ulaşõm Sosyal politika

1970

1980

1990

1995

Kalkõnmaya yönelik işbirliği

Harcamalar toplamõ (milyar ECU)

3,6

16,4

45,6

76,5

Araştõrma, enerji ve teknoloji

Kişi başõna düşen Avrupa harcamalarõ ( ECU)

19

63

130

205

İşletim masraflarõ Çeşitli

3 Avrupa Birli¤i’nin 1995 y›l› bütçesi: Avrupa’daki dinamikleri yans›tan bir bütçe.

Hükümetlerarasõ kurumlar

Birliğe ait bütünleşme kurumlarõ Teklif ve kararlarõ uygulama merkezi

Siyasal karar merkezleri

AB BAKANLAR KONSEYİ

15 Üye

Hukuk

AB ADALET DİVANI

AB KOMİSYONU

Teklifte bulunur

15 Yargõç

20 Üye

Karar alõr De

net

Politikalarõ yönlendirir

ler

ve

ort

ak

kar

ar

9 Savcõ - Avukat

Denetler alõr

AVRUPA PARLAMENTOSU

AB KONSEYİ

626 Milletvekili

99

87

87

87

64 31

15 Devlet ve Hükümet Başkanõ

D

F

RU

I

E

NL

25

25 25

22

21

16 16

15

6

B

GR

S

A

DK SF IRL

L

P

5 Avrupa Birli¤i kurumlar›n›n ißleyißi: Brüksel Komisyonu burada anahtar konuma sahiptir. 99

Durum İncelemesi

A

vrupa Birli¤i, Konrad Adenauer, Jean Monnet, Robert Schuman, PaulHenri Spaak gibi baz› büyük isimlerin, eski düßmanlar aras›nda somut bir dayan›ßma yaratarak, savaß› imkâns›z k›lma kararl›l›¤›ndan do¤mußtur.

Ekonomilerin bütünleßmesi ve üretim süreçlerinin Avrupal›laßmas›, bir yandan topluluk d›ß› ticaretin stabilizasyonunu, di¤er yandan da topluluk içi ticaretin 1960’tan beri 2,5 kat artmas›n› sa¤lam›ßt›r. Tek Pazar, 1 Ocak 1993’ten beri, ülke ekonomilerinin birbirinin içine girmesine yönelik tüm engellerin aßamal› olarak kald›r›lmas›n› hedeflemektedir. Karß›l›kl› ilißkilerin önemi, mallar›n ötesine geçerek görünmez mallar›n (fikirler, bilgi, sermaye) ve insanlar›n dolaß›m›n› da -ö¤renciler, araßt›rmac›lar, ißçiler ya da turistler- etkilemektedir.

Avrupa: Barõşõ Karşõlõklõ İlişkiler Üzerine Kurmak 1

Avrupa, Dolaşõm İçin Ayrõcalõklõ Bir Coğrafya

Taß›ma biçimi ya da dönem ne olursa olsun, Bat› Avrupa, dünyan›n en yo¤un altyap›ya ve dolaß›ma sahip alanlar›ndan birini olußturmaktad›r. Eskiye oranla çok daha fazla, çok daha iyi ve çok daha h›zl› bir dolaß›m›n yaßand›¤› bir mekân olmak hiç ßüphesiz Avrupa’n›n birçok alandaki baßar›s›n›n anahtar›n› olußturmaktad›r. Bu dolaß›m kapasitesi sadece Avrupal›lar’›n kendi topraklar› üzerinde etkili olmalar›n› sa¤lamakla kalmam›ß, ayn› zamanda bu küçücük k›tada yaßayanlar›n dünyaya egemen olduklar› bir sistemi hayata geçirmelerine imkân vermißtir. Tüm rakamlar bir gerçe¤e ißaret etmektedir: Bat› Avrupa hiç ßüphesiz dünyada, özellikle uluslararas› trafi¤in en yo¤un oldu¤u yerdir. Örne¤in dünyadaki otomobillerin neredeyse üçte biri Avrupa’dad›r. J.-J. Bavoux, J.-B. Charrier, Transports et structuration de l’espace dans l’Union européenne, Masson, 1994.

• A. Avrupa’daki dolaß›m yollar›n›n önem kazand›¤› dönemleri belirtin. • B. Dolaß›m aç›s›ndan ayr›cal›kl› bir co¤rafya olmak, Avrupa’n›n dünyada egemenlik kurmas›n› nas›l kolaylaßt›rm›ßt›r? • C. Trafi¤in artmas›n›n ve iletißim yollar›n›n yo¤unlaßmas›n›n sonuçlar› neler olabilir? - Rakamlar ortaklar arasõndaki ikili alõşverişlerin toplamõnõ göstermektedir.

İrlanda 1,9

- Çizgiler, sadece AB içi toplam ticaretin % 1,2’sine eşit ya da bundan büyük olan alõşverişleri belirtmektedir.

UEBL

Hollanda

3,8 5,7 7,3

4,3 4,6

Alõştõrma

Fransa

1,2

2,2

1,3

2,3 Portekiz

İspanya

1,7

Almanya

4,7

3

1,6

5,6

8,7

1. Belgelerde sözü geçen karß›l›kl› ilißki biçimlerini s›n›fland›r›n. 2. Bu ilißkiler Avrupa’n›n öncülerinin amaçlar›n›n gerçekleßtirilmesine nas›l katk›da bulunmaktad›r?

2,6

İsveç

Danimarka

2,2 1,3

Finlandiya

Birleşik Krallõk

6,4 1,4

3,9 Avusturya

İtalya

Yunanistan

2 Topluluk içi ticaret.

• A. Avrupa Birli¤i içinde en büyük ticari role sahip olan devletleri belirtin. • B. Bu ßema Avrupa mekân›n›n örgütlenmesiyle ilgili haritayla ne ölçüde ilißkilendirilebilir? 100

ASTRA 1C UYDUSU

Dünya Çapõndaki Rekabetin İhtiyaçlarõna Cevap Verebilmek İçin Geliştirilen Eğitim ve Araştõrma Programlarõ 3

Üreten: Hughes Fõrlatõlma tarihi: 14 Mayõs 1993 Ömrü: 15 yõl

50 cm

SOCRATES Program›, üye on beß ülkeyi ve Norveç, ‹zlanda ve Liechtenstein’› kapsamaktad›r. Bu program ö¤rencilerin dolaß›m›n› teßvik etmektedir. Yurtd›ß›nda girilen s›navlar, ö¤rencilerin kendi ülkelerindeki üniversiteler taraf›ndan tan›nmaktad›r. Program, Avrupa’da önemli üniversite merkezlerinin kurulmas›n› teßvik etmektedir. LEONARDO Program›, üye on beß ülkede, Orta Avrupa’daki ortak üyelerde, Güney K›br›s ve Malta’da uygulanmaktad›r. Bu program mesleki e¤itimi güçlendirerek teknolojik ve endüstriyel gelißmeler konusunda yetkin bir duruma gelmeyi hedeflemektedir. Program ayr›ca ßirketler ile üniversiteler aras›ndaki ißbirli¤ini de desteklemektedir. Her y›l 48 000 ö¤renci ve 8 000 e¤itimci üniversiteler aras› dolaß›m programlar›na kat›lmaktad›r: 15 000 genç, e¤itiminin bir aßamas›n› Birli¤e üye olan baßka bir ülkede geçirmektedir. Bu etkinliklere bilimsel uzmanlar aras›ndaki ilißkiler ve dil e¤itimleri de eklenmektedir. EUREKA Program›, bugün 24 ülkeyi kapsamaktad›r. Program 10 y›l içinde k›sa vadede do¤rudan uygulamaya konabilen ürün ve ißlemlerle ilgili 1 000’den fazla araßt›rma program›n›n hayata geçirilmesine olanak tan›m›ßt›r. Avrupa Birli¤i bilgi teknolojilerine, robotlarla gerçekleßtirilen üretim çal›ßmalar›na, biyoteknolojilere ve çevreye öncelik vermektedir. 1996 y›l›nda % 42’si KOB‹’lere ait 654 Avrupa ßirketi EUREKA program›ndan faydalanm›ßt›r.

• A. Avrupa’daki dolaß›m yollar›n›n önem kazand›¤› dönemleri belirtin.

80 cm

50 cm : Alõcõ anten için gerekli olan çap

Avrupa Birliği Dahilindeki Yatõrõmlarda Yaşanan Atõlõm 40

30

20

Almanya

0

61 18

Rusya

18

Hollanda İtalya İsviçre İsveç

17 11 10 9

1995 yõlõnda turistlerin gittiği başlõca ülkeler İspanya

24

Fransa

16

İtalya

13

Avusturya

12

Yunanistan

8

Almanya

7,5

Türkiye

5

ABD

5

Avrupa Birliği dõşõnda 1984

1989

1992

4 Avrupa’daki görünmeyen ak›mlar›n yo¤unlu¤u.

30

Fransa

Avrupa Birliği içinde

10

1995 yõlõnda turist veren başlõca ülkeler

Birleşik Krallõk

Milyar Frank

Dünyada her yõl yapõlan 567 milyon yurtdõşõ seyahatin 255 milyonunu Avrupalõlar gerçekleştirmektedir.

5 Avrupa: Dünyan›n turist alan ve turist veren en önemli bölgesi. Akdeniz k›y›s› (örne¤in resimde görülen Cannes) bu bak›mdan ayr›cal›kl› bir bölgedir. 101

Kaynak: Eurostat, 1995.

4

Avrupa Mekânõndaki Dönüşümler A. Ortak Tarõm Politikasõ: Büyük Dönüşümlerin Kaynağõ

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Yeşil Avrupa: Avrupa Birli¤i’ndeki tar›msal mekânlar›n bütünleßmesini hedefleyen ticari ve sosyal amaçl› ortak politikalar bütünü. *FEOGA: Tar›m fiyatlar›n› desteklemeye ve modernleßme çabalar›na mali kaynak sa¤lamaya yönelik Avrupa Tar›msal Yönverme ve Garanti Fonu. *Bütünleşme: Bir mekân› güçlendirilmiß ba¤›ml›l›k ilißkilerine göre bir ya da daha fazla baßka mekânla eklemlenmeye yönelten gelißme.

1. Avrupa’yõ Büyük Bir Tarõmsal Güç Haline Getirmek Ortak tar›m politikas› (OTP) gerçekte, hayata geçirilen tek büyük ortak politikad›r. 1962 y›l›nda benimsenen Yeßil Avrupa* politikas›n›n amac›, g›da gereksinimleri bak›m›ndan uygun fiyatlarla kendine yeterlilik anlay›ß›n›n yerleßmesi ve çiftçilerin adil bir yaßam seviyesine ulaßt›r›lmas›d›r. Tercihlerin topluluk lehine yap›lmas› kural›, devletleri öncelikli olarak ortaklar›ndan al›ßveriß yapmaya yöneltmißtir. Ürünler serbest dolaß›mdad›r ve fiyatlar Brüksel’de belirlenen ortak bir taban fiyat›yla sabit tutulmaktad›r. FEOGA’n›n* makineleßmeyi ve modernleßmeyi teßvik eden korumac› deste¤i, üretim fazlas›n› ve topluluk d›ß›na ihracat›n her y›l % 5 oran›nda artmas›n› sa¤lam›ßt›r. 2. Yeni Bir Tarõmsal ve Kõrsal Sistemin Oluşturulmasõ Avrupa’n›n siyasal olarak genißlemesi, giderek, ißlenmesi çok daha kolay olan sulanm›ß ya da birleßtirilmiß alanlarda yo¤unlaßan üretim yelpazesini, güçlü bir k›rsal göç pahas›na zenginleßtirmißtir. Tar›m, birli¤in aktiflerinin sadece % 5,7’sini olußturmaktad›r. Tar›m gelirleri, üye 15 ülkenin GSY‹H’sinin sadece % 2,2’sine katk›da bulunmaktad›r. Avrupa, tar›msal g›da sanayilerinin dünya genelinde birinci s›rada yer ald›¤› muazzam bir sanayi kompleksinin kalbi niteli¤indedir. ABD ile Dünya Ticaret Örgütü’nde yaßanan rekabet, depolanmas› ve piyasaya sürülmesi masrafl› olan süt ve tah›l ürünlerindeki y›¤›lma ve çiftçilerle bölgeler aras›ndaki eßitsizliklerin devam›, OTP’de reforma gidilmesine yol açm›ßt›r: Kotalar, taban fiyatlar›n›n düßürülmesi ve tarlalar›n nadasa b›rak›lmas›, bu reformla getirilen yeniliklerdendir. K›rsal miras›n ve peyzajlar›n öneminin do¤rudan üretim ißlevlerinin ötesinde dikkate al›nmas›, do¤al çay›rlarda gerçekleßtirilen ekstansif hayvanc›l›¤› teßvik etmiß ve ço¤u zaman k›rsal turizmle de çeßitlenen da¤ tar›m›na destek olmußtur.

B. İşbirliği, Avrupa Mekânõndaki Birlikteliği Güçlendiriyor 1. Ortak Hedefler mi, Ortak Politikalar mõ?

Endüstriyel işbirliği - Airbus - Ariane... Araştõrma - Eurêka - JET...

Tek pazar

Ortak Tarõm Politikasõ Eğitim Programlarõ

AB

Avrupa ulaşõm ağõna doğru

Asl›nda üye devletlerin ortak hedefleri vard›r; fakat enerji konusunda olsun sanayi konusunda olsun, ortak politikalar azd›r (1. belge). Komisyon, ço¤u zaman ßirketlerin ve ßirketlere yap›lan ulusal yard›mlar›n bir noktada toplanmas›n› engelleyen bir kontrol ißlevi görmektedir. Neticede, Avrupa sanayii daha çok ulusal sanayilerin toplam› gibi görünmektedir. 2. Dikkate Değer İşbirliği Girişimleri

Avrupa Para Sistemi - ECU - Euro Gelişmeye yönelik yardõm Lomé Anlaşmasõ

Avrupa Birli¤i üyesi ülkeler aras›ndaki s›n›rlar›n aç›lmas›, her tür etkileßimi yo¤unlaßt›rmakta ve devletleri giderek artan bir karß›l›kl› ba¤›ml›l›¤a do¤ru itmektedir. Böylesi bir karß›l›kl› ba¤›ml›l›k, ulusal politikalar›n yerine geçen -ve bazen de tersini ortaya koyan- topluluk içi ortak politikalar üzerine kurulu, “ulusötesi” bir ißleyißin çerçevesini olußturmaktad›r.

Bölgesel kalkõnma politikasõ

1 Avrupa Birli¤i’ndeki güçlü eksenler.

Yukar›da aç›klanan güçlüklere ra¤men, ißbirli¤i anlaßmalar› topluluk içindeki birlikteli¤i ve komßu devletlerin toplulukla olan bütünleßmesini güçlendirmektedir. 1970 y›l›nda olußturulan Airbus, Boeing’den sonra dünyan›n ikinci büyük uçak ßirketi olmußtur ve Avrupa’da toplam 40 000 kißiye iß imkân› sa¤lamaktad›r (3. belge). Topluluk üyesi olmayan ülkelerin de dahil oldu¤u, tüm Avrupa ülkeleri aras›ndaki ißbirli¤inin ürünü olan uydu f›rlatma arac› Ariane, dünya çap›ndaki uydu f›rlatma piyasas›n›n % 60’›n› elinde tutmaktad›r (2. belge). Avrupa, hem orta¤› hem de rakibi olan ABD, Japonya ve yeni sanayileßmiß ülkelerin teknolojik rekabetine karß› koyabilmek için iletißim ve elektronik alanlar›ndaki gecikmesini telafi etmek zorundad›r ve bu nedenle de büyük bir çaba içindedir. 102

ARIANE V Almanya %18,58 Fransa % 55,54

Speltra

Baßl›k

ALMANYA

İSVİÇRE

İtalya % 8,11 Belçika

% 4,17

Birleşik Krallõk

% 3,00

İsviçre İspanya İsveç Hollanda Diğer

% 2,56 % 2,47 % 2,28 % 2,09 % 1,00’den fazla

Oerlicon Contraves

Daimler - Benz Aerospace

Malzeme gözü

Propergol Stoku

ALMANYA

FRANSA

Avrupal›lar 1973 y›l›nda Fransa’n›n teßvikiyle uzaya ulaßmada kendilerini ba¤›ms›z k›lacak bir uydu f›rlatma arac› inßa etmeye ve böylece, Avrupa’n›n sadece deneysel uydular›n› yörüngeye sokmay› kabul eden Amerika’y› bertaraf etmeye karar verdiler.

Matra - Marconi Space

Daimler - Benz Aerospace

Kriyoteknik ateßleme kat›

Toz Akselatörü

FRANSA

FRANSA

Aérospatiale

Aérospatiale

‹lk füze Ariane 1, 24 Aral›k 1979 tarihinde Guyana’daki Kouru Üssü’nden f›rlat›ld›. Yörüngeye (36 000 km irtifada) 1 935 kilo yük yerleßtirebilen, üç ateßleme evresine sahip bu füze daha da gelißecek ve yeni türleri inßa edilecektir.

Kriyoteknik ateßlemeyi ateßleyen kat

Ariane 4 (1988) Avrupa’ya, ticari uydular›n f›rlat›lmas›nda dünya çap›nda bir üstünlük sa¤lad›.

Kat› Propergol Motoru

FRANSA /İTALYA

FRANSA

Eudopropulsion

SEP

1987’de Ariane 5’in üretimine karar verildi. Ariane’›n üretimine 11 Avrupa ülkesinden 100’ün üzerinde firma kat›lmaktad›r.

Kaynak: Avrupa Uzay Ajans›.

2 Avrupa’daki ißbirli¤inin önde gelen ürünlerinden Ariane, dünyadaki uydular›n % 60’›n› f›rlatmaktad›r.

Airbus Industrie’nin üyeleri: Aerospatiale (Fransa)

% 37,9

Daimler - Benz Aerospace (Almanya)

% 37,9

British Aerospace (Birleşik Krallõk)

% 20,0

CASA (İspanya)

Almanya

AIRBUS A 330 / A 340

Daimler - Benz Aerospace Bremen, Hamburg, Stade

Belçika

% 4,2

Belairbus

Ortak üyeler:

Gosselies

Belairbus (Belçika) Alenia (İtalya)

İngiltere

British Aerospace

Nihai Montaj Fransa

Filton, Chester

Aérospatiale Toulouse

Fransa

İspanya

Aérospatiale

Casa

Nantes, Saint - Nazaire

Madrid, Sevilla Kaynak: Aerospatiale.

3 Yüksek Avrupa teknolojisinin gözbebeklerinden biri olan Airbus, bütünleßmenin bir örne¤idir. 103

1

957 y›l›ndaki Roma Antlaßmas›’yla birbirinden çok farkl› özelliklere sahip çiftçiler aras›nda adil bir rekabet yaratmak amac›yla öngörülmüß olan Ortak Tar›m Politikas›, Avrupa Birli¤i’nin en büyük dosyalar›ndan biridir.

OTP’nin hedefleri ve ilkeleri

Ch. Hen, J. Léonard, L’Union européenne, La Découverte, 1995.

• OTP’nin hedeflerini ve ilkelerini say›n. 1994 yõlõnda kendine yeterlik (%) 0

er

FEOGA



20 40 60 80 100 300 500 700

Almanya

bv a

nl ar

OTP ulusötesi bütünleßmenin iyi bir örne¤idir; fakat ayn› zamanda, üye devletler aras›nda, kimi zaman ters etkilere yol açabilen mekanizmalar›n karmaß›kl›¤›na ilißkin tart›ßmalara da yol açmaktad›r.

1

Toplulu¤a ait bir rapor 1962 y›l›nda iaße sa¤lamas›, tüketiciler için makul ve sabit fiyatlar belirlemesi ve ißgücü verimlili¤ini art›rarak kazançlar› yükseltmesi beklenen üç temel ilkeyi tan›mlam›ßt›r. Birinci ilke pazar›n›n tekli¤idir: Bu ilke, ürünlerin serbest dolaß›m› ve tüm bölgede tek bir fiyat sisteminin belirlenmesiyle somutlanmaktad›r. ‹kinci ilke, toplulu¤un önceli¤i, yani Avrupal› üreticileri dünyan›n di¤er bölgelerinden gelecek bir ihracat sald›r›s› karß›s›nda korumaya yönelik bir tür korumac›l›kt›r. Mali dayan›ßma, Avrupa Tar›m Yönverme ve Güvence Fonu’nun (FEOGA) olußturulmas›yla kurumsallaßan üçüncü ilkedir. Bu fon, sektörün yeniden yap›land›r›lmas›na yönelik mali yard›m görevinin (yönlendirme bölümü) yan› s›ra AB’ye girißte rakip ithal ürünlerinden al›nan cezalar›n, Avrupa pazar›na sürülmemiß olan ya da d›ßar›ya dünya fiyatlar›ndan sat›lan ürünlere da¤›t›lmas› (güvence bölümü) ißini yürütmektedir.

i yo ns

OTP, ülkelere g›da ürünleri konusunda kendi kendilerine yeterli olma imkân›n› vermiß ve topluluk içi ticaret ilißkilerini canland›rm›ßt›r. Üstelik OTP, çiftçiler taraf›ndan eleßtirilebilmekte ve sömürü ilißkilerinin ortadan kalkmas›n› sa¤lamaktad›r. Ancak OTP’nin getirdi¤i aß›r› maliyet 1980’li y›llardan beri entansif üretimi tart›ßma konusu haline getirmißtir. Avrupa, fiyat destekleme uygulamas›ndan sonra ßimdi de fiyatlar›n geçerlili¤ini ve üreticilerin sorumlulu¤unu göklere ç›karmaktad›r.

Avrupa Birliği Ortak Tarõm Politikasõ (OTP)

Ver gil

Durum İncelemesi

Belçika Danimarka İspanya Fransa

Dünya fiyatõ

Avrupa fiyatõ

Yunanistan İrlanda

İhracat

ithalat

Alõştõrma 1. OTP’nin dönüßümünde rol oynayan etkenler nelerdir? 2. OTP’nin hedeflerine ulaß›l›p ulaß›lmad›¤›n› belirtin. 3. Avrupa Birli¤i’ndeki baßl›ca tar›msal bölge tiplerini belirtin.

Sabit

Tarõm Bakanlarõ Konseyi E¤er bir ülke bu¤day› topluluk içindeki kurdan (topluluk önceli¤i kural›n› uygulayarak) almak yerine, Avrupa Birli¤i d›ß›ndaki dünya fiyat›ndan sat›n al›rsa kur fark›na eßit bir vergi öder. E¤er bir ülke bu¤day› dünya fiyat›ndan ihraç ederse, FEOGA’dan kur fark›na eßit bir sübvansiyon al›r.

2 FEOGA’n›n ißleyißi.

İtalya Hollanda Portekiz Birleşik Krallõk

Et

Tereyağõ

Tahõl

Kaynak: Eurostat.

3 Kendine yeterlilik.

• A. Topluluk önceli¤i ve FEOGA’n›n ißleyißi birbirleriyle nas›l ilißkilendirilmektedir? • B. Sadece Avrupa’n›n ihtiyaçlar› dikkate al›nd›¤›nda OTP’nin bilançosu nedir? 104

4

OTP’nin Hafifletilmiş Bilançosu

OTP, Avrupa’n›n g›da ürünlerinde kendine yeterli hale gelmesine büyük katk›da bulunmuß ve AET ülkelerinin büyük ihracatç›lar olmalar›n› sa¤lam›ßt›r. Gurur verici bu baßar›, yüksek maliyetli bir üretim fazlas›na yol açan bir verimlilik mant›¤› pahas›na elde edilmißtir. D›ßar›da ABD’nin ve pazarlar›n› kaybeden di¤er ihracatç› ülkelerin eleßtirilerine hedef olan OTP, topluluk içinde de üretim fazlas›n›n yönetimindeki maliyet nedeniyle eleßtirilmektedir. OTP, 1973 - 1978 aras›nda % 80’e kadar ç›kan oranlarla, topluluk bütçesinin üçte ikisini yutmaktayd›. OTP, k›rsal yap›lar›n altüst olußunda da önemli bir rol oynam›ßt›r. Tar›m ißletmeleri belli noktalarda toplanm›ß ve modernleßmiß; çiftçilerin aktiflerdeki pay› 1960’lar›n baß›nda % 20 iken k›rsal göç sonucunda % 6’n›n alt›na inmißtir. Benimsenen bir dizi reform, özellikle 1992 y›l›ndan beri taban fiyatlar›n›n düßürülmesi, kotalar ve nadasa b›rakma gibi çok kat› kurallar› getirmektedir. Tar›m stratejisinde yap›lan bir de¤ißiklikle art›k marka sistemi benimsenmekte ve bir ç›k›ß yeri (menße ßehadetnamesi) politikas›yla miktardan ziyade kaliteye öncelik verilmektedir. Çevrenin korunmas›na yönelik kayg›lar da çiftçilere ekonomide ve toplumda yeni bir yer tan›yan ekstansif tar›m tekniklerini teßvik etmektedir.

5 Verimlilik mant›¤›: Picardie’de tah›l üretimindeki art›ß.

• OTP’nin hafifletilmiß bir bilançoya sahip oldu¤unu kan›tlayan unsurlar› bir tablo olußturarak aç›klay›n. Finlandiya

Tarõmsal özellikler: Büyük tarõm ürünleri : Tahõl, şeker pancarõ, yağlõ bitkiler

Kuzey

Küçük ve büyük baş hayvancõlõk

İsveç

Denizi

Sebzecilik ve çiçekçilik Danimarka

Bağcõlõk ve meyvecilik

İrlanda

Birleşik Krallõk

Temel tarõm ürünü tarõmsal etkinliklerin % 50’sinden azõnõ oluşturuyorsa, daire ikinci önemli tarõmsal etkinliği göstermektedir.

Hollanda Almanya

• İşgücü verimliliği:

Belçika Lüksemburg

Verimliliği 100’lük endeksin (Avrupa Birliği ortalamasõ) üzerinde olan bölgeler

Fransa Avusturya

İtalya

A t l a s

O k y a n u s u

Portekiz İspanya

Yunanistan

Akdeniz

500 km

6 Avrupa Birli¤i topraklar›nda üretim çeßitlili¤i ve verimlilik farklar›. 105

5

Avrupa Birliği: Güçlüklerle Karşõ Karşõya Bir Merkez

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Euro: De¤eri, üye devletlerin para birimlerinin de¤erleri dikkate al›narak belirlenen Avrupa para birimi. ECU’nun yerine geçen Euro, zaman içinde ulusal paralar›n yerini alacakt›r. *Federasyon: Egemenliklerinin az ya da çok bir k›sm›n› (genelde d›ß ilißkiler, savunma ve para politikalar›) federal bir devlete b›rakan fakat ço¤u zaman sosyal ve kültürel ißlerin yönetimini ellerinde tutan devletler ya da eyaletler grubu. *Lomé Anlaşmasõ: Dünya çap›nda olußturulacak yeni bir ekonomik düzene katk›da bulunmak amac›yla, Avrupa Toplulu¤u ile gelißmekte olan ülkeler aras›nda imzalanan anlaßma. 1975’ten bu yana 46 ACP (Afrika, Pasifik, Karayibler) ülkesiyle toplam dört anlaßma imzalanm›ßt›r. Bugün 70 ACP ülkesi, ürünlerinin % 99,5’i için Avrupa pazar›na serbestçe girme hakk›na sahiptir. Bu ülkelerin ihracat gelirleri stabex isimli bir fonla güvence alt›na al›nm›ßt›r. EURO’nun Sabit Dönüşüm Kurlarõ 1 EURO = 40,3399

Belçika Frang›

1,95583

Alman Mark›

340,750

Yunan Drahmisi

166,386

‹spanyol Pezetas›

6,55957

Frans›z Frang›

A. Avrupa Birliği, Çekici Bir Mekân 1. Avrupa Birliği: Devletler ve İnsanlar İçin Çekim Merkezi Orta ve Do¤u Avrupa devletleri, k›ta Avrupas›’n›n büyük pazar›yla bütünleßmek istemektedirler. Ancak böyle bir bütünleßmenin taß›d›¤› sosyal ve siyasal risklerin büyüklü¤ünden dolay› bu ülkelere yönelik yard›m, ancak ißbirli¤i anlaßmalar› çerçevesinde gerçekleßmektedir. Avrupa Birli¤i insanlar› çekmektedir (2. belge). ‹kinci Dünya Savaß›’n›n sonundan 1973 y›l›ndaki dünya ekonomik krizine kadar süren otuz y›ll›k “Parlak Dönem” süresince gerçekleßen göçler sona ermiß olsa bile Avrupa Birli¤i, hâlâ Güney’den gelenleri ve her geçen gün daha fazla Do¤u Avrupal›’y› çekmektedir. Yasad›ß› göçler artmakta ve yabanc› düßmanl›¤›n›n canlanmas›, bütünleßmenin önündeki güçlükleri gözler önüne sermektedir. 2. Avrupa Birliği Örnek Oluşturuyor Avrupa Birli¤i, Latin Amerika’da (MERCOSUR) ve Asya’da hayata geçirilen yeni bölgesel örgütlenmeler üzerinde etkili olmußtur. Birlik, bölge planlamas› konusunda özgün faaliyetlerde bulunmaktad›r. FEDER (Avrupa Bölgesel Gelißme Fonu), ulaß›m›n gelißtirilmesi, güçlük içindeki sanayi bölgelerinin yeniden yap›land›r›lmas› ve k›rsal bölgelere yard›m için yürütülen projelerin maliyetini üye devletlerle birlikte üstlenmektedir. Birlik, kalk›nma yard›mlar› konusunda da öncüdür. Lomé Anlaßmas›* art›k 70 Afrika, Karayib ve Pasifik (ACP) ülkesinde hayata geçmißtir ve ißbirli¤i anlay›ß›n›, insan haklar›na sayg› ve demokrasi gibi ilkelerle birleßtirmektedir. Avrupa Birli¤i’ne üye 15 ülke, bir refah ve bar›ß bölgesi olußturmak amac›yla Akdeniz’in güneyinde yer alan 12 ülkeyle ortakl›k kurmaktad›r.

B. Güçlükler Karşõsõndaki Avrupa Birliği 1. Avrupa Birliği: Serbest Ticaret Mekânõ mõ, Yoksa Federasyon mu? Avrupa Birli¤i’ne üye devletler, ortak mekân›n yönetimi konusunda birbirlerinden ayr›lmaktad›r: ‹ngilizler ve ‹skandinavyal›lar bu mekân› serbest ticaret bölgesiyle s›n›rland›r›rken, Frans›zlar ve Almanlar federasyona* yönelmektedir. Tek Senet, 1986 y›l›nda birleßik pazara geçiß tarihini 1993 olarak belirlemißtir. 1991 y›l›nda Maastricht’te Avrupa Birli¤i’yle ilgili olarak imzalanan anlaßma ise, Avrupa yurttaßl›¤›n› kurumsallaßt›rmaktad›r. Ekonomi ve Para Birli¤i (EMU) zaman içinde Euro’yu* ulusal paralar›n yerine geçirecektir. Strasbourg’da olußturulan Eurocorps da Ortak D›ß Politika ve Güvenlik (PESC) ba¤lam›nda yerini almaktad›r.

0,787564 ‹rlanda Liras›

Ancak bütün devletler ayn› h›zla ilerlememektedir. Yaßanan mekân ve topluluk mekân› her zaman örtüßmemektedir. “Avrupa Bölgeleri”, “Bölgeler Avrupas›”yla yar›ß içindedir. 1999’da EMU’ya geçmek için uyulmas› gereken Maastricht ölçütleri konusunda bile çok az devlet ayn› görüßü paylaßmaktad›r. Acaba bu gelißmeler Avrupa’n›n de¤ißken geometrili olaca¤›n›n göstergesi olarak kabul edilebilir mi (3. belge)?

1936,27

‹talyan Lireti

2. Avrupa Birliği Tehdit Altõnda Bir Mekân mõ?

40,3399

Lüksemburg Frang›

2,20371

Hollanda Florini

13,7603

Avusturya Þilini

200,482

Portekiz Esküdosu

Avrupa Birli¤i dinamizmini muhafaza etmek için bir yandan yaßl› nüfus sorunuyla, di¤er yandan da ißsizlik tehlikesiyle baßa ç›kmak zorundad›r; sanayi kurulußlar›n›n bölgeyi terk etmesi karß›s›nda da oldukça çaresiz kalmaktad›r (4. belge). AB bölgesel farkl›l›klar›n yan›s›ra sosyal d›ßlaman›n olußturdu¤u tehditle de karß› karß›yad›r.

5,94573

Fin Markkas›

1 Avrupa Birli¤i üyelerinin tümü, Avrupa Para Birli¤i’ne girmemißtir. Bu ülkeler ‹ngiltere, ‹sveç ve Danimarka’d›r.

Avrupa Birli¤i, kendisini jeopolitik alanda da göstermek istemektedir, fakat Yugoslavya krizi Birli¤in çelißkilerini ortaya ç›karm›ßt›r. Daha rekabetçi devletlerle büyük bir yar›ß içinde bulunan Birlik, Kuzey Amerika kökenli görsel-ißitsel ürünlerin giderek a¤›rl›k kazanmas› nedeniyle kendi kültürel gücünü sorgulamaya baßlam›ßt›r (5. belge). Avrupa Birli¤i, kimli¤ini tan›mlama konusunda henüz sonuca varm›ß de¤ildir. 106

62

İltica talepleri: 1985 - 1994 aras›nda Avrupa Birli¤i’nin ßu anki 15 ülkesine 3,7 milyon iltica talebi olmußtur.

500 km

7 054

3

519

Gelece¤in Avrupas›, konulara göre de¤ißen fikir ço¤unluklar›n›n Avrupas›; sorunlara göre farkl›l›k gösteren ad hoc koalisyonlar›n Avrupas›, içinde bulunulan koßullara göre olußturulmuß ç›kar bloklar›n›n Avrupas› olacakt›r.

2 019 183

89

778 922 3 607

Kötümserler, bunun, Yaßl› K›ta’y› uzun süre parçalayan ittifaklar Avrupas›’na geri dönüß tehlikesini taß›d›¤›na inanmaktad›r. Pragmatiklerse ya bu durumun kabullenilmesi gerekti¤ini ya da genißlemeden vazgeçilmesinin gerekece¤ini söylemektedirler. [...] Avrupa’n›n politikalar›n› belirleyen ço¤unluklar böyle, yani Paris - Bonn ya da Paris - Londra ikilisinin konulara göre olußturdu¤u hareketli bir eksen etraf›nda ve bu eksenin baßkalar›n› peßinden sürükleme kapasitesiyle olußmaktad›r.

110 720

566 157

458 137

• 1 Ocak 1995’te yabancõlarõn her ülkenin toplam nüfusu içindeki oranõ ve sayõsõ %8 %5 %2

Elbette bu hareket, Avrupal› kimli¤ini parçalama riskini de taß›maktad›r. On beß ya da en çok yirmi üyeden olußan bir Birlik, yeterince güçlü bir vizyona sahip bir topluluk haline gelmedi¤i sürece, hangi alan - bu, para, savunma, sosyal sorunlar ya da Afrika’ya yap›lan yard›m olabilirsöz konusu olursa olsun, burada anlat›lan de¤ißken yap›l› Avrupa olarak kalma riskini taß›maktad›r.

• 1 Ocak 1995’te her ülkenin toplam nüfusu içinde Avrupa Birliği uyruklularõn oranõ % 2’den çok

(bin) 10

% 1- 2 % 1’den az

0

Le Monde, 10 Haziran 1995.

2 Avrupa Birli¤i, yaßad›¤› zorluklara ra¤men birçok insan için bir cennettir.

Avrupa’daki 3 - 5 milyon civar›nda iß olana¤›, sanayi kurulußlar›n›n bölgeyi terk etmesi nedeniyle tehdit alt›ndad›r. Gelißmekte olan ülkelerden yap›lan ithalat, 1984’te % 9,2 iken 1992 y›l›nda Avrupa’daki toplam ithalat›n % 13,7’sine yükselmißtir. Art›k hiçbir sektör bu riskin d›ß›nda de¤ildir. Tekstil ve ayakkab›dan sonra, Asya ya da Do¤u Avrupa ülkelerinin ucuz ißgücüne yönelme s›ras› ßimdi hizmet sektörü, tar›m ve bilißime gelmißtir. Hoover olay›, kamu güçlerine, birtak›m büyük uluslararas› gruplar›n ç›karc› tavr›n› sert bir biçimde hat›rlatm›ßt›r. Ancak dünya çap›ndaki rekabete baßka nas›l karß› konabilir ki? G.M., Challenges, Temmuz-A¤ustos 1993.

İngiltere

%6

Fransa Avrupa

Avrupa, Sanayi Kuruluşlarõnõn Bölgeyi Terk Etmesi Sonucunda Elindekileri Kaybetmekte

1995’te Avrupa Birliği’ndeki TV kanallarõ tarafõndan ithal edilen TV programlarõ

% 2,8

Almanya

% 1,7

İtalya

% 1,5

Diğer

%6

% 68 ABD

4

Çoğunluğu Değişken Bir Avrupa mõ?

ABD

Avustralya/ Yeni Zelanda Kanada Japonya

% 3,3 % 1,5 % 0,4

Diğer

% 3,8 %5

Ortak Yapõm

5 Kültürel tehdit karß›s›nda Avrupa. 107

6

Avrupa Birliği’ndeki Devletler

Topluluk hukuku devletlerin hukukunun üstündedir. Yönetmelikler, Topluluk Resmi Gazetesi’nde yay›mlanmakta; kanun ya da kararnamelere gerek olmaks›z›n üye devletlerin topraklar› üzerinde uygulanabilmektedir. Avrupa Birli¤i dahilinde uygulanmas› gereken kurallar ile kendi ulusal kurallar›n›n aras›ndaki hiyerarßiye sayg› göstermeyen devletler, Topluluk Adalet Divan› taraf›ndan cezaland›r›lmaktad›r. Öte yandan yerindenlik ilkesiyle, ulusal ve yerel kimliklere sayg› göstermekle yükümlü olan Toplulu¤un müdahalelerindeki olas› aß›r›l›klar›n önlenmesi hedeflenmektedir. Bu ilke, Toplulu¤un yetki alan› d›ß›nda kalan alanlarda yasa yapma yetkisini üye devletlere b›rakmaktad›r. Topluluk, ancak öngörülen hedeflerin üye devletler taraf›ndan yeterince yerine getirilemedi¤i durumlarda müdahale etmektedir.

Durum İncelemesi

Avrupa Birliği’ndeki Bölgesel Eşitsizlikler

A

vrupa genißledikçe mekânsal farkl›l›klar da büyümüßtür. Co¤rafi ortamlar›n, ekonomilerin ve toplumlar›n farkl›l›¤› Avrupa Toplulu¤u kurumlar› taraf›ndan yavaß yavaß dikkate al›nmaya baßlanm›ßt›r. Neticede 1974 y›l›nda ortak bir bölgesel politika belirlenmiß ve 1975 y›l›nda FEDER’in olußturulmas›yla somutlaßm›ßt›r. Ortak bölgesel politika, Avrupa Tek Senedi’nden sonra bölgesel eßitsizlikleri azaltma çabalar›n› yo¤unlaßt›rm›ßt›r, fakat bu politika Avrupa Birli¤i bütçesinin neredeyse üçte birini tüketmektedir. Bölgesel eßitsizlikleri azaltmaya yönelik bu politika nas›l örgütlenmektedir? 1 Yunanistan’da geleneksel tar›m.

Alõştõrma 1. Bölgesel eßitsizlikleri gösteren grafik ile foto¤raflar› karß›laßt›r›n. 2. Yard›m gören alanlar ne tür bölgelerde yer almaktad›r? 3. Topluluk müdahalelerinin baßl›ca uygulama alanlar› hangileridir? 2 Frankfurt am Main: Almanya’n›n finans merkezi ve gelece¤in Avrupa Merkez Bankas›’ n›n merkezi.

• Bu iki foto¤raf ne tür eßitsizlikleri göstermektedir? Bunlar› genelleßtirmek mümkün müdür? 108

Avrupa Birliği üyesi her ülkenin en zengin ve en yoksul bölgelerinin kişi başõna düşen gayri safi milli hasõlasõ 15 ‘ler Avrupa’sõ

1994 - 1999 (% ve milyon ECU)

% 4,5 % 2,1 % 4,7 55,0 27,9 57,7

100

Almanya

190 Hamburg

52 Thuringen

Avusturya

161 Viyana

71 Bürgenland

Belçika

182 Brüksel

80 Brabant Wallon

Danimarka*

Finlandiya

126 Ahvenanmaa

72 Ita-Suomi

Fransa

% 20,0 246,0

166 ‹le-de France

78 Korsika

Yunanistan

72 Atina

46 Epir

İrlanda*

Régis (aß›r› çevresel bölgelerin adaptasyonu)

81

İtalya

131 Lombardiya

60 Calabria

Lüksemburg*

Adapt (ißgücünün s›nai dönüßümlere adaptasyonu)

160

Hollanda

Interreg II (s›n›rlarötesi ißbirli¤i yard›m›)

132 Groningen

77 Flevoland

Portekiz

% 20,3 249,7

% 15,2 187,0

99 Balear

55 Estrémadure

% 21,3 262,0

% 11,9 146,5

112

İspanya

Yardõmlarõn toplamõ 1 231,8

Leader II (k›rsal gelißme yard›m› ve yenilikçi ißlemlerin desteklenmesi)

96 Lizbon

42 Alentejo

Birleşik Krallõk

Emploi (istihdama ve iße almada kad›n/erkek eßitli¤ine yard›m)

144 Londra Metropoliten Alan›

74 Merseyside

PME (KOB‹’lerin rekabet gücünü art›rmaya yard›m) 119 Stockholm

İsveç

89 Oestra Mellansverige

0

50

*Danimarka, ‹rlanda ve Lüksemburg bölgelere ayr›lmam›ßt›r.

Urban (kentsel sorunlara yard›m)

100

150

200

En zengin bölge

En yoksul bölge

Pesca (bal›kç›l›¤a ve k›y› bölgelerine yard›m)

Kaynak: DATAR, 1996.

Kaynak: Eurostat,1996.

3 Avrupa’daki bölgesel eßitsizlikler.

4 Topluluk yard›m programlar›.

1994 - 1996 - 1999 yõllarõnda öngörülen yardõmlar

Finlandiya

6

Gelißmesi gecikmiß bölgeler (kißi baß›na GSMH Avrupa Birli¤i ortalamas›n›n % 75’inin alt›nda) Gerilemekte olan, dönüßüm sürecindeki sanayi bölgeleri

İsveç

Kuzey

Avrupa Birli¤i, yerel gelißmeye aktard›¤› önemli mali kaynaklarla - 1994-1999 döneminde 133 milyar Euro - bugün yerel gelißme politikalar›n›n baßl›ca ortaklar›ndan biri durumuna gelmißtir. Brüksel taraf›ndan belirlenen prosedür labirentleri içinde sesini duyurmay› baßard›kça da bu rolün alt›ndan baßar›yla kalkmaktad›r.

Denizi Danimarka İrlanda Birleşik Krallõk

Gözden düßmüß k›rsal bölgeler

Hollanda

‹skandinav ülkeleri için özel yard›mlar

Belçika

Almanya Lüksemburg

Atlas Okyanusu

Fransa

Avrupa Birliği ve Yerel Gelişme

Avusturya İtalya

Portekiz İspanya

Yunanistan

A k d e n i z

Kaynak: Avrupa Toplulu¤u.

Atlantik Bölgesi temsilcileri, birkaç ay önce hem Komisyon’dan hem de üye devletlerden girißimlerinin 415 milyon Euro’luk bir bütçeye sahip olan “Interreg II” isimli bir program ile mali olarak hayata geçirilece¤ine dair güvence alm›ßlard›r. Ancak bu paran›n tamam› uluslarötesi ißbirli¤ine gitmeyecektir; zira bu bütçe sellerin önlenmesi için yap›lan çal›ßmalar› ve kurakl›¤a karß› verilen mücadeleyi de finanse etmek zorundad›r. Atlantik Bölgesi temsilcilerinin baßarmas› gereken Atlantik Kußa¤› kavram›n›n Avrupa politikalar›na kesin olarak eklemlenmesini sa¤lamakt›r. F. V., Les Échos, 22 Nisan 1996.

5 Zor durumdaki bölgelere yönelik özel yard›mlar. 109

Yöntem

Avrupa’nõn Dünyadaki Gücü Belgeleri sunmak, bilgi edinmek ve karşõlaştõrmak

ABD Japonya Latin Amerika

Ku

ze y

K u tu p D air

es

Avustralya Yeni Zelanda

i

Kanada

Asya

Avrupa Birliği

Ye

ng eç



ne n

Diğer Avrupa Devletleri

ce si

Yurtdõşõndaki direkt yatõrõm stoklarõ 1994 (milyar dolar)

Ekv

r ato

5 - 20 21 - 100

ak Oğl

101 - 200

e Dön

si nce

Güney Afrika

240 320

1 Dünyada yurtd›ß›na yap›lan direkt yat›r›mlar.

Alõştõrma 1. Belge 1, 2, 3 ve 4: a. Elinizdeki belgelerin hepsini, nitelikleri, kaynaklar› ve konular› bak›m›ndan tan›t›n. b. Bu belgelerde ortaya ç›kan ana fikir nedir? c. Belgelerle yapaca¤›n›z ilißkilendirme çal›ßmalar›n› kolaylaßt›rmak için bir tarafa belgeleri, di¤er tarafa da bu belgelerin ilgili oldu¤u alanlar› koyarak bir tablo olußturun: Örne¤in bir tarafa “ekonomik, demografik, vb.”

verileri, di¤er tarafa da “siyasal, kültürel, vb.” çal›ßma alanlar›n› yerleßtirin. Daha sonra bu tabloya dayanarak belgelerde karß›laßt›¤›n›z unsurlar›n aras›nda ba¤lant›lar kurun ve karß›laßt›rmalar yap›n.

b. “Avrupa Birli¤i” ile olußturulan merkezin ay›r›c› özelli¤i nedir? Bu merkezin d›ß yat›r›mlar› bölgenin jeopolitik rolünü hangi bak›mlardan güçlendirmektedir? c. Bu belgenin ana fikrini bir cümlede özetleyin.

2. Belge 1:

3. Belge 2: a. Avrupa Birli¤i’nin güçlü ve zay›f oldu¤u alanlar hangilerdir? b. Grafikler ne tür bir çelißkiyi ortaya koymaktad›r?

a. En çok d›ß yat›r›m yapan merkezlerle bu yat›r›mlar›n yöneldi¤i merkezler hangileridir? Bu ak›mlar›n tercih etti¤i yön nedir? 110

1995

2,4 4,6

6,5

0,3

6,7

5,7 4,6

3 42

47

15

2,2 6 21

86

81

Yüzölçümü

11

Nüfus

17 30

18 5 23

31

37,5

36

36 13 12

15 27

16

4 7,5

13

6

6 5

GSMH

Dõş Ticaret

Buğday

Petrol

Avrupa Birli¤i

Japonya

Çin

Avrupa’n›n geri kalan›*

Dünyan›n geri kalan›

Güney Kore

ABD

Özel taşõtlar

Ortado¤u devletleri

* Rusya’n›n Asya’daki topraklar› dahil de¤ildir.

F. Delouche (der.), Histoire de L’Europe, Hachette, 1992.

2 Avrupa Birli¤i, Avrupa, Üçlü Kutup ve Dünya.

4

Avrupa ve Batõ Uygarlõğõ

Yunan demokrasisi Antik Ça¤’a damgas›n› nas›l vurmußsa genç Roma toplumu da kanun ve yaz›l› hukuk ideallerini önce Avrupa’ya ve sonra da tüm dünyaya miras b›rakm›ßt›r. […] Antik Ça¤’›n XV. yüzy›lda yeniden do¤ußuyla (Rönesans) ayd›nlar, hümanizm anlay›ß›n›, yani Yunan ve Roma miras›yla H›ristiyan düßüncesinden olußturulan sentezi ortaya ç›kar›rlar ve kendilerini ilk kez Avrupal› olarak tan›mlarlar. Demokrasi ideali, hukuku düzenleyen kanun taraf›ndan belirlenen hakkaniyet ideali, insanlar aras›ndaki eßitlik ideali ve bireysel özgürlü¤e dayanan kißisel mutluluk ideali böylece iç içe geçer. […] Bu de¤erler zaman içinde baßka insan topluluklar› taraf›ndan da paylaß›lacakt›r. Avrupa uygarl›¤› kendisini bugün de Avrupa kökenli halklar›n kat›l›m›yla olußturulan bat› uygarl›¤› denebilecek olußum dahilinde tan›mlamakta ve kurmaktad›r.

Avrupa Dünyanõn Karşõsõnda mõ? Birlik Gerekli mi?

Bir yandan Avrupa Birli¤i’nin inßas›n› h›zland›rma iste¤i kendisini giderek daha fazla hissettirirken, öte yandan Avrupal› uluslar hiçbir ßeyi tek baßlar›na yapamayacaklar› konusunda daha fazla bilinçlenmektedirler. ABD’nin savaßan taraflar› bar›ßa zorlamak için güçsüz bir Avrupa’n›n yerine müdahale etti¤i Bosna krizi bu gerçe¤i aç›kça ortaya koymaktad›r. […] ‹ki Avrupa ülkesi, Fransa ile ‹ngiltere’nin, Birleßmiß Milletler Güvenlik Konseyi’nin beß daimi üyesinin olußturdu¤u son derece kapal› “kulüpte” yer al›yor olmas› art›k bu gerçe¤i gizlemeye yetmemektedir. […] Avrupa ülkelerinin -daha ßimdiden yara alm›ß olaniç pazarlar›n›n birleßtirilmesi hedefinin ve ortak para politikas›n›n bu ülkelerin ekonomik olarak marjinelleßmelerine izin vermeyece¤i tahmin edilmektedir. Böyle bir serbest ticaret bölgesiyle s›n›rl› kalmay› tercih eden Britanyal› yöneticilerin arzular›na ra¤men Avrupa mekân›n›n hem iç hem de d›ß güvenli¤ini sa¤lamadan yaßanabilir olmas› hiç de olas› gözükmemektedir. Bunun için de etkin bir siyasal örgütlenmeye sahip olmas› gerekmektedir. H. De Bresson, Le Monde, “Dossiers et documents”, Ocak 1996.

Alõştõrma 4. Belge 3: a. “Avrupa uygarl›¤›n›” tan›mlayan de¤erler hangileridir? Avrupa uygarl›¤›n›n “bat› uygarl›¤›na dayanmas›n›n” nedenleri nelerdir? b. Avrupa’n›n bu alanda dünyadaki önemi nedir? 5. Belge 4: a. Avrupa Birli¤i’nin zay›fl›¤›na hangi alanlarda tan›k olunmaktad›r? Tart›ßmaya aç›k bir örnek verin. 111

b. Avrupa Birli¤i’nin uluslararas› rolünü muhafaza etmesini sa¤layabilecek olan üç unsuru belirtin. 6. Belge 1, 2, 3 ve 4: a. Aßa¤›daki konular› ele almak için kullan›lan belgeleri gösterin: Avrupa Birli¤i’nin ekonomik gücü, AB’nin kültürel gücü, AB’nin siyasal gücü. b. Yukar›daki her konuyla ilgili k›sa bir paragraf yaz›n.

Avrupa Birliği, Birbiriyle Çelişen Mekânlar

Yöntem

Kroki çizmek

A. Kişi başõna gayrisafi yurt içi hasõla

B. Beslenmenin bütçedeki payõ

500 km

Kaynak: Dünya Bankas›, 1996.

Kaynak: Avrupa topluluklar›.

Dolar bazõnda kişi başõna düşen sagp* (1994) 9 070 ile 16 450 aras›nda 3 tip nakdî eßitlik

18 300 ile 18 980 aras›nda

Tüketim harcamalarõ toplamõna oranla hane başõna düşen beslenmeye yönelik harcama % (1994) 14,6 ile 18,3 19,1 ile 20,7 23,2 ile 36,4 aras›nda aras›nda aras›nda

19 240 ile 26 800 aras›nda

sagp*: Sat›n alma gücü paritesi

C. Tarõmdaki aktif nüfus

3 tip nakdî eßitlik

D. Hizmet sektöründeki aktif nüfus

500 km

Kaynak: Avrupa topluluklar›.

500 km

Kaynak: Dünya Bankas›, 1996.

% (1994) 2,2 ile 3,4 aras›nda

500 km

% (1994) 4,0 ile 7,9 aras›nda

8,3 ile 20,8 aras›nda

52,7 ile 57,4 aras›nda

3 tip nakdî eßitlik

3 tip nakdî eßitlik

1 Avrupa Birli¤i’ndeki gelißmenin çelißkileri. 112

58,2 ile 66,2 aras›nda

67,2 ile 71,2 aras›nda

Alõştõrma 1. a. b. c.

Kuzey Denizi Atlas

Belge 1, 2 ve 3: Belgelerin tümünü sunun. Bilgilerin veriliß biçimini belirtin. Bu belgelerin tümünde ortak olan tema nedir?

2. Belge 1: a. Her harita, devletleri, belirli bir gelißme düzeyini ifade eden üç kategori alt›nda toplamaktad›r. Bu kategorilerin hepsi haritalarda ayn› ßekilde mi gösterilmektedir? Neden? b. Tabloyu, zay›f, orta ve yüksek gelißme düzeylerine göre s›ras›yla 0, 1 ve 2 puanlar›n› vererek tamamlay›n. Devletleri üç grupta toplay›n: Toplam puan› 2’den az olanlar, 2 ile 5 aras›nda olanlar, 5’ten yüksek olanlar.

Okyanusu

Akdeniz • 500 000 kişi

DEVLETLER

500 km

GÖSTERGELER

Almanya

Avusturya Belçika

Kißi baß›na GSY‹H

2 Avrupa Birli¤i’nde nüfusun da¤›l›m›.

Beslenme

833 Portekiz 835 ‹rlanda 853 Yunanistan 856 ‹talya 866 ‹spanya 883 Almanya 885 Belçika 885 Lüksemburg 886 Birleßik Krall›k 887 Avusturya 898 Hollanda 913 Danimarka 913 Fransa 921 Finlandiya 929 ‹sveç

Tar›mdaki aktif nüfus Hizmet sektöründeki aktif nüfus

1000 de¤eri mükemmellik ölçütüdür.

Toplam

c. Bir haritay› arka plan olarak al›p, lejand için yukar›daki tablonun sonuçlar›n› kullanarak bir kroki çizin. Çizimde ya farkl› boyutlarda kareler, ya bir rengin üç farkl› tonunu, ya da üç farkl› renk kullan›n. Krokiye bir baßl›k verin. d. Büyük kümelerin özelliklerini ve Avrupa’daki örgütlenmelerini belirtin. Almanya’n›n özel durumunu aç›klay›n. 3. Belge 1, 2 ve 3: a. Elde etti¤iniz kroki ile Avrupa Birli¤i’ndeki nüfus da¤›l›m› aras›nda ba¤lant› var m›d›r? b. Krokiyi ISDH’ye göre yorumlayarak ayr›nt›land›r›n. ‹skandinav ülkelerinin durumu nas›l aç›klanabilir? c. Gözlemlerinizin sentezini olußturan ve krokinizi ayr›nt›land›ran k›sa bir paragraf yaz›n.

‹nsani gelißmenin cinsiyet baz›ndaki göstergesi olan SHDI, HDI (‹nsani Gelißme Endeksi) ile ayn› ölçütlere dayanmakta, ancak her iki grubun karß›laßt›rmas›n› da sunmaktad›r. Kaynak: BM, UNDP, 1996.

3 Avrupa Birli¤i’nde insani gelißmenin cinsiyet baz›ndaki göstergesi. 113

T ÜRKİYE D ÖRDÜNCÜ BÖLÜM Yeni Bir Jeopolitik Bölgesel Güç Oda¤› Kõsõm I : Anadolu’nun Kültür ve Yerleşme Coğrafyasõ

Kõsõm II: Fiziki, Beşeri ve Ekonomik Coğrafya

İstanbul 1123 y›l süreyle Roma ‹mparatorlu¤u’nun ve 1453 y›l›nda Türkler taraf›ndan fethedildikten sonra 469 y›l süreyle Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun yönetildi¤i mekân. Toplam 1592 y›l süreyle dünyan›n merkezlerinden biri olarak kabul edilen ve bu dönemde dünyadaki ticari ve mali zenginli¤in üçte ikisini bar›nd›rd›¤› söylenen kent.

116

4 Türkiye: Yeni Bir Jeopolitik

Bölgesel Güç Odağõ

Kopenhag siyasal kriterlerine uyum çabalarõ, Türkiye’nin bireysel ve kollektif özgürlükleri ön plana çõkaran bir demokratik rejimi benimsemesini sağlayabilecek mi? Türkiye insanõ, 21. yüzyõla damgasõnõ vuracak olan uluslararasõ güç dengelerinin kendisine sunduğu bu yeni toplumsal projeyi hayata geçirebilecek mi?

Sorunsallar Demokratikleşme Perspektifleri

1980 sonras› d›ßa aç›lan ve piyasa ekonomisi kurallar›n› uygulayan Türkiye, liberal bir ekonomik yap›ya uygun liberal bir siyaset anlay›ß›yla demokrasisini gelißtirebilecek mi? Kendi ulusal kimli¤i ile Avrupa Birli¤i’nin gerektirdi¤i kimlik aras›nda bir senteze ulaßabilecek mi?

Ekonomik Kalkõnma ve Gelişme

Avrupa ülkeleri ölçülerine göre yaßanan h›zl› kalk›nma süreci, bireyler ve bölgeler aras›nda yine Avrupa ölçülerine göre çok yüksek ölçeklerde eßitsizlikler yaratm›ßt›r. Eßitsizlikleri gidermek yerine onlar› pekißtiren politikalarda de¤ißiklikler yap›labilecek mi? Türkiye insan›n›n refah düzeyi ve hayat standard› Avrupa Birli¤i ortalamas›na ulaßabilecek mi?

Küreselleşme ve Yerelleşme

Do¤urganl›k oran› (bat› bölgelerinde kad›n baß›na 2 çocuk), nüfus art›ß h›z› (% 1,5) Avrupa ülkeleri ölçülerine yaklaßm›ß olsa da, ülkenin do¤usunda ve tar›m kesiminde gözlenen çal›ß›r nüfus y›¤›lmas› demografik dengesizlikler yaratmakta ve göç olgusu devam etmektedir. GAP gibi projeler ve küreselleßmenin yerel etkileri, sanayi ve hizmet sektörlerinde istihdam ve verimlilik bak›m›ndan ne gibi etkiler do¤uracakt›r?

Bölüm Planõ Kõsõm I:

Anadolu’nun Kültür ve Yerleßme Co¤rafyas› ..................................................118 1. Tarih Öncesi Dönemlerden Hellenistik Öncesine...................................118 2. Hellenistik ve Roma Dönemleri (M.Ö. 334 - 330) ...................................130 3. Anadolu Ortaça¤›: Bizans (330 - 1453) .....................................................136 4. Selçuklular Zaman›nda Anadolu (1071 - 1308).......................................144 5. Osmanl› Döneminde Yerleßim ve Kentleßme (1299 - 1922)...................152

Kõsõm II:

‹stanbul - Etiler semtinde Akmerkez Al›ßveriß Merkezi: Modern ma¤azalar, “fastfood“ restoranlar›, e¤lence yerleri ile donat›lm›ß; iki adet yuvarlak ve bir adet üçgen ßeklinde inßa edilmiß kulelerinde ißyerleri ve konutlar bulunan kompleks yap›. ‹stanbul’un küresel boyutunda önemli bir simge.

Fiziki, Beßeri ve Ekonomik Co¤rafya ................................................................170 6. Yükselen Bir Bölgesel Güç .........................................................................170 7. Co¤rafi Konum ve Fiziki Yap› ...................................................................192 8. Nüfus Yap›s› ve Demografi........................................................................204 9. Kent ve Kentleßme ......................................................................................214 10. Çevre Sorunlar›..........................................................................................222 11. Turizm Co¤rafyas› .....................................................................................228 12. Türkiye Ekonomisi....................................................................................234 13. Bölgesel Gelißme........................................................................................250 117

1

Kõsõm I:

Anadolu’nun Kültür ve Yerleşme Coğrafyasõ

Tarih Öncesi Dönemlerden Hellenistik Öncesine

Kültürel Coğrafya*, kültür kavramõndan hareket ederek, insanlarõn yeryüzündeki dağõlõş ve mekânsal ilişkileri ile oluşturduklarõ ya da değiştirmiş olduklarõ olaylarõ anlamaya çalõşõr. Bütünü ile coğrafyanõn, özellikle Beşeri Coğrafya’nõn bir dalõ olan Yerleşme Coğrafyasõ ise, yerleşmelerin konumlarõnõ, yoğunluklarõnõ, büyüklük ve planlarõnõ, işlevlerini ve kökenlerini araştõrõr. Yerleşme Coğrafyasõ bu özellikleriyle Kültürel Coğrafya’nõn esasõnõ oluşturur.

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Kültürel Coğrafya: Kültürel co¤rafyan›n ana konusunu kültürel unsurlar›n ya da özelliklerin mekânsal da¤›l›m› olußturur. Bu araßt›rmalarda iki yöntem kullan›lmaktad›r. ‹lk yöntem, kültürel gelißme, köken, yay›lma, gelißme ve gerileme gibi uzun dönemli süreçleri dikkate al›r. ‹kincisi ise, kültürel etkileßim, mekânsal düzen ve ak›ß/hareket gibi k›sa süreli süreçler üzerinde duran yöntemdir.

A. Anadolu’nun Tarih Öncesi Çağlarõ 1. Anadolu’da İlk Yerleşmeler Günümüzde sürmekte olan araßt›rmalar ›ß›¤›nda insan olarak adland›r›lan ilk canl›n›n (Ardipithecus Famidus), yaklaß›k 4 000 000 y›l önce Afrika’n›n güneyinde ortaya ç›kt›¤› biliniyor. 1 000 000 y›l önceleri, Homo erectus aßamas›nda, ilk kez Afrika k›tas› d›ß›na ç›karak dünyan›n di¤er bölgelerine geçer. Bu yollardan bir tanesi Avrupa k›tas›na geçißini sa¤layan Anadolu Yar›madas›d›r. Bu süreçte Paleolitik dönem (Yontma Taß Ça¤›) insan›, do¤ada haz›r buldu¤u a¤aç kovuklar›, ma¤ara ya da kaya s›¤›naklar›/bar›naklar› gibi mekânlarda yaßamakta, besin gereksinimini do¤ada varolan bitki ve hayvanlar›n toplanmas› ve avlanmas› ile gidermektedir (1. belge). S›¤›nma mekân›n›, besinini ve besin elde etmek için yapt›¤› aletlerin hammaddesini buldu¤u yer, ilk insan›n k›sa süreli ve geçici de olsa yerleßme yerini olußturmaktad›r. Homo erectus’un 400 000 y›l önceleri, böyle bir aray›ßla konaklad›¤› yerlerden biri olan Yar›mburgaz Ma¤aras› (‹stanbul ‹li, Küçükçekmece ‹lçesi), ßu an için ülkemizin bilinen en eski yerleßmelerinden biridir (2. belge). Antalya’daki Karain Ma¤aras› ile Anadolu’nun çeßitli bölgelerine yay›lm›ß 100’ün üzerindeki ma¤ara, kaya s›¤›na¤› gibi konaklama yerleri, Paleolitik dönem boyunca biyolojik ve kültürel evrimini sürdüren Homo erectus, Homo neanderthalensis ve Homo sapiens sapiens türlerine ait, tüketici, asalak bir yaßam tarz› sürdüren bu insanlar›n yaßad›¤› geçici yerleßme yerlerindendir (4. belge). 2. Tüketici Yaşamdan İlk Üretimciliğe Geçiş Günümüzden 12 000/10 000 y›l öncesine kadar süregelen avc›l›k, toplay›c›l›k ve bal›kç›l›k gibi ekonomik faaliyetler ve bu faaliyetlerin belirledi¤i göçebe ve yar› göçebe yaßam biçimi ile buna ba¤l› yerleßmeler, bu tarihlerde yaßanan de¤ißikliklerle farkl› bir boyut kazanmaya baßlar. Buzul ça¤lar›n›n sona ermesiyle yaßanan iklimsel de¤ißiklikler, do¤rudan bitki örtüsünü etkilemiß, çeßitlenen a¤aç ve ot türleri, yumrular ve kökler, insanlar›n Paleolitik dönem boyunca, yüzy›llard›r gelißmekte olan teknolojik birikimi ile birleßince, belli co¤rafi bölgelerde ilk sürekli yerleßimler olußmaya baßlam›ßt›r. Geçici yerleßmeler yerini yavaß yavaß mevsimlik ve uzun süreli yerleßmelere b›rakmaya baßlam›ßt›r. ‹nsanlar›n, bitkiler ve hayvanlarla belli bir bölgede, uzun süre birlikte yaßamaya baßlamalar›, onlar›n yaßam döngülerini gözlemlemeleri, bitkileri kültüre almalar› ve hayvanlar› evcilleßtirmeleriyle sonuçlanm›ßt›r.

Kaynak: Musular Kaz›s› Arßivi.

1 Orta Anadolu obsidieninden yap›lm›ß ok ucu ve kaz›y›c› aletler.

Kültürel evrim sürecinde, insanlar›n, teknolojik ve bilißsel gelißimleri sonucu, gün geçtikçe do¤aya egemen olduklar› görülür. Bu evrimin ilk aßamalar›nda do¤a koßullar›n›n insan üzerindeki etkisi büyüktür. Gelißen alet yap›m› ve kültürleri ile bu durumu tersine döndürmeyi baßaran insan, do¤adan ald›klar›n›n yerine yenilerini ya da kendi istediklerini koymaya baßlam›ßt›r. Bu¤day ve arpa gibi tah›llar ile bezelye, bakla ve mercimek gibi baklagiller ilk kez kültüre al›nm›ß, koyun ve keçi evcilleßtirilmißtir. Böylelikle do¤aya ba¤l›, tüketici Paleolitik (Yontma Taß) topluluklar›n yerini do¤a üzerinde söz sahibi olmaya baßlayan üretimci Neolitik Ça¤ (Cilal› Taß ya da Yeni Taß Ça¤›) insanlar› almaya baßlar. 118

Kaynak: Yar›mburgaz Kaz›s› Arßivi.

Kaynak: Yeryüzü Suretleri, Yap› Kredi Yay›nlar›, 2000.

2 Yar›mburgaz Ma¤aras›’nda yap›lan arkeolojik kaz›lar, burada yaßam›ß olan Paleolitik topluluklar›n yaßam biçimleri ve olußturduklar› aletlerin teknolojik ve tipolojik özellikleri aç›s›ndan Orta ve Güneydo¤u Avrupa’da ayn› dönemde yaßayan topluluklarla benzerlik gösterdi¤ini ortaya koymaktad›r. Bir baßka deyißle, bu bölgeler Paleolitik dönemde, ayn› kültürel co¤rafya içinde yer almaktad›r.

3 Çatalhöyük “haritas›”: Yaklaß›k olarak M.Ö. 6 000’de yap›lm›ß olan bu harita, Çatalhöyük yerleßimini ve arka planda püskürme halindeki bir yanarda¤› temsil etti¤ine inan›lan bir nesneyi göstermektedir.

Yarõmburgaz Mağarasõ



er

M

Yeß il

ruh

Ço

›rm

ak

Sakarya

ak

›rm

l ›z›

Gediz

K

yük Bü eres nd Me

t

ra

Belbaşõ Beldibi/ Kumbucağõ

F›

Sey Cey han han

Çarkini

Öküzini Karain Mağarasõ

Dic

le

Biris Mezarlõğõ Söğüt Tarlasõ

Üçağõzlõ Mağarasõ Kaynak: Türkiye Arkeolojik Yerleßmeleri I. Paleolitik/Epipaleolitik, Ege Yay›nlar›, 1996.

4 Türkiye’de saptanm›ß Paleolitik dönem yerleßmelerinden baz›lar›.

119

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Çekirdek Bölge: Neolitik dönemde tar›ma al›nacak bitkilerin yabani türlerinin ve evcilleßtirilecek hayvanlar›n yabani atababalar›n›n yaßamas›na elverißli do¤al çevreye ve koßullara sahip bölge. Bugünkü bilgiler ›ß›¤›nda, üretime geçiß, dünyan›n üç farkl› bölgesinde birbirinden ba¤›ms›z olarak farkl› tarihlerde yaßanm›ßt›r. Ülkemizin de içinde bulundu¤u Bat› Asya/ Yak›ndo¤u, tarih olarak ilk kez üretime geçilen bölgeyi olußturur. Bat› Asya’da M.Ö. 8000’ lerdeki bu ilk üretimcili¤e geçiß evresi, Orta Amerika’da M.Ö. 6000’lerde, Güneydo¤u Asya’da ise, M.Ö. 4000’lerde gerçekleßmißtir.

3. Doğal Çevrenin Yerleşmeler Üzerindeki Azalan Etkisi Yerleßilecek topraklar, yüzey ßekilleri, hammadde kaynaklar› gibi fiziksel faktörler, art›k insan›n seçimine ve tercihine ba¤l›d›r. Yerleßmeler, çevrelerindeki tar›m alanlar› ve kullan›lan arazi ile birlikte düßünülmeye baßlam›ßt›r. ‹klim ve yüzey ßekillerinin insanlar ve yerleßmeleri üzerindeki olumsuz etkilerine karß› yeni yap›m teknikleri ve yap› biçimleri gelißtirilmiß, çevre bask›s›, teknolojik düzey ile dengelenmeye baßlam›ßt›r. Giderek toprak, tar›m için oldu¤u kadar mimarideki yap›m malzemesi (4. belge) ve çanak çömlek yap›m› için de önem kazan›r. 4. Üretime Geçiş Evresinde Anadolu ve Avrupa ‹lk üretimcili¤e geçilen dünyan›n üç farkl› bölgesinden biri olan Güneybat› Asya’da tar›m›n ortaya ç›kt›¤› ana çekirdek bölge*, bugünkü ‹ran, Irak, Do¤u ve Güneydo¤u Anadolu, Suriye, Lübnan ve ‹srail topraklar›n› kapsayan aland›r. Bu bölgede yaklaß›k 10 000 y›l öncesinden baßlayan bu yeni yaßam biçiminin Güneydo¤u Avrupa’ya buradan m› yay›ld›¤›, yoksa Güneydo¤u Avrupa’da ba¤›ms›z olarak kendi baß›na, yerel bir gelißim mi gösterdi¤i uzun y›llard›r tart›ß›lan bir konudur. Günümüzden 11 000 y›l önceleri Za¤ros Da¤lar›n›n eteklerinde, Kuzey Irak, Kuzey Suriye ve Güneydo¤u Anadolu bölgelerinde do¤al olarak bulunan yabani tah›l türlerinin yay›lmaya baßlad›¤› ve yaklaß›k 1 000 y›l kadar sonra ise, ayn› bölgelerde ilk tar›ma al›nm›ß bitkilerin ele geçti¤i arkeolojik kaz›larla saptanm›ßt›r. Güneydo¤u Anadolu’daki Çayönü Tepesi, bu ilk üretimcili¤e geçiß aßamas›n›n saptand›¤› en eski yerleßmelerden biridir (3. belge). Orta Anadolu ve Göller Bölgesi’ndeki Neolitik merkezlerde de bu¤day, arpa, bezelye ve baklagil türlerinin üretimi ile belirginleßen ilk tar›mc› topluluklar›n zamanla toplumsal, teknolojik ve ekonomik aç›dan gelißerek Neolitik yaßam tarz›n› olußturduklar› bilinmektedir. Nitekim bu gelißmeler, “uygarl›k” yolundaki belirli bir toplumsal düzeni ve bu düzenin belirli bir aßamas›n› ifade eder. Güneybat› Asya için baßlang›c› günümüzden 11 000 y›l öncesine kadar uzanan Neolitik yaßam tarz›, ancak 2 000 y›l sonra Avrupa k›tas›nda görülür. 9 000 y›l önceleri biri güneyden Akdeniz boyunca, bir di¤eri Balkanlar üzerinden olmak üzere iki farkl› koldan Avrupa k›tas›na yay›lm›ßt›r. Özellikle Girit, Peleponez ve Teselya’da benimsenen tar›m ve hayvan evcilleßtirme olgusu, Ege’den deniz yoluyla Orta ve Bat› Akdeniz’e yay›l›r. Bu gelißim, kronolojik olarak önce Sicilya’da, daha sonralar› ise, Sardinya, Korsika ve ‹talya’da izlenir. Neolitik yaßam tarz›n›n Avrupa’ya ulaßmas›ndaki ikinci kol, Bo¤azlar üzerinden Balkanlar koludur. Tar›m ve evcilleßtirme bilgisinin ve uygulamas›n›n ulaßt›¤› bu bölgelerde yaßamakta olan avc›-toplay›c› ve çoban topluluklar, kendi gelenekleri ve yaßam biçimleri ile bu yenilikleri birleßtirerek zaman içinde yerleßik, çiftçi topluluklara dönüßmüßlerdir. 5. Neolitik Yaşam Tarzõ ile Başlayan Uygarlõk Süreci

Kaynak: Cafer Höyük Kaz›s› Arßivi.

1 Obsidienden yap›lm›ß bilezik (Cafer Höyük/Malatya).

Neolitik dönemin ilk köy topluluklar›n›n, verimli topraklarda günlük ihtiyaçlar›ndan fazlas›n› üretebilmeleri, çaba ve enerjilerinin farkl› alanlara kaymas›na neden olmußtur. Deriden ya da sazlardan yap›lan kaplar›n yerini ateße dayan›kl› kilden çanak çömlek yap›m›, geçici çad›r ya da kulübe tipi bar›naklar›n yerini taßtan ya da kerpiçten uzun süreli oturmaya uygun kal›c› konutlar alm›ßt›r. Do¤a koßullar›na karß› çat› yap›s›, taß temel gibi çözümler gelißtirilmißtir. A¤aç ißlemek, tarla açmak gibi yeni faaliyetler için yeni aletler olußturulmuß, ilk maden kullan›m› yine bu dönemde baßlam›ßt›r. Uzmanlaßma yolundaki bu gelißim ile çeßitli zanaatlar›n ve zanaatç›lar›n ortaya ç›kmas›, art› ürün ile birlikte nüfus art›ß›, ilk köylerin boyut olarak büyümesine ve toplumsal aç›dan gelißmesine neden olmußtur. Yerleßik yaßama ve tar›ma ba¤l› olarak insanlar›n do¤ay› yak›ndan gözlemlemeleri, ilkbahar ve sonbaharlarda yaßanan do¤al ritmi ve düzeni fark etmeleriyle yeni inançlar, yeni kavramlar ortaya ç›kmaya baßlam›ßt›r. Üretimde kendi katk›lar› d›ß›ndakiler “tanr›/tanr›lara” aittir. Bunlar için törenlerin yap›ld›¤› özel yap›lar›n, kalabal›k nüfusun bar›nd›¤› çok say›daki konutun, ißliklerin (atölyelerin) yer ald›¤› yerleßmeler giderek büyük, gelißkin köylere dönüßmeye baßlar. Türkiye’de kaz›lm›ß ya da yüzey araßt›rmalar›yla saptanm›ß 250’nin üzerindeki Neolitik dönem yerleßmesi Güneydo¤u Anadolu, Orta Anadolu ve Bat› Anadolu olmak üzere üç co¤rafi bölgede yo¤unlaßmaktad›r (2. belge). 120



er

M

Yarõmburgaz Mağarasõ Fikirtepe

Pendik - Temenye

Yeß il

ruh

›rm

Ilõpõnar

Ço

ak

Sakarya

Çoşkuntepe

ak

rm

l› ›z›

Gediz

K

yük Bü eres nd Me

Tepecik /Makaraz Tepe Boy Tepe İkiz Höyük

Yellibelen Aşõklõ Höyük Musular

Erbaba Kuruçay Çatalhöyük (Doğu) Köşk Höyük Afrodisias Hacõlar Põnarbaşõ Pekmez Can Hasan III Bademağacõ Suberde Can Hasan I Karain Mağarasõ Görüklük Tepe Öküzini Çarkini Yumuktepe Gözlükule

Cafer Höyük

Yayvantepe Til Huzur Biris Mezarlõğõ Coba Höyük Sakçagözü Mağarasõ

Hallan Çemi Tepesi

Çayönü

Demircitepe

Nevali Çori

Şehzade Höyük/Turlu Teleilat Höyük

Göbekli Tepe Ziyareti

Dic

le

Gürcütepe

Akarçaytepe

Hacõmusalar Beyler

Kaynak: Türkiye Arkeolojik Yerleßmeleri II. Neolitik, Ege Yay›nlar›, 1997.

2 Türkiye’de saptanm›ß Neolitik dönem yerleßmelerinden baz›lar›.

Kaynak: Aß›kl› Höyük Kaz›s› Arßivi.

4 Anadolu için tipik kerpiç mimari örne¤i: Aß›kl› Höyük (Aksaray ‹li, günümüzden 9 000 y›l önceleri).

Kaynak: ‹stanbul Üniversitesi, Çayönü Kaz›s› Arßivi.

3 Günümüzden 9000 y›l öncesine ait ilk üretimcili¤e geçiß evresi yerleßmelerinden Çayönü Tepesi.

121

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Kalkolitik Dönem: Bak›r›n kullan›lmaya baßlanmas›yla nitelenen tarih öncesi dönem. ‹lerici üretici dönem olarak tan›mlanan Kalkolitik dönemde Anadolu, bölgesel olarak yo¤un yerleßmelere sahne olmußtur.

6. Kalkolitik Dönemin Gelişkin Köyleri, İlk Öncü Kentler Neolitik dönemde baßlayan teknolojik, ekonomik, toplumsal ve düßünsel gelißme, günümüzden 7 000 y›l önceleri Kalkolitik* olarak bilinen dönemde kurumsallaßmaya baßlar. Bu dönemde çeßitli uzmanlardan, yöneticilerden ve din adamlar›ndan olußan toplumsal s›n›flar ortaya ç›kar. Kuru tar›m›n yerini su kanallar› ve hendek yap›m› gibi suni sulama yollar›yla yap›lan sulu tar›m al›r. Neolitik dönemde baßlayan insan gücüne dayal› hammadde ticareti, art›k dokuma, çanak çömlek gibi üretim mallar›n› da kapsamaktad›r. Evcilleßtirilen hayvanlar›n yük hayvan› olarak kullan›lmaya baßlamas›yla hareket esnekli¤ine kavußan insanlar, kendi kültür ürünlerini ve bilgilerini di¤er bölgelere taß›maya baßlam›ßlard›r (1. belge). Bu hareket Do¤u ve Güneydo¤u Anadolu ile Mezopotamya bölgesi aras›nda belirgindir. Mezopotamya’n›n Halaf ve Obeyd kültürleri ile baßlayan ilißkiler, dönemin sonlar›nda hammadde kaynaklar›na sahip topluluklar›n ve ekonomik aç›dan ayr›cal›kl› bölgelerin, bu kaynaklar ve ayr›cal›klara sahip olmayan topluluklar ve bölgelerle girdikleri ticari ilißkilere dönüßür (2. belge). Orta Anadolu’daki gelißme ise, Ege k›y›lar›na ve Balkanlara do¤ru yay›l›r. Anadolu’da 750’yi aßk›n merkezde saptanan bu dönem yerleßmeleri, bünyelerinde dini, ticari ve savunma yap›lar›n› bar›nd›ran ya da bu ißlevde mekânsal örgütlenmeye sahip birer merkez konumundad›r (4. belge). 7. İlk Kent Yapõsõndaki Yerleşmelerin Ortaya Çõkõşõ

Kaynak: ‹stanbul Üniversitesi, De¤irmentepe Kaz›s› Arßivi.

1 Günümüzden 6 000 y›l öncesinin gelißkin köy yerleßmelerinden De¤irmentepe.

Gelißkin köylerdeki giderek karmaß›klaßan toplumsal yap›, yerleßmeler aras› ilißkiler ve bu ilißkilerin belli merkezler taraf›ndan örgütlenmesi, günümüzden 5 000 y›l önceleri Anadolu’da ilk kent yap›s›ndaki yerleßmelerin ortaya ç›k›ß›yla sonuçlanm›ßt›r. Söz konusu dönem, bak›r›n kalayla kar›ßt›r›lmas› sonucu elde edilen tuncun özellikle dönemin sonuna do¤ru yo¤un kullan›m› nedeniyle ‹lk Tunç Ça¤ olarak bilinir. ‹lk Tunç Ça¤›nda Anadolu’daki kültür bölgeleri, do¤al çevrenin yan›s›ra do¤al kaynaklar/ madenler ve hammadde gereksinimi nedeniyle yap›lmakta olan ticaret ile belirlenir. Kuzeybat› Anadolu’da göçebe çoban topluluklar›n›n egemen oldu¤u köy yerleßmelerine karß›l›k, di¤er bölgelerde co¤rafi yap›ya ve ulaß›m yollar›na ba¤l› olarak kültürel farkl›l›klar gösteren kent yerleßmeleri görülür. Tap›nak ve saray yap›lar› gibi dinsel ve idari yap›lar›n yer ald›¤› bu kent tipi yerleßmelerin say›s›, göçebe çoban topluluklar›n k›rsal yerleßmeleriyle birlikte Anadolu genelinde 1 700’ü aßar (3. belge). Dört farkl› kültürel co¤rafya içinde ele al›nabilecek bu bölgeler, fiziki co¤rafya bölgeleri ile tam bir uyum içindedir. Trakya, do¤rudan Balkanlar ve Do¤u Avrupa kültür bölgesi içinde kal›r. Buradaki yerleßmeler, çoban topluluklar›n günlük ihtiyaçlar›n› sa¤lamak üzere kurulmuß gelißkin köy yerleßmeleridir. Topluluklar, göçebe yaßam tarz›na ba¤l› olarak d›ßa aç›k, hareketli bir yap›ya sahiptirler. Bir di¤er kültür bölgesini Orta ve Bat› Anadolu ile Kuzey Karadeniz’deki küçük kent yerleßmeleri olußturur. Bat› Anadolu ise, Ege ticaretinin etkisiyle, Ege Adalar› ve Avrupa k›tas› k›y› yerleßmeleriyle ilißkidedir; Orta Anadolu platosundaki kültür bölgesinden farkl›l›klar gösterir. Orta Anadolu, k›smen önceki dönemde gelißen ticaret ilißkileri ile Mezopotamya etkisindedir, k›smen de kendi do¤al çevresi ve hammadde kaynaklar›yla kendine özgü kent kültürünü gelißtirmiß bir bölge görünümündedir. Karadeniz k›y›s›nda bulunan deniz ticareti için merkez konumdaki kentler, Orta Anadolu’nun d›ßa aç›lmas›n› sa¤lar. Do¤u Anadolu kentleri, tar›m ve hayvanc›l›k gibi ekonomik faaliyetlerin baß› çekti¤i bölgesel bir kültüre sahiptir. Dönemin sonlar›na do¤ru merkezi yönetimler kurulur. Güneydo¤u Anadolu Bölgesi ise, Anadolu’nun zengin do¤al kaynaklar›n›n Suriye ve Mezopotamya’ya geçißini elinde tutan, dokumac›l›k, çömlekçilik ve madencilik gibi zanaatlar›n gelißkin olarak sürdürüldü¤ü merkezlerden olußur. Bak›r, gümüß gibi madenler, obsidien, lületaß›, da¤ kristali, serpantin, diorit, mermer ve kereste gibi hammaddelerin ißlenmesi, kara ve deniz yoluyla yayg›n bir ticaret a¤›n›n gelißtirilmesi ile Anadolu, Tunç ça¤lar›nda, gerek Do¤u gerekse Bat› dünyas› için son derece önemli bir konumdad›r. Hammadde kaynaklar› aç›s›ndan ayr›cal›kl›, dolay›s›yla ekonomik aç›dan varl›kl› kentlerin bu ayr›cal›klara sahip olmayanlarla girdikleri ticaret ilißkisi, yük hayvanlar›n›n evcilleßtirilmesi ve tekerle¤in bulunmas›yla çok uzak bölgelere ulaß›m› sa¤lam›ßt›r. Mülkiyet, ticaret yollar›n›n kontrolü ve askeri gücün büyümesi gibi unsurlar, bu kentlerin devlet yönetimini benimsemesine ve zaman içinde siyasal bir nitelik kazanmas›na neden olmußtur. 122

Troya V

Uruk Ticaret Kolonileri ve İlk Yazõ

2

‹lk öncü kentlerin ortaya ç›k›ß› ile tan›mlanan Kalkolitik dönemin sonlar›nda, Anadolu’da, gelißkin köy yaßant›s›n› sürdürmekte olan yerleßmeler ile Mezopotamya’n›n Obeyd ve daha sonra Uruk kültürleriyle ticaret ilißkileri baßlar. Do¤u Anadolu’nun da¤l›k yörelerindeki yerel merkezler, gelißkin tar›m ve hayvanc›l›¤›n yan›s›ra yüksek teknolojik düzeyde madencilikle u¤raßmaktad›rlar. Do¤ada bulunup, ç›kar›ld›ktan sonra yüksek hararetli f›r›nlarda eritilen, ißlenen, dövülerek ya da kal›plara dökülerek biçimlendirilen madencilik ürünleri, Uruklu tüccarlarca hammadde aç›s›n dan yoksul olan Mezopotamya’ya götürülmektedir.

Troya IV

Troya III

Maden ve madencilik ürünleri ve çeßitli tar›m ürünlerinin al›ßverißi s›ras›nda tutulan mallar›n ve hesaplar›n listeleri, resimsel bir ifade ile (piktografik yaz›) ilk yaz›n›n ortaya ç›kmas›na neden olmußtur. Bu gelißmenin bir sonucu dini, yönetici, zanaatç› s›n›flar›n yan›nda bu ißleri yürüten bir bürokrat s›n›f›n›n ortaya ç›kmas›d›r. Yerleßme co¤rafyas› aç›s›ndan bir di¤er sonuç ise, Anadolu’nun gelißkin yerel köylerinin yan›nda Mezopotamya’n›n yerel topluluklar›n›n oturdu¤u, kendi mimari gelenekleri ve toplumsal düzenlerini kurduklar› koloni türü yerleßme birimlerinin ortaya ç›k›ß›d›r.

Troya II

Troya I Kaynak: C. Tuna, Ma¤aradan Kente Anadolu’nun Eski Yerleßim Yerleri, ‹letißim, 2000.

3 ‹lk Tunç Ça¤›n›n baßlang›c›nda Anadolu’nun bat› kesiminde, tarihin en görkemli kültürü olan Troya kültürü baßlar.

Aşağõ Põnar Yarõmburgaz Mağarasõ

İkiztepe

M

Dündartepe

Hocaçeşme Toptepe (Tekirdağ)

Ilõpõnar

Sakarya

Demircihöyük Orman Fidanlõğõ

Yazõr Höyük (Eskişehir)

Alişar

Hashöyük

ruh

›rm

Pazarlõ Alacahöyük Yarõkkaya (Çorum) Büyükkaya

Büyük Güllücek

Ço

ak

Karaz

k ma

Pulur

›r

l ›z›

K

Gediz

Sakyol/Pulur Çayboyu Değirmentepe Korucutepe

Civelek Mağarasõ Güvercinkayasõ

yük Bü eres nd Me Afrodisias Pekmez

Pirot

Yüksek Kilise/Gelveri Kuruçay Hacõlar

Boynuzluin

Çatalhöyük (Batõ )

KM 97/ Domuztepe Kurban Höyük

Köşk Höyük

Can Hasan I Karain Mağarasõ

Arslantepe Hassek Höyük

Yumuktepe

Gözlükule

Çavi Tarlasõ

Söğüt Tarlasõ Şehzade Höyük/Turlu Sakçagözü Kazane Yunus Mağarasõ Tell Kurdu

Tilkitepe

Girikihaciyan

Nevali Çori

Coba Höyük

an

Kumtepe Beşik-Sivritepe

Yeß il

Cey h



er

Dic

le

Girvanaz

Karkamõş Oylum Höyük

Tell es Şeyh

4

Türkiye’de saptanm›ß Kalkolitik dönem yerleßmelerinden baz›lar›.

Kaynak: Türkiye Arkeolojik Yerleßmeleri III. Kalkolitik, Ege Yay›nlar›, 1998.

123

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Karum: Ticaret kenti. Orta Tunç Ça¤› baßlar›nda, M.Ö. 2 000 y›l›nda, Orta Anadolu’da Asurlular taraf›ndan ticaret amac›yla kurulan pazar yerleri niteli¤indeki yerleßmeler. Yönetim aç›s›ndan Asur’a ba¤l› olan ancak Anadolu’daki yerel beylere vergi ödeyen karumlar aras›nda en önemlisi bugünkü Kültepe (Kayseri ‹li), yani Kaniß/Kaneß karumuydu. *Vabartum: Karumlar›n küçüklerine verilen isim.

B. Anadolu’nun Tarih Çağlarõ Yazõyla Başlõyor 1. Asur Ticaret Kolonileri Mezopotamya kökenli Asur tüccarlar›n›n Anadolu’ya ticaret amac›yla gelip, karum* ve vabartum* denilen ticaret kolonilerini kurduklar› dönemde beraberlerinde getirdikleri yaz› ile birlikte Anadolu’nun tarih ça¤lar› süreci baßlamaktad›r. Tüccarlar›n bu yaz›l› belgeleri, esas itibariyle iß mektuplar› ve borç senetleridir; tarihsel ya da siyasal amaçlar› yoktur. Bununla birlikte söz konusu tabletlerde, tanr› ve kißi adlar› ve tüccarlar›n özel yaßamlar›yla ilgili bilgilerin yan›s›ra Anadolu’daki yaßam, ekonomik ve toplumsal yap›, ticaret kolonilerinin ve kentlerin adlar›, ulaß›m yollar› ve Anadolu co¤rafyas› ile ilgili bilgiler mevcuttur. Asur tüccarlar›, Anadolu’daki yerel kent devletlerinin egemenli¤ini kabul ederek, belli bir vergi ödeyerek, onlar›n izni ile kent merkezlerinin yak›nlar›na kurduklar› kolonilerde yaßamakta ve ticaret yapmaktad›rlar. Bu kent devletlerinden baz›lar› bugünkü Kayseri ili yak›n›nda yer alan Kaniß, Yozgat ilindeki Alißar ve Çorum il s›n›rlar› içindeki Bo¤azköy/Hattuß gibi Kuzey Mezopotamya ile yo¤un bir ticaret ilißkisi içinde olan beyliklerdir. 2. Orta Anadolu Bozkõrlarõnda Hititler M.Ö. 18.yüzy›l›n sonu ile 17.yüzy›l›n baß›nda, ba¤›ms›z bir tak›m beyliklere ayr›lm›ß Anadolu’da do¤udan Kafkaslar üzerinden ya da bat›dan Trakya’dan Bo¤azlar üzerinden gelen Hint-Avrupa kökenli Hititlerin varl›¤› görülür (1. belge). Yaßam alanlar› K›z›l›rmak havzas›, baßkentleri ise, Hattußa/Bo¤azköy’dür (2. belge). Hititler ilk merkezi devleti kurarak, Anadolu’daki ilk siyasal birli¤i sa¤layan toplumdur. Bu aßamadan sonra Anadolu’da görülen kültürel co¤rafya s›n›rlar› a¤›rl›kl› olarak siyasal güçlere ba¤l› olarak de¤ißim gösterir; di¤er bir deyißle kültürel co¤rafya üzerinde siyasal etkenler söz konusu olmaya baßlar. Hitit Devleti’ni izleyen Hitit ‹mparatorlu¤u (M.Ö. 15. yüzy›l›n baß›) ile s›n›rlar do¤uda F›rat Nehri’ne, Toroslar› aßarak güneyde Adana Ovas›’na kadar genißlemiß, Kuzey Mezopotamya ve Suriye’de, Babil ve M›s›r’daki güçlü devletler ile ticaretin yan›s›ra kültürel, dinsel ve sanatsal ilißki baßlam›ßt›r. Bu dönemde geniß bir co¤rafyaya yay›lan imparatorluk, s›n›rlar›n› korumak, Toroslar’daki gümüß ve kurßun gibi zengin hammadde kaynaklar›n› kontrol alt›nda tutmak amac›yla stratejik önemi olan bölgelerde bir tak›m yeni merkezler kurmußtur. Orta Anadolu’nun uygun do¤a koßullar›nda gelißtirilen tar›m ve hayvanc›l›k, tah›l üretiminin yan›s›ra Hititlerin bira ve ßarap yap›m›nda, koyun, keçi, s›¤›r ve at yetißtiricili¤inin yan›s›ra dokumac›l›kta da uzmanlaßmalar›n› sa¤lam›ßt›r. Söz konusu ürünler ayn› zamanda önemli birer ticaret ürünü olmußtur. Bu gelißkin kültür, M.Ö. 12. yüzy›lda, do¤udan Asur sald›r›lar› ve bat›dan Ege göçleriyle gelen halklar›n istilalar› ile y›k›lm›ßt›r. Anadolu’da Karanl›k Ça¤ olarak bilinen bir ara dönemin ard›ndan yaklaß›k 1000 y›llar›nda, Güneydo¤u Anadolu’da kurulan ve Geç Hitit Krall›klar› olarak adland›r›lan beyliklerin, M.Ö. 7. yüzy›lda Asur Krall›¤› taraf›ndan y›k›lana kadar Hitit gelene¤ini sürdürdükleri görülür. Karanl›k Ça¤ sonras›, Anadolu’daki siyasal co¤rafya, Bat›’da k›y› bölgelerde Yunan ticaret kolonileri, Bat› Anadolu’nun iç bölgelerinde Frigler ve Lidyal›lar, Do¤u Anadolu yüksek yaylalar›nda Urartular, Güneydo¤u Anadolu’da ise, Geç Hitit Krall›klar› ßeklinde bir görünüm sunmaktad›r (4. belge). 3. Fiziki Coğrafyayõ Kendi Lehine Çevirmeyi Başaran Urartular

Kaynak: E. Akurgal, Anadolu Kültür Tarihi, TÜB‹TAK, 2000.

1 Hititli soylu bir çiftin evliliklerini görüntüleyen Bitik Vazosu’nun “yüz görünümü” sahnesi.

Van Gölü çevresinde kurulan Urartu Krall›¤›, bu bölgenin çetin co¤rafi koßullar› nedeniyle birbirinden ayr› olarak yaßamakta olan Hurri boylar›n›n bir devlet yap›s› alt›nda toplanmas›ndan olußmußtu. Sert iklim koßullar›na, da¤l›k ve ulaß›ma engel nitelikteki fiziki koßullara ra¤men yeni yap›lan ulaß›m a¤›yla birleßtirilen bu yerleßmeler ve boylar, Urartu Krall›¤›’n› olußturur. 124

3

Anadolu’da Çok Tanrõlõ Dinler

“Anadolu’da Neolitik (M.Ö. 8000 - 5000) ve Kalkolitik (M.Ö. 5500 - 3000) ça¤larda kad›n tanr› ön planda yer al›yorsa da erkek tanr›n›n da tap›nma konusu oldu¤unu görüyoruz. Anadolu’nun ön tarih dönemi uygarl›klar›ndan olan Hattilerin (M.Ö. 2500 - 1750) ve Hurrilerin (M.Ö. 2300 - 1245) kendilerine öz dinleri var idiyse de her ikisi de büyük ölçüde Mezopotamya etkileri sergilemektedirler. M›s›r ve Mezopotamya uygarl›klar›nda oldu¤u gibi Anadolu’daki Hattilerde ve Hurrilerde de devlet idaresinde din, ön s›rada yer al›r. Krallar dine ba¤l›d›rlar ve politikalar›n› din kurallar›na göre uygularlar. Hitit Devleti’nin federal düzende olmas› onun din konusunda hoßgörülü bir davran›ßta bulunmas›n› gerekli k›lm›ßt›r. Hititler Anadolu’da daha sonra Hellen ve Roma ça¤lar›nda gördü¤ümüz “synkretism” yöntemine, yani yabanc› dinleri birbirleriyle kaynaßt›rma tutumuna baßvurarak inanç dünyas›n› federatif bir anlay›ß içerisinde bütünlü¤e ulaßt›rman›n yolunu bulmußtur.

Kaynak: B. Umar, Türkiye’de Tarihsel An›tlar, ‹nk›lâp Kitabevi, 1995.

2 Hitit Devleti’nin baßkenti Hattußa'da bulunan Aslanl› Kap›. Hititler bu tür heykellerin kenti kötülüklere, cinlere karß› korudu¤una inanmaktayd›lar.

Aeo

li

Lidya

Frig

Hitit

Hititler tabletlerde s›k s›k “Hatti Ülkesi’nin Bin Tanr›s›’’ndan söz ederler. Metinlerdeki uzun tanr› listeleri göz önünde tutulursa bu deyißin pek abartmal› olmad›¤› söylenebilir. Gerçekten Büyük Krall›k Dönemi’nde, daha sonraki Anadolu’nun Roma Ça¤›’nda oldu¤u gibi aß›r› bir çok tanr›l›l›k (politheism) egemendir.” Kaynak: E. Akurgal, Türkiye’nin Kültür Sorunlar›, Bilgi Yay›nevi, 1998.

Urartu

Ionia Yuna n ori il er s i

D lo

o n K

Geç Hitit

4 Karanl›k Ça¤ sonras› Anadolu’nun siyasal co¤rafyas›. 125

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Topografya: Yeryüzünün do¤al ßekli. Topo¤rafya yeryüzünde bulunan da¤lar›n, ovalar›n, platolar›n, tepe ve çukurlar›n bileßkesinin olußturdu¤u geometrik yüzeydir.

Yukar› Dicle ve F›rat’›n kuzeyi ve do¤usu ile Ermenistan ile Azerbaycan’›n büyük bir k›sm›n› kaplayan Urartu Devleti’nin s›n›rlar›, denizden ortalama 1 500 m yükseklikte da¤l›k, ancak içinde üç göl (Van, Urmiye, Gökçe) bar›nd›ran bölgeyi kaps›yordu. Çok s›k ormanl›k alanlara, gümüß, bak›r ve demir gibi maden yataklar›na (1. belge) ve özellikle at yetißtiricili¤i için otlaklara, ba¤lara sahip olan bölgede tar›m topraklar› da su kanallar› ve barajlarla zenginleßtirilmißti. Madencilik, tar›m, ba¤c›l›k ve hayvanc›l›k gibi ekonomik faaliyetlerin yan›s›ra sulama projeleri, yol ulaß›m›, taß ißçili¤i gibi bay›nd›rl›k faaliyetleriyle de varl›kl› bir toplum olan Urartular, bu zenginliklerin korunmas›n› yine co¤rafi koßullardan yararlanarak gerçekleßtiriyorlard›. Urartu yerleßmeleri temelde birer askeri üs ißlevi görmekte, önemli ticaret yollar›n›n savunulmas›na yönelik kurulmuß kaleli, surlu yerleßmelerden olußmaktayd›. Birbirlerine yollarla ba¤lanm›ß, suyu getirilmiß, bölgesel topografyaya* uyarlanm›ß terasl›, küçüklü büyüklü Urartu yerleßmelerinin say›s›, yaz›l› kaynaklardan edinilen bilgilere göre 750 civar›ndayd› (2. belge). Da¤l›k bölgelerde, ovalara hakim konumdaki Urartu yerleßmeleri, saray, tap›nak ve idari ißlevli yap›lar›n yan›s›ra Urartular›n bir tar›m toplumu olmas›ndan kaynaklanan tah›l ambarlar›, erzak depolar›, ßarap mahzenleri, kilerler gibi mekânlara ve mutfak, atölye gibi günlük ißlerin yürütüldü¤ü yap›lara sahip yerleßmelerdi. Urartular sarp kayal›klar›, savunma amac›yla kullanarak, sulama kanallar›, barajlar ve sarn›çlar gibi bay›nd›rl›k faaliyetleriyle bölgenin güç co¤rafyas›n› ve do¤a koßullar›n› kendi lehlerine çevirmißlerdi. Hitit ‹mparatorlu¤u sonras›nda, M.Ö. 11. yüzy›ldan baßlayarak, 6. yüzy›la kadarki zaman diliminde, Anadolu’daki co¤rafi ve kültürel bölgeler, Anadolu’nun bugünkü cografi bölgeleri ile karß›laßt›r›ld›¤›nda, Do¤u Anadolu bölgesinde Urartu kültür bölgesi; Güneydo¤u Anadolu ve Do¤u Akdeniz’de Geç Hitit beylikleri; Bat› Akdeniz, Ege ve Karadeniz k›y› kesimlerinde Yunan kolonileri; Ege Bölgesi iç kesimleri ile Orta Anadolu Bölgesi’nde Frigler, sonras›nda ‹ç Bat› Anadolu’da Lidyal›lar olmak üzere dört ana bölge görülür. 4. Bir Kavimler Birliği: Frigler Frigler de Urartular gibi göçebe kabilelerin biraraya gelmesiyle olußmuß bir kavimler birli¤iydi. Ege göçleri s›ras›nda Trakya üzerinden Anadolu’ya giren kabilelerin beraberlerinde getirdikleri kültürleri, Friglerin Do¤u Avrupa/Balkanlar üzerinden geldiklerini do¤rulamaktad›r. Marmara Bölgesi’nden do¤uya do¤ru Orta Anadolu’nun tümünü kaplayan platoda yaßamakta olan Frigler, Ege k›y›lar›nda denizden gelen yerleßmeciler taraf›ndan k›y› bölgelerinden ve Toroslar sayesinde Suriye yolunu tutan krall›klar yoluyla da güney ve güneydo¤u bölgelerinden uzak tutuluyorlard›. Topra¤a ba¤l›, tar›m, hayvanc›l›k (keçi, at) ve dokumac›l›kla u¤raßan Frig halk›, gelißkin köy ya da kasaba türü k›rsal yerleßmelerin yan›s›ra yüksek kayal›klar›n üzerine kurulmuß savunmaya yönelik kale yerleßmelerine de sahipti. Yap› ißçili¤inde bölgenin do¤al çeßitlili¤ini yans›tacak ßekilde, ahßap, taß, kerpiç gibi çeßitli malzemeler kullan›lmaktayd› (3. belge). Bununla birlikte yerleßilen bölgelerin esas olarak K›z›l›rmak kavisinin içinde kalmas› ve kendilerinden önceki Hititlerin yerleßim merkezleri olmas› nedeniyle, yerleßme tiplerinde ve malzemede do¤a koßullar›n›n yan›s›ra geleneklerin de izleri görülmektedir. 5. Batõ Anadolu’da Lidya Devleti

Kaynak: E. Akurgal, Anadolu Kültür Tarihi, TÜB‹TAK, 2000.

1 Gümüßten yap›lm›ß Urartu bakrac›. M.Ö. 8. yüzy›l.

Bat› Anadolu’da, Büyük Menderes, Gediz Vadisi ve Bak›rçay Havzas› ile do¤uda Kütahya ve Afyonkarahisar’a kadar uzanan bölgelerin, ilk kez Lidya Devleti sayesinde tam kapasite ile ekonomik faaliyetlere yer verdi¤i görülür. Vadi ovalar› ilk kez tar›ma aç›l›rken, bunun d›ß›nda kalan alanlar, at, koyun, keçi gibi hayvan yetißtiricili¤i ißlevini üstlenmißtir. Ormanlarla kapl› da¤l›k alanlar kereste ve tomruk sa¤lamakta, mermer ocaklar› ißletilmekte, tar›m alanlar›nda tah›llar yetißtirilmekte, ba¤lar, zeytinlikler ve meyva a¤açlar› bulunmaktad›r. Bölgede alt›n madeninin bulunmas›, bu zenginlikleri katlayarak, Lidya Devleti’nin Ege’den K›z›l›rmak’a, Karadeniz’den Toroslara kadar genißlemesini sa¤lar. Nitekim bölgenin zenginliklerindeki bu çeßitlilik, ilk paran›n Lidya Devleti’nde ortaya ç›kmas›na neden olmußtur (4. belge). 126

KARADEN‹Z

0

200 100

300

km

200

le

at

F›r

Kaynak: S. Lloyd, Türkiye’nin Tarihi, TÜB‹TAK, 2000.

mil

Dic

0

100

2 Urartu haritas›. Tarihi yerler ortada Van Gölü çevresinde toplanmaktad›r.

4

Paranõn (Sikkenin) İcadõ

“Lydial›lar›n bir de dünya tarihi bak›m›ndan çok önemli rolleri oldu¤u kabul edilir. Nitekim Hellen yazarlar›na göre madeni sikkeleri Lydial›lar icat etmißlerdir. Ancak bu sat›rlar›n yazar› bir devlet taraf›ndan bas›lm›ß paran›n al›ßveriß arac› olarak kullan›lmas›n›n daha çok Anadolulu Hellenlerin becerisi oldu¤u düßüncesindedir. Çünkü Lydial›lar deniz ticaretinden yoksun olduktan baßka güvenceli, ulaß›m› kolay yollara sahip olmamalar› nedeniyle Do¤u ülkelerindeki ticaret ve kültür merkezleriyle sürekli ba¤lant› da kuramam›ßlard›r. Nitekim Lydia sanat eserlerinde Pers ißgaline, yani 545 tarihine de¤in hiçbir Mezopotamya ya da M›s›r etkisi görülmemektedir. Buna karß›l›k Anadolulu Do¤u Hellenler M.Ö. 650 tarihlerinden baßlayarak bir yüzy›l boyunca bütün Karadeniz çevresinde kurduklar› kentler ve Akdeniz k›y›lar›nda sahip bulunduklar› ticaret üsleriyle o zamanki dünya ticaretine egemen durumdayd›lar.

Kaynak: B. Umar, Türkiye’de Tarihsel An›tlar, ‹nk›lâp Kitabevi, 1995.

Böylece paran›n icad›n›n Hellenlerle Lydial›lar›n ortak bir baßar›s› olmas› akla yak›n gelmektedir. Belki de alt›n, gümüß ve bronz madenlerini Lydial›lar veriyor ve paran›n bas›m›n› da Anadolulu Hellen kent devletçikleri sa¤l›yordu. Nitekim para üzerindeki aslan ve bo¤a resimlerinin de Do¤u Hellen biçeminde (üslubunda) olmas› bunu a盤a vurmaktad›r.”

3 Midas An›t›: Frig uygarl›¤›ndan bir an›tsal sunak örne¤i.

Kaynak: E. Akurgal, Anadolu Kültür Tarihi, TÜB‹TAK, 2000.

127

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Satraplõk: Merkezi yönetimin otoritesini temsil eden idari bölümlemeler/bölgeler.

6. Batõ Anadolu Kõyõ Bölgelerindeki İon Kentleri Ege Göçleri sonucu ayn› tarihlerde, Bat› Anadolu k›y› bölgelerine Aiol, ‹on ve Dor kavimlerinin yerleßti¤i görülür. Bergama - ‹zmir aras›nda Aioller, ‹zmir - Miletos aras›nda ‹onlar, güneyde bugünkü Bodrum ve Knidos’ta ise Dorlar bir tak›m kentler kurarlar. ‹on kent birli¤ini olußturan 12 kentten Sisam (Samos) ve Sak›z (Khios) adalar›ndaki iki kent d›ß›ndakiler, bugünkü ‹zmir ili ile Ayd›n ili aras›nda yer al›r (Miletos, Myus, Priene, Ephesos, Kolophon, Teos, Lebedos, Erythrai, Klazomenai, Phokai) (1. ve 2. belge). Do¤udan ve kuzeyden gelen ticaret yollar›n›n kontrolünü sa¤lamak amac›yla kurulan bu kentler sayesinde Ege bir bütün olarak gelißmeye baßlar. ‹lißkilerini deniz yoluyla kuran bu ‹on kentleri zamanla Marmara Bölgesi’nde ve Karadeniz k›y›lar›nda, Do¤u Karadeniz’e kadar geniß bir co¤rafyada koloniler kurarak yay›l›rlar. Kurulan bu ticaret kolonileri ile Anadolu’dan kara yoluyla yap›lmakta olan ancak bu bölgelerdeki di¤er devletler nedeniyle sorunlu olan ticaret yollar›n›n deniz yoluna kaymas› sa¤lanm›ß olur. Yunan kolonicilerinin Bat› Anadolu’ya yerleßmelerinde ticaret ve deniz ulaß›m› gibi unsurlar›n yan›s›ra K›ta Yunanistan’›n büyük bir k›sm›n›n da¤l›k ve tar›ma pek de elverißli olmayan topraklar› ile iklim koßullar›n›n etken oldu¤u bilinmektedir. K›ta Yunanistan’›n iç bölgelerine oranla Bat› Anadolu k›y›lar›ndaki çevre koßullar› daha yumußak ve yerleßmeye elverißlidir. Yer ßekilleri bak›m›ndan Ege’ye benzemeyen Karadeniz Bölgesi’nde kurulan yerleßmelerde ise, yine bölgenin ikliminin önemli bir etken oldu¤u görülür. K›y›ya paralel da¤lar, Anadolu platosundan kaynaklanan iki büyük nehirle yar›lm›ßt›r. Bölge kuzey rüzgarlar›na aç›kt›r ve yaz aylar›nda bile ya¤mur getiren bu rüzgarlar›n olußturdu¤u ›l›man bir iklime sahiptir. ‹on kolonilerinin ‹ç Bat› Anadolu’daki varl›kl› komßusu Lidya Devleti’yle gelißtirdikleri ticari ilißkiler, bu kentlerin ekonomik alanda gerçek birer merkez olmas›n› sa¤lam›ßt›r. Bu zenginlik yaln›zca ekonomik alanda kalmay›p, güzel sanatlarda, felsefede ve edebiyat alan›nda da kendini göstermiß, böylelikle Ege dünyas› her aç›dan en parlak dönemini yaßamaya baßlam›ßt›r. K›ta Yunanistan, Girit ve adalar ile Güneybat› Anadolu, Bat› Anadolu ve Kuzeybat› Karadeniz k›y›lar›nda yaßamakta olan Yunanl›lar, co¤rafi, ekonomik ve kültürel bir bütün olarak daha uzak ülkelerle ilißkiye girmeye, bat›da Sicilya ve ‹talya yoluyla Akdeniz’e yay›lmaya baßlam›ßlard›r. Farkl› co¤rafyalar, farkl› insan topluluklar› ve kültürleri böylelikle birbirleriyle içiçe geçmekte, ilißkiler pekißmektedir (3. belge). 7. Anadolu’ya Doğu Etkileri Giriyor M.Ö. 12. yüzy›lda baßlayan bat›dan do¤uya göç hareketleri, 6. yüzy›lda bu kez do¤u - bat› yönünde bir hareket kazan›r. Perslerin Anadolu’ya girerek Lidya Kralll›¤›’n› ortadan kald›rmalar›, ‹on kentlerinin de Pers egemenli¤ini kabul etmek zorunda kalmalar›na neden olmuß, böylelikle Anadolu’ya Do¤u etkileri girmeye, Do¤unun dünya görüßü hakim olmaya baßlam›ßt›r (4. belge).

Kaynak: B. Umar, Türkiye’deki Tarihsel An›tlar, ‹nk›lâp Kitabevi, 1995.

1 Priene, en eski ‹on kentlerinden biriydi.

Persler döneminde idari ve siyasal satrapl›klara* bölünen Anadolu, bundan yaklaß›k 200 y›l sonra Büyük ‹skender ‹mparatorlu¤u ve ard›ndan Roma ‹mparatorlu¤u gibi büyük güçlerin egemenli¤i alt›na girmißtir. Roma döneminde iç bölgeler baßta at, koyun, keçi olmak üzere hayvanc›l›k ve hayvansal ürünlerin üretimi, k›y› ovalar› tah›l ve pamuk gibi ürünlerin yetißtirilmesi, k›y› kentleri ise, liman görevleriyle Roma ‹mparatorlu¤u için çal›ßan bir ülke görünümüne bürünmüßtür. 128

Foto¤raf: E. Özdo¤an Arßivi.

2 Celsus Kütüphanesi: Efes’in en görkemli yap›lar›ndan biri olan Celsus Kütüphanesi, asl›nda Tiberius Julius Aquila taraf›ndan babas› Celsus için M.S. 114 y›l›nda an›t mezar olarak yapt›r›lmak istenmißtir. Ancak büyük tepkilerin gelmesi üzerine plan, mezar›n binan›n içinde kalmas› koßuluyla kütüphaneye dönüßtürülmüßtür.

3

Anadolu'nun Kültür Coğrafyasõ

“Kültür Co¤rafyas› aç›s›ndan, Küçük Asya dörtgeni, beß ana bölgeye ayr›labilir: Bölge 1: Güneydo¤u Düzlükleri ya da Verimli Hilal’in Tepesi (I) Tar›m Devrimi, yaklaß›k 11 bin y›l kadar önce bölgede, Diyarbak›r Çayönü dolaylar›nda baßlad›ktan sonra, güneye, bat›ya, do¤uya yay›lm›ßt›r. Modern Güney Anadolu Projesi (GAP), bu yo¤un, kurak bölgeyi sulayarak canland›rmay› ve kalk›nd›rmay› hedef alm›ßt›r. Bölge 2: Bozk›r Karakterinde, Orta ya da Merkez Yayla (II) Tah›l üretimine, küçükbaß hayvan otlakç›l›¤›na ve da¤ eteklerinde ba¤ ve bostanc›l›k ile meyvecili¤e elveren, kurak ve çorak bozk›r bölgesi. Eskiça¤larda yükselmiß bir içdeniz taban›d›r. Tuz Gölü ve Göller Bölgesi iç denizden kalmad›r. Bölge 3: Orta Yaylay› Çevreleyen Toroslar Bölgesi (III) Hitit, Frigya, Kilikya, Selçuklu Devleti, Beylikler ile Türkiye bu da¤lar›n eteklerinde veya vadilerinde kuruldu. Bölge 4: K›y› Düzlükleri, Vadi ve Yamaçlar› (IV) Pontus, Amazon, Bizans, Troya, Lidya, Bergama, ‹yonya, Efes, Karya, Kilikya kültürleri bu düzlüklerde yeßerdi, gelißti. Bölge 5: Yüksek Do¤u Yaylas› (V) Urartu (Van), Ermeni krall›klar› ile ufak tefek beylikler, göçebe aßiretler d›ß›nda, önemli de¤ißme ya da gelißme göstermedi. Bölge halklar›, do¤udan, bat›dan ve güneyden gelen göçlere ve kültürel yay›lmalara karß›, pastoral göçebeli¤e dayal› kültürel özelliklerini sürdürdü.” Kaynak: B. Güvenç, Türk Kimli¤i, Kültür Bakanl›¤›, 1993.

129

Kaynak: B. Umar, Türkiye’de Tarihsel An›tlar, ‹nk›lâp Kitabevi, 1995.

4 Satrap Mezar›: Anadolu’da Pers egemenli¤i (M.Ö. 546 - 333 aras›nda) iki yüzy›l kadar sürmüßtür. Ancak Türkiye’de o dönemden kalma an›tsal yap›tlar›n pek az› Pers kültürü yap›t› niteli¤i gösterir. Yukar›daki satrap mezar› az say›daki örneklerden biridir.

2

Hellenistik ve Roma Dönemleri (M.Ö. 334 - 330) A. Anadolu’da Hellenistik Dönem (M.Ö. 334 - 30) 1. İskender’in Doğuya Seferi Makedonia’l› Büyük ‹skender’in (1. belge) M.Ö. 334 y›l›nda Hellespont’u (Çanakkale Bo¤az›) geçerek Anadolu’ya girmesiyle, Anadolu’da Hellenistik dönem* baßlar. Anadolu’ya giren Makedonia ordusu, Anadolu’da egemen olan Pers ordusu ile ilk olarak Biga yak›nlar›nda karß›laßarak onu yenmiß, sonra güneye do¤ru inerek tüm Ege’yi ele geçirmißtir. Halikarnassos’tan (Bodrum) sonra do¤uya yönelen ‹skender ordusu, Side’ye kadar tüm k›y› ßeridini alm›ß, sonra kuzeye yönelerek Frygia’ya girmiß, baßkenti Gordion’u ele geçirmißtir. Söylenceye göre bu kentte Frygia kral› Gordios ve Midas döneminden kalma ünlü ‘kördü¤üm’ bulunuyordu. Bu kördü¤ümü çözebilen hükümdar›n bütün Asya’ya egemen olaca¤›na inan›l›yordu. Gerçekten de say›s›z halklar›n yaßad›¤› Anadolu ve Bat› Asya’y› yönetmek bu kördü¤ümü çözmek kadar zor bir ißti. ‹skender ise, bu dü¤ümü bir k›l›ç darbesiyle keserek çözmüßtür.

*

M.Ö. 333 y›l›nda Ankyra’ya (Ankara) gelen Makedonia ordusu, bu kenti Anadolu’nun bütün yollar›n›n kavßak noktas›nda oldu¤undan, sonraki ileri harekat› için merkez olarak seçmißtir. Ayn› y›l Kappadokia’y› geçerek Toroslardaki Gülek Bo¤az›’ndan Kilikia’ya girmißtir. Antakya ‹ssos’ta, baß›nda Darius’un oldu¤u Pers ordusu ile karß›laßm›ß ve onlar› yenmißtir. Darius ise kaçm›ßt›r. Bir y›l sonra güneye do¤ru yoluna devam ederek M›s›r’a kadar ulaßm›ßt›r (M.Ö. 331). Buradan tekrar kuzeye yönelen Makedonia ordusu Tigris (Dicle) havzas›n› ele geçirmiß, Arbela’da (Erbil) tekrar Pers hükümdar› Darius ile karß›laßm›ß, Persleri son kez bozguna u¤ratarak baßkentleri Persepolis’i alm›ßt›r (M.Ö. 330 - 331). Ayn› y›l Hindistan’a do¤ru yürüyüßünü sürdürerek ‹ndus Irma¤›na kadar olan bölgeyi ele geçirdi. Hindistan’dan tekrar bat›ya yönelerek Arabistan üzerine yürümeyi tasarlarken 13 Haziran 323’te ‹skender öldü. Ona ait oldu¤u ileri sürülen bir lahit bugün ‹stanbul Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir. On üç y›ll›k hükümdarl›¤› süresince bat›da Adriyatik Denizi’nden do¤uda ‹ndus Irma¤›’na, kuzeyde Aral Gölü’nden güneyde M›s›r’a kadar çok geniß bir co¤rafyada bir imparatorluk kurmußtur (2. belge). Büyük ‹skender’in ölümünden sonra imparatorluk üç komutan› aras›nda paylaß›larak yönetilmiß, ancak bütünlü¤ünü korumußtur. Daha sonra ise, Anadolu’yu Roma dönemine kadar çeßitli yerel krall›klar yönetmißtir: ‹onia ve Aiolia bölgesini Bergama Krall›¤› (M.Ö. 283 - 133), Marmara Bölgesini Bithynia Krall›¤› (M.Ö. 327 - 74), Karadeniz Bölgesini Pontos Krall›¤› (M.Ö. 302 - 36), Ad›yaman çevresini Kommagene Krall›¤›. Bu dönem, siyasal bir bütünlük olmamas›na karß›n, Anadolu’da homojen bir kültür egemen oldu¤undan Hellenistik Dönem olarak adland›r›lm›ßt›r. 2. Anadolu’da Bir Kültür Sentezi#: Hellenizm ‹skender’in seferiyle baßlayan bu dönem, Hellen uygarl›¤›n›n Asya ve Afrika’ya yay›lmas› nedeniyle çok önemli kültürel sonuçlar do¤urmußtur (3. ve 4. belge). Çekirde¤i Anadolu olan geniß bir co¤rafyada do¤ulu ve bat›l› kültürler karß›laßm›ß, yeni bir sentez olußturmußlard›r. ‹skender'in her iki kültüre de yak›n bir politika izlemesi, bu zengin sentezin olußumuna büyük katk› sa¤lam›ßt›r. Do¤u ve bat› kültürlerinin karß›laßt›¤› bir co¤rafya olarak Anadolu Yar›madas›, tarihinin sonraki döneminde de yüzy›llar boyunca bu iki kültür aras›ndaki zengin sentezlere beßiklik etmeye devam etmißtir.

Kaynak: ‹stanbul Arkeoloji Müzesi

1 Büyük ‹skender’in büstü.

Halklar›n ve kültürlerin kaynaßmas› Anadolu’da inançlar›n da kaynaßmas›n› getirmiß, Yunan dünyas›n›n do¤al güçlerin kißileßtirilmesiyle çok say›da tanr›dan olußan inanç sistemi, do¤ulu yerel dinlerle (Anadolu’da Kybele, Mezopotamya’da ‹ßtar, M›s›r’da ‹sis gibi) karß›laßm›ß, sonuçta Anadolu’da daha az tanr›l› bir kült olußmußtur. 130

Ia

ks

Aral Gölü

Roma

ar

te

s

Tuna

HA

D e n i z

R

MAKEDON

DE

Pella

ARMENIA

Sardes

Van Gölü ar rosl

To

M

G‹R‹T KIBRIS

DE

Urmia Gölü

Issos

N‹Z

M EZ

Gaugamela

O

PO

Sidon Tyros

Kyrene

ED

ASSYRIA TA

M

HYRK

IA

ANIA

BAKTRIA H

in

du

Ku

PA RT H I A

YA

Tig r

is

Paraetonion

Aleksandreia

Babylon

Gaza

tes

ARAKHOSIA H yp

Aleksandreia Siva

do

s

Persepolis

si s ha

MISIR

‹R

Nil

A

K›

ARABIA

In

K

Susa Euphra

L‹BYA

ß

Indo s

Atina

AK

Semerkant

SOGDIANA

Z‹

Denizi

Gordion

Granikos

Hyda spes

Ege

N‹

Lokri Syrakusai

os ks O

ZA

K a r a

TRAKYA Tarentum

PERSIS N

K

Ö

R

GEDROSIA FE

Z



z› De ni

NUBIA

l

Syena

‹skender ‹mparatorlu¤u

z

Vasal Devletler

0

‹skender’in Yolculu¤u

0

500 km 500 mil

Kaynak: O. Morkholm, Erken Hellenistik Ça¤ Sikkeleri, Homer Kitabevi, 2000.

2 Makedonia ordusunun izledi¤i yol ve ‹skender ‹mparatorlu¤u’nun s›n›rlar›.

3

Anadolu’da Hellenistik kentler

Anadolu’da kent gelene¤i çok eski ça¤lardan beri vard›. ‹skender de Anadolu’da yeni kentler kurdurmuß, bunlar›n bir k›sm› günümüze kadar varl›klar›n› sürdürmüßtür. Bunlar›n aras›nda en önemlileri, kendi ad›n› verdi¤i Alexandria (‹skenderun), eskiden Bayrakl›’da bulunan eski kent yerine bugünkü yerinde yeniden kurdu¤u Smyrna (‹zmir) kenti ve ölümünden hemen sonra ‹znik gölü k›y›s›nda kurulan Antigoneia (sonradan Nikaia ve ‹znik) kentidir. ‹skender, ele geçirdi¤i topraklarda kendi ad›na (Aleksandria) 70 kadar kent kurdurmußtur. Bunlardan ikisi sonradan çok önemli olmußtur!: Anadolu’da ‹skenderun ve M›s›r’da ‹skenderiye. Kurdu¤u kentlere bat›dan Hellen’leri getirip yerleßtirmiß, yerli halkla Hellenleri kaynaßt›rm›ß, Hellen kültürünün Anadolu’da yerleßmesine ve do¤u kültürleriyle kaynaß›p kendine özgü bir sentez olußmas›na yol açm›ßt›r. Hellenistik dönem Anadolusunda kentler, ticaretin önemli merkezleri olmalar›n›n yan›nda, birer kültür merkezi olarak da parlam›ßlard›r. ‹skenderiye, Bergama, Efes gibi kentler Antik dünyan›n en önemli bilim ve kültür merkezleri olmußlard›r. Özellikle M.Ö. 2. yüzy›l Anadolu’da Hellenistik uygarl›¤›n alt›n ça¤› olmußtur.

131

4 Büyük ‹skender’in portresinin oldu¤u sikke. Hellenistik dönemde, Anadolu’da her alanda büyük bir canlanma yaßanm›ßt›r. Zengin Do¤u’nun da katk›s›yla ekonomi güçlenmiß, ‹skender’in gerçekleßtirdi¤i para reformu ile Anadolu’da di¤er sikkeler h›zla dolaß›mdan kalkm›ß ve Anadolu’nun para birli¤i sa¤lanm›ßt›r.

B. Anadolu’da Roma Egemenliği (M.Ö. 30 - 330 ) 1. Anadolu: Roma İmparatorluğu’nun Bir Parçasõ

*

*Provincia Asia:

Anadolu, 4 yüzy›l boyunca baßkenti ‹talya’n›n Roma kenti olan Roma ‹mparatorlu¤u’nun bir parças› olmußtur. Her ne kadar Romal›lar›n Küçük Asya (Anadolu) ile ilißkileri M.Ö. 2. yüzy›l›n baßlar›nda baßlam›ßsa da Roma, Anadolu’daki ilk eyaletini M.Ö. 129 y›l›nda Provincia Asia* olarak kurmußtur. Anadolu’daki ilk Roma kolonileri, ‹ulius Caesar döneminde (M.Ö. 63 - 44) Orbis Romanum’un (Roma Dünyas›) bir parças› olarak kurulmaya baßlam›ßt›r. M.Ö. 30 y›l›nda ise, Asya’daki son Hellenistik krall›k olan M›s›r’daki Ptolemaioslar Krall›¤›’n›n ‹mparator Octavianus (sonradan Augustus ünvan›n› ald›) taraf›ndan ele geçirilmesiyle tüm Asya’da Hellenistik dönem son buldu ve Roma’n›n kesin egemenlik dönemi baßlad› (1. belge). Anadolu’da Roma egemenli¤i, baz› tarihçilere göre Roma ‹mparatoru Büyük Constantinus’un küçük bir kent olan Byzantion’u (bugünkü ‹stanbul) Roma’n›n ikinci baßkenti olarak seçmesi, baz› tarihçilere göre ise imparatorlu¤un Theodosius’un iki o¤lu aras›nda Do¤u ve Bat› olarak fiilen bölünmesinden sonra son bulur. Anadolu’nun da içinde yer ald›¤› Do¤u Roma, art›k Bizans ‹mparatorlu¤u olarak kabul edilir. 2. Eyaletler Sistemi Anadolu’yu İdari Birimlere Bölüyor Roma ‹mparatorlu¤u, co¤rafi aç›dan tarihin gördü¤ü en geniß imparatorluklardan birisidir (2. belge). ‹mparatorluk, Augustus döneminde en geniß s›n›rlar›na ulaßm›ßt›. Bu imparatorlu¤un beyni M.S. 4. yüzy›l baßlar›na kadar Roma kentiyse de, do¤u topraklar›n›n anakaras› hep Anadolu Yar›madas› olmußtur. Romal›lar, bütün imparatorluk topraklar›nda yapt›klar› gibi, geniß Anadolu topraklar›n› da idari olarak eyaletlere* ay›rm›ßlard›r. Her eyaleti do¤rudan Augustus’un ya da baz› eyaletlerde senatonun oradaki temsilcisi olan bir vali yönetirdi. Roma’n›n Küçük Asya’daki ilk eyaleti M.Ö. 129’da kurulan Provincia Asia’d›r. Provincia Asia, bütün Bat› Anadolu ve Ege’yi içine al›yordu. M.Ö. 102 y›l›nda ise, Do¤u Akdeniz ve Toroslar bölgesinde Kilikia Eyaleti kuruldu. M.Ö. 74 y›l›nda Marmara Bölgesi Bithynia ad› alt›nda ayr› bir eyalet olur. M.Ö. 64’te bu eyalet Bithynia - Pontos ad›n› alarak Anadolu’nun Karadeniz k›y›lar›n› da içine al›r. M.Ö. 25 y›l›nda kurulan Galatia Eyaleti, merkezi Ankara olmak üzere Anadolu’nun iç kesimlerini kapsayacak biçimde kuruldu. Bugünkü Ni¤de, Kayseri, Nevßehir ve Aksaray bölgesini kapsayan Kappadokia Eyaleti ise, Tiberius taraf›ndan kuruldu. M.S. 43 y›l›nda ‹mparator Vespianus Güney Ege ve Antalya çevresinde Lykia - Pamphylia Eyaletini, M.S. 46 y›l›nda ise ‹mparator Cladius (M.S. 41 - 54) Thrakia (Trakya) Eyaletini kurdu. ‹mparator Traianus M.S. 114 y›l›nda Roma himayesinde olan ancak kendi kendini yöneten Armenia’y› Roma’n›n eyaleti yapt›. 115 y›l›nda da Mezopotamia Eyaletini kurdu. ‹mparator Diocletianus döneminde (284 - 305) Anadolu’daki büyük eyaletler daha küçük parçalara bölünerek yeni eyaletler olußturulmußtur. M.S. 290 y›l›nda ‹mparator Diocletianus tek merkezden yönetilmesi zor olan imparatorlu¤un bat› taraf›n›n yönetimini komutanlar›ndan Maximianus’a verip kendisi do¤u topraklar›n›n yönetimini üstlenir ve kendisine merkez olarak Nikomedia’y› (‹zmit) seçer. 3. Etkin Bir Kara Ulaşõm Sistemi

1 Augustus heykeli (I. yüzy›l baßlar›, Vatikan Kilisesi).

Küçük Asya’da Hititler’den beri bir yol a¤›n›n varl›¤› bilinmektedir. Ulaß›m›n co¤rafyaya (yer ßekillerine) ba¤l› olmas› nedeniyle bu güzergâhlar›n çok eski dönemlerden beri pek fazla de¤ißmeden kullan›ld›¤›n› görmekteyiz. Anadolu’da egemenlik kuranlar, ekonomik ve askeri gereksinimleri do¤rultusunda bu yollar› gelißtirmiß, yenilerini eklemißlerdir. Ancak Anadolu’da yol yap›m› esas olarak Roma Dönemi’nde büyük önem kazanm›ßt›r. Co¤rafi olarak çok geniß bir alana yay›lan Roma ‹mparatorlu¤u, bu geniß co¤rafyada egemenli¤ini sa¤layabilmek ve sürdürebilmek için etkin bir yol ßebekesine gereksinim duymußtur. 132

0

Mil

500

0

km

800

Kaynak: A. Kazhdan, vd. (der.), The Oxford Dictionary of Byzantium, Oxford University Press, 1991 (sadeleßtirilerek verilmißtir).

2 4. yüzy›lda Roma ‹mparatorlu¤u’nun s›n›rlar›.

4

Kaynak: M. Soysal, Kentler Kenti ‹stanbul, Tarih Vakf› Yay›nlar›.

Balõkçõlõk, özellikle palamut balõğõ Byzantion’da önemli bir gelir kaynağõydõ

“Her y›l Karadeniz’den gelip ‹stanbul Bo¤az›’ndan geçerek Ege’ye göç eden palamut sürüleri kentin simgesi olmußtur. Kentin Roma ‹mparatorluk Dönemi paralar›n›n üstünde ço¤u kez palamutlar, bazen de yunuslar resmedilmißti. Co¤rafyac› Strabon, keçi boynuzuna benzetti¤i Haliç’in palamut kaynad›¤›n› anlat›r. Hatta, Haliç’de o kadar çok palamut vard›r ki, onlar› elle yakalamak bile çok kolayd›r. Bundan 2 100 y›l önce yaßayan Roma’l› yazar Yaßl› Plinius, Haliç’i “Alt›n Boynuz” ad›yla tan›mlar. Haliç’e bu ismin verilmesinin nedeni, sular›nda kaynayan palamut bal›klar›n›n pullar›n›n alt›n gibi parlamas› olmal›d›r. Byzantionlular bal›kç›l›¤›n yan› s›ra kentin verimli topraklar›nda tar›m yap›yor, s›¤›r yetißtiriyorlard›. Kent, Karadeniz (Pontos) ticareti için de önemli bir noktayd›. Karadeniz Bölgesi’nin satt›¤› s›¤›r, bal, balmumu ve tuzlanm›ß bal›k gibi ürünler ile köle ticaretinin ve güneyden Karadeniz’deki kolonilere giden zeytinya¤› ve ßarap ticaretinin yolu Byzantion’dan geçiyordu.”

3 Sikke üstünde palamutlar ve yunus.

Kaynak: M. Soysal, Kentler Kenti ‹stanbul, Tarih Vakf› Yay›nlar›.

133

Etkin bir yol ßebekesi, hem ele geçirilen topraklar› ekonomik olarak imparatorlu¤a ba¤lamakta, hem de askeri aç›dan önem taß›maktayd›. Bu nedenle Romal›lar, bir yandan var olan yollar› sürekli onararak kullan›mda tutmuß, di¤er yandan da yeni yollar inßa etmißlerdir.

*

*

Anadolu’daki baßl›ca Roma yollar›, Ephesos’tan (Efes) baßlay›p do¤uya do¤ru Apamia (Dinar), Antiocheia Psidia (Yalvaç), Archelais (Aksaray), Caesareia (Kayseri), Melitene (Malatya) güzergâh›ndan Euphrates (F›rat) Vadisine inmekteydi. Anadolu’yu do¤u - bat› do¤rultusunda boydan boya geçen bu yol, M.S. 1. yüzy›ldan itibaren çok önemlidir. Bu yolun Aksaray’dan sonra güneye yönelen bir kolu, Tarsos (Tarsus), oradan da Suriye ve Mezopotamya havzas›na ulaßmaktayd›. Anadolu’yu kuzey - güney yönünde geçen bir yol da Amissos’tan (Samsun) baßlay›p güneye Caesareia (Kayseri) üzerinden Suriye’ye uzan›yordu ve Karadeniz ile Akdeniz aras›ndaki kara ba¤lant›s›n› sa¤l›yordu. Do¤u - bat› do¤rultusunda bir ikinci yol da Marmara Denizi limanlar›ndan baßlayarak Dorylaion (Eskißehir) ve Ankyra (Ankara) üzerinden Sebasteia’ya (Sivas) var›yordu. Buradan güneye yönelip F›rat vadisine kadar iniyordu. Bu ana yollar›n d›ß›nda, neredeyse bütün Anadolu kentlerini birbirine ba¤layan ikincil yollar, Anadolu Yar›madas›n› bir a¤ gibi sararak etkin bir kara ulaß›m sistemi sa¤lamaktayd›. 4. Roma Mimarlõğõnõn Anõtsal Yapõlarõ

*

Roma, mimarl›k alan›nda çok önemli at›l›mlar yapm›ßt›r. Kemer, tonoz ve kubbenin kullan›lmaya baßlamas›, malzeme olarak harç ve tu¤lan›n kullan›lmas›, geniß iç mekânlar› olan an›tsal ve ißlevsel kamu yap›lar›n›n inßas›n› olanakl› k›lm›ßt›r. Büyük bazilikalar*, kamu hamamlar›, su kemerleri, an›tsal kütüphaneler, stoalar* (3. belge), tiyatrolar Roma Devri mimarl›¤›n›n örnekleridir. Güneße ve ya¤mura karß› yayalar› koruyan sütunlu revakl› kent içi yollar› da Roma mimarl›¤›n›n ve ßehircili¤inin bir bulußudur. Anadolu’nun birçok önemli kentinde bu revakl› yollardan bulunmaktayd›. Roma tap›naklar› ço¤u kez dikdörtgen planl› olup bir platform üzerinde yükselirdi. Çepeçevre bir sütun dizisi üzerinde taß›nan çift meyilli çat›, ahßap konstrüksiyon olup üzeri kiremit kaplan›rd›. Çat›, iki uçta üçgen al›nl›klarla son bulmaktayd›. Tap›na¤›n kapal› k›sm›, çepeçevre sütun dizisinin içinde kalan, taß ya da tu¤ladan örülmüß, bir kap›s› d›ß›nda tamamen kapal› olan bir mekând› ve içine tanr› heykelleri ve sunular konulurdu. Bu tap›naklarda halk iç mekâna giremezdi. Bu tap›naklar›n tamamen sa¤lam bir biçimde ayakta kalabilmiß örnekleri Anadolu’da yoktur. Roma mimarl›¤›n›n bir di¤er önemli örne¤i hamamlard›r. Roma hamamlar› yaln›zca birer y›kanma yap›s› de¤il, ayn› zamanda birer toplumsal merkezdiler. Anadolu’da yap›lan Roma hamamlar›, gymnasiumlarla* birlikte bir bütün olußturmaktayd›. Gymnasium’un Antik dünyadaki en önemli örneklerini Anadolu’da görmekteyiz. Bu örneklerin birço¤unda hamam ile gymnasium ißlevleri biraraya getirilmißtir. M.S. 5. yüzy›ldan sonra bu yap›lar tümüyle ortadan kalkm›ßt›r. Anadolu’da Bergama ve Sardes gymnasiumlar› en önemli örneklerdir. Roma hamamlar›n›n da Anadolu’da çok say›da örne¤i bulunmaktad›r. Roma mimarl›¤›n›n bir baßka an›tsal mimarl›k örne¤i de, imparatorlar›n zaferleri an›s›na yap›lan zafer taklar›d›r (1. belge). Bir, iki ya da üç gözlü aç›kl›klar› olan Roma zafer taklar›, ço¤unlukla yollar›n ba¤land›klar› noktalarda ya da kentlerin girißlerinde yer al›rlard›.

1 Roma, Titus Zafer Tak›. 134

2 Perge, Tacitus Caddesi ve Agora.

3 Asklepion Stoas›, Bergama.

4 Bir Perge konutunun avlusu.

135

3

Anadolu Ortaçağõ: Bizans (330 - 1453) A. Roma İmparatorluğu’nun Ağõrlõk Merkezi Anadolu’ya Kayõyor

*

Kaynak: ‹stanbul Görsel Gezi Rehberi, Dost Kitabevi, 1998 .

1 ‹mparatorlu¤un simgesi: Do¤uya ve bat›ya bakan ve imparatorlu¤un iki yar›s›n› temsil eden iki baßl› kartal.

1. Bizans Nedir? Roma ‹mparatoru I. Constantinus’un (Büyük Konstantin), Karadeniz Bo¤az› girißindeki küçük Byzantion kentini Roma’n›n ikinci baßkenti yapmaya karar vermesi ve bu kenti do¤rudan Roma kentini model alarak ayn› görkemde yeniden inßa ettirmesi, Anadolu uygarl›klar› aç›s›ndan çok önemli bir dönüm noktas›d›r. Bu, Roma ‹mparatorlu¤u’nun a¤›rl›k merkezinin giderek ‹talya’dan Anadolu’ya kayd›¤›n› göstermektedir. Constantinus’un ad›yla Konstantinopolis olarak an›lan kent, 330 y›l›nda törenle kutsand› ve Roma ‹mparatorlu¤u’nun ikinci baßkenti oldu. Modern tarihçiler, 330’dan 1453’te Konstantinopolis’in Osmanl›lar taraf›ndan ele geçirilmesine kadar olan dönemi Bizans ‹mparatorlu¤u olarak adland›rd›lar. Gerçekte ise, tarihte kendisini Bizans diye adland›ran bir devlet ve halk olmam›ßt›r; onlar devletlerini Roma ‹mparatorlu¤u, kendilerini ise Romal›lar olarak adland›rm›ßlard›r. Bizans, do¤rudan do¤ruya Roma ‹mparatorlu¤u’nun do¤u topraklar›nda devam etmesidir. ‹mparator I. Theodosius 395 y›l›nda Roma ‹mparatorlu¤u’nu iki o¤lu aras›nda bölüßtürene kadar da imparatorluk iki baßkentli ama tek imparator taraf›ndan yönetilen bir bütündü. 395 - 476 tarihleri aras›nda do¤u ve bat›daki Roma ‹mparatorlu¤u’nu iki ayr› imparator eßgüdüm içerisinde yönetmißtir. 476’da Bat› Roma’n›n son imparatoru Romulus Augustus devrilir ve Bat› Roma topraklar› barbarlar taraf›ndan istila edilir!: Ostrogotlar ‹talya’y›, Vizigotlar ‹spanya’y› ve Vandallar da Kuzey Afrika’y›. Böylece Bat› Roma ‹mparatorlu¤u tarih sahnesinden tamamen silinir. Do¤u Roma ise, esas olarak Anadolu ve Balkanlarda, bugün yak›ßt›rd›¤›m›z isimle Bizans olarak varl›¤›n› sürdürür . 2. Yeni Kültürün Oluşumunda Hõristiyanlõk Kültürel alanda da Bizans ‹mparatorlu¤u’nun ilk birkaç yüzy›l› Hellenistik ve Roma gelene¤inin bir devam› niteli¤indedir. Antik Roma kültüründen ayr› bir kültür olarak Bizans kültürü ise, özgün kimli¤ini Ortaça¤’da bulacakt›r. Bu kimli¤in en belirgin rengi, H›ristiyan dini olmußtur. Filistin’de do¤an ve 4. yüzy›la kadar özellikle Roma’n›n do¤u topraklar›nda önlenemeyecek biçimde yayg›nlaßan yeni tek tanr›l› din olan H›ristiyanl›k, 313 y›l›nda Roma imparatoru Constantinus taraf›ndan imparatorlu¤un eßit dinlerinden birisi olarak yasallaßt›r›ld›. Bu tarihten sonra h›zla yayg›nlaßan H›ristiyanl›k, imparatorlu¤un kültürünü giderek artan bir biçimde etkiledi ve bu antik kültürün bir ortaça¤ kültürüne dönüßmesinde belirleyici bir rol oynad›. Özellikle de 9. yüzy›lda ikonoklast dönem* sonras›nda H›ristiyanl›k, devlete ve toplumsal yaßam›n tüm alanlar›na damgas›n› vurdu. Bizans kültürünün belirleyici unsuru haline geldi. Manast›rlar bu kültürel olußumda önemli bir rol oynad›lar. Manast›rlar, merkezinde kilisesi, keßißlerin yaßayaca¤› hücreleri, beraber yemek yiyecekleri yemekhaneleri, kütüphane ve ißlikleri olan, d›ßa kapal›, rahiplerin günlük yaßamdan uzaklaß›p kendilerini tamamen dine verdikleri merkezlerdir. 1453’te imparatorluk y›k›ld›ktan sonra bile Anadolu’da k›smen varl›¤›n› sürdüren manast›rlar, imparatorluk topraklar›n›n her taraf›nda bulunmaktayd›. Bizans’›n yaln›zca dinsel yaßam›n› de¤il, kültürel, ekonomik ve hatta siyasal yaßam›n› da etkileyen manast›rlar, Ortaça¤ Bizans kültürünün belirleyici yap› taßlar› olmußlard›r (3. belge). 3. Bizans’õn Tarihsel Coğrafyasõ Baßlang›çta bütün Akdeniz’i çevreleyen topraklara sahip olan Bizans ‹mparatorlu¤u’nun s›n›rlar›, tarihi boyunca çok de¤ißken olmußtur. En geniß co¤rafyaya 6. yüzy›l ortalar›nda imparator Justinianos zaman›nda (1 milyon km. kareyi aßk›n) sahip oldu (2. belge). Bu dönemde imparatorluk topraklar› neredeyse bütün Akdeniz’i çevreliyordu. Ancak sonralar› imparatorluk sürekli olarak küçüldü. 7. yüzy›la gelindi¤inde Avrupa’daki topraklar›n kaybedilmesinin d›ß›nda, Asya’da büyük toprak kay›plar› olmußtur. 7. yüzy›lda Bizans’›n geleneksel s›n›rlar› az çok çizilmißti: Anadolu ve baßta Yunanistan olmak üzere Balkanlar’›n bir k›sm›. Daha sonraki yüzy›llarda Bizans’›n gerek do¤udaki, gerekse bat›daki s›n›rlar› hep oynak olmuß, genel bir küçülme e¤iliminin d›ß›nda, topraklar s›k s›k el de¤ißtirmißtir. Ama bu çekißme alan› hep Anadolu ve Balkanlar olmußtur. 136

Z

İ

G

O

T

R

A

L

UN

LA

LA

R

NG

Mediolanum Cenova

Massitia

OB

ANTLAR AR

DL

AR

Ravenna Florentina Pisa

GEPİDLER Sirmiun

Viminacium

Singidunum

Ancona Salonea

õ alar

LA

R ALA ABA

R LA

SGL

NLA

R

AR

IKA LAZ IBERIA

Knersonesus

Dorostolon

Roma

Serdica

Dioclea

Cartegene Septum

A k d e n i z

Kudüs

Damietta Aleksandreia Heliopolis

Memphis

Justinianos’tan önceki devlet arazisi

SASANİ

DEVLETİ

ar Ad

Bale

Naissus

AV

AR

Nikopolis Odessus Sinop Mesembria Ganzak Ankhialos Philippopolis Daveltos Tibion (Dvin) Sozopolis Scupi Amastris Hadrianopolis Trabzon Amisos Arkadiopolis Dyrrhakhion Herakleia Beneventum Koloneia Didymoteilhos İstanbul Pelagonia SARDINIA Dazimon Serrhes Napoli Bari Brindisi Nikomedia Berrhoia Ankyra Sebasteia Avlona Selanik Nikaia Van Gölü Sebastopolis Massandreia Tephrika Tareotum Brussa Buthrotum Melitene Martyropolis Abydos Polmanenan Dorylaion Larissa LEMNOS Kaistreia Korkyra Adramyttion Demetrias Pergamon Amorion LESBOS Samosata Amida Nicopolis Parnormus Phköa Sardes Germanikela Akroinon Dara Ninive Naupaktus Ikonion EUBOA Philadelphia Nisibis KHOS Kephalle Edessa Antiakheia Ephesos SİCİLYA Adana ANDROS Taormenium Zakynthos Argos SAMOS Nymphaion Tarsos Attaleia Miletos Canthago Syracusae Neoplia Seleukeia Antiokheia KOS Dastagert Sufetula Laodikeia RHODOS Khandalis MALTA Ktesiphon S (Kanda) Emesa O PR KY Tripolis Beyrut Damaskos Sidon Tykos Akkon Nazareti Tiberias Triposis Kaisareia Yafa KORSİKA

Corduba

SL

AV

AR GA AB SS LA AN RİL ER

V

İ

F

D

RG

SU

N RA

R

BU

ER

L EB

A KL

AR LA AB HM LA İL RER

Oksyrynkhos

Justinianos’un fetihleri 0

200

400

Theodosiopolis Cusae Panopolis

600

Koptos Diospolis

Prolemal

Km Kaynak: G. Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, Türk Tarih Kurumu Bas›mevi, 1986.

Thebana

Philae

?

2 I. Justinianos döneminde devletin s›n›rlar›.

4 Pantokrator (Evrenin Efendisi) ‹sa. Pammakaristos Manast›r› Kilisesi (Fethiye Camii) Güney Þapeli. Kaynak: ‹stanbul Görsel Gezi Rehberi, Dost Kitabevi, 1998 .

Kaynak: ‹stanbul Görsel Gezi Rehberi, Dost Kitabevi, 1998 .

3 Pantokrator Manast›r› (Zeyrek Camii) Güney Kilisesi.

5 Bizans ‹mparatoru Büyük Jüstinyen ve ‹mparatoriçe Theodora. 137

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Pax Romana: Evrensel Roma bar›ß›. Akdeniz’de Roma’n›n kurmuß oldu¤u, özellikle M.S. 1.2. yüzy›llardaki bar›ß dönemi. Roma egemenli¤i, tüm Akdeniz havzas›nda egemen olunca bu bölgedeki savaßlar sona ermiß ve bir bar›ß dönemi yaßanm›ßt›r. Savaß ve istila korkusunun olmad›¤› bu güven ortam›nda tüm alanlarda büyük bir gelißme yaßanm›ß, kentler imar edilmißtir.

7. ve 8. yüzy›llar Bizans’›n ortaça¤ nitelikli kültürünün olußtu¤u dönemdir. Bizans ortaça¤›, 13. yüzy›la kadar Anadolu’nun egemen kültürü olmußtur. 10. yüzy›lda Ortaça¤ Bizans›’n›n geleneksel topraklar›, esas olarak Anadolu ve Yunanistan olarak belirginleßmißtir (2. belge). 12. yüzy›lda Anadolu ortaça¤›nda tarih sahnesinde yeni bir aktör vard›r: baßkentleri Konya olan Anadolu Selçuklular›. Bizans ise, esas olarak Anadolu’nun bat›s› ile, Karadeniz k›y›lar›, Yunanistan, Ege Adalar› ve Bulgaristan’›n bir k›sm›n› elinde tutmaktad›r (3. belge). 1204 - 1261 y›llar› aras›nda Konstantinopolis Haçl› ordusunun ißgali alt›ndad›r. Marmara Bo¤azlar›, Trakya ve Do¤u Yunanistan’da haçl› ordusu egemenli¤inde bir Latin ‹mparatorlu¤u hüküm sürer. Bu dönemde Bizans ‹mparatorlu¤u, ‹znik’i kendine baßkent seçer ve Anadolu’da biri ‹znik merkezli ve Ege Bölgesi’ni de içine alan, di¤eri ise Trabzon merkezli Pontus olmak üzere iki devlet halinde, 1261’de Konstantinopolis’i Latinlerden geri alana kadar varl›klar›n› sürdürür. Bu dönemde, Latinlerin ißgali alt›ndaki topraklar, Latin kültürü ile tan›ßm›ß, ancak tarihlerinin en büyük y›k›m›na u¤ram›ßt›r. 1261 - 1453 aras› Bizans’›n son dönemidir. ‹mparatorluk topraklar› çok daralm›ßt›r. Anadolu’da Türk beylikleri giderek egemen olmakta, tüm Anadolu’yu ve Trakya’y› ad›m ad›m ele geçirmektedir. 14. yüzy›la gelindi¤inde Bizans ‹mparatorlu¤u’nun elinde sadece Konstantinopolis ile Trakya’da baz› topraklar kalm›ßt›. 1453’te Türkler Konstantinopolis’i kußatt›klar›nda ise, Bizans ‹mparatorlu¤u ad›na bu kent d›ß›nda hiçbir ßey kalmam›ßt›. 4. Haçlõ Seferleri: Anadolu’da “Latin İzleri” Kudüs’te ‹sa’n›n oldu¤una inan›lan kutsal mezar› ve bu kutsal kenti ‘inançs›zlar›n’ elinden kurtarmak gerekçesiyle Papal›¤›n girißimleriyle Avrupa’da derlenen H›ristiyan birliklerin do¤uya yapt›klar› seferlere tarihte Haçl› Seferleri denmißtir. 1095 y›l›nda Bizans imparatoru I. Aleksios Papa’ya elçi göndererek Anadolu’da ilerleyen Türklere karß› bir Avrupa ordusu göndermesini istemiß, böylece amac› Kudüs’e kadar bütün H›ristiyan topraklar›n› kurtarmak olan I. Haçl› seferi 1095 - 1099 tarihleri aras›nda yap›lm›ßt›r. Anadolu topraklar›na dört kez giren Haçl› ordular›, baz›lar›nda geçici baßar›lar sa¤lam›ßsa da, hiçbirinde kal›c› baßar› elde edememiß, hatta 4. Haçl› ordusu Kudüs’e do¤ru ilerleyece¤ine Bizans’›n baßkentini ele geçirerek burada 50 y›l› aßk›n süreyle bir devlet kurmußtur. Kußkusuz bu seferler Anadolu’nun ekonomik, kültürel ve demografik yap›s›na büyük zararlar vermißtir. Bir baßka aç›dan ise, Anadolu ile Bat› kültürleri aras›nda ilißki kurulmas›na katk›da bulunmußtur. Haçl›lardan kalan baz› kaleler ve yap›lar, bugün Anadolu’daki “Latin izleri” olarak halen varl›klar›n› sürdürmektedirler.

B. Coğrafyanõn Belirleyiciliği 1. Yerleşim ve Kentler Anadolu co¤rafyas›nda da¤lar›n ve düzlüklerin konumlar›, Ortaça¤’a kadar insan yerleßmelerinde ve kentlerin kurulußunda belirleyici faktör olmußtur. Tarihsel olarak nüfusun ve büyük kentlerin, dolay›s›yla da zenginli¤in yar›madan›n bat› taraf›nda yo¤unlaßt›¤› görülmektedir. Burada verimli ovalar ve vadiler vard›r. Roma imparatorluk döneminde Roma’n›n sa¤lad›¤› güvenli ve istikrarl› ortam (Pax Romana)* kentlerin bu düzlüklerde gelißebilmesine olanak sa¤l›yordu. Ancak, özellikle 7. yüzy›l›n ikinci yar›s›ndan sonra Anadolu yar›madas›, zaman zaman Akdeniz ve Ege k›y›lar›na kadar ulaßabilen Pers ve Arap sald›r›lar› ile karß› karß›ya kal›nca, Antik dünyan›n bu büyük kentlerinin de kaderleri de¤ißmißtir. 1 Bugün Çemberlitaß olarak bildi¤imiz an›t, Constantinus’un forumunun (meydan) ortas›nda bulunmaktayd›.

Güvensiz ve istikrars›z ortam nedeniyle Antik dünyan›n kültürünün temel taßlar› olan bu kentler ya terkedilerek yok olmuß, ya da iyice küçülerek iç kalelere s›¤›nm›ß küçük ortaça¤ kentlerine (Side, Bergama gibi) dönüßmüßtür. Birçok yerleßim, istilac›lar›n ulaßamayaca¤› co¤rafyalara çekilmißtir. 138

Dra

va

Sa

A

Zara

LM

A

SI Ç

Sõrmium Belgrad

RM

YA

IU

M

Spolatto

Vidin Ras

Ragusa

Skopye

IA

Skadar Prizren

R I Nikopolis ST RI ON

Pernik

Khersones

Silistria

Tuna

Serdika

TH

I

Priştina

DYRRHAKON

‹TALYA KATERANLIÚ

Niş

PA

E KH TH

RS

ON

ES

Theodosia (Kaffa)

K A F K A S Y A

Pliska

Trnovo Varna

B A LKAN DAĞLARI Mari ca ( M

er

Mesembria Ankhialos Sozopolis

Develtos

EO DO SI OP OL IS

D

va

ul

nb

İs ta

SEB

TH

B UL GAR

iç)

d

K

Kars

PP

A

D

O

ES

Dvin Ar ak s

UR

Mantzikert

KA

N

Martyropolis

M

N

TH

Nisibis

Di

Harran

cl

e

Musul

iş k o A N T IO K I A s fe ti h le HE 975 ri

Tripolis Beyrut

Akkon

Emesa

Baalbek Damaskos

Ç im

Sidon

1025 YILLARINDA

Tiberias Nazareth Kaisareia

km

1025’de Devlet Sõnõrõ

Kudüs

Kaynak: G. Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, Türk Tarih Kurumu Bas›mevi, 1986.

1025’den Sonra Kazanõlan Topraklar

2 II. Basileios döneminde devletin s›n›rlar›. HIRV

CA

Sirmum

R‹S

D

Cattoro

Varna

K a r a d e n i z

Mesembria

Sofya Struma

ar rd Va

Brindisi

Trnovo

Mari c a Philippopolis

Ankhialos Sozopolis

Sinope

Amastris Adrianopolis Selymbria Serrhes Mosynopolis Herakleia Khrisopolis Avlona Herakles Khalkedon Selanik İstanbul Nikomedeia Kallipolis Kyzikos Berrhoia Kastoria Nikaia Sangarios Ankyra LEMNOS Abydos Brussa Larissa Dorylaion Adramyttion KORFU Nikopolis Okhrida

Tarentum

T u na

ZETA Skopye Scod (Skadar) Dyrrhakhion

Bari

Prilep Vodena

Halys

EU

BO

A Atina

KEPHALLENIA ZAKYNTHOS

Ioannes II. devri sõnõrlarõ Manuel I. devri sõnõrlarõ (1180) 50

100

150

200

Theodosiopolis Sebasteia

Pergamon KONYA Amorion Kaisareia Melitene (RUM) Philomelion Smyrna Sardes SULTANLIÚI Philippopolis Tyana Ephesos Sozopolis Myriakephalon Samosata Antiokheia Germanikeia SAMOS Ikonion Sublaion nder Herakleia Edessa ala Laodikeia M Anazarbos Khonai PATMOS Adana Harran Attaleia Tarsos Mopsuestia KOS Antiokheia Seleukeia Halep

KHIOS

Korinthos

Aleksios devri sõnõrlarõ (1118)

Trabzon

LESBOS

KOMNENOS’LAR DEVLETİ

0

Tamatarkhai

Khersones Vidin Nis

A

Theodo sia (Kaffa)

KUMANLAR

ava

A

Ras

Mor

ina Dr

M

N TA Ç Y

L

‹S

A

Sebenico (Sibenik) Spalato (Split)

NORMANLAR

PEÇENEKLER

TA

N Semlin Belgrad Braniçevo (Zemun)

AT

Zara

MA

Sava

es

Raphanea

S

RO

KYP

II. BASILEIOS DEVLETİ 250

SP

ON

R TA

IA

r

IO

KR ETA

0

beri

VA Theodosiopolis

K

A

Syrakusa

Ani IA 1045’den

IBER

EIA

A

AK

LIS

HE

PO

AST

O NIK

EN

Taormina

r

Okhrida

L AL PH KE . TH

Messina

Va

Philippopolis Adrianopolis IA a rStrumika M A K E D O N(Edirne) Melnik Bulgarophygon Versinikia Prilep P A P H LA I AHerakleia ProsekSTRYMON Tarento Prespa Arkadiopolis Trabzon Vodena OPTIM E Serrnes AK G O N IA K Khalkedon I R N K H A L D I A ATON Brõndisi Avlona N Selymbria AR M EN IA KO THASOS T H O I Nikomedeia A K O Koloneia Kastoria SS Kallipolis BU KE LL AR IO N LONEIA E Dazimon Rossano O O Kyzikos Nikaia TH Servia Abydos D P S LEMNOS Sangarios I Y AdramyttionK I O N KORFU Sebasteia MESOPOB Ankyra KH AR SI AN O N Larissa Nikopolis PE AI A Dorylaion (Edremit) TephrikeTAMIA LA GA LESBOS GO TO Pergamon Kaisareia S N HELLAS Melitene A N Amorion LYK TH EUBOA A N DArabissosMELITENE KEPHALLENIA AT Sardes KHIOS OS Thebal F Zapetra Amida KHI Smyrna ai and O Hadat IRAT O Ikonion Korinthos o s L ZAKYNTHOS Germanikeia S ÞEH‹R Athenae ANDROS Ephesos I T SAMOS K H LE Tyana Samosata PELOPONNESOS R‹ O Anazarbos N S A MOS THMiletos A LUKH Edessa E I T R Y A B K I I OT I Adana K Telukh L O NAKSOST N K I Tarsos Attaleia KOS SELEUKEIA Antiokheia Seleukeia Fõrat Halep RHODOS Laodikeia Dyrrhakhion

Bari

Khandaks (Kandia)

K R E T A

RHODOS Konstantia

A k d e n i z

KYPROS

250 km

139

Laodikeia O ro nte s Emessa (Hims) Tripolis

Kaynak: G. Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, Türk Tarih Kurumu Bas›mevi, 1986.

3 Komnenos Devleti.

*

Bizans ortaça¤›nda Anadolu’da genellikle bir askeri karakol çevresinde küçük yerleßmeler yap›lm›ßt›r. Antik dünyan›n büyük ve zengin kentleri giderek yerini bu Ortaça¤ kentlerine b›rakm›ßt›r. Bu, Anadolu kültür tarihinde çok önemli bir dönüßümün göstergesidir!: Antik kültür, yerini Ortaça¤ kültürüne b›rakmaktad›r. Çok büyük boyutlu tap›naklar›, hamamlar›, tiyatrolar›, sütunlu caddeleri, gymnasiumlar› ve çok say›da kamu binas› olan zengin kentlerin yerini, küçük, d›ßa kapal›, çekirde¤ini kilise ya da manast›rlar›n olußturdu¤u, yoksul kentsel yerleßmeler alm›ßt›r. Bu yeni kentler, antik kentlerin geometrik planl› imar›n› da terk etmiß, sokaklar ve binalar daha organik, rastlant›sal bir biçimde gelißmißtir. Ortaça¤ literatüründe de zaten yaln›zca Konstantinopolis ‘polis’*, yani kent olarak an›lmakta, di¤er birçok ortaça¤ kenti kale anlam›na gelen ‘kastron’ diye an›lmaktad›r. Antik kentlerin söndü¤ü dönemde Anadolu’da neredeyse büyüyen tek kent, imparatorlu¤un baßkenti olarak seçilmesi nedeniyle Konstantinopolis’tir. 2. Coğrafyanõn Belirlediği Başkent: Konstantinopolis O güne kadar Roma’n›n küçük bir bal›kç› kenti olan Byzantion, neden imparator Constantinus taraf›ndan imparatorlu¤un yeni baßkenti olarak seçildi? Roma ‹mparatorlu¤u daha Diocletianus döneminde (285 - 305) imparatorlu¤un ‹talya’da olan merkezini, jeopolitik nedenlerle do¤uya kayd›rmay› tasarl›yordu. Bat› Roma topraklar› kuzeyden gelen ve Romal›lar’›n ‘barbar’ dedikleri uluslar›n sald›r›lar›na aç›kt›. ‹mparatorlu¤un, Avrupa’daki merkezini koruyabilece¤i bir hinterland› kalmam›ßt› ve do¤u topraklar› daha güvenliydi. Diocletianus resmen baßkent ilan etmemekle birlikte, Nikomedia’ya (‹zmit) yerleßti ve imparatorlu¤u buradan yönetti. Constantinus daha uzak görüßlü bir liderdi. Do¤unun daha güvenli oldu¤unu görmesinin yan›s›ra, bu topraklarda h›zla yay›lan H›ristiyanl›¤›n, art›k toplumsal deste¤ini giderek yitiren imparatorluk için taze bir güç olabilece¤ini farketti ve bu yeni dini resmen tan›d›. Bundan sonra do¤u topraklar› imparatorlu¤un merkezi için daha sa¤lam bir zemin haline gelmißti. Constantinus’un Roma’n›n Anadolu’daki görkemli kentleri yerine Byzantion’u yeni baßkent yapmas› co¤rafi konumundan kaynaklan›yordu. Üç taraf› denizle çevrili olan kenti savunmak çok kolayd›. Bo¤az›n güçlü ak›nt›s› denizden kußatmay› olanaks›z k›l›yordu. Karadan kußatanlar›n ise, yeter genißlikte ve yeterli lojisti¤i sa¤layacak bir hinterland› olmuyordu. Yani savunma aç›s›ndan Roma ile k›yaslanamayacak kadar avantajl› bir konuma sahipti. Do¤usunda ve bat›s›nda yer alan geniß imparatorluk topraklar›n› yönetebilmek için uygun bir konumdayd›. Yer ald›¤› co¤rafyadaki merkezi konumu kente, deniz ve kara ulaß›m› ile çok geniß bir bölgeye egemen olabilme imkân›n› vermekteydi. Konstantinopolis, o günün dünyas›n›n önemli ticaret yollar›n›n kavßa¤›ndayd› ve bu ticareti kontrol edebilecek konumdayd›. ‹stanbul Bo¤az›, Karadeniz - Akdeniz aras›ndaki bütün deniz ticaretinin odakland›¤› dar su yoludur. Kara ticareti aç›s›ndan bak›ld›¤›nda da Asya ile Avrupa aras›ndaki ticari trafi¤in bu kentten geçti¤i görülür. Deniz ulaß›m› aç›s›ndan çok uygun oldu¤undan, kußatma alt›ndayken bile kendini besleyebilece¤i ve yard›m alabilece¤i çok geniß bir hinterlandla ilißkisi kopmuyordu. Yani baßkent olarak seçilen bu kentin avantajlar› co¤rafyas›ndan kaynaklan›yordu. Constantinus yeni baßkente imparatorlu¤un her bölgesinden insan getirterek yerleßtirmißtir. Özellikle Roma’daki asilzadeleri ve yönetici s›n›f› kente göç etmeye özendirmißtir. Baßkent ilan edilmesinden daha yüz y›l geçmeden nüfusu 10 kat›ndan fazla artarak 300 000’e ç›km›ß, Roma’y› geçmißtir (2. belge). 3. İmparatorluğun Nüfus Yapõsõ

1 ‹stanbul’a ad›n› veren ‹mparator Constantinus ile Ayasofya’y› yapt›ran I. Justinianos, Meryem ile Çocuk ‹sa’ya kent maketini ve Ayasofya’y› sunarken.

Balkanlar ve Anadolu düßünüldü¤ünde, Bizans ‹mparatorlu¤u nüfusunun ço¤unlu¤unu Grekler olußturmaktayd›. Grekleri s›ras›yla Slavlar, Ermeniler ve Yahudiler izlerdi. Ancak çok say›da yerel halk da bu büyük mozayi¤in içinde yer almaktayd›. Küçük Asya’n›n nüfusunun 10. - 11. yüzy›llarda yaklaß›k 10 milyon, Balkanlar’›n nüfusunun ise, 6 - 7 yüzbin oldu¤u tahmin edilmektedir. 140

2 Jean - Leon Huens’in temsili bir resmi: Konstantinopolis kenti ve yap›lar›.

Kaynak: National Geographic Society.

3 Peutinger Haritas›: 4. yüzy›lda yap›lm›ß olan orijinal haritan›n 1265’te Bizansl› bir keßiß taraf›ndan yap›lan kopyas›. Bu resimde görülen k›s›m, haritan›n sadece ‹ç Anadolu k›sm›n› göstermektedir. Kuzeyde bugünkü Rusya topraklar›, hemen alt›nda Karadeniz, sonra Anadolu Yar›madas›, güneyde Akdeniz, Rodos ve K›br›s adalar›, en altta da Ortado¤u ve Kuzey Afrika bulunmaktad›r. Kaynak: M. Sözen (der.), Kapadokya, Ayhan Þahenk Vakf›, 1999.

141

*

Ancak bu rakamlar kesin de¤ildir, çünkü Bizans’›n nüfus yap›s› ile ilgili kaynaklar yetersizdir. Bu konudaki bilgimizin ço¤u günümüze ulaßan fiziksel verilerden elde edilmektedir. Kaz›lar bu konuda önemli bilgi kaynaklar› sa¤lamaktad›r. Ortalama bir ortaça¤ kentinin (10. - 11. yüzy›llar) yaklaß›k beß bin nüfuslu olabilece¤i, kaz›lar sonucunda elde edilen verilerden ulaß›lm›ß bir tahmindir. Anadolu’daki baz› önemli Bizans kentlerinin çeßitli yüzy›llardaki tahmini nüfuslar› ßöyledir!: Antioch (Antakya) 4. yüzy›lda 150 000 - 200 000; Edessa (Urfa) 11. yüzy›lda 35 000; Nicaea (‹znik) 13. yüzy›lda 30 000 - 35 000; Konstantinopolis (‹stanbul) 5. - 6. yüzy›llarda 400 000’den fazla; 1450’de ise 40 000 - 50 000. Anadolu’da 4. - 6. yüzy›llar aras›nda görülen sürekli ve h›zl› nüfus art›ß› e¤ilimi, 7. yüzy›lda veba salg›nlar›, açl›k ve savaßlar nedeniyle azalma e¤ilimine girmißtir. 7. yüzy›ldan sonra tekrar bir iyileßme dönemi baßlam›ß ve nüfus az da olsa artm›ßt›r. 11. yüzy›ldan itibaren özellikle Anadolu’nun do¤u kesiminde sürekli savaßlar ve istikrars›zl›k nedeniyle göçler yaßanm›ßt›r. 4. Bölge Coğrafyasõ Mimarlõğõ Belirliyor Yap›lar, zaman›n y›prat›c› etkisinden belki de en az etkilenen ve uzun y›llar varl›¤›n› koruyabilen ürünler olarak, kültür tarihinin ve eski uygarl›klar›n anlaß›labilmesinde en önemli verilerdir. Bizans mimarl›¤›, baßta ‹stanbul kenti olmak üzere, tüm Anadolu’da birço¤u günümüze kadar ulaßm›ß olan say›s›z yap›lar b›rakm›ßt›r. Bunlar›n kußkusuz en önemlileri ve an›tsal boyutlarda olanlar› dinsel mimari örnekleri, kilise ve manast›rlard›r. Ancak bunun yan›s›ra saraylar›n, su sarn›çlar›n›n, kalelerin, su kemerlerinin de günümüze ulaßabilmiß örnekleri vard›r. Bizans mimarl›¤›n›n karakteri, do¤rudan inßa malzemesinin bulunabilmesinden etkilenmißtir. Baßkent ve çevresinde tu¤la yayg›n olarak kullan›lmaktayd›. Bu, kesme taß ile k›yasland›¤›nda, özellikle büyük boyutlu yap›larda daha ekonomik olmakta, ißçilikten ve zamandan büyük tasarruf sa¤lamaktayd›. Büyük atölyelerde kitlesel olarak imal edilen tu¤la, genellikle kare biçiminde, bir kenar›n›n uzunlu¤u 35 - 40 cm, kal›nl›¤› ise 4 cm kadard›. Bu malzeme, duvar inßas›nda bir modül olarak da kullan›ld›¤›ndan inßa sürecinde de kolayl›k sa¤lard›. Genellikle kireç, kum ve tu¤la k›r›¤›ndan olußan bir harçla birbirine tutturulurdu. Tu¤la, baßta Konstantinopolis olmak üzere Anadolu’nun bat›s›nda, baßta Yunanistan olmak üzere tüm Balkanlar’da çok yayg›n olarak kullan›lan bir malzemedir. Birçok yap›, ya taß - tu¤la s›ralar›n›n dizilimiyle, ya da yaln›zca tu¤ladan inßa edilmißtir. Kesme taß ise, daha çok imparatorlu¤un güney (Akdeniz Bölgesi) ile do¤u bölgelerinde ana inßa malzemesi olarak kullan›lm›ßt›r. Do¤u Anadolu’daki Bizans yap›lar›, Suriye ve çevresindeki yap›lar, Toroslar›n güneyi ve kuzeyindeki yap›lar›n çok büyük bir k›sm› tamamen kesme taßlardan yap›lm›ßlard›r. Bu bölgelerde yerel olarak bulunan taßlar da kullan›l›yordu. Kabaca bugünkü Ni¤de, Kayseri, Nevßehir, Aksaray kentlerini kapsayan Kapadokya bölgesinde ise (2. belge), tamamen bölgenin jeofizik özelli¤inden kaynaklanan çok ilginç bir mimari teknik ortaya ç›km›ßt›r. Çeßitli atmosfer olaylar›n›n aß›nd›rarak biçimlendirdi¤i yumußak volkanik tüf kayalar›n›n (peribacalar›) içleri oyularak kiliseler, manast›rlar ve sivil yerleßmeler yap›l›yordu.

1 Kapadokya Göreme’de Karanl›k Kilise.

Bu çok kolay, ucuz ve dayan›kl› bir mimari teknikti. Bir peri bacas›n›n içine kubbesiyle, sütunlar› ve kemerleriyle bütün bir kilise oyularak yap›labiliyordu. Bu kiliselerin içleri ise, fresko* tekni¤i ile resimleniyordu (1. belge). Hatta bütünüyle küçük bir kentin ya da bir köyün bu kaya kütlelerine oyuldu¤u da bu bölgeye özgü bir yerleßme olarak görülmektedir (4. belge). Bu yerleßmelerin bir k›sm› çok büyük boyutlu peri bacalar›n›n içlerine (Uçhisar, Ortahisar gibi), baz›lar› ise do¤rudan yeralt›na oyulmuß yerleßmeler biçimindedir (Derinkuyu, Kaymakl› gibi). Bu yeralt› ‘köy’leri 78 kat olarak bütünüyle yeralt›na oyularak yap›lm›ß ve birbirine labirent gibi koridorlarla ba¤lanm›ß çok say›da mekândan olußmaktad›r. Bu yerleßmeler ayn› zamanda güvenlik sorununa da bir çözüm olarak ortaya ç›km›ßlard›r. Bu, tamamen Anadolu kültürüne özgü bir mimaridir ve Kapadokya bölgesinin co¤rafyas›n›n mimariye sundu¤u bir olanakt›r. 142

Kültepe

Kaneß Anisa

Erkilet

Gülşehir Zoropassos Arapsun

Avanos Zelve Venasa Göreme Korama Nevşehir Üçhisar Ürgüp Osiana Nysse

Sivasa

Soandos

Mustafapaşaköy Sinassos

Acõgöl Kaymaklõ Soandus

Carsaura Archelais

Talas

Mazaka Caesarea

E rc

iyes D a ¤

Taßtan örülerek yap›lm›ß kilise ve di¤er yap›lar



Tomarza Develi

Soğanlõ Soandos

Korbola

Kayalara oyulmuß kilise ve di¤er yap›lar

Hacõlar

Tamisos

Gelveri

Bakõrdağõ

Misli

¤›

Selime Ihlara

Kayseri

Taşkõnpaşaköy Tõlköy Ortaköy

Derinkuyu

Aksaray

2 Kapadokya Haritas›.

Archalla

Da

¤›

H asan

n M ele

3

di z

D

a

Niğde Nahita

0

10

20

30

40 km

Kaynak: M. Sözen (der.), Kapadokya, Ayhan Þahenk Vakf›, 1999.

Bizanslõlarda Coğrafya

Bizans co¤rafyac›l›¤›n›n kayna¤› Antik Roma co¤rafyas›d›r. 6. yüzy›ldaki ünlü Bizans co¤rafyac›s› Stephen’in esin kaynaklar›, Antik dünyan›n büyük co¤rafyac›lar› Strabon ve Pausanias’t›. Geç Roma ya da erken Bizans dönemi tan›mlay›c› co¤rafyaya ilgi duymußtur; kentler, pazar yerleri ya da limanlar›n ayr›nt›l› olarak tan›mland›¤› yaz›lar (Expositio Totius Mundi) ile uzun yollar kateden hac›lar›n seyahatnameleri (egeria) bu konuda önemli kaynaklard›. Hac›lar, gördükleri yerleri uzun uzun tan›mlam›ßlard›. Di¤er ülkelere elçilik amac›yla gönderilen Bizansl› memurlar›n tuttuklar› kay›tlar da bu dönem co¤rafyas›n›n kaynaklar›ndand›r. Ancak teorik co¤rafya, Bizans’ta tan›mlay›c› co¤rafyan›n gerisinde kalm›ßt›r. Bu alanda ilk akla gelen isim, 6. yüzy›lda yaßam›ß ‹skenderiyeli tüccar, sonradan rahip olan Kosmas Indikopleustes’tir. Gezdi¤i çok geniß co¤rafyada gördüklerini, fauna ve floray› tan›mlam›ß, öte yandan dünya için, üzeri yuvarlak bir kutuya benzeyen bir model de tasarlam›ßt›r. Bizans kozmografisinde dünyan›n biçimsel modellenmesinde üzeri yar›m küre ile örtülü olan bir küpten, tam küreye kadar çeßitli modeller tasarlanm›ßsa da, bütün bu tasar›mlarda merkez Akdeniz’dir. Bizans haritalar›nda da, t›pk› antik ça¤ haritalar›nda oldu¤u gibi, Akdeniz ortada, üç k›ta (Asya ya da Anadolu, Afrika ve Avrupa) ile çevrilidir. Bu, o günün bütün dünyas›d›r ve dünyay› böyle çizen antik haritalar, Bizans ortaça¤›nda da s›kça kopya edilmißtir. 143

Foto¤raf: E. Özdo¤an Arßivi.

4 Peri Bacalar›.

4

Selçuklular Zamanõnda Anadolu (1071 - 1308)

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Ribat: Eskiden ‹slam devletlerinde s›n›r boylar›nda gözcülük amac›yla kurulan karakol. ‹slamiyetin ilk dönemlerinde ortaya ç›kan ribatlar, önceleri yaln›zca askeri amaçl› yap›l›rken, giderek tasavvuf a¤›rl›kl›, çok yönlü kurumlar durumuna gelmiß, ama askeri niteli¤ini de korumußtur.

A. Anadolu Selçuklularõ’nda Devletin Oluşum Süreci 1. Türkler’in Anadolu’ya Girişi 1071 y›l›nda Bizans ‹mparatorlu¤u ile Büyük Selçuklular aras›nda yap›lan Malazgirt Savaß›’n› Selçuklular’›n kazanmas› sonucu Türklerin Anadolu’ya yerleßmeleri kolaylaßm›ß oldu. Bu dönemde Anadolu’da Rumlar, Ermeniler, Süryaniler ve Gürcüler gibi çeßitli halklar yaßamaktayd› (3. belge). Selçuklular k›sa zamanda bu bölgede Dânißmendliler, Mengücekliler, Artuklular, Saltuklular gibi beylikler ve Anadolu (Türkiye) Selçuklu Devleti’ni kurdular. Kendi aralar›nda da egemenlik mücadeleleri yaßayan bu devletlerin en güçlü ve en uzun ömürlü olan› Anadolu Selçuklu Devleti’dir. Selçuklular›n 1077 y›l›nda Anadolu’da kurdu¤u devlet için Müslüman yazarlar “Rum Selçuklular›”, “Konya Selçuklular›” gibi isimler kullan›rken, Bat›l› yazarlar 12. yüzy›l›n ortalar›ndan itibaren Türklerin yaßad›¤› topraklar anlam›na gelen “Turkia” ad›n› kullanm›ßlard›r. Yani daha Sultan I. Mesud zaman›nda Selçuklular›n egemen oldu¤u topraklara Türkiye denilmekteydi. ‹lk zamanlar devletin baßkenti Bizans s›n›r›nda bulunan ‹znik kentiydi. Ancak Birinci Haçl› Seferi s›ras›nda bu kentin Bizans ‹mparatorlu¤u taraf›ndan ele geçirilmesi sonucu ‹znik’e göre çok daha güvenli ve di¤er Türk beyliklerine de yak›n olan Konya baßkent yap›ld›. 2. Göçebe Yaşamdan Yerleşik Yaşama Geçiş Selçuklu Türkiye’sinde yaßayan halk› Müslim ve Gayrimüslim olmak üzere ikiye ay›rabilece¤imiz gibi yerleßik ve göçebe olmak üzere de ikiye ay›rabiliriz. Selçuklu Türkleri, Anadolu’da ilk zamanlar fethettikleri topraklarda tutunmaya çal›ßm›ßlar, bir müddet sonra da göçebe yaßam› yavaß yavaß terkederek yerleßik yaßama geçmißlerdir. Muhtemelen daha önce hiç durmaks›z›n süren savaßlardan dolay› sultanlar imar faaliyetlerinde bulunamam›ßlar, ayr›ca Bizans s›n›rlar›na yak›n olan büyük ve müstahkem merkezlerin henüz ele geçirilmemiß olmas› nedeniyle Bat› ve Orta Anadolu’da yaßayan halk kendini tam olarak güvende hissetmedi¤inden göçebe olarak yaßamaya devam etmiß ve herhangi bir Bizans sald›r›s› oldu¤unda buralardan süratli bir ßekilde çekilmek istemißtir. Genelde hayvanc›l›kla meßgul olduklar› için meralarda ve ovalarda yaßamay› tercih etmißlerdir. H›ristiyan halkla ticari ilißkilerde bulunarak birlikte yaßamaya baßlam›ßlard›r. Türkiye Selçuklular›’n›n yerleßik yaßama bu dönemde geçti¤i söylenilebilir. Sultan I. Mesud’un, Bizansl›lar, Haçl›lar ve Danißmendliler ile yapt›¤› mücadelelerden baßar›yla ç›kmas› sonucu özellikle saltanat›n›n son beß - alt› y›l›nda savunan de¤il hücum eden taraf haline gelen Anadolu Selçuklu Devleti, bölgede art›k tam bir istikrar elde etmißtir (2. belge). Bu nedenle büyük olas›l›kla Türklerin Anadolu’da yerleßik yaßama geçmeleri Sultan I. Mesud’un saltanat›n›n son y›llar›na do¤ru h›z kazanm›ßt›r. Sultan I. Mesud’un imar faaliyetleri bu düßünceyi iyice kuvvetlendirmektedir. Osmanl› tarihçilerine göre, Sultan I. Mesud, Amasya yak›nlar›nda Simere (Simre) ad›nda bir kent kurdurmuß ve bu kente cami, medrese, han, yollar yapt›rarak su getirtmißtir. Ayr›ca yoksullar, yolcular ve ihtiyaç sahipleri için ribat* ad› verilen hay›r kurumlar› yapt›rm›ßt›r.

1 Anadolu Selçuklu sultanlar›n›n Konya Alâeddin Camii avlusunda bulunan türbesi. Bu türbenin içinde Anadolu Selçuklu sultanlar›n›n mezarlar› vard›r.

Selçuklular daha Anadolu’ya yerleßtikleri ilk y›llardan baßlayarak yerli halk ile ticari ilißkilerini sürdürmüßlerdir. 12. yüzy›ldan itibaren Anadolu’ya yerleßen Türkmenler hem kendi aralar›nda hem de Rumlar ve Ermeniler ile al›ßverißte bulunuyorlard›. Baßlang›çta mal de¤ißimi ile (mübadele) baßlayan bu ticari ilißkiler Selçuklu paras›n›n dolaß›ma girmesiyle daha da gelißmißtir. 144

Filibe

Ka radeniz

Edirne

İstanbul İznik

Selânik

Esseron

Dorylaeum

Bergama Maraş A Ğİ İKY SLİ KİL PREN İ EN RM

E

Alaşehir

g

İzmir Efes

e

Denizli

E

Konya

Adana Misis Tarsus

Antionhe

D e

Antalya

n

Süveydiye

FA ĞU UR TLU N KO

Samsat Urfa

Ayntab Bire Tell-Bâşir Râvendan

Antakya

i z i

A İ KY LİĞ TA PS AN KE İN PR

Haleb

Fõrat

RODOS TRABLUS KONTLUĞU

KIBRIS

Trablus

GİRİT

A k d e n i z

Dõmaşk

K AŞ Ğİ M Lİ DI BEK A AT

Akkâ

Banyas Taberiye

Kaysâriye

Alman Haçlõ Ordusu Fransõz Haçlõ Ordusu

Askalan

Kudüs

KUDÜS KRALLIĞI

Kaynak: I. Demirkent, Haçl› Seferleri, Dünya Yay›nc›l›k, 1997.

2 Sultan I. Mesud döneminde (1116 - 1155) Anadolu Selçuklu Devleti ve ‹kinci Haçl› Seferi (1147 - 1148) ordular›n›n izledi¤i yollar.

3

Ortak Miras

“Tarihte Anadolu’yu bütünü ile ilk iskân edenler Türkler olmußlard›r. Hititler, Frigyal›lar ve Yunanl›lar kendilerinden önceki öteki kavimler gibi yar›madan›n ancak bir bölümünde oturmußlard›r. Her ne denli ilk defa ‹ranl›lar (M.Ö. 545 333) ve daha sonra Romal›lar (M.Ö. 30 - M.S. 395) Anadolu’nun bütününü ellerine geçirmißlerse de onlar ülkede yerleßmemißler, oray› politik idareleri alt›nda bulundurmußlard›r. Türkler Anadolu’ya Orta Asya’dan sürekli ak›nlarla ve göç yolu ile gelmißlerdir. Türkler hoßgörüye dayanan idareleriyle büyük bir bölümü Hind - Avrupa kökenli olan Anadolu halklar›n›n sevgisini kazanm›ßlard›r. Müslümanl›¤› kabul edenler birbiriyle uzlaß›yor, böylece 1071’den baßlayarak Türkler’le yerliler kaynaß›yordu. Bu suretle 900 y›l içinde giderek ßimdiki Türkiye olußtu. Demek oluyor ki bugünkü Türkler Anadolu tarihinde yaßam›ß bütün kavimlerin çocuklar›d›rlar. Türkler bu nedenle ülkelerindeki eski uygarl›klar› yaln›z kendi ulusal varl›klar› de¤il, ayn› zamanda bütün insanl›¤›n ortak miras› olarak kabul etmektedirler.” Kaynak: E. Akurgal, Türkiye’nin Kültür Sorunlar›, Bilgi Yay›nevi, 1998.

145

4 Konya Alaeddin Camii’nin kuzey kap›s›n›n üzerindeki kitabede, yap›n›n Sultan I. Alaeddin Keykubad’›n emriyle tamamland›¤› belirtilmektedir.

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Sikke: De¤eri, devletin resmi damgas› ile garanti edilmiß maden para. *Cizye: ‹slam devletlerinde müslüman olmayan halk›n erkeklerinden al›nan baß vergisi. *Haraç: ‹slam devletlerinde Müslüman olmayan halk›n ya da Müslümanlara tâbi olan gayrimüslim devletlerin ödemekle yükümlü olduklar› toprak vergisi.

Anadolu Selçuklular› Sultan I. Mesud zaman›nda tam anlam›yla bir devlet haline gelebildi. Sultan I. Mesud öncelikle Anadolu Selçuklular›’n› Anadolu’ya egemen bir devlet konumuna getirdi ve ilk imar faaliyetlerini baßlatt›. Anadolu Selçuklu Devleti’ne ait mevcut ilk para onun bast›rd›¤› bak›r sikkelerdir*. Bu paralar›n ön yüzünde Bizans imparatorunun tasviri bulunmaktad›r (1. belge).

B. Anadolu Selçuklu Devleti’nde Ekonomik Yapõlanma 1. Tarõmsal Ekonomiye Geçiş Anadolu Selçuklu Devleti’nin ekonomisi ilk dönemlerde tamamen savaßlardan elde edilen ganimetlere ve göçebe kültürünün en önemli unsuru olan hayvanc›l›¤a dayanmaktayd›. Bu dönemde yerli H›ristiyan halk, tar›m ile meßgul oldu¤undan, devlet onlara bu konuda gereken yard›m› ve deste¤i sa¤lamaya çal›ßm›ßt›r. 12. yüzy›l›n ortalar›nda Selçuklu Devleti geniß çapta H›ristiyan halk› kendi k›rsal alanlar›nda tar›m için iskân etmißti. Baßlang›çta tar›mla sadece H›ristiyanlar meßgul olurken zamanla -büyük olas›l›kla Sultan Mesud’un saltanat›n›n sonlar›na do¤ru- yerleßik yaßama geçißle birlikte tar›ma da a¤›rl›k vermeye baßlad›lar (2. belge). 12. yüzy›lda ‹stanbul - Konya - Tebriz aras›nda bir ticaret yolu bulunmaktad›r. Bu dönemde Anadolu Selçuklu Devleti’nin baßkenti Konya önemli bir ticaret merkezidir. Ancak bu dönemde yollar›n tam olarak güvenli oldu¤u da söylenemez. Anadolu’da s›k s›k cereyan eden savaßlar›n durulmas› ve özellikle II. K›l›ç Arslan’dan sonra büyük h›z kazanan imar faaliyetleri sonucu kervansaraylar›n ço¤almas›yla birlikte ticaret canl›l›k kazanabilmißtir. Gayrimüslimlerden al›nan cizye* ve haraç* ile anlaßmalar çerçevesinde di¤er devletlerden al›nan vergiler, Anadolu Selçuklu Devleti’nin gelirlerinin bir bölümünü olußturmaktayd›. Selçuklular, Sultan I. Mesud zaman›nda, bir Bizans liman kenti olan Antalya’dan bile vergi almaktayd›lar. Ayr›ca 12. yüzy›l›n ikinci yar›s›nda Bizans’daki vergi toplama ißlerinde haks›zl›klar yap›lmas› ve bu s›rada Anadolu Selçuklu sultan›n›n egemenli¤i alt›na girenleri vergiden muaf tutaca¤›n› bildirmesi, s›n›rlarda oturan pek çok köylünün Türk topraklar›na geçmesine yol açm›ßt›r. Sultan II. K›l›ç Arslan, babas› Sultan I. Mesud’un baßlatt›¤› imar faaliyetlerini devam ettirerek Aksaray kentini yeniden kurup buray› askeri bir üs haline getirmiß; camiler, medreseler, kervansaraylar ve pazarlar yapt›rm›ß, Azerbaycan’dan savaßç›lar, bilginler ve tüccarlar getirterek buraya yerleßtirmißtir. 2. Anadolu’da Ticari Hayatõn Can Damarõ : Kervansaraylar Selçuklular zaman›nda Anadolu’yu baßtan baßa kußatacak olan ve ticari yönden büyük önem taß›yan kervansaraylar›n yap›m› da II. K›l›ç Arslan ile baßlar. Günümüzde Anadolu’da bilinen en eski kervansaray Sultan II. K›l›ç Arslan taraf›ndan yapt›r›lm›ßt›r (4. belge). Selçuklu sultanlar› ve ileri gelen devlet adamlar› taraf›ndan ticaret yollar› üzerinde yaklaß›k 30 - 40 km’lik aral›klarla yapt›r›lan kervansaraylar, tarihsel yollar›n önemini gösteren canl› belgelerdir. II. K›l›ç Arslan’›n yan›s›ra, I. G›yaseddin Keyhüsrev, I. ‹zzeddin Keykâvus ve I. Alâeddin Keykubâd gibi ekonomik yaßam› canland›rmaya özen gösteren Selçuklu sultanlar› ticaret yollar›nda güvenli¤i sa¤lamak amac›yla kervansaraylar yapt›rd›lar.

Kaynak: Yap› Kredi Bankas› Koleksiyonu, Envanter no. 4872.

1 Anadolu Selçuklular›na ait en eski para. Sultan I. Mesud’un kestirdi¤i bak›r sikke.

Ortaça¤da zengin ticari mallarla yola ç›kan kervanlar, çapulcu ve soyguncular›n sald›r›lar›ndan emin olmad›kça buna girißmekten çekiniyorlard›. ‹ßte Anadolu Selçuklu kervansaraylar› böyle bir endiße ve ihtiyaçtan do¤mußtur. En önemli kervansaraylar, Anadolu’yu do¤u - bat› ve kuzey - güney yönünde geçen iki büyük uluslararas› ticaret yolu üzerinde bulunmaktad›r. Kervansaraylar›n, yol güvenli¤inin sa¤lanmas›n›n d›ß›nda ikinci amac› ise, kafilelerin konaklad›klar› yerlerde her türlü ihtiyaçlar›n› temin etmekti. 146

2

Selçuklularda Tarõmsal Üretim

Akdeniz, Orta Anadolu ve Do¤u Anadolu bölgeleri Anadolu Selçuklular›’n›n tar›msal üretiminde önemli bir yer ißgal ediyordu. Özellikle bu¤day, ülkenin baßta gelen ihraç ürünleri aras›nda yer al›yordu. 13. ve 14. yüzy›lda Sivas tah›l üretiminde ilk s›ralar› ißgal ediyordu. Bu dönemde Denizli civar›nda iyi cins pamuk, baz› yörelerde de pirinç üretimi yap›lmaktayd›. Ayr›ca ßeker kam›ß›ndan elde edilen ßekerin de ihraç mallar› aras›nda yer ald›¤› söylenmektedir. Anadolu’da hayvanc›l›k oldukça yayg›nd›. At k›ymetli bir ihraç mal› idi. Fakat s›¤›r, koyun ve keçi daha yayg›n olarak yetißtirilirdi. Bu hayvanlar çeßitli ülkelere canl› olarak ihraç edildi¤i gibi deri, yün ve tiftikleri de ißlenerek ya da hammadde olarak sat›l›rd›.

Foto¤raf: E. Merçil Arßivi.

3 Hunat Hatun Külliyesi: Cami, medrese, türbe ve hamamdan olußan yap›, Anadolu Selçuklular›’n›n ilk külliyesi olmas› aç›s›ndan önemlidir. Do¤u kap›s›ndaki yaz›tta, tümüyle taßtan olan yap›y› 1238’de Mahperi Hunat Hatun’un yapt›rd›¤› belirtilmektedir.

Foto¤raf: E. Merçil Arßivi.

4 Sultanhan (Aksaray - Konya). Selçuklu portallerinde, Sultanhan’›n iç portalinde oldu¤u gibi çeßitli rozetler aras›nda içi bal›kl› rozet de görülür. Rozetler genellikle gezegenleri simgelemekteydi. Bu simgeler Selçuklular›n astrolojiye verdi¤i önemi göstermekteydi. 147

5 Hunat Hatun Türbesi’nin giriß kap›s› üzerinden bir ayr›nt›.

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Şadõrvan: Genellikle cami avlular›nda bulunan, üzeri kubbeli ya da aç›k havuz. *Vakõf: Bir hizmetin sürekli olarak yap›labilmesi amac›yla, bir kimse taraf›ndan belli koßullarla ve resmi yoldan ayr›lan mülk ya da para.

Kervansaraylar içinde yatakhane, aßevi, erzak ambarlar›, ticari eßyan›n konuldu¤u depolar, ah›r ve samanl›klar, mescitler, hamamlar, ßad›rvanlar*, eczaneler, ayakkab› tamir atölyeleri ve nalbantlar vard›. Kervansaraylar›n masraflar› ise vak›flar* taraf›ndan karß›lanmaktayd›. Selçuklular döneminde Anadolu’da yaklaß›k 134 kervansaray inßa edilmißtir. Kent ve kasabalarda ticaret kafilelerinin ihtiyaçlar›n› karß›lamak üzere ayr›ca hanlar yap›lm›ßt›. Bunlar özel olarak inßa edilmiß ücretli yerlerdi. Anadolu Selçuklular›’n›n önemli kentlerinden Sivas’ta 24 han vard›. Sultan I. G›yaseddin Keyhüsrev zaman›nda Anadolu Selçuklu Devleti’nin s›n›rlar› denizlere kadar dayand›. Selçuklular art›k uluslararas› ticaret yollar›n›n önemini kavrad›klar› için askeri seferlerini buna göre düzenlemeye baßlad›lar. Latinlerin ‹stanbul’u ißgali (1204) ve buradan Karadeniz Bölgesine kaçan Bizans hanedan ailesine mensup Komnenoslar’›n Karadeniz sahillerini tamamen kendi egemenlikleri alt›na alma amaçlar› nedeniyle transit ticaret yollar›nda güvenlik kalmam›ßt›. Sultan I. G›yaseddin Keyhüsrev Karadeniz seferine ç›karak Komnenoslar› yendi ve ticaret yollar›nda güvenli¤i sa¤lad›. Daha sonra da önemli bir ithalat ve ticaret merkezi olan Antalya’y› ele geçirdi. Böylece Selçuklular Akdeniz’de önemli bir ithalat ve ihracat liman›na kavußtular. I. G›yaseddin Keyhüsrev baz› ticari vergileri kald›rd› ve K›br›sl› Latinler ile bir ticaret anlaßmas› yapt›. 3. Ticarette Teşvik ve Himaye Politikalarõ Haçl› seferleri s›ras›nda tahrip edilen Maraß kenti bu dönemde yeniden imar edildi. Sultan, kardeßi Gevher Hatun’un vasiyeti üzerine Kayseri’de Þifaiyye ve G›yasiyye ad›yla bir hastane ve t›p fakültesi yapt›rd› (1205). Yollarda zarara u¤rayan tüccar›n mallar›n› devlet hazinesinden tazmin ettirmesi, ticareti teßvik ve himaye bak›m›ndan önem taß›r. I. G›yaseddin Keyhüsrev’in ölümünden sonra yerine geçen o¤lu I. ‹zzeddin Keykâvus da ticarete büyük önem verdi. K›br›s Kral› Hugue ile bir anlaßma imzalayarak Avrupal› tüccarlar›n K›br›s üzerinden Anadolu’ya gelmelerini sa¤lad›. Venediklilerle de ayn› amaçla bir ticari anlaßma yapt›. Daha sonra Karadeniz ticaret yollar›n›n güvenli¤ini sa¤lamak için 1214’te Sinop kentini ele geçirdi. Hemen ard›ndan da bu kenti iskân ettirdi. Burada büyük bir imar faaliyeti baßlatt›rarak medrese ve cami yapt›rd›, kale surlar›n› tamir ettirdi. Böylece Sinop, Trabzon’a rakip bir ticaret liman› haline getirildi. ‹zledi¤i politika ile Anadolu Selçuklular›n› dünyaya ve denizlere açan sahil ve limanlara kavußturdu. Onun yerine geçen kardeßi I. Alâeddin Keykubâd döneminde Anadolu Selçuklu Devleti en parlak dönemini yaßad›. Mo¤ol istilas›n›n en tehlikeli oldu¤u bir dönemde tahta ç›kan I. Alâeddin Keykubâd, onlara karß› gerekli önlemleri ald›. Bu dönemde uluslararas› ticaret büyük bir gelißme gösterdi. Yollarda güvenli¤i sa¤laman›n yan›s›ra olas› soygunlara karß› tüccarlar›n mallar› devlet taraf›ndan sigorta ettirilirdi. Sultan I. Alâeddin Keykubâd 1221’de Antalya Körfezi’nin do¤usundaki Kaloronos Kalesini ele geçirdi ve buraya Alâiye (Alanya) ad›n› verdi. Bu dönemden sonra Alâiye Selçuklu sultanlar›n›n k›ßl›k merkezi haline geldi.

Kaynak: G. Öney, Anadolu Selçuklu Mimari Süslemesi ve El Sanatlar›, ‹ß Bankas› Yay›nlar›, 1992.

1 Beyßehir Kubadabad Saray›’ndan siren figürlü çini.

Sultan I. Alâeddin Keykubâd’›n 1237’de Kayseri’de ölümü üzerine yerine o¤lu II. G›yâseddin Keyhüsrev geçti. 1243 y›l›nda Mo¤ollar’a karß› Köseda¤’da u¤ran›lan a¤›r yenilgi, Anadolu Selçuklu tarihinin dönüm noktas› oldu (2. belge). Bu tarihten sonra Anadolu Selçuklular› Mo¤ollar’›n (‹lhanl›lar) egemenli¤i alt›na girdi. Mo¤ollar Anadolu’yu buraya atad›klar› valiler arac›l›¤›yla yönetmeye baßlad›lar. Selçuklu hükümdarlar›n› da Mo¤ollar seçiyordu. 148

Sinope (1214)

Amastris (Samastro) Kastamoni

Heraclea

Constantinople

Divrik (C.1197)

Nicomedia Abydos

Cyzicus

Apollonia

Osmancõk

Gerede

Bolu

Nicaea

Sivas

tes

Polybotos Myriokephalon

Ephesus Apamea Sozopolis R. Meander Antioch Sublaion Laodicea Khonal (Denizli)

Darende

Aksaray

Philomelion

Niğde

Iconium (Konya) (C.1084)

Patara (1204?)

Alâiye

Kaynak: D.E. Pitcher, Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun Tarihsel Co¤rafyas›, Yap› Kredi Yay›nlar›, 1999.

I

s

a

u

r

i

Dulük Ayntâb

a

Rumlarla çekişme konusu olan ve 1182 yõlõna kadar imparatorluğa katõlan topraklar

Samsat (vasal 1202) Edessa (1235/6)

Danişmendlilerle çekişme konusu olan ve 1180 yõlõna kadar imparatorluğa katõlan topraklar

Harran

1174 yõlõna kadar imparatorluğa katõlan Danişmendli toprağõ

Tall Bâshir (1217)

Selefke

Kharadros

Antioch A

Y

Y

Ü

Aleppo B İ

D

S

Ahlât (1234)

Selçuklu toprağõ, yaklaşõk, 1100

Kâhta (1222)

Kaysun

Maraş

A R M E N I A Sibyla (vasal 1217) (1156-C.1217) Tarsus Mamistra

Adalia (1207-1214)

N

Harput

Behesni

Pozantõ

Lârende

Çemişgezek (1222)

Malatya (1190) Elbistan

Vahka

Bor Ereğli

Rhodes

Tzamandos

ra

Philadelphia

Akroinon (C.1182)

ys al H R. Kayseri

O

Z

I

Gümüşhane

ph

Clazomenai Samos

Panasion

Sardis

B

Eu

Smyrna

E

Trebizond

Bayburd Köse Dağõ (1201) Colonea (Þebin-Karahisar) Alaşehir Erzincan Erzurum (1225) (1201) Kemah Divriği (1225) Manzikert

Ankara (C.1143)

Amorium

R

Niksar (Neocaesarea)

Tokat

Pergamum Phocaea

T

Çorum

Gangra

Dorylaeum (C.1180) Kotaion (C.1182)

Lesbos

Bafra (C.1200) Amisos (Samsun) (C. 1197) a n i k

Amasya

R. Sanga rise

Poimanenon

C

Ragga (1235-6)

Sonraki fetihler, 1182 - 1240

2 Anadolu Selçuklular›’n›n genißleme süreci.

İmparatorluğun sõnõrõ, 1243

Vasal devletlerin sõnõrõ, 1243

Dulûk

Önceki Selçuklu mülkleri

Eyalet başkentleri, 1182 - 1192

Yüksekliği 900 - 1 800 metre arasõnda olanlar

Yüksekliği 1 800 metrenin üzerinde olanlar

3 Konya, Mevlana Türbesi. Türbenin bulundu¤u yerin Selçuklular döneminde saray›n gül bahçesi oldu¤u ve I. Alâeddin Keykubad taraf›ndan Mevlana’n›n babas›na arma¤an edildi¤i söylenmektedir. 149

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Yabanlu Pazarõ: Genellikle kent merkezlerinin d›ß›nda, ticaret kervanlar› için kurulan al›ßveriß yerleri.

Özellikle Selçuklu veziri Süleyman Pervane’nin 1277’de ölümünden sonra halk Mo¤ol bask›s› alt›nda ezilirken zaman zaman hanedan üyeleri ve ßehzadelerin ç›kard›¤› isyanlar ve Türkmenlerle yap›lan mücadeleler, ülkeyi y›k›ma götürdü. Mo¤ol bask›s› alt›nda devlet çökerken uçlardaki Türkmenler karß› karß›ya kald›klar› bask›lara ra¤men varl›klar›n› sürdürmeyi baßarm›ß ve Anadolu’nun çeßitli yerlerinde beylikler kurmußlard›r. Son Selçuklu sultan› II. Mesud’un 1308 y›l›nda ölümüyle Anadolu Selçuklu Devleti de y›k›ld› (2. belge). 4. Ticaret Yollarõ ve Yabanlu Pazarlarõ Do¤u ve bat› aras›nda, uluslararas› ticaret yollar›n›n geçti¤i önemli bir güzergâh olan Anadolu’nun bu özelli¤i Selçuklular zaman›nda daha da belirgin olarak ortaya ç›kar. Çünkü Selçuklular Anadolu’yu ticaret kervanlar›n›n güvenlik içinde yol alabilecekleri bir konuma getirmißlerdir. Selçuklular K›r›m’da bulunan Su¤dak Liman›n› alarak, K›r›m - Sinop - Tokat Sivas - Konya aras›nda bir ticaret ba¤lant›s› kurdular. Ayr›ca Alanya - Antalya, Uluborlu ve Akßehir’i Konya’ya ba¤layan bir kervansaray zinciriyle Akdeniz’le Karadeniz aras›nda bir ticaret yolu olußturdular. Karadan üçüncü genißleme, Suriye ve Mezopotamya ticaretini çekebilmek için Kayseri - Elbistan - Malatya çizgisinde oldu. Buralarda kervansaraylarla ulaß›m kolaylaßt›r›ld›. Kayseri’nin 40 kilometre do¤usundaki Karatay Kervansaray› bu yolun en önemli ticaret dura¤›yd›. Anadolu’da ticaretin gelißmesinden en çok Sivas yararland›. Ayr›ca Antalya, Konya, Kayseri, Samsun, Erzurum, Erzincan, Malatya aras›ndaki büyük kervan yollar› sayesinde bu kentler h›zla büyüdü ve buralarda ‹talyan, Frans›z, ‹ranl›, Suriyeli ve Yahudi tüccar mahalleleri olußtu. Selçuklular, Anadolu’da çeßitli bölgelerde kurduklar› Yabanlu ad› verilen pazarlarla ticaret kervanlar› için al›ßveriß yerleri haz›rlam›ßlard›r. Bunlar›n en ünlüsü Karahisar Ovas›nda kurulan Yabanlu pazar›d›r. Kayseri - Elbistan aras›nda Anadolu ile Suriye ve Irak kervanlar›n›n ißledi¤i bir pazar yeridir. Buraya gelen yabanc› tüccarlar kendi ülkelerinin mallar›n› sat›p burada bulunan ya da baßka ülkelerden gelen mallar› sat›n al›yorlard›. Yo¤un ticaret nedeniyle buralarda hanlar, dükkânlar aç›larak bu pazar yerleri zamanla kent haline geliyordu. Mardin’in güneyindeki Koçhisar (K›z›ltepe) böyle bir pazar yeri olarak gelißmiß ve bir kent haline gelmißti. 12. yüzy›l›n sonlar›nda Anadolu’nun huzur ve asayißin egemen oldu¤u bir bölge haline gelmesi, Alâiye ve Sinop’un al›nmas› Anadolu’daki transit ticaretin canl›l›k kazanmas›na zemin haz›rlam›ßt›r (4. belge). Anadolu’da istikrar sa¤land›ktan sonra Avrupal› tüccarlar do¤unun ticari mallar›n› M›s›r yerine Anadolu’dan almaya baßlad›lar. Böylece Anadolu, hem Avrupa hem de do¤udaki ‹slam ülkeleri için önemli bir ticaret bölgesi haline geldi. M›s›r’dan gemilerle Antalya’ya getirilen mallar, Konya, Ankara, Sinop ya da Ba¤dat - Halep - Malatya - Sivas - Amasya üzerinden Samsun ve Sinop limanlar›na ulaßt›r›l›yordu. Ayas - Samsun güzergâh› da transit ticaretinde oldukça önemliydi. 1240’da baßlayan Babaî ‹syan› ve 1243’te yaßanan Köseda¤ Bozgunu sonras›nda ülkeye egemen olan Mo¤ollar›n yapt›¤› bask›lar Anadolu’daki ticari hayata büyük bir darbe indirdi. Kayseri ve Malatya gibi kentlere yerleßmiß olan çok say›da tüccar, bu kar›ß›kl›klar nedeniyle Suriye’ye kaçt›.

Foto¤raf: E. Merçil Arßivi.

1 Kayseri, Döner Kümbet (1257).

Anadolu Selçuklular› ticareti teßvik için çeßitli önlemlere baßvururken sa¤lam bir para politikas› da takip ediyorlard›. Latinlerle yapt›klar› ticari anlaßmalarda alt›n, gümüß ve mücevherlerde gümrük muafiyeti uygulamalar› bu politikan›n önemli bir göstergesiydi. Selçuklular’dan önce ilk biçimiyle Irak’ta var olan bankac›l›k (cebheze), Büyük Selçuklular ve daha sonra da Anadolu Selçuklular› taraf›ndan benimsendi. Yürürlü¤e konan çek ve senetlerin % 10 faiz karß›l›¤› vard›. Bunlar, sermaye ve servetlerin ülkeleraras› dolaß›m›nda risk ve güçlükleri ortadan kald›r›yordu. Suftâce ad› verilen havale senetleri belli bir faiz karß›l›¤›nda para yerine kredi mektubu ve poliçe yerine geçiyordu. 150

2

Selçuklu’dan Osmanlõ’ya Süreklilik

“Küçük Asya’n›n Selçuklular taraf›ndan fethedilmesi, do¤urdu¤u sonuçlar›n boyutlar› gözönüne al›nacak olursa, hiç kußkusuz, Ortaça¤ tarihinin en önemli olaylar›ndan biridir.” Bir Türk tarihçisine ait olan bu yarg›y› – Selçuklu egemenli¤ini yüceltißine kat›lmasak da – hakl› bulmamak elde de¤il, R.A. Gusejnov da, Malazgirt’i yeni bir devrin baßlang›c› ve Konya Sultanl›¤›n› da ‹slaml›¤›n Latin dünyas› karß›s›nda bir ileri karakolu olarak de¤erlendiriyor. Anadolu böylece etnik aç›dan Türkiye’ye dönüßür ve ‹slâm›n ileri karakolu s›fat›yla Avrupa’n›n içlerine do¤ru uzanan bir sald›r›n›n ç›k›ß üssü konumunu al›r. Selçuklu ve Osmanl› Devletleri, birbirinden farkl› iki fenomen de¤il, tersine geniß ölçüde ayn› etnik, sosyal ve siyasal temellere dayanarak birbirini izleyen iki devlet biçimi idi. Söz konusu süreklilik elbette mutlaklaßt›r›lmamal› ve Osmanl› Devleti de - M.F. Köprülü veya M. Akda¤’›n düßündükleri gibi - yaln›zca Konya Sultanl›¤›n›n bir devam› olarak görülmemeli; ayn› ßekilde, geçiß ilißkileri yaln›zca etnik ve co¤rafi süreklili¤e indirgenemeyece¤i gibi toplumun ve devletin tüm kurucu ögeleri de Bizans ve Balkan Slavlar›ndan türetilemez.” Kaynak: E. Werner, Büyük Bir Devletin Do¤ußu, Osmanl› Feodalizminin Olußma Süreci, Alan Yay›nc›l›k, 1986.

4

Kaynak: Y. Önge vd. (der.), Divri¤i Ulu Camii ve Darüßßifas›, Vak›flar Genel Müdürlü¤ü Yay›nlar›, 1978.

3 Divri¤i'deki Ulucami’ye bitißik Þifahane (1228 - 1229), Anadolu’nun insan sa¤l›¤› için önlem getiren ilk yörelerden biri oldu¤unu ortaya koymaktad›r.

Anadolu Selçuklularõ’nda Sanayi Ürünleri

Dokuma, hal› ve kilim Anadolu’daki sanayi ürünleri aras›nda ilk s›ray› almaktayd›. Konya, Aksaray, Sivas, Erzurum ve Ußak baßl›ca hal› dokuma tezgâhlar›n›n bulundu¤u kentlerdi. Yün, tiftik ve pamuktan üretilen kumaßlar da çeßitli ülkelere ihraç ediliyordu. Erzincan, Muß, Mardin, Maraß, Karaman, Ankara, Sivas, Diyarbak›r, Kastamonu, Konya, K›rßehir ve Malatya çeßitli cins kumaßlar›n üretildi¤i merkezlerdi. Bu dönemde sadece Malatya’da 12 000 dokuma tezgâh› bulunmaktayd›. Anadolu’da dokunan hal›lar Avrupa ve ‹slâm ülkelerine ihraç ediliyordu. Dokuma sanayiinde kullan›lan bitkiler de Anadolu’dan toplanarak Avrupa ülkelerine sat›l›yordu. Dericilik de önemli bir sanayi dal›n› teßkil ediyordu. Erzurum, Sivas ve Antalya gibi merkezlerde çeßitli silahlar üretiliyordu. Erzincan özellikle bak›r ev eßyas› imalat›nda ilk s›ray› almakta idi. Alt›n ve gümüß tak›lar Konya ve Alâiye’de ( Alanya) yap›l›yordu. Anadolu Selçuklular› zaman›nda ç›kar›lan baßl›ca madenler, demir, bak›r, ßap, kayatuzu, lacivert taß› ve boraks idi. Bak›r Ergani’de, Kastamonu ve Erzincan yöresinde, demir az da olsa Divri¤i ve Toroslar’da ç›kar›lmakta idi. Uluk›ßla, Gümüßhane, Amasya Gümüßhac›köy ve Kütahya Gümüßßar’da ise, gümüß yataklar› vard›. ‹hraç mallar› aras›nda yer alan kayatuzu da Anadolu’nun çeßitli yerlerindeki sekiz tuzlada üretiliyordu. Þebinkarahisar ve Kütahya’da elde edilen ßap, ‹talya’da gelißmeye baßlayan dokuma sanayiinin gereksinimini karß›l›yordu. Kaynak: C. Cahen, Osmanl›lardan Önce Anadolu’da Türkler, 1984. (Özet)

151

5

Osmanlõ Döneminde Yerleşim ve Kentleşme (1299 - 1922)

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Arasta: Genellikle bir hay›r kurulußuna gelir sa¤lamak için inßa edilen üstü örtülü çarß› ya da saçakl› dükkân s›ras›. *Bedesten: Farsça bezzazistan (bezcilerin yeri) kelimesinden türemiß ve üstü örtülü çarß› anlam›nda kullan›lan sözcük. Bazen, ‹stanbul’da oldu¤u gibi, bedesten deyimi bir kapal› çarß›n›n içinde yer alan ve en k›ymetli eßyan›n korundu¤u bina için kullan›lmaktad›r. *Sürgün: Bir bölge ya da kentin nüfusunun tamam›n›n ya da bir k›sm›n›n zorla baßka bir yere nakledilmesi. Osmanl› Devleti sürgünü baz› yerlerdeki kißi ve topluluklar›n uzaklaßt›r›lmas› için kullanm›ßsa da, genellikle yeni fethedilen bir yere nüfus aktarmak ya da o yerdeki nüfus dengesini de¤ißtirmek için baßvurmußtur.

A. Erken Dönem Osmanlõ Tarihinde Kentleşme (14. - 16. Yüzyõl) 1. Göçerlikten Yerleşik Düzene Geçiş 11. yüzy›ldan itibaren Anadolu’ya göç edip yerleßen Türk topluluklar›n›n aras›nda yer alan Osmanl›lar, 14. yüzy›l›n baßlar›nda gösterdikleri h›zl› büyümenin sonucunda Kuzeybat› Anadolu’da etkili olmuß bir beylik olarak varl›k göstermeye baßlam›ßlard›r. Göçer bir gelene¤e sahip olan bu topluluk, fethetti¤i kentlerle birlikte daha yerleßik bir düzenin ßartlar›na da uyum göstermißtir. Bu iki gelene¤in karß› karß›ya gelmesiyle birlikte, Osmanl› kültüründe uzun bir süre bir arada yaßayacak olan sabit/yerleßik ve seyyar/göçer konut ve yerleßme tiplerinin birlikteli¤inin ve kar›ß›m›n›n ilk örnekleri ortaya ç›km›ßt›r. Osmanl›lar fethettikleri kentlerin yap› ve dokusuna az müdahale etmißlerdir. Varolan yap›y› korumuß, baz› binalar›n ißlevlerini de¤ißtirmiß, gerek duyduklar› baz› yap›lar› ise, inßa ettirerek kent dokusuna eklemißlerdir. ‹ßlevi de¤ißtirilen yap›lar›n baß›nda camiye ya da baßka türden dinsel yap›lara dönüßtürülen kilise ve manast›rlar gelmektedir. Eklenen binalar ise, genellikle kale içinde yer alan saray (ya da idari merkezden), kentin ortas›nda yer alan bedesten* ve arasta*dan olußmaktayd›. Bunun d›ß›nda kalan yap› ve mekânlar ise, bir tür “do¤al” gelißmeye b›rak›lmaktayd›. 2. İstanbul: Sorunlu Bir Kent 1453’teki fethini takip eden y›llarda Konstantinopolis’in gelißmesi, Osmanl›lar›n kentsel örgütlenme anlay›ß›na iyi bir örnek olußturur. Fetihten sonra II. Mehmed’in ‹stanbul ad›n› verdi¤i ve devletin merkezi haline getirmek istedi¤i bu kent, birçok aç›dan sorunluydu. Öncelikle bu kentin Edirne’nin yerine baßkent olarak kullan›lmas›, yerleßik ve merkeziyetçi bir gelene¤e karß› ç›kan gazi çevreleri aras›nda bir muhalefet yaratm›ß, II. Mehmed’in bu muhalefet çevrelerini ikna edebilmek için projesini beß y›l kadar ertelemesini gerekli k›lm›ßt›. Öte yandan fetihten önce zaten nüfusu 30 000 - 40 000 düzeyine inmiß olan bu kentin fetihten sonraki harap haline çare bulmak gerekiyordu. Kentin eski sakinlerinin geri dönmesi ve yeni insanlar›n yerleßmesi için yap›lan ça¤r›lar ve verilen teßvikler fayda etmeyince II. Mehmet, çeßitli yörelerden zorla insan getirilmesini sa¤layan sürgünlere* baßvurmay› seçmißti. Bu nüfus hareketlerinin yan›nda, kentin imar›na yönelik çal›ßmalar da baßlat›lm›ßt›. Kentin merkezine (bugün ‹stanbul Üniversitesi’nin bulundu¤u yere) surlarla çevrili bir saray inßa edilmiß, di¤er Osmanl› kentlerindeki kale vazifesini gören bir mekân ortaya ç›km›ßt›. Kalenin alt›nda kalan ve Haliç’e do¤ru uzanan ticari alana ise, Kapal› Çarß›’n›n (1. belge) nüvesini olußturacak olan bedesten inßa edilmißti. Nihayet, devletin dinsel boyutunu simgelemek üzere II. Mehmed, bir süre Ayasofya Kilisesi’ni (2. belge) cuma camii olarak kulland›ktan sonra, kendi ad›n› taß›yan Mehmediye ya da Fatih Camii’ni ve onu çevreleyen, medrese, hastane, aßevi gibi yap›lar› içeren külliyeyi inßa ettirmißti (3. belge).

1 ‹stanbul, Kapal› Çarß›.

Kentin daha sonraki gelißimi için ise, bir taraftan yerleßik halk›n kendi ihtiyaçlar› için öngördü¤ü de¤ißiklikler serbest b›rak›l›rken, di¤er taraftan askeri ve bürokratik üst s›n›f ile saray ve çevresinin katk›lar› ve yönlendiricili¤i etkili olmußtur. Özellikle bu kesimlere ait baz› güçlü kißilerin vak›f kurarak kente kazand›rd›klar› ticari, dinsel ve kamusal yap›lar (cami, medrese, han, hamam, çeßme vb.) kentin yap›laßmas›nda çok önemli bir rol oynam›ß, baz› mahallelerin do¤mas›na ya da gelißmesine neden olmußtur. 152

2 Ayasofya: Dünya mimarl›k tarihinin en görkemli yap›tlar›ndan biri say›lan ve 360’ta tamamlanan bu Bizans kilisesi, ‹stanbul’un fethinden sonra camiye çevrildi.

4

İstanbul: Bir Kültür Merkezi

Kaynak: ‹stanbul Görsel Gezi Rehberi, Dost Kitabevi, 1998 .

“Fatih ‹stanbul’u ald›¤› zaman, kentin kültür merkezi kimli¤i tamamen sönmüß bulunmaktayd›. Patrik Gennadios’a göre fetihten sekiz y›l önceki durumu ile ‹stanbul’un bilim ve kültür çehresi bir harabeden ibaretti. Bununla birlikte baz› felsefe ve din konular› yine de tart›ß›labiliyordu. Her iki alana da ilgi duyan Fatih, fetihten sonra ilk akademik oturumu bir çevirmen yard›m›yla Patrik Gennadios’la Pammakaristos Manast›r›’nda (Fethiye Camii) yapt›. Buradaki hoßgörülü yaklaß›m›, dinleyenlerde hayranl›k uyand›rd›. Bu davran›ßlar› kimilerince H›ristiyan e¤ilimli oldu¤una yorumlansa da onun amac›, her dinden ulemay› “kimine sof, kimine çuha ve kimine akçe verip” hoßnut etmekti. Kavim ve din fark› gözetmeksizin sanatç›lar›, düßün ve bilim adamlar›n› ‹stanbul’a toplamay› amaç edinmiß, ‹slam bilimleri için de medreseler yapt›rm›ßt›r. Kurumlar›n›n sa¤l›kl› hizmet verebilmesi için düzenledi¤i vakfiyeleri, medreselerin hiyerarßik sistemlerine, t›p dahil, çeßitli dallara ait ö¤retim çal›ßmalar›na ilißkin ilginç ayr›nt›lar içermektedir. Örne¤in Darüßßifa’da din ve ›rk ayr›m› yap›lmaks›z›n herkesin tedavi edilmesi koßuldu. Fatih Külliyesindeki medreseler temel e¤itimden uzmanl›k ö¤retimlerine kadar basamaklar› ve programlar› kapsamaktayd›. Mahmud Paßa ile Ali Kußcî bu aßamalar› ve her aßaman›n programlar›n› saptarlarken Patrikhane Ruhani Mektebi sisteminden de yararlanm›ßlard›”.

3 Fatih Camii: Fatih Sultan Mehmet taraf›ndan inßa ettirilen Fatih Camii, 1766 depremi sonras›nda III. Mustafa’n›n saray mimar› Mehmet Tahir A¤a taraf›ndan yeniden yap›lm›ßt›r. Namazgâh› çevreleyen sekiz medresesi bulunmaktad›r.

Kaynak: Yeryüzü Suretleri, Yap› Kredi Yay›nlar›, 2000.

5 Hartman Schedel’in (1440 - 1514) atlas›ndan al›nan bu resimde Ayasofya Camii’nin iki, Fatih Camii’nin de dört minaresi görüntülenmißtir.

Kaynak: N. Sakao¤lu, Bu Mülkün Sultanlar›, O¤lak Yay›nlar›, 1999.

153

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Kara çadõr: Keçi k›l›ndan dokumalar›n as›lmas›yla meydana getirilen bir tür çad›r. *Yurt: Topak ev ya da alaç›k isimleriyle de bilinen kubbe ya da koni biçiminde keçeyle kapl› çad›r. *İaşe: Bir kißi ya da yerin temel gereksinimlerinin karß›lanmas›. Özellikle kent halk›n›n olas› bir k›tl›ktan dolay› isyan etmesinden endiße eden Osmanl› Devleti, kentlerin iaßesine her zaman çok önem vermißtir.

3. Osmanlõ Yerleşim Kültürünün İkili Yapõsõ ‹stanbul’un yeniden tasar›m› Osmanl›lar›n kentsel çevreye uyum ve bu çevreyi ßekillendirme süreçlerinin en belirgin göstergelerindendir. Ancak, kentsel çevrenin yan›nda, k›rsal alanda yer alan gelißme ve devaml›l›klar, Osmanl› yerleßim kültürünün ikili bir yap›ya do¤ru gitti¤ini gösteriyordu. K›rsal alandaki en belirgin devaml›l›k, göçebe topluluklar›n varl›¤› ve bunlar›n kulland›klar› yerleßim ßekillerinin süreklili¤iydi. Yurt* ve kara çad›r* ad›yla bilinen baßl›ca iki tip çad›rda bar›nan göçebe topluluklar, arada s›rada devletin bask›lar›yla ve zorla yerleßtirme girißimleriyle karß›laßsalar da, günümüze kadar -azalarak da olsa- Anadolu’nun birçok yöresinde önemli bir yerleßim ßekli olarak varl›klar›n› sürdürmüßlerdir. Bunlar›n d›ß›nda, yar› kentsel, yar› k›rsal nitelikte ve yerleßik düzenli köy ile kasabalar da bu dönemlerde önemli yerleßim noktalar› olarak yer almaktayd›. Bunlar›n baz›lar› Osmanl› öncesine dayanan yerleßim birimleri olmakla birlikte, baz›lar› Osmanl›lar taraf›ndan fetih s›ras›nda kurulmußtu. K›sacas›, 14. ve 15. yüzy›llardaki h›zl› genißlemeleri (2. ve 3. belge) s›ras›nda birçok yerleßik kenti devralan Osmanl›lar, kendi k›rsal ve göçer geleneklerinden farkl›, çok daha kentsel ve yerleßik bir gelene¤e ayak uydurmak zorunda kalm›ß, iki gelene¤i de içeren bir co¤rafyan›n sahipleri konumuna gelmißlerdi. Bunun sonucunda daha önceleri görülmeyen türden bir toplumsal tabakalaßma da yavaß yavaß ortaya ç›kt›. Gazi çevrelerinin giderek yerini alan ve daha merkezi bürokratik ve askeri bir yap›ya sahip olan üst s›n›f, kentleßmeye ve k›rsal alanlarda hâlâ önemli ölçüde varl›¤›n› devam ettiren eski gelene¤inden kopmaya baßlam›ßt›. Kâgir saraylarda, konaklarda bar›nan, eski geleneklerini (çad›r vb.) art›k daha çok simgesel düzeyde kullanan üst s›n›f, ticaret ve sanayiin odaklaßt›¤› kentlerde ve k›smen de bu etkinliklerden sa¤lanan vergiler sayesinde yaßamaya baßlam›ßt›. “Merkez” diye nitelendirilebilecek bu kesimin karß›s›nda, daha k›rsal nitelikte bir yap›ya ve temele dayanan bir “çevre”, obalarda, köylerde ve kasabalarda odaklaß›yordu. Baßkent ile taßra, merkez ile çevre, kent ile k›rsal alan aras›ndaki bu ikilik, Osmanl› tarihi boyunca, hatta Cumhuriyet döneminde de olußan birçok eßitsizlik, dengesizlik, gerginlik ve çat›ßman›n temelinde yer alacakt›r.

B. Olgunluk Dönemi: Gelişen Kentler (16. - 18. Yüzyõl) 1. Konumlarõ ve Yöresel Özelliklerine Göre Gelişen Kentler 15. yüzy›ldaki h›zl› fetih döneminin arkas›ndan, 16. yüzy›l ile birlikte Osmanl› Devleti gücünü istikrarl› bir ßekilde art›rmaya baßlam›ß, bu istikrar ve büyüme ülkenin yerleßim örüntülerine büyük ölçüde yans›m›ßt›r. Bu dönemde gerçekleßtirilen fetihler sayesinde Osmanl› topraklar›na yeni kentler ve kentsel alanlar eklenmißtir. Fetihlerin yan›s›ra, Anadolu’daki baz› yerleßim noktalar›, istikrar›n getirdi¤i belirli bir refah sayesinde gelißmiß, 10 000 ile 30 000 aras›nda de¤ißen nüfusa sahip kentler haline gelmißtir.

Kaynak: E. Yenal (haz.), Bir Masald› Bursa, Yap› Kredi Yay›nlar›, 1996.

1 1600’lerin baß›nda Bursa’ya gelen G. Wheler’in, 1642’de bas›lan Voyage de Dalmatie, de Grèce et du Levant adl› kitab›nda Olympus Asiaticus olarak adland›rd›¤› da¤›n temsili resmi. Wheler, bu kitapta kentte 40 000 Türk, 12 000 Yahudi, az say›da Ermeni ve Rum’un yaßad›¤›n› belirtir.

Bu Anadolu kentleri, konumlar›na ve yöresel özelliklerine göre çeßitli etkenlere ba¤l› olarak gelißmißlerdir. Örne¤in Bursa (1. belge), Osmanl› topraklar›ndaki eskili¤i, ‹stanbul’a yak›nl›¤› ve h›zla gelißen ipek dokumac›l›¤› sayesinde büyümüßtü. Manisa ve Amasya gibi kentler ise, Osmanl› merkezi yönetiminin gelißmesi ve özellikle ßehzadelerin devlet idaresini ö¤renmeleri için sancak merkezleri olarak tahsis edilmeleri sonucunda önem kazanm›ßt›. Ço¤u kent için ticaret ve üretimin gelißmesi en önemli etken olarak göze çarp›yordu. Trabzon, Erzurum, Sivas, Kayseri, Ankara gibi kentler hem ticaret yollar›n›n gelißmesi, hem de sanayilerinin gelißmesine ba¤l› olarak giderek önem kazanan yerleßim birimlerine dönüßmüßlerdir. Bütün bu kentleßme sürecinin merkezinde yer alan ‹stanbul’un konumu ise farkl›yd›. 17. yüzy›la kadar 200 000 - 250 000 nüfuslu dev bir kent halini alan baßkent, “do¤al” bir büyümeden çok, özel konumundan kaynaklanan bir ivmeyle büyümüßtü. Bir tür ekonomik “asalak” olan bu kent, üretti¤inden çok tüketmekte, gücünü siyasal ve simgesel öneminden almaktayd›. Nüfusunun büyük bir k›sm› saraya, orduya ve devletin baz› üretim birimlerine ba¤l› bir ßekilde yaßamaktayd›. Devlet ve egemen s›n›f, ‹stanbul’un kentsel gelißmesine oldu¤u kadar istikrarl› bir ßekilde iaße*sine de ayr› bir önem vermekteydi. 154

Avrupa Asya Toplam (bin kilometre kare olarak)

1389 (I. Murad’›n ölümü)

131,054

130,018

261,072

1402 (Ankara’dan önce)

225,740

469,826

692,566

1404 (Timur’un çekilmesi)

168,609

119,140

287,749

1413 (Birli¤in kurulmas›)

168,609

172,235

340,844

1421 (I. Mehmed’in ölümü)

198,394

206,423

404,817

1451 (II. Murad’›n ölümü)

266,511

298,109

564,620

1481 (II. Mehmed’in ölümü)

403,522

446,516

850,038

1503 (Buda Bar›ß›)

427,091

456,358

883,449

}

Kefe ile

}

Tarih

1481 y›l›nda II. Mehmed’in ‹mparatorlu¤u Etki alanlar›

Kaynak: D. E. Pitcher, Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun Tarihsel Co¤rafyas›, Yap› Kredi Yay›nlar›, 1999.

}

2 ‹kinci Genißleme Dönemi (1451 - 1503): Bu tablo, Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun 15. yüzy›l boyunca ne kadar genißledi¤ini göstermekte ve 1503 y›l›nda Rumeli ve Anadolu Beylerbeylikleri aras›ndaki ilginç dengeyi ortaya ç›karmaktad›r.

Bizans ‹mparatorlu¤u

Asya’da yak., 650 - 950 Avrupa’da yak., 1015 - 1186

Kaynak: D. E. Pitcher, Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun Tarihsel Co¤rafyas›, Yap› Kredi Yay›nlar›, 1999.

3 Bizans ‹mparatorlu¤u ile II. Mehmed dönemi Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun bir karß›laßt›rmas›.

Kaynak: S. FAROQHI, Osmanl›’da Kentler ve Kentliler, Tarih Vakf› Yay›nlar›, 2000.

4 Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nda göç (1550 - 1650). 155

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Lonca: Ayn› meslekten olan kißileri bir araya toplayan geleneksel bir örgütlenme ßekli. Loncalar›n baßl›ca ißlevi üyelerinin rekabetten korunmalar›n› sa¤lamak, hammadde, iß gücü ve pazar konusunda ortaya ç›kabilecek s›k›nt›lar›n› gidermek ve örgüt içinde yer alan kißilerin yönetimini üstlenmekti. Osmanl› sisteminde loncalar›n üzerinde önemli bir devlet bask›s› bulunabilmekte, bu bask›, toplumu bu örgütler yoluyla kontrol etmeyi kolaylaßt›rabilmekteydi.

Taßradaki kentlerde ise, devletin varl›¤› çok daha s›n›rl› kalabiliyordu. Kentin güvenli¤ini sa¤layacak birkaç görevli ve askeri birim ile hukuksal yap›y› temsil eden bir kad› d›ß›nda fazla bir homojenlik söz konusu de¤ildi. Bu anlamda ‹stanbul, yüzlerce cami, medrese, han, hamam, çeßme, sebil gibi üst s›n›f üyeleri taraf›ndan yapt›r›lan kamusal yap›larla Osmanl› olarak nitelendirilebilecek kentsel ve mimari bir üslup kazan›rken, taßra kentlerinde ayn› üslup yöresel gelenek ve özelliklerin belirledi¤i bir kent dokusunun içinde çok daha yüzeysel kalabiliyordu. Merkezden (‹stanbul’dan) uzaklaßt›kça kentlerde görülen “Osmanl›” unsurlar›n varl›¤› ve önemi giderek azal›yor, yerel özelliklerin belirledi¤i yap› ve ißlevler çok daha bask›n ç›kabiliyordu. Bu anlamda, bir “Osmanl› kenti” tipi aranacak olursa, bu tür yerleßimlerin ‹stanbul’un iki taraf›nda (Do¤u Rumeli ve Bat› Anadolu’da) yer alan bölgelerde örneklerine rastland›¤›, bu bölgelerin d›ß›ndaki kentlerin ise, kendi özelliklerini korumuß oldu¤u ve sadece merkez ya da merkezin temsilcileri taraf›ndan yapt›r›lan baz› binalardan kaynaklanan s›n›rl› bir Osmanl› kimli¤ine sahip olduklar› anlaß›lmal›d›r. Bu gerçe¤in arkas›nda yatan ise, ço¤u zaman iddia edildi¤inin tersine, Osmanl› merkeziyetçili¤inin ve hükümranl›¤›n›n baz› s›n›rlar›n›n bulunmas›d›r. Dönemin teknolojik ve lojistik imkânlar› nedeniyle, yerel kimlik ve özelliklerin yerine bir üstkimli¤in yerleßtirilmesi oldukça güçtür. Osmanl› Devleti, genellikle askeri, hukuksal ve vergisel bir kontrol ile yetinmek zorunda kalm›ß, bunlar›n d›ß›ndaki alanlarda çok daha esnek bir politika izlemißtir. Bu nedenle Osmanl› topraklar›nda yer alan kentlerin herbiri kendi yöresel özelliklerini korumuß, devletin kültürel ve siyasal varl›¤›n› simgeleyen baz› binalar d›ß›nda kendilerine has yap›laßma ve dokular›n› uzun süre devam ettirebilmißlerdir. 16. yüzy›l boyunca gözlemlenen kentleßme süreci, 17. yüzy›lda da devam etmißtir. Bu dönemde rastlanan en ilginç örneklerden biri ise, daha önce önemsiz bir kasaba konumunda olan ‹zmir’in h›zl› bir ßekilde bölgenin en önemli kenti haline gelmesidir. Bu gelißmenin arkas›ndaki baßl›ca etken, 16. yüzy›ldan beri önemli bir yer tutan, ancak bu yüzy›ldan itibaren giderek h›zlanan Avrupa ticaretiydi. Anadolu’nun tar›m ürünlerinin Bat›’dan ithal edilen mallarla de¤ißtirildi¤i bir liman kenti olarak gelißen ‹zmir, gelecek yüzy›llarda Osmanl› ekonomisi ve toplumu üzerinde önemli bir etki yaratacak olan yeni bir dünya düzeninin bu topraklar üzerindeki ilk örne¤iydi. 19. yüzy›lda örneklerine rastlanacak olan Bat› ticaretine ba¤›ml› liman kentinin prototipini olußturmußtu (2. belge). 2. Osmanlõ Kentlerinin Ortak Özelliklerinden Söz Edilebilir mi? Osmanl› topraklar›nda gelißen kentleri gerçek anlamda tek bir modele indirgemek mümkün de¤ilse de, baz› ortak özelliklerden söz etmek mümkündür. Bunlardan baz›lar›, Bat›’da da rastlanan ve genel olarak geleneksel kent yap›s›na özgü özelliklerdir. S›n›rl› bir sanayileßmeyle orta ve uzun mesafeli ticaretten elde ettikleri gelirler sayesinde gelißen bir tüccar ve zanaatkâr s›n›f›, ßehrin ekonomik hayat›n›n temelini olußturmaktayd›. Bu kesim ile birlikte daha mütevaz› bir statüye sahip olan ißçiler ya da küçük tüccar ve zanaatkârlar (1. belge), lonca* gibi geleneksel örgütlenmelerin içinde yer almaktayd›.

Kaynak: Kartpostal, Levant Koleksiyonu.

1 Ayakkab›c›, 1905.

Bu örgütlenme ßekli kentlerin çal›ßan erkek nüfusunun büyük ço¤unlu¤unu içerdi¤inden, toplumsal hayatta da çok önemli bir rol oynamaktayd›. Bu tür ekonomik ve toplumsal bir düzende toplumsal farkl›laßma s›n›rl›yd›. Zengin ile yoksullar aras›ndaki farklar nispeten düßük kalmakta, toplumsal yap›ya belirli bir tekdüzelik hakim olmaktayd›. ‹dari görevleri sayesinde hem gelir, hem de statü aç›s›ndan üstünlük sa¤layan devlet görevlileri ise, kent nüfusunun içinde ayr› bir konuma sahiptiler. Üçüncü önemli grubu olußturan din görevlileri de, hem temsil ettikleri otorite, hem de dayand›klar› yerellik sayesinde, ekonomik olarak olmasa da toplumsal prestij aç›s›ndan ayr›cal›kl› bir konuma sahip olabiliyorlard›. 156

Foto¤raf: A. Yamaç Arßivi.

2 19. yüzy›l›n sonunda ‹zmir Liman›.

4

Osmanlõlarda Coğrafya

“Tanzimat öncesi dönemde Osmanl› co¤rafyac›l›¤›n›n temel çizgisi, eski kitaplar›n do¤rudan çevirisi veya bunlardan baz› küçük katk›larla yap›lan derlemeler do¤rultusundad›r. Bu dönemde, co¤rafya bütün evreni aç›klamay› amaçlayan bir bilgi dal› olarak bir yandan kozmografya ad› alt›nda matematik co¤rafyay›, öte yandan tarihle içiçe bir durumda ülkeleri ve bu ülkelerde yaßayanlar› tan›mlayan ülkeler co¤rafyas›n› kapsar. (...) 16. yüzy›lda Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun sürekli genißlemesi özellikle askerî amaçlarla yeni ço¤rafya bilgilerine gerek göstermißti. Bu dönemde çeßitli yol haritalar› yap›lm›ß, özellikle denizcilik alan›nda özgün nitelikte harita ve yap›lar ortaya konulmußtur. Bunlar›n en önemlilerinden biri Pirî Reis taraf›ndan H. 927 (1521) y›l›nda yaz›lan Kitabü’l Bahriye’dir. (...) Co¤rafya alan›nda Avrupa etkisi 17. yüzy›l›n ikinci yar›s›nda Kâtip Çelebi (1609 - 1657) ile baßlar. Kâtip Çelebi’nin yazd›¤› Cihannüma adl› co¤rafya kitab›, bu alanda Do¤u görüßünden Bat› görüßüne geçißte bir dönem noktas› olußturur. Cihannüma çok geniß ve kapsaml› olarak tasarlanm›ßsa da tamamlanamam›ßt›r. ‹lk kez Avrupa kaynaklar›ndan yararlan›larak haz›rlanan ve düzenlenen bu kitap uzun süre klasik bir co¤rafya elkitab› olarak kullan›lm›ßt›r. (...) 17. yüzy›l›n ikinci yar›s›na ilißkin önemli bir yap›t ünlü gezgin Evliya Çelebi (1611 1682) taraf›ndan gözlemlerine dayanarak yaz›lm›ß olan on ciltlik Seyahatname’dir. Seyahatname, do¤al ve kendine özgü canl› anlat›m›yla özgün bir gezgin kitab›d›r. 19. yüzy›l sonlar›nda bas›lmaya baßlanm›ßt›r.

Kaynak: C. Köseo¤lu, The Topkap› Palace, Treasury of the Empire, Ak Yay›nlar›.

3 Topkap› Saray› Hazine Dairesi’nde bulunan Kuran: Kapa¤› alt›ndan olan bu Kuran’›n ilk sayfas›nda I. Mahmud’un (1730 - 1754) tu¤ras› bulunmaktad›r.

19. yüzy›lda da co¤rafya alan›nda oldukça çok say›da yay›nla karß›laß›yoruz. Yüzy›l›n baßlar›nda görülen Do¤u etkisi k›sa süre sonra yerini Bat› etkisine b›rakm›ß ve -özellikle Frans›zca kaynaklardan- çok say›da çeviri ve derleme yap›lm›ßt›r. Bütün bu kitaplar›n genellikle ortak yan›, tan›mlay›c› ülkeler co¤rafyas› niteli¤inde olmalar›, karß›laßt›rmal›, fiziksel ve ekonomik co¤rafyaya yer vermemeleri ve en önemlisi Osmanl› ülkesine ilißkin bilgilerin son derece zay›f ve ço¤u zaman da yanl›ß olmas›d›r. Bunun önemli nedenlerinden biri, Osmanl› ülkesine ilißkin do¤ru haritalar›n ve istatistik bilgilerinin bulunmamas›d›r.” Kaynak: E. Dölen, “Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Bilim”, Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Türkiye Ansiklopedisi, Cilt 1, ‹letißim Yay›nlar›, 1985.

157

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Celali İsyanlarõ : 16. yüzy›l›n baßlar›nda Tokat’›n Turhal ilçesinde baßkald›rm›ß olan Celal ad›ndaki bir kißinin bu isyan›na verilen isim. Ancak bu tarihten sonra devlete karß› girißilen bütün büyük isyanlara Celali isyan› ad› verilmißtir. *Gayrimüslim: Müslüman olmayan. Osmanl› toplumunda baßl›ca gayrimüslim topluluklar Rum, Ermeni ve Musevilerden olußmaktayd›.

Di¤er baz› özellikler ise, büyük ölçüde Osmanl› topraklar› ve k›smen de islami kentin yap›s›ndan kaynaklanmaktayd›. Bunlar›n baß›nda, genelde ülkenin ve özelde kentlerin farkl› din ve kültürlere mensup topluluklar› bar›nd›r›yor olmas› geliyordu. Osmanl› topraklar›n›n ço¤undaki ve özellikle Anadolu’daki yerleßimlerde Müslüman halk›n yan›nda Rum, Ermeni ve Musevi topluluklar bulunmakta (2. belge) ve bu farkl› kültürlere ait kißiler ayn› mekân› paylaßmaktayd›. Zorla din de¤ißtirmek gibi bir politikay› hemen hemen hiçbir zaman gütmemiß olan Osmanl› devleti ise, bu farkl› gruplar›n bir arada yaßayabilmeleri için çeßitli tedbirlere baßvurmaktayd›. Kendini ‹slami olarak tan›mlayan devlet, Müslümanlarla Gayrimüslimler* aras›nda en belirgin statü fark› olarak, Gayrimüslimlerin ‹slami zimmet anlay›ß›na göre haraç ya da cizye ad›ndaki bir vergiyi ödemelerini ve Müslümanlara tan›nan baz› ayr›cal›klardan yararlanamamalar›n› öngörmekteydi. Ancak bunun karß›l›¤›nda bu topluluklar kendi iç düzenlemelerinde ve dinsel ißlerinde serbest b›rak›lmaktayd›. Böylece Osmanl› kentleri, giderek homojen görüntü kazanan Avrupa kentlerinin aksine, her zaman için farkl›l›klar› bar›nd›rm›ß ve yaßatm›ß birer yerleßim birimi olarak kalm›ßt›r. Farkl›l›klardan do¤abilecek gerilim ya da çat›ßmalar› önlemek için, bu topluluklar kent içinde mümkün oldu¤u kadar az temasla yaßamaya çal›ß›yor, devlet de bu tür bir mekân kullan›m›n› teßvik ediyordu. Bu topluluklar›n genellikle kendilerine ait mahallelerde öbeklenmesi büyük ölçüde bu ay›r›m politikas›n›n bir yans›mas›d›r (1. ve 4. belge).

K

3. Kõrsal Alanlar Yerleşik Düzene Direniyor

Alsancak

Trassa Sokağõ Saint-Jean Fransõz Hastanesi

M

ele

sI

Fasulye Sokağõ RUM MAHALLESİ Saint-Dimitri

Fasulye Meydanõ Güller Sok. Frenkler Sok. SaintPolycarpe SainteFotini Bardakçõlar Sok.

Bedesten





Hastaneler Sokağõ Saint-Étienne ERMENİ MAHALLESİ Sainte Fotini

Kale

Çarşõ

Saint-Jean YAHUDİ MAHALLESİ

1. Batõ Ticaretine Eklemlenme Kentleri Dönüştürüyor

MÜSLÜMAN MAHALLESİ

500 m

Kaynak: M.-C. Smyrnelis, “‹zmir’de Avrupa’l› Koloniler ve EtnikDinî Cemaatler...”, F. Georgeon ve P. Dumont (der.), Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nda Yaßamak, ‹letißim Yay›nlar›, 2000.

1 19. yüzy›l ortas›nda ‹zmir.

K›rsal alanda yaßanan en büyük s›k›nt›lar 16. yüzy›l›n sonu ve 17. yüzy›l›n ilk yar›s›nda yaßanan kargaßa ve istikrars›zl›k döneminde baßgöstermißtir. Genellikle Celali isyanlar›* ad›yla an›lan bir dizi ayaklanma, devleti zor durumda b›rakm›ß, k›rsal alanda yaßayanlar›n düzen ve yaßam›n› tehlikeye sokacak derecede istikrars›zl›k yaratm›ßt› (3. belge). Hem Celali’ler hem devletin bask›lar› karß›s›nda dayanamayan köylü nüfusunun büyük bir k›sm› ya Celali’lere kat›lmak, ya da köyünü ve topra¤›n› b›rakarak daha emniyetli yerlere s›¤›nmak zorunda kalm›ßt›. “Büyük Kaçgun” ad›yla bilinen bu göç hareketinin yönü verimsiz ama güvenli yerlerde bulunan topraklara, hem iß hem de güvenlik imkân› olarak görünen kentlere do¤ru olmußtur. 17. yüzy›lda kentlerde gözlemlenen nüfus art›ß›n›n ard›nda k›smen de bu köyden kente göç olgusu bulunmaktad›r.

C. Hõzlõ Değişim Dönemi: Modernleşme Kentleri Etkiliyor (18.-20. Yüzyõl)

Hisar Camii Çarşõ

Konak Meydanõ

rm

Kervan Köprüsü

Bütün bu kentsel gelißmelerin olußtu¤u s›rada, k›rsal alandaki de¤ißim birçok aç›dan farkl› bir seyir izliyordu. 16. yüzy›lda fethetti¤i topraklarla birçok yeni kente kavußan Osmanl› ‹mparatorlu¤u, ayn› süreç içinde yeni k›rsal alanlar da kazanm›ßt›. Oysa k›rsal alanlar, üretim ve vergilendirme aç›s›ndan çok önem taß›makla beraber, kentlerden çok daha zor kontrol edilebilmekteydi. Kentlere yak›n olan ve onlar› besleyen alanlar ile devletin ulaßabilece¤i derecede merkezi konumdaki topraklarda nispeten rahat bir ßekilde kontrol sa¤lanabilirken, merkezden uzak olan bölgeler giderek ulaß›lmaz ve kontrol edilemez bir hal alabiliyordu. Özellikle devletin vergilendirmek ve kontrol alt›na alabilmek için yerleßtirmek istedi¤i göçer topluluklar, rahatl›kla bu tür girißimlerden kaçabilmekte, hatta yerleßik düzeni ve ticaret yollar›n› tehdit edebilmekteydi .

17. yüzy›lda yaßanan baz› s›k›nt›lardan sonra, 18. yüzy›l›n belirli bir ferahlama getirdi¤ini söylemek mümkünse de kökten bir de¤ißimden söz etmek güçtür. De¤ißime en kapal› olan k›rsal alanlarda, geleneksel yap› ve dokular büyük ölçüde ayn› kalm›ßt›. Ancak devletin merkezi otoritesinin zay›flamas› sonucunda, genellikle ayan ad› alt›nda bilinen baz› yerel güçler kendi bölgelerindeki etkilerini genißletebilmiß, artan ekonomik güçlerini ve varl›klar›n› sergilemeye baßlam›ßlard›. Kent ve kasabalarda inßa ettirdikleri konaklar ve kuleli evler bu de¤ißimin en önemli ißaretleri aras›nda yer almaktayd›. 158

Anadolu’nun 1911-1912’deki Nüfus Bölümlerinin Toplam Nüfus İçinde Oranlarõ (% ) Süryanî, İller Hüdavendigâr Ayd›n Kastamonu Trabzon Sivas Ankara Konya Adana Haleb Bitlis Mamuret el Azîz Diyarbak›r Van Erzurum

Müslüman

Rum

Ermeni

Keldanî, Nesturî

Yahudi

Diğer

76,04 79,03 96,10 82,03 81,22 87,47 91,24 86,00 85,16 66,85 82,94 79,39 61,46 82,57

12,44 17,53 02,73 14,39 06,14 03,70 07,21 02,22 02,57 0 00,18 00,31 * 00,60

10,54 01,14 01,17 03,58 12,42 08,70 01,47 11,24 10,27 31,27 16,32 11,81 25,60 16,75

0 * 0 0 * 0 * 00,37 00,39 01,89 00,42 07,76 12,24 00,21

00,69 02,01 * * 00,03 00,13 00,02 00,01 01,45 0 0 00,34 00,35 *

00,30 00,28 0 0 00,19 0 00,06 00,15 00,15 0 00,14 00,38 00,35 00,07

Bağõmsõz Sancaklar Bolu Canik ‹zmit Biga Karahisar (Afyon) Karesi Kütahya Urfa Toplam

* 97,71 67,22 69,77 90,40 97,14 76,07 95,73 87,37 82,89

01,26 25,11 12,32 05,16 00,22 02,61 02,76 * 07,15

00,73 07,27 17,77 01,53 02,61 01,84 01,44 10,74 08,52

0 * * 0 0 0 0 01,36 00,82

2 Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun dinsel mozayi¤i.

3

* 00,01 00,13 02,20 * 00,08 0 00,51 00,44

00,30 0 * 00,71 00,03 01,40 00,08 00,02 00,18

Oran› % 0,1’den az olanlar

En alttaki toplam say›lar›, her bir dinsel cemaatin, toplam Anadolu nüfusu içindeki yüzdesini göstermektedir.

Kaynak: J. Mc Carthy, Müslümanlar ve Az›nl›klar, ‹nk›lâp Yay›nevi, 1998.

Celali İsyanlarõnõn Nedenleri

4

“Yavuz Selim döneminde, mehdilik iddias›yla devlete baßkald›ran Türkmen Dervißi Celal’den sonra, ‹kinci Viyana Kußatmas›’na kadar Anadolu’da görülen ayaklanmalar “Celali ‹syanlar›” olarak geçmißtir tarihlerimize. (Günlük dilimizdeki “celallenmek” deyimi san›r›m Celal’den geliyor.) Dini gerekçelere ba¤lanan ayaklanmalar›n gerisinde, haks›z veya yüksek vergi uygulamas› bulunmußtur. (....) Devletin giderek gerilemesine yol açan Celali ‹syanlar›n›n baßl›ca nedenleri ßunlard›: o Savaß gelirlerinin azalmas› sonucunda, sefer giderlerinin “avar›z” (varl›k) vergileri ile büyük ölçüde köylüye (reayaya) yüklenmesi; o Ek vergilerin, kanunlar yerine, sipahilerin kißisel kararlar› ile toplanmas›; o Co¤rafya keßifleri nedeniyle, Anadolu kervan ticaretinin azalmas›, ticaret gelirlerinin Bat›l› ülkelere kaymas›, kapt›r›lmas›; o Sipahi - Yeniçeri rekabeti ile çat›ßmas›n›n giderek büyümesi, o Yürük ve Türkmen aßiretlerinin isyanc› Celalileri desteklemesi; o Devlet-halk ilißkisinin zay›flamas›; devlet memuru say›lan kimi yeniçerilerle sipahilerin de isyanc›lara kat›lmas›; devlet maliyesinin (ekonomisinin) zay›f düßmesi; o Osmanl› yönetiminin yap›sal sorunlar karß›s›nda güçsüz kalmaya baßlamas›, vb.” Kaynak: B. Güvenç, Türk Kimli¤i, Kültür Bakanl›¤›, 1993.

159

Osmanlõ Geleneğinde Mahalle Olgusu

“Osmanl› toplumunda gündelik hayat›n mahalle ölçe¤inde biçimlenmesi Ortado¤u ‹slâm gelene¤inin bir uzant›s›d›r. Bu gelenek, toplumsal statünün dinsel ayr›cal›klara göre belirlendi¤i tarihsel dönemlerin izlerini taß›r. Di¤er yandan bu gelenek Ortaça¤ Bizans kent yönetimi anlay›ß›yla da paralellikler göstermektedir. Farkl› din, mezhep ve inan›ß biçimlerine ba¤l› aßiret, kabile ya da etnik insan gruplar›n›n birbirlerinden ayr› mahallelerde iskân edilmeleri ilkesi bu gelene¤in özünü olußturur. Kentlerin mahallelere bölünmesi ilk aßamada idarî zorunlulu¤un bir sonucu olmaktan çok dinsel bütünlü¤ün korunmas›na yönelik pratik bir önlem say›labilir. Ba¤dat ve Þam gibi klasik ‹slâm kentlerinde bu önlem, mahalleleri birbirinden kal›n duvarlarla ay›rmak suretiyle titizlikle uygulanm›ßt›r. ‹stanbul’da ise bu gelene¤e daha hoßgörülü bir anlay›ßla 18. yüzy›l sonuna kadar uyuldu¤unu görüyoruz. Gündelik hayat, kendi iç bütünlü¤ünü mahalle ölçe¤inde koruyabildi¤i sürece bu uygulamalar devam etmißtir. Ancak 19. yüzy›l ile beraber artan nüfus ve iktisadi etkenler mahalle’nin sosyo-kültürel çerçevesini parçalam›ß, gündelik hayat›n geleneksel içeri¤i çokmerkezli bir kent yaßant›s› içinde erimeye baßlam›ßt›r.” Kaynak: E. Iß›n, “19. Yüzy›lda Modernleßme ve Gündelik Hayat”, Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Türkiye Ansiklopedisi, C. 2, ‹letißim Yay›nlar›, 1985.

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Frenk Mahallesi: ‹stanbul ve ‹zmir’de, yabanc› uyruklular›n da yerleßti¤i Levantenlere mahsus mahalle.

Tar›m sektöründe ve k›rsal alanlarda belli belirsiz bir ßekilde görünen bu de¤ißim sürecinin yan›nda, kentlerde ve özellikle ‹stanbul’da çok daha önemli baz› de¤ißiklikler göze çarpmaktayd›. Tar›mdan ve ticaretten elde etti¤i gelirinin fazlas›n› taßra kentlerinde harcamaya baßlayan zenginleßen kesim, bu yerleßim yerlerinin çehresini yavaß yavaß de¤ißtirmeye baßlam›ßt›. ‹nßa edilen konaklar, gittikçe sosyal statüye göre belirlenen mahalleler ve ikamet tercihleri, birçok kentin de¤ißmesine yol açmaktayd›. Bu de¤ißimler, en çok Bat› ticaretiyle ilißkileri gelißmiß olan baz› kentlerde hissedilmekteydi. Bat› ticaretine aç›lan kentlerde “Frenk”* ad› alt›nda bilinen mahalleler, gittikçe yerel zenginlerin ra¤bet ettikleri mekânlar haline gelmekteydi. Örne¤in, 18. yüzy›l›n ortalar›ndan itibaren ‹stanbul’da Galata ve özellikle yabanc› sefaretlerin bulundu¤u Beyo¤lu bu yönde gelißen mekânlard›r (4. belge). ‹stanbul’da gözlemlenen de¤ißim Bat›n›n etkisi alt›nda Beyo¤lu’nun büyüyerek gelißmesiyle s›n›rl› de¤ildi. Baßta saray olmak üzere, üst s›n›f›n büyük bir k›sm› da benzer bir genißleme takip ederek suriçi ‹stanbul’un geleneksel çevresinden kopmaya, Haliç ve Bo¤aziçi’ne do¤ru yay›lmaya, buralarda yapt›rd›¤› kößk, yal› veya kas›rlara yerleßmeye baßlam›ßt› (2. ve 3. belge). K›sacas›, baz› üst s›n›f gruplar›n›n artan hareketlili¤i neticesinde kent büyümeye ve yay›lmaya baßlam›ßt›. Yüzy›l›n sonuna do¤ru girißilen askeri reform hareketlerinin getirdi¤i büyük yap›lar da (k›ßlalar, okullar vb.) ayn› yönde bir hareket göstermekte, kentin genißleme e¤ilimini art›rmaktayd›.

Yõllar 1840 1842

1880 1882

1909 1911

İngiltere

19,8

23,5

17,9

Fransa

16,6

28,0

14,1

Almanya

1,9

0,5

11,4

Avusturya

29,1

6,1

8,0

İng+Fr+ Alm+Avus

67,4

58,1

51,4

Sanayileşmiş Ülkeler

70,1

62,9

77,0

Rusya

10,4

13,6

3,9

Azgelişmiş Ülkeler

19,5

23,5

19,2

5,2

15,2

25,9

Cari Fiyatlarla Yõllõk İhracat* * Milyon Sterlin

Kaynak: Þ. Pamuk, “19. Yüzy›lda Osmanl› D›ß Ticareti”, Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Türkiye Ansiklopedisi, C. 3, ‹letißim Yay›nlar›, 1985.

1 1840-1910 döneminde Osmanl› ihracat›n›n ülkelere göre da¤›l›m› (%).

2. Batõ Ticaretine Eklemlenme Toplumsal Yapõyõ Dönüştürüyor Ülke çap›nda de¤ißik h›z ve yo¤unlukta hissedilen bu e¤ilimlerin gerçekten h›zlanmas› 19. yüzy›lda ve bu yüzy›l›n getirmiß oldu¤u kökten de¤ißimlerle ortaya ç›kmaya baßlam›ßt›r. Bu kökten de¤ißim sürecinin arkas›nda yatan etkenleri iki ana baßl›k alt›nda toplamak mümkündür. Bir taraftan d›ßar›dan -özellikle Bat›dankaynaklanan etkenler Osmanl› devletini ve toplumunu ßekillendirmeye baßlam›ß, di¤er taraftan ise Osmanl› devleti ve toplumundan gelen baz› ivmeler, sistemin de¤ißmesi yönünde önemli ad›mlar at›lmas›na neden olmußtu. 1839’da ilan edilen Tanzimat Ferman›’ndan ad›n› alan Tanzimat dönemi, bu iki yönlü etkileßimin ifadesiydi. Bu karß›l›kl› etkileßimin getirdi¤i h›zl› de¤ißimlerin en çarp›c› biçimde görüldükleri alanlardan biri, gerek merkezde, gerekse taßradaki yerleßim birimleriydi. K›rsal alanlardaki baßl›ca de¤ißim, tar›m üretiminin giderek Bat›ya ihraç ürünlerine yönelerek h›zlanmas›, di¤er taraftan ise Bat›dan gelen sanayi ürünlerinin Osmanl› piyasas›nda yayg›nlaßmas›yd› (1. belge). Bu gelißmeler, Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun giderek bir hammadde üreticisi ve sanayi ürünü ithalatç›s› konumuna itilmekte oldu¤unu göstermekteydi. K›rsal alanda bunun getirdi¤i baßl›ca de¤ißiklik, ba¤›ml› da olsa, tar›m üreticisinin giderek genißleyen bir pazara yönelmesiydi. Bu durum, özellikle büyük üreticilerin, çiftlik sahiplerinin ve bu ürünlerin ticaretiyle u¤raßan tüccarlar›n zenginleßmesine yol açt›. Avrupa’dan ithal edilen ucuz sanayi ürünleriyle rekabet edemeyen yerli esnaf ve sanayicilerin pazarlar› ise, darald›. 3. Gelişmede Bölgesel Eşitsizlikler Osmanl› Devleti’nin girißti¤i modernleßme hareketi taßradaki yerleßim alanlar›n›n görüntüsünü ve merkezle olan ba¤lant›lar›n› h›zl› bir ßekilde de¤ißtirmekteydi. ‹thal edilip uygulanan yeni teknoloji sayesinde baz› önemli altyap› çal›ßmalar›, ulaß›m yollar›ndaki h›zlanma ve merkezi bir e¤itim sisteminin gelißtirilmesi, kentlerdeki hayat› h›zla de¤ißtirdi. Özellikle 19. yüzy›l›n ikinci yar›s›nda gelißtirilen demiryolu ve vapur hatlar›, artan bürokratik ve askeri kontrol ve Maarif Nezareti (E¤itim Bakanl›¤›) taraf›ndan aç›lan okullar sayesinde devletin varl›¤› eskiye oranla daha hissedilir olmaya baßlam›ßt›. Ancak bu gelißmeler, dengesiz bir da¤›l›m göstermekteydi. Avrupa ticaretiyle ba¤lar› çok daha s›k› olan ve devletin merkezine daha yak›n olan Bat› Anadolu kentleriyle Akdeniz’deki liman kentleri bu yeniliklerden yo¤un olarak faydalan›rken, bu etkenlerden uzak kalan iç k›s›mlar ve özellikle Do¤u Anadolu yerinde saymaya baßlam›ßt›. Zaten gelißmiß olan kentlerin yan›nda Mersin, ‹skenderun ya da Trabzon (5. belge) gibi ticaret merkezleri do¤ar ya da palazlan›rken, Ankara’n›n do¤usunda ve yeni düzenin d›ß›nda kalan birçok kent bu gelißmelerden d›ßlanm›ßt›. 160

2

Sonraki Yalõlar

Boğaziçi Yalõlarõ

“I. Mahmut’un saltanat› döneminde, ‹stanbul’daki varl›kl› ailelerin ço¤u, Bo¤aziçi k›y›lar›nda büyük yazl›k konaklar yapt›rd›lar; yal› diye bilinen bu zarif ahßap yap›lardan günümüze ancak birkaç tanesi kalm›ßt›r. Julia Pardoe, 1836’da yay›nlanan Sultan’›n Kenti ve Türklerin Yaßam Tarzlar› adl› kitab›nda bu yal›lardan söz eder: Tüm güzelli¤iyle görmek için, Bo¤aziçi’ni ay›ß›¤›nda seyretmek gerekir. O zaman görüntüleri suya yans›yan o büyük konaklarda yaßayanlar, kendilerini çevreleyen o ihtißaml› manzaran›n tad›n› doyas›ya ç›kar›yorlar. Ö¤le vaktinin göz kamaßt›r›c› ›ß›¤› yörenin çehresini en ince detaylar›yla sergiliyor; oysa y›ld›zlarla bezenmiß lacivert gökyüzü, berrak ay ›ß›¤› ve akßam›n mukaddes sessizli¤i, bunun tam aksi biçimde ona, cazibesini iki kat art›ran gizemli bir belirsizlik kat›yor. Baßkentin sakinleri bu gerçe¤in fark›ndalar. Yal›lar›nda geçirdikleri yaz aylar› boyunca en büyük e¤lencelerinden biri denize bakan teraslar›nda oturup, suyun küçük dalgalarla ürperißini seyrederken ay ›ß›¤› alt›nda hoplaya z›playa geçen bir yunusbal›¤› sürüsünün gökgürültüsü gibi seslerle dalgalar›n ortas›nda bat›p ç›karken keyifli molalar verdirdi¤i Rum ve ‹talyan teknelerindeki denizcilerin akßam ilâhilerini dinlemek. Bu s›rada ta uzaklardaki Asya’n›n karanl›k tepeleri uzun esmer gölgelerini suya düßürerek, gümüß gibi parlayan suyolunun k›y›s› boyunca uzanan upuzun a¤açlar ise tepelerini titreßtirerek, belki de dünyada eßi benzeri olmayan bu manzaraya letâfetli f›rça darbelerinin sonuncusunu vuruyor.”

(18. yüzy›ldan itibaren) pastel renklerde boyan›r oldu.

Cumba Suyun üzerine uzanan bir penceredir.

Geleneksel Ahşap Yalõlar “Osmanl› k›rm›z›s›” olarak bilinen bir pas k›rm›z›s›na boyan›yordu. Köprülü Amcazade Hüseyin Paşa Yalõsõ Anadolu Hisar›’n›n yak›n›ndad›r ve 1698’de yap›lm›ßt›r. Bo¤az k›y›s›ndaki en eski yal›d›r. ‹lk yal›lar, suyun tam kenar›na yap›l›yordu; sonraki y›llarda biraz daha içerlerde yap›lm›ßt›r.

Kaynak: ‹stanbul Görsel Gezi Rehberi, Dost Kitabevi, 1998 .

Fethi Ahmet Paşa Yalõsõ ya da Mocan Yal›s› Kuzguncuk’tad›r. 18. yüzy›l sonlar›nda yap›lm›ßt›r. Besteci Franz Liszt ile mimar Le Corbusier burada kalm›ßt›r. Cesur d›ß dekorasyonu nedeniyle “Pembe Yal›” olarak da bilinen yap› karadan güçlükle görülebilecek bir konumdad›r .

Ethem Pertev Yalõsõ Kanl›ca’dad›r. 1867 - 1908 aras›n› kapsayan ünlü “kozmopolit dönem”in baßl›ca örneklerindendir. Alt›nda bir kay›khane vard›r ve bir yal›n›n geleneksel özellikleriyle daha sonra ortaya ç›kan kar›ß›k ahßap oymalar› bünyesinde toplam›ßt›r.

Dirsek ç›kma üst kat odalar›n› taß›rd›.

Barok etkiler, oyma ißlemeli balkonda göze çarpmaktad›r.

Yalõnõn altõndaki kayõkhane.

3 Bo¤aziçi yal›lar›.

4 1890’da ‹stanbul’da Beyo¤lu.

Kaynak: J. Freeley, Saltanat Þehri ‹stanbul, ‹letißim Yay›nlar›, 1999.

5 19. yüzy›lda Trabzon Liman›. 161

Kaynak: Kartpostal, Levant Koleksiyonu.

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Tanzimat Fermanõ: Topkap› Saray›’n›n Gülhane Kößkü’nde okundu¤u için Gülhane Hatt-› Hümayunu olarak da bilinen ve Sultan Abdülmecid’in cülusu dolay›s›yla 3 Kas›m 1839 tarihinde ilân edilen karar. Tanzimat Ferman›, bütün Osmanl› uyruklar›na eßitlik, can ve mal güvenli¤i vaad eden, padißah›n hükümranl›¤›na s›n›r getiren ve sistemin Bat›l›laßmas›na yol açan bir belgeydi.

4. Modern Şehircilik Anlayõşõ İstanbul’da Başlõyor Bu gelißmelerden en çok etkinlenen kentlerin baß›nda ‹stanbul gelmekteydi. Hem Bat›yla yo¤un ilißkileri bulunan, hem de Tanzimat* hareketinin getirdi¤i yeniliklerin odak noktas› olan bu kent adeta kabuk de¤ißtirmeye baßlam›ßt›. Baz› an›tsal yap›lar›n tasar›m ve konumu d›ß›nda Osmanl› kentlerinde daha erken dönemlerde görülmeyen türden bir ßehircilik anlay›ß› hemen Tanzimat’tan sonra belirmißti. Daha önceleri bir tür “do¤al” yap›laßma ve büyümeye izin verilmekteydi. Kißiler sahip olduklar› arsaya diledikleri gibi ev yap›yor, evler aras›nda kalan boßluklar kamu alan› ve sokak olarak tan›mlan›yordu. Bunun sonucunda kentin ço¤u yerinde düzensiz, de¤ißken genißlikte, s›k s›k da ç›kmaz soka¤a dönüßen sokaklardan olußan karmaß›k bir yap› görülmekteydi. Tanzimat’la birlikte, Bat›daki örneklerden esinlenerek düzenli, genißletilmiß ve dik aç›larla kesißen sokaklar›n aç›lmas›na baßlanm›ßt›. Bu ißlem, özellikle kentte s›k s›k ç›kan yang›nlar›n yok etti¤i mahallelerin yerinde gerçekleßtirilmekteydi. Anayol olarak belirlenen baz› sokaklar, binalar y›kt›r›larak ya da cepheleri t›raßlanarak genißletilmekte, caddeye dönüßtürülmekteydi. 1870’lerden sonra bu caddelere raylar dößenerek, dönemin modernli¤ini simgeleyen tramvaylar ißletilmeye baßland› (1. belge). Bo¤aziçi ve Marmara Denizi’nde ißlemeye baßlayan vapurlar ise, kentin toplu ulaß›m a¤›n› daha da genißletmekteydi (2. ve 3. belge). Ayn› dönemde, belediyecilik girißimlerinin ilk örnekleri görünmekte, kentte ayd›nlatmadan çöp toplanmas›na, itfaiyeden postaya kadar yeni hizmet türleri ortaya ç›kmaktayd›. Kentin altyap›s›nda gözlemlenen bu de¤ißimler, üstyap›s›nda da hissedilebiliyordu. Ahßap evlerin yerini yavaß yavaß kâgir evler, baz› semtlerde ise apartmanlar almaya baßlam›ßt›. ‹thal mallar›n sat›ld›¤› büyük ma¤azalar, otel, lokanta, tiyatro, hastane gibi yeni türden hizmetler sunan kurulußlar ßehirde yaßayanlar›n hayat›n› köklü bir ßekilde de¤ißtirmekteydi. ‹stanbul’da baß döndürücü bir h›zla ortaya ç›kan bu yenilikler, di¤er kentlere de yay›lmakta gecikmedi. Böylece modernlik/ça¤daßl›k ile ba¤lant›l› bir çok yenilik, kimi zaman ithal yoluyla, kimi zaman iç dinamiklerden kaynaklanarak ülkenin büyük bir k›sm›nda gündelik yaßama girdi. 5. Modernleşmenin Yeni Ürün ve Hizmetlerinin Dengesiz Dağõlõmõ Bu yay›lman›n zaman ve mekân içinde s›n›rlar› vard›. Yeni ürün ve hizmetlerin da¤›l›m› dengesiz ve eßitsizdi. Zenginlikten hiç bir biçimde yararlanamayan kentler ve bölgeler vard›. Ayr›ca ‹stanbul ya da ‹zmir gibi modernleßen kentlerin içinde bile çeßitli semtlerin gelißme h›zlar› ve nitelikleri aras›nda çok önemli farklar olußmaya baßlam›ßt›. ‹stanbul’da Galata, Beyo¤lu ya da Sirkeci gibi semtler h›zla de¤ißirken, kentin iç kesimlerindeki birçok mahalle geleneksel yap›lar›n› korumakta, modernleßmenin yeni araçlar›ndan yararlanamamaktayd› (4. belge). ‹stanbul’un geleneksel ticaret merkezi olan Kapal› Çarß› ve çevresi kentin ve ülkenin ekonomik hayat›ndaki önemini yitirirken, bankalar›, sigorta ßirketleriyle yeni düzeni simgeleyen Galata ve Beyo¤lu yeni merkezler olarak belirmeye baßlad›. Gelißmekte olan her kentte “modern” kent ile “geleneksel” kent aras›nda karß›tl›¤a kadar varabilen farklar ortaya ç›kt›. Baßka bir deyißle, d›ßa ba¤›ml› ekonomik gelißmenin getirdi¤i sistem, hem varl›kl› ile yoksul aras›ndaki farklar› art›rd›, hem de toplumun baz› kesimlerinin ça¤daß/geleneksel, Bat›l›/Do¤ulu gibi ay›r›mlarla tan›mlanmas›na yol açt›. Durumu daha da ciddi bir boyuta getiren olgu ise, bu ayr›mlar›n büyük ölçüde toplum içinde varolan baz› dinsel ve kültürel farklar›n üzerine eklenerek onlar› daha da belirginleßtirmesiydi. Bat›l› bir hayat tarz› ve yeni ekonomik düzenden faydalanan baßl›ca kesim, ülkenin gayrimüslim nüfusunun önde gelen kesimleriyle Müslüman nüfusun bürokratik ve entellektüel seçkinleriydi. Müslüman ya da gayrimüslim halk›n büyük bir ço¤unlu¤u ise, yeni düzenin nimetlerinden ancak çok s›n›rl› bir ßekilde faydalanabilmekteydi. 19. yüzy›lda giderek artan milliyetçilik ideolojisinin de etkisiyle çeßitli gruplar aras›ndaki gerginlikler t›rmanmaya baßlad›.

Foto¤raf: Dünden Bugüne ‹stanbul Ansiklopedisi, Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakf›, 1994.

1 1900’lerin baßlar›nda Karaköy’de Bankalar Caddesi’nin baß›nda Tatavla (Kurtuluß) seferini yapan atl› tramvay.

Birinci Dünya Savaß›’nda gerginlikler ve çat›ßmalar doru¤a ulaßt›. 1915 - 1922 y›llar›nda aral›ks›z bir ßekilde savaß yaßayan Anadolu’nun baßl›ca yerleßim birimlerinin düzeni altüst oldu. Kurtuluß Savaß› ve Cumhuriyetin kurulußuyla birlikte, büyük bir y›k›ma u¤rayan ülkenin yeniden inßas›na baßlamak gerekti. Kurulacak yeni düzen, Osmanl› ‹mparatorlu¤u’ndakinden çok farkl› olarak, ulus-devlet mant›¤›na dayanacakt›r. 162

2

Şirket-i Hayriye ve Boğaziçi

“Þirket-i Hayriye’siz bir Bo¤aziçi tarihi düßünülemez. Þirket-i Hayriye ile Bo¤aziçi, birbirini tamamlayan iki varl›kt›r. 1851 y›l›nda kurulan bu vapurculuk ßirketinin ‹stanbul’un günlük yaßam›nda 94 y›l boyunca, vazgeçilmez bir yeri olmußtur. Önceleri siyah boyal›, semaver bacal›, zarif yandan çarkl›lar›, sonralar› daha büyükçe, geniß salonlu, uskurlu vapurlar›yla Bo¤az’›n iki yakas›ndaki halk› ‹stanbul’da taß›yan Þirket-i Hayriye için, bugünkü Bo¤aziçi’nin gerçek mimar›d›r dense, yeridir. Þirketin ilk vapurlar› 1854 y›l›nda geldi. Bu vapurlar, Bo¤az halk›n›n de¤ißmez birer sevgilisi oldu. Bo¤az’da oturanlar, onlar› daha uzaktayken bile tan›rlard›. ‹lerdeki burnun arkas›ndan süzülerek bir vapur mu ç›kt›, hele üstüste birkaç kere de düdük çalm›ßsa, gelen Alt›nkum mudur, Kocataß m›d›r, yoksa Kalender ya da Sütlüce midir, hemen bilirlerdi.

Kaynak: Kartpostal, Levant Koleksiyonu.

3 Þirket-i Hayriye’nin 1890’da hizmete giren 37 numaral› ‹hsan vapuru.

Bu vapurlar›n büyük olanlar›, küçük olanlar› vard›. Kolay yanaßan› zor yanaßan› olurdu. Kimi vaktinde gelir, kimi de geç kal›rd›. Bo¤az halk› bunlar›n hepsini bilir, kendini ona göre ayarlard›. Yaln›z vapurlar m›, kaptanlar da Bo¤az halk›n›n aßinas›yd›. Hayri Efendi Kaptan, Sezai Efendi Kaptan, Tahsin Efendi Kaptan, ya da Þeref Efendi Kaptan ve ötekiler Bo¤az sakinleri taraf›ndan say›l›r, sevilirdi. Hele çocuklar›n gözünde hepsi birer kahramand›.” Kaynak: Kartpostal, Levant Koleksiyonu. Kaynak: E. Tutel, Þirket-i Hayriye, ‹letißim Yay›nlar›, 1997.

4 ‹stanbul’da geleneksel yap›s›n› koruyan bir sokak (1898).

163

Konstantinopolis - İstanbul: Siyasal Gücün Merkezi Durum İncelemesi

Konstantinopolis (Latince), Kustantiniye (Arapça), Stinpolin (Yunanca), Tsargorad (Rusça), İstambol (Osmanlõca), İstanbul (Türkçe) Konstantinopolis Kenti Bin y›la yak›n bir süreyle Konstantinopolis, H›ristiyan dünyas›n›n en zengin kenti olmußtur. Kentin merkezinde üç büyük yap› bulunuyordu: Ayasofya Kilisesi, Hipodrom ve Büyük Saray. Bunlar›n d›ß›nda, kent en güzel sanat eserlerini bar›nd›ran saray ve kiliselerle dolup taßmaktayd›. Günlük yaßam fora denilen dört büyük pazar etraf›nda hareketleniyor; nüfusun içme suyu ihtiyac› gelißmiß bir teknikle yap›lan büyük su kemerleri ve sarn›çlarla karß›lan›yordu. 1200 y›llar›nda zenginli¤in doru¤undaki ßehirde o zamanlar tahminen 400 bin kißi yaß›yordu. Nüfus yo¤unlu¤u Aetius Sarnõcõ Kutsal Havariler Kilisesi Theodosius Surlarõ nispeten çok azd› ve bunun II. Theodosius’un yapt›rd›¤› kent Blachernae Sarayõ surlar›, Osmanl›lar›n 1453’te kenti Kariye Bozdoğan Kemeri (Valens) bir sonucu olarak kent fethetmesine kadar say›s›z sald›r›ya dayand›. Pantocrator surlar› içinde tarla ve Mocius Manastõrõ Sarnõcõ bahçeler bulunmaktayd›. Theodosius Forumu

Alõştõrma

Altõn Kapõ Kentin surlar› aras›ndaki törensel giriß kap›s›yd›.

Konstantin Forumu

Haliç’e gerilmiş zincir

1. Bizans iktidar›n›n merkezleriyle Osmanl› iktidar›n›n merkezleri aras›nda ne ölçüde süreklilikten söz edilebilir? 2. Bizans siyasal iktidar›n›n önemli merkezlerinin ak›beti ne olmußtur? Büyük Saray’dan bugüne neler kalm›ßt›r? 3. Büyük Saray’›n yap›s›n› Topkap› Saray›’n›n yap›s› ile karß›laßt›r›n. 4. Topkap› Saray›’n›n yap›s›n› ve düzenini Dolmabahçe Saray›’n›n yap›s› ve düzeni ile karß›laßt›r›n. 5. Bizans iktidar›nda Dolmabahçe’nin karß›l›¤› neresidir? Siyasal iktidar›n yer de¤ißtirme ihtiyac›n›n nedenleri nelerdir? 6. Bâb-› Hümayun’un iktidar›n temsili bak›m›ndan ißlevi nedir? 7. Dolmabahçe Saray›’n›n yap›m›nda finansman nas›l sa¤lanm›ßt›r? 8. Türk siyasal iktidar›n›n merkezlerinin tarihine bak›ld›¤›nda 1923 hangi aç›lardan bir kopußu ifade etmektedir?

Studion Manastõrõ

Konstantin Surlarõ (tümüyle kaybolmußtur)

Arcadius Forumu

Yerebatan Sarayõ Milion Taşõ Bütün yollar›n ölçüldü¤ü nirengi noktas›.

Theodosius Limanõ

Küçük Ayasofya Kilisesi Hipodrom

Kaynak: ‹stanbul Görsel Gezi Rehberi, Dost Kitabevi, 1998 .

Ayairini

Büyük Saray Ayasofya

1 Bizans’›n baßkenti Konstantinopolis.

Büyük Saray’õn Hikayesi Bizans döneminde ßimdiki Sultanahmet’in yerinde Büyük Saray vard›. Þaßaal› günlerinde saray›n Avrupa’da bir eßi daha yoktu ve bu ihtißam ziyaretçilerin gözlerini kamaßt›r›rd›. ‹mparatorluk kößkleri, devlete ait yap›lar, kilise, avlu ve bahçelerden olußan bu binalar toplam› Hipodrom’dan Marmara k›y›s›ndaki ‹mparatorluk Liman›’na kadar uzanan e¤imli, kademeli bir alana yay›lm›ßt›. Aßama aßama gelißen saray›n yap›m›na 4. yüzy›lda Konstantin döneminde baßlanm›ßt›r. 532’deki Nika Ayaklanmas›’n›n yol açt›¤› Augusteum Ayasofya yang›ndan sonra Justinyen taraf›ndan Milion Katizma Hipodrom’un Sütunlu bir Chalke yol mesafelerinin ‹mparatora ayr›lm›ß meydand›. genißletilmißtir. Sonraki Mese heykel ve Kapõsõ ölçüldü¤ü noktayd›. bölümüydü. dükkanlarla ‹mparatorlar, özellikle 9. Saray›n dolu, ana girißiydi. yüzy›ldaki I. Basil saray› sütunlu daha da büyüttü. Yüzy›llarca bir caddeydi. kullan›ld›ktan sonra, 13. Hipodrom yüzy›l›n ikinci yar›s›nda imparatorlar buray› Hormisdas terkedip Blachernea Sarayõ Saray›’na yerleßtiler. (...) Bizans Büyük Saray›’ndan geriye kalan tek parça Bukoleon Saray›’n›n duvar›d›r.

Sen Piyer Kilisesi

Altõn Salon (ßimdiki Mozaik Müzesi) Aziz Sergius ve Bacchus Kilisesi

Daphne Sarayõ

Bukoleon Sarayõ’n›n denize bakan muhteßem bir ön cephesi vard›.

Deniz Feneri

Magnaura Sarayõ

Nea Ekklesia, I. Basil taraf›ndan yapt›r›lm›ß ve daha sonraki bütün kiliselere model olußturmußtur.

Kaynak: ‹stanbul Görsel Gezi Rehberi, Dost Kitabevi, 1998 .

2 Bizans siyasal iktidar›n›n merkezlerinden Büyük Saray. 164

Topkapõ Sarayõ Sünnet Köşkü

Saat Sergisi

‹stanbul’un fethinden k›sa bir süre sonra, 1459-1465 y›llar› aras›nda, Hõrka-i Şerif Köşkü Fatih Sultan Mehmet asli oturma mekân› olarak Topkap› Saray›’n› inßa ettirdi. (...) Harem Baßlang›çta hükümet kona¤› olarak da kullan›lan Sarayda askerlerin ve devlet görevlilerinin yetißtirildi¤i bir medrese de bulunuyordu. Ancak 16. yüzy›lda hükümet Bab-› Ali’ye taß›nd›. Sultan I. Abdülmecit Babüsselam, 1853’te saray girißidir. Topkap›’dan ayr›l›p Dolmabahçe Divan Hazine Divan-› Saray›’na Hümayun Saltanat üyesi Giysileri Sergisi yerleßti. vezirlerin Topkap› Saray› Revan Odasõ topland›¤› bu oday› 1924’te müze Mutfaklarda padißah da kafes Babussaade seramik, cam ve arkas›ndan izlerdi. olarak halka aç›ld›. Ak A¤alar Kap›s› gümüß ißleri sergilenir. İkinci avlu

olarak da bilinir.

İftariye Köşkü Ba¤dat ve Sünnet Kößkleri aras›nda yer alan bu kößkün gölgelikli balkonundan harika bir Haliç manzaras› görülür. Bağdat Köşkü IV. Murat Ba¤dat’› ele geçirißinin (1639) ßerefine yapt›rm›ßt›r. Minyatür ve elyazmalarõ sergisi

III. Avlu III. Ahmet Kütüphanesi 1719’da yap›lan bu kütüphane mermerden, çok hoß bir yap›d›r.

Kaynak: ‹stanbul Görsel Gezi Rehberi, Dost Kitabevi, 1998 .

4

Bab-õ Ali

“Osmanl›lar zaman›nda sadrazam›n saray›na ve çal›ßma mekân›na aç›lan bu an›tsal kap›n›n yap›lmas›ndan sonra, ßehirde bulunan yabanc› elçiler Bab-› Ali elçileri diye bilinir oldu. Bab-› Ali kurumu Osmanl› toplumunda, zaman zaman sultanlar›n kaprislerini dengeleyen etkili bir unsur olußuyla tart›ß›lmayacak derecede önemli bir rol oynam›ßt›r.” Kaynak: ‹stanbul Görsel Gezi Rehberi, Dost Kitabevi, 1998 .

3 Topkap› Saray›: 19. yüzy›l›n ikinci yar›s›na kadar Osmanl› siyasal iktidar›n›n merkezi.

Merasim Salonu Bu muhteßem kubbeli salon 2500 kißi alacak biçimde tasarlanm›ßt›r. Dünyadakilerin en a¤›r› olmakla ünlü salon avizesi ‹ngiltere’den sat›n al›nm›ßt›r.

Dolmabahçe Sarayõ Dolmabahçe Saray›’n› 1856’da Sultan Abdülmecit yapt›rm›ßt›r. Padißah saray›n mimarlar› olarak, 19. yüzy›lda Bo¤aziçi’ni pek çok eserle dolduran Ermeni as›ll› mimar ailenin üyeleri olan Karabet Balyan ile o¤lu Niko¤os’u seçmißti. Dolmabahçe’nin aß›r› görkemi sanki, Osmanl›’n›n çöküß döneminde oldu¤unu yalanlamak amac›n› taß›r gibidir. Padißah, Saray› yabanc› bankalardan ald›¤› borçlarla yapt›rm›ßt›r.

Mavi Oda Dini bayramlarda padißah›n annesi, o¤lunun eß ve gözdelerini bu odada kabul ederdi.

Zülvecheyn ya da Manzaralõ Oda

Süfera Salonu Sefirlerin sultanla görüßmek için bekledikleri yerdi; saray›n en lüks odalar›ndan biridir.

Bab-õ Hümayun Bir zamanlar yaln›zca sultan ve vezirleri taraf›ndan kullan›lan bu kap› ßimdi saray›n ana girißidir.

Giriş

Harem

Pembe Oda Harem’in toplant› odas›yd›.

Valide Sultan’õn Kabul Odasõ

Atatürk’ün Yatak Odasõ Atatürk 10 Kas›m 1938’de sabah saat 9’u 5 geçe bu odada vefat etti. Saraydaki bütün saatler tam bu saatte durdurulmußtur.

Kõyõdaki Ana Giriş

Kuğulu Çeşme Bu çeßmenin bulundu¤u bahçe, saray›n ad›ndan da anlaß›laca¤› gibi doldurma usulü ile meydana getirilmißtir.

Abdülaziz’in Yatak Odasõ 150 kg.l›k bu amatör pehlivan için özel olarak yapt›r›lm›ß dev bir yatak bulunurdu.

Kõrmõzõ Oda Sultan taraf›ndan sefirleri kabulünde kullan›l›yordu.

Selamlõk

Padişah Hamamõ Bu hamam›n duvarlar› M›s›r mermerinin en güzel örnekleri ile kaplanm›ßt›r, çeßmeler som gümüßtendir.

5 Dolmabahçe Saray›: 19. yüzy›ldan itibaren Osmanl› siyasal iktidar›n›n merkezlerinden biri. 165

Kaynak: ‹stanbul Görsel Gezi Rehberi, Dost Kitabevi, 1998 .

Konstantinopolis - İstanbul: Dinsel Gücün Merkezi Durum İncelemesi

Konstantinopolis (Latince), Kustantiniye (Arapça), Stinpolin (Yunanca), Tsargorad (Rusça), İstambol (Osmanlõca), İstanbul (Türkçe)

Ana Apsisin ‹ki yan›nda küçük apsisler vard›r.

Dört Sütun Kubbeyi taß›r.

İç Dehliz Kilisenin girißini belirleyen örtülü bir koridordur.

Topkapõ Sarayõ

Kiremit ve taß d›ß cephede birlikte kullan›l›r. Nuruosmaniye Camii

Altõn Mozaikler tavan ile üst duvarlar› kaplar.

Soğuk Kuyu Medresesi

Bizans Kilise Mimarisi Erken Bizans kiliseleri ya bir bazilika formunda (Studion Manast›r›) ya da merkezi bir planda (Aziz Sergius ve Bacchus Kilisesi) yap›lm›ßlard›. 9. yüzy›ldan itibaren ise resimde görülen ve dört köße sütunlar etraf›nda inßa edilen kilise modeline geçildi. D›ß cephe genellikle süslemesiz kiremitlerle kaplan›yor, iç mekân ise alt›n mozaiklerle dekore ediliyordu. Kiliselerin ço¤u Osmanl›lar taraf›ndan camiye dönüßtürülmüß olmakla birlikte, özgün tasar›mlar› bugün hâlâ izlenebilmektedir.

1 Tipik bir geç dönem Bizans Kilisesi.

Zeynep Sultan Cami ve Mektebi

Surp Ohanes Kilisesi

Şahsuvar Mescidi

Christos Philanthropos Manastõrõ Aya İrini Müzesi

Sultanahmet Camii

Yerebatan Sarnõcõ (Bazilika Sarnõcõ)

Küçük Ayasofya Camii

Kaynak: “ An›t Eserler Atlas›”, Atlas, 1999 .

2 Tarihsel yar›madan›n plan›. Ayasofya

Alõştõrma 1. Bizans iktidar›n›n dinsel boyutu Konstantinopolis’in kent plan›na nas›l yans›m›ßt›r? Referans noktas› olarak al›nabilecek göstergeler nelerdir? 2. Ayasofya’n›n camiye dönüßtürülmesinin anlam› nedir? Bu durumun “siyasal bir mesaj” olarak taß›d›¤› önem nedir? Osmanl› döneminde siyaset (Bizans döneminde oldu¤u gibi) hangi bak›mlardan dinden çok az ayr›ßm›ß durumdad›r? 3. “Külliye” kavram› hangi bak›mdan dinselli¤in ötesine geçmektedir?

Ayasofya, yani “Kutsal Bilgelik Kilisesi” dünyan›n en büyük mimari eserleri aras›ndad›r. 1400 y›ll›k tarihiyle 6. yüzy›l Bizans baßkentinin gelißmißli¤inin Melek figürleri bir kan›t› gibi durmaktad›r ve kubbe zeminindeki pandadifleri süsler. sonraki yüzy›llar›n mimarisi Hat üzerinde çok büyük bir etkisi Panolarõ olmußtur. 537’de ‹mparator Justinyen taraf›ndan aç›lan Kürsü heybetli bina, burada daha önce bulunan iki eski kilisenin kal›nt›lar› üzerine inßa Bizans Kabartmasõ ‹lk Ayasofya’n›n edilmißtir. (yaklaß›k M.S. 415) muhteßem 15. yüzy›lda girißinin Osmanl›lar kal›nt›lar› aras›nda taraf›ndan bulunan koyun camiye figürleri. çevrilmißtir; minare, Payandalar türbe ve çeßmeler o İmparatorluk Kapõsõ zamandan İç kalmad›r. Dehliz Dõş Dehliz

Kaynak: ‹stanbul Görsel Gezi Rehberi, Dost Kitabevi, 1998 .

Tuğla minare

Sahõn Hünkar Mahfili Müezzin Mahfili

Şadõrvan 1740’larda yap›lm›ßt›r. Türk Rokoko tarz›n›n seçkin örneklerindendir. Çat›s› çiçek rölyefleriyle süslenmißtir.

Asma Katlar Kad›nlara ayr›lm›ßt›r.

3 Ayasofya: 6. yüzy›l Bizans baßkentinin gelißmißli¤inin göstergesi. 166

Mozaikler Hz. ‹sa’y› IX. Constantine ve kar›s› Zoe ile gösteren güney galerisindeki bu mozai¤in de aralar›nda yer ald›¤› harika Bizans mozaikleri. Taç Alanõ ‹mparatorlar›n taç giydi¤i yerdi.

III. Mehmet Türbesi

III. Selim Türbesi Üç türbeden en eskisidir ve 1577’de II. Sinan’›n Mahmut planlar›na Kütüphanesi göre tamamlanIII. Murat m›ßt›r. Türbesi 1599’da ‹çi yap›lm›ßt›r. 103 tamam›yla çocu¤u olan III. Murat ‹znik buraya defnedilmißtir. çinileriyle Vaftiz kõsmõ dößenmißtir. 6. yüzy›ldan kalmad›r; burada iki padißah›n kabri bulunur.

Sultanahmet Camii Mavi Cami olarak bilinen Sultanahmet, bu ad› içini süsleyen mavi ‹znik çinilerinden al›r. (...) Sultan I. Ahmet’in camiyi yapt›r›ß›, Osmanl›’n›n duraklama dönemine rastlar. 1609 -1616 y›llar› aras›nda saray mimar› Mehmet A¤a Saltanat Köşkü taraf›ndan yap›lm›ßt›r. Günümüzde Vak›flar Hal› Müzesi’ni Planlar›ndaki ihtißam bar›nd›rmaktad›r. döneminde büyük eleßtirilere yol açm›ßt›r. Özellikle, 6 minareli olmas› Mekke mimarisine meydan okuma Minber olarak 17. yüzy›ldan kalan minber oymal› beyaz mermerden yap›lm›ßt›r. alg›lanm›ßt›.

Kubbenin Altõ Caminin kubbelerinin ve yar›m kubbelerinin alt› büyüleyici desenler ve nefis arabesklerle boyanm›ßt›r. Kubbelerin üzerindeki pencerelerin camlar›nda art›k orijinal 17. yüzy›l vitraylar› bulunmamaktad›r.

Kalõn Filayaklarõ Kubbenin a¤›rl›¤›n› desteklemektedir.

Hünkâr Mahfili Padißah ve maiyetine ayr›lm›ßt›.

Mihrap

250’den fazla pencereyle caminin içi ›ß›l ›ß›ld›r.

Kubbelerin Görünümü S›ra s›ra kubbelerin muhteßem görünüßünü aßa¤›daki avludan bak›ld›¤›nda gerçekten de çok çarp›c›d›r.

Giriş Şadõrvan Alt›gen ßad›rvan art›k tamam›yla dekoratiftir, çünkü cemaat aptesini burada almamaktad›r. Her minarenin iki ya da üç ßerefesi vard›r

Cuma hutbelerinde vaiz taraf›ndan kullan›l›r.

Namazgâh

İznik Çinileri Çiniler ‹znik çinicili¤in dorukta oldu¤u döneme aittir.

Turist çõkõşõ Müezzin mahfili

At Meydanõ Çõkõşõ Avlu girişi Avlu namazgâhla ayn› büyüklüktedir; bu, camiye daha dengeli bir mimari kazand›r›r.

Kaynak: ‹stanbul Görsel Gezi Rehberi, Dost Kitabevi, 1998 .

Aptes Art›k içerdeki ßad›rvan kullan›lmad›¤›ndan, cemaat aptes almak için caminin d›ß›ndaki musluklardan yararlanmaktad›r.

4 Sultanahmet Camii: I. Ahmet’in yapt›rm›ß oldu¤u ve “Mavi Cami” olarak an›lan dünyan›n en ünlü camisi.

Süleymaniye Camii

Hürrem Sultan Türbesi’nde Kanuni’nin çok sevdi¤i eßi yatmaktad›r.

Avlu Avluyu çevreleyen eski sütunlar›n At Meydan›’ndaki Bizans dönemine ait katizmadan getirildi¤i san›lmaktad›r.

‹stanbul’un bu en büyük camii hem Mimar Sinan’›n övünç kayna¤›d›r hem de kurucusu Kanuni Sultan Süleyman’›n “Muhteßem” san›na uygun bir yap›d›r. 1550 - 1557 Muvakkithane Geçidi Þu anda kapal› olan ana y›llar› aras›nda Haliç’in avlu girißinde namaz vakitlerini yukar›s›nda, Eski Saray’›n tayinle görevli olan cami astronomlar›n›n yerinde yap›lm›ßt›r. Kentin odalar› da vard›. di¤er büyük camileri gibi, yaln›zca bir ibadet yeri de¤il, ayn› zamanda bir külliye idi. Caminin etraf›nda hastane, imaret, medreseler, kervansaray ve hamam bulunmaktayd›. Bu külliyede, aralar›nda Sinan’õn Türbesi Müslüman, H›ristiyan ve Yahudilerin Kervansarayda gezginler ile hayvanlar›na kalacak yer ve oldu¤u 1 000 İmaret Kapõsõ yiyecek sa¤lan›rd›. yoksulu her gün İmaret doyuracak bir Þehirdeki yoksullar›, camide çal›ßanlar› ve onlar›n ailelerini beslerdi. kapasiteye sahip bir Avlusundaki de¤irmen taß›n›n büyüklü¤ü herkesi yard›m sistemi y›llarca doyurabilmek için gereken hububat›n ölçüsü hakk›nda bir fikir vermektedir. varl›¤›n› korumußtur.

Giriş

Minare

Süleyman’õn Türbesi Süleyman’›n k›z› Mihrimah Sultan’›n ve ard›llar› II. Süleyman ile II. Ahmet’in kabirlerindeki y›ld›zlara zümrütler Kabristan kak›ld›¤› söylenir.

Musalla Taşlarõ Mermerden yap›lm›ßt›r.

Medreseler Caminin güneyindedir. Burada 110 000 elyazmas›n› içeren bir kütüphane bulunmaktad›r.

Tiryakiler Çõkmazõ’na bu ad bir zamanlar burada çay ve kahvenin yan›nda esrar ve afyon da sat›ld›¤› için verilmißtir.

Darüşşifa ve Darülaceze

Kaynak: ‹stanbul Görsel Gezi Rehberi, Dost Kitabevi, 1998 .

5 Süleymaniye Camii: Kanuni Sultan Süleyman’›n “muhteßem” san›na uygun bir yap›d›r. 167

Konstantinopolis - İstanbul: Ekonomik Gücün Merkezi Durum İncelemesi

Konstantinopolis (Latince), Kustantiniye (Arapça), Stinpolin (Yunanca), Tsargorad (Rusça), İstambol (Osmanlõca), İstanbul (Türkçe)

Maslak ve Kozyatağõ’ndaki Plazalar KOZYATAĞI Bitiş Yõlõ

Ofis alanõ (m2)

Plaza İsmi

Bitiş Yõlõ

Ofis alanõ (m2)

Spring Giz (1-2)

1997

40 000

Perdemsar

1997

12 000

Maslak

1997

55 000

Nora

1997

9 526

Ren-Gat Center

1998

22 000

Hayrioğlu

1998

1 800

Ata Centre

1997

13 974

Şaşmaz

1997

10 640

Acarlar Maslak

1998

13 185

Persintili

1997

2 206

Alarko Alsim

1998

15 500

Tema

1997

2 571

Nurol İş Merkezi

1997

25 500

Yolbulan

1997

13 250

Park

1997

40 000

Kar II

1998

28 204

Golden

1999

-

Odak

1998

12 304

Kozyatağõ

1998

26 000

Üçem

1998

TOPLAM

(m2)

225 159

TOPLAM (m2)

2

4 28

1

6 12 8

9 10 11

30 000 148 501

19

1 Plazalar Maslak ve Kozyata¤›’nda yo¤unlaßmaktad›r.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

20

21

23

17

18

13 141516 MOBİL

22

DDESİ E CA KDER BÜYÜ

Maslak Polaris Siemens Nixdorf ‹stanbul Çorap BP Nazmi Akbac› ‹ß Merkezi Ata Center Giz Plaza Sümerbank Gen. Md. Audi / Do¤uß Özköseo¤lu Han

25

11 12 13 14 15 16 17 18 19

İSTİNYE

Yurtbank Gen. Md. T.Market, TicaretAral›k, Ban. Gen. Kaynak: 20 Emlak 1998.Md. Maslak Kule 21 Park Plaza Þiße Cam 22 Dim ‹nßaat Bilgi Üniversitesi 23 Noramin ‹ß Merkezi Emlakbank Gen. Md. 24 Migros Emlakbank Gen. Md. 25 Interbank - NTV Spring Giz 26 Jumbo Plaza ‹stanbul Princess Oteli 27 Garanti Ban. Gen. Md. Osmanl› Bankas› 28 Nurol ‹ß Merkezi Gen. Md.

2 Maslak semtinde bulunan önemli iß merkezleri.

1. ‹stanbul’un Türkiye Cumhuriyeti’nin mali gelirlerine katk›s› nedir?

4. ‹stanbul’daki ilk “modern“ bankalar nerede kurulmußtur? Bu yer seçiminin ard›ndaki nedenler nelerdir?

24

Kaynak: Emlak Market, Aral›k, 1998.

Alõştõrma

3. Kapal›çarß›’n›n geçmißi hangi tarihe dayanmaktad›r? ‹lk dönemlerde ne tür ißlevleri yerine getirmekteydi? Plan›na bak›ld›¤›nda düzeni hakk›nda neler söylenebilir? Günümüzdeki ißlevleri nelerdir?

27 26

Kaynak: Adres.

2. Levent ve Maslak’›n bugünkü foto¤raflar›n› tan›mlay›n ve karß›laßt›r›n. Yeni ekonomik karar ve kumanda merkezleri karß›m›za hangi ßekillerde ç›kmaktad›r?

5

3

SARIYER

MASLAK Plaza İsmi

KÖPRÜ

İller Bazõnda Vergi Gelirlerinin Tahakkuk ve Tahsilatõ (Ocak - Mayõs 2000) (Milyar TL) Tahakkuk

Tahakkuk

Tahsilat

171 980

103 462

1,02

İçel

8 546

7 241

0,07

İstanbul

Ankara

1 757 253

1 377 066

13,62

Antalya

127 124

72 444

0,71

Kocaeli

Balõkesir

98 489

58 687

0,58

K. Maraş

Bolu

12 397

5 901

0,06

Muş

337 449

248 194

2,44

24 529

14 966

9 051

3 161

Eskişehir

61 900

Gaziantep

Adana Ağrõ

Bursa Diyarbakõr Düzce

Iğdõr

Top. Tah. İç Payõ (%)

İzmir

Tahsilat

139 591

102 007

5 889 959

4 120 272

Top. Tah. İç Payõ (%) 1 40,45

733 999

571 228

5,61

1 634 748

1 483 706

14,57

30 861

21 427

0,21

3 443

1 971

0,02

Samsun

66 000

50 747

0,5

0,15

Tekirdağ

99 379

74 753

0,73

0,03

Tunceli

2 401

1 925

0,02

43 510

0,43

Zonguldak

77 046

59 198

0,58

64 350

41 500

0,41

Batman

6 627

4 761

0,05

7 983

5 882

0,06

Van

14 477

10 646

0,1

3 ‹ller baz›nda vergi gelirlerinin tahakkuk ve tahsilat›, ‹stanbul’un ekonominin merkezi olarak taß›d›¤› önemi göstermektedir. 168

Kaynak: ‹ß Bankas›.

Kaynak: Skylife.

4 Levent’te plaza yo¤unlu¤u: ‹ß Kuleleri.

5 ‹stanbul’da küçük Manhattan.

Örücüler Kapõsõ

Kapalõçarşõ

Mõsõr Çarşõsõ Valide Hanõ

Çarß› II. Mehmet taraf›ndan 1453’teki fetihten k›sa bir süre sonra kurulmußtur. Çarß›n›n pek çok girißi vard›r; bunlardan en elverißli olanlar› Çarß›kap› ile Nuruosmaniye Kap›s›’d›r. ‹ßaretlere ra¤men kaybolmak çok Şark Kahvesi kolayd›r. Bu kahve Çarß›daki çarß› sakinlerin mallar›n de ra¤bet etti¤i ço¤u en gözde arkalardaki mekânlar gözlerden aras›ndad›r. uzak hanlarda üretilir.

Zincirli Han Çarß›’daki en hoß hanlardan biridir. Burada kendi seçece¤iniz bir tasar›ma göre mücevher yap›t›rabilirsiniz. İç Bedesten Çarß›n›n en eski bölümüdür. Mücevherlerin yap›l›p sat›ld›¤› bir yer olarak da hizmet veren bu bölüm bir zamanlar kilitli bir depo olarak kullan›l›yordu.

Burasõ 17. yüzy›lda bir kahvehane olarak yap›lm›ßt›, ßimdi bir kuyumcu dükkan›d›r. Sergideki Halõlar Çarß›’da Türkiye’nin dört bir yan› ile Orta Asya’dan gelen hal› ve kilimler sat›lmaktad›r. Mahmut Paşa Kapõsõ

Döviz Ticareti cep telefonlar›yla yürütülür. İç Bedesten Geçidi Sandal Bedesteni 16. yüzy›ldan kalmad›r. Sütunlar üzerinde duran 20 tu¤la kubbeyle örtülmüßtür.

Beyazõt Kapõsõ

Çadõrcõlar Caddesi, Sahaflar Çarşõsõ

6 Bankalar Caddesi: ‹stanbul Karaköy’de ilk “modern” bankalar›n kuruldu¤u yer.

Havuzlu Lokantasõ Çarşõkapõ Beyazõt Tramvay Durağõ

Mermer Çeşme Çarß›n›n içme suyu eskiden bu bak›r ve mermerden iki çeßmeden sa¤lan›rd›.

Nuruosmaniye Kapõsõ Hatõra Eşyalar

Nuruosmaniye Cami Çemberlitaş Tramvay Durağõ

Kalpakçõlar Başõ Caddesi Çarß›n›n en geniß caddesidir. Burada parlak vitrinleriyle say›s›z kuyumcu dükkân› s›ralan›r.

Kaynak: ‹stanbul Görsel Gezi Rehberi, Dost Kitabevi, 1998 .

7 Kapal›çarß›: ‹stanbul’un bölgesel bir ticari merkez olmas›n›n en iyi göstergesi. 169

6

Kõsõm II:

Fiziki, Beşeri ve Ekonomik Coğrafya

Yükselen Bir Bölgesel Güç Türkiye Cumhuriyeti, kendisini hem Avrupalõ hem de Asyalõ olarak tanõmlamaktadõr. Türkiye, 21. yüzyõlda bu iki coğrafyayõ da içeren hedefler öngörmektedir. Bu hedefler Avrupa Birliği’ne üyelik ve Avrasya coğrafyasõnda etkinliktir. A. Osmanlõ Devleti, Avrupa Devletler Sistemine Eklemleniyor

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Westfalia Antlaşmasõ: Avrupa’da Otuz Y›l Savaßlar›’n› bitiren ve egemen devletler sistemini kuran antlaßma. *Waterloo: Napoléon’un u¤rad›¤› son ve kesin yenilgi. Fransa ile öteki Avrupa devletleri aras›nda yirmi üç y›l süren savaßa son vermißtir. *Viyana Kongresi: Napoléon Savaßlar› sonras›nda Avrupa’n›n siyasal co¤rafyas›n› yeniden biçimlendiren kongre. *Avrupa Uyumu: Napoléon sonras› dönemde var olan s›n›rlar› ve siyasal statükoyu korumak amac›yla Avrupa krall›klar› taraf›ndan benimsenen üstü kapal› oydaßma.

1. Avrupa Uyumu: Sorunlara Diplomatik Çözüm Arayõşõ Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun Avrupa ile ilißkileri baßlang›çta imparatorlu¤un Avrupal› güçlere askeri üstünlü¤ü çerçevesinde ßekillenmißti. Bu üstünlük 18. yüzy›ldan itibaren sars›lmaya baßlam›ßt›r. Daha önce Avrupa ile diplomatik ilißkiler gelißtirme gereksinimi duymayan Osmanl›lar, askeri üstünlüklerini yitirince diplomasiye a¤›rl›k vermißlerdir. Avrupa k›tas›nda o dönemin diplomatik ilißkiler a¤›n›n temelini 1648 Westfalia Antlaßmas›’yla* ortaya ç›kan Avrupa Devletler Sistemi olußturmaktayd›. 1789’daki Frans›z Devrimi’nin etkisi ile gelißen ulusçuluk ak›m›, Avrupa monarßilerini, özellikle de çokuluslu imparatorluklar› tehdit etmeye baßlad›. Devrim sonras›nda yaßanan iktidar mücadelelerinden galip ç›kan General Napoléon Bonaparte önderli¤indeki Fransa, hem ulusçu hareketleri destekledi, hem de monarßilere yönelik büyük bir askeri tehdit olußturdu. Avrupa’y› askeri anlamda tehdit eden Napoléon’un Waterloo’da* (18 Haziran 1815) yenilmesi ile monarßiler k›sa bir süre için de olsa rahat bir nefes alm›ßt›r. Özellikle ulusçuluk ak›m›n›n etkisiyle çok uluslu imparatorluklardan kopmalar› engellemek ve Avrupa’da siyasal s›n›rlar›n de¤ißmezli¤ini güvence alt›na almak için 1815’de Viyana Kongresi* toplanm›ßt›r. Avrupa sorunlar›n› düzenli diplomatik toplant›larla çözme girißimlerinin ilk örne¤i olan Avrupa Uyumu,* bu konferans sonunda do¤mußtur. 2. Osmanlõ Devleti’nin Avrupa Uyumuna Eklemlenmesi Giderek güçlenen ulusçuluk ak›m› Osmanl›’n›n yönetimi alt›ndaki uluslar› da etkilemißtir. ‹lk olarak 1821’de Yunanl›lar ba¤›ms›zl›k savaß› baßlatm›ßt›r. 19. yüzy›lda özellikle Rus Çarl›¤› ile girißilen savaßlarda al›nan yenilgiler hem toprak kay›plar›n› a¤›rlaßt›rm›ß hem de Osmanl› yönetimindeki di¤er uluslar›n ba¤›ms›zl›k hareketlerini kolaylaßt›rm›ßt›r. Bunlara bir de M›s›r Valisi Mehmet Ali Paßa ile girißilen savaßlardaki kay›plar eklenince, Osmanl› Devleti d›ß deste¤e gereksinim duymußtur. Britanya ‹mparatorlu¤u, bu deste¤i vermeye istekli görünmüßtür. Ancak Büyük Britanya’n›n deste¤i koßulsuz olmam›ßt›r. Osmanl›’da ilk siyasal reform girißimi olan 1839 tarihli Tanzimat Ferman›’n›n (2. belge) ard›ndan ilan edilen Islahat Ferman›, Osmanl›’da d›ß bask›larla reform girißimlerinin ilk örne¤ini olußturmußtur (3. belge). 1856’da Rusya’ya karß› Büyük Britanya’n›n deste¤ini sa¤lamaya yönelik olan Gülhane Hatt-› Hümayunu ile bütün Osmanl› uyruklar›na eßitlik ve can ve mal güvenli¤i getirilmesi öngörülmüßtür. Büyük Britanya, Osmanl› Devleti’ni Avrupa Uyumu’na kat›lmaya davet etmiß ve bu davet kabul edilmißtir. Böylece Osmanl› Devleti 1815’de olußturulan Avrupa Uyumuna resmen kat›larak, Avrupa Devletler Sistemine eklemlenmißtir.

B. Avrupa Uyumunun Sonu: Yeni Yüzyõl, Yeni Sistem ve Yeni Ülke 1. Sonu Gelmez Savaşlar ve Yeni Komşular

Kaynak: YKY Arßivi

1 Tanzimat’›n mimar›: Mustafa Reßid Paßa.

Avrupa Devletler Sistemine eklemlenme, toprak kay›plar›n›n sonu anlam›na gelmemißtir. Hem Avrupal› büyük güçler, hem de ba¤›ms›zl›¤›n› yeni kazanan uluslar çözülme sürecine giren Osmanl› ‹mparatorlu¤u’ndan önemli toprak kazançlar› elde etmißtir. 19. yüzy›l›n sonlar›na do¤ru Rusya, Büyük Britanya ve Fransa, Ortado¤u ve Balkanlar’da ele geçirdikleri topraklar nedeniyle Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun co¤rafi komßular› olmußtur. 170

2

Tanzimat Dönemi

Tanzimat Dönemi

“Geniß anlam›yla Tanzimat (düzenlemeler), Osmanl› devlet yap›s›nda ve devlet-toplum ilißkilerinde yap›lan düzeltmeleri ifade eder. Bu aç›dan, bu deyimin kapsam›na, III. Selim ve II. Mahmud reformlar›n› sokan yazarlar oldu¤u gibi, Tanzimat döneminin II. Meßrutiyet’e (1908) kadar sürdü¤ü görüßünü savunanlar da vard›r. Dar anlam›yla Tanzimat ise, genel olarak kabul edildi¤i üzere, 1839 Gülhane Hatt-› Hümayûnu ile baßlay›p 1870’li y›llar›n baßlar›na kadar süren s›n›rl› bir dönemi ifade eder.

idarî hayat›nda birtak›m reformlar›n yap›lmas› tavsiyesinde bulunurlar. Ekonomik alandaki reform talepleri, Osmanl› ekonomisinin, kendisini d›ß rekabete karß› koruyan himayeci setlerden kurtar›lmas›n›, böylece liberalleßtirilerek d›ßa aç›lmas›n› amaçlamaktayd›. Nitekim, ‹ngiltere ile yap›lan 1838 Ticaret Antlaßmas› (bu antlaßman›n benzeri daha sonra pek çok Avrupa devletleriyle de yap›lacakt›r), bütün bu talepleri fazlas›yla karß›lam›ßt›r. ‹ngiltere’nin ve di¤er Avrupa devletlerinin siyasî ve idarî alanlardaki taleplerinin candamar› ise, imparatorlu¤un bütün uyruklar› aras›nda tam bir eßitli¤in sa¤lanmas› noktas›nda odaklaß›yordu. Bundan beklenen de, özellikle H›ristiyan unsurlar›n korunmas› ve gelißmelerinin sa¤lanmas›yd›.

Dar anlam›yla Tanzimat döneminin öncekilerden ayr›ld›¤› birinci nokta, Tanzimat reformlar›n›n padißahtan de¤il, az say›daki fakat etkili devlet adamlar›ndan gelmesi ve bunlar eliyle yürütülmesidir (Mustafa Reßid, Âli ve Fuad Paßalar...). (...)

Tanzimat reformculu¤unda d›ß bask› ve etkilerin bunda aç›k bir ßekilde rol oynam›ß olmas›, gerek o dönemde gerekse ondan bu yana, Türk ve yabanc› pek çok gözlemciyi, Tanzimat’›n d›ß bask›lar›n bir eseri oldu¤u fikrini savunmaya götürmüßtür. Bu görüßte büyük bir gerçek pay›n›n bulunuyor olmas›, Tanzimat’› do¤uran önemli iç nedenlerin gözden kaç›r›lmas›na yol açmamal›d›r. Reformist bir genç ayd›n kußa¤›n›n yetißmiß olmas›, bunlar›n birtak›m reformlarla devleti düzeltip güçlendirme fikrini ›srarla savunmalar›, M›s›r ve Bo¤azlar sorunu gibi devletin iç zay›fl›klar›ndan da kaynaklanan iki temel sorunun ancak bu ßekilde çözülebilece¤i inanc›, iç dinamikler konusunda ilk akla gelen noktalard›r.”

Tanzimat’›n ikinci özelli¤i, Osmanl› devlet sistemiyle ilgili de¤ißmelerde, d›ß etkenlerin rolünün elle tutulur hale geldi¤ini göstermiß olmas›d›r. Örne¤in, Tanzimat’›n as›l mimar› olan Mustafa Reßid Paßa, Bat› uygarl›¤›yla bütünleßmenin zorunlulu¤una inanan yeni bir ayd›n bürokrat grubun temsilcisi olup Bat›l› devletler ve özellikle ‹ngiltere kat›nda büyük sayg›nl›¤› olan bir devlet adam›d›r. Öte yandan, M›s›r ve Kavalal› Mehmed Ali Paßa sorunu yüzünden baß› dertte olan imparatorlu¤u bu durumdan kurtarmak için baßta ‹ngiltere olmak üzere di¤er baz› Avrupa devletleri ile ittifak yollar›n› arayan Mustafa Reßid Paßa’ya, ‹ngiliz yetkilileri, Osmanl› Devleti’nin ekonomik, siyasî ve

Kaynak: B. Tanör, “Anayasal Gelißmelere Toplu Bir Bak›ß”, Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Türkiye Ansiklopedisi, C. 1, ‹letißim Yay›nlar›.

3

Islahat Fermanõ

“28 Þubat 1856 tarihinde, daha çok d›ß etkiler alt›nda yay›mlanan Islahat Ferman›, hukuk aç›s›ndan, Tanzimat Ferman›’n›n tamamlay›c›s›d›r. (...) Tanzimat Ferman›’nda, Müslüman-z›mmî eßitli¤i aç›kça belirtilmemiß, ama uyruklara tan›nan güvenceler dolay›s›yla böyle bir eßitli¤in söz konusu olabilece¤i tahmin edilmißti. Fakat uygulamada, z›mmîlere karß› eski davran›ß sürdürülmüßtür. Bat›l› büyük devletlerin Osmanl› ülkesindeki ç›kar çat›ßmalar›n›n en yo¤un biçim ald›¤› s›rada, özellikle Rusya’ya karß› ‹ngiltere ve Fransa’n›n deste¤ini sa¤layabilmek için, z›mmî uyruklar›n Tanzimat ilkeleri içinde yaßacaklar›n›n tekrar› ve onlara tan›nan haklar›n aç›kça belirtilmesi için, istenmeyerek de olsa, Paris Kongresi’nin topland›¤› s›ralarda Islahat Ferman› ilan edildi. Bu ferman, biçim ve hukuk aç›lar›ndan Tanzimat Ferman›’na benzer. Ancak içindekileri olumlu ve olumsuz olarak ikiye ay›rabiliriz: ‹slâm kamu hukuku ilkelerine bir ölçüde ayk›r› düßse bile, z›mmîlerin Müslümanlara eßit tutulmas›, hukuk devleti için zorunludur. Bu aç›dan, konulan ilkeler Tanzimat Ferman›’n› olumlu biçimde tamamlamaktad›r. Öte yandan, z›mmîlere ve yabanc›lara tan›nan imtiyazlar hukuk birli¤ini sars›c› ve y›k›c› niteliktedir. Islahat Ferman›, Paris Bar›ß Antlaßmas›’n›n metnine al›nm›ß ve ayn› antlaßmada Osmanl› Devleti’nin içißlerine kar›ß›lmayaca¤› kararlaßt›r›lm›ß olmas›na ra¤men, ferman›n antlaßma içinde bulunmas›, dolayl› yollarla da olsa, büyük devletlerin Osmanl› ‹mparatorlu¤u üzerinde söz sahibi olmas›na yol açm›ßt›r.” Kaynak: B. Tahiro¤lu, “Tanzimat’tan Sonra Kanunlaßt›rma Hareketleri”, Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Türkiye Ansiklopedisi, C. 3, ‹letißim Yay›nlar›.

171

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *1917 Devrimi: 1917’de Rusya’da Bolßeviklerin iktidar› ele geçirdi¤i devrim. *Gümrü Antlaşmasõ: Kurtuluß Savaß›’nda TBMM Hükümeti ile Ermenistan aras›ndaki savaß› sona erdiren antlaßma. Ankara Hükümeti’nin imzalad›¤› ilk uluslararas› antlaßmad›r. *Milletler Cemiyeti: Birinci Dünya Savaß› sonras›nda uluslararas› bar›ß ve güvenli¤i sa¤lamak üzere kurulan uluslararas› örgüt. *Musul Sorunu: Lozan Konferans›’nda çözümü ileri bir tarihe b›rak›lan ve 1920’lerde Türkiye ile ‹ngiltere aras›nda sürtüßmelere neden olan anlaßmazl›k.

20. yüzy›lda bu güçlere ‹talya da kat›lm›ßt›r. 1911’de Trablusgarp’a sald›ran ‹talya hem Libya’y› hem de Ege’deki Oniki Ada’y› (Menteße Adalar›) ißgal etmißtir. Bu sayede ‹talya da Osmanl› ‹mparatorlu¤u’na komßu büyük Avrupal› güçlerden biri olmußtur. K›sa süre sonra, Balkanlardaki yeni ba¤›ms›z devletler Osmanl› ‹mparatorlu¤u’na sald›rm›ßt›r. Balkan Savaßlar› sonunda (1912 - 1913) Yunanistan, Bulgaristan, S›rbistan ve Karada¤ önemli toprak kazançlar› elde etmißlerdir. 2. Birinci Dünya Savaşõ ve İmparatorluk Coğrafyasõnõn Sonu Giderek daralan bir co¤rafyaya s›k›ßan Osmanl› ‹mparatorlu¤u, Birinci Dünya Savaß›’na ‹ttifak Devletleri’nin yan›nda kat›lm›ßt›r. ‹mparatorluk bu sayede kaybetti¤i topraklar›n bir bölümünü geri alabilmeyi ummußtur. ‹tilaf Devletleri’yle girilen mücadelede, Osmanl› ‹mparatorlu¤u de¤ißik cephelerde, ‹ngiliz, Frans›z, Rus ve ‹talyan birlikleri ile savaßm›ßt›r. Do¤u’da Ruslara karß› yürütülen savaßta 1917 Devrimi* ile yönetimi ele geçiren Bolßeviklerin ülkelerini savaßtan çekmesi sonucu Osmanl› ‹mparatorlu¤u toprak kazançlar› sa¤lam›ßt›r. Bu sayede Do¤u’da daha önce Rusya’n›n ißgal etti¤i baz› yerler geri al›nm›ßt›r. Ancak savaß, 1918’de ‹ttifak Devletleri’nin yenilgisiyle sonuçlan›nca, Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun galip devletlerce paylaß›m› gündeme gelmißtir. 19 May›s 1919’da Mustafa Kemal (1. belge) önderli¤inde baßlat›lan Milli Mücadele’nin co¤rafi hedefleri aç›s›ndan, Osmanl› Meclis-i Mebusan›’n›n 28 Ocak 1920’de kabul etti¤i Ulusal And (Misak-› Milli) yol gösterici olmußtur. Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun topraklar›n›n paylaß›lmas› düßüncesi 10 A¤ustos 1920’de imzalanan Sevr Antlaßmas› ile ifadesini bulmußtur. Bir paylaß›m plan› olan bu antlaßma hükümlerinin uygulanmaya baßlamas›yla, Osmanl› topraklar› galip devletlerce ißgal edilmißtir. ‹ßgalcilere karß›lan yürütülen ‹stiklal Savaß›, 1922’de baßar›ya ulaßm›ßt›r. K›sa süre sonra ‹tilaf Devletlerinin Anadolu ve Do¤u Trakya’daki ißgalleri sona ermißtir. 29 Ekim 1923’de Cumhuriyet ilan edilmißtir. 24 Temmuz 1923’te, daha sonra Cumhuriyetin ‹kinci Cumhurbaßkan› olan ‹smet ‹nönü taraf›ndan imzalanan Lozan Bar›ß Antlaßmas› (5. belge) ile Türkiye Cumhuriyeti, uluslararas› toplumun egemen ve eßit bir üyesi olarak tan›nm›ß (2. belge), komßular› ile s›n›rlar› belirlenmißtir. Bat›’da Meriç Nehri Yunanistan ile s›n›r› olußturmußtur. Türkiye Cumhuriyeti’nin Bat›’daki bir di¤er komßusu da Bulgaristan olmußtur. Do¤u’da Sovyetler Birli¤i s›n›r›, 2 Aral›k 1920’de imzalanan Gümrü Antlaßmas›* ile düzenlenmißtir. Ülkenin güneyinde yer alan Suriye Fransa’n›n, Irak topraklar› ise, Büyük Britanya’n›n denetimindeydi. Bu arada K›br›s Adas›’n›n egemenli¤i ‹ngiltere’ye b›rak›lm›ß, Oniki Ada ise ‹talyanlara devredilmißtir.

C. Türkiye Cumhuriyeti: Avrupa ile Yeni İlişkiler Başlõyor 1. Avrupa Karşõsõnda Tedirginlik Suriye, Irak, K›br›s ve Oniki Ada’y› elinde bulunduran büyük güçlerle komßuluk, Cumhuriyetin ilk y›llar›nda, yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin Avrupa’ya bak›ß›nda tedirginli¤e yol açm›ßt›r. ‹ngiltere ile Musul* (3. belge), Fransa ile Hatay (4. belge) konusunda yaßanan sorunlar bu tedirginli¤i daha da artt›rm›ßt›r. Güneyde bu sorunlarla u¤raß›l›rken, Bat›’da ‹talyan tehdidi ve Yunanistan ile bir türlü çözümlenemeyen ikili sorunlar, Cumhuriyetin öncelikli d›ß politika konular› olmußtur. Baßlang›çta Sovyetler Birli¤i, Türkiye Cumhuriyeti’nin iyi ilißkiler sürdürdü¤ü tek komßusu olmußtur. 1926’dan baßlayarak Türkiye, hem komßusu Avrupal› büyük güçlerle, hem de çevresindeki di¤er ülkelerle sorunlar›n› çözerek ekonomik ve siyasal ilißkilerini gelißtirmeye baßlam›ßt›r. 2. Uluslararasõ Sisteme Yeniden Katõlõm

1 Milli Mücadelenin Baßkomutan›, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk Cumhurbaßkan› Mustafa Kemal Atatürk.

Birinci Dünya Savaß›’ndan sonra 1919’da kurulan Milletler Cemiyeti’nin* amac› uluslararas› bar›ß ve güvenli¤i sa¤lamakt›. Bu uluslararas› örgüt, uluslararas› ilißkilerde güç kullan›m›n› engellemeye yönelikti. Türkiye Cumhuriyeti, uzunca bir süre bu örgütün ve güvenlik sisteminin d›ß›nda kalm›ßt›r. Türkiye’nin 1932 y›l›nda bu örgüte kat›lmas› bir anlamda, 1923 sonras› yaßad›¤› yaln›zl›k ve çekingenlik döneminin de sonu anlam›na gelmißtir. 172

3

Kaynak: Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi, C. 2, ‹letißim Yay›nlar›.

2 Lozan Antlaßmas› imzalan›yor (24 Temmuz 1923).

4

Hatay Sorunu

“Misak-› Milli s›n›rlar› içinde yer alan Hatay (‹skenderun), Ulusal Kurtuluß Mücadelesi döneminde Fransa ile çat›ßmalar› durduran 20 Ekim 1921 Ankara Antlaßmas› ile Türkiye s›n›rlar› d›ß›nda b›rak›lm›ßt›. Ancak Türkiye, halk›n›n ço¤unlu¤u Türk olan ‹skenderun Sanca¤›’na özel bir yönetim biçimi uygulanmas›n› öngören hükümleri de Ankara Antlaßmas›’na koydurmußtu. Bu Antlaßma’yla Frans›z mandas› alt›ndaki Suriye’nin s›n›rlar› içinde yer alacak olan ‹skenderun Sanca¤›’nda uygulanacak özel yönetim içinde Türk nüfusa kültürel gelißmeleri için özerklik verilmekteydi. 9 Eylül 1936’da Fransa, Suriye’ye ba¤›ms›zl›k veren bir antlaßmay› imzalarken, Sancak’la ilgili tüm sorumluluklar›n› da bu devlete devretti¤ini kabul ediyordu. Bundan, Türkiye Cumhuriyeti ve Sancak Türkleri hoßnut kalmad›lar. (...) 26 Ocak 1937’de Türkiye ile Fransa aras›nda Hatay konusunda bir ilke anlaßmas›na var›ld› ve ertesi gün de Milletler Cemiyeti Meclisi, ßu kararlar› ald›: ‹skenderun ve Antakya iç ißlerinde ba¤›ms›z, Suriye ile gümrük birli¤i halinde olan ve bir Statü ve Anayasa ile yönetilen “ayr› bir varl›k” olußturacakt›. Türkçe’nin resmi dil olmas› (daha sonra Arapça’n›n da resmi dil olmas› ) kararlaßt›r›l›rken zorunlu askerli¤in uygulanmas› ve Sancak’›n tahkim edilmesi yasaklan›yordu. Sancak, d›ß ilißkilerinde, baz› koßullar çerçevesinde Suriye taraf›ndan temsil edilecekti. Sancak’›n toprak bütünlü¤ü Türkiye taraf›ndan güvence alt›na al›n›yordu.

Musul Sorunu

“Zengin petrol yataklar› dolay›s›yla Musul bölgesi I. Dünya Savaß› s›ras›nda taraflar›n ilgisini çekmiß ve 1916 Sykes - Picot Anlaßmas› ile Fransa, 1920 San Remo Anlaßmas› ile de ‹ngiltere’ye b›rak›lm›ßt›r. Lozan Konferans› s›ras›nda Türkiye, bu bölge halk›n›n büyük ço¤unlu¤unun Türk oldu¤unu, dolay›s›yla bölgenin Türkiye’ye b›rak›lmas› gerekti¤ini savunmußtur. ‹ngiltere de, mandater devlet olarak, Irak ad›na buna karß› ç›km›ßt›r. Bunun üzerine sorunun çözümü, dokuz ay içerisinde bir sonuca ulaßt›r›lmak üzere, Türkiye - ‹ngiltere ikili görüßmelerine b›rak›lm›ßt›r. 1924 y›l›nda 19 May›s - 5 Haziran tarihleri aras›nda yap›lan görüßmelerden bir sonuç al›namay›nca, daha önce kararlaßt›r›lm›ß oldu¤u üzere, sorun Milletler Cemiyeti’ne götürülmüß, Türkiye bölgede plebisit yap›lmas›n› teklif ettiyse de, ‹ngiltere bunu kabul etmemißtir. O y›llarda ‹ngiltere’nin etkisinin büyük oldu¤u Milletler Cemiyeti taraf›ndan olußturulan komisyon, yapt›¤› incelemeler sonucunda haz›rlad›¤› raporda, bölgenin Irak’a b›rak›lmas›n› ve bölgede yaßayan Kürtler’in haklar›n›n garanti alt›na al›nmas›n› ve ‹ngiltere’nin tart›ßma konusu yapt›¤› Hakkari’nin Türkiye’ye b›rak›lmas›n› önermißtir. Genel Kurul 1925 Aral›¤›’nda bu raporu aynen kabul etmißtir. Türkiye karara karß› tepki duymakla beraber, diplomasi kurallar›na uydurularak gerçekleßtirilen bu oldu bittiyi, 5 Haziran 1926’da ‹ngiltere ile bir anlaßma yaparak kabullenmek zorunda kalm›ßt›r. “ Kaynak: F. Sönmezo¤lu (der.), Uluslararas› ‹lißkiler Sözlü¤ü, Der Yay›nlar›, 1996.

Ancak, Türk - Frans›z ilke anlaßmas› ve Milletler Cemiyeti karar›, sorunu tümüyle çözmeye yetmemißtir. Türkiye, yeni düzenlemenin hemen uygulanmas›n› istedi¤i halde, Suriye’deki protesto hareketleri ve Sancak’taki Frans›z sömürge yönetiminin Araplar› k›ßk›rtan tutumu yüzünden bu gerçekleßtirilememißtir. Daha sonra da Sancak’ta uygulanacak seçim sistemi ve bölgede Türkiye ve Fransa taraf›ndan birlikte güvenli¤in sa¤lanmas› konular›nda yeni anlaßmazl›klar ç›km›ßt›r. Bu sorunlar›n çözümü için Milletler Cemiyeti’nde ve Türkiye ile Fransa aras›nda görüßme ve çal›ßmalar yap›ld›¤› bir s›rada, 1938 Haziran›’nda, Avrupa’da siyasal ilißkilerin son derece gerginleßti¤i görülmüßtür. Bu durum, antirevizyonist devletlerin Türkiye’ye olan ihtiyaçlar›n› art›rm›ß ve Fransa, Türkiye ile aras›ndaki bu sorunu en k›sa yoldan çözmek istemeye baßlam›ßt›r. 3 Temmuz 1938’de Sancak’ta güvenli¤in ortaklaßa sa¤lanmas› konusunda bir anlaßmaya var›ld›ktan sonra, 4 Temmuz’da da yeni statünün Sancak’a uygulanmas› kararlaßt›r›lm›ßt›r. 1938 Temmuzu’nda yap›lan seçimler sonundaysa, Sancak’taki Türk toplulu¤u 40 milletvekilli¤inden 22’sini kazanm›ß ve Meclis, Sancak’a “Hatay Devleti” ad›n› vermißtir (...). Hatay Devleti, kurulduktan bir y›l kadar sonra, 29 Haziran 1939’da, son toplant›s›n› yapan Meclis’in oybirli¤iyle verdi¤i kararla, Türkiye’ye kat›lm›ßt›r.” Kaynak: Þ. S. Gürel, “Türk D›ß Politikas› (1919-1945)”, Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi, C. 2, ‹letißim Yay›nlar›.

173

5 Milli Mücadele s›ras›nda Bat› Cephesi Komutan› ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ‹kinci Cumhurbaßkan› ‹smet ‹nönü.

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Müttefik Devletler: ‹kinci Dünya Savaß›’nda ABD, ‹ngiltere, Fransa, Sovyetler Birli¤i ve Çin’in olußturdu¤u ittifak. *Mihver Devletleri: ‹kinci Dünya Savaß› s›ras›nda Müttefiklere karß› Almanya, ‹talya ve Japonya önderli¤inde kurulan ittifak. *Truman Doktrini: ‹kinci Dünya Savaß› sonras›nda ABD Baßkan› Truman’›n Avrupa’daki Sovyet etkisini dengelemek için Bat› Avrupa ülkelerine yard›m yap›lmas›na ilißkin görüßü.

Ancak Avrupal› güçler karß›s›nda duyulan kayg› tamamen kaybolmam›ßt›. ‹talya’da iktidarda bulunan Faßistlerin yay›lmac› emellerini dile getirmeye baßlad›klar› 1934 y›l›ndan itibaren, Türkiye ciddi güvenlik kayg›lar› yaßamaya baßlam›ßt›r. Bu kayg›lar nedeniyle, Türkiye Cumhuriyeti, komßular› ile bölgesel siyasal ve ekonomik ißbirli¤i aray›ßlar›na girmißtir. 1934’te Türkiye, Yunanistan, Yugoslavya ve Romanya Balkan Pakt›’n› kurmußtur. Türkiye, ‹ran, Irak ve Afganistan’›n 1937’de kurdu¤u Sadabat Pakt› ise, bölgesel ißbirli¤inin do¤udaki aya¤›n› olußturmußtur. Daha önce Fransa’n›n yönetiminde bulunan Hatay’›n, 1939’da Türkiye Cumhuriyeti’ne kat›lmas›yla Türkiye, bugünkü co¤rafi s›n›rlar›na erißmißtir (1. belge). 1939’a gelindi¤inde Avrupa’da yükselen Almanya ve ‹talya gibi güçlere karß› bölgesel ißbirli¤inin yeterli olmad›¤› ortaya ç›km›ßt›r. Cumhuriyetin kurulußundan sonra ilk defa 1939’da Türkiye, Avrupal› büyük güçlerle askeri ve siyasal ittifaklardan kaç›nma politikas›n› de¤ißtirmißtir. ‹kinci Dünya Savaß›’n›n hemen öncesinde ise, ‹ngiltere ve Fransa ile Üçlü ‹ttifak’a (Ekim 1939) girmißtir.

D. Avrupa ile Bağlar Pekişiyor 1. İkinci Dünya Savaşõ’nda Tarafsõzlõk Politikasõ Eylül 1939’da Almanya’n›n Polonya’ya sald›rmas› ile baßlayan ‹kinci Dünya Savaß› süresince Türkiye tarafs›z kalmay› tercih etmißti. ‹talya’n›n Yunanistan’a sald›rmas› ve Almanya’n›n Bulgaristan ile ittifak yapmas› sonucu, savaß Türkiye’nin önce bat› s›n›rlar›nda etkisini hissettirmißtir. Almanya’n›n Sovyetler Birli¤i’ne sald›rmas› ile savaß Türkiye’nin do¤u s›n›rlar›na da erißmißtir. Savaßa girmeme tutumuna ra¤men Türkiye, bu dönemde ciddi ekonomik s›k›nt›lar yaßam›ßt›r. Tarafs›zl›k politikas› gere¤i, Türkiye savaßan her iki tarafla da siyasal ve ticari ilißkilerini sürdürmüßtür. Savaß›n sonlar›na yaklaß›ld›¤›nda Türkiye art›k savaß› kazanacaklar› kesinleßen Müttefik Devletler’in* yan›nda savaßa kat›lm›ßt›r. Türkiye’nin bu karar› almas› bir bak›ma zorunluydu. Çünkü savaßtan sonra Milletler Cemiyeti’nin yerine kurulmas› öngörülen Birleßmiß Milletler’e üye olmak için (3. belge) Mihver Devletleri’ne* karß› savaßa kat›lmak gerekiyordu. Yine de Türkiye güttü¤ü tarafs›zl›k politikas› nedeniyle ‹kinci Dünya Savaß›’n›n sonunda uluslararas› alanda yaln›z kalm›ßt›r. Bu dönemde Türkiye, Sovyetler Birli¤i’nin Bo¤azlar ve baz› Do¤u illerine ilißkin talepleri ile karß›laßm›ßt›r. Kuzey komßusu Sovyetler Birli¤i’nden kaynaklanan askeri tehdit, ‹kinci Dünya Savaß›’n›n bitti¤i 1945 y›l›ndan itibaren Türkiye’nin güvenlik kayg›lar›n› ßekillendirmißtir (2. belge). 2. Türkiye, Batõnõn Güvenlik Şemsiyesi Altõna Giriyor ‹kinci Dünya Savaß› s›ras›nda Sovyetler Birli¤i aralar›ndaki derin ideolojik ayr›l›klara ra¤men, ‹ngiltere ve ABD gibi kapitalist ülkelerle ‹talya ve Almanya’ya karß› güçbirli¤i yapm›ßt›r. Bu güçbirli¤inin savaß sonras›nda da sürdürülebilece¤i konusunda iyimserlik hakimdi. Ancak k›sa süre sonra ABD ile Sovyetler Birli¤i’nin yollar› ayr›lm›ßt›r. Avrupa’n›n Do¤u ve Bat› olarak iki kampa bölünüßü, ilk kez Winston Churchill taraf›ndan ifade edilen “demirperde” ile simgeleßmißtir. ‹deolojik kutuplaßma artm›ß ve dünya biri ABD, di¤eri Sovyetler Birli¤i olmak üzere iki süper güç aras›nda siyasal, ekonomik ve askeri üstünlük çekißmesine sahne olmußtur.

Foto¤raf: Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi, C. 2, ‹letißim Yay›nlar›.

1 Hatay, Türkiye Cumhuriyeti’ne kat›l›yor.

Bu yol ayr›m›ndan sonra ABD, Türkiye’nin Sovyetler Birli¤i’nden kaynaklanan güvenlik kayg›lar›na karß› destek vermißtir. Bu dönemde iç savaßa sahne olan Yunanistan da zor durumdayd›. 1947 y›l›nda ABD Baßkan› Harry Truman, ABD Kongresi’nde Sovvetler Birli¤i’nin askeri ve ideolojik tehdidine karß› Türkiye ve Yunanistan’a Amerika’n›n askeri destek verece¤ini aç›klam›ßt›r. Truman Doktrini* (4. belge) Türkiye’nin Bat›n›n güvenlik sistemine eklenme sürecinde ilk halkay› olußturmußtur. 174

2

İkinci Dünya Savaşõ Sonrasõnda Türk Dõş Politikasõ

3

“‹kinci Dünya Savaß› sonras›, Türk d›ß politikas›nda önemli bir dönüm noktas› olußturmaktad›r. Bu noktadan sonra, Bat› dünyas› ile yüzy›llar›n çelißki ve savaß›m›, Türkiye aç›s›ndan, yerini uyum ve anlaßmaya b›rakm›ßt›r. ‹kinci Dünya Savaß›’n›n güçlü ve yenilmez Bat›’s›, gücü, refah›, toplumsal ve ekonomik örgütlenme biçimiyle, var›lmas› gereken bir ütopyaya dönüßmüßtür. Üstelik, uyumsuz bir dünyada ve savaß sonras›n›n belirsizli¤inde, ayn› Bat›, Türkiye’nin güvenli¤ini sa¤layacak bir blok olarak düßünülmeye baßlanm›ßt›r. Sovyetler Birli¤i’nin baßat ülkelerden biri olarak ortaya ç›kt›¤› bir dünyada, Do¤u - Bat› ilißkilerini bir uluslararas› iç savaß olarak alg›layan yeni Türk burjuvazisi için de dünya tehlikelerle doludur. Bunlar›n do¤rudan bir sonucu olarak da, Bat› ile bünyesel ba¤lar›n kurulmas› ve onunla örgütsel bir bütünlük içinde bulunulmas›, tek yönlü, tek boyutlu bir d›ß politikan›n temel ilkesi olmußtur. ‹kinci Dünya Savaß›’ndan sonra uluslararas› sistemin “iki kutuplu” bir yap›ya dönüßmesi ile Türkiye “So¤uk Savaß”›n tam ortas›nda yer alm›ßt›r. Bir baßka deyißle, Türkiye, “So¤uk Savaß”›n taraflar›ndan biri, Bat› Bloku’nun bu savaßtaki militan üyesi olmußtur.” Kaynak: H. Gerger, “Türk D›ß Politikas› (1946-1980)”, Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi, C. 2, ‹letißim Yay›nlar›.

Birleşmiş Milletler’in Amaçlarõ 1. Uluslararas› bar›ß ve güvenli¤i korumak ve sürdürmek; 2. Uluslararas› dostça ilißkiler gelißtirmek; 3. Uluslararas› ekonomik, toplumsal, kültürel ve insanc›l sorunlar› çözmekte uluslararas› ißbirli¤inde bulunmak ve insan haklar› ile temel özgürlüklere sayg›y› gelißtirmek; 4. Uluslar›n bu ortak amaçlara erißmek için girißti¤i eylemleri uyumlulaßt›ran bir merkez olmak.

Birleşmiş Milletler’in İlkeleri

4

Truman Doktrini ve Türkiye

“Truman yönetiminin Türkiye ve Yunanistan’a yard›m karar›, II. Dünya Savaß› sonras›nda karß›laßt›¤› Sovyet tehdidi karß›s›nda, ilk günden itibaren Amerika Birleßik Devletleri’nin yard›m›n› sa¤lamaya çal›ßan Türkiye’de büyük bir ferahl›k ve memnuniyetle karß›lanm›ßt›r. “Yunanistan ve Türkiye’ye Yard›m Kanunu” ABD Baßkan›’na Türkiye ve Yunanistan’a mali yard›mla birlikte malzeme, hizmet ve bilgi yard›m› da yapma ve askeri, teknik uzmanlar da gönderme yetkisi vermißtir. (...) Kanunu takiben 12 Temmuz 1947 tarihinde Türkiye ile ABD aras›nda, Türkiye’ye yap›lacak Amerikan yard›m› ile ilgili bir antlaßma imzalanm›ßt›r. “Türkiye’ye Yap›lacak Yard›m Hakk›nda Antlaßma” baßl›kl› belgenin haz›rlanmas›nda taraflar› en u¤raßt›ran nokta, yap›lacak yard›m›n amac›na uygun ve verimli bir ßekilde kullan›lmas› ve bu konuda yap›lacak denetimlerin ßekli olmußtur. Osmanl› döneminin kapitülasyonlar tecrübesinin yaratt›¤› kußkuyla hareket eden Türk yöneticileri, büyük bir yabanc› devletin Türkiye’nin iç ißlerine kar›ßmas›n› önlemek ve kamuoyunun endißesini gidermek için, antlaßmaya, ABD yard›m›n›n kullan›lma yer ve biçimleri hakk›nda aç›k hükümler koymak istememißler ve bu isteklerini ABD hükümetine kabul ettirmißlerdir.” Kaynak: F. Sönmezo¤lu (der.), Uluslararas› ‹lißkiler Sözlü¤ü, Der Yay›nlar›, 1996.

175

1. Bütün üyeler egemen ve eßittir; 2. Bütün üyeler imzalad›klar› bildirinin (United Nations Charter) yükümlülüklerini içtenlikle yerine getireceklerdir; 3. Uluslararas› uyußmazl›klar› bar›ßç› yollardan, bar›ß, güvenlik ve adaleti tehlikeye sokmadan çözeceklerdir; 4. Uluslararas› ilißkilerinde baßka devletlere karß› tehditte bulunmaktan ya da zor kullanmaktan kaç›nacaklard›r; 5. Birleßmiß Milletler’in birbiriyle ilgili olarak girißti¤i eylemlere yard›mc› olacak; Birleßmiß Milletler’in önleyici ya da zorlay›c› tedbir uygulad›¤› devletlere yard›mc› olmayacaklard›r; 6. Örgüte üye olmayan devletler de uluslararas› bar›ß ve güvenli¤in gerektirdi¤i ölçüde Antlaßma ilkelerine uygun davranmak zorunda b›rak›lacakt›r; 7. Temelde herhangi bir devletin ulusal yetki alan›na giren ißlere Birleßmiß Milletler müdahale edemeyecektir. Kaynak: “Birleßmiß Milletler”, Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi, C. 2, ‹letißim Yay›nlar›.

Coğrafyacõnõn Sözlüğü

Bu süreçteki bir di¤er önemli halka, Türkiye’nin Þubat 1952’de gerçekleßen Kuzey Atlantik Antlaßmas› Teßkilat› (NATO)* üyeli¤idir. Böylece Türkiye, ABD önderli¤indeki Bat› ittifak›n›n güvenlik ßemsiyesi alt›na girmißtir. Bu gelißme So¤uk Savaß’›n* ilk dönemlerinde Türkiye’nin yerinin ve tutumunun temel belirleyicisi olmußtur (2. belge).

*NATO: 1949 y›l›nda Avrupa’daki Sovyet askeri varl›¤›n› dengelemek amac›yla kurulan savunma amaçl› örgüt.

Sovyetler Birli¤i ve komünizm karß›tl›¤› bu tutumun en önemli unsurlar› olmußtur. 1960’l› y›llara kadar Türkiye bu tutumunu de¤ißtirmeden sürdürmüßtür. Sonuçta dünya siyasetine bak›ß› ve kat›l›m› bu karß›tl›k temelinde gerçekleßmißtir.

*Avrupa Konseyi: 1949 y›l›nda yirmi bir Bat› Avrupa devletinin temsilcilerinden olußan ve Avrupa birli¤ini gelißtirmeyi, insan haklar›n› korumay›, sosyal ve ekonomik kalk›nmaya yard›mc› olmay› amaçlayan örgüt.

Truman Doktrini ile gelen ABD askeri deste¤inin yan›s›ra Türkiye, ayn› dönemde Bat›l› ekonomik kurumlara da dahil edilmißtir. ABD’nin Avrupa’n›n yeniden imar› için olußturdu¤u Marshall Yard›m›’ndan (1. belge) Türkiye’nin de yararlanmas› kararlaßt›r›lm›ßt›r. 1948’de Türkiye, Marshall Yard›m›’n› örgütlemek amac›yla kurulan OEEC’ye (Avrupa Ekonomik ‹ßbirli¤i Örgütü) kat›lm›ßt›r.

*Ortak Üye: 1957 y›l›nda Avrupa Ekonomik Toplulu¤u’nu kuran Roma Antlaßmas›’n›n 238. maddesi uyar›nca, toplulukla ortakl›k ilißkisine giren Avrupa devletleri. *Berlin Duvarõ: 1961’de inßa edilen ve Berlin’i Do¤u ve Bat› Berlin olarak ikiye ay›ran duvar. *Soğuk Savaş: ‹kinci Dünya Savaß› sonras›nda ABD ve SSCB ile müttefikleri aras›nda gelißen aç›k ama s›n›rl› çekißme.

3. Ekonomik Bağlar ve İşbirliği Yapõlarõna Katõlõm

1949 y›l›nda ise, Bat› Avrupa’da ißbirli¤i amaçl› bir di¤er kurumsal yap› olan Avrupa Konseyi’ne* kurucu üye olarak kat›lm›ßt›r. Türkiye’nin Avrupa ile ekonomik eklemlenme sürecinde önemli bir aßama, Avrupa bütünleßmesine yönelik ilk yap›lardan olan Avrupa Ekonomik Toplulu¤u (AET) ile kurulan Ortakl›k ilißkisidir. 1964’te yürürlü¤e giren Ankara Anlaßmas› ile Türkiye, AET’ye Ortak Üye* olmußtur.

E. Süper Güçlerin Rekabetindeki Yumuşama, İlişkileri Çeşitlendiriyor 1. Yeni Siyasal ve Ekonomik Yönelimler Sadece Bat› yandaßl›¤›na ve dolay›s›yla Sovyet karß›tl›¤›na dayal› politikalar›n getirdi¤i s›n›rlamalar etkilerini k›sa bir süre sonra hissettirmißtir. Türkiye, bu s›n›rlamalar›n etkilerini özellikle K›br›s konusunda ve kronikleßen ekonomik sorunlarda hissetmißtir. 1960’l› y›llarda hem So¤uk Savaß gerginli¤inin bir ölçüde azalmas›, hem de K›br›s üzerinde yo¤unlaßan Türk - Yunan rekabeti, Türkiye’yi yeni aray›ßlara itmißtir (3. belge). Daha önce Do¤u Bloku ülkeleri ile hiç bir ilißkiye girmeyen Türkiye, Sovyetler Birli¤i ve di¤er sosyalist ülkelerle siyasal ve ekonomik ilißkilerini gelißtirmeye baßlam›ßt›r. Benzer ßekilde daha önce pek önem verilmeyen Arap ve Ortado¤u ülkeleriyle de ilißkiler gelißtirilmeye çal›ß›lm›ßt›r. Bunlar hem ikili ilißkiler gelißtirme, hem de bu ülkelerin olußturdu¤u kurumsal yap›lara kat›lma ßeklinde gerçekleßmißtir. Bu çerçevede Türkiye, 1971’de faaliyete geçen ve amac› ‹slam ülkeleri aras›nda dayan›ßma ve ißbir li¤ini güçlendirmek olan ‹slam Konferans› Örgütü’ne (‹KÖ) kat›lm›ßt›r. 2. Karşõtlõktan Çok Yönlülüğe Çok yönlülük olarak tan›mlanan bu yeni yönelim, Bat› ile ilißkilerin kopart›lmas› anlam›na gelmemißtir. Tam tersine Türkiye’nin artan ve çeßitlenen ekonomik ve siyasal gereksinimlerine yan›t olmak üzere düßünülmüßtür. Böylece Türkiye’nin ilgi ve ißbirli¤i co¤rafyalar› farkl›laßm›ß ve zenginleßmißtir. Siyasal anlamda Türkiye, bu yeni ilißkilerin K›br›s konusunda deste¤e dönüßece¤ini ummuß, ekonomik alanda ise özellikle petrol üreten Ortado¤u ülkeleriyle yak›n ilißkilerin kendisine enerji kaynaklar›na erißim konusunda yarar sa¤lamas›n› beklemißtir. Sadece Amerika ve Avrupa odakl› bir ilißki düzeninden Asya ve Afrika’y› da içeren daha geniß bir co¤rafyada ilißki ve ißbirlikleri anlay›ß›na geçilmißtir.

F. Soğuk Savaş’õn Bitişi Yeni İşbirliği Arayõşlarõnõ Getiriyor 1. Orta Asya’da Yeniden Keşfedilen “Yakõnlar” Foto¤raf: Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi, C. 2, ‹letißim Yay›nlar›.

1 Türkiye, Marshall Yard›m›’ndan yararlan›yor.

Kas›m 1989’da So¤uk Savaß’›n önemli simgelerinden biri olarak kabul edilen, Berlin Duvar›* y›k›ld›. Bu duvar›n y›k›l›ß› So¤uk Savaß’›n art›k bitti¤ini simgeliyordu. 1991 y›l›na gelindi¤inde Avrupa siyasal co¤rafyas›nda daha önce öngörülmeyen de¤ißiklikler olmaya baßlad›. Önce Bat› ve Do¤u Almanya birleßtiler. Bu arada Do¤u Avrupa ülkelerinde bulunan Sovyet askeri birlikleri çekildi. 176

2

Türkiye, NATO Üyesi Oluyor

“1950 y›l›n›n 14 May›s’›nda Türkiye’de genel seçimler yap›lm›ß ve Demokrat Parti iktidar olmußtur. Bu tarihte Türkiye, Bat› Bloku içinde kurulmuß bulunan ekonomik (Avrupa Ekonomik ‹ßbirli¤i Örgütü) ve siyasal/kültürel (Avrupa Konseyi) örgütlerin üyesidir ve bu örgütleßmenin askeri boyutu (NATO) d›ß›ndad›r. Türk d›ß politikas›ysa, genel çizgisi bak›m›ndan tamamen Bat› yörüngesindedir. ‹ßte bu s›rada, daha önceki hükümetin NATO’ya girme çabalar›n› sürdüren Demokrat Parti yönetiminin önüne Kore Savaß› bir f›rsat olarak ç›km›ßt›r. 29 Haziran 1950 tarihinde D›ßißleri Bakan› Fuat Köprülü, Birleßmiß Milletler Genel Sekreteri’ne gönderdi¤i bir telgrafta Türkiye’nin Kore’de savaßacak BM Gücü’ne asker gönderece¤ini bildirmißtir. Birkaç gün sonra da Türkiye NATO’ya girmek için yeni bir baßvuruda bulunmußtur. Sonuçta, Türkiye’nin, gerek Sovyetler Birli¤i’ne yak›nl›¤› dolay›s›yla ABD stratejisi aç›s›ndan elverißli konumu, gerek bir savaß durumunda Avrupa üzerindeki bask›y› hafifletecek ve Ortado¤u için bir köprü görevi üstlenebilecek durumda olmas›, NATO’ya al›nmas›nda etkili olmuß ve Türkiye, 17 Ekim 1951 tarihli ek protokol ile NATO üyeli¤ini gerçekleßtirerek Bat› Bloku’nun askeri örgütü içindeki yerini de alm›ßt›r. Böylece Türkiye, hem çok uzun y›llar›n birikiminin sonucu olan Bat› ile her alanda bütünleßmesini tamamlam›ß, hem de Do¤u - Bat› savaß›m›n›n temel taraflar›ndan biri haline gelmißtir.” Kaynak: H. Gerger, “Türk D›ß Politikas› (1946-1980)”, Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi, C. 2, ‹letißim Yay›nlar›.

3

Kõbrõs ve Ege’de Türk - Yunan Rekabeti

1923’te Lozan Antlaßmas› ile ‹ngiliz egemenli¤ine b›rak›lan K›br›s Adas›, 20. yüzy›l›n ikinci yar›s›ndan itibaren Türk - Yunan ilißkilerine damgas›n› vurmußtur. K›br›sl› Rumlar›n ve Yunanl›lar›n Aday› Yunanistan’a ba¤lamay› hedefleyen Enosis (Birlik) hareketi nedeniyle Ada, Akdeniz’de gerginlik kayna¤› olmußtur. 1961 y›l›nda kurulan K›br›s Cumhuriyeti ile Adan›n yönetiminde hem K›br›sl› Rum hem de Türk topluluklar› söz sahibi k›l›nm›ßt›r. Bu düzenleme ile K›br›sl› Türklere tan›nan haklar›n fazla oldu¤unu iddia eden K›br›sl› Rumlar, 1963 y›l›nda Türkleri yönetimden d›ßlam›ßt›r. Aral›k 1963’te K›br›sl› Türklere yönelik sald›r›larla toplumlararas› gerginlik t›rmanm›ßt›r. Bir kaç y›l sonra 1967 y›l›nda Enosis yanl›s› Rumlarca Türklere yönelik ßiddet eylemleri gerçekleßtirilmißtir. Bu arada Yunanistan Adaya gizlice asker göndermißtir. Türkiye’nin bask›s› ile sald›r›lar durdurulmuß, Yunan askerleri geri çekilmißtir. 15 Temmuz 1974’te Yunanistan’da iktidarda bulunan askeri yönetim, K›br›s’› ilhak amac›yla darbe gerçekleßtirmißtir. Bunun üzerine Türkiye, K›br›s Cumhuriyeti’nin kurulußu s›ras›nda imzalanan Garanti Antlaßmas› uyar›nca Adaya askeri müdahelede bulunmußtur. 1974 K›br›s Müdahalesinden sonra Türk - Yunan ilißkileri gerginli¤ini korumußtur. Bu arada yeni uyußmazl›k konular› ortaya ç›km›ßt›r. Bu uyußmazl›klar Ege’de karasular› ve hava sahas›n›n genißli¤i, Yunan Adalar›’n›n antlaßmalara ayk›r› olarak silahland›r›lmas› ve k›ta sahanl›¤› gibi konularda yo¤unlaßmaktad›r. 17 A¤ustos 1999 depremi sonras› yaßanan yak›nlaßmaya karß›n, Türkiye ve Yunanistan bu uyußmazl›klara ilißkin temel tutumlar›n› korumaktad›rlar.

4 Türk - Yunan ilißkileri, zaman zaman ilginç karikatürlere konu olmaktad›r. 177

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Körfez Savaşõ: Irak’› ißgal ve ilhak etti¤i Kuveyt’ten ç›kartmak üzere ABD önderli¤indeki uluslararas› koalisyonca yürütülen ve 17 Ocak 1991’de baßlay›p 26 Þubat 1991’de sona eren savaß. *24 Ocak Kararlarõ: Türk ekonomisinin d›ßa aç›lmas› ve piyasa ekonomisi mant›¤›yla çal›ßmas› için 24 Ocak 1980’de uygulamaya konulan ekonomik önlemler.

So¤uk Savaß’›n iki süper gücünden biri olan, Sovyetler Birli¤i 1991 y›l›nda da¤›ld›. Yerine 15 yeni cumhuriyet kuruldu. Bu cumhuriyetlerin bir bölümü Türkiye ile tarih, kültür ve dil ba¤lar›na sahipti. Türki Cumhuriyetler olarak an›lan bu devletler, Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan ve K›rg›zistan’dan olußmaktad›r. Türkiye, yeniden keßfetti¤i bu yak›nlar› sayesinde yeni bir siyasal ve ekonomik ißbirli¤i co¤rafyas› sunan Orta Asya’ya yönelmißtir. Sovyetler Birli¤i’nin çöküßü ile Kafkaslarda Gürcistan, Ermenistan ve Azerbaycan, Türkiye’nin Kuzey ve Do¤u’daki yeni s›n›r komßular› olmußtur. Ayr›ca Ukrayna, Karadeniz’de büyük ekonomik potansiyele sahip komßu bir deniz ülkesi olarak öne ç›km›ßt›r. 2. Balkanlar’a ve Ortadoğu’ya Dönüş (mü)? So¤uk Savaß sonras› Türkiye için bir baßka ißbirli¤i co¤rafyas› da Balkanlar olmußtur. Bu bölgede sosyalist rejimlerin çöküßü Bulgaristan, Romanya ve Arnavutluk gibi ülkelerde demokrasi ve piyasa ekonomisine geçiß süreçlerini baßlatm›ßt›r. 1990’lar›n ilk yar›s›nda Yugoslavya’n›n etnik çat›ßmalar sonucu da¤›lmas› ile ba¤›ms›zl›klar›n› ilan eden Bosna - Hersek ve Makedonya gibi ülkeler, Türkiye ile ißbirli¤i aray›ß›na girmißtir. Böylece Avrupa ve Asya’da yaßanan siyasal de¤ißimler, Türkiye’nin siyasal, ekonomik ve askeri ilgi alanlar›n›n daha da çeßitlenmesine yol açm›ßt›r Bu co¤rafyalardaki ißbirli¤i potansiyeli ve yetene¤i Türkiye’nin uluslararas› siyaset ve ekonomideki a¤›rl›¤›n› art›rm›ßt›r.

% Pay

Kõrgõzistan %4 Türkmenistan % 10

Özbekistan %1

Sovyetler Birli¤i’nin ortadan kalkmas› sonucu Bat› ile ba¤lar› temelde ortak güvenlik ç›karlar›na dayanan Türkiye’nin, özellikle Avrupa için jeopolitik öneminin azald›¤› düßünülmüßtür. Bu düßüncenin gerçekçi olmad›¤›, 1991’deki ilk Körfez Savaß›* s›ras›nda görüldü (3. belge). Irak’›n Kuveyt’i ißgali Bat› için yaßamsal öneme sahip enerji kaynaklar›n› tehlikeye sokmußtu. Bu savaß Avrupa için Türkiye ile ba¤lar›n önemini ortaya koymußtur (2. belge).

G. Küreselleşme ve Türkiye’nin Yeni Jeopolitiği: Yeni Komşular, Yeni Olanaklar 1. Büyüyen Bir Pazar ve Yükselen Bir Bölgesel Güç Kazakistan % 37

Kõrgõzistan 4,011 Türkmenistan 9,0725

Kazakistan 35,335

Azerbaycan % 48

milyon dolar Özbekistan 0,764

Türkiye 1980 y›l›nda 24 Ocak Kararlar›* ile önemli bir ekonomik dönüßüm sürecine girmißti. Yüksek gümrük duvarlar› ile korunan kapal› bir ekonomik sistemden, d›ßa aç›k ve ihracata dayal› ekonomik büyümeyi hedefleyen yeni bir ekonomik sisteme geçilmißtir. Sonuçlar› 1990’l› y›llarda al›nmaya baßlanan bu dönüßümle Türkiye’nin d›ß ticaretinde önemli art›ßlar kaydedilmißtir. Böylece Türkiye’nin uluslararas› ekonomi için ifade etti¤i de¤er de de¤ißmißtir. Türkiye’nin yeni komßular› için bir ekonomik çekim merkezi olußturmas›n›n temel nedeni ekonomik büyüklüklerinde görülen ciddi art›ßlard›r. Bir baßka etken de, Türk özel girißimcilerinin, piyasa ekonomisine yeni geçiß yapan Orta Asya ve Balkan ülkelerinde yapt›klar› yat›r›mlard›r (1. belge). Bulgaristan, Romanya, Arnavutluk, Azerbaycan, Rusya (4. belge) gibi yeni komßular Türk girißimcilerin önemli yat›r›mlar yapt›klar› ülkeler haline gelmißtir.

Azerbaycan 46,222 Kaynak: DPT.

1 1998’de Türk Cumhuriyetleri’nde Türk yat›r›mlar›.

Ayn› dönemde Rusya, Türkiye’nin en büyük d›ß ticaret ortaklar›ndan biri olmußtur. Asl›nda eski Sovyet co¤rafyas›nda Türkiye ve Rusya ciddi rekabet içerisindedir. Ancak bu d›ß ticaret ilißkisi iki ülke aras›ndaki karß›l›kl› ekonomik ba¤›ml›l›¤› güçlendirmißtir. Bu karß›l›kl› ba¤›ml›l›k ilißkisi, siyasal rekabet üzerinde yat›ßt›r›c› rol oynamaktad›r. Yo¤unlaßan ekonomik ve ticari ilißkiler, ikili ilißkilerde siyasal krizlerin olas› maliyetlerini art›rd›¤› için daha az çat›ßmac› bir ilißkinin ortaya ç›kmas›na neden olmaktad›r. 178

2

Körfez Savaşõ ve Türkiye

“Türkiye, Körfez Krizi’nin ilk günlerinden itibaren Irak karß›t› cephede yer ald›¤›n›n ißaretlerini vermißtir. (...) Türkiye, Irak’›n Kuveyt’i ißgalini her ne suretle olursa olsun kabul etmemißse de, baßlang›çta ihtiyatl› davranm›ßt›r. Türkiye’nin Irak’a karß› ilk eylemi, uluslararas› bask›lar›n yo¤unlaßt›¤› bir s›rada, Türkiye’nin Birleßmiß Milletler Güvenlik Konseyi’nin ald›¤› 661 say›l› karara uyarak Kerkük - Yumurtal›k petrol boru hatt›n› kapatmas› olmußtur. Bu, Türkiye’nin Irak’a karß› uygulamaya konan ambargoya ißtiraki anlam›na gelmißtir. Ayn› kararla, Türkiye, Irak ile olan bütün ticari ilißkilerini de kesmek zorunda kalm›ßt›r.

Foto¤raf: Amerikan Savunma Bakanl›¤›.

3 ABD askerlerinin bomba temizleme çal›ßmalar›, aradan uzun y›llar geçmesine ra¤men Körfez Savaß›’n›n etkilerinin sürdü¤ünü gösteriyor.

Daha sonraki gelißmelerle ise, NATO Çevik Kuvveti Türkiye’ye ça¤r›lm›ß, Türkiye’nin Irak s›n›r›na askeri y›¤›nak yap›lm›ßt›r. Krizle birlikte, Kuveyt’i ißgal ve ilhak eden Irak’a karß› Türkiye’nin izledi¤i aktif d›ß politika ile Türk d›ß politikas›n›n temel prensiplerinden biri olarak görülen Araplararas› sorunlarda tarafs›z kal›nmas› ilkesi terk edilmißtir. Irak ile ortak s›n›ra sahip tek NATO (Kuzey Atlantik Antlaßmas› Örgütü) üyesi olan Türkiye, kriz boyunca uluslararas› çevrelerde ad›ndan s›kça söz edilen bir ülke olmußtur. Irak karß›t› politika ve ambargo Türk ekonomisini önemli ölçüde etkilemißtir. Bunda, Türkiye aç›s›ndan, Irak’›n en ucuz ve kolay yoldan petrol sa¤lanan ülke olmas› yan›nda, Irak’›n Türkiye’de üretilen mallar›n al›c›s› bir ülke olmas›n›n ve iki ülke aras›nda son y›llarda bir hayli gelißen s›n›r ticaretinin de pay› vard›r.

Foto¤raf: Anadolu Holding Arßivi.

4 Moskova’da Türk yat›r›m›.

Dünya Bankas›’na göre, krizle birlikte zarara u¤rayan ülkeler aras›nda Türkiye 1990’da 2 milyar 100 milyon dolarla ilk s›ray› ißgal etmißtir.” Kaynak: F. Sönmezo¤lu (der.), Uluslararas› ‹lißkiler Sözlü¤ü, Der Yay›nlar›, 1996.

179

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü: So¤uk Savaß sonras›nda Türkiye’nin öncülü¤ünde 1992’de kurulan ve Karadeniz’i bir güvenlik, istikrar ve refah co¤rafyas›na dönüßtürmeyi hedefleyen bölgesel ekonomik ißbirli¤i örgütü.

‹kili ilißkilerin yan›s›ra çok tarafl› ekonomik ißbirli¤i kurumlar› da a¤›rl›k kazanm›ßt›r. Türkiye, Karadeniz ve Balkanlar’da ekonomik ißbirli¤ini art›rmak amac›yla Karadeniz Ekonomik ‹ßbirli¤i Örgütü’nün* (KE‹B) kurulmas›na öncülük etmißtir. Bu örgüte Türkiye, Rusya, Ukrayna, Romanya, Bulgaristan ve Gürcistan’›n yan›s›ra Karadeniz’e sahili olmayan Yunanistan, Arnavutluk, Azerbaycan ve Ermenistan da kat›lm›ßt›r. Örgütün daimi sekreterli¤i ‹stanbul’da bulunmaktad›r (1. ve 2. belge). 2. Enerji Kaynaklarõna Yakõnlõk Türkiye, co¤rafi konumu nedeniyle dünya petrol rezervlerinin büyük bölümünü olußturan Ortado¤u petrollerinin güvenli¤i için kilit ülkelerden biridir. 1991 y›l›ndaki Körfez Savaß› bu durumu bir kez daha gözler önüne sermißtir. Ortado¤u petrol kaynaklar›na co¤rafi yak›nl›¤›na ra¤men Türkiye, bu kaynaklar›n d›ß pazarlara ulaß›m›nda hiç bir zaman önemli bir geçiß ülkesi olamam›ßt›r. Bunun tek istisnas› 1977 y›l›nda faaliyete geçen Kerkük - Yumurtal›k petrol boru hatt› olmußtur. Irak petrolünü Türkiye üzerinden Akdeniz’e ulaßt›ran bu boru hatt› istenilen ölçüde verimli olmam›ßt›r. 1990’da Irak’›n Kuveyt’i ißgali nedeniyle Türkiye bu boru hatt›ndan petrol ak›ß›n› durdurmußtur. Daha sonra yürürlü¤e konan BM yapt›r›mlar› sonucu uzunca bir süre kapal› kalan bu hattan halen s›n›rl› petrol ak›ß›na izin verilmektedir. 1990’larda önce Hazar, daha sonra Orta Asya’daki petrol ve do¤al gaz kaynaklar›n›n ulaß›m güzergâh› için alternatif aray›ßlar›, Türkiye’yi enerji ulaß›m hatlar› konusunda öne ç›kartm›ßt›r. Azerbaycan, Kazakistan ve Türkmenistan zengin olduklar› tahmin edilen petrol ve do¤al gaz rezervlerine sahiptir. Ancak bu ülkelerin denize ç›k›ß› yoktur. Ayr›ca uluslararas› pazarlar›n oldukça uza¤›nda yer almaktad›rlar. Bu bak›mdan söz konusu kaynaklar›n hangi yöntemle ve hangi güzergâh üzerinden uluslararas› pazarlara ulaßt›r›laca¤› konusunda yo¤un bir rekabet yaßanmaktad›r. Türkiye, bu petrol ve do¤al gaz›n, planlanan Bakü - Ceyhan boru hatt› ile Türkiye üzerinden dünya piyasalar›na ulaßt›r›laca¤› bir güzergâh önermektedir (4. belge). Gerçekleßmesi halinde bu proje, Türkiye’ye önemli ekonomik ve siyasal avantajlar sa¤layacakt›r. Ancak bu konuda Rusya’n›n yo¤un rekabeti söz konusudur. Rusya, bu kaynaklar üzerindeki etkisini tamamen kaybetmek istememektedir. Halen erken üretim Azeri petrolü, Bakü’den Gürcistan’›n Supsa Liman›’na ulaßt›r›lmaktad›r. Buradan tankerlere yüklenen petrol, Bo¤azlar’dan geçerek uluslararas› pazarlara sunulmaktad›r. Rusya, Bakü - Ceyhan’a alternatif olarak do¤algaz› Karadeniz’deki liman› Novorosiisk’ten yine tankerlerle Bo¤azlar’dan geçirmeyi içeren bir güzergâh önermektedir. Türk hükümeti, olas› çevre ve deniz trafi¤i sorunlar›n› göz önüne alarak bu alternatife s›cak bakmad›¤›n› belirtmißtir. Bu konu, uluslararas› siyasetin önemli co¤rafi kavßaklar›ndan olan Türk Bo¤azlar›’n›n önümüzdeki y›llarda yine öncelikli gündem maddelerinden birisi olaca¤›n› göstermektedir. 3. Bölgesel İşbirliği ve Rekabet Coğrafyalarõ Türkiye için So¤uk Savaß sonras› dönemin So¤uk Savaß y›llar›na oranla en temel fark›, ayn› co¤rafyan›n hem ißbirli¤i hem de rekabet alan› haline gelmesidir. Kafkaslar ve Orta Asya bunun en çarp›c› örne¤ini olußturmaktad›r. Türkiye ve Rusya, bir yandan buradan ç›kar›lacak petrol ve do¤al gaz›n ulaß›m güzergâh› için rekabet ederken, öte yandan Türkiye’nin artan do¤al gaz gereksiniminin karß›lanmas› için de ißbirli¤i yapmaktad›rlar.

1 Karadeniz Ekonomik ‹ßbirli¤i Zirvesi posta pulu.

Rusya ve Türkiye, Aral›k 1997’de Mavi Ak›m Anlaßmas›’n› imzalam›ßt›r. Bu anlaßmaya göre Karadeniz’in alt›ndan geçecek bir boru hatt› ile Türkiye, Rusya’dan do¤al gaz sat›n alacakt›r. 1999 y›l› say›lar›yla Türkiye’nin y›ll›k do¤al gaz tüketimi 12 milyar metreküptür ve bunun % 75’i Rusya’dan sa¤lanmaktad›r. Mavi Ak›m’›n, Türkiye’nin enerji kaynaklar› bak›m›ndan Rusya’ya ba¤›ml›l›¤›n› art›rma olas›l›¤› yüksektir. 180

2

KEİB, Üç Hinterlandõn Ekonomik Potansiyelini Birleştirmeyi Amaçlõyor

“KE‹B tam olarak gerçekleßti¤inde, üç “hinterland”›n ekonomik potansiyelini birleßtirmeyi amaçlamaktad›r: Ukrayna ve Türkiye kanal›yla Balkanlar, Kafkasya kanal›yla Orta Asya ve Türkiye üzerinden Do¤u Akdeniz, Yugoslavya ile Yunanistan’›n ilerde tam üye ya da özel ba¤lant›l› ülkeler olmalar› yönünde olumlu belirtiler vard›r. KE‹B baßar›l› olursa, ortaya ç›kacak olan ekonomik güç, yaln›z Balkan siyasal ißbirli¤ini kolaylaßt›rmakla kalmayacak, ayn› zamanda ulusçu aß›r›l›klar›n etkisini yumußatan bir “yast›k” görevini de yapabilecektir. Burada ßu önemli noktan›n, alt› çizilmelidir; Balkan ve Karadeniz ißbirli¤i girißimleri, Avrupa Toplulu¤u’na üyeli¤in alternatifi de¤ildirler. Resmi aç›klamalar›n da vurgulad›¤› gibi, Avrupa bütünleßmesinin tamamlay›c› parçalar› olarak düßünülmüßlerdir. Avrupa, bir ißbirli¤i k›tas› ve sonunda bütünleßme alan› olacaksa, çeßitli bölgesel ißbirliklerinin sa¤lam temeline oturmak durumunda kalacakt›r.”

3 Bakü - Ceyhan Boru Hatt›: Uluslararas› jeopolitik bir proje.

Kaynak: O. Sander, Türkiye’nin D›ß Politikas›, ‹mge Yay›nlar›, 1998.

Rusya’nõn üretimi: 6 000 - 6 100. Bu seviyede kalmasõ beklenmektedir.

Druzba + Baltõk 1 800 - 2 000

Ru

sy

a’

Kiev

l :3 hi m pla To

Moldovya

-D

Kazakistan

da

Volgagrad Vol ga

do Di ğr ğ

’ya SU 0F - 5 a 70 45 ’y u: FSU er

Ukrayna

ya

ol ma

00

on Ka

ya n

ülkelere doğru.

- 3 30

l na

Batõ Kazakistan’õn üretimi: 500 - 520’den 700 - 1400’e yükselmektedir.

õ

Kißinev Rusya 180 - 2

40

Odessa

Bükreß Köstence

0

64

00

10

-

8

CP

Novorosiisk

0

Bulgaristan

-

50

0 13

56

0

0-4

00’e y

Supsa

Astrahan

Özbekistan

Tiflis

ü k se l m e k te dir.

Bakü

Batum Ermenistan Erivan Azerbaycan

Ankara 0

n

a yh

Erzurum

90

e

Türkiye

ü ak

-C

Türkmenbaß›

Azeri üretimi: 290’dan 900 - 1 000’e yükselmektedir.

Türkmenistan Türkmen üretimi: 140’tan 280’e yükselmektedir.

Nahçivan Tebriz

B

Mevcut akõmlar Ceyhan

İran

Planlanan akõmlar

Kaynak: TÜS‹AD.

)

Gürcistan n 30

Samsun

Günlük ak›t›lan petrol (bin varil/gün)

0

le

:

‹stanbul

(2

iy

TC

190’da

40

ar

Grozni

Tuapse

Burgaz

‹zmir

C:

3 -1

01

b iti

70

Romanya

Suriye

KKTC

Irak

GKRY

Tahran Petrol Değişim (Swap) Kontratlarõ

Neka

200 km.

0

100

0

50 100

mil

4 Kazakistan ve Azerbaycan petrolleri için Rusya’dan geçen boru hatlar›na alternatif olarak düßünülen Bakü - Ceyhan Boru Hatt›, Türkiye’nin dünya enerji haritas›nda jeopolitik önemini artt›r›c› bir proje olarak kabul edilmektedir. 181

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Barõş Süreci: Filistin Sorununa çözüm bulmak amac› ile ‹srail ve Filistin taraflar› aras›nda sürdürülen bar›ß görüßmeleri. *Avrasya: Avrupa ve Asya k›talar›n›n olußturdu¤u ortak co¤rafi bölge. *Karadeniz Gücü: Aral›k 2000’de Türkiye, Romanya, Ukrayna, Bulgaristan ve Gürcistan taraf›ndan kurulan arama - kurtarma amaçl› birlik.

Aral›k 2000’de Karadeniz’in daha güvenli hale getirilmesi amac›yla Türkiye ve Rusya Federasyonu öncülü¤ünde biraraya gelen k›y›daß ülkeler, Karadeniz Gücü* adl› bir birlik kurmußtur. Her ülkenin bir gemiyle kat›laca¤› ve karargâh› ‹stanbul olan ortak güç, arama - kurtarma amaçl› hizmet verecektir. Karadeniz Gücü, Mavi Ak›m Projesi nedeniyle yaßanabilecek bir çevre felaketinden, Türk Bo¤azlar›’n›n güvenli¤ini tehdit edecek tanker kazalar›na kadar (4. belge) birçok konuda personel ve donan›ma sahip olacakt›r. Karadeniz Gücü konusundaki nihai anlaßman›n 2001’de imzalanmas› beklenmektedir. Bir di¤er ißbirli¤i ve rekabet co¤rafyas› da Balkanlar’d›r. Burada da Türkiye ve Yunanistan aras›nda bir rekabet yaßanm›ßt›r. Ancak son dönemde, iki ülke aras›nda ißbirli¤i a¤›r basmaktad›r. Son Kosova Krizi s›ras›nda, Türkiye ve Yunanistan, özellikle mültecilere yard›m konusunda ißbirli¤ine yönelmißtir. Buradaki en çarp›c› ißbirli¤i örne¤ini, karargâh› Bulgaristan’›n Filibe ßehrinde bulunan Güneydo¤u Avrupa Çok Uluslu Bar›ß Gücü olußturmaktad›r. Türkiye’nin öncülük etti¤i bu güce halen Türkiye, ‹talya, Yunanistan, Bulgaristan, Romanya, Arnavutluk ve Makedonya kat›lmaktad›r. Ortado¤u’da Türkiye, en ciddi rekabeti komßusu ‹ran ile yaßamaktad›r. Türkiye ve ‹ran özellikle Orta Asya co¤rafyas›nda nüfuz mücadelesi vermektedir. Ayr›ca Hazar ve Orta Asya petrol ve do¤al gaz›n›n ulaß›m› için de ‹ran alternatif güzergâhlar önermektedir. Suriye ile Türkiye aras›nda Su Sorunu nedeniyle uzun bir süredir çeßitli sorunlar yaßanmaktad›r (1. ve 2. belge). Su konusunda sorun yaßanacak bir di¤er Ortado¤u ülkesi Irak’t›r. Körfez Savaß› sonras› bu ülkenin kuzeyinde olußan Kürt bölgesi, Türkiye’nin Ortado¤u’ya bak›ß›n› önemli ölçüde etkilemektedir. Ortado¤u, Balkanlar ve Kafkaslar’a göre Türkiye için daha az ißbirli¤i olana¤› sunmaktad›r. Bu bölgede Türkiye’nin en yak›n ilißki içinde oldu¤u ülkeler, ‹srail ve Ürdün’dür. Ancak bu ülkelerle ilißkiler de genel Ortado¤u sorunlar›n›n seyri ile yak›ndan ilgilidir. Dolay›s›yla ißbirli¤i girißimleri büyük ölçüde Bar›ß Süreci’nin* olumlu sonuç vermesine ba¤l›d›r. K›sacas›, Türkiye uzun süren Bat› Avrupa odakl› ilißkilerden farkl› co¤rafyalar› içeren yeni bir ilißkiler a¤›na yönelmißtir. “Adriyatik’ten Çin Seddine” ifadesi yay›lmac› vurgular içerme riski taß›sa da, Türkiye’nin etkisinin hissedildi¤i co¤rafya aßa¤› yukar› böyle bir alan› kapsamaktad›r. Genißleyen bu ilgi alanlar›n›n bir sonucu da, Türkiye’nin bir Avrasya* ülkesi oldu¤u söyleminin yükselißidir. Avrasya Türkiye’nin co¤rafi konumunu tan›mlama aç›s›ndan uygun bir seçenek olabilir, ancak siyasal ve kültürel tercihler aç›s›ndan Türkiye Avrupa co¤rafyas›na daha yak›n durmaktad›r. Baßka co¤rafyalarda gelißtirilen ba¤lar, Avrupa ile ba¤lara alternatif olarak de¤il, onlar›n tamamlay›c›s› olarak düßünülmektedir (3. belge). Avrupa ile ilißkilerin oda¤›nda ise, Avrupa Birli¤i yer almaktad›r.

H. Avrupa’ya Eklemlenmenin Son Aşamasõ Avrupa Birliği Üyeliği mi? 1. 1987: Türkiye Tam Üyelik Başvurusunu Yapõyor 1964’de yürürlü¤e giren Ankara Anlaßmas›’n› izleyen y›llarda, Türkiye’nin Avrupa Toplulu¤u (ßimdiki Avrupa Birli¤i) ile ilißkileri çalkant›l› bir seyir izlemißtir. Ankara Anlaßmas›’na göre, Türkiye-AT ortakl›¤› üç evrede gerçekleßecekti.

1 Su Sorunu: Türkiye ile Suriye ve Irak aras›nda su paylaß›m›na ilißkin anlaßmazl›k.

Haz›rl›k Dönemi ilk evreyi olußturacakt›. Beß y›ll›k bu dönemde Türkiye, Toplulu¤un da yard›m› ile ekonomisini gelißtirecekti. Bu evrenin sonunda ek bir protokolle ikinci evreye geçilecekti. 1973’te yürürlü¤e giren Katma Protokol, Türkiye - AT ilißkilerinin ikinci evresini (Geçiß Dönemi) olußturmußtur. 22 y›ll›k bir geçiß süresi sonunda, Türkiye ve AT’nin, sanayi ürünlerine uygulad›klar› gümrük tarifeleri ile miktar k›s›tlamalar›n› karß›l›kl› olarak tamamen kald›rmalar› ve gümrük birli¤ine gitmeleri öngörülmüßtü. 182

2

Türkiye - Türk Cumhuriyetleri İlişkileri 3

Su Sorunu

Ortado¤u, su kaynaklar› bak›m›ndan dünyan›n en fakir bölgelerinden birisidir. Bölgenin s›cak iklim koßullar›n›n yan› s›ra yüksek nüfus art›ßlar›ndan kaynaklanan talep bask›s› k›t su kaynaklar›n›n kullan›m› ve paylaß›m› konusunda siyasal sorunlara yol açmaktad›r. Ortado¤u’nun önemli su kaynaklar›ndan üç s›n›raßan nehir sistemi Türkiye’den geçmektedir. Bunlardan Dicle ve F›rat nehirleri Türkiye topraklar›ndan do¤makta ve Suriye ve Irak’tan geçmektedir. Asi Nehri de Lübnan ve Suriye üzerinden Türkiye’ye ulaßmakta ve buradan denize dökülmektedir. Bu nehir sistemlerinin taß›d›¤› suyun paylaß›m›na ilißkin ilk ciddi kriz, 1975 y›l›nda Suriye ve Irak aras›nda yaßanm›ßt›r. Irak’›n Suriye’yi F›rat Nehri üzerinde kurulu barajda suyu siyasi bask› arac› olarak kullanmakla suçlamas› iki ülkeyi savaß›n eßi¤ine getirmißtir. 1983 y›l›nda baßlat›lan Güneydo¤u Anadolu Projesi (GAP) ile Türkiye’nin F›rat ve Dicle nehirleri üzerinde inßa etti¤i barajlar nedeniyle, k›t su kaynaklar›ndan mahrum b›rak›labilece¤ini düßünen Suriye ve Irak ile Türkiye aras›nda da sorun yaßanm›ßt›r. Özellikle Suriye, Türkiye ile bir anlaßma yaparak Dicle ve F›rat nehirlerinden topraklar›na belli miktarda su b›rak›lmas›n› garantiye almak istemektedir. Türkiye ise, egemenlik haklar›n› ilgilendirdi¤ini düßündü¤ü bu konuda pazarl›¤a girmekten kaç›nmakta, ancak egemenlik haklar›na zarar vermeyecek ißbirli¤ine s›cak bakmaktad›r.

“Çok yak›n zamanlarda, Türk hükümeti yetkilileri ve ayn› ßekilde Türk özel sektör yetkilileri, k›sa dönem ve uzun dönem ç›karlar› ve projelerini birbirinden ay›rmaya baßlad›lar. Devlet sektörü 1992 ve 1993 y›llar›nda Türk cumhuriyetleri ile ilißkilerin yolunu açt›, ancak bugün küçük çapl› yat›r›mlarda daha çok özel sektör görülmektedir. Bunlar aras›nda en fazla dikkat çekeni küçük marketler, ekmek fabrikalar› veya büyük f›r›nlar, tekstil firmalar›, inßaat ve turizmdir. Özel bankalar da ßubeler açmaktad›r. Türk yat›r›mc›lar ortak ßirket (joint venture) kurma konusunda da aktiflerdir. Örne¤in Özbekistan’da, Türkiye yüzden fazla gerçekleßtirmiß oldu¤u ortak ßirketleri ile, en aktif ortak durumundad›r. Türk uzmanlar, bankac›l›k ve tar›m konusunda teknik e¤itim sa¤lamak için genellikle Avrupal› üçüncü taraflarla çal›ßmaktad›rlar. 1994’ten beri gerçekleßmekte olan bu ißbirlikleri e¤itim yat›r›mlar›na paralel gelißmektedir. Di¤er bir ifadeyle özel sektör faaliyetleri kamu sektörünün yerini almaya baßlad›. Bugün 1998 ortas›nda Kazakistan’›n yeni baßkenti Astana’n›n Türk firmalar› taraf›ndan inßa edildi¤ini ö¤reniyoruz. Türkiye tedricen “ülke ç›kar›” kavram›n› “bölgesel ç›kar” ßekline çevirmeye u¤raßmaktad›r. Bunu, Türk cumhuriyetlerindeki yat›r›mlar›n› ve bu cumhuriyetlerle olan ticaretini, di¤er BDT ülkelerindekilerle dengeleyerek gerçekleßtirmektedir. Rusya’n›n ithalat›nda Türkiye’nin dördüncü ve ihracat›nda beßinci s›rada yer almas›ndan baßka, Gürcistan’la Türkiye’nin ticareti de son y›llarda Azerbaycan’la olan›n seviyesine ulaßm›ßt›r. Türkiye, bölgesel dengeyi sa¤lamak konusuna büyük bir özen gösterirken ülke ç›kar›n›n gereklerini yerine getirerek, Türk cumhuriyetleri ile di¤er BDT ülkeleri aras›nda, yat›r›m konusundaki farkl›l›klar› da dikkate almaya baßlad›. ECO ve KE‹ gibi bölgesel kurulußlar Türkiye’nin yeni faaliyetleri konusunda arac› zemin haline geldiler.”

Foto¤raf: S. Güvenç Arßivi.

4 ‹stanbul Bo¤az›’nda giderek yo¤unlaßan tanker trafi¤i, çevreyi tehdit ediyor. 183

Kaynak: B. Ersanl›, “Çok Boyutlulu¤u Yeniden Keßif, Türkiye’nin Türk Cumhuriyetleriyle ‹ßbirli¤i Aray›ß›”, A. Yalç›nkaya (der.), Türk Cumhuriyetleri ve Petrol Boru Hatt›, Ba¤lam Yay›nlar›, 1998.

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Avrupa Birliği: Maastricht Antlaßmas›’n›n yürürlü¤e girdi¤i Kas›m 1993’ten sonra Avrupa Toplulu¤u’nun yeni ad›.

1975 - 1986 y›llar› aras› Türkiye - AT ortakl›k ilißkileri, istenen sonuçlar› vermemißtir. ‹ç ve d›ß ekonomik krizler ve 1980’deki askeri darbe, ilißkilerin hem siyasal hem de ekonomik boyutuna ciddi darbe vurmußtur. 1981’de AT, ortakl›¤›n ißleyißini dondurdu. 1984’de sivil yönetime geçißten iki y›l sonra 1986’da ilißkiler yeniden baßlat›ld›. Bu arada d›ßa aç›k ekonomi politikalar›n›n uygulanmas›yla Türkiye’nin dünya ekonomisi ile bütünleßmesi h›z kazanm›ßt›r. Bu ba¤lamda bölgesel ekonomik bütünleßme örne¤i olan AT, Türkiye aç›s›ndan daha da cazip hale gelmißtir. Nisan 1987’de Türk hükümeti, Türkiye’nin tam üyelik baßvurusunu yapm›ßt›r. So¤uk Savaß’›n devam etti¤i bu y›llarda, AT’nin Türkiye’nin tam üyelik baßvurusuna olumlu yan›t verece¤i umudu a¤›r basm›ßt›r. Ancak 1989’da yaßanan siyasal gelißmeler ve So¤uk Savaß’›n bitißi ile ilißkiler karanl›k bir döneme girmißtir. 1989’da aç›klanan Komisyon raporunda, Türkiye’nin tam üyeli¤e uygun olmad›¤› belirtilmißtir. Bu dönemde Türkiye - AT ilißkilerinde bir baßka engel de Yunanistan’d›r. Türkiye, Yunanistan’›n a¤›rl›¤›n› AT ile ilißkilerinde gitgide daha fazla hissetmeye baßlam›ßt›r. 2. 1995: Gümrük Birliği 1990’lar›n baß›nda Türkiye’nin k›sa vadede tam üyelik hedefine ulaßamayaca¤› anlaß›lm›ßt›r. Bu nedenle öncelik Gümrük Birli¤i’nin gerçekleßtirilmesine verilmißtir. 1973’de yürürlü¤e giren Katma Protokol, 22 y›l içinde Gümrük Birli¤ine geçilmesini öngörmüßtü. Gümrük Birli¤inin gerçekleßmesi gereken y›l 1995’di. Bu dönemde Türkiye, Gümrük Birli¤inin Avrupa Birli¤i’ne* kat›l›m›n› kolaylaßt›racak bir uygulama olaca¤› düßüncesinden hareket etmißtir. Gümrük Birli¤i, AB ve Türk sanayi ürünlerinin serbest dolaß›m›n› ifade ediyordu. Ayr›ca üçüncü ülke ç›k›ßl› mallara karß› da Türkiye, AB’nin ortak gümrük tarifesini uygulamakla yükümlüydü. 3. 1997-1999: Lüksemburg’dan Helsinki’ye AB’nin Gündem 2000 Raporu ile eski Do¤u Avrupa ülkelerinin tam üyelik sürecinin baßlat›laca¤›n› aç›klamas›, Türkiye’yi de harekete geçirdi. Asl›nda Türkiye, yeni genißleme sürecine dahil edilmemißti. Türk hükümetinin ›srarl› çabalar› ilk baßta pek de olumlu sonuç getirmedi.

Kopenhag Kriterleri “Üyelik, aday ülkenin demokrasiyi, hukukun üstünlü¤ünü, insan haklar›n› ve az›nl›klar›n korunmas› ve sayg› görmesini teminat alt›na alan kurumlar›n istikrara kavußturulmuß olmas›n›, ißleyen bir piyasa ekonomisinin mevcudiyetini, AB içindeki rekabet ve piyasa güçleriyle baßetme kapasitesini gerektirmektedir. Üyelik, aday›n siyasal, ekonomik ve parasal birli¤e kat›l›m da dahil olmak üzere, üyeli¤in getirdi¤i yükümlülükleri üstlenebilece¤ini varsayar.” 1 AB’ye yeni üye adaylar›n›n uymak zorunda oldu¤u siyasal kriterler.

Aral›k 1997’de yap›lan Lüksemburg Zirvesi’nde, AB hükümet ve devlet baßkanlar›, eski Do¤u Avrupa ülkelerini içeren yeni bir genißleme sürecine onay verirken, Türkiye d›ßar›da b›rak›ld›. Bu zirve s›ras›nda Türkiye’ye baz› siyasal koßullar dayatmaya çal›ßan AB ile siyasal ilißkiler Türk hükümeti taraf›ndan donduruldu. 1999 y›l›na kadar Türkiye - AB siyasal ilißkilerindeki duraklama devam etti. Bu arada ilißkilerdeki olumlu gelißmeler sonucu, 1999’da yap›lan Helsinki Zirvesi’nde, Türkiye’nin AB tam üye aday› oldu¤u resmen ilan edildi. Türkiye, AB’nin yeni genißleme sürecinin 13. aday ülkesi olmußtur. Ancak tam üyelik görüßmeleri henüz baßlamam›ßt›r. Türkiye’nin AB üye adayl›¤›n›n ilan edildi¤i Helsinki Zirvesi’nden sonra, TürkiyeAB ilißkilerinde en önemli gelißme, Aral›k 2000 tarihli Nice Zirvesi’nde onaylanan Kat›l›m Ortakl›¤› Belgesi’dir. Bu belge, Türkiye’nin AB’ye kat›l›m›nda bir yol haritas› ißlevi görecektir. Bu yol haritas›yla Türkiye’nin önüne k›sa ve orta vadede erißmesi beklenen bir dizi siyasal ve ekonomik hedef konmußtur. Kat›l›m Ortakl›¤› Belgesi’nde demokratikleßme ve insan haklar›n›n iyileßtirilmesi gibi siyasal hedeflerin yan›s›ra vergi, finans, bankac›l›k ve tar›m gibi ekonomik hedefler de yer almaktad›r. Bu arada K›br›s ve Ege sorunlar›nda gelißme beklentisi de Kat›l›m Ortakl›¤› Belgesi’nde ifade edilmißtir. Kat›l›m Ortakl›¤› Belgesi’ne yan›t olarak Türkiye’nin haz›rlad›¤› Ulusal Program’›n ilan edilmesi ile, Türkiye’nin AB’ye kat›l›m müzakerelerine giden süreç ve takvim ißlemeye baßlam›ßt›r. 184

2 Türkiye’nin AB üye adayl›¤› 10 - 11 Aral›k 1999 tarihinde Helsinki’de yap›lan Avrupa Konseyi Zirvesi’nde kabul edildi. Bu zirveye Türkiye’yi temsilen Baßbakan Bülent Ecevit (1. s›ra, soldan 4.), D›ßißleri Bakan› ‹smail Cem (3. s›ra, soldan 7.) ve Devlet Bakan› Mehmet Ali ‹rtemçelik (3. s›ra, soldan 6.) kat›ld›lar.

3

AB - Türkiye Ortaklõk Kurumlarõ

4

Ortakl›k Konseyi: Türk ve AB’li Bakanlar düzeyinde toplanarak, ortakl›k rejiminin ilerlemesi ile ilgili siyasal ve yasal kararlar› alan organd›r. Ald›¤› kararlar AB ve Türk mevzuat ortam›nda yasa etkisindedir. Örne¤in 1995’te tesis edilen Gümrük Birli¤i, Ortakl›k Konseyi’nin 1/95 say›l› bir karar›d›r.

Laeken Zirvesi (14-15 Aralõk 2001)

14 - 15 Aral›k 2001 tarihlerinde AB’nin Belçika Dönem Baßkanl›¤› sonunda gerçekleßen AB Konseyi Laeken Zirvesi Türkiye’nin Avrupa Birli¤i üyeli¤ine adayl›k sürecinde önemli bir aßama olußturmußtur. Laeken Zirvesi Sonuç Bildirgesi’nde Türkiye ile üyelik müzakerelerinin aç›lmas› olas›l›¤› ilk defa üst düzeyde dile getirilmißtir. Bildirgenin konuya ilißkin ilgili paragraflar› ßu ßekildedir: Türkiye, özellikle Anayasas›’nda yapt›¤› de¤ißikliklerle, üyelik için belirlenen siyasal k›staslara uyma yolunda yol alm›ßt›r. Türkiye ile üyelik müzakerelerini baßlatma perspektifi böylece yak›nlaßm›ßt›r. Türkiye’nin, siyasal ve ekonomik k›staslara uyum yolundaki çabalar› AB taraf›ndan desteklenmektedir. Türkiye için üyelik öncesi strateji, topluluk müktesebat›na uyum haz›rl›klar› çerçevesindeki analiz çal›ßmalar›nda yeni bir safhaya girmelidir.

Ortakl›k Komitesi: Teknokratlar düzeyinde kurulan bu organ, Ortakl›k Komitesi’nin toplant›lar›n› haz›rlar. Karma Parlamento Komisyonu: Bu organ, Türkiye - AB ilißkilerinin demokratik izleme platformudur. TBMM ve Avrupa Parlamento’sundan seçilen 12’ßer üyeden olußur ve y›lda iki kere toplan›r. KPK’n›n kararlar› tavsiye niteli¤indedir. Gümrük Birli¤i Ortak Komitesi: Gümrük Birli¤i’nin ißleyißini izlemek üzere teknokratlar düzeyinde kurulmußtur. Gümrük Birli¤i’nin AB ve Türkiye taraf›ndan uygulanmas›nda karß›laß›lan sorunlar, çözüm önerileri ve mevzuatlarda yap›lmas› gereken de¤ißiklikler hakk›nda bilgi ve görüß al›ßverißinde bulunulur. AB kurumlar›na, AB üyesi hükümetlere, Türk Hükümeti’ne ve Ortakl›k Konseyi’ne öneriler getirir.

Ayr›ca, Türkiye’nin di¤er aday ülkelerle eßit koßullarda Avrupa’n›n gelece¤inin tart›ß›laca¤› hükümetleraras› konferans›n haz›rl›klar›ndan sorumlu olacak tart›ßma kuruluna (Konvansiyon) bir hükümet temsilcisi ve iki milletvekili ile kat›lmas›na karar verilmißtir. Kaynak: Avrupa Komisyonu.

Karma ‹stißare Komitesi: AB’nin Ekonomik ve Sosyal Komitesi ve Türk sosyo-ekonomik kurulußlar›ndan temsilcilerin kat›l›m›yla olußur. Bilgi ve görüß al›ßverißi platformudur ve resmi makamlara yönelik ortak öneriler gelißtirir. Kaynak: Avrupa Komisyonu.

185

I. Yeni Bir Dünya Kurulurken Türkiye’nin Yönü

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Katõlõm Ortaklõğõ Belgesi (KOB): AB üyeli¤i yolunda olan ülkelerin kaydetti¤i gelißmeler hakk›nda, Komisyon taraf›ndan, ‹lerleme Raporu’nda saptanan ileriye yönelik çal›ßmalar›n öncelikli alanlar›n›n, bu önceliklerin uygulanmas›nda söz konusu ülkeye sa¤lanacak mali imkanlar›n ve bu yard›ma ilißkin koßullar›n tek bir çerçeve alt›nda topland›¤› belgeye verilen isim. *Ulusal Program (UP): Kat›l›m Ortakl›¤› Belgesi’nde yer alan önceliklerin, üye ülke taraf›ndan hayata geçirilmesi yönünde haz›rlanm›ß program ve takvim.

1. Helsinki Sonrasõ: AB Adaylõğõ "Gerçek" mi "Sanal" mõ? Türkiye, 20. yüzy›l›, AB ile ilißkilerinde yeni bir sayfa açarak kapatm›ßt›. Aral›k 1999’da gerçekleßen Helsinki Zirvesi sonuçlar›na bak›ld›¤›nda, Türkiye’nin iç ve d›ß politika gündemi büyük ölçüde AB’ye tam üyelik hedefiyle ßekillenecek gibi görünüyordu. 2000 y›l›na gelindi¤inde, Türkiye’nin art›k AB’ye tam üyelik konusunda aç›k ve güçlü bir perspektife sahip oldu¤u düßünülüyordu. Bu iyimserli¤e k›sa bir süre sonra gölge düßtü. Helsinki Zirvesi’nden tam bir y›l sonra Aral›k 2000’de gerçekleßen Nice Zirvesi’nde AB’nin 2010 y›l›na kadarki plânlar›nda, Türkiye’ye yer verilmemißti. Bu durum, AB’nin Türkiye’nin üyeli¤i konusunda ne denli samimi oldu¤unun Türk kamuoyunda sorgulanmas›na yol açt›. Tart›ßman›n temel ekseni, Helsinki Zirvesi’nde Türkiye’ye sunulan›n "gerçek adayl›k" m›, yoksa "sanal adayl›k" m› oldu¤uydu. Nice Zirvesi sonras›nda, AB’nin gerçek niyetleri konusundaki kußkular, Türkiye’nin AB ile ilißkilerinde a¤›rl›¤›n› hissettirmeye baßlad›. Bugün dahi bu kußkular tam olarak giderilebilmiß de¤ildir. Türkiye’nin AB’ye tam üye aday› ilan edildi¤i Helsinki Zirvesi’nde AB, iddial› bir projeyi yaßama geçirme karar› alm›ßt›. AB, daha önce pek a¤›rl›k vermedi¤i güvenlik ve savunma konular›nda ortak politikalar gelißtirme ve ortak hareket etme iradesini ortaya koymußtur. Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikas› (AGSP) ad› verilen bu yeni girißim kapsam›nda, AB ülkelerinin katk›s›yla 60 000 kißilik bir müdahele gücü olußturulmas› kararlaßt›r›lm›ßt›. Bu gücün baßlang›çta NATO olanaklar›ndan yararlanmas› planlanm›ßt› (2. belge). Bu plan Türkiye-AB ilißkilerinde yeni bir gerginli¤in de baßlang›c› oldu. AB müdahale gücünün hangi koßullarda NATO olanaklar›ndan yararlanabilece¤i konusunda Türkiye’nin ciddi çekinceleri vard›. Türkiye, AB’nin NATO olanaklar›ndan otomatik olarak yararlanmas›n› veto edece¤ini ilan etti. Türkiye’nin temel kayg›s›, çevresindeki kriz ve gerginliklerde, AB’nin kendisine dan›ß›lmadan yapaca¤› askeri müdahalelerinin güvenli¤ini tehdit etmesi olas›l›¤›yd›. En temel kußku ise, bu gücün NATO olanaklar›ndan da yararlanarak, Ege ve K›br›s’ta NATO üyesi Türkiye’ye karß› kullan›lmas› tehlikesiydi. NATO ve AB’de yürütülen ortayol bulma girißimleri, AB içinde özellikle Yunanistan’›n itirazlar›na tak›l›yordu. Türkiye’nin AB’ye tam üyeli¤ine dönük bir tür yol haritas› anlam›na gelen Kat›l›m Ortakl›¤› Belgesi*, 8 Mart 2001’de AB Bakanlar Konseyi taraf›nda onayland›. Kopenhag Kriterleri ›ß›¤›nda haz›rlanan bu belgede, Türkiye’nin siyasal ve ekonomik anlamda yapmas› gerekenler, k›sa ve orta vadeli öncelikler olarak s›ralanm›ßt›. Bu belgeye karß›l›k olarak haz›rlanan Ulusal Program* 19 Mart 2001’de TBMM taraf›ndan kabul edilerek yürürlü¤e girdi (3. ve 4. belge). Böylece Türkiye, siyasal aç›dan demokrasi ve insan haklar› standartlar›n› yükseltmeye, ekonomik aç›dan ise yap›sal iyileßtirmeleri ve mali disiplini hedefleyen bir dizi uygulamay› gerçekleßtirmeyi yüklenmiß oldu. 2. 11 Eylül ve Sonrasõ: Artõk Hiç Bir Şey Eskisi Gibi Olmayacak mõ?

Kaynak: TÜS‹AD.

1 Kopenhag Zirvesi sonras›nda Türkiye’nin AB’ye tam üyelik müzakerelerine baßlamas›, Avrupa’n›n siyaset ve iß çevrelerinde yap›lan lobi çal›ßmalar› sonucunda benimsendi. Sivil toplum örgütleri, AB’ye üye ülkelerde da¤›tt›klar› broßür ve verdikleri gazete ilanlar›yla bu çabaya katk›da bulundular.

2001 y›l› içerisinde Türk iç ve d›ß politika gündemi büyük ölçüde AB üyeli¤ine odaklanm›ßken, 11 Eylül 2001 tarihinde ABD’de yaßanan gelißmeler, uluslararas› politikay› tamamen farkl› bir boyuta taß›d›. So¤uk Savaß›n galibi, dünyan›n tek süpergücü ABD, dünya tarihinin en kanl› terör eylemlerinden birine sahne oldu. ABD’de iç hat seferi yapan dört uça¤› kaç›ran teröristler, bu uçaklar› New York’da Dünya Ticaret Merkezi’nin ‹kiz Kulelerine, Washington’da da ABD Savunma Bakanl›¤›’n›n Pentagon binas›na çarpt›rarak intihar eylemlerinde bulundular. Uçaklardaki yolcular ve binalarda bulananlar›n binlercesi bu sald›r›larda yaßamlar›n› yitirdi. 186

2

AB’nin Ortak Dõş ve Güvenlik Politikasõ Nedir? Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikasõ Nedir?

3

Ulusal Program Siyasi Kriterler

• Baßta düßünce ve ifade özgürlü¤ü olmak üzere

Ortak D›ß ve Güvenlik Politikas› (ODGP) Roma Antlaßmalar›’n›n imza edilmesinden sonra, uluslararas› politika alan›nda ißbirli¤i düßünceleri daha o zamanlarda kendini gösterse de, Avrupa’n›n inßas›, ekonomik konular üzerinde, yani bir ortak pazar›n yarat›lmas› üzerinde yo¤unlaß›yordu. Avrupa’n›n inßas› sürecinde neredeyse k›rk y›l boyunca, “ortak d›ß politika” ifadesi Antlaßmalar’da yer bulamad›. Ekim 1970’den itibaren, Avrupa Toplulu¤u üye devletleri belli baßl› uluslararas› politika sorunlar› üzerinde ißbirli¤i yapmakta ve birbirlerine dan›ßmaya gayret etmekteydi. Ancak, bu ißbirli¤i ve dan›ßma, “Avrupa politik ißbirli¤i” ba¤lam›nda hükümetleraras› düzeyde idi. 1986’da, Tek Avrupa Senedi, onun niteli¤ini veya ißleyiß yöntemlerini de¤ißtirmeksizin bu hükümetleraras› ißbirli¤ini resmîleßtirdi. Üye devletlerin ilk defa olarak bir “ortak d›ß politika” hedefini Antlaßma’ya dahil ettikleri Maastricht’te durum de¤ißti. Antlaßma’n›n 1 Kas›m 1993 tarihinde yürürlü¤e girmesinden bu yana, Avrupa Birli¤i, uluslararas› sahnede sesini duyurabilmekte, silahl› çat›ßmalar, insan haklar› ve Avrupa Birli¤i’nin esas›n› olußturan ve savunmaya kararl› oldu¤u temel ilkeler ve ortak de¤erler ile ba¤lant›l› baßka konular üzerindeki pozisyonunu ifade edebilmektedir. ODGP’nin hükümleri, 1 May›s 1999’da yürürlü¤e giren Amsterdam Antlaßmas› ile de¤ißtirilmißtir. Avrupa Birli¤i Antlaßmas›’n›n 11’den 28’e kadarki maddeleri, yaln›zca ODGP konusuna ayr›lm›ßt›r. 26 Þubat 2001’de imzalanan Nice Antlaßmas› da, ODGP ile ilgili yeni hükümler içermektedir. Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikas› (AGSP)

• • • • • • •

bireysel insan hak ve özgürlüklerinin daha da gelißtirilmesi; Dernek kurma ve bar›ßç› toplant› hakk› ile sivil toplumun güçlendirilmesi; Yarg›n›n ißlevselli¤i ve verimlili¤inin artt›r›lmas›; Durußma öncesi gözalt› ve cezaevlerindeki tutukluluk koßullar›n›n iyileßtirilmesi; ‹ßkenceyle mücadeleye h›z verilmesi; ‹nsan haklar› ihlallerinin cayd›r›lmas›; Ülke içinde bölgesel dengesizliklerin azalt›lmas›; MGK’n›n yap›s› ve ißlevinin gözden geçirilmesi

ve benzeri alanlarda, k›sa ve orta vadede bir dizi yasal ve idari tedbir al›nmas› öngörülmektedir. Kaynak: T.C. Baßbakanl›k Avrupa Birli¤i Genel Sekreterli¤i

4

Katõlõm Ortaklõğõ Belgesi ve Yapõsal Reform Programõ

Birbirini izleyen her Avrupa Birli¤i zirvesi (Helsinki, Feira ve Nice), BM Anayasas›’n›n ilkelerine uygun olarak ve BM Güvenlik Konseyi’nin yetkilerini tan›yarak, Birlik’e uluslararas› kriz yönetiminde bir özerk eylem kapasitesi kazand›rma iste¤ine gittikçe daha somut bir içerik vermißtir.

2003 tarihli Kat›l›m Ortakl›¤› Belgesi’nde, öncelikli ekonomik kriterler do¤rultusunda, IMF ile üzerinde anlaß›lm›ß olan enflasyonla mücadele ve yap›sal reform program›n›n devam› öngörülmektedir. Kamu harcamalar›n›n kontrol alt›na al›nmas›ndan, finansal sektörün yeniden yap›land›r›lmas›na kadar birçok yönü olan ekonomik program, sürdürülebilir büyüme ve ekonomik istikrar için büyük önem taß›maktad›r. Türkiye, kamu sektörü reformu çerçevesinde vergi sisteminin iyileßtirilmesi, kamudaki at›l istihdam›n›n azalt›lmas› ve milli gelirin % 6,5’i büyüklü¤ünde faiz d›ß› fazla hedefine ulaß›lmas› için gerekli ad›mlar› atmaktad›r. Ekonomik istikrar›n önündeki en büyük engellerden biri olan enflasyonla mücadele, program›n di¤er ana baßl›klar›ndan biridir. Öte yandan program, piyasa ekonomisinin daha iyi ißlemesini sa¤layacak ba¤›ms›z düzenleyici kurullar›n olußturulmas›, yerli ve yabanc› sermaye aç›s›ndan yat›r›m ortam›n›n iyileßtirmesini ve özelleßtirme uygulamalar›n›n h›zland›r›lmas› yoluyla özel sektörün ekonomide oynad›¤› rolün artt›r›lmas›n› da amaçlamaktad›r. Tüm bu reformlar, hem Türkiye ekonomisini istikrara kavußturacak ve böylelikle rekabet gücünü artt›racak hem de ülkeyi AB’ye yak›nlaßt›racakt›r.

Kaynak: Avrupa Komisyonu Türkiye Temsilcili¤i.

Kaynak: TÜS‹AD.

Antlaßma, bir ortak savunma politikas›n›n aßamal› olarak olußturulmas› dahil, Birlik’in güvenli¤ine ilißkin bütün konular› kapsayan bir ortak güvenlik politikas› da öngörmektedir. Bu ortak savunma politikas›, Avrupa Birli¤i Konseyi taraf›ndan buna karar verilirse ve bu karar onbeß üye devletçe benimsenip onaylan›rsa, bir ortak savunmaya götürebilir. Ancak, AGSP baz› üye devletlerin güvenlik ve savunma politikalar›n›n özel niteli¤ini etkilemez ve NATO çerçevesinde yürütülen politikayla da uyumludur. Haziran 1999’daki Köln Avrupa Birli¤i zirvesi, kriz yönetim görevlerini, Avrupa ortak güvenlik ve savunma politikas›n› güçlendirme sürecinin merkezine yerleßtirmißtir; bunlar Petersberg görevleri olarak da bilinir. Bu adland›rma, söz konusu görevleri formüle etmiß olan Bat› Avrupa Birli¤i (BAB) Bakanlar Konseyi toplant›s›n›n Haziran 1992’de yap›ld›¤› yerin ad›ndan gelmektedir. Bu görevler, insanî yard›m ve kurtarma, bar›ß› koruma ve, bar›ß yapma dahil, kriz yönetiminde muharebe kuvveti görevlerinden olußmaktad›r. Avrupa Birli¤i Konseyi, bu amaçla, “Birlik’in, NATO eylemlerine halel gelmeksizin, uluslararas› krizlere yan›t vermek için, inand›r›c› askerî güçlerle desteklenen özerk eylem kapasitesine, bu güçleri kullanmay› kararlaßt›rma olanaklar›na ve onlar› kullanmak için gerekli haz›rl›¤a sahip olmas› gerekti¤ine” karar vermißtir.

187

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Uygarlõklar Çatõşmasõ: Uluslararas› politikada temel uyußmazl›klar›n eskisinden farkl› olarak ideolojilerden de¤il, uygarl›klar aras› farkl›l›klardan kaynaklanaca¤› tezi. Samuel Huntington uygarl›klar›n belirleyici ve de¤ißmez niteli¤inin din oldu¤unu iddia eder. Huntington’a göre, uygarl›klar›n uzlaßmas› mümkün olmayaca¤›ndan, din gelecekteki çat›ßmalar›n temel nedeni olacakt›r.

Sald›r›lardan El Kaide isimli bir terör örgütü sorumlu tutuldu. ABD y›llard›r bu örgütün baß›ndaki isim olan, Suudi Arabistan as›ll› Usama Bin Laden’in peßindeydi. Bin Laden ve örgütü El Kaide, 1990’lardan beri ABD’ye karß› cihad ilan etmißlerdi. 1991’deki Körfez Savaß› sonras›, ülkesi Suudi Arabistan’a üslenen ABD kuvvetlerinin bu kutsal topraklardan kovulmas› için mücade etti¤i iddias›ndayd›. 11 Eylül sonras›nda ABD, El Kaide ve Bin Laden’in peßine düßerek "Terörle Savaß" ad›n› verdi¤i kapsaml› bir mücadele baßlatt›. So¤uk Savaß›n sona ermesiyle birlikte ortadan kalkan Sovyet ideolojik ve askeri tehditinin yerini, art›k uluslararas› terör tehditi alm›ßt› (2. ve 3. belge). ABD, bu tehdite karß› yürüttü¤ünü iddia etti¤i mücadelede tüm ülkeleri yan›nda yer almaya ça¤›rd›. Ancak El Kaide’nin ‹slamiyet ad›na mücadele etti¤i iddias›na karß›l›k, ABD’nin terörle savaß›n›n, ‹slamiyeti ya da Müslümanlar› hedef almad›¤›n› göstermesi de önem taß›yordu. Zira bu süreçte, Amerikal› siyaset bilimci Samuel Huntington’un 1990’lar›n baß›nda dile getirdi¤i Uygarl›klar Çat›ßmas›* tezinin gerçe¤e dönüßme ihtimali, hem ABD’yi hem de uluslararas› kamuoyunu ciddi biçimde kayg›land›rm›ßt›. ABD’nin ilk olarak El Kaide’yi destekledi¤ini iddia etti¤i Afganistan’daki Taliban rejimini hedef almas›, bu savaß›n H›ristiyan-Müslüman çat›ßmas› olarak alg›lanma olas›l›¤›n› da art›r›yordu. ‹nsan haklar›, demokrasi ve ekonomi konular›n›n öncelik taß›d›¤› Türkiye-AB ilißkilerinin aksine, So¤uk Savaß sonras› Türk-ABD ilißkileri zaten büyük ölçüde güvenlik ve savunma konular›na odaklanm›ßt›. Türkiye, çevresindeki uluslararas› krizlerde ABD’ye yak›n, hatta ortak politikalar izlemißtir. ‹ki ülke aras›ndaki ißbirli¤inin özellikle 1990’lar›n ikinci yar›s›ndan itibaren artmas› ve çeßitlenmesi sonucu, TürkiyeABD ilißkileri "stratejik ortakl›k" olarak tan›mlanmaya baßlam›ßt›r. Bunun anlam› bir dizi farkl› co¤rafyada ve uluslararas› sorunda Ankara ve Washington’un benzer yaklaß›mlara sahip olmas›yd›. Böylece 11 Eylül, Türkiye ve ABD’yi siyasal aç›dan daha da yak›nlaßt›rm›ß oldu. Özellikle PKK terörü nedeniyle y›llarca terörle uluslararas› mücadele gerekti¤ini savunan Türkiye ile 11 Eylül sonras› bu konuyu uluslararas› gündemin öncelikli maddesi haline getiren ABD’nin yaklaß›mlar›, güvenlik boyutunda bir kez daha örtüßmüßtür. Üstelik Türkiye’nin Bat›l›, demokratik ve müslüman ülke kimli¤i, ABD’nin terörle savaß›n›n bir uygarl›klar çat›ßmas› olmad›¤›n› göstermesi bak›m›ndan da önem kazanm›ßt›r. Ekim 2002’de ABD’nin Afganistan’daki El Kaide örgütüne ve bu örgüte destek veren Taliban rejimine karß› baßlatt›¤› savaß ve sonras›nda Türkiye, bu co¤rafyada önemli siyasal ve askeri roller üstlenmeye baßlam›ßt›r. Türkiye ile Afganistan aras›nda Cumhuriyetin ilk y›llar›na dayanan dostane ilißkiler, Taliban sonras› Afganistan’›n yeniden yap›lanmas›nda Türkiye’yi tercih edilen ülke konumuna getirmißtir. Bu durum Türkiye’nin d›ß politika hedeflerinden Avrasya’da etkinlik aray›ßlar›yla uyumlu bir gelißmeye ißaret etmektedir (4. belge). Avrasya’da artan etkinli¤in en büyük göstergesi, Afganistan’da savaß sonras› geçiß döneminde bar›ß› korumakla görevlendirilen Uluslararas› ‹stikrar Gücü’nün (ISAF) komutas›n›n Haziran 2002-Þubat 2003 aras›nda Türkiye taraf›ndan üstlenilmiß olmas›d›r. Bu görev, yeni dünya düzeninde Türkiye’nin kendisine biçti¤i güvenlik üreticisi ülke olma iddias›n›n da bir yans›mas›d›r (1. belge). 3. AB ile İlişkilerde Kopenhag Dönemeci

1 Afganistan’da savaß sonras› geçiß sürecinde bar›ß› korumakla görevlendirilen Uluslararas› ‹stikrar Gücü’nün (ISAF) komutas›n› Haziran 2002-Þubat 2003 aras›nda Türkiye üstlendi.

11 Eylül sonras›nda genel beklenti, Türkiye-AB ilißkilerinde yavaßlama olmas›yd›. Türkiye’nin ABD için yükselen stratejik önemi ve iki ülkenin örtüßen güvenlik anlay›ßlar› nedeniyle Ankara’n›n uluslararas› ilißkilerinin a¤›rl›k merkezi olarak Brüksel yerine Washington’u tercih edebilece¤i düßüncesi s›kl›kla dile getiriliyordu. 188

3 11 Eylül 2001: Art›k hiç bir ßey eskisi gibi olmayacak m›?

2 Dünya Ticaret Merkezi’nin ‹kiz Kuleleri: 11 Eylül 2001 öncesi.

4

Türkiye’nin Orta Asya Cumhuriyetleriyle İlişkileri

“Türkiye'nin Orta Asya Cumhuriyetleriyle siyasi ve ekonomik ilißkileri, Sovyetler Birli¤i'nin y›k›lmas›yla birlikte 1991 y›l›nda baßlam›ßt›r. Türkiye'nin Orta Asya Cumhuriyetleriyle güçlü tarihi, kültürel ba¤lar› ve dil birli¤i bulunmaktayd›. [...] Türkiye'nin Orta Asya'da ba¤›ms›zl›klar›n› kazanan Cumhuriyetlere yaklaß›m›, hükümranl›klar›na ve toprak bütünlüklerine sayg› ve karß›l›kl› kazan›m temelinde, hepsiyle dostane münasebetler gelißtirme temeline dayanmaktad›r. Türkiye, bu anlay›ßtan hareketle, herhangi bir ayr›mc›l›k yapmaks›z›n bu ba¤›ms›z devletleri tan›yan ilk devlet olmußtur. Türkiye ile Orta Asya Cumhuriyetleri aras›ndaki ilißkiler 1991 y›l›nda baßlayarak süratle gelißmißtir. 1992 y›l›n›n baßlar›nda Türkiye, Orta Asya Cumhuriyetlerinin hepsinde Büyükelçilikler açm›ßt›r. Türkiye'nin Orta Asya Cumhuriyetlerine sa¤lad›¤› do¤rudan yard›m›n daha etkin bir ßekilde koordine edilmesini teminen 1992 y›l› Ocak ay›nda "Türk ‹ßbirli¤i ve Kalk›nma Ajans› (T‹KA)" ad›nda bir ekonomik, kültürel ve teknik ißbirli¤i ajans› kurulmußtur. Türkiye'nin verdi¤i yard›mlar› projeler baz›nda koordine etmekle görevlendirilen bu ajans, tar›m, e¤itim, küçük ve orta ölçekli ißletmeler, turizm, sivil havac›l›k ve sigortac›l›k gibi alanlarda proje ve programlar haz›rlam›ß olup faaliyetlerini halen sürdürmektedir. Türkiye'nin Orta Asya Cumhuriyetlerine yönelik politikalar›, bu devletlerin a¤›r ekonomik sorunlar›n› aßabilmelerine ve demokrasiye ve pazar ekonomisine geçißlerine destek vermeyi amaçlamaktad›r. Bu politikalar› do¤rultusunda Türkiye, imkanlar› dahilinde, Orta Asya Cumhuriyetlerinin ekonomilerini güçlendirme yönündeki çabalar› cesaretlendirmiß ve desteklemiß, bu devletlerin demokratik ve ço¤ulcu toplumlar olußturmalar› yönünde süregelen gayretlerine de katk›larda bulunmußtur. Bu düßüncelerle Türkiye, uluslararas› devletler toplulu¤unun mümtaz birer üyesi olmalar› ve uluslararas› ekonomiye entregrasyonu sa¤layabilmelerini teminen Orta Asya Cumhuriyetlerine gerekli destek ve yard›mlar› sa¤lam›ßt›r. Bu ba¤lamda Türkiye, bu devletlerin Birleßmiß Milletler (BM) ve Avrupa Güvenlik ve ‹ßbirli¤i Teßkilat› (AG‹T) gibi uluslararas› örgütlere üye olmalar› konusunda gereken deste¤i vermißtir. Türkiye ayr›ca, bu devletlerin NATO'nun Bar›ß ‹çin Ortakl›k (B‹O) program›nda Ortak Üye ülkeler olmalar› yönünde de olumlu bir rol oynam›ßt›r. [...] Türkiye Orta Asya Cumhuriyetleriyle, ilk ve orta e¤itim okullar› kurulmas› alan›nda da ißbirli¤i yapmaktad›r. Türkiye'nin, ö¤retmen gönderdi¤i ve gerekli e¤itim araç ve gereçleriyle donatt›¤› bu okullarla, burs program›n›n yan› s›ra, kalifiye ißgücü ve yabanc› lisan bilen personel ihtiyaçlar›n›n karß›lanmas› hedeflenmißtir. [...] Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, Türkiye ile Orta Asya Cumhuriyetleri aras›ndaki münasebetleri tüm alanlarda gelißtirmeyi teminen ulaßt›rma, haberleßme alanlar›na ve televizyon yay›nlar›na da büyük önem atfetmektedir. Türkiye'nin Orta Asya Cumhuriyetlerine haberleßme alan›nda sa¤lad›¤› pratik yard›mlardan birine örnek olarak, Türk PTT'si taraf›ndan, uluslararas› pazarlarla ba¤lant› kurulabilmesi bak›m›ndan pazar ekonomisini haiz devletler için hayati önemi bulunan radyolink ve uydu ba¤lant›lar›n›n sa¤lanabilmesini teminen Orta Asya Cumhuriyetlerine karß›l›ks›z ßekilde telefon santralleri ve uydu yer istasyonlar› verilmiß bulunmas›n› göstermek kabildir. Türkiye ile Orta Asya Cumhuriyetlerinin birço¤u aras›nda 1992 y›l›ndan itibaren uçak seferleri konulmußtur. Bu ba¤lamda, Avrupa'dan Orta Asya Cumhuriyetlerine ulaßman›n en kolay yolunun halen ‹stanbul üzerinden oldu¤unu vurgulamakta yarar görülmektedir. Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu'nca uydu vas›tas›yla 1992 yaz›ndan itibaren Orta Asya Cumhuriyetlerine Televizyon yay›n› yap›lmaktad›r.”

Kaynak: T.C. D›ßißleri Bakanl›¤›.

189

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Annan Planõ: Birleßmiß Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan taraf›ndan haz›rland›¤› için kendi ad›yla an›lan Birleßmiß Milletler K›br›s Plan›’n›n as›l ad› "K›br›s Sorununun Kapsaml› Çözümü ‹çin Antlaßma Temeli"dir. Kofi Annan’›n 11 Kas›m 2002’de Kuzey ve Güney K›br›s yönetimlerine sundu¤u antlaßma, Türk ve Rum toplumlar›n›n birer "Parça Devlet"le temsil edilecekleri bir "Ortak Devlet" kurmay› öngörmüß, bu sayede 1974’ten beri bölünmüß olan aday› birleßtirmeyi ve iki toplum aras›ndaki sorunlar› çözmeyi hedeflemißtir.

Satõnalma gücü paritesine göre kişi başõna milli gelir (2000) (EU-15=100) Güney Kõbrõs Slovenya Çek Cumhuriyeti Malta Macaristan Slovakya Polonya

Ancak beklentilerin aksine, Ulusal Program çerçevesinde Kopenhag siyasal kriterlerini yerine getirmeye dönük ilk uyum paketi, 2001 Sonbahar›nda TBMM’de kabul edildi. Böylece güvenli¤in yeniden ön plana ç›kt›¤›, hatta ABD gibi ülkelerde bile özgürlüklerin alan›n›n daralt›lmaya çal›ß›ld›¤› bir dönemde, Türkiye demokrasi ve insan haklar› standartlar›n› iyileßtirme konusundaki iradesini bir kez daha aç›klam›ß oldu. Öte yandan Türkiye’nin tam üyelik perspektifindeki belirsizlikler, Türk Hükümeti’nin gündemindeydi. Yaklaßan yeni genißleme sürecinin bu belirsizli¤i daha da artt›raca¤›ndan kayg› duyuluyordu. Yeni üyelerin Birlik’e kat›l›m›ndan önce, Türkiye’nin AB’deki yerini kesinleßtirmek amac›yla Kopenhag Kriterleri’nin bir an önce yerine getirilerek AB’den üyelik müzakereleri için bir tarih al›nmas› stratejisi benimsendi. Ancak bu arada Ulusal Program’›n öncelikleriyle uyumlu ad›mlar›n at›lmas›nda gecikmeler yaßand›. ‹ktidardaki DSP-MHP-ANAP koalisyon hükümeti içinde Ulusal Program’da yer alan idam cezas›n›n kald›r›lmas› ve Türkçe’den baßka dillerde ö¤retim ve yay›n gibi konularda ciddi görüß ayr›l›klar›n›n yaßanmas›, AB ile ilißkilerde önemli t›kan›kl›klara yol açt›. Ancak TBMM’nin erken seçim karar› almas›yla, yaßanan t›kan›kl›k büyük ölçüde aß›ld›. Bu çelißkiler, seçim karar›yla etkisini yitirince, TBMM yo¤un bir çal›ßma sonunda, yeni ve önemli bir uyum paketini 2 A¤ustos 2002’de onaylad›. 3 Kas›m 2002 seçimleriyle iktidara gelen Adalet ve Kalk›nma Partisi de (AKP) AB’den müzakere tarihi al›nmas› politikas›n› aynen benimsedi. Hükümet ve parti yetkilileri bu konuda Avrupa baßkentlerinde girißimlerde bulundular (3. ve 4. belge). Ancak 12-13 Aral›k 2002 tarihleri aras›nda gerçekleßtirilen zirvede, Türkiye beklentilerini karß›lamayan bir kararla karß›laßt›. AB, Türkiye’nin Kopenhag Kriterleri’ni yerine getirmesi durumunda, Aral›k 2004’de Türkiye ile müzakerelerin baßlanmas›na ilißkin karar› verece¤ini ilan etti. Bunun Türkiye aç›s›ndan AB ile ilißkilerdeki belirsizli¤i tam anlam›yla gideren bir karar oldu¤unu söylemek mümkün de¤ildir. Türkiye ile müzakerelere baßlanmas› karar›n›, art›k mevcut 15 üye yerine, genißlemiß 25 üyeli AB verecektir (1. ve 2. belge). Üstelik çözüm bulunmadan AB’ye girmesi durumunda, K›br›s Rum Kesimi de Türkiye’nin üyeli¤i konusunda söz sahibi olacakt›r. Asl›nda K›br›s’ta çözüme yönelik girißimler, BM Genel Sekreteri Kofi Annan’›n* taraflara sundu¤u kapsaml› bir plan çerçevesinde yeni bir aßamaya girmißti. Ancak K›br›s Türk ve Rum taraflar›, ne Aral›k 2002’deki Kopenhag Zirvesi’nde ne de daha sonra Lahey’de gerçekleßtirilen toplant›da bu plan temelinde bir uzlaßmaya varamad›¤›ndan, K›br›sl› Rumlar›n AB üyeli¤i çözüm olmadan gerçekleßecektir. Bu durum, Irak Savaß› öncesi Türk-AB ilißkilerinde tam anlam›yla bir t›kanmaya yol açm›ßt›r. Kopenhag Zirvesi’nin ard›ndan, Türk d›ß politikas› bu kez ABD ile ilißkilerde zorluklar yaßam›ßt›r. Amerikan yönetiminin 11 Eylül sonras› terörle savaß›n›, Irak’a genißletme çabas›na Türk Hükümeti mesafeli bir tutum tak›nm›ßt›r. ABD, Irak Harekât› için Türkiye’den üsleri kullanma ve kara harekât› için asker konußland›rma taleplerinde bulunmußtur. Hükümetin bu konuda haz›rlad›¤› izin tezkeresinin 1 Mart 2003’te TBMM taraf›ndan onaylanmamas›, ikili ilißkilerde gerginli¤e neden olmußtur.

Estonya Litvanya Letonya Bulgaristan TÜRKİYE Romanya 0

20

40

60

80

100

Kaynak: Eurostat

1 AB’ye üye olacak aday ülkelerin ortalama kißi baß›na gelirleri, üye ülkelerin oldukça alt›nda bulunmaktad›r.

Hem AB hem de ABD ile ilißkilerle ayn› zamanda yaßanan s›k›nt›lar, Türkiye’nin uzun y›llar izlemeye çal›ßt›¤› dengeli ilißkiler politikas›n› da büyük ölçüde zedelemißtir. Önümüzdeki dönemin temel sorunu, yeniden ßekillenen dünya düzeninde Türkiye’nin yeri ve yönünün ne olaca¤›d›r. Bu sorunun yan›t› sadece Türkiye’ye ba¤l› de¤ildir. Uluslararas› politikan›n, uluslararas› örgütlerin alaca¤› ßekil ve nihayet AB ve ABD’nin tercihleri de bu konuda belirleyici olacakt›r. 190

Cep telefonu aboneleri (her 100 kişi için) (2000)

Bay Simitis ile bir düflüncemizi paylaflmak istiyoruz;

Slovenya Çek Cumhuriyeti Estonya Malta Macaristan Güney Kõbrõs Slovakya TÜRKİYE Polonya

Zaman›n baßlang›c›ndan bu yana birbirimize komßu olduk ve y›llar boyunca çeßitli anlaßmazl›klar yaßad›k. Ancak, yeni ilißkimizi sa¤lamlaßt›rmak için bundan daha iyi bir f›rsat olamaz. Orta¤›n›z olmak istiyoruz, gelin geçmißi arkam›zda b›rakal›m ve birlik olmaya do¤ru ad›m atal›m. AB üyeli¤inin

Litvanya Letonya Romanya Bulgaristan 0

10

20

30

40

50

kaderimizi belirleyece¤ini ve bizi yeni bir refah seviyesine taß›yaca¤›n› biliyoruz. Cesur demokratik ve ekonomik reformlar gerçekleßtirdik. Bu nedenle ßimdi birlikte çal›ßma zaman›. Kopenhag’da Türkiye’nin önünü açmak için bu tarihi f›rsat› kaç›rmay›n.

60 Kaynak: Eurostat.

Kaynak: TÜS‹AD.

2 AB’ye üye ülkelerde her 100 kißiden ortalama 60 kißinin cep telefonuna sahip olmas›na karß›l›k, aday ülkelerde bu say› ortalama 30 kißiye düßmektedir.

3 Türkiye’nin AB üyelik müzakerelerinin aç›lmas› ile ilgili AB ülkelerinin gazetelerinde yürütülen ilan kampanyas› çerçevesinde Yunanistan Baßbakan’› Costas Simitis’in yer ald›¤› ilân.

Kaynak: TÜS‹AD.

4 Türkiye’nin AB üyelik müzakerelerinin aç›lmas›na yönelik karar al›nmas›na destek sa¤lanmas› amac›yla AB üyesi 15 ülkenin gazetelerinde sivil toplum örgütleri taraf›ndan yay›nlanan ilân. 191

7

Coğrafi Konum ve Fiziki Yapõ Türkiye, Avrupa’da Pireneler’den başlayan ve Asya’da Himalayalar’a dek uzanan Alp kõvrõmlarõnõn ortasõnda yer alõr. Avrupa kõtasõnda da topraklarõ olan Türkiye, İstanbul Boğazõ, Marmara Denizi ve Çanakkale Boğazõ ile Avrupa ve Asya’nõn birbirine en fazla yaklaştõğõ yerlerden biri üzerinde bulunmaktadõr.

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Coğrafi Konum: Bir nokta ya da alan›n dünya üzerinde bulundu¤u yerdir. ‹ki ßekilde ifade edilmektedir. Matematiksel konum, bir yerin Ekvator’a ve Baßlang›ç Meridyeni’ne göre konumudur. Özel konum, bir yerin k›talara, deniz ve okyanuslara, yer ßekillerine, önemli bo¤az ve geçitlere ya da çevresindeki ülkelere göre konumudur.

A. Türkiye’nin Coğrafi Konumu 1. Türkiye’nin Yeri Türkiye, matematik konumu gere¤i Ekvator’a göre Kuzey, Baßlang›ç Meridyeni’ne göre Do¤u yar›mkürededir. 36°- 42° kuzey enlemleri ile 26°- 45° do¤u boylamlar› aras›nda yer alan Türkiye’de en uç noktalar esas al›nd›¤›nda, 6° lik enlem ve 19° lik boylam fark› görülür. Türkiye, dikdörtgeni and›ran bir ßekle sahiptir ve do¤u - bat› uzunlu¤u nedeniyle iki ucu aras›nda 1 saat l6 dakika yerel saat fark› bulunur. Türkiye’de yerel saat farklar›n› ortadan kald›rabilmek için, 1925 y›l›nda Uluslararas› saat dilimleri sistemi esas al›narak ortak saat uygulamas›na geçilmißtir. Bu uygulama nedeniyle Türkiye saati, Baßlang›ç Meridyeni’ne (Greenwich) göre 2 saat daha ileridir. Gün ›ß›¤›ndan daha fazla yararlanabilmek için tüm dünya ülkelerinde yaz saati ve k›ß saati uygulamas›na gidilir. Türkiye’de k›ß saati uygulamas›nda 30° Do¤u meridyeninin, yaz saati uygulamas›nda 45° Do¤u meridyeninin yerel saati ulusal saat olarak kullan›l›r. Türkiye, özel konumu aç›s›ndan de¤erlendirildi¤inde, Avrupa, Asya ve Afrika k›talar›n›n birbirine en fazla yaklaßt›¤› yerdedir (1. belge). Üç taraf› denizlerle çevrilidir. Kuzeyinde Karadeniz, bat›s›nda Ege Denizi, güneyinde Akdeniz bulunmaktad›r. Ayr›ca Marmara Denizi'nin tamam›, s›n›rlar› içindedir (4. belge). Avrupa k›tas›nda da topraklar› olan Türkiye, ‹stanbul Bo¤az›, Marmara Denizi ve Çanakkale Bo¤az› ile Avrupa ve Asya’n›n birbirine en fazla yaklaßt›¤› yerlerden biri üzerinde bulunmaktad›r (3. belge). Bu sayede önemli petrol yataklar›na sahip Ortado¤u ülkeleri, sanayileßmiß Avrupa ülkelerine Türkiye üzerinden karayollar› ile ba¤lan›r. Türkiye, Avrupa’da Pireneler’den baßlayan ve Asya’da Himalayalar’a dek uzanan Alp k›vr›ml› da¤ sisteminin ortas›nda yer al›r (2. belge). Bu co¤rafi konumuyla fiziksel olarak da Avrupa’n›n bir uzant›s›, Avrupa’n›n Asya’yla do¤al ba¤lant›s› oldu¤unu belgeler gibidir. ‹ki k›taya yay›lan Türkiye topraklar›n›n % 3’ü Avrupa k›tas›ndad›r ve bu topraklar Trakya Yar›madas› olarak bilinir. Geriye kalan % 97’si Asya k›tas›ndad›r ve bu topraklar Anadolu Yar›madas› ya da Küçük Asya olarak bilinir.

1 Türkiye’nin uzaktan alg›lamayla elde edilmiß uydu görüntüsü.

Türkiye'nin izdüßüm alan› olarak belirlenen yüzölçümü toplam 780 576 km2’dir. Bu alan›n 23 721 km2 olan bölümü Avrupa k›tas›nda bulunan Trakya'y›, 756 855 km2 olan bölümü Asya k›tas›nda bulunan Anadolu Yar›madas›’n› olußturmaktad›r. Türkiye, boyutlar› aç›s›ndan de¤erlendirildi¤inde kuzeyden güneye 650 km, bat›dan do¤uya 1 565 km’dir. Türkiye'nin kuzeydeki en uç noktas›, 42° 06' Kuzey enleminde ve 34° 58' Do¤u boylam›nda bulunan Sinop ‹nceburun'dur. Güneydeki en uç noktas› 35° 5l' Kuzey enleminde ve 36° 06' Do¤u boylam›nda bulunan Hatay ilinin Yaylada¤ ilçesine ba¤l› Topraktutan köyünün güneyidir. Bat›daki en uç noktas› 40° 07' Kuzey enleminde ve 25° 40' Do¤u boylam›nda Gökçeada'n›n en bat› noktas› olan Avlaka Burnu'dur. Do¤udaki en uç noktas› 39° 37’ Kuzey enleminde ve 44° 48' Do¤u boylam›nda Küçük A¤r› Da¤›'n›n 34 km do¤usundaki Türkiye - ‹ran - Nahçivan - Ermenistan s›n›rlar›n›n birleßti¤i yerdir. 192

2 Dünyan›n uzaktan alg›lamayla elde edilen görüntüsünün projeksiyonu. Avrupa’daki Alp k›vr›mlar› ile Asya’daki Himalaya k›vr›mlar› aras›nda Türkiye’nin bir geçiß olußturdu¤unu gösteren fiziki yap›.

3 ‹stanbul Bo¤az›’n›n uydu görüntüsü.

4 Dünyan›n uzaktan alg›lama ile elde edilmiß uydu görüntüsünün projeksiyonu. Do¤al görünümde Türkiye’nin dünya üzerindeki yeri. 193

2. Türkiye’nin Sõnõrlarõ

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Antiklinal: Da¤ olußum hareketleri ile k›vr›larak yükselen, birbirinden ayr› yöne e¤imli tabakalar›n olußturdu¤u kubbemsi yap›lard›r. *Senklinal: Da¤ olußum hareketleriyle k›vr›lan tabakalar›n olußturdu¤u birbirine do¤ru e¤imli, tekne biçimli yap›lard›r.

Antiklinal

Türkiye, co¤rafi konumu nedeniyle de¤ißik özelliklere sahip bir ülkedir. Kara s›n›rlar›n›n uzunlu¤u 2 753 km ve k›y› s›n›rlar›n›n uzunlu¤u 5 769 km olan Türkiye'nin toplam s›n›r uzunlu¤u 8 522 km’dir. Bat›da Yunanistan ve Bulgaristan, do¤uda Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan/Nahçivan, ‹ran, güneyde Irak ve Suriye ile kara s›n›rlar› vard›r. Karadeniz k›y›s›ndaki Revze Deresi a¤z›ndan baßlayarak Edirne'nin kuzeybat›s›na kadar uzanan Bulgaristan s›n›r›n›n uzunlu¤u 269 km’dir. Edirne'nin güneyi ile güneybat›s›ndaki Karaa¤aç çevresini Türkiye topraklar›nda b›rakarak Meriç Irma¤› boyunca uzanan Yunanistan s›n›r›, Enez'in bat›s›nda Ege Denizi k›y›s›nda son bulur; bu s›n›r 212 km’dir. Çoruh Irma¤› a¤z›n›n güneyindeki Sarp Köyü’nde baßlayan, Arpaçay ve Aras Irma¤› boyunca uzanarak ‹ran s›n›r›na ulaßan, Gürcistan (276 km), Ermenistan (325 km) ve Azerbaycan/Nahçivan (9 km) s›n›rlar›n›n toplam uzunlu¤u 610 km’dir. Yüksek da¤lar›n doruklar›n› izleyen 454 km uzunlu¤undaki ‹ran s›n›r›, Irak s›n›r›n›n baßlad›¤› Kelsim Gedi¤i'ne kadar uzan›r. ‹ran s›n›r› Aras Irma¤› ile Van ve Urmiye gölleri havzalar›n› birbirinden ay›ran su bölümü çizgisini izler. Hakkâri yöresindeki yüksek ve da¤l›k bir kesimden geçerek Habur Çay›'n›n Dicle Irma¤›'na kat›ld›¤› noktada sona eren Türkiye - Irak s›n›r›n›n uzunlu¤u 331 km’dir. Ba¤dat demiryolunun hemen güneyini izleyen Suriye s›n›r› Güvercinkaya'da Akdeniz k›y›s›na ulaß›r; bu s›n›r›n uzunlu¤u 877 km’dir (2. ve 3. belge).

B. Türkiye’nin Fiziki Coğrafyasõ 1. Yeryüzü Şekilleri Türkiye, farkl› jeolojik zamanlardaki tektonik hareketler sonucu olußmußtur. 1. Jeolojik Zaman’dan (Paleozoik) günümüze Y›ld›z Da¤lar›, Bitlis, Saruhan - Menteße, Ankara ve Zonguldak çevresindeki araziler kalm›ßt›r. 2. Jeolojik Zaman’da (Mesozoik) Türkiye arazisi ßiddetli bir aß›nma dönemi geçirmiß ve deniz seviyesine yak›n bir düzlük (peneplen) görünümü kazanm›ßt›r. 3. Jeolojik Zaman’da (Tersiyer) k›talar›n hareketi sonucu Tetis Denizi’ndeki tortullar k›vr›larak yükselmiß ve Alp Orojenezi’ne ba¤l› olarak Kuzey Anadolu Da¤lar›, Toroslar ve daha bir çok da¤ s›ras› meydana gelmißtir. Bu da¤lar antiklinal* ve senklinal* biçimli k›vr›ml› bir yap›ya sahiptir. 3. Jeolojik Zaman sonlar›na do¤ru Arabistan Plakas›n›n kuzeye hareketiyle Anadolu toptan yükselmiß ve iç k›s›mlarda eski denizin art›klar› olan çok say›da göl olußmußtur. 4. Jeolojik Zaman (Kuaterner) baßlar›nda da Anadolu yükselmeye devam etmiß, Egeit karas› çökerek Akdeniz’in sular› alt›nda kalm›ß ve Ege Denizi olußmußtur. Ayn› dönemde Ege Bölgesi yan bas›nçlar›n etkisiyle k›r›larak parçalanm›ß, Gediz, Küçük ve Büyük Menderes grabenleri meydana gelmißtir. ‹stanbul ve Çanakkale bo¤azlar›n›n olußmas›yla da Akdeniz’in sular›, bir tatl› su gölü olan Karadeniz’in sular›n› tuzlulaßt›rm›ßt›r. 4. Jeolojik Zaman’da k›r›k hatlar› boyunca volkanik faaliyetler baßlam›ß ve Anadolu günümüzdeki görünümünü kazanm›ßt›r.

Senklinal

Yükselti

Yükselti

S›n›flamas›

Da¤›l›m› (%)

1. Basamak

0,00 - 250,00

8,0

2. Basamak

250,01 - 500,00

9,5

3. Basamak

500,01 - 1 000,00

27,0

4. Basamak

1 000,01 - 2 000,00

45,5

5. Basamak

2 000,01 -

10,0

1 Türkiye co¤rafyas›nda deniz seviyesinden olan yükseltilerin da¤›l›m›.

Türkiye yukar›da sözü edilen yerkabu¤u hareketleri nedeniyle ortalama yükseltisi fazla olan bir ülkedir (1 132 m). Bu yükseklik, Asya’n›n 1 050 m olan ortalama yükseltisinden daha fazlad›r ve Avrupa’n›n 330 m olan ortalama yükseltisinin 3,5 kat›d›r. Ülkede yükselti bat›dan do¤uya do¤ru artmaktad›r (1. ve 4. belge). 2. Dağlar Türkiye'nin kuzeyinde, Trakya Yar›madas›’nda Y›ld›z (lst›ranca) Da¤lar› ve Anadolu Yar›madas›’nda Kuzey Anadolu Da¤lar› vard›r. Kuzey Anadolu Da¤lar›, Karadeniz k›y›lar› boyunca Bat› Karadeniz Bölümü’nde üç, Orta ve Do¤u Karadeniz bölümlerinde iki s›ra halinde uzan›rlar. Bat› Karadeniz Bölümü’nde, k›y›dan içeriye do¤ru üç s›ra halinde uzanan Kuzey Anadolu Da¤lar›’nda birinci s›ray› Küre Da¤lar›, ikinci s›ray› Bolu - llgaz Da¤lar› ve üçüncü s›ray› Köro¤lu Da¤lar› olußturur. Orta Karadeniz’de alçalan Kuzey Anadolu Da¤lar›, Do¤u Karadeniz'de yeniden yükselir ve k›y› boyunca Do¤u Karadeniz Da¤lar› ad›n› alan Giresun, Gümüßhane ve Rize da¤lar› bulunur. ‹çte ikinci s›ray› olußturan Köse, Kop ve Mescit da¤lar› yer al›r. Yükseklikleri 1 800 - 3 900 m aras›nda de¤ißen Kuzey Anadolu Da¤lar›’n›n en yüksek yeri Kaçkarlar üzerindedir (3 932 m). Kuzey Anadolu Da¤lar›’n›n do¤u bölümü dik ve sarpt›r. Bu nedenle k›y› ve iç bölgeler aras›ndaki ba¤lant›lar Zigana, Kop gibi geçitlerle sa¤lan›r. 194

Sõnõr Uzunluklarõ (km)

Bulgaristan Gürcistan

150 km

276 k

150 ml

75

Kocaeli (İzmit)

Trabzon

Ermenistan

ANKARA

Sivas

Eskişehir

m 5k

32

Gemlik Bursa Balõkesir

Azerbaycan

m

Hopa

İstanbul

Marmara Denizi

Ça na k k a le Bo ¤a z ›

Erzurum

Fõrat

Nahçivan

Van

km

Kayseri

454

Van Gölü

Manisa

481

75

‹ s t a nbul Bo¤az›

Yunanistan

269 212

Kuzeybatõ Toplam

0 0

Kuzeybatõda Bulgaristan Yunanistan

Karadeniz

269 km

21 2k m

Türkiye ile Sõnõrõ Olan Ülkeler

İran

İzmir

Doğuda Gürcistan

Ege

276

Ermenistan

Konya

325

Azerbaycan/Nahçivan

Diyarbakõr Kahramanmaraş

Denizi Antalya

İçel (Mersin)

Adana

9

‹ran

454

Irak

331

Suriye

877

Doğu Toplam

2 272

Kuzeybatõ ve Doğu Toplam

2 753

Gaziantep

Dicle

331 km

Şanlõurfa

877

km Irak

İskenderun Suriye

Akdeniz

Kõbrõs

3 Türkiye’nin komßular›yla kara s›n›rlar›.

2 Türkiye ‘nin komßular›yla kara s›n›rlar› ve toplam s›n›r uzunluklar›.

Karadeniz

Marmara Denizi

Eg e De niz i Akdeniz Kaynak: Atlas, MSB Harita Genel Komutanl›¤› Yay›n›, 1993.

4 Türkiye’nin fiziki yap›s›.

195

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Kaldera: Volkan konilerindeki kraterin, yeni bir volkanik patlama ya da çökme sonucunda genißlemesiyle olußan çukurlard›r. *Karstik Şekiller: Kireçtaß›, jips ve kayatuzu gibi taßlar›n yayg›n oldu¤u arazilerde, erime sonucu ya da sudaki minerallerin çökelmesiyle olußmuß yer ßekillerinin ortak ad›. *Neojen: Yeryüzünün olußum evrelerinden biri olan 3. Jeolojik Zaman’›n alt devirlerinden ikincisi. Bu devrin baß›nda Anadolu deniz seviyesine yak›n bir düzlük görünümündedir. Pireneler, Karpatlar, Apeninler, Toroslar ve Kuzey Anadolu Da¤lar› bu devirde belirginleßmißtir. *Tektonik: Yerkabu¤u de¤ißik büyüklükte plakalardan olußur. Bu plakalar›n birbirlerine göre hareketlerini, birbirleri ile olan ilgilerini, katmanlar›ndaki k›r›lma, k›vr›lma olaylar›n› inceleyen yerbilim dal›. *Tüf: Volkanik patlamalar sonucu atmosfere saç›lan kül ve çak›llar›n çökelmesiyle olußan kayalard›r.

Foto¤raf: Kar›ncalar Travel Agency Arßivi.

1 Kaçkar Da¤lar›.

Ülkenin güneyindeki Toroslar üç bölüme ayr›l›r. Ege Denizi k›y›lar›ndan baßlayan, Antalya Körfezi’nin do¤usu ve bat›s›nda iki s›ra halinde uzanan Bat› Toroslar, 2 500 m yükseltiye kadar ulaß›r ve Taßeli Platosu’nda son bulur. Bu platodan sonra yükseltisi 3 000 m’yi aßan Orta Toroslar baßlar ve Bolkar, Alada¤lar, Tahtal› ve Binbo¤a da¤lar› ad› alt›nda Uzunyayla'ya dek uzan›r. ‹skenderun Körfezi'nin do¤usunda, güneybat› kuzeydo¤u do¤rultusunda uzanan Amanos Da¤lar›, Orta Toroslar ile Güneydo¤u Toroslar’› birbirinden ay›r›r. Güneydo¤u Toroslar'›n yükseltisi bat›dan do¤uya giderek artar ve Türkiye’nin ikinci en yüksek yeri Cilo Da¤›’n› içine al›r. Bu da¤›n üzerinde uzunlu¤u 4 km’ye ulaßan bir vadi buzulu bulunur. Toroslar dik ve sarp bir yap›ya sahiptir. K›y›ya paralel uzanan bu da¤lar, Gülek Bo¤az›, Konya - Silifke yolu üzerindeki Sertavul Geçidi, Amanoslar üzerindeki Belen Geçidi gibi geçitlerle aß›l›r. Türkiye'nin en yüksek bölgesi olan Do¤u Anadolu, Toroslar ile Kuzey Anadolu Da¤lar›’n›n birbirlerine yaklaßt›klar› aland›r. Yükseklikleri 3 000 m’yi aßan Munzur, Mercan, Bingöl, Aras, Palandöken, Köse, Süphan da¤lar›n›n yan›s›ra Türkiye'nin en yüksek noktas› olan ve 5 165 m yüksekli¤indeki Büyük A¤r› Da¤› da bu bölgededir (2. ve 3. belge). Türkiye'de, daha çok Neojen’de* ve 4. Jeolojik Zaman’daki püskürmelerle olußmuß genç volkanik da¤lar da geniß yer tutar. Bu da¤lar, Türkiye'nin en yüksek da¤› olan Büyük A¤r› Da¤› (5 137 m), Küçük A¤r› (3 896 m), Süphan Da¤› (4 058 m), Tendürek Da¤› (3 660 m) ve Nemrut Da¤›'d›r (2 828 m). A¤r› ve Süphan da¤lar›nda buzullar vard›r. Nemrut Da¤›’nda dünyan›n en büyük kalderalar›ndan* biri bulunur ve bu kalderaya büyükçe bir göl yerleßmißtir. ‹ç Anadolu'nun güneydo¤usunda da bir dizi halinde volkanik da¤lar uzan›r. Erciyes'ten Karada¤’a kadar yaklaß›k 250 km olan bu güzergâhta birçok sönmüß yanarda¤ vard›r. Bu da¤lar s›ras›yla Erciyes Da¤› (3 917 m), Hasan Da¤› (3 268 m), Melendiz Da¤› (2 963 m), Karacada¤ (Kurßunlu Kaya Tepesi 2 007 m yükseklikte yeni sönmüß genç bir volkanik da¤d›r) ve Karada¤’d›r (1 819 m). Erciyes’in Kuzey yamac›nda küçük bir buzul bulunur. Volkan tüflerinin* yay›ld›¤› Ürgüp ve çevresinde peri bacalar› olußmußtur. 3. Düzlükler Türkiye topraklar›n›n yar›dan biraz fazlas›n› da¤lar kaplar. Bunun d›ß›nda kalan bölüm ova, plato, engebeli arazi ve yass› tepeliklerdir. Türkiye'nin 190 000 km2’lik alan›, alüvyonlarla örtülü ova özelli¤i gösteren de¤ißik yüksekliklerdeki düzlüklerden olußur. Platolar 80 000 km2 alan kaplar. Ova ve platolar›n toplam› 270 000 km2 alana karß›l›k gelmektedir ki, bu alan Türkiye yüzölçümünün 1/3'ü kadard›r. Bununla birlikte geçilmesi ve ißlenmesi nisbeten kolay olan engebeli ve yass› tepeli arazilerin toplam alan› da 100 000 km2 kadard›r. Bu alan, ova ve platolar›n alanlar›na eklenirse, Türkiye'de da¤l›k alanlar›n d›ß›nda 370 000 km2 düzlük alan oldu¤u ortaya ç›kar. K›y› bölgelerde ovalar alçakt›r ve yükseltileri 200 metreyi geçmez. ‹ç bölgelerdeki ovalar›n yükseltisi bat›dan do¤uya do¤ru artar. ‹ç bölge ovalar›n yükseltisi ‹ç Anadolu’da 1 000 metreye, Do¤u Anadolu’da 2 000 metreye kadar ç›kar (4. belge). Bu ovalar›n hepsi verimli alüvyal topraklardan olußmußtur. K›y› ovalar› delta özelli¤i gösterir ve ço¤unun yüzölçümü 500 - 1 000 km2 kadard›r. Bunlara örnek olarak Bafra, Çarßamba, Çukurova delta ovalar› gösterilebilir. ‹ç bölgelerdeki ovalar›n bir ço¤u tektonik* çöküntüler içine yerleßmißtir. Örne¤in 1 650 km2 alan kaplayan Muß Ovas› ve yüksekli¤i 2 000 m’yi geçen Yüksekova bu tip ovalard›r. Baz› ovalar karstik ßekillerden* biri olan polye (gölova) niteli¤indedir. 445 km2’lik alana yay›lm›ß olan Elmal› Polyesi gibi. Ayr›ca Türkiye'de Kars (1 700 m), Uzunyayla (1 550 m), Güneydo¤u Anadolu Düzlükleri (600 - 700 m) ve ‹ç Anadolu’daki platolar gibi pek çok parçalanm›ß düzlük bulunur. Platolar Türkiye’de yayla ad›yla da bilinir. 196

3 Büyük A¤r› ve Küçük A¤r› Da¤lar›’n›n uzaydan görüntüsü.

Foto¤raf: Kar›ncalar Travel Agency Arßivi.

2 Çevresindeki ovalar›n üzerinden yükselen Büyük A¤r› Da¤›’n›n doru¤u görkemli bir görüntü yarat›r. 197

4 Konya Ovas›.

4. Kõyõlar

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Delta: Akarsular›n taß›d›¤› alüvyonlar› deniz kenarlar›nda biriktirmesi sonucu olußan e¤imi az, verimli düzlüklerdir. Bu yer ßeklinin olußabilmesi için akarsular›n bol alüvyon taß›mas›, denize döküldükleri yerde k›ta sahanl›¤›n›n geniß olmas› ve ak›nt› ve gelgit ßiddetinin az olmas› gerekir. *Alüvyon: Akarsular›n sürükledi¤i kum, kil, çak›l gibi malzemelerin ortak ad›.

Türkiye k›y›lar›n›n toplam uzunlu¤u 8 000 km’den fazlad›r. Karadeniz k›y›lar›, ço¤unlukla dik olmas›na karß›n düzlükleri de bar›nd›r›r. Karadeniz k›y›lar›nda ada olußumu yok denecek kadar azd›r. K›y› uzunlu¤u Bulgaristan s›n›r›ndan Gürcistan s›n›r›na kadar 1 568 km’dir. Delta ovalar› d›ß›nda k›y› tepelik ve da¤l›k, yer yer falezlidir. Akdeniz k›y›lar› da benzer bir görünüme sahiptir. Bütün bu k›y›lar boyuna k›y›lar olarak tan›mlan›r. Baßl›ca körfezler Antalya ve ‹skenderun körfezleridir. Taßeli ve Teke yar›madalar› büyük ç›k›nt›lard›r. Akdeniz k›y›lar› Türkiye - Suriye s›n›r›n›n k›y› noktas›ndan Dalaman Irma¤›'n›n Akdeniz'e döküldü¤ü yere kadar 1 643 km’dir. Akdeniz k›y›s›ndan 43 deniz mili uzakl›kta K›br›s Adas› vard›r. Ayr›ca Teke Yar›madas›’n›n güneyinde Kaß’a 2 deniz mili uzakl›kta Yunanistan’a ba¤l› Meis Adas› bulunmaktad›r. Ege Denizi k›y›lar›, Karadeniz ve Akdeniz k›y›lar›n›n aksine son derece girintili ç›k›nt›l› ve karmaß›kt›r. Ege Denizi'nde büyüklü küçüklü pek çok yar›mada, burun, koy, körfez ve delta bulunmaktad›r. Eski körfezlerin bir bölümü akarsular›n taß›d›¤› alüvyonlarla dolarak delta ovalar› haline gelmißlerdir. Ege Denizi k›y›lar›n›n uzunlu¤u Dalaman Irma¤›'n›n a¤z›ndan Türkiye - Yunanistan s›n›r›na kadar 2 558 km’dir (1. belge). Marmara Denizi, Ege Denizi ile Karadeniz’i birbirine ba¤lar. Marmara Denizi, Ege Denizi'ne Kumkale Burnu'ndan baßlayan ve Çardak Feneri'nde sona eren 84 km uzunlu¤undaki Çanakkale Bo¤az› ile; Karadeniz'e ise Sarayburnu'ndan baßlay›p Rumeli Feneri'nde sona eren 37 km uzunlu¤undaki ‹stanbul Bo¤az› ile ba¤lan›r. Çanakkale Bo¤az›'n›n en dar yeri (Kilitbahir - Çimentabya) 1 375 m ve en geniß yeri (Domuz Deresi - Erenköy Sahili) 8 275m’dir. ‹stanbul Bo¤az›' n›n en dar yeri (Rumeli Hisar› - Anadolu Hisar›) 760 m, en geniß yeri (Büyükdere - Umuryeri) 3 500 m’dir. Marmara Denizi’nin tamam› Türkiye s›n›rlar› içinde yer al›r. Marmara Denizi'nde ‹zmit Körfezi, Gemlik Körfezi, Band›rma Körfezi, Kap›da¤ Yar›madas› ve Marmara, ‹mral›, Türkeli, Paßaliman›, Koyun, Büyük, Heybeli, Burgaz, K›nal› gibi adalar vard›r. Marmara Denizi'nde Karadeniz yönünden Ege Denizi'ne üst, ters yönde ise alt deniz ak›nt›lar› vard›r. Marmara Denizi k›y›lar›n›n uzunlu¤u 942 km’dir. 5. Akarsular ve Göller

Türkiye’nin Denizlere Kõyõlarõ

Sõnõr Uzunluklarõ (km)

Kuzeyde Karadeniz

1 568

Ege Denizi

2 558

Batõda Güneyde Akdeniz

1 643

Kõyõ Toplam

5 769

Kara Toplam

2 753

Kara ve Kõyõ Toplam

8 522

1 Türkiye’yi çevreleyen d›ß denizler ve k›y› uzunluklar›.

Türkiye’de da¤larda bulunan küçük göllerle birlikte 120’den fazla do¤al göl bulunmaktad›r. En büyük ve en derin göl olan ve yükseltisi 1 646 m olan Van Gölü’nün alan› 3 712 km2’dir (3. belge). ‹kinci büyük göl, ‹ç Anadolu'daki Tuz Gölü'dür. Derin bir göl olmayan Tuz Gölü'nün denizden yüksekli¤i 925 m alan› ise 1 500 km2’dir. Türkiye'de göllerin topland›¤› baßl›ca dört bölge vard›r: Göller Yöresi (E¤ridir, Burdur, Beyßehir ve Ac›göl), Güney Marmara (Sapanca, ‹znik, Ulubat, Kuß Gölleri), Van Gölü ve çevresi, Tuz Gölü ve çevresi. Türkiye'deki göllerin baz›lar›n›n derinli¤i 30 m’den fazlad›r, baz›lar› ise sadece bir kaç metre derinliktedir. Van Gölü'nün derinli¤i 100 m’den daha fazlad›r. Köyce¤iz Gölü gibi denizle ba¤lant›s› olan göller az tuzludur. Do¤al göller d›ß›nda Türkiye’de 150 kadar baraj gölü bulunmaktad›r. Atatürk Baraj› 817 km2, Keban Baraj› 675 km2, Karakaya Baraj› 298 km2, Hirfanl› Baraj› 263 km2, Alt›nkaya Baraj› 118 km2, Kurtbo¤az› Baraj› 15 km2’dir. Türkiye göllerinin yan›s›ra akarsular› aç›s›ndan da zengin bir ülkedir. Kaynaklar› Türkiye topraklar›nda olan birçok akarsu de¤ißik denizlere dökülür. Karadeniz'e Sakarya, Filyos, K›z›l›rmak, Yeßil›rmak, Çoruh ›rmaklar›; Akdeniz'e Asi, Seyhan, Ceyhan, Tarsus, Dalaman ›rmaklar›; Ege Denizi'ne Büyük Menderes, Küçük Menderes, Gediz ve Meriç nehirleri; Marmara Denizi'ne Susurluk/Simav Çay›, Biga Çay›, Gönen Çay› dökülür. Ayr›ca F›rat ve Dicle nehirleri Basra Körfezi'nde, Aras ve Kura nehirleri ise Hazar Denizi'nde son bulur. K›z›l›rmak 1 355 km, Ceyhan Irma¤› 509 km, Büyük Menderes 307 km, Susurluk Irma¤› 321 km, Suriye s›n›r›na kadar F›rat Nehri 1 263 km, Ermenistan s›n›r›na kadar Aras nehri 548 km uzunlu¤undad›r (2. belge). 198

Karadeniz

Bulgaristan

Ege

Çankõrõ

Bolu

Sapanca G.

Bilecik Sakarya N.

Kütahya Afyon

Eber G. Akßehir G.

Uşak Ad›güzel B.

Aydõn

Ac› G. Isparta Denizli Burdur G. Burdur

res N.

B. Mende

Konya

. N Ço ru h

Dicle B.

Malatya

Siirt Batman

Şõrnak

Di

cle

Mardin

Atatürk B.

K. Maraş

Van Gölü

Van

Batman B.

Adõyaman

Çatalan B.

Karaman

Antalya

Seyhan B.

Adana

İçel Gök

su

Hakkari

N.

Gaziantep

Şanlõurfa

Irak

Suriye

Hatay

KKTC

Akdeniz

Erçek G.

Muş Bitlis

Karakaya B.

Diyarbakõr

Aksu

D

ala m an

Ç.

Karamanl› B.

Muğla

Beyßehir G.

Karacaören B.

F›

Bingöl

Elazõğ

Niğde

E¤ridir G.

n

İran

Tunceli

Kayseri

iva

rat N.

Keban B.

Nevşehir

Na



asu

Gelingüllü B.

an

tN

.

Iğdõr Ağrõ

Erzurum

an

ist

Aras N.

Kar

Hirfanl› B.

Tuz G.

en

Erzincan

Kõrşehir

av Ç Çavdarhisar B. .

Manisa İzmir Gediz N

Gümüşhane

yc

m

Kars

Çoruh N.

K›l›çkaya B.

Kõrõkkale Kesikköprü B.

Rize

Giresun

Sivas

Yozgat

Ankara

Sar›yar B.

Eskişehir

Kayabo¤az› B. Enne B.

K. Menderes N.

Ordu

Hasan U¤urlu B. Yeßil ›rma k

Tokat

Çubuk I B.

Sim

Denizi

Amasya

ak ›rm Çorum

z›l

K›

Çubuk II B.

‹znik G.

Ulubat G.

Balõkesir

Suat U¤urlu B.

Er

Ç›ld›r G.

ba

.

Bursa

Kuß G.

Kocaeli Sakarya

ra D.

er

ra

Marma

Atikhisar B.

Kastamonu

Filyos Ç.

Trabzon

Samsun

Elmal› II B. Ömerli B.

Tekirdağ

Çanakkale

Derbent B. Alt›nkaya B.

İstanbul

. ne N Durusu G. B. Çekmece B.

Erge

Yu

Bartõn

Zonguldak

F›

an

ist

n na

Kõrklareli

N .

Edirne

Ardahan

Artvin

an

N.

Az

Kura Ç.

Seyhan N.

riç

Gürcistan

Sinop

Ce yh

Me

Lefkoşa

Akarsular

Barajlar

Göller

İnşa halinde olan barajlar Ölçek : 1 : 5 500 000 Kaynak: Atlas, MSB Harita Genel Komutanl›¤› Yay›n›, 1993.

2 Türkiye’nin akarsular›, gölleri ve baz› barajlar›.

3 Türkiye’nin en büyük gölü Van Gölü: Medler, Persler, Urartular, Ermeniler ve Türklerin uygarl›klar kurdu¤u Van Gölü, tarih boyunca “Yukar› Deniz”, “Dalgal› Deniz” olarak adland›r›lm›ßt›r. 199

6. İklim

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Astropikal İklim: Dönenceler çevresinde Bat› Rüzgârlar›’n›n etkili oldu¤u alanlarda görülen iklim tipleridir. *Bozkõr: Kurak ve yar› kurak bölgelere özgü seyrek otsu bitki topluluklar›. Ya¤›ß azl›¤› nedeniyle tek tük a¤aç ve a¤açç›klara rastlan›r. Bozk›rlar›n as›l bitki türleri otsu ve çal›ms› bitkilerdir. Yavßan, geven, sorguçotu gibi isimler alan bu bitkiler ya¤›ßl› dönemde yeßerirler, kurak dönemde sarar›rlar.

Türkiye’de ›l›man orta kußak iklimleri görülür. Buna karß›n Türkiye'nin üç taraf›n›n denizlerle çevrili olmas›, yüksek s›rada¤lar›n k›y›lar boyunca uzan›ß›, ani yükselti de¤ißiklikleri ve k›y›ya olan uzakl›k iklim özelliklerinin k›sa mesafelerde farkl›laßmas›na neden olmaktad›r. S›cakl›k, ya¤›ß ve rüzgârlar da iklim özelliklerine ba¤l› olarak farkl›l›klar gösterir. Kuzey ile güney aras›ndaki enlem fark› da (6°) s›cakl›k de¤ißiminde önemli bir rol oynamaktad›r. Bu nedenle güney bölgeleri, astropikal iklimlere* benzer bir iklimin etkisi alt›ndad›r. Akdeniz ikliminde yazlar kurak ve çok s›cak, k›ßlar ya¤›ßl› ve ›l›k geçer. Kuzeyde ise her mevsim ya¤›ßl› olan Karadeniz iklimi görülür. ‹ç bölgeler step iklimi karakterindedir ve s›rada¤larla çevrelenmiß oldu¤undan az ya¤›ß al›r. Y›ll›k ve günlük s›cakl›k farklar› çoktur. ‹ç ve Do¤u Anadolu’da k›ßlar uzun ve so¤uk, k›y› bölgelerindeyse k›sa ve ›l›kt›r. Türkiye'nin özellikle da¤l›k olan k›y› bölgelerinde ya¤›ß boldur (1 000 - 2 500 mm/y›l). K›y›lardan iç bölgelere gidildikçe ya¤›ß azal›r. Marmara ve Ege bölgelerinde, Do¤u Anadolu’nun yaylalar›nda ve da¤lar›nda ya¤›ß 500 - 1 000 mm/y›l’d›r. ‹ç Anadolu’nun bir çok yerinde ve Güneydo¤u Anadolu'da ya¤›ß 350 - 500 mm/y›l’d›r. Tuz Gölü çevresi Türkiye’nin en az ya¤›ß alan yerlerinden biridir (250 - 300 mm/y›l). Türkiye'nin hemen hemen her yerinde kar ya¤›ß› görülür. Fakat kar ya¤›ß›n›n görüldü¤ü gün say›s› ve kar›n yerde kalma süresi bölgesel farkl›l›klar göstermektedir. Akdeniz Bölgesi’nde kar ya¤›ß› y›lda 1 gün ve daha az, Do¤u Anadolu’da 40 günden fazlad›r. Kar›n yerde kalma süresi Akdeniz ve Ege k›y›lar›nda 1 günden az, Marmara ve Karadeniz k›y›lar›nda 10 - 20 gün, ‹ç Anadolu’da 20 - 40 gün ve Do¤u Anadolu’da Erzurum - Kars bölümünde 120 gün civar›ndad›r. Yüksek da¤larda y›l›n her mevsimi karla örtülü alanlara rastlamak mümkündür. Da¤larda bulunan karlar yavaß yavaß eriyerek akarsular› ve yeralt› sular›n› besler. Türkiye co¤rafi konumu nedeniyle dört mevsimin belirgin özellikleriyle yaßand›¤› bir ülkedir. Ayr›ca yükseltinin deniz seviyesinden 5 000 metreye kadar de¤ißkenlik göstermesi, ayn› dönemde hava koßullar›n›n da yerden yere farkl›laßmas›na yol açar (2. belge). 7. Bitki Örtüsü

Ormanlõk Alanlar (Ha) Normal

Bozuk

TOPLAM

İbreli

5 955 120

3 937 335

9 892 455

Yapraklõ

1 414 876

1 178 461

2 593 337

632 859

720 525

1 353 384

Koru Top.

8 002 855

5 836 321

13 839 176

Baltalõk

2 545 132

4 318 814

6 863 946

10 547 987

10 155 135

20 703 122

İb+Yap

Ormanlõk

Kaynak: http:/www.ogm.gov.tr/veribek.htm

1 Türkiye’nin orman alanlar›n›n a¤aç cinslerine göre alansal da¤›l›m›.

Etraf› denizlerle çevrili olan Türkiye’de k›y›larda k›ßlar ›l›k geçti¤i için bitkiler yeßil kal›r. Ço¤unlukla kurakl›¤a dayan›kl› bodur a¤aç ve çal›l›klardan olußan bu bitki toplulu¤una maki denir. Maki, Akdeniz ikliminin do¤al bitki örtüsüdür. K›z›lçam ormanlar›n›n tahrip edildi¤i yerlerde daha belirgin olan bu bitki örtüsüne sadece her mevsim bol ya¤›ß alan Do¤u Karadeniz Bölümü’nde çok az rastlan›r. Akdeniz, Ege ve Marmara k›y›lar›nda 200 - 800 m yüksekli¤e kadar yetißen makiler, yaz k›ß yeßil kalan yabani zeytin, p›rnal meßesi, kocayemiß, mersin, defne gibi bodur a¤aç ve a¤açç›klardan olußur. Bunlar›n aras›nda zakkum, kekik, lavanta çiçe¤i gibi bir tak›m kokulu kurakç›l bitkiler de yetißir. Karadeniz k›y›lar›nda makinin yerini çok s›k bir orman örtüsü al›r. Türkiye ormanlar›n›n % 85'i k›y›larda ve k›y›lara yak›n yerlerdedir. Karadeniz k›y›lar›, Kastamonu ve Bolu dolaylar› eskiden beri bir ‘a¤aç denizi’ görünümündedir. Önceleri çok daha yayg›n ve bu tan›ma uygun olan orman örtüsü, yüzy›llar içinde büyük ölçüde tahrip edildi¤inden günümüzde ço¤u yerde bozulmuß durumdad›r. Türkiye topraklar›n›n % 25'i ormanlarla kapl›d›r. Bu ormanlar›n yar›dan fazlas› niteliksiz baltal›k, fundal›k tipi ormanlard›r (1. belge). Ülkenin iç kesimlerinde orman kalmam›ß gibidir. Bu bölgeler ßimdi bozk›rlar halindedir. Bu bozk›rlarda mevsimlik otlardan, bodur ve seyrek çal›lardan baßka bitki bulunmaz. Yaln›z akarsu boylar›nda yer yer sö¤üt ve kavak a¤açlar›, elverißli yamaçlarda ba¤lar ve yerleßim yerlerinde meyve bahçeleri bulunur. Bozk›rlar yaln›z ya¤›ßl› dönemde yeßildir. En geniß bozk›rlar ‹ç, Do¤u ve Güneydo¤u Anadolu bölgelerindedir (3. belge). 200

Bulgaristan

Karadeniz

Edirne

Kõrklareli

İstanbul

n

a ist

an

n

Yu

Zonguldak

Bartõn

Tekirdağ

Kocaeli Sakarya Bolu ra D. Marma

Çanakkale

Bursa

Balõkesir

Ege

Manisa İzmir

Tunceli

Aydõn Muğla

Karaman

Antalya

yc

en

an

ist

an

Iğdõr

Ağrõ

Bingöl

Na



iva

n

İran

Siirt

Muş

Van

Bitlis Batman

Diyarbakõr

Şõrnak Hakkari

Mardin Şanlõurfa

Gaziantep

Adana

Irak

Suriye

İçel İç Bölge İklimleri

Hatay

Akdeniz Doğu Anadolu Yüksek Bölge İklimleri

ba

Malatya Adõyaman K. Maraş

Konya

Isparta Burdur

Denizli

er

m

Kars

Elazõğ

Niğde

Az

Erzincan

Sivas

Kayseri

Nevşehir

Rize

Er

Erzurum

Kõrşehir

Afyon

Uşak

Artvin Ardahan

Gümüşhane

Çorum Amasya Tokat

Kütahya

Denizi

Ordu Giresun

Yozgat Kõrõkkale

Ankara

Eskişehir

Trabzon

Samsun

Kastamonu Çankõrõ

Bilecik

Gürcistan

Sinop

Karadeniz Etkili İklimler

Akdeniz İklimi

‹ç Anadolu ‹klimi

Bat› Akdeniz iklimi

‹ç A. - D. A. geçiß iklimi

Do¤u Akdeniz iklimi K›y› Ege iklimi

Yukar› F›rat - Murat iklimi

Rize yöresi iklimi

Göller yöresi iklimi

Van yöresi iklimi

Do¤u Karadeniz iklimi

‹. Bat› A. iklimi

Akdeniz karakteri geçiß iklimi

Ergene - Meriç yöresi

Akdeniz yak›n› da¤ iklimi

G. D. Anadolu iklimi

Ege da¤ iklimi

I¤d›r çevresi iklimi

Orta Karadeniz iklimi

Erzurum - Kars bölümü iklimi

Bat› Karadeniz iklimi

Hakkari yöresi iklimi

Karadeniz Ard› iklimi

Marmara iklimi Kaynak: Atlas, MSB Harita Genel Komutanl›¤› Yay›n›, 1993.

2 Türkiye’nin iklim yap›s›n› gösteren harita.

Karadeniz

Bulgaristan Edirne

Kõrklareli

n

a ist

n

a un

Tekirdağ

Çanakkale

Ege Denizi

İstanbul

D. M a rm a ra

Y

Zonguldak

Kocaeli

Bursa

Eskişehir Kütahya

Manisa İzmir

Uşak

Aydõn Denizli Muğla

Ordu Giresun

Isparta Burdur

Nevşehir

Tunceli

Adana

ba

yc

Bingöl

en

ist

Ağrõ

Siirt

Muş

an

Iğdõr

an Na



iva

n

İran Van

Bitlis

Malatya Adõyaman K. Maraş

Karaman

er

m

Kars

Elazõğ Kayseri

Er

Az

Erzincan

Sivas

Konya

Antalya

Rize

Erzurum

Kõrşehir

Afyon

Artvin Ardahan

Çorum Amasya Tokat

Yozgat Kõrõkkale

Ankara

Trabzon

Samsun

Kastamonu Çankõrõ

Sakarya Bolu

Bilecik

Balõkesir

Bartõn

Gürcistan

Sinop

Gaziantep

Diyarbakõr

Batman

Şõrnak Hakkari

Mardin Şanlõurfa

Suriye

Irak

İçel Hatay

‹yi korunmuß ormanlar Türlü derecelerden bozulmuß ormanlar

Akdeniz

Ormans›zlaßm›ß yerler (ßimdi tar›m, otlak ... yeri) Gerçek bozk›rlar›n yaklaß›k alan› Bozk›rlaßm›ß yerlerin yaklaß›k s›n›r› Kaynak: Atlas, MSB Harita Genel Komutanl›¤› Yay›n›, 1993.

3 Türkiye’nin do¤al bitki örtüsünü gösteren harita. 201

C. Türkiye, Tektonik Yapõsõ Nedeniyle Bir Deprem Ülkesi

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Tektonik Deprem: Yerkabu¤undaki k›r›lmalar sonucu meydana gelen sars›nt› ve titreßimlerdir. Türkiye’deki önemli k›r›klar (faylar): Kuzey Anadolu Fay› (KAF), Do¤u Anadolu Fay› (DAF) ve Ege Bölgesi’ndeki faylard›r. *Jeodezi: Yerölçümbilim olarak da bilinir. Yeryuvar›n›n ßeklinin, boyutunun ve yerçekim alan›n›n matematiksel tan›m›n› yapan bilim dal›d›r. Jeoloji, jeofizik, ßehir planlama ve mimarl›k, inßaat gibi mühendislik mimarl›k disiplinlerinin kullan›m› için say›sal ve grafik haritalar› olußturan yerbilim dal›d›r.

Tarih

Yer

Mag (Ms)

09.08.1912

Mürefte( Tekirda¤)

7,3

07.05.1930

Hakkari Border

7,2

27.12.1939

Erzincan

7,9

20.12.1942

Erbaa (Tokat)

7,0

27.11.1943

Ladik (Samsun)

7,2

01.02.1944

Gerede (Bolu)

7,2

18.03.1953

Yenice (Çanakkale)

7,2

25.04.1957

Fethiye (Mu¤la)

7,1

26.05.1957

Abant (Bolu)

7,1

06.10.1964

Manyas (Bal›kesir)

7,0

28.03.1970

Gediz (Kütahya)

7,2

24.11.1976

Muradiye (Van)

7,5

17.08.1999

‹zmit (Marmara)

7,4

12.11.1999

Düzce (Bolu)

7,2

Kaynak: K.R.D.A.E. taraf›ndan haz›rlanm›ßt›r.

1 1900 - 1999 y›llar› aras›nda aletsel büyüklü¤ü (Ms = 7,0)’dan büyük olan depremler.

1. Türkiye’nin % 98’si Deprem Riski Altõnda Türkiye, tektonik özellikleri nedeniyle topraklar›n›n % 98'i deprem riski alt›nda bulunan bir ülkedir. Bu durum, yerkürenin tektonik yap›s› ve Türkiye'nin bu tektonik yap› içindeki co¤rafi konumuyla do¤rudan ba¤lant›l›d›r. Türkiye, Anadolu Plakas›’n›n üzerinde yer al›r. Kuzeyinde Avrasya Plakas›, güneyinde Afrika ve Arap plakalar›, do¤usunda Do¤u Anadolu Bloku ve bat›s›nda Ege Bloku bulunmaktad›r. Avrasya Plakas› yeryüzündeki en büyük plakalardan biridir ve Afrika ile Arabistan plakalar›na göre daha yavaß hareket etmektedir. Yap›lan jeodezik araßt›rmalara ba¤l› olarak Avrasya y›lda 5 milimetre, Arabistan ve Afrika y›lda 19 milimetre h›zla kuzeye do¤ru hareket etmektedir. Bundan yukar›daki plakalar aras›nda yer alan Anadolu Plakas›’n›n s›k›ßt›¤› sonucu ortaya ç›kmaktad›r. Bu s›k›ßma sonucu Anadolu Plakas› y›lda ortalama 23 milimetre h›zla bat›ya do¤ru hareket eder. Söz konusu hareketlerinin do¤al sonucu olarak, Ege Bloku ve Do¤u Anadolu Bloku da hareket etmektedir. Ege Bloku, Afrika Plakas›’n›n üstüne do¤ru 3 - 4 santimetrelik bir y›ll›k hareketle binmekte, Kars - Erzincan - Van - Hakkari aras›nda kalan Do¤u Anadolu Bloku ise, Kuzey yönünde 1 - 1,5 cm’lik bir y›ll›k hareketle Kafkasya'ya do¤ru ilerlemektedir. 2. Türkiye’de Son On Yõlda Yaşanan Büyük Depremler Yukar›da anlat›lan yerkabu¤u hareketlerinin do¤al sonucu olarak her gün 3 ve daha küçük ßiddette onlarca deprem olmaktad›r. Öte yandan hem bu küçük depremlerin etkisi hem de plakalar›n birbirlerine do¤ru hareketleri sonucu biriken enerji büyük depremlerin olußmas›na neden olmaktad›r. Bu hareketlerin do¤al sonucu olarak Türkiye 17A¤ustos 1999 Marmara (7,4 büyüklü¤ünde) ve 12 Kas›m 1999 Düzce (7,2 büyüklü¤ünde) depremlerini yaßam›ßt›r. Ayr›ca Erzincan (13 Mart 1992, 6,8 büyüklü¤ünde), Dinar (1 Ekim 1995, 6,0) depremleri gibi büyük depremler de ayn› on y›l içinde yaßanm›ß ve bu depremler büyük can ve mal kay›plar›na yol açm›ßt›r (1. belge). 17 A¤ustos Marmara ve 12 Kas›m Düzce depremleri Kuzey Anadolu Fay Hatt› üzerinde olmußtur. Uydular yard›m›yla Marmara ve Ege Bölgesi’nde özellikle de Kuzey Anadolu Fay Hatt›’nda jeodezik amaçl› gözlemler yap›lm›ßt›r. Yerkabu¤u hareketlerini belirlemeye yönelik bu gözlemler fay hatt›n›n aktif oldu¤unu ve y›lda 2 cm (20 mm/y›l) h›zla hareket etti¤ini göstermektedir. Bu hareketlerin do¤al sonucu olarak zaman içinde Kuzey Anadolu Fay Hatt›'n›n de¤ißik yerlerinde güç birikimleri (stresler) olußmußtur. Biriken enerjinin yerkabu¤unu k›rmas› sonucunda da (3. belge) büyük depremler gerçekleßmißtir. Olußan depremler biriken gücü boßaltm›ß olmas›na karß›n yerkabu¤u hareketleri son bulmam›ßt›r. Tektonik hareketler sonucu yeni enerji birikimi olußacak ve yeni depremler meydana gelecektir. Richter ölçe¤ine göre 7,4 olarak kaydedilen Marmara depremi, ülkenin nüfus ve ekonomik faaliyetler bak›m›ndan en yo¤un bölgesinde olmußtur. Deprem Kocaeli, Yalova, ‹stanbul, Bolu, Bursa ve Eskißehir illerini etkilemißtir. Özellikle Kocaeli, Sakarya ve Yalova' da a¤›r mal ve can kayb›na yol açm›ßt›r. Marmara depremi Türkiye nüfusunun % 23'lük bir bölümünü olußturan bölgede etkili olmußtur. Depremden en a¤›r derecede etkilenen, can kayb› ve maddi hasar›n a¤›r oldu¤u nüfusun, toplam nüfus içindeki pay› ise, % 6 civar›ndad›r. Depremin etkiledi¤i yedi ilin GSMH içindeki pay› % 34,7, sanayi katma de¤eri içindeki pay› ise % 46,7 seviyesindedir. 202

Sinop

Kõrklareli

Edirne

Zonguldak

İstanbul

Tekirdağ

Sakarya Bursa Balõkesir

Samsun

Kastamonu

Yalova Kocaeli

Çanakkale

Kütahya

Çankõrõ

Bolu

Bilecik

Ege

Denizi

Uşak

Eskişehir

Kõrşehir Nevşehir

Denizli Muğla

Tunceli

Kayseri Malatya K. Maraş

Niğde Burdur Karaman

Antalya

Adana

Osmaniye

Bingöl

Muş Van

Bitlis Diyarbakõr

Adõyaman

Gaziantep

Iğdõr Ağrõ

Elazõğ

Konya

Isparta

Kars Erzurum

Erzincan

Sivas

Yozgat

Artvin

Rize

Gümüşhane

Kõrõkkale

Afyon

Aydõn

Trabzon

Amasya

Çorum

Tokat

Ankara

Ardahan

Ordu Giresun

Manisa İzmir

Karadeniz

Bartõn

Mardin Şanlõurfa

Siirt Batman

Şõrnak

Hakkari

K

Kilis İçel

Hatay

Akdeniz

I. derece

II. derece

III. derece 0

‹l merkezi

IV. derece

V. derece

120 km

‹l s›n›r›

Kaynak: T.C. Bay›nd›rl›k ve ‹skan Bakanl›¤›, 1995.

2 Türkiye’de deprem bölgeleri.

4

Aletle Deprem Ölçümü İlk Kez Ne Zaman Yapõlmõştõr?

“‹lk sismoskop M.S. 132 y›l›nda Çinli filozof Chang Heng taraf›ndan icat edilmißtir. Bu ayg›t ayakl› bir vazo üzerine eßit aral›klarla yerleßtirilmiß 8 tane ejderha baß› ile vazonun aya¤› üzerine yerleßtirilmiß 8 tane kurba¤adan olußur. Kurba¤alar›n aç›k olan a¤›zlar› ejderhalara do¤ru dönüktür. Deprem s›ras›nda ejderlerden baz›lar› a¤›zlar›ndaki bilyeyi kurba¤alar›n a¤z›na düßürür. Hangi ejderin bilyesi düßmüß ise sars›nt›n›n do¤rultusu o yöndedir. Aletin kendi bulundu¤u yerde hissedilemeyen yaklaß›k 750 km uzakl›klardaki depremleri alg›layabildi¤i söylenmektedir. Aletin gövdesini olußturan vazonun içerisinde ne tür bir düzenek oldu¤u bilinmemektedir. Bu konudaki en yayg›n görüß, vazo içerisinde çok duyarl› bir sarkac›n yer ald›¤›d›r.” Kaynak: http://www.angelfire.com/de2/zelzele/sorucevap.html

3 17 A¤ustos Marmara Depremi: Yerkabu¤u hareketinin yüzeydeki etkisi. 203

8

Nüfus Yapõsõ ve Demografi Asya ve Avrupa’nõn birleştiği noktadaki konumuyla Dünyanõn en yüksek nüfuslu 16. ülkesi olan Türkiye, bütünleşmeye çalõştõğõ Avrupa’nõn nüfus yapõsõnõ etkileyecek genç bir nüfusa sahiptir. Cumhuriyetin ilanõndan bu yana süregelen hõzlõ demografik değişim süreci, önümüzdeki 25 yõl içinde Avrupa’nõn yaş yapõsõna benzer bir yapõyõ oluşturacaktõr. A. Dünyanõn En Yüksek Nüfuslu Ülkelerinden Biri

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Doğal Artõş: Nüfusun sadece do¤umlar ve ölümler aras›ndaki farka ba¤l› de¤ißimi.

1. Türkiye’nin Nüfus Büyüklüğü ve Değişimi Nüfusa* ilißkin veriler üç ana kaynaktan elde edilir: Nüfus say›mlar›, hayati kay›t sistemleri ve araßt›rmalar. Türkiye’de yeterli bir kay›t sistemi olmad›¤›ndan, say›mlar ve araßt›rmalar en kullan›l›r veri kaynaklar›d›r. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruldu¤u 1923 y›l› için ülke nüfusu 13 milyona yak›n bir rakam olarak tahmin edilmektedir.

*Nüfus: Belirli bir zamanda ve belirli bir alanda, çeßitli ölçütlere göre tan›mlanm›ß bir toplulu¤u meydana getiren bireyler grubu.

Türkiye’deki ilk resmi nüfus say›m› 1927 y›l›nda yap›lm›ß ve ülke nüfusu 13,6 milyon olarak saptanm›ßt›r (1. ve 2. belge). 1935 y›l›ndan 1990 y›l›na kadar nüfus say›mlar› her 5 y›lda bir Devlet ‹statistik Enstitüsü sorumlulu¤unda gerçekleßtirilmiß ve bu tarihten sonra nüfus say›m› aral›klar› 10 y›la ç›kar›larak en son nüfus say›m› 2000 y›l› Ekim ay›nda yap›lm›ßt›r.

*Nüfusbilim (Demografi): ‹nsan nüfusunu büyüklü¤üne, yap›s›na ve gelißmesine göre inceleyen bilim dal›.

2000 y›l›nda yap›lan son nüfus say›m›na göre Türkiye’nin nüfusu 67.803.927’dir. Türkiye bu nüfusuyla dünyan›n en yüksek nüfuslu ilk 20 ülkesi içerisinde yer almaktad›r.

Sayõm Yõlõ

Nüfus

Nüfus Artõş Hõzõ

(milyon)

(yõllõk binde)

Nüfus Yoğunluğu (kişi/km2)

Kentleşme Oranõ (10 000 ve daha çok nüfuslu yerlerde yaşayanlarõn oranõ)

1927

13,6

18

16,4

1935

16,2

21,10

21

16,9

1940

17,8

19,59

23

18,0

1945

18,8

10,59

21

18,3

1950

20,9

21,73

27

18,1

1955

24,1

27,75

31

22,5

1960

27,7

28,53

36

26,3

1965

31,4

24,62

41

29,9

1970

35,6

25,19

46

35,8

1975

40,4

25,00

52

41,4

1980

44,7

20,65

58

45,4

1985

50,6

24,88

65

51,1

1990

56,5

21,71

73

56,3

1997*

62,9

15,08

82

63,0

Kaynak: 1997 Genel Nüfus Tesbiti ‹dari Bölünüß, D‹E, 1999.

1 Türkiye’de nüfus say›mlar›nda nüfus art›ß h›z›, nüfus yo¤unlu¤u ve kentleßme oran›.

2. Nüfus Artõşõ Nüfus büyüklü¤ü belirli bir bölgedeki nüfus toplam›n›n rakamsal ifadesidir. Nüfus büyüklü¤ündeki de¤ißim, nüfusu etkileyen, artmas›n› ya da azalmas›n› sa¤layan 3 olayla gerçekleßir. Bu olaylar do¤umlar, ölümler ve göçlerdir. Do¤umlar ve ölümler biyolojik, göç ise sosyal bir olayd›r. Bir ülkede nüfus art›ß›ndan sözediliyorsa, bu nüfus büyüklü¤ündeki de¤ißimin pozitif yönde oldu¤u anlam›n› taß›r. E¤er ülke göç olay›ndan çok etkilenen bir ülke de¤ilse, nüfus art›ß› do¤um ve ölüm say›lar›na ba¤l›d›r. Bu durumda nüfusun do¤al art›ß›ndan* söz edilir. Türkiye’de nüfus, Cumhuriyetin ilan›ndan bu yana sürekli artmaktad›r. Bu art›ß 1960’l› y›llarda en yüksek h›zlar›na ulaß›rken, daha sonraki y›llarda art›ß h›z›nda bir azalma görülmüßtür; ancak art›ß devam etmektedir. Nüfus art›ß›ndaki bu de¤ißim Cumhuriyet döneminde uygulanan politikalarla uyumludur. Ülkemizde 1960’l› y›llara kadar nüfusu teßvik edici, bu y›llardan sonra ise nüfus art›ß›n› düßürücü politikalar izlenmißtir. 1965 y›l›nda yürürlü¤e giren Nüfus Planlamas› Hakk›nda Kanun nüfus art›ß›n› azaltmaya yöneliktir. Ülkelerin nüfuslar› incelenirken nüfus yo¤unlu¤u, yani bir ülkede ya da bölgede kilometrekare baß›na düßen insan say›s› da önemli bir göstergedir. Cumhuriyetin ilan›ndan bu yana Türkiye s›n›rlar›n›n Hatay’›n 1939 y›l›nda s›n›rlar›m›za dahil olmas› d›ß›nda çok büyük bir de¤ißiklik geçirmedi¤ini dikkate al›rsak, nüfus yo¤unlu¤undaki art›ß, nüfus art›ß›n›n bir baßka kan›t› olarak görülebilir. 1997 Nüfus Tesbiti sonuçlar›na göre ülkemizde her kilometrekarede 82 kißi yaßamaktad›r. 204

2

İmparatorluktan Cumhuriyet’e Nüfus Sayõmlarõ

“Türkiye’deki ilk resmî nüfus say›m›, Cumhuriyet döneminde, 1927 y›l›nda yap›ld›. Fakat elimizde, daha önceleri Osmanl› ‹mparatorlu¤u döneminde yap›lm›ß olan say›mlara ilißkin bilgiler de vard›r. Osmanl›lar›n nüfusuna ilißkin belgeler 15201530 tarihlerine dek geriye gitmektedir. Kanuni Sultan Süleyman zaman›nda tutulan defterlere göre, Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun 16. yüzy›ldaki nüfusu 11.5 milyon kadard›. M›s›r, Irak ve Tuna Nehri’nin ötesindeki Rumeli topraklar› bu rakam›n d›ß›ndad›r. Bat›l›laßma gelißmeleri çabas› s›ras›nda, 1831 y›l›nda, II. Mahmut, resmî bir nüfus say›m› da yapt›rm›ßt›. Bu say›mda bütün topraklar kapsanmam›ß ve yaln›zca erkeklerin kayd› yap›lm›ßt›. Sonuçlara göre, ‹mparatorlu¤un Asya kesimindeki topraklar› üzerinde 3 753 643 erke¤in yaßad›¤› anlaß›lmaktad›r. O s›rada Anadolu nüfusunun 10 milyon dolaylar›nda oldu¤u hesaplanm›ßt›r. 1844, 1874 ve 1884 y›llar›nda baßka say›mlar da yap›ld›. Fakat hiçbirinin sonuçlar› pek güvenilir de¤ildi. 1884’te yap›lan say›m sonuçlar›na göre, Osmanl›lar›n nüfusu 28,9 milyon olarak görülmektedir. Ayn› dönem için Anadolu’nun nüfusunun 11,8 milyon dolaylar›nda oldu¤u hesaplanm›ßt›r. Bu nüfus, Ba¤›ms›zl›k Savaß›’ndan sonra, 1923 y›l›nda 12 582 000 olarak belirtilmißtir.” Kaynak: E. Kongar, 21. Yüzy›lda Türkiye, Remzi Kitabevi, 1999.

Nüfus Sayõm Yõllarõ 1927 Abazaca Arapça Arnavutça

134 273 0098 21 774 0016

Boşnakça Çerkezce Çingenece Ermenice Gürcüce Kürtçe Lazca

95 901 0070 64 745 0047 1 184 446 0868

Pomakça Rumca Tatarca Yahudice Türkçe

119 822 0088 11 465 0008 68 900 0050 11 777 810 8630

1935 10 099 0006 153 687 0095 22 754 0014 24 613 0015 91 972 0057 7 855 0005 57 599 0036 57 325 0035 1 480 246 0916 63 253 0039 32 661 0020 108 727 0067 15 615 0010 42 607 0026 13 899 073 8602

1940(1)

38 000 0021 1 020 000 0572

81 000 0045 46 000 0026 16 079 000 9023

1945(2)

1950

1955

1960

1965(3)

8 585 0005 235 668 0123 12 663 0007 13 260 0007 66 681 0035 4 283 0002 3 396 0002 39 870 0021 1 469 570 0782 46 979 0025 13 026 0007 9 898 0005 10 037 0006 602 0000 16 546 681 8806

17 200 0008 269 038 0128 16 079 0008 24 013 0011 75 837 0036

13 740 0006 300 583 0125 10 893 0005 11 844 0005 79 837 0033

4 689 0000 347 690 0125 12 570 0005 14 570 0005 63 137 0023

4 563 0001 365 340 0116 12 832 0004 17 627 0006 58 339 0019

52 776 0025 72 604 0035 1 854 569 0885 70 423 0034 36 612 0017 89 472 0043

56 242 0023 51 982 0022 1 679 265 0698 30 566 0013 16 163 0007 79 691 0033

52 756 0019 32 944 0012 1 847 674 0666 21 703 0008 24 098 0009 65 139 0023

33 094 0011 34 330 0011 2 219 589(4) 0707 26 007 0008 23 138 0007 48 096 0013

35 786 0017 18 254 851 8715

32 975 0014 21 622 292 8983

19 399 0007 25 172 555 9070

9 981 0003 28 289 680 9011

Başka Diller (Bu kalem nedeniyle, dillerin toplam› nüfusa eßit olmayabilir.) NÜFUS

13 648 270 16 158 018 17 820 950 18 970 174 20 947 188 24 064 763 27 754 820 31 391 421

(1) % 2,5 örnekleme sonuçlar›, (2) Savaß nedeniyle baz› yanl›ß bildirimler yap›lm›ß olmal›, (3) 1970 say›m›nda anadil sorulmam›ßt›r, (4) Bu say›mda Zazaca Türkçe’den ayr› bir kalem olarak gösterilmißtir. Say›sal de¤eri 150 644, toplam içindeki onbinde oran› 0048’dir. Eski say›mlarda yap›ld›¤› gibi, bunlar› toplarsak, Kürtçe 2 371 233’e ulaß›r, onbinde oran› da 0755’e ç›kar. Her say›sal de¤erin alt›ndaki siyahla dizili dört haneli say›, söz konusu dil grubunun, o nüfus say›m›n›n genel toplam› içindeki onbinde pay›n› göstermektedir. Kaynak: Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi, C. 6, s. 1563, ‹letißim Yay›nlar›.

3 Türkiye’de 1927 - 1965 döneminde yap›lan nüfus say›mlar›na göre Türk vatandaßlar›n›n günlük yaßamda geleneksel olarak kulland›klar› dil ve lehçeler. 205

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Bebek Ölüm Hõzõ: Belli bir dönem içinde meydana gelen bebek ölümlerinin o dönem içinde meydana gelen canl› do¤umlara oran›n›n binde olarak ifadesi. *Doğumda Beklenen Yaşam Süresi: Bir ülkede yeni do¤anlar›n do¤umlar›ndan itibaren yaßamalar› beklenen tahmini y›l say›s›. *Kaba Ölüm Hõzõ: Belirli bir dönemde meydana gelen ölümlerin o dönem ortas› nüfusa oran›n›n binde olarak ifadesi. *Toplam Doğurganlõk Hõzõ: Bir kad›n›n do¤urgan oldu¤u dönem boyunca (15 - 49 yaß aras›) do¤urdu¤u toplam çocuk say›s›.

3. Türkiye’de Her Yõl Yaklaşõk 1,4 Milyon Çocuk Doğuyor Ülkemizde her y›l yaklaß›k 1,4 milyon çocuk do¤maktad›r. Önümüzdeki dönem içerisinde bu rakamda çok büyük bir de¤ißim beklenmemektedir. Son araßt›rmalara göre ülke geneli için Toplam Do¤urganl›k H›z›* 2,6 çocuk civarlar›ndad›r. Bu kabaca günümüzde her kad›n›n yaßam› boyunca ortalama 2,6 çocuk do¤urdu¤u anlam›na gelmektedir. Toplam do¤urganl›k h›z›n›n 2 çocuk seviyesine ulaßt›¤› dönemler, nüfus art›ß›n›n da s›f›ra yaklaßt›¤› dönemlerdir. Yap›lan çal›ßmalar ve tahminler Türkiye’nin bu seviyeye 2020 y›llar›ndan sonra gelece¤ini göstermektedir. Bu da nüfus art›ß›n›n daha uzun bir süre pozitif kalaca¤› anlam›n› taß›r. Tahminlere göre beklenen demografik süreçler devam ederse Türkiye nüfusu hiçbir zaman 100 milyonu aßmayacak ve 2040 - 2050 y›llar›nda 90 - 95 milyon civarlar›nda dura¤an hale gelecektir. Cumhuriyetin ilan›ndan bu yana do¤urganl›k incelendi¤inde Türkiye’nin günümüzdeki de¤erlerden çok daha yüksek do¤urganl›k de¤erlerine sahip oldu¤u görülür. ‹kinci Dünya Savaß› s›ras›nda Toplam Do¤urganl›k H›z› yaklaß›k 7 çocuk, 1970’li y›llarda 5 çocuk, 80’lerin baßlar›nda 4 çocuk ve 90’lara do¤ru 3 çocuk seviyelerindedir. Bu durum Türkiye’de do¤urganl›¤›n h›zla düßtü¤ü, yani zaman içinde insanlar›n daha az say›da çocuk sahibi olduklar› anlam›na gelmektedir. Do¤urganl›k Cumhuriyet dönemi boyunca düßerken, bu düßüß ülkenin her bölgesinde eßit oranda gerçekleßmemißtir. Günümüzde bölgeler aras›nda önemli farkl›l›klar vard›r. Bat› bölgelerindeki aileler ortalama 2 çocu¤a sahip olurken, Güney ve Orta Anadolu bölgelerindeki aileler ortalama 2,6 çocuk sahibidir. Do¤u bölgesinde ise, aileler di¤er bölgelerden daha farkl› olarak ortalama 4 çocuktan fazla çocu¤a sahip olmaktad›rlar (2. belge). Do¤urganl›kta özellikle 1980’li y›llardan sonra meydana gelen azalmalar, 1983 y›l›nda ç›kar›lan, isteyerek düßükleri ve k›s›rlaßt›r›lmay› yasal hale getiren ve aile planlamas› ve ana - çocuk sa¤l›¤› hizmetlerinin yayg›nlaßt›r›lmas›n› destekleyen kanun sayesinde h›zlanm›ßt›r. Do¤urganl›¤› önleyici yöntem kullan›m›n›n yayg›nlaßmas› ve bu yöntemlerin de daha fazla oranda modern yöntemler olarak uygulanmaya baßlanmas› da do¤urganl›ktaki düßüßü desteklemißtir. 4. Giderek Azalan Ölüm Oranlarõ Nüfus art›ß›n› etkileyen di¤er bir etken de ölümlerdir. Türkiye’deki nüfus art›ß›n› aç›klarken ölümlülük göstergelerini anlamak önemlidir. Türkiye’de Kaba Ölüm H›z›, ‹kinci Dünya Savaß› y›llar›ndan bu yana binde 27’den günümüzde binde 7’ye kadar düßmüßtür. Ölümlülü¤ün önemli bir göstergesi Bebek Ölüm H›z›d›r*. Günümüzde ülkemizde do¤an her bin bebekten 38’inin bir yaß›ndan önce öldü¤ü tahmin edilmektedir. Bu gelißmiß ülkelerle karß›laßt›r›ld›¤›nda oldukça yüksek bir rakamd›r (3. belge). Bununla birlikte 1950’lerde do¤an her 1 000 bebekten 200’ünün öldü¤ü tahmin edilmektedir. Ülkemizde ölüm oranlar›n›n düßmesi, sosyo-ekonomik gelißmeyle do¤ru orant›l›d›r. Sa¤l›k alan›ndaki gelißmeler ve refah düzeyindeki art›ß insanlar›n yaßam süresini artt›rmaktad›r. Türkiye’de Cumhuriyetin ilk kuruldu¤u y›llara ilißkin Do¤umda Beklenen Yaßam Süresi* tahminleri 1935 - 1940 dönemi için 35 y›l ve 1945 - 1950 dönemi için yaklaß›k 38 y›ld›r. Yani Türkiye’de Do¤umda Beklenen Yaßam Süresi, Cumhuriyetin ilan›ndan bu yana yaklaß›k iki kat artm›ßt›r.

Foto¤raf: H. Tuncer Arßivi.

1 Türkiye: Genç bir nüfus.

Günümüzde Türkiye insan› için hesaplanan Do¤umda Beklenen Yaßam Süresi de¤erleri, gelißmiß ülkelerle yaklaß›k 10 y›ll›k bir fark içerirken, bu rakamlar geçmiß dönemlerle karß›laßt›r›ld›¤›nda önemli düzeyde yükseldi¤i görülür. Bugün ülke geneli için do¤umda beklenen yaßam süresi yaklaß›k 70 y›ld›r. 206

n

ta

ris

a lg

Bu

Gürcistan

Karadeniz

n

a ist

Az

er

n na

ba

Yu

Er

yc

an

m

en

ist

an

Na



Ege

iv

an

İran

Denizi

Suriye

Irak

Akdeniz Toplam Doğurganlõk Hõzõ - Kadõn Başõna Düşen Çocuk Sayõsõ 1,3 - 1,9

2 - 2,4

2,5 - 2,9

3 - 3,4

3,5 - 5,7

Kaynak: Türkiye’de Bölgelerin Gelißimi (Taslak), UNICEF, 2000.

2 Türkiye’de do¤urganl›k h›z›: Bölgeler aras›ndaki eßitsizli¤in göstergesi.

an

ist

ar

g ul

B

Gürcistan

Karadeniz

n

a ist

Az

er

n

a un

ba

yc

Y

Er

an

m

en

ist

an

Na



Ege

iv

an

İran

Denizi

Suriye

Irak

Akdeniz Bebek Ölüm Hõzõ (her bin bebekte) 16 - 29

30 - 44

45 - 59

60 - 74

3 Türkiye’de bebek ölüm oran›: Bölgeler aras›ndaki eßitsizli¤in göstergesi. 207

60 - 74

Kaynak: Türkiye’de Bölgelerin Gelißimi (Taslak), UNICEF, 2000.

B. Türkiye Nüfusunun Yapõsõ ve Sosyo-Ekonomik Farklõlõklar

Coğrafyacõnõn

1. Türkiye Nüfusunun Yapõsõ: Genç Bir Nüfus

Sözlüğü

Nüfuslar›n incelenmesinde göz önüne al›nan en önemli ölçütler cinsiyet ve yaß ölçütleridir. Türkiye nüfusu, genç nüfus olarak adland›r›lan, yani genç yaßtaki bireylerin toplam nüfusta önemli bir oran olußturdu¤u bir da¤›l›ma sahiptir. Ülke nüfusunun % 30’u 15 yaß›n alt›ndad›r ve 65 yaß›n üstündeki nüfus, ülke nüfusunun sadece % 5’i dolaylar›ndad›r. Buna karß›l›k Avrupa’da 15 yaß alt› nüfusun oran› % 18 ve 65 yaß üstü nüfusun oran› % 14’tür. Japonya da nüfus da¤›l›m› aç›s›ndan Avrupa’ya benzerlik göstermektedir.

*Güney Doğu Anadolu Projesi (GAP): Türkiye’deki bölgesel gelißim farkl›l›klar›n› azaltmay› amaçlayan ve Ad›yaman, Diyarbak›r, Gaziantep, Mardin, Þanl›urfa, Siirt, Batman, Þ›rnak ve Kilis illerinde yürütülen çok aßamal› sosyo-ekonomik program. Bu proje sulama tesisleri, barajlar, hidro-elektrik santraller ile di¤er altyap›, tar›m, ulaßt›rma, sanayi, e¤itim ve sa¤l›k hizmetlerini kapsayan bir gelißme projesidir.

Türkiye nüfusunun bu denli genç bir nüfus olmas›, Birinci Dünya Savaß› sonras› Cumhuriyetin ilan›yla görülen yüksek do¤urganl›¤›n bir eseri say›labilir (2. belge). Dolay›s›yla Cumhuriyetten bu yana nüfusun yap›s› önemli de¤ißikliklere u¤ram›ßt›r. Cumhuriyetin ilan› s›ras›nda hayatta olan insanlar›n bugün halen % 6’s› hayattad›r ve bugünkü nüfusun sadece % 1,3’nü olußturmaktad›r. Türkiye ßu an genç nüfus yap›s› nedeniyle özellikle e¤itim ve ißsizlik gibi sorunlarla yüzyüzedir. Bununla birlikte nüfus art›ß h›z› düßtükçe ve nüfus içerisinde yaßl› nüfusun oran› artt›kça yaßl› nüfusa ilißkin bugün gelißmiß ülkelerin yüzyüze kald›¤› sorunlarla da karß›laßacakt›r. Bu sorunlar özellikle sosyal güvenlik, sa¤l›k hizmetleri, bar›nma ihtiyaçlar›,yaßl› bak›m evleri ve di¤er sosyal hizmetler konusunda olacakt›r. Türkiye nüfus piramidinde de genç nüfus yap›s› görsel olarak ortadad›r. Piramit üst k›s›mlara do¤ru gittikçe daralmakta, yani yaß artt›kça bu yaß gruplar›n›n toplam nüfus içerisindeki oran› azalmaktad›r (1. belge). Günümüzün gelißmiß toplumlar›nda yaß piramitleri daha kößeli ve dikdörtgen bir yap› al›r. Bu, yaß gruplar›n›n birbirine benzer oranlarda da¤›ld›¤›n› ve yaß yap›s›n›n art›k dura¤anlaßt›¤›n› gösterir. 2. Türkiye’de Nüfusun Eşitsiz Dağõlõmõ Türkiye nüfusunun yaklaß›k 2/3’ü bugün kent olarak tan›mlanan yerleßim yerlerinde yaßamaktad›r. K›r - Kent kavram› zaman içerisinde kimi zaman idari kimi zaman nüfus büyüklü¤üne ilißkin kavramlarla ele al›nm›ßt›r. Devlet ‹statistik Enstitüsü’ne göre il ve ilçe merkezlerinin belediye s›n›rlar› içindeki nüfus, kent nüfusudur. Bunun d›ß›nda kalan yerleßim yerlerinin nüfusu ise, k›r nüfusu olarak adland›r›lm›ßt›r. Günümüz araßt›rmalar›nda kent tan›m›, nüfusu 10 000’den büyük yerleßim yerleri için kullan›lmaktad›r. Kentleßme, bir ülkedeki kent nüfusunun toplam nüfusa oran› olarak tan›mlanabilir. Türkiye’de kentleßme oran› Cumhuriyet tarihi boyunca zaman içinde çok büyük de¤ißiklikler göstermiß ve k›r nüfusunun çok yüksek oranlar› günümüzde kent nüfusuyla yer de¤ißtirmißtir.

x 1000 YAŞ

Kadõn

70-74

Erkek

60-64

Türkiye’de nüfus son derece eßitsiz bir da¤›l›m göstermektedir (3. belge). Baßkent Ankara d›ß›nda nüfus, co¤rafi koßullara paralel olarak daha çok k›y› ve Bat› illerinde yo¤unlaßm›ßt›r. ‹stanbul bugün ülke nüfusunun alt›da birini olußturmaktad›r. Güney Do¤u Anadolu Projesi (GAP) bölgesi illerinin nüfusu 7 milyon kißi civar›ndad›r.

50-54 40-44 30-34 20-24 10-14 0-4 4000

1927 y›l›ndaki ilk nüfus say›m›na göre kent nüfusu % 20’den azd›r. 1970 y›l›na geldi¤imizde nüfusun ancak 1/3’ü kentlerde yaßamaktad›r. Günümüzden sadece 20 y›l öncesinde kent ve k›r nüfusu eßitlenmißtir. Bu rakamlar kentleßmenin son y›llarda ne derece h›zl› bir art›ß gösterdi¤ini aç›klamaktad›r.

3000

2000

1000

0

1000

2000

3000

4000

Kaynak: Türkiye Nüfusu (1923 - 1994), Demografik Yap› ve Gelißim, D‹E.

1 Türkiye nüfus piramidi.

GAP bölgesi için nüfus art›ß›, Türkiye genelindeki nüfus art›ß h›z›ndan daha yüksek de¤erlere sahiptir. 1985 - 90 dönemi Türkiye için nüfus art›ß h›z› binde 22 civarlar›ndayken, GAP bölgesinde nüfus art›ß h›z› ayn› dönem için binde 36 olarak gerçekleßmißtir. Bu art›ß›n günümüzde daha da büyüdü¤ü bilinmektedir. Nüfusun bu denli h›zl› artmas› hem bölgedeki yüksek do¤urganl›ktan hem de bölgeye yönelen göç hareketlerinden kaynaklanmaktad›r. 208

1923 Yõlõ Nüfusunun Demografik Özellik ve Dinamikleri

2

“1923 y›l›nda Türkiye Cumhuriyeti nüfusunun yaß ve cinsiyet yap›s› uzun y›llar sürmüß savaß koßullar›n›n henüz taze olan izlerini taß›maktayd›. Bir kere genç nüfusta, özelikle de genç erkek nüfusunda önemli boßluklar göze çarp›yordu. Çünkü toplam nüfusun do¤al yenilenme süreci, hem uzun savaß y›llar›n›n do¤rudan neden oldu¤u genç ve orta yaßl› erkek ölümleriyle, hem de savaß koßullar›n›n evlilik ve do¤urganl›kta neden oldu¤u düßmeler nedeniyle engellenmiß bulunuyordu. Erkeklerin say›s› kad›nlar›n say›s›ndan azd› örne¤in, 1923 y›l›nda 6,9 milyon kad›na karß›l›k 6,2 milyon erkek vard› Türkiye’de. Bu erkek eksikli¤i özellikle 15 - 44 yaß grubunda çok belirgindi: 0 yaß grubunda 100 kad›na sadece 88 erkek düßüyordu. Ayr›ca, savaßlar s›ras›nda verilmiß kay›plar›n, yani yetißkin ça¤daki erkek ölümlerinin bir neticesi olarak, o yaßlardaki kad›nlar›n dörtte birine yak›n bir oran› da duldu. 1923 y›l›nda 20 - 54 yaßlar› aras›ndaki erkek nüfus a盤› yaklaß›k bir milyondu. Bu aç›k, küçüklerin yetißip çal›ßma yaß›na gelmesiyle ancak 1940 y›l›na do¤ru kapanabilmißtir. Bu durumun, Cumhuriyet’in ilk y›llar›nda, kad›nlar›n ißgücüne kat›lmalar›n› teßvik eden bir unsur oldu¤u kabul ediliyordu. Çal›ßma yaßlar›ndaki nüfus içinde erkeklerin oran› ancak 1940’l› y›llar›n baß›nda yüzde elliye ulaßabilmißti. ‹ki milyonluk genel nüfus a盤› ise, yüksek do¤urganl›k sayesinde on y›lda telafi edilebilmißtir. 1923’ten sonra ilk ortaya ç›kan güçlü demografik trend hiç kußku yok ki do¤urganl›k art›ß› olmußtur. Çünkü savaß y›llar› bitince hem evli çiftler yeniden biraraya gelmiß, hem de yeni evlilikler olußabilmißti. Böylece savaß y›llar›ndan sonra h›zl› bir demografik telafi sürecine girilmiß bulunuyordu. Ülke çap›nda do¤urganl›¤›n düßmeye baßlamas›na ancak 1950’lerin sonlar›ndan itibaren tan›k olunacak ve süreç 1970’lerde ivme kazanacakt›r.” Kaynak: Türkiye’nin F›rsat Penceresi, Demografik Dönüßüm ve ‹zdüßümleri, TÜS‹AD Yay›nlar›, 1999.

an

ist

ar

g ul

B

Karadeniz

Gürcistan Az

n

a ist

er

n

a un

ba

yc

Y

Er

an

m

en

ist

an

Na



Ege

iv

an

İran

Denizi

Suriye

Irak

Akdeniz Nüfusu azalan iller

Nüfusu % 1,01 - 1,50 artan iller

Nüfusu % 0 - 1,00 artan iller

Nüfusu % 1,51 - 3,00 artan iller

3 1990 - 1997 döneminde iller düzeyinde y›ll›k nüfus art›ßlar› (%). 209

Nüfusu % 3,01+ artan iller

Kaynak: D‹E Web Sayfas›. Türkiye’nin F›rsat Penceresi, Demografik Dönüßüm ve ‹zdüßümleri, TÜS‹AD Yay›nlar›, 1999.

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Demografik Geçiş Süreci: Yüksek do¤urganl›k ve yüksek ölümlülük düzeylerinden, öncelikle ölüm h›zlar›n›n düßmeye baßlamas›, sonras›nda da do¤um h›zlar›n›n düßük düzeylere ulaßmas›yla devam eden ve sonunda hem do¤urganl›¤›n hem de ölümlülü¤ün düßük düzeylere gelmesiyle tamamlanan süreç. *Okullaşma Oranõ: Okula devam eden nüfusun okula devam etmesi gereken nüfusa oran›.

3. Türkiye’nin Demografik Geçiş Süreci* Türkiye, Cumhuriyetin ilk y›llar›nda sahip oldu¤u yüksek ölümlülük ve do¤um h›zlar›ndan, özellikle ölüm h›zlar› aç›s›ndan oldukça düßük seviyelere inmißtir. Do¤urganl›kta ise, önemli düßüßler yaßanm›ßt›r ve bu durum devam etmektedir. Bat› toplumlar›n›n yüzy›l› aßk›n sürelerde yaßad›klar› bu süreci Türkiye nispeten daha k›sa bir zamanda yaß›yor gözükmektedir. Bu sürecin h›zl› yaßanmas›nda kußkusuz günümüz teknolojisi ve sa¤l›k koßullar›n›n etkisi büyüktür. 4. Nüfusun Sosyo-Ekonomik Yapõsõ Türkiye, nüfusunu 77 y›lda yaklaß›k 5 kat artt›r›rken nüfusun sosyo-ekonomik gelißimi buna paralel ve ülkenin her bölgesinde eßit bir ßekilde olmam›ßt›r. Günümüzde art›k bir ülkenin nüfusunun say›ca büyük olmas›n›n çok önemli olmad›¤› kabul edilmektedir. Nitelik olarak büyük, yani insanlar›n›n yaßam standartlar›, sa¤l›klar›, e¤itimleri, gelir düzeyleri, hayat kaliteleri yüksek olan bir nüfus Türkiye için kußkusuz daha önemlidir. Araßt›rmalara göre Türkiye’de ortalama hane halk› büyüklü¤ü yani, bir hanede yaßayan kißi say›s› 4,3 kißidir. Kentsel yerleßim yerlerinde bu rakam 4 kißi, k›rda ise yaklaß›k 5 kißidir. Bölgeleraras› farkl›l›klar daha büyük boyuttad›r. Do¤u Anadolu’da bu ortalama, kimi iller için 9 kißiye yaklaß›rken, Bat›n›n baz› illerinde 3,5 kißiye kadar düßmektedir. Bugün Türkiye’de kad›nlar›n dörtte biri, erkeklerin yaklaß›k onda biri hiç okula gitmemißtir (1. belge). Her on kad›ndan dördünün bir ilkokul diplomas› bile yoktur. Do¤u ve Güneydo¤u Anadolu illerinde nüfusun yaklaß›k yar›s› okuma yazma bilmemektedir. En yüksek okuryazarl›k oranlar› üç büyük ßehirdedir (2. belge). Okullaßma oranlar›* da bölgeler ve iller aras›nda önemli farkl›laßmalar göstermektedir.Ankara ve çevresindeki iller en yüksek oranlara sahipken özellikle Güneydo¤uda bu oran iyice düßmektedir. Türkiye kendi içerisinde farkl› sosyo-ekonomik da¤›l›mlar› olan bir yap›ya sahiptir. Bunda co¤rafi ve ekonomik gelißmißlik farkl›l›klar›n›n yan› s›ra farkl› kültürel birikimler de etkendir. Türkiye kendi içerisinde bir tak›m farkl› dil, din ve etnik gruplardan olußmuß karmaß›k bir yap›y› bar›nd›rmaktad›r. Birleßmiß Milletlerin Türkiye ‹nsani Gelißme Raporu’na göre, iller aras› farkl›l›klar belirgindir. Raporun bu endekse göre yüksek, orta ve düßük olarak s›n›fland›rd›¤› iller çok belirgin bir co¤rafi bütünlük göstermektedir.Trakya, Marmara, Bat› Karadeniz, Ege, Bat› Akdeniz’e k›y›s› olan iller ile Ankara yüksek olarak s›n›fland›r›l›rken, özellikle terör problemi yaßam›ß Do¤u illeri düßük s›n›f›na girmiß, bunun d›ß›nda kalan di¤er iller ise orta gelißmißlik düzeyinde y›¤›lm›ßlard›r (3. belge). Türkiye’de iller aras›nda ekonomik eßitsizlik de do¤al olarak kendini göstermektedir. Bat›da yer alan sanayi illeri, yüksek Gayri Safi Milli Has›la de¤erleriyle yüksek gelir düzeylerine ulaß›rken, do¤u illeri kißi baß›na düßen düßük gelirleriyle farkl›l›klar göstermektedir.

Foto¤raf: H. Tuncer Arßivi.

1 Türkiye’de her on kad›ndan dördünün ilkokul diplomas› bulunmamaktad›r.

Kuzey ve do¤uda yer alan illerdeki hanelerin halen yaklaß›k yar›s› temiz suya ulaßamamakta ve sular›n› sa¤l›k aç›s›ndan riskli kaynaklardan temin etmektedirler. Bu oranlar özellikle k›rsal kesimlerde daha yüksek boyutlara ulaß›rken, bat›da kalan illerin k›rsal kesimlerinde de dikkati çekecek boyutta temiz suya ulaßamayan haneler vard›r (4. belge). 210

n

ta

ris

ga

l Bu

Karadeniz

Gürcistan er

ni

na

Yu

Okuryazarlõk Oranlarõ (%)

Az

n sta Er

ba

yc

an

m

en

43 - 59

ist

an

60 - 69 Na



Ege

iv

an

İran

70 - 79

80 - 89

Denizi

90 - 93

Suriye

Irak

Kaynak: TESEV ve UNDP, Human Development Report, Turkey, 1998.

Akdeniz 2 Türkiye’de okuryazarl›k oranlar› (Yetißkinler için 1996 y›l› de¤erleri). an

ist

ar

g ul

B

Karadeniz

Gürcistan Az

n

a ist

İnsani Gelişme Endeksi

er

n

a un

Y

Er

ba

yc

an

m

en

Düßük

ist

an

Orta

Na



Ege

iv

an

Yüksek

İran

Denizi

Suriye

Kaynak: TESEV ve UNDP, Human Development Report, Turkey, 1998.

Irak

Akdeniz 3 Türkiye’de bölgelere göre ‹nsani Gelißme Endeksi. n

ta

ris

ga

l Bu

Gürcistan Az

er

ni

na

Yu

Karadeniz

n sta Er

Temiz Suya Ulaşamama Oranõ (%)

ba

yc

an

m

en

12 - 19

ist

an Na

20 - 29



Ege

İran

Denizi

iv

an

30 - 39

40 - 49

50 - 55 Suriye

Akdeniz 4 Türkiye’de temiz suya ulaßamama oranlar›. 211

Irak

Kaynak: Türkiye’de Bölgelerin Gelißimi (Taslak), UNICEF, 2000.

C. Türkiye Nüfusunun Hareketleri 1. Yurtiçi Göç Hareketleri Türkiye özellikle 1940’lardan bu yana yo¤un yurtiçi göç hareketleri yaßamaktad›r. Bu göçler* genellikle k›rsal alanlarda h›zla artan nüfusun tar›m sektöründen kent bölgelerindeki baßka sektörlerdeki iß imkânlar›na ak›ß› ßeklinde olmußtur. ‹lk göç hareketleri özellikle ‹stanbul’a olmak üzere üç büyük kent çevresinde gerçekleßmißtir. Türkiye’de 1950’li y›llarla birlikte h›zlanan köyden kente göç olgusu, bu dönemde Türkiye’nin k›rsal alanlar›ndaki ekonomik ve toplumsal de¤ißmeyle h›zlanm›ßt›r. Bu dönemde dünya sistemi ile eklemlenmesi h›zlanan Türkiye’de, tar›m›n makineleßmesi ve modernleßmesi, geleneksel toprak sahipli¤i rejiminin de¤ißmesi, topraks›zlaßma ya da topraklar›n belirli ellerde toplanmas› ve ulaß›m koßullar›ndaki gelißmeler iç göçü ortaya ç›karm›ßt›r. Son zamanlardaki göç hareketleri daha farkl› bir yap› göstermektedir. Özellikle Do¤unun az gelißmiß yerleßim bölgelerinden Antalya, Adana, Mersin, ‹zmit ve Bursa gibi illere göç hareketleri yo¤unluk kazanm›ßt›r. Bu hareketlilikte ekonomik nedenlerin yan›s›ra do¤u bölgelerinin yaßad›¤› özel sorunlar da etkili olmußtur. Bunun yan›s›ra bu bölgelerdeki Diyarbak›r, Gaziantep ve Van illerinin kent merkezleri de bölge içindeki bir göç hareketiyle karß› karß›ya kalm›ßlard›r (2. belge). ‹ller aras›ndaki bu göç hareketleri* hem nüfus yap›s›nda hem de sosyo-ekonomik yap›da önemli etkiler yaratm›ßt›r. Büyük kentlerde k›rsal bölge yaßant›s›ndan pek fark› olmayan gecekondu bölgelerinin olußmas›, plans›z yap›laßma ve göçle gerçekleßen kontrolsüz bir nüfus art›ß› beraberinde birçok sorunu da getirmißtir. 2. Yurtdõşõ Göç ve Göçmenler

Ülke

Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk y›llar›nda “Büyük Mübadele” olarak bilinen büyük bir göç hareketi yaßanm›ßt›r. Lozan Antlaßmas› uyar›nca, Yunanistan’da yaßayan Müslümanlar›n Türkiye’ye göçüne karß›l›k, Yunan kökenli Ortodoks nüfus Türkiye’den göç etmißtir. Bu dönemde Ermeni ve Yahudiler gibi di¤er baz› gayrimüslimlerin de ülkeden ayr›ld›klar› bilinmektedir. 1960’l› y›llara kadar Türkiye’den yurtd›ß›na yönelen göç, ekonomik olmaktan çok, siyasal ve kültürel nedenlerden kaynaklanmaktad›r.

1995 İşçi

İşçi+Aile

Avusturya

55 000

150 000

Belçika

26 800

85 300

Fransa

103 000

268 00

Almanya

751 000

2.007 500

Hollanda

84 500

164 800

İsviçre

36 000

78 200

Diğer

62 000

136 100

1 118 300

3 989 900

Toplam

Kaynak: A. ‹çduygu, ‹. Sirkeci, “Cumhuriyet Dönemi Türkiye’sinde Göç Hareketleri”, 75. Y›lda Köylerden Þehirlere, Tarih Vakf› Yay›nlar›, 1999.

1 Bat› Avrupa’daki Türkiyeli nüfus.

Yurtd›ß› göç hareketleri özellikle 1960’l› y›llarda yurtd›ß›ndan al›nan teßvik ve davetlerle çok önemli bir boyut kazanm›ß ve özellikle Bat› Avrupa ülkelerine ißçi göçü (ekonomik göç) ßeklinde gerçekleßmißtir (1. belge). 1970’li y›llarda bu göç hareketi petrol üreten ülkelere yönelmißtir. Günümüzde özellikle Bat› Avrupa ülkelerinin engellemesi ve yasaklar nedeniyle yurtd›ß›na göç, ailelerin birleßmesi ßeklinde devam etmektedir. Günümüzde görülen göç hareketleri, sosyo-ekonomik de¤ißimler sonucu Bat› Avrupa ülkelerinden Türkiye’ye dönen vatandaßlar›m›z›n yapt›¤› göç ya da Do¤u Avrupa ile komßu ülkelerdeki rejim de¤ißiklikleri sonucu Türk kökenli topluluklar›n Türkiye’ye gelmesiyle gerçekleßmektedir. Türkiye günümüzde önemli ölçüde uluslararas› transit göç hareketleriyle de karß› karß›ya kalmaktad›r. Bu göç hareketlerinin büyüklü¤ünü say›sal olarak belirlemek mümkün olmamakla birlikte, bu hareketin özellikle Türkiye’nin do¤u ve güney komßular› olan ülkelerden Avrupa’ya, bunun yan›nda Asya ülkelerinden Avrupa ve Amerika’ya geçiße imkân verecek bir hareket oldu¤u görülmektedir. 212

n

ta

ris

a lg

Bu

Gürcistan

Karadeniz

Az

n

a ist

er

n na

ba

Yu

Er

yc

an

m

en

ist

an

Na



Ege

an

İran

Denizi

Suriye

Irak

İller Arasõ Net Göç Hõzõ (binde) 1985 - 1990

Akdeniz Kaynak: D‹E 1990 Genel Nüfus Say›m›, Daimi ‹kametgâha Göre ‹ç Göçün Sosyal ve Ekonomik Nitelikleri, 1997, Ankara.

-164 – -100

-49 – 0

-99 – -50

1 – 49

2 Türkiye’de iller aras› göç, gelißmiß bölgelere yönelmektedir.

3

iv

Göçün Olasõ Sonuçlarõ

“Yirminci yüzy›l›n teknolojik gelißmeleri; göçün mümkün olabilmesi için gerekli olan iki temel unsur olan ulaß›m araçlar›/olanaklar› ve iletißim/bilgi teknolojilerinin gelißmesi ve yayg›nlaßmas› insanlar›n hareket özgürlü¤ünü art›rd›. Ancak göçü gündeme getiren temel motiflerde pek bir de¤ißiklik olmad›. Bu ba¤lamda, gelecekte Türkiye’de göç olgusunun nas›l bir seyir izleyece¤ini düßünürken, göçün azalaca¤›n› ummamak gerekir. Aksine, hem yurt içinde hem de yurtd›ß›na göç artacakt›r. Türkiye’nin, daha uzun y›llar bir ißgücü ihracatç›s› ülke olmaya devam edece¤inden ßüphemiz yok. Türkiye’ye yönelen çeßitli göç dalgalar›n›n sürece¤i de ileri sürülebilir. K›sacas›, uluslararas› göç trafi¤imiz devam edecektir. Bu noktada her ne kadar gelißmiß ülkeler göçmen al›m›na s›n›rlamalar getirmeye çal›ßsalar da, bu ülkelerde halen yaßamakta olan 3 milyondan fazla Türk uyruklu nüfus kendi ilißkiler a¤› kapsam›nda Türkiye’den bu ülkelere do¤ru istikrarl› bir göç dalgas›n› canl› tutacak gibi görünmektedir. Çevre ülkelerdeki siyasi bunal›mlar sürdü¤ü ölçüde, Türkiye’ye kitlesel s›¤›nmac› gruplar›n›n devam edece¤i de beklenebilir. Ayr›ca gerek ‹ran, Irak ve eski Sovyet ülkelerinden, gerekse Balkanlar’dan yine siyasi nedenli “Türk” kökenli göçmenlerin gelebilece¤i aç›kt›r. Yurt içinde ise, ... 1950 - 1980 aras›nda yo¤un yaßanan k›r - kent göçünün azalarak devam edece¤ini; ancak içgöçün temel eksenini kentler aras› göçün belirleyece¤ini söyleyebiliriz. Metropol alanlar›n; ‹stanbul, Ankara, ‹zmir, vb.’nin, ülke içindeki göçün en önemli var›ß noktalar› olarak kalacaklar› varsay›labilir. Bununla birlikte, ikincil metropol alanlar diyebilece¤imiz Güney Marmara (Bursa, ‹zmit, Sakarya) ve Çukurova (Adana, Mersin, Gaziantep) bölgelerinin göçmenler için önemi giderek artan alanlar olmas› mümkündür. Bu tahminler yürütülürken ißgücü pazar› hareketlili¤i kuramlar›yla düßündü¤ümüz, yani gelißme potansiyeli yüksek olan bölgelerin göçmenlerden daha fazla ra¤bet görece¤ini var sayd›¤›m›z aç›kt›r.” Kaynak: A. ‹çduygu, ‹. Sirkeci, “Cumhuriyet Dönemi Türkiye’sinde Göç Hareketleri”, 75. Y›lda Köylerden Þehirlere, Tarih Vakf› Yay›nlar›, 1999.

213

50 – 108

9

Kent ve Kentleşme Türkiye’de 1997 yõlõ itibariyle kentleşme düzeyi % 64,6; kentlerde yaşayan nüfus ise 40 milyon kişidir. 2000’li yõllarda kentli nüfusun toplam nüfus içindeki payõnõn % 75 - 80 dolaylarõna çõkmasõ beklenmektedir.

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Kentleşme: Elverißli koßullar›n do¤mas›yla k›rsal yörelerde bulunan küçük yerleßim yerlerinin zamanla büyüyüp kalabal›klaßmas›, kent niteli¤ini kazanmas›.

A

A. Kent ve Kentleşme: Çok Boyutlu Bir Olgu 1. Bir Hayat Tarzõ Olarak Kentlilik En basit tan›m›yla kent, baßta ticaret, sanayi, yönetim ve e¤itim olmak üzere çeßitli faaliyetlerin yo¤unlaßt›¤› ve/veya denetlendi¤i, yo¤un nüfusa sahip yerleßim merkezleridir. Bu gözle bak›ld›¤›nda kentleßme* de, nüfusun ülke mekân›nda yer de¤ißtirmesi anlam›na gelir. Bu süreç esas olarak nüfusun, düßük yo¤unluklu ve küçük yerleßim birimlerinin hakim oldu¤u k›rsal alanlardan, nüfusun daha büyük ve daha yo¤un yerleßim birimlerinde topland›¤› kentsel alanlara göç etmesi ile tan›mlan›r. Ancak kentleßmeyi nüfusun yaln›zca mekânda yer de¤ißtirmesi olarak görmek eksik bir yaklaß›md›r. Çünkü kentleßme süreci, ekonomik, toplumsal ve kültürel düzeylerde bir dizi çarp›c› de¤ißimle birlikte yaßanmaktad›r. Bu de¤ißim esas olarak, tar›ma dayal› ilißkilerin egemen oldu¤u bir toplum yap›s›ndan özellikle sanayi ve ticaretin egemen oldu¤u bir toplum yap›s›na geçißi ifade etmektedir. Bu anlamda kentleßme, 19. yüzy›lda Sanayi Devrimi’yle baßlayan köklü de¤ißimlerin bir ürünüdür. Sanayide büyük ölçekli üretime geçiß, ulaß›m ve haberleßme kanallar›n›n h›zl› gelißimi ve giderek genißleyen dünya pazar›, bu dönem kentlerinin gelißimini belirleyen temel etmenlerdir. Bunun yan› s›ra kentleßme, k›saca “kent kültürü” olarak adland›r›labilecek de¤erler sisteminin ve davran›ß kal›plar›n›n benimsenmesi sürecidir. K›rsal kesimin farkl›laßmam›ß, homojen yap›s›na uygun düßen yüzyüze, birincil türde ilißkilerin hakim oldu¤u köy kültürünün tersine kent kültürü, öncelikle büyük çeßitlilik gösteren heterojen kent yaßant›s›n›n bir ürünüdür. Burada art›k yüzyüze ilißkiler de¤il, anonimleßmiß, kißisel olmayan ilißkiler söz konusudur. Bundan dolay› kentlilik, herßeyden önce bir hayat tarz›d›r.

1 2 3 4 5 8

2. Kent Kültürünün Temel Taşõ: Birey

B 3

2

4 3 3

1

3

5

3 2

4 3 Kaynak: H. Carter, The Study of Urban Geography, Edward Arnold, 1975.

1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9.

Merkezi iß bölgesi Toptan sat›ß, hafif sanayi bölgesi Düßük gelir grubu konut alanlar› Orta gelir grubu konut alanlar› Üst gelir grubu konut alanlar› A¤›r sanayi alanlar› Kent çeperi iß bölgesi Konut banliyöleri Sanayi banliyöleri

1 Kentlerin mekânsal yap›s›na ilißkin kuramlar: A. Konsantrik bölgeler kuram› B. Sektör kuram›

Kentliler, k›rsal yaßant›n›n tersine üyesi olduklar› cemaatle de¤il, kendi birey kimlikleri ile tan›mlan›rlar. Kent kültürünün temel taß›n› olußturan da cemaatler de¤il, bireylerdir. Kentleßme ayn› zamanda bu yeni kültürel kodlar›n ve davran›ß biçimlerinin kabul edilmesi sürecidir. Kent, sundu¤u çeßitlilik ve ortak davran›ß kal›plar› ile bu bireyleri bir arada tutabilme gücüne sahiptir. Bat› toplumlar› kentleßme sürecini 18. yüzy›l sonlar› ile 20. yüzy›l baßlar› aras›nda geçen yaklaß›k 150 y›ll›k bir dönemde yaßam›ßlard›r. Dolay›s›yla toplumun kentleßme süreci ile birlikte yaßanan de¤ißimlere uyum sa¤lamas› kolay olmuß, kurumsal düzenlemeler ve kültürel dönüßüm bu h›zla uyumlu bir biçimde gerçekleßebilmißtir. Modernleßme sürecini genellikle d›ßsal dinamiklerin etkisiyle yaßayan azgelißmiß ülkelerde ise, durum tümüyle farkl› olmußtur. Gelißmiß ülkelerin yaklaß›k 150 y›ll›k bir sürede yaßad›klar› dönüßümler, azgelißmiß ülkelerde II. Dünya Savaß› sonras›nda ki bir kaç on y›lda yaßanm›ßt›r. Toplumun bu h›zl› de¤ißim sürecine ayak uydurmas› kolay olmam›ß, zaten k›t olan kaynaklar h›zl› kentleßme sürecinin yaratt›¤› sorunlara ayr›lamam›ßt›r. Birleßmiß Milletler, 1950’de tüm dünya nüfusunun yaln›zca % 29,7’sinin kentlerde yaßad›¤›n›, bu oran›n 1975’te % 37,9’a ç›kt›¤›n›, 2000 y›l›nda ise % 47’ye ulaßt›¤›n› belirtmißtir. ‹çinde bulundu¤umuz yüzy›l›n baßlar›nda insanl›k tarihinde ilk kez kentli nüfus oran› k›rda yaßayan nüfusu geçecek ve 2030 y›l›nda % 60’a ulaßacakt›r. 1996 y›l›nda tüm dünyada 2,9 milyar insan kentlerde yaßarken, bu say› 2030 y›l›nda 4,9 milyara ulaßacakt›r (2. belge). Geride b›rakt›¤›m›z 20. yüzy›l tam anlam›yla kentleßme yüzy›l› olmußtur. Kußkusuz 21. yüzy›l da kenti tan›mlayan ilißkilerin tüm dünyada egemen oldu¤u bir yüzy›l olacakt›r. 214

Yüzde

100 90 80 70 60 50 40 30 20 10

1940

1970

1998

Yüzde Artõş

Yüzde Pay

12

70 65

10

60 55

8

50 6

45 40

4

35 30

2

25

1945

1950

1955

1960 1965

Hindistan

Bolivya

Kolombiya

Peru

Kaynak: Birleßmiß Milletler, Nüfus Bölümü, "World Urbanization Prospects: the 1999 Revision", New York, 2000. Dünya Bankas›, "World Development Indicators, 2000", Washington DC, 2000.

2015

2 Çeßitli ülkelerde dönemlere göre kentli nüfus oranlar›.

0

Brezilya

Türkiye

Venezuela

Meksika

Polonya

Yunanistan

Kanada

İsveç

Fransa

Şili

Arjantin

ABD

Japonya

Almanya

Büyük Britanya

0

1970

1975

1980 1985

1990

1997

20

(Sol Ölçek)

(Sağ Ölçek)

Kentli nüfus y›ll›k art›ß h›z›

Kentli nüfus pay›

1997 say›m›nda 1 milyondan büyük beß kentin y›ll›k nüfus art›ß h›z›

1997 say›m›nda 1 milyondan büyük beß kentin kentli nüfustaki pay› Kaynak: Devlet ‹statistik Enstitüsü, Nüfus Say›mlar›, çeßitli y›llar.

3 Türkiye’de temel kentleßme göstergeleri. 215

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Bölgesel Eşitsizlikler: Bir ülkenin çeßitli yöreleri aras›nda toplumsal ve ekonomik yaßam aç›s›ndan gözlenen farkl›laßmalar.

B. Türkiye Kentleşmesi 1990’larda Yeni Bir Döneme Giriyor 1. Kõrdan Kente Göç Olgusu Türkiye k›rdan kente kitlesel göç olgusu ile 1950’li y›llarda tan›ßm›ßt›r. Bu y›llarda, özellikle tar›mda makinalaßma sonucu k›rsal yap›da süregelen geleneksel üretim ilißkilerinin çözülmesi ile birlikte k›rsal kesimlerden kentlere do¤ru büyük bir ak›m baßlam›ßt›r. Elbette ki bu büyük çapl› de¤ißimin tek nedenini k›rsal yap›n›n de¤ißmesine ba¤lamak do¤ru olmaz. Kentsel bölgelerin e¤itim, sa¤l›k ve iß olanaklar› ile birlikte daha kaliteli bir yaßam sunmas›, k›rdan kente göçü h›zland›ran nedenler aras›nda say›labilir. Yar›m yüzy›l› bulan bu sürede Türkiye’de toplam nüfus, yaklaß›k 21 milyondan 63 milyona ç›km›ßt›r. Türkiye nüfusuna eklenen 42 milyonun çok büyük bir bölümü kent nüfusundaki art›ßtan kaynaklanm›ßt›r. Bu 50 y›ll›k sürede kentsel alanlara 36 milyon kißi eklenirken, k›rsal alanlarda nüfus yaln›zca 6 milyon kißi artm›ßt›r. 1950’de kentli nüfusun toplam nüfus içinde % 25 olan pay› sürekli olarak artm›ß ve 1997 y›l›nda % 65’e ulaßm›ßt›r. Bu oran›n 2000’li y›llarda % 75 - 80 dolaylar›na ç›kmas› beklenebilir (2. belge). 1955 - 1990 aras›nda kentli nüfusun y›ll›k art›ß h›z› % 3’ün alt›na düßmemiß, % 4 ile % 5 aras›nda de¤ißme göstermißtir. Bu oldukça yüksek bir h›zd›r. Di¤er bir ilginç nokta da, 1985’den sonra k›rda yaßayan nüfusun art›ß h›z›n›n eksilere düßmüß olmas›, di¤er bir deyißle k›rsal nüfusun azalmakta olmas›d›r. Bir baßka çarp›c› gelißme ise, özellikle 1990 sonras›nda nüfus art›ß h›z›n›n giderek yavaßlam›ß olmas›d›r. Nüfus h›z›ndaki düßme ile birlikte kentli nüfus art›ß h›z› da belirgin bir yavaßlama içindedir (3. belge). Ancak kentlere olan göçün bir süre daha devam edece¤ini söylemek yanl›ß olmaz. 1990’l› y›llarla birlikte Türkiye’nin 50 y›ll›k kentleßme tarihinde yeni bir evreye, baßka bir deyißle k›rdan kente çok h›zl› göç aßamas›n› geride b›rakarak, daha yavaß bir göç alt›nda gerçekleßen yeni bir döneme girdi¤i söylenebilir. 2. Değişen Türkiye Coğrafyasõ Ülke genelinde yaßanan bu h›zl› k›rdan kente göç olgusu, yöreler ve bölgeler aras›nda önemli farkl›laßmalar göstermektedir. Karadeniz ve Do¤u Anadolu bölgelerinde yer alan iller h›zla nüfus kaybetmektedir. Bundan baßka Ankara d›ß›nda kalan Orta Anadolu illeri de Türkiye ortalamas›n›n alt›nda bir h›zda büyümektedir. Türkiye’nin bat› bölgesinde yer alan illerin önemli bir bölümü ise, önemli nüfus art›ßlar› yaßamaktad›r. Son on y›lda k›rdan kente göçün özellikle ‹stanbul, Bursa, Kocaeli gibi sanayi gelißme potansiyeli yüksek illerle, Antalya ve Mu¤la gibi turizmden kaynaklanan büyümenin yaßand›¤› illere yöneldi¤i görülebilmektedir. Bunun yan›s›ra, son y›llarda Güney Do¤u Anadolu Bölgesinin de önemli bir çekim merkezi oldu¤u ve k›rsal nüfusun yöneldi¤i bir gelißme oda¤› olarak öne ç›kt›¤› görülmektedir. Ancak bölgeler aras›nda gözlenen tek farkl›l›k, nüfus art›ß h›zlar›ndaki farklar de¤ildir. Türkiye’de bölgeler aras›nda ekonomik ve toplumsal aç›lardan oldukça büyük farklar bulundu¤u da bilinmektedir. En belirgin fark, ekonomik ve toplumsal kalk›nma ölçütleri aç›s›ndan geri kalm›ß bulunan Do¤u ve Güney Do¤u Anadolu bölgeleri ile bat›da yer alan iller aras›ndad›r. Türkiye’nin bat› kesimleri, daha modern ekonomik faaliyetlerin yo¤unlaßt›¤› (4. belge), okuma yazma oran›n›n daha yüksek oldu¤u, do¤urganl›k h›z›n›n neredeyse Avrupa ülkeleri düzeyine düßmüß oldu¤u bir bölgedir. Buna karß›l›k Do¤u ve Güney Do¤u Anadolu bölgesinde ise, ekonomik yaßama kat›l›m düßük, okuma yazma bilenlerin oran› Türkiye ortalamas›n›n alt›nda ve do¤urganl›k h›z› da oldukça yüksektir. Bölgesel eßitsizlikler*, sadece ekonomik ve toplumsal göstergelerde de¤il, örne¤in belli bir nüfusa düßen faks makinesi say›s› gibi bir göstergede bile gözlenebilmektedir (5. belge).

Foto¤raf: H. Tuncer Arßivi.

1 GAP: Bölgenin gelißme potansiyelini etkilemeye yönelik bir proje.

Bölgeler aras›nda gözlenen bu eßitsizlikler, kentleßme düzeylerindeki farkl›l›klar›n nedeni de¤il de bir sonucu olarak görülmelidir. Kabaca do¤u ve bat› bölgeleri aras›nda gözlenen bu farkl›l›k, Türkiye co¤rafyas›n›n en temel özelliklerinden biridir. Ancak bu farkl›l›klar ne denli büyük olursa olsun bunlar›n aß›lmas› yönünde baz› önemli girißimler bulundu¤unu vurgulamak gerekir. Örne¤in GAP Projesi, tamamland›¤›nda bölgenin gelißme potansiyelini ciddi olarak etkileyebilecektir (1. belge). 216

80

7 70

6 5

60

%

4 3

% 50

2 40

1 0

30

-1 20

-2

1945 1950 1955 1960 1965 1970 1975 1980 1985 1990 1997

Kent

1950 1955 1960 1965 1970 1975 1980 1985 1990 1997 Türkiye

K›r

Kaynak: Devlet ‹statistik Enstitüsü, Nüfus Say›mlar›, çeßitli y›llar.

Kent

K›r

Kaynak: Devlet ‹statistik Enstitüsü, Nüfus Say›mlar›, çeßitli y›llar.

2 K›r ve kent nüfus oranlar›.

3 K›r ve kent nüfus art›ß h›zlar›.

% 0 - 3,25 3,26 - 4,0 4,01 - 4,25 4,26 - 5,0 5,01 ve üzeri

Kaynak: Devlet Planlama Teßkilat›, ‹ller ‹tibariyle Çeßitli Göstergeler, 1997.

4 Bankac›l›k, sigorta ve emlak sektöründe çal›ßanlar›n çal›ßan nüfus içindeki oran›, 1990.

% 0 - 5,00 5,01 - 7,50 7,51 - 10,00 10,01 - 15,00 15,01 ve üzeri

Kaynak: Devlet Planlama Teßkilat›, ‹ller ‹tibariyle Çeßitli Göstergeler, 1997.

5 10 000 kißiye düßen faks cihaz› say›s›, 1994. 217

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Gecekondu: Bay›nd›rl›k ve yap› kurallar›na ayk›r› olarak, gerçek ya da tüzel, kamusal ve özel kißilerin topraklar› üzerine, toprak sahibinin bilgisi d›ß›nda, izinsiz olarak yap›lan ve ihtiyaçlar› devlet ve kent yönetimleri taraf›ndan karß›lanamayan yoksul ya da dar gelirli ailelerin yaßad›¤› bar›nak türü.

Türkiye’de k›rdan kentlere olan göç, en baß›ndan beri büyük kentlere yönelmißtir. Bu süreçte özellikle ‹stanbul, Ankara, ‹zmir ve Adana gibi büyük kentler önemli oranda göç alm›ßt›r. Uzun bir süre bu kentlerde nüfus, y›lda % 4 - 5 gibi son derece yüksek say›labilecek oranlarda artm›ßt›r. Ancak 1990’lara gelindi¤inde büyük kentlere olan göçün yavaßlad›¤›, yavaß yavaß orta büyüklükte kentlere olan ak›m›n h›zland›¤› görülmektedir. Bu kentler aras›nda özellikle giderek önemli bir sanayi kenti haline gelen Bursa’y› vurgulamak gerekir (2. belge). Kentleßmenin ve kalk›nman›n ülke genelindeki co¤rafyas› aç›s›ndan bak›ld›¤›nda 1990’l› y›llar, ‹stanbul d›ß›ndaki büyük kentlerin büyüme h›zlar›n›n yavaßlad›¤› bir dönem olm›ßtur. Buna karß›l›k baz› orta büyüklükteki kentler, h›zl› bir kalk›nma ata¤›na girmiß ve önemli gelißmeler kaydetmißtir. Yukar›da belirtilen Bursa kentine ek olarak, Antalya, Gaziantep, Denizli, Kahramanmaraß gibi kentlerin yükselißi son y›llarda Türkiye co¤rafyas›n›n de¤ißen özellikleri aras›nda say›labilir. Bu kentler, gelißen iletißim ve bilißim teknolojisinin sa¤lad›¤› olanaklar› da kullanarak yurtd›ß›na önemli bir ihracat potansiyeli yakalam›ß ve bu sayede yörelerinde önemli bir gelißme sa¤lam›ßlard›r. 3. Hõzlõ Kentleşmenin Sonuçlarõ Yaklaß›k 50 y›ldan bu yana Türkiye son derece h›zl› bir k›rdan köye göç olgusu ile karß› karß›ya kalm›ßt›r. Yavaßlama e¤ilimine girmiß bile olsa, bu süreç tüm Türkiye’nin ekonomik ve toplumsal yap›s›n› derinden etkilemißtir. Bu süreçte k›rdan kopan nüfusun yöneldi¤i kentsel alanlarda büyük çapl› de¤ißimler yaßanm›ßt›r. K›rdan kente ak›m›n yaratt›¤› toplumsal, ekonomik ve kültürel sorunlara toplumun bütününün uyum sa¤lamas› kolay olmam›ß ve bu süreci daha uzun bir sürede yaßayan bat› toplumlar›nda görülmeyen bir çok kurum ve ilißki ortaya ç›km›ßt›r. H›zl› kentleßmenin yaratt›¤› sorunlar›n baß›nda, kente göçen kitlelerin bar›nma sorunlar› yer al›r. Bu sürede kentlerin nüfusu öylesine büyük bir h›zla artm›ßt›r ki, kentin yeni sakinlerine konut sa¤lamak çözümü son derece güç bir sorun olarak ortaya ç›km›ßt›r. Ancak toplum dinamikleri, di¤er gelißmekte olan ülkelerde de örnekleri görülen yollarla bu soruna çözüm aray›ß›na girmißtir. Yayg›n olarak gecekondu* olarak bilinen konut edinme biçimi, özellikle kentleßme sürecinde kente göçen kitlelerin konut sorununa çözüm üretebilmißtir. Bugün ‹stanbul, Ankara ve ‹zmir gibi büyük kentlerde gecekondu olarak adland›r›lan kaçak yerleßimlerde yaßayan nüfus oran› %50’leri aßmaktad›r. Bu, di¤er ülke kentleri ile karß›laßt›r›ld›¤›nda oldukça yüksek say›labilecek bir orand›r (1 ve 3. belge).

Yõllar

Gecekondu

Gecekondulu

Sayõsõ

Nüfusun Kentsel Nüfustaki Payõ (%)

1955

50 000

4,7

1960

240 000

16,4

1965

430 000

22,9

1970

600 000

23,6

1980

1 150 000

26,1

1990

1 750 000

33,9

1995

2 000 000

35,0

Kaynak: R. Keleß, Kentleßme Politikas›, ‹mge Yay›nevi, 1996.

1 Gecekondulu nüfusun kentsel nüfusa yüzdesi, gecekondulaßma olgusunun artt›¤›n› gösteriyor.

Gecekondulaßma, k›rdan kente göçen kitlelerin temel konut edinme biçimi olarak Türkiye kentleßmesinin ilk aßamalar›nda ortaya ç›km›ßt›r. Bu dönem gecekondular›, toplumun kendine takt›¤› ad› hak edecek bir süreç ile üretilmißtir. Bu yerleßimlerin temel özelli¤i, k›rdan göçenlerin kamu arazisi üzerinde esas olarak kendi emekleri ile yap›m sürecini gerçekleßtirmeleridir. Dolay›s›yla bu gecekondular, daha çok yard›mlaßma yöntemi ile do¤rudan kullan›lmak amac›yla üretilmißtir. ‹lk baßlarda altyap› hizmetleri olmasa bile k›sa süre içinde altyap› hizmetlerinin gelmesi ile ilk dönem gecekondu alanlar›, neredeyse bat› ülkelerinde görülen orta s›n›f konut alanlar›n› and›ran bir görünüme kavußmußtur. Yukar›da s›ralanan bu özellikleriyle ilk dönem gecekondular, köyden kente göçen kitleler için çok önemli bir ißlev görmüß, kentte bir anlamda ilk deneyimlerini edindikleri bir mekân haline dönüßmüßtür. Ancak özellikle 1980’li y›llardan itibaren gecekondulaßma önemli ölçüde nitelik de¤ißtirmißtir. Öncelikle kullan›c›lar›n, kent çevresindeki arazileri ißgal ederek kendi gereksinimlerine uygun konutlar› yard›mlaßma içinde yapmalar› uygulamas› sona ermißtir. Kent çevresinde gecekondu yap›m›na uygun araziler, önceden kullan›c› d›ß› gruplar taraf›ndan ißgal edilerek kente göçenlere sat›lmaya baßland›. Ayr›ca gecekondunun kullan›c›n›n kendi eme¤i ya da yak›n çevresinin yard›m› ile inßa edilmesi dönemi de sona erdi. Daha aç›k bir deyißle 1980 sonras›nda gecekondu neredeyse tümüyle al›n›p sat›lan bir ürün haline dönüßtü. Gecekondulaßmada görülen bu de¤ißimin en önemli sonucu, çevre kalitesindeki düßüßtür. ‹lk dönem gecekondular›, daha sa¤l›kl› ve kaliteli bir yaßam çevresi sunarken, son yirmi y›ll›k dönemde olußan gecekondu çevreleri daha düßük bir yaßam kalitesi sunmaktad›r. 218

İSTANBUL, 1950 -1997 nüfus artõş hõzõ

ANKARA, 1950 -1997 nüfus artõş hõzõ 11 10 9 8 7 6 5 4 3 2 1

6 5 4 3 2 1 1950

1955

1960

1965

1970

1975

1980

1985

1990

1997

1950

Dönem itibar› ile toplam e¤ilim

Dönem itibar› ile ortalama y›ll›k nüfus art›ß h›z›

1955

1960

1965

1970

1975

Dönem itibar› ile ortalama y›ll›k nüfus art›ß h›z›

İZMİR, 1950 -1997 nüfus artõş hõzõ

1980

1985

1990

1997

Dönem itibar› ile toplam e¤ilim

ADANA, 1950 -1997 nüfus artõş hõzõ

6

8 7

5

6

4

"

5 4

3

3 2

2 1950

1955

1960

1965

1970

1975

1980

1985

1990

1997

1950

Dönem itibar› ile toplam e¤ilim

Dönem itibar› ile ortalama y›ll›k nüfus art›ß h›z›

1955

1960

1965

1970

1975

Dönem itibar› ile ortalama y›ll›k nüfus art›ß h›z›

BURSA, 1950 -1997 nüfus artõş hõzõ

1980

1985

1990

1997

Dönem itibar› ile toplam e¤ilim

Beş büyük kent, 1950 -1997 nüfus artõş eğilimi 8

7

7

6

6

5

5

4

3

4 2

3 1950

1955

1960

1965

1970

1975

1980

1985

1990

1950

1997

‹stanbul

Dönem itibar› ile toplam e¤ilim

Dönem itibar› ile ortalama y›ll›k nüfus art›ß h›z›

1955

1960

1965

1970

Ankara

1975

‹zmir

1980

1985

1990

Adana

1997 Bursa

Kaynak: Devlet ‹statistik Enstitüsü, Nüfus Say›mlar›, çeßitli y›llar.

2 1950 - 1997 döneminde 5 büyük kentte nüfus art›ß h›z›.

Kentler 80 70 60 50 40 30 20

‹badan, Nijerya

Manila, Filipinler

Kahire, M›s›r

Cakarta, Endonezya

‹stanbul, Türkiye

Caracas, Venezuela

Karachi, Pakistan

Yeni Delhi, Hindistan

Tunus, Tunus

Johannesburg, G. Afr.

Santiago, Þili

Rio de Janerio

Harare, Zimbabwe

Pekin, Çin

Amman, Ürdün

Seul, Güney Kore

Bogota, Kolombiya

Washington, ABD

Tel Aviv, ‹srail

Atina, Yunanistan

Münih, Almanya

Singapur, Singapur

Paris, Fransa

Tokyo, Japonya

Oslo, Norveç

0

Amsterdam, Hollanda

10

Kaçak konutlarõn oranõ (%)

Amsterdam, Hollanda Oslo, Norveç Paris, Fransa Tokyo, Japonya Münih, Almanya Singapur, Singapur Tel Aviv, ‹srail Atina, Yunanistan Washington, ABD Seul, Güney Kore Bogota, Kolombiya Pekin, Çin Amman, Ürdün Harare, Zimbabwe Santiago, Þili Rio de Janerio, Brezilya Tunus, Tunus Johannesburg, Güney Afrika Yeni Delhi, Hindistan Karaçi, Pakistan ‹stanbul, Türkiye Caracas, Venezuela Kahire, M›s›r Cakarta, Endonezya ‹badan, Nijerya Manila, Filipinler

Kaynak: Birleßmiß Milletler, Nüfus Bölümü, “World Urbanization Prospects: the 1999 Revision”, New York, 2000. Dünya Bankas›, “World Development Indicators, 2000”, Washington DC, 2000.

3 Çeßitli kentlerde kaçak konutlar›n oran›, 1993. 219

0 0 0 0 1 1 2 4 5 6 8 12 15 18 20 27 29 34 48 51 51 54 65 70 75 76

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Büyükşehir Belediyesi: 3030 say›l› yasa uyar›nca s›n›rlar› içinde birden fazla ilçe bulunan belediyeler. *Kent Coğrafyasõ: Co¤rafyan›n, kentlerin yeryüzü üzerindeki yerlerini ve konumlar›n›, gelißimini, ißlevlerine göre türlerini ve kent içindeki faaliyetlerin yer seçimini konu alan bölümü. *Kent Planlama: Toplumsal ve ekonomik gereksinimleri gözönünde bulundurarak kentlerin fiziksel gelißmelerinin biçimlenmesine yön vermekle ilgili sorunlarla u¤raßan çal›ßma alan›. *Uydukent: Büyük bir kentin d›ß›nda, onun tüzel kißili¤inden ba¤›ms›z, ama toplumsal ve ekonomik etki alan› içinde kalan, ihtiyaçlar›n›n ço¤unu oradan sa¤lamak zorunda bulunan, nüfusu genellikle büyük kentin ißyerlerinde çal›ßan kißilerden olußan yerleßim yeri.

4,00

3,50

Yine son dönemlerde kentlerde gözlemlenen bir di¤er çarp›c› gelißim de kentin yak›n çevresinde bulunan geniß arazi parçalar›n›n uydukentler* ßeklinde yerleßime aç›lmas›d›r. Avrupa ülkelerinde 2. Dünya Savaß›’ndan sonra yayg›n bir ßekilde uygulanan uydukent projeleri, Türkiye’de ancak 1980’li y›llardan itibaren yeni bir hayat tarz› olarak ortaya ç›kabilmißtir. Ço¤unlukla tek bir girißimci taraf›ndan gerçekleßtirilen bu yerleßimlerin, özellikle son dönem gecekondular› ile karß›laßt›r›ld›¤›nda daha yüksek çevre kalitesine sahip yerleßimler oldu¤u söylenebilir. Kent co¤rafyas›* gözüyle incelendi¤inde sonuçta ortaya ç›kan kentsel yap›, ekonomik, toplumsal ve kültürel aç›lardan oldukça farkl›laßm›ß bölgeler içeren bir yap›d›r. Türkiye kentlerinde çok belirgin bir biçimde ikili bir yap› gözlenebilmektedir. Bir yanda, kente k›rsal kesimden göç etmiß nüfusun bar›nd›¤› ve sonradan yasal bir statü kazanm›ß olsa bile en az›ndan ilk yap›ld›¤› dönemde kaçak konut statüsünde bulunan gecekondu alanlar› ile di¤er yanda kentin imar hukukunun belirledi¤i çerçeve içinde gelißmiß imarl› kesimleri aras›nda çok belirgin farklar gözlenmektedir. Kentin bu iki kesimi aras›nda görülen farklar yaln›zca fiziksel farklar de¤ildir. Türkiye kentlerinin bu iki kesimi, hem ekonomik yaßama kat›l›m hem de çeßitli toplumsal göstergeler aç›s›ndan kesin çizgilerle birbirinden ayr›lmaktad›r. Türkiye’nin do¤u ve bat› kesimleri aras›nda gözlenen farklar kadar olmasa da nitelik aç›s›ndan bu farklara benzer ayr›ßmalara da kentler içinde rastlamak olas›d›r (2. ve 3. belge). Türkiye toplumu kentleßme sürecinin getirdi¤i sorunlar› bir ölçüde büyük bunal›mlara düßmeden çözümleyebilecek mekanizmalar› gelißtirebilmißtir. Ancak özellikle kente göçen kitlelere aßamal› bir uyum olana¤› sa¤layan bu sürecin çevre kalitesi aç›s›ndan çok a¤›r bir bedeli olmußtur. Büyük kentlerin çevrelerindeki su havzalar›, orman alanlar› ve kamu topraklar›; kent içlerindeki tarihsel de¤ere sahip alanlar ve geri getirilmesi olanaks›z çevresel ve kültürel de¤erler, kaçak yap›laßmaya aç›lm›ßt›r. Ortaya ç›kan, kentsel çevre kalitesinin düßük olmas›n›n yan› s›ra, büyük öneme sahip kültürel ve do¤al de¤erlerin yok edilmiß olmas›, çevrecili¤in temel bir de¤er haline gelmeye baßlad›¤› bu dönemde Türkiye kentleri aç›s›ndan büyük çapl› sorunlara yol açabilecektir. 4. Kenti Yönetmek ve Planlamak Kentleßme süreci, nüfusun k›rsal kesimlerden kentsel alanlara yer de¤ißtirmesini aßan çok boyutlu ve karmaß›k bir süreçtir. Kente göçen kitlelere iß ve konut sa¤lanmas›, konut bölgelerine içme suyu, kanalizasyon, elektrik gibi temel altyap› hizmetlerinin ulaßt›r›lmas›, e¤itim, sa¤l›k gibi temel gereksinimlerin sa¤lanmas› gereklidir. Bu hizmetler ise, büyük çapl› yat›r›m gerektiren ve ça¤daß bir kentsel yaßam için zorunlu olan hizmetlerdir (4. belge). Bu tür kentsel hizmetlerin sa¤lanmas› da esas olarak merkezi yönetim ile kent sorunlar›n›n sahibi olan kent yönetimlerinin sorumlulu¤udur. Türkiye’de metropoliten alanlar›n yönetimi 3030 say›l› Büyükßehir Belediyelerinin Yönetimi Hakk›nda Yasa’ya göre yürütülmektedir. Bu yasa uyar›nca büyükßehir belediyeleri*, kentlerin planlama* faaliyetlerini yürütmek, yollar› yapmak, su, kanalizasyon, gaz gibi altyap› hizmetleri ile toplu taß›ma gibi kamu hizmetlerini yürütmek, kat› at›klar› toplamak ve itfaiye hizmetlerini yürütmek gibi temel sorumluluklar üstlenmißlerdir. Yap›lan yasal düzenlemeler ile belediye gelirleri önemli oranda artm›ß (1. belge) ve yerel yönetimler daha önceden sunmad›klar› çok say›da hizmeti kentlilere sunmaya baßlam›ßt›r.

3,00

2,50

2,00

1,50

1997

1995

1993

1991

1989

1987

1985

1983

1981

1979

1977

1975

1,00

1 Belediye gelirlerinin GSMH’ye oran› (%).

Ancak özellikle Avrupa Birli¤i ve son olarak 1996 y›l›nda ‹stanbul’da bir araya gelen Birleßmiß Milletler, ‹nsan Yerleßimleri Konferans› HAB‹TAT, kent yönetiminin yaln›zca yerel yönetimlerin sorumlulu¤u olmad›¤›n› ve kentte yaßayan tüm gruplar›n kent yönetimine etkin bir ßekilde kat›lmas› gerekti¤ini vurgulamaktad›r. Avrupa Toplulu¤u taraf›ndan yay›nlanan Kentli Haklar› Bildirgesi, öncelikle kent yönetiminde yeni bir demokrasi anlay›ß›n›n kurulmas›n›n ve kentte yer alan tüm aktörlerin (özel sektör kurulußlar›, çeßitli gönüllü dernek ve kurumlar, kentliler) kent yönetimine etkin bir kat›l›m›n›n sa¤lanmas›n›n ça¤daß kent yönetiminin temel bir gere¤i oldu¤unu belirtmektedir. 220

Veri yok 0 - 10,00 10,01 - 12,50 12,51 - 15,00 15,01 - 17,50

Marmara

Denizi

17,51 ve üzeri

2 ‹stanbul’da mahallelere göre okuma yazma bilmeyen kad›nlar›n oran›, 1990 (%).

Kaynak: 1990 Genel Nüfus Say›m› % 5 örneklem verilerinden haz›rlanm›ßt›r.

100 90 80 70 60 50 40 30 Toronto, Kanada

Paris, Fransa

Prag, Çek Cumhuriyeti

Moskova, Rusya

Melbourne, Avusturya

Kophenhag, Danimarka

Bratislava, Slovakya

Budapeßte, Macaristan

Santiago, Þili

Varßova, Polonya

Bogota, Kolombiya

Rabat, Fas

‹stanbul, Türkiye

Quito, Ekvator

Kahire, M›s›r

Dakar, Senegal

Lima, Peru

Tunus, Tunus

Nairobi, Kenya

Karaçi, Pakistan

Atina, Yunanistan

25,01 ve üzeri

Rio de Janerio, Brezilya

15,01 - 20,00

Manila, Filipinler

0 - 10,00

Bükreß, Romanya

20,01 - 25,00

Cakarta, Endonezya

10,01 - 15,00

Yeni Delhi, Hindistan

Veri yok

Dar es Salam, Tanzanya

20

Kaynak: Birleßmiß Milletler, Nüfus Bölümü, “World Urbanization Prospects: the 1999 Revision”, New York, 2000. Dünya Bankas›, “World Development Indicators, 2000”, Washington DC, 2000.

Kaynak: 1990 Genel Nüfus Say›m› % 5 örneklem verilerinden haz›rlanm›ßt›r.

3 Ankara’da mahallelere göre okuma yazma bilmeyen kad›nlar›n oran›, 1990 (%).

4 Dünyadaki çeßitli kentlerde düzenli çöp toplama hizmetinden yararlanan nüfus oran›, 1993 (%).

221

10

Çevre Sorunlarõ

“Ortak mal” olarak kabul edilen çevrenin herkesin malõ olmasõ ya da hiç kimseye ait olmamasõ, sahipsiz olduğu anlamõna gelmemelidir. Türkiye’de çevre kirliliğinin boyutlarõ kõsa ve orta vadeli önlemler alõnmadõğõ takdirde geri döndürülemez biçimde derinleşecektir. Çözüm yolu, çevreyi sahiplenmekten ve yaşayabilmek için yaşatmaktan geçmektedir. A. Dünyayõ Gelecek Kuşaklara Nasõl Bõrakacağõz?

Coğrafyacõnõn

1. Dünya Her Geçen Gün Çevresel Kirlenmeyle Karşõ Karşõya

Sözlüğü

Bütün dünyada baßta CO2 olmak üzere di¤er sera etkisi* yapan gazlar›n kontrolsüz ßekilde artan emisyonlar›* sonucu küresel iklim de¤ißikli¤i ve dünyan›n her geçen gün ›s›nmas›yla karß› karß›ya kalmaktay›z (1. belge). Sera etkisi yapan gazlar, yo¤unlaßarak güneß ›ß›nlar›n›n uzaya geri dönmesini engellemektedir. Böylece küresel bir seraya dönmekte olan Dünya, önlem al›nmad›¤› takdirde 2100 y›l›nda 1,0° C ile 3,5° C aras›nda ›s›nma tehlikesiyle karß› karß›ya kalacakt›r.

*Sera Etkisi: Atmosferde bulunan karbondioksit, metan gibi gazlar›n yeryüzüne çarp›p geri dönen güneß ›ß›nlar›ndaki enerjiyi emmesi ve hatta tekrar yeryüzüne yans›tmas›yla, atmosfer s›cakl›¤›n›n ve rutubet düzeyinin giderek artmas›. *Emisyon: Yanma ya da herhangi bir kullanma sonras›nda gaz halinde ya da uçabilecek kadar ince taneli maddelerin atmosfere at›lma ißlemi. *Küresel Isõnma: Sera etkisi nedeniyle, önemli bölgesel iklim de¤ißikliklerine yol açan, atmosferde gözlemlenen ortalama s›cakl›k art›ßlar›.

Küresel ›s›nman›n* etkisi öncelikle kutup halkalar›ndaki erime sonucu denizlerin yükselmesiyle ortaya ç›kacakt›r. 2100 y›l›nda denizlerin 15 ile 95 cm aras›nda yükselmesi beklenmektedir. Küresel ›s›nma sonucu dünyadaki iklim kußaklar› de¤ißecek, bunun sonucu her iki yar›mkürenin kutuplara yak›n k›s›mlar› ›l›man kußa¤a sahip olurken, Ekvatora daha yak›n olan ßimdiki ›l›man kußak ciddi ßekilde çölleßmeyle karß› karß›ya kalacakt›r. S›cak kußa¤›n genißlemesinin insan sa¤l›¤› üzerinde do¤rudan ve dolayl› olumsuz etkileri bulunmaktad›r. Ayr›ca tar›m alanlar›n›n ve biyoçeßitlili¤in etkilenmesi de söz konusudur. 2. Montreal Protokolü: Zehirli Gaz Tüketiminin Kontrolü Klorofluorokarbon (CFC) gazlar›n›n tüketimi, stratosferdeki ozon tabakas›n›n incelmesine yol açm›ßt›r. Stratosferdeki ozon tabakas›n›n incelmesi, güneßin zararl› UV (ultra-violet) ›ß›nlar›n›n dünyam›za ulaßmas›na yol açm›ß, özellikle de kanserojen olan bu ›ß›nlar›n yüzey sular›, bal›klar ve su bitkileri taraf›nda emilmesi sonucunu do¤urmußtur. Özellikle kutup halkalar› üzerindeki ozon tabakas› kayb›, Güney Kutbu’nda % 50’yi, Kuzey Kutbu’nda ise % 15’i bulmußtur. Bu kay›p nedeniyle kutup halkalar›ndaki UV art›ß›, Güneyde % 130, Kuzeyde ise % 22’ye ulaßm›ßt›r (3. belge). Ozon tabakas›ndaki incelmenin ciddi boyutlara ulaßmas› sonucu 1990’lar›n baß›nda özellikle sanayileßmiß ülkeler CFC gazlar›na geniß k›s›tlamalar getirerek bu tür gazlar›n tüketimini azaltm›ßlard›r. CFC gazlar›n›n kullan›m› ve tüketimin kontrolü ve azalt›lmas› için Montreal Protokolü (2. belge) bu konuda at›lm›ß önemli bir ad›m olußturmußtur. 1986 y›l›nda 1,1 milyon ton CFC gaz› kullan›m› 1996 y›l›nda 160 000 tona düßmüßtür.

1 000 milyon ton CO2 / yõl 25

20

15

3. Çevresel Kirlenme Yaşam Zincirlerini Etkiliyor Baßta sanayi olmak üzere insanlar›n tüm ekonomik ve yaßamsal faaliyetleri sonucu ortaya ç›kan zehirli kimyasallar ve tehlikeli at›klar›n küresel ortama verdikleri zarar da önemli boyuttad›r. Özellikle zehirli kimyasallar›n ve tehlikeli at›klar›n sanayi üretimi s›ras›nda ve sonras›nda, kontrolsüz ßekilde do¤aya b›rak›lmas› dünyada geri dönüßü imkâns›z zararlara yol açmaktad›r.

10

5

0 1950 1955 1960 1965 1970 1975 1980 1985 1990

1996

Kaynak: CDIAC, 1999.

1 Küresel iklim de¤ißikli¤inin ana nedeni olan karbondioksit emülsiyonlar›, 1950 - 1996 döneminde ortalama beß kat artm›ßt›r.

A¤›r metallerin (kurßun, c›va, alt›n vb.) ve kal›c› organik kirletenlerin (plastik ve türevleri, DDT benzeri tar›m ilaçlar›) kontrolsüz ßekilde kullan›m› ve do¤aya at›m› geri dönüßü imkâns›z çevresel kirlili¤e ve bu kirlili¤in yaßam zincirlerini etkilemesiyle kirlili¤in küresel bazda yay›lmas›na yol açm›ßt›r. Örne¤in a¤›r metal kirlili¤i, kanser vakalar›n›n artmas›na, çocuklar›n gelißme sorunlar› yaßamas›na ve do¤rudan etkilenen kißilerin ba¤›ß›kl›k sisteminin bozulmas›na neden olmaktad›r. 222

Küresel Bazda CFC Üretiminin Ozon Tabakasõ Üzerindeki Etkisi

Ozon Kaybõ ve UV - B Artõşõ Ozon Kaybõ

1 000 ton ozon azalmasõ potansiyeli/yõl 1 200

UV-B Artõşõ (%)

Kuzey yar›mküre, 1 000

orta enlemler, kݧ/ilkbahar

800

6

7

3

4

5

6

Güney Kutbu, ilkbahar

50

130

Kuzey Kutbu, ilkbahar

15

22

Güney yar›mküre, orta enlemler, yaz/sonbahar

600

Güney yar›mküre,

400

orta enlemler, tüm y›l 200 0 1986

1989

1990

1991

Sanayileşmiş Ülkeler

1992

1993

1994

1995

1996

Gelişmekte Olan Ülkeler

Kaynak: WMO, UNEP, NOAA, NASA ve EC, 1998.

Kaynak: UNEP, 1998.

2 Montreal Protokolü sonucu, özellikle sanayileßmiß ülkelerin CFC üretiminde önemli bir düßüß sa¤lanm›ßt›r.

4

3 CFC gazlar›n›n yol açt›¤› ozon tabakas›ndaki azalma, etkisini özellikle Güney Kutbu üzerinde göstermiß ve güneßin zararl› ultraviole ›ß›nlar›nda % 130’luk bir art›ßa yol açm›ßt›r.

Sayõlarla Küresel Çevre Sorunlarõ

1. CO2 emisyonu 1995 y›l› seviyesinden 400 milyon ton artarak 1996 y›l›nda 23 900 milyon tona ulaßm›ßt›r. 1996 y›l› emisyon hacmi 1950 y›l›n›n tam dört kat›d›r. 2. E¤er Montreal Protokolü olmasayd› 2050 y›l›nda ozon tabakas›na zarar veren maddelerin kullan›m› yaklaß›k beß kat artacak ve kuzey yar›mkürenin orta kußa¤›nda UV seviyesi yaklaß›k iki kat artm›ß olacakt›. 3. 1986 - 1995 y›llar› aras›nda yaßanan do¤al felaketler sonucu yaßanan kay›plar 1960’l› y›llara oranla yaklaß›k sekiz kat daha fazlad›r. 4. 1996 y›l›nda memeli türlerin yaklaß›k % 25’i (4 630 tür) ve kuß türlerinin yaklaß›k % 11’i (9 675 tür) yok olma tehlikesiyle karß› karß›yad›r. 5. Bugünkü tüketim kal›plar› devam etti¤i takdirde 2 025 y›l›nda her üç kißiden ikisi su sorunuyla karß› karß›ya kalacakt›r. Kaynak: Global Environment Outlook, UNEP, 2000.

5 A¤›r metallerin, kal›c› organik kirletenlerin ve zehirli gazlar›n kontrolsüz ßekilde kullan›m› ve do¤aya at›m› geri dönüßü imkans›z çevre kirlili¤ine yol açmaktad›r. 223

B. Türkiye’yi Gelecek Kuşaklardan Ödünç Aldõk

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Fauna: Her tür memeli, kuß, böcek türü canl›lara verilen genel grup ad›. *Flora: Her tür bitki çeßitlili¤ine verilen genel grup ad›. *Erozyon: Toprak ya da toprak›ms› yumußak kaya kitlelerinin, su ya da rüzgâr taraf›ndan aß›nd›r›l›p yerinden al›narak baßka bir yere taß›nmas›. *Amfibi: Hem suda hem de karada yaßayabilen canl› türlerine verilen genel grup ad›.

1. Hava Kirliliği Acil Çözüm Bekliyor Türkiye’deki hava kirlili¤ini etkileyen baßl›ca gazlar olan SOx ve NOx emisyonlar› 1980’lerden beri sürekli ßekilde artmakta ve özellikle OECD Avrupa ortalamas›n›n üzerinde seyretmektedir. Küresel ›s›nmaya yol açan baßl›ca gaz olan CO2 emisyonunun seviyeleri de di¤er iki kirletici gaz gibi sürekli ßekilde artmaktad›r. Her ne kadar Türkiye’de CO2 emisyonunun GSYMH’ye oran› OECD Avrupa ortalamas›n›n alt›nda seyretse de Türkiye, hava kirlili¤inin önlemesi için acil önlemlere baßvurmak zorundad›r. Türkiye’nin ulusal hava kirlili¤i eßik de¤erlerinin hem AB’den hem de Dünya Sa¤l›k Örgütü’nden daha yüksek olmas› ve bu de¤erlerin özellikle sanayileßmiß bölgelerde ve büyük kentlerde zaman zaman aß›lmas› hava kirlili¤i sorunun büyüklü¤üne ve önemine ißaret etmektedir (1. belge). Özellikle büyük kentlerdeki hava kirlili¤i ulusal eßik de¤erlerinin 1990’l› y›llar›n ortalar›na do¤ru aß›lmamas›, bu kentlerdeki konutlarda havay› daha az kirleten yak›tlar›n (do¤al gaz, sülfür oran› düßük ithal kömür vb) kullan›lmaya baßlanmas› nedeniyledir. Ancak ulusal eßiklerin hem AB hem de Dünya Sa¤l›k Örgütü eßiklerinin üzerinde olmas› Türkiye’nin hava kirlili¤i yönünde atmas› gereken ivedi ad›mlar bulundu¤unu göstermektedir (2. belge). 2. Su Kirliliği ve Erozyon Tehlikesi

Hava Kalitesi Standardlarõ (µg/m3) K›sa vade* SO2 Türkiye (genel) 400 Türkiye (sanayi bölgeleri) 400 AB 250 - 350 Parçacõk Türkiye (genel) Türkiye (sanayi bölgeleri) AB

Uzun vade* 150 250 80 - 120

300

150

400 250

200 80-130

NO2 Türkiye AB

300 200

100 135

CO Türkiye AB

30 000 6 000

10 000 -

*) K›sa vade standartlar› 24 saat ortalamas›, uzun vade standardlar› y›ll›k ortalamalard›r. Kaynak: NEAP.

1 Türkiye’nin hava kirlili¤i standardlar› AB ile karß›laßt›r›ld›¤›nda oldukça düßüktür. Özellikle karbonmonoksitle ilgili k›sa vadeli Türkiye standard› AB’ninkinden beß kat daha düßüktür.

Türkiye su kaynaklar› aç›s›ndan zengin olmas›na ra¤men co¤rafi olarak adil olmayan bir da¤›l›m sergilemektedir. Türkiye’deki su kullan›m yo¤unlu¤u, OECD ortalamas›n›n alt›nda seyretmekle beraber özellikle sanayileßmiß bölgelerde bulunan akarsular çok ciddi çevresel kirlilikle karß› karß›yad›r. Marmara Bölgesi’ndeki Meriç, Susurluk ve Sakarya, Ege Bölgesi’ndeki Gediz ›rmaklar›, IV. s›n›f kirlilik olan “en kirli” kategorisinde yer alan akarsulard›r. Marmara Bölgesi’ndeki Gala Gölü ve Karadeniz Bölgesi’ndeki Alt›napa Gölü de kirlilikten en fazla etkilenen su kaynaklar›d›r. Ulusal içme suyu kalitesindeki kirlilikte de kabul edilemez boyutlara ulaßm›ß ve bakteriyolojik ve kimyasal eßik olan %12 seviyesi aß›lm›ßt›r. Yetersiz kanalizasyon sistemi, kat› at›klar›n depolanmas› ve yokedilmesindeki sorunlar ve tar›m arazilerinde aß›r› kimyasal gübreleme, ülkemizin yeralt› su kaynaklar› üzerinde de çevre kirlili¤i bask›s›n› yo¤unlaßt›rm›ßt›r. Türkiye’nin k›rsal kesiminde yaßanan baßl›ca çevresel sorun erozyondur*. 27 milyon hektar ekili alan›n ve 3 milyon hektar orman alan›n›n dörtte üçü erozyon tehlikesi ile karß› karß›yad›r ve her y›l 500 milyon ton toprak akarsu ve göllere akmaktad›r. 3. Tehdit Altõndaki Fauna ve Flora Türkiye’nin fauna* ve flora* yap›s› oldukça zengindir. Ülkemiz faunas›nda 135 memeli, 450 kuß, 106 sürüngen, 22 amfibi* ve 192 bal›k türü bulunmaktad›r. Zengin ve çeßitli bir flora yap›s›na sahip olan Türkiye, 12 000 Avrupa bitki türünün dörtte üçüne ev sahipli¤i yapar. Bu zengin yap›s›na karß›n ülkemizdeki memelilerin % 22’si, kußlar›n % 7’si, sürüngenlerin % 16’s›, amfibilerin % 14’ü ve bal›k türlerinin % 10’u yok olma tehlikesi alt›ndad›r. Türkiye floras› da ayn› tehlikeyle karß› karß›yad›r. Toplam 388 bitki türü (bunlar›n yar›s› Türkiye’de bulunmaktad›r) yok olma s›n›r›ndad›r. Fauna ve flora üzerindeki çevresel bask›lar, aß›r› ve plans›z kentleßme, turizm bölgelerindeki yap›laßma ve turizmin çok h›zl› bir biçimde büyümesi, aß›r› tar›m, orman yang›nlar› ve bilinçsiz avlanmadan kaynaklanmaktad›r (3. ve 4. belge). Akdeniz kußa¤›nda bulunan di¤er ülkeler gibi Türkiye’de de orman yang›nlar› önemli bir çevre sorunu olußturmaktad›r (5. belge). Türkiye’de her y›l 10 000 - 20 000 hektar orman alan› yang›nlar nedeniyle yok olmaktad›r. Özellikle yaz aylar›nda ç›kan orman yang›nlar›n›n yar›s›n›n nedeni bilinmese de, di¤er yar›s›n›n nedenleri aras›nda dikkatsizlik, tarla açma ve an›z yakma gelmektedir. Ayr›ca, orman arazisi içinde ya da yak›n›nda bulunan yerleßim birimleri de yang›n riskini art›rmaktad›r. 224

SO2

Fauna ve Flora

Ankara

(µg/m3) 250

Türler 135

100

200

450

192

106

22

3 072

Ulusal Standart

150

80

100

WHO Standard›

50

60 0

1980

1984

1988

1992

%

1996

İstanbul

(µg/m3)

40

250

20

200

Ulusal Standart

150

0

100

WHO Standard›

50 0

Tehlikede de¤il Bilinmiyor

1986

1988

1990

1992

1994

1996

memeliler

amfibiler

kußlar

bal›klar

sürüngenler

bitkiler

Ender Tehlikede

Kaynak: OECD Environmental Performance Reviews, Turkey, 1999.

Kritik durumda

Kaynak: TÜB‹TAK, OECD.

3 ‹zlenen yanl›ß politikalar ve çevresel bilinç eksikli¤i nedeniyle zengin biyoçeßitlili¤e sahip Türkiye’nin fauna ve floras›n›n % 10’u yok olma tehlikesi alt›ndad›r.

2 1990’l› y›llarla birlikte Ankara ve ‹stanbul’daki hava kirlili¤inin önlenmesi amac›yla uygulanan politikalar, göreceli olarak baßar›ya ulaßsa da henüz Dünya Sa¤l›k Örgütü standartlar›ndan çok uzakt›r.

Tehdit Altõndaki Türler Türkiye

22,1

Yeşil Oranõ

6,7

9,9

7,7

5,7

2,5

7,5

0,9

6,3

8,1

81,6

11,5

8,2

26,5

0 20 40 60 80 100

4,9

6,1

0 20 40 60 80 100

0 20 40 60 80 100

%

%

%

%

memeliler

kuşlar

balõklar

amfibiler

Papua Yeni Gine

0 20 40 60 80 100

13,0

0,2

1

Finlandiya

19,5

18,6

26,1

Endonezya

İspanya

34,9

8,2

Avusturya

17,2

39,6

21,9

Bulgaristan

Portekiz

29,3

14,7

Hindistan

39,8

65,8

46,9

Türkiye

Almanya

20,2

7,4

60,6

İsrail

Fransa

12,1

16,9

İran

Kore

33,5

Libya

Meksika

Kaynak: TÜB‹TAK, OECD. Kaynak: Atlas, No. 94, 2001.

4 Türkiye’nin faunas› üzerindeki tehdit, sanayileßmiß ülkelerdeki kadar ciddi olmasa da k›sa vadeli önlemlerin al›nmamas› halinde yok olma tehdidi ile karß›laßmas› kaç›n›lmazd›r.

5 Türkiye’deki yeßil oran›, benzer iklim kußa¤›ndaki ülkelerle karß›laßt›r›ld›¤›nda oldukça düßüktür. 225

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Sürdürülebilir Kalkõnma: Gelecek kußaklar›n kendi ihtiyaçlar›n› karß›lama olana¤›n› tehlikeye düßürmeden, bugünün ihtiyaçlar›n› sa¤layacak olan kalk›nma anlay›ß›. Kalk›nma, ekonomik büyümenin yan›s›ra demokrasi, eßitlik, özgürlük, e¤itim, sa¤l›k, güvenlik, konut ve çevre ile ilgili bir kavramd›r. Sürdürülebilir kalk›nma kavram› çerçevesinde insanlar›n temel gereksinimleri mutlaka karß›lanmal›, yaßam düzeyi yükseltilmeli, bunun yan›nda do¤al kaynaklar korunmal› ve sürdürülebilir ßekilde yönetilmelidir.

BM Çevre ve Gelişme Konferansõ Rio Zirvesi Sonuç Deklarasyonu (1992) İlke 1: Sürdürülebilir kalk›nma anlay›ß›n›n merkezini insan olußturmaktad›r. Her insan do¤a ile uyumlu, sa¤l›kl› ve üretken yaßama hakk›na sahiptir. İlke 2 : Devletlerin do¤al kaynaklar›n› kendi kalk›nma ve çevre politikalar› do¤rultusunda kullanma hakk›, baßka devletlerin ve kendi kontrolleri d›ß›ndaki alanlar›n çevrelerine zarar vermelerine yol açamaz. İlke 3 : Kalk›nma hakk› bugünkü ve gelecekteki kußaklar›n çevresel ve kalk›nma ihtiyaçlar›n› eßit ßekilde karß›layacak ßekilde sa¤lanmal›d›r. İlke 4 : Sürdürülebilir kalk›nman›n sa¤lanmas› için çevre korunmas›, kalk›nma süreçlerinin ayr›lmaz bir parças› olmal›, bu süreçlerden d›ßlanmamal›d›r. 1 Rio Zirvesi, sürdürülebilir kalk›nman›n temel ilkelerini saptamaktad›r.

C. Çevresel Sorunlar Uluslararasõ Toplumun Gündeminde 1. Çevresel Sorunlarla Mücadele Bilinci Çevre kirlenmesi ve do¤al kaynaklar›n üretim ve tüketim süreçlerindeki yanl›ß kullan›m sonucu yok olmas›, çevre sorunlar›n›n kayna¤›n› olußturmaktad›r. Çevredeki bozulma ve tükenmenin h›z›, boyutlar› ve nedenleri çevre politikalar›n›n ekonomik politikalarla örtüßmesi gere¤ini ortaya koymaktad›r. Çevresel kavram ve öncelikler, hem ekonomik ve sosyal politikalar›n hem de günlük ekonomik düßünce ve yaklaß›mlar›m›z›n temel parças› haline gelmelidir. Çevresel kaynaklar›n (su, hava) ya da çevreyi kirletmenin maliyeti art›k bütün üretim muhasebesi içine dahil edilmeli ve d›ßsall›ktan kurtar›lmal›d›r. Çevre sorunlar›n›n ilk aßamada ve öncelikle çözülmesi için harekete geçmesi gereken bu sorunla karß›laßan en küçük toplumsal birimdir. Bu sebeple çevre politikalar› olußum sürecine toplumun her kesimi kat›lmal›d›r. Art›k, baz› çevresel sorunlar uluslar›n s›n›rlar›n› aßmaktad›r. Bu sorunlar bütün insanl›¤› ilgilendirmektedir. Küresel ›s›nma ya da ozon tabakas›n›n yok olmas› gibi sorunlar, uluslararas› anlaßmalar›n yan›s›ra uluslararas› toplumun ortak bilinciyle çözülebilir. Kißisel temelde tüketim kal›plar›m›z son 20 y›lda kökten bir ßekilde de¤ißmißtir. Günümüzde çevresel sorunlarla mücadele ve çevre kirlili¤inin kontrolünün bireyde baßlamas› gerekti¤i kabul edilmektedir. At›k sorunu, tüketim kal›plar›n›n önemli bir bileßenidir. Tüketiciler hem üretim süreçlerinde ortaya ç›kan çevre maliyeti, hem de tüketim sonras› ortaya ç›kacak at›k hakk›nda bilgi sahibi olmal›d›r. Türkiye’de h›zl› kentleßmenin özellikle birkaç büyük kent çevresinde gerçekleßmesi nüfusun bu kentler çevresinde yo¤unlaßmas›na neden olmaktad›r. Birkaç bölgede ve büyük kentlerin çevresinde yo¤unlaßan yeni üretim kapasiteleri, bu bölgelerin zenginleßmesine yol açarken ayn› zamanda hem bölge içi hem de bölgeler aras› kutuplaßman›n derinleßmesi sonucunu do¤urmaktad›r. Sürdürülebilir olmayan bu kentleßme olgusu büyük kentlerdeki ve sanayi yo¤un bölgelerdeki çevre sorunlar›n›n boyutunu derinleßtirmektedir. 2. Maliyet Artõşlarõ Çevreyi Kirletmenin Mazereti Değil Büyük kentlerin ve sanayileßmiß bölgelerin kendi s›n›rlar›yla da k›s›tl› kalmayan çevre kirlili¤i, insan sa¤l›¤›n› tehdit eden boyutlara varm›ßt›r (2. ve 3. belge). Kirlenme sonucu ortaya konan çözüm çabalar›na ve giderek gelißen toplumsal bilince ra¤men kirlenme sürmekte ve insan sa¤l›¤›n› tehdit etmektedir. Geçmißte sanayileßmiß ülkeler, günümüzde ise sanayileßmekte olan ülkeler çevre kaynaklar›n›n kirletilerek kullan›lmas›n›n sa¤lad›¤› maliyet kazançlar›n› gerekçe göstererek do¤rudan ya da dolayl› olarak çevresel kirlenmeyi teßvik etmißlerdir. Ancak, çevresel kirlili¤in boyutlar› ulusal s›n›rlar› aßarak uluslararas› toplumun gündeminde baßl›ca yerini alm›ßt›r. Art›k, çevreyi kirleten bir sanayinin üretti¤i mallar›n ihracat›na engeller getirilmekte, uluslararas› sivil çevre örgütleri istek ve beklentilerini do¤rudan ulusal hükümetlere iletmekte ve ulusal projelerin finansman›nda çevreye etkisi, öncelikli de¤erlendirme ölçütü olarak kabul edilmektedir. Uluslararas› ya da ulusal sivil çevre örgütlerinin Türkiye’de k›y› alanlar› yönetimi, soyu tehlikede olan türlerin korunmas›, erozyon, madencilik ve nükleer enerji konular›n› (4. belge) gündeme getirme aç›s›ndan elde ettikleri baßar›, günümüzde sürdürülebilir kalk›nma ve çevre korunmas›nda sivil toplum örgütlerinin rolünü gösteren en iyi örneklerdir. Çevreyle ilgili uluslararas› anlaßma (1. belge) ve kurumlara taraf olanlar genellikle devletlerdir. Ancak çevre korunmas›n›n ve buna ba¤l› kalk›nman›n toplumun bütün unsurlar›n›n etkin kat›l›m› sa¤lanmad›kça sürdürülebilir olmayaca¤› aç›kt›r. 226

Motorlu Araçlar milyon

6,4

700 600

5,5

223,3

500 400 300 200

2,3

208,6

184,7

32,3

17,4

191,0

44,2

256,5

129,1 127,3

100 52,2 5,3

0

1980

93,2 11,1

18,6

1990

1996

Bat› Asya

Avrupa ve Asya

Kuzey Amerika

Asya ve Pasifik

Latin Amerika ve Karayibler

Afrika Kaynak: UNEP, 1998.

2 H›zl› kentleßme sonucu artan araç trafi¤i, önemli çevresel sorunlara yol açmaktad›r.

3 Bugünkü motorlu araç art›ß oranlar›n›n devam etmesi durumunda, 2025 y›l›nda 1 milyar araç daha trafi¤e ç›kacak.

Foto¤raf: Skylife, Eylül , 2000.

5 Türkiye’deki en önemli do¤al yaßam alanlar›ndan Tuz Gölü Havzas›, ÖÇKA (Özel Çevre Koruma Alan›) ilan edildi. Koruma alan›, Avrupa’n›n en büyük koruma alanlar›ndan biri olma özelli¤ini taß›yor.

Foto¤raf: Greenpeace Arßivi.

4 Greenpeace üyelerinin Türkiye’de kurulmas› düßünülen nükleer santralleri protesto için Bo¤az Köprüsü’ne t›rman›ßlar›. 227

11

Turizm Coğrafyasõ Dünya Turizm Örgütü’nün tahminlerine göre 2020 yõlõnda dünyada seyahat edenlerin sayõsõ 1,6 milyar kişiye, toplam turizm geliri 2 trilyon dolara ulaşacaktõr. Türk turizminin 2020 yõlõ hedefi ise, 60 milyon turist ve 50 milyar dolardõr. A. Dünyadaki Her Dokuz Kişiden Birini İstihdam Eden Sektör

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Turizm: As›l ikametgâh› d›ß›ndaki baßka bir yere e¤lence, tatil, kültür, arkadaß ve akraba ziyareti, aktif spor, toplant›, görev, iß, ö¤renim, sa¤l›k, transit vb. amaçlarla seyahat etmenin yaratt›¤› olaylar›n bütünü. *Turist: Tatil, kültür, aktif spor, arkadaß ve akraba ziyareti, toplant›, görev, iß, ö¤renim, sa¤l›k, transit vb. amaçlarla as›l ikametgâh› d›ß›nda ziyaret etti¤i yerde en az bir gece kalan ziyaretçi.

700

1980 1990

600

1995 500

2000

400 300 200 100 0 Dünya Turizm Geliri (Milyar $)

Avrupa Turizm Geliri (Milyar $)

1 Dünyada ve Avrupa’da turizm geliri.

Son 50 y›lda 25,2 milyondan 697,6 milyon turiste*, 2,1 milyar dolardan 477,3 milyar dolarl›k turizm* gelirine ulaßan turizm sektörü, dünyadaki her dokuz kißiden birini istihdam edebilen boyutuyla 3 anahtar sektörden biri haline gelmißtir. Önümüzdeki 20 y›l içinde uluslararas› turizm gelirleri 4 kat daha büyüyerek 2 trilyon dolara ulaßacakt›r (1. belge). Dünya Turizm Örgütü’nün yapt›¤› tahminlere göre, 2020’de uluslararas› turist say›s›n›n 1,6 milyara ulaßmas› beklenmektedir. 2020’de Avrupa, en fazla turist kabul eden bölge olarak kalmakla birlikte, pazar pay› % 59’dan % 45’e gerileyecek, Do¤u Asya - Pasifik pazar pay›n› % 27’ye ç›kararak, % 18’de kalan Amerika’y› geçecektir. Afrika’n›n pazar pay› % 5, Orta Do¤u’nun % 4, Güney Asya’n›n % 1 olacakt›r.

B. Bir Turizm Ülkesi Olarak Türkiye 1. Coğrafya: Türk Turizminin Zenginliği Tarihin ilk devirlerinden beri k›talararas› insan ilißkileri büyük ölçüde Anadolu topraklar›nda gerçekleßmißtir. Anadolu, göçler, savaßlar, istilalar, ticaret yollar› (2. belge) ve haberleßme için sürekli kullan›lm›ßt›r. Arkeolojik ve kültürel zenginliklerini benzersiz k›lan tarih ve kültür boyutunun yan›s›ra co¤rafi konumu gere¤i çeßitlilik arzeden do¤al güzellikleriyle de Türkiye, çok yüksek bir turizm potansiyeline sahiptir. Türkiye, rakiplerine göre daha fazla bir turizm potansiyeline sahip olmas›na karß›n, uluslararas› turizm pazar›na onlardan çok sonra ad›m atm›ß genç bir turizm ülkesidir. Dünya ekonomilerine aç›lmaya ve onlarla bütünleßmeye çal›ßan Türkiye’nin sahip oldu¤u turizm potansiyeli ve zengin kaynaklar›, turizm sektörünü ülke için çok önemli k›lmaktad›r (3. belge). Co¤rafi konumu gere¤i sahip oldu¤u do¤al ve kültürel zenginlik avantajlar›na karß›n (4. belge), s›cak savaß, siyasal istikrars›zl›k, terör gibi sorunlarla Türk turizminin belirli zamanlarda kriz yaßamas›na neden olan da, bu co¤rafi konumudur. Bugün Türkiye için turizm “olmazsa olmaz” boyutunda önemli bir sektör haline gelmißtir. Dünya turizm pastas›ndan daha fazla pay almak için rekabet gücü aç›s›ndan üstünlük yaratan avantajlar›n› artt›rmay› hedefleyen Türk turizmi son y›llarda önemli aßamalar kaydetmißtir. Türk turizminin belli bir plan ve program çerçevesinde gelißtirilmesi, 1960’l› y›llarda baßlam›ßt›r. 1970’li y›llar, devletin turizm alan›nda alt yap› tesislerini ve öncü-örnek nitelikli üst yap› tesislerini gerçekleßtirdi¤i y›llard›r. Turizmi Teßvik Yasas›’n›n yürürlü¤e girdi¤i 1980’li y›llarda kapsaml› teßvik politikas›na a¤›rl›k verilmiß ve çok say›da turistik tesis inßa edilmißtir. Bu dönemde turizm büyük bir gelißme göstermiß, ekonominin itici sektörlerinden biri haline gelmißtir. 1990’l› y›llar ise, de¤ißen tüketici taleplerine göre turizm ürünlerinin çeßitlendirildi¤i, tan›tma ve pazarlaman›n a¤›rl›k kazand›¤› y›llard›r. 228

Sinop

Kara

Edirne

Deniz Samsun

Kastamonu

İstanbul Kocaeli

Bolu

Tokat

Bursa

Çanakkale

Sivas

Nevşehir Akşehir

Aksaray

7

Denizli

Konya

Burdur Isparta

Muğla

9

5 Antalya

Malatya

Elazõğ

6

Adõyaman

Niğde

1

Muş Van

Kayseri

4

K. Maraş Adana

Karaman

8

Iğdõr Erzincan Bingöl

2

10

Çivril

3

İzmir

Bayburt

Gümüşhane

Erzurum

Ankara

Manisa

D e n i z i

Kars Rize

Amasya

Sakarya

E g e

Trabzon

Gaziantep

Diyarbakõr

Şanlõurfa

Bitlis Batman Mardin

2 Silifke

Hatay

Akdeniz

Han ve Kervansaraylar İpek Yolu Güzergâhtaki Önemli Kentler Kaynak: Türkiye’de Turizm Yat›r›m Olanaklar› ve Yat›r›m Süreci, T.C. Turizm Bakanl›¤›, Yat›r›mlar Genel Müdürlü¤ü, 2000.

2 ‹pek Yolu. Do¤u’nun ipe¤i ile baharat›n›n ve di¤er ürünlerinin kervanlarla bat›ya taß›nmas›, Çin’den Avrupa’ya uzanan ve bugün “‹pek Yolu” olarak adland›r›lan ticaret yollar›n› olußturmußtur. Ancak, ‹pek Yollar› yaln›zca ticaret yollar› olmakla kalmam›ß, yüzy›llar boyu Do¤u ile Bat› aras›nda kültür al›ßverißini de sa¤lam›ßt›r.

Dünyanõn ve Türkiye’nin milyar $

Turizm Geliri

500

Turist Sayõsõ

milyon $ 477,300

450

697,6

700 600

400 500

350 300

457,2

400

263,400

250

150

0

200

105,320

100 50

286,0

300

200

165,8

100 17,900 0,052 1970

0,327 1980

3,225 1990

7,636 2000

Dünya

0

0,725 1970

1,288 1980

4,799 1990

9,586 2000

Türkiye Kaynak: T.C. Turizm Bakanl›¤›, 2000.

3 2000 y›l›nda Türkiye’ye gelen turist say›s› ilk defa 10 milyonu aßm›ßt›r. Ancak, hâlâ dünya turizm gelirlerinde Türkiye’nin pay› çok düßüktür. 229

Foto¤raf: H. Tuncer Arßivi.

4 Nemrut Da¤›’n›n 2 150 metre tepesindeki bu dev tanr› heykelleri, geçmißten günümüze insanl›k tarihinin canl› tan›klar› gibidir.

2. Turizmin Kaynağõ: Kaliteli Çevre

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Eko - Turizm: Mümkün oldu¤u kadar çok say›da, hatta kapasitenin üzerinde turist çekmeyi ve maksimum kâr sa¤lamay› hedefleyen kitle turizmi yerine bireysel ya da daha küçük gruplar halinde gelecek turistleri çekmeyi, turizm faaliyetini daha uzun bir zamana yaymay›, farkl› mekânlara yayg›nlaßt›rmay› tercih eden anlay›ß. Bu yeni turizm kavram›n›n özünü ekonomik yönden verimli, toplumsal aç›dan sorumlu ve çevredo¤a ba¤lam›nda sorun yaratmayan uygulamalar olußturmaktad›r.

110

Marina

99

Plaj

90

78

Mavi Bayrak Sayõsõ

80 70

64

46

40 30

25

20 10

12

15 9

9 5

8

10

11

3. Çeşitlendirilmiş Bir Turizme Doğru Turizmi Teßvik Kanunu uyar›nca Turizm Bakanl›¤›, 14 merkezi k›ß sporlar› turizm merkezi olarak ilan etmißtir. Bu merkezler, Bolu - Köro¤lu Da¤›, Bursa - Uluda¤, Kayseri - Erciyes, Aksaray - Hasanda¤, Gümüßhane - Zigana Da¤›, Bayburt - Kopda¤›, Kars - Sar›kam›ß, Kocaeli - Kartepe, Erzurum - Palandöken, Bitlis - Sapgör, Antalya Alanya - Akda¤, Isparta - Davras ve Kastamonu - Ilgaz’d›r.

Turizmin çeßitlendirilmesi ba¤lam›nda 1990’lardan bu yana, ‹nanç Turizmi desteklenmektedir. Türkiye’de, ‹slamiyet’e ait eserlerin yan›s›ra çok say›da kilise, sinagog ve di¤er mabetlerle dinsel e¤itim veren okul ve vak›f bulunmaktad›r. Turizm Bakanl›¤›’n›n girißimiyle yap›lan bir çal›ßma sonucu, Türkiye’de ‹nanç Turizmi aç›s›ndan önemli 316 eser (Müslümanl›k - 167, H›ristiyanl›k - 129, Musevilik - 20) belirlenmißtir (2. belge). 2000 y›l›nda 250 milyon H›ristiyan’›n hac vecibesini yerine getirece¤i, bu amaçla Filistin ve ‹srail’i ziyaret edece¤i tahmin edilmektedir. Günümüzde çok say›da H›ristiyan Türkiye’de havarilerin takip etti¤i güzergâhlar›, Selçuk’ta Meryem Ana’n›n evini, ‹çel’de St. Paul Kilisesi’ni, Antakya’da ‹sa’ya inananlar›n ilk defa H›ristiyan ad›n› ald›¤› St. Pierre Kilisesi’ni, ‹ncil’de ad› geçen Yedi Kiliseler’i ve ilk H›ristiyanl›k Konsülleri’nin topland›klar› yerleri ziyaret ederek hac› olmaktad›r.

60 50

Türkiye, turizmin her alanda her çeßidinin görülebilece¤i ender ülkelerden biridir. Deniz - güneß - kum aray›ß›yla belirlenen klasik tatil anlay›ß›n›n, tatil geçirilen ülkenin toplumsal de¤erleri, örf ve adetleri ile bütünlüßen tatil anlay›ß›na dönüßmesi, Turizm Bakanl›¤›’n›n politikalar›n› bu do¤rultuda gelißtirmesine yol açm›ßt›r. Bu temel yaklaß›mla, Turizm Bakanl›¤› son y›llarda, k›ß sporlar›, do¤a yürüyüßü, akarsu sporlar›, ipek yolu, yayla turizmi, kongre, fuar - sergi turizmleri, inanç turizmi vb. gibi turizmi çeßitlendirici faaliyetlerle turizmin ülke geneline ve bütün y›la yay›lmas›n› teßvik etmektedir.

Türkiye, say›s› bini aßan termal kaynaklar› ve 46 ilde yeralan 190 civar›nda kapl›ca tesisi ile büyük bir do¤al kaynak ve termal turizm potansiyeline sahiptir. Kaynak zenginli¤i aç›s›ndan dünyada ilk yedi ülke içinde yer almaktad›r.

Türkiye’de Yõllara Göre Mavi Bayrak Sayõsõ 100

Turizmin temel kayna¤› kaliteli çevredir (1. belge). Türkiye genç bir turizm ülkesi olmas› nedeniyle, turizmde daha deneyimli olan ‹spanya örne¤inde oldu¤u kadar çevre tahribat› yaßamam›ßt›r. Ancak turizmin gelißme sürecinde, konaklama tesislerinin yo¤unlaßt›¤› bölgelerde kullanma - koruma dengesinin kullanma lehine bozuldu¤u; bir çok turistik yörede fiziki ve do¤al altyap› eßiklerinin aß›ld›¤› söylenebilir. Bu nedenle, “çevre ile uyumlu, sürekli ve dengeli turizm gelißimi” ilkesini benimseyen pek çok ülkede oldu¤u gibi Türkiye’de de do¤al ve kültürel varl›klar›n taß›ma kapasitelerinin üzerinde kullan›ma aç›lmas›n› önleyecek eko - turizm* ve “sürdürülebilir turizm kavramlar›” ortaya ç›km›ßt›r. Bu kapsamda, turizmin tüm ülke geneline ve 12 aya yayg›nlaßt›rma çabalar› ile alternatif turizm türleri ßekillenmeye baßlam›ßt›r.

12

10

6

0 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 Kaynak: Türkiye’de Turizm Yat›r›m Olanaklar› ve Yat›r›m Süreci, T.C. Turizm Bakanl›¤›, Yat›r›mlar Genel Müdürlü¤ü, 2000.

1 Mavi Bayrak Kampanyas›: Mavi Bayrak, özendirme yolu ile, yüzme amaçl› kullan›lan deniz ve göl sular›n›n temizli¤ini, k›y›lar›n düzenini, plaj hizmetlerinin niteli¤ini yükseltmeyi amaçlayan bir kampanyad›r. 1987’den beri Avrupa Çevre E¤itim Vakf› (FEEE) taraf›ndan yürütülmektedir.

Son y›llarda turizmin çeßitlendirilmesi politikas›n›n bir sonucu da kuß gözlemcili¤i (Ornitoloji) turizmine ilgiyi baßlatmas›d›r. Göç eden kußlar›n kulland›klar› köprülerin en önemlilerinden biri de Anadolu’dur. Türkiye’de kuß gözlemeye uygun baßl›ca alanlar, Göksu Deltas›, Büyükmenderes Deltas›, K›z›l›rmak Deltas›, Seyfe Gölü, Sultansazl›¤›, Ere¤li Sazl›¤›, Burdur Gölü, Yeßil›rmak Deltas›, Tuz Gölü, Ilgaz Da¤lar›, Beyman Ormanlar›, Do¤u Karadeniz Da¤lar›, Urfa - Birecik, Alada¤lar, Nemrut, Yüksekova, Hatay - Belen’dir. Botanik (bitki inceleme) turizmi de, Türkiye’nin sahip oldu¤u zengin bitki örtüsü dikkate al›nd›¤›nda gelißmeye aç›k bir özellik göstermektedir. Avrupa’n›n tamam›nda tür say›s› 12 000 civar›nda iken Türkiye’de bu say› 9 000 civar›ndad›r. Türkiye endemik (dünyada yaln›z herhangi bir bölgede yetißen) türler aç›s›ndan dikkat çeken ülkelerden birisidir. 9 000 türün yaklaß›k 3 000 tanesi endemik tür olup, bütün Avrupa ülkelerinin endemik türleri say›s› 2 500 kadard›r. 230

Sinop

İstanbul Edirne

Trabzon Maçka

Amasya

İznik (Nicaea)

Bursa

Ankara

Odun İskelesi

(Alexandria Troas)

Erzurum

Eskişehir

Sivas

Bergama

(Pergamum)

Akhisar

Manisa

Divriği

Ağrõ Dağõ

(Mt. Ararat)

Hacõ Bektaş

(Thyatira)

Ahlat

Alaşehir

Sart (Sardis)

İzmir (Smyrna)

Kars Ani

(Philadelphia)

Van

Kayseri Yalvaç

Efes

Kapadokya

(Pisidian Antioch)

(Ephesus)

(Göreme)

Konya

Diyarbakõr

Siirt

Pamukkale Çamiçi (Bafa) Gölü

(Hierapolis)

Kahramnamaraş

Antalya

Perge

Alahan

Silion

Mardin

Şanlõurfa

(Edessa-Ur)

Tarsus

Side Patara

Gaziantep

Harran

Demre-Kale (Myra) Silifke Antakya Çevlik (Antioch)

(Seleucia Pieria)

İnanç Turizmi

Edirne

Selimiye Camii, II. Beyaz›t Camii, Eski Cami

Tarsus

St. Paul’ün do¤um yeri

İstanbul

Eyüp Sultan Camii, Topkap› Saray›’nda Kutsal Emanetler,

Antakya

St. Pierre Kilisesi, Habib-ün Neccar Camii

Süleymaniye Camii, Sultanahmet Camii, Ayasofya, Kariye,

Sinop

Seyit Bilal Türbesi

Neve Þalom Sinagogu, Etz Ahayim Sinagogu

Amasya

Sultan Beyaz›t Camii

Bursa

Yeßil Türbe, Ulu Cami, Muradiye Camii, Geruß Sinagogu

Sivas

Gökmedrese, Çifte Minare Medresesi, Þifaiye Medresesi

İznik

Yeßil Cami, Ayasofya Müzesi

Divriği

Ulu Cami

Manisa

Sultan Camii ve Külliyesi, Muradiye Külliyesi

Kayseri

Huand Hatun Camii, Çifte Medrese (Gevher Nesibe) ,

İzmir (Smyrna)

‹zmir Kilisesi, Karataß Beth Israel Sinagogu

Efes (Ephesus)

Efes Kilisesi, Meryem Ana Evi, Çifte Kiliseler,

Döner Kümbet Kahramanmaraş Afşin (Efsus)

‹sa Bey Camii, St. Jean Bazilikas› Sard Pamukkale

Sard Kilisesi, Sard Sinagogu (Hierapolis) Hierapolis St. Philippe Martyrium

Ashab-› Kehf Camii ve Yedi Uyurlar

Gaziantep

Ökkeßiye Türbesi, Dülük Baba Türbesi

Şanlõurfa (Edessa-Ur)

Halil Rahman Camii

Eskişehir

Yunus Emre Türbesi ve Camii, Seyit Battal Gazi Camii

Diyarbakõr

Ulu Cami, Meryem Ana Kilisesi

Yalvaç (Pisidian Antioch)

St. Paul Bazilikas›

Mardin

Deyri Zaferan Süryani Manast›r›

Perge, Silion, Side

Piskoposluk Merkezleri

Harran

Eski Ahit’e göre Hz. ‹brahim’in yaßad›¤› yer

Antalya

Yivli Minare

Siirt

Demre - Kale (Myra)

St. Nicholas Kilisesi

Aydõnlar (Tillo)

‹brahim Hakk› Efendi ve Hazreti Fakirullah türbeleri

Ankara

Hac› Bayram Veli Türbesi ve Camii

Baykan

Veysel Karani

Konya

Mevlana Camii, Alaeddin Camii, Selçuklu Sultan

Trabzon

Gülbahar Hatun Türbesi ve Camii, Ayasofya (St. Sophia)

Türbeleri, Karatay Medresesi, ‹nce Minare Medresesi,

Maçka

Sumela (Virgin Mary’s) Manast›r›

Derbe, Karada¤, Lystra

Erzurum

Çifte Minare Medresesi, Abdurrahman Gazi Türbesi

Alahan

Alahan Manast›r›

Ahlat

Selçuklu mezartaßlar›

Silifke

St. Thekla Kilisesi

Van

Akdamar Kilisesi ve Müzesi

Hacõ Bektaş

Hac› Bektaß Veli Türbesi, Camii ve Müzesi

Kars

Pavaniyen (Apostles) Müzesi, Ani Harabeleri,

Kapadokya (Göreme)

Erken H›ristiyan yerleßmeleri

Havariler Kilisesi Kaynak: T.C. Turizm Bakanl›¤›.

2 ‹nanç Turizmi. Müslümanl›k, H›ristiyanl›k ve Musevili¤in günümüze kadar ulaßan ziyaret merkezlerinden baz›lar›. 231

C. Turizm: Türk Ekonomisinin Umut Sektörü

Coğrafyacõnõn Sözlüğü

1. Turizm Gelirleri Önümüzdeki Yõllarda Daha da Önem Kazanacak

*Ziyaretçi: As›l ikametgâh› d›ß›nda bir yere ya da ülkeye para karß›l›¤› bir iß yapmaks›z›n bir y›ldan az süreli seyahat eden kißi.

Turizm sektörü, do¤al üstünlüklere sahip bütün ülkelerde, kalk›nma çabalar›n› h›zland›rmada öncelik verilen sektörlerin baß›nda gelmißtir. Turizm Sektörünün di¤er sektörler üzerindeki do¤rudan ya da dolayl› etkileri ile kalk›nma h›z›n› artt›rmada Güney Avrupa Ülkeleri çok baßar›l› olmußtur. Turizm sektörünün sa¤lad›¤› avantajlardan yararlanmaya bu ülkelere göre daha geç baßlayan Türkiye’de turizmin gelißtirilmesi yönünde çal›ßmalar sürdürülmektedir. Öte yandan turizm, Türkiye ekonomisi aç›s›ndan gelece¤in en fazla umut ba¤lanan sektörlerinin baß›nda gelmektedir.

*Turizm arzõ: Bir ülke ya da yörenin potansiyel turistlerin yararlanmas›na sunabilece¤i her türlü do¤al, tarihsel, kültürel, arkeolojik de¤erlerle tesis ve hizmetlerin tümü.

Turizm gelirlerinin Gayri Safi Milli Has›la (GSMH) içindeki pay› planl› dönemin baßlang›c› olan 1963 y›l›nda sadece (% 0,1) binde birlik bir oran teßkil etmekteydi. 1983’e kadar geçen yirmi y›ll›k sürede ancak binde sekize yükselen bu oran, 1980’li y›llar›n teßvik tedbirleriyle 1990’da % 2,1’e ç›km›ßt›r. 2000 y›l›nda % 3,8, 2001 y›l›nda % 5,5 olmußtur. Ekonomik krizin yaßand›¤› 2001 y›l›nda, ekonominin küçülmesi ve GSMH’nin reel anlamda gerilemesi nedeniyle, turizm gelirlerinin GSMH içindeki pay› % 5,5 gibi rekor bir düzeye ulaßm›ßt›r. Ekonomik krizin yaratt›¤› sorunlar› aßmak için umut ba¤lanan turizm sektörü büyümesini ve gelißmesini sürdürmüßtür.

*Turizm talebi: Bir turistik ürünü sat›n almak amac›yla sürekli olarak yaßad›klar› yer d›ß›nda baßka yöre ya da ülkelere yolculuk yapanlar›n ya da yolculuk yapma arzusu duyanlar›n toplam›.

Ödemeler bilançosunda ihracat gibi döviz kazand›r›c› etkisi olan turizm gelirleri 1963 y›l›nda, ihracat gelirleri ile karß›laßt›r›ld›¤›nda (% 2,1) önemsiz bir yer tutmaktayd›. Turizm gelirleri/ihracat gelirleri oran› 1970’te % 8,8, 1980’de % 11,2, 1990’da % 24,9, 2000’de % 28, 2001’de % 26 olmußtur. Döviz kazand›r›c› etkisi aç›s›ndan ihracat gelirlerinin dörtte biri düzeyine varan turizm gelirleri önemli bir büyüklü¤ü ifade etmektedir. Dünya turizm gelirlerinin dünya toplam ihracat›na oran› % 8 civar›ndad›r. Bu durum, Türkiye aç›s›ndan turizmin temel ekeonomik göstergeler içindeki yerinin dünya genelinden daha a¤›rl›kl› oldu¤unu göstermektedir.

2000’de Bölgelere Göre Konaklama (%) İç Anadolu % 12

Marmara % 27

Karadeniz %6 Doğu Anadolu %2 G. Doğu Anadolu %3

Ege % 24

Akdeniz % 26

2000’de Coğrafi Bölgelere Göre Geceleme (%) Ege % 25

Marmara % 18

İç Anadolu %7

Karadeniz %3 Doğu Anadolu %1

Akdeniz % 45

G. Doğu Anadolu %1

1 Konaklama ve gecelemeler a¤›rl›kl› olarak Akdeniz Bölgesi’nde gerçekleßiyor.

Gelen turist baß›na ortalama 800-900 dolar turizm geliri elde eden Türkiye’yi 2000 y›l›nda 10,4, 2001 y›l›nda 11,6 milyon turist ziyaret etmißtir. 2002 y›l›nda yaklaß›k 1415 milyon yabanc› ziyaretçinin beklendi¤i Türkiye için turizm gelirlerinin ne denli önemli oldu¤u aç›kça görülmektedir (2. belge). 2. Turist Sayõsõ Trendi, Dünya Ortalamasõnõn Üzerinde Seyrediyor 2001 y›l› sonu itibariyle turizm ißletme belgeli 1 874 tesis ve 368 480 yatak ile turizm yat›r›m belgeli 1 237 tesis ve 229 047 yatak kapasitesi mevcuttur. Ayr›ca iyi nitelikli belediye belgeli 272 477 yatak ile 11 215 yat yatak kapasitesi bulunmaktad›r. 1963 y›l›nda Türkiye’yi ziyaret eden 198 841 yabanc›n›n turizm geliri olarak ülkemize kazand›rd›¤› para sadece 7,7 milyon dolar olmußtur. 1990’da turist say›s› 5,4 milyona turizm geliri 3,2 milyar dolara yükselmißtir. 2000 y›l›nda 10,4 milyon yabanc› ziyaretçi* ile 7,6 milyar dolar turizm geliri elde edilmißtir. 2001 y›l›nda ise yabanc› ziyaretçi say›s› 11,6 milyon kißiye, turizm geliri ise 8,1 milyar dolara ulaßm›ßt›r. Türkiye’yi ziyaret eden yabanc›lar›n % 60’› OECD ülkelerinden gelmektedir (1. ve 3. belge). 1963 y›l›nda, tüm dünyada 90,1 milyon kißi turizm hareketlerine kat›lm›ß ve 17,9 milyar dolar turizm geliri yaratm›ßt›r. Ayn› y›l Türkiye’nin dünya turizmi içindeki pay› % 0,22, dünya turizm gelirleri içindeki pay› ise % 0,87’dir. Oysa 2000 y›l›nda dünya turizm hareketlerine kat›lan kißi say›s› 697.6 milyon ve dünya turizm geliri 477,3 milyar dolar olmußtur. 2000 y›l›nda Türkiye’nin dünya turizmi içindeki pay› % 1,5, turizm gelirlerimizin dünya turizm gelirleri içindeki pay› ise % 1,6 olarak gerçekleßmißtir. Önümüzdeki y›llarda Türk turizminin dünya turizm pastas› içindeki pay› daha da yükselecektir. 1990 - 2000 y›llar› aras›ndaki dünya ve Türkiye turizm hareketleri trendi incelendi¤inde Türkiye’ye gelen turist say›s› ve turizm gelirlerindeki art›ß h›z›n›n dünya ortalamas›n›n üstünde seyretti¤i görülmektedir. Son on y›lda turist say›s› y›lda ortalama olarak dünyada % 4,2, Türkiye’de % 6,6; turizm gelirleri ise dünyada % 5,6, Türkiye’de % 11,2 oran›nda artm›ßt›r. Dünyada en çok turist kabul eden ve en çok turizm geliri elde eden ülke s›ralamas›nda Türkiye ilk 20 ülke aras›nda yer almaktad›r. Gelecek on y›lda, Türkiye turizminin dünyadaki ilk on ülke aras›na girmesi beklenmektedir (4. belge). 232

Turizm Gelir - Gider Dengesi

Türkiye’ye Gelen Yabancõ Ziyaretçiler

milyon $ (Bin Kişi)

9 000,0 Gelir 8 000,0

OECD

12 000,0

8 090,0

Gider

Doğu Avrupa

7 636,0

Denge 7 002,0

7 000,0

Asya

7 177,0

Diğer

10 000,0

6 352,0

6 000,0

5 650,0

5 286,0

5 925,0

5 203,0

4 959,0

5 000,0

8 000,0

5 423,1

6 000,0

4 321,0 3 959,0 4 047,0

2 654,0

0

8, 0

1, 0

73 1

71 1

1, 0 1

47

75 1

6, 0 71

0

1

26

0 2,

0

2 000,0

91

6,

4, 93

6, 77

2, 59

1 000,0

0

0

0

5,

2 062,0

3, 9

3 025,0

2 863,0

2 000,0

4 000,0

3 732,0

3 455,0

86

3 000,0

4 385,0

3 639,0

1

4 000,0

0 1991

1992

1993

1994

1995

2 Ödemeler bilançosunda ithalat giderleri lehine bozulan ticaret dengesi, turizm gelirleri yoluyla cari ißlemler aç›klar›n› kapatmada önemli rol oynar.

(Günübirlikçiler hariç ziyaretçi sayõsõ)

S›ra

Ülkeler

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20

Fransa Amerika ‹spanya ‹talya Çin ‹ngiltere Rusya Fed. Meksika Kanada Almanya Avusturya Polonya Macaristan Honkong (Çin) Yunanistan Portekiz ‹sviçre Malezya Hollanda Türkiye

DÜNYA TOPLAMI

1998

1999

2000

2001

3 Türkiye’yi ziyaret eden yabanc›lar›n % 60’› OECD ülkelerinden gelmektedir. Türkiye’nin bir di¤er önemli pazar› ise, Do¤u Avrupa ülkeleridir.

Dünyada En Çok Turist Alan 20 Ülke De¤ißim Oran› (%)

1997

Kaynak: Turizm Bakanl›¤›.

1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001

Turist Say›s› (milyon kißi)

1996

Pazar Pay› (%)

1999

2000

2000/99

2000

73,0 48,5 48,8 36,5 27,0 25,4 18,5 19,0 19,5 17,1 17,5 18,0 14,4 11,3 12,2 11,6 10,7 7,9 9,9 6,9

75,5 50,9 48,2 41,2 31,2 25,3 21,2 20,6 20,4 19,0 18,0 17,4 15,6 13,1 12,5 12,0 11,4 10,2 10,2 9,6

3,42 4,95 -1,23 12,88 15,56 -0,39 14,59 8,42 4,62 11,11 2,86 -3,33 8,33 15,93 2,46 3,45 6,54 29,11 3,03 39,13

10,82 7,30 6,91 5,91 4,47 3,63 3,04 2,95 2,92 2,72 2,58 2,49 2,24 1,88 1,79 1,72 1,63 1,46 1,46 1,38

650,2

697,6

7,3

100,0

Kaynak: Dünya Turizm Örgütü.

4 Türkiye’nin 2000’li y›llarda dünyada en çok turist kabul eden ülke s›ralamas›nda ilk on ülke aras›na girmesi beklenmektedir. 233

5 Ölüdeniz, Fethiye.

12

Türkiye Ekonomisi

Türkiye ekonomisi, satõnalma gücü paritesi temelinde, 400 milyar dolarlõk geliri ile bölgesinde en büyük ekonomidir. Çok hõzlõ bir büyüme performansõna rağmen, ekonominin bünyesinde önemli dengesizlikler ve yapõsal sorunlar bulunmaktadõr. Uluslararasõ jeopolitik dengeler ve Avrupa Birliği’ne üyelik koşullarõ, bu dengesizliklerin ve yapõsal sorunlarõn giderilmesini gerektirmektedir.

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *GSMH: Bir ülke taraf›ndan üretilen mal ve hizmetlerle d›ß alem faktör net gelirlerinin toplam›. Bu gelir, ücret, kâr, faiz vb. olarak da¤›t›l›r ve gelir sahipleri taraf›ndan tüketim, yat›r›m ya da ihracat amaçl› olarak kullan›l›r. *Stand-by: IMF’ye üye ülkelerin, ödemeler dengesi aç›klar›, yüksek enflasyon gibi ekonomik sorunlar›n› çözmek amac›yla IMF ile anlaßt›¤› konular› içeren makroekonomik uyum program›d›r.

A. Ekonomik Büyüme ve Kalkõnma Eşanlamlõ Değildir 1. Türkiye Ekonomisinin Ortalama Büyüme Performansõ Başarõlõ Türkiye ekonomisinin büyüme performans›na bak›ld›¤›nda iki özellik dikkati çeker: Birincisi, Türkiye ekonomisinin y›ll›k büyüme oran›n›n ortalama de¤er bak›m›ndan yüksek say›labilece¤idir. ‹kincisi de bu yüksek ortalama de¤erin, önemli say›labilecek inißleri ve ç›k›ßlar› gizledi¤idir (2. belge). Gayri Safi Milli Has›la (GSMH) büyüme h›z›, 1982 - 2001 döneminde ortalama % 3,7 olarak gerçekleßmißtir. Ancak daha yak›ndan bak›ld›¤›nda, Türkiye ekonomisinin, örne¤in 1997’de % 8,3 oran›nda büyüdü¤ünü, 2001 y›l›nda ise % 9,4 oran›nda küçüldü¤ünü, yani % 3,7’lik de¤erin geniß dalgalanmalar içerdi¤ini gözlemlemek mümkündür. 1999 y›l›nda ise, aralar›nda 1998’de Güney Do¤u Asya ülkelerinde baß gösteren krizin Rusya’ya yay›lmas›, yüksek faiz oranlar› ve depremlerin de bulundu¤u bir çok nedenden dolay› % 6,4 oran›nda bir küçülme sözkonusu olmußtur. 2000 y›l›n›n Türkiye’sine bakt›¤›m›zda, Aral›k 1999’da IMF ile imzalanan Standby anlaßmas›n›n ekonominin ißleyißine damgas›n› vurmuß oldu¤unu görürüz. Bu anlaßma, Türkiye ekonomisinin d›ßa aç›lmas›ndan itibaren ortalama enflasyon oran›n›n % 17,9’dan % 59,5’e ç›kmas› ve ekonomik dengelerin bozulmas› nedeniyle yap›lm›ßt›r (3. belge). 2000 - 2002 dönemini kapsayan makroekonomik program›n amaçlar› ßunlard›r: - Üç y›ll›k bir dönem sonunda enflasyonu tek haneli rakamlara indirmek; - Gerçek (reel) faizleri aßa¤›ya çekmek; - Kamu finansman dengesini sa¤l›kl› ve sürdürülebilir bir yap›ya kavußturmak; - Ekonomide sürdürülebilir bir büyüme ortam› sa¤lamak; - Sosyal güvenlik, bankac›l›k, kamu girißimleri gibi alanlarda yap›sal reformlar› h›zla gerçekleßtirmek. 2001 y›l›nda yaßanan banka sistemi a¤›rl›kl› ekonomik kriz yukar›da belirtilen amaçlarda bir de¤ißiklik yapmam›ß, ancak bu krizin boyutlar› yap›sal reformlar›n hayata geçirilmesini zorunlu k›lm›ßt›r. 2. İnsani Gelişme: Yeni, Ama Önemli Bir Gösterge

1 Yoksullukla mücadele: Dünya Bankas›’n›n 2000 y›l› Dünya Kalk›nma Raporu.

Türkiye bu hedefleri gerçekleßtirebildi¤i ölçüde yukar›da sözü edilen inißleri ve ç›k›ßlar› azaltabilecek ve daha dengeli bir ekonomik büyüme çizgisi izleyebilecektir. Ancak, ekonomik büyümenin kendili¤inden kalk›nmaya dönüßece¤ini varsaymak do¤ru olmaz. Dünya Bankas›’n›n her y›l yay›nlad›¤› Dünya Kalk›nma Raporu’nun "Yoksullukla Mücadele"yi konu alan 2000 y›l› say›s›na göre, ekonomik büyüme, çok önemli bir unsur olmakla beraber, ço¤u kez insanlar›n özellikle de en yoksul kesimlerin yaßam koßullar›n› iyileßtirmede yetersiz kalmaktad›r (1. belge). Böylelikle, ekonomik büyümenin ve zenginleßmenin bir toplumdaki tüm sorunlar›n çözümü için tek ve yeterli koßul oldu¤unu savunan yaklaß›m, yerini ekonomik büyümenin, kalk›nman›n ve toplumsal dönüßümün bir çok boyutundan sadece biri oldu¤unu ve do¤rudan müdahaleler gerektirdi¤ini savunan yaklaß›ma b›rakm›ßt›r. Bu yaklaß›mdan yola ç›karak Birleßmiß Milletler, ekonomik büyümenin e¤itim, sa¤l›k, gelir da¤›l›m› eßitli¤i gibi alanlara ne derece yans›d›¤›n› ölçmek için bir ‹nsani Gelißme Endeksi (HDI) olußturmußtur. Türkiye’nin kalk›nma performans›n› bu aç›dan de¤erlendirdi¤imizde ortaya ç›kan tablo özetle, Türkiye’nin önemli iniß ç›k›ßlar› içermekle beraber yüksek say›labilecek bir ekonomik büyüme performans› sergiledi¤ini, ancak bu kazan›mlar›n› insani gelißmeye dönüßtürmekte sorunlarla karß›laßt›¤›n› göstermektedir. Türkiye, dünyada sanayileßme ölçütlerine göre 17. s›rada iken ‹nsani Gelißme Endeksine göre 85. s›radad›r (4. belge). Ayr›ca Türkiye’de co¤rafi bölgelerin insani gelißmißlik düzeyleri aras›nda da ciddi farkl›l›klar gözlemlenmektedir (5. belge). 234

Gayri Safi Milli Hasõla Büyüme Hõzõ 1987 sabit fiyatlar›yla

(%) 15 10 5 0

-10

1951 1952 1953 1954 1955 1956 1957 1958 1959 1960 1961 1962 1963 1964 1965 1966 1967 1968 1969 1970 1971 1972 1973 1974 1975 1976 1977 1978 1979 1980 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001* 2002*

-5

Y›ll›k GSMH Büyüme H›z›

Ortalama GSMH Büyüme H›z› (1951 - 2001)

Kapal› Ekonomi (1951 - 1981): Oratalama Büyüme H›z› = 5,3, Ortalama Enflasyon Oran› = 17,9 Aç›k Ekonomi (1982 - 2002): Ortalama Büyüme H›z› = 3,7, Ortalama Enflasyon Oran› = 59,1

Kaynak: D‹E, TÜS‹AD, 2001.

2 Milli Gelir büyüme oran›. Toptan Eşya Fiyatlarõ Artõş Hõzõ

(%) 125 100 75 50

0

1951 1952 1953 1954 1955 1956 1957 1958 1959 1960 1961 1962 1963 1964 1965 1966 1967 1968 1969 1970 1971 1972 1973 1974 1975 1976 1977 1978 1979 1980 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001* 2002*

25

Y›ll›k Enflasyon Oran›

Ortalama Enflasyon Oran› (1951 - 2001)

Kapal› Ekonomi (1951 - 1981): Oratalama Büyüme H›z› = 5,3, Ortalama Enflasyon Oran› = 17,9 Aç›k Ekonomi (1982 - 2002): Ortalama Büyüme H›z› = 3,7, Ortalama Enflasyon Oran› = 59,1

Kaynak: D‹E, TÜS‹AD, 2001.

3 Enflasyon oran›. Ülke Sõralamasõ 1. Kanada 2. Norveç 3. ABD 4. Avusturalya 5. ‹zlanda 10. ‹ngiltere 40. Slovakya 50. Trinidad 60. Bulgaristan 75. S. Arabistan 85. Türkiye Gelißmekte olan ülkeler OECD Dünya

İnsani Gelişme Endeksi 0,935 0,934 0,929 0,920 0,927 0,918 0,825 0,793 0,772 0,747 0,732 0,642 0,893 0,712

4 ‹nsani Gelißme Endeksi’ne göre çeßitli ülkeler.

Bölgeler

İnsani Gelişme Endeksi

Ege - Marmara

0,840

Akdeniz

0,789

‹ç Anadolu

0,763

Karadeniz

0,698

Do¤u - Güneydo¤u

0,585

Türkiye

0,804 Kaynak: Human Development Report Turkey, UNDP, 1997.

Kaynak: Human Development Report, UNDP, 2000.

235

5 ‹nsani Gelißme Endeksi’ne göre Türkiye’de co¤rafi bölgeler.

B. Gelir Ekonominin Büyüklüğünü, Gelir Dağõlõmõ ise Eşitsizliklerin Boyutunu Gösteriyor

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *GSYİH: Bir ülkenin s›n›rlar› içinde üretilen mallar›n ve hizmetlerin üretildikleri y›l›n piyasa fiyatlar› üzerinden de¤eri. *Lorenz Eğrisi: Bir ülkedeki gelir gruplar›n›n toplam gelirden ald›klar› pay› gösterir. 45° do¤rusu mutlak eßitli¤i temsil eder. Di¤er bir deyißle tüm hanehalklar›n›n gelirinin eßit oldu¤u durumu gösterir. Bir ülkenin Lorenz e¤risi 45° do¤rusundan ne kadar uzaksa eßitsizlik o derece fazlad›r. *Gini Katsayõsõ: Gelir da¤›l›m› eßitsizli¤inin Gini katsay›s› kullan›larak ölçülmesi, 45° do¤rusu ile Lorenz E¤risinin aras›nda kalan alan›n hesaplanmas›n› temel alan bir yöntemdir. Gini katsay›s› en düßük 0 en yüksek 1 olabilir. 0,4’ ten büyük de¤erler, sözkonusu ülkenin gelir da¤›l›m›n›n eßitsiz oldu¤unu gösterir. *Toplam İşgücü: 15 ve daha yukar› yaßta olup çal›ßma ça¤›ndaki nüfusun çal›ßabilir k›sm›. Toplam ißgücü, istihdam edilenler ve ißsizler olarak ikiye ayr›l›r.

1. Türkiye: Kişi Başõna GSMH Bakõmõndan Orta Gelir Düzeyinde Bir Ülke GSMH bir ülkenin bir y›l içinde üretti¤i tüm mal ve hizmetlerle d›ß alem net faktör gelirleri (sermaye kârlar› ve ißgücü transferleri) de¤erlerinin toplam›na eßittir. Bu ölçüt mutlak anlamda ekonominin büyüklü¤ünü gösterir. Ancak ço¤u kez GSMH, o ülkede yasayan kißi say›s›na bölünerek Kißi Baß›na Gayri Safi Milli Has›la ßeklinde ifade edilir. Türkiye’nin kißi baß›na düßen milli geliri 1999 y›l› için 2 995 ABD dolar›d›r. 1996 y›l›nda 2 979 ABD dolar›ndan 1997 y›l›nda 3 175 ABD dolar›na, 1998 y›l›nda ise 3 247 ABD dolar›na ç›km›ßt›r. 1999 y›l› de¤erindeki düßüß ekonomideki daralmay› yans›tmaktad›r. Ayn› y›llara Sat›nalma Gücü Paritesi (SGP) ölçütüyle bakarsak, 1996 y›l›nda 6 123 ABD dolar›ndan 1997’de 6 507 ABD dolar›na ve 1998’de de 6 706 ABD dolar›na varan bir yükselme görülür. Bu oran 1999 y›l›nda 6 151 ABD dolar›na düßmüßtür (4. belge). 2. Üretilen Değerlerin Yurt İçinde Dağõlõmõ Eşitsizliğe İşaret Ediyor Milli geliri kißi baß›na ve ABD dolar› cinsinden ifade ederek hem y›ldan y›la gerçekleßen de¤ißiklikleri enflasyondan ba¤›ms›z bir ßekilde de¤erlendirmiß oluruz, hem de zaman içinde ve ülkeler aras›nda karß›laßt›rmalar yapabiliriz. Ancak milli geliri bu ßekilde ifade etmenin sak›ncalar› da vard›r. Bu ortalama de¤er, gelirin ülke içinde nas›l da¤›ld›¤›na ilißkin bir bilgi vermez. Türkiye’de k›rsal ve kentsel kesim aras›nda ve co¤rafi bölgeler aras›nda önemli farkl›l›klar vard›r. ‹ller itibariyle kißi baß›na Gayri Safi Yurt ‹çi Has›la (GSY‹H) tablosuna bakt›¤›m›zda en düßük de¤erin kißi baß›na 827 ABD dolar› ile A¤r› iline en yüksek de¤erin ise, kißi baß›na 7 501 ABD dolar› ile Kocaeli iline ait oldu¤u ve Kocaeli iline ait de¤erin A¤r› iline ait de¤erden tam 9 kat daha fazla oldu¤u görülebilir (2. belge). 3. Türkiye: Gelir Dağõlõmõnda Eşitsizliğin Yüksek Olduğu Bir Ülke Bir ülkedeki gelir da¤›l›m›n› ölçmede en s›k baßvurulan yöntem Lorenz E¤risidir*. Türkiye’nin Lorenz E¤risini inceledi¤imizde gelir da¤›l›m›ndaki eßitsizli¤in oldukça yüksek oldu¤unu, 1987 ve 1994 y›llar› aras›nda yap›lan karß›laßt›rmadan da bu eßitsizli¤in az da olsa artm›ß oldu¤unu görürüz (3. belge). Türkiye’deki gelir da¤›l›m› eßitsizli¤i, bir baßka yöntem olan Gini Katsay›s›* arac›l›¤›yla di¤er ülkelerle karß›laßt›r›ld›¤›nda, eßitsizli¤in Avrupa Birli¤i ülkelerinden çok daha fazla oldu¤u, bu ülkeler aras›nda en yüksek Gini Katsay›s›na sahip olan Portekiz’den bile önemli ölçüde yüksek oldu¤u ortaya ç›kar (5. belge).

C. İşsizlik Tarõm Dõşõ Sektörlerde Önemli Bir Sorun 1. İstihdam ve İşsizliğin Yapõsõ Sektörlere Göre Değişmekte

İnşaat %7

Tarõm % 37

Türkiye’de 2000 y›l› Eylül ay› itibar› ile toplam ißgücü* 23 022 000 kißi, istihdam edilenler 21 727 000 kißi, ißsiz say›s› ise 1 295 000 kißidir. ‹ßsizlik oran›, tar›mda % 2,8, tar›m d›ß› sektörlerde ise % 8 olmak üzere toplam % 5,6’d›r. ‹stihdam›n sektörlere göre da¤›l›m›na bak›ld›¤›nda tar›m›n pay›n›n yaklaß›k olarak % 37, sanayi sektörünün pay›n›n % 18, inßaat sektörü pay›n›n % 7 ve hizmetler sektörünün pay›n›n ise % 38 oldu¤u görülür (1. belge). Türkiye’de tar›m sektörünün istihdam›n önemli bir bölümünü olußturdu¤u göz önüne al›nd›¤›nda tar›mda ve tar›m d›ß› sektörlerdeki ißsizli¤in ayr› ayr› incelenmesi gerekmektedir. Tar›m kesiminde küçük üreticilik egemen oldu¤u için ißsizlik tan›m gere¤i çok düßüktür. Bu durumda tar›m d›ß› ißsizli¤in oldukça önemli boyutlarda oldu¤u gerçe¤i ortaya ç›kar.

Hizmetler % 38

Sanayi % 18

2. İstihdamda Ağõrlõk, Tarõmdan Sanayi ve Hizmetler Sektörüne Kayacak mõ ?

Kaynak: D‹E, Hane Halk› ‹ßgücü Anketi, Eylül, 2000.

Sanayileßme aßamalar›n› tamamlam›ß ülkelerde tar›m›n istihdamdaki pay› % 5’in alt›na düßmüßtür. Oysa Türkiye, henüz bu aßaman›n çok uza¤›ndad›r.

1 Türkiye’de istihdam›n sektörel da¤›l›m› (% pay).

Türkiye’nin tar›mdaki fazla istihdam› di¤er sektörlere yönlendirip yönlendiremeyece¤i, kalk›nma stratejisinin baßar›s› aç›s›ndan kilit bir öneme sahiptir. 236

Kõrklareli 4 585

Bartõn

İstanbul

Edirne

3 517

3 742

4 253

7 501

Kocaeli 3 199

Bursa

Çanakkale

2 531

Çankõrõ

Ankara 3 917

Kõrõkkale

2 395

Afyon

Uşak

Aksaray

Muğla

2 537

Konya

Niğde

2 592

3 203

Burdur 3 153

4 736

Karaman

Antalya

3 692

3 547

1 275

Sivas

Ağrõ

827

2 247

1 945

Bingöl

Tunceli

1 221

Kayseri 2 486

1 972

Diyarbakõr

K. Maraş

1 875

Adõyaman

1 869

Adana 3 707

İçel

1 198

2 280 Osmaniye 1 547 Gaziantep Kilis

Muş 828

Şanlõurfa

Van

Bitlis

Elazõğ 2 621

Malatya

1 341Iğdõr

1 448

Erzincan

1 815

Isparta

Denizli

3 529

1 290

Erzurum

Gümüşhane Bayburt 1 622

Kars

2 397

Nevşehir

1 934

2 304

3 089

Tokat

2 477

2 799

2 247

4 375 3 340

1 656

2 272

1 228

3 096

Rize

Trabzon

Giresun

2 333

1 511

Kõrşehir

Manisa

Aydõn

2 621

Yozgat

3 093

3 781

Kütahya

Ordu

Amasya

2 569

Eskişehir

3 156

İzmir

Çorum

1 899

3 758

Ardahan

Artvin Samsun

Karabük

3 993

Balõkesir

3 804

2 210

2 868

Bilecik

3 706

3 892

2 724

Bolu

Sakarya

Sinop

Kastamonu

1 403

Zonguldak

4 658

Tekirdağ

1 212

1 075

1 698

Siirt Batman

Mardin 1 523

1 401

Şõrnak

Hakkari

1 121

1 181

1 544

2 452

3 579

Hatay 2 637

1000-

1000 - 2 000

2 000 - 3 000

3 000 - 4 000

4 000 - 5 000

7 000+

Kaynak: DPT, 1998.

2 ‹ller itibariyle kißi baß›na GSY‹H (ABD dolar›, 1998). Lorenz Eğrisi (Oxford Ölçeği) 100

$ 8 000

90

7 000 6 000

80

5 000 4 000

60

3 000 2 000

1987

40

1 000 0

30 20

19 77

1994

10

1

11

21

31

41

51

61

71

81

91

Hane halkõ %

19 81 19 83 19 85 19 87 19 89 19 91 19 93 19 95 19 97 19 99

50

19 79

Gelir %

70

0

Cari GSMH ve Satõnalma Gücü Paritesi GSYİH Kişi Başõna Gelir

kißi baß›na GSMH (1998)

kißi baß›na GSY‹H (SGP)

Kaynak: Türkiye’de Bireysel Gelir Da¤›l›m› ve Yoksulluk, AB ile Karß›laßt›rma, TÜS‹AD Raporu, 2000.

3 Türkiye’nin Lorenz E¤risi: Lorenz E¤risinde 45° do¤rusu mutlak eßitli¤i, yani tüm hane halklar›n›n gelirinin eßit oldu¤u durumu gösterir. Bir ülkenin Lorenz E¤risi 45° do¤rusundan ne kadar uzaksa, eßitsizlik o derece fazlad›r.

Ülke adõ

Gini katsayõsõ

Belçika

0,27

Danimarka

0,22

Finlandiya

0,23

Ülke adõ

Kaynak: D‹E.

4 Sat›nalma Gücü Paritesi: SGP, farkl› para birimlerinin sat›nalma gücünü eßitleyen bir de¤ißim oran›d›r. SGP kullan›larak ortak para birimine dönüßtürülen harcamalar, sat›n al›nan mal ve hizmet hacmindeki farkl›l›klar› yans›tarak ülkeler aras›nda gerçek anlamda karß›laßt›r›labilir veriler sa¤lamaktad›r.

Gini katsayõsõ

Ülke adõ

Gini katsayõsõ

Ülke adõ

Gini katsayõsõ

Fransa

0,29

Hollanda

0,25

Portekiz

0,37

Almanya

0,28

Norveç

0,26

‹spanya

0,27

‹talya

0,34

‹sveç

0,23

Türkiye

0,47 Kaynak: OECD.

5 Türkiye’nin Gini Katsay›s›: Gini Katsay›s›nda 0,4’ten büyük de¤erler o ülkenin gelir da¤›l›m›n›n eßitsiz oldu¤unu gösterir. 237

D. Gerçek Ücretlerin Seyri Ekonomik Kriz Dönemleri ile İlişkili

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Parasal (nominal) Ücret: Sat›nalma gücü dikkate al›nmaks›z›n parayla ifade edilen ücret. *Gerçek (reel) Ücret : Nominal ücretle sat›n al›nabilecek mal ve hizmetler. ‹statistiksel olarak nominal ücretin fiyat düzeyine bölünmüß halidir. *Sübvansiyon : Devlet taraf›ndan toplumun çeßitli kesimlerine yap›lan maddi yard›mlar.

1. Türkiye’de Gerçek Ücretlerde Geniş Dalgalanmalar Görülmektedir Çal›ßanlar›n emek gücüne karß›l›k sa¤lanan gelire parasal (nominal) ücret denir. ‹ßgücü piyasas›nda ücretin belirlenmesinde bir yandan ißgücünün verimlili¤i, di¤er yandan ise eme¤ini sunanlarla bu eme¤i talep edenlerin olußturdu¤u ißgücü piyasas› kurumlar› rol oynar. Örne¤in, gerçek ücret düzeyinin 1980’lerin baß›nda düßük olmas›, ekonomik kriz sonras›nda yaßanan kuvvetli enflasyon ve kollektif özgürlüklerin ask›ya al›nmas›yla aç›klanabilir. Zaten, o tarihten itibaren uygulamaya konulan ihracata dayal› büyüme stratejisinin bir gere¤i olarak da, teknolojik yat›r›mlarla verimlilik art›r›lana kadar, ihraç edilen mallar›n uluslararas› piyasalarda rekabet edebilmesi için, ißgücü maliyetlerinin düßük düzeyde tutulmas› amaçlanmaktayd›. Ekonomideki gelißmeye paralel olarak, Türkiye’deki hayat standard›, kißi baß›na SGP baz›nda 1987 y›l›nda yaklaß›k 4 000 ABD dolar›ndan 1998’de 6 000 ABD dolar›na yükselmiß, ißgücü ödemelerinin GSY‹H’deki pay› ise % 20,7’den, % 30,7’ye ç›km›ßt›r. Bu gelißmelere ra¤men AB standartlar›na göre ißgücü ödemelerinin milli gelirdeki pay› oldukça düßüktür (2. belge). 1983 y›l›ndan itibaren aç›k ekonomi yönetiminde enflasyonun yüksek düzeylerde seyretmesi ve kollektif özgürlüklerin yayg›nlaßmas›ndaki gecikmeler sonucunda, gerçek ücretler, 1987 y›l›na kadar düßmeye devam etti. Daha sonraki dönemde ise, nominal ücretlerin enflasyona uyarlanmalar› sonucunda, gerçek ücretler h›zl› bir art›ßla 1980 düzeyini yakalad› ve geçti. 1994 ve 2001 y›l› krizlerinde reel ücretlerde önemli düßüßler yaßanm›ßt›r (3. belge).

E. Ekonominin Seyrini Etkileyen Sektörler 1. Türkiye Ekonomisinin Kritik Sektörleri Bir ekonomide sektörlerin göreceli a¤›rl›klar› o ekonominin yap›s›n› gösterir (1. belge). Genel kabul gören bir tan›ma göre birinci kesim, tar›m ve madencilik gibi temel faaliyet alan›n›, ikinci kesim elektrik, gaz, su, inßaat ve imalat sanayiini, üçüncü kesim ise, ulaßt›rma, turizm, ticaret, bankac›l›k, borsa, e¤lence sanayii vb. hizmet faaliyet alanlar›n› temsil eder. Türkiye ekonomisinin bugünkü yap›s›na bakt›¤›m›zda tar›m, imalat sanayii, bankac›l›k, enerji ve ulaßt›rma sektörlerinin kritik bir öneme sahip olduklar›n› görürüz. 2. Tarõm Sektörü Değişimlerin Eşiğinde

Sanayi % 22

Tarõm % 16

Türkiye’de tar›m kesiminin en önemli özelli¤i, tar›m›n milli gelir içindeki pay› düßerken nüfus içindeki pay›n›n yüksek kalmas›d›r. Di¤er bir deyißle, tar›m kesiminde çal›ßan kißi say›s›nda uzun bir süredir önemli bir de¤ißiklik olmazken tar›mda yarat›lan de¤er düßmektedir. Türkiye’nin AB ile bütünleßme sürecinde tar›m›n oynayaca¤› kritik rol ve Dünya Ticaret Örgütü’nün tar›m politikalar›na yaklaß›m›, Türkiye’yi tar›m sektöründe bir yenilenme aray›ß›na itmißtir.

İnşaat %6

Hizmetler % 56

Kaynak: Tar›m Politikalar›nda Yeni Denge Aray›ßlar› ve Türkiye, TÜS‹AD Raporu, 1999.

1 GSMH’de sektör paylar› (%).

Türkiye’de tar›m politikalar›na ilißkin sorunlar›n baß›nda sektörün bugünkü üretiminin, mevcut kaynaklarla ulaßabilece¤i üretim düzeyinin çok alt›nda kalmas› gelir. Bu sorunun kayna¤› tar›m politikalar›nda bulunmaktad›r. Tar›m politikalar›n› iki gruba ay›rabiliriz. Birinci grupta üretim ve tüketimde kaynak kullan›m›n› daha etkili hale getirmeyi amaçlayan, altyap› hizmetleri, pazarlama hizmetleri ya da kalite ve standart kontrolü gibi ‘üretken politikalar’ yer al›r. ‘Da¤›l›m politikalar›’ olarak adland›r›labilecek ikinci grupta ise, fiyat destekleri, sübvansiyonlu* kredi gibi ekonominin di¤er kesimlerinden tar›msal üreticilere varl›k ve gelir transfer eden politikalar yer al›r. 238

Gayri Safi Yurtiçi Hasõla 1999 ( milyar TL) 1. Üretim Yöntemiyle

2. Harcama Yöntemiyle

1. Tar›m Çiftçilik ve Hayvanc›l›k Ormanc›l›k Bal›kç›l›k 2. Sanayi Madencilik ve Taßocakç›l›¤› ‹malat Sanayii Elektrik, Su, Gaz 3. ‹nßaat Sanayii 4. Ticaret Toptan ve Perakende Ticaret Otel, Lokanta Hizmetleri 5. Ulaßt›rma ve Haberleßme 6. Mali Kurulußlar 7. Konut Sahipli¤i 8. Serbest Meslek ve Hizmetler 9. (-)‹zafi Banka Hizmetleri 10. Sektörler Toplam› (1-9) 11. Devlet Hizmetleri 12. Kâr Amac› Olmayan Özel Hizmet Kurulußlar› 13. Toplam (10+11+12) 14. ‹thalat Vergisi

11 851 054 11 196 397 286 698 368 606 17 973 865 883 737 14 839 451 2 250 677 4 362 038 14 750 944 12 226 556 2 524 388 10 868 375 4 228 348 3 465 419 2 830 825 4 284 141 66 046 733 8 781 478

GSYİH

77 374 802

272 486 75 100 697 2 375 044

3. Gelir Yöntemiyle

1. Özel nihai tüketim harcamalar› G›da, içki Dayan›kl› tüketim mallar› Yar› dayan›kl› ve dayan›ks›z tüketim mallar› Enerji, ulaßt›rma, haberleßme Hizmetler Konut sahipli¤i 2. Devletin nihai tüketim harcamalar› Maaß, ücret Di¤er cari 3. Gayri safi sabit sermaye olußumu Kamu sektörü Makine teçhizat Bina inßaat› Bina d›ß› inßaat Özel sektör Makine teçhizat Konut inßaat› 4. Stok de¤ißmeleri 5. Mal ve hizmet ihracat› 6. (-)Mal ve hizmet ithalat› 7. Gayri safi yurtiçi has›la 8. ‹statistiki hata

56 265 784 21 982 715 6 611 486 7 696 456 10 004 119 6 224 404 3 746 602 11 767 488 8 801 228 2 966 260 16 863 754 4 692 943 1 433 262 1 124 500 2 135 181 12 170 810 5 624 043 6 546 767 1 130 194 17 972 067 20 801 155 83 198 135 -5 823 333

GSYİH

77 374 802

1. Üretim ve ‹thalat Vergileri (Net) Üretim ve ‹thalat Vergileri (-) Subvansiyonlar 2. Sabit Sermaye Tüketimi 3. ‹ßgücü Ödemeleri Kamu Özel 4. ‹ßletme Art›¤› (Brüt Kâr) Tar›m Sanayi, Hizmetler ve Di¤er

8 521 227 10 117 440 1 596 212 5 338 965 23 749 549 12 667 832 11 081 717 39 765 060 9 130 470 30 634 591

GSYİH

77 374 802

GSMH 15. D›ß Alem Net Faktör Gelirleri867 694 A.D›ß Alemden Gelen 3 335 650 B.D›ß Aleme Giden (-) 2 467 956 16. G.S.M.H.(Al›c› Fiyatlar›yla) (GSY‹H+15) 78 282 966 Kaynak: D‹E.

2 Farkl› yöntemlerle GSY‹H hesaplamalar›. Bu hesaplamalar, gelirin tüketimi ve üretime da¤›l›m› ile ilgili çok de¤erli bilgiler vermektedir.

Çalõşõlan Saat Başõna Reel Ücret Endeksi (‹malât Sanayii, üç ayl›k, 1997=100, mevsimsellikten ar›nd›rlm›ß) 160 140 120 100 80 60

2002 - 1

2001 - 3

2001 - 1

2000 - 3

2000 - 1

1999 - 3

1999 - 1

1998 - 3

1998 - 1

1997 - 3

1997 - 1

1996 - 3

1996 - 1

1995 - 3

1995 - 1

1994 - 3

1994 - 1

1993 - 3

1993 - 1

1992 - 3

1992 - 1

1991 - 3

1991 - 1

1990 - 3

1990 - 1

1989 - 3

1989 - 1

1988 - 3

1988 - 1

40

Kaynak: D‹E.

3 Gerçek (reel) Ücret Endeksi. Nominal ücretlerin enflasyondan ar›nd›r›ld›ktan sonraki de¤eri, sat›nalma gücünün bir göstergesidir. 239

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *İhracat (dõşsatõm): Bir ülkede üretilen mallar›n yabanc› ülkelere sat›lmas›n› ifade eder. *İthalat (dõşalõm): Yabanc› bir ülkede üretilen mallar›n yurt içinde sat›lmas›n› ifade eder.

Tarihsel olarak bak›ld›¤›nda Türkiye’de hükümetlerin son yirmi y›l içinde siyasal güçlerini sa¤lamlaßt›rmak için uygulamas› kolay ve etkisi hemen hissedilen da¤›l›m politikalar›na a¤›rl›k verdikleri gözlenmektedir. Oysa tan›m› gere¤i, üretkenli¤i art›rmay› amaçlayan destekler, bugün bu hedeften oldukça uzaklaßm›ßt›r. Desteklerin büyük oranda devletin bütçesinden de¤il, dünya fiyatlar›n›n üzerinde saptanan tar›m destekleme fiyatlar›yla tüketiciden karß›land›¤› gerçe¤i de göz önüne al›nd›¤›nda, dünya piyasalar›nda rekabet gücü giderek düßmekte olan Türk tar›m kesiminin yeniden yap›lanmas›n›n ne ölçüde gerekli oldu¤u ortaya ç›kar. Stand-by anlaßmas›, tar›m sektörüyle ilgili kökten de¤ißiklikler öngörmektedir. Bu anlaßmaya göre, tar›m kesimine ßimdiye kadar oldu¤u gibi destekleme yoluyla kaynak aktarmak yerine, gelir da¤›l›m›n› düzeltici etkisi olan do¤rudan gelir deste¤i politikalar› benimsenmektedir. Tar›m politikalar›nda kökten bir yeniden yap›lanmay› temsil eden bu de¤ißiklik, pilot olarak Ankara’da Polatl› bölgesinde uygulanmaktad›r. 3. İmalat Sanayii İhracatõn Belkemiğini Oluşturuyor Günümüzde imalat sanayii, sanayileßmekte olan ülkelerin ekonomik yap›s›n›n dinamik bir kesimini temsil eder. Türkiye’de de, daha önce bu yolla yüksek büyüme h›zlar›n› yakalamay› baßarm›ß ülkelerde oldu¤u gibi, imalat sanayii ürünlerinin ihracat›na, ihracat performans› aç›s›ndan, dolay›s›yla da büyüme performans› aç›s›ndan büyük önem verilmektedir. ‹malat sanayii ürünlerinin toplam ihracat içindeki pay› 1965 y›l›nda % 3 iken, 1998’de % 70,5’e ç›km›ßt›r. ‹malat sanayii ürünleri içinde ihracatta en h›zl› büyüme kaydeden kategori ise, tekstil ve haz›r giyim sektörüdür. Son dönemlerde, daha yüksek teknoloji içeren ürünlerin ihracat›n› art›rma yönünde bir e¤ilim gözlenmektedir. ‹malat sanayii üretim endeksinin son iki y›l içindeki seyri, bu sektörün krizden son derece olumsuz yönde etkilenmiß oldu¤unu gösterir (2. belge). ‹malat sanayiinde yat›r›mlar›n uzun dönem seyrini inceledi¤imizde yat›r›mlar›n 1970’li y›llar›n ikinci yar›s›nda ve 1990 y›l›ndan itibaren art›ß göstermiß oldu¤unu görürüz (3. belge). Ancak bu iki dönem farkl› özellikler göstermektedir. 1970’lerin ikinci yar›s›nda yat›r›mlarda kamu sektörü a¤›rl›ktayken (4. belge), 1980 y›l›ndan itibaren özel imalat sanayii yat›r›mlar› kamu yat›r›mlar›n› aßm›ß ve 1990’larda gerçekleßen yat›r›mlar büyük ölçüde özel sektör taraf›nda gerçekleßtirilmißtir (5. belge).

Aktif Büyüklüklerine Göre Türkiye’de İlk 10 Banka

4. Bankacõlõk Sektöründe Reformlar, Güveni Yeniden Sağlamayõ Amaçlõyor

(Eylül 2001 itibariyle) Banka

Kuruluş Yõlõ

Toplam Aktifler milyar TL

Şube Personel Sayõsõ Sayõsõ

1. T.C. Ziraat Bankasõ

1863

27 365 726

1 624

35 565

2. T. İş Bankasõ A.Ş.

1924

14 549 978

842

15 900

3. Akbank T.A.Ş.

1947

14 488 640

608

8 322

4. Yapõ ve K. B. A.Ş.

1944

13 241 294

420

9 858

5. T. Halk Bankasõ A.Ş.

1938

11 088 096

803

12 928

6. T. Garanti B. A.Ş.

1946

10 393 762

285

5 584

7. Pamukbank T.A.Ş.

1955

8 652 470

197

5 469

8. T. Vakõflar B. T.A.O.

1954

7 690 300

315

8 219

9. Etibank A.Ş.

1935

7 131 074

159

3 285

10.Osmanlõ B. A.Ş.

1863

5 419 955

59

1 342

Kaynak: Türkiye Bankalar Birli¤i

1 Türk mali sisteminde kamu bankalar›n›n a¤›rl›¤› sürmektedir.

Bankac›l›k sistemi, günümüz ekonomik sistemlerinin çok önemli bir unsurudur. Bankalar arac›l›¤›yla birikimlerini de¤erlendirmek isteyenlerle, yat›r›m yapmak üzere kayna¤a ihtiyac› olanlar, yani tasarrufçularla yat›r›mc›lar karß› karß›ya gelirler. Türk bankac›l›k sistemi de, Türk ekonomisinin dinamizminin gerektirdi¤i yap›ya kavußmak için bir yeniden yap›lanma sürecine girmißtir (1. belge). Kamu bankalar›n›n kaynaklar›n›n siyasi amaçlarla kullan›lmas› görev zararlar› do¤urmuß ve tüm sistemi olumsuz yönde etkilemißtir. Türk bankac›l›¤›n›n rekabetçi bir yap›ya kavußturulmas›n›n önündeki baßl›ca engeller ise, ßeffafl›k eksikli¤i ve sermaye yetersizli¤idir. Yeni kurulmuß olan Bankac›l›k Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun bu yöndeki faaliyetleriyle, Türk bankac›l›k sisteminin ekonomide çok daha etkin bir arac›l›k ißlevi görmesi beklenmektedir. 5. Türkiye Enerji Sorununu Etkin Kullanõmla ve Alternatif Kaynaklarla Aşabilir Ekonomik büyümenin sürdürülebilmesi için ekonomiye yeterli, kaliteli, güvenilir ve çevreyle dost enerjinin yerinde, zaman›nda ve düßük maliyetle sa¤lanmas› çok önemlidir. ‹çinde bulundu¤umuz dönemde dünyada enerji talebinin karß›lanmas›nda kaynak yetersizli¤i sorununun olmamas› ve bir süre öncesine kadar petrol fiyatlar›n›n düßük düzeyde seyretmesi ekonomik büyüme aç›s›ndan olumlu bir ortam yaratm›ßt›r. Ancak Türkiye’nin bu ortam› iyi de¤erlendirdi¤i söylenemez. Kamu enerji yat›r›mlar› yetersiz kalm›ßt›r. 240

Sanayi Üretim Endeksi

İmalat Sanayii Sabit Sermaye Yatõrõmlarõ (1994 sabit fiyatlarõyla)

(Yõllõk Ortalama Yüzde Artõş)

150

13,2

-2,7

100

7,1

-0,7

50

Metal cevheri madencili¤i

-2,2

-20,3

Di¤er madencilik

12,9

-17,8

‹malat Sanayii

-0,3

-5,7 Kamu

1998 1999

Kaynak: DPT.

3 ‹malat sanayii yat›r›mlar› özel sektör taraf›ndan yap›lmaktad›r.

‹malat Sanayii

-0,3

-5,7

G›da ürünleri ve içecek

-2,1

-3,3

Tütün ürünleri

1,3

7,2

Tekstil ürünleri

-2,7

-6,6

4,8

-4,3

-15,1

-10,6

80

1,0

-0,8

60

K⤛t ve k⤛t ürünleri

-1,0

1,3

Bas›m ve yay›m

-3,3

-5,2

100

Büro, muhasebe, bilgi ißlem makinalar›

11,5

-27,4

B.y.s elektrikli makina cihazlar› -17,6

3,0

Radyo, TV haberleßme cihazlar› 11,2

18,7

T›bbi, hassas optik aletleri, saat -12,7

-7,7

Özel Sektör Sabit Sermaye Yatõrõmlarõ (1994 sabit fiyatlarõyla) 450 400 350 300 250 200

1999

1997

1995

1993

1991

1989

0

1987

2,5

1985

2,6

1983

50 1981

-90,8

1979

-22,9

1977

100

1975

-22,6

1973

150

-6,2

1971

Mobilya ve b.y.s di¤er

4 Kamu yat›r›mlar›nda en yüksek paylar s›ras›yla ulaß›m, enerji ve e¤itimdedir.

1969

Di¤er ulaß›m araçlar›

Eğitim Kaynak: DPT.

1967

Taß›t araçlar› ve karoseri

1999

-4,1

1997

-1,1

1995

B.y.s. makina ve teçhizat

1993

-5,1

1991

27,0

1989

Metal eßya (makina teçhizat› hariç)

Ulaştõrma

1987

-5,6

1985

-1,2

1983

Ana metal sanayi

1981

-8,1

Enerji

1979

4,0

1977

-8,2

1975

-2,3

1973

Plastik ve kauçuk ürünleri

0 1971

-2,1

20 1969

-4,2

-3,6

40

1967

4,1

Kimyasal madde ürünleri

Metalik olmayan di¤er mineral madenler

120

1965

Kok kömürü ve rafine edilmemiß petrol

140

1965

A¤aç ve mantar ürünleri

160

1963

Derinin ißlenmesi bavul, çanta vb.

Kamu Sektörü Sabit Sermaye Yatõrõmlarõ (1994 sabit fiyatlarõyla)

1963

Giyim eßyas›

1999

Özel

İmalat Sanayi Üretim Endeksi (Yõllõk Ortalama Yüzde Artõş)

1997

1995

1993

1991

1989

1987

1985

0 1983

Ham petrol ve tabii gaz

1963

Maden kömürü linyit ve turb

1981

-8,6

1979

9,9

1977

Madencilik ve Taßocakç›l›¤›

200

1975

4,9

1973

7,6

1971

Elektrik, gaz ve su

250

1969

-5,2

1967

0,9

1965

1998 1999 Toplam Sanayii

(b.y.s. : baßka yerde s›n›fland›r›lmam›ß)

İmalat

Kaynak: D‹E.

Konut

Ulaştõrma Kaynak: DPT.

2 Sanayide 1998 durgunlu¤u ve 1999 daralmas›.

5 Özel sektör yat›r›mlar›nda en yüksek paylar konut, ulaßt›rma ve imalat sanayiindedir. 241

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Biomas Enerji: Bitkisel ve hayvansal ürünlerden elde edilen enerji. Klasik biomas kaynaklar› ormanlardan elde edilen odun, bitki ve hayvan art›klar›d›r. Modern biomas kaynaklar› ise, özel olarak yetißtirilen enerji bitkileri ve tar›msal yan ürünlerden elde edilen enerjidir.

Türkiye’de 1970 - 1997 döneminde enerji tüketimi, enerji üretiminin iki kat› art›ß göstermißtir. Sektörlerin enerji tüketiminden ald›klar› paylar incelendi¤inde konuthizmet ve sanayi sektörlerinin en yüksek pay› ald›klar› görülür (1. belge). Bugün enerji ihtiyac›n›n yaklaß›k % 35’i yerli üretimle karß›lanmaktad›r. Türkiye’nin bilinen do¤al rezervleri s›n›rl›d›r. Enerji ihtiyac›n›n yaklaß›k yar›s›n› karß›layan petrolün % 90’› ithal edilmektedir. Giderek artan do¤al gaz talebinin tamam›n›n ithalatla karß›lanmas› planlanmaktad›r. 1990 y›l›nda elektrik ihraç eder durumda olan Türkiye, bugün yine elektrik ithal eder duruma gelmißtir ve bir elektrik darbo¤az›yla karß› karß›yad›r. Ancak bunlar›n yan›nda Türkiye, yenilenebilir kaynaklar olan hidrolik enerji, jeotermal enerji, rüzgar enerjisi, deniz dalga enerjisi ve modern biomas enerji olanaklar› bak›m›ndan uygun bir co¤rafyada yer almaktad›r. Türkiye’nin enerji talebindeki art›ß göz önüne al›nd›¤›nda, enerji yo¤unlu¤u düßük sanayilere ve enerjinin etkin kullan›m›na yo¤unluk verilmesinin kaç›n›lmaz oldu¤u ortaya ç›kar (2. belge). Çeßitli enerji kaynaklar› aras›ndan yap›lacak seçim ve enerji kaynaklar›n›n kullan›m› ile ilgili çok önemli bir nokta da enerji kullan›m›n›n getirece¤i çevre sorunlar›d›r. Bu sorunlar›n fosil yak›tlara dayal› enerji tüketiminde öne ç›kt›¤› hesaba kat›lmal›d›r. 6. Ulaştõrma: Ekonomik Açõdan Önemli Bir Hizmet Sektörü En basit anlam›yla ulaßt›rma, insanlar›n ve mallar›n bir noktadan di¤erine taß›nmas›n› sa¤layan sektördür. Öte yandan ulaßt›rma, tüm ekonomik, sosyal ve kültürel faaliyetlerin hemen her aßamas›nda katk›s› bulunan bir hizmet sektörüdür. Bu ba¤lamda ulaßt›rmay›, sektörleri birbirine ba¤layan bir hizmet dal› ya da sektörler zincirinin bir halkas› olarak kabul etmek gerekir. Ulaßt›rma sektörü sürekli gelißen sektörlere hizmet etti¤inden, zaman içinde de¤ißebilen, dinamik bir yap›ya sahip olmas› gerekmektedir. Bu nedenle ulaßt›rma politikas›n›n belirlenmesinde di¤er sektörlerin izledikleri politikalar›n dikkate al›nmas› önem taß›r. Teknolojinin h›zla gelißmekte olmas› da ulaßt›rma politikas›n› etkiler. Teknolojinin çok h›zl› bir ßekilde gelißiyor olmas› hem ulaßt›rma alt sektörleri aras›ndaki ilißkileri etkiler, hem de yeni sistemlerin ortaya ç›kmas›na neden olur. Ülke içinde yat›r›m yerlerinin ve büyüklüklerinin seçilmesi, kurulacak ißletmenin k›t kaynaklarla maksimum verimlilikte çal›ßabilmesi, uluslararas› ticaretin gelißmesi ve mallar›n süratle bir yerden bir yere taß›nmas› ve en ekonomik ve etkin sistemlerin seçilmesinde ulaßt›rma konusunda yap›lacak tercihlerin önemi aç›kt›r.

Çevrim % 20

Sanayi % 32

Tarõm %2

Konut ve Hiz. % 30

Ulaştõrma % 16

Kaynak: 21. Yüzy›la Girerken Türkiye’nin Enerji Stratejisinin De¤erlendirilmesi, TÜS‹AD, 1998.

1 Türkiye’de sektörlerin birincil enerji tüketim paylar› (milyon ton eßde¤eri petrol Mtep / 1997).

Türkiye’nin co¤rafi konumu, Bat› ile Ortado¤u ülkeleri aras›nda yo¤un bir ßekilde devam etmekte olan transit mal taß›mac›l›¤› ile Türkiye limanlar›ndan Ortado¤u ülkelerine yap›lan transit mal taß›mac›l›¤›, önemli miktarda döviz girdisi sa¤lanmas›na neden olmaktad›r. Yurt içi yük taß›malar›nda, 1990 - 1999 döneminde denizyolu, demiryolu ve boru hatt› taß›malar›n›n toplam taß›malar içindeki pay› azal›rken, karayolu taß›ma pay›n›n artt›¤› görülmektedir. 1990 y›l›nda toplam yurt içi yük taß›malar›nda % 75,6 düzeyinde olan karayolu pay›n›n, 1999’da % 89’a ulaßmas›, yolcu taß›malar› gibi yük taß›malar›nda da hizmetin tek sektör taraf›ndan sa¤land›¤›n› ortaya koymaktad›r (3. belge). 1990 - 1995 y›llar› aras›nda toplam yat›r›mlar içinde önemli bir paya sahip olan karayolu ve otoyol yat›r›mlar›n›n 1996 ve sonras›nda azalma sürecine girdi¤i görülmektedir. Buna karß›l›k yurt içi yolcu taß›malar› içinde çok küçük paya sahip olan havayolu ulaßt›rmas› yat›r›mlar›n›n pay› önemli oranda artm›ß ve 1996 - 1999 döneminde % 19,7’ye ulaßm›ßt›r (4. belge). 242

Birincil Enerji Kaynaklarõ (Üretim, Talep, İthalat) (1980 - 1997 Gerçekleßme, 1998 - 2020 Tahmini) 350

300 250

200

150

100 50

0 1980

1983

1986

1989

1992

1995

1998

Üretim

2001

2004

Talep

2007

2010

2013

2016

2019

İthalat Kaynak: D‹E.

2 Türkiye, 2000 - 2020 döneminde büyük ölçüde ithalatla karß›layaca¤› enerji a盤› ile karß› karß›ya kalacakt›r.

Yük Taşõmalarõ

Yolcu Taşõmalarõ

(bin ton)

(bin kişi)

Yõl

% Pay

% Değişim

1998

1998

Yõl

1996

1997

1998

439,405

457,615

488,212

100,0

6,7

Karayolu

387,945

399,396

434,885

89,1

8,9

Karayolu

Denizyolu

36,162

41,716

38,715

7,9

-7,2

Demiryolu

15,116

16,293

14,403

3,0

182

210

209

99,559

133,073

Karayolu

5,770

Denizyolu

% Pay

% Değişim

1998

1998

1996

1997

1998

686 749

754 676

780 179

100,0

3,4

576 904

634 603

656 698

84,2

3,5

Denizyolu

841

1 101

686

0,1

-37,7

-11,6

Demiryolu

98 142

106 822

109 556

14,0

2,6

0,0

-0,5

Havayolu

10 862

12 150

13 239

1,7

9,0

124,101

100,0

-6,7

23 177

28 486

24 095

100,0

-15,4

4,323

5,018

4,0

16,1

Karayolu

1 271

936

1 182

4,9

26,3

92,579

127,073

117,120

94,4

-7,8

Denizyolu

1 815

3 925

7 734

7,2

-55,8

Demiryolu

740

1,112

1,447

1,2

30,1

Demiryolu

173

231

218

0,9

-5,6

Havayolu

470

565

516

0,4

-8,7

Havayolu

19 918

23 394

20 961

87,0

-10,4

538,964

590,688

612,313

709 926

783 162

804 274

Yurt içi

Havayolu Yurt dõşõ

TOPLAM

Yurt içi

Yurt dõşõ

3,7

TOPLAM

2,7

Kaynak: D‹E.

Kaynak: D‹E.

3 Türkiye’de yük taß›malar› a¤›rl›kl› olarak yurt içinde kara, yurt d›ß›na ise denizyoluyla yap›lmaktad›r.

4 Türkiye’de yolcu taß›malar› a¤›rl›kl› olarak yurt içinde kara, yurt d›ß›na ise havayoluyla yap›lmaktad›r. 243

F. Gelir Düzeyi, Tüketim Kalõplarõnõ Belirliyor

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Gayri Safi Sabit Sermaye Oluşumu: Gelirin tüketilmeyen k›sm›n›n makine-teçhizat, bina-konut olarak yat›r›m amaçl› harcanmas›. Bu yolla sermaye birikimi sa¤lanmakta, yeni üretim kapasiteleri yarat›lmakta, varolan kapasiteler büyütülmekte ve üretim teknolojileri yenilenmektedir.

1. Tüketim Harcamalarõnda En Yüksek Pay Gõdanõn, En Düşük Pay Eğitimin Kißilerin tüketim harcamalar›n› çeßitli kalemler aras›nda nas›l paylaßt›rd›klar› önemli bir ekonomik bilgidir. Türkiye’de g›da - içki - tütün, toplam tüketim harcamas› içinde en yüksek paya sahiptir. ‹kinci ve üçüncü s›ralar› konut - kira ve ev eßyas› almaktad›r (1. belge). Dördüncü s›rada giyim - ayakkab› ve ulaßt›rma harcamalar› gelmektedir. Toplam tüketim harcamalar› içinde en düßük pay, e¤itim ve e¤lence - kültür harcamalar›n›nd›r. Bu e¤ilimin en önemli belirleyicisi, Türkiye’de 3 000 ABD dolar› düzeyindeki kißi baß›na gelirin yetersizli¤idir. 2. Doğuda ve Batõda Farklõ Tüketim Tercihleri Gözlenmekte Tüketim harcamas›, türleri bak›m›ndan da bir yandan kentsel ve k›rsal kesimler aras›nda, di¤er yandan co¤rafi bölgeler aras›nda farkl›l›klar göze çarpmaktad›r. Örne¤in k›rsal kesimde e¤itim harcamalar›n›n toplam tüketim harcamalar› içindeki pay›, kentsel kesimdekinin ancak üçte biri kadard›r. Bunun yan›nda, g›da harcamalar›n›n pay› da k›rsal kesimde kentsel kesime göre yaklaß›k bir buçuk kat daha fazlad›r. Co¤rafi bölgelere göre tüketim harcamas› türlerini inceledi¤imizde Do¤u ve Güneydo¤u Anadolu bölgelerinde genel olarak g›da - içki - tütün harcamalar›n›n pay›n›n di¤er bölgelere oranla daha fazla oldu¤unu, buna karß›l›k e¤lence - kültür, e¤itim ve sa¤l›k harcamalar›n›n pay›n›n daha düßük oldu¤unu görürüz. Bu, düßük gelir düzeylerinde görülen bir durumdur. Gelir düzeyi artt›kça tüketim harcamalar›n›n a¤›rl›¤›n›n de¤ißmesi beklenir.

G. Türk Sanayiinde Şirketler ve Yatõrõmlar 1. En Büyük İlk 15 Kuruluş İçinde Kamu Kuruluşlarõ Çoğunlukta Toplam sat›ßlar ölçüt al›narak yap›lan s›ralama incelendi¤inde kamu kurulußlar›n›n say›s›n›n a¤›rl›kta oldu¤u görülür (3. belge). Özel sektör, elektrikli - elektronik gereçler sanayii ve otomotiv sanayii bünyesinde faaliyet gösteren kurulußlarla temsil edilmektedir. Özelleßtirmelerle birlikte Türk sanayiinde etkili olan kurulußlar içinde kamu - özel sektör dengesinin, özel sektör lehine de¤ißmesi beklenmektedir.

Hanehalkõ Tüketim Harcamasõ Türleri (Aylõk Ortalama, % Dağõlõm) Tüketim harcamasõ

2. Yatõrõmlar: Türk Sanayiinin Gelişmesinin Anahtarõ

Türkiye

Kent

Kõr

G›da, içki, tütün

35,62

30,7

45,28

Giyim, ayakkab›

8,96

9,00

8,87

Konut ve kira

22,84

24,78

19,02

Ev eßyas›

9,02

9,30

8,47

Sa¤l›k

2,60

2,65

2,50

Ulaßt›rma

8,78

9,52

7,33

E¤lence ve kültür

2,30

2,74

1,45

E¤itim

1,43

1,87

0,58

Otel, lokanta, pastane

2,90

3,21

2,29

Çeßitli mal ve hizmet

5,56

6,24

4,21

TOPLAM

100

100

100

Kaynak: D‹E, Hanehalk› Tüketim Harcamalar› Anketi, 1994.

1 Türkiye’de tüketim harcamas› türleri.

Türk sanayi kesiminin gelecekte Türkiye ekonomisi içindeki a¤›rl›¤›n› sektöre yap›lacak yat›r›mlar belirleyecektir. ‹statistiklerde yat›r›mlar› ifade eden “Gayri Safi Sabit Sermaye Olußumu”*, makine ve teçhizat, bina inßaat› ve bina d›ß› inßaat kalemlerinden olußur. Yat›r›mda amaç, üretimi, verimlili¤i ve dolay›s›yla da kâr› art›rmakt›r. Yat›r›m karar› karmaß›k bir süreçtir ve en önemli belirleyicisi makroekonomik istikrard›r. Türk sanayi kesiminin e¤ilimleri bu genel kurala son derece uygundur. Ekonominin krizde oldu¤u dönemlerde yat›r›mlar büyük düßüßler göstermektedir. 1999 ve 2001 y›llar›nda yat›r›mlardaki azalma, büyüme h›z›ndaki düßüßten daha büyük oranda gerçekleßmißtir (4. belge). 1970’li y›llarda yat›r›mlar›n yaklaß›k yar›s› kamu sektörü taraf›ndan gerçekleßtirilirken, 1980’lerden sonra kamu sektörünün pay› giderek azalm›ß ve 1990’lar›n sonuna do¤ru fark özel yat›r›mlar lehine artm›ßt›r. Günümüzde yat›r›mlar GSY‹H’nin yaklaß›k dörtte biri büyüklü¤ündedir. Bunun yaklaß›k % 78’ini özel sektör, % 22’sini ise kamu sektörü gerçekleßtirmektedir. Kamu kesimi ve özel sektör yat›r›mlar› farkl› alanlarda yo¤unlaßmaktad›r. Kamu kesimi daha çok enerji, ulaß›m ve e¤itim alanlar›nda, özel sektör ise daha çok imalat sanayii, konut ve ulaß›m alanlar›nda yat›r›m yapmaktad›r. Kamu kesimi yat›r›mlar› yak›ndan incelendi¤inde 1979 - 1984 y›llar› aras›nda enerji sektörüne yap›lan yat›r›mlar›n ilk s›ray› ald›¤› dönem d›ß›nda, kamu yat›r›mlar›nda en yüksek paylar›n s›ras›yla ulaß›m, enerji ve e¤itim alanlar›na ait oldu¤u gözlemlenmektedir. 244

Kaynak: Sabah Gazetesi, 1.3.2001.

Kaynak: Sabah Gazetesi, 9.5.2001.

2 Türkiye’deki enflasyon sürecinin “kemer s›kma” politikalar› ile durdurulmaya çal›ß›lmas› karikatürlere konu olmußtur. Genellikle, makroekonomik istikrar› sa¤lamakta baßar›l› olamayan bu politikalardan, tüm toplum kesimleri memnuniyetsizliklerini dile getirmißlerdir.

Türkiye'nin En Büyük 15 Sanayi Kuruluşu (2000) Kuruluşun Ünvanõ

Toplam

(Bir önceki y›l›n ayn› dönemine göre de¤ißme, %)

Satõşlar

1

Tüpraß - Türkiye Pet. Raf. A.Þ. (Kamu)

3 013 093

2

TEAÞ Türkiye Elek. Üre. ‹letim A.Þ.

1 103 980

3

Oyak-Renault Oto. Fabrikalar› A.Þ.

760 821

4

Arçelik A.Þ.

646 492

5

Ere¤li Demir ve Çelik Fab. T.A.Þ.

606 609

6

Tekel Tütün. Mam. Tuz ve Alkol ‹ßl. Gn. Müd. 565 979

7

Türkiye Þeker Fabrikalar› A.Þ.

526 676

8

Tofaß Türk Otomobil Fabrikas› A.Þ.

501 714

9

Petkim Petrokimya Hold. A.Þ. Gen. Müd.

496 831

10

Vestel Elektronik San. Ve Tic. A.Þ.

491 746

11

Ford Otomotiv Sanayi A.Þ.

386 087

12

Türkiye Kömür ‹ßl. Kur. Gen. Müd.

367 442

13

Mercedes-Benz Türk A.Þ.

326 677

14

Aygaz A.Þ.

324 215

15

Türkiye Petrolleri Anonim Ortakl›¤›

247 852

60

40

20

0

-20

-40

-60 1995 - I 1995 - II 1995 - III 1995 - IV 1996 - I 1996 - II 1996 - III 1996 - IV 1997 - I 1997 - II 1997 - III 1997 - IV 1998 - I 1998 - II 1998 - III 1998 - IV 1999 - I 1999 - II 1999 - III 1999 - IV 2000 - I 2000 - II 2000 - III 2000 - IV 2001 - I 2001 - II 2001 - III

milyar TL

Özel Nihai Tüketim

Kaynak: ISO, 2000 Türkiye’nin En Büyük 500 Sanayi Kurulußu Raporu.

3 En büyük sanayi kurulußlar› ve toplam sat›ßlar›.

2001 - IV

Sõra

Üçer Aylõk Dönemler İtibariyle Özel Tüketim ve Yatõrõmda Gelişmeler

Özel Gayrisafi Sabit Sermaye Olußumu Kaynak: D‹E.

4 Yat›r›mlar, tüketime göre her zaman daha büyük dalgalanma gösterir. 245

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT): Mülkiyetinin ço¤u devlete ait bulunan girißim. Türkiye’de K‹T’ler ithal ikameci dönem boyunca sanayiye ara mal› (girdi) sa¤lam›ßlard›r. *Sosyal Güvenlik: Devlet memurlar›n›n (Emekli Sand›¤›), ißçilerin (Sosyal Sigorta) ve serbest meslek sahiplerinin (Ba¤-Kur) emekliliklerini ve sa¤l›k harcamalar›n› kapsayan sigorta sistemi. Bu sisteme 1999 y›l›nda ‹ßsizlik Sigortas› da dahil oldu.

Kamu kesiminde gelirlerin giderleri karß›layamamas› sonucu, devlet iç borçlanma yoluna gitmektedir. ‹ç borçlanma, mali piyasalar arac›l›¤›yla ßirketlere, bankalara ve hane halk›na bono ve tahvil sat›ß› yoluyla gerçekleßmektedir (4. belge). Kamu kesiminin mali piyasalar üzerinde olußturdu¤u bu tasarruf talebi, Türkiye ekonomisinde karß›laß›lan enflasyon ve yüksek faiz sorunlar›n›n en önemli nedenlerinden biridir. Özellikle özel sektör yat›r›mlar›n›n da h›zland›¤› dönemlerde, yat›r›mlar›n yurt içi tasarruflar›n karß›layabilece¤inin üzerinde gerçekleßmesi sonucunda devreye, genellikle d›ß borçlanma girmektedir. Kronik d›ß ticaret a盤›, d›ß borçlanma imkânlar›n› k›s›tlayan bir etkendir (3. belge).

H. Devletin Ekonomideki Rolü Değişme Sürecinde 1. Kalkõnma Modeli Tercihi, Devletin Ekonomideki Rolünü Belirliyor 1980’lerin baß›nda, Türkiye’nin, ithal ikameci bir kalk›nma stratejisini terkedip ihracata yönelik aç›k piyasa ekonomisini temel alan bir kalk›nma stratejisine yönelmesi sonucunda kamu kesimi ekonomisi, di¤er bir deyißle devletin ekonomideki rolü de de¤ißime u¤ram›ßt›r. ‹thal ikameci bir sistemde devlet, talep edilen bir mal›n yurt içinde üretilmesini sa¤lamak amac›yla ya özel sektörü teßvik edici uygulamalara baßvurur, ya da söz konusu üretimi kendisi gerçekleßtirir, yani ekonominin ißleyißine aktif bir biçimde kat›l›r. ‹hracata yönelik aç›k piyasa ekonomisi, devletin ekonomideki rolünün azalmas›n›, asli görevlerine odaklanmas›n›, özel sektörün ise, dünya piyasalar›nda pazar pay› edinebilmek için rekabet gücünü artt›rmaya çal›ßmas›n› önerir. 2. Yavaş Başlayan Özelleştirmeler Son Yõllarda Hõzlandõ Türkiye’de devlet - ekonomi ilißkisinin de¤ißmekte oldu¤unun en çarp›c› göstergesi özelleßtirme sürecidir. Özelleßtirme ile hedeflenen, hem devletin mülkiyetindeki girißimlerin özel sektöre sat›larak devletin mali aç›klar›n›n azalt›lmas›, hem de devletin asli görevleri olan e¤itim, sa¤l›k, altyap›, sosyal güvenlik*, yarg› ve savunma için gerekli olan yat›r›mlara kaynak ay›rabilmesidir. Ayn› zamanda ekonomi, piyasa mekanizmalar›n›n yönlendirilmesine b›rak›lacak, sermaye sahipli¤i daha geniß bir tabana yay›lacak ve rekabetin artmas›yla kaynaklar daha etkin bir biçimde kullan›lacakt›r. 2000 y›l›nda önemli miktarda özelleßtirme yap›lm›ßt›r (1. belge).

Özelleştirme Gelirleri (milyon $) 3 000

Piyasan›n gerçekleßtirdi¤i bireysel ve bölgesel gelir da¤›l›m› her zaman yüksek oranl› eßitsizlik sergiler. Bu eßitsizliklerin azalt›lmas› için devlet, vergi ve sosyal güvenlik politikalar› ile bölgesel kalk›nma politikalar›n› etkin bir biçimde kullanmal›d›r. 3. Borsa ve Sermaye Piyasalarõna da Görev Düşüyor Özelleßtirme ile bütçe üzerindeki K‹T* finansman yükünün azalmas›, böylece mali yükü azalan kamu kesiminin sermaye piyasalar› üzerinde olußturdu¤u bask›n›n ortadan kalkmas›yla mali piyasalar›n ve sermaye piyasalar›n›n daha etkin çal›ßmas› beklenmektedir.

2 500 2 000

Özelleßtirme uygulamalar›n›n baßar›s›, büyük ölçüde, borsa ve sermaye piyasalar›n›n gelißtirilmesine ba¤l›d›r. Yerli ve yabanc› tasarruflar›n bu piyasalara yönelmesiyle ekonomiye yeni kaynaklar yarat›labilecektir.

1500 1000

I. Kronik Dengesizlikler: Bütçe ve Dõş Ticaret Açõklarõ

500

1. Devletin Yüksek Bütçe Açõklarõ İç Borçlanmayla Finanse Edildi

0 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 00 Kaynak: Özelleßtirme ‹daresi Baßkanl›¤›.

1 Özelleßtirme gelirleri 2000 y›l›nda rekor düzeyde gerçekleßmißtir.

Devlet vergiler yoluyla toplam›ß oldu¤u kaynaklarla, kamu kesiminde çal›ßan personelin ücretlerini ödemekte, K‹T’lerin ve sosyal güvenlik sisteminin aç›klar›n› kapatmakta, ülkenin ihtiyac› olan altyap› yat›r›mlar›n› gerçekleßtirmekte, nihayet iç ve d›ß borç faiz ödemelerini yapmaktad›r (2. belge). Son y›llarda, bütçe aç›klar›n›n finansman› için kullan›lan iç borçlanma yöntemi, faiz harcamalar›n› büyük ölçüde artt›rm›ß ve devletin asli görevlerini yerine getirebilmesinde bir engel haline gelmißtir. 246

Konsolide Bütçe Dengesi* milyon $

Cari İşlemler Dengesi 1999

milyon $

1999

‹hracat f.o.b. ............................................................29,326 ‹hracat...................................................................26,588 Bavul Ticareti.........................................................2,255 Transit Ticaret ...........................................................483 ‹thalat f.o.b. ...........................................................-39,773 ‹thalat c.i.f. .........................................................-40,692 Alt›n ‹thalat› .........................................................-1,079 Transit Ticaret..........................................................-442 Navlun ve Sigorta .................................................2,440 D›ß Ticaret Dengesi..............................................-10,447 Di¤er Mal ve Hizmet Gelirleri............................18,748 Turizm ....................................................................5,203 Faiz Gelirleri ..........................................................2,350 Di¤er .....................................................................11,195 Di¤er Mal ve Hizmet Giderleri .........................-14,840 Turizm...................................................................-1,471 Faiz Ödemeleri ....................................................-5,450 Di¤er......................................................................-7,919 Toplam Mal ve Hizmetler.....................................-6,539 Karß›l›ks›z Transfer Girißleri (Özel) ....................4,813 Göçmen Transferleri....................................................0 ‹ßçi Gelirleri ...........................................................4,529 Di¤er ..........................................................................284 Karß›l›ks›z Transfer Ç›k›ßlar› (Özel)...........................0 Karß›l›ks›z Transferler (Resmi): Net .......................362 ‹ßçi Gelirleri ................................................................47 Di¤er ..........................................................................315 Cari ‹ßlemler Dengesi............................................-1,364

Gelirler.......................................................................45,425 Vergi Gelirleri ........................................................35,451 Dolays›z Vergiler ................................................16,072 Dolayl› Vergiler...................................................19,379 Vergi D›ß› Gelirler ...................................................9,286 Katma Bütçe.............................................................0,670 Hibe...........................................................................0,018 Harcamalar ................................................................67,081 Cari..........................................................................21,902 Personel................................................................16,540 Di¤er Cari ..............................................................5,362 Yat›r›m ......................................................................3,688 Transfer...................................................................41,491 Faiz Ödemeleri....................................................25,668 D›ß ........................................................................2,146 ‹ç .........................................................................23,522 K‹T'lere Transferler...............................................0,998 Di¤er Transferler.................................................14,825 Bütçe Dengesi .........................................................-21,655 * Konsolide bütçe, genel bütçe (merkezi idare) ve katma bütçeden (üniversite vs.) meydana gelir. Bu tabloda Türk Liras› rakamlar 1$ = 417 682 TL. kuruyla ABD dolar›na dönüßtürülmüßtür. Kaynak: DPT

Kaynak: DPT

2 1999 y›l›nda bütçe a盤› 21 milyar dolar olarak gerçekleßmißtir. Bu rakam GSMH’n›n % 12,1’ine ulaßan çok yüksek bir aç›kt›r.

3 Cari ißlemler dengesi a盤› 1999 y›l›nda finanse edilebilir düzeyde gerçekleßmißtir (navlun - sigorta dahil [f.o.b.] ve hariç [c.i.f]).

Konsolide Bütçe Dengesi

milyar $ 30 25 20 15 10 5 0 -5 -10 -15

1987

1988

1989

1990

1991

Bütçe Açõğõ

1992

1993

1994

1995

Özel Sektör Tasarruf Fazlasõ

1996

1997

1998

1999

Cari İşlemler Dengesi

2000

2001*

* Kas›m sonu itibariyle Kaynak: T.C. Hazine Müsteßarl›¤›.

4 Konsolide bütçe a盤›n›n finansman› için devletin mali piyasalara yöneltti¤i tasarruf talebi, 1990, 1993 ve 1995 y›llar› d›ß›nda neredeyse tümüyle yurt içi tasarruflarla karß›lanm›ßt›r. Söz konusu üç y›lda ise, d›ß tasarruflar ve iç tasarruflar yar› yar›ya bütçe a盤›n›n kapat›lmas›nda kullan›lm›ßt›r. ‹ç tasarrufun bütçe a盤›n›n finansman›na yönlendirilmesi, Hazinenin, aç›lan ihaleler yoluyla, yüksek faizlerle bankalara, ßirketlere ve hane halk›na Devlet ‹ç Borçlanma Senetleri (D‹BS) sat›ß›yla gerçekleßtirilmektedir. 247

2. Cari İşlemler Dengesinin Açõklarõ Dõş Borçla Finanse Edildi

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Gümrük Birliği: Gümrük Birli¤i’nde yer alan ülkeler aras›ndaki ticaretin önündeki bütün engellerin kald›r›lmas›n› ve Birlik d›ß›nda kalan ülkelere yönelik ortak bir ticaret politikas› izlenmesini öngören anlaßma. *Ara Malõ: Ekonomik sektörlerde üretilen mallarda girdi olarak kullan›lan hammadde ve yar›mamul maddelerin bir arada an›ld›¤› mal grubu. *Yatõrõm Mallarõ: Ekonomik sektörlerde kapasite art›r›m ve teknoloji yenileme amaçl› olarak yap›lan yat›r›mlarda kullan›lan sermaye mallar›. *OECD: Merkezi Paris’te bulunan uluslararas› ‹ktisadi ‹ßbirli¤i ve Kalk›nma Örgütü.

Hammadde ve yat›r›m maddeleri itibariyle ithalata ba¤›ml› yap›, Türkiye ekonomisine kronik bir d›ß ticaret a盤› yükü getirmektedir (3. belge). Yani ithalat, ihracattan her zaman çok daha yüksektir. Bu a盤›n kapanmas›, di¤er mal ve hizmet gelirleri ve karß›l›ks›z transferler yoluyla gerçekleßir. 1999 y›l›nda 10,4 milyar ABD dolar› olan d›ß ticaret a盤›, turizm ve müteahhitlik hizmetleri gibi döviz girißleri ile 1,3 milyar ABD dolar›na düßmüßtür. 3. Yeterince Gelişmemiş Bir Mali Sektör Avrupa ülkeleri ile karß›laßt›r›ld›¤›nda, Türkiye ekonomisi, bat› ülkeleri ölçülerinde yeteri kadar parasallaßm›ß de¤ildir. Piyasada dolaßan nakit para ve bankalarda bulunan Türk Liras› ve döviz mevduatlar›n›n toplam›ndan olußan para arz›n›n milli gelirdeki pay›, 1999 y›l›nda % 51,9’dur. Ayr›ca, enflasyon nedeniyle mevduat sahipleri, mevduatlar›n›n yar›s›n› döviz cinsinden tutmaktad›rlar. Bu kaynaklar, banka sistemi taraf›ndan tüketicilere ve yat›r›mc›lara kredi olarak sunulur.

J. Türkiye Dünya Ekonomisinin Neresinde ? 1. Türkiye Ekonomisi: Dõşa Açõk Bir Ekonomi Türkiye 1980 sonras›nda kalk›nma stratejisi bak›m›ndan tercihini d›ßa aç›k, ihracata yönelik bir strateji yönünde kullanm›ßt›r. Bu strateji ile gelinen noktada, ihracat ve ithalat Türkiye ekonomisi içinde önemli bir yer tutmaktad›r. Türkiye’nin ihracat ve ithalat›n›n toplam›, GSMH’nin yaklaß›k üçte biri büyüklü¤ündedir. Ancak, böylesine d›ßa aç›k bir ekonomide, makroekonomik dengesizlikler, ekonominin d›ßar›dan gelebilecek ßoklara karß› savunmas›z olmas› sonucunu da do¤urur. 1999 y›l› rakamlar›yla Türkiye’nin d›ß ticaret hacmi 67,3 milyar ABD dolar›d›r. Toplam ithalat 40,7 milyar ABD dolar›, toplam ihracat ise 26,6 milyar ABD dolar›d›r. ‹thalatta 1998’den itibaren yaßanan büyük düßüß nedeniyle, 1990’l› y›llar boyunca % 50’lerde seyreden ihracat›n ithalat› karß›lama oran› % 65’lere ç›km›ßt›r. 2. İhracatõmõza Tüketim Mallarõ, İthalatõmõza Ara Mallarõ Hakim

İthalat (Dõşalõm)

1999 Yüzde Dağõlõm

A. OECD Ülkeleri 1. AB Ülkeleri 2. EFTA Ülkeleri 3. Di¤er OECD Ülkeleri C. OECD üyesi olmayan ülkeler

İhracat (Dõşsatõm)

69,6 52,6 2,3 14,7 29,1

1999 Yüzde Dağõlõm

A. OECD Ülkeleri 1. AB Ülkeleri 2. EFTA Ülkeleri 3. Di¤er OECD Ülkeleri C. OECD üyesi olmayan ülkeler

67,8 53,9 1,4 12,6 20,6 Kaynak: DPT.

1 Türkiye d›ß ticaretinin yar›s›n› AB ülkeleri ile yapmaktad›r.

‹hracat›n sektörel da¤›l›m›na bakt›¤›m›zda imalat sanayiinin yaklaß›k % 89,4 ile ilk s›ray› ald›¤›n› görmekteyiz. Mal gruplar›na göre bak›ld›¤›nda ara ve tüketim mallar› a¤›rl›kl› bir yap› gözlenmektedir (4. belge). En çok ihracat yapt›¤›m›z ülkeler s›ras›yla Almanya, ABD, ‹ngiltere, ‹talya ve Rusya Federasyonu’dur. ‹hracat mal gruplar› ile incelendi¤inde, tüketim ve ara mallar›n›n* toplam ihracatta en büyük paya sahip oldu¤unu görürüz. ‹thalat›m›z içinde en büyük pay›, % 73,5 ile sanayii ürünleri ithalat› olußturmaktad›r. Mal gruplar›na göre bak›ld›¤›nda yat›r›m ve ara mal› a¤›rl›kl› bir yap› gözlenmektedir (5. belge). Türkiye’nin en çok ithalat yapt›¤› ülkeler ise, s›ras›yla Almanya, ‹talya, Fransa, ABD ve Rusya Federasyonu’dur. ‹thalatta en büyük pay % 65,2’lik bir oranla ara mallar›ndad›r. 3. En Önemli Ticaret Ortağõmõz: Avrupa Birliği Türkiye, ihracat›n›n yar›s›ndan fazlas›n› Avrupa Birli¤i (AB) ülkeleriyle gerçekleßtirmektedir. Bu oran, Gümrük Birli¤i Anlaßmas›’n›n* imzalanmas›ndan bu yana istikrarl› bir ßekilde artmaktad›r (1. belge). 1 Ocak 1996 y›l›ndan itibaren ißlerlik kazanan Gümrük Birli¤i Anlaßmas›, AB ülkeleri ile Türkiye aras›ndaki mal ve hizmetlerin serbest dolaß›m›n›n önündeki engellerin kald›r›lmas›n› amaçlamaktad›r. Buna göre sanayi ürünlerinin ticaretinin serbestleßtirilmesiyle baßlayan sürecin, hizmetler ve kamu al›mlar› alanlar›na da genißletilmesi öngörülmekte, daha sonra da tar›m alan›nda AB Ortak Tar›m Politikas›’na uyum hedeflenmektedir. AB ülkelerinin, yüksek gelir düzeyine sahip ve geniß bir pazar olußturdu¤u göz önüne al›n›rsa (2. belge), makroekonomik istikrar sorununu çözmüß ve AB üyeli¤ine do¤ru yol alan bir Türkiye’nin önünde önemli ihracat pazar f›rsatlar› olabilir. 248

Satõnalma Gücü Paritesine Göre OECD Ülkelerinin GSMH Sõralamasõ

60.0

(1997)

50.0

milyar

Dõş Ticaret Dengesi (milyar $)

Ölçek

40.0

($)

(Türkiye = 1)

1 ABD

8 724,0

21,17

2 Japonya

3 100,4

7,53

10.0

3 Almanya

1 809,2

4,39

0.0

4 Fransa

1 247,8

3,03

-10.0

5 İtalya

1 223,1

2,97

-20.0

6 İngiltere

1 208,7

2,93

-30.0

7 Meksika

720,2

1,75

-40.0

8 Kanada

719,7

1,75

9 Kore

665,8

1,62

10 İspanya

628,8

1,53

11 Türkiye

412,0

1,00

12 Avustralya

406,8

0,99

13 Hollanda

345,6

0,84

14 Polonya

289,4

0,70

15 Belçika

236,6

0,57

30.0 20.0

1989

1991

1992

1994

1995

1996

‹thalat

1997

1998

1999

2000

2001*

D›ß Ticaret Dengesi * Kas›m sonu itibariyle Kaynak: D‹E

3 Türkiye’nin d›ß ticaret dengesi kronik olarak aç›k veren bir yap›dad›r.

İHRACAT (Dõş Satõm)

İTHALAT (Dõş Alõm)

İhracatõn Sektörel Dağõlõmõ (milyon $)

İthalatõn Sektörel Dağõlõmõ (milyon $)

2001

186,3

0,45

17 İsviçre

184,2

0,45

18 İsveç

180,8

0,44

19 Yunanistan

145,9

0,35

‹malat Sanayii

20 Portekiz

144,8

0,35

Di¤er

21 Danimarka

134,8

0,33

Toplam

22 Çek Cumh.

134,8

0,33

23 Norveç

117,8

0,29

24 Finlandiya

105,3

0,26

25 Macaristan

100,3

0,24

26 İrlanda

75,4

0,18

27 Yeni Zelanda

67,1

0,16

28 Lüksemburg

14,0

0,03

Di¤erleri

6,7

0,02

Toplam

Değer

Tar›m Madencilik

2001

% pay

Değer

7,2

Tar›m

3,399

8,3

338

1,1

Madencilik

7,134

17,5

28,565

91,6

29,933

73,5

24

0,1

222

0,5

31,186

100,0

40,687

100,0

İhracatõn Mal Gruplarõna Göre Dağõlõmõ (milyon $)

‹malat Sanayii Di¤er Toplam

İthalatõn Mal Gruplarõna Göre Dağõlõmõ (milyon $) 2001

2001 Değer

Sermaye Mallar›

% pay

2,231

Değer

% pay

% pay

Sermaye Mallar›

1,411

3,5

42,6

Ara Mallar›

6,713

16,6

15,221

48,8

Tüketim Mallar›

32,181

79,4

48

0,2

200

0,5

31,186

100,0

40,507

100,0

2,618

8,4

Ara Mallar›

13,299

Tüketim Mallar›

Kaynak: OECD, Economic Surveys.

2 Türkiye, OECD içerisinde gelir aç›s›ndan 11. s›rada bulunmaktad›r.

1993

‹hracat

16 Avusturya

29 İzlanda

1990

Kaynak: D‹E

4 Türkiye’nin ihracat› yar› yar›ya ara mallar› ve tüketim mallar›ndan olußmaktad›r. 249

Di¤erleri Toplam

Kaynak: D‹E

5 Türkiye’nin ithalat› a¤›rl›kl› olarak ara mallar›ndan olußmaktad›r.

13

Bölgesel Gelişme

Kalkõnma sürecinde, hayat standartõnõn artõrõlmasõ kadar bölgelerarasõ gelişmişlik farklõlõklarõnõn giderilmesine de önem verilir. Bölgesel gelişme ve bölgelerarasõ gelişmişlik farklarõnõ azaltma politikalarõnõn uygulanmasõ bu amaca hizmet eder. Avrupa Birliği’nde bölgesel gelişme politikalarõ, üye ülkeler arasõnda, ekonomik ve sosyal uyumun sağlanmasõ açõsõndan büyük önem taşõmaktadõr.

A. Türkiye’de Bölgesel Gelişme: Yeni Bir Kalkõnma Yaklaşõmõ

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Bölgesel Gelişme: Ülke bütününde yer alan bölgelerin, çevre bölgeler ve dünya ile karß›l›kl› etkileßimi ile olußan bölge vizyonunu dikkate alan, kat›l›mc›l›k ve sürdürülebilirli¤i temel ilke edinen ve insan kaynaklar›n›n gelißtirilmesi, ekonomik ve toplumsal potansiyellerin harekete geçirilmesi yoluyla bölge refah›n›n yükseltilmesini amaçlayan çal›ßma alan›.

6,9

8 7 6

5

4,9

4,9

5,2

5

4,8 3,5

4

2,6

3 2

TÜRKİYE

Doğu Anadolu

G. Doğu Anadolu

Karadeniz

Akdeniz

İç Anadolu

Ege

Marmara

1 0

Dünyada gelißmiß ülkeler dahil, her ülkede de¤ißik boyutlarda yaßanan bölgeleraras› gelißmißlik farklar› Türkiye’de de sorun olmaya devam etmektedir. Bölgeleraras› gelißmißlik farklar› genellikle kißi baß›na GSY‹H Endeks De¤eri ile belirlenmektedir. Bölgeleraras› gelißmißlik farklar›n›n belirlenmesinde, bölgeler ve alt bölgeler itibariyle, kißi baß›na GSY‹H de¤ißim katsay›lar› yayg›n olarak kullan›lmaktad›r. Bilindi¤i gibi de¤ißim katsay›s›n›n yüksekli¤i, o ülkedeki bölgeleraras› gelißmißlik farklar›n›n büyüklü¤ünü, düßüklü¤ü ise, söz konusu farklar›n küçüklü¤ünü ifade etmektedir (2. belge). Türkiye’de kißi baß›na GSY‹H endeks de¤eri 1983 - 1999 döneminde Türkiye ortalamas› 100 iken, Marmara Bölgesi’nde 157, Ege Bölgesi’nde 124, Akdeniz Bölgesi’nde 96, ‹ç Anadolu Bölgesi’nde 91, Karadeniz Bölgesi’nde 67, Güneydo¤u Anadolu Bölgesi’nde 56 ve Do¤u Anadolu Bölgesi’nde 40’t›r (3. belge). Türkiye’de bölgeleraras› gelißmißlik farklar›n›n yan›s›ra, yürütülen bir dizi araßt›rma ile il ve ilçelerin sosyo-ekonomik gelißmißlik düzeyleri de belirlenmektedir. Elde edilen bu veriler, gerek ulusal plan gerekse bölge ve il gelißme planlar›n›n hedef (büyümenin ülke bütününe yay›larak bölgeleraras› gelißmißlik farklar›n›n en aza indirilmesi) ve politikalar›n›n belirlenmesinde temel girdi olarak kullan›lmaktad›r (4. belge). 2. Türkiye’de Bölgesel GSYİH’nin Yapõsõ ve Büyüme

Yõllõk Büyüme Hõzõ

%

1. Bölgelerarasõ Gelişmişlik Farklarõ

Kaynak: DPT

1 Co¤rafi bölgelere göre y›ll›k ortalama GSY‹H büyüme h›zlar› (1983-1998).

1983-1998 döneminde bölgelerin y›ll›k ortalama büyüme h›zlar› de¤erlendirildi¤inde, Marmara ve Akdeniz bölgelerinin Türkiye ortalamas›n›n (% 4,8) üzerinde oldu¤u, ‹ç Anadolu ve Ege bölgelerinin ise Türkiye ortalamas›na yak›n bir büyüme h›z›na sahip oldu¤u görülmektedir. Güneydo¤u Anadolu Bölgesi y›ll›k ortalama % 6,9 ile en h›zl› büyüyen bölge konumundad›r (1. belge). Karadeniz ve Do¤u Anadolu bölgeleri ise, Türkiye ortalamas›n›n alt›nda bir büyüme h›z›na sahiptir. 1983-1998 döneminde (GAP’›n uygulama dönemi) Güneydo¤u Anadolu Bölgesi, katma de¤erin gerek bölgesel art›ß oran›, gerekse kißi baß› büyüme h›z› aç›s›ndan tüm bölgeler aras›nda en yüksek büyüme h›z›na sahip tek bölge olmußtur. Ancak bütün bu olumlu gelißmelere ra¤men Güneydo¤u Anadolu Bölgesi, hâlâ kißi baß›na düßen GSY‹H de¤eri bak›m›ndan Türkiye ortalamas›n›n oldukça alt›ndad›r. 250

157

160,0

0,60

140,0 ENDEKS DEĞERLERİ

0,50 0,40 0,30 0,20

Türkiye : 100

124

120,0

100

96 91

100,0

67

80,0

56

60,0

40

40,0 0,10

20,0

2 1983 - 1998 döneminde de¤ißim katsay›lar› (ortalama kißi baß›na GSY‹H).

TÜRKİYE

Doğu Anadolu

G. Doğu Anadolu

Karadeniz

Akdeniz

Ege

Marmara

TÜRKİYE

Doğu Anadolu

G. Doğu Anadolu

Karadeniz

Akdeniz

Ege

Marmara

İç Anadolu

Kaynak: DPT

İç Anadolu

0,0

0,00

Kaynak: DPT

3 1983 - 1999 döneminde co¤rafi bölgelere göre y›ll›k ortalama kißi baß›na GSY‹H.

İllerin ve İlçelerin Sosyo-ekonomik Gelişmişlik Sõralamalarõ

4

Devlet Planlama Teßkilat› Müsteßarl›¤› taraf›ndan yaklaß›k beß y›ll›k aral›klarla, il ve ilçelerin sosyo-ekonomik gelißmißlik s›ralamalar›n› belirleyen çal›ßmalar yap›lmaktad›r. Bu çal›ßmalarda ekonomik ve sosyal alanlardan seçilen, il ve ilçelerin gelißmißlik düzeylerini en iyi yans›tabilecek çok say›da de¤ißken kullan›lmaktad›r. Bunlar aras›nda demografik göstergeler (nüfus, kentleßme oran›, nüfus yo¤unlu¤u, net göç oran› vb.), istihdam göstergeleri (de¤ißik iß kollar›nda çal›ßanlar›n toplam istihdam içindeki oranlar›), e¤itim göstergeleri (okuryazar oran›, okullaßma oranlar› vb.), sa¤l›k göstergeleri (belirli bir nüfusa düßen doktor, eczane, hastane yata¤› say›s› vb.), sanayi göstergeleri (katma de¤er, elektrik tüketimi vb.), tar›m göstergeleri (tar›msal üretim de¤eri), mali göstergeler (GSY‹H, ihracat, ithalat, kamu yat›r›mlar›, bütçe gelirleri vb.), alt yap› göstergeleri (asfalt yol oran›, yeterli içme suyu götürülen nüfus oran› vb.) ve di¤er baz› refah göstergeleri (otomobil say›s›, telefon kontör de¤eri vb.) yer almaktad›r. Sosyo-ekonomik gelißmißlik s›ralamas› çal›ßmalar›, il ve ilçelerin zaman içinde ekonomik ve sosyal alanlar itibariyle izlenmesine ve karß›laßt›rmalar yap›lmas›na imkân verdi¤i gibi, “Kalk›nmada Öncelikli Yöre”lerin belirlenmesi, kamu kaynaklar›n›n tahsisi ve özel sektör yat›r›mlar›n›n yönlendirilmesine ilißkin politikalar›n saptanmas›nda da önem taß›maktad›r. İllerin Sosyo-ekonomik Gelişmişlik Sõralamasõ Sõra 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14

İl ‹STANBUL ANKARA ‹ZM‹R KOCAEL‹ BURSA ESK‹ÞEH‹R ANTALYA TEK‹RDAÚ ADANA ‹ÇEL MUÚLA AYDIN BALIKES‹R KIRKLAREL‹

Sõra 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28

İl KAYSER‹ DEN‹ZL‹ B‹LEC‹K ED‹RNE ZONGULDAK ÇANAKKALE ISPARTA MAN‹SA UÞAK KONYA GAZ‹ANTEP HATAY SAKARYA BOLU

Sõra 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42

İl

Sõra

BURDUR KIRIKKALE KÜTAHYA NEVÞEH‹R ELAZIÚ TRABZON SAMSUN KIRÞEH‹R R‹ZE MALATYA AMASYA KARAMAN AFYON N‹ÚDE

43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56

İl KASTAMONU ÇORUM G‹RESUN ARTV‹N ERZ‹NCAN S‹VAS AKSARAY K.MARAÞ BARTIN TOKAT ÇANKIRI S‹NOP ORDU ERZURUM

Sõra

İl

57

D‹YARBAKIR

58

YOZGAT

59

ÞANLIURFA

60

TUNCEL‹

61 62 63 64 65 66 67 68 69 70

ADIYAMAN KARS GÜMÜÞHANE BAYBURT BATMAN MARD‹N VAN S‹‹RT IÚDIR HAKKAR‹

Kaynak: ‹llerin Sosyo-Ekonomik Gelißmißlik S›ralamas› Araßt›rmas›, 1998, DPT.

251

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Bölge Planõ: Bir bölgenin, küreselleßmenin sundu¤u olanak ve tehditleri mevcut potansiyel ve k›s›tlar› ile birlikte de¤erlendirerek, gelece¤ini yönlendirmek üzere, kat›l›mc› yöntemler kullanarak olußturulan “yol haritas›”. *Sürdürülebilirlik: Do¤al dengeleri ve döngüleri olabildi¤ince korumak ve onlardan olumlu bir ßekilde yararlanmaya çal›ßmak. Sürdürülebilirlik, öncelikle do¤al ve yenilenemeyen kaynaklar›n kullan›m›nda bugün için bir denge (optimizasyon), gelecek için ise dikkatli kullanma ve koruma olarak alg›lanmaktad›r.

3. Sektörel Yapõdaki Gelişme 1987-2000 döneminde Türkiye’de GSY‹H’nin sektörel paylar› incelendi¤inde, tar›m sektörünün pay›nda azalma, sanayii ve hizmetler sektörlerinin paylar›nda art›ß görülmektedir. Bu dönemde GSY‹H’nin sektörel paylar›nda, tar›mdaki % 4,4 gerilemeye karß›l›k, sanayiide % 0,6, hizmetlerde ise % 1,8 art›ß sa¤lanm›ßt›r. Co¤rafi bölgeler itibariyle sektörel paylar incelendi¤inde ise, tar›m sektörü pay›n›n Güneydo¤u Anadolu Bölgesi d›ß›ndaki bütün bölgelerimizde azald›¤›, sanayi sektörü pay›n›n, Akdeniz, Güneydo¤u Anadolu ve Do¤u Anadolu bölgeleri d›ß›ndaki bütün bölgelerde artt›¤›, hizmetler sektörü pay›n›n ise Marmara Bölgesi’nde azald›¤›, Güneydo¤u Anadolu Bölgesi’nde sabit kald›¤›, di¤er bölgelerde ise artt›¤› gözlemlenmißtir (2. belge).

B. Türkiye’de Bölgesel Gelişme Politikalarõ 1. Kalkõnmada Öncelikli Yöre Politikalarõ Türkiye'de ekonomik, sosyal ve kültürel gelißmeyi gerçekleßtirmek amac›yla Beß Y›ll›k Kalk›nma Planlar›n›n yap›lmas›na baßlanmas›yla birlikte, 1960’l› y›llar›n baßlar›ndan günümüze kadar, bölgesel gelißme ve bölgeleraras› gelißmißlik farklar›n› azaltma yönünde politikalar benimsenmiß ve bu politikalar›n uygulanmas› amac›yla de¤ißik araçlar kullan›lm›ßt›r. Bölgesel gelißme ve bölgeleraras› gelißmißlik farklar›n› azaltmada, "Kalk›nmada Öncelikli Yöre Politikalar›" ve "Bölgesel Gelißme Planlar›" gibi iki önemli araç kullan›lmaktad›r. 1968’de 22 il olarak belirlenen “Kalk›nmada Öncelikli Yöre” kapsam›, 1990’l› y›llarda genißletilerek, bugün 49 il ve 2 ilçeye (ada konumundaki Bozcaada ve Gökçeada) ulaßm›ß bulunmaktad›r (1. ve 3. belge). ”Kalk›nmada Öncelikli Yöre”lerdeki refah düzeyini art›rarak, bölgeleraras› gelißmißlik fark›n› en aza indirmek, metropollere büyük yük getiren göç e¤ilimlerini istikrarl› bir dinami¤e kavußturmak, çarp›k kentleßmeyi önlemek, çevre ve mekân kalitelerini koruyarak kentsel büyümeyi kontrol alt›na almak, sosyoekonomik orta vadeli gelißme hedeflerini belirlemek, kamu hizmetlerinin dengeli da¤›l›m›n› sa¤lamak, kamu yat›r›mlar›n›n etkinli¤ini art›rmak, geri kalm›ß yörelerde yaßayan nüfusun refah düzeyini yükseltmek, planl› kalk›nma döneminde benimsenen temel politikalar olmußtur. Bu politikalara ilave olarak, özellikle Yedinci Beß Y›ll›k Kalk›nma Plan› (1996 - 2000) ve Sekizinci Beß Y›ll›k Kalk›nma Plan›’nda (2001 - 2005), planl› kalk›nma döneminde etkin olarak uygulamaya konulan makro, sektörel ve mikro planlama (ya da proje planlama) aßamalar›na mekân boyutunun etkin olarak dahil edilmesi hususu dile getirilmißtir. ‹lk kez Sekizinci Beß Y›ll›k Kalk›nma Plan›’nda sektörel politikalar›n bölgesel gelißme stratejileri çerçevesinde olußturulaca¤› konusuna yer verilmißtir. Ayr›ca, sürdürülebilirlik* ve kat›l›mc›l›k temel ilke olarak benimsenmißtir. K›sacas›, son iki Plan döneminde bölgesel gelißme planlar›n›n haz›rlanmas›na özel bir önem verilmiß ve bu alandaki faaliyetler yo¤unlaßt›r›lm›ßt›r. 2. Bölgesel Gelişme Planlarõ

Kaynak: T. Sipahi Arßivi.

1 “Kalk›nmada Öncelikli Yöre“ kapsam›nda yer alan ilçelerden Gökçeada.

Bölge planlar›,* strateji a¤›rl›kl›, yöre potansiyelini ön plana ç›karan ve özel kesimin güçlendirilmesini amaçlayan bir yap›ya kavußturulmußtur. Bu planlarda, bölgenin gelißme (kalk›nma) e¤ilimlerine karß› ç›kmayan, tersine bu e¤ilimleri düzenlemek suretiyle güçlendirmeye yönelik bir kalk›nma stratejisi benimsenmißtir. Bölgesel gelißme planlar›n›n haz›rlanmas›nda, merkezi ve yerel kamu kurum ve kurulußlar›n›n yan›s›ra, özel kesim, sivil toplum kurulußlar› ve üniversiteler de aktif olarak yer almakta, yörenin sorunlar›, potansiyelleri, çözüm önerileri, zay›f ve güçlü yönleri do¤rudan kat›l›mc›lar taraf›ndan belirlenmektedir. 252

Bölgelere Göre 1987 ve 2000 Yõllarõ GSYİH Sektörel Paylarõ (%)

1987

70 66,0

57,1

60

56,4 53,9

52,5

50,3

50 40

35,0

25,7

30

0

22,6 23,5

18,8

Marmara

Ege

İç Anadolu

21,1

21,0

Akdeniz

Hizmetler

(%)

28, 8

25,8

17,8

17,8

15,2

7,9

10

26,6

28,7 21,8

20

53, 5

52,3

Karadeniz

G.D. Anadolu

Sanayi

D. Anadolu

TÜRKİYE

Tar›m

2000

70

68,5

56,2

55,8

60

59,3

56,9

55,7

58,2

52,3

50 38,9

40

16,1

20

26,9

28,4

27,7

30

22,6 21,7

20,5 20,2

18,7

26,4

16,2

19,3

13,4

12,8

10

5,3

0

Marmara

Ege

İç Anadolu

Akdeniz

Hizmetler

Karadeniz

G.D. Anadolu

Sanayi

D. Anadolu

TÜRKİYE

Tar›m Kaynak: DPT

2 GSY‹H sektörel paylar›, Türkiye’de bölgeler aras›ndaki eßitsizli¤i gösteriyor.

Yõllõk Ortalama Büyüme Hõzlarõ

K a l kõ n m a da Ö nce l ik l i Y ör e l e r 1

Ad›yaman

16

E laz› ¤

34

Nev ß e hi r

2

A¤r›

17

E r zincan

35

Ni¤ d e

3

Aksaray

18

E r zurum

36

Ord u

4

Amasya

19

Gires un

37

Os ma ni ye

5

A rd a h a n

20

Gümü ß hane

38

R ize

6

A r t v in

21

Hak k ar i

39

Sams u n

7

Bart›n

22

I¤ d › r

Batman

K ahr amanmar a ß

Siir t

8

23

40

Sinop

B a y b ur t

K ar abük

41

9

24

B in g ö l

K ar aman

Sivas

10

25

42

Þanl› u rfa

B it lis

K ar s

43

11

26

12

Ç a n a k k a le (B o z c a a d a v e Gökçeada i lç e le r i)

27

K as tamonu

44

Þ› r nak

45

Tok at

28

K › r › k k ale

29

K › r ß ehir

46

Tr abzon

30

K ilis

47

Tuncel i

13

Çank›r›

31

Malaty a

48

Van

14

Ç o ru m

32

Mard in

49

Yozg at

15

Diy a r b a k › r

33

Mu ß

50

Zong ul dak

BÖLGELER

1987 - 2000 Dönemi, Sektörel (%) Tarõm

Sanayi

Hizmetler

Marmara

1,1

5,1

4,0

Ege

1,3

4,3

4,3

İç Anadolu

0,2

4,9

3,5

Akdeniz

2,3

2,7

4,2

Karadeniz

0,7

3,5

3,7

Güneydoğu Anadolu

4,0

2,7

3,4

Doğu Anadolu

1,4

1,1

2,4

1,4

4,4

3,9

TÜRKİYE

Kaynak: DPT

Kaynak: DPT

4 Türkiye’de bölgelerin y›ll›k ortalama büyüme h›zlar›.

3 Türkiye’de kalk›nmada öncelikli yöreler. 253

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Organize Sanayi Bölgesi (OSB): Kentlerde sanayiinin belirli bir merkezde toplanmas›n› sa¤layarak çevreyi korumak, çarp›k kentleßmeyi önlemek ve sanayiinin gelißmesi için uygun bir ortam yaratmak amac›yla alt yap›s› haz›rlanm›ß olan mal ve hizmet üretim bölgesi.

*Avrupa Bölgesel Kalkõnma Fonu (ERDF): Bölgeler aras›ndaki sosyoekonomik dengesizlikleri gidermek amac›yla, geri kalm›ß bölgeleri hedefleyen bölgesel kalk›nma programlar›na mali destek sa¤lamak üzere 1975 y›l›nda kurulan fon. Bu fon kapsam›nda, iß yaratmaya ya da korumaya yönelik faaliyetler, altyap› yat›r›mlar›, yerel kalk›nma ve KOB‹ gelißimi desteklenmektedir. *Avrupa Sosyal Fonu (ESF): 1960

60

66

100

74

101

55

40 20 0

Almanya

Fransa

İspanya

Attiki

80

Meclenburg

120

75

100

Ipeiros

153

Bölgesel gelißmeyi h›zland›rmak, bölgeleraras› gelir da¤›l›m›n› iyileßtirmek, çarp›k kentleßmeyi önlemek ve özel sektör yat›r›mlar›n› gelißme merkezlerine yönlendirmek amac›yla uygulamaya konulan Organize Sanayi Bölgeleri* ve Küçük Sanayi Siteleri projeleri ile Devlet Yard›mlar› Türkiye’deki bölgesel gelißmenin önemli araçlar› aras›nda yer almaktad›r. Bu uygulama ile herhangi bir yörede sanayiinin tek bir merkezde toplanmas› sa¤lanmaktad›r (3. belge). Bölgesel gelißme planlar›, yerel düzeyde ileriye yönelik strateji ve hedeflerin belirlenerek, insan kaynaklar›n›n gelißtirilmesi ve bölgedeki ekonomik potansiyelin harekete geçirilmesi ile bölgeleraras› gelißmißlik farklar›n›n azalt›lmas›n›, geri kalm›ß bölgelerde yaßayan nüfusun refah düzeyinin yükseltilmesini, göç e¤ilimlerinin istikrarl› bir dinami¤e kavußturulmas›n›, yaßam kalitesinin yükseltilmesini ve çarp›k kentleßmenin önlenmesini amaçlamaktad›r. Bu amaç do¤rultusunda Güneydo¤u Anadolu Projesi (GAP), Zonguldak-Bart›nKarabük Bölgesel Gelißme Projesi, Do¤u Anadolu Bölgesel Gelißme Projesi (DAP) ve Do¤u Karadeniz Bölgesel Gelißme Plan› (DOKAP) haz›rlanm›ßt›r (2. belge). Ege Bölgesel Gelißme Plan› ile Bat› Akdeniz Bölgesel Gelißme Plan› çal›ßmalar› halen devam etmekte olup, Sekizinci Beß Y›ll›k Kalk›nma Plan› döneminde bütün bölgelerin Bölge Planlar› ile Ulusal Plan ve Bölge Planlar› ile uyumlu ‹l Gelißme Planlar›n›n tamamlanmas› beklenmektedir.

C. Avrupa Birliği’nde Bölgesel Gelişme 1. Avrupa Birliği’nde Bölgelerarasõ Gelişmişlik Farklarõ Hemen hemen her ülkede de¤ißik düzeylerde görülen bölgeleraras› gelißmißlik farklar›n› Avrupa Birli¤i ülkelerinde de görmek mümkündür. Nitekim, kißi baß›na GSY‹H endeks de¤eri Avrupa Birli¤i ortalamas› 100 iken, Almanya’n›n Hamburg Bölgesi’nde 197, Meclenburg Bölgesi’nde 66; Fransa’n›n Île-de-France Bölgesi’nde 153, Languedoc-Roussillon Bölgesi’nde 74; ‹spanya’n›n Madrid Bölgesi’nde 101, Balear Bölgesi’nde 55 ve Yunanistan’›n Attiki Bölgesi’nde 75, Ipeiros Bölgesi’nde 43’tür (1. belge). Bu göstergeler, Türkiye’de bölgeleraras› gelißmißlik farklar›n›n Avrupa Birli¤i ülkelerine göre daha büyük oldu¤unu ortaya koymaktad›r. Ayn› ßekilde OECD ülkelerinin de¤ißim katsay›lar›nda da büyük farkl›l›klar söz konusudur. Bölgeleraras› gelißmißlik farklar›n›n büyüklü¤ü bak›m›ndan Meksika, ‹ngiltere ve Fransa ilk s›ralarda yer al›rken Türkiye dördüncü s›radad›r. Bölgeleraras› farkl›l›¤›n en düßük oldu¤u ülkeler ise, s›ras›yla Hollanda, Yunanistan ve ABD’dir (4. belge).

Madrid

Île-de-France

140

180

197

Balear

160

200

Languedoc-Roussillon

Hamburg

y›l›nda kurulmuß olan Avrupa Sosyal Fonu, Topluluk sosyal politikas›n›n temel arac›d›r. Bu fon ile kißilere yönelik e¤itim, staj, araßt›rma, istihdam yard›mlar›, e¤itim ve ö¤retim sistemlerinin iyileßtirilmesi, istihdam hizmetlerinin gelißtirilmesi, bilgi düzeyinin yükseltilmesi gibi faaliyetler desteklenmektedir.

Türkiye’de Sekizinci Beß Y›ll›k Kalk›nma Plan› ile birlikte, Ulusal Plan ve Bölge Planlar› ile uyumlu ‹l Gelißme Planlar›n›n haz›rlanmas›na baßlanm›ßt›r. ‹l Gelißme Planlar›n›n temel amac›, merkezi ve yerel yönetim ile kamu ve özel kesim kurumlar›n›n orta ve uzun vadelerde gelece¤e ilißkin stratejileri ve uygulamalar› aras›nda eßgüdüm sa¤layarak, sürdürülebilir, dengeli bir gelißme modeli ve kaynaklar›n rasyonel kullan›m›na ilißkin yol gösterici bir çal›ßmay› ortaya koymakt›r.

43

Yunanistan

Avrupa Birliği Ortalamasõ

Kaynak: Eurostat, 2000.

1 Baz› Avrupa Birli¤i üyesi ülkelerde kißi baß›na GSY‹H endeksi.

2. Avrupa Birliği’nde Bölgesel Gelişme Politikalarõ Avrupa Birli¤i, ekonomik aç›dan dünyan›n en gelißmiß bölgelerinden biri olmas›na ra¤men 15 üye ülkenin yan›s›ra, Topluluk içinde say›lar› 200’ün üzerinde bulan bölgeler aras›nda da ekonomik ve sosyal kalk›nma ile yaßam standartlar› aç›s›ndan önemli farkl›l›klar bulunmaktad›r. Bölgeleraras› gelißmißlik farklar›n›n azalt›lmas›, ekonomik ve sosyal uyumun sa¤lanmas› Avrupa Birli¤i’nin temel politikalar› aras›nda yer almaktad›r. Avrupa Birli¤i, ekonomik ve sosyal uyumu sa¤layacak temel politika araçlar› olarak “Yap›sal Fonlar”› olußturmußtur. Bu fonlardan en önemlileri, Avrupa Bölgesel Kalk›nma Fonu* ve Avrupa Sosyal Fonu’dur.* 254

ZONGULDAK-BARTIN-KARABÜK BÖLGESEL GELİŞME PROJESİ

DOKAP DAP GAP GAP : Güneydo¤u Anadolu Projesi DAP : Do¤u Anadolu Bölgesel Gelißme Projesi DOKAP : Do¤u Karadeniz Bölgesel Gelißme Plan› Kaynak: DPT.

2 Tamamlanm›ß bölgesel gelißme planlar›.

60 50 40 30 20

Hollanda

Yunanistan

A.B.D.

Almanya

İtalya

OECD

Macaristan

Türkiye

Fransa

İngiltere

0

Meksika

10

Kaynak: OECD (2001).

3 Hamburg Liman›: Rotterdam’dan sonra Avrupa’n›n en büyük ikinci konteyn›r liman› ve Almanya’n›n denizcilik baßkenti.

4 Baz› OECD ülkelerinde GSY‹H de¤ißim katsay›lar›.

255

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Avrupa Balõkçõlõğõ Yönlendirme Mali Fonu (FIFG): Avrupa Birli¤i’nde bal›kç›l›¤› desteklemeye yönelik mali fon. Bütün k›y› bölgelerine uygulanmakta olan Avrupa Bal›kç›l›¤› Yönlendirme Mali Fonu’nun temel amac›, bal›kç›l›k sektöründe rekabeti art›r›c› yap›lar›n gelißtirilmesi ve baßar›l› ticari ßirketlerin olußturulmas›d›r. Bu fon kapsam›nda, bal›kç›l›¤›n gelißtirilmesine ve varolan bal›k kaynaklar›n›n korunmas›na da özen gösterilmektedir. *Avrupa Tarõmsal Yönlendirme ve Garanti Fonu (FEOGA): Avrupa Birli¤i genelinde k›rsal kalk›nmay› finanse eden bu fon, Yönlendirme ve Garanti Bölümü olarak adland›r›lan iki bölümden olußmaktad›r. Garanti Bölümü fiyat destekleme önlemlerini ve telafi edici ödemeleri finanse etmekte, Yönlendirme Bölümü ise, k›rsal kalk›nma faaliyetlerini desteklemektedir.

Di¤er iki Yap›sal Fon ise, Avrupa Bal›kç›l›¤› Yönlendirme Mali Fonu* (1. belge) ve Avrupa Tar›msal Yönlendirme ve Garanti Fonu’dur.* Günümüzde, Yap›sal Fonlara aktar›lan kaynaklar, Topluluk bütçesinin yaklaß›k 1/3’ünden fazlas›na karß›l›k gelmektedir. En az gelißmiß 4 üye ülkeye (Yunanistan, ‹spanya, Portekiz, ‹rlanda) Yap›sal Fonlar›n d›ß›nda, Uyum Fonu’ndan da ilave destekler sa¤lanmaktad›r. Uyum Fonu ile bu ülkelerin gelißmißlik farklar›n› azaltacak yat›r›mlar› (çevre, ulaßt›rma altyap›s› ve a¤lar›) gerçekleßtirmeleri ve gelißmelerini h›zland›rmalar› amaçlanmaktad›r. Genel olarak Yap›sal Fonlar 3 temel öncelikli hedef üzerinde yo¤unlaßm›ßt›r. Birinci hedef, kißi baß› GSY‹H’s› AB ortalamas›n›n % 75’inden az olan geri kalm›ß bölgelerin (NUTS 2: ikinci düzey istatistiki bölgeler) kalk›nd›r›lmas› ve yap›sal uyumlar›n›n teßvikidir. ‹kinci hedef, ißsizlik oran› ve sanayiide çal›ßanlar›n oran› Topluluk ortalamas›n›n üzerinde olan ve bu göstergelerde gittikçe kötüye giden, endüstriyel çöküßten etkilenen bölgeler ile hizmetler sektörüne yüksek derecede ba¤›ml› olan alanlara (NUTS 3: üçüncü düzey istatistiki bölgeler) gerekli dönüßümü gerçekleßtirebilmeleri için destek sa¤lanmas›d›r. Üçüncü hedef ise, insan kaynaklar› ve ißgücü niteliklerini art›ran her türlü faaliyetlerin desteklenmesidir (2. belge).

D. Bölgesel Gelişmede Yeni Yaklaşõmlar 1. Küreselleşme ve Bölgesel Gelişme Küreselleßme süreci bir yandan Ulus-Devletlerin kendi aralar›ndaki bölgesel bütünleßme hareketlerini h›zland›r›rken, di¤er yandan da Ulus-Devletlerin yerel yönetimlere verdikleri önemi art›rm›ßt›r. H›zla gelißen bilgi ve iletißim teknolojileri ile birlikte, bölge ve alt bölgeler “Dünya Sistemi” ile do¤rudan etkileßim içerisine girmißtir. Sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçiß ile birlikte, gerek bölge tan›m›, gerekse bölgesel gelißme alan›ndaki yaklaß›mlar de¤ißmißtir. Art›k dünyada büyük ölçekli kamu/özel kesim yat›r›mlar›n›n a¤›rl›kta oldu¤u eski bölgesel gelißme yaklaß›mlar› yerine, h›zla de¤ißen teknolojilere uyumu daha kolay olan küçük ve orta büyüklükteki ißletmelerin (KOB‹) esas al›nd›¤›, sürdürülebilirlik, kat›l›mc›l›k ve her (alt) bölgenin kendine özgü potansiyelini ön plana ç›karan, bu yörelerin bilgi ve iletißim teknolojilerinin sundu¤u imkânlarla dünya ölçe¤inde rekabet edebilece¤i ilkesini benimseyen, mekânsal sü-reklili¤in geri planda oldu¤u küreselleßme sürecinde olußan yeni bir bölgesel gelißme yaklaß›m› benimsenmektedir. Dünyada, bölgesel kalk›nma amac›yla, bölgenin potansiyeline, özelli¤ine ve bölge d›ß› faktörlerle etkileßimine ba¤l› olarak de¤ißik araçlar kullan›lmaktad›r. Bu araçlar›n baß›nda Bölgesel Kalk›nma Kurumlar› (ajanslar›) gelmektedir. 2. Bölgesel Kalkõnma Kurumlarõ Bölgesel Kalk›nma Kurumlar› temel olarak, yerel potansiyeli harekete geçirmeyi ve bölgenin refah düzeyini art›rmay› amaçlamaktad›rlar. Mekânsal ve sektörel düzeyde sorunu tan›mlayan, bu sorunun çözümüne yönelik stratejiler gelißtiren ve çözüm üretebilecek plan ve projeleri destekleyen, ekonomik kalk›nma a¤lar› kuran, bu a¤lar› düzenleyen ve destekleyen yap›lar›yla bölgesel kalk›nma kurumlar›, “Bütünleßik Kalk›nma”ya yeni bir yaklaß›m getirmißtir. Bölgesel Kalk›nma Kurumlar›, kamu kurum ve kurulußlar›, özel kesim, üniversite ve araßt›rma kurumlar›, odalar, dernekler, sendikalar ve gönüllü kurulußlar›n kat›l›m›n›n sa¤land›¤›, !karß›l›kl› ißbirli¤ine dayal›, yerel boyuttaki organizasyonlard›r.

Kaynak: Ö. Üstel Arßivi.

1 Bal›kç›l›k sektörü AB’de oldu¤u gibi ülkemizde de deste¤e ihtiyaç duymaktad›r.

Kuruluß ßekli, ißlevleri ve yap›lar› itibariyle farkl›l›klar gösterebilen Bölgesel Kalk›nma Kurumlar›n›n ortak paydalar›, sürdürülebilirlik ve kat›l›mc›l›k ilkesini benimsemeleri, kalk›nma odakl› olmalar›, belirli bir co¤rafi bölgenin kalk›nmas›n› amaç edinmeleri ve bu bölgenin potansiyelini harekete geçirmeleridir. 256

Birinci Temel Hedef Hedef 1 bölgeleri

31.12.2005’e kadar

31.12.2006’ya kadar

Özel program

İkinci Temel Hedef Hedef 2 bölgeleri Hedef 2 bölgeleri (k›smen) 31.12.2005’e kadar 31.12.2005’e kadar (k›smen)

Sõ n õ rl ar ‹kinci düzey istatistik bölgeler (‹statistiki Bölge Birimleri S›n›fland›r›lmas›DÜZEY 2) Kaynak: Avrupa Komisyonu Bölgesel Politikalar Genel Müdürlü¤ü, EuroGeographics Association for the administrative boundaries (1997).

2 AB’nin bölgesel gelißme amaçl› kulland›rd›¤› Yap›sal Fonlar’›n da¤›l›m›na temel teßkil eden istatistiksel bölge yap›lanmas›. 257

Coğrafyacõnõn Sözlüğü *Bölge İçi Sektörel Sanayi Ağõ: Belirli bir bölgede ve belirli bir alanda uzmanlaßm›ß sanayi kümelerinin, özellikle rekabet güçlerini artt›rmak amac›yla, ileri teknolojileri kullanarak, bölgeiçi, ulusal ve uluslararas› ölçekte ilißki içinde olduklar› firma ve organizasyonlar ile iletißimde bulunmalar›n› sa¤layan yap›.

Bölgesel Kalk›nma Kurumlar›, merkezi yönetim taraf›ndan kurulabildi¤i gibi, yerel yönetimler, kamu ve özel kesim ißbirli¤i içinde de kurulabilmektedir. Ülkeler, farkl› tarihsel deneyimlerine, ekonomik, toplumsal ve kültürel yap›lar›na ba¤l› olarak farkl› uygulamalar ortaya koymakta ya da bu uygulamalardan kendilerine uygun olan› seçmektedirler. 3. Bölgesel Kalkõnma Araçlarõ Bölgesel Kalk›nma Araçlar›n›n bir örne¤i Tek Köy - Tek Ürün uygulamas›d›r (Bir Yöre Bir Ürün). ‹lk kez Japonya’n›n Oita Bölgesi’nde Vali Hiramatsu taraf›ndan k›rsal kalk›nmaya yönelik olarak, 1979 y›l›nda baßlat›lan Tek Köy - Tek Ürün uygulamas›, yerel yönetim ve halk›n birlikte çal›ßarak ortaya koyduklar› bir kalk›nma örne¤idir. Bu model ile yörenin en iyi oldu¤u bir konuda ürün yetißtirilmesi, ürün çeßitlili¤i ve kalitesinin art›r›lmas› amaçlanmaktad›r. Japonya’da Oita bölgesinde Tek Köy-Tek Ürün uygulamas› ile, baßlang›çta 143 olan ürün çeßidi 1989 y›l›nda 312’ye ulaßm›ßt›r. Yerel potansiyeli harekete geçirmeye dayal› bu modelde, her yörenin rekabet edebilecek bir potansiyelinin olabilece¤i, bu nedenle “küresel düßünüp yerel hareket edilebilece¤i” ve kendine güven, yarat›c›l›k ve insan kaynaklar›n›n gelißtirilmesinin en önemli unsurlar oldu¤u temel ilke olarak benimsenmißtir. Bölgesel Kalk›nma Araçlar›ndan bir baßkas› da Girißimciler ‹çin Tek Durak Ofisi (TDO)’dur. TDO, girißimcilerin kendi ißlerini kurmak için gerekli tüm idari ißlemleri tek elden yürütebilecekleri ve bu konuda doldurulmas› gereken formlardan, finansal yard›m seçeneklerine kadar geniß bir kapsamda dan›ß›p öneri alabilecekleri birimlerdir. TDO’lar, "ofis" olarak hizmet verebildikleri gibi, internet ortam›nda sanal hizmet de vermektedir. TDO’lar, idari ißlemleri sadeleßtirerek, girißimcilerin firma kurup iß hayat›na baßlang›ç yapmalar›n› teßvik edici uygun ortam olußtururlar. TDO’lar, genellikle iß kuracak girißimcileri destekleme amac›yla kamu sektörü taraf›ndan kurulmaktad›r. TDO, girißimcili¤in önündeki bürokratik engelleri azaltan en önemli yeniliklerden biri olup, sadece bilgi ve öneri sa¤lamakla s›n›rl› de¤ildir. TDO, yeni bir sanayi kurulußunun yer seçimi ve faaliyete geçmesi ya da mevcut sanayi tesisinin genißlemesi, yeniden yap›lanmas›, yenilenmesi için de gerekli tüm idari izinleri sa¤layabilmektedir. TDO’lar›n kurulmas›yla firmalar, tek bir elden ve k›sa süre içinde ißlemlerini yapt›rabilmektedir. Her bölgenin farkl› imkânlara ve özelliklere sahip olmas›, farkl› bölgesel gelißme yaklaß›mlar›n› zorunlu k›lmaktad›r. Bölgesel gelißme yaklaß›mlar›nda bölgeye özel unsurlar önemli rol oynad›¤› gibi, bölge d›ß› birçok unsurun etkileßimi de önem taß›maktad›r. Bu amaçla yerel ekonomik yap›n›n gelißtirilerek, gelir ve istihdam›n art›r›lmas›na yönelik bölge politikalar›n›n tan›mlanmas›, uygulanmas› ve sorunlar›n çözümü için, yukar›da de¤inilen araçlar d›ß›nda di¤er baz› araçlar ve örgütsel yap›lar da gelißtirilmißtir. Bunlardan baz›lar›, bölgesel yenilik ve teknoloji transferine yönelik olußturulan kurulußlar, Bölge ‹çi Sektörel Sanayi A¤lar›, Teknoparklar/Bilim Parklar› (3. belge), Organize Sanayi Bölgeleri (2. belge), Küçük Sanayi Siteleri, ‹ß ve Yenilik Merkezleri ve Girißimcili¤i Destekleme Merkezleridir.

Kaynak: REVAK Arßivi.

1 Güneydo¤u Anadolu Bölgesi’nde (Harran) yaßam. 258

3

Teknopark Nedir?

Uluslararas› Bilim Parklar› Birli¤i (IASP)’nin tan›m›na göre; - Bir veya birden fazla üniversite veya araßt›rma merkezi ile resmi veya faaliyet baz›nda ilißkili, - Bünyesinde bilgiye ve ileri teknolojiye dayal› sanayi firmalar›n›n kurulup, gelißmesini teßvik etmek üzere tasarlanm›ß, - ‹çinde yer alan kirac› firmalara, teknoloji transferi ve iß idaresi konular›nda destek sa¤layacak bir yönetim fonksiyonuna sahip, teßvik ve mülkiyete dayal› bir teßebbüstür.

2 Eskißehir Organize Sanayi Bölgesi.

[...] - Yeni bir ürün ve teknoloji gelißtirmeyi düßünen ve bu konuda yeterli teknik bilgiye sahip ilk yat›r›mc›lar, - Proje fikrine sahip olup, bunu ticari hayata geçirmek için destek isteyen girißimciler, - Mevcut ißletme koßullar›nda yeni ürün ve/ veya teknoloji gelißtirme olanaklar›na sahip olmayan, ancak, bu konuda yeterli bilgi birikimi bulunan küçük ve orta ölçekli sanayi firmalar›, - Teknolojinin h›zla de¤ißti¤i alanlarda sözkonusu yenilikler için kaynak yaratmak, teknoloji lisans anlaßmalar›na girmek, fikri mülkiyet haklar›n›n korunmas› konular›nda teknoloji edinim düzenlemelerine ihtiyaç duyan firmalar, TÜB‹TAK - MAM TEKNOPARKI ve TEKNOLOJ‹ GEL‹ÞT‹RME MERKEZ‹’N‹N sundu¤u olanak ve hizmetlerle gereksinimlerini karß›lama imkân›n› bulacaklard›r. Kaynak: http//www.mam.gov.tr/teknopark/tekno-park.html

4 Grenoble (Fransa): Avrupa düzeyinde teknoloji ve bilim merkezi.

259

Yöntem

Kentleşme Türkiye'de Ülke Geneline Yayõlmakta

Türkiye’deki Bölgesel Farklõlaşma Biçimleri

a. Kõyõ Bölgeleri / İç Bölgeler

a. İç Bölgeler - Kõyõ Bölgeleri Karşõtlõğõ ‹ç Bölgeler Geçiß Bölgeleri K›y› Bölgeleri

b. Doğu - Batõ İstanbul

b. Doğu - Batõ Karşõtlõğõ Do¤u

Bursa

Samsun

Zonguldak

Eskişehir Ankara

İzmir Konya

Bat›

Kayseri

Adana

Tart›ßmal› alanlar

Gaziantep

Baßl›ca sanayi merkezleri c. Hiyerarşik Bir Ağ İçindeki Kentler

c. Kentlerin Sõnõflandõrõlmasõ Ulusal ölçekte kent merkezi Bölgesel metropol 0

200 km

Bölgesel merkez ‹ßlevlerini tamam›yla yerine getiremeyen bölgeler

Kaynak: M. Bazin, Géographie Universelle, GIP-RECLUS.

1 Türkiye’deki bölgesel karß›tl›klar. 260

1985 Nüfus Sayõmõ Geçici Sonuçlarõna Göre Kentlerin Dağõlõmõ (bin)

Türkiye’deki Kentsel Ağ Baßkentler Bölgesel metropoller Bölgesel merkezler ‹ßlevlerini tamam›yla yerine getiremeyen bölgesel merkezler ‹l merkezleri Endüstriyel ißlevli ilçe merkezi Turistik ißlevli ilçe merkezi Çorlu

Gebze

Edirne

Ere¤li

Karabük K›r›kkale

Zonguldak

Adapazarõ

Turgutlu 0

100

200 km

Van

Denizli

K.Maraş

Salihli

Ş.Urfa

Mersin

Batman ‹skenderun

Kußadas›

5495

2251

1490

800

500

300

200

100

20

50

10

Fethiye

Ürgüp

Alanya

0

100

200 km

Selçuk Bodrum

Tarsus

Ceyhan

Kaynak: M. Bazin, “Le réseau urbain de la Turquie”, Travaux de l’Institut de Géographie de Reims, no. 65-66, s. 89-113.

Kaynak: M. Bazin, Géographie Universelle, GIP-RECLUS.

2 Türkiye’de kentlerin mekânsal da¤›l›m›.

Alõştõrma 1. Belge 1: a. Türkiye’de kentsel mekânsal da¤›l›m›n en yo¤un oldu¤u yerler nereleridir? b. K›y› bölgeleri/iç bölgeler karß›tl›¤› mekânsal da¤›l›m›n de¤ißken yo¤unlu-

¤unu anlamada ne gibi bir rol oynamaktad›r? c. Do¤u - bat› karß›tl›¤›n›n bu ba¤lamda bir önemi var m›d›r? d. Mekânsal da¤›l›m ile a¤ aras›ndaki fark nedir?

2. Belge 2: a. Türkiye hangi y›ldan itibaren “ço¤unlu¤u kentli” olan bir ülke haline gelmißtir? b. K›rsal bölgelerdeki y›ll›k büyüme 1945 y›l›ndan sonra kentlere oranla daha m› yo¤un olmußtur? c. Türkiye'deki kentlerin y›ll›k büyümesi en yüksek orana ne zaman ulaßm›ßt›r? d. Türkiye'deki k›rsal bölge nüfusunun y›ll›k büyüme oran› ne zaman negatif olmußtur? 3. Belge 3:

Nüfusu azalan iller Y›ll›k ortalama nüfus art›ß h›z› 0 ile % 1 aras›nda olan iller Y›ll›k nüfus art›ß h›z› % 1’in üzerinde, ancak Türkiye ortalamas›n›n alt›nda olan iller Y›ll›k nüfus art›ß h›z› Türkiye ortalamas› ile % 3 aras›nda olan iller Y›ll›k nüfus art›ß h›z› % 3’ün üzerinde olan iller

Kaynak: D‹E, nüfus say›mlar›.

3 1985 - 1990 döneminde illerin nüfus art›ß h›zlar›na göre s›n›fland›r›lmas›. 261

a. 1980 - 1990 tarihlerinde en yüksek y›ll›k büyüme oran›na sahip olan iller hangileridir? b. Bu iller kaç kategoride toplanabilir? c. Bu h›zl› büyüme neyi ifade etmektedir? d. Nüfus kayb›na u¤ram›ß olan illerle ilgili olarak ne söylenebilir?

Yöntem

Türkiye ve Avrupa: Zamanla Gelişen Bir Bütünleşme

1948 ‹thalat ‹hracat F. Almanya Cumhuriyeti Fransa İtalya Belçika-Lüksemburg Hollanda Büyük Britanya Danimarka İrlanda İspanya Yunanistan Portekiz AET Avusturya Finlandiya Norveç İsveç İsviçre EFTA Bulgaristan Macaristan Polonya RDA Romanya Çekoslavakya SSCB Yugoslavya Doğu Avrupa AVRUPA TOPLAM

0,8 3,7 9,4 2,1 2,3 24,3 0,2 0,0 0,3 0,6 0,0 4,37 1,5 1,1 0,4 2,9 3,5 9,4 0,4 0,9 0,3 0,0 1,3 5,4 0,0 0,1 8,4 61,5

1959 -1961 ‹thalat ‹hracat

3,8 5,7 6,4 0,9 1,9 14,7 0,4 0,7 0,1 5,4 0 40 2,6 1,4 0,6 3,3 3,4 11,3 0,5 0,8 0,5 0 0,6 7 0,1 0 9,5 60,8

18,6 3,5 7,4 1,8 2,5 12,1 1,7 0 0,6 0,1 0,1 47,5 2 0,7 0,2 1,5 1,4 5,9 0,3 0,9 1,4 1,5 0,3 2,4 1,4 0,8 9,2 62,2

1969 -1971 ‹thalat ‹hracat

15,8 5,7 9 3,3 1,7 9,1 1,7 0 1,7 0,5 0,2 48,9 1,4 0,8 0,2 0,8 3,5 6,9 0,4 1,3 1,2 1,7 0,4 3,6 1,4 0,9 11,3 67,1

18,2 4,7 9,5 2 2,3 10,5 0,4 0 0,6 0 0,2 48,1 1,3 0,5 0,3 1,3 5 8,4 0,5 1,5 1,06 1,1 0,8 1,3 5 1,1 13 69,5

19,8 6,3 6,6 3,3 3,4 5,3 1,3 0,2 0,7 0,9 0,9 48,8 1,3 0,4 0,3 0,7 7,5 10,3 0,8 2,3 1,4 1,4 0,9 2 5,1 1,4 15,4 74,5

1977 -1979 ‹thalat ‹hracat 15,1 6,4 7,9 2,2 2,2 5,4 0,2 0 1,3 0,3 0 41,2 1,7 0,6 0,3 0,8 5,5 9 0,6 0,5 0,4 0,3 2,8 0,9 1,7 0,7 7,9 58,1

1987 -1989 ‹thalat ‹hracat

22 19,2 8,7 3,4 3,3 4,9 0,3 0,3 0,7 0,2 0,7 63,8 1,8 0,1 0,1 0,8 5,3 8,3 0,6 1,5 1,4 0,6 2,4 0,9 4,9 1 13,4 85,5

14,4 4,9 7,1 2,7 2,7 4,9 0,3 0,1 1,6 0,7 0,2 39,6 1,3 0,5 0,2 1 2,5 5,5 0,1 0,6 0,5 0,2 1,5 0,3 3 1,8 8 53,1

1995 ‹thalat ‹hracat

19,4 4,8 8,3 2,5 3,1 5,2 0,5 0,2 1 0,8 0,2 46 1,5 0,2 0,1 0,7 2,4 4,9 0,2 0,2 0,5 0,2 0,5 0,3 3,4 0,5 5,8 56,7

15,5 5,6 8,9 2,6 3 5,1 0,5 0,5 1,7 0,6 0,2 44,8 0,8 0,7 0 1,5 2,3 5,3 1,1 0,2 0,2 0 1,0 0,4 8,4 0 11,3 61,2

23,3 4,8 6,7 2,1 3,4 5,2 0,6 0,2 1,6 1 0,3 49,2 1,3 0,20 0 0,5 1,1 3,1 0,8 0,7 1,3 0 1,4 0,3 0,7 0 10,5 62,8

Kaynak: S. Kançal ve J. Thobie, “La Turquie entre trois mondes”, Varia Turcica, 1997.

1 Türkiye’nin Avrupa ile yapt›¤› ticaretin ülkelere göre da¤›l›m› (toplama oranla, %). Ülkeler

Şirket Sayõsõ

Yabancõ Sermayenin Toplam Sermaye İçindeki Payõ (%)

Ülkeler

Şirket Sayõsõ

Yabancõ Sermayenin Toplam Sermaye İçindeki Payõ (%)

Büyük Britanya

131

17,5

İsveç

14

1,2

F. Almanya Cum.

248

10,3

Avusturya

25

0,4

Hollanda

60

10,0

İzlanda

1

0,3

İtalya

44

8,8

Finlandiya

8

0,2

Fransa

54

4,6

EFTA

165

15,0

9

2,0

BATI AVRUPA

758

71,3

Belçika

20

1,4

Yugoslavya

6

Lüksemburg

12

1,4

SSCB

Yunanistan

9

0,1

DOĞU AVRUPA

İspanya

6

0,1

AVRUPA’NIN TAMAMI

593

56,3

117

12,9

Danimarka

AVRUPA TOPLULUĞU İsviçre

ABD Japonya

İhracat 1986 1991

İthalat 1986 1991

EFTA

78,7

111

87,2

109

İsrail

2,5

3,4

4,3

5,9

Avrupa Ülkeleri

15

23,7

19,4

24,3

Türkiye

3,1

6,2

4,7

8,2

Malta

0,4

0,7

0,7

1,4

Kõbrõs

0,3

0,6

0,9

1,5

Mağrip

9,1

13,1

9,5

11,1

Orta ve Doğu

Asya

23,5

50

22,6

37,9

Latin Amerika

19,9

25,1

11,8

16,5

AB

56,9

91,8

75,2

71,2

0,14

Japonya

33,5

51,8

11,5

22,2

2

0,06

Güney Afrika

8,1

8,4

4,7

5,8

8

0,2

Ortadoğu

6,4

6,3

7,5

7,5

776

71,5

130

8,3

25

4,6

Kaynak: DPT, Yabanc› Sermaye Dairesi.

2 1 Ocak 1990 tarihinde Türkiye’ye yönelik do¤rudan yat›r›mlar›n ülkelere göre da¤›l›m›. 262

Ma¤rip: Cezayir, Fas, Tunus Asya: ASEAN, Hong Kong, Çin, Güney Asya, Asya’n›n di¤er bölgeleri ASEAN: Brunei, Endonezya, Malezya, Filipinler, Singapur, Tayland. Güney Asya: Bangladeß, Bhutan, Hindistan, Maldiv Adalar›, Nepal, Pakistan Asya’n›n Di¤er Bölgeleri: Afganistan, Kamboçya, Laos, Makao, Myanmar, Mo¤olistan, Kuzey Kore, Vietnam Kaynak: Eurostat.

3 Avrupa Toplulu¤u’nda ticaret.

Alõştõrma Nüfus (Milyon)

Ülke

Belge 1, 2, 3, 4 ve 5:

Belçika Danimarka Almanya Yunanistan İspanya Fransa İrlanda İtalya Lüksemburg Hollanda Avusturya Portekiz Finlandiya İsveç İngiltere TOPLAM Bulgaristan Kõbrõs Estonya Macaristan Letonya Litvanya Malta Polonya Çek Cum. Romanya Slovakya Slovenya Türkiye TOPLAM

a. Türkiye’nin 1948 y›l›nda gerçekleßtirdi¤i ticari ilißkilerde Avrupa’n›n (CEE, AELE ve Do¤u Avrupa) pay› nedir? b. Bu pay 1995 y›l›nda ne oranda artm›ßt›r? c. Bu ilißkilerin en büyük bölümü hangi ülke taraf›ndan sa¤lanmaktad›r? d. Bu ülkenin 1990 y›l›nda Türkiye’ye gelen do¤rudan sermayenin baßl›ca yat›r›mc›s› oldu¤u söylenebilir mi? e. Türkiye, EFTA’n›n 1991 y›l›ndaki ticari ilißkilerinde nas›l bir rol oynamaktad›r? Bu oran neyi ifade etmektedir?

10,213 5,313 82,038 10,533 39,394 58,966 3,744 57,612 0,429 15,760 8,082 9,980 8,160 8,854 59,247 375,325 8,230 0,752 1,446 10,092 2,439 3,701 0,377 38,667 10,290 22,489 5,393 1,978 64,385 545,564

Nüfus Payõ %

Avrupa Parlamentosu’ndaki Sandalye Sayõsõ

AB Konseyi’ndeki Oy Sayõsõ

Komisyondaki Temsil

1,87 0,97 15,04 1,93 7,22 10,81 0,69 10,56 0,08 2,89 1,48 1,83 0,95 1,62 10,86 1,51 0,14 0,27 1,85 0,45 0,68 0,07 7,09 1,89 4,12 0,99 0,36 11,80 100,0

25 16 99 25 64 87 15 87 6 31 21 25 16 22 87 626 21 6 7 25 10 15 6 64 25 44 16 9 89 963

5 3 10 5 8 10 3 10 2 5 4 5 3 4 10 87 4 2 3 5 3 3 2 8 5 6 3 3 10 144

1 1 2 1 2 2 1 2 1 1 1 1 1 1 2 20 1 1 1 1 1 1 1 2 1 1 1 1 2 35 Kaynak: Cumhuriyet, 8.12.2000.

4 AB’nin güncel kurumsal yap›s›n›n genißleme sonras›na uyarlanmas› ve ülkelerin temsili a¤›rl›klar›.

f. Avrupa’n›n Türkiye’den yapt›¤› ithalat 1986 - 1991 döneminde nas›l bir gelißme göstermißtir?

15’ler Avrupas› AB’ye aday ülke

İzlanda

Adayl›k görüßmeleri baßlamam›ß ülkeler

İsveç

Atlas Okyanusu

Kaynak: Limes, Golias, Güz 2000.

Finlandiya Norveç

Rusya

Estonya Letonya Litvanya

Kazakistan

Belarus Ukrayna

H aza r D en i zi

Moldovya Macaristan Slovenya Romanya

Fransa

Gürcistan

İtalya

Portekiz

Bulgaristan İran

Türkiye

İspanya Yunanistan

A kd eni z Fas

Azerbaycan Ermenistan

K arad en i z

Cezayir

Tunus

Malta

Suriye Kõbrõs

Lübnan

5 1985 - 1990 döneminde illerin nüfus art›ß h›zlar›na göre s›n›fland›r›lmas›. 263

Irak

h. 2000 y›l›nda Avrupa Birli¤i’nde kaç ülke yer almaktayd›? Avrupa’yla 1990 - 2000 döneminde bütünleßen ülkeler hangileridir? ›. Türkiye’nin “Büyük Avrupa” bünyesinde oynad›¤› demografik ve siyasal rol nedir?

Polonya Çek Cumhuriyeti Slovakya

g. 1990 Y›l›nda Avrupa Toplulu¤u’nda kaç ülke vard›?

Yöntem 1

Türkiye’de Sismik Risklerle Mücadele

“Deprem Dede” Depremi Anlattõ

2

‹stanbul’da olas› bir depreme karß› haz›rl›klar sürdürülüyor, daha önceki çal›ßmalar da gözden geçiriliyor. ‹stanbul Büyükßehir Belediye Baßkan› Ali Müfit Gürtuna, kentte do¤abilecek hasarlar göz önüne al›narak önlemlerin ele al›nd›¤›n›, kenti mikro ölçekte masaya yat›rd›klar›n› belirterek 5 ayr› noktada tam donan›ml› “acil müdahale istasyonu” kurmay› düßündüklerini ve bunlardan üçünü Fatih, Þißli ve Kavac›k’ta kurduklar›n› belirtti. Baßkan Gürtuna, 500 kißilik bir ekibin de itfaiye bünyesinde acil kurtarma konusunda e¤itildi¤ini söyledi ve “Bir deprem durumunda teknik haz›rl›klar›m›z›n tamamlanm›ß olmas›n› arzu ediyoruz” dedi.

Bo¤aziçi “Bo¤aziçiÜniversitesi Üniversitesi Kandilli Kandilli Rasathanesi Rasathanesi ve Deprem Araßt›rma Araßt›rmaEnstitüsü Enstitüsü Müdürü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete Iß›kara, Milas Belediye Dü¤ün Salonu’nda ö¤rencilere depremle ilgili konferans verdi. Depremde iki önemli konu oldu¤unu, bunlardan birinin depreme karß› bilinçli olmak, di¤erinin ise depremden en az kay›pla korunmay› bilmek oldu¤unu kaydeden Iß›kara, ßimdiye kadar inßaatlarda ißin rant yönünü yönüne dikkat edildi¤ine ißaret etti. Deprem kußa¤›ndaki kußa¤›ndaki yerleßim yerleßimyerlerinde yerlerinde 3 - 4 kattan yüksek bina yap›lmamas› gerekti¤ini bildiren Iß›kara, bu tür yerlerdeki inßaatlar›n iyi denetlenmesinin insan hayat› için zorunluluk oldu¤unu belirtti. belirtti.”

Belediye Saray›’nda gerçekleßtirilen ve aralar›nda üst düzey yöneticilerin bulundu¤u koordinasyon toplant›s› önceki gün Gürtuna baßkanl›¤›nda yap›ld›. Toplant›dan önce aç›klama yapan Gürtuna, ‹stanbul’da olas› bir depreme karß› 17 A¤ustos depreminden önce ve sonra yapt›klar› haz›rl›k çal›ßmalar›n› gözden geçirdiklerini belirtti.

Kaynak: Cumhuriyet, 14.12.2000.

Alõştõrma

Kaynak: Cumhuriyet, 19.11.1999.

Belge 1, 2, 3, 4 ve 5: a. Bas›n› kaynak olarak kullanarak depreme karß› ne gibi önlemler al›nabilir? Bas›n hangi aç›lardan co¤rafi inceleme için olas› bir kaynak niteli¤indedir? b. Sismik risklerle mücadelede bilim adamlar›n›n sorumlulu¤u nedir?

3

İstanbul Depreme Hazõrlanõyor

c. 1. belgede sismik risklere yönelik olarak verilen iki tavsiye nedir? d. 1, 2, 3, 4 ve 5. belgelerden yola ç›karak Türkiye’de sismik risklerle mücadelede rol oynayan özel ya da kamusal aktörleri s›ralay›n. e. ‹stanbul Valili¤i taraf›ndan yürütülen sismik risklerle mücadele program›n›n ana hatlar› nelerdir?

Deprem ve Afet Acil Yardõm Ekibi

4

“‹stanbul Büyükßehir Belediyesi ve ‹l Sivil Savunma Müdürlü¤ü ißbirli¤iyle kurulan "Deprem ve Afet Acil Yard›m Ekibi" dün düzenlenen bir törenle e¤itime baßlad›.

f. Do¤al afetler söz konusu oldu¤unda bilgiye ulaßma araçlar› hangi aç›lardan önem taß›maktad›r? g. Milli E¤itim Bakanl›¤›’n›n risklerle mücadele politikalar› aç›s›ndan önemi nedir? h. Büyükßehir Belediyesi risklerle mücadelede ne gibi ad›mlar atm›ßt›r?

İlkyardõm Gönüllülerine Belge

“‹stanbul Büyükßehir Belediyesi Acil Yard›m ve Cankurtarma Müdürlü¤ü’nün Kas›m 1999’dan bu yana düzenledi¤i ‹lkyard›m E¤itimi Gönüllüleri Semineri’ne kat›lan 500 gönüllüye "‹lkyard›m Gönüllüsü Kat›l›m Belgesi" verilecek. ‹stanbul Büyükßehir Belediyesi’nde bugün düzenlen törene Büyükßehir Belediye Baßkan› Ali Müfit Gürtuna ile Kandilli Rasathanesi Müdürü ve Baßbakanl›k Dan›ßman› Prof. Dr. Ahmet Mete Iß›kara kat›lacak.”

Edirnekap›’daki Yol Bak›m Müdürlü¤ü Tesisleri’ndeki törende konußan ‹stanbul Büyükßehir Belediye Baßkan› Ali Müfit Gürtuna, ‘Bilim adamlar› ‹stanbul’da yeni bir depremin olmayaca¤›n› söylüyor. Biz olacakm›ß gibi haz›rl›kl› olmal›y›z. Kat›l›mlarla 500’e ulaßacak olan bu sivil savunma ekibi ißini çok iyi bilecek ve çok iyi yapacak’ dedi.” Kaynak: Cumhuriyet, 19.10.1999.

Kaynak: Cumhuriyet, 1.6.2000.

264

5

Afet Kurulu Görev Başõnda

Deprem uyar› cihaz› ile ilgili olarak ßirketlere fizibilite çal›ßmalar› yapt›r›lmas›. Halk›n e¤itilmesi için e¤itim filmi haz›rlanarak tüm televizyon kanallar›nda gösterilmesi çal›ßmalar› yap›lmas›.

“Vali Erol Çak›r baßkanl›¤›ndaki ‘‹stanbul Afet Yönetim Kurulu’nun çal›ßmalar› aral›ks›z sürdürülüyor. ‹stanbul Valili¤i’nden yap›lan yaz›l› aç›klamada, 16 Kas›m Sal› günü gerçekleßtirilen toplant›da afet öncesi ve sonras› al›nmas› gereken önlemlerle, yap›lmas› gereken ißlemler görüßüldü. Aç›klamada, afet öncesi ve sonras› al›nmas› gereken önlemlerle yap›lmas› gereken ißlemler ßöyle s›raland›: Haberleßme: ‹l d›ß› haberleßme için kriz merkezi içinde Telsiz ve Radyo Amatörleri Cemiyeti’ne (TRAC) yer ve olanak sa¤lanmas›. Telefonla haberleßme için uygun görülen kißilere “kadastrof sistemi”nin kurulmas›n›n sa¤lanmas›. Uydu telefon makinelerini al›nmas›. Bilgisayardan bilgisayara mesaj sisteminin kurulmas›. Muhabere elektronik bilgi sisteminin (MEBS) kurulmas›. Elektrik: ‹ßyeri ve apartmanlara jeneratör kurulmas› zorunlulu¤u getirilmesi. E¤itim: Okullarda deprem konusunda ö¤rencilere deprem tatbikatlar› yapt›r›lmas›, okul s›ralar›n›n çelik profilden yap›lmas› ve Milli E¤itim Bakanl›¤›’na teklif arz edilmesi.

Sa¤l›k: K›sa vadede hastanelerin güçlendirilmesi, takviye edilip, gözden geçirilmesi. Ambulans say›s›n›n artt›r›lmas›. Uygun hastane bahçelerine prefabrike ameliyathanelerin yapt›r›lmas›. Hastanelerin jeneratör eksiklerinin giderilmesi, özel hastanelerin de teßvik edilmesi. Televizyonlarda psikolojik tedavi ile ilgili sa¤l›k filmlerinin haz›rlanarak gösterilmesi. TIR veya kamyonet içinde mobil ameliyathaneler tesis edilmesi. Denizde hastane gemi olußturulmas›. Çad›r hastane olußturulmas›. Genel kurtarma: Ekiplerin e¤itimi, techizi ve sivil savunma örgütlerinin bu konuda teßvik edilmesi. Acil yard›m kurtarma ekip e¤itim merkezi kurulmas›. ‹lçelerde afet yönetim merkezi kurulmas›. Uygun olan her kuruluß içinde kurtarma ve acil yard›m ekipleri olußturulmas›. Trafik konusunda acil ulaß›m plan› yap›lmas›. Köprülerin hasara u¤ramas› halinde deniz araçlar›n›n kullan›lmas›n›n sa¤lanmas›...” Kaynak: Cumhuriyet, 21.11.1999.

KOM 11 YOL

U

5

Gayrettepe Mahalle Afet Yönetimi Master Planõ’ndan Örnek KOM

NS

3

GÖK

TÜR

K SO

K.

AMB

ULA

J 1

KOM Sand›¤›

2

Toplanma Alan›

3

KOM KAP (Komßuluk Kaptan›)

4

KOM KUR (Arama, kurtarma)

5

KOM MED (‹lkyard›m)

6

KOM KON (Altyap› tehlike, yang›n kontrol)

4

ER TE

M

2

KOM S›n›r›

SO K

OK

.

.

TS

Apartman Girißi

BE

YA Z

DU

1

‹lkyard›m ‹stasyonu

6

K.

J

Kurtarma Köpe¤i Kaç›ß Yolu



N

EN



LU

SO

J

Jeneratör

Kaynak: MAY (Mahalle Afet Yönetimi), Y‹M (Yar› Zamanl› ‹nßaat Mühendisi) Mimar Can Elmas.

6 Gayrettepe Mahalle Afet Yönetimi. 265

Yöntem

Türkiye’de İl ve İlçelerin Sosyo-ekonomik Gelişmişlik Sõralamasõ

Alõştõrma

1

Belge 1, 2 ve 3 a. Türkiye’de illerin sosyo-ekonomik gelißmißlik s›ralamalar›n› dikkate alarak, her co¤rafi bölge için ayr› ayr› en gelißmiß 2 ili belirleyiniz. (Kitab›n 251. sayfas›ndaki 4. belge kullan›lacak). b. Türkiye'de ilçelerin sosyo-ekonomik gelißmißlik s›ralamalar›n› dikkate alarak, her co¤rafi bölge için ayr› ayr› en gelißmiß 5 ilçeyi belirleyiniz.

Değişim Katsayõsõ

De¤ißim katsay›s›, standart sapman›n aritmetik ortalamaya oran›d›r. Örne¤in, Türkiye’nin de¤ißim katsay›s› 7 co¤rafi bölgemizin kißi baß›na GSY‹H de¤erlerinin standart sapmas›n›n bunlar›n aritmetik ortalamas›na bölünmesi ile elde edilir. E¤er bu de¤er yüksek ise, Türkiye’nin bölgeleri aras›ndaki gelißmißlik farklar› yüksek, düßük ise gelißmißlik farklar› düßük olmaktad›r. Ancak bu de¤er Türkiye’nin de¤ißim katsay›s›d›r. Bölgelerin de¤ißim katsay›s›n› hesaplamak için illerin kißi baß›na GSY‹H de¤erleri esas al›nmaktad›r.

İ lç el erin So sy o-e kono mi k

2 ADANA Büyükßehir Ceyhan Osmaniye Bahçe Pozant› Kadirli ‹mamo¤lu Kozan Karataß Yumurtal›k Düziçi Karaisal› Alada¤ Tufanbeyli Feke Saimbeyli ADIYAMAN Merkez Gölbaß› Besni Kahta Tut Çelikhan Samsat Gerger Sincik AFYON Merkez Sand›kl› Bolvadin Dazk›r› Emirda¤ Dinar Sultanda¤› ‹scehisar Baßmakç› Evciler Çay Bayat Þuhut Sincanl› K›z›lören ‹hsaniye Çobanlar Hocalar AĞRI Merkez Do¤ubeyaz›t Patnos Eleßkirt Taßl›çay Tutak Hamur Diyadin

2 116 146 217 228 255 282 294 369 403 506 512 573 618 647 672 170 299 554 627 730 746 806 841 854 48 157 183 205 215 243 273 293 312 360 373 425 488 574 603 681 716 717 352 674 757 800 821 833 843 844

AMASYA Merkez Merzifon Suluova Gümüßhac›köy Taßova Göynücek Hamamözü ANKARA Gölbaß› Polatl› Elmada¤ Çubuk Kazan Beypazar› Þ.Koçhisar Çaml›dere Ayaß Nall›han K.Hamam Akyurt Güdül Kalecik Evren Bala Haymana ANTALYA Merkez Kemer Alanya Manavgat Serik Akseki Finike Kumluca Kale Kaß Gazipaßa Elmal› Korkuteli ‹brad› Gündo¤muß ARTVİN Merkez Arhavi Murgul Hopa Borçka Ardanuç Þavßat Yusufeli

126 135 159 405 531 675 725 85 95 101 104 106 137 154 190 195 214 241 266 368 370 482 504 505 3 29 39 64 142 208 210 272 279 285 306 334 350 495 611 94 156 161 169 438 469 553 598

AYDIN Kußadas› Merkez Nazilli Söke Yenihisar Germencik ‹ncirliova Buharkent Yenipazar Sultanhisar Çine Koçarl› Kuyucak Bozdo¤an Karacasu Kößk Karpuzlu BALIKESİR Band›rma Merkez Ayval›k Edremit Burhaniye Marmara Erdek Gönen Susurluk Havran Bigadiç Gömeç Savaßtepe Manyas S›nd›rg› Dursunbey ‹vrindi Kepsut Balya BİLECİK Bozüyük Merkez Sö¤üt Osmaneli Pazaryeri Gölpazar› Yenipazar ‹nhisar BİNGÖL Merkez K›¤› Yayladere Solhan Karl›ova Genç Adakl› Yedisu

8 20 61 65 74 191 198 199 220 221 235 260 262 331 358 406 579 30 33 37 40 59 83 113 127 162 290 337 361 384 436 500 537 545 589 653 67 82 171 230 284 381 552 567 330 631 735 777 785 799 817 838

BİTLİS Tatvan Merkez Ahlat Adilcevaz Güroymak Hizan Mutki BOLU Merkez Düzce Yeniça¤a Gerede Akçakoca Mengen Seben Cumaova K›br›sc›k Mudurnu Çilimli Göynük Gölyaka Dörtdivan Y›¤›lca BURDUR Merkez Bucak Gölhisar Karamanl› Tefenni A¤lasun Yeßilova Çeltikçi Çavd›r Alt›nyayla Kemer BURSA Büyükßehir Gemlik Orhangazi ‹negöl Karacabey Mudanya M.Kemalpaßa Gürsu Yenißehir Kestel ‹znik Orhaneli Harmanc›k Büyükorhan Keles

328 340 496 643 726 850 851 31 86 133 212 237 287 347 396 426 476 520 565 621 664 699 60 132 144 264 308 362 380 443 446 465 507 1 45 69 79 96 114 134 138 194 222 244 354 452 549 571

ÇANAKKALE Merkez Bozcaada Çan Gökçeada Gelibolu Biga Eceabat Ezine Ayvac›k Lapseki Bayramiç Yenice ÇANKIRI Merkez Atkaracalar Kurßunlu Ilgaz Çerkeß Þabanözü Eskipazar Eldivan Bayramören Korgun Orta Yaprakl› K›z›l›rmak Ovac›k ÇORUM Merkez Osmanc›k Sungurlu Alaca ‹skilip Karg› Dodurga O¤uzlar Ortaköy Bayat Mecitözü Bo¤azkale Laçin U¤urluda¤ DENİZLİ Merkez Sarayköy Babada¤ Akköy Buldan Bozkurt Serinhisar Çardak

266

35 46 125 128 174 180 196 213 311 314 351 478 73 187 300 310 343 420 423 466 479 519 568 665 700 729 63 359 415 434 498 594 609 652 655 678 704 753 768 789 4 160 184 206 232 242 258 318

Bekilli Çivril Honaz Çal Tavas Güney Ac›payam Baklan Kale Beya¤aç Çameli DİYARBAKIR Merkez Ergani Silvan Bismil Çüngüß Çermik Hani Ç›nar E¤il Hazro Lice Dicle Kulp Kocaköy EDİRNE Merkez Keßan Uzunköprü Havsa Enez Sülo¤lu ‹psala Lalapaßa Meriç ELAZIĞ Merkez A¤›n Keban Maden Sivrice Karakoçan Kovanc›lar Alacakaya Baskil Palu Ar›cak ERZİNCAN Merkez Kemaliye Üzümlü

321 322 325 335 365 432 439 453 464 578 629 62 513 605 656 741 765 796 814 816 818 832 835 836 849 22 117 158 292 377 419 463 534 566 56 276 342 525 613 630 673 698 733 744 827 111 375 413

Tercan Refahiye ‹liç Kemah Çay›rl› Otlukbeli ERZURUM Merkez Aßkale Oltu Pasinler Il›ca Pazaryolu Tortum ‹spir Narman Uzundere Olur Horasan Köprüköy Þenkaya H›n›s Çat Karaçoban Karayaz› Tekman ESKİŞEHİR Merkez Çifteler Mahmudiye Beylikova Sar›cakaya Sivrihisar ‹nönü Seyitgazi Mihalgazi Alpu Mihal›çç›k Günyüzü Han GAZİANTEP Büyükßehir Kilis Nizip ‹slahiye Araban O¤uzeli Yavuzeli Karkam›ß Nurda¤›

455 521 529 558 595 614 50 441 457 557 583 668 684 691 702 709 714 747 754 755 781 829 840 852 856 5 201 218 236 270 324 346 410 456 499 517 599 636 13 246 278 367 650 659 689 734 748

GİRESUN Merkez Görele Bulancak Tirebolu Þ.Karahisar Eynesil Piraziz Alucra Do¤ankent Keßap Espiye Çanakç› Dereli Ya¤l›dere Güce Çamoluk GÜMÜŞHANE Merkez Köse Kelkit Torul Þiran Kürtün HAKKARİ Merkez Yüksekova Þemdinli Çukurca HATAY ‹skenderun Merkez Dörtyol Erzin Belen Reyhanl› K›r›khan Samanda¤ Yaylada¤› Kumlu Hassa Alt›nözü ISPARTA Merkez Uluborlu Atabey Yenißarbademli E¤irdir Senirkent Keçiborlu Þarkikaraa¤aç

47 203 233 256 295 416 437 474 493 510 526 660 718 732 803 823 175 518 539 551 562 767 379 727 802 809 43 80 173 176 204 274 296 390 661 712 728 764 25 92 123 165 167 181 182 216

Yalvaç Gönen Gelendost Aksu Sütçüler İÇEL Merkez Tarsus Anamur Silifke Erdemli Ayd›nc›k Bozyaz› Çaml›yayla Mut Gülnar İSTANBUL Büyükçekmece Yalova Silivri Þile Çatalca İZMİR Çeßme Alia¤a Urla Selçuk Seferihisar Menemen Foça Torbal› Karaburun Kemalpaßa Menderes Ödemiß Tire Bergama Dikili K›n›k Beyda¤ Bay›nd›r Kiraz KARS Merkez Sar›kam›ß Ka¤›zman Arpaçay Akyaka Selim Susuz Digor

253 302 303 393 444 7 70 147 153 238 280 326 364 401 424 19 27 28 110 143 11 18 32 72 90 93 100 103 107 115 118 131 140 141 145 298 316 329 564 168 530 737 769 771 783 797 826

İllerin Sosyo-ekonomik Gelişmişlik Sõralamasõnõ Belirlemede Kullanõlan Yöntem 3

‹llerin sosyo-ekonomik gelißmißlik s›ralamas› Temel Bileßenler Analizi Yöntemi kullan›larak elde edilmektedir. Bu yöntemde, illerin sosyoekonomik yap›sal niteliklerini belirleyen demografi, istihdam, e¤itim, sa¤l›k, sanayi, tar›m, inßaat, mali ve di¤er refah göstergeleri olarak 58 de¤ißkenin bileßik endeksi olußturulmußtur. Bu yöntemde, de¤ißkenler aras› ba¤lant› yap›s› dikkate al›nmakta, araßt›rmac›lar›n d›ßardan müdahale etmesine olanak tan›nmamaktad›r.

Ge li ş m i ş lik S õ r al am asõ KASTAMONU Merkez Abana Tosya ‹nebolu Azdavay Bozkurt Taßköprü Devrekani Çatalzeytin Araç Daday Seydiler Cide Küre A¤l› Þenpazar ‹hsangazi P›narbaß› Hanönü Do¤anyurt KAYSERİ Büyükßehir Hac›lar Talas Develi Felahiye ‹ncesu Bünyan Yahyal› Sar›o¤lan Yeßilhisar P›narbaß› Özvatan Akk›ßla Sar›z Tomarza KAYSERİ Lüleburgaz Merkez Babaeski P›narhisar Pehlivanköy Vize Demirköy Kofçaz KIRŞEHİR Merkez Mucur Kaman

97 98 223 229 307 427 447 468 484 490 501 515 548 575 624 648 686 697 705 824 10 91 122 252 257 283 313 378 391 430 480 492 533 556 585 42 89 124 234 254 269 315 481 76 226 288

Çiçekda¤ Boztepe Akp›nar Akçakent KOCAELİ Merkez Gebze Körfez Gölcük Karamürsel Kand›ra KONYA Büyükßehir Ere¤li Akßehir Seydißehir Beyßehir Akören Karap›nar Ilg›n Sarayönü Kulu Çumra Yal›hüyük Derebucak Cihanbeyli Kad›nhan› Güneys›n›r Hüyük Taßkent Do¤anhisar Emirgazi Alt›nekin Bozk›r Tuzlukçu Yunak Had›m Ah›rl› Derbent Halkap›nar Çeltik KÜTAHYA Merkez Tavßanl› Simav Gediz Dumlup›nar Emet Þaphane Hisarc›k Alt›ntaß Domaniç

509 584 602 774 6 17 24 58 99 445 9 121 129 177 197 261 301 309 332 336 348 395 431 451 475 477 483 502 542 561 586 591 604 606 615 682 692 739 751 57 163 297 339 344 382 407 516 546 572

Çavdarhisar Pazarlar Aslanapa MALATYA Merkez Yeßilyurt Arapkir Hekimhan Battalgazi Akçada¤ Darende Do¤anßehir Kuluncak Arguvan Yaz›han Do¤anyol Potürge Kale MANİSA Merkez Turgutlu Soma Salihli Akhisar Alaßehir Gölmarmara Demirci Ahmetli K›rka¤aç Kula Saruhanl› Sar›göl Gördes Köprübaß› Selendi K.MARAŞ Merkez Elbistan Göksun Afßin Pazarc›k Ça¤l›yancerit And›r›n Türko¤lu Nurhak Ekinözü MARDİN Merkez K›z›ltepe Nusaybin Midyat Yeßilli

Kaynak: ‹llerin Sosyo-Ekonomik Gelißmißlik S›ralamas› Araßt›rmas›, 1998, DPT. 587 623 693 41 286 356 442 497 536 569 649 695 742 770 780 813 820 26 75 81 87 119 239 250 289 291 304 327 398 408 460 608 634 77 224 485 527 538 577 625 644 766 779 179 576 628 670 710

Ömerli Maz›da¤› Derik Dargeçit Savur MUĞLA Bodrum Marmaris Merkez Datça Milas Ortaca Dalaman Fethiye Ula Köyce¤iz Yata¤an Kavakl›dere MUŞ Merkez Varto Malazgirt Hasköy Bulan›k Korkut NEVŞEHİR Merkez Ürgüp Avanos Hac›bektaß Gülßehir Derinkuyu Kozakl› Ac›göl NİĞDE Merkez Bor Uluk›ßla Çamard› Altunhisar Çiftlik ORDU Merkez Fatsa Ünye Gülyal› Perßembe Aybast› Gölköy Mesudiye Kabadüz Ulubey

782 788 807 825 834 12 14 44 66 112 130 139 148 227 251 265 404 486 776 793 810 815 855 52 152 200 275 371 417 440 688 102 150 448 588 635 798 54 207 245 414 422 610 622 632 651 657

Kumru Çamaß Gürgentepe Kabataß Akkuß Korgan ‹kizce Çatalp›nar Çaybaß› RİZE Merkez F›nd›kl› Ardeßen Hemßin Pazar Çayeli ‹yidere ‹kizdere Çaml›hemßin Derepazar› Kalkandere Güneysu SAKARYA Merkez Sapanca Hendek Pamukova Akyaz› Geyve Karasu Tarakl› Kocaali Sö¤ütlü Ferizli Kaynarca Karapürçek SAMSUN Merkez Bafra Çarßamba Havza Terme Vezirköprü Tekkeköy 20-May Ladik Alaçam Kavak Yakakent Sal›pazar› Asarc›k Ayvac›k

267

671 713 715 721 752 758 760 775 787 55 248 281 341 349 385 399 421 429 462 633 701 34 136 231 267 357 363 409 459 528 555 593 597 639 15 166 189 225 240 333 428 511 524 580 637 646 736 773 778

SİİRT Merkez Ayd›nlar Kurtalan Baykan Eruh Þirvan Pervari SİNOP Merkez Boyabat Ayanc›k Gerze Türkeli Erfelek Dura¤an Saraydüzü Dikmen SİVAS Merkez Divri¤i Sußehri Gemerek Þark›ßla Gölova Gürün ‹mranl› Ak›nc›lar Kangal Zara Koyulhisar Y›ld›zeli Hafik Do¤anßar Ulaß Alt›nyayla TEKİRDAĞ Çorlu Çerkezköy Merkez M.Ere¤lisi Muratl› Þarköy Saray Malkara Hayrabolu TOKAT Merkez Turhal Niksar Yeßilyurt

186 547 743 795 839 848 853 78 249 383 412 508 662 740 784 822 53 271 320 400 418 470 491 535 540 543 550 581 638 654 720 722 792 16 23 36 68 172 185 192 202 317 108 178 345 353

Zile Erbaa Baßçiftlik Pazar Reßadiye Almus Artova Sulusaray TRABZON Merkez Beßikdüzü Vakf›kebir Akçaabat Sürmene Çarß›baß› Of Yomra Çaykara Maçka Tonya Arsin Arakl› Dernekpazar› Hayrat Þalpazar› Köprübaß› Düzköy TUNCELİ Merkez Pertek Hozat Çemißgezek Pülümür Nazimiye Ovac›k Mazgirt ŞANLIURFA Merkez Birecik Ceylanp›nar Bozova Siverek Viranßehir Suruç Hilvan Akçakale Halfeti Harran UÞAK Merkez Banaz

355 392 435 645 658 676 677 786 21 188 193 219 263 366 387 433 450 454 522 544 563 607 641 663 679 683 211 592 612 619 642 666 696 731 105 458 489 596 640 669 694 723 761 801 830 38 268

Ulubey Karahall› Eßme Sivasl› VAN Merkez Erciß Edremit Gevaß Baßkale Muradiye Saray Özalp Çatak Çald›ran Gürp›nar Bahçesaray YOZGAT Merkez Yerköy Çand›r Bo¤azl›yan Sorgun Çay›ralan Þefaatli Yenifak›l› Sar›kaya Saraykent Çekerek Akda¤madeni Ayd›nc›k Kad›ßehri ZONGULDAK Karabük Merkez Ere¤li Safranbolu Devrek Çaycuma Alapl› Yenice Gökçebey Eflani AKSARAY Merkez Ortaköy Sar›yahßi Eskil Güzelyurt Güla¤aç A¤açören

323 388 411 449 151 616 708 750 804 812 819 831 842 845 847 858 149 209 319 389 394 461 487 532 541 626 667 685 772 808 49 71 84 109 247 305 374 514 590 749 120 372 471 503 523 706 745

BAYBURT Merkez 259 Ayd›ntepe 601 Demirözü 738 KARAMAN Merkez 88 Ermenek 338 Ayranc› 559 Kaz›mkarabekir617 Baßyayla 620 Sar›veliler 690 KIRIKKALE Merkez 51 Yahßihan 277 Bahßili 376 Delice 402 Keskin 472 Karakeçili 494 Çelebi 570 Sulakyurt 600 Bal›ßeyh 707 BATMAN Merkez 155 Kozluk 711 Hasankeyf 790 Gercüß 805 Beßiri 811 Sason 837 ŞIRNAK Cizre 386 Merkez 582 Silopi 687 Uludere 763 ‹dil 828 Beytüßßebap 846 Güçlükonak 857 BARTIN Merkez 164 Amasra 397 Kurucaßile 473 Ulus 703 ARDAHAN Merkez 560 Posof 719 Göle 756 Hanak 759 Ç›ld›r 791 Damal 794 IĞDIR Merkez 467 Karakoyunlu 680 Aral›k 724 Tuzluca 762

Yöntem

Türkiye’de İstatistiki Bölge Birimleri Sõnõflandõrõlmasõ

Alõştõrma

İstatistiki Bölge Birimleri Sõnõflandõrõlmasõ 1

Belge 1, 2 ve 3

Bölgesel istatistiklerin toplanmas›, gelißtirilmesi, bölgelerin sosyo-ekonomik analizlerinin yap›lmas›, bölgesel politikalar›n çerçevesinin belirlenmesi ve Avrupa Birli¤i Bölgesel ‹statistik Sistemine uygun karß›laßt›r›labilir istatistiki veri taban› olußturulmas› amac›yla, ülke genelinde ‹statistiki Bölge Birimleri S›n›fland›r›lmas› tan›mlanm›ßt›r.

a. ‹statistiki Bölge Birimleri S›n›fland›r›lmas›n›n amac› nedir? b. ‹statistiki Bölge Birimleri S›n›fland›r›lmas›n› Türkiye’nin geleneksel 7 co¤rafi bölge esas›na göre s›n›fland›r›lmas›yla karß›laßt›r›n›z. c. ‹statistiki Bölge Birimleri S›n›fland›r›lmas›nda (Düzey 3) il gruplamalar›n›n arkas›ndaki mant›¤› anlat›n›z.

Kaynak: Resmi Gazete, 22.09.2002.

İstatistiki Bölge Birimleri Sõnõflandõrõlmasõ Düzey 1, Düzey 2, Düzey 3 Dağõlõmõ ve Kodlarõ

2

KOD TR

DÜZEY 1

TR1 TR10 TR100 TR2 TR21 TR211 TR212 TR213 TR22 TR221 TR222 TR3 TR31 TR310 TR32 TR321 TR322 TR323 TR33 TR331 TR332 TR333 TR334 TR4 TR41 TR411 TR412 TR413 TR42 TR421 TR422 TR423 TR424 TR425 TR5 TR51 TR510 TR52 TR521 TR522

‹stanbul

DÜZEY 2

DÜZEY 3

‹stanbul ‹stanbul Bat› Marmara Tekirda¤ Tekirda¤ Edirne K›rklareli Bal›kesir Bal›kesir Çanakkale Ege ‹zmir ‹zmir Ayd›n Ayd›n Denizli Mu¤la Manisa Manisa Afyon Kütahya Ußak Do¤u Marmara Bursa Bursa Eskißehir Bilecik Kocaeli Kocaeli Sakarya Düzce Bolu Yalova Bat› Anadolu Ankara Ankara Konya Konya Karaman

KOD TR

DÜZEY 1

TR6 TR61 TR611 TR612 TR613 TR62 TR621 TR622 TR63 TR631 TR632 TR633 TR7 TR71 TR711 TR712 TR713 TR714 TR715 TR72 TR721 TR722 TR723 TR8 TR81 TR811 TR812 TR813 TR82 TR821 TR822 TR823 TR83 TR831 TR832 TR833 TR834 TR9 TR90 TR901 TR902

Akdeniz

DÜZEY 2

DÜZEY 3

Antalya Antalya Isparta Burdur

KOD TR TR903 TR904 TR905 TR906 TRA

Adana Adana ‹çel Hatay Hatay Kahramanmaraß Osmaniye Orta Anadolu K›r›kkale K›r›kkale Aksaray Ni¤de Nevßehir K›rßehir Kayseri Kayseri Sivas Yozgat Bat› Karadeniz Zonguldak Zonguldak Karabük Bart›n

TRA1 TRA11 TRA12 TRA13 TRA2 TRA21 TRA22 TRA23 TRA24 TRB TRB1 TRB11 TRB12 TRB13 TRB14 TRB2 TRB21 TRB22 TRB23 TRB24 TRC

Kastamonu Kastamonu Çank›r› Sinop Samsun Samsun Tokat Çorum Amasya Do¤u Karadeniz Trabzon Trabzon Ordu

268

TRC1 TRC11 TRC12 TRC13 TRC2 TRC21 TRC22 TRC3 TRC31 TRC32 TRC33 TRC34

DÜZEY 1

DÜZEY 2

DÜZEY 3 Giresun Rize Artvin Gümüßhane

Kuzeydo¤u Anadolu Erzurum Erzurum Erzincan Bayburt A¤r› A¤r› Kars I¤d›r Ardahan Ortado¤u Anadolu Malatya Malatya Elaz›¤ Bingöl Tunceli Van Van Muß Bitlis Hakkari Güneydo¤u Anadolu Gaziantep Gaziantep Ad›yaman Kilis Þanl›urfa Þanl›urfa Diyarbak›r Mardin Mardin Batman Þ›rnak Siirt

3

İstatistiki Bölge Birimleri Sõnõflandõrõlmasõnda Düzeylerin Tanõmlanmasõ

‹statistiki Bölge Birimleri S›n›fland›r›lmas›nda iller “Düzey 3” olarak tan›mlanm›ß; ekonomik, sosyal ve co¤rafi yönden benzerlik gösteren komßu iller ise bölgesel kalk›nma planlar› ve nüfus büyüklükleri de dikkate al›narak “Düzey 1” ve “Düzey 2” olarak grupland›r›lmak suretiyle hiyerarßik ‹statistiki Bölge Birimleri S›n›fland›r›lmas› yap›lm›ßt›r. “Düzey 3” kapsam›ndaki ‹statistiki Bölge Birimleri 81 adet olup il düzeyindedir. Her il bir ‹statistiki Bölge Birimini tan›mlamaktad›r. “Düzey 2” ‹statistiki Bölge Birimleri, “Düzey 3” kapsam›ndaki komßu illerin grupland›r›lmas› sonucu tan›mlanm›ß olup, 26 adettir. “Düzey 1” ‹statistiki Bölge Birimleri ise “Düzey 2” ‹statistiki Bölge Birimleri grupland›r›lmas› sonucu tan›mlanm›ß olup, 12 adettir. Kaynak: Resmi Gazete, 22.09.2002.

İstatistiki Bölge Birimleri Sõnõflandõrõlmasõ (DÜZEY 2) TR21 TR10

TR82

TR81

TR83

TR42

TR9

TRA2

TR41

TR22

TRA1 TR51

TR72

TR33

TRB1

TRB2

TR71

TR31 TR52 TR32

TR63

TRC2

TRC3

TR61 TR62

TRC1

Düzey 1 Düzey 2

İstatistiki Bölge Birimleri Sõnõflandõrõlmasõ (DÜZEY 3) TR213

TR212

TR211

TR813 TR100 TR421

TR423

TR422

TR411

TR424

TR412

TR510

TR822

TR711

TR321 TR323

TR334

TR832

TR723

TR332

TR611

TR721

TR522

TRA11

TRA23 TRA21

TRB11

TRB13

TRB12

TRB22 TRB23

TRB21

TRC22

TR713

TR613

TRA22

TRA12

TR722

TR712

TRA24

TR904

TR906 TRA13

TRB14

TR714 TR521

TR901

TR903

TR715

TR612

TR322

TR902

TR834

TR833

TR333 TR331

TR905

TR831

TR413

TR221

TR310

TR823

TR812

TR425 TR222

TR821

TR811

TR632

TR621

TR633

TRC12 TRC11

TRC21

TRC34 TRC32 TRC33 TRC31

TRB24

TRC13

TR622

Düzey 1 TR631

Düzey 2 Düzey 3

269

Dizin

1917 Devrimi.............................................................................172

Bozk›r ................................................................................................200

24 Ocak Kararlar› .................................................................178

Bölge Plan›...................................................................................252

Alüvyon .........................................................................................198

Bölgesel Eßitsizlikler .........................................................216

Amfibi ..............................................................................................224

Bölgesel Gelißme...................................................................250

Annan Plan› ...............................................................................190

Bölge ‹çi Sektörel Sanayi A¤› ..................................258

Antiklinal ......................................................................................194

Bütünleßme .................................................................................102

Ara Mal› .........................................................................................248

Büyükßehir Belediyesi ....................................................220

Arasta................................................................................................152

Celali ‹syanlar› ........................................................................158

Asimilasyon ..................................................................................52

Cizye ..................................................................................................146

Astropikal ‹klim ....................................................................200

Co¤rafi Konum ......................................................................192

Avrasya ...........................................................................................182

Çekirdek Bölge .......................................................................120

Avrupa Bal›kç›l›¤› Yönlendirme Mali Fonu .....................................................................................256

Delta ...................................................................................................198

Avrupa Birli¤i ..........................................................................184

Demografik Geçiß Süreci .............................................210

Avrupa Bölgesel Kalk›nma Fonu........................254

Diaspora ............................................................................................52

Avrupa Konseyi .....................................................................176

Do¤al Art›ß ..................................................................................204

Avrupa Sosyal Fonu..........................................................254

Do¤umda Beklenen Yaßam Süresi.....................206

Avrupa Tar›msal Yönlendirme ve Garanti Fonu .............................................................................256

Dünya Metropolü (Dünya Kenti)..........................94 Dünya Ticaret Örgütü (WTO) ...................................62

Avrupa Uyumu ......................................................................170

Eko - Turizm ..............................................................................230

Avrupa'n›n Kalbi .....................................................................94

Emisyon .........................................................................................222

Balkanlaßma..................................................................................18

Entegrasyon ..................................................................................52

Bar›ß Süreci .................................................................................182

Entermodalite .............................................................................64

Bazilika............................................................................................134

Erozyon...........................................................................................224

Bebek Ölüm H›z› ..................................................................206

Euro.....................................................................................................106

Bedesten .........................................................................................152

Eyalet.................................................................................................132

Berlin Duvar› ............................................................................176

Fauna .................................................................................................224

Beslenme Bozuklu¤u ..........................................................48

Federasyon ..................................................................................106

Bilgi Otoyollar› ..........................................................................28

FEOGA ............................................................................................102

Biomas Enerji............................................................................242

Flora....................................................................................................224

Demir Perde ..................................................................................94

271

Frenk Mahallesi .....................................................................160

Kara Çad›r ...................................................................................154

Fresko ...............................................................................................142

Karadeniz Ekonomik ‹ßbirli¤i Örgütü ..........180

Gayri Safi Sabit Sermaye Olußumu .................244

Karadeniz Gücü ....................................................................182

Gayrimüslim .............................................................................158

Karstik Þekiller .......................................................................196

Gecekondu ..................................................................................218

Karum ..............................................................................................124

Gelißme Bozuklu¤u ..............................................................50

Kat›l›m Ortakl›¤› Belgesi .............................................186

Gerçek (reel) Ücret ............................................................238

Kent Co¤rafyas› .....................................................................220

Gini Katsay›s› ...........................................................................236

Kent Planlama .........................................................................220

Göç .......................................................................................................212

Kentleßme.....................................................................................214

GSMH...............................................................................................234

Konteyn›rla Taß›ma ...............................................................64

GSY‹H ..............................................................................................236

Körfez Savaß› ............................................................................178

Gümrü Antlaßmas› .............................................................172

Kuzey ve Güney.......................................................................48

Gümrük Birli¤i .......................................................................248

Kültür .........................................................................................26, 90

Güney Do¤u Anadolu Projesi (GAP) .............208

Kültürel Co¤rafya ................................................................118

Gymnasium ...............................................................................134

Küresel Is›nma ........................................................................222

Habeas Corpus ...............................................................................90

Lomé Anlaßmas› ...................................................................106

Haraç .................................................................................................146

Lonca .................................................................................................156

Hellenistik Dönem .............................................................130

Lorenz E¤risi .............................................................................236

‹aße .......................................................................................................154

Marshall Plan›.............................................................................98

‹hracat (d›ßsat›m) .................................................................240

Medya..................................................................................................28

‹konoklast Dönem...............................................................136

Merkez - Çevre ..........................................................................58

‹ller Aras› Net Göç ..............................................................212

Mihver Devletleri ................................................................174

‹nsani Gelißme Endeksi (HDI) ..................................90

Milletler Cemiyeti ...............................................................172

‹thalat (d›ßal›m)......................................................................240

Musul Sorunu ..........................................................................172

Jeodezi..............................................................................................202

Mülteci ................................................................................................52

Jeopolitik ..........................................................................................18

Müttefik Devletler ..............................................................174

Kaba Ölüm H›z› ....................................................................206

NATO................................................................................................176

Kaldera ............................................................................................196

Neojen ..............................................................................................196

Kalkolitik Dönem ................................................................122

Nüfus ................................................................................................204

Kamu ‹ktisadi Teßebbüsleri (K‹T) ......................246

Nüfusbilim (Demografi) ..............................................204

272

OECD ................................................................................................248

Truman Doktrini ...................................................................174

Okullaßma Oran› ..................................................................210

Turist ..................................................................................................228

Organize Sanayi Bölgesi...............................................254

Turizm ..............................................................................................228

Ortak Üye .....................................................................................176

Turizm arz› ..................................................................................232

Parasal (nominal) Ücret ................................................238

Turizm talebi .............................................................................232

Pax Romana..................................................................................138

Tüf ........................................................................................................196

Polis ....................................................................................................140

Ulusal Program ......................................................................186

Provincia Asia ............................................................................132 Ribat ...................................................................................................144

Uluslararas› ...................................................................................20

Sanayileßme ..................................................................................50

Uluslararas› ‹ßbölümü .......................................................56

Satrapl›k .........................................................................................128

Uluslarötesi ...................................................................................20

Schengen Anlaßmalar› .......................................................98

UNDP ..................................................................................................20

Senklinal ........................................................................................194

Uydukent ......................................................................................220

Sera Etkisi .....................................................................................222

Uygarl›k ...................................................................................26, 90

Sikke ...................................................................................................146

Uygarl›klar Çat›ßmas› .....................................................188

So¤uk Savaß ...............................................................................176

Üçüncü Dünya ...........................................................................48

Sosyal Güvenlik.....................................................................246 Stand-by .........................................................................................234

Vabartum ......................................................................................124

Stoa ......................................................................................................134

Vak›f ...................................................................................................148

Sübvansiyon ..............................................................................238

Viyana Kongresi ....................................................................170

Sürdürülebilirlik ...................................................................252

Waterloo .........................................................................................170

Sürdürülebilir Kalk›nma..............................................226

Westfalia Antlaßmas› ........................................................170

Sürgün..............................................................................................152

Yabanc› ...............................................................................................52

Þad›rvan .........................................................................................148

Yabanlu Pazar› ........................................................................150

Tanzimat Ferman› ...............................................................162

Yat›r›m Mallar› ........................................................................248

Tektonik ..........................................................................................196

Yeni Ülkeler ...................................................................................58

Tektonik Deprem..................................................................202 Toplam Do¤urganl›k H›z› ..........................................206

Yeßil Avrupa...............................................................................102

Toplam ‹ßgücü .........................................................................236

Yurt ......................................................................................................154

Topografya ..................................................................................126

Ziyaretçi .........................................................................................232

273

Kullanõlan Fotoğraflarõn Kaynaklarõ

Bölüm 1 s. 10-11 : Thuillier/REA; s. 12 : FPG ® R. Rathe/Pix; s. 27 : Enguerand; s. 29 : GELLIE Y./Maître P.

Bölüm 2 s. 38 : Pix; s. 59-3 : Somatimo/Jerrican; s. 59-4 : P. Aventurier/Gamma; s. 65: Rossi/Altitude; s. 67 : A. Arthus-Bertrand/Altitude.

Bölüm 3 s. 78 : SPL/Cosmos; s. 92 : Lawson/Rapho; s. 93 : Garcin/Diaf; s. 101 : Arthus-Bertrand/Altitude; s. 105 : Breton/Explorer; s. 108-1 : Girard D.; s. 108-2 : Pix.

Bölüm 4 Kaynaklar, kullan›lan foto¤raflar›n alt›nda belirtilmißtir. s. 255 : Y. Arthus-Bertrand/Altitude, s. 259 : ‹magine/Altitude.

274

TÜSİAD “ÇAĞDAŞ YURTTAŞ” ÜÇLEMESİ (2002)

‹nternet sitesi www.tusiad.org CD talepleri için elektronik posta adresi [email protected]