50 Soruda Evrim [1 ed.]
 9786055888671

Citation preview

BUim ,e Gelecek KitaphQı

B



evrım Çağrı Mert Bakırcı

Çağrı Mert Bakırcı, PhD. 1990' da Ankara' da doğdu.

ODTÜ Makine Mühendisliği Bölümü'nden mezun oldu. Doktorasını Texas Tech Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü'nden, evrimsel algoritmaların analizi ve evrimsel robotik alanlarından ;ıldı. Aynı üniversitenin Biyoloji Bölümü'nde doktora yan dal yaptı. ODTÜ' deki lisans eğitimi sırasında, Evrim Ağacı isimli öğrenci topluluğunu kurdu ve yıllar yılı bu ekiple çalışarak topluluğu Türkiye'nin önemli popüler bilim oluşumlarından biri haline getirdi. Doktorasını tamamladıktan sonra Evrim Ağacı'nı popüler bilim firması olarak yapılandırarak, tutkuyla sürdürdüğü hobisini mesleği haline getirmeye karar verdi. 2020 yılında 10. yılını dolduran Evrim Ağacı bünyesindeki ekip arkadaşlarıyla binlerce popüler bilim makalesi, çok sayıda kitap, yüzlerce video, sayısız bilim ürünü üreterek bilim anlatıcılığını sürdürüyor. Bir yandan Texas'taki bir komünite üniversitesinde biyoloji, anatomi ve fizyoloji dersleri veriyor.

Bilim ve Gelecek Kitaplığı - 66 50 50

Soruda Kitap Dizisi Soruda Evrim

19

Çağn Mert Bakırcı © Bu kitabın yayın hakları 7 Renk Basım Yayım ve Filmcilik Ltd. Şti.'ne aittir.

Birinci Baskı: Kasım 2020 ISBN: 978-605-5888-67-1 Yayıma hazırlayan: Nalan Mahsereci Sayfa tasarımı: Baha Okar Kapak tasarımı: Candemir Basan Baskı: Berdan Matbaası - Sertifika No: 12491 Davutpaşa Cad. Güven Sanayi Sitesi C Blok No: 215-216. Topkapı /İstanbul Tel: 0212.613 12 11

7 Renk Basım Yayın ve Filmcilik Ltd. Şti Moda C. Zuhal Sk. No: 9/1. Kadıköy-İstanbul Tel: 0216.349 71 72 http://www.bilimvegelecek.com.tr e-mail: [email protected]

evrim ÇAGRI MERT BAKIRCI Halk arasında yanlış bilinenler, kafa karışıklıkları, yalanlar ve gerçekler...

Büyük sorular sormaktan ve umulmadık cevaplar almaktan değil, gerçek olmayan cevaplarla kendini aldatarak, kandınlmaktan korkan herkese...

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ 9 1. Bölüm EVRİM NEDİR? 15 1) Evrim nedir? 15 2) Evrim teorisi nedir? Evrim "sadece bir teori" midir; ispatlanmamış mıdır? 3) Charles Darwin kimdir? 30 4) Evrim teorisi bilim camiasında hemen kabul gördü mü? Bu konuda günümüzde hiç tartışma yok mu? 39 5) Günümüzde evrim teorisini reddeden biliminsanı yok mu? 42

6) Evrimin kanıtları nelerdir? 46

7) Dünya'da yaşam nasıl başlamıştır? Cansız atomlar nasıl canlılık yaratır? Yaşam uzaydan gelmiş olabilir mi? 54

8) Evrim tarihinin kısa bir özeti nasıldır? 62 9) Evrim, evrenin var oluşunu nasıl açıklar? 73 10) Tür nedir? Tüm türler akraba mıdır? 75 11) Bir tür yeni bir.türe nasıl dönüşür? 79

2. Bölüm EVRİM NEDEN DOGRU? 89 12) Sadece mikroevrimi gözleyebiliyoruz gibi görünüyor. Makroevrimin gerçek olduğunu nereden bileceğiz? 89 13) Türler arası benzerlik neden evrime işaret etsin? Ortak yaratılışa işaret edemez mi? 94 14) Ara tür veya geçiş türü ne demektir?

98

15) Evrime yönelik deney ve gözlemlerde bakteriler hata bakteri, balıklar hata balık, kuşlar hata kuş değil mi? Evrim bunun neresinde? 103

23

16) Yeni bir tür evrimleştiğinde, o türün evrimi bir noktada tamamlanır ve biter mi?

109

17) Evrimi anlamanın ve anlatmanın kolay bir yolu var mıdır? 110 18) Canlıların belirli ortamlara uyum sağlaması evrim değil de "sadece adaptasyon" değil mi? 19) Evrimi tetikleyen mekanizmalar nelerdir?

117

114

20) Mutasyonlar her zaman zararlı mıdır? Faydalı mutasyonlara örnek verilebilir mi?

125

21) Evrimsel süreçte genlere yeni bilgi nasıl eklenir? 22) Körelmiş organlar nedir? Neden hata canlılarda bulunur?

129

132

23) Evrim her şeyi tesadüfle mi açıklar? Evrimde rasgeleliliğin yeri nedir? 136

24) Evrim "en güçlü olan hayatta kalır" anlamına mı gelir? 139 25) Geçmişe gidip evrimi göremeyeceğimize göre, evrimin doğru olduğunu nereden biliyoruz? 140 26) Evrimi gözleyebilir miyiz? Evrimi gözlemek için ne kadar süre geçmesi gerekir? 27) Evrim termodinamik yasalanyla çelişir mi?

148

142

28) Evrim her zaman daha karmaşık ve üstün canlılar mı yaratır? 151 29) Canlılar neden bulundukları ortama harika biçimde uyacak şekilde yaratılmış gibidir? 153 30) Milyonlarca yılda hiç değişmeyen canlıların fosilleri evrimi çürütmez mi? 155 31) Sahte fosiller evrimsel iddialara gölge düşürmez mi? 32) Göz veya beyin gibi karmaşık yapılar nasıl olur da evrimle var olabilir? 160

3. Bölüm İNSANIN EVRİMİ 167 33) İnsanlar nasıl olur da tekhücreli canlılardan evrimleşmiş olabilir? 167 34) İnsanın atalanna ve yakın akrabalarına ne oldu? Neden sadece biz hayatta kaldık? 169 35) İnsanlar neden diğer canlılardan bu kadar farklı ve üstün gözüküyor?

173

157

36) Zeka bu kadar avantajlı bir özellikse diğer türlerde neden evrimleşmedi? 177 37) İnsanlar maymunlardan mı evrimleşmiştir? O zaman neden hata maymunlar var? 182 38) İnsan evriminin kanıtlan nelerdir?

185

39) insan, evrimin son ürünü müdür? İnsanlar evrimleşmeye devam ediyor mu?

189

4. Bölüm KİMİ FELSEFİ SORULAR 193 40) Evrimi öğrenmek ne işimize yarar? Evrim, günümüzde hangi alanlarda kullanılıyor?

193 197

41) Evrimin yaşandığını algılamak neden bu kadar zor? 42) Evrim empati, fedakarlık ve ahlak gibi olguları nasıl açıklar? 200 43) Evrimi gerçek kabul etmek, Sosyal Darwinizm veya Nazizm gibi ırkçı görüşleri güdüler mi? 207

44) Öjeni nedir? Yapay seçilim uygulayarak

insanlığı hastalıklardan arındıramaz mıyız? 45) Darwin, ırkçı ve Türk düşmanı mıydı?

220

211

46) Bütün evrimciler veya biliminsanları ateist midir? Evrim, Tanrı ve/veya dinleri çürütür mü? 228 47) Evrim varsa bile bir süpergücün yaratma yöntemi olamaz mı? Gerçeğin ne olduğunu bilmiyorsak, natüralist bilimin bizi gerçeğe götürdüğünü nasıl bileceğiz? 232 48) Evrim okullarda okutulsa ne olur, okutulmasa ne olur? Evrim olmadan biyoloji öğrenilmez mi? 249 49) Okullanmızda evrim ve yaratılışı bir arada okutamaz mıyız? Evrimle yaratılış çelişir mi? 253 50) Sadece evrime dayalı bir yaşam görüşü hayatı anlamsız ve boş kılmaz mı? 257

KAYNAKLAR ve İLERİ OKUMA 263

ÖNSÖZ 9

önsöz

Her şey, Thales ve Anaksimander gibi bir dizi Sokrates­ öncesi Anadolu filozofunun, doğayı tanrısal güçlerle izah etmeye çalışmanın asırlardır hiçbir başarılı sonuç verme­ diğini fark etmesiyle başladı. Bu filozoflar, Evren'in var oluşunu ve canlılık gibi karmaşık soruları yanıtlamak için en az bu kavramlar kadar karmaşık ve bilinmez cevaplar üretmektense, doğanın kendisine bakmamız gerektiğini düşündüler. Bu büyük sorulara, doğaya bakarak verdik­ leri cevaplar pek başarılı sayılmazdı, örneğin Dünya'yı su­ yun üzerinde yüzen bir disk olarak hayal ettiler. Ancak büyük sorulara verdikleri cevapların hepsi doğ­ ru olmasa da, geliştirdikleri yöntem insanlığın gidişatını kökünden değiştirecekti: Evren ile ilgili büyük sorulara gözlem, düşünce, akıl, mantık ve deney yoluyla cevap verilebileceğine yönelik ilk izlenimi edinmiş olmaları, bu tür sorgulamaların önünü daha en başından kesen mitolojik sözde-cevapların yerine insan merakını yerleş­ tirmiş oldu . Bu yolda geliştirdikleri bazı cevaplar, örne­ ğin Anaksimander'in apheiron adını verdiği ve Dünya'nın içinde asılı olduğunu düşündüğü sonsuz boşluk, gerçekte olandan ("uzay" dediğimiz kavramdan) çok da uzak de­ ğildi. Öyle ki, bu düşünürler canlılığın sularda başlamış olabileceğini ve zamanla değiştiğini bile kestirmeyi başar­ mışlardı !

10

50 SORUDA EVRİM

Ne var ki Platon ekolü, bu daha "natüralist" olan eko­ lü gölgede bıraktı ve insanlık, yüzlerce yıl boyunca "ide­ alar" dünyasında kayboldu . Bu süreçte elbette birçok önemli düşünür ve düşünce ortaya çıktı; fakat bilimsel aydınlanma patikasına insanlığı tekrardan sokanlar, Antik Yunan'ın büyük sorgulama becerisinin üstünü kaplayan tozlardan annmamızı sağlayan lslam alimleri ve onlardan meşaleyi devralan Aydınlanma düşünürleri olacaktı. İnsanlığın, binlerce yıldır süregelen bu sorgulamalar, tartışmalar ve birbirini yanlışlamalar silsilesi, nihayetinde bazı cevapların ortaya çıkmasını mümkün kıldı. Bugün biliyoruz ki Dünya su içinde yüzen bir disk değil, uzay boşluğunda hareket eden bir küre. oı Biliyoruz ki canlılık, tanrılar alemindeki ideal formlarının yeryüzündeki çar­ pık bir kopyası değil veya son halleriyle, kusursuz (veya kusursuza yakın) bir biçimde, birdenbire var oluverme­ diler; uzun evrimsel süreçlerden geçerek, kendilerinden önce gelen canlılardan farklılaşarak var oldular. Biliyoruz ki yaşam, gerçekten de sularda, tekhücreli organizmalar şeklinde başladı ve evrim sayesinde bugünlere ulaştı. Ancak bu gerçekler, bazı kişi ve düşünceler için rahat­ sız edici ve kabul edilemez olmayı sürdürmektedir. Bu ki­ şiler, bilimsel gerçekleri kendi iç dünyaları ve şahsi kana­ atleri ile özdeşleştirmekte sorun yaşadıkları için, bizden binlerce yıl önce aynı topraklarda yaşamış düşünürlerin yolundan giderek kendi iç dünyalarının tutarsızlıklarını gözden geçirmek yerine , ortaçağda bile bu düzeyde ya­ şanmamış bir şekilde gerçekleri hiçe saymayı, bilime ayak diremeyi tercih etmektedirler. Buna bağlı olarak evrimi, Büyük Patlama'yı, vb. birçok gerçeği görmezden gelmek­ te, kendi ideolojilerini halka dayatmak adına bu sahalar­ daki bilimsel gelişmeleri çarpıtmakta, insanlara yalan söy­ lemekte, kafaları karıştırmaktadırlar. Bu , Türkiye'de ve Dünya'da yıllardır süregelen bir so1)

Daha da isabetli tanımlamak gerekirse Dünya, neredeyse pürüzsüz bir yassılaşmış küremsidir. Buna, İngilizce'de "oblate spheroid" denmek­ tedir.

ÖNSÖZ

11

rundur; ancak 2 1 . yüzyılda dijitalleşmenin başlamasıyla birlikte doruk noktasına ulaştığı açıktır. Ne var ki doğa yasaları, bizlerin şahsi inanç ve arzu­ larından bağımsızdır: Her etki, kendisine eşit ve zıt yön­ lü bir tepkiyi doğurur. Her bilim karşıtlığı, en az kendisi kadar güçlü bir bilim savunusu ve anlatısını doğurmak zorundadır. Türkiye'de 20. yüzyılın sonlarında hız kazanmaya başlayan bilim anlatıcılığı girişimleri ve bilim okuryazarlığı çabaları, özellikle 2 1 . yüzyılın ilk on yılından itibaren, yaşanan intemet ve sosyal medya devriminin de etkisiyle çok daha geniş kitlelere ulaşabilen bir yapıya bürünmüş, çok daha çeşitlenmiştir. Ben de 20 1 0 yılında Evrim Ağacı'nı kurarak, benim gibi bu tür bir Aydınlanma çabasına güç katmak isteyen binlerce kişiye bir platform sunma ve bu sürecin bir parçası olma şerefine eriştim ve siz bu satırları okurken eğer henüz ölmemişsem, muh­ temelen halen azimle halkımızı bilimsel gerçekler konu­ sunda bilinçlendirmeye, bilim okuryazarlığını geliştirme­ ye ve ülkemizi çağdaş medeniyetlerin de ötesine taşıma mücadelesini sürdürmeye devam ediyor olacağım. Evrim, yıllardır hakkında yapılan karşıt propaganda­ ların etkisiyle halk arasında en çok yanlış anlaşılan, her kafadan bir sesin çıktığı, bolca yalan ile bezenmiş bir tar­ tışma başlığı olabilir. Ne var ki bilim camiasındaki kon­ sensus (ortak görüş, uzlaşı) , tartışmaya hiçbir yer bırak­ mamaktadır: Evrim bir doğa yasasıdır; evrim teorisi, bu doğa yasasının neden ve nasıl çalıştığını açıklayan bilim­ sel veriler, bulgular ve açıklamalar bütünüdür. Dolayısıyla evrimi halka anlatmaya ve doğru bir şekilde anlama­ ya çalışmanın ana yolu , evrim karşıtlığını susturmak veya onlara cevap yetiştirmeye çalışmak değildir. Evri­ mi anlatmanın ana yöntemi, halk arasında yayılan yalan bilgileri doğru bilgilerle boğmak, evrim karşıtı sahtekarlıkları gerçek açıklamalarla gölgede bırakmak; halka pompalanan bilim düşmanlığı ve gerçeklere yönelik kini, bilim anlatıcılarının özverili çabalarıyla halk arasına yayabileceğimiz bilimseverlikle sona erdirmektir.

12

50 SORUDA EVRİM

Elinizde tuttuğunuz bu kitap, bugüne kadar Türki­ ye'deki evrim tartışmalarında sıklıkla gündeme getirilen ve halk arasında evrimle ilgili kafa karışıklıklarına neden olabildiği (veya bu kafa karışıklıklarını yansıttığı) bilinen 50 soruya verilen cevaplar ve bu cevaplar çerçevesinde anlatılan bilimsel gerçeklerden oluşmaktadır. Bu sorula­ rın birçoğu art niyetli bir şekilde veya eksik/çarpıtılmış bilgilerle halk arasına yayılsa da, insanların aklındaki so­ rulan geçiştirmek, onlara yanıtlar vermemek, işin doğru­ sunu öğretmemek büyük bir hata olacaktır. Elbette halkı aldatma derdinde olanlar, bu kitaptan ötü­ rü bu çabalarından vazgeçmeyeceklerdir; çünkü onların amacı gerçeğe ulaşmak değil, gerçek motivasyonları olan propaganda çabalarını sürdürmektir. Fakat 20 1 0 yılından beri sürdürdüğüm bilim anlatıcılığı çalışmalarında gördü­ ğüm gerçek şudur: Halkın büyük bir çoğunluğu , şahsi ka­ naatler çerçevesinde yapılan propagandalara kanmaktan­ sa; akıl, mantık ve bilim ışığında verilmiş, gerçek cevapları yeğlemektedir. Bilim karşıtı propagandanın sesi gür olsa da, tabanı zayıftır. Doğru, etkili ve aktif bir bilim anlatıcı­ lığıyla, bu tür gerici çabalan sonsuza dek susturmak ve ül­ kemizde bilim okuryazarlığı ateşini yakmak hiç kuşkusuz mümkün olacaktır. Bütün çabamız bu yöndedir. Evrim Ağacı'nda bugüne kadar yayınladığımız binler­ ce makaleye ek olarak; Evrim Kuramı ve Mekanizmalan kitabımızda evrimin temellerine sağlam bir giriş yapmış, Evrenin Karanlığında Evrimin Işığı kitabımızda evrimin modern bilim için neden önemli olduğunu birçok fark­ lı bilim sahası açısından irdelemiş, Şüphecinin El Kitabı başlıklı kitabımızda ise bilimsel şüpheciliğin 2 1 . yüzyılda neden vazgeçilmez bir araç olduğunu incelemiştik. 50 So­ ruda Ev ri m de ise, halk arasında sıklıkla sorulan sorulara cevaplar arayacak ve bu sorulardan yola çıkarak, evrimin gerçekten nasıl çalıştığını anlamayı hedefleyeceğiz . El­ bette bu kitapta, evrimle ilgili bütün sorulara değinmem mümkün olmayacaktır; fakat birçok önemli soruya ve ko­ nuya değinme imkanım olacak. Bu vesileyle, size araştıra­ bileceğiniz yepyeni konular sunmaya çalışacağım. '

ÖNSÖZ

13

Dolayısıyla b u kitabın siz kıymetli okurların aklındaki evrime yönelik temel soru işaretlerini gidereceğini, evrim­ le ilgili lakayt sayılabilecek düzeyde laçkalaşmış konula­ rın ötesine geçerek, çağdaş medeniyetlerde konuşulan se­ viyeye ulaşmamız yolunda doğru adımlar atmanıza katkı sağlayacağını ummaktayım. Kitaptaki sorulan sırayla okuyabileceğiniz gibi, bir ba­ şucu referans kitabı olarak kullanarak, dilediğiniz soruya atlamayı da seçebilirsiniz; bu, okuma keyfinizi herhangi bir şekilde bozmayacaktır. Kitap içerisinde bir konu baş­ ka bir soruda anlatıldıysa, o soruya açık referanslar ve­ rilmektedir ve bu sayede o soruya giderek, konuyla ilgili tam bir kavrayışa erişmeniz mümkün olacaktır. İnsanlığın kökenine yönelik sorulardan en büyüğü olan "Biz nasıl var olduk? " sorusuna bugüne kadar verilmiş en gerçek cevap olan "evrim" e yönelik bilgilerinizin sağlam­ laşması ve konuya keyifli ama öğretici bir giriş yapmanıza vesile olması dileklerimle . . . lyi okumalar.

Çağrı Mert Bakırcı 9 Haziran 2020 Gainesville, Texas, ABD

EVRİM NEDİR?

15

Bölüm EVRiM NEDiR? 1.

.

11

.

Evrim nedir?

Evrim, en basit tanımıyla, popülasyon içi gen v e özel­ liklerin nesiller içindeki değişimidir. Yani evrim, bazı insanların iddia ettiğinin aksine, bir türün bir diğer türe değişmesi (örneğin maymunların in­ sanlara dönüşmesi) demek değildir. Türlerin zaman için­ deki değişimi veya ata türlerin yepyeni torun türlere evri­ mi, evrimin bir sonucudur; evrimin tanımı değil. Bunu şöyle düşünün: Bitki üremesinden söz ederken, ormanları tanımlamaya çalışmayız. Ormanlar, bitkilerin üreme yeteneğinin bir sonucudur, bitki üremesinin tanı­ mı değil. Bitkiler ürer, sayıları artar. Bitkiler üreyemesey­ di, ormanlar var olamazdı. Ancak bitkilerin üremesi olayı­ nı anlarken/anlatırken, ormanlardan söz etmemize gerek yoktur (veya bu, birincil öneme sahip bir konu değildir) . lşte evrim de böyledir. Canlıların fiziksel, kimyasal, biyolojik özellikleri (parametreleri) vardır: Örneğin boy uzunluğu , hücre metabolizmasının hızı, belirli bir gen kopyasına sahip olup olmama gibi . . . Bu özellik, genellikle

16 50 SORUDA EVRİM

türün her bireyinde aynı değildir; kiminde daha çok, ki­ minde daha az bulunabilir (bazısında hiç yoktur) . Yani her özelliğin, popülasyon içinde bir dağılımı (sıklığı, fre­ kansı) vardır. Bu sıklık, %0 ile % 1 00 arasında değişen bir sayı ile ifade edilebilir. Örneğin 1 78 santimetre boya sa­ hip olmak, insan popülasyonunda %25 sıklıkta, belli bir deri rengi %3, bir organın belli bir kütlesi %5, hatta belir­ li organların (örneğin 20 yaş dişlerinin) var olması %88 sıklıkta görülüyor olabilir. Bu , aynı zamanda, bir türün tüm bireylerinin birebir aynı olmamasının ardında yatan sebeptir. İşte bu özelliklerin dağılımı, her nesilde değişir; bir özellik 9%'dan % 1 2'ye çıkar, bir diğeri %25'ten % 1 8'e iner ve biz bu tür değişimlerin tümüne evrim deriz . Bu özellikler, belirttiğim gibi bir tane değildir. Her bir türün milyonlarca, belki milyarlarca farklı özelliği tanım­ lanabilir. Bu özelliklerin hemen hepsi birbiriyle çeşitli şekillerde ilişkilidir; ancak en nihayetinde "insan" ya da "arı" veya "çam ağacı" dediğimizde aklımıza gelen ve do­ ğada gördüğümüz canlılar, bu milyarlarca özelliğin (boy, renk, şekil, metabolizma, genler, vb. ) çeşitli değerler al­ ması sonucunda oluşur ( "boyu 3 santimetre, rengi sarı, şekli yuvarlak, bazal metabolik oranı saniyede 2000 J oule, o veya bu genlere sahip" gibi) . Bu özelliklerin her birini, kocaman bir panel üzerine yan yana dizilmiş seviye tuşları (düğmeleri) gibi hayal edebiliriz. Tıpkı müzisyenlerin bas veya treble benzeri ses niteliklerini bu tarz "kayan düğmeler" ile ayarlaması gibi, biz de bu düğmeleri kaydırdıkça, farklı nitelikte türler elde ederiz. Bu düğmeleri kaydırarak farklı değerlere ka­ vuşturdukça, bu düğmelerin kombinasyonlarının ürettiği canlının görünümü ve özellikleri de değişecektir. Bunu The Sims eşiğindeydi. Öncelik­ ı-ıc.. � � e;; �le, Galapagos Adala­ rı'ndaki kuşların sa­