Türklerin Savaş Sanatı: Aldatıcı Taktikler & Farklılaşan Stratejiler
 9789755534695

Citation preview

TÜRKLERİN SAVAŞ SANATI ALDATICI TAKTİKLER&: FARKLILAŞAN STRATEJlLER

©DORUK YAYIMCILIK I Tarih Türklerin Savaş Sanatı

Aldatıcı Takıikler &: Farklılaşan Stratejiler Ahmet ôzdal

Tüm Hahlan Saklıdır. izinsiz alınn yapılamaz. ISBN: 978-975-553-469-5 Şubat

2008

Basht Cilı Ufuk Matbaası

1.

Matbaacılar Sitesi No:

(0212)

2/68 Topkapı / lsıanbul

544

92 30

Sayfa Tasanın: Serap Altun

Kapak Tasanm: Doruk Yayımcılık

ô.

doruk Himaye-i Etfal Sokak No: 612 Cagaloglu/ISTANBUL Tel:

(0212) 514 61 57 (0212) 514 61 58 -

www.dorukyayimcilik.com e-posta: [email protected]

Ahmet ÖZDAL

TÜRKLERİN SAVAŞ SANATI ALDATICI TAKTİKLER&: FARKLILAŞAN STRATEjlLER

O>,

L.-1 doruk

İÇİNDEKİLER Önsöz

. . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

:..................................................9

Kısaltmalar ..................................................................................13 Kaynaklar Hakkında ...................................................................15 Giriş

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

25

B1R1NC1 BÖLÜM ORDULAR VE SAVAŞÇILARI .................................................... 31 Orduları Oluşturan Unsurlar ................................................. 31 Bir Savaşçının Donanımı ........................................................41 Manevi Unsurlar ve Disiplin ..................................................44 Lojistik ve Destek...................................................................50 Ordu Düzeni ve Konumlandırma........................................... 57 Savaşlara Getirilen Kısıtlamalar

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

62

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

69

1K1NC1 BÖLÜM SlLAHLAR

Saldırı Silahları

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

.

. . . . . . . . . . . . .

69

Savunma Araçları ..................................................................73 Orduda Kullanılan Hayvanlar ................................................75 Af

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

.. .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

.

. . . . . . . . . . .



6

1 Tiirklerin Savaş Sanatı Fil

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

77

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

78

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Mancınık

. . . . . . .

Nafta

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

81

Barut

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

83

Silah - Üretim ve Ticaret.. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 86

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM STRATEJlLER

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Sultanların Stratejileri

. . . . . . . . . . .

.

. . . . .

Donanma ve Denizlerde Strateji

.

. . .

. . . .

.

. . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . .. .

. . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . .

Genel Tak tikler

. . . . . . . . . . .

.

. . . .

.. .. . .

. . . .

. . . .

.

.

. . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Tahkimatlar (Kale Savunma ve Kale Kuşatma) Savaş Taktikleri

..

. . . .

. . . . . . . . . . . . . . .

.

.

. . . . .

Haçlılara Karşı Savaş

. . .

Moğollara Karşı Savaş

. .. .. .. . .

.

. .

.. . .

. . .

. .

. . . . . . .

. . . .

.

. .

. . . . . . . . . . . . . . . . .

. .

. . . . . . . . . . . .

. . . .

Hile

...

.

. . . . . .

.

. . . . .

. . . .

. . . . .

.

.

.... . .. ... . . . .

. .

. . . . . . . . . . .

. .

. . . .

. . .

. . . . .

.

. .

Sonuç

. . . . . . .

.

.

. . .

Ekler

. . .

..

. . .

.

. . . . . . .

. . . . . . . .

.

.

. . . . . . . . . .

. . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

.

. . . .

. .. . .

.

. . .

.

. ... .

.

.

. . .

.

.

. .

. . . . .

. . . . . .

.

. . . . .

. . . . .

. .

.

..

. .

. . . . . . .

.

.

. .. . .

. .

. . . . .

.

. .

. . . .

.

. . . . . .

108

. .

..

. .

. . .

.

. .

.

. . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

..108

. . . . . . . . . .

.

. . .

119 119

. . . . 121 . .

. .

. . . . . . .

.

. . .

.

. .

. . . .

. . .

... . . . .

.

. . .

.

. . . . .

.

.

. 124 .

. .

. .

. . . .

..132

. . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . .

. . . . . .

. . . . . . . . . . . .

.

.

. . . . .

. .

. . . . .

.

..

. .

... . . . ..128

. .. ..

. . . . . . . . . . . . . . .

. ... . ... . .

. . . . .

..

. . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . ...

Taktik Geliştirme ve Talimler .

Kaynakça . .

. . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Diger Düşmanlarla Savaş. . ... ..... Psikolojik Savaş

.

. .. 94 100

. .

. . . . .

. .

. . . . .

.

Farklı Düşmanlar Karşısında Farklılaşan Taktikler.. . Bizans'a Karşı Savaş

. 91

.. .

. . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

91

.

.134

. 137 .

. . . . . . .

143

.. . ... . .. .147 . . .

. .. . .

. .

.

. . . .

.

.

.. .

. . .

. . . . . .

159

Ahmet Ôzdal, 1 98 1 doğumludur. 2002 tarihinde Marmara Üniversite­ si Tarih bölümünden mezun oldu, 2005 yılında aynı üniversitenin Türkiyat Araşnrmaları Enstitüsü Ortaçağ Tarihi alanında yüksek lisansını tamamladı. Profesyonel iş hayatında kurumsal iletişim, halkla ilişkiler ve pazarlama pozisyonlarında deneyim sahibi olan ve çeşitli sosyal sorumluluk projelerinde aktif görevler üstlenen Ahmet Özdal, halen sektörel bir firmanın halkla ilişkiler sorumlusudur.

Anneme ve babama ...

ÖN SÖZ

Yakındoğu'ya hakim olan Selçuklular, askeri alanda iki farklı durumla karşı karşıya geldiler. Bunlardan birisi, göçebe bir kav­ min yerleşiklerin yaşadığı alanlara girmesinin getirdiği farklı denge durumlarıyla ilgiliydi. Selçuklu sultanları durumu uzlaştırmayı bildiler ve yeni savaşçılarla ordularını zenginleştirir­ ken, Türkmen savaşçılarını herhangi bir ıslahat girişimine tabi tutmadılar. Diğer değişim ise teknik alanda meydana gelen ve zaten var olan gelişmelerdi ki, işte bu hususta Tuğrul Bey, Alparslan, Salahaddin, Çaka Bey, Cengiz Han veya kuruluştan itibaren Osmanlı padişahları, değişimi doğru yönetenler ve bazen de bizzat başlatanlardı . Aslında askeri alanlardaki değişimler, tıpkı teknik alandaki veya ticareneki gelişmeler gibidir ve diğer alanlardan herhangi biriyle kıyaslanmayacak oranda esnektir. Düşman karşısında, her biçimde kazanmak esastır. Eğer eski yöntemlerden vazgeçilmiyorsa, hala kazanmayı sağladığı içindir ve yeni bir şeyler kullanılmaya başlanmışsa bu , daha hızlı (veya daha farklı) kazanmayı kolaylaştırdığındandır. Göçebe yaşam tarzının getirdiği bir durum olarak , her biri alaydan yetişme savaşçı olan bu insanların, özellikle kumandan­ iarının, yazılı bir metin bırakmamış olmaları, böyle bir konu üze­ rine çalışma yapmak isteyenlerin karşılaşabilecekleri başlıca sorundur. Elimizdeki taktik ve stratej i ile ilgili tüm uygulamalar, bu insanlar dışındakiler tarafından anlatılmaktadır. Türkler başrollerde olsalar da, olayları anlatanlar ya düşman komutanları

1 0 1 forkleı in Savaş Sanatı

(veya asker/yazarlar) da olaylara dışarıdan bakanlardır (duyduk­ larını aktaran tarihçiler veya gördüklerini anlatan seyyahlar). Dolayı sıyla, örneğin çevrilme harekatına maruz kalan düşman­ ların o an içerisinde kaldıkları duyguları bile bilindiği halde, bunu yapanların endişeleri veya ruh halleri bilinemez. Yine aynı şekilde, Türklerin savaş tarzına göre düşmanlarının kendilerini nasıl hazırladıkları bilindiği halde , Türklerin düşman karşısında kendilerini nasıl hazırladıkları, olayların tarihi seyri içerisinde sadece tahmin edilebilmektedir. Bu çalışmanın genelinde bizzat üzerinde durulmasa da, göçe­ be birliklerin askeri anlamda kurumsallaşma süreçleri ile organi­ zasyonlardaki büyümelere işaret edilmektedir. Bu süreçlerin başlangıç ve ileriki aşamalarında düzenlenen seferler bile birbir­ lerine benzememektedir ve ilk aşamalarda asil beylerin konsorsi­ yumu andıran birleşmeleri, yerini zamanla, bir sultanın tüm yet­ kileri haiz olarak örgütlediği seferlere bırakır. Şöyle bir göz atılınca anlaşılacaktır ki, birbirinden oldukça farklı konuların bir arada sunulduğu bu çalışma, Ortaçağ'daki askeri tarih ve savaş sanatı ile ilgili son bir toparlamayı yapmak için değil, bilakis konu hakkında söylenilmesi gereken daha birçok şeyin olduğunu hatırlatmak içindir. Kütüphanelerin ve müzelerin arasında mekik dokumak suretiyle 3 yıllık disiplinli ve sıkı bir çalışmanın ürünü olan bu kitabı hazırlarken, destek ve uyarıları ile yardımcı olan Yrd. Doç. Dr. Osman Gazi Özkuzugüdenli ve Prof. Dr. Hüseyin Salman'a şükranlarımı sunuyorum. Aynca bazı Arapça metinlerin çevirile­ rinde yardımcı olan Öğretim Görevlisi Dr. Ali Yenice, Ali Benli ve Kemal Çelik'e, yabancı dilde yazılmış birçok esere ulaşabilmemi sağlayan Lema'ya, harp sanatı ve askeri tarihle ilgili bilgilerini benimle paylaşan Kıdemli Yüzbaşı Hilmi Tekinsoy'a , silahlar konusunda birçok kez bana yardımcı olan sanat tarihçisi Doç. Dr. Tülin Çoruhlu'ya, tezimin hazırlanması sırasında özellikle strateji hususunda bana ilham veren Yrd. Doç . Dr. Fatoş Karahasan'a, kendi arabasıyla, birlikte gittiğimiz Malazgirt Ovası'nda (hem de Ağustos sıcağında) saatlerce beni bekleme

Ônsöz

l

11

zahmetine tahammül gösteren kardeşim Mehmet'e, konuyla ala­ kalı olarak bendeki ilgiyi ve heyecan ı aynı şekilde bir karşı ilgi ile ödüllendiren ve bitmek bilmeyen sorularımı tek tek cevaplayan Prof. Dr. Ramazan Şeşen'e, katkılarından dolayı Arzu, Zeynep, Pelin, Öykü ve Nurdan'a teşekkür ederim.

Ahmet Özdal

KISALTMALAR

a.g.e. a.g.m. a.g. t. b. bkz. çev. DGBlT DlA DTCF ed. hakk. haz.

: Adı geçen eser : Adı geçen makale : Adı geçen lez : Bin : Bakınız : Çeviren : Doğuşlan Günümüze Büyük lslam Tarihi : Türkiye Diyanel Vakfı lslam Ansiklopedisi : Dil Tarih Coğrafya Fakühesi : Edilör : Hakkında : Hazırlayan lA : lslam Ansiklopedisi : lslanbul Üniversilesi Edebiyal Fakültesi lÜEF lÜSBE : lslanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enslilüsü MÜFEF : Marmara Üniversitesi Fen-Edebiyal Faküllesi MÜTAE: Marmara Üniversitesi Türkiyal Araşurmaları Enslilüsü nr. : Numara nşr. : Neşreden OALT : Osmanlı Askerlik lileralürü Tarihi ölm. : Ölümü S. : Sayı s. : Sayfa lhk. : Tahkik lrc. : Tercüme t. y. : Tarih yok vb. : Ve benzeri vd. : Ve devamı yay. : Yayınlayan : Yer yok y y. ·

KAYNAKLAR HAKKINDA

Savaş taktikleri, askeri teşkilatlar ve silahlardaki değişim ve gelişmelerin rahatça fark edilmesi için çok geniş bir zaman dili­ minin, yaklaşık üç asırlık bir dönemin incelendiği bu çalışmanın hazırlanmasında faydalanılan kaynaklar da oldukça geniş bir yel­ paze sunar. Bu çalışmanın, tarih üstü disiplinler olarak strateji, savaş gibi olguların ele alındığı ve bu olguların, incelenen dönemlerdeki tarihi olaylarla ilişkilendirildiği bir çalışma olması sebebiyle, tanıtılan kaynaklar inşai ve ihbari olarak gruplan­ dınlmıştır. Özellikle savaş, taktikler, askeri eğitimler, silahlar konularında teorik bilgiler veren eserler tanıtılacaktır. Ancak burada bir noktaya dikkat çekmek gerekir ki, bahsedilen bilgiler (teorik savaş bilgisi) zaten defalarca tecrübe edilip aynı sonuç­ ların alınması nedeniyle kurallaşmış olay sonuçlarından farklı bir şey değildir. Savaş meydanının bir laboratuar olarak kullanılıp, alman benzer sonuçlardan yola çıkılarak bir kurallar kitabı orta­ ya koymak, asırlar boyu süren birikimlerle mümkün olabilir. Faydalanılan eserlerin birçoğu , Eyyubiler ve Memluklar döne­ minde kaleme alınmışlardır. Bunda, kesintisiz devam eden bir askeri literatür geleneğinin etkisi yüksektir. Osmanlı ilk dönem­ lerinde kaleme alınan eserler, Osmanlı öncesi devirdeki literatü­ rün bir devamı mahiyetindedir ve Osmanlılar döneminde asker­ likle ilgili özgün eserlerin ortaya çıkabilmesi için bir asırdan daha uzun bir süreye ihtiyaç duyulacaktır.

1 6 1 Tiirk/ı hleı in Savaş Sanatı

vereceği hasar ve ziyan, -özkütlesinin, taşı oluşturan elementle­ rinkinden daha ağır olması sebebiyle- aynı ebattaki bir taştan fazla olacaktır. Bunun uygulamasına da Alaaddin Keykubad döneminde Pervane Taceddin'in Diyarbakır'ı kuşatması esnasında rastlıyoruz.252 Eğer kuşatma sırasında aşırtma yolu ile duvarın arka tarafındaki düşmanlara zarar verilmesi isteniyorsa fırlatılan nesneler sadece mancınığı kullananların hayal güçleriy­ le sınırlıdır ve büyük çeşitlilik arzeder: Paketlenmiş pislikler, kesik kafalar, kutulara doldurulmuş yılan, akrep, çıyan vb. haşarat253, ölü atlar, hatta vebadan ölen insan cesetleri bile mancı­ nıklarla fırlatılmıştı. Sonuncusu herhalde biyolojik savaşın ilkel bir uygulamasıydı , kara ölüm (veba) salgını yüzünden içerideki­ lerin tüm dirençleri kırılmış olmalıydı. m Çarh, zemberek, zeyyare ve ziyar'lar,m bazılan bilek kalın­ lığında demir temrenli ve oldukça uzun oklann fırlatılmasında kullanılan özel mancınıklardır. Dişli bir sistemle kurulan ve yay kısımları çelikten; okun yerleştirildiği bölümü ahşap malzeme­ den olan bu aletlerin zamanla küçültülmesi ile Tatar yaylan diye bildiğimiz kurmalı yaylar ortaya çıkar. 256 Ll/eke'nin nasıl çalıştığı biraz meçhuldür257 ve bir kerede birçok çiviyi hasmın üzerine yağdıran (veya fırlatan) bu aletin etkileri öldürücü değilse bile oldukça sinir bozucu olmalıdır. 258 1 1 88 tarihinde Irak Selçuk­ luları ile savaşan Bağdat Hilafet Ordusu'nda da muhtemelen bu alet kullanılmıştı: 252. lbn Bibi , l, s.447. 253. Yılan, akrep benzeri hayvanlar özel testiler içerisinde, mancınıkla fırlatılıyordu, S. Ôzgüneş, Prof. Ahmet Ateş'in Yayınladığı Cami al-Tavarih Adlı Eserin 2. Cilt l-34'e Kadar Olan Kısmının istinsahı ve Türkçe'ye Tercümesi, Mezuniyet Yazılı Çalışması, lÜEF, Fars Filolojisi ve Pakistan Kültürü Anabilim Dalı, lstanbul, 1 982, s.24. 254. Moğolların Kınm'daki Yafa şehrini kuşatmalan esnasında yaptıklan gibi, A.W. Crosby, a.g.e. , s.80. 255. lbnü'l-Esir, Xll, s . 1 9, 2 1 . 256. Tatar yayı M Ô lV. yüzyıl civannda Çin'de üretilmişti, A.W. Crosby, a.g.e., s.73. Kurmalı yay için bkz. Tarasüsi, s.81 b-82a; Zerdkaşl, s.8 1 . 257. Llleki, Farsça dikenli bir bitkinin ismidir. Kelimenin buradan geldiği düşünülebilir. 258. 1 1 82 tarihinde Sultan Salahaddin döneminde Mıısul şehrini kuşatması esnasında, şehirdekilerin bu aletle fırlaıuklan bir çivi Salahaddin'in kumandanlarından el­ Esedl'nin ğöğ�üne saplandığında oldukça sinirlendi ve kuşatmadan vazgeçti. lbnü'l­ Esir, Xl, s.386.

Silahlar

l Bl

"Bağdatlılar çuvaldızlar atarak atlan ve insanlan vuruyorlardı. Hiç kimse bunlann kimler tarafından atıldığını görmediğinden def edile­ miyordu. "

250

Nafta260 Ham petrolün veya arıtılmış petrolün (antmak ıçın yapılan işlem o kadar özel değildir, ısıtılan petrolün benzin ile gazyağı arasında damıtılmasıyla neft elde edilir) savaşlarda kullanımı oldukça yaygın bir yöntemdir. Ancak nefte bulanmış bir paçav­ ranın oluşturabileceği yangın -bu paçavra bir okun gövdesine bağlanmış da olsa veya topak haldeyken mancınıkla da atılsa- bir yere kadardır. Halbuki asıl istenen, gürul gürul yanacak, atıldığı yere inatla tutunacak ve suyla söndürulemeyecek türden bir ateştir. Grejuva (Rum Ateşi)'nın kullanımından daha önceki zamanlarda da böyle bir amaçla farklı coğrafyalarda çalışmalar yapılır.26 1 Ancak şöhreti yakalayan ve işe yaradığı defalarca tecrube edilen, Rum ateşidir. Formülünü sır gibi saklayan Bizanslı bilginler, böylece meraklandırdıklan lslam cephesinde ciddi çalışmalar yapılmasına vesile olurlar. Simyacılar için çok daha gerçekçi sonuçlann alınabil­ diği bu alanda tek bir Rum ateşi terkibine karşılık onlarca sönme. 259. Bu hadise Irak Selçuklulan ile Hilafet Ordusu arasında 1 1 88 tarihinde yapılan savaş esnasında meydana gelmişti. Hilafet Ordusunun savaşa çok iyi hazırlandığını belirten Ravendi, bu savaşı şu şekilde anlatmaktadır: "Şişe atıcılan (karOre-endazan), baha, çenber ve harp vasıtalan hep yanlarında idi . . . Sulıan, hilafet merkezi ordusu ile karşılaştı . . . Bağdatlılar çuvaldızlar atarak atlan ve savaşçılan vuruyorlardı. Hiç kimse bunlann kimler tarafından atıldığını görmediğinden def edemiyordu. Neft atıcılar (nefı-endazan) havada ateşler uçurtuyor, aı ve aılılan yerlerinde yakıyorlardı. Sultanın çadın üzerine çok ok yağdı. Bu sırada sultan, ağır gürzünü aldı, nara atıp üzerlerine hücum eııi. . . Bağdat ordusu yenildi", Ravendi, il, s.320. 260. Nafıa veya neft, bu iki söyleniş biçiminin, farklı dillerdeki telaffuz biçimlerinden mi kaynaklandığı (Arapça nafıa, Farsça neft veya bu söylenişlere benzeyen Latince'deki kelimeler gibi) yoksa iki farklı maddenin mi isimleri olduğu (neft, aynı zamanda terebenıinin anlamdaşıdır, yani çam reçinesinden elde edilir) kesinlik kazanmamıştır Çalıştığımız dönemle ilgili Arapça kaynaklarda nafıa, Farsça kaynaklarda ise neft kelimesi geçmektedir ve kullanılan bu terim ile savaşlarda kullanılan tüm yanıcı sıvılar kasıedilmekıedir. Neft formüllerini veren Arapça kaynaklarda da ağaç reçinelerinden elde edilen sıvılar ile petrol ıek bir kelimeyle -nafıa- ifade edilir. 26 1 . L. Thomdike, A History of Magic and Experimenıal Science During ıhe Firsı Thirıeen Cenıuries of Our Era, New York, 1 929, 1, s. 256-257.

82

1 Türklerin Savll) Sanalı

yen ateş bileşiği icat edilir. Marzi b. Ali al- TarasQsi 'nin verdiği aşın yanıcı neft tariflerinden iki tanesini verelim: "Bir miktar çam reçinesi, bir miktar sinderus (veya sündürüs) reçinesi, agaç kavunu yagı ve biraz petrol tuzu (herhalde tortusu) iyice kanştınlır, ateşte ısıtılır, kullanılır" "Küçük agaç kavunu (Citrus Medica) kabuğu soyulur, rengi soluncaya kadar bekletilir ve yagı sıkılır. Defalarca ateşte pişirilir. Sonra üzerine pelesenk (Balsam agacı-Commiphora Opabalsamum) yagı eklenir ve kullanılır. "

lbnü 'l-Esir ise Haçlılara karşı Sur savunmasında neft , zift, kibrit (kükürt-sülfür) ve ketenden yapılan özel bir karışımın kullanıldığım söyler. 262 Neft formülleri ile ilgili verilen tarifleri bir cümle ile özetlersek, gerek Tarası1si'nin ve gerekse lbn Mankli'nin zikrettikleri ve ortak bileşenleri neft, kükürt, sıcak kireç, ağaç kavunu, keten yağı, yumuşak saman, buğday kepeği , pelesenk yağı, yumurta kabuğu , yunus balığı yağı, ağaç zamklan, reçineler, dut ağacı kabuğu olan bu tarifler, organik maddelerin ısılbozunumları sonunda elde edilen tutuşkan sıvılardır. 263 Haçlılara karşı verilen 1 1 1 1 Sur savunmasını unutulmaz kılan nedenin içeridekiler tarafından kullanılan sönmeyen özel neft bileşikleri olduğu, Alexiad ve el-Kamil gibi çok farklı coğraf­ yalarda kaleme alınmış eserlerde zikredilir.264 lbnü'l-Esir, 262. lbnü'l-Esir, X, s.39 1 . 263. B u formüller hakkında detaylı bilgi için bkz. Tarasüsi, s . 107b- 1 10a; lbn Mankli, s.58a-b. Harp teknikleri ile ilgili eserlerdeki patlayıcı madde bileşimlerine kömür, cıva, güherçile vb. birçok madde de dahil edilir, Kitabü'l-Hiyal, s.29b vd. ; Tarasüsl, s. 107a-1 1 5b. 264. lbnü'l-Esir, X, s.39 1 . Anna Komnena, Sur şehrinde Suriyeli Müslümanların yaşadığını ve şehrin Türkler tarafından yönetildiğini zikrettikten sonra Haçlıların şehri kuşatmalarını şöyle anlauyor: "'Haçlılar kuşatmayı hızla başlattı ve 1 . ve 2. surlar, gedikler açılmak suretiyle etkisiz hale getirildi. En içteki 3. surun kuşaulmasını Haçlılar ağırdan aldılar. Kuşaulan Müslümanlar, Haçlıları barış müzakereleriyle oyalarken aynı zamanda savunmalan berkitip bir hilebazlık düzenlediler: Kuşaucı askerlerin gafil oldukları bir gece çok sayıda kil çömleklere sıvı katran doldurup bun­ ları, kem karşısına dizilmiş kuşatma araçlarına fırlatular. Çömlekler parçalandı ve içindekı sıvılar, araçların ahşap yüzeyine yayıldı. Bunların üzerine ucu alevli odunlar ve tekrar tekrar içi katran dolu çömlekler attılar. Katranlar tutuşunca alevler fışkırclı ve sonunda tüm araçlar küle dönüştü", Anna Komnena, s. 446-447.

Silahlar

1 83

1 1 90- 1 1 9 1 Akka savunmasında da benzer bir olayın olduğunu haber vermektedir: "Haçlılar 5 tabakadan oluşan 60 arşınlık çok yüksek üç tane ahşap burç (kuşatma kulesi) yaptılar. üzeri derilerle, sirke ve çamurla ve yanmayı önleyici ilaçlarla örtünmüştü . . . içeridekilerin naft atışlan hiç fayda ver­ medi. . . Dımaşklı bir adam (bu adam naftçılann kullandıklan alet ve malzemeye, yanmayı kolaylaştıncı ilaçlar elde etmeye meraklı idi) çamur ve sirkeyle dahi sönmeyen fonnülüyle naftı birleştirip, ateş kon­ mamış kaplara yerleştirdi. Bu kaplar, ahşap burçlara nişan alınmış mancınıklar ile fırlatıldı. Haçlılar, atılan kaplann hiçbir şeyi yak­ madığını görünce gülüp alay ettiler. Burçlann üzerinde oynayıp dans ediyorlardı. . . Kaplardaki maddelerin burçlann üzerine yayıldığı bir sırada içeridekiler, bu kez içine ateş konulmuş naft kaplannı burçlara attılar. Bir anda burcun her tarafı alev aldı, tüm araçlar içindekilerle birlikte yanıp kül oldu. "

265

Yanar haldeki neftin pompa düzeneği ile püskürtülmesi (brülördeki çalışma mantığı), neft dolu çömleklerin mancınıkla atılması veya ağzındaki paçavra yanar olduğu halde içi neft dolu şişelerin elle fırlatılması (yani molotof kokteyli) farklı kullanım biçimleridir ve düşman üzerine molotof kokteylleri atmakta ihti­ saslaşmış gruplar (karüre-endazan, neft-endazan) dönemin çoğu 266 sultanlığında görülür.

Barut Bir mağaranın veya nemli bir mahzenin duvarlannda beyaz tabaka halinde çiçeklenen potasyum nitrat (KN03)'ın, yani güherçile'nin alev alması o kadar kolaydır ki kendi bünyesinde­ ki oksijenin de etkisiyle yanma olayına hiç müsait olmayan 265. lhnü'l-Esir, Xll, s.49-50. 266. Bkz. Ravendi, 1, s.319; M.A. Köymen, Alparslan ve Zamanı, s.264. Yanıcı maddeler (ndt) ve patlayıcı maddelerin başlıca kullanım şekilleri ; mancınıkla fırlatılan neft kapları veya bombalar, neft el bombaları ile molotof kokteylleri, borular vasıtasıyla atılan ve havada uçarak hedefine varan