Orta Asya Uygarlığı [1 ed.]
 9753434200

Table of contents :
a - 0001
Untitled.FR12 - 0001_2R
Untitled.FR12 - 0002_1L
Untitled.FR12 - 0002_2R
Untitled.FR12 - 0003_2R
Untitled.FR12 - 0004_1L
Untitled.FR12 - 0004_2R
Untitled.FR12 - 0005_1L
Untitled.FR12 - 0005_2R
Untitled.FR12 - 0006_1L
Untitled.FR12 - 0006_2R
Untitled.FR12 - 0007_1L
Untitled.FR12 - 0007_2R
Untitled.FR12 - 0008_1L
Untitled.FR12 - 0008_2R
Untitled.FR12 - 0009_1L
Untitled.FR12 - 0009_2R
Untitled.FR12 - 0010_1L
Untitled.FR12 - 0010_2R
Untitled.FR12 - 0011_1L
Untitled.FR12 - 0011_2R
Untitled.FR12 - 0012_1L
Untitled.FR12 - 0012_2R
Untitled.FR12 - 0013_1L
Untitled.FR12 - 0013_2R
Untitled.FR12 - 0014_1L
Untitled.FR12 - 0014_2R
Untitled.FR12 - 0015_1L
Untitled.FR12 - 0015_2R
Untitled.FR12 - 0016_1L
Untitled.FR12 - 0016_2R
Untitled.FR12 - 0017_1L
Untitled.FR12 - 0017_2R
Untitled.FR12 - 0018_1L
Untitled.FR12 - 0018_2R
Untitled.FR12 - 0019_1L
Untitled.FR12 - 0019_2R
Untitled.FR12 - 0020_1L
Untitled.FR12 - 0020_2R
Untitled.FR12 - 0021_1L
Untitled.FR12 - 0021_2R
Untitled.FR12 - 0022_1L
Untitled.FR12 - 0022_2R
Untitled.FR12 - 0023_1L
Untitled.FR12 - 0023_2R
Untitled.FR12 - 0024_1L
Untitled.FR12 - 0024_2R
Untitled.FR12 - 0025_1L
Untitled.FR12 - 0025_2R
Untitled.FR12 - 0026_1L
Untitled.FR12 - 0026_2R
Untitled.FR12 - 0027_1L
Untitled.FR12 - 0027_2R
Untitled.FR12 - 0028_1L
Untitled.FR12 - 0028_2R
Untitled.FR12 - 0029_1L
Untitled.FR12 - 0029_2R
Untitled.FR12 - 0030_1L
Untitled.FR12 - 0030_2R
Untitled.FR12 - 0031_1L
Untitled.FR12 - 0031_2R
Untitled.FR12 - 0032_1L
Untitled.FR12 - 0032_2R
Untitled.FR12 - 0033_1L
Untitled.FR12 - 0033_2R
Untitled.FR12 - 0034_1L
Untitled.FR12 - 0034_2R
Untitled.FR12 - 0035_1L
Untitled.FR12 - 0035_2R
Untitled.FR12 - 0036_1L
Untitled.FR12 - 0036_2R
Untitled.FR12 - 0037_1L
Untitled.FR12 - 0037_2R
Untitled.FR12 - 0038_1L
Untitled.FR12 - 0038_2R
Untitled.FR12 - 0039_1L
Untitled.FR12 - 0039_2R
Untitled.FR12 - 0040_1L
Untitled.FR12 - 0040_2R
Untitled.FR12 - 0041_1L
Untitled.FR12 - 0041_2R
Untitled.FR12 - 0042_1L
Untitled.FR12 - 0042_2R
Untitled.FR12 - 0043_1L
Untitled.FR12 - 0043_2R
Untitled.FR12 - 0044_1L
Untitled.FR12 - 0044_2R
Untitled.FR12 - 0045_1L
Untitled.FR12 - 0045_2R
Untitled.FR12 - 0046_1L
Untitled.FR12 - 0046_2R
Untitled.FR12 - 0047_1L
Untitled.FR12 - 0047_2R
Untitled.FR12 - 0048_1L
Untitled.FR12 - 0048_2R
Untitled.FR12 - 0049_1L
Untitled.FR12 - 0049_2R
Untitled.FR12 - 0050_1L
Untitled.FR12 - 0050_2R
Untitled.FR12 - 0051_1L
Untitled.FR12 - 0051_2R
Untitled.FR12 - 0052_1L
Untitled.FR12 - 0052_2R
Untitled.FR12 - 0053_1L
Untitled.FR12 - 0053_2R
Untitled.FR12 - 0054_1L
Untitled.FR12 - 0054_2R
Untitled.FR12 - 0055_1L
Untitled.FR12 - 0055_2R
Untitled.FR12 - 0056_1L
Untitled.FR12 - 0056_2R
Untitled.FR12 - 0057_1L
Untitled.FR12 - 0057_2R
Untitled.FR12 - 0058_1L
Untitled.FR12 - 0058_2R
Untitled.FR12 - 0059_1L
Untitled.FR12 - 0059_2R
Untitled.FR12 - 0060_1L
Untitled.FR12 - 0060_2R
Untitled.FR12 - 0061_1L
Untitled.FR12 - 0061_2R
Untitled.FR12 - 0062_1L
Untitled.FR12 - 0062_2R
Untitled.FR12 - 0063_1L
Untitled.FR12 - 0063_2R
Untitled.FR12 - 0064_1L
z

Citation preview

-

DOCU PERİNÇEK'İN ESERLERİ-31

Doğu Perinçek ORTA ASYA UYGARLlGI '\,,,/

416



Doğu Perinçek

ORTA ASYA UYGARLIGI

© Bu kitabın yayın hakları Anal iz Ba.�ım Yayın Ta.�arım Gıda Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti .nindir.

Birinci Ba.�ım: Ni san 2005 Kapak Resmi: Hun çağına ait eserlerde geyi k avlayan kartal (Prof. Dr. Bahaeddin Öget,

Türk Kültür Tarihine Giriş.

Kültür Bakanlığı Yayınlan , Ankara, 1 99 1 , c.l, s. 1 26).

Teknik Hazırlık: Analiz Basım Yayın Baskı: Analiz Ba.�ım Yayı n

ISBN: 975 -343-420-0

KAYNAK YAYINLARI: 4 1 6

il

ANALİZ BASIM YAY IN TASAR IM GIDA TİCARET VE SANAYİ LTD. ŞTİ. Meşrutiyet Cad.

Kardeşler Han

No : 12/3

34430 Galatas aray - İstanb u l web adresi: www.kaynakyayinlari.com e-posıa: [email protected] Tel:

(02 1 2) 252 21 56-99 Faks: (0212) 249 2!! 92

Doğu Perinçek ORTA ASYA \J

UYGARLIGI

İÇİNDEKİLER

ÖNSÖZ

9

I. TÜRK ADININ KÖKENİNDEKİ UYGARLIK DEVRİMİ

11

Türk Adının Tarih Sahnesine Çıkması

11

Orhun Yazıtlan'nın Anlattığı Devrim

14

Kanbağı Yerine Siyasal Bağ

18

Türk Adının Tarihin Seyri İçinde Yüklendiği Anlamlar

20

Türk Adının Temelindeki Siyasal Zemin

23

Tarihsel İçeriğe Denk Düşen Kökenbilimsel Yorumlar

24

TürkAdının Tarih Sahnesine İkinci Çıkışı

25

Irk .Değil, Siyasal Bağ

28

Büyük Kültürleri Yaratan Kavimler Harmanı

33

Türk Adı ve Uygarlık Devrimi

35

Türk Adının İki Devrim Dalgasındaki Ortak İçeriği

35

ll. ORTA ASYA'DA PARA VE DEVLET

37

Paranın Tarihsel Anlamı

38

Devlet ile Para Arasındaki İlişki

40

Ordu ile Para Arasındaki İlişki

4·1

Avrupa Merkezli Teorilerden Kurtuluş

42

Göktürklerde Devlet ve Para

45

Ogur, Oguz, İl: Devlet ve Zenginlik

46

Orta Asya'da Kent-Bozkır Diyalektiği

49

Orta Asya Uygarlığı

50

III. TURFAN'DAKİ 2 200 YILLIK UYGARLIK HARİKASI: KARIZ KANALLARI O Zaman Anlayamamışız

55 55

Çölün Altında Toplam 5 Bin Kilometre Uzunluğunda Tüneller Ağı

56

Suyu Buharlaşmadan Taşıyabilmek

57

Sistemin Dört Unsuru

57

2 200 Yıl Önce Roma'nın Şaşaalı Dönemi

59

Fırat, Nil, İndus ve Sannehir Boylarındaki S ulamayla Karşılaştırılmalı

60

Üç Harikadan Biri

60

Yeraltındaki Çin Seddi

60

Orta Asya Tarihçilerinin Sırrı

60

Avrupa Merkezli "Türkçülük"

63

Orta Asya Tarihi Yeniden Yazılacak

65

Hayranlık Uyandıran Yerleşik Kültür İrad esi

66

Kamu Girişiminin İnsanlığa Büyük Armağanı

67

Turfan'da Kavimler Harmanı

69

Turfan'daki Kültürel Harmanlanma

74

Asya'nın Birlikle Yaşama Kültürü

77

Peki Karız Kimindir?

81

Soruları Çoğaltma ve Araştırma Seferberliği

82

Bugün Milli Kültür Cephesindeki Temel Meselemiz: Avrupa Merkezciliğin Esaretinden Kurtiılmak

iV. KAŞGAR'U MAHMUTTAKİ ŞAŞZAMAN Dünyaya Dört Yüzyıl Erken Gelen .Bilim

84 87 87

Şaşzaman

88

Türkolojinin Babası

89

Kapitalizmin Şafağında

90

Kaşgarlı Mahmut'un "Milliyetçiliği"

92

Devlet ve Ordu Kuruculuğunun

Uygarlığın İnşasındaki Önder Rolü

93

Kaşgarlı Mahmut ve İbn Haldun Çağı

95

Tarihçiliğimizin T ıkandığı ve Dayandığı Yer

98

Kaşgarlı Mahmut Okumanın Büyük Mutluluğu

99

V. OS M ANLI'YA K AL AN

ORT A ASYA UY G ARLIK MİRASI

100

Feodal İlişkiler ve Devlet Mirası

100

Osmanlı Sistemini Feodaller Kurdu

1 03

Osmanlı Devletinde Ganimet

1 06

Selçuklu ve Osmanlı Devletlerinin Önderlik Ettikleri Üretim Patlaması Selçuklu ve Bizans Mirası

1 08 1 09

S ONU Ç T ÜR KLERİN U YGARLI K MA YASI

ili

Çamura Üflenen Ruh

ili

Bir: İmparatorluk Kuruculuğu

112

İki: Tıcaret Yolları Üzerindeki Egemenlik

ll3

Üç: Türle Dilinin Gücü

1 14

Tarih Eşiğini Türkleşerek Aşmak

1 16

KAYNAKÇA

117

DtztN

121

ÖNSÖZ

Kırk yıldır, Türk tarihinin özellikle iki büyük devrimci atılımı üzerinde araştırma ve incelemelerde bulunuyorum. Birincisi, Türklerin MÖ lOOO'lerden MS lOOO'lere kadar devam eden uygarlığa sıçrama sürecidir. İkincisi, 1 50 yıldır devam eden Milli Demokratik Devrimimizin en büyük atılımı olan Kemalist Devrim'dir. Orta Asya kavimlerinin tarihsel gelişimlerini inceleyen Bozkurt Efsaneleri ve Gerçek başlıklı kitabımı, daha 1 973 yılında yazmıştım. İlk üç basımı toplam 23 bin adet satan bu kitabı, sürekli geliştirmeye çalıştım. Bu arada son yıllarda Orta Asya'nın uygarlaşma süreçlerine ilişkin çok yeni bulgu ve bilgilere ulaştım. Turfan havzasında çölün altında inşa edilen 5 bin kilometre boyundaki sulama kanalları ağı­ nın geçmişi 2 300 yıl öncelerine kadar uzanıyordu. Orta Asya'da ola­ ğanüstü bir yerleşme iradesini ve devlet birikimini ifade eden bu bü­ yük eser, "Yeraltındaki Çin Seddi" olarak adlandırılıyordu. 4-6 Ekim 2004 tarihinde Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te yapı­ lan il. Türk Uygarlık Kongresi'ne katılan arkadaşım Dr. Yavuz Da­ loğlu sayesinde, Göktürk parasının bulunduğunu öğrendim. Bu arada Kaşgarlı Mahmut'un anıtsal eseri Divanü Lügat-it Türk ün dünyadaki benzerlerinden dört-beş yüzyıl erken üretilmiş olmasını açıklama çabalarım oldu. Bütün bu bilgileri, Bozkurt Efsaneleri ve Gerçek kitabımın 6. ba­ sımında değerlendirmeyi düşünüyordum. Ancak hepsini yan yana koyduğum zaman, aslında yeni bir kitabın ortaya çıktığını gördüm. '

9

Bozkurt Efsaneleri ve Gerçek, Türk tarihçilerinin Orta Asya sü­ Milliyetçilikten kaynaklanan ciddi bilimsel yanlış­ larının eleştirisi ekseninde yazılmıştı. Elinizdeki Orta Asya Uyxarlığı ise, Avrupa merkezli tarihçiliğin Orta Asya'ya tepeden bakışlarını çürütüyor ve Ona Asya'nın görül­ mek istenmeyen uygarlık birikimine bazı örneklerle dikkat çekiyor. İşin ilginç yanı, Avrupa merkezli tarih yazımının görmek istemediği olguları, bizim Milliyetçi tarihçilerimizin de görmemiş olmalarıdır. Altı bölümden oluşan kitabın 1. bölümü, Bozkurt Efsaneleri ve Gerçek başlıklı kitabımın il. b ölüm, 4. kesimiyle bazı tekrarlar içe­ riyor. Ancak bu gerekliydi. Çünkü Türk adının siyasal ve devrimsel kökeni, başka deyişle Türk adının uygarlığa sıçrama ile aynı tarih­ sel sürece denk düşmesi, her iki kitabın tezlerinin kanıtlanması açı­ sından şarttır. İlerde bu kitaba, devlet teorisi alanında dünya bilimine önemli katkılarda bulunmuş olan Yusuf Has Hacip'in Kutadxu Bilix ve Ni­ zamülmülk'ün Siyasetname'si üzerine iki incelemeyi eklemeyi dü­ şünüyorum. Orta Asya uygarlığı üzerine öne sürdüğüm görüşlerin eleştiril­ mesi ve tartışılması umuduyla ... reçlerine ilişkin

Doğu Perinçek, Gayrettepe, 27 Mart 2005

10

TÜRK ADININ KÖKENİNDEKİ UYGARLIK DEVRİMİ

Türk adı, tarihin gündemine devrimlerle gelmiştir. Türk adı , tarih sahnesine birinci çıkışında, uygarlaşma, devletleşme, kurumlaşma ve hukuk yaratma süreciyle örtüşmektedir. Tarih sahnesine ikinci çıkışı ise, 19. yüzyıl ortalarında başlayan Türk Devrimi'nin (millf demokratik devrim) dayatmasıyla olmuştur. Türk adı, toplam ola­ rak baktığımız zaman, tarih içinde devrim, devlet, siyaset ve hukuk­ la bağlantılı bir içerik kazanmıştır.

Türk Adının Tarih Sahnesine Çıkması Tarihte Türk adıyla ortaya çıkan ilk topluluk, bilindiği üzere Göktürklerdir.1 Göktürük adı, Orhun Yazıtları 'nın yalnız iki yerinde geçiyor. Bu topluluk, Yaııtlar'da genel olarak Türük, bazen de Türk diye anılmaktadır. Ancak biz, 552 yılında Orta Asya'da hakimiyeti ele geçiren Türk adlı boylar ittifakını, daha sonra Türk adıyla tarih sahnesinde yer alacak diğer Türk kavimlerinden ayırabilmek için, onları özel olarak Göktürkler diye adlandırmayı yeğliyoruz. 1

Göktürkler konusunda, Çin kaynaklarına dayandığı için, Türk tarihçi leri arasında eski çalışmaların ötesine geçen Prof. Dr. Ahmet Taşağıl'ın araştırmaları özellikle incelenmelidir. Bkz. Giiktürkler. 1. il, 111. Türk Tarih Kurumu Yay ını, Ankara, 1995, 1999, 2004.

il

Göktürkler, 552 tarihinde Avar (Juan Juan/Cücen) hakimiyetine son verdiler ve Orta Asya da yeni ve büyük bir kabileler konfede­ rasyonu, daha doğrusu devlet kurdular. Türük, başlangıçta bu kon­ federasyona (devlete) hakim olan boyun veya boyların adıydı.2 Göktürklerde hiyerarşinin en üstünde, kağanın boyu ve ondan sonra da diğer en soylu Türk boyları (Türük Sir bodunu) yer alıyor­ du. Bilge Kağan, "Som altınını, beyaz gümüşünü, kenarlı ipeğini, ipekli kumaşını, binek atını, aygınnı, kara samurunu, sincabım Tü­ rüküme, bodunuma kazanıverdim, düzenleyiverdim" diyor. "Türüküm" ve "bodunum" diye ayn ayrı sayılması, Türük adı­ nın, boylar içinde "Türük Sir bodunu" denen en soylu boya ait oldu­ ğu kanısını kuvvetlendiriyor. Bilge Kağan'ın adının Türük Bilge Ka­ ğan olarak geçmesi de bu fikri doğrulamaktadır. Çünkü göçebe aris­ tokrasisinin adlarının başına mensup oldukları boyun adı konmak­ taydı. G öktürk kağanlarının boyunu ifade eden Türük adı, zamanla "Türük bodunu" ifadesinde olduğu gibi, diğer Göktürk boylarını, giderek G öktürklere akraba olan diğer kavimleri de kapsadı. Gök­ türk konfederasyonunun denetlediği coğrafyaya dışardan bakan ya­ bancıların, zamanla konfederasyon içindeki Türkçe konuşan bütün kavimleri Türk diye isimlendirdiği biliniyor. Bununla bfrlikte, Göktürk hakimiyetine bağlanan Dokuz Oğuz­ lar, Türgişler, Karluklar, Kırgızlar vb kendilerini hiçbir zaman Türk adıyla çağırmıyorlardı. Aynı şekilde, Türük Bilge Kağan da onlardan Türük adıyla s öz etmiyor, onları Türük bodunu ndan ayı­ rıyordu. Orhun Yazıtları'ndaki Oğuzlar veya Dokuz Oğuzlar, 9. yüzyılın sonlarında Oğuz Yabgu konfederasyonunu örgütleyecek ve sonra Anadolu'ya akacak olan Sir-i Derya Oğuzları değildir. Orhun Yazıt­ ları'nda dokuz boydan oluştuğu için zaman zaı;nan Dokuz Oğuzlar diye de anılan Oğuzlar, daha �onra Uygur boyuyla birleşip On Uy'

'

2 Türk süzcüğünün 1 1. yüzyıldaki açıklama." için bkz. Kllljgarh Mahmut. Div /,üRat-iı Türk Ten:ümesi. çev. Besim Atalay. c.I. s.350 vd.

12

gurları oluşturacak ve Uygurlar adıyla Orta Asya'daki hakimiyeti ele geçireceklerdir. Dokuz Oğuz ile Uygurların aynı kavim olduğunu tereddütsüz saptayan Gumiliev, dokuz boyun oluşturduğu ittifak içinde en güç­ lüsünün Uygurlar olduğunu belirtir.3 Çin kaynaklan, Uygur kağa­ nından "dokuz soyun [boyun olsa gerek] kağanı" diye söz ederler. 4 Radlov da, Uygur, On Uygur, Dokuz Uygur, Oğuz, Dokuz Oğuz adlandırmalarının hepsinin Uygurları ifade ettiğini belirtir.5 Bu isim karışıklığı, Oğuz sözcüğünün zamanın Türkçesindeki anlamından gelmektedir. Oğuz sözcüğü, tıpkı bodun sözcüğü gibi boylar ve boylar ittifakı anlamına geliyordu. Og boy demekti, -uz ise, çoğul ekiydi. Oguz sözcüğü, g harfinin yumuşamasıyla oğuz'a dönüştü. örneğin Orhun Yazıtları'ndaki Dokuz Oğuz, Dokuz Boy anlamını taşıyordu. Karluklar'ı anmak için söylenen Üç Oğuz, üç boy anlamındaydı. Yine Yazıtlar'da Türgiş bodunu yerine zaman zaman kullanılan On Ok bodunu, on boydan oluşuyordu. Bizim bu­ gün Oğuzlar diye bildiğimiz, Maveraünnehir bölgesinden Anado­ lu'ya gelen Sir-i Derya Oğuzlan'nın kökeni bu On Oklar'dı. On bo­ yun daha sonra batıya göç ederken başka boylan da içine alarak 24 boy halinde örgütlendiği anlaşılıyor. Başlangıçta tıpkı bodun gibi boylar ittifakı anlamına gelen oğuz sözcüğü, Sir-i Derya Oğuzlan'nda bir etnik grubun özel adına dö­ nüştü. Bu yönden oğuz sözcüğü, boylar topluluğundan etnik gruba geçiş sürecinin serüvenini izlemiş oldu. Eskiden her boylar ittifa­ kından içindeki boy sayısına göre, Üç Oğuz, Sekiz Oğuz, Dokuz Oğuz diye söz edilirken, oğuz sözcüğü, zamanla Sir-i Derya Oğuz­ lan'nın özel adı oldu. Destanlarda geçen Oğuz Kağan'ın da bir özel isim olmaktan önce Boyların Kağanı anlamını taşıdığı ve daha son3 Gumiliev, E..k i Türkler. Rusçadan çev. D. Ahsen Batur, Selenge Yayınları, Geniş· letilmiş ikinci basım, İstanbul, 2002, s.85, 397. 4 Collin Mackerras, Uy�urlar, çev. Prof. Dr. Şinasi Tekin, Denis Sinor'un derlediği Erken İç Asya Tarihi içinde, İ letişim Yayınları, l stanbul, 2000, s.429. 5 Aktaran: Seyfeddin Aziz, Türklerin Müslümanlığa Ge�·işil Satuk Bui/ra Han, Kaynak Yayınları, Şubat 2000, s. 1 6.

13

ra destan kahramanı olan belli bir kağanın özel ismine dönüştüğü düşünülebilir. 6 Peki oğuz kavr.ımı ile yine boylar ittifakı anlamına gelen bodun kavramı arasındaki fark neydi? Orhun Yazıtları'nda Oğuz veya ba­ zen Dokuz Oğuz diye anılan boyların diğer tabi olan boy topluluk­ larından ayrı bir statüsü olduğu anlaşılıyor. Gumiliev, Bilge Ka­ ğan'ın "Tokuz Oğuz benim bodunum idi" demesini, şöyl� açı�lıyor: "Yani Dokuz Oğuz'lar ona şad-tarduş-bağlı budun idi; başka deyiş­ le doğrudan ona itaat arzetmişlerdi. 7 Bilge Kağan, Yazıtlar'da, "Türk Oğuz beyleri bodunu işitin" di­ ye seslenmektedir. Buradan, Dokuz Oğuz beylerinin Türk beyleri­ ne yakın bir konumda oldukları, diğer bodunlar kadar özerk olma­ dıkları, doğrudan Türk Kağanına bağlı oldukları anlaşılıyor. Veya buradaki Oğuz sözcüğünün metinlerin bazı yerlerinde, Dokuz Oğuz, Üç Oğuz veya Sekiz Oğuz gibi belli boy topluluklarını de­ ğil, genel olarak Bilge Kağan'a bağlı bütün boyları ifade etmek için kullanıldığı da tartışılabilir. Radlov, Yazıtlar'da Oğuz sözcüğünün, her zaman Dokuz Oğuzları ifade ettiği görüşündedir. Ancak bu gö­ rüş tartışmaya açıktır. ..

Orhun Yazıtları'nın Anlattığı Devrim Türk adının ortaya çıkışı aynı zamanda tarihsel devrime de denk düşüyor. Türk adıyla anılan kabilenin beyleri, zamanla diğer kabi­ le ve kabile topluluklarını itaat altına alarak kendisine tabi kılmak­ tadır. Kabileler arasındaki yağma savaşlarının ve baskınların yeri­ ni, yeni ıabiyet ilişkilerinin biçimlendirdiği bir kurallar sistemi (tö­ rü veya töre) almaktadır. Buna hukuk da diyebiliriz. ) D * l J � 'ı' '( H r > 4 > J" ı.tı-'hD om