Kapitalizmin Tarihi [1 ed.]
 9786050206449

Citation preview

Kapitalizmin Tarihi

Jürgen Kocka Berlin'deki Özgür Üniversite'de Sanayi Dünyası Tarihi profesörü olarak görev yapmakta ve zamanımızın en ünlü toplumsal tarihçilerden biri olarak bilinmektedir. 2001-2007 yıllan arasında Berlin Toplumsal Araştırmalar İçin Bilim Merkezi'nin başkanlığını yapmıştır. Çalışmalarından ötürü Leibniz Ödülü'ne ve Holberg Ödülü'ne layık görülmüştür.

Evrim Tevfik Güney 19.10.1981'de Çamlıhemşin'de doğdu. İlkokulu bitirdikten sonra ortaöğrenimine Almanya'da devam etti, 1999 yılında tekrar Türkiye'ye dönerek sırasıyla Üsküdar Anadolu Lise­ si'ni ve İstanbul Üniversitesi Almanca Mütercim Tercüman­ lık Bölümünü bitirdi. Anne tarafından Alman kökenli Evrim Tevfik Güney, edebiyat ve çeviriyle her zaman ilgili oldu­ ğundan Mütercim Tercümanlık okurken bölüm hocaların­ dan Veysel Atayman'ın çeviri serüvenine kahlarak kah ho­ cayla birlikte kah hocanın editörlüğünde kahi de tek başına popüler bilim kitapları ve dergileri ile ilgili çeviriler üzerinde çalışmaya başladı. Bordo/Siyah, Cumhuriyet Kitapları gibi yayınevleriyle çalışhktan sonra 2009 yılında Fırhna Vadisi'ne yerleştiğinden bu yana Sisi Pansiyon adlı aile işletmesinde çiftçilik, çobanlık ve eko-hırizmin yanında çevirmenlik mes­ leğine de devam ediyor.

JÜRGEN

K0GKA

Kapitalizmin Tarihi

Almancadan çeviren:

Evrim Tevfik Güney

Say Yayınlan Tarih Kapitalizmin Tarihi / Jürgen Kocka Özgün adı: Geschichte des Kapitalismus © Verlag C.H.Beck oHG, München 2014

Türkçe yayın haklan© Say Yayınlan, 2018 Bu eserin tüm hakları saklıdır. Tanıbm amacıyla, kaynak göstermek şartıyla yapılan kısa alıntılar hariç yayınevinden yazılı izin alınmak­ sızın alıntı yapılamaz, hiçbir şekilde kopyalanamaz, çoğaltılamaz ve yayımlanamaz. ISBN 978-605-02-0644-9 Sertifika no:

10962

Almancadan çeviren: Evrim Tevfik Güney Yayın koordinatörü: Levent Çeviker Editör: Sinan Köseoğlu Son okuma: Eda Okuyucu Kapak ve sayfa tasarımı: Artemis İren Baskı: Lord Matbaacılık ve Kdğıtçılık Topkapı-İstanbul Tel.:

(0212) 674 93 54 22858

Matbaa sertifika no:

1. baskı: Say Yayınları, 2018 Say Yayınlan

Ankara Cad. 22/12 Tel.:



(0212) 512 21 58

TR-34110 Sirkeci-İstanbul Faks: (0212) 512 50 80



www.sayyayincilik.com



e-posta: [email protected]

www.facebook.com/ sayyayinlari



www.twitter.com/ sayyayinlari

Genel Dağıbm: Say Dağıbm Ltd. Şti.

Ankara Cad. 22/ 4 Tel.:



(0212) 528 17 54

İnternet satış:

TR-34110 Sirkeci-İstanbul • Faks: (0212) 512 50 80

www.saykitap.com •

e-posta: [email protected]

İÇİNDEKİLER 1.

Kapitalizm Nedir?

.

.

............... ............... ...........

1. Tarhşmalı Bir Kavram Ortaya Çıkıyor

.. 7 ..

.........

7

2. Üç Klasik: Marx, Weber, Schumpeter ......... 13

3. Diğer Bakış Açıları ve Emeğin Tanımı ........ 25 il.

Merkantilizm ...................................................... 36 1. Başlangıç Safhaları

.

.

......... ..................... .........

36

2. Çin ve Arabistan ............................................. 38 3. Avrupa: Dinamik Ardıl ... .............................. 48 4. 1500 Yılı Civarında Ara Sonuç ..................... 65 111.

Genişleme

...........................................................

72

1. Ticaret ve Şiddet: Sömürgeleştirme ve

Dünya Ticareti ................................................ 73 2. Anonim Şirket ve Finans Kapitalizmi ......... 77

3. Plantasyon Ekonomisi ve Kölelik ................ 85 4. Tarımsal Kapitalizm, Madencilik ve Ön-Sanayileşme .............................................. 91 5. Adam Smith Bağlamında Kapitalizm,

Kültür ve Aydınlanma

...............................

. 109

iV.

Kapitalizm Çağı

.

.

......................... .............. ......

122

1 . 1800'lerden Bu Yana Ana Hatlarıyla Sanayileşme ve Küreselleşme ..................... 123 2. Mal Sahibi Kapitalizminden Yönetici Kapitalizmine ................................................ 132 3. Finansallaşma ...................................... ......... 144 4. Ücretli Emeğin Dönüşümü ......................... 154 5. Piyasa ve Devlet ........................................... 176 V.

Çözümleme ve Eleştiri

...................................

. 194

Notlar ......................................................................... 203 Kaynaklar .................................................................. 213 Dizin 227 ...........................................................................

1. KAPİTALİZM NEDİR?

1. Tartışmalı Bir Kavram Ortaya Çıkıyor

"Kapitalizm" tarhşmalı bir kavramdır. Çok sayıda bilim insanı bu kavramı kullanmaktan kaçınır. Eleş­ tirel bir kavram olarak ortaya çıkhğı ve uzun süre eleştirel bağlamda kullanıldığı için, "kapitalizm" sözcüğü bilim insanlarına polemiğe fazlasıyla açık görünür. Kavramın tanımı birçok yerde farklı farklı şekillerde yapılmakla beraber, bazı yerlerde hiçbir tanım yapılmaz. "Kapitalizm" kavramı pek çok şeyi kapsar; sınırlarını çizmek güçtür. O halde bu kav­ ramdan feragat edip yerine örneğin "piyasa ekono­ misi" gibi bir kavram kullanmak daha iyi olmaz mı acaba? Öte yandan kapitalizmle ilgili tarhşmaya kahl­ mış ve ona somut katkılarda bulunmuş çok sayıda saygın sosyal bilimci vardır. Bir anlamda anahtar kavramlar uğruna verilen soğuk savaş sona er­ dikten 25 yıl sonra "kapitalizm" kavramı bilimsel tarhşmaların merkezine yeniden ve tüm ağırlığıy7

KAPİTALİZMİN TARİHİ

la oturmuştur. 2008 yılından bu yana devam eden uluslararası finans ve borç krizi, kapitalizme yöne­ lik eleştirel bir bakış açısına duyulan ihtiyacı daha da belirginleştiren faktörlerd�n biri olarak karşımı­ za çıkar. Bundan kısa bir süre önce New York Times gazetesi, Amerikan üniversitelerinde okutulan ka­ pitalizm tarihi derslerine yönelik taleplerde önemli bir artış meydana geldiğini yazmıştı. "Kapitalizm" kavramı Avrupa' da da uzun zamandır olmadığı ka­ dar güncel hale geldi, özellikle gazeteciler ve sosyal bilimciler arasında iktisatçılar arasında olduğun­ dan daha fazla kullanılmaya başlandı.1 Tam da bu güncel tartışmalar bağlamında söz konusu kavramı kullanacaksak, onun tarihini bilmek ve onu net bir biçimde tanımlayabilmek zorundayız. Bir isim olarak "kapitalizm" kavramı Fransızca, Almanca ve İngilizce dillerinde -daha önceleri tek tük örnekler var olsa bile- 19. yüzyılın ikinci yarı­ sından sonra yaygın olarak kullanılmaya başlanır. Öte yandan, "kapital/ sermaye" ve "kapitalist" kavramları o tarihlerde çoktan beri yerleşmiş, gün­ delik yaşamda yaygın hale gelmişlerdi. Örneğin Almancada, "kapital" kavramı, (bu bağlamdaki ilk örneklere 16. yüzyılın başlarından itibaren rastlıyo­ ruz) sosyal bilim ve iktisat terminolojisine 17. ve 18. yüzyılların ticaret dilinden geçmiştir. "Kapital/ ser­ maye" kavramı önceleri sadece -bir işe yatırılmış ya da ödünç verilmiş- parayı anlatırken, daha son­ raları para, değerli kağıt, ürün ve üretim araçların8

Kapitalizm Nedir?

dan oluşan serveti -salt tüketilen veya biriktirilen bir şeyi değil, "kar getirecek" (1776) bir şeyi- ifade etmeye başladı. "Kapitalist" sözcüğü 17. yüzyıldan itibaren "çok miktarda nakit paraya ve büyük bir servete sahip, bunların faiz ve rantlarıyla geçimini sürdürebilen sermaye zengini adam" anlamına geliyordu. "Ka­ pitalistler" sözcüğü ise tüccar, banker, rantiye ve ödünç para veren yani "sermayeyle ticaret veya ara­ cılık yapan kimseler" (1717) anlamında kullanılıyor­ du. "Kapitalist" kavramı, geçici olarak "tüketebile­ ceğinden fazla emek ya da geliri, yeniden üretime ya da emeğe yahrmak için biriktiren kimse" (1813) anlamında kullanılmışh. 18. yüzyılın sonlarından itibaren de, önceleri daha çok işçilerden farklı olan kişileri ifade etmek için, daha sonraları ise işçi tanı­ mının bir anlamda zıddı olarak, geçimini ücret ya da irat ile değil de elde ettiği kar ile sürdüren, "maaşlı işçi çalışhran-(yayınevi veya fabrika sahibi kimseler veya tüccarlar vs.) işverenler" olarak kullanılmışhr (1808). 19. yüzyıla değin gözlemciler, bu bağlamdaki değerlendirmelerini bilhassa çoktan beri kapitalist ilkelerle sanayileşen İngiltere'ye bakarak yapsa da, 18. yüzyıldan itibaren kavramda gitgide belirginle­ şen sınıflı toplum vurgusu, sonraki yüzyıllarda ar­ tan açlık, 1848-49 yıllarında cereyan eden devrimci hareketler ve fabrika, ücretli işçilik gibi sanayileşme hamlelerinin yaygınlaşmasıyla giderek daha keskin bir anlamsal ayrımı doğurmuştur.2 9

KAPİTALİZMİN TARİHİ

1800'lerin ortasından itibaren önce Fransızcada, 1860'larda Almancada, birkaç yıl sonra da İngilizce­ de yaygın bir kavram olarak kullanılmaya başlan­ dığında, bu dillerdeki kullanımı temsil etmeyecek birkaç istisnai örnek haricinde, bir isim olarak "ka­ pitalizm", bilhassa tam da bu sınıflı toplum eleşti­ risi vurgusuna işaret eden bir sözcüktü. Sosyalist Louis Blanc 1850 yılında kapitalizmi, "sermayenin, bir tarafı devre dışı bırakmak yoluyla diğer tarafça edinilmesi" olarak eleştirmişti. 1851'de yüksek kira ve spekülasyonlara karşı önlem alınması gerektiğini savunanların safında yer alan Pierre Joseph Prou­ dhon, Paris konut piyasasını "kapitalizmin kalesi" olarak betimliyordu. 1867'de dönemin geçerli söz­ lüklerinden biri, "capitalisme" kavramını yeni bir terim olarak tanımlayıp "kapitalin ya da kapitalist­ lerin gücü" olarak betimlemiş ve Proudhon'a ahf yapmışh. Almanya'da 1872 yılında sosyalist Wil­ helm Liebknecht, "sanayinin savaş meydanlarında" kötülük saçan "kapitalizm canavarı"3 sözleriyle öf­ kesini belirtir. Diğer dillerde değilse de Almancada bu kavram, tarhşmaya açık yönlerinden sıyrılmışhr. Kari Marx "kapitalizm" kavramını çok ender kullanmış olsa da, 1850 ve 1860'lı yıllarda "kapitalist üretim biçi­ mi" hakkında derinlemesine ve tayin edici bir etki yapan yazılar yazmışhr. Devletçi ideolojilerin sem­ patizanı iktisatçı Rodbertus 1869'da "kapitalizm sosyal bir sistem haline gelmiştir" şeklinde bir tespit 10

Kapitalizm Nedir?

yapar. 1870'te ulusal ekonomi profesörü liberal-mu­ hafazakar Albert Schaffle Ticaret ve Mal Varlığı Çeşit­ leri Bağlamında Kapitalizm ve Sosyalizm adlı kitabım yayımlamıştı. Schaffle bu eserinde ücretli emek ile sermaye arasındaki zıtlığa detaylı biçimde değin­ mişti. Meyers Konversations-Lexikon 1876'da "kapi­ tal/ sermaye" maddesi alhnda "kapitalizm" kav­ ramını ilk kez sözlüğüne katarken Schaffle'ye atıf yapıyordu. Son derece yaygın kullanılan bu kaynak eserde "kapitalizm" için başlı başına bir tanıma ilk kez 1896'daki basımında rastlarız: "Sosyalist ve ko­ lektivist üretim biçiminden farklı olarak kapitalist üretim biçimini ifade eden sözcük." 1902'de Werner Sombart'ın, en önemli eseri kabul edilen Modern Kapitalizm adlı kitabı yayımlanmıştı. Bu eser, "kapitalizm" kavramının yerleşmesinde ta­ yin edici rol oynamıştır. Bu aşamadan sonra, kapita­ lizmle ilgili onun teorik, tarihsel ve güncel yönleri­ ni ele alan sosyal bilim ve tarih alanındaki yazınsal

eserler hızla çoğalmaya başlamıştı; bunları kaleme alan yazarların büyük çoğunluğu da, kendi eserini Marx'ın eserinin bir devamı, hatta onun tamamlayı­ cısı olarak gören, girişimcilere ve işletmelere biçtiği rol ile "kapitalist ruh" olarak...adla11.dırdığı konsepti ve perspektifindeki İtalyan ortaçağına kadar giden derinliğiyle-Marx'ı belirgin.biçimde aşan Sombart'la süren tartışmaların bir neticesi olarak ortaya çıkı­ yordu.4 İngilizcede "kapitalizm" kavramı en geç 1890'lardan sonra belirgin bir yere sahip olmaya 11

KAPİTALİZMİN TARİHİ

başlar. Kavramla ilgili asıl hararetli tartışmaların başlaması ise Birinci Dünya Savaşı yıllarına rastlar.

Britannica Ansiklopedisi kavrama ilk kez 1 1 . basımda (1910-1911) "Capital" maddesi altında konuya kısa­ ca değinir ve 1922 yılında yapılan 12. basımda başlı başına bir maddede "kapitalizm" kavramını detaylı biçimde betimler: Bu kez tanım, üretim araçlarının, üretim için yöneticiler ve işçiler istihdam eden mülk sahiplerine ait olduğu bir "sistem" olarak çıkar kar­ şımıza.5 Toparlayacak olursak kapitalizm kavramı, eleş­ tirel zihnin ve karşılaştırmacı bakış açısırtın , bir ürünü olarak ortaya çıkmıştır. İnsanlar genellikle kavramı, daha önceki koşulların artık geçerli olma­ dığı, yeni ve modern addettikleri güncel gözlem­ lerini betimlemek için kullanıyordu. Kimileyin de oiıu şimdiki zaman'ı önce tasarlanmış fikir ile, ardın­ dan da sosyalizmin gözlemlenebilir başlangıç ham­ leleri ile karşılaştırmak için kullanıyordu. Daha ön­ ceki "başka" ilişkilere dair zaman zaman yanıltıcı da olabilen hatıraların ve daha iyi bir geleceğe dair tahayyüllerin -yani sosyalizmin- ışığında, kapita­ lizm kavramı sıkça eleştirel bir bağlamda kullanıl­ maya başladı. Bununla birlikte "kapitalizm" aynı zamanda bilimsel analize yarayan bir kavramdı. Bu çift işlevliliği nedeniyle kimilerine göre şüpheli, kimilerine göre ise bir o kadar ilgi uyandırıcıydı. Burada kavramın, birbirine engel teşkil etmesi ola­ sı, fakat zorunlu olmayan bir yönünü görüyoruz. 12

Kapitalizm Nedir?

Bu ikilik durumu bugüne değin geçerliliğini koru­ muştur. 2. Üç Klasik: Marx, Weber, Schumpeter

19. yüzyılın sonu ile 20. yüzyılın başı arasında kalan zaman diliminde çok sayıda entelektüel, sosyal bi­ limci ve kültür bilimci, kapitalizmi, içinde yaşadık­ ları zamanı belirleyen en karakteristik özellik olarak görüyordu. Pek çok tarihçi, önceki yüzyıllarda, yani henüz böyle bir kavram ortada yokken, kapitalizmin tarihinin nasıl bir süreçten geçtiğini araşhrmak için de bu kavramı kullanıyordu. Kapitalizmle ilgili bi­ limsel tarhşmalara kahlanlar arasında Alman dilini kullanan yazarların sayısı, İngilizce ya da Fransızca­ yı kullananlara kıyasla daha fazla olmuştur. Bu tar­ hşmalar ve yazarlar, bir kavram olarak kapitalizmin politik mücadelelerden sıyrılıp alınarak onun anali­ tik açıdan zorlu bir sistem kavramına dönüşmesine katkıda bulunmuşlardır.6 İlerleyen paragraflarda, gerek bu tarhşmaları gerekse de "kapitalizm" kav­ ramının tanımını bugüne değin belirleyegelmiş bi­ rer klasik eser niteliğindeki üç ayrı kapitalizm kav­ ramı tarhşmasına değineceğiz: Bunlar, Karl Marx, Max Weber ve Joseph A. Schumpeter'in öncülük ettiği tarhşınalard_ır. Karl Marx, "kapitalizm" sözcüğünil-isim olarak çok ender kul�nmış�r.

_öte yandan,-kapitalist üre­

tim biçimi hakkında öylesine detaylı ve derinleme13

KAPİTALİZMİN TARİHİ

sine yazmıştır ki, Marx'ın kapitalizm anlayışı, ken­ disinden sonraki nesilleri, başka herhangi birinin bu bağlamdaki katkılarına kıyasla çok daha fazla etki­ lemiştir. Marx'ın kavrayışına göre kapitalizmi dört ana bileşende özetlemek mümkündür. 1. Marx, işbölümü ve parasal ekonomiyi önkoşul

olarak gerektiren gelişmiş bir piyasa olgusunu ka­ pitalizmin merkezi bileşeni olarak görür. Teknik ve organizasyon alanlarında ilerlemenin motoru olan acımasız, sınır tanımayan ama aynı zaman­ da piyasanın taraflarını karşı karşıya getiren re­ kabeti vurgular. Marx, bireysel motifleri her ne olursa olsun, kapitalistin de işçinin de, üreticinin de tüketicinin de, satıcının da alıcının da önünde sonunda uymak zorunda oldukları piyasa yasa­ larının zorlayıcı karakterini bulup ortaya çıkar­ mıştır. 2. Marx ilkece sınırsız

birikimi kapitalizmin ayırt

edici özelliği olarak derinlemesine inceler. Ona göre sermayenin oluşumu ve durmaksızın ço­ ğalması bir anlamda asıl amaçtı. Önceleri başka alanlardan transfer yoluyla (şiddet kullanımı veya kamulaştırmalar yoluyla) "ilk birikimler" olarak, daha sonraları ise,_ son tahlilde emek kay­ naklı olan karların yenigen yatırıma çevrilmesi yoluyla, fakatmu.tl;:ıJ.