Cazibenin Evrimi [1 ed.]
 975468295X, 0706050403

Citation preview

Cazibenin Evrimi (Medici Venüsü'nden Yeşil Deve Cinsel Seçilim)

George L. Hersey İngilizce aslından çeviren: Rahmi G. Öğdül

tsıanbul

CAZİBENİN EVRİMİ (Medici Venüsü'nden Yeşil Dev'e Cinsel Seçilim)

GEORGE L. HERSEY Sanat tarihi profesörü ... İtalyan Rönesans mimarisi ve heykelci­ liği, XJX.

yy.

mimarisi ve Avrupa ve Amerika sanah konulannda

uzman. Bugüne değin, Pythagorean Palaces: Architecture and Mııgic in the ltaliıın Renaissance (Pythagorasçı Saraylar: İtalyan Rönesan­ sında Mimari ve Sihir), Speculations on Omament

The Lost Meaning of Classiaıl Architecture: from Vitruvius to Venturi (Klasik Mimari­

nin Kayıp Anlamı: Vitnı_vius'dan Venturi 'ye Süslemeler Üzerine Spekülasyonlar) ve

The Evolution

of Allure: Sexwıl Selection frvm the

Medici Venus to the lncredible Hulk' d a (Cazibenin Evrimi: Medici Ve­ nüsü'nden Yeşil Dev'e Cinsel Seçilim) dahil yedi adet kitap yazdı . 1975'ten bu yana Yale Publications'ın Sanat Tarihi editörlüğünü ya­ pıyor. Fullbrigt Scholarship ve Morse Fellowship şeref payelerine sahip ...

Say Yayınlan Düşünce Dizisi Cazibenin Evrimi / George L. Hersey

ISBN 975-468-295-X Özgün adı: The Evolution of Allur - Sexual Selection from !he Medid Venus to !he lncredible Hulk

C> 1996 Massachusetts lnstitute of Tecnology Yayın yönetmeni: Murat Batmankaya Editör. Özgü Çelik İngilizce aslından çeviren: Rahmi G. Öğdül Redaksiyon: Erdem Eskici Düzelti: Necati Balbay

Grafik

ve tasanın uygulama: Ayhan Kaya

Baskı: Engin Ofset, İstanbul

ön kapak resmi: Nick

Knight, Sus� Smoking, 1988

Arka kapak resmi: Gustave Moreau. Galalea, l 880

1. baskı: Say Yayınlan, İstanbul 2003 0706050403

54321

C> Say Yayınlan Ankara Cad. 54/12



TR-34410 Sirkeci-İstanbul

Telefon: O 212 - 512 21 58



Faks: O 212 - 512 50 80

http:/ /www.sayyayincilik.com e-posta: [email protected]

Genel Dağıtım: Say Dağıtım Ankara Cad. 54/4



Ltd. Şti.

TR-34410 Sirkeci-İstanbul

Telefon: O 212 - 528 17 54



Faks: O 212 - 512 50 80

http://www.saydagitim.com.tr e-posta: [email protected]

İÇİNDEKİLER Teşekkür 11 G İR İ Ş•

13

AFRODİT'İN KIZLARI 15 1. BÖLÜM• 23

C İNSEL SEÇ İ Lİ M 25 Artırma 30 Ö dünç Alma, Dönüştürüm, ve Değiş Tokuş 34 Sperm Rekabeti

36

Genital Haritalar Olarak Giysiler 39

il. BÖLÜ M



55

ENKARNE İ SA' L AR VE SEÇİLEBİLİR A ZİZLER 57 Enkamasyon

57

Lekesiz Gebelik 63 Magdalen ve Teresa

III. BÖLÜM



72

87

BEDEN KANONLARI 89 Polykleitos, Praksiteles ve Vitruvius

92

Kanonlar ve Sayılar: Alberti, Leonardo, Michelangelo, Dürer ve Lomazzo

97

William Wetmore Story ve Süleyman'ın Mührü 108

iV. BÖL Ü M • 117 ARYANLAR VE SAM İ LER 119 Aryanizm 119 Aryan Sanah: Frederic Leighton 13 1 Sami Sanatı: Etrüskler, Cimabue ve Michelangelo 140

İ ki Afro-Aryan Kahraman 146 V. BÖL Ü M



155

DAHA FAZLA BEDEN KURAL KOYUCULARI 155 Bilimsel Olarak Seçme: Lavater, Ammon, Virchow ve Kretschmer 157 Endomorflar, Mezomorflar� Ektomorflar ve W. H. Sheldon 164 VI. BÖ LÜ M• 181 GALTON VE LOMBROSO 18 1 Daha Kötü ve Daha İ yi Yüzler 183 Barok Bedenler Yetiştirmek: Guidi Reni 189 Aramızdaki Canavarlar 198 Kadınlar, Süs ve Yozlaşma 203 Morelli ve Lombrosocu Uzmanlık 215 VII. BÖLÜ M• 223 MAX NORDAU 223 Daha Fazla Soysuzlaşma 225 Erotomanya: Verlaine ve Rodin 230 Beyin Çürümesi: Whistler, Boldini ve

J. W. Alexander 234

Vlll. BÖLÜM• 249 NAZİ ZM İN İÇ İNE 249 Paul Schultze-Naumburg: Rubens VE Rembrandt 251 Jacop Epstein ve Irksal İhanet 259 '

120-Yıl Reich 262

273 BUGÜN HİPER GELİŞİM 273

JX. BÖLÜM



Artırma: Herküller ve Batman 275 Değiş-Tokuş: Arnold, Efesli Diana, Kristy Ramsey ve Hannah Höch 282 Dimorfizm: Yeşil Dev, Arkadaşlan ve Ormantavuğu 286

Seçilmiş Kaynakça İndeks

TEŞEKKÜR

M üsveddeleri okuya n ve biyoloji, fiziki a ntropoloji ve sa­ n a t tari hi konusu nda çok sayıdaki gerekli düzeltmeleri ya­

r a n Marks , Jules Prown ve Robert Ja n van Pelt' � teşekkürle­ timi i letmek istiyorum . Ayrıca MiT Press' i n okurları na d a te­ şekkür ed i yorum: Barbara Maria Sta fford , Randy Thorn h i l l , A n n e Hollander v e isimsiz olarak d uran d ördüncü okur. O n ­ ların yaptığı , çoğunlukla vaziyeti kurtaran önerilerin b a n a ç o k yararı dokundu, k i tabı n böl ü mlerini oku yup yararlı öne­ ri ler ve düzel tmeler yapan ya da en azı n d a n sa bırla d i n lemiş olan d iğer pek çok oku rl a d üşüncel erimi tartı ştım: Martin Berger, Vi ctor Bers , Eve Bla u , Arnoldo Bruschi , C a roline Bru ­ zel i u s , Giorgi o Ciucci , Joseph Connors , Eli sabeth Cropper, Angela Da lle Vacche, Debora h Dwork , Mel i ssa Erri co , Do­ nald Fiske, Gabriele Guercio, Donald Hersey, Ja m es Hersey, John Holl a nder, Ma rta Huszar, Ellery Lanier, Esther da Cos­ ta Meyer, Geoffrey Mi l l er, Talbot Page, Theo Page, Justi ne Richardson , Judith Rodin , Ron Rosenbaum, Vasily Rud ich , Su san Rya n , Gustina Scaglia , V i ncent Scu l l y, Jane Sharp, Fra ncesca Stanfi l l , Mark Zucker ve Yale Ü niversitesi'nin bir­ birini izleyen lisans ve yü ksek lisans öğrenci kuşakları . MiT Press'deki pek çok i nsan yard ımcı olmuştur; özellikle müs­ ved deleri verimli biçimde aylarca tartıştığımız Roger Cono­ ver'a, Daniele Levin e'e, Terry Lamoureux'ye, Jeannet Leen­ dertse'ye ve mükemmel editörüm Al ice Fal k'a teşek kürler. 11

GİRİŞ AFAODIT'IN KIZLARI

'

·GİRİŞ:

AFRODİT'İN KIZLARI

B a t ı sa n a tı n d a, bel ki de d işi öz-sun u ­ munun en ünlü bedensel d u ruşu Ve­ nüs Pudica'nın ( İ ffetli Ven üs) d u ruşu­ dur. Tanrıça d i mdik d urma k tadır, yüzü hafifçe i l eriye dönüktür, bir el ini gö­ ğüslerin i n üzeri n d e tuta rken, d i ğeriyle kasıklarını koruma kta d ı r. Medid Ve­ nüsü olası lıkla bu d u ruşun en çok ta n ı ­ nan h a l i d ir (0.1 ) . Bu heykeld e yıkan­ m a kta olan tanrıça bir başkasının -ba ­ kan kişinin, sanatçının- kendisini gör­ düğünü fark etmiş ve örtünmek için el inden geleni yapmakta d ır. Ancak pa­ nik halinde d eğildir. Kuşaklar boyunca bu heykeli izleyenleri n her za man be­ li rtti kl eri gibi, sonuç paradoksal biçim­ d e hem iffetli hem de d avet ed i ci d i r.'

Pr aksiltlrs'in

Ayrıca bir ti p olara k bu imge, Yu nan heykel sanatı nda oldu kça yeni bir şeyi temsi l etmektedir: Fazlasıyla d işi d i r.

o.ı.

Capilolini Vtnll51l.

İlk

K nidos Afrodil'i temel alı· narak va pılmı$ bronz orijinalin r rken 4nıonint mermer kopvası. Roma, Capilolini Müzesi.

15

George L. H ersey



Cnzibeııııı Eı•rırııı

Yu n�n

k�dın

imgel eri n d en

çok

fark l ıdır -örneği n kora i sıska ve ço­ cuksudur. Bu yeni vi zyonda, mer­ kezde geniş, dikey, el i ptik bir be­ den kütlesi; kısa, yumuşa k kol ve bacak lar görü yoru z; bura d a ko­ rai' n i n• kas yapısı yoktur. Medid Ven üsü'n ün bacakları özenle yer­ leştiri lmiştir, sağ bacak hafifçe kıv­ rı lırken, kütlenin a na ağırlığı sol bacak üzerine bindiri lmiştir. Zarif, 0.2.

Thomas Gainsborough.

küçü k, kararl ı bir yüz, d'Jlgu n , ne­ redeyse acı çeken dudaklar ve be­

Şerefti Bayan Graham,

lirg i n üçgen kaşl ar taşıyan profilini

1775.

sol tarafa d önd ürür. Saçları a yrın­

Edinburgh, lskoçya Ulusal

tı l ı biçimde h a zırl a n m ı ştır- d ü ­

Galerisi. Medid Venüsü ile olan benzerliğini tespit et· mek için imge yatay olarak kaydırılmı�tır.

ğümler v e kıvrımlar deniziyle sarı­ lıp örü l müştür. Bir memeli uzma­ nının söyleyebileceği gibi , bu tanrı­ ça kendini "su nuyordur." Daha sonra ki portreler kadın­

l a rı ya doğrudan Medid Venüsü ol ara k ya da bu i m genin bildik başka biçimleri o l ara k göstermekted ir. Örneğin tü­ m ü yl e giyinik olsa bile bir b a rok hanım ellerinden biri ni göğüslerinin, d iğ erini ise kasıklarının y a k ı n ı n d a tutaca ktır. Ba ka n k imseni n , bu h a n ı m ı ca zibeli, a nca k yine d e i ffetli -ya da "namus l u" - o l a ra k kabul edeceği u mu l m a ktadır.

Gaingborough'nın pouresindeki Onurlu Bayan Gra ham (0.2) biraz üşen erek de olsa belirgin biçimde böyle poz ver•

lcorai: Kore'nin çoğulu Kore. ·genç kız· �nl�ınına g e l t'n Yun�nca bir ;oelimt' (İ. O vy l En eski kcırelerdt'n bır lmıvrt''dakı Aıı.urrdı 8.ıy·rıı·dır. kı>r­ nüştürülmesi, simgesel bir dayanışma eyl emi içinde erkekle­ ri n d işileri ta kl i t ederek, ci nsel bakı m d a n h a z ı r olma simge­ lerini teşhir ederek gerçekleşebilir. Wickler bunu babunlarda göstermektedir (1.6). Esas teşhir, d işinin kli torisi etra fı ndaki '



,

ı.6.

Crzbt!dici ödünç alma: Dişi vl! erkek galede maymunu. Bir di·

şi galedanın cinsel derisi (sol), dişi gııledıının önden görünü· şü (ortada) ve erkek galeda (sa!). Wickler, ·socio·Suual

.

Signaı s· da n

35

Cecırge L. Herscv



Cırzı/ı,·ııııı E11.Hı \l'r .ılır ıF,l 1\)

\"\'

ll'.11'­

C ı n ."C� I S t· ç i l i ı ı ı

M emel i l er d iğer grupl cırcı göre bu kon u l cı rd cı d cı h cı ci d d i mi.i ccı deleye girerler.:'' İ nscın erkekl eri nin en bcıriz cezbed ici­ leri ol cı n ycı pı lı kcıslcı rı, iş cırcıçl cı rı n d cı n çok cezbed ici n i te l i k l e­ ri yle vcır o l cı b i l i rler. Dcırwin b u i d d i cı d cı bul unuyor. � ' D cı r­ wi n ' e göre d işi lerin kcısl cı rd cın hoşl cı n m cı l cı rı neden i y l e erkek­ ler bu özel l i k leri ni geliştiri r Bu kcısl cı rı tcışıycın erkeklerin pred cı t örleri ortcı d cı n kcı l d ı rcı bilecekl eri gibi rcı kipleri n i de ele­ yebileceklerine işcıret etmeleri n ed en i y l e k cı d ı n l cı r k cı s l cı rd cı n hoşl cı n ı yor olabi l i rler. Bugün pek çok inscın topl u m u n d cı ge­ leneksel olsun ya dcı olması n, kaslı, uzun boyl u, cığır erkekl e­ rin d işilere göre dahcı cı z cığ ı rl ı k k cı l d ı rd ı k ları gözleneb i l i r.n Bu j urumd cı erkekl erin kcısları, dahcı çok cin sel ser) l i m son u ­ cud u r, bcıştan çı k cı rıcı bir si lcıh tır; çcı ğdaş b i r vücut geliştirici­ sinin kcısları cezbed ici ler olara k ycıni s perm rekabetinin arte­ fa ktları olcı rak işlev görü rler (bkz. 9 . Böli.i ın ) .

G E NİTAL H A Rİ TA LAR O L A RAK G İ Y Sİ LER

Son zam cı n l cı rd cı cinsel seçi l i m ü zerine d eneyler y cı p cı n cı raştırı cılar, kuşlara v e bcışka hay vanlarcı y cı p cı y cezbed ici l er t a kmışlar ycı d a tersine h a yvanların ken d i d oğcı l cezbed ici l e­ ri ni, kcı rşı cinsin tepkileri ni öl çmek i.i zere kcı l d ı rmışlard ır. Zebra ispinozl cı rı yla çcı lışa n N a n cy B u rley, erkeklerin bcıccı k­ l cı rıncı kırmı zı ya dcı yeşil b cı n d l cı r yerleştirm iştir. Erkeklerde­ ki kırm ızı bcı n d l a r d i ş i l er i cezbed erken, yeşi l band lar ise kcı ­ çırmıştır. Bu esnada erkekler, d i şi l erdeki siycıh ve pembe bcın d l cırı tercih ettiler ve cıçık mavi bcı n d lcı rd cı n h oşl cı n ma d ı ­ l cı r r A n d e rs M eller kırlcıngıçlcırda benzer bir şey y cı p t ı : Fcı z­ lcı d cı n tüyl erle kuyru k l cı rın ı n boyu n u u zcı t tığı kuşlcı r, n orıncıl kuyruklu kuşl cı ra giire çok çcı bu k eş b u l d u l cı r, d cı h cı fazlcı d öl i.i ret t i kr ve d cı h cı fo z l cı prcıgrcı m dı şı i l işki geli ştird i l er. " J cı kob

C eoq�e L . H ersev



Cıı z ı bcı ı ı ı ı Ec•n ı ı ı ı

Höglund ve arkadaşl a rı, erkek ba ta k l ı k çu l l u kl a rı n ı n beyaz ku yruk tüyleri n i renkli tüylerl e zenginleştird iler; bunlar par­ l a k renklere sa hip olmayan kuşlara göre d a ha fazl i\ çiftleşe­ cek d işi bu lmuşlard ır.�' Bu hayvanları fazl a d a n tüyler, boya ve baca k band larıyla d onata n d eneyci ler, aslında onlara giysi l er giyd i riyorl a r ve makyajla süslüyorl a rd ı . Gerçi kend i m il kaleleri nde söz etme­ seler d e, bili mciler bu böl ümün geri kalan kısmında gel iştir­ meyi istediğim kon u ya d oğru i l eri liyorlar: İ nsan giysileri ve süsleri sadece cinsel ol arak seçi ci olmakla kalmıyorl a r, etki le­ ri ni yoğu nlaştırmak için bizi m d ört ma nipülatif mod u m u z u da k u l l a n ıyorlar -artırma, dönüştürüm, ö d ü n ç alma v e d eğiş tok u ş . Bu t ü r giysi ler giyd iğimizd e -ve t a b i i kı bunlar var ol an tek giysi değild i r- gövdemiz ü reme sistemleri m i zin büyük ölçekli ha ritalarına dön üşüyor. Bu haritalar genital d üzenl e­ melerimizi asıl yerinde çoğal tabi li yor yi\ d il simgelere dönüş­ t ü rebil i yor ya da gen i t a l i mgeleri başa, yüze veya bed eni n b a ş k a parça l arına taşıyabiliyorl ar. Gel a d a babunla rındi\, g i y­ silerd en d aha çok d oğa nın ü ret tiği ben zer şeyl eri görd ü k ( 1 . 6 ) . Bu t i p ı nsan giysileri ayrıca "vek törler" olarak a d l a n ­ d ı rd ığı m şeylerd en de yara rl a nırlar -bi rincil y a d a ikincil seks organları n ı işaret eden ya da çevreleyen süs göstergel e­ ri . Başka t ürlerden süsler öd ü n ç a l d ı ğı m ızd a çoğu nlukla on­ l a rı n cezbed icileri ni ödünç a l ı rız. Çıplak d eri nin belirli a l a n ­ l a rı nı kıllar ya d a başka takıl a rla çevrevel eyi p oyu nlaştırarak ve ha t ta yarı giyinik olma süreci ni biçiml eyerek, b u öd ü nç a l ı na n cezbed icileri kend i m izin veya başka organ i zm a l a rı n birincil ya d a i kincil üreme aygı tlarını yemden betimlemek ıçi n kulla nırız. Her iki cin s açısı n d i\ n da, başka y ere taşınmış, aba rt ı l m ış üreme urganları olarak görülen başl ı k l il r h rı kk ı n d i\ bi r kitap b i l e yazı l ab i l i r.

Bu ki tabın giriş kısmında görd üğü - l. müz gibi d işi l er a rasında da cinsel teş- � hir yaygı n d ı r. R oma l ı l a r hem erkek l e­ rin hem d e d işilerin kendilerini kaptır­ d ı kları os l ı! n tn t in 8e ı ı ı tn l i ı ı m o l a ra k bili­ nen bir gel eneğe sahipti ler ( örneğin O iodo rı ı s S ic ı ı l u s 1 . 85 .3) . Bu geleneği ı.ıo. sürd ü rürlerken , d i ğer prima tları ta kl i t Bonobo ( P a n p a n i s c us) ed iyorl a rd ı : Dişi bonobo şem panzesi ­ şem panz e s i . Frans B. M . de Waal, Nat i o n a l G e o g ra p h i c nin kili torisi ve çevresindeki d o k u kı­ Rese a r c h 3 (Y a z 1 9 87) . zıştığı zaman iri, pembe ren k l i bi r çı­ kın h a l i nde gelişiyor ( 1 . 1 0) . Ç a rpıcı bi­ çimde benzer sunumlar, ya şempa nze­ leri taklit e tmeyle ya da eski insanla ra ai t uygula maların yeniden canland ı­ rıl m asıyla bili nçsiz ça ba la r olarak i n ­ sanla r a ra s ı n d a o r taya çı k a b i l i yor ( 1 . 1 1 ) . Da ha az göze çarpan biçim lere ı . ıı. örnek ol arak k a d ı n l a rd a e tekl i ğ i n arka Suzi Boobies göst e r i y o r . kısmını kaba rtmak için k u l l anı l a n yas­ D · C u p S u pe r s t a ı s' d a n , tıklar, yaylar ve kal ça ların üzeri ne yer­ Ş u ba t 1 9 9 2 . leştirilen nesneler; bilhassa süsl ü ol­ d u klarında i k i pa rçal ı mayoların, özellikle bikini lerin alt kı­ sıml a rı; popo bohça ları v erilebi l ı r. B en rdsley, Kral İ sa ile ku­ ca klaşan Limalı St. Rose çi zim inde ( 1 . 1 2 ), a zizeye rı d ı n ı veren gü l sembol ü n ü , azizen i n vek tör-festonl a rı y l rı v u rgu l a y ı p bü­ y ü t erek tam d a bir şempa nzed e d ış k l i tori sin b u l u naca ğı ye­ re yerleştirir. Eski çağlarda, a l ışıld ı k ol d u ğ u üzere askeri giysiler, er­ kekler rı ra sı n d a başta n çıkarma ve tehd i t unsurlrırının birbi r­ l eriyle ka rı�tığı cezbed i ci leri a rt ı rm rı k ü zere t rı srı rl rı n ı rl a rd ı . İ l k b cı şl rı rd cı brısi t bir d eri brışlık cılan Yu n rı n rı � keri mi ğferi,

C e u r gt.• L H er S C rn t>cn t' ( s . v. ) ' d en öğren d i ği m i z ka d a r ı y l a Yu n a n m i l m ' s ı , H om eros za m a n ı n d a yaşa m a b i r ç i v i l i k a s ı k k o r u y u cu o l a r a k b a şl a d ı ve o n u n d a h a sonraki k a r i yeri, b u gen i ta l d ı ş t a ş ı n m a y a i y i b i r örnek t i r. Fa k a t b i r ci nsel teşh i r a y gı t ı o l a r a k k a l d ı ; asl ı n d a H erod o t os ( 1 . 1 3 1 ), Persl i l eri n A frod i t i çi n k u l l a n d ı ğı i s m i n M i t ra

olduğunu

s ö y l e m e k ted i r;

t a n r ı l a r Ph a l l o s ve P r i ­

a pos' u n m e tresi o l a n ve ken d i s i d e U ra n os' u n d e v pe n i s i n ­ den ort a ya ç ı k a n p e n i s koru y u c u s u i ç i n kes i n l i k l e u yg u n b i r i s i m d i r. Ve H ı r i s t i y a n za m a n l a r ı n d a m i t r a , p i s koposu n t a c ı n a ( m i t re ) d ö n ü ş m ü ş t ü r.�' Vi k torya n d önem i n e geçi yoru z . Bel k i de kürk ya da d oğ a l t ü y lere k a r ş ı t o l a r a k g i ys i l e r i n sa ğ l a d ı ğ ı e n b ü y ü k ü re m e ge­ l i ş i m i , g i y s i l e r i n cezbed i c i l e r t a ra fı n d a n gö n d e r i l e n i l e t i leri n d a h a fa z l a kon t ro l ü n e i z i n vermesi d i r. V i k t orya n biyoi s t a t i k­ çi Francis G a l ton şöyle yazm a k t a d ı r : E,�ı!r b i r dişi ln u ı ı s k ı ı ş ı ı , ı.>� i 1 1 1 1 1 ( erkek t n u ı ı s k ı ı ş ı ı ) k ı ı y r ı ı ­ .� ı 1 1 1d11ki ç ı ı b ı ı k/11 rı 1 1 söz l ı.' rdı.'11 dalrn lro� rıln rn,� 1 1 1 1 kııfn s 1 1 111 koıı , ­ .

C e o rge L H e r s e ı ·



Crı : ı lıı'ı ı ı ı ı [ < · ı w ı ı

m ıışsn , olns ı l ıkln istedi,� ı ş e y i n /n 1 1 1n y n cn k t ı r. Cı ı ı sı!I Sı!ç ı l iı ı 1 1 1 1 nrzıı/n ı ı n ı ı deR ı ş ı ı n le r i bnşn m b ı l n ı ı'5 İ 1 1 d e 1 1 ô ı ı c e diş i tn v ı ı s k ı ı şln ­ r ı ı ı ı ı ı Reı ıellikle n yı ı ı Rörii ş t e ı ı y ı ı � n ın ln rı y ı i z l e rce kıışn,� ı g ı' rı'k­ t i recekt ı r. D ış ı ı ı i ıı s ı islcn n ıe ko1 ı ı ı s ı ı 1 1dn knp n s lerm e ye ı ı ı l n ı ı! ­ s i ı ı de ı ı z e vk n lı n n s ı , un hş ı d ı i ı ı yn 1 1 1 1 1 d ı ş ı l ff i 1 ı i 1 1 y oks ı ı 1 1 o/d ı ı k/n ­ rı bir l ı iks t ii r ve beğ e ı ı ı değ iş mı /erıı ı ı yöneten ynsn , eğ er incelen­ m işse, ııyg n r topl ıı l ı ı k/n rdnki ı n odn değ 1 ş 1 m le m ı ı göz l e 1 11 /eııerek snptn 1 1 n b i l i r sadece . ' '

G a l t o n' u n sözc ü k leri , üzerinde d u rm a y a d eğerd ir Süs­ lenme k on u s u n d a d iş i kaprisi h a k k ı n d a k i i b a re, ilk ba k ı ş ta ka d ı • ı l a r ı n ken d i leri n i süsleme arzu l a r ı n a b i r gönd r rme g i b i göz ü k ü yor. Fa k a t G a i t a n b u n u a n l a t m a k i s t em e z . O n u n k a ­ d ı n l a r ı , erk e k l e r i n görü n ü ş l er i n i d eğer l en d i rerek s ü s l e n m e ka p risleri n e yen i l i y orl a r. G a i t a n, ç ü n k ü erk ekleri n , t a v u s k u ş l a r ı nd a n a y r ı o l a r a k ken d i leri n i n v e y a ka d ı n l a rı n ı n erot i k cazibes i n i a r t ı rd ı ğ ı n ı d ü ş ü n d ü kl e r i g i y s i l e r i ve sü sleri giy­ mek ü zrere h a z ı r l a n ab i l d i kl eri n ı söylü yor. G a i t a n , - D a r­ wi n ' ı n Av r u pa ' d a erkeklerin beyi n l eri, güçleri v e benzerleri i ç i n , d iş i l e r i n ise g ü z el l i k l eri i ç i n seçi l m esi n i suçla rken gös­ t e rd iği gibi''- giys i l e r i n s a d ece bu n o k t a y ı v u rgu l a d ı k l a rı b i r çağda y a ş a d ı . Erkek lerin gi ys i l e ri ka fa l a r ı n ı ve e l l e r i n i ,32 k a ­ d ı n l a r ı n k i i s e k en d i ü reme sistem l eri n i v u r g u l u yord u ( ta bi i ki k a fa l a r ve e l l e r d e s e v i ş i rk e n önem l i d i r ) . Fa ka t erke k l e r i n gerçek cazibesi, eşleri n i ve çocukları n ı d es teleme yetenek le­ r i d i r. Bu a n l a m d a kafa l a r ve eller b i r i nci l cezbed ici lerd i r Bu y ü zd e n t i pi k Vi k torya n kra v a t ve yaka kost ü m ü n de, bir çi ft yaka - t es t i s i n a l tı n d a sa l l a na n u zu n , sert k a l ı n boyu nbağı ­ pen isi b u l u yoru z . , beyi n l e birl i k t e k a fa ve gonad l a r a ra s ı n d a b i r benzeş i m ya r a t a n d ö n ü ş t ü r ü l m ü ş v e a r t ı r ı l m ı ş ü reme sis­ t e m i . B u etki, çoğ u kez, kasık bölgesi n i n y a p ı s ı n ı ve ö ri.i n t i.i ­ s ü n ü t a k l i t ed ebi l e n b i r sa ka l y a d a b ı y ı k v e yapay kı l , d e r i ve

C ı n s l'I Seçı l ı m

ı.:ıı o. C h a r l e s D a n a G i b s o n . S k e t c h e s a n d C a rt o o n s ( Ne w Y o r k . 18 98) .

ağız örü n tüsüyle d a h a d a a rtırılır. Belki d e bu eşleşme, spermlerin kafa d a bulund uğuna d a i r eski i nanışa d ek geri gitmek ted ir. Ve işte ( 1 .20) Vik tory a n üreme giysi leri n i n faa l iyet te old u ­ ğ u n u görüyoruz. İ ki erkek, ceket açı k l ı ğ ı n ı n büyüklüğünü v e ölçeği n i artıran v e kra v a t ve yaka kompleksin i n t a k ı m elbise­ n i n d ra m a t i k siyahlığına karşı k a r beyazına d ön ü şmesine izin veren smokin giyiyorl a r Bu, ceket ve yel ek ta ra fı n d a n oluşturulmuş gen i t a l vektör V ' y i k u v vetlend i rmekted i r. Bu sıra d a genç bayan, ken d i cezbed i ci kompleksini çiçeklerin bi­ seksüel yine d e d işi d ü nyası n d a n öd ünç a lm a k t a d ı r Düz­ gü n, masif etek konisi, d a r kemerl i bel i n d en oym a l ı bir vazo gibi meyd ana çık a n göğüsl eri i çi n bir k a i d e olu ş t u ru y or. Bi ­ rinci l gen i t a l d ı ş a v u ruma geli nce, tam ka sıklarının önü n d e gevşek bi r kurd eleyle bağl a n m ı ş b i r d emet gü l taşı m a k t a d ır. Güller=orga n l a r moti fi, göğsü ve kapi tone k ol l a r çevresi n d e­ ki işl emelerd e d evam etmekte, özel l i k l e sa n a t a racılığıyla d a ­ h a fa zl a g ü l ve fazl a d a n göğü s l eri a k l a get i rmekted i r -ya n i "9

George

L.

H ersey



Cazibe11i11 Evrim i

sana tçının her ikisine d e işaret ettiği çok miktarda gevşek pa­ ra lel çizgil er. Kadının babasına bu yılki at gösterisine katılıp katılmayacağı soruluyor ve baba, "Evet, kızımı gönd eriyo­ rum ." diye yanıt veriyor. Dişil erin bir erkekl er jurisi önünde kendilerini teşhir et tikleri bir çi ftleşme yerine vardığında ba­ yan, giysilerinin beklen tisine uygun olara k aşırı yüklü üreme başarısına d eğecek bir eş bulaca ktır.n Asıl olarak Darwin tarafından tanımland ığı ve ardından d a son zamanlard a bilimin yeniden inceled iği şekliyle cinsel seçilim, doğada büyük bir rol oynamaktadır. Bizd e ve d i ğer pek çok hayvanda d işiler ile erkekler ara sındaki görünüşle­ rin, kültürel kazanımların ve farklıl ıkların saptanmasına yar­ dım etmiştir. Ya da Darwin'in beli rttiği gibi :

Cinsel Seçilim ilkesini benimseyen biri, sinir sisteminin c ı· ı ı t of M n ı ı . Kısım 2 . 4 0 H 6 Willıam G Ebe r h ' 1 d , Sı· n ı n / Sdı•c/1011 nıııl A 1 1 1 11111/ Cl'llı tnlın CCambrıdg�. Mass . . 1 98 5 1 . 1 5 !1 ; Ja mes L Gmı ld a nd C ;ı rul G r a n t Gotı l d . 5ex u a l 5t'lec t ı o n CNew Yo rk. 1 989) . 7 1 11 7

M A nde rsson. "ft'malt' C hoıct' Selt'cts For E x t rt'mt' Ta ı l Lengıh ın a Wıdow b ı rd," Nature 299 ( 1 98 2 ) . 8 1 8 1 1 8 W Wıckler, "Ursprung u nd bıolog ısche De u hı n g des Genı t.1 l p rat'sent ıere11s ma nn­ l ı cht'r Prımaten," Z r ı t >clırıft fı i r Tıcrp s yclı olos ı r 2 3 ( 1 966), 4 2 2 1 1 ; .iem, "Soc ıo-Sex u ­ a l S ı g n a l s and Th e ı r l n t 1' specı fıc l m ı t.1 tı o n a moııg Prıma tes," ı n Prııı rııl� Et lıolosıı. ed Desmond Morrıs (Chıc;ıgo. 1 969 l . 8911 Ernst M a yr. "Se x u .1 1 Se l ec t ı o n ;ınd N a t u ra) St'lecl ı on," ı n Bernard G Campbt'll, ed .. Se.rna/ Sela ı ı o ı ı n ı ı d ılıc D 1 1 1 ı/,.· S / ı ı ıl!I of Brlırf i •ıoı ı r 9 ( 1 979), 1 3 1 ff . . a nd Pa u l A )ohns­ gard. A re n a B ı rd s : Sex u a l Se lectıon a n d Beha v ı o r C Wa s h ın g ton, D C , 1 994) Dı ­ 9

yagra m ıç ı ıı a ynca b k z . R M a r t ı n a n d R Mav. "Ou t w a rd Sı�ns of Breed ı n�," ı n

l1

12

Nıı l ı m· 293 ( 1 98 1 ) , 711

Eberhard. Scxwıl Se/,·c ı ııııı, 72 1 1 . J M Dıamond, "Borro wed Sex u a l Ornaments." Nn t ıırr 3 4 9 i l 99 1 l . 1 05 1 1 A. F D ı x ­ son. "Obst'n·.1 t ı o 11s ' "' thl' E\'ıılu t ı on ol the Genı ı ;ı l ıa and C o p u l a ı o r y Beha v ı o u r 1 11 M.ı l e Prı ın.> lc•s," /oı ı ı ı ı r ı l ı•{ z,,,,/,ı:;y 2 1 3 ( 1 978 ) . � 23 1 1 . . htislt'rıyıır kı d ı ş ı l t' r ı n bırdt'n lazl.1 eşt' sahıp o l d u kl;ırı sı>S v;ıl sıslt'm ll'rdekı pt'nıslt'r d.1 h.1 uzun Vt' d a h a kom p ­ lekstır, \'t' b.1 k u l u m C p t' n ı s kem ı g ı l, sokma n ı n boş.1 l m .> .i nı n ı n i i l t' s ı ııt' d t• k siirdll ­ ği.ı z a m a n uzu ndur Ayrıc;ı bkz A H H.1 rcourı. P H H.1rwv. S G Larson a nd R V Sho r t . "Tt' s t ı s Wt· ı � h ı . Bod v Wt' ı g h ı .1 nd Brt'L'ıi ın g Svslt'ms ırı P r ı m a lt' s . " Nıı l ı ı rı' 29 3 ( 1 98 1 ) . 5 5 1 1 . M K ı r k p � t rıck. "Is B ı gger A l w.ı ys B e l l N ' . " N ;ı ı u re 337 ( 1 98 9 l . 1 1 611

13

Shorı. "Se x u a l Selec t ıon." 1 3 1 11 H Wıckler. "Socıo-Senı a l S ı g na l s." n91f 15 J H Croo k . "Sex u ;ı l Selt'c l ı ıııı. D ı m o r p h ı s m . . ,, d Stıcı al Orga n ı z a t ı o n ı n the P rı m • ­ ıes." ı ıı C.1 m pbc• l l . Sı•.t ı ıııl Sı'/,·c t ı oı ı 1 1 1 1 . t Ül'>Cı'ı ı l v f Mıı ı ı . 1 A7 1 - 1 97 1 . 2� 1 f f C ı n s d St'· ç ı l ı m \'e spL'rm rt·kabeıi u zc•rım· ıındc• �.,J.,n u z m .1 n l .1 rd a n bırı t>l ;ı n R.1 n d y Tho rn · h ı l l . kıılı>b ı ,f r k ı b u ııı t' l l ı k l � r ı n ,,1dt'Ct' h t' r i k i cı nsıyt't ı ç ı n ha n d ı k .ı pl.1 rı l l t' h l ı k enı n d .1 h .1 bCı y ü k n ı h.u u y ;.! t ı n l u gu 1 f .1de t.•d en �i)s lerı-;; lt>r) 1 1 l u � t u r,1 b ı l l'Cl'� i n i b.1 11,1 :\ ı , y ­ lt'd ı

C ın s e l Seçı l i m

l f• M ı c h a el G h ı se l ı n ' ı ıı m uc.ıdele \' a sa s ı n ı

" c• r k � k d i l nı ş m � ' ı nı n ç ı f ı lL· � m " 1. o r u n l u l u ­ y o r u m la m a s ı ı ç ı n b k i o n u n E r ı • ı ı o ı ı ı y of Nı ı l ı ı n · 1 1 1 1 . ı llıı• E i •ıı/ı ı ı w ı ı ı ı f 511 1 7 R ı c h a rd Da wkıns. Tlıc St'lfı. r t' v .1 k f e d i l

F r a n ç u ı se B.ud o n .

F r a n c k .1 l ı n ı ı l ,1 1 n ;ı k l a d ı r

TJıc Sı·.t ı ıı r l ı t .ı ı o f Clı rı :. t 1 48 J ) Dl· F ı < ı rt· '- .ı n d S.ı h · .ı t t ı r l' \il•t1 ,

LL•u S t L• ı n bl' r ).!. .

1 1 1 R t · ı , , 1 1 :. :. ı 1 1 1 c e

( N t> w Y. ı r k .

� S t L• f.l l l o

l 'l nh l , h H 7

l'd '-

.

Art

1 1 1 ı d ı ı ı Modt•r1 1 ()fıl ı i 1ıtı 1 1

\' u ı l i ·n d ı .:. ı o ı ı1 1 r i ı > ı l ı 1 1 1 1 , r ı ı ı / cıs ı • ı ( M ı l .1 n .

.

E ıı b rn e l s P r ı a p e u m

LX V l l l ; "

C la s s ı c.1 e l

M e d ı aeva l i .1 2 7 ( 1 9661. 1 2 511 H ı p po l y ı u s . R ef1 1 ınt ııı 0 11ı ı ı ı 1 1 ı ı ı lıııcr,•s ı ı ı ıı ı , ed P Wed l and ( le ı p z ı g. 1 9 1 6 ) . 5 2 n, 3 2

A Roberlo Bc l l a r m ın o . Oı••'rıı 0 1 1 1 1 1 111 ( 9 Tı m o ı h y

G

Ve rdon, l n l rod u c l h11l,

lt'ı 1 7 1 1 ; rp ı N a p o l ı . 1 A Sl'ı - 1 8 6 2 ) , 111 Vcrd o ıı, ed . Moıınsfırısııı n ı ı d

6 228 l l ı e A ris (Syra ­

cuse, 1 98 4 ) , 2 1 0 De F ı o res a nd Meo. Nı ı o z •o ,fızıoı ıırrıo, 958 1 1 . D e Fıo res a nd Mt'o, N uo v o d ı z ı o n a r ı o , 96 1 , a k t a ra n M a x S c h e l e r H ı rı s ı ı y a n ureme hedellerı üzer ı n e Schelt'r ı ç ın b k z M S c h e l e r. " Vn r b ı ld e r und Fu hrer. " ı n Scl ır ıfıe ı ı n 1 1 s dmı Nndılıtss ( Bern, 1 979).

1 :25511

1 2 A l .1 n of L ı l k Tlıe A ı·t o f Prenclı ı ı ıs ( A r s Praedica n d ı ) ( K a l a mazoo. M ı ch . . 1 9 B l l 1 3 Wo l fga ng B< ınerl a n d H e ı n rıch P e t r ı . ed s . Hıı 1 1dlı11clı

da

Mıı rıeııkı ı ı ı dı' ( Rege ı s ­

b u r g , 1 984) Bkz a yrıca De Fıores a n d M e o , N u o v o d ı z ı o n.1 rıo, s . v " ı m m a co J .1 1a " . a y r ı c a Rene L a u ren t ı n , Co 1 1 ı-ı l ı-nı l c' s 1 1 r i n Vıeı-gı· Mıı rıe, ı r a n s . C h a r l es N e u m .1 n n a s A Slıorı Tren tıse 0 1 1 ılıe Vıı-g ı ı ı M ııı·ıı ( Wa s h ın g t o n ,

S u za n ne

L

NJ



1 99 1 ) . e s p 6 e l l . . 1 06 1 1 . , 1 84 1 1 .

S tra t ıon . Tlıe İ ı ı ı ı ııııcıılıılc Co ııccpl ıoıı ııı Spı ııı ıslı A r t ( C a m b r ı d ge. 1 99 4 ) .

K a t hleen Ashley a n d Pamela S he ı ncorn . eds . . l11 ıapn•f ı11s C11 l ı ı ı rı ı l Syııılıols : Sıı ı ı ı ı

A ı ı ı ıt• ı ı ı Ltı ı e Mcdıeml Socıe t ıı ( A t he n s . G a . , 1 990) ; a n d M ıc h a e l P C.ı rro l l , Tlıe C11/1 of tlıı· Virs ı ı ı Mn rıı: Psyclıolosmıl Orıs ı ı ı s ( P rınce t o n , 1 98 6 1

ı .ı K o n u u z e r ı n d e b ı yo l o g l a r ı n d u ş u nce l e r ı ı ç ı n b k z A M ı ı ı ere r, Dosııııı 1 1 ı ı d B ı olosıe .ı�. . Jıcı l ıgl'll r.ııııılıc ( V i t' n na . 1 95 2 )

İ s a ' n ı n c ı ns e l ed ı ın o l m a d a n , no r m a l b ı ç ı ın d t'

d o ğd uğ u n u ı l e r ı s u r u yor. bu k o n u d a b t r ! a r t ı ş m a hey eca n ı v a rd ı

l 'lt'ıll v ı l ı nd a

H o l v O l f t c e , K a t o l ı klt' r ı ıı b u k o n u u z e r ı n ı> v a z ı y a z m a l a r ı n ı y a sa k l a d ı ; b k z D n ı k

t o p l u m s .ı l

h . r t> k t> l ı

XIX

v v.

s ur u n ! M ı

J T>

v i • n t> l ı k

İ n g ı l i l' rt>\il'

K A m l' r ı k .ı " y .ı !Çl'v n l

D.ırıv ı ı ı c ı l ı k i l l' ı l i � k ı l ı ı ı l .ı r .ı k or t .ı y .ı ç ı k m ı ş Vt' ı ı r.ı d a n

L'll a c ı m .ı s ızc.ı u v � u l a n d ıgı A l m .ı n v .ı " v .ı v .w ı l m ı ş t ı r ------

ç o z nw y "

s ı ın l .ı r ı n d a

l'L'

g t> n t> l ı k

Tıı p l u m s a l

bu

h .ı r l' k t> l i n

G eorge L. H ersey



Caz ibcı ı i ı ı E t•rııııı

malıdır. S e ı ı i n ait oldıığ ıı ı ı d !izende ( Lotha ir, bi r İngiliz A ris ­ tokra t ı ' d ı r) ha yra n old ıığ ıı m şey, açık luı vada yaşa mala rı , a t lı!­ tik sporla rda lis t li n olmala rı , sadece b i r dil ko1 1 11şmala rı ve asla okıı ma mala rıdır. B ıı eks iks iz b i r eğı t i m değil, fakn t Yı1 1 1 a ı ı l ı lar­ da 1 1 b ıı yana en y liksek eğ i t i m d i r.J3

Bir ressam olan Leighton soylu genç kad ı n ları ve erkekle­ ri ev orta m larında ve m i tolojik öykü lerde gösteren, eski ya­ şa m a ait muhteşem, yumuşa k sahnelerde uzmanlaşmış tı. Mekan her zaman Yun anistan ya da Roma ' d ı r. Artalanlar, ta­ ze, serin, Poııs s i nesk gökler v e dağlardan oluşur. Önalanın d okusu ve yeşi lliğinin zengin reni< leri, tapınakların, sa ray la­ rın ve ha vuzların şekeri msi mermeri ne karşı tlık ol uştu rur. Kısmi b i r orta Vi ktoryan gün eş tu tulmasının a rd ı n d a n çıp­ laklık, Leighton' ın kuşağında, Bri tanya' d a daha önce görü l­ memiş bir sı klık ve baskınlıkla ortaya çıkar. Ayrıca bu " k l a ­ sik" Vi ktoryan figürler, a n ı tsa l l ı ğa ve o tori teye; erken Britan­ ya sana tında sadece portrelerd e bulunan bir kası lmaya sa­ h i p t i .1' Leighton ' ın d ışında bu Hel lenleşmiş sana tçı ları n en göze ça rpanları A l bert M o o re, E . J . P o y n ter, L a w r e n c e A l­ ma-Ta d e m a , B u rne-J o n e s ve özel, old ukça puslu bir ta rzd a G . F. Watts' d ı . Ingres, A ry S c h e ffer, J ea n - L e o n G e ro m e , A l e x a n d re Cabanel'de (bu tarz, Fra nsa ' d a Neog rec olara k b i ­ l i nmekteyd i ) ve ( N azi s a n a t ı i ç i n önemli o l a n ) A rno l d B ö c k­ l i n ' d e kıtasal para lel li kler b u l m a k mümkünd ür. Bu nedenle Av rupa ça pında bir görü ngü ye bakıyoru z . Bu sana tçı l a rı n tü­ münü tered d ü t etmeksizin bilinçli A ryanistl er olara k ni tele­ mek imkansızdır. Anca k bazıları, göreceği miz gibi, bili nçli A r y a n i s t l e r t a ra fı n d a n b öy l e a l gı Lm d ı l cı r.

Lei gh ton' ın ken d i fi gürleri , bakanın ölçü l ü ( ölçen ) bakış­ l a rı a l tı n d a gel işi yormuşcasına, gelişime gebe hareketsi zl i k i l e d ol u d u r. Kend i l erini model o l a r a k sunmal arı anla m ın d cı ------- 136

-------

A r y il n l il r v e Sil m i l e r

kcınoniktirler. Bir kadın, d en i zin sıcak sularının yanı başına gôrkemli bir kend inden geçme halinde uza n ı r. Saleıme düş gôrürcesine d a ns ed er. Ta vus kuşu kuyruğu n d a n yel pa zesi olan bir oda l ı k, meraklı bir kuğu i l e karşı l a şı r. Klyta i m nestra, Argos burçlarının m a zgallarından metanetle bakar. Venüs, giysi lerini çıka rır. Na usicaa d üşünd e Od ysseus' u gôrü r. U y­ kuya ve ozleme yeni k d üşen Aria d n e kumsalda u zanmakta ­ d ı r. Yun a n l ı k ı z l a r ç i l e s a rı yor, top oynuyor, balerin i nceliği y­ le çakıl taşla rını a raştırıyor, ôrtü l ü bir k ü l kabın ı n ôn ünd e ağ­ lıyor, bir flü tçünün m ü ziği ile u ykuya d a l ıyor, bi r kuyu d a n s u çekiyorl a r. Den izin üstündeki sivri b i r kayaya zincirlen­ miş, giysisi üzeri nden k a y a n A n d romed a :ana varın kanadı­ nın altında ol d u ğunun fa rkına va rara k y ı lgıya d üşü yor. Ya da aylak Pa rthenon tanrıçalarına benzeyen Hesperidl er, bir meyve ağacı altında, t u za ğa d ü şürülmüş hald e, sırı t a n bir , pi tonla birbirilerine d o l a n m ı ş l a rd ı r. Ru h h a l i h er za man, ol­ d u kça i ncel ikli bi çi m d e kend ini s u n m a , bekleyi ş ve yoğ u n bi­ çimde hazırl anmış bed enin sergilen m esi ha l i d i r. B u d u rum, Kahra m a n ' ı n suda boğu l m u ş sevgi l i si n e d u yd u ğu ü m i ts i z­ lik, Leigh tonv a ri bir n a rsisizmle sırıl sıklam olduğunda d a h a d a gerçek h a l e gel i r. Fred eric Leighton, bu Arya n tipleri Arya n m od el lere ba­ ka rak yaptı. Kend isi n i n d e Arya n olduğu ve Aryanlara ben­ zed iğinden hiç kuşkusu yoktu . Bu yüzden Lei gh ton Lotlın­ ir' d e uzun, esnek, a tletik, "ka rtal gibi " yapısıyla, ışıltılı yü­ züyle ortaya çı ka r. Gerçekten d e gôzleri ôylesin e ateşl i d i r ki, teni v e k esta ne b u k l eleri öylesine pa rl a k t ı r ki , ona baka n l a rın teh l i keli bıçi mde gôzleri kaın a şabilmekted i r.J' A nca k Pho­ ebus, sad ece manken d eğild i r. "Zamanım ı zı n fel sefesiyle besl enmiştir," ve yüzü " d eri n ve mağrur d ü şüncel erl e a ğırla­ şır. " Leigh ton' ı ıı ken d isi gibi -ve k i t a pları suçl a masına k a r­ şın- t a ri h , fel sefe v e m i toloji kon u l a rı nd a d eri n bilgisi vard ı r. 13 7

------

G eor g e L. H erst•y



Cnz ı vı•ı ı ı ı ı E l • n ı ı 1 1

Ve Akdeni z ' d eki bir Aryan Ad ası ' n ı n do­ ğal l i deri, prensi , tanrısı d ı r. Leighton' ın, aynı za manda ken d i si n i Zeus gibi uzun sakalı v e sü mbül gibi bukleleri yle göst er­ d iği kırmızı Oxford cüppesi i çi n d e Royal Acad emy' n i n başkanı olarak oto portresi, benzer noktayı vurgu l a m a k t a d ı r. Tlıe Batlı of Psyche ( Psykhe' n i n Ba ny osu ) (4 1 ) ise d işi Aryan hedefi temsil ed ebilir.ı' Psy khe, yaldızlı İon başlıkları olan şık sü­ tunlarla d es teklenmiş, beyaz mermer basa­ m a klarla kenarları çevrili berrak �ir havu­ zun yanında ayakta durmaktadır Zarif kol­ 4-1 . larıyla ve omuzlarından kaldırd ığı billur fre d e r i c L e i g tıt o n . gibi giysisiyle koruduğu yüzü cana yakın­ Psyk tı e ' n i n Bany o s u , d ı r ve ha fifçe gül renginded i r. Açık a l tın 1890. londra, L e i g h t o n H o u se . Detay. renginde bır giysi olan dış giysisi, ha vuzun ken a rında uzanmakta ve binlerce kırışıklı­ ğını suyun a ynasına yayma ktadır. Ayaklarının biraz arkasın­ da yaldızlı, bronz bir su testisi vard ı r. Bed ensel hazırlanmanın, beklen tinin ti pik, klasik Afrodi t ru h halini yansıtır. "Ruh" a n l a m ı n a gelen Psykhe' n ı n adı, aynı za manda, ta­ zel iğin ve serin l i ği n bir meca zıd ır - Lei ghton ' ı n h a v u zu , mer­ meri ve çi vit m a v i si gökyüzü gibi . Psykhe, Afrod i t' i n d üş­ m a n lığını çekmiştir; fa k a t Eros ile başarısız bir i l i şk i sonrası Psykhe ve A frod i t barışırlar ve Psykhe, tanrıça n ı n güvercin ­ lerle dol u sara y ı n d a yaşa m a ya gid er. Ond a n sonra Psykhe' n i n süslenme hazırl ı kl a rı, ruhun temizl enmesi n i , aşk ve güzel l ik ta n rıçası n ı n hizmeti n d e yeni bir ycışcımcı h a zı rl a n ­ masını gerektirir. A frod i t ıle ol a n b u bağl antıyı yeniden d oğru l a m cı k için , Leı ghton'ın f i g ü n.i çok i y i bili nen klasik bir d u ru � t a n , A fmd i l � �,,·

-------

A rv ng l e r' e a ı ı ı ı r.

Tlır

Wn g l ı>r' ı n y a p ı ı g ı ka ı k ı l a ra gı>nı>I b ı r ba k ı ş ıçin

H R

Trevor- Rope r. P A . Soro k ı n . A rn o l d Toy n bı>e, v e d ı ğı> r l e r i S ı :phen ) a y

G o u l d , T h e M ıs m ea s u rı> o f M a n ( N e w Yn r k . 1 9 R l l : Da nıı>I P ı c k , Tltt• Fncr< !>f

D,·gc·

ı ıan /1011 A E ı ı roıırm ı Dı. 1 9R9l 2 A k l a ra n Thomas

5

Sa v a ge, M D , " N o ı ı c e o f

l hl'

E x ıerna l C h a . , c ı e rs a n d H a b ı ı s

of Tro g l o d y ıes G o r ı l l.1. A N e w Specıes o f Ora n g Fro m ı h e Gabonn R ı ver," Bo; toıı /oı ı r ı ın/ of Nn t ı ı rn/ Hıcı>mber 1 847), 4 1 71 1 .

(

B u g ü n ora n ı.; u ı a n d ı> y ı m ı s a ­

d e c e B o rneo v ı> S u m a t ra ' d a yaşa y a n P o ıı go p y g m a e u s ola ra k b ı l ı ıwn m a ym u n ı ç ı ıı kullanılır l 3 Bemard Sch u l ı z , A r i ııııd A ı ın / 0 1 1 1 11 1 1 1 R c 1 1ı1 1>sa l ı u s ' u n d a h a a z ı d e a l . d a h a ç o k çı>ş ı ı lı n orma l ı ıısan bı>dı>nı k a v ra m ı n a y n ­

nel m es ı ı ç ı ıı b k z Na ney G . S ı r a ı s ı . " Vı> sa l ıı ı s a nd H u m.1 11 D ı v ı> rs ı ı v ı n Dı> h u m a n ı

corpo r ı s fa b r i c a , " /01 1 r 1 1n/ o f t lıc Wnr/ıı ı rs n ı ıd CıJı ı rt n ı ı /d lıı< l ı t ı ı t •·< 57 1 1 99 4 ) , 60ff S a v a gı>, " N e\\' Ora n g " . 4 2 011 5 Hı>lı>na C ro n ı n , Tlıc A r t n 11.I t lı" P,·. ıcock : A lt r ı ı ı < ı ı ı nııd s,·.w nl Sda t ıo ı ı From to To.lnıı i C a m b r ı d gı>. 1 99 1 6

), 45.

Peıer J B o l\' l " r. T/1ı ı r 1 1 Ei.ırı ı ı r i

ren Ku z ey Avrupa resim akımı geli şm i ş ti r. Sch u l tze- N a u m ­ burg a göre b u kirli sürü, kendi za m a n ı n ekspresyon i st l erini üretmek üzere ilerlemekte ve ge­ nişlemektedir. Rubensiyen Nor­ d i k tip galerilerden tamamen ka ybolurken, Ju kes benzeri ant­ ropoid ırkı şimdi sanata tama­ men hakim olmuştur. '

Fig ü rlü sn 'ı nelerde egzotik özel­ 8.8. Otıo Diır.. Cafe Couple, 1 9 2 1 . S u l uboya ve kurşu n kalem. New York, Modern Sanat M ü zesi.

likler htikim olıı r. Ayrıca bıı t ipler arası nda, daha soylıı örnekleri be­ timlemeye yönelik olmaya n , ilkel in­ sa nlarda n , kendi biçim boz ııkl ıık/a­

rım sergileyen hayva nsı mağa ra adamları n ı n s ı rıtan grotesk/e­ rine doğrıı gelişen g üçl ii bir eğilim va rdır. Dekada ııs işa retleri­ nin, düşmüş, has ta , bedensel ola rak deforme o/m ıış bir ordıı mııı yeğlendiğ ini görüyoruz . . . Biri zama n ı m ı z ı ıı en simgesel sa na t ı ­ n ı görmek isterse eğer, a h ma k. fah işe v e sarka n göğ iisl ü kadııı sa na t ı gös terilir. Şeyler doğru isim leriyle çağ rılma l ı d ı r. Ö n ü ­ m üzde ııza na n bir alt insa n celteımemidir gerçekten v e bıı a t ­ mosferden başka kült ü rlerin özellikle a n t ik v e erken Röne­ sa ns' ııı saf havasına hareket ettikçe bir raha t la ma hissed i l i r.''

Bu seçil emezlerin satıcıları, özel l i kl e kadınları beti mled i k­ lerinde kötüd ürler: "Neredeyse hiçbir zaman kadın, son on i k i y ı l zarfı n d a A l m a n sergi leri ndeki k a d a r, tiksi n t i

ve

nefre­

tin bizleri tekra r tekrar yenilgiye uğra ttığı noktaya dek onur­ suz ve i tici biçi mde gösteri lmemiştir," d i ye yazıyor 1 928' d e Schul tze-Nau mburg Bu r a d a insan bed eni nin sağlığına ya d a ------- 258

-------

N a zi z m i n i ç i n e

tanrısal biçimde çıplak formu n görkemine dair en u fak bir iz yoktur; daha çok sadece en a şağı soyun , toplum d ışın a i til­ mişleri n hissettiği türden doymak bilmez bir şehvet vard ı r. " 7 Nordau'mın Whistler v e Rod i n' e yönelttiği yaklaşımı şimdi Schultze- N a u mburg Ro uault'ya, Chaga l l ' a ve Kokosch­ ka'ya uygula m a ktad ı r. Otto Dix' in yapıtı d a a yrıca bir ör­ nektir. Ve Schultze-Naumburg oldukça dehşete d üşmüş bir hal­ de ve yi ne Nord a u ' y u yineleyerek tüm bu canavarl ı kl arın amaçlı yaratıldığını söyler. İ çsel ve d ışsal açıdan patalojik olan sana tçıla r Lombrosocu anlamda pa tolojik modell eri arı­ yr rlar. Poz verecek insanları bulmak için cüzza rıı lıların kolo­ nilerini, zeka özürlülerin evlerini ve psikiya tri kliniklerini zi­ yaret ed iyorl a r. Bunun, Alman heykel tıraş Messerschmit ve Courbet' ye ve de Rod in'e dek gi den bir gel enek old u ğunu beli rteceğim. Bu açı d a n Leonard o d a bazen d eforme olmuş yüzler arayıp buldu ve çizd i ." Schul tze-Naumbu rg' un yerin­ d iği şey, b u yara tıkların şimdi cinsel açıd a n seçi l ebilir olarak sunuluyor olmasıdır -ya d a en a zın d a n özellikle seçil em ez olarak deği l .

J ACOP EPSTE I N VE I RKSA L İ HA N ET Sch ultze-Naumburg, tartışmalarımıza ı rk ka vramını yeni­ den sokar; ı rk kavra m ı Gobinea u' de, Curti u s' d a ve Viktor­ yen Britanya'n ı n Aryan tartı şmalarında sürüp giden bi r kav­ ramd ı . 1 930' l a rd a bireylere veya bi reysel tiplere d rı yalı öje­ nikten, ırka d a ya lı bir öjen i ğe doğru d eğişim sad ece Alman­ ya ile sınırlı d eğil d i . Schul tze-Naumbu rg'un çağdaşı olan Ja­ cop Epstei n vakasının öğretici ol d uğu Bri t anya'ya kısaca d ö­ nel i m . Bu vakayı Bri tanya sanrıt sa hnesi nde gerçekleştirenin ------- 2�9

-------

Georg e L. H erse y



Caı ibeı ı iı ı Evriıııı

bir Amerikan Ya hud isi olması üzerine her zaman bir şeyler yazılmıştır -daima lehine olmasa d a . " Sanat kurumundaki pek çok ünlü, Epstein'ı n yapıtına yöneli k, ırk temeline daya­ lı ve biyo-ah l a k yozlaşmasını göst ermeyi amaçlayan görü şle­ riyle zihinlerde yer etmiştir. Epstein' ı sa vunanlar bile bunu ırksal temellere d ayand ırırl a r. Ni tekim Wa l ter Crane, sa nat­ çının British Medical Association' ın façatı için yaptığı çok eleştirilen çı plak heykellerin ( 1 907- 1 908) ahla kdışı olmadığı­ nı açıkl a d ı : B u heykeller Akdeniz beden tiplerini betimliyor­ du ve bu a l a n d a çı plaklık her zaman kabul görmüştür. Bri­ tanyalı beden yapılarını karekteristik bi çimde betimlemiş ol­ mak, ahi; kd ışı olacaktı . Farkl ı bir damar içinde, Camı- rid­ ge' deki San a t Profesörü, Martin Conway bu Akdeniz ırk so­ yunun, yerli Britanyalı veya "Arktik" ırka üstünlüğüne ina­ nıyordu; kötü biçimli Bri tanyalılara bir tür cezalandırıcı u ya­ rı olarak çıplak halde gösterilmeyi hak ed iyorlard ı . Fakat gerçek Bri tanyalı eleştirel d ü şü nce, benzeri önerile­ ri kabul etmeyecekti . H a t ta bazı l a rı, bir "Akdenizli" yani Polykleitosçu beden yapısının biyolojik açıdan aşağı bir du­ rum old u ğu nu i ! eri sürüyorlard ı . Dar omu zlar ve incecik ba l­ dırlar, yüksel entelektüel d üzeyin göstergeleriyd i . Fak a t bir kez daha, bu tür imgel erin gerçek yaşamın taklidine yol aç­ masından ve Britanya kad ınlarının eş olarak G. B. Shaw gibi­ leri değil de, A pol lon benzeri erkekl eri tercih etmesinden korkuluyord u . Ve son bir ironi : B u değersi z üreme hed efleri, o zamanlar öjenikçilerle dolu olan Bri tish Med i ca l Associa tion ( İ ngiliz Tıp Birliği ) ta rafından öneriliyord u . Sa ğlık gard iyanl arı şi m­ di çürüme v e hasta l ı ğı n propa gan d a cılanyd ı . National Vigi­ lance Society' d en B emard Vaughn, bu yakışıklı, faka t a çıkça aşağı gü neş insanlarına a i t betimlemelerin, Bri ta nya kül türü­ nün ilkel d ü zeylere inmesine yard ı m ed eceğinden korkuyor------- 2 60

-------

Nazizmin içine

d u . Ö zellikle kendisi acınacak d enli egzotik ola n Epstei n' ı n " Lond ra ' yı bi r Fiji adasına dönüştü rmeye" ça­ lıştığından yakınıyord u . Epstei n ' ı n giysili figü rleri b i l e b i r ırksal karı­ şıklığa neden old u . Epstein' ı n Göğe Yü kselen İ sa'sı Fr. Va ughn'a, "ki mi yoz Kıldani ya d a Afrikalı . . . Asyalı­ Ameri kal ı ya da Hun-Yahudi . . . sıska Hintli ya da kötü şekilde yetişmiş bir Mısırl ı ' y ı hatırla tıyord u . Diğer kültürel liderler, Epstein' ın sapkın biçimde Moğol geri zekalılar, Asy a l ı ucubeler ve "saf olmayan, Afrik a l ı , Georges R o u au l t . l s a' n ı n B a ş ı , Aztekli ve pek ç o k ırkta n gelen es­ 1905. N orfolk, V a . , Chrysler mer kan" d a uzmanlaştığını bu l d u ; Museum of Art. Walter P. b u sonuncusu o zamanlar Tlıe Spec­ C h rysler, )r. ' ü n armağan ı . tator' ı n sana t eleştirmeni olan An­ tony Blunt' tan geliyordu . '" Bu ned enle Schultze-Nau mbu rg'un d i yelim ki Rouau l t (8.9)'ya ba ktığında görd üğü, Fr. Va ughn'ın, Epstein'ın hey­ kel lerinden birine ya da ken d isine ( 8 . 1 0) baktığında görd ü ­ ğü nden ola sılıkla çok farklı değild i . Ve h e r iki i maja Sch u l t­ ze-Naumburg / Fr. Va ughn açısınd a n baktığımızda, Remb­ randt'ın öl ümcül gen lerinin ( 8 . 7) kesinlikle Roua u l t' nu n İ sa resminde açığa çıktığını söyleyeb iliriz. Burad a a ntropomet­ rik dekada nsa ait ur-ka talog vard ı r: Bir yırtıcının a l tçenesi ne ve çökük üstçeneye sahip devasa bir fı rlak çene; Lombro­ so' nun Afri kalı ve ata vistik d ed i ği, geniş, kalın a simetrik b i r ağız; görünüşte kırık burun kem i ğinin aşırı u z u n , çarpı k b i r böl meye i l i ş tirildiği b i r burun; ü t ü be1 1zeri kıılnkla rı; Michel a n­ gelo' nun Minos' unkine (bkz. resim . 6 . 1 2 ) benzeyen kapa l ı , -------

261

G eo rg e L H erse y



Cnz ı fım i ı ı Evr ıuıı

çukur fa kat daha da a simetrik gözler; kafa tasında, son derece aşağı bi r alın kemiği . Görebild iğimiz kad a rıyla bedenin geri kalan kısm ı, d a r omuz­ lar ve çok geniş bir boyun taşıyor Epstein hakkında da neredeyse bun­ lara benzer şeyl er söylenebilir; bun­ lara, d oğalın çok ötesinde dar om uz­ ları, asimetrik gözleri ve Kretsch­ mer' in "ka lkan biçimli" yüzünü ( k i Naziler parad oksa l biçimde pozitif b i r tanı olarak ele alacakla rd ı ) ekleye ­ biliriz. Antropometrinin bakış a çısın­ dan İ sa ta m 3 baş yüksekliğindedir; acayip ölçüde mnkrosefnli d u rumu (iri kafalılık) mevcuttur. Göğüste, kollar­ d a ve bacaklard a bedensel eklemle­ ri n olmaması, figürü a tavistik olarak 8 . ıo. J a c o b E p s t e i n ' ı n B e h old the d a mgalar. 1 930' la rın sağ kanadının M a n, 1 9 3 4 · 1 9 3 5 , sanatçıyla bir· bakış açısından bir insa nın bundan lik". N f w V o rk T i m f s , 1 7 Man d aha fa zla seçilemez olabilirliğini ha1 9 3 5 . Hfykfl ş i m d i covfntry l< a ! e d r a l i ' n d f d i r . yal etmek zor olacaktı . Bu i mgenin, insanlığın kurtarıcısını ve merkezi Hıri stiya n enkarn.ı syon öğretisini temsil etmesi heykeli daha d a kötü kı lıyord u .

1 20 Y I L L I K REICH

1 933'de satiri k dergi Klndderndntscl1 ( H a ylaz), H i tler' i ola­ sılıkla Ya hud i bi r heykel tıraşı atölyesinde zi yaret ederken gösteren bir ka rika tür ya yımland ı . Führer sana tçının müca-

N i\ zi z m i n i çi m·

dele halinde kıvrılan çıplak bed en leri gös teren, hen ü z kurumamış kilden modelini inceliyord u . Sonra yumru­ ğunu yapıtın üzerine i n d i ri­ yor; ve ezil miş kilden, tam bi r Nazi olan, uzun bacaklı, geniş omuzlu, ve u zun yü z­ lü, a şırı kaslı bir çıpl a k erkek fig ürü yapıyor. Hitler tek bir şid d et eylemiyle m ücadele halindeki a şağı insa n kil kit­ lesini ortadan kaldırmış ve bedenleri tek bir mükemmel erkek şeklinde yoğurmuş­ 8.11. tur. Karika tür cinsel seçili­ H i t l e r, yen i bir insan yara t ı r. Nazi de rgisi Kladderadat sc h (19 3 3) . min, insan üremesi ve öjeni­ ğe yönel ik Nazi tavrını çok iyi özetliyor. " Fak a t gerçek yaşa m d a yeni N a zi ırkının fazlasıyla gelece­ ğe ait old u ğu işaret edilmez çoğu kez. Himmler'in bu ı rkı üretmek için 1 20 yıl gerekli ol duğunu söyled iğini bili yoru z. Doğrusu, en şiddetli biçimde yoz insan d amgası vurmuş ola nların kendileri bile a tavistik olabilirl erd i . Himmler'in kend isine bakın (8. 1 2). Hans Günther gibi N a zi fizyognom i stlerin e göre çekinik bir alt dudak ve boyna doğru d iyagonal olarak i n en za yıf bir çene, 45 derece açılı kulaklar ve ağıza yakın gamze, hepsi Ya­ kındoğu ırksal kökenlerine a i t aşağılığın işaretlerid i r. Lomb­ roso, bu özelliklerin ( gerçi Ya kınd oğulu ol d u k l a rı için d eğil) zayıf görme d uyusu gibi (gözlüklere d i kka t ed i n ) yoz old uk­ larında hem fikird i r. Ve Gün ther bu nok t;:ıyı İlynda' d a çirkinli-------

263

------

G eorge L. H erse y



Cazibenin Evrim i

ği ve konuşka nlığıyla ünlü Thersi­ tes (8. 1 3) ile örneklend irir -sırası gelmişken Himmler' i n kendisinin karakterize ed ilmesi de kötü d eğil­ d i r. 1 2 Th ersi tes, kesinlikle Himm­ ler'in burnuna, çenesine, sarkmış gı­ gısına, kıstırılmış dudaklarına, ve gamzesine sahi ptir. (Günther'in bu noktada Hi mmler' e dair hiçbir açık­ lama yapmadığını da belirteyim.) Ayrıca H immler' in yüzü i l e 8.ı�. Gün ther' in üreme modelleri olarak Heinrich H i m mler, Btıtina Arnold , işaret ettiği -örneğin Perikles- " He­ "Pro pagilndil O lilrilk Geçmiş,• lenik" ve "Nordi k" kahramanların Archaelogy 45 (Temmuz/Alu stos 199 2) . yüzleri arasındaki kontras daha bü­ yük ol mayabilir. Perikles'in profili mükemmel bir d i k çizgi boyunca d izilir. Çenesi (sakalı ile söylenebil­ d iği kadar) derin, köşeli ve belirgin biçi m d e çıkıktır; buna karşın Himmler'inki sığ, yu varlak ve hi­ poplasiktir (gelişmemiştir). Peri k­ 8.13. Thersites. B i r Htlfnik wazo d a n les'in (restore ed ilmiş) burnu narin­ çizi l m i j de lily. G iJ nlher, ken, H immler'inki kalın ve kısadır Rilssen gesch i c h l e . (ancak Günther, Perikles'in miğferi­ nin acayip biçiminin kafa tasındaki sakatlığı gizlediği söylen­ cesinden söz etmez -4. Bölüm' de not edildiği kad arıyla, sağ­ la m bir Aryan olarak onu göz önüne almamasını gerektiren bir sapma). Bunlar imgelere bakarak kutsallaştırı lan şeylerd ir. Fakat Naziler açıkça kendilerinin ve kendi kuşaklarının fenotip ku­ surlarından mustarip old uklarını kabul ediyorlardı. Alfred ------- 264

-------

Nazizmin içine

Rosenberg modern tarihin, erken çağları, özellikle Rönesans'ı karak­ terize eden Arya n savaşçı l ı ğının som gümüşten örneklerin i artık üretmediğini ileri sürüyord u . Al­ man politik sa hnesindeki çok sayı­ daki temsili figürü listeler halinde sıral ıyor, yüzleri ve beden ya pılarını Polykleitosçu idea ile karşılaştırı­ yord u . Parsifal'in, Roland'ın, Char­ lemagne'ın ve i l . Henry'nin mü­ 8.SJt. kemmel türd en yüz ve beden taşı­ K resilas. Perikles' i n baş ı , R o m a dığına ikna olan Rosenberg, yok kopyas ı . Antikensam m l u ngen, olan yüzler ve beden yapılarının Slaat l i c h e M u seen zu Berlin, Preuss i c h e r Kultu rbesilz. özenle seçil mesinin gerekçesi ola­ Günther, Rassengesc h i c hte. rak antik kahramanlar ile modern liderler arasındaki farkı aktarıyordu. u Tabii ki geçmişteki figürl ere başvuran tüm ırk kuramcı­ ları gibi kend isi de antropometrik veriler için tamamen sanat yapıtl arına güveniyord u . Rosenberg, Yunan vazo resimlerindeki "yağsız, güçlü, aristokratik" beden yapısını öneriyor. Ö zellikle Euphronios ressamından söz ediyor. "Kolektif Avrupa'nın kahraman i d e­ ali, parlak gözlü, yüksek alınlı, k aslı fakat kas bağımlı olma­ yan, uzun, yağsız bir figürle eşanlamlıdır" diye ilave eder. Diğer faydalı üreme modelleri, Floransa'daki Donatel l o'nun Aziz George'u, Padua'd a ki Gattamelata heykeli ve Vene­ dik'teki Verrocchio'nun Colleoni anıtıdır. . . Fakat yeni ortaya çıkan tip, sadece geçmişin tekrarı d eğildir. "Bugün" diye ya­ zıyor Rosenberg, "Daha içselleştirilmiş bir dinamik hakim­ dir: Bir merkeze yönelen istenç ve beyin, milyonlarca insanı yönetiyor. . . Alın, burun, gözler, ağız ve çene bir istencin,

G eo rge L. H ersey



8.15 . A r n o Breker. Ad o lf

Hillu'in b ü s t ü , 1 9 4 1 . J o h a n n t s S o m m e r, Arno Bre ku.

Cı12 llıt'ı ı i1 1 E ı ' rıı ı ı ı

özel likle beli rli bir d üşünce yönünün taşı­ yıcılarına d önüşür. . . Bu noktada Nordik­ Ba tı sanatı Yunan idealinden farklı laşır. " K. R. G a n z er ta rafından Alman kahra­ manların yüzl eri hakkınd a yazılmış 1 94 1 tarihli bir kitap Arno Breker' in Hitler büs­ tünün fotoğra fını da içeriyor, Hi tler' in yü­ zü en azından Breker'in ellerinde, Rosen­ berg'in ideasını, ağır düşünceyi, gü çlü ka­ ra rları ve ihtiya tlı vahşiliği ha tırlatan kaslı ya pısıyla gerçekten yeni bir fizyognomi i d e a s ı n ı y a n s ı tı y o r ( 8 . 1 5 ) . R os e nb � r g i n söylediği gibi milyonların yazgısır.ı yönlendiren sorumluluk ta­ rafından beli rlenmiş bir 8 . 17. yüzdür bu . Kaslar, güçlü B e nven u t o ( e l l i n i . biçi mde kullanılmıştır. " Perseus i ç i n M o d e l l e , 1 5 4 5 ' d e ı s m a r la n d ı . Kaşlar bo y u nca frontalis Floransa, Museo giiçlii x-biçimi halinde sı­ N a ı i o n a l e d e l B a rg e l l o . kıştırılır. Gözlerin aşırı kıvrımları özellikle orbi­ culares ocu li' de bir kas ka tlanması ve buruşma yu vası oluşturma ktad ır. Bu esnada üst d u d a ğı kald ıran ve esn ed iği za­ man yanaklar boyunca diyagonal olarak yükse­ '

8.16. Arno Breker. Bue i t s c h a fı ( H a z ı r

O l m a) , 1 9 3 9 . N ü r e m berg, R e i c h pa rt e i a g ge l a n d " ı n zeplin

alanındaki heykel

için m o d e l . Y e r b i l i n m i yo r.

l en kasl a r, g u ru r

ve

fa r­

kında olmad an tepeden ba kma ifadesi meydana g etirirler. 2 6(ı

--

--

N � zizmin İçine

N azi heykel tıraşları n ı n en yeteneklisi olan Arno Breker, inceled iğimiz gibi Rönesa ns n ormları n ı n ve Polyklei tosçu geleneğin ötesine geçen erkek bed en yapısı tipinde uzman­ laşmıştı . 15 Uygulanma m ı ş olarak kalan, muazzam bir figür için model/o olarak yaptığı Haz ı r O l m a a d ındaki 6 ayaklık bir heykel, tipik bir yapıttır (8. 1 7). Eğer bu mod eli, Rosenberg' i n önerd iği prototiplerden biri o l a n Cel lini'nin Perseııs ' u ile ka r­ şılaştırırsak, Breker'in yen i bir şeyler yapmak üzere old uğu­ nu hemen görürüz. Perseus tam olara k meme uçlarında, gö­ bek, kasık ve benzerlerinde ortaya çıka n a ra l ı kl a rd a ta m ola­ rak 7 baş yüksekliğindedir. Diğer ölçümler aynı d ü zeyd e Or­ tod okstur. Faka t Gönüllülük 8 baş yüksekliğinded i r -Mi che­ langel o'd a gördüğümüz aşırıya kaçma türü . Fakat Brek eri n gerçek ayrılma noktası, omuzların gen i şliğindedir, omu zl a r toplam bed en yü ksekliğinin n eredeyse 1 / 3 ' ü kadardır: B u kitapta tartışılan t ü m örnekleri aşan i rilik. Diğer d i kkate d e­ ğer Nazizmler, abdomi nal leri n masif yassı boğumları ve bir başka yerd e Rubensiyen kas yığını a d aları d ı r. Uzun, kalkan biçimli yüz maskı na ve uzun baca klara d ikka t ediniz. İdeal Nazi kad ı nı d a sıkça betim lend i . H i tler özell i kle çıp­ laklığı çok sevi yord u '" ve yaşa d ı ğı çeşi tli köşeleri, örneği n Münih'te Führerhaus' d aki köşesini A d o l f Ziegler gibi sa na t­ çı ları n alegorik çıplaklarıyla süsled i . ' � Ziegler ve dostu olan Nazi ressamlar, Böcklin ve Feu erbach ve belki d e Cabanel, Gerome ve Leighton aracılığıyla Avrupa Akademik çıplaklı­ ğına d ek ulaşan bir sanat geleneğine a i tti ler. Fa ka t yüzyıl or­ ta s ı n d a k i Fransız bed enler i , V i k tor y en v e A l m a n l a r ta ra fı n ­ d a n yara tılmış olanlard a n çok d a h a mermersiyd i l er. Her şe­ yin ötesind e Fra nsız yüzl eri çoğu nlukla Ya kınd oğu, Slavik ve benzerlerid i r; ve Fransız bed enl eri uzu n kemiklerd en, d ü z karınlard a n , s ı ğ göğüslerd en ve Aryanistleri n i sted i ği gibi b i r parça n ı n d iğeri nden kesin biçi m d e ayrı l d ı ğı a yrı m l arınd an

G eorge L . H ersey



Cnz ı bı.' 1 1 1 1 1 Eı•riıııı

yoksund ur. J u l i u s Enge l h a rd v e lvo S a l i ­ ger' i n figürlerini örnek olarak veriyorum (8. 1 8, 8 . 1 9). İ ki kadına dair özellikle Aryan olan şey açık tenleri d i r, tenlerinin beya zl ı­ ğı, yansıtı l mış beya z noktalar ve yansıyan gölgeler ile vurgulanır. Tüm bu şeylerd e kadınlar Lei ghton benzerleri dirl er, çünkü yorgun bek l e n t i i ç i n d ed i rl er. Nord ische Schönheit ( 1 937) a d l ı ki tabınd a Schultze­ Naumburg bu tür bedenlerin güzel ol d uk­ larını, çünkü aklın mantığını ve doğru lu­ 8.18. ğunu :ıçıklad ıklarını i l ave eder. " Fa ka t Scı­ J u l i u s E n g e l h a rd . Dağ liger'in figüründ eki ka dının (8. 1 9) kalkan G ö l ü n d e B a ny o . yak. biçimli yüzünün uzun ve kafasının ise do­ 1930- 1 9 4 s . D e t a y . Y e r i b i l i n m iyo r . H i nı, D i e likosefalik olduğuna dikkat edi niz, bede­ Malerei im deutschen ninin topla m u zunluğu Fa s c h i sm u s . sad ece yakla şık 6 baş kadardır. Bu olasılıkla bir hatadır sadece. Ayrıca topla m beden yü ksekl iğinin 1 / S' inden b i ra z fazla olan ol dukça dar omuzları na d ikkat ediniz. Sa­ natçı, Nazilerin kafaya y önelik a l a m eti fa­ ri kası için gösterd iği çoşku ile Polyklei tos form ü lünü bozmuştur. Breker' in erkekleri nin ve başka N a zi sana tçı larının erkeklerinin Rubens'in kas yapıla rına çok şey borçl u ol malarına kar­ şın, Rubensiyen veya barok değillerd i r. 8 . 19 . lvo S a l i g e r . D i a n a ' n ı n Alman yeni kl asizmi nin d a h a g ü n cel kay­ i s t i ra h at i , y a k . ı 9 3 0 nakları ol duğu görülü yor. Ve bu Engel­ 194 s . D e t a y . Y e r i b i l i n · h a rd ve Sal iger' in kadın figü rl eri için d e m iy a r . H i n z , D i e M a l e r e i i m deutschen geçerl i d i r. Sch u ltze-N aumburg tarafınFaschismus.

-------

268

------

Ni\zizm i n İçine

dan önerilen sa nat için kaynak arandığında, Rembrandt'tan d aha çok Jordaens bu i şe u ygundur (bkz. resim . 8 . 6). Bu tür d üzgün, yekpare, et kütl el eri , açık yay çizen siluetler, billur gibi arka ayd ınlatma, ve sa tenimsi ten yüzeyleri Nazi çıplak resimlerine olağa nüstü ölçüde benzer. Daha fazla bu tür tip üretmeye gelince, çoğu insan bugün SS'leri tamamıyle bir askeri org a nizasyon olarak d üşünüyor. Fa kat o aynı zamanda bir genetik havuzd u . New York Times SS arşivlerindeki belgelere ilişkin olarak, " Evlenmek isteyen tüm SS üyelerinden aileleri ne a i t soykütük geçmişlerini sun­ maları isteniyord u " d iye yazıyor. "Ol a sı eşlerin i n ailel eri için soykü tük incelemeleri 1 800 ta :ihine ya da subay iseler 1 750'ye dek geri gid iyord u . " Bu işlem, SS üyel eri ve eşlerinin istenmeyen kan taşımadıklarını teminat altına alıyord u . Kı­ saca, SS d osyaları Galton' ın Golden Book of Th riving Fa mili­ es'inin Alman karşılığına d önüşür. U zma nlar, bir ça praşık tasnif etme ölçeği olan 2 1 kategoriye dayanarak başvuranla­ rın yüz yapılarını da analiz ettiler. Büyük burunlar ya da ku­ laklar, asimetrik gözler ve esmer tenlere sahip tüm erkekl er elend i . '' Başarılı adaylar ise uygun kad ınlarl a çi ftleşecekleri Lebesborn ya da üreme merkezlerine gönderi l d i . 20 Bu yüz­ den ölüm kampları sağlıksız kanları ortad a n kaldırırken, SS'ler ise bu kanı ısla h ed iyorlard ı -resim 8 . 1 1 ' d eki kari ka­ türde gördüğümüz a ynı çifte süreç. Bu bölümde, Nazizm hakkında çoğu kez söylenenlere, yeni a nlayışlara güvendiğimi göstermiş old u k -gerçekte Na­ zizm mülk edindiği id eo lo ji l e re yeni düşü nceler katm a d ı . Nazizm' in tek gerçek yen i l iği, bu eski düşünceleri korkunç bi çimde u ygulamaya soka n total i terli ğiydi.21 Biyolojik çürü ­ menin hem ırk temeline d ayalı hem d e bireysel vizyonları, X I X . yy.'ın son yarısı boyunca geçerli olm u ş t u . Gaitan, Lombroso ve Nord a u bi reylerin tanısı üzeri n d e yoğu nlaş�������

169

�������-

G eorge L H ersey



Cnz. ı lıt'll i ı r L • rı rı ı i

mışlard ı . Bunların fikirlerini geliştiren Schul tze-Naumburg, üreme hedefl eri sunan Rubens ve seçilemez tipler sunan Rembra nd t ile yeni bir Nord i k ırk önerisinde bulundu -tüm bu nlar Hi tler'in iktid ara gelmesinden çok önceyd i . Sanatsa l ırkçı lık ola rak a d l a n d ırılabilecek şey, Britanya ' d a J acop Eps­ tein'ın eleştiril mesi nde de görülebilir.. H eykellerinde -Afri­ ka lı, Okya nusyalı, Yakındoğulu- daha küçük türleri betimle­ yerek ve örtük biçimde bunları överek üstün Bri tanyal ı tiple­ ri yal ancı çıkarmakla suçlandı. N azi dünyası içinde Schultze-Naumburg, H i mmler ve Alfred Rosenberg pl anlanan yeni Nordik ırkın sözcüleri ol­ dular. Bu ırkın fizyolojik doğası, İ talyan Rö .1 esan s heykeli ve Arno Breker, Paul Engelhard ve l vo Saliger gibi sana tçıların yapıtlarıyla örneklendirild i . Kad ınlar uzun boylu, uzu n ba­ caklı, dolikosefa l ik, sarışın, açık tenli ve kalkan biçimli yüz masklarına sahip olmalıyd ı. Erkekler Breker'i n kahramanla­ rıyla temsil edilir: Bu aynı karakterlere Rubensiyen kas yapı­ l a rı ve olağanüstü ölçüde geniş omuzlar eklenir. Ka dınlar 6 baş kadar kısa olabi l irken, erkekler 8 başa yaklaşmalıd ır; bir ci nsel d imorfizm sergilemekted i rler. Bunun gerçek-yaşam­ d a ki insan popülasyonlarında çoğunlukla bulunmadığını zannediyorum .

NOTLA R :

1 Bra ndon Ta y l o r ve Wi l fried v a n d er W i l l . ed s . . Tire Nnz ıficnı ıo11 of A r ı : A r ı . M ı ı s ic. A rclıitcc l u re

nrrıl Fı/111

ııı

ılıe Tlrırd

ich (London .

1 995 )

2 Norbert Borrm.ı r r n . (Essen.

1 %4 1

Pırıı/

1 990>. 4 3 a y rıca bkz Ari. Pro p a g a nda, and T"rror i n ı h " Thırd Re­

Reıclı (Winchester. England.

Rober l Wıslrıch. Wt'l' kend i n Münıh:

Sclı ı ı llu- Nn ı ı mlırır�.

/.. ı ı ı ı s ı ı ı ı ı . f Rıı>>ı' l M lr n ı h .

1 928)

1 81>9- 1 949.

M a l er. Pu b l ı z ı s ı . A rc h i t e k ı

h � k k ı n d a b k z . 2 1 Sff Schu l ı ze - N a u m­

b u rg ' u n d ı f!.,· ı k ı ı .ı p l.ı rı �,· n d l ı k l l' A l ma n c� ' d ır NorJısclır Sc lıiiı ı lıı'ı l . ı lı r \IV11 1 1sclıl11ld

i111 Lt-l•�ı ı

ı ı ııd 111 . lor ı.: 1 1 1 1 .< I ( M u ni h a nd Berl ı n.

-------

2 7U

1 '137)

K u n s ı �ıs Blu ı uncl Bocl ,•n

( L, 1 5 Oca k 1 995. 26ff .

Rosenberg, Alfred . Des Mythos des 20. ]ah rh u nderts: e i n e Wer t ı ı ng der seelisch-g e ı s t igen Ges ta l tenkii m pfe u nserer Zei t . M u n ih, 1 930.

Rosenberg, Alfre d . Revolu t ıon in der bı ldenden K ı ı ns t 7 Münih, 1 934 .

Ruggeri, G iorgio . Sa ette e ca rezze d i un i ron ico libertino: G i ­ ova n n i Bol d i n i ( 1 842- 1 93 1 ) . Bologna, 1 980.

Ry kwert, J oseph. The Da ncing Co/ıım n : On the Orders of A rclı ı tec­ t u re. C a mbrid ge, M a ss . , 1 996.

S afflu nd, Gosta . Aphrod ı t e Ka/ l ı pygos . Stockhol m , 1 963 . Salerno, Luig i . l dipi n t ı del G ııercino. Rome, 1 988 . S avage, Thomas S . , M . D . "Notice of t h e Ex tern a l Charac ters a n d H ab i t s of Troglod y tes Gori l l a , a New Species of Ora n g from t h e G a boon River. " Bostan /oıırnal of Na t ı ı ral Hıs tory 5 ( Oecember 1 847), 4 1 7 f f

.

Scaglia, Gustin a . " I nstru men ts Perfected for Measurements of M a n a n d Sta tues I l l ustra ted i n Leon Ba t t ista A lberti ' s De s t a ­ t u a ." Nıı ncia : A n nalı dı s torıa de/la scienza 8 ( 1 993 ) , 555ff.

Scha dow, J . G. Polyclet oda von den Maassen des Mense/m ı , naclı dem Gesch lech lt' ıınd A lter ın i t A ngabe der wirklic/1e11 Na t ı ı rg r ö� ­ se. Berl in, 1 834 .

S c h m o l l gen. Eisenwerth, J . �������

A.

Rod i n- S t u d i en . M u n i h , 1 983 .

306

�������

Seçı l m ı ş Bibl ı yogra fya S c h u l tz, B e m a r d . A rt and A na tomy in Re11a issa ı rce ltaly. A n n A r­

bor, M i c h . , 1 985 . S c h u l tze-Naum b u rg, Pa u l . K ı ı n s l a /s B / ı ı t ıı n d Baden . Leipzig,

1 934 . S c h u l tze- N a u m b u rg, P a u l . K u n s l ıı nd

Rnsst• . M ü n i h, 1 9 2 8 .

S c h u l tz e- N a u m burg, Paul . Nordisclıe Sclıönht'il : ih r Wı mschbild

iın Leben wıd in der Kııns t . M ü n i h ve Ber l i n, 1 937. S h e l don, Wi l l i a m H. A n A t las of Me n . S h e l d on, Wi l l i a m

N ew York,

1 954 .

H . Psychology and the Promethean Will: A

Const rııct ive St ııdy of the A c ıı te Com mo n P roblem of Ed ı ı ca t io n , Medicine a nd Religion .

N e w York,

1 936 .

S h e l don, W i l l i a m H. "The Soma totype, the Morphop heno type, a n d t h e Morphogenotype." Cold Spri ng Harbor Symposiwn on

Qııantitative BiologıJ 15 ( 1 950), 373ff. S h e l don, Wi l l i a m

H . Varieties of Tempermnen l : A Ps1fchologıj of

Cons t i t ı ı t ional Differences .

N ew York,

1 94 2 .

S h e l d on, Wi l l i a m H . , E m i l M . H a rt ı ve Eugene Mc De r m o t t i l e .

Variet ies of Delinq ııen l Yoıı th: A n Tn t rodı ı c t io n to Const it ı ı t ional Psych ia t nJ New York, 1 949 . S h e l d on, W i l l i a m H . , S . S. Steven s ve B . B . Tu cker i l e . Variet ies of

Hıı ma n Physiq ııe: An Tn t rodı ı c t io n to Con s t i t ı ı t io nııl Psyc/10/ogy.

New Yo rk, 1 940. S i l b e r, E v e l y n . The Scıı lp t ı ı re of Epsteiı r .

O x fo rd , 1 98 6 .

S i r a i s i, N a n c y G . ''Vesal ius and H u m a n D i ve rs i t y i n D e h u m a

­

ni corporis fab r ica . " /o ı ı rna/ of tlıe Wn rbıı rg a n d Co ı ı rlıı ı ıld Tnsti­ t ıı tes 57 ( 1 994 ) , 60ff. S m u ts, R . W. " Fa t, Sex, Class, A d a p t i v e Flex i b i l i ty,

and C u l tu r a l

Change. " Ethology n n d Sociobiology 1 3 ( 1 99 2 ) , 523 ff S o l o w ay, R i chard A . Dernog raplly ıı nd Deg e 11 e rıı t io 1 1 Eı ıgen ics a ı ı d

t h e Dec/ı n ı ııg B irtlı rate in Twen tieth-Ce11 t 1 1 ry Jl r ı ta ı ı r

Hill,

N .c.,

Chapel

1 99 ° .

S o m m e r, J o h a n n e s . A rno R reker. B o n n , 1 943 . S p e a r, R i c h a rd E. Ooıı ıeıı ıclı ı ı ı o . N ew

H a v en , 1 9� 2 .

S p e n g l er, Osw a l d . Tlıe Oecliııt' of t lıL' Wt's l ( 1 9 1 8 ! . !\: e w ------- 3()7

Yo rk. 1 957.

-------

Geor ge L. H erse y



Caz iben in Evrim i

Stafford, B arb ara Maria . Body Crilicis m : Tmaging the Unseen in Enlighten ment A rt and Medicine. Cambridge, Mass ., 1 99 1 . Steinberg, Leo. The Sexuality of Christ in Renaissance Art a nd in Modern Oblivio n . New York, 1 983 . Stemmler, Joan K. Th e Physiognomica l Portra its of Joha n n Caspa r Lava ter." A r t Bu iletin 75 ( ] 993), 1 5 1 ff. "

----- 308

-----

DİZİN Abhisastalar, 1 25 Adem, 64, 1 03, 256, 257 Afrod it, 1 9, 43, 44, 47, 64, 65, 67-69, 73, 75, 97, 1 38-1 40, (aynca bkz. Venüs Callipygos' a) res. 4 . 1 2 Agrippa, Cornelius, 1 75 Agrippina (Helena), 1 48, 1 49 res. 4. 1 0

Aiken, Jane Andrews, 1 00 Akhilleus, 95, 1 22 Akrep sineği, 31 , 38, 71 , 97 Albani, Francesco, 81 Alberti, Leone Battista, 97, 1 00, 1 02, 1 08, 1 72 1 00, res. 3 . 1 0 Alexander vı. papa, 80 Alexander, J. W., 234, 239, 24 1 , 242

De Statua,

lsabel/a, veya Fesleğen Saksısı, 24 1 , 242, res . 7.8, 7.9

Alma-Tadema, Lawrence, 1 36 Allori, Alessandro, 8 1 Amazon, Yaralı 9 3 , 9 6 res. 3 . 7 Amazonla r 95, 1 05 Amerika'run En Formd a Çifti 286 res. 9 . 1 3 Ammon, Otto, 1 571 61 , 1 62, 1 77 Ankhises, 68 Andersson, Malte, 30 And romeda, 1 37, 254, 255 Anglo-Saksonlar,

Anne, Saint, 1 27, 1 30, 1 47, 1 51 , 1 52

Antropoloji, 1 1 9, 1 27, 1 28, 1 57, 1 61 , 1 64 , 1 66, 21 8

Antropometri, 1 00, 1 08, 1 39, 1 57, 1 62, 1 64, 1 76, 1 91 , 200, 261 , 262, 265

Antinoos, 1 09 Antonius, Mark 202 Apollon, 58, 1 22, 1 26, 1 9 1 , 260 Aphrodite Callipygos, 1 39, 1 40 Araplar, 1 89 Argos, 1 37 Aria dne, 1 37 Aristoteles, 1 57 Arnold, Matıhew, 1 26 Artemis, 43, 1 4 7, 282 Aryan, 1 5 1 , 1 1 9-1 35, 1 37-1 39, 1 4 1 , 1 42, 1 44, 1 46-1 5 1 , 1 6 1 , 1 70, 1 73, 1 76, 1 93, 1 99, 25 1 , 259, 264, 268

Afrikalı, 1 24, 1 25, 1 47, 1 49-1 5 1 , 261

Avrupalı, 27, 1 24, 1 25, 1 33, 227 Raphael ve Leonardo, 1 45 Askeri giysi, 41 Asur 68, 1 32 Astarte, 68 astenik tip, 1 62 asimetri, 70-72, 201 , 207, 232, 237, 257

G eorge L. H ersey



Caz ıbemn Evrı mi

dalgalı, 43, 77, 1 28, 1 65, 243 atavizm, 2 1 1 , 2 1 3, 2 1 4, 227, 236, 239, 243 Athena, 44, 1 39 Athenaios, 1 39 Atletik tipl er, 1 62 Audra n, Gerard, 1 07, 1 39 Augustine, Sa i n ı , 203 Augustu s, 43, 95

la oblonga ta Bezelye çiçeği, res. 1 .4 Belved ere, 1 08 Böcekler, 31 Boynuzlar, cezbed ici olarak, 38, 1 34 Bemini, Gianlorenzo, 76-78 S t . Teresa, 72, 76-78, res. 2. 1 2 Bismarck, Oıto von, 1 61 Blake, William, 62 Blinkenberg, C, S, 1 7, 1 8 Blunt, Anthony, 261 Boccaccio, Giovanni, 242 Bold ini, Giovanni, 234, 238-242 Consu elo Vanderbil l' in portre­ si, 240, res. 7.6, 7.7

Prima porta heykeli, 95, res . 1 .1 4 Aurora, 1 90, 1 9 1 Ay, 1 05 Aztekler, 261 Babalık, 69 Babun, gela da, 35, 40 Bakire Meryem, 58, 59, 62, 67 Baldung Grien, Hans, Kutsal Aile, 59, res. 2 . 1 Banner, Dr. Bnıce, 2 88 , ayrıca bkz. Yeşil Dev Bask dili, 1 20 Ba tman res. 5.7, 9.4 Baudelaire, Charles, 229, 235 Beardsley, Aubrey, Saint Rast, 41 , res. 1 . 1 2 Beaton, Cecil, 35, res. 1 .5 Beden kanonlan, 9 1 -93, 95, 97, 99, 1 03, 108, 1 09, 1 1 2, 1 45, 279 Beden ölçümü, 20, 33, 70, 89, 9 1 , 93, 94, 98, 99, 1 02, 103, 1 06- 1 09, 1 1 2, 1 57, 1 58, 1 60- 1 62, 1 64 , 1 72, 1 73, 1 76, 204, 267, 276, a yrıca bkz. An tropometri Beyin çürümesi, 238, aynca bkz. Yozlaşma; Erotomania; Medul------

Bonaparte, Napolyon, 1 24 Borgia Salonlan, Vatikan, Botticelli, Sandro, 69, 70, 2 1 5 Bourneuf, Emile, 1 27 Böcklin, Amold, 1 36, 267 Breker, Amo, 266-268, 270, 276, 278 Hi tler'in büstü, 266, res. 8.1 5 Hazır Olma, 267, res. 8.1 6 Bronzino, Agnolo, 46, 51 Lod ov ico Capponi nin portre­ si, 46, 51 , res. 1 . 1 8 Bruno, Giordano, 1 67 Bungus, Petrus, 1 07 Burley, Nancy, 39 Bum e-Jones, Edward, 1 36 Bynum, Caroline Walker, 20 Byron, George Gord on, Lord, 2D.3 '

Cabanel, Alexandre, 1 36, 267 Caesarion, 1 49 Cali en, Anthea, 21 3 310

------

Dizin

Curtius, Ernsl, 1 21 - 1 23, 1 26, 1 29,

Ca lvin, j ean, 1 63, 2 1 2 Campin, Robert, 78

1 70, 259

İsa'nın D oğ umu , 79, res . 2. 1 4

Cuvier, Georges, Ba ron, 2 1 5

M erod e Sunak Parçası, 79, res . Çarmıha Geril m e, 21 1

2.1 5 Canova, Antonio, 1 4 8

Ç i çek ler,

Capponi, Lod ovico, 46, 4 7, 51

Çin, 1 30, 1 96

29, 34,

64,

242

Cariyl e, Thomas, 1 25 Catherine, İ skend e r iy el i Azize, 58 Ci cero, M a rcu s Tu l l i us, 6 1 Ci mabue, 1 40, 1 42, 1 5 1 Madonna, 1 4 1 , res . 4 . 4

Cellini, Bienvenuto, 203, 267 Pmeus için

modello,

mücadele yasası, 1 44

267, res .

8.1 7

The Ori g i n of Species (Türlerin Kökeni), 229

C erv eter i, sarcoph a gus, 1 40, res. 4.3 Cezanne, P a ul, 21 1

Cezbediciler, 1 7, 34, 37, 39, 47-49,

Davu d, 66, 95, 98, 1 50, 1 79

Da w k.i n s, Richard, 37 Delaroche, Paul, 1 46 Descar tes , Rene, 1 63

D-Cup Superstars,

229, 287, 290

Chagall, Marc, 259 Chamberlain, Houston Stewart,

1 8, 4 1 , 285, res .

0.4, 1 . 1 1 , 9. 1 1

Doğum şükran dua sı, 64 d irs ek, 98

119 C harco t ,

Dante A l i g h i er i, 68 Danti, Vincenzo, 1 07 Darwin, Charles, 1 60, res. 5 .5 ve HMS Beagle, 1 59

j . -M., 233,

Diri l iş, 60

234

255, res. 8.6

Charlemagne, 1 24, 265

Doğurganlık Alegorisi,

ci nsel seçici lik, 34 Cold Spring Harbor Laboratory, Long Island, 1 97 Col u m bi a Ün:Versi tesi , 1 64

Denizci Hanno, 1 83 D ı şav u rum cu ları , Alman, 235 Doğurganlık id olleri, 285 D iet ri ch, Marlene, 35 Di Giovanni, A ., 1 64

Coney Jsland, 1 70 Conway, Martin, 260

Di l k e, Charl es W., 1 30, 1 5 1

Correggio (Antonio Allegri ), 76, 78 Venüs,

Cupido ve bir Satyr,

77,

res. 2. 1 3 Crane, Wa lter, 260

Craniometry, 1 58, (aynca bkz. Ka­ fa t a sı )

Dimorfizm, cinsel, 32, 270, 275, 286, 287, 289

Diod o ru s Siculus, 4 1 Disraeli, Benjamin, 1 3 1 , 1 35, 1 46, 1 47, 1 49, 1 5 1 Lothair, 1 3 1 , 1 35- 1 37, 1 4 6, 1 49

George L. H ersey



Cazıbenın Evrıını

Diskromatopsia (renk körlüğü ), 201 Dix, Otto, 259 Cafe Coııplt, 258, res. 8.8 Domenichi no (Domenico Zampi­ eri), 8 1 Domenichino, Marsibi lia, 81 Ada/ti , 81 , res. 2. 1 6 Donatello, 265 Ga ıtamela ta H eykeli, 265 Aziz Georgt, 265

Dorlar, 1 22 Dövme yaptırma, 1 99 Dor mimarisi, 91 Drakula, 200 Du Maurier, George, 1 98 Dulkuşla rı, 30 Dürer, Albrecht, 97, 1 03, 1 04, 1 08, 112 Admı ile Hauua, 1 03, res. 3 . 1 2 Apocalyp�ı!. 66 Nmıtsis rts. 3. 1 2 kadın bed eni, 1 03, res. 3.13 Dysplasia, 243 i l . Dünya Savaşı, 275 Ea d mer, 64 Eberhard, W. G., 30, 3 1 , 32, 290 ekspresyonistler, 258 Ektomorflar, 1 64, 1 68, 1 70, 1 74, 1 77 Empedokles, 65

res. 8. 1 8 Engelhard ı, Rod erich von, 25 1 Engels, Friedrich, 1 28, 1 84 Epilepsi, 234 Epimetheus, 1 67 Epstein, Jacob, 259, 260-262, 270 Eros, 58, 68, 1 38, 24 1 Erotomanya, 230-232, 238, 244 Etrüskler, 1 25, 1 40 Etty, William, 1 91 Eu genics Records lnstitute (Öje­ nik Kayıtlan Ensti tü sü), 1 37 Eugmics Rroıew, 1 9 7 Evlilik, kuralcı, 58, 67, 129, 1 35, 1 85, 1 9 1 , 1 92, 1 95, 1 96, 21 8 Famese, Giulia, 80, 277, 283 Famese Herkülü, 277, 283 Ferrero, G., 203-205, 207 Fetuslar, 64 Feuerbach, Anselm, 267 Fisher, R. A ., 1 97 Fitz Roy, Captain Robert, 1 59 Fizyognomi, 1 24, 1 49, 1 58, 1 86, 1 87, 23 1 , 266 Freud, Lucian, 90 Evming in lht studio (Stüdyoda Akşam) 90 res. 3.2 Freud, Sigmund, 1 72 184 Froude, james A., 1 25 Fuller, R. Buckminster, 1 75 Fussel, Samuel Wılson, 277-280, ,

Endomorflar, 1 64, 1 74, a yrıca bkz.

res. 9 . 1 , 9.2

Sheldon Enkarnasyon, 45, 63 Engelhard, Julius, 268, 270 Bir Dağ Gölünde Banyo, 268,

Führerhaus, 267

------ 3 1 2

G a insborough, Thomas, Şerefli Bayan Grahom, 1 6, res. 0.2 ------

Dizin

93, 94, 1 83 47, 48, 1 26, 1 60, 1 61 , 1 64, 1 85-1 98, 200, 201 , 2 1 1 , 2 1 2, 2 1 8, 225, 245, 251 , 269

Galen,

Gait an, Fra ncis,

İng iliz Adaların ın G üzellik Hari­ tas ı,

1 07, 1 85

isten m eyen l er için k a m p l a r,

1 96, 1 98, 21 8, 245, 266 bileş i k fotoğraflar, 1 86-1 88, 1 98 öjeni k sını fları, 1 93 parmak izleri, 1 88, 1 98

1 46. 1 70, 259 Goethe, Johann Wol fgang von,

203 32, 33, 2 1 4, 286, 289 1 61 , 1 65 G ropius, Wa lter, 21 2 Guercino, Giovanni, 76 Gui teau, Cha rles J 21 2 Günther, Ha ns, 263, 264 Güller, 49, 67, 1 9 1 Gori l l er,

G ori ng, Charles,

.•

Gelışıp Serpilen Ailelerın Altı n

Havva, 65, 68,

Kitabı ,

Hadım tipler,

1 95

izoskoplar,

1 89, 1 98 1 89-1 9 1

Kıı ntsaywhert,

"On t h e Measurement of Re­

1 88 1 93, 1 95, 200, 201 ,

semblance", ista tiksel,

204

1 03, 256, 257 1 62

68 Lee, 290, 291 Haskell, Fra ncis, 139 Habil,

Haney,

Hawthorne, Nathaniel, Mermer Fa unus,

Hay, David,

1 07 275

1 94, 1 95, 2 1 8 VHT d i ploma ları, 1 95, 1 96 Gaitan Society, New York, 1 64 Ganzer, K. H . , 266 Garfield, James A., 2 1 2 Gerome, Jean-Leon, 1 36 Genital vektörler, 4 1 , 49, 69, 209, 284, 286, 289 Gen işleti lmiş fenotipler, 293 G hiberti, Lorenzo, 1 07

Hera Olimpiya'da,

Giacome t ti, Alberto, Lıı Place, 90

Herkül,

V-sınıfı tipleri,

Gibson, Charles Dana, 49, res.

1 .20 the

Inn ocents / Masu mların

Kıyımı,

21 1

Gobineau, J oseph-Arthur, Comte d e,

Heath, Barbara,

Hebraizm / İbranici lik,

27, 1 21 , 1 23- 1 25, 1 28- 1 30,

1 26, 1 27

Heemskerck, Maa rten van, 60

60, res. 2.2 203 Helenl er, 1 22, 1 23, 1 26, 1 36 i l . Henri (Fransa kralı), 209 Ecce Homo,

Heine, Heinrich,

il. Henry (Ku tsa l Roma İmpara to-

ru), 265 96 1 71 , 275, 278, 279, 28.3

Hermes, 1 22

47 1 37 Hetairalar, 1 7-1 9 Hıristiyanlık, 57, 1 33, 1 4 1 , 1 84, 2 1 1 H immler, Heinrich, 25 1 , 263, 264, 270 Herodo tos,

Giotto di Bondone, Massacre of

1 47, 1 49

1 47

Hesperidler,

George L. Hersey



Caz ı ben in Evriıni

Hiper gelişme, 275, 292 Hisleri, 232, 234, 244 Histerik özgeci lik Hindu lar, 1 30

Hindistan, 20, 1 20, 1 21 , 1 23, 1 25, 1 51 Hint-Avrupa d i l i, 1 20, 1 24, 1 26, 1 27, 1 5 1 Hitler, Adolf, 27, 1 20, 1 96, 262, 263, 266, 267, 270 Breker' in Hitler büstü Höch, Hannah, 281 , 284

284 Höglund, Jakob, 40 Holbein, Hans, 1 86 Homeros, 42, 47, 1 23 Dompteuse,

Honnecourt, Villard de, 1 04 Hooton, E , A., 1 64-1 66, 1 76, 1 88,

1 98, 201

Neden İnsanlar Maym u n , Mııy­ munlar dıı insan Gibi Davranır?, 1 66

H orus, 68

İbrani mainad ları, 206 İrlandalı, 1 30, 1 66, 201 İsa, 4 1 , 44, 57, 58, 60-66, 68, 72-77,

80, 82, 1 1 0, 1 20, 230, 2 1 1 , 261 , 262, 281 İskender, Büyük, 1 86 İ s is, 68 İştar, 58 İ talyanlar, 1 24 ltalioteler, 1 25 jalpur reklamı, 206, res. 6.7 James, H enry, 146, 1 48 James, Willliam, 78 Ja meson, Anna, 68 jinekometri, 1 91 Jolloflar, 26 Jones Beach, 1 70 Joseph, Aziz, 59 Jukes ailesi, 256, 258 Julia, Titus'un kızı, 243 Jung, Edgar, 251 John, Aziz, 58

H u mbol d t, Alexander ve Wi lhelm von, 1 63 Hunt, Holman, 1 34, 1 42 Huret, Jules, 231 Huxley, Thomas Henry, 1 29, 1 30,

1 48 Huysmans, J . K., 227, 229 A Rebours,

227

lbsen, H endrik, 229

Ineffabilis De us 59 ,

lngres, J. A. D., 1 36, 1 46 Irksal hijyen, 31 8

------- 3 1 4

Kanada geyiği cezbedici olarak boynuzlar, 32

Kafatası, 75, 1 23, 1 28, 1 58, 1 60, 1 62, 202, 204, 2 1 2, 23 1 , 232, 237, 253, 254, 262, 264 bra kisefalik, 1 61 dolikosefalik, 1 61 Ka hraman, 1 1 2, 1 37, 1 5 1 , 1 61 , 1 63 Kaslar, 32, 39, 42, 43, 46, 60, 61 , 78, 1 23, 1 68, 207, 209, 234, 265, 266, 275, 276, 278, 282, 28.3, 285, 292 Kabil, 68 Kamerun, 1 24 -------

D izin

Kastor, 1 44 Keats, J ohn, 242 Keller, Gottfriend, 1 6.3 Kel tler, 1 20, 1 40 Kıbrıs, 1 7 Killpower, 288, res. 9. 1 5 kra ter, 43, res. 1 .1 3 Kudüs, tapınağı, 1 1 0 Kuşl ar, 37, ayrıca bkz. Tavuskuşu; Horoz; Ormantavuğu Kutsal ko m ü ny on, 57, 63 K o pt i k tipler, 1 50 Kleopatra, 1 46-1 5 1 , 1 86 kli torisler, 36 Klytemnestra, 1 37, 1 44 Klıı dderadalsch, 26.3, res . 8. 1 1 Kokoschka, Oskar, 259 Korai, 1 6, 97 Krakatoa, 245 Kranhals, Paul, 251 Kretschmer, Emst, 1 62 Körperbau und Charakler, 1 62

Lairesse, Gerard de, 1 07 Landsberger, Johann, Pharelra di­ vini amoris, 59 Lavater, J. C., 1 08, 1 57, 1 59, 1 60, 1 65, 1 76, 1 88 Fizyognomik Fragmanlar, 1 58, res. 5. 1 , 5.2 Lebensbom /Nazi üreme merkez­ leri, 269 Le Brun, Charles, Melhode pour apprendre a dessiner /es passions,

1 58, 202 Le Corbusier, 1 1 0, 2 1 3 L eighton, Frederic, 1 24, 1 25, 1 3 1 -

1 46, 1 51 , 1 92, 200, 254, 267, 268 Adresler. 1 4 1 , 1 45, 1 5 1 Psy khe ' n in Banyosu, 1 38, res.

4.1

Yakıcı Haziran, 1 42, res. 4.6

Lekesiz doğ um, 6.3, 66, 70 Lemba, 285, res. 9. 1 0 Le Mo yne, P. , Oeuv res poitiques, 73 Lenclos, Nin o n de, 208 Leonardo da Vinci, 95, 97, 98, 1 00, 1 02, 1 04, 1 05, 1 09, 1 45, 259

Lessing, Gotthold

E ph ra i m, 25, 26, 1 23 Leto, 43 Li'I A bner, 1 71 , 280 L indsay Ca rter, J. E., 275 Lippi, Fil i pp o, 2 1 5, 21 6, res . 6.1 8 Locke, J ohn, 1 6.3 Lomazzo, Gian Pa olo, 97, 1 041 08, 1 1 9, 1 32, 1 76, 279 Lombroso, Cesare, 1 64, 1 66, 1 68, 1 76, 1 98-21 9, 225, 226, 228-230, 232, 233, 237, 242-244, 251 , 255, 257, 259, 261 , 263, 269 La donna delinqunı te, 203, 204, 207, 21 1 seçicilik, 34 L' uomo crimina/e, 200 Loos, Adolf, 21 2, 226, 22 7 'Süs ve Suç', 226 Lois, X J V., 1 24

Lowell, Amy, 242 Makrosefali, 2 1 2, 262 Macy's, 206, res. 6.8 Maeterlinck, Maurice, 229 Mağara resimleri, 90

George L. H ersey



Caz iben in Evrimı

Magdalen, Sa int Mary, 72-76, 81 Maillol, Arislide, 27 Ma laylar, 1 30 Mallarme, Stephane, 229 Memeliler, 39 Mand er, Carel van, 1 07 Ma net, Edouard , 285, 286 Fol/ies Bergeres 'deki Bar res. 9 . 1 2 Manipülasyon, cezbed ici, 240 Mantegna, Andrea, 1 06, 21 1 , 2 1 5, 243 Mapplethorpe, Robert, Polyester Giysili Adam, 46, res. 1 . 1 9

Mars, 1 05 Marvel Comics, 287, 288, res. 9.1 4, 9.15 McLennan, J. L., 1 85 Mecoptera, 38 M edici, Lorenzo d e', 1 24 Medicis, Catherine d e, 208, 209 Medici Venüs, 1 6- 1 8, 20, 70, 75, 97, 98, 1 09 Medulla ob longa t a, 230, ayrıca bkz. Yozlaşma Melpomenes, 1 47 M encken, H, L., 1 67 Mende), Gregor, 1 97 Menelaos, 42 Metres Tanya, 1 8, res. 0.4 Mezomorflar, 1 64, 1 68, 1 70- 1 72, 1 76, 275, 276, 278, 280, 281 Messalina, 21 O Michela ngelo Buonarroti, 89, 95, 97, 98, 1 03-1 05, 1 40, 1 44, 1 45, 1 50, 1 5 1 , 202, 21 1 , 254, 261 , 267, 279, 281 Davud, res. 94, 3.6 ------ 31 6

Can Çeki�en Esir, 95, res. 3.8 Kıya met, 21 0, 281 , res. 6. 1 2, 9.5 Leda, 1 43, res. 4 . 7 Libyalı Falcı, 1 48 Gece, 1 44, res. 4.8

Julius ll'nin mezarı, 97 Mies van d er Rohe, Ludwig, 2 1 3 Milne Ed wards, Alphonse, 204 Minderwertigen (istenilmeyen ki-

şiler), 251 Minos, 21 0-21 2, 261 Mirabeau, Honore, comte d e, 1 6.3 Misoneism, 204 Mitra, 47 Mi tre, 47 Molt ke, Genera l Hellmuth J. L. von, 1 61 Monet, Claud e, 235 Moore, Albert, 1 36, 1 42 Dreamers, 1 42, res.4 .5 Morel, B. A ., Traitt des digbıtres­ cences,

'no

Morelli, Giovanni, 21 5-21 9, 254, 255, res 6.1 6, 6.1 7, 6.20, 6.22 Motormouth, 288, res. 9 . 1 5 Mpongwe halkı, 1 84 Mulready, William, 1 91 , Gafil Ya­ kalan mı� Yıkananlar, 1 9 1 , res. 6.5 .'

Musa, 1 24 Müll er, Fried rich Max, 1 25 Naccarati, Sante, 1 64

Narkissos, 1 32 Nausicaa, 1 37 Naziler, 262, 264 Neandertaller, 1 99, 206 ------

Dizin

66, 67, 70

Neşideler Neşidesi,

Pelasglar, 1 24 Pende, 1 64

Newton, Isa ac, 203

Penny, N i cholas, 1 39

New Yo rk Times, 269

N i etzsche, Fri edrich, 1 22, 1 67,

227, 229

Peri k l es, 265, res . 8 . 1 4 Petrus, Aziz, 57, 1 07 Pheidias, 1 34

Nike, 44 N ord au, Max, 80, 2 1 2, 2 1 3, 2 1 8,

Pa rthenon tan rıçala rı, 4 4 , res .

21 9, 225-237, 24 1 -245, 25 1 -253, 255, 257, 259, 269 Suçlu mahkemeleri, 245

Pilon, Germa ın, 209, Ca therine d e

Rod in'in Gate

234

f Hel/' i

o

Üzerine,

1 .1 5 Med ic'nin m eza n res . 6. 1 0 Pinturicchio CBernard ı no d i Betto), 80

Verla ine üzeri ne, 23 1 , 232, 239,

245

Piombo, Sebastiano del, 2 1 5 Pla ton, 1 04, 1 05, 1 08, 1 76, 1 85 Plotina, 243

Odysseus, 1 37

Pravda, 1 84

Orangutanlar, 32

Praksi teles, 92, 97, 1 1 2 K ni d oslu Afrod it, 97

Orantılıl ık, 93 Orkide, 35 Osten tatio geııita/iu m,

Priapos, 47, 60

41

Oxford, 1 25, 1 38

Prometheus, 1 67 Prusya, zoru nlu kısırlaştırma, 251 Pol laiuolo, Anton io, Herakles

Ödünç Alma, 30, 34-36, 40, cezbe­ d i ci aynca bkz. Değiştirme

Öst roj en , 72 Pa n, 1 34 Pa ntolon önü kapağı, 45-47, 60,

289 Pa nofsky, Erwin, 1 04 Pa phio te, tanrıça, 1 7, res. 0.3

ve

2 1 7, res. 6.1 9 Pol ydactylia, 229 Polydeu k es, 1 44 Polykleitos, 89-95, 97, 98, 1 04, 1 1 2, 1 1 9, 1 34, 1 45, 1 49, 1 57, 268 Antaios,

Doryphoros, 92-98, 1 00, 1 02,

1 1 2, 1 72 Polyk lei tos insanı, 96, res . 3.9 Po ppe r, K a r i , 1 9

Paresis /kısmi felç, 201

Psykhe, 1 38- 1 40

Pa rsifal, 265

Ptolema ioslar, 1 49

Pa rt henon, 43, 44, 137 Pa ul us, Aziz, 57, 60

Raphael öncesi sanatçıl a r, 1 34

Pearson, Kari, 1 89, 1 90, 1 95

Ra msey, Kristy, 21 O, 282-284

Peçenekler, 1 24

Raphael (Raffaello San ti), 71 , 72,

------ 31 7

------

G eorge L. H ersey



Cazibmin Evrimı A ndromeda. 253,

1 05, 1 34 , 1 45, 2 1 1 . 243 Madonna

del

G randuca, 71 ,

res.

2.9

Maddalena Doni'nin portresi, 243

Reade, William Winwood, 25, 26 Rekabet i, sperm , 30, 36, 37, 39 Rembrand t van Rijn, 25 1 , 252, 256, 257, 261 , 269, 270 Adem ile Havva, 256,

8.7

Reni, Guido, 6 9, 73, 1 89, 1 90- 1 92 A urora, 2 1 4, res. 6 . 1 4 Lekesiz Gebel ik , 68 , res. 2 . 6 E u ropa ' n ı n lrz ı na Geçilmesi, 1 92, res. 6 . 6 Renoir, Pierre-Augu ste, 2 1 3 Ressam Euphronios, 265 Ribera, Jusepe, 2 1 1 Rienzo, Paul, 290 Robbia, Girolamo d ella , Catheri­ ne de Medicis'in mezarı, 208, 209 ' 232, 233,

235, 245, 259

Balzac, 233 Düşünen Adam,

8.4

.

res.

Robertson, Gra ham, 97 Rodin, Aguste, 27, 230,

res.

Göğe Yükse/l ilmesi,

61 , res. 2 . 5 sanatçı ile lsabella Brant'ın portresi, 252, res. B . 1 Helene Fourment portresi, 254 , res. 8.5 Kendi portresi, 252, res. 8.2 Si. Sebaslian, 253, res 8.3 Rusla r, 1 24 , 1 97, 204 Haçın

234

Roland, 265 Romalılar, 4 1 , 1 33, 1 35, 1 4 1 Rosenberg, Al fred, Rose, Limalı, Saint, 4 1 Rossetti, D . G., 229 Rouault, Georges, 259, 261 İsa'nın Başı, res. 8.9 Royal Academy, London, 1 3 1 , 1 38 Rubens, Peter Paul, 6 1 , 8 1 , 2 1 1 , 251 - 257, 268, 270

------ 3 1 8

Siklotimik tip, 1 63 Saliger, lvo, 268, 270 Diana' n ı n İstiraha ti, 268

Sanatı, Suçlu, 1 63,

1 65, 1 67, 1 87,

1 88, 1 97-202, 207,

21 1 ,

2 1 3, 2 1 5,

2 1 7, 2 1 8, 237, 238

Sanskritçe, 1 20, 1 25 Sarto, Andrea d el, 8 1 Sarı ırklar, 1 2B Savage, Thomas S., 1 84 Savonarola, Girolamo, 80 Scaglia, Gustina, 1 00 Schad ow, Gottfriend, 1 07 Scheffer, Ary, 1 36, 1 46 Seçilemezlik, 1 83, a ynca bkz. Yozlaşmaya Sezar, Julius, 1 24 Schu ltze-Nau mbu rg, Pa ul, 252, 254-259, 261 , 268, 270

Kunst und Rasse, 252, 256 Nord ische Schönheit, 268 Schwarzenegger, Arnold, 279, 282 Sebastian, Aziz, SB, 254, 257 Semiramis, 68 Samiler, 1 25, 1 27, 1 28, 1 3 1 - 1 35, 1 40, 1 4 1 , 1 45, 1 5 1 , 1 52 ------

Dizin Seurat, Georges, 235 Shaw, George Berna rd , 1 92, 1 98, 260 Profesör Higgins, 1 98 Sheldon, W. H., 1 06, 1 1 3, 1 62, 1 64, 1 66- 1 73, 1 75-1 77, 1 80, 254, 275, 277, 279, 280 ve somatotip değişikliği, 1 1 3, 1 69, 1 70, 1 71 , 1 73, 1 75, 280 Psıkolojı ve Prometheusçu İstenç

.

1 67 İ nsan Mızacının Çeşitleri, 1 69,

1 70 Short R. V., 32, 33 erkek primatlara bakış, 33, res. 1 .3 Siegfried, 227 Signorelli, Luca, 2 1 5 Simon t h e Pharisee, 73 Slavlar, 1 25, 1 29 Smilin' Jack, 280 Sosyobiyologlar, 28 Sokrates, 1 23, 1 60 Solimena, Francesco, 45, İsa ve Annesi, res. 1 . 1 7 Soykırım, 1 29, 251 Sü leyman'ın mührü , 1 1 0, 1 1 1 , 1 50 Serebrotonia, 1 70 Solzhenitsyn, Alexand er, 1 84 Somatotonia, 1 70 Soma totipler, 1 7 1 . 1 73, 1 75, 280 ayrıca bkz. Sheldon Spectator, 261 Spengler, Oswald, 245 Sperm, 30, 36, 37, 39, 49, 64 Steinberg, Leo, 58, 59 Story, William Wetmore,

C/eopat ra res. 4 .9 ,

Libyalı Falcı, res. 4 . 1 1 İ nsan Figürü n ü n Oranları, res.

3 . 1 5, 3.1 6, 3. 1 7 Strabismus, 201 Simetri, 36, 70, 71 , 92, 93, 98, 1 04, 1 1 3, 281 Süs olara k zincirler, 207 Sürüngen tipleri, l 67, 1 70, 225 Sunum, cinsel. 1 8, 4 1 , 242 Silahlar, 32, 50, 67, 74, 206, ayrıca bk.z. Zırh ve Göğüs zırhları Şempanzeler, 33, 34 bonobo, 33, 4 1 , res. 1 . 1 0, yozlaşmış insanlar, 1 83, 1 84 verus, 1 84 Şizotimik tipler, l 63 , l 77 Tarzan, 1 71 Tasso, Torquato, 1 63 Tarnowsky, Mme., 204 Troyalı Helen, 8 1 , 1 44 Teresa, Azize, 72, 76, 78 Testl er, 1 86, 1 96 Thersites, 264 Theseus, 1 22 Tımoteos, Aziz, 57 Tıtian (Tıziano Vecellio), 75, 2 1 1 Tavbek4r Mag da /eıı , 75, res. 2. 1 O

Tolsıoy, Leo, 229

Tracy Dick, 1 71 ,

Transi, 209 Ulusal Doğum Kontrol ve Cinsel Hijyen Derneği, 251

Üstün ırk ayrıca, 1 92, 1 93, 227,

George L. H ersey



Caz ıben in Evrımi

bk.z. öjenik; Irksa l hijyene

Waıts, George Frederick, 1 36 Wells, H . G., 1 67 Westermarck, E. A . , 1 85 Whistler, Ja mes Abbot McNeil.

Vajinalar, 33, 37 Van der Weyden, Rogier, Deposition, 6 1 , res . 2.4 Van Dyck, Anthony, 8 1 , 255 Vasari, Gi orgio, 81 Vaughn, Bernard, 260 Veda lar, 1 20, 1 2 1 Venüs, 1 5, 1 8, 1 9, 65, 66, 70, 75, 76,

1 48, 234-236, 238-240, 242, 245, 259

annesinin portresi. 1 48 Bayan Meux'un portresi . res. 7.4, 7.5 Reyaz Kız, 235, 242

78, 1 05, 1 06, 1 37, 1 44, 1 50, 209,

Wickler, Wolfgang, 35 Wilde, Oscar, 227 Will, Willfried van der, 251

237, 24 1 , 291

M ilo, 79 Lespugue, 291 Paphiote, 1 7- 1 9 Paleoli tik, 237 Pud i ca, 1 5, 1 9, 20, 65, 209 Willend orf, 89, 90 Vücut geliştirenl er, 293, ayrıca bkz. Atletik tipler; Mezomorf­ lar Verlaine, Paul, 229-232, 239, 245 Verla ine'in portresi, 23 1 , res. 7. 1 Veronese, Bonifazio, 2 1 5 Veronese, Pa olo, 21 ) , Andata al Ca/vario,

Victoria d önemi, 1 25 Viola, G., 1 64 Virchow, Rud olf, 1 57, 1 60, Viscerotonia, 1 69 Vitruvius Pol lio, Ma rcu s,

1 61

235,

Yahudiler, 1 32 yamyamlık, 2 1 1 Yeni Zelanda, 1 30 Yeşil Dev, 287, res. 9 . 1 4 Yırtıcı hayvanlar, 29, 261 yumurtalık, 35 Yunanlılar, 1 5, 1 6, 35, 4 1 -43,

4 7,

68, 9 1 , 92, 97, 1 20- 1 23, 1 25, 1 321 34, 1 36, 1 37, 1 4 1 , 1 49, 265, 266

Zenciler, 1 89 Zeus, 1 38, 1 44, 1 71 Ziegler, Adolf, 267 Zırh, 38, 42, 43, 46, res. Zola, Emi le, 229

1 .9

92, 98-

1 00, 1 02, 1 03, 1 06, 1 09

homo

bene fig u ratus. 98, 99, 1 76

Wagner, Richa rd, 227, 229, a yrıca bk.z . Siegfried Götterdammerung Watson, John B., 1 67 ------

3 20

------

(l\

ünya, artık yalnız dağdan, taştan, havadan, sudan oluşan bir dünya ği l ; görü ntüler ce n n e t i ... Kitle iletişim araçlarıyla beslenen bu . . tü çeşitliliği, insanı bombardımana tutmuş durumda. Bu gö­ . . erden yola çıkarak yapılmakta ·�ellik' ta n ı m ı . Bu görüntülerin ' 'y le biçimlenınekte birçok tip ... i yi, ama 'miikemmel beden' · en şey, sahiden nasıl bir şey? 'Güzel'lcri 'güzel' huluş gerekçemiz � Niye güzel şey ler arşısrnda etkileniriz, niçin kimyamız d eğişir? deal heden ölçüsünün sı rrı ned i r? Ci nsel seçim nasıl yapılır? rge Hersey, Cazihenin Evrimi'ııde, ci n sel seçili mle ilgili Darwinci an sanat tarihiyle tan ışt ı ra n eğlenceli b i r teori ö n e sürüyor: , eş seçimini güzelli/{i yansıtan sanat eserleriıulen eıkil.enerek . Bunun sonucunk da insan bedeni gittikçe bu s a na t eseroranlanna sahip olur. H ersey 'i n teorisi, kolay kolay ispat­ lanamayacak bir te o ri ... Ancak, be denin geçir­ diği evri m , eşler arası ndaki yarış, tele-sex tanrıçaları, Leonardo'dan Dürer'e uzanan . plastik güzellik, kozmetik, kas ve süs üzerine söy lediklerin e kayıtsız ka lm a k mümkün değil. Zira Hersey ' i n ca n l ı , erot i k metni, Y u na n heykeltıraş Polykle itos'u n öne sürdüğü for­ müllerin, inSan ifadeleri ve oranları konu­ sunda hiı: Batıl ı kriter oluşt u rduğunu göster­ mekte ... Üstel;i k H ersey, prehistorik heykel­ cilikten Yeşil Dev'e, Batman'den Metres Tanya'ya ka ar birçok bilgiyi, akademik jar­ . gona hqvunnadan yapma kta ... Cazibenin Evrimi, beyin kasları nız içi n iyi bir e_gzersiz ' teliğinde, her sanatseverin ho­ şuna gidece ir egzersiz . .. "Hersey, hu eğle pceli d.isiplinleTIIİ'ııst §jl m atada , yü ksek sanatla po­ püler kültür arasında ilgi. çekici hağlJr kuruyor." t



Choi.ce (Akademik



-

:, · .,; "Yiizyıll ar �yıi sanatta dile getirilen ' lıi r yaklaŞım." ilginç . Art Tımes

·

neler için Amerikan tanıtım dergisi) .. zellik' elementin e oldu kça

anat daluın için edebi bir dergi)

ISBN 9 7 5-46 8 - 2 9 5 -X

911�ııı�mıı � H�J

5 A \'

� A � 1 Ilı ı,.,, ı: 1