158 40 48MB
Turkish Pages [672] Year 2013
Latince Türkçe Sözlük Erdal Alova
SOSYAL YAYINLARI Babali Caddesi, No. 14 Tel:
(212) 5283314
Caalolu
-
stanbul
— (212) 5277982
Erdal Alova
LATNCE TÜKÇE SÖZLÜK Yayma hazrlayan: Zeynep Aytekin Kapak tasarm: Diren Yardml
BENC BASKI: Aralk, 2013 ISBN 978-605-127-842-1
Bask ve
cilt:
Cinius Sosyal Matbaas
Çatalçeme Sokak No: 1/1 Eminönü, stanbul Tel:
(212) 528 33 14
Sertifika
No: 12640
Latince
Türkçe Sözlük Erdal Alova
SOSYAL
#1
YAYINLAR
m
1
Digitized by the Internet Archive in
2014
https://archive.org/details/latincetrkeszlkOOerda
ÖNSÖZ dünyamzn
Kültür belli bir
yllardr derinden hissettii bir ihtiyaca,
ölçüde de olsa, cevap verecei düüncesiyle
bu Latince/Türkçe Sözlük ülkemizde kendi türünün ,
hazrladmz
ilk
örneidir Bu
bundan önce de baz çalmalar yaplm olmakla birlikte, bunlar, ne yazk ki, tamamlanma aamasna eriememitir. Sözünü ettiimiz bu giriimlerin en önemlisi ve en kayda deer olan, sayn Prof. Faruk Zeki Perek' in, ancak "D” harfine kadar yaymlanabilmi olan zahl Latince/Türkçe Sözlük' idürS Bu itibarla, okuyucunun elindeki bu sözlük, bu alanda ilk olmak gibi kvanç verici alanda,
1)
bir özellie
sahip
olmann yansra, bu
niteliinden kaynaklanan
ar bir sorumluluk da tamaktadr. ki noktadan kaynaklanyor bu sorumluluk. Birincisi, yukaraçklamadan da anlalaca gibi, bir Latince/Türkçe sözlük
daki
hazrlama çalmasna giriirken, literatürümüzde bu tür bir giriimi destekleyecek, daha mükemmel bir sözlük meydana getirmede bize
yardma
olacak herhangi bir
çalmalarnn, geni
yaptn bulunmamasdr.
kinci-
organizasyonu ve iyi yetimi uzman kadrolar gerektiren bir i olmasdr. Bu alanda büyük ilerlemeler kaydetmi olan ülkelerin, bu tür organizasyonlardan ve uzmanlam elemanlardan yana sahip olduklan mkânlar göz önüne alnacak olursa, bizim burada üstlendiimiz iin ne gibi güçlükler arzettii kolayca anlalr. Söz konusu ülkeler, yüzyllardan beri sürüp gelen bir klasik filoloji ve sözlük geleneine sahipsi,
sözlük
bir
tirler. Bizde ise, klasik filoloji, bir kurum, daha dorusu bir bilim dal olarak, ancak Cumhuriyet döneminde teessüs etmi olup, henüz çok ksa bir geçmie sahiptir. Bu sözlüün hazrlanmasnda, yukarda sözünü ettiimiz gelenein, uzman elemanlarn ve organizasyonlarn eseri olan yabanc sözlüklerden büyük ölçüde yararlandk üphesiz. Ancak, unu önemle belirtmek gerekir ki, bu yabana sözlükler, herhangi bir latince sözcüün, örnein askerî, hukukî, siyasî, vb. bir kavramn veya terimin, ya da basit bir arlk veya uzunluk biriminin karln verdikleri zaman, bunu belli bir dilin ve bu dilin konuulduu
O) zahl Latince/Türkçe
Sözlük, stanbul Üniversitesi edebiy at Fakültesi, No. 507. stanbul, brahim Horoz basmevi, 1952.
-
v-
ülkenin kurumlanna göre yapmaktadrlar. Dolaysyla, bu
lklardan
dorudan doruya yararlanmak mümkün
kar-
deildir.
Kald ki, bu yabanc sözlükleri hazrlayanlar dahi, kendi dillebizim dilimizden farkl olarak, latince gibi HInt-Avrupa dil ailesine mensup olduu halde, herhangi bir latince sözcüün karlverebilmek için sk sk kendi dillerinin kurailann ye yaplarn zorlamak, bu kural ve yaplarn çkmak durumunda kalmlardr ister istemez. Bunun nedeni açktr: bunun nedeni, söz konusu olan dilin ölü bir dil olmasdr; baka bir deyile, bat dilleri,
n
dna
rinin baz sözcükleri içinde çounlukla biçim ve anlam deitirerek erimi olan, iki bin küsur yl öncesine ait bir dil olmasdr. Aynca, daha da önemli bir husus olarak unu da belirtmek gerekir ki, sorun sadece bir dil sorunu da deildir; bu dilin, içinde iletiim arac olarak görev yapt ve bugün artk hepten yok olmu bulunan bir uygarl da göz önünde bulundurmamz gerekir. Çünkü, bu dil, yani latince, bundan yüzyllarca önceki bir hayatn, bu hayatn günlük aknn, bu hayat sürdüren insanlann toplumu, evreni, kendi öz benliklerini alglay, düünü ve ileyi biçimlerinin sesi ve yanksdr. te, ölü bir dile ait bir sözlüün, çada dillere ait sözlüklerden en büyük aynl bu noktadadr. Baka bir deyile,
karl bulunmas gereken asl ey, sözcüklerin bugün artk çok gerilerde kalm, çoktan bir gerçek olmaktan çkm bir uygarln, bir tarih sürecinin kendisidir, daha dorusu hayalidir. Örnein, her eyden önce, kehânet kurumu gibi bir kurumun resmiyet çoktunna bir uygarlk söz konusudur burada. Dolaysyla, bu uygarln dinsel dili, tektanno dinsel dile oranla apayr özellikler gösterir. Bu tür farkllklara, huböyle bir sözlükte,
dayand
ve
tad
kuk, siyaset, askerlik, teknoloji alanlannda da rastlamak kaçnlmazdr. Latin toplumunun köleci bir toplum olduu da unutulma-
maldr. Bu durum göz önünde tutulmayacak olursa, latince sözcüklerin karlklan, gerek hakiki anlamlar, gerekse eanlamlanyla asl yerlerine oturtulamaziar; içerikten yoksun, kof sözcükler, ya da srf bugünkü toplumsal gerçee ilikin iaretler durumuna dü" erler. örnein, bugün rnakina " denildiinde, bunu makinann en ilkel ekline bile indirgesek, buhar gücüyle kendi kendine ileyen bir sistem gelir her eyden önce aklmza. Yoksa, insan ya da hayvan gücüyle, ya da buna benzer basit bir güçle çaltrlan manivela, bocurgat ya da mancnk gibi bir sava âleti, bir tiyatro düzeni, bir köprü kurma arac gibi bir sistem düünülemez. Oysa, eski Romaliar'n, gözünde, bütün bu ve buna benzer sistemler, tek tek
-vi-
)
makina ( machina ) kategorisi içinde yer sözcüü için de geçerlidir.
ve toptan, fabrika
alrlar.
Ayn
ey,
( fabrica
Romallar, evlerden i yerlerine ya da pazar yerlerine gitgitmek" fiili ile dile getirmekteydiler. Peki, nigitmek" ya da yaygn ekliyle "inmek"? Çünkü, Roma çin kenti, tepeler üzerine kurulmu bir kenttir. Genellikle konutlar tepelerin üstünde, i yerleri, pazarlar, meydanlar, resmî binalar ise aadaki düzlüklerde bulunuyordu. Böyle olunca da, eski Romal oturduu evden bu gibi yerlere gitme eylemini (sadece bu durumgitmek" fiili ile ifade ediyor. Burada ilginç bir noklar için) tay da belirtelim. Latince, zarflar konusunda modem diller gibi gelimi olmadndan, öne, arkaya, ileriye, geriye, yukar, yana, vb. gibi çeitli yönlerle ilgili hareketleri çeitli zarflarla deil, çou kez, her yön için ayr bir fiil kullanarak dile getirir. Örnein, "aaya gitmek" derken "aaya" sözcüü bir zarf deil, "gitmek" fiilinin önekidir. Yani burada Latin diline özgü kurallara göre kaynam tek bir sözcük söz konusudur. Öte yandan, sözcüklere hakiki anlamlannn yansra, derece derece, birtakm mecazî anlamlar yüklenmitir. Bu yüzden, latincede, ayn bir sözcük çok çeitli, hatta birbirine kart anlamlar içerebilir. Bu durum, eski dillere özgü bir zaaf olup, bu dillerle ilgili metinlerin anlalmasnda en büyük zorluu oluturmaktadr. Gerçi, eski Roma dünyasnda Eski
mek
eylemini
"aa
"aa
"aa
aa,
Latin
dili,
eski
Yunanllardan esinlenerek, gerek edebiyat, gerek
fel-
hukuk alannda - özellikle bu alanda-, bugünkü Türkçemizin dahi kâbna eriemedii güçlü ve evrensel çapta bir gelime düzeyine ulamtr. Ama, dili dorudan ya da sefe ve hitabet ve gerekse
dolayl olarak etkileyen, yüzyllann türlü çeit süreçlerinden, deneyimlerinden, ihtiyaçlarndan ve ilerlemelerinden zorunlu olarak
yoksun
m,
kald
için,
çamzn Baka
gelimi
dilleri gibi
aynntlaama-
ya da her olu'un bütün anlarn kapsayan, çeitli aamalarn ya da durumlarn ayn ayn ve kesin bir biçimde belirleyen bamsz yeni yeni sözcükler türetememi, ya da türetme aamasnda kalmtr. Bunun sonucu olarak, genellikle ayn bir sözcüün içinde, farkl özelleememitir.
anlamlar, âdeta
üphe
dolak
bir
bir deyile, her aksiyonun,
yumak
halinde, çözülmeyi bekler hal-
bu durum latincenin özünden kaynaklanan bir kusur deildir; zamann bir dayatmas, bir gerektirmesidir. Yalnz, bunu söylerken, latincenin büsbütün donup kalm bir dil olduunu ileri sürdüümüz sanlmamaldr. Çünkü, latince, kendi içinde, zamanla, dil yasalajt uyarnca çeitli deiikliklere uradedir.
yok
ki,
- vii -
m, daha dorusu bir evrim süred geçirmitir. Nitekim, ortaça laya da Vatikan latincesi böyle bir evrim sürecinin sonucu olarak ortaya çkmtr. Latincenin evrimi yalnz bu yukardaki dorultuda olmamtr. O, ayn zamanda, vaktiyle konuulup yazld topluma yakn ya da uzak toplumlann dilleriyle derece derece kaynaarak ve bu kayhaliyle sürekli bir gelime göstererek, çeitli toplumlann bugünkü ulusal dillerini oluturmutur. üphe yok ki, bu gelime süreci bugün de devam ediyor. Fakat, bizim burada sözlüünü sunduumuz latince, 1Ö. I. ve II. yüzyllar kapsayan ve klasik latintincesi, Kilise,
nam
ce ad verilen dönemin latincesidir. Yani, yukarda belirttiimiz baz özellikleri -buna zaaflar ya da belirsizlikler de diyebiliriz belkitayan latincedir bu. Öte yandan, burada, sözlüün hazrlanmasnda bavurduumuz yöntemle ilgili bir noktay da belirtmekte yarar görüyoruz.
vücuda getirilmi olan bu türden sözlükler, kapbir ölçü olarak ele alnacak olursa, elinizdeki bu sözlük, ortay boy sözlükler kategorisine girebilecek bir sözlüktür. O ülkelerde küçük ve orta boy sözlüklerin yansra, bilindii gibi, Latin dilini en küçük aynntlanna kadar içeren ve her sözcüü latince metinlerden çeitli alntlarla açklayan sözlükler de vardr ki, bunlar büyük boy sözlükler kategorisinde yer alrlar. Bu ülkelerde, küçük ya da orta boydaki sözlükler, geni kadrolar tarafndan uzun yllar süren çalmalarla meydana getirilmi olan büyük sözlüklerden sonra ve onlardan yararlanlarak, daha dorusu onlann özetlenmesi yoluyla ortaya çkmlardr. Büyük çapta yatmmlar ve geni kadrolar gerektiren bu tür sözlüklerin meydana getirilmesine ülkemizin bugünkü koullan henüz elvermediinden, biz burada, o ülkelerin bavurduu yöntemin tersine olarak, orta boydaki bir sözlükten büyük boydaki sözlüklere gitmenin en uygun yol olduu düüncesinden yola çktk. Sonuçta ortaya çkan bu Latince/Türkçe Sözlük'ün, çok daha mükemmel ve çok daha zengin sözlüklerin
Batl
ülkelerde
sam bakmndan
meydana getirilmesi iinde, mütevaz bir balangç olacan ve çaimalan tevik edeceini umuyoruz. Umudumuzun gerçek-
yeni
letiini görmek, bize sonsuz bir mutluluk verecektir. Dr. Sina
Kabaaaç
.
KISALTMALAR ar.
anzi
inh.
ask.
askerlik terimi
kb.
kubilicilik
ats.
atasözü
kd.
konuma dili
b.
bileik
h.
kyaslamal
bag.
*
kii
bh.
balaç bulunma
mat.
matematik
bk.
bildirme kipi
mec.
mecazi
blk.
belki
mi.
mimarlk modern
hali
-in hali
bz.
benzemeli
m od.
cns.
cinssiz isim
ms.
co.
corafya
olm.
mastar olumsuz ortaç
ç.
çoul
or.
çgnl
çounlukla
öz.
özellikle
çkz.
çekimsiz
ret
retorik
d.
diil isim
s.
den.
denizcilik
se.
soru edat
dg.
-dili
siy-
siyaset
dh.
-den hali
sin.
seslenmeli
dilb.
dilbilgisi
sy-
saysal
dn.
dinsel
.Z.
ed.
edebiyat
f.zam.or.
imdiki zaman imdiki zaman ortac
edl.
edilgen
}k.
art kipi
edt.
edat
eh.
-e hali
fa.
tanm
ek.
eksik
tek.
tekil
em.
emir
tp
tp
er.
eril
tL
ticaret
fel.
felsefe
gb.
gökbilim
m.
gç.
geçmi
Od.
üstünlük derecesi
gçf.
geçili
ün.
ünlemsel
gedo geo.
geçmi edilgen ortaç geçmi etkin ortaç
gf.
geçisiz
gl.
gelecek
yh
gör.
görece
£
zarf
ih.
-i hali
za.
zamir
ilg.
ilgi
geçmi
.
sfat
ahssz
isim
tiyatro
fiil
fiil
üni.
üniversite
ünl.
ünlem yerinde
y-
zamiri -
ix
-
tanmlk
.
yaln hal
ALFABE Latin alfabesi 23 harften i,
o, u, y'dir.
-iareti
ile
olumutur
Latince
sesli
harfler o, «,
A seslisi ksa veya uzun olabilir. Uzun olduu
â eklinde
gösterilir. Çift-sesliler
takdirde,
ae, au, ei, oe, uî'dir.
o
hece oluturacak ekilde birlemi olan iki sesliden oluur; ve daima uzundur. I harfi hem sesli hem sessizdir. Eer kelimenin bandaysa ya da iki sesli harfin arasnda bulunuyorsa (ör. iubeo, maior gibi), sessiz bir harf olarak ilem görür. Bazen sessiz i'nin sesli i'den ayrdedilmesi için i harfi } olarak yazlr. çift-seslisi bir
TELAFFUZ SESLLER ,
Ksa
Uzun
:
:
l
dös
5
me
e
:
hîc höc
î
:
ö
:
hoc
ta
ü
:
tum
:
dat et
hc
ÇFTS ESLLER ae (ay)
:
au
(av)
:
ei
(ey)
;
oe
(oy)
:
deinde proelium
eu
(ev)
:
heu
ui
(yu)
:
hulus
prae laudö
SESSZLER c
:
9
cum
i
:
gero
bs, bt
:
urbs, obtineö
sed
.
sanguis
iubeö
s
:
t
:
tum
gu ch
:
pulcher
;
veniö
ph
:
philosophia
:
lSx
th
:
theötrum
Zephyrus
ds
:
adsum
V X z
-x
HECELER bulunan sesli harf says kadar heceye (me-o) kelimesi iki sesliden oluur; bu nedenle
Latince bir kelime, içinde sahiptir. Ör. iki
mea
hecesi vardr.
Laudöbat (lau dâ bat)
Latince bir kelime 1. Sesliler
nir. Ör.
üç heceye
sahiptir.
arasndaki
bir sessiz harf ikinci sesli ile birlikte hecele-
dî-cö.
2. Sesliler
harf dic-tus kelimesinde görülve r harflerinin takip ettii p, b, t, d, c, harf olarak kabul edilir ve kendilerini izleyen
arasndaki
düü ekilde aynlr. Ama 9
ise
u ekillerde hecelere aynlr:
harfleri bir tek sessiz
iki sessiz 1
bir sesliyle birlikte hecelenirler. Ör. po-tris. 3.
Ör.
Bileik kelimeler kendilerini oluturan parçalara aynlrlar.
ad-est.
AKSAN Latince bir kelimede aksan kesinlikle son hecenin üzerinde bulunmaz. iki heceli bir kelimede aksan ilk hecededir. Ör. di'- co. kiden fazla hecesi olan kelimelerde aksan kelimenin sondan bir evvelki hecesi (eer bu hece uzunsa) üzerinde bulunur. Sondan bir evvelki hece ksa ise, aksan sondan ikinci hecenin üzerinde bulunur. Ör. di-ce'- bam. Burada aksan ce hecesinin üzerindedir, çünkü e uzundur. Ancak, ho-mi'- ni-bus kelimesinde aksan mi'nin üzerindedir,, çünkü sondan bir evvelki hecenin i'si ksadr. Bir hece, bir uzun veya bir çift sesliden olutuunda doal olarak uzun okunur. Bir hece kapal bir hece ise, yani bir sessizle son buluyorsa, durumu gerei (artl olarak) uzun okunur. Saepe: sae-pe, burada sae hecesi bir çiftsesli bulundurduu için uzundur; mittentur: mit-ten-tur, burada ise, mit-ten heceleri bir sessiz harfle bittikleri için uzundur.
SESL HARFLERN
NCEL
Latince bir kelime, telâffuzu için gereken sürenin
bal olarak ksa veya
uzun
olur.
Bütün
bir kural yoktur. Bir sesli 1.
Ör.
harf
u artlarda ksa olur
nd harflerinden önce gelirse. amant, amandus.
nt,
-X -
seslilere
uzunluuna
uygulanacak genel
2.
Baka bir sesli ve h
Ör. nihil, 3.
harfinden önce
gelirse.
meus.
Son harfi
m veya t olan kelimelerden önce
mittam. Bir sesli u artlarda uzun olur:
Ör. mittet,
1.
ns, nf, nx, nct'den önce gelirse.
Ör.
men s, înfero,
2. Bir
coniunx, sânctus
kelimenin ksaltlmas durumunda.
Ör. nihil: nfl.
gelirse.
1
£ Sayl
semel
53
12 5. ü*
3 m O
a I $ 2 -S -2 i
$ â* îÛ« s x> -0 ti
*2
S
T3
3
-O
O y C o
v « wj w»
4»
c 3
2
septiesdedes
quIndedSs
O-
duodevlaes
sedeaös
a*
saylan
- S Ületirme
£
singull
'3
I
3 '3s c Sc | ? i ° E * S , „ § i I ! % % o-
S
denl
denl
duodgviceni
septenîdSnî
qulnnl
seni
dedmus dedmus dedmus
saylar duodgvîcesimus
quîntus septimus
prtnus sextus
Sra
saylar
k 3 £:>>>~^ > Û X X X X X S oo o O N M ^ lO
belirteçleri
vldes
et
3 S
i?
®
a -
ündevîdSs
% M U * g vldes
semel
Say
nah
)S
01 5»
S 9 -
Of *
>a»'S
'|'s' 5 0,
cr cr
VJ
«
S
h O
I c
s o
s
* ? S -c £ §
c c
5
o>
u — c 3*33 £ u
a
ro
cr
.3
cr
J
saylan
singull
Ületirme
s
.8 •a
ündSvîcenl
vlcSnl
vîcenî
S c £ ‘8 S B T3 «y O 3
XI
G
C §>
H c -g S a
•s l
n a b •n
3
f îr«
£T
,S
3
cr ar
£ C u a>
*3
»S
I
B Sai -c K3 p o) io ’2 5 o x a tî s
G
fI
&
IfO v>
DC 600
w « §
S
lHlflfl eel
sescent§simus
j! ~4
l
1G
E
C3
G
I
2
~4
M*
t
G
£
£ £
u u ~ u u u D D D 2 2 8 8 8 rs oo o> 8 rH
4»
r-»
^
^ 2 CN
2 PO
»O
XV-
)
LATNCE / TÜRKÇE SÖZLÜK
A fi,
ab, abs
edt.
(-den haliyle
-den; -den sonra, -den
yannda, yaknnda; epistulls,
fi
beri;
göre;
ab
man Q muhabe-
rat servisi efi
(
imparatorluk
devrinde); ab hfic parte bu yanda; ab Integrfi yeniden; fi nöbfs bizim tarafta; fi tergfi arkada, geride; cöpiösus fi frOmentfi taneden ya-
na zengin (tahl, buday); «gut ab -den sonra, bundan böyle, fi, fili
ünl ah!
abfictus gedo. abigfi
abac/us
-1 er. her türlü
tepsi, tabla; büfe;
masa;
pano, du-
var panosu; oyun masas. -fire -avî -fit gçf. satmak, vermek, elden çkarmak; uzaklatrmak, ya-
um
abalien/5
banclatrmak. Ab/Ss -antis er. bir Argos kral;
-antiades
da
Perseus.
abav/us
-I
er.
babas. abb/fis -fitis
er.
Aerisius
ya
büyükbabann
er.
manastr ba-
d. manastr; kadnlar manastn
rahibi;
-fitia
-fitissa