Franz Kafka - Bütün Öyküler [4th ed.]
 978-975-406-861-0

Table of contents :
Blank Page......Page 6
Blank Page......Page 8
Blank Page......Page 10
Blank Page......Page 28
Blank Page......Page 60
Blank Page......Page 220
Blank Page......Page 266
Blank Page......Page 268
Blank Page......Page 270
Blank Page......Page 288
Blank Page......Page 290
Blank Page......Page 532
Blank Page......Page 534
Blank Page......Page 564
Blank Page......Page 590

Citation preview

BÜTÜN ÖYKÜLER

KAFKA KİTAPLARI

DİZİSİ

BÜTÜN ÖYKÜLER FranzKAFKA

Türkçesi: Kamuran Şipal

4. Basım: Mart 2015 /Cem Yayınevi ISBN 13: 978-975-406-861-0

Dizgi: Cem Yayınevi Baskı: Umut Matbaası Fatih Caddesi Y üksek Sokak 11/1 Merter - İstanbul Tel: (212) 637 09 34 Sertifika No: 22826 CEM YAYINEVİ İpek Sokağı N�: 8/A 34433 Beyoğlu- Istanbul Tel: (212) 293 41 70 Faks: 244 15 33 www.cemyayinevi.com [email protected] Sertifika No: 10823

Türkçe çevirinin bütün yayın haklan Cem Yayınevi'ne aittir. Yayınevinin yazılı izni olmadan kullanılamaz.

FRANZKAFKA

••

••

BUTUN OYKULER ••

••

Türkçesi: Kamuran Şipal

cem"' yayınevıV

Kafka 'nın tüm eserlerini Türk okuyucusuna ulaştıran Yayınevi­ miz, bu kez onun tüm öykülerini tek bir kitapta toplamış bulu­ nuyor. Daha önce değişik kitaplar içinde sunulan bu öykülerin tek bir kitapta toplanmasının çeşitli nedenleri var. Öncelikle, ya­ zarın tüm öykülerinin bir arada basılması, onun sanatına dair bütünlüklü bir görüşün edinilebilmesi için gerekli. Elinizdeki kitabın yapısı, onun kendi öykücülüğüne bakışına dair de bir görüş oluşturmamızı kolaylaştırıyor. Çünkü, Kafka'nın sağlı­ ğında kitap olarak yayınlattığı, kitaplaşmasına gerek görmeden yayınlattığı ve hiç yayınlatmadığı öyküleri bir arada görmek, onun metinleri arasında nasıl bir seçme yaptığını da gösterecek­ tir. Ayrıca, bu öyküleri derli toplu görünce, öyküler arasındaki geçişkenlikleri, Kafka 'nın iç dünyasına dair ipuçlarını da daha kolay yakalama şansına sahip oluyoruz. Bütün Öyküler, beş ana bölümde toplandı: Yazarın Sağlığında Yayınladığı Kitaplar, Kafka 'nın Yayınlanmış Ancak Kitapları­ na Almadığı Öyküler, Öliimsonrası Öyküleri, Kafka 'nın Ölü­ münden Sonra Geride Bıraktığı Defterlerden Çevirmen Tara­ fından Alınmış Bazıları İsimsiz Birkaç Öykü, Günlük'ten Alın­ mış Kısa Bir Öykü. Ana bölüm başlıklarında, Kafka 'nın öykülerinin yazılış, varsa yayınlanış tarihlerine, basılış öykülerine ve öykülerin birbirle­ riyle ilişkilerine dair aydınlatıcı bilgiler bulacaksınız. Bu bilgi­ ler, Paul Raabe 'nin Fischer Taschenbuch Verlag'da çıkan "Franz Kafka, Siimtliche Erziihlungen " adlı kitabının sonsö­ zünden yararlanarak, Kamuran Şipal tarafından hazırlanmış­ tır. Cem Yayınevi

5

YAZARIN SAGLIGINDA YA YINLADIGI KİTAPLAR • Gözlem • Yargı • Değişim • Cezalılar Kolonisi • Bir Küy 1 Iekimi • Bir Açlık Şampiyonu

Kafka 'nın kitaplarının yayınlanmasına karşı takındığı çekingen tutum, bunların yayınlanmalarını önlemek için çaba göstermek­ ten geri durmaması herkesçe bilinmektedir. Bu birinci bölümde, sağlığında yazarın yayınlattığı kitaplardaki öyküler bir bütün­ liik içinde bir araya toplanmakta, Amerika romanının ilk bölü­ miinii olıışturan "Der Heizer" (Ateşçi) .fragmanı da bu öykiiler arasına alınmaktadır. 1. GÖZLEM (Bertrachtung) - Leipzig, Ernst Rowohlt 19 13, 9 9 s. Kitap 1 912 Kasımında Poeschel ve Trappe Basımevi'nde 800 adet basılıp A ralık 1912 'de yayınlandı. -Dietz No. 17. Basılış Öykiisii.: Kitabın olıışıımu konıısıında Kafka'nın mektııp­ larından, giinliiklerinden ve notlarından oldııkça kapsamlı bilgi edinebilmekteyiz. Max Brod'un eşliğinde 28 ve 29 Temmıızda Leipzig ve Harz 'daki Jungborn 'a yolculıık sırasında yazar, ya­ yıncı Ernst Rowohlt'u tanıdı. "Rowohlt benden bir kitap istiyor, bıı isteğinde de pek ciddi. " (T 652). Temmıız ve Ağııstosta Kaf ka, ikide bir ıımııtsıızluğa kapılarak istenen kitabı hazırlamaya adadı kendini. Bıı konuda şunları okıımz Günlük'te (T 282): "21 Ağııstos. Henüz bir şey yok. Bir şey yok. Küçük kitabın ha­ zırlanması ne çok vaktimi alıyor. Önceden yayınlanmış eski şeyleri okumak ne kadar zararlı, ne kadar gülünç bir özgilven dııygıısııyla doldıırııyor içimi. Bıı iş yazmaktan beni alıkoyu­ yor. Yine de doğrıısıı ortada basılmış hiçbir şey yok, bu aksak­ lık da bıınıın en iyi kanıtı. Gerçeğe yalnızca parmak uçlarımla dokunmakla yetinmek istemiyorsam, kitabın çıkmasından son­ ra dergilerden ve eleştirilerden kendimi daha çok uzak tutmam gerekeceği kesin. " Kafka 1 3 Ağustos akşamı Max Brod'ların evinde, onunla bera­ ber kitaba girecek metinleri düzenlemeye çalışır. Tam o akşam9

da Felice Bauer, Brod'ların evinde misafir olarak bıılıınmakta­ dır. Kafka tanışır kendisiyle. "Dün kitapta yer alacak yazıları düzenlerken Felice Bauer'in etkisi altındaydım. Dolayısıyla me­ tinlerin sıralanışında bir aptallık yapmışımdır belki, bunun so­ nucunda da sıralanışta bir gülünçlük ortaya çıkmış olabilir pe­ kala, " diye yazar Brod'a (Br. 102). Daha sonra da Felice'ye yol­ ladığı bir mektupta (F 56 vd) o akşamki kafa karışıklığının uzun boylu hesabını vermeye çalışır. 1 4 Ağustos 1 912 'de çıka­ cak kitabın manuskrisini yayınevine yollar. Manuskriyle birlik­ te yolladığı mektubu da (Br. 103) günlüğüne kaydeder (T 283): "Çok sayın Bay Rowohlt! Görmeyi istediğiniz kısa düzyazı metinlerini yolluyorum. Sanı­ rım küçük bir kitap yapar hepsi. Böyle bir amaç için metinleri bir araya toplarken, biri sorumluluk duyguma aykırı davran­ mamak, öbürü o güzelim kitapların arasında benim de bir kita­ bımın yer alması hırsı olmak üzere iki seçenek karşısında bul­ dum kendimi. Kuşkusuz her zaman doğru kararı verdiğim söy­ lenemez. A ncak şimdi yolladığım metinleri basılmaya değer gö­ recek kadar beğenmeniz beni elbet mutlu kılacaktır. Nihayet bu konuda ne kadar deneyimli, ne kadar zeki olunursa olunsun, metinlerde saklı çirkinlikler ilk bakışta görülecek gibi değildir. Zaten yazarların en yaygın özelliğini, yapıtlarındaki çirkinlikle­ ri her birinin kendine özgü bir yoldan örtüp gizlemesi oluştur­ muyor mu? Saygıyla. " Bundan birkaç gün sonra bir endişe, bir kararsızlık rahat bırak­ maz Kafka 'yı ve günlüğe şu notu düşer: "Keşke Rowohlt metin­ leri geri yollasa da onları yine bir yere kilitleyip hiç yoklarmış gibi davransam ve eskisi gibi yine mutsuz hissetsem kendimi. " (T 285). 4 Eylülde kitabı basmayı kabul ettiğini bildiren yayınevi, kita­ bın çok çabuk okunup bitirilmesini önlemek için, dizgide on al10

tı punto Romen harflerini seçti. Kafka'nın kendisi bunu rica et­ mişti yayınevinden (Br 103). "Ansızın Gezinti" öykiisiiniin da­ ha iyi bir varyantını 8Ekim 1912 'de (Br 106) yayınevine yolla­ dı, ardından kendisine gönderilen bir dizgi örneğini ''olağaniis­ tü güzel" buldıı. Daha ayın sonunda kitap tiimiiyle dizilmişti. Kafka, Kasım ayının ilk günlerinde de tashih provalarını Leip­ zig'e geri yolladı. 11 Aralık 1912 'de kitabın ilk nüshası eline geçti, içine bir ithaf yazısı yazıp (krş. F s.176 sonrası) aşağıdaki satırlarla Felice'ye yolladı: "Benim zavallı kitabıma dostça davranacaksın, 11nutma! Senin o akşam düzenlemeye çalıştığımı gördiiğiin birkaç sayfa içeri­ yor çünkü. O akşam bir göz atmaya 'değer görmemiştin ' bunla­ rı, benim budala, kinci sevgilim! Bugün hiç kimsenin olamaya­ cağı kadar senin bıı kitap, yeter ki yalnızca beni sevmeni isteyip gönlandeki yerimi eski, küçük bir kitapla paylaşmaya yanaşma­ yarak kıskançlık duygusuyla onu elinden çekip almayayım. Ki­ taptaki öykülerin yazılış tarihi bakımından nasıl birbirinden ay­ rıldığını fark ettin mi? Örneğin, bunlardan biri kaleme alınalı kuşkusuz 8-10 yıl oluyor. Kitabı olabildiğince az kişiye göster ki, seni benden soğııtııp ıızaklaştırmasınlar. " Felice'nin kitap karşısındaki tavrı asla bir açıklık ve kesinlik ta­ şımıyor, Kafka sitem ve suçlamalarla gerek kendisini, gerek Fe­ lice 'yi yiyip bitiriyordu. Bu da nasıl söz konıısıı kitabın Kof ka 'nın varlığının bir dışavıırıımunu oluşturduğunu bize göster­ mekte: "Kitabı beğenmediğini söylememen yerinde olurdu aslında (çiinkii. söylemen doğru 'yu yansıtan bir şey olmazdı belki), yal­ nızca öykii.ler içinde kaybolduğunu açığa v11rabilirdin. Gerçek­ ten de kitapta akıl almadık bir dii.zensizlik göze çarpıyor ya da daha çok uçsuz bucaksız bir karmaşaya açılan aydınlık pence­ releri içeriyor, iyice yakınına sokulmadan bir şey seçemiyor in­ san. Diyeceğim, ona bir liirlü ısınamayışım çok iyi anlıyorum, ıımarım iyi ve giiçsiiz bir saatinde kitap yine de çeker kendine 11

seni. Zaten kimsenin yakınlık duyacağı bir kitap değil, bunun bilincindeyim, yayıncının boşa giden bunca özverili çabasını ve bol keseden harcadığı bunca parayı düşüniince ben de kahrolıı­ yorum. Kitabın çıkması düpedüz bir rastlantı iirünii, belki bir ara fırsatını bıılup anlatırım sana; kendim böyle bir kitap çıkar­ mak gibi bir niyet beslememiş, kafamdan hiç böyle bir düşünce­ yi geçirmemiştim. Ama sana şimdi bütün bunları yazmamın ne­ deni, kitabı değerlendirmedeki bir kararsızlığını pek doğal kar­ şılayacağımı sana açıklamaktır . . . " (F 218 vd.) Dostlar çevresinde kitap anlayışla karşılanmış, kabul görmüş, Jürgen Born Kafka-Symposium'da (1965, s. 1 29-136) Max Brod'un, Otto Pick'in, Albert Ehrenstein'ın kitapla ilgili eleşti­ rilerini basmıştır. Otto Stoessl'ün "içe yönelik mizah " saptama­ sı Kc�fka 'yı bir hayli şaşırtmıştır (F 278 vd.) "Gözlem"in değişik bir isimle baskısı ("ikinci baskı") 1915'de çıktı (Dietz Nr. 23 ). O zamana kadar kitaptan yaklaşık 400 adet satılmış bulunuyordu. Kitabın tümü ancak 1 924'de tükendi. Tek Tek Öyküler Üstii.ne: Kitap 18 kısa öykü ve metin içerir. Bunlardan aşağıdakiler ilk kez Franz Blei ve Cari Sternheim'ın birlikte çıkardıkları "Hyperion" dergisinin ilk cildinin birinci sayısında 1908 Martında "Gözlem" toplu ismiyle yayınlandı (s. 91-94) Dietz Nr. 1:1 [İş Adamı] -11 [Dalgın Dışarısını Seyre­ diş] -111 [Evin Yolu] - IV {Yoldan Gelip Geçenler/ - V /Giy­ siler/ - VI [Yolcu/ - Vll /Geri Çevrilme] - VIII [Ağaçlar]. =

Prag'da çıkan günlük gazete ''Bohernia"nın 27 Mart 1910'da Paskalya ekinde "Gözlemler" toplu ismiyle Ka;fka 'dan beş öy­ kü daha yayınlandı (Dietz Nr. 8): Pencerede [Dalgın Dışarısını Seyrediş] - Geceleyin [Yoldan Gelip Geçenler] - Giysiler Yolcu - Erkek Binicilerin Diişiinmesi İçin. Yalnızca son öykü o zaman henüz yayınlanmamıştı. Böylece kitap yarısı yayınlanmış, yarısı yayınlanmamış öyküleri içer­ mekteydi. 12

(1) Şosede Çocuklar: Öykü "Bir Savaşın Tasviri"nin B varyan­ tının lll. böliimünü olııştıırmakta (B 1969, s.69-77). Giriş cüm­ leleri öykiiye alınmamıştır. Brod, öykiinün yazılış tarihi olarak 1903104 tarihini saptar. Buna göre öykü yazılışından hemen on yıl sonra yayınlanmıştır. (2) Köylü Avcısı: 1911 yılında yazılmış olabilir. Giinliik 'e diişii­ len not: '"Köylü A vcısı' yazılıp bitirildi, beni az buçuk memnun bıraktığı söylenebilir. " (3) Ansızın Gezinti: Günliik'e 5 Ocak 1912 tarihinde yazıldı (T 232 vd. ). Baskı için gözden geçirilip küçük çapta değiştirilmiştir. (4) Kararlar: Pasley-Wagenbach 'a göre 5 Şubat 1 91 2'de Gün­ liik'e yazılmıştır. Baskı için üzerinde küçük çapta değişikliğe başvıı rttlm ııştur. (5) Dağlara Doğru Gezinti: "Bir Savaşın Tasviri"nin B varyan­ tından aldığı metni bir başlıkla donatmıştır (B 1969, S. 47). Bu­ na göre yazılış tarihi yaklaşık 1903!04'tür. (6) Bekarın Mutsuzluğu: Günliik 'te 14 Kasım 1911 'de "Uyu­ madan Önce" başlığıyla yer alıyor (T 160vd.); Kafka, basım için metni kısaltmıştır. (7) iş Adamı: İlk kez "Hyperion" dergisinin 1. cildinde, 1908'de başlıksız olarak yayınlandı, H, 1, s.91. 1907 yılında kaleme alın­ mış olabilir. (8) Dışarısını Dalgın Seyrediş: Aynı şekilde başlıksız olarak 1908 'de "Hyperion" dergisinde çıktı, daha sonra '"Bohemia"nın 27 Mart 1910 tarihli sayısında yayınlandı. Bu da daha önceki metin gibi 1907'de yazılmış olabilir. (9) Evin Yolu: "Hyperion "da başlıksız üçiincii yazı olarak 1908'de yayınlandı, yine bundan bir yıl önce kaleme alındı. (10) Gelip Geçenler: Başlıksız dördüncü yazı olarak 1908'de "Hyperion"da çıktı, "Geceleyin " başlığıyla da 27 Mart 1910 'da "Bohemia"da yayınlandı. Yazılış tarihi: 1907.

(11) Yolcu: Daha önceki metinlerle birlikte 1908'de "Hyperi­ on "da ve "Yolcu " başlığıyla "Bohemia"da aynı başlıkla yayın­ landı. 1907'de yazılmış olabilir. (1 2) Giysiler: Kafka, "Bir Savaşın Tasviri"nin A varyasyonun­ dan aldığı metni (B 1969, 130 vd.) başlıksız olarak 1908'de "Hyperion"da ve 1910'da "Bohemia"da, daha sonra hiç değiş­ tirmeyeceği "Giysiler" başlığıyla yayınlattı. Yazılış tarihi olarak 1903104 gösterilebilir. Görülüyor ki, Kafka tarih bakımından en eski yapıtından bir taşocağı gibi parçalar koparıp koparıp al­ maktadır. (13) Geri Çevirme: 1906 'da yazılmış olabilir. Kafka "bir giizel­ liği içermeyen, kaleme alınalı belki bir yıl olmuş" metni, Brod'un "bir olasılıkla 1907 Kasımında" yazıldığını açıkladığı (Br. 50) bir mektupla Hedwig W. 'ye yolladı. Metin ilk 1908'de, başlıksız olarak "Hyperion"da yayınlandı. (1 4) Erkek Binicilerin Düşünmesi İçin: İlkin "Bohemia "nın, 27 Mart 1910 tarihli sayısında yayınlanan metin, söz konusu tarih­ ten kısa bir siire önce kaleme alınmış olabilir. (15) Sokağa Bakan Pencere: Yazılışı ve yazılış tarihi konusun­ da hiçbir şey bilinmemekte. Pasley/Wagenbach 1906109 arasın­ da kaleme alınmış olabileceği görüşündeler. (16) Kızılderili Olmak İsteği: Hangi tarihte yazıldığı kon11sım­ da elde bir ipucu bulunmuyor. (1 7) Ağaçlar - Metindeki cümleler "Bir Savaşın Tasviri "nin ilk varyasyonundan (B 1969, s. 1 22) alınmış, değiştirilerek 1 908'de "Hyperion"da yayınlanmıştır. Buna göre yazılış tarihi 1903104 'tür. (1 8) Mutsuz Olmak: Pasley'in bildirdiğine göre Günliikler'in ikinci defteri bu öyküyle başlamakta. Günlii.kler'de yer alış tari­ hi 6 Kasım 1910. Bundan kısa bir süre önce kaleme alınmış ola­ bilir. 14

YA RGI - Franz Kafka 'nın bir öyküsü. Bayan Felice B. için. Çıktığı yer: Arkadia, Ein Jahrbuch für Dichtkunst. Çıkaran: Max Brod. Leipzig, Kurt Wolff, 1913, s. 53-65. -Dietz no.18. Basılış Öyküsü: Kafka, 1912'nin 22 Eylülünü 23 Eylülüne bağ­ layan gece, Felice Bauer'le tanışıklığının erken döneminde kale­ me aldı öyküyü. "Gözlem " manuskrisinin yayınevine teslimin­ den kısa süre sonra yazılan öyküyü Felice 'ye ithaf etti. " Yargı" üzerine Günlük'e düşülen, Kafka'nın yaratı süreci için düşün­ dürücü olduğu kadar önemli notu aşağıda okuyucuya sunuyo­ ruz: "23 Eylül. Bu 'Yargı' öyküsünü 22 Eylülü 23 Eylüle bağlayan gece akşam ondan sabah altıya kadar yazıp bitirdim. Otur­ maktan uyuşmuş bacaklarımı masanın altından zor çekip çı­ karabildim. Harcanan korkunç çaba ve öykünün sanki bir su­ da yüzerek ilerliyormuşum gibi gözlerimin önünde nasıl geli­ şip ilerlediğini algılamanın kıvancı. Bu gece birçok kez vücu­ dunutn ağırlığını sırtımda taşıdığımı hissettim. Her şey nasıl da dile getirilebiliyor, nasıl bütün, nasıl alabildiğine yabancı akla­ gelimler için yakılmış büyük bir ateş hazır bekliyor ve bunlar ateşte yanıp yok olduktan sonra yeniden dirilip boy gösteri­ yorlardı. Derken pencere önünde beliren bir mavilik. Yolda giden bir araba. Köprüden geçen iki adam. Saat ikide son kez saate baktım. Hizmetçi ilk kez holden geçiyordu ki, öykünün son cümlesi de yazıldı. Söndürülen lamba, günün ağarışı. Kalpte hafi:{ sızılar. Gece yarısı kaybolan yorgunluk. Kız kar­ deşlerimin soğuktan titreyerek odaya girişleri. Öyküyü kendi­ lerine okuyuşum. Daha önce hizmetçinin önünde uzanıp geri­ nerek 'Şimdiye kadar yazdım hep, ' deyişim. Sanki o anda içe­ ri getirilip konmuş gibi hiç ilişilmemiş yatağın görünümü. Şimdiye kadar yazmanın kıraç topraklarında oyalandığıma ilişkin kanımın doğrulanışı. Yazmak denilen şey ancak böyle bir tutarlılık, ruh ve bedenin böyle katıksız bir açılımıyla . . " (T 293 vd.) .

15

Kafka, sonradan öykünün bütün yönlerini aydınlatıcı bir Gün­ lük notunda gözden geçirir (T 296 vd.) Prag'daki Johann Got�fried Herder Derneği 'nde düzenlenen 4 Aralık 1912'deki yazarlar gecesinde, Kafka öyküyü oradakilere okur. Başından beri öykünün Max Brod'un hazırlayacağı yıl­ lıkta yer alması düşünülmüştür. 8 Mart 1913 'de Kafka tashihi yapılmış provaları Kurt Wolff Yayınevi'ne yollar. Epey bir ge­ cikmeyle "Arkadia " yıllığı 1913 Mayısında çıkar. Felice Bauer'e yazdığı mektuplarda yazar, Felice 'ye çözülmez şekilde bağlı öy­ küyü yorumlamaya çalışır. Kafka ve yayıncısı Wolff 1916'da öykülerden bir kitabın çıkarıl­ ması üzerinde düşünürlerken, " Yargı"nın tek başına yayınlan­ ması planı doğar: "Ben aşağıdaki nedenlerden dolayı Yargı'nın özellikle ayrı bir kitap olarak çıkması görüşündeyim. Bir kez öykü düzyazıdan çok şiire yakın, bu yüzden etkisini açığa vura­ bilmek için çevresinde oldukça serbest bir mekana gereksinim gösteriyordu. Sonra, benim hepsinden çok sevdiğim bir çalışma; dolayısıyla, mümkünse bir kez bağımsız olarak okuyucu karşı­ sına çıkarılması hep gönlümde yaşattığım bir istekti. " (Br 149). Öykü, 1917 Ekiminde yayınlandı: Yargı. Bir Öykü. - Leipzig, Kurt Wolff Yayınevi 1916, 29 sayfa. (Der Jüngste Tag, c. 34) Dietz no. 26. İthaf yazısı yalnızca "F. için" yazısından oluşuyordu. Öykünün ikinci baskısı yine Kurt Wo�ff Yayınevi 'nde 1920'de yapıldı (krş. Dietz no. 38 ve açıklama). 3. A TEŞÇİ - Birfragman - Leipzig, Kurt Wolff Yayınevi 1913, 47 s (Der Jungste Tag, c. 3 ) - Dietz no. 19. Felice 'ye yazdığı bir mektuptan anlaşıldığına göre 8 Mart 1913 'de Praglı dostlarına "geçen kış ve ilkbahar"da kaleme alınmış "Kayıp " romanından parçalar okudu: "Romanımı yazdığım defterler tam o sıra önümde bulunduğun­ dan (tesadüfen hayli uzun zamandır el sürmediğim defterler üs16

te çıkmıştı), bu defterlere el attım. Sanki romanın iyi, yarı iyi ve kötü kaleme alınmış bölümlerini içeren defıerlerin dizilimi ol­ duğu gibi belleğimdeymişçesine ilkin umursamaz bir güvenle okumaya koyuldum, ama giderek büyüyen bir şaşkınlığa kapd­ dım, sonunda bii.tünüyle yalnız ilk bölümün bir iç gerçeklikıen doğup çıkıığı kanısı yadsınamaz biçimde yerleşıi içime. Kısa ya da uzun kimi yerler dışında romanın kalan bölümü adeıa vara­ cağı hiç sezilmeyen büyük bir duyguyla çizikıirilmiş, dolayısıy­ la bir değerden yoksun şeylerdi, diyeceğim yaklaşık 400 büyük defter sayfasından yalnızca elli altısının işe yarar nitelik taşıdığı­ na inandım. Gerideki 350 sayfaya romanın geçen kış ve ilkba­ harda kaleme alınmış varyantında düpedüz işe yaramaz yakla­ şık 200 sayfa da eklenirse, bir şeye benzemeyen 550 sayfayı bo­ şu boşuna yazmışım. " (F 332) Böyle bir romanın varlığını herhalde Brod'dan öğrenen yayın­ cı Wollf, bir sürpriz yaparak Kafka'ya 2. 4. 1 913 tarihli şu mek­ tubu yolladı: "Gerek sizin, gerek Brod'un pekala tek başına ya­ yınlanabileceğini düşündüğü romanınızın ilk bölümünü oku­ mak için lütfen bir an önce tarafıma yollamanızı bütün kalbim­ le ve son derece önemle rica ederim." Bu ilk bölümün yayınlanması konusundaki kararsızlığı genel­ likle ağır basan Kafka, ne hikmetse mektubu alır almaz, ma­ nuskriyi Kurt Wolffa iletti: "Romanın ilk bölümünü hemen yollayacağım, çünkü hanidir büyük ölçüde temize çekilmiş bulunuyor: pazartesi ya da salı günü manuskri Leipzig'de olacakıır. Romandan ayrı tek başına yayınlanıp yayın/anamayacağını bilmiyorum. Her ne kadar da­ ha sonraki tümüyle başarısız 500 sayfadan iz taşımasa da, ken­ di içinde yeterli bütünlük taşıdığı söylenemez: bir fragman nite­ liğinde ve ileride de öyle kalacak, onu en çok bütünlüğe de böy­ le bir gelecek kazandıracaktır. " (Br. 115) Yollanan meıni "hayli bütünsel ve güzel" bulan Wo�ff; onu he­ men dizgiye verdi, 24 Nisanda da Kafka kendisine gönderilmiş 17

provaları yeniden yayınevine yolladı ve öykii 1913 Mayısında Kıırt Wolff'ıın kıırdıığıı, edebiyatta dışavıırıımculıığıın tarihçesi için önemli yazı dizisi "Der Jııngste Tag "ın ilk serisinde çıktı. "Kayıp " romanı bilindiği gibi yazarın öliimiinden sonra Max Brod tarafından "Amerika" ismiyle yayınlanmıştır. Romanın ilk böliimii olan fragmanı Kafka 'nın öyküleri içine kattıksa, bu yetkiyi yazarın kendisinin bize verdiğini söyleyebiliriz: "Ateş­ çi"yi, "Yargı" ve "Değişim "le birlikte "Oğullar" ismini verece­ ği bir kitapta toplamak, Kafka'nın öteden beri içinde yaşattığı istekti. Ama daha sonra yazar bu düşüncesinden vazgeçmiştir. 1916'da tasarlanıp yayınlanmadan kalan öyküler kitabında "Ateşçi " bulunmamaktaydı. Öyleyken Kafka "Ateşçi " .fragma­ nına hep kendi içinde bütünsel bir öykü gözüyle bakmıştır. Bu da öyküye bu kitapta yer vermemiz için haklı bir neden oluştu­ ruyor. Kitabın 2. basımı 1916 'da, 3. basımı ise 1917/IS'de yapıldı. 4. DEGİŞİM - Rene Schickele'nin çıkardığı aylık dergi "Die Weissen Bliitter'de yayınlandı. Yıl 2 (1915), I-1. 10 (Ekim), s. 1177-1 230. - Dietz no.21. Bir ara "son derece iğrenç bir öykü" diye nitelediği "kiiçiik öy­ künün" yazılış serüvenini Kafka 'nın 1 8 Kasım ve 6 Aralık ara­ sında Felice Bauer'e yolladığı mektuplardan eksiksiz izleyebil­ mekteyiz. Öykü üzerindeki çalışma pek çok akşam kesintiye uğramıştır, ama Kafka yazmaktan ve bu konuda Felice'yi bilgi­ lendirmekten hiçbir zaman geri kalmadı. Derken 6 Aralığı 7 Aralığa bağlayan gece şöyle yazdı Felice 'ye: " . . . dinle şimdi, be­ nim kiiçiik öykü yazılıp bitti, ancak onu sonu hiç de insanı se­ vindirecek gibi değil, daha iyi olabilirdi, buna kuşku yok. " (F 163) Kurt Wolff, 2 Nisan 1 963 'de "tahtakurusu öyküsünü" kendisi­ ne yollaması için Kafka 'yı sıkıştırır. Ama Kafka yanaşmaz bir türlü: "Ne var ki, elimdeki öbür öykii. 'Değişim ' henüz temize 18

çekilmemiş duruyor öylece, çünkü. son zamanda her şey beni edebiyattan uzak tuttu, ondan duyduğum zevkten yoksun bı­ raktı. " (Br. 115) Her ne kadar, yeni bitirilmiş öyküyü. "Oğul­ lar" kitabına alma isteğinden vazgeçmemişse de - plan hanidir sii.rdii.rii.yordu varlığını - öykünün yayınlanması gecikmişti. Kendini Leipzig'deki yayıncısı Kurt Wolff'a şükran duygu­ suyla bağlı hissetmesine karşın, Kafka 191 4 'de öyküyü. Fisc­ her'in çıkardığı "die Neue Rundschau" dergisine yolladı; der­ ginin redaktörlüğünü yapan Robert Musil, Kafka 'ya ilgi duy­ maktaydı. "Bir öykümü, benim en uzun, geçen yd yazdmış bi­ ricik öykiimii. "die Neue Randschau" dergisi basmayı kabul­ lendi, ayrıca alabildiğine sevimli daha başka önerilerde de bu­ lundu bana, " diye yazdı 18 Nisan 1 91 4'de Grete Bloch 'a (F 556). Ne var ki, tutucu dergi ilerici redaktörünii.n öykiinün ba­ sdmasının uygun olacağı görüşünü benimsemedi. Hertmund Binder, bu konuda yaşananları, Kafka'nın 191 4 Temm uzunda yazılmış olabilecek, şimdiye kadar bilinmeyen bir mektubuna dayandı rarak ortaya koydu. (Kafka ve 'die Neue Rundsac­ hau'. "Değişim "in basılması serüvenine ilişkin olarak yazarın kaleme aldığı, şimdiye kadar yayınlanmamış bir mektubuyla birlikte. Çıktığı yer: Alman Schiller Derneği 'nin 1 2. yıllığında, 1968, s. 94-111) Brod'un " Tycho Brahes Weg Zu Gott'' romanının Kurt Wolff'un yayınevinde Rene Schickele 'nin çıkardığı "die Weis­ sen Blötter" dergisinde tefrika edilmesi üzerine Kafka, başka zaman görülmedik bir davranışla "Değişinı"i bir an önce aynı dergide çıkarmaya çalıştı. 7 Nisan 1915'te kaleme aldığı bir mektupla yayınevine başvurdu: " . . . bu öykülerin hemen yayınlanmasını istiyor değilim asla, ancak öykünün basılıp basılmayacağının bir an önce tarafı­ ma bildirilmesini rica edeceğim. Derginizde yazıların tefrika edilmesinden kaçındığınız dikkate alınırsa, öykümün bir de­ .fada basılması güçlük doğuracaktır, kuşkusuz farkındayım 19

bunun. Yine de kendim öyküyü. geri almıyorsam, nedeni, onun sizin derginizde yayınlanmasına özel bir önem verişim­ dir. Ama yayınlanması konusunda hiçbir umut yoksa, size bir başka öykümü yollayabilirim, bu öykü de tamamlanmış durumda, daktiloyla yaklaşık 30 sayfa; dolayısıyla, uzunluk bakımından dergide yayınlanması daha az sorun oluştura­ caktır. " Öykü. derginin Ekim sayısında yayınlandı. Kurt Wolff tam o sı­ rada yazarın Cari Sternheim 'la birlikte Fontane Ödülü.'nii al­ masını da göz önünde bulundurarak öykü.nün ..der Jü.ngste Tag " için ayrı bir baskısının yapılmasını önerdi. Kafka daha 15 Ekimde provaları yayınevine yollamış, ayrıca Ottomar Star­ ke'nin kapakta bir böcek resmine değil, bir kapı sahnesine yer vermesini ısrarla istemiş, istediğini de elde etmiştir. Ayrı basım aşağıdaki başlıkla yayınlandı: Değişim - Leipzig, Kurt Wolff Yayınevi 1 91 5, 75 s (der Jüngste Tag, c. 22123) - Dietz no. 22, bir açıklamayla - Öykünün ikinci baskısı 1918'de yapıldı (krş. Dietz no. 34). 5. CEZALILAR KOLONİSİ - Leipzig, Kurt Wolff 1 91 9, 71 s. "Bu kitap Drugulin baskılarının yeni dizisinin dördüncü kitabı olarak Leipzig'de W. Drugulin basımevinde 1000 adet basıldı. " - Dietz no. 3 5. 31 Aralık 1914'de, Kafka, Günlük'e düştüğü notta çalışmaları­ nın bir muhasebesini yapar: "31 Aralık. Ağustostan beri çalışıldı, genellikle az ve kötü bir çalışma sayılmaz, ama hangi açıdan bakılırsa bakılsın, yeteneği­ m in sınırına olması gerektiği gibi ulaşmış değilim; çünkü yete­ neğim öyle görünüyor ki uzun süre varlığını koruyamayacak (uykusuzluk, baş ağrıları, kalp yetmezliği). 'Dava ', 'Kal