Dharma Ansiklopedi
 9757800716

Citation preview

o

9UAf�A·

(Sanskrit dilinden bir kelime.. )

O

Gerçek özümüzü belirleyen şeyler;

O

Doğruluk;

O

İnsanlığın manevi niteliklerinin temeli;

O

Evrensel düzeni oluşturan kanunlar;

O

Tüm öğretilerin temeli...

Dbanna Bildirisi ... Oralarda bir yerlerde, .Kaderinde, okuyabilmek için bizim yardımımızı alması yazılı olan bir çocuğun, .lliyüyüp, yok olan doğaya katkı sağlayarak varoluş amacını gerçekleştir­ mek için kendisini toprağa ekmemizi bekleyen bir fidenin, 7ürünün varlığını sürdürebilmek için bizim gibi kişi ve kuruluşların mad­ di ve manevi desteğine ihtiyaç duyan bir canlı türünün, Dışını sokacak bir barınağa ihtiyacı olan bir evsizin var olduğunu biliyoruz. Biliyoruz ki, bu dünyaya çıplak geldik ve bu dünyadan ayrılırken gene çıp­ lak olacağız. Evrenin bize sunduklarının sadece kendimize değil tüm in­ sanlığa ait olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle, Dharma Yayınları olarak ka­ zancımızın bir bölümünü yardım amaçlı bir fonda toplama karan aldık. Bu yardım fonuna hiçbir şekilde kişi ve kuruluşlardan bağış kabul etmiyoruz.

Kazancımızdan ayırdıklanmızla kurmakta olduğumuz bu fon, hiçbir dini ya da siyasi amaca hizmet etmemektedir. Bu, tümüyle Dharına çalışanları olarak bizim, özgür irademizle verdiğimiz bir karardır. Siz değerli okuyu­ cularımız zaten satın almış olduğunuz her kitabımızla bu fona katkıda bu­

lunmuş oluyorsunuz. Bu, tümüyle evrene sunulan bir mesaj ve dilektir. Evreni yöneten ve fark­ lı adlarla anılan Yüce Gücün bu arzumuzu yerine getirmemiz için, önü­ müzü açık etmesini diliyoruz;

•P.ger bu arzunun gerçelclqmui,

l1izler n ıtım ya,am adına en

iyili olacalua...



DHARMA Yayınları Ansiklopedik Sözlük dizisi Dharma Ansiklopedi: Parapsikoloji, Mistisizm, Okültizm, Ezoterizm, Teozofi, Spiritüalizm, Neo-spiritüalizm /Alparslan Salt, Cem Çobanlı Yayın Yönetmeni:Cem Şen Kapak tasarımı:DnnRnn aımlr Düzelti:Bahadır Ergör Sayfa düzeni:Asuman Akkaya Yayına hazırlayan:Namık Kemal Atalay Renk Ayrımı:3B Grafik Basım: Kitap Matbaacılık Cilt: Fatih Mücellit Yayın Tarihi: Ekim 2001 / 1. Basım İletişim adresi: PK 1358 Sirkeci 34438, İsta.nbul GSM: 0532 - 377 11 45 Tel.:0212 - 512 81 21 pbx Faks: 0212 - 512 50 21 E-posta:[email protected] Web sitesi:http:// www .dharma.com.tr Türkçe yayın hakları: CDharma Yayınlan

Kütüphane Bilgi Kartı (CiP): Salt, Alparslan ve Çobanlı, Cem "Dharma Ansiklopedi: Parapsikoloji, Mistisizm, Okültizm, Ezoterizm, Teozofi, Spiritüalizm, Neo-spiritüalizm" 1. Parapsikoloji 2. Mistisizm 3. Okültizm

4. Ezoterizm

5. Teozofi 6. Spiritüalizm 7. Neo-spiritüalizm Dharma Yayınları, İstanbul 2001, 528 sayfa ISBN: 975-7800-71-6

D

H

A

R

�·.I

®

A

ANSiKLOPEDi PARAPSİKOLOJİ MİSTİSİZM OKÜLTİZM EZOTERİZM TEOZOFİ SPİRİTÜALİZM NEO-SPİRİTÜALİZM ALPARSLAN SALT CEM ÇOBANLI

Ansiklopedide kullanılan kısaltmalar

ASPR

Amerikan Psişik Araştırmalar Derneği

B.A.M. Bilim Araştırma Merkezi C.

Cilt

çev.

Çeviren

d.

Doğum tarihi, yılı

der.

Derleyen

ed.

Editör

ESP

Duyu-dışı Algılama

Eş.

Eşanlamlısı

il

Ezoterizm

Fr.

Fransızca' da

İ.İ.Y.

İlahi İrade Yasaları

İng.

İngilizce'de

İÔ

İsa'dan önce

İS

İsa' dan sonra

k.y.

Kendi yayını

MTİAD Metapsişik Tetkikler ve İlmi Araştırmalar Derneği

111 il

Mistisizm

m

Okültizm

ö.

Ölüm tarihi, yılı

m

Parapsikoloji

s.

Sayı

N eo-spiritüalizm

s.

Sayfa

Sans.

Sanskrit dilinde

il

Spiritüalizm

SPR

Psişik Araştırma Derneği

D

Teozofi

yy. o:>

Yüzyıl Bakınız

Önsöz Elinizdeki bu ansiklopedik sözlük, parapsikoloji, mistisizm, okültizm, ezoterizm, teozofi, spiritüalizm ve neo-spiritüalizm alanlarındaki başlıca terim ve kişileri içermekte olup, Türkçe'de ve diğer dillerde şimdiye dek bu yedi alanı kapsayan bir sözlük çalışması mevcut olmadığından, kapsamı bakımından, kendi türünde ilk kitaptır. ffürkiye'de metapsişik alanda ki­ tap halinde yayımlanan ilk sözlük çalışması, MTİAD eski başkanı Ergün Ankdal tarafından yapılmış ve "Metapsişik Terimler Sözlüğü" adıyla 1971 'de yayımlanan çalışma, bu alanda öncülük işlevi görmüştür.) Her ne kadar şimdiye dek çeşitli ülkelerde okültizm, mistisizm, parapsikoloji, te­ ozofi veya spiritüalizm alanlarında birçok sözlük yayımlanmışsa da, bu sözlükler sözkonusu alanlardan bir veya birkaçını kapsadığından sınırlılık göstermektedir. Oysa sözkonusu yedi alan birbirlerinden kesin sınırlarla ayrılamazlar ve bizce bir bütün oluşturmaktadır. Evrenin gizlerini keşfetmeye çalışan ve "hakikat"i arayanlar için "bü­ tün"e erişmenin, parçaları birleştirmekten geçtiğini ifade eden ezoterik tra­ disyona göre, "hakikatler"e ait bilgiler, insanlığa çeşitli yollardan, çeşitli alanlarda parça parça verilmiş olduğundan, bütünün anlaşılabilmesinde, değişik alanlara serpiştirilmiş bu "hakikatlere ait bilgi kınntıları"nın tek tek bulunup yerlerine oturtulması ve irtibatlandırılması, yani birleştirilmesi bü­ yük önem taşımaktadır. Kimilerine göre, bu, bir tür 'puzzle' oyunu gibi­ dir. Antikçağ'da yaşamış bir bilge ise bu bütünü, kırık ve dağınık parçala­ ra ayrılmış dev bir aynaya benzetir; varlık, parçaları birleştirdikçe mükem­ meli görecektir... Kimi ruhsal tebliğlerde ise, insanlığa çeşitli yollardan çeşitli alanlarda parça parça verilmiş sözkonusu bilgiler için "hakikatlere ait bilgiler" ifade­ si yerine "realite bilgileri" ifadesi kullanılmaktadır. Bu tebliğlere göre, in­ sanlık, Bilgi Çağı denilen bir çağın eşiğindedir ve insanlığın "kozmik reali­ te bilgileri" denilen "yeni realite bilgileri" ile tanışacağı günler çok yakın­ dır. Ancak insanın bu yeni bilgileri idrak edebilmesi için, öncelikle, şimdi­ ye dek verilmiş olan realite bilgilerini "hazmetmiş" olması, yani gelecekte­ ki "üstyapı" için "altyapı"sını hazırlamış olması gerekmektedir. Bu duru­ ma, "yüksek matematik" hakkında kendisine bilgi verilmesini isteyen kim­ senin öncelikle, kendisine daha önce gösterilmiş olan aritmetikteki "dört iş­ lem" bilgisini öğrenmiş ve anlamış olması koşulu örnek olarak gösterilebi­ lir. (Temmuz 1999) •





Bu sözlüğün düzeninden sözetmeden önce, sözlüğün hangi ölçütler esas alınarak hazırlanmış olduğundan söz etmekte yarar görüyoruz. Ezote-

rizm, okültizm, parapsikoloji, mistisizm, teozofi, spiritüalizm ve neo-spi­ ritüalizm alanlarındaki hemen hemen tüm terim ve kişileri içeren bir söz­ lüğün hazırlanmasının çok uzun zaman (belki de bir ömür!) gerektiren bir çalışma olacağını ve böyle bir sözlüğe duyulan gereksinimin giderilmesin­ de geç kalınacağını gözönünde bulundurduğumuzdan, belirlediğimiz tüm terim ve kişileri sözlüğün kapsamına almamayı uygun gördük; belirlediği­ miz terim ve kişiler arasından sözlüğün kapsamına girecek olanları önem ve gereklilik ölçütlerimize göre bir elemeye tabi tutarak saptadık. Ancak, tanımlamalarda olduğu kadar, bu seçme işleminde de tarafsızlığı ilice edin­ dik, her türlü önyargı ve dogmatizmden ve "spekülasyona açık" isimlerden uzak durmaya çalıştık. Kitapta, gerekli görüldüğünde, bir terimin yabancı dillerdeki karşılığı, kısaltmasıyla, sözkonusu yedi alandan hangisinde yer aldığı belirtilmiştir. Terimlerin ve bilgilerin birbirleriyle ilişkilendirilmesinin yararlı olacağı dü­ şünüldüğünden, sık sık, ok işaretiyle, ilgili maddelere göndermelerde bu­ lunulmuştur. Bir maddenin metni içinde veya sonunda göndermede bulunulan sözcükler, italik yazı biçimiyle belirtilmiştir. Kitabın sonunda "Dizin" ve yararlanılan kaynakların bir kısmının belirtildiği "Seçme Kaynakça" bölümleri yer almaktadır. Kişileri açıklayan maddelerin alfa­ betik sıralanmasında soyadlar esas alınmış olmakla birlikte, dönemlerde yaşamış olanların genellikle adlan esas alınmıştır.

çok eski

Bu ansiklopedik sözlük çalışması, birçok bakımdan eksik ve yetersiz gö­ rülebilir; ayrıca bu sözlük, hiç kuşkusuz, insan elinden çıkına tüm diğer sözlükler gibi birçok hata içerebilir; ancak şuna inanıyoruz ki, kendi türün­ de ilk kitap olan bu sözlük, uzun süreden beri sözkonusu alanda duyulan gereksinime, karınca kararınca da olsa, şimdilik yanıt verebilmiştir ve dile­ riz ki, çalışmamız bu alanda daha gelişmiş sözlüklerin hazırlanmasına yar­ dımcı olur... A.S., C.Ç. Eylül 2001, İstanbul

Ab-ı Hayat 11111 Dl (İng. elixir of life)

Ab-ı hayat suyundan içenlerin ölüm­ süzlüğe kavuşması, bir varlığın dünyada­ ki doğum-ölüm çemberinden kurtulması, dünyada tekrar 'enkarne' ( ç. ) olmasına gerek kalmadığı bir tekamül düzeyine ulaşması, yani 'Dünya gezegeni oku­ lu 'ndan ( ç.) alacak bir dersi kalmaması demektir. c:> Kurtuluş c:> Sıvı Sembolü c:> Graal Kupası

Sonsuz gençlik ve sonsuz yaşam olanağı verdiğine inanılan içki_. Pek çok inanışta yer alan bu sembol Islami tradisyonda "ab-ı hayat'', Hint tr�disyonlarında "am­ rita" veya "soma", Iranlılar'da "homa" veya "haoma", Grek mitolojisinde "nek­ tar" veya "ambrosia" adlarıyla ifade edi­ lir. Bu kavram 'simya 'ya ( ç. ) ezoterik öğ­ retiyle, özellikle 'Hermetika' ( ç. l metinle­ ri aracılığıyla geçmiş, fakat ezoterik anla­ mıyla değil de, egzoterik anlamıyla ele alınmış ve imal edilebilecek bir sıvı sanıl­ mıştır. Kimilerine göre, gerçekte mevcut olmayan bu içki, evrensel yaşam gücü olarak da belirtilen, evrenin her yerinde varolan 'esir 'i ( ç. ) tesirleri ifade eden bir semboldür. Ezoterik bilgilere göre, bu, bir sembol olmakla birlikte, kullanıldığı yere göre farklı anlamlara gelmekt�dir. Ab-ı Hayat, esas olarak, 'Yüksek idare Mekanizm ası 'nın ( ç. l tesirlerini ifade eder. c:> Sıvı sembolü Ab-ı hayat suyundan içmek, belirli bir tekamül düzeyine ulaşmış, şuur ve idraki belirli bir düzeye erişmiş ve süptil 'vibras­ yonlar'ı ( ç. ) alabilecek duruma gelmiş bir insanın geçici aralıklarla da olsa, zaman zaman birtakım yüksek tesirleri, süptil, ince kozmik vibrasyonları alabilmesini, artık bu yüksek 'plan 1ardan ( ç. l gelen te­ sirlerle beslenmesini ifade eder. Bu irtibat halinin süreklilik kazanmasını ise inisiye­ ler ve kimi mistikler, 'fen afillah ' ( ç. -yan­ lış anlaşılma sonucu verilmiş bir isim­ dir-), kozmik temas, kozmik şuurla te­ mas, 'kurtuluş ' ( ç.), aydınlanma gibi çe­ şitli adlarla ifade etmiştir. c:> Neo-spiritü­ alizm (14, İlkel Bu aşamada, insan mad­ deye dönük nefsani duyguların esiri ol­ mak yerine, kendini diğer varlıkların te­ kamülüne şuurlu olarak yardım etmesini sağlayan vazife sezgisinin uyarılarına tes­ lim etmiştir. c:> Kurtuluş, Vazife Bilgisi Sezgisi Aşam ası

Abes İrtibat c:>

Ruhsal İrtibat

Abrakadabra Dl (İng. ve Fr. abracadabra) Ortaçağ boyunca kullanılmış majik bir formüldür. Okültizme göre, ayinlerde, tılsımlarla ve 'beş köşeli yıldız ' ( ç. ) gibi sembollerle ilgili birçok sözcük ve cümle sembolik bir değer taşımakla birlikte, te­ laffuz yöntemine bağlı olarak bir tesir gü­ cüne sahip olabilirler. (c:> Ses MajisiJ Ab­ rakadabra da böyle bir ifadedir. B� ifade­ nin seslendirilme biçimini bilen, impara­ tor Severius'un bir bilgininin (Quintus Se­ renus Sammonicus) 3'üncü yüzyılda bir­ çok hastayı bu yolla iyileştirdiği kaydedil­ mektedir. Kaynağı 'Kabala' ( ç. ) olan bu ifadenin oluşumu konusunda far�lı görüş­ ler vardır. Kimilerine göre Ibranice, "ölünceye kadar, seni şaşırtacak her şeyi at" anlamındaki "abreq ad habra" deyi­ minden gelmiştir; teslisin Hıristiyanlıktan önce de var olduğu kanısındaki kimileri­ ne göre İbranice "ab" (baba), "ben" (oğull ve "acadesh" (Ruhül Kudüs) söz­ cüklerinden türetilmiştir; kimilerine göre de Gnostikler'in 'Abraksas ' ( ç. ) ilahının adından gelmiştir. Günümüzde, bazı ma­ jisyen geçinen kimselerce ve sihirbaz ya da illüzyonistlerce de kullanılan bu ifade, fonetik yerine grafik olarak uygulandığın­ da, ifadeyi oluşturan harfler bir ters üç­ gen oluşturacak biçimde yazılırlar. 7

Abraksas - Adamenko

Abraksas DJ (lng. abraxas)

Ezoterik bilgilere göre bu prototip be­ den, kozmik biyokimyacılar tarafından oluşturulmuş ve soyunu genetik yozlaşma­ ya karşı uzun süre koruyabilecek yetkinlik­ teki ilk örnektir. c:> Adem ve Ha.vva. 2- Yine Kabalistlere göre Adam Kad­ mon sembolü soyut anlamıyla, insanın, spiritüel gelişim sonunda ulaşabileceği en mükemmel, en bilge halidir. Kabala'ya göre insan, Adam Kadmon düzeyine otu­ ziki aşamalık bir sürecin sonunda varır ve o zaman ilahi ya da kutsal aleme dahil olur. Ezoterik bilgilere göre, burada, sufi­ likte de insan-ı kamil olarak sözü edilen, üç boyutlu alemdeki tekamülünü tamam­ lamış, 'dört boyutlu alem 'e ( ç. ) geçme 'Ji­ ya.ka.t 'ini ( ç.) edinmiş varlı�ın tekamül düzeyi sembolize edilmektedır. ��· ı. �san bedenine enkame olan varlıklar ıçın ıdeal veya hedef oluşturan ve insanlar için en mükemmel düzeydir. Adam Kadmon' un Sanskrit dilindeki karşılığı "Puruşa" dır !Purusha).

'Gnostisizm 'de ( ç. ) bir ilaha ve birtakım tılsımlı taşlara verilen ad. İlahın adının Grek aliabesindeki harflerle nümerik de­ ğeri, bir yıldaki günlerin sayısı gibi 365'tir. Bu, Tanrı'nın 365 tezahürünü temsil eder. Abraksas aynı zamanda yıl­ dız-ilah Mitra'nın adlarından biridir. Ki­ mileri Abraksas'ı İran tradisyonlarındaki Zurvan gibi zaman ilahı olarak kabul ederler. Basilides gnostisizminde abraksas adı verilen tılsımlı taşlar majik ve psişik etkinliklerde kullanılırdı. Üzerine sembol­ ler işlenmiş bu taşlarda, sembollerin orta­ sında abraksas adı yazılıydı. c:> Tılsımlı Ta.şlar

Abrams, Albert 1 863-1924 ABD'li patoloji profesörü (Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi), radyonik'in "babası"; kara kutu olarak da bilinen oscillosclast'ın mucidi.

Adamenko, Victor G. Rus biyofizikçi, tıp doktoru, parapsikolog.

Heidelberg Üniversitesi'nden çok iyi dere­ ceyle mezun oldu. Londra, Viyana ve Ber­ lirı'de lisansüstü eğitim yaptı. ABD, Co­ oper Tıp Koleji'nde klinik şefi oldu U910l. 1916'ta yayımlanan, "Teşhis ve Tedavide Yeni Yaklaşımlar" adlı kitabında, tüm hastalıkların, bedensel 'ra.dya.syon ' ( ç. ) dengesizliğinden kaynaklandığını öne sür­ dü. Abrams'a göre bu dengesizliğin elekt­ riksel olarak ölçümlenmesiyle hastalıklar teşhis edilebilirdi. Abrams'ın bu amaçla geliştirdiği ve bir radyonik aygıtı olan "ka­ ra kutu", gerek yaşadığı zamanda ve ge­ rekse 1924'deki ölümünden sonra tıp çev­ relerinde yoğun tartışmalara neden oldu. c:> Ra.dyonik

Özellikle, 'telepati ' ( ç. l rüyada telepati, 'hipnotizma. ' ( ), 'psikokinezi ' ( ), 'a.kupunktur' () ve 'Kirlia.n Fotogra.�çılı­ gı ' ( ) konularında öne sürdüğü yem te­ orilerle ve geliştirdiği aygıtlarla tanınır. Uzun yıllar eşi Alla Vinagradova ile psi­ kokinezi deneyleri yürütmüştür. Vardığı sonuçlar çeşitli parapsikoloji dergilerinde ya�lanmış ve büyük yankılar yaratmış­ tır. Ozellikle makro-PK konusunda uz­ manlaşan Adamenko, 'ESP' () enfor­ masyonunun ve telepatik değişimleri ta��­ yan unsurların, dünyayı dış uzaydan su­ rekli "bombardıman" eden nötrino parça­ cıkları ile bağıntılı olduğunu kabul eder. Dünyanın ve üzerindeki her şeyin sürekli olarak maruz kaldığı bu parçacıklar, an­ cak çok gelişmiş bilimsel aygıtlar ile sap­ tanabilmektedir. Parçacıklar, Adamen­ ko'ya göre, bir insanın zihninden geçer­ ken, zihinde depolanmış enformasyonu toplayabilmektedir. Semyon Kirlian'ın asistanı olan Ada­ menko aynı zamanda 'kirlia.n fotogra.fçılı-

Adam Kadmon il DJ 'Kaba.la. ' ( ç. l okültizminde iki anlamda kullanılan İbranice !Arami dilindeki karşı­ lığı "Adam Kadmaah"tırl bir terimdir: 1- Kabalistlere göre Adam Kadmon sembolü somut anlamıyla, 'Aden Cenne­ ti 'nde ( ç. ) , semavi dünyadaki ışıktan en mükemmel şekilde oluşturulan prototip insan bedenidir !Adem). 8

Adem ve Hawa

gı ' ( *') tekniğinin, tıpta, özellikle teşhiste

programının gerektirdiği özellik ve yete­ neklere elverişli bedenler olmayışı. Kozm�k biyokimyacılar Dünya'nın ye­ m. devresınde yaşayacak soyların prototi­ pi olan ilk modelleri bir başka gezegende (örneğin bir gezegenin "Aden Cenneti" diye ifade edilen bir ortamında) imal ederler. Bunlar Dünya gezegeni koşulla­ �d� yaşam�lan mümkün olan, çok güç­ lu bır genetık yapıya sahip modellerdir. Bu modellerin daha sonra Dünya'daki, dünya maddesinden (kutsal metinlerdeki ifadesiyle "dünya toprağından" ya da "balçığından") yapılmış bedenlerle birleş­ mesiyle ille aşılanmış tip meydana gelir. Konuyla ilgili olarak MTIAD eski baş­ kanı Ergün Arıkdal şu bilgileri veriyor: "Tevrat'ta bahsedilen (insanla ilgili) . . ıki yaratılıştan birincisini gerçekleştiren El�h�mler, �alaktpc uygarlıkların senyör­ . lendır. Elohımler ın meydana getırmiş ol­ duğu insan tipi (galaktik insan) ile Yah­ ve'nin meydana getirmiş olduğu insan ol­ mak üzere iki ayn Adem sözkonusudur. Yaratma sözcüğünü özel olarak, sadece Kaadir-i Mutlak için kullandığımızı belirt­ mek isteriz. Elohimler'in ve Yahve'nin yaptığı, yeni bir imalat, yeni bir meydana getiriştir. Elohimler adı (aynı zamanda) 'ırk'ı temsil eder. 'Galaktik ırk' Elohim­ ler' dir... Elohimler'in (kimi tradisyonlar­ d�ki) bir diğer adı da 'Yılan Oğulla­ n dır. . . Yılan Oğulları demek, 'galaktik ırka mensup kişiler' demektir ... Atlantis, Mu ve Lemurya'da bu galaktik ırkın son nesilleri yaşamıştır. " Devre boyunca, genetik yapıları za­ manla bir yozlaşma gösteren soyların de­ jenerasyon hızı, gerekli görüldüğünde, iki önlemle yavaşlatılır: 1- Doğal ayıklanma: Yok edilmeleri gereken genetik yapıya sahip bedenler, zamanı gelince, doğal afetler gibi kitlesel ölümlere neden olan olaylarla yok edilir­ ler (kuşkusuz doğal afetlerin tek nedeni bu değildir, insanların yaşamadığı yerler­ de de meydana gelmektedirler). 2- Kozmik aşılanma: Uzaylıların Dün­ ya'yı geçici ziyaretleriyle [ki bu, Tevrat'ta

kullanılabileceğini ille kez ortaya koyan ve "fantom yaprak" olgusunu keşfeden kişi olarak tanınmaktadır. Akupunktur ala­ nında ise, vücuttaki akupunktur noktala­ rını belirleyen 'tobiyoskop ' ( ç. ) adlı aygı­ tı ve organizmadaki biyo-enerjetik süreç­ lerin izlenmesini olanaklı kılan akupoin­ ter adlı aygıtı geliştirmiştir. 1970'lerde Sovyetler Birliği'nden ayrı­ larak Girit'e yerleşmiş ve Girit Üniversite­ si'nde psikobiyofizik laboratuvarını kur­ muştur.

Adem ve Havva il (lng. Adam and Eve, Fr. Adam et Eve) Kimi �utsa! metinlerde ve çeşitli mitoloji­ lerde ınsanlığın atası olarak ifade edilen ille çift. Ezoterik kaynaklara göre, bu tra­ disyonlardaki Adem ve Havva çifti sem­ bolik bir anlam taşır. Tradisyonlarda in­ sanlığın atası olarak belirtilen çift, ne Dünya'daki ne evrendeki ille çifttir; tra­ disyonlarda değişik adlarla sözü edilen prototipler yalnızca son 'devre 'nin ( ç. ) başında imal edilen prototiplerdir. (Yer­ yüzünde bir değil, pek çok Adem ve Hav­ va çifti, değişik zamanlarda yaşamıştır.) Ezoterik kaynaklara ve Sadıklar Pi.im adlı ruhsal tebliğlere göre, yeryüzündeki her devre başında, 'Yüksek İdare Meka­ nizması 'nın ( ç. ) izniyle, kozmik biyokim­ yacılar tarafından yeni prototipler imal edilir. Bu prototiplerin her seferinde yeni­ den meydana getirilmesinin başlıca iki nedeni vardır: 1- Doğada mevcut entropi prensibin­ den (yıpranma ilkesi) ötürü, geçmiş dev­ redeki soyların genetik yapısında dejene­ rasyonun meydana gelmiş olması ve bu yüz�en bu soyların kısmen veya tümüyle, yem devrede kullanılamayacak oluşu; bir başka deyişle, yeni devre boyunca insan ruhlarının tekamül ihtiyaçlarına cevap vermeyi sürdürebilecek genetik dayanıklı­ lığa sahip soyların meydana getirilmesi gerekliliği. 2- Veya eski devredeki soyların beden­ lerinin, yeni devrenin tekamül plan ve

9

Aden Cenneti - Agarta ve 'Hanok'un Kitabı 'nda (