Atatürk ve Söylev'i Anlamak Ulusa Çağrı [1 ed.]
 9789944201223

Table of contents :
ASA - 0001_1L
ASA - 0001_2R
ASA - 0002_1L
ASA - 0002_2R
ASA - 0003_1L
ASA - 0003_2R
ASA - 0004_1L
ASA - 0004_2R
ASA - 0005_1L
ASA - 0005_2R
ASA - 0006_1L
ASA - 0006_2R
ASA - 0007_1L
ASA - 0007_2R
ASA - 0008_1L
ASA - 0008_2R
ASA - 0009_1L
ASA - 0009_2R
ASA - 0010_1L
ASA - 0010_2R
ASA - 0011_1L
ASA - 0011_2R
ASA - 0012_1L
ASA - 0012_2R
ASA - 0013_1L
ASA - 0013_2R
ASA - 0014_1L
ASA - 0014_2R
ASA - 0015_1L
ASA - 0015_2R
ASA - 0016_1L
ASA - 0016_2R
ASA - 0017_1L
ASA - 0017_2R
ASA - 0018_1L
ASA - 0018_2R
ASA - 0019_1L
ASA - 0019_2R
ASA - 0020_1L
ASA - 0020_2R
ASA - 0021_1L
ASA - 0021_2R
ASA - 0022_1L
ASA - 0022_2R
ASA - 0023_1L
ASA - 0023_2R
ASA - 0024_1L
ASA - 0024_2R
ASA - 0025_1L
ASA - 0025_2R
ASA - 0026_1L
ASA - 0026_2R
ASA - 0027_1L
ASA - 0027_2R
ASA - 0028_1L
ASA - 0028_2R
ASA - 0029_1L
ASA - 0029_2R
ASA - 0030_1L
ASA - 0030_2R
ASA - 0031_1L
ASA - 0031_2R
ASA - 0032_1L
ASA - 0032_2R
ASA - 0033_1L
ASA - 0033_2R
ASA - 0034_1L
ASA - 0034_2R
ASA - 0035_1L
ASA - 0035_2R
ASA - 0036_1L
ASA - 0036_2R
ASA - 0037_1L
ASA - 0037_2R
ASA - 0038_1L
ASA - 0038_2R
ASA - 0039_1L
ASA - 0039_2R
ASA - 0040_1L
ASA - 0040_2R
ASA - 0041_1L
ASA - 0041_2R
ASA - 0042_1L
ASA - 0042_2R
ASA - 0043_1L
ASA - 0043_2R
ASA - 0044_1L
ASA - 0044_2R
ASA - 0045_1L
ASA - 0045_2R
ASA - 0046_1L
ASA - 0046_2R
ASA - 0047_1L
ASA - 0047_2R
ASA - 0048_1L
ASA - 0048_2R
ASA - 0049_1L
ASA - 0049_2R
ASA - 0050_1L
ASA - 0050_2R
ASA - 0051_1L
ASA - 0051_2R
ASA - 0052_1L
ASA - 0052_2R
ASA - 0053_1L
ASA - 0053_2R
ASA - 0054_1L
ASA - 0054_2R
ASA - 0055_1L
ASA - 0055_2R
ASA - 0056_1L
ASA - 0056_2R
ASA - 0057_1L
ASA - 0057_2R
ASA - 0058_1L
ASA - 0058_2R
ASA - 0059_1L
ASA - 0059_2R
ASA - 0060_1L
ASA - 0060_2R
ASA - 0061_1L
ASA - 0061_2R
ASA - 0062_1L
ASA - 0062_2R
ASA - 0063_1L
ASA - 0063_2R
ASA - 0064_1L
ASA - 0064_2R
ASA - 0065_1L
ASA - 0065_2R
ASA - 0066_1L
ASA - 0066_2R
ASA - 0067_1L
ASA - 0067_2R
ASA - 0068_1L
ASA - 0068_2R
ASA - 0069_1L
ASA - 0069_2R
ASA - 0070_1L
ASA - 0070_2R
ASA - 0071_1L
ASA - 0071_2R
ASA - 0072_1L
ASA - 0072_2R
ASA - 0073_1L
ASA - 0073_2R
ASA - 0074_1L
ASA - 0074_2R
ASA - 0075_1L
ASA - 0075_2R
ASA - 0076_1L
ASA - 0076_2R
ASA - 0077_1L
ASA - 0077_2R
ASA - 0078_1L
ASA - 0078_2R
ASA - 0079_1L
ASA - 0079_2R
ASA - 0080_1L
ASA - 0080_2R
ASA - 0081_1L
ASA - 0081_2R
ASA - 0082_1L
ASA - 0082_2R
ASA - 0083_1L
ASA - 0083_2R
ASA - 0084_1L
ASA - 0084_2R
ASA - 0085_1L
ASA - 0085_2R
ASA - 0086_1L
ASA - 0086_2R

Citation preview

Muzaffer Ergezen

••

ATATURK ve

SÖYLEV'i ANLAMAK (ULUSA ÇAGRI)

Kavim 2008 Atatürk ve Söylevi Anlamak Yazar Muzaffer Ergezen Genel Yayın Yönetmeni Erol Bozkurt Editör Müge Menteşe Kapak Fotoğrafı 10.yll Nutku Kapak Tasarım M.Turan Diksöz Sayfa Tasarımı Dursun Doğan Montaj Baskı Kenan Ofset Davutpaşa cadde.GÜven San.Sit. C blok no:258 Topkapııistanbul Tel:0212 613 31 20 1.Baskl Eylül 2008 Baskı Adedi:1000 ISBN 978-9944-201-22-3 Yayıncı Sertifika no:11246

KAViM Yayıncılık ve Reklam Pazarlama Hobyar Mahallesi Ankara Caddesi Günler Han No:45/16 Eminönü 34412-isTANBUl Te1/Fax:0212 52745 50 e-mail:[email protected] Bu kitabın yayın hakkı Kavim Yayıncılık aracılığı ile yazarına aittir.



KAVIM

www.kitapyurdu .com www.ideefixe.com www. kitapsal.com

BjVOGRAFi 1 0 HAZiRAN 1 952 yılında SAKARYA ilinin HENDEK il çesinde doğdu . Babası ŞÜKRÜ, annesi F i KRiYE d ir. Üç kardeşin ortanca olanıdır. ilk ve ortaokulu HENDEK ilçesinde okumuştur. 1 966 yılında sınavı kazanarak Kuleli Askeri Lisesine gir miş, 1970 yılında Kara Harp Okulu'na geçerek, 1 973 y ı l ı nda Teğmen rütbesi ile Kara kuvvetlerinde göreve başlam ıştır. Bu yıldan itibaren değişik birliklerde aktif gör evler alara k, bazı önemli yurt dışı görevler inde de bulunmuştur. 1 998 yılında Silahlı Kuvvetlerden Albay rütbesinde emekli olmuştur. Yurt ve Millet hizmetini sivil olarak sürdür mektedir. Evli ve üç çocuk babası d ır .

içiNDEKILER

SIRA NO

KONU

SAYFA NO

1

ÖNSÖZ

1

2

ATATÜRK KiMDiR?

5

3

ATATÜRK' ÜN GENÇLiG E HITABı

1 39

4

GENÇLlG i N ATATÜRK'E CEVABı

140

5

ATATÜRK,BEN VE SiZLER

1 41

6

G iZli TEŞEKKÜL VE GAZETECi liK

1 43

7

C E P HELER VE B i R ÖMRÜN FEDA EDiLMESi

145

8

OKUMAKTIR

147

9

YAKALANMA,SÜRGÜN VE KAÇAKÇılıK

1 49

10

KiTAP LAR YAZAN ATATÜRK

1 51

11

iTi RAZ VE UYARıDA BUL UN MASI

1 54

12

KENDiNE GÜVEN V E SORUMLULUK

1 57

13

KADERE BAŞ EG M EYEN VE ENGEL TANı MAYAND I R

1 59

14

VEDA

161

15

YARARLAN ı LAN ESERL ER

1 62

16

YAZARı N YAY ı NL AN M ı Ş ESERL ERi

1 63

ÖNSÖZ

Yüce TÜRK milletine armağan olarak ölmez bir eser bırakmak, ulvi gayesi ile elinizdeki kitabımı 30 TEMMUZ 199"1 günü, ulaşılmaz yurt ve milletseveriik duygularımla yüklü olan benliğim ile yazmaya başlad ım. Ülkem ve milletim. Ben şuna inanıyorum ki, bir insanın varlığının yegane sebebi; kutsal yurdunun bütünlüğü, yüce milletin refahı, huzuru ve mutluluğudur. insanın yaşam sebebi işte bu değerlerdir. Her fert şahsi hürriyet ve menfaat kaygısı içersinde yaşar ise, o ülke hürriyetsiz ve s ı kı ntı dolu bir yaşama mahküm edilmiş olur. Elbette böyle bir durum, ülke vatandaşların ı n da emsali görülmemiş kargaşa, anarşi, terör ve yokluğun içersinde ıstırap çekmelerine vesile olacaktır. Bunu önlemek çok güçtür. Fakat imkansız da değildir. Arzu edilmeyen çöküntünün ve kokuşmuşluğun tek ilacı ise fertlerin şahsi menfaat kaygısını bir kenara bırakarak, ülkesi ve milleti için fedakarlıkta bulunması ve M illi Birlik Beraberliğini sarsılmaz bir şekilde tesis etmesidir. Mensubu olmaktan onur ve kıvanç duyduğum TÜRK milletinin , vatandaşı olmaktan gururland ığım TÜRKIYE CUMHURiYETi DEVLETI' N i N bu gün içine çekilmek istendiği felaketi görüyorum . Her şeyimden çok bağlı olduğum milletim ve devletim için hayırlı olduğuna i nandığım, fikir ve düşüncelerimi yeryüzünde eşi emsal i bulunmayan siz ülke insanı na sunmanın, tarihi ve insani vazifem olduğunu düşünüyorum. Işte bu ulvi duygular içersinde yazmaya çal ışacağı m kitabım, benim değil sizlerin ; özgürlük, refah ve mutluluğunu sağlayacaktır. Belki de bu kitabı okuyunca, kendi duygu ve düşüncelerinizi bularak sevineceksiniz. Çünkü biz, hepimiz bu ülkenin ve milletin evlatlarıyız. Her türlü sevinci ve kederi beraber yaşıyoruz. Elbette fikir ve düşüncede beraber olacağız. Arzum, kararmakta olan ülkenin gök kubbesini gayretim ile ayd ınl ığa dönüştürmektir. Başarabilmiş olsam dahi, yine de, ülkem ve milletim için bir şey yapmış olduğumu düşünmeyeceğim. Çünkü yaşamımın en büyük mutluluğu olan TÜRKLÜK için, daha çok şeyler yapmam gerektiğini biliyorum.

Ben şuna inanıyorum ki; bir gün TÜRKiYE C U M H U RiYETi DEVLETi yery üzünde yeni bir denge oluşturacak; gücü , ekonomisi ve siyaseti ile yeryüzündeki sömürüye, esarete, zalimliğe ve insanlık dışı tüm saltanatlara son verecektir. işte o zaman üzerinde yaşad ığımız yeryüzü; ALLAH' I N cenneti olarak tüm insanların, nimetlerinden faydalanmalarına imkan verecektir. işte o gün tüm milletler TÜRK'ÜN dostları olması hasebi ile övüneceklerdir. Ama biz bugün "NE MUTLU TÜRK'ÜM DiYENE' sözünü göğsümüz kabararak haykırabilmeliyiz. ATATÜRK haykırmıştır. O'nun ve benim gibi yüreğinde yurt ve millet sevgisi taşıyan herkes de haykırabilmelidir. işte bu kitabımı okuyan herkesin çılgı ncasına haykı racağını u m ut ediyoru m . Ayrıca milletime okuyup faydalanabileceği b i r eser b ı rakmak da amacımdır. Barbaros Hayrettin Paşa 'nın hatıralar ı n ı yazd ı rd ı ğ ı Seyyit MURAOi'ye söylediği;

"ER Kişi ODUR Ki, DÜNYADA KOYA ESER. ESER KOYMAYAN/N, YERiNDE YELLER ESER."



Veciz sözünü okuduğum da, tüylerim diken, diken olmuştu . Çünkü ülkem ve milletim için büyük gayret ve fedakarlıkla çalışıyordum. Hiçbir şahsi tasa gütmeden, ülkem ve milletim yararına özveride bulunuyordum. Ama geriye dönüp baktığ ı mda hiçbir eserim yoktu. Sadece insanların terbiye, ahlak, yurtseverlik ve milletseverlik duygu ve düşüncelerine olumlu katkıda bulunabildiysem, hepsi o kadard ı . Fakat somut bir eser gösterebilmem mümkün değildi. Belki d i ktiğimiz ağaçlar eser olarak kabul edilebilird i . Ancak bunların hiç biri bence yeterli değildir. işte o günden bu yana ülkem ve milletim için birçok bina ve tesis inşa ederek, yeryüzünde eser dikmeye başlad ı m . Tabiidir ki beni bu eserler de tatmin etmed i . Birçok konuda kitap yazmaya da yöneldim. Böylece birkaç kitabımı milletime armağan etme bahtiyarl ığına ulaştım. Bütün bunlara rağmen halen yeterli bir şeyler yapmadığımı düşünüyorum. Ü l kem ve milletim için bundan sonrada çok şeyler başarma arzu ve isteği ile yaşıyorum.

2

Ey TÜRK milletinin evladı! Elindeki bu eser; sabahın koyu karanlığ ında yolunu ayd ı nlatan meşale gi bidir. Bu meşalenin yakıtı yurtseverliğin, k ıvılcı mı milletseverliğin olacaktır. Bir insanın yaşad ığı sevginin en kutsa l ı ; önce ALLAH , son ra vatan ve millet için ola n ı d ı r. Sen bu kutsal sevginin hiç bi rini yitirmeyesi n . Çünkü TÜRK, sevgisinin gücü kadar onurludu r, gururludur. işte b ütün bunlar yaşam ı n ı n nadide hazinesidir. Ey TÜRK evlad ı ! Seni b u hazineden mahrum etmek isteyen ezeli d üşmanların var. Ebedi düşmanlarında olacaktır. Size sunduğum bu kitaptaki hazineye sahip ç ı k. Kimseye kanma. Aldanma. Kul olma. Kendi nin efendisi ol. M illetinin kölesi ol. Ben; milletime köle olmayı onurların en yücesi olarak değerlendiriyorum. Böyle olmakla da gurur duyuyorum. Başarı n ı n sırrı yurt ve milletsever olmaktır. Ben; ülkem, devletim ve milletim için hiçbir şahsi menfaat tasası gütmeden hizmet etmenin hazzın! sizlerle paylaşıyorum. N e büyük mutlulu k yaşad ığımı kelimeler i l e ifade etme gücüne sahip değilim. Bilin ki çok muııuyum . Çalışmak ve gayret benden , takdir milletimdendir.

M uzaffer ERGEZEN 30 TEMMUZ 1 997 ÇARŞAMBA- EDiRNE

ATATÜRK KiMPiR? Günümüzde herkes ATATÜ RK'ten konuşuyor. Şöyle b ir d üşünüyorum da sanki b ütün insanlar ATATÜRK yolunda koşuyorlar. Fakat gözlüyoru m . Dinliyoru m . Kendilerinde ATATÜRK ile uzaktan yakından hiçbir benzerlik göremiyoru m . Zaman, zaman sizlerde a y n ı duyguları yaşıyor sunuzdur. Sonra da b oş veriyorsunuzdur. Bence b oş vermek çok yanlış b i r davra n ı ştır. Çünkü b u insanlar halkı mızın kafasında k i ATATÜRK imaj ın ı olumsuz yönde zedelemektedirler. Onların nutukları n ı dinliyorlar. Sonra da yapt ı klarına bakıyorlar. Gördükleri yalan, riya, menfaatperestlik ve hainliktir. işte o zaman Nadir NAOi gib i "BEN ATATÜRKÇÜ DEGiLiM" diyorlar. Şimdi b una kızmak mı gerek? Yoksa başı mızı ellerimizin arası na alıp d üşünmek mi gerek? Elb ette düşünmeliyiz. Çünkü ATATÜRK b izden farklı bir insan değildir. Bilinmelidir ki ATATÜRKÇÜ ol mak marifet değild i r. Marifet, ATATÜRK gibi olab ilmektedir. ATATÜRK'ün "SÖVLEV ( N UTUK)" adlı kitab ı n ı okumadan, O'nun i ç benliğini öğrenmeden, yaptıkları n ı örnek almadan, dil ne söylerse söylesin, ATATÜRKÇÜ olmak mümkü n değildir. Çünkü "Ayinesi iştir kişinin. Lafa bakılmaz" Evet! i nsanların söyledikleri deği l , yaptıklarıdır doğru ola n . Öyle ise hepimiz ATATÜRK'ÜN yaptıkları n ı , duygula rını ve kişiliğini çok iyi b ilmeliyiz. O'nu çok iyi irdelemeliyiz. O'nun "SÖVLEV veya NUTUK" adlı eserini okuyup anlamalıyız. Bunu yapmak yeterli mi? Elb ette yeterli değildir. M üteakiben de O'nun gibi düşünmeli, yaşamalı ve davranma l ı . Bütün bunlar zaten b izim damarlarımızdaki soylu kanda ve ı rkımızın b ize bahşettiği kişiliğimizde mevcuttur. Sorun bu özelliğimizi yok etmek isteyen istismarcılara fırsat vermemektir. Bunu b aşarmanın yolu ise okumaktır. Nasıl ki ALLAH; "Yaratan Rabbin adıyla oku. (Alak . 1)" Ayetini, Kur'an- ı Kerim ile insanlığa gönderm iş ise, b ende size okuyun diye sesleniyoru m . Şayet okumazsanız , okuyanlara tab i olma mahkumiyetinden kurtulamazs ı n ı z . H içbir insanoğluna kul olmamak için okumal ısın ız. ATATÜRK kimseye kul olmam ıştır. Kendisine de kul olunmasını istememiştir. Buna fırsatta vermemiştir. Bu gün ATATÜ RK'e kul olmuşçasına gösteriş yapanlar, ATATÜ RK'e ve TÜ RK milletine zarar vermektedirler.

Ben gucum ve kabiliyetim yettiğince gerçek ATAT Ü RK'ü açıklayı p , an latacağ ı m . Evet. Gücüm yettiğince anlatacağım. Çünkü ATATÜ RK'ü kelimeler ile anlatmak mümkün değildir. Hele bir kitap sayfalar ı na sığd ırmak imkansız gibidir. ATATÜ RK ancak ve ancak yaşan ır. ATATÜRK'ü anlamak ve yaşamak için O'nun kişiliğini, karakterini çok iyi bilmek ve öyle düşünüp, davranmak zorunluluğu vard ı r. SÖYLEV'i işte böyle bir a nlayış içersinde okumak, incelemek ve araştırmak yararlı olacaktır. Asl ı nda amac ı m bunları yazmak değildir. Yazacaklarımı anlayabilmek için ATATÜ RK'ü bilmek gerekmektedir. Bu nedenled ir ki, kısa da olsa belirgin özelliklerini açıklamakta fayda olacağı kanaatindeyim . ATATÜ RK; T Ü RK M iLLETi v e T Ü RKiYE CUMHURiYETi DEVLETi gerçeğidir. Gerçeklerin gizlenmesi kadar, yok kabul edilmesi de mümkün değildir. Gerçekler her zaman görünürde ve bellektedir. Gün gibi. Gece gibi. ATAT Ü RK'ü i nkar etmek t(im müspet ilimieri ve gerçekleri inkar etmek demektir. B i r insan meczup değilse, ATATÜ RK GERÇEGiNi iNKAR ETMESi OLANAK DIŞIDIR . Böyle bir gerçeği kötülemek, yermek ve düşma n l ı k dolu nefret ile Ianetlemek ise sadece kan ı bozukluk, h ıyanetlik ve namertli kten başka bir şey değildir. Çünkü ATATÜ RK millet fertlerinin her biri ile ayn ı s ı k ı ntı ları yaşam ış, hissetmiştir On lar ile beraber felaketlere katla n m ı şt!r. M illetinin yüreğ indeki n i , kendi benliğinde yaşamış gerçek milletseverdir. ATATÜ RK mi lletinden farklı ve apayrı değer yargı ları i le kıymetlendirilemez. Aksi halde, onurlu TURK milleti de, haksız eleştirilere ve kötülüklere mu hatap tutulmuş olur. Böyle bir davra n ı ş çok büyük haksızl ı k olur. ATATÜRK eşittir, T Ü RK m i lletidir. Biri yoksa diğeri de yoktur. Bu söylediklerımin ispatı SÖYLEV kita b ı dır. SÖYLEV'i okurken göreceksiniz ki herkes; "BENDE OLSAM BÖYLE YAPARıM' ya da "iŞTE BEN BUNU BAŞARAMAZDıM. YAPAMAZDIM.

ATATÜRK GERÇEKTEN BÜYÜK iNSAN VE EşSiZ liDERMiş." Dıyecektir B irçokları kendisinin de ATATÜ RK gibi d üşündüğünü görecektir Y ı llarca anlatılan yalanlara kahredi lecek, o yalanları bayraklaştıra nlar nefretle la netlenecektir. Söylediklerim kes i n l i kle cloğrulanacaktır Çünkü ben inanıyorum ki gerçek bir yurtsever ve milletsever yal n ız ATATÜ RK g i bi düşünür Fark l ı düşünüyorsa mutlaka mil let menfaatinden başka bir amacın peşi ndedir. Takdir edersıniz ki ATAT Ü RK'ün kaleminden çıkan SÖYLEV'i okumak, her TURK'üm diyen için zoru nlu ve kaçını lmaz görevdir. Fakat 6

ben çok merak ediyoru m : Acaba SÖYLEV'i ülke nüfusunun yüzde kaçı okumuştur? Şahsen ben denizde zerre misali olacağı kanaatindeyim. Peki, siz okudunuz mu? Okumad ı nız m ı ? Yazı k . Bu şartlarda ülkenizin v e mil/ etinizin geleceğine olumlu katkıda bulunabileceğinizi nasıl iddia edebiliyorsunuz? Siz ATATÜ RK'ü bi ldiğinizi nas ı l savunabilirsi niz? ATATÜRK'ü yermek, kötülemek ve eleştirmek, SÖYLEV' i okumayan biri için hak olabilir mi? Böyle bir kötülemenin ise doğru olduğunun kabulü mümkün müdür? Takdir e derseniz ki bunların tamamı akıı ve mantık dışı olan insan benliğinin adalet anlay ı ş ı kapsamı d ışında kalan, art niyetli davranışlard ı r. ATATÜ RK'e dil uzatan, TÜRK mil/etine dil uzatmı ş demektir. Şimdi SÖYLEV'in solmuş yaprakları arasında dolaşarak büyük önder, eşsiz insan ATATÜRK'ün o g ü nkü ruh bütünlüğü içersinde kendisini anlamaya çalışalım: 1.

"ULUS VE ORDU, PAD�ŞA�_. VE HALiFEYE KARŞI YÜZYıLLARıN KÖKLEŞTIRDIGI DiN VE GELENEK BAGLARIYLA iÇTEN BAGLI VE UYSAL. ULUS VE ORDU, KENDiNDEN ÖNCE YÜCE HALiFELiGiN VE PADişAHLlGIN KURTULUŞUNU VE DOKUNULMAZLIGINI DÜŞÜNÜYOR. HALiFESiz VE PADişAHSIZ KURTULUŞUN ANLAMıNı KAVRAMAYA YETENEKLi DEGiL." Evet! ATATÜRK duygu, düşünce ve değerlendirmelerini açıklamaya çalıştığı sözlerinde son derece hakl ıdır. TÜRK mil/eti ı rki yapısı itibari ile liderlerine ve önderlerine özünden daha çok bağl ıdır. TÜRK mil/ eti sad ıktır. Devleti ve mil/ eti için çekinmeden ve tereddüt göstermeden can ı n ı feda etmekten bir an bile geri durmaz. işte bu yapısı itibari ile TÜRK mil/eti diğer mil/ etlere karşı daima üstünlük sağlamış olup, en kötü şartlarda dahi bağımsız yaşama gücünü her zaman kendinde bulabilmiştir. I rki yap ı n ın bu eşsiz özel/iği nedeni ile birlik beraberliğini koruyabilmiştir. Birlik beraberlik ise; var olmanın temel şartlarından biridir. TÜRK mil/etinin ırk yönünden yapısında var olan özel/ikleri , gelenek olarak toplum yapısına egemen olurken, ü l keyi yönetenler D i N ' i saltanat vas ıtası haline getirmişlerdir. Sömürünün ve hükmetmenin bir gereği olarak ta KUR'A N d ı ş ı nda uydurdukları hurafeler ile mil/etin padişah ve halifeye bağlılığını yüzyıl/ar 7

boyunca sürdürülmesini sağlayarak, bunu bir karakter haline getirmişlerdir. Her zaman olduğu gibi sömürünün amacı cehalettir. Padişahlar bu bakı mdan, cehaleti teşvik eden bilim ve müspet ilimden uzak, hurzıfeit'f(' dayalı eğitimi tesis ederek, cahil halk kitlesi oluşturma jl1IV:I; :ercı h etmişlerdir. Ve! Bunu da DiN diye insanlarımıza dcıy,ıtlıı'